Evlenmek tam bir kumar mıdır? Evlenmemeli mi?

Tristan rumuzlu okuyucumuz sormuş : evlenmek tam bir kumar mıdır yani? Evlenilmemeli mi? 

Maalesef eğer çocuk istiyorsan, bu çocuğu sağlıklı bir birey olarak yetiştirmek için aile kurumu neredeyse şart. Ama ilginçtir bu illa resmi olarak evleneceksin anlamına gelmiyor. Mesela benim 2 Türk arkadaşım var yurt dışında. Partnerleri ile evli değiller ama çocukları var ve aile olarak yaşıyorlar.

Bizim tavsiyemiz ve bloğun da dikkat edersen etrafında döndüğü en temel sorun : eğer çocuk istiyorsanız evlenin ama evlenmeye erkeklerin çoğunluğu gibi beta sağlayıcı ya da gençliğini düşüncesizce kötü çocuklara vermiş bir kadının beta çıkış bileti olarak girmeyin. Türkiye’de ve modern toplumlarda temel sorun “efendi adamın eninde sonunda kazanacak olması” diye algılanan şeyin aslında tamamen onun içine düştüğü bir tuzak olması. Efendi adamlar genelde 20 – 30 yaş arası seksiz ya da az seks ile geçen hayatın, klasik erkek CPDsinin doğal sonucu olduğunun ve eğer kendilerini geliştirirlerse önlerindeki 10 yıl içinde ciddi oranda artacağının farkında değiller. Bekar bir adam potansiyelini gerçekleştirirse 30 – 37 arası CPD hep yükselecek ve çok daha fazla ya da istediği gibi kadın bulabilecek. Kadınların genel hipergami stratejisi, bir efendi adamı, bu uyanışı yaşamadan kapatmak. Zira kadının 27 – 30 yaşı da CPDnin aşağı indiği, artık kötü çocukların kendine bakmadığı yaşlar (kendim de dahil birçok insan biliyorum, 30larında ve 40larında hala 23 – 27 yaş arası takılıyorlar).

Toplumda biyolojik saat diye yutturulmaya çalışılan telaş aslında kadınların CPD değerleri düşünce, henüz daha yeni yükselmekte olan bir betayı, bunun farkına varamadan kapama telaşı. Benim blogdaki temel dertlerimden biri, bir erkeği bundan korumak. Sonra bu plan B betaların başına genelde gelen şöyle birşey (gerçi burdaki bayağı ağır ama az çok temsili) : En iyisini sona saklamak.

Ben Erkek Adam rumuzunda yazıyorum ve 30luk bir abiyim. 30 yaşında bu beta evlilik kervanına katılmış ve sonra kafasındaki beta provider şablonuna direnen bendenize hayatı zehir eden feminaziyi boşamış biriyim. Tüm bunlar başıma aşağıdaki stratejiyi izlememekten geldi. Ve daha da kötüsü 20lerimde kırmızı haplı olmama rağmen (tabii o zaman ismi kırmızı hap değildi ve böyle iyi ortaya dökülmemişti – şimdiki gençler çok şanslı) toplum propogandasına yenildim. İyi olanı(!) yaptım. Ama bir çocuk babası olmanın tatminini yaşayan biri olarak gençlere “evlenmeyin!” tavsiyesi vermek istemiyorum. Evlilikten ağzı yanan bir erkeğin klasik şeysidir bu ama 40lardan sonra çocuk ve aile önemli bir ihtiyaç haline geliyor birçok erkek için. Hepsi değil gerçi, eğer öyle bir erkeksen hiç evlenme. Ama hayatımın 2. yarısı çocuksuz ve ailesiz yaşamak benim için çekilir birşey mi sorusunu sorman lazım kendine. Modern toplum o kadar gençlik takıntılı ki, hayatın 2. yarısını düşünmek ve buna göre hareket etmek düşüncesi kimsede yok.

Yine de erkekler için ideal evlilik yaşı makalesindeki strateji en emniyetlisi :

  1. CPDnizin düşük olduğu 20 – 27 arası uzun süreli ilişkiden uzak durun, kondomu takıp sikebildiğiniz kadar sikin. Şaka değil, orta yaş krizi yaşama ihtimalinizi sıfıra düşürür.
  2. CPDnizin yükseldiği 27 – 35 arası evlilikten uzak durun ve opsiyonlarınıza bakın. Bu dönemde artık tek eşli ve uzun süreli ilişkiler yaşamaya bakabilirsiniz. Bir kadına muhtaç mantalitesi olmadan emin olun sonuçta en iyisini seçeceksiniz. Elinizdeki tabaklardan biri olacak bu kalıcı kadın.
  3. Eğer çocuk niyetiniz yoksa hiç evlenmeyin. Eğer çocuk istiyorsanız 33 – 38 arası evlenin. Tavsiyem de artık kendine can havliyle beta arayan bir 30 – 36 banddı kadınıyla değil de 24 – 29 bandı bir kadınla evlenin (bir kadın da bize göre 27 yaşında evlenmeli ve bu da bir yazı konusu). Ama bu kadın bir kadın havuzundan seçilmeli öyle muhtaç olduğunuz, sizinle seks yapan tek hatun olmamalı.
  4. Evliliği veya uzun süreli ilişkiye kendi çerçevenizle girin. Öncelikle kırmızı hapın farkında olun. Çoğu erkek bunun zerre farkında olmadan evleniyor. Hipergamiyi bilin. Bakın hipergami, her kadın ilk fırsatta kocasını düşünmeden daha alfa bir erkeğin altına yatar demek değil. Hipergami bir dürtü. Erkeklerin ezici çoğunluğu nasıl içten gelen mümkün olduğunca kadınla seks yapma dütrüsünü verdiği sözler, aile ve medeni toplum gerekliliği ile başarılı bir şekilde kontrol altında tutuyorsa, çoğu kadın da hipergamiyi kontrol altında tutuyor. Ama bu dürtü orada hep var. Sizin için bunun anlamı basit : erkeklik yan gelip yatma yeri değil. Çerçevenin her zaman kontrolü elinizde olmalı. Ne zaman ki “kız arkadaşıma / karıma 40 yıllık karım gibi davranayım, yan gelip yatayım” mantığına düşerseniz, o zaman hipergaminin ağına düşebilirsiniz.
  5. Sitedeki tavsiyeleri takip ederseniz muhtemelen zengin de olacaksınız. Evlilik anlaşmasını unutmayın.

Dediğim gibi benim birincil amacım, olabildiğince erkeği, alfa siker beta öder denkleminin beta öder aktörü olmaktan kurtarmak. Bu denklemin tamamen toplumca itelenen bir propoganda yağmuru ile dayatıldığı bu dünyada, bence bu çok önemli bir misyon. Çünkü çoğu erkek, beta olsa bile, bu tuzağa kendi betalığından çok yılların beyin yıkamasından (genelde anası, ortalıkta olup oğlunu psikolojik olarak geliştirme özürlü tipik Türk babası, hayatındaki kadınlar ve diğer betalar üzerinden gelen propoganda) ve doğru olanı yapma baskısından düşüyor bu tür bir evlilik tuzağına.

Umarım açıklayıcı olmuştur.

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

87
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz.

avatar
20 Comment threads
67 Thread replies
1 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
39 Comment authors
cutieOzdalJoheannamSSöls Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
L'étudiant
Guest
L'étudiant

Mahmut Abi, fikrini çok merak ediyorum. Kırmızı hapla 3-4 yıldır tanışmış durumdayım. Evlilikle alakalı tuhaf bir vaka diyebileceğim bir durum yaşadım. 24 yaşındayım, kız arkadaşım 25 yaşındaydı. Yakın zamana kadar 8 aya yakın süren bir ilişkimiz olmuştu. Kız, ilişkimizin ilk ayından sonra, sürekli benden çocuk yapmak istediğini, beni çok sevdiğini, evlenmek istediğini vs. söyleyip duruyordu. Ben ise maddi durumumu toplamadan evlenmeyeceğimi belirttim. Toplasam bile onu 1-2 yıl tanımam gerekiyordu, ayrıca yaşımın da en az 29-30 olmasını istiyordum. Bu sebepten biraz zamana bırakalım, zamanı gelince ileride konuşalım vs. demiştim. Evleneceksek de saçma sapan gelenekleri(kız arkadaşım doğuluydu, altın geleneği vs.) yapmak istemediğimi… Read more »

Söls
Guest
Söls

Evlilik sözleşmesi hakkındaki fikriniz nedir?

namS
Guest
namS

Mahmut abi iyi günler, umarım iyisindir.
Sormak istediğim soru şu;
İleride evlilik düşündüğümüz kızın geçmişini öğrenmek istersek ki evlenmek isteyeceğim kişinin geçmişini bilmek en doğal hakkım diye düşünüyorum. Ona bunu doğrudan sormak mantıklı olur mu yoksa birlikte olduğumuz 12-18 aylık (veya daha fazla) süre içerisindeki gözlemlerimizle ve kendi çapımızda yaptığımız araştırmalarla mı yetinmeliyiz?

Johean
Guest
Johean

Mahmut abi selamlar. Bu sene abim aniden evlilik kararı aldı ve bu siteden okuduklarım ve öğrendiklerim sayesinde abimin yanlış bir evlilik yapmak üzere olduğunu düşünmeye başladım. Kısa süre önce nişanlandı ve 7-8 ay içinde evlenecek. Bu sitede vaka çalışmalarında gördüğümüz mavi haplı, evlilik mağduru olmuş erkek olma yolunda ilerliyor. Sence bu konuda benim bir şey yapma şansım var mı ? Aramızda 6 yaş fark var , abi olan ben olsam gider kardeşimi uyarabilirim ama kardeş abiye bi şeyler söylediğinde bu çok iplenmez. Tavsiye vermek istersen ilişkilerini ve neden böyle düşündüğümü de daha detaylı yazabilirim. Sanırım çaktırmadan bu siteye yönlendirmenin bi… Read more »

Ozdal
Guest
Ozdal

5 aylık evliyim abi. Son dönemde çok basit bir olaydan çok büyük tartışma yaşadık iki gündür konuşmuyoruz. Kendisi odaya kapanıp duruyor ve iletişime geçmiyor. Denedim birkaç kez hala öfkeli. Alttan almak işe yaramadı. Ben de müdahale etmiyorum şu anlık duruma. Huy olarak mı böyle küsmeye meyilli yoksa tartışmanın ağırlığı yüzünden mi böyle çözmüş değilim. Sence nasıl bir yol izlemeliyim