Vaka Çalışması – Mitch’in Mor Hapı

Kasım 2016 yılında The Rational Male sitesinde yorum yapan Mitch rumuzlu yeni kullanıcı Ukraynalı bir kadınla olan munasebeti ile ilgili bir yorum bıraktı :

“Hala iyi bir eş arayan erkeklere Doğu’ya bakmalarını salık veriyorum. Rusya, Ukrayna gibi eski Sovyet Bloğu ülkelerinden bahsediyorum. Tanıştığım bu kadının bana nasıl yeniden cesaret ve hayat verdiğini anlatamam – ve “ruh ikizimi” (The One) bulana kadar karşılaştığım ve muhabbet ettiğim kadınların çoğu da aynı idi …”

Nokta! Ne zaman bir erkek üstünkörü de olsa “ruh ikizi” (hayatımın kadını) diyorsa bilin ki hala Mavi Hap dünyasına, dişil-egemen şartlanmaya takılıp kalmıştır. “Ruh ikizi”, bir erkeğin kafa yapısı ve beta şartlanması ile ilgili ilk sinyaldir.

Bunu yazdıktan sonra Mitch henüz hala karşılaşmadığı “ruh ikizi” ile ilgili şunları yazmış :

“Doğu Avrupalı kadınlarla Batı Avrupalı kadınlar arasındaki en büyük farklar : 1) “Doğru Adam”ı bulma konusunda güçlü bir istekleri var. Eğitimli, zeki, kariyer sahibi ve güzel kadınlar hayatı bir koca ve aile sahibi olmadan anlamsız buluyorlar. 2) Erkeklerden bekledikleri şeyler güvenilirlik, saygıdeğer olmak ve evini geçindirebilmek. Saygılı davranılmak istiyorlar evet ama aynı zamanda kadın gibi davranılmak istiyorlar. 3) Erkeklerine çekici gelmeleri gerektiği konusunda bir tereddütleri yok.

Doğu Avrupalı kadınlar seksi olmalarını ve kadınlıklarını kabul ediyorlar. Bu kadınlar gerçekler, dobralar ve oyun oynamaya zamanları yok. Çoğu Batı Avrupa feminizminin farkında ama bununla ilgilenmiyorlar. İlginçtir ki Sovyetler zamanında kadınlar evlerinden serbest bırakılarak fabrikalara teşvik edilmiş ve devlet propogandası evliliğe karşı olacak şekilde yapılmış.  Bu nedenle bu kadınlar bunun ne demek olduğunun farkındalar ve Sovyetler çöktüğünden beridir, geleneksel cinsiyet rollerini ve evliliği kutluyorlar. Aslına bakarsanız benimki bana daha başından eşitlik ile ilgilenmediğini açıkça söyledi – ve benden ne beklediğini bana açıkça belirtti ki beklentilerinden çok memnunum.

(Onunla bir hafta geçirdim, Skype’ta günde bir iki kez konuşuyoruz ve 7 hafta sonra İtalya’da buluşacağız. Sonra o buraya, umuyorum ki, temelli gelecek. Kendisi çok güzel ve birçok açıdan mükemmel. Bana iyi şanslar dileyin.”

Mavi Hap rüyaları gerçek oldu gibi duruyor değil mi? Ne zamandır vaka çalışması yapmadım, Mitch’in durumunu ele alacağım. Bu hem benim yazılarıma aşina olmayanlar için iyi bir temel ilkeleri gözden geçirme yazısı hem de Kırmızı Haplı erkeklerin Mavi Hap düşünce yapısını daha iyi anlamaları (ve böylece Mitch gibileri fişten çekme konusunda daha bilgili olmaları) için bir fırsat.

Mor Hap yazımda daha önce Kırmızı Haplı olan erkeklerin nasıl Mavi Hap kafa yapısına geri düştüklerini anlattım. Birçok insan bunu Tucker Max stili yapar. Kırmızı Haplı iken yaptıklarından pişman bir görüntü sergilerken kadınların katı doğasıyla ilgili bildiklerini bilmiyormuş gibi yaparlar ya da diğer erkeklerle paylaşmazlar. Mor Haplı bu erkekler, Mavi Hapın ideallerinin gerçekleştirilebilecek şeyler olduğuna inanarak bu dünyaya geri dönerler.

Bu Mor Haplı erkeklerin Kırmızı Hap dünyasında elde ettikleri tecrübeleri ve bilgileri hala durmaktadır. Planlanmamış ya da “kazara” hamilelik gibi hayatın getirdiği çeşitli nedenlerle ya da Mavi Hap kafa yapısından (Ruh İkizi Miti) tamamen kopamadığı için geri dönerler.

Fakat Mitch başka tip bir Mor Hap durumunu temsil ediyor. Bu tip bir erkek Kırmızı Hapın farkına varmıştır ama tam fişten çekilmediği için Mavi Hap ideallerini Kırmızı Hap bağlamında gerçekleştirebileceklerine inanırlar. Bu nedenle bu tip erkekler Red Pill forumlarında diğer erkeklerden onay ararlar. Bu onay beklentisi tamamen Kırmızı Hap Öğretisini Mavi Hap ideallerini gerçekleştirmek için kullanabileceği batıl inancına dayanır. Feminin-merkezli idealizmine onay ararken aslında istediğinin Kırmızı Haplı erkeklerin kendisi Mavi Hap ideallerinde ısrar ederken kendisine Kırmızı Haplı demesi olduğunun farkında değildir.

Mitch daha sonraki yorum girişlerinde “Hayatının Kadını” amacının Kırmızı Hap Öğretisi içinde kabul görmesi için izin isterken bu kadını 100% Mavi Hap Öğretisi içindeki her şekilde tanımlıyor. Forum üyelerinin Mitch’in yazdıklarının her tarafından akan Mavi Hap kokusunu hemen aldıklarını söylemeye gerek yok. Kendisi bir yandan benim yazdıklarımı okuyarak Kırmızı Hap Öğretisinin farkında olduğunu söylerken, yaptıkları ve bu kadın hakkındaki görüşleri çok daha başka bir hikaye anlatıyor.

Bunu kendisine göstermeye çalıştığımızda ise zorunlu “siktirin gidin…” cevabını almakta gecikmiyoruz:

“Haha … siktirin gidin. Neden böyle konuştuğunuzu anlıyorum. Beni benden kurtarmaya çalışıyorsunuz. Yazdıklarımın damardan Kırmızı Hapçı sizlere nasıl saf salak göründüğünü de biliyorum. Ama sizin düşündüğünüz gibi kadınlar ve uzun süreli ilişkiler konusunda tecrübesiz değilim. Kırmızı Hap Öğretisinden ve bu siteden çok yararlı ve zihin açıcı şeyler öğrendim. Bu sayede kadınlar karşısında duruşumu ve bakış açımı değiştirdim. Fakat aynı zamanda çoğunuz sanki Kırmızı Hap Öğretisini ideoloji gibi kabul ediyorsunuz ve bence bu tehlikeli. Benim, benim kadınım ve ilişkim hakkındaki tüm gerçekleri sadece şurada yazdıklarımı okuyarak tamamen biliyormuş gibi konuşmanızdan bahsediyorum. Sanki Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkında herşeyi kapsıyormuş gibi. Kırmızı Hap Öğretisi evlilikte kadın – erkek ilişkileri hakkındaki tüm gizemi açıklamıyor. Ne demek istediğimi anlamıyorsanız sizin için üzülüyorum. Kırmızı Hap bana ne olup bittiğini anlamam konusunda çok yardımcı oldu. Onun için beta sağlayıcı  olduğumun farkındayım. Benim sağlayabildiklerim beni çekici kılan şeylerin önemli bir kısmı ve aynı zamanda alfa özellikleri de onu tahrik ediyor. Bu iki özellik tek bir insanda olabilir. Bu gerçeği ve mekanizmasını anlamak beni daha az stresli ve güvensiz kılıyor çünkü ne yapacağım konusunda daha eminim.

Beta provider olmak beni kancık yapmıyor. Kadınımın ve ailemin ihtiyaçlarını karşılamak beni erkek yapan şeylerin başında geliyor ve bundan büyük zevk ve tatmin duyuyorum.

Bu arada hiçbir şekilde 44 yaşında bir kadına “kapağı atmıyorum”. Daha genç kadınlarla ilişkiye girebilirim ama ben tercih etmiyorum.

Hayat sikişten ibaret değil ama eğer sizin için öyle ise anca o tip kadınları çekersiniz hayatınıza. İlişkilerde ne elde ettiğimiz, ne olduğunuzla alakalı. Açık bir yürekle yaşayamıyorsam, yaşamanın anlamı ne ki. Ama her koyun kendi bacağından asılır.

Bu tür yorumlar beni kızdırmıyor. Bu her erkeğin fişten çekilmesinin doğal bir parçası. Daha önce de söyledim, bir erkeği Matrix’ten çekip çıkarmak kirli bir iş. Eğer birine Kırmızı Hap Öğretisini göstermeye çalışıyorsanız bunu şimdiden anlayın. Bir erkeğin hayatı boyunca ego yatırımı yaptığı Mavi Hap kafa yapısından çıkması kızgınlık, inkar ve hüsran ile dolu bir yol.
Mitch’in hikayesini oldukça ilginç buluyorum zira kendisi Mor Haplı bir erkeğin eski, rahat kafa yapısına yapışmak için öne sürebileceği tüm bahanelerle dolu. Bu eski kafa yapısına olan yatırımla çelişen herşey ikili aşırılıklarla karşılanıyor :
Benim, benim kadınım ve ilişkim hakkındaki tüm gerçekleri sadece şurada yazdıklarımı okuyarak tamamen biliyormuş gibi konuşmanızdan bahsediyorum. Sanki Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkında herşeyi kapsıyormuş gibi. Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkındaki tüm gizemi açıklamıyor.
Burada hem teori hakkında şüphe uyandırma hem de onu onaylama isteği görüyoruz. Kırmızı Hap Öğretisinin rahatsız edici kavramlarının 100% gerçek olmamasından, kendi Mavi Hap hayallerinin gerçekleştirilebilir olduğuna dair sonuç çıkarmaya çalışıyor.
Kırmızı Hap Öğretisi evlilikte kadın – erkek ilişkileri hakkındaki tüm gizemi açıklamıyor. Ne demek istediğimi anlamıyorsanız sizin için üzülüyorum.
Mavi Hap idealizminin büyülü romantizmi ile soslanmış bir diskalife etme çabası. Buna bir de bu idealizmi onaylamayan erkekler için sözde – içten üzüntüyü ekleyin.
 Kırmızı Hap bana ne olup bittiğini anlamam konusunda çok yardımcı oldu. Onun için beta sağlayıcı  olduğumun farkındayım. Benim sağlayabildiklerim beni çekici kılan şeylerin önemli bir kısmı ve aynı zamanda alfa özellikleri de onu tahrik ediyor. Bu iki özellik tek bir insanda olabilir. Bu gerçeği ve mekanizmasını anlamak beni daha az stresli ve güvensiz kılıyor çünkü ne yapacağım konusunda daha eminim.
Bundan sonraki diğer yorumlarında Mitch, Mavi Haplı doğasını diğer forum kullanıcılarının önüne sürmeye devam ediyor. Ama sonunda yazdığı şu itirafa bakın :
Beni takip ettiğiniz için teşekkürler.
Bu sabah ona temel olarak onu İtalya’da sikeceğimi söyleyen bir mesaj attım. “Seni seviyorum” yazdım “ama olacak bu”. Daha önce seks konusunda birkaç kez mesajlaşmıştık örneğin Odessa’da ne olmadı gibi. Ama hiç bu konuda bastırmamıştım. Konuşabilir miyiz dedi ve ben de Skype açtım. Ve bu konunun çevresinde dolanıp durduk. Sakin, hatta oldukça sevimli ama katı bir tutum takındım. Bencillik doruklarda idi – bunu daha önce tartıştığımızda da gördüm, sonuçta bir kadından başka ne beklersin? Ben ne kadar ısrarla ama kibarca seks konusunda kalmaya çalışsam da o konuyu değiştirip durdu. Bana bağırdı, psikolojik problemim olduğunu, başka erkeklerden farklı olduğumu sandığını, ona tecavüz etmeye çalıştığımı vs. söyledi. İlişkimizi mahvettiğimi, aslında aradığım herşeye sahip olduğunu ama benim herşeyi çöpe attığımı söyleyip güle güle dedi. Bunları sürekli tekrar edip durdu, aman Allahım!
Bipolar bozukluk tahmin ediyorum. Ben bu tip kadınları mıknatıs gibi çekiyorum. Orada oldukça normal, gerçekten kibar bir kadınla muhabbet ettim – ve dindar görünüyordu. Katolik olduğunu ve evlenmeden seks yapmayacağını söyleyen kibar bir kadın. Buna sonuna kadar saygım var. Ama bu Skype’ta konuştuğum kadın çok dayatmacı idi. Eğer bipolar bozukluk varsa bu benim üçüncü tecrübem olacak. Ama artık ben aynı bok çukuruna bir daha düşmem. Neyse ama yine de ha siktir!
Mitch şimdi yazacaklarım hiç hoşuna gitmeyecek ama biliyorsun bu tekmeyi kıçına yemeye ihtiyacın var ve seni tahrik etmek için yazmıyorum.  Sana en son söylediğim gibi 1. Yıl Koleksiyonundaki her yazıyı okuman lazım.
Senin şu ‘sevdiğin’ kız hakkında yazdığın yukarıdaki raporunu analiz edeceğim.

Bu sabah ona temel olarak onu İtalya’da sikeceğimi söyleyen bir mesaj attım. Seni seviyorum ama olacak bu. Daha önce seks konusunda birkaç kez mesajlaşmıştık örneğin Odessa’da ne olmadı gibi. Ama hiç bu konuda bastırmamıştım. Konuşabilir miyiz dedi ve ben de Skype açtım.

Birincisi, mesajlaşmayı bahane olarak kullanıyorsun. Bu bir ergenden ya da ergen seviyesinde sosyal yeteneklere sahip birinden beklenecek birşey. Ona “seni seviyorum” diye mesaj atman ve bunu onunla yüzyüze görüşmeden sadece bir hafta sonra yapman sadece senin beta ve mavi haplı olduğunu değil, kendini tamamen yokluk mentalitesine verdiğini gösteriyor. Bak Kural 1.

İkincisi, gerçek arzuyu pazarlıkla alamazsın. Onu İtalya’da yiyeceğine dair yazdıkların oyunun nasıl çalıştığı konusunda en ufak bir fikrinin olmadığını gösteriyor. Seks yapmadan seks konuşmalarınız Mavi Haplı olduğunun kanıtı :

Seninle seks yapmayı erteleyen, ya da seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden kadınla seks yapmak HİÇBİR ZAMAN beklemeye değmez ( bir fahişeyle yatmak daha iyi bir alternatiftir).
Bir kadın seni seks için bekletiyorsa, sen o kadının ilk önceliği değilsindir. Seks, kadın – erkek arasında birden alevlenen kimyasal bir reaksiyondur, pazarlıkla alınan ve verilen birşey değildir. Önce seks, sonra ilişki olmalıdır. Bunun tersi olmaz. Seninle seks yapmak isteyen bir kadın, bir yolunu bulup seninle seks yapar. Ülkenin bir ucundan bir ucuna uçması, tel örgülerin altından sürünmesi, senin odana tırmanması gerekse bile gelir ve seninle seks yapar, karın geldiğinde dolapta sessizce uygun bir anda sıvışmayı bekler. Sana biraz zamana ihtiyacı olduğunu, ancak biraz ısındıktan sonra seninle seks yapabileceğini söyleyen kız, doğru zaman, doğru mekan ve doğru alfayla karşılaştığında, o alfaya daha tanıştığı saatte verir.

 

Bu seks konusundaki konuşmalarınız, senin Mavi hapın “açık iletişim” balonlarına inandığını gösteriyor.

Konuşabilir miyiz dedi ve ben de Skype açtım. Ve bu konunun çevresinde dolanıp durduk. Sakin, hatta oldukça sevimli ama katı bir tutum takındım. Bencillik doruklarda idi – bunu daha önce tartıştığımızda da gördüm, sonuçta bir kadından başka ne beklersin? Ben ne kadar ısrarla ama kibarca seks konusunda kalmaya çalışsam da o konuyu değiştirip durdu. Bana bağırdı, psikolojik problemim olduğunu, başka erkeklerden farklı olduğumu sandığını, ona tecavüz etmeye çalıştığımı vs. söyledi. İlişkimizi mahvettiğimi, aslında aradığım herşeye sahip olduğunu ama benim herşeyi çöpe attığımı söyleyip güle güle dedi. Bunları sürekli tekrar edip durdu, aman Allahım!

Bu kadının tek yaptığı beta olduğunu kendine kanıtlayıp durmak. Muhtemelen senin kolay av olduğunu düşündü ama sonra senin ısrarla, açık açık seks konuşmaya çalışmandan sonra senin beta sağlayıcı olarak bile işe yaramayacağını anladı.

Bipolar bozukluk tahmin ediyorum. Beb bu tip kadınları mıknatıs gibi çekiyorum. Orada oldukça normal, gerçekten kibar bir kadınla muhabbet ettim – ve dindar görünüyordu. Katolik olduğunu ve evlenmeden seks yapmayacağını söyleyen kibar bir kadın. Buna sonuna kadar saygım var.

Bu kadın bipolar bozukluktan muzdarip falan değil, karşısındaki erkeğin açık seçik beta olduğunu anlayan çoğu kadının vereceği tepkileri veriyor sadece. Sen bu tip kadınların hep seni bulduğunu sanıyorsun ama aslında olan senin hayatına giren her kadında kendi beta oyununa sadık kalman ve bu kendini “alt seviyeye” düşüren davranışların nedeniyle aynı tepkiyi yaratman. Bütün bu traji-komediyi de bir şekilde Kırmızı Hap oyunu sanman.

Katolik hatunun tercihine saygı gösterdiğini sanmanın tek nedeni buna saygı göstermekten başka seçeneğinin olmaması. Zira hatun senin beta statünü ortaya çıkarmış ve seninle sevişmeyecek.

Maalesef Kırmızı Hap Öğretisine zerre kadar vakıf olamamışssın Mitch. Sen ne kadar aksini iddia etsen de davranışların ve yazdıkların biraz kırmızı hap okumuş ama mavi haptan fişi çekememiş bir erkeğin klasik davranışları.

Mavi hap umutlarını zorla Kırmızı Hap gerçekliğine sığdırmaya çalışıyorsun. Hayatına giren diğer 3 kadında da aynı olma sebebi bu. Sorun onlarda değil, sende.

Daha önce de söylediğim gibi bunu seni tahrik etmek için yazmıyorum. Amacım mavi hap mentalitesinin ne kadar derine işlediğini ve bir erkeğin sosyal zekasını nasıl geriletebileceğini göstermek.

Çeviri : Case Study : Mitch’s Blue Pill 

Arzunun dinamiği

Arzuyu pazarlıkla elde edemezsiniz.

Bu birçok erkeğin ve kadınların çoğunun görmezden geldiği çok basit bir ilke. Son on yıldır en çok akıl danışıldığım kişisel sorun “onun bana dönmesi için ne yapabilirim?” ve türevleri. Bu genelde bir erkeğin daha önce gözü kendisinden başkasını görmeyen bir kadınla ilişkisini eski haline döndürmek için bir yol araması durumu. Olay 6 ay rahatlık ve aşinalık sonucu heyecanın gitmesi olarak algılansa da asıl olan gerçek arzunun kaybolması.

İşte tam bu aşamada bir erkek “pazarlık yapma” yöntemine başvuracaktır. Bazen bu karşılık olarak kadının daha önceki gibi seks yapmaya döneceğini umarak, erkeğin artan bir şekilde kadın için birşeyler yapması şeklinde olur. Ya da evli bir çiftin “seks problemleri” ni çözmesi için “evlilik danışman”ına gitmesi şeklinde. Erkek daha fazla bulaşık ve çamaşır yıkamaya söz vererek karşılığında kadının cinsel isteğinin eski haline döneceğinden medet umar. Ama erkek ne yaparsa yapsın kadının cinsel isteği eskiye dönmez. Kötüsü kadın, bunca çabaya rağmen istek duymadığı için kendini daha kötü hisseder.
Arzuyu pazarlık etmek en fazla mecburi uyuma yol açar.

Bu nedenle onun pazarlık sonrası cinsel tepkileri o kadar cansızdır ki erkek daha da hüsrana uğrar. Seks sayısı ve sıklığı artsa bile kadının yarı-gönüllü hali hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.

Erkek gözünden, özellikle de beta erkek gözünden, arzuyu pazarlık etmek gayet akılcı bir çözüm gibi görülebilir. Erkeklerin doğası tümdengelimli muhakemeye meyillidir; “eğer … sonra” şeklinde. Program genelde şu şekildedir :

Sekse ihtiyacım var + kadında ihtiyacım olan seks var + kadının seks için koşullarını araştır + seks için gerekli bu önkoşulları gerçekleştir = Seks yap!

Mantıklı değil mi? Kadının isabetli özdeğerlendirmelerine dayanan basit ekonomi. Fakat gerçek arzu kadınların bilinmeyen ve söylenmeyen değişkenlerine bağlı birşey. Bu nedenle açık açık konuşulup, tartışıldığında – hele hele birşey karşılığında beklendiğinde – tek elde edilebilecek şey mecburiyet ve bazen ultimatomdur. Gerçek arzu, bir kişinin kendi iradesiyle varması gereken ya da oraya yönlendirilmesi gereken birşeydir. Bir kadını tehdit ederek istediğiniz gibi davranmaya zorlayabilirsiniz, ama onun sizi arzu etmesini sağlayamazsınız. Bir fahişe para karşılığı sizinle sikişecektir ama bu sizi arzuluyor anlamına gelmez.

Uzun süreli ya da kısa süreli fark etmez, hedefiniz gerçek arzu olmalı. Eğer sizinle birlikte olmaya mecbur hisseden değil sizi arzulayan bir kadınla beraber olmak istediğinizi bilirseniz zaten yolu yarılarsınız. Bir kadından konuşarak, anlaşarak arzu elde edemezsiniz. Arzuyu sadece çaktırmadan onu yönlendirerek elde edebilirsiniz. Gerçek arzu kadının sizi istediğini düşünmesinden ortaya çıkar, sizinle olmak zorunda olduğunu düşünmesinden değil.

Çeviri : The Desire Dynamic

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

İnternet Porno Bağımlılığı

Bir erkek fareyi alıp kendisine açık bir dişi fare ile aynı kafese koyarsanız ne olur? Önce çılgın ve ardı ardına yapılan bir seks dönemi ve sonrasında ise yavaş yavaş erkek farenin dişi fareden sıkılması. Bir süre sonra erkek fare dişi istese de onunla çiftleşmez iken dişi fareyi yenisiyle değiştirince erkek farenin aynı çılgın seks dönemine girmesi. Dişi değiştirmeyi erkek fare zevkten nalları dikene kadar devam ettirebilirsiniz.

Buna bilim dünyasında Coolidge Etkisi deniyor – yeni dişilere verilen otomatik tepki. İlginçtir ki erkekler örneğin yeni bir porno yıldızına masturbasyon yaptıklarında hem daha hızlı boşalıyorlar hem de spermleri daha hareketli oluyor. İşte bu yeni dişilere verilen otomatik tepki, sizin internet pornosu bağımlılığınızın itici motoru.

Denek farelerinde olduğu gibi sizin beyninizde de ekrandaki iki boyutlu hatunu dölleme dürtüsü şeklinde çalışan ilkel bir devre var (Coolidge Etkisi kadınlarda da var. Çalışmalar gösteriyor ki imkan verildiğinde avcı – toplayıcı kadınları da en az erkekler kadar önüne gelenle yatmaya meyilli).

Beyindeki ilkel devreler duygularınızı, isteklerinizi, dürtülerinizi ve bilinç-altı kararlarınızı yönetiyor. Bunlar işlerini o kadar iyi yapan devreler ki evrim insan insan olduğundan beridir bu mekanizmalara pek dokunmamış.

Daha fazla dopamin lütfen

Sizin için, fareler ve diğer memeliler gibi, seks arzunuzu harekete geçiren şey dopamin adlı bir nörokimyasal. dopamin beynin ödül devresi (reward circuit) ismi verilen bir kısmını ateşleyen bir kimyasal. Bu devre sizin arzu ve zevk hissettiğiniz ve aynı zamanda bir şeye bağımlı olduğunuz bölge.

Dopamin‘in evrimsel görevi sizi genleriniz için iyi olan şeyi yapmaya itmek. Ne kadar çok dopamin salgılarsanız isteğiniz de o kadar şiddetli oluyor. Hiç dopamin yoksa, karşınızdaki şeyi / kişiyi tamamen es geçiyorsunuz. Çikolata, kremalı kek ve dondurma ile dopamin seviyesi tavan yaparen kereviz dopamin salgılatmayacaktır bile. Cinsel uyarı ise ödül devrenizde en çok dopamin salgılanması sağlayan doğal uyaran.

Dopamin’in göbek adı “bağımlılık molekülü” zira bağımlılık konusunda merkezi bir rolü var. Dopamin “zevk molekülü” olarak da bilinse de bu isim teknik olarak pek uygun değil aslında. Dopamin aslında tamamen ödül arama, tahmin ve isteme ile alakalı bir kimyasal. Dopamin uzun dönemli hedefler için potansiyel ödülü arama istek ve motivasyonu sağlıyor sadece. Bu konu tartışmalı olsa da, ödül ve zevk ise opioid denilen kimyasallar sayesinde.

Yenilik, yenilik ve daha fazla yenilik

Dopamin yenilik ile artan bir kimyasal. Yeni bir araba, yeni bir film, en son çıkan cep telefonu modeli … hep dopamin arttırıcı şeyler. Ama her yeni şeyin heyecanı daha sonra dopamin’in azalması ile beraber insanın yeni şeye ilgisinin de azalmasıyla noktalanıyor.

Coolidge Etkisi şu şekilde çalışıyor : Erkek farenin ödül devresi her seferinde eldeki dişi fare için daha az dopamin salgılarken, yeni dişi fare için dopamin salgısı tavan yapıyor. Tanıdık geldi mi?

İnsan ve farelerin cinsel uyarana tepkilerinin insan ve farelerde çok farklı olmaması şaşırtıcı değil. Mesela Avustralyalı bilim adamları deneklere aynı porno filmini defalarca izlettiklerinde, deneklerin penislerini kalkmasından ve kendi belirttikleri uyarılma duygusunda azalma gözlendi. 18. gösterimden sonra, denekler tam havlu atacak iken, yeni filmin gösterimi ile cinsel uyarım tavan yapıyor.

Grafikte görüldüğü gibi erkek deneklerin aynı erotik filmi tekrar terkrar izlemeleri sonucunda cinsel uyarılmaları düşerken, yeni filmin gelmesi ile uyarım en tepeye çıkıyor.

İnternet pornosu insanın beynindeki ödül devresini sürekli ayartıyor zira sürekli yenilik bir tıklama uzaklıkta. Birkaç tarayıcı penceresi aynı anda açıkken saatlerce tıklaya tıklaya porno klipleri tükettiğinizde, her on dakikada tarih öncesi avcı toplayıcı atalarınızın bütün hayatı boyu görebileceğinden daha fazla ateşli piliç görüyorsunuz. İnternet pornosu bilimadamlarının süpernormal uyarı diye tanımladıkları bir kategoride. Bunlar normal uyaranların çok abartılı ve yapay olanları ve genelde ödül devresi tarafından yanlışlıkla büyük bir ödül potansiyeli olan şeyler olarak algılanıyorlar.

Günümüz hızlı interneti ve video streaming teknolojisi sayesinde internet pornosu sonsuz sayıda “yeni” uyarana ulaşım sağlıyor ve ilkel ödül devresini sürekli uyarıyor. Erotik yazılar ve resimler uzun süredir insanlığın bildiği birşey. Bunun yarattığı dopamin pompalaması da. Fakat sadece 20 yıl öncesine kadar en sık karşılaştığınız erotik yenilik ayda bir yayınlanan Playboy dergisi ve eve alınan erotik video kasetleri idi. Ama bunların hiçbiri günümüzün birden fazla pencereli sonsuz porno büfesiyle yarışamaz. İnternet pornosunun en büyük farkı kullanıcısına ölene kadar sürekli yeni yeni ve daha ağır erotik sahneler izleyerek dopamin salgılanmasını hep tepe noktada tutma imkanı sağlaması.

Porno Bağımlılığı

İnternet pornosu bağımlılığının varlığını kabul edenler bunu genelde uyuşturucu bağımlılığı ve video oyunu bağımlılığı ile karşılaştırıyorlar. Bağımlılıklar her ne kadar benzer beyin mekanizmalarını kullansa da burda büyük bir fark var : insanların seks için ayrı beyin devreleri var ve bunlar ergenlik döneminde çok hassaslar.

Başka bir deyişle insan beyninde alkol, uyuşturucu ve video oyunu için doğal devreler yok. Bunlar her ne kadar dopamin seviyesini tavan yaptıran alışkanlıklar olsalar da (bağımlılığı sağlayan beyin değişimlerinin ön koşulu) hiçbirinin cinsel uyarı merkezlerini şekillendirme gücü yok. Öte yandan internet pornosunun beynin karmaşık cinsellik ve üreme devrelerini şekillendirme kuvveti var.

İnternet pornosunu özel bir bağımlılık sebebi yapan başka şeyler de var :

  1. Çalışmalar gösteriyor ki video pornosu, statik pornoya göre daha uyarıcı.
  2. Cinsel uyarımı ve düşen dopamin miktarını arttırmak için kişi tek mastürbasyon seansında video türünden türüne atlayabiliyor (2006 yılından önce hızlı internet ve streaming video olmadığı için bu çok yeni bir olay).
  3. Çıplak resimlerden farklı olarak video kişinin hayal gücünün yerini alıyor ve özellikle ergenlerin cinsel zevklerini ve eğilimlerini şekillendirme gücüne sahip.
  4. Alkol ve uyuşturucunun aksine internet pornosu tüketiminin hiçbir limiti yok.
  5. Alkol ve uyuşturucuda tepe noktalara çıkmak için sadece daha fazla tüketim varken pornoda hem daha fazla hem de sürekli yeni video tüketimi mümkün. Normal bir kullanıcının gitgide daha uç noktalarda porno tiplerine çıkması çok sık karşılaşılan birşey. Kişi aynı zamanda compilation videolar veya sanal gerçeklik ile daha da yüksek uyarımlara çıkabiliyor.
  6. Alkol ve uyuşturucunun aksine porno kişinin odasından sürekli yenileyebildiği birşey. Bu nedenle özellikle çok genç yaşta başlanabiliyor (10 yaş gibi). Ergen beyni özellikle dopamin ve nöroplastisite konusunda en doruk noktada olduğu için bağımlılık riski ve cinsel yönelimin değişmesi gibi sorunlara daha açık.

Problemler

İnternet pornosu bağımlılığı birçok probleme sebep olsa da birini bu bağımlılık konusunda birşey yapmaya iten şey genelde ereksiyon problemi. Fazla pornonun yarattığı ereksiyon problemi genelde kişinin beyninin uyarımdan etkilenmemesi sebebiyle gerçekleştiğinden viagra gibi ilaçların da yarar sağlamadığı bir problem.

Diğer bir önemli problemler de şunlar :

  1. Sosyal kaygı
  2. Kadınlarla gerçek ilişkinin uyarıcı olmaması hatta gerçek kadınların artık uyarıcı olamaması (bir kadınla sevişirken sertleşmeyi canlı tutmak için ekranda porno izlediklerini hayal ettiklerinden bahseden birçok erkek var)
  3. Gerçekten yapılan sekste normal olmayan anormal cinsel yönelimler ve beklentiler
  4. Çok düşük testosteron seviyeleri ve erkeğin hayatta birçok alanda itici gücü kaybetmesi vs.

Çözüm

Sorunun bilinen tek çözümü internet pornosunu bırakmak. Bu bağımlılık nedeniyle ereksiyon sorunu yaşayan erkekler pornoyu bıraktıktan sonra bu problemden de kurtuluyorlar. Fakat ilginçtir, ergenlik döneminde video streaming olmayan erkekler haftalar içinde normale dönerken daha gençlerin normale dönmesi aylar hatta artan oranda yıllar sürebiliyor.

İnternette bu bağımlılıktan kurtulmak isteyenlerin toplandığı çeşitli topluluklar bulunuyor. Bunlardan en bilineni NoFap (İngilizce argoda fap masturbasyon demek). NoFap 2011 yılında Alexander Rhodes tarafından 2003 tarihli Çin menşeili bir araştırmanın sonuçları keşfedildikten sonra kuruldu. Bu ünlü araştırmaya göre erkekler mastürbasyonu sadece 7 gün bile bıraksalar testosteron seviyeleri neredeyse 50% artıyor.

İnternet pornosu bağımlılığı ile ilgili şu İngilizce site de önemli bir kaynak : YourBrainOnPorn.

Bakınız bizim oldukça popüler Feromonal Beta ve Mastürbasyonun Zararları.

Ayrıca Pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabına da bakabilirsiniz.

Kadınların erkeklerde çekici bulduğu şeyler

Kadın – erkek ilişkilerinde birçok erkeğin yaptığı en büyük hatalardan biri kadınların karşı cinste erkeklerle aynı şeylerden etkilendiğini sanmak. Birçok erkek güzellik, gençlik ve tatlı, akadaş canlısı ve yaklaşılabilir bir kişilik gibi hemen görünür olan özelliklerden etkilenir. Maalesef birçok erkek bunun birebir kadınlar içinde geçerli olduğunu sanar : kadınların çoğu yakışıklı, nazik, arkadaş canlısı ve yaklaşılabilir erkeklerden etkilendiklerini düşünür. Bu felsefe ile fitness salonu faresi olan, en şık şekilde giyinen, arkadaş canlısı ve nazik kişiliği ile kadınlara ne kadar ilişki materyali iyi bir çocuk olduğunu göstermeye çalışan erkek genelde havasını alır. Bunun faturasını yeterince iyi görünmediğine kesen oğlumuz bir yandan metroseksüelliğin tepelerine tırmanırken bir yandan da hiç de yakışıklı, düzgün fizikli olmayan erkeklerin kızları kendilerine mıknatıs gibi çektiğini görüp şaşırır.

Oysa gerçek şudur : çoğu kadın erkeklerde gözle görünmez olan şeylerden etkilenir.

Kadınlar ve erkekler oldukça farklı yaratıklardır : erkekler cinsellik konusunda genelde görsel şeylerden etkilenir, kadınlar ise görünmez ama sözel olarak ortaya çıkan şeylerle.

Kadınlar genelde erkeğin kişilik özelliklerinden ve bu kişiliği nasıl hissettiğinden etkilenir / kaçar.

Para, ün, sosyal statü, fiziksel görünüm bir kadını hiç mi etkilemez? (*)Etkiler tabii ki. Ama görsel öğelerin erkeği etkilediği gibi değil. Bir erkek görsel öğelerin etkisi ile  5 saniye içinde bir kadınla yatmak isteyip istemeyeceğini bilir. Bir kadın ise yukarıdaki öğeler ile erkeği ancak belki bölgesine (maybe zone) alabilir. Çoğu kadın eğer erkek ciddi olarak daha aşağıda bir statü sinyali vermiyorsa (bkz. hipergami) bir erkeği belki bölgesine yukarıdakiler yoksa da alır. Ama belki bölgesinden yatağa götüren asıl cinsel uyarıcı ise erkeğin kişiliğidir.

Erkeğin kadını belki bölgesinden yatağa terfi ettirmesini sağlayan kişilik özellikleri aşağıdakilerdir :

  1. Kendine güven
  2. Erkeksi (maskulin)
  3. Eğlenceli
  4. Önceden kestirilemez olmak (daha ilk buluşmada hayat hikayesini kadının önüne seren ana kuzularının ikinci buluşmaya çıkamamasının ana nedeni)
  5. Çekici
  6. Seksüel
  7. Karizmatik
  8. Sosyal Zekaya Sahip

(*) – Bu kısımda para derken zengin olmaktan bahsediyoruz, buradan bir erkeğin çulsuz olmasının önemsiz olduğunu söylemeye çalışmıyoruz. Yine fiziksel görünümün erkeğin karakteri kadar önemli olmamasını şişman bir koltuk patatesi olma hakkı olarak algılamayın.

Cinsel devrimi suçlayın, erkekleri değil.

Kate Bolick The Atlantic dergisinin kapağından dünyaya bakıyor. Siyah bir gece elbisesi giymiş, “Ne, ben evlenmek mi?” yazıyor başlık. Kate gülümsemiyor.

Aslına bakarsanız Kate bekarlık, evlilik ve günümüz Amerika’sının değişen flört ve birliktelik dünyası hakkındaki birkaç bir kelimelik yazısı arasına serpiştirilmiş fotoğrafların hiçbirinde gülümsemiyor. 38 yaşındaki Bolick, hiçbir zaman evlenemeyebileceği gerçekliğine hafiften dokunmaya başlıyor. Hem kendini hem de bizi mutsuz kız kuruları hakkındaki geleneksel kültürel yükü çöpe atmamız gerektiğine ikna etmeyi çok istiyor. Ama çeşit çeşit fotoğrafta (Bolick araba sürerken kırmızı bir elbise ile, altın sarısı bir gece elbisesi ve elinde bir şampanya ile vs.) yüzündeki ifade hüzünlü ve üzgün bandında – birinde bile mutlu görünmüyor.

Bolick’in evlilik konusunda kafası gerçekten karışmış gibi. Kendini feminizme adamış bir kadının kızı olarak, 3. sınıfta üzerinde “ERKEKSİZ BİR KADIN, BİSİKLETSİZ BİR BALIK GİBİDİR” yazan bir t-shirt ile gitmiş. Aile arabasının arka koltuğunda lise aşkı ile sarılırken annesinin dönüp “ikinizin de artık başkaları ile çıkma zamanı gelmedi mi?” dediğini hatırlıyor. Birgün evleneceğine ve birgün onunla evlenmeyi isteyecek bir erkek çıkacağına kendini tamamen inandırdığını söylüyor.

Önünde o kadar sayısız romantik ilişki fırsatı olduğunu düşünüyormuş ki 28 yaşında harika bir erkek arkadaşı terk etmiş. 3 yıldır birliktelermiş. Oğlumuz “az bulunur, zeki, yakışıklı, sadık ve nazik” biri imiş. Peki neden terk etmiş? Birşey eksikti diyor Bolick.

10 yıl sonra ise pişmanlık içinde yazıyor “eğer ilişkiler bir pazar yeri ise … bugün önümüzde ciddi bir açık var; evlenmek isteyen kadınların karşısına artan sayıda avantacılar ve oyuncular çıkıyor”.

Bu konuda çok ilginç veriler var. Pew Araştırma Merkezi’ne göre millenial gençlerin 44%si ve Gen X gençlerin 43%si artık evliliğin demode olduğuna inanıyor. 2010 yılı itibarı ile kadınlar yönetici ve profesyonel iş pozisyonlarının 51%sini ellerinde bulunduruyorlar (1980de bu oran 26% imiş). Kadınlar üniversite ve master diplomalarının çoğunu alırken işgücünde de çoğunluktalar. 2008 krizinde kaybedilen işlerin üçte dördünü erkekler kaybetti. Bir araştırmaya göre karılarından kısa erkeklerin oranı 40% artmış. Yetişkin nüfusun 50%si bekarmış (1950de 33%si).

Bu trendler ne kadar enteresan olurlarsa olsunlar evliliğe uygun erkek nüfusundaki azalmanın nedenine çok az değiniyor. Bolick yazısında ise bu konuda gerçekliğe daha fazla yaklaşmış.

“1990ların başı tek gecelik ilişki kültürü başladı” diyor Bolick “üniversitelerin ebeveyn görevini terk etmesi ile gençler kendilerini tek gecelik ilişkiden ilişkiye atmaya başladı”. “Bazı kadınlar kendilerini davet etmedikleri bir önüne gelenle yatma kültüründe bulurken birçok erkek durumdan çok mutlu idi.”

Ekonomist Robert H. Frank’a göre “mevcut kadın sayısı erkek sayısını geçtiğinde … ilişki dinamiği erkeğin isteğine göre şekillenir”. Tersi durumda da kadının. Kadın sayısı erkek sayısına göre az olduğunda, kadınlar ilişkileri istediği yöne çekebilir, tek eşlilik. Üniversite kampüslerinde kadın  – erkek oranı 57 – 43%.

Ama ekonomik analiz bir yere kadar. Erkeklerin önüne gelenle yatma isteği sadece kadınlar da buna uyduğunda uygulanabilir. Ve kadınlar aptalca on yıllardır buna uyuyor.

Kadınlar kendi güçlerini azaltan bu duruma kandırıldılar, cinsel özgürlüklerini çok sevdiklerinden değil (bazıları sevse de), Gloria Steinem ve Bolick’in annesi gibi kadınların onları eski cinsel değerlerin evlilik ve çocuk ile beraber kadınları baskı altında tutan öğeler olduklarına inandırdıkları için.

Ortaya çıkan sonuç : azalan evlilik oranları ile çocukların hayatının kararması, yanlız annelerin hayalkırıklıkları, yanlız erkeklerin daha az mutlu olması (yalnız erkekler evli erkeklere göre daha fakir ve mutsuzlar). Cinsel devrim korkunç bir tahribat yarattı, kurbanları sebebin cinsel devrim olduğunun farkına varmasa bile.

Çeviri : Blame The Sexual Revolution, Not The Man

The red pill nedir?

The Red Pill nedir diye merak ediyorsanız doğru yerdesiniz. Bu yazımızda son zamanlarda sıkça kullanılan the red pill (kırmızı hap), blue pill (mavi hap) ve purple pill (mor hap) havramlarını açıklayacağız.

The Red Pill, en kısa tabiri ile erkeklerin kendilerine pompalanan kadın – merkezli kültürel beyin yıkamanın (erkeğin doğasına ve çıkarına aykırı ruh ikizi kadın kavramı başta olmak üzere erkekleri kadınların kapı paspası yapmaya kadar götüren türlü propagandalar) farkına varması ve buna baş kaldırmasıdır. Hareketi 2000’li yılların başında farkeden bu yazının yazarının gözlemlerine göre kökleri 90ların sonu, 2000lerin başı gibi patlayan PUA (Pick Up Artist) camiasında olsa da hareket 2000lerin ortalarından itibaren SoSuave gibi forumlarda PUAların aksine daha teorik – politik bir seviyeye geçti.

The Red Pill ismi ise The Matrix filminden geliyor. Filmin ana karakteri Neo’yu Matrix’ten (yapay zekalı makineler insanları pil olarak kullanırken onların sanki 1999 yılında yaşıyormuş sanmalarını sağlayan kollektif yapay gerçeklik programı) kurtarmak üzere Morpheus’un uzattığı kırmızı hap (red pill) ve mavi hap (blue pill) gönderme. Neo kırmızı hapı seçerse, Matrix’ten çıkarılacak, mavi hapı seçerse Matrix’te kalmaya devam edecek.

Burada Matrix, özellikle 3. dalga feminizmin etkisi ile ortaya çıkan kadın-merkezli kültür. The Red Pill’e göre 1. ve 2. dalga feminizmin aksine 3. dalga feminizm kadınlara eşitlik değil kadın egemenliği peşinde ve özellikle Batı Avrupa’da bunu neredeyse tamamen başarmak üzere. 3. dalga feminizm militanları (günümüz feministleri) artık herhangi bir sorumluluk olmadan güç peşindeler :

” feministler eşitlik istediklerini idda ediyorlar ama asıl istedikleri sorumluluğu olmayan güç. cinsiyet dengesinin bozulmasına yol açacak şekilde, kadının ve erkeğin ayrıcalıklarını tek tarafa vermek istiyorlar. kadın olmanın ayrıcalıklarının ( ekonomik açıdan kendilerine sunulmuş imkanlar, güzelliklerine dayalı fırsatlar yakalama ve fiziksel zarar görmemeye dayalı ayrıcalıklar) yanı sıra erkeklerinki gibi( otorite, kariyer sahibi olmak için saygınlık, dış görünüşünden dolayı sert bir şekilde yargılanmamak vb. ) hem pragmatik hem de gerçekçi olmayan ayrıcalıklar istiyorlar. biyolojik dayanağı reddederek, bunun bir sosyal inşa olduğunu, eşit olmadığımızı görmezden geliyorlar.”[1]

[1] – RedPill Antibiyotik Nükleer Bombası

Kırmızı Hap Türkiye’de ise Ayrılık Acısı ve Erkek Adam gibi bazı sitelerde toplanmaya başladı.

Feminist dalganın beyinlerini yıkadığı erkekler (özellikle genç kuşak olan 1984 sonrası doğan millenialların tamamı) The Red Pill Camiasında Mavi Haplı (blue pill) olarak anılır. Blue Pill erkekler :

1 – Kadınların elinde oyuncak olmalarının en büyük nedeni olan ruh ikizi saçmalığını  (hayatımın kadını olarak da bilinen saçmalık) gönülden benimsemişlerdir.

2 – Psikolojik olarak iğdiş edilmişlerdir.

3 – Hayatları genellikle 20lerinde ellerinde çiçekler kadınların kapısında, yörüngesinde sırılsıklam beklemekle, 30larında ise cinsel pazar değeri kavramından bir haber şekilde bu eskiden kendilerinin yüzüne bakmayan hatunlardan biri artık “zamanı geldiği için” birden kendisinin farkına varınca, o kadının can simidi olarak evlenir. Bu can simidi kardeşimiz bu  kadınla bu şekilde evlendiğinde, kendilerini feda etmeye programlı olduklarından onun ve çocukların isteklerini tatmin ederek emekliliğine kadar posası çıkmış şekilde yaşar.

Hareket daha ismini almadan redpill’e fişten çekme (unplugging) ve bluepill durumuna da fişe takılı olma (plugged) denirdi. Bu da yine The Matrix filminde, Matrix kölelerinin bir sürü fişle Matrixe bağlı olmalarına gönderme idi.

Redpill ve bluepill’in yanında bir de purple pill kavramı vardır. Purple pill, redpill kavramının farkında olan ama henüz bluepill tarzı hayallerden (ruh ikizi, Disney masalı tadında ömür boyu aşk, hayatımın kadını, vs.) vazgeçemeyen insanlar için kullanılır. Purple Pill kişileri genelde redpill tekniklerini alıp bunları kullanarak blue pill yaşamaya kalkarlar ki (örneğin o eşsiz melek ile bir ömür boyu aşık ve mutlu yaşamak, eski sevgiliyi geri kazanmak(buna kaybetmek denir ama neyse))sonları genelde hüsrandır.

the red pill kadın düşmanı mı?

Redpill öğretisine yeni gelen erkekler genellikle bunu kızgınlık aşamasında yaparlar ve bu nedenle the red pill reddit grubunda ve manosphere’de bir sürü kadın düşmanı görünen yazı bulmanız mümkündür. Fakat öğretinin kendisi kadın düşmanı değildir, düşman olduğu birşey varsa bu muhtemelen 3. dalga feminizmdir.

Red pill camiasının bir alt kolu olan MGTOW’da erkekler kadınlarla uzun süreli ilişkiye tamamen karşı iken birçok redpill erkeği uzun süreli ilişki içinde veya evlidir.

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları