Savaş Lordu Gibi Hatun Kaldırmak III – Kadınların Testlerini Geçmek

KADINLARIN TESTLERİNİ GEÇEREK CİNSEL ARZU UYANDIRMAK

21. Testlere dayanabilmek=Arzu uyandırmak

Bir kadına yürüdüğünüz anda kadın sizi test etmeye başlar. Testleri geçerek çerçevenizin ondan daha sağlam olduğunu göstermiş olursunuz, bu da kadında size karşı cinsel arzu uyandırır. Kadınlar, yapıları gereği, bir erkek kendi dirençlerini kırmazsa o adam için ıslanmazlar. Bu yüzden testler sizin dostunuzdur, onu baştan çıkarmanız için fırsat sunar. Kadının test etmesi sizin için iyidir, yatağa atma sürecini hızlandırır. Kadın, sizi test edemeyecek kadar arzular hale geldiğinde birkaç buluşma sonrasında bile hala ateşlidir.

22. Testi geçme süreci arzunun TAMAMIYLA ortaya çıktığı noktadır.

Bir kadının arzusu, tavlama cümleleri ve hazır cevaplı olmakla uyandırılmaz.

Bir kadının arzusu, manipülasyon teknikleriyle uyandırılmaz.

Bir kadının arzusu, tiple veya parayla uyandırılmaz.

Elbette bunlar sizin o kadını yatağa atma şansınızı yükselten unsurlardır, işinizi daha kolay hale getirir. Ama ARZUYU uyandıran esas unsur bunlar DEĞİLDİR. Bir kadının arzusunu uyandıran TEMEL şey, KADININ TESTLERİNE DAYANABİLMEKTİR.

23. Testlere Dayanabilmek=Güçlükleri Yenme Becerisi=İYİ GENLER

Kadınlar sizin güçlü bir çerçeveniz olduğunu görmek istiyor, aksi takdirde onları koruyabileceğinizden ve tehlike karşısında sakin kalabileceğinizden emin olamıyorlar. Bunu anlamanın EN KOLAY yolu da sizin çerçevenizi test etmektir. Bunu da kaltakça davranma, hakaret, başından savma, görmezden gelme gibi testlerle yaparlar.

(Çeviren notu: Bu elemanın da tahtasını sikicem ama. Hala hakaret testtir diyor.)

Bunlar size adil gelmeyebilir. Ama bardaki sarışın fıstığın size yaşattığı sıkıntıları idare edemiyorsanız 2 metre boyunda ayı gibi bir herif sizi patır kütür dövüp evinizi dağıtırken ve gözünüzün önünde hatununuza tecavüz ederken nasıl karşı koyacaksınız? Bir düşünün.

(Çeviren notu: Düşündüm ve sen haksızsın ibne, sana laflar hazırladım. Bir kere günümüz hukukunda bunu yapmak göt ister, her ne kadar mafya dizileri ufak Polat Alemdarlar yetiştirmiş olsa da. Ayrıca yanınızdaki hatun aranmıyorsa isterse 3 metrelik bir adam olsun ona salça olması ve sizi rahatsız etmesi MÜMKÜN DEĞİLDİR. Ama testleri göğüsleme konusunda haklı tabii, hakaret dışında.)

24. Testleri göğüslemek

Birlikte olacağınız bir hatunun hiçbir direnç göstermeden önüne gelen her sike atlamasını mı istiyorsunuz? Yoksa erkekleri değerine göre sınıflandıran ve buna göre seçen, yüzlerce erkek içerisinde sizi en değerli olduğunuz için tercih eden bir kadın mı istiyorsunuz? Eğer normal ve sağlıklı bir adamsanız, ikinci kadını istersiniz. Bu durumda da mantıken o kadının sizi test etmesini beklemeniz gerekir. Hem de tüm gücüyle test etmesini… Ayrıca testleri beklemekle kalmayıp, HOŞ GÖRMEYİ de bilmek gerekir. O yüzden bir kıza yürüdüğünüz zaman size huysuz davranırsa sevinin. Bu durum, kızı tavlamanız durumunda ona yürüyen diğer erkeklere de aynı şekilde davranacağı ve bu adamları püskürteceği anlamına gelir.

Kadının değeri ne kadar yüksekse (görünüş ve karakter olarak) size karşı testleri o kadar “sıkıcı” ve “acımasız” olacaktır. Bu hep böyledir ve böyle de kalacak, değişmesini beklemeyin. Belki inanması zor ama testleri geçmeyi bilmeniz durumunda en taş hatunlar aslında baştan çıkarması en kolay olanlardır.

(Çeviren notu: Evet kolay hatunu özellikle de sevgili/eş olarak hiçbir erkek istemez, ama zor hatun da “bilmem kaç adamın arasından beni seçti” diye bu kadar yüceltilmeyi hak etmiyor. “Kadın hepsinin arasından beni seçti hüloğğğ” kafası mavi hap kafasıdır. Ona kalırsa siz de onlarca kadın içerisinden ona yürümeyi seçtiniz. Testi geçeyim derken kendini sürekli olarak patrona beğendirmeye çalışan eleman moduna girmeyin.)

SEKSİ KADINLARIN TEST ETME ŞEKİLLERİ VE BUNLARI GEÇMENİN YOLLARI

Bu tür kadınların iki testi olur — aktif ve pasif testler. 

25. Aktif testler
Aktif testlerin çoğu kırmızı hap camiasında zaten anlatılıyor. Kadının hakaret etmesi, küçük düşürmeye çalışması, alay etmesi, ya da sizi sinirlendirecek bir şey söylemesi aktif test örnekleridir. “Sevgilim var”, “efendi çocuğa benziyorsun”, “arkadaş olarak görüyorum” gibi “başından savma” cümleleri de aktif testtir. Bunları nasıl geçeceğinizi anlatmayacağım, zaten kırmızı hap camiasında çokça taktik verildi. Shit test konusuna bakmanız yeterli. Kısaca bahsedersem, bu testleri geçmenin iki yolu vardır: 1. Onaylamak ve abartmak 2. testi görmezden gelip duymamış gibi davranmak.

Bu aktif testleri geçebilmek ÇOK İYİDİR. Bir kız sizi aktif olarak test ediyorsa kesinlikle ilgisi var demektir. Ayrıca bu durum hazır cevap davranarak çekici kötü çocuk imajı çizmenin de en kolay yoludur.

26. “Huysuzluk zırhını” aşarak kadının içine girmenin yolu: Pasif testleri geldiği anda tanıyıp dayanabilmek

Erkeklerin anlamasının ÇOK DAHA gerekli olduğu diğer bir test türü de pasif testlerdir. Bunlar kırmızı hap camiasında pek ele alınmıyor ama aslında bu test türü en çok karşılaşacağınız test türüdür, özellikle de 9 ve 10’luk hatunlara yürüdüğünüzde. Bu testler, bir kıza yürüdüğünüz zaman kız İLGİSİZ, BIKKIN veya DALGIN gibi davrandığında ortaya çıkar.

Resting bitch face pasif testtir. Tek kelimelik cevaplar pasif testtir. Benim favori pasif testim ise seksi bir kıza yürüdüğüm zaman onun attığı tiksinti ile korku karışımı bakış ve ardından hemen uzaklaşması. ACIMASIZ gelecek biliyorum ama bu da bir test.

27. Pasif testleri “reddetme” ile karıştırmayın.

Erkeklerin yüzde 99’u pasif testlerin “reddetme” olduğunu zanneder. Doğal alfa dediğimiz adamlar bile böyledir. Tabii böyle düşünmek de gayet normal, kulağa çok doğru geliyor. Yüzüne bakmaya doyamayacağınız bir hatuna yürüdüğünüz zaman bu hatunun önce sizi süzüp ardından yanındaki arkadaşına “tiksinti dolu” bir bakış atması ve ışık hızıyla yanınızdan uzaklaşmasını düşünün, bu bir reddetme değil midir?

Peki size şu ana kadar yatmış olduğum taş gibi hatunların en azından yarısının ilk yürüdüğümde bu bakışı attığını söylesem? Bir örnekle destekleyeyim.

(Çeviren notu: Bu ısrar olayına şüpheyle yaklaşıyorum. Evet her reddetme test değildir, sonuçta kültürümüzde kız nazı diye bir olay var. Bu serinin ikinci bölümünde de dediğim gibi ilk kez tanışılan bir kıza karşı bu kadar kendine güven sergilemek bugünün taciz çığırtkanlığı yapmaya alışmış feminik dünyasında ters tepebilir. Özellikle yürüme işlerinde acemiyken dikkatli olun gençler. Sonra twitter’da, youtube’ta like kasmak isteyen kezoların “türkiye’de kadın olmak ühühü” temalı duygu sömürülerine meze olmayın.)

28. “Reddetme” aslında reddetme değildir.

Üniversiteye giderken bir hatunla tanıştım. Esmer, seksi, boş zamanlarında mankenlik yapan ve bulunduğum şehirde neredeyse “ufak çaplı bir ünlü” sayılabilecek bir kızdı. Muhtemelen okuduğum üniversitenin en güzel 10 kızından biriydi. Tabii ben de bu kızla yatmak istiyordum, çünkü güzel olmasının yanı sıra ilginç ve zeki birine benziyordu. Fakat okulda ona pek rastlayamıyordum.

Bir gün merdivenlerde onunla karşılaştım. Bunun elimdeki tek ve son şans olduğunu düşündüğüm için hemen yanına gidip “Merhaba, Ben Mike” dedim. Göz temasım iyiydi, tokalaşmak için elimi uzattım falan filan. Suratıma cüzzamlıymışım gibi baktı. Resmen irkilerek geri çekilmişti, gözlerini bir korku kapladı. Sanki ona AIDS bulaştıracakmışım gibi davranıyordu. Gevşekçe elimi sıktı, nezaketen bir şeyler söyledi ve hızlıca uzaklaştı.

Şimdi ben reddedildim değil mi? Karar vermekte acele etmeyin, hikâyemin bir de sonu var. O kadın şimdi benim sevgilim, hem de üç senedir. Muhtemelen de çocuklarımın annesi olacak. Peki bu nasıl oldu? Eğer beni ilk gördüğünde beğendiyse (ki daha sonra ilk görüşte beğendiğini söyledi) neden beni reddetmiş gibi davrandı? İşte bu sorunun cevabını vermek oyunun tüm sosyal dinamiğine hâkim olmanın anahtarıdır. Hazırsanız anlatıyorum.

(Çeviren notu: İlk okuduğunuzda cool story bro demek geliyor içinizden biliyorum ama burada elemanın cidden haklılık payı büyük. Benim de şu anki sevgilim ilk tanıştığımızda attığı shit testlere karşı takındığım sert tavra “bir kadına nasıl böyle davranırsın?!” diye büyük tepki gösterirken sonradan bu durumun çok hoşuna gittiğini ve beni erkeksi görmesine neden olduğunu söylemişti. Bunu söylediğinde ise ben geçmişime sövmekle meşguldüm. Yılları meriçlikle heba etmişiz amk.)

29. Siz ÇOK DEĞERLİSİNİZ.

Evet doğru okudunuz. Bu kızlar ONLAR İÇİN ÇOK DEĞERLİ olmanızdan ötürü reddediyor. Çünkü geriliyor ve içine kapanma ihtiyacı duyuyor. Bunun kulağa saçma geldiğinin farkındayım, ama anlatmaya çalışayım.

30. Kadınlar sizin yanınızda gergindir.

Seksi bir kadına pat diye yürüdüğünüz zaman ona değerinizin YÜKSEK olduğunu gösterirsiniz. Hem de düşündüğünüzden daha fazla. Bunun sebebi erkeklerin yüzde 97’sinin onlara HİÇ YÜRÜMEMESİDİR (Yürüyenler de genelde ya sarhoş ya serseri tiplerdir). Eli yüzü düzgün denilebilecek bir erkekseniz, seksi bir kıza yürüdüğünüzde özgüven bakımından tepedeki yüzde 3’lük erkek diliminin içine otomatikman girmiş oluyorsunuz. Diğer bir deyişle, kız kendiliğinden sizin alfa erkek olduğunuza HÜKMEDİYOR. İyi bir izlenim yarattığınız için hatun sizin yanınızda kendini rahatsız hissediyor. Dolayısıyla sakin, dalgın ve başından savmak istermiş gibi davranıyor. Çünkü hisleri cidden karmaşıklaşıyor. İncitici laflar söylüyor, çünkü başka diyecek hiçbir şey bulamıyor. Ya da kaçıp gidiyor, çünkü yanınızda durunca geriliyor ve ne yapması gerektiğini bilemiyor.

İşte böyle durumlarda sabırlı olmanız lazım. Daha net cümleler kurun, çerçeveyi koruyun, kıza ufaktan takılın ve gülümsemeye devam edin. En sonunda o da açılıp gülmeye, flörtünüze karşılık vermeye ve onun çerçevesini daha önce hiçbir erkeğin yapamadığı şekilde bozabildiğiniz için size arzu duymaya başlayacaktır.

Devamı gelecek …

Çeviri: How to Get Laid Like A Warlord

Savaş Lordu Gibi Hatun Kaldırmak II – İçsel Oyun

İÇSEL OYUN

12. Savaş dışarıda yaşanmadan önce içinizde kaybedilir ya da kazanılır.

Bir kadının size karşı duygularını harekete geçirip yatağa atmanın tek yolunun onun testlerini geçmek olduğunu söylemiştik. Peki bu testleri nasıl geçersiniz?

Anlamanız gereken birinci ilke, bütün testlerin bir ÇERÇEVE testi olduğudur. Testlerin bütün amacı sizin sağlam bir çerçeveye sahip olup baskı altında sarsılmadığınızı görmektir. Dolayısıyla “testleri nasıl geçerim?” gibi bir soruyla işe başlamak faydasızdır. Esas değer, işin en başında sağlam bir çerçeveye sahip olmaktır. Sun Tzu’nun Savaş Sanatı kitabında da dediği gibi “her savaş daha yaşanmadan kaybedilir veya kazanılır.”

13. “Ben Yeterliyim” Çerçevesi = 9 ve 10’luk hatunlara götüren altın anahtar

İçsel oyunuzun temeli “ben yeterliyim” düşüncesi olmalıdır. Diğer bir deyişle, sırf erkek olduğunuzdan ötürü kadınlar için değerlisiniz. Her şey bu temel düşünce üzerine kuruludur. Bir kadının ilgisini çekmek için hiçbir şey “yapmak” zorunda değilsiniz. Zaten siz ondan daha rahat davrandığınız için kadın size ilgi duyar. Hiçbir şeyi değiştirmenize gerek yok. Şu andaki “oyununuzu” geliştirmenize gerek yok. Daha yakışıklı olmanıza gerek yok. Bunları onlar isterse ve size yardım ederlerse zaten YAPABİLİRSİNİZ. Ama yapmak zorunda değilsiniz. Zaten erkek olduğunuz için “yeterince iyi” bir adamsınız. Çünkü testosteronunuz ve bir sikiniz var. Kadınlar da buna değer veriyor.

14. Kadınlar ve erkekler birlikte olmak için yaratılmıştır.

Anahtar ve kilit gibi birbirimize uyuyoruz. Kadınların erkeklerin terli tişörtlerini kokladığı zaman beyin kimyalarının değiştiğini ve daha rahat, sakin olduklarını gösteren çalışmalar mevcut. Nasıl ki onların kadınlığı size çekici geliyor, sizin “erkekliğiniz” de doğal olarak kadın için çekici bir şey. (Çeviren notu: terli seviyorlar diye duş almayı bırakmayın amk ortak alanlarda leş gibi kokuyorsunuz. Sizi koklayan erkek de var bize de yazık.)

15. Standard kelimesi bir efsanedir – Herkesin içinde bir azgın vardır.

Modern kültür, insanların (özellikle de kadınların) standartları olduğu konusunda beynimizi yıkamıştır. Kadınların standartları yoktur. Erkeklerin de yoktur. Örneğin 4’lük bir kadınla yattığınızı hayal edin. Biraz tombul, yüzü pek güzel değil, onunla yattığınız için kendinizi pek de şanslı görmüyorsunuz. Ama teni yumuşak, kokusu güzel, yanınızda çıplak bir halde yatıyor. Yok ben sevişmem mi diyeceksiniz?

Muhtemelen demeyeceksiniz, birbirimizi kandırmayalım. Size verdikten sonra gitmesi ve kimsenin bundan haberinin olmaması kaydıyla kesinlikle bu hatunla sevişirdiniz. Çünkü erkekler ve kadınlar arasında doğal bir çekim var. Birbirimize karşı koyamıyoruz. Kadınlar da aynı şekilde. Yoksa etrafımızda “bana bakmaz” dediği hatunla yatmış hiçbir erkek göremezdik. 

16. Onun aşk kaçamağı olun.

Diyelim ki sen 4’lük bir adamsın, o da 9’luk bir hatun. Şartlar oluştuğu zaman eğer bundan zarar göreceğini düşünmüyorsa kadın zaten seninle yatacaktır. Niye mi? Çünkü seks zevkli bir şey. Kilosuna azami ölçüde dikkat eden yoga hocası bile arada bir pizza yiyor. Bu insanın doğasında var. Güçlü değiliz, zayıfız. Dış dünyaya karşı standardımız var gibi yapıyoruz. Ama aslında içten içe kimsenin standartları olmadığının farkındayız. İrademiz yok, kendimizi kontrol edemiyoruz.

Seksi kadınlar da aynı şekilde. Eğer çerçevenizi koruyor ve testlerini geçiyorsanız, ona sekse ilerleyen olaylar zincirinde “nasıl oldu anlamadım” diyeceği bahaneler sunabiliyorsanız, sizinle mutlaka YATAR. Bu işi becerdiğiniz zaman nasıl kolay olduğuna siz bile şaşıracaksınız.

17. Seksi hatunları tavlamak için “alfa” olmanız gerektiğini düşünmeyin – başlarda işe yarar ama daha sonra gereksiz stres oluşturur.

Çerçeveniz şu: “Ben Yeterliyim.” Şu çerçeve değil: “Ben herkesten daha iyi olduğunu düşünen götün teki bir alfayım.”

Çünkü bu dediğinizle çelişen kanıtlar oldukça bu çerçeveyi korumak zorlaşacak ve üstünüzde gereksiz bir stres oluşacaktır. Şöyle basit bir şekilde düşünün: “Kadınlar ve erkekler birlikte olmak için yaratılmıştır. Ben de bir erkeğim ve bundan ötürü zaten kadınlar bana ilgi duymaya hazır.” Bence bu koruması zor bir çerçeve değil. Gerçeği eğip bükmüyor. Gereksiz stres oluşturmuyor.  Ve en önemlisi testler ve direnç geldiğinde ÇOK DAHA DAYANIKLI bir çerçeve, bu da en taş hatunları götürmek için EN KRİTİK unsur.

18. Kendinize bir “Gerçeklik Çarpıtma Alanı” Oluşturun.

Bunu da yapmak için “Ben Yeterliyim” felsefesini tamamen içselleştirmeniz gerekir. Teoride bu düşünceyi anlamak yetmez. Bütün “benliğinizle” bunu hissetmeniz lazım. Tamamıyla, sorgulamadan, beyin yıkamasına maruz kalmadan inanmanız lazım. Bu fikre alıştıkça aslında yetersiz olduğunuzu düşünmek için bir sebep olmadığını göreceksiniz ve fikrin doğruluğuna gitgide inanacaksınız. Olaylar ancak tekrarlama yoluyla sağlamlaşır, mantıkla değil.

Gerekirse kendinizi hipnoz edin. Yeterli olduğunuzu düşünmenizi sağlayacak sebepleri tek tek bulun, bu fikirle çelişecek her şeyi görmezden gelmeye devam edin. Mantığınızın kölesi olmayın. Mantığınız sizin köleniz olsun. Böylelikle bahsettiğim “gerçeklik çarpıtma alanı” ortaya çıkacaktır.

19. Moral bozucu inanışlardan uzak durun.

Manosphere camiası dediğimiz toplulukta “kaltak gibi davranan” kızların siz yanlış biçimde yürüdüğünüz için böyle bir tavra girdiğine ve dolayısıyla “kovalamaya değmediğine” dair yaygın bir inanış var. Bu tamamen gülünç. İşin aslı, bu bir “mundar ciğer” hadisesi. Yani zihnimiz ciğere ulaşamadığımız zaman bizi ciğerin mundar olduğuna inandıracak oyunlar oynuyor. Fakat gerçek şu ki eğer bir kızın sizin gözünüzde değeri varsa MUTLAKA sizi test edecektir, özellikle de ilk yürüdüğünüz zamanlarda.

(Çeviren notu: İlk yazıdaki son iki maddede belirtmiştim, yine bu benzer maddeye katılmıyorum. Kaltak gibi davranmak test değildir, “ben aşırı ilgiden götü kalkmış şımarık bir kız çocuğuyum” demektir. Haddini bildirmezseniz o test dediği şey asla geri çekilmez, artarak devam eder. Özellikle de sözlü saldırılarda ya ağzının payını verin, ya da kızı silip devam edin.)

20. Kadınların yeri Starbucks değil Afrika ormanlarıdır.

Kadınlar modern dünyaya göre değildir. Doğa için yaratılmışlardır, dişlerinde ve pençelerinde kan vardır. Bunu anlarsanız olaylara yaklaşımınız değişir. Ona yürüdüğünüz zaman sizi alt etmeye çalışan bir kadın olduğunda bunu şahsi olarak algılamayın. Bu gerekli bir stratejidir.

Kadınlar feminizmden ötürü size kötü davranmıyor. Sizinle yatmak İSTEDİKLERİ için size kötü davranıyorlar. Fakat çerçevenizin onlardan daha sağlam olduğunu kanıtlamazsanız ardından seks de gelmeyecek. Bu içgüdüsel bir durum, doğanın düzeni böyle. Kadınların içindeki doğal huysuzluk feminizmden önce de vardı. Kendisine yazan erkekleri test etmek, kadının DNA kodlarına işlenmiş bir huy. Dolayısıyla kadınlar sizi test ettiğinde kızarsanız tıpkı feministler gibi doğaya savaş açmış bir insan olursunuz.

(Çeviren notu: Evet kadınlar eskiden de test ederdi, ama en fazla yüz vermeyip devam ediyorlardı. Feminizm, kadınların beğenmedikleri erkeklerden gelen yürümeleri taciz adı altında (ve buna dair hiçbir kanıt olmasa bile) meşrulaştırıp hukuki çıkar ve ayrıcalık elde etmelerini sağladı. Dolayısıyla bu konuda temkinli olmak lazım.)

Devamı gelecek …

Çeviri: How to Get Laid Like A Warlord 

Savaş Lordu Gibi Hatun Kaldırmak I – Kadınların İlgisini Çekmek

En göz alıcı kızları elde etmek için bildiğim her şeyi size anlatacağım. Rehberimiz çerçeve kontrolü, içsel oyun ve testleri geçmek olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Ben bunlara “9 ve 10’luk hatunların kutsal üçlüsü” diyorum. Bu rehber, beden dili, kadına şaka yollu takılmak veya lojistik işleriyle (çeviren notu: lojistikten kasıt, kızı eve atmak veya bir yere davet etmek için yapılan şeyler) ilgili DEĞİLDİR. Elbette bunlar da önemli konular; ama zaten başka başlıklarda yeteri kadar anlatıldı, dolayısıyla benim yazımın konusu değil.

Geçmişte nasıl biriydim?

Okulda sürekli itilip kakılan, ufak tefek bir çocuktum. 18 yaşına kadar sevgilim olmadı. Zaten o da 2 sene sonra terk etti ve üniversitenin ilk iki senesini yalnız geçirdim. Chateau Heartiste isimli blog sayesinde kırmızı hap fikirleriyle tanıştım. Ardından dışarı çıkıp düzenli olarak kızlara yürümeye başladım. Aylarca endişeler içerisinde yürümeye devam ettim, sayısız defa reddedildim; ama yılmadım. Ara sıra başarılı olduğum durumlar da yok değildi.

Aradan geçen iki yılda şunu diyebilirim ki neredeyse iki haftada bir yeni bir hatunla yatıyorum, hatta şansım yaver giderse bunlar 8-9’luk hatunlar oluyor. Zaten şu anki sevgilim de 9’luk bir kız, daha önce mankenlik yapmıştı. Dolayısıyla aşağıdaki şeyler 9 ve 10’luk diye tabir ettiğimiz taş gibi hatunları elde etmek ve bunlardan gelecek testleri savuşturmak için yazıldı.

KADINDA İLGİ OLUŞTURMAK

1. Kadınlar, onlardan daha güçlü bir çerçeveniz olduğu için size ilgi duyar.

Olay bundan ibaret. Daha da üstüne laf söylemeye gerek. Kadının ilgisi şu koşullara bağlıdır: Erkek olacaksınız ve çerçeveniz kızdan daha güçlü olacak.

Aslında erkeklerin kadınlara göre gerçekliğe dair çerçevesi daha güçlüdür. Kadınlar da buna değer verir. Güçlü bir çerçeve, yüksek testosteron seviyesinin bir getirisidir.

2. Kadınlar, güçlü bir çerçevesi olan çirkin adamı yakışıklı ama çerçevesi zayıf adama tercih ederler.

Kadınlar, ilgi duyacakları erkek konusunda çok esnek davranacak şekilde evrimleşmiştir. Korkak ve ne yapacağını bilmeyen yakışıklı bir adam yerine doğal liderlik özelliklerini sergileyen çirkin bir adamla yatmaları daha olasıdır. Çünkü ikinci erkeği seçen kadının genleri atalarımızın dönemindeki zorlu yaşam koşullarını aşarak hayatını sürdürebilmiştir. Bu yüzden kadınların uyum sağlama becerisi çok yüksektir. Çerçevesi kendilerine göre daha sağlam olan NEREDEYSE her erkeğe ilgi duyabilirler.

3. Bir kız ANCAK çerçeveniz onlardan daha sağlam ise sizi arzular.

Bunu matematiksel bir denklem gibi düşünün. Bundan kaçmanın yöntemi yok, hile kodu yok, kestirme yolu yok. Bu doğanın değişmez bir kanunu. Kadınlar size boyun eğmek istiyor. Daha doğrusu güçlü bir adama boyun eğmek istiyor. Ama çerçeveniz sağlam değilse bu gerçekleşmez. Psikolojik açıdan, kadınların zayıf bir erkek için kukusunun ıslanması mümkün değildir.

4. “Erkek olun. Her zaman bir çözümünüz varmış gibi davranın.” (Bill Burr)

Peki güçlü çerçeve dediğimiz şey nedir? Temel olarak yaptığınız her şeyde kendine güven havası vermektir. Bunun da en önemli göstergesi sosyal baskı altında sakinlik sergileyebilmektir. Daha basit bir ifadeyle hatunlara yürürken onlardan daha rahat bir şekilde davranırsanız size ilgi duymaya başlarlar.

Dediklerim size garip gelebilir, ama gerçekten değil. Bir kıza sırf yürüyor olmanız bile inanılmaz ölçüde bir özgüven ve sosyal değer göstergesidir. O yüzden bir kıza yürümeniz ve bir konuşma başlatmanız durumunda oyunu kazanmak sizin elinizdedir. Erkek gibi davrandığınız ve güçlü bir çerçeve sunduğunuz zaman kız eninde sonunda size ilgi duyacaktır.

5. Rahat olun

Kadınlara yürürseniz hata da yapacaksınız demektir. Bu da normal bir durumdur. Kadınlar sizin mükemmel olmanızı değil sadece erkek olmanızı bekliyor. Fizik olarak hiçbirimiz mükemmel değiliz. Ben de değilim. Kadınlar da mükemmeli değil sadece kendilerinden psikolojik olarak daha sağlam bir çerçevesi olan erkeği arıyor. İyi haber şu ki zaten erkeklerin kadınlara göre genellikle daha sağlam bir çerçevesi var. Mesela bir kadın örümcek veya fare gördüğünde korkudan ölür. Zıplar, kaçar, bağırır, ağlar. Aynı durumda bir erkek çerçevesini bozmadan durumu sakince idare eder.

6. Kadınlar, erkekliğinizi ölçmek için çerçevenizi test eder. Çerçeve ve erkeklik temelde aynı şeydir.

Kadınlar, erkeksi davranışlara ilgi duyar. Bir adamın erkekliği de baskı altında çerçevesini bozmadan ne kadar dayanabildiğiyle ölçülür. Seksi bir kadına yürüdüğünüz zaman anında çerçevenizi bozacak hareketler yapmaya başlar. Bu aslında bir güç testidir. Eğer kadının gözü önünde çerçeveniz hemen bozulursa erkek olmadığınıza hükmeder, çünkü kadınlar da bilir ki erkeğin çerçevesi kadınınkinden güçlüdür. Ama kadının birkaç testini başarıyla geçerseniz kadın yavaş yavaş önünüzde diz çökmeye başlar, bu içgüdülerinde vardır. Kadınlar her zaman güçlü erkeği ister, çerçevesi sağlam bir adam gördüğü zaman da ıslanmaya başlar.

7. “Dinleyin, gülümseyin, tamam deyin – ardından ne yapmak istiyorsanız yapın.” (Robert Downey Jr.)

Kadınlar beni sürekli test ediyor. Bana çok acımasız laflar ediyorlar. Mesela kısa boylu olduğumu, çirkin olduğumu, ezik olduğumu söylüyorlar. Yürümeye çalıştığım hatunların çoğu ilk 15-20 saniyede beni ekşimiş bir suratla karşılıyor veya görmezden gelmeye çalışıyor. Ama bu durum bana sirayet edemiyor. İçimde asla duygusal bir tepki uyandıramıyor. Gülümsüyorum, yaptığına tamam diyorum ve ardından sanki bana çok nazik davranmış gibi konuşmaya devam ediyorum.

Ve sonunda hatun da bana cevap vermeye başlıyor. Sonra da gülmeye… İşin sonu yatakta bitiyor. Kadının çerçevesi sizinki altında ezilmeye MAHKUMDUR. Bu durum şarta bağlı değildir, sadece zaman ister.

8. Seksi hatunları kovalamak size “heyecan” getirir.

Oyunu ilk öğrenmeye başladığınız zamanlarda 5-6’lık hatunlara yürümeniz normaldir. Zaten bu kızların çoğu size güzel davranır ve genellikle yatakta da süperdir. Ancak biraz tecrübe kazandığınız zaman doğal olarak merdivenin basamaklarını çıkmak ve 9’luk, 10’luk kızları yatağa atmak istersiniz. Bu doğal bir içgüdüdür, bir kızı seksi diye elde etmeye çalışmak son derece normaldir. Zaten seksi kızlar da kovalanmak istiyor, öyle olmasa süslenip dışarı çıkmazlar.

Erkek olmanın bir kısmı da bir kadının güzelliğini ve kadınlığını görebilmekten geçer. Bu heyecan verici bir durumdur. Toplumun aşıladığı yanlış algılara kanıp seksi kızları “bana bakmaz” diyerek kovalamamak, bu heyecanın getirdiği pozitif enerjiyi yok eder.

9. 10’luk bir hatunu tavlamakla 5’lik bir hatunu tavlamak arasında fark yoktur.

İkisinin de ilgisini çekme sürecinde yapılanlar aynıdır. Aradaki tek fark, taş gibi vücudu olan kızın çerçevesi balık etli kızınkine göre daha güçlüdür. Ancak olayın temelinde hatun ne kadar taş olursa olsun sizin çerçeveniz her zaman daha sağlam olmalıdır; çünkü erkek olan sizsiniz.

10. Bir kadın sizle yatmayı düşünüyorsa testleri daha acımasız olacaktır.

Seksi bir hatuna yürüdüğünüzde çerçevenizin sağlamlığını ölçmek için sizi ÇOK SERT test edecektir. Tabiri caizse kaltak gibi davranacaktır. Sizi görmezden gelme numarası yapacaktır. Hatta defolup gitmenizi isteyecektir.

Bunların sebebi sizin sosyal baskı altında ne kadar dayanabildiğinizi ölçmek ve dış etkilere bakmaksızın ne kadar sakin ve özgüvenli durabildiğinizi anlamaktır. Aslında sizinle yatmak İSTİYOR, ama gücünüzü test etmeden bu aşamaya geçmek huyu değil. Sergilediği huysuz davranışlar sizi asla şaşırtmasın, bu çok ustaca hazırlanmış bir TEST. Çoğu erkek bunun daha test olduğunu bile anlayamadığı için oyunu başlamadan kaybeder.

(Çevirenin notu: Bu maddeye katılmıyorum. “Hatun nasıl olsa benle yatmak istiyor, dur ben yazılmaya devam edeyim” demek feminikler ve ilgi fahişelerinin taciz iftiralarının kol gezdiği bu devirde pek akıllıca bir hareket değil. Kaldı ki kız cidden o anda iyi bir ruh halinde olmayabilir; yani siz ne yaparsanız yapın kendi sorunu ilgisini size çevirmesini engelleyebilir. Adriana Lima dahi olsa böyle rahatsız olduğunu belli eden kızlarla “aman beni test ediyor sağlam durayım” diye düşünerek konuşmaya devam etmeyin. Dışarıda yazılacak binlerce hatun var, siktir edip geçin. Kendisi kaybeder.)

11. Fight Club Benzetmesi

Taş gibi bir kadını yatağa atmak, Fight Club’ta iş mülakatına çağırılan adayların görüşme odasının kapısında beklediği sahneye benziyor. Tyler Durden bu adayları “Çok yaşlısın, çık”, “Çok şişmansın, çık” gibi aşağılayıcı ifadelerle azarlıyor. Onları günlerce kapıda bekletiyor, içeri girmelerinin asla mümkün olmadığını söylüyor. Çoğu aday da vazgeçiyor. Ama beklemeye dayanan birkaç kişi en sonunda içeri davet ediliyor.

İşte seksi kadınlar da aynı taktiği uyguluyor. Bu bir YIPRATMA SAVAŞI. Bir kadın, çerçevesi kendisinden daha güçlü olan herhangi bir adamla gecenin sonunda mutlaka yatar. Tabii bu sizin ne kadar amacınıza sadık olduğunuza bağlı. Sizi aşağıladığı veya konuşma istemediği durumlarda ipi bırakmamanız gerekir. Vazgeçerseniz testten kaldınız demektir.

(Çevirenin notu: Bu maddeye de katılmıyorum. Hele ki bir hatunla yatacağım diye hakarete veya görmezden gelinmeye katlanmak asla doğru değil. Verdiği örnek bence konuyla uyumlu değil, false analogy olmuş. Dediği sahnedeki kişilerin mesleki niteliklerinden ötürü kısıtlı iş seçenekleri var ve beklemek zorundalar. Başka yerde aynı işi bulamayabilirler. Ayrıca bir iş bulup para kazanmak hayati bir mesele, insanların bu tip zorluklara katlanması da normal. Kadınlarda ise buna katlanmanıza gerek yok, dışarıda onun kadar güzel ve belki de yatakta daha tatmin edici kadınlar var. Ayrıca o anda onunla seks yapmak da hayati bir mesele değil. Azarlayan kezbanlara asla hoşgörü göstermeden yenisini arayın.

Madem bu yazıya katılmıyorsun niye çevirdin amk demeyin, sikerün.)

Devam edecek…

Çeviri: How to Get Laid Like A Warlord

Aşağılık duygusu ile savaşma programım V – Meydan Okuma Terapisi

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına dördüncü ve son adım ile devam ediyoruz.

Bu en önemli ama aynı zamanda süreç içindeki en zor adım. Bundan önceki tüm adımlar, sizi bu adıma hazırlamak içindi.

Meydan Okuma Terapisi demek, sizin itaatkar davranıp itaatkar hissedeceğiniz durumlara gireceğiniz insanlarla sosyal etkileşime girmeniz demektir. Meydan okuma, “düşmanca” olmak zorunda değildir, küçük bir kendini tanıtma kadar basit olabilir. Aşağılık duygusu hisseden insanlar bilinçaltında, tanımadıkları insanların kendilerinden daha “yukarıda” olduklarını hissederler. Bu nedenle yabancı birine merhaba bile demeye çekinirler. Bunun sebebi, alfa erkeği kızdırırım ve kabileden atılırım sosyal kaygısıdır. Çoğu insan bu karmaşık psikolojik süreci bilmez ya da bu sürece inanmaz. Bu nedenle de piyasa da, insanlara yaklaşma stresini yok edecek bir program yoktur.

Benim meydan okuma terapi rutinim şu : her hafta, tanımadığınız 6 kişiye yaklaşıp kendinizi tanıtmalısınız ve bu 6 kişinin en az 3’ü kadın olmalı. Eğer erkeklere yaklaşmak sizi rahatsız ediyor ise, hepsi kadın olabilir. Ama haftada 6 sayısını tutturmalısınız. Bu insanlar herhangi bir durumda herhangi bir kişi olabilirler : Starbuckstaki adam, spor salonunda bir kadın, vs … Eğer belli bir bağlamda birine yaklaşmak size göre uygun değilse (cenazedeyseniz, kız çalışıyorsa, vs …) bağlamın uygun olduğu anı bekleyin.

Meydan okuma terapisinin anahtarı, konuşmadaki ÜSTÜN taraf SİZMİŞSİNİZ gibi hissedip konuşmanız. ÜSTÜN derken götün teki ya da kibirli davranın demiyorum. Sadece en ilkel seviyede, egemenlik hiyerarşisinde siz daha yukarıda imiş gibi hissedin. Çoğu insan, biriyle tanışırken “alfa” gibi davranmanın, çok ciddi bir yüz ifadesi ve karşıdaki insanın elini sertçe sıkmak olduğunu sanar. Buna katılmıyorum – bir tanışmada alfa olmanın en iyi yolu gülümsemek ve karşındakine neşe ile yaklaşmaktır.

Aşağılık duygusunu gerçekten atmanın tek yolu, bu meydan okumaları kazanmaktır. Meydan okumayı “öznel” olarak kazanmanız gerekmez ama duygusal olarak kazanmanız gerekir. Yani karşınızdaki insana itaat eder / teslimiyetçi şekilde hissetmemeniz lazımdır. Karşınızdakinin sizden hoşlanmasına hatta yaklaşmanızı kabul etmesine gerek yoktur. Aslına bakarsanız karşınızdaki sizi sertçe reddetse bile “kazanabilirsiniz”. Eğer reddedilirseniz, beyninizin itaat etmeyi kabul etmeye meyledeceği ve egemenlik hiyerarşisinde daha aşağı hissedeceği kısa bir an olacaktır. Buna direnmeli ve vücut dilini ve çerçevenizi daha üstteki insan modunda tutmalısınız – mutlu, neşeli ve kendine güvenli. Eğer size şimdiye kadar duyduğunuz en kaba ve boktan şeyi söylerlerse, sadece gülümseyip “tamam, teşekkürler” deyin ve çekip gidin. Kimseyle gerçek bir meydan okumaya veya kavgaya tutuşmayın – kimsenin size yardım etme ya da size kibar davranma zorunluluğu yok. Siz burada içsel duygusal durumunuz üzerinde çalışıyorsunuz.

Bunu söylemek yapmaktan kolay. Eğer aşağılık duygusundan müzdarip iseniz, karnınıza bir şey saplanacak, kalbiniz duracakmış gibi atacak ve kendinizi çok gergin hissedeceksinizdir. Ama unutmayın, hareketleriniz duygularınızı etkiler ve duygularınız da düşüncelerinizi. Yani DAVRANMAK önce gelir. Siz yaklaşırsınız ve bununla ilgili iyi hissetmeniz sonra gelir. Tam yaklaşma anında durum cehennem gibi hissedecektir ve siz kendi küçük dünyanıza geri kaçmak isteyeceksinizdir. Ama yılmadan devam etmeniz gerekir.

– BİTTİ –

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım IV – Kırmızı çizgilerini belirle

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına üçüncü adım ile devam ediyoruz.

Her erkeğin sosyal etkileşimlerini yöneten “kurallar” listesi olmalı. Böyle bir listeye sahip olmak, “beta” erkekler için çok daha önemli zira bir beta olarak duygularınız sizi doğal olarak başkalarından dilenmeye itecektir. Aşağılık duygusundan kurtulmanın bir kısmı, daha önceden duygusal olan ve dile dökülmemiş hareket ve düşünceleri rasyonelleştirmek ve kelimelere dökmektir. Kızlar, arkadaşlarınız ve patronunuz için yaptığınız şeyleri kelimelere döktüğünüzde, çoğunlukla kulağa ne kadar saçma geldiğini ve ne kadar ayak paspasına döndüğünüzü kavrayacaksınız.

Kurallar listesi yaratmak, inançlar listesi yaratmak gibidir; eğer siz kendinizi doğal bir beta olarak görürseniz, beyniniz sürekli olarak kötü davranışları fazlaca tolere eden ve dilenen “kurallar” yaratacaktır. Her erkek için tam bir kurallar listesi yaratamam ama kendi kurallarınızı analiz etmenize yarayacak bir çerçeve yaratabilirim. Kurallarınızı aynı zamanda başka akıllı insanlarla da gözden geçirerek onların da görüşünü almalısınız.

Benim çerçevem

Genel olarak başkaları için yaptığınız her şey şu iki kategoriden birine girer : yükümlülük ya da hayrına iş. “Yükümlülükler”,  yapmanız gereken, yapmamanızın ahlaki olarak yanlış olduğu şeylerdir. Mesela biri sabah 8’de sizinle restoranda buluşmak için sözleşmiş ise ve o kişi saatinde o restorana gelir ama siz geç kalırsanız, yanlış bir şey yapmış olursunuz. Zira karşınızdaki sizin için bir şey yaparken siz onun iyiliğine karşılık vermemiş olacaksınız. Genellikle siz, biri sizin için bir şey yaptığında, ya da sizin için aynı şeyi yapacak olduğunda bir şeyi yapmakla yükümlüsünüzdür. Başka insanların sözleri değil ancak davranışları sizin için yükümlülük yaratabilir. Biri size “söz veriyorum saat 8’de orada olacağım” dedi diye yükümlülük altına girmezsiniz ama bu kişi geçmişte hep dakik olmuş ise, sizin de zamanında orada olmanız gerekir. Yine de “söz vermek” sizin için yükümlülük yaratır. Ben de insanlar hakkında olumlu düşünürüm ve biri ile saat 8’de buluşmaya sözleştiysem, zamanında orada olurum.

Bunun dışında yaptığınız her şey “hayır işidir”.  “Hayır işi” (burada) sizin yaptığınız şeyi hak etmeyen (zira sizin için aynı şeyi yapmamış biri olan) kişiler için bir şey yapmanızdır. “Hayır işi” yapmakta bir kötülük yoktur – başkalarına karşılık beklemeden vermek sizi iyi hissettirir. Ama “hayrına yaptığınız” işlerin karşılığında bir şey beklemeyin. Eğer karşılığında bir şey bekliyorsanız zaten hayrına yapmıyorsunuz – iyi çocuğu oynuyor ve onlar için aptal ve küçük iyilikler yaparak onlara yaltaklanıyorsunuz. Örneğin barda bir kadına içki ısmarlamak “hayır işidir” – hatun sizin için hiçbir şey yapmamış olduğu gibi içkisini içtikten sonra sizi bırakıp başka bir erkekle sikişirse kızmaya da hakkınız yoktur. Hatunun size hiçbir borcu yoktur, sizin yaptığınız hayır severliktir.

Yükümlülük / hayır işi ayrımı, kırmızı çizgiler yaratmak için iyi bir başlangıçtır. Bir kişi için bir şey yapma baskısı hissettiğinizde, baskı içinizden ya da dışınızdan gelebilir, kendinize bunun yükümlülük mü, hayır işi mi olduğunu sorun. Eğer bu yükümlülük değil ise, “yatırımınız” için hiçbir geri dönüş istemeyeceğinize emin olmadan o şeyi yapmayın.

Bunun için haftalık bir program koymuyorum. Bu, sürekli devam  ettirmeniz gereken bir süreç.

Daha maskülen olun.

En ilkel seviyede, alfa erkek diğerlerini fiziksel olarak bastırdığı için kabilenin alfasıdır. Nokta. Bu nedenle, aşağılık duygularınızı yok etmek için haftalık spor programınızın olmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Başkaları ile kavga etmenizi ya da sert erkek takılacağım diye götün teki olmanızı tavsiye etmiyorum. Ama bir başka erkekle kavga ederseniz yenme şansınızın olduğunu hissetmeniz gereklidir. Yine uyarayım, aşağıdaki program, zorunlu minimum.

Kardiyo : Haftada en az 2 kere, 30’ar dakika kardiyo. Tercihen haftada 4 kere.

Ağırlık kaldırma : Her ana kas grubunuzu haftada en az bir kere çalıştıracağınız bir ağırlık programınızın olması lazım. Göğüs, kol, sırt ve bacak kas gruplarınız, ana kas grupları. Her biri için en az iki egzersiz yapın. Yine uyarayım, bu minimum. İdealinde, ana kas gruplarını haftada 2 kere çalıştırmanız lazım.

Diyet : Herkesin gereksinimleri farklı olduğundan diyet ile ilgili tek önerim, haftada bir, uzun süre devamlı yapabileceğiniz bir iyileştirme yapmanız. Bu küçük bir iyileştirme olabilir – koladan diyet kolaya geçmek, bir tane daha az pasta yemek, vs … Daha fazlasını yapmak isterseniz yapın.

Son olarak da herhangi bir çeşit dövüş sanatı ile uğraşın. Zorunlu bir kural koymak istemem ama aşağılık duygularından kurtulmayı gerçekten istiyor iseniz, tamamen evrimsel nedenlerden dolayı en az bir saat dövüş sporlarına ayırın. Evrimsel dedim zira alfa erkekler iyi savaşçılar olacak şekilde evrimleşmiştirler.

Bir sonraki adım : Aşağılık duygusu ile savaşma programım V – Meydan Okuma Terapisi

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım III – Kendini sevmeyi öğren

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına ikinci adım ile devam ediyoruz.

Kendini sevmeyi öğren

Egemenlik hiyerarşisinin dibindeki insanlar, kabilede kalabilmek için alfa erkeğin kabulüne ihtiyaç duyduklarından, aşağılık duygusu hisseden insanlar onay ve kabul görmüş hissetmek için kendilerinden yukarıda gördükleri insanlara karşı duygusal bağımlılık geliştirirler. Bunun en yaygın örneği, bir erkeğin özsaygısını devam ettirebilmek için bir kadına ihtiyaç duymasıdır. Fakat bu bağımlılık arkadaşlar, aile, işyerinde patron, toplum, medya, vs … ile de meydana gelebilir.

Bu adımın amacı sizin özdeğer algınızı başkalarının ne düşündüğünden koparmaktır. Kendinizi değerlendirmeniz nesnel faktörlere bağlı olmalıdır, başkalarından aldığınız iltifat ya da yergilere değil. Bunu yapmanın en iyi yolu, nesnel sonuçlar üreten bir aktivite ile uğraşmaktır. Spor ile uğraşan insanların genel olarak hayatta daha başarılı olmalarının nedeni budur – skor panosunu referans alabildikleri için özsaygılıdırlar.  İnsanlar sizi her zaman alaşağı etmek isteyebilir ama eğer başarınızın nesnel bir ölçüsü varsa, bu insanların ne dediklerini daha az takarsınız.

Nesnel sonuçlar üretmek için, tüketmek yerine ürettiğiniz bir hobi ya da iş ile uğraşmanız gereklidir. Çoğu insana hobilerini sorsanız “kitap okumak, sinema izlemek, gezmek, vs …” gibi şeyler söyleyeceklerdir. Bunlar TÜKETİMDİR. Bir miktar tüketim gereklidir ama tüketim nesnel sonuçlar üretmez ve bu nedenle de özsaygınızı iyileştirmez. Bunun için ÜRETMELİSİNİZ. İdealinde, sanat içeren en az bir hobiniz ve sanat içermeyen en az bir başka hobiniz olması lazım. Sanat üretmenin harika bir yoludur ama kalitesini ölçmek için nesnel bir standart olmadığı için zamanla bir insan için mastürbasyona dönüşebilir.

Haftada en az 1 saat yaratıcı bir aktivite ve bir saat de üretici bir aktivite ile uğraşın.

Nesnel sonuçlar üretseniz bile duygusal sevgi hissetmeye ihtiyacınız var. İnsanlar seviliyor hissetme ihtiyacına sahiptir ve maalesef aşağılık duygusu hisseden birçok insan büyürken seviliyor hissetmemişlerdir. Bazı danışanlarım bana “ben hep toplum dışı oldum zaten, insanlara ihtiyacım yok”. Hayır. Bu yanlış. Herkes, egemenlik hiyerarşisinin bir parçasıymış gibi hissetme ihtiyacına sahiptir. Ben bunun dışındayım ya da insanlara ihtiyacım yok diyemezsiniz. Herkes insanlara ihtiyaç duyar, ormanda tek başına yaşayan münzevi bile. Toplum dışı kalarak, sadece aşağılık duygunuzu güçlendirirsiniz.

Bunu onarmak çok zordur ve muhtemelen bu programın en zor adımıdır.

İlk olarak, sizi seven en az 3 kişi bulun – arkadaş ya da aile. Sevgi ile kastım bu insanların sizi desteklemesi ve maddi / manevi durumunuz ne olursa olsun, ne yaşıyor olursanız olun size pozitif duygular vermesidir. Kısacası, koşula bağlı olmayan sevgi. Romantik ilişkinizi bu bağlamda “sevgi” kaynağı olarak kullanamazsınız zira romantik bir ilişkide kadının “sevgisi” her zaman belli önkoşullara sahiptir.

Bazılarınız için sizi sevecek 3 kişi bulmak zor olacaktır. Bazılarınız için ise çok kolay. Elinde bu kadar seveni olanlarınızın yapması gereken bu kişilerle yeniden bağlantıya geçmek ve onların sevgisini çantada keklik farzetmemektir. Egemenlik hiyerarşisinde bir yeriniz olduğunu hissetmek için, biyolojik bir seviliyor hissetme ihtiyacınız var. Kendini sevecek 3 kişiye sahip olmayanlar ise bu kişileri bir şekilde bulmak zorunda. Yeni arkadaşlar bulup onlara iyi bir insan olduğunuzu göstermek için çaba göstermeniz gerekebilir. Yeni arkadaşlarınız “kaybeden” bile olsalar bu çabaya değer. Unutmayın sizin kelime anlamı ile sevilmeye ihtiyacınız var. Burada sadakat ve düzenlilik, çekicilik, para, eğlence, vs … gibi şeylerden daha önemli.

Üçüncüsü, geçmiş travmalarınızla yüzleşmeniz ve aşağılık duygunuza sebep olmuş olan bilinçaltı duygularınızı yoketmeniz gereklidir. Bu acılı ve derin bir özanaliz gerektirecek ve bir terapiste ihtiyaç duyabilirsiniz (fakat çoğu terapist işe yaramazdır, hatırlatayım). Aşağılık duygusu hissetmenize neden olan orjinal sebebi anladığınızda, bu düşünce ve duyguyu serbest bırakın. Bence birçok insan bilinçaltında bu negatif düşüncelere sarılıyor zira hizada durmak ya da alçakgönüllü olmak ya da doğru olanı yapmak için kendilerini eleştirmek zorunda hissediyorlar. Kendini eleştirmek ve alçakgönüllülük kötü şeyler değiller ama alçakgönüllülüğünüz mantığa dayanmalı, aşağılık duygusuna değil. Eğer geçmişinizde bir hata yaptıysanız, o hatanın objektif bir analizini yapın ve neyin yanlış gittiğini bulun. Sonra da bu hatayı bir daha yapmamaya yemin edin. VE BU SİKTİĞİMİN ŞEYİNİ BIRAKIP YOLUNUZA DEVAM EDİN. Geçmiş başarısızlıklar kaynaklı negatif duygulara sarılıp kalmak sizi duygusal olarak engeller.

Ve son olarak, duygusal “ihtiyaçlar”ınızı yok etmelisiniz. Modern toplum, erkekleri ve kadınları, eğer belli bir miktar para kazanmazlarsa, belli marka arabaları sürmezlerse, belli elbiseleri giymezlerse, vs … değersiz hissedip aşağılık duygusuna itecek şekilde tasarlanmıştır. Medya bizi sürekli olarak, mükemmel hayatlar yaşayan insanların görüntülerine boğuyor. Bu görüntülerin çoğunun sahte olduğunu ve bu insanların problemlerini halı altına süpürdüğünü unutuyoruz. Günümüzde birçok erkek, bir sürü güzel kadınla seks yapmaları gerektiğini yoksa bir şekilde aşağı / eksik olduklarını sanıyorlar. Erkeklerin büyük çoğunluğunun tek kadınla bile düzenli seks yapmadığı ya da daha az güzel kadınlarla seks yaptıkları gerçeğinin farkına varamıyorlar. Ne kadar çok “ihtiyaç”tan kurtulursanız, o kadar az aşağılık duygusu hissedersiniz. Her ne kadar sürekli kendinizi geliştirmeye çalışmanız gerekse de, X’e sahip olmazsam, Y’yi başaramazsam yenik biriyim gibi duygusal ağırlıklar yaratmayın.

Bir sonraki adım : Aşağılık duygusu ile savaşma programım IV – Kırmızı çizgilerini belirle

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım II – Zihnini temizle

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına ilk adım ile devam ediyoruz.

Zihnini Temizle

Kaygı ve depresyon birleşerek insanın kafasında aynı gereksiz şeyi derin derin düşünerek, defalarca çevirmesine neden olur. Bu düşünceler, düşünenin bilinçaltındaki kaygı, depresyon ve korkularından kaynaklandığı için, zamana insanı sınırlayan ve negatif inançlara dönüşürler. Beta erkeğin beyni, sürekli olarak negatif duygularından beslenen negatif inançlar yaratan bir fabrika olduğu için, bu negatif inançlardan sadece okuyarak ve izleyerek kurtulmak çok zordur. İlk yapmanız gereken şey, duygularınızı değiştirmektir. Ama tüm bu süreç boyunca kendinizi çalışkan bir şekilde analiz etmeli, irrasyonel negatif inançlarınızı tanımlamalı ve onları yok etmelisiniz. Bu çok zor bir iş çünkü bu inançlar bilinçaltının derinliklerinden kaynaklanıyorlar ve sizin beyin devrelerinizin o kadar entegre parçaları haline gelmişlerdir ki siz onları apaçık gerçekler olarak görüyorsunuz.

Modern medya ve internet de bizi çoğunlukla negatif ve insanda aşağılık duygusu oluşturmak için tasarlanmış bilgilerin bombardımanına tutarlar. Çoğu felsefi, dini ve modern self-help bilgisi de yararsızdır; basit konseptlerin fazlaca analizine dayanır ve çok az yararlı materyal içerir. Öğrendiğimiz çoğu “pozitif” bilgi gerçek olsa da birçok bağlamda alakasız, yarım yamalak, idealde iyi iken pratikte yararsız ve geri dönüşü çok düşük bilgilerdir.

Akıl sağlığımızı ve pozitif bakışımızı korumak için, bilgi girişimizi kısıtlamamız gereklidir. Aşağıda, zihninizi nasıl temizleyeceğiniz ile ilgili adımları listeliyorum.

Haftada 2 saat manevi / ruhsal bir aktivite yapın. Bu meditasyon olabilir, dua etmek olabilir, dini bir rütuel olabilir, temaşa olabilir ya da manevi bir şey okumak olabilir. Manevi derken sizin gündelik duygu ve düşüncelerinizde daha “ruhsal” ya da “yüksek” şeylere yoğunlaşmanızdan bahsediyorum.  Eğer duygu ve düşünceleriniz tamamen yoğunlaşıyorsa, avlanmak, sörf yapmak ve hatta halüsilojenler bile bu tanıma girerler.

Manevi pratikleri zorunlu kılmak çelişkili görünebilir ama bir insan eğer duygusal bir ölü girdaba kapılmış ise – negatif duygular, negatif düşünceler; negatif düşünceler negatif aksiyonlar; negatif aksiyonlar ise negatif duygular yaratır -, bu döngüyü kırmak için kişinin kendi gündelik düşünce ve duygularının dışına adım atması lazımdır. Çoğu insan ironik bir şekilde, gündelik hayatlarının tamamen dışına çıktıkları “manevi” pratiklere sahiptir : sarhoş olmak, video oyunları oynamak, anlamsız videolar izlemek gibi. Ama bu aktiviteler kafalarını kendi gündelik düşüncelerinden daha kötü şeylerle doldurduğu için, duygusal ölüm spiralinde daha hızlı batıyorlar.

Pratik değeri olmayan bilgiyi sınırlandırın. Birçok danışanım”fazla entelektüel”. Demek istediğim şu : hergün saatlerce okuyorlar, video izliyorlar, düşünüyorlar ve tartışıyorlar ama hiç gerçek bir şey yapmıyorlar. Kendinize dürüstçe şu soruyu sorun : “tükettiğim bilginin pratik kullanımı var mı?” Eğer cevap hayır ya da çok az ise siz bu bilgiyi zevk için tüketiyorsunuz. Zevk için bilgi tüketmek problem değil ama bunu haftada en fazla 15 saate sınırlamanız lazım. Biliyorum bu yüksek bir rakam ama ben burada zorunlu minimumu bulmaya çalışıyorum.

Örneğin politikayı takip etmenin benim için bir zihin mastürbasyonu olduğunu farkettim. Üzerinde neredeyse hiç etkim olmayan şeyler yüzünden korkmuş, kızgın, her şeyin doğrusunu bilen ve kibirli biri haline geliyordum (zira politikayı takip etmeyen insanlardan daha akıllı olduğumı düşünüyordum).  Politikayı hala seviyorum ama politika ile ilgili okurken video oyunu oynayan adamla aynı şeyi yaptığımın farkındayım.

Çoğu zihin masturbatorü, yararsız bilgileri tüketmekten zevk almalarının sebebinin tam da bu bilgilerin yararsızlığı olduğunun farkında değildir. Faydasız bilgi tüketirken yanlış yapma şansınız yok, aşmanız gereken bir zorluk yok (sıkıcı ve zor olduğu anda okumayı bırakabilirsiniz) ve takip etmeniz gereken bir çizelge ya da içerik yok.

Danışanlarım zihinsel masturbasyonu, “dünyayı öğrenmem lazım”, “kendimi bulmam lazım”, “aptal görünmek istemiyorum” ya da “inandığım şeyleri öğrenmem lazım” gibi bahanelerle savunuyorlar. Benim buna cevabım ise eğer öğrendiğini pratiğe dökmüyorsan, öğrendiğin şeyin değeri yok. Sizin “inançlarınız”, insanların sizin hakkında ne düşündüğü ve sizin insanlar hakkında ne düşündüğünüz önemli değil – sadece YAPTIKLARINIZ önemli.

İnançlarınızı düzeltin. Daha önce belirttiğim gibi, eğer aşağılık duygusu hissediyorsanız, inançlarınızı düzeltmek  lunaparklardaki tokmak oyununu (whack a mole) oynamaya benzer. Beyninizde bir negatif düşünceyi ezseniz başka deliklerden negatif düşünceler yüzeye çıkar. Duygusal durumunuzu düzeltmek bu nedenle “neye inandığınızı keşfetmekten” daha önemlidir.

Sizin yine de negatif düşünceleri bilincinize çıkar çıkmaz ezmeniz gerekir. Size neye inanacağınızı söyleyemem ama genel olarak şunu söyleyebilirim : dünya sonsuz derecede karmaşık ve sürekli değişiyor. Bu nedenle kimse gerçekten bir şey bilemez. Bir insanın bildiği her şey öznel, geçici ve büyük ihtimalle tam değildir. Bu nedenle bildiğiniz ya da inandığınız herhangi bir şey yanlış olabilir ve açık fikirli olmalısınız. Dünyadaki belirsizlik ve ihtimaller, duygusal olarak negatif birini tek başlarına mahvedebilirler. Bu nedenle, bu tip soruları pozitif bir zihin yapısı ile karşılamalısınız. Haftada 15 dakikanızı inançlarınızı yazmaya ve onları saçmalık mı değil mi diye stres testine tutmaya ayırın.

Benim kullandığım testlerden biri şu : herhangi bir düşünce ya da inanç bana aksiyon almamamı söylüyor ise, o inanç ya da düşünce geçersiz ve değersizdir.

Bir sonraki adım : Aşağılık duygusu ile savaşma programım III – Kendini sevmeyi öğren

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş

Günümüz modern toplumunda birçok erkek aşağılık duyguları yaşıyor ve ben bu aşağılık duygularını “tamir edecek” bir program yaratmaya çalışıyorum.

İlkel egemenlik hiyerarşisinde, alfa erkek en tepede oturup istediği herşeye sahip olurken, daha alt rütbeli maymunlar ona itaat edip onun emrinde yerlerini alırlar. Evrim egemenlik hiyerarşisini, daha alt rütbeli maymunlarda endişe duygusu yaratarak dayatır.  Sosyal kaygı, kendilerini hiyerarşinin alt katmanlarında hisseden bireylerin, alfa erkeği kızdıracağını düşündükleri şeyler yaptıklarını düşünmeleri ile, endişe hissetmelerinin sonucudur.

Bu erkeklerin kadınlar da dahil karşılaştıkları birçok hayat problemimin temelinde, kendilerini egemenlik hiyerarşisinde aşağıda hissetmelerinin yattığına inanıyorum. Bu sorunlar, zorbalığa maruz kalma, yenilgilerle dolu bir geçmiş, iyi aile ve arkadaşlık bağlarının olmaması ve birçok şekilde ortaya çıkabilir. Kaygı (hem genel hem de sosyal kaygı), depresyon, kadınlarla başarısızlık, sosyal izolasyon, özsaygı, motivasyon eksikliği, bağımlılıklar, kendine zarar veren davranışlar, aşağılık kompleksinin belirtileridir. Bilinçli ya da bilinçaltında aşağılık duygusu hisseden erkekler genellikle kadınlara yürümekten korkarlar, karşılığında bir şey almadan kendilerini kullandırırlar, çatışmadan korkarlar ve genelde kendilerini diğer insanların altında / alçağında görürler.

Bildiğim kadarıyla, şu an tanımlamakta olduğum spesifik problemi çözmek üzere internette yayınlanmış tam bir program yok (eğer varsa lütfen bana haber verin). Terapi yeterli değil zira terapist problemi doğru tanımlasa bile (ki bu nadirdir), “hasta” ağırlık kaldırmaya, meditasyona, kendini geliştirmeye ve sosyal ortamlarda pratik yapmaya başlayana kadar iyileşmeyecektir.

Aşağılık duygusu hissetmek oldukça yaygın. Aslında hepimizin şu ya da bu şekilde aşağısında olduğumuz birileri olduğu için, herkes değişik oranlarda da olsa bu duyguları hisseder. Bu devirde zaten kitle iletişim araçları hiç durmadan, yaptığımız her şeyde bizden daha iyi insanların olduğuna dikkatimizi çekip duruyorlar. Burada zorluk, genel olarak aşağılık duygusu hissetmeye karşı sağlamlaşmaktır. Ben bir grup kibirli göt herif yaratmaya çalışmıyorum – tek istediğim şey, başka bir erkeğin sizden daha iyi olmasının, sizin ondan “aşağıda” olduğunuzu hissetmenize neden olmaması. Bu erkek, (genellikle) eğer yeterince çalışırsanız ulaşabileceğiniz seviyede biri sadece.

Aşağıdaki, programımın ilk taslağı. Burada amacım, kişinin yapması gereken ve herkesin yapabileceği “asgari olması gereken” adımları oluşturmak. Bu nedenle, “ağırlık kaldırmak” kısmında, bir kişinin tüm ana kas gruplarını haftada bir kere çalıştırması gerektiğini söylüyorum. Bence bundan daha fazla spor yapmalısınız, ama amacım asgari yapılması gerekenleri yazmak.  Bu listeye bir sürü başka şey koyabilirsiniz ama ben herkes için gerekli asgari, tartışma gerektirmeyen ve kişiye özel olmayan şeyleri koydum. İnsanların günlük çizelgelerinin öngörülemez değişikliklerle dolu olduğunun farkındayım. Bu nedenle tüm tavsiyelerimi haftalık bazda yazdım. İdeali, herkesin her hafta için yapılacak işler listesi oluşturması ve işleri yaptıkça listede işaretlemesi.

Bu konunun uzmanı değilim. Bu nedenle de insanların “kesinlikle asgari oranda gerekli” şeyler konusundaki düşüncelerini merak ediyorum.

Programı 4 ayrı adıma ayrıldım. Bu adımlar, kronolojik olacak şekilde tasarlandı ama hepsi aynı zamanda paralel yapılacak şeyler. Mesela, insanlarla yüzyüze gelmeden önce kendinizi sevmeyi öğrenmeniz lazım ama insanlarla yüzleşme aşamasında ve sonrasında da kendinizi sevmeye devam etmeniz lazım.

Bu program, rehberden çok dini bir şey. Bundan kastım şu : Bu programı okuyup “çok enteresan, bunu birgün deneyeceğim” demek yerine, hemen işe koyulup sürekli uygulamaya başlamanız ve o hafta ne hissederseniz ya da nereye gidiyor olursanız olun uygulamanız.  Bu programda asgari zorunluluklar listesini oluşturma sebeplerimden biri de kimsenin bir bahane ile uygulamadan kaytarmamasını sağlamak ya da hemen başlamalarına engel olacak birşey listelememek.

Ve son olarak şunu söyleyeyim, bu bir “harika erkek” olma programı değil. Programın çok spesifik bir hedefi var – aşağılık duygusu hissetmeyi engellemek.  Birçok beta erkek ve aşağılık duygusu hisseden insan günümüz toplumunda çok başarılı insanlar ve itaatkar özellikleri çoğu zaman profesyonel hayatta sahip oldukları bir değer.

Programın adımları şöyle :

  1. Zihnini temizle.
  2. Kendini sevmeyi öğren.
  3. Kırmızı çizgilerinin bir listesini oluştur.
  4. Meydan Okuma Terapisi

İkinci bölümde zihnini temizle adımını ayrıntılı ele alacağız.

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Erkekler kadınlardan üstün müdür?

Erkekler neden üstündür? diye bir videoya dikkatimi çekti ve bu konuda ne düşündüğümü sordu. Videonun argümanını gidip izleyebilirsiniz, kısa ve anlaşılır bir video. Benim ise düşüncelerim şöyle.

Videoyu yapanlar feministlerin düştüğü apex fallacy’ye düşmüşler :

bir grubu içerdiği en imtiyazlı en şanslı en başarılı üyeler üzerinden değerlendirme. feminizmin can damarı olan fallacydir. dünya üzerindeki tüm servetin %99unun erkeklere ait olduğunu ve bu yüzden kadınların emeklerinin erkeklerden daha fazla sömürüldüğünü iddia etmek buna örnektir. evet dünyanın en zengin insanlarının çoğu erkektir, ceoların da çoğu erkektir ama aynı zamanda üç kuruş paraya çalışan hamallar da erkektir. feminaziler asla inşaatta iş kazasından ölen erkekleri görmezler. onların konuştukları milyarlarca doları olan erkeklerdir.

(Ekşi Sözlük yazarı 1f, başlığa “ayrıca canları yanan feministler tarafından wikipedia’dan kaldırtılmış bir kavramdır” yazmış ama bu sadece manosphere’de kullanılan ve The Futurist’teki Misandry Bubble (Erkek Düşmanlığı Balonu) hariç pek makalede görünmeyen bir kavram, Wikipedia’ya girememesi anormal değil. Ama açıkladığı şey mantıklı.)

Apex fallacy’ye feministlerin öbür ucundaki radikallikte düşerseniz, kKadınları, erkeklerin 0.01%ini oluşturan bir azınlıkla karşılaştırıp, erkekler üstündür diye bir sonuç çıkarırsınız. Videoda kadınların  cariye, köle, temizlikçiydi vs …. dedikleri devirde erkeklerin yüzde 99’da en az bu kadınlar kadar kötü şartlarda yaşayan (ya da kadınlar cariye alınırken boğazlandıkları için yaşayamayan) toprak köylüsü, köle, temizlikçi falandı.

Buna iyi bir örnek IQ : Ortalama erkek ve kadın IQsu aynı. Erkeklerin ezici çoğunluğu, cognitif olarak kadınlardan farklı değil. Ama aşağıdaki dağılıma bakarsanız görürsünüz ki erkekler uçlarda daha fazla temsil ediliyorlar. Yani en yüksek IQlu en tepe 1%in ezici çoğunluğu erkek. En düşük 1%in erkek olduğu gibi.

Bu nedenle örneğin CEOların ezici çoğunluğu erkektir mesela. Aynı zamanda düşük zekalı suçluların ezici çoğunluğu da. Feministler CEOları göstererek erkekler baskıcı derler, düşük zekalı suçluları göstererek de erkekler tecavüzcü, saldırgan, embesillerdir derler.

Bilim adamlarının çoğunun erkek olmasının nedeni IQ’dan ziyade ilgi. En üstün zekalı bilimadamlarının çoğunun erkek olması ise ilginin üstüne en yüksek IQ bölgesindekilerin ezici çoğunluğunun erkek olması.

Erkekler kadınlardan üstün falan değil. Erkeklerin kadını ezen baskıcılar ya da tecavüzcüler olmadığı gibi. Erkeklerin çok küçük bir azınlığı, erkeklerin 99%sinden ve kadınların 99.9%sinden daha üstün. Ve erkeklerin yine çok küçük bir azınlığı suçların yüzde 90ını işliyor falan.

Yani o videoyu izleyip de “erkekler üstündür, ben erkeğim o zaman kadınlardan üstünüm” sonucunu çıkarmayın hemen. Siz ne Nicholas Tesla’sınız, ne de Kanuni Sultan Süleyman. Sultan Süleyman zamanında büyük büyük dedelerimizi o dizilerdeki şaşalı olayların parçası aktörler olarak hayal etmek isteriz ama 99%mizin büyük büyük dedeleri 30unda tüm dişleri dökülmüş, toprak işlemekten beli bükülmüş, güneş altında çalışmaktan 60 yaşında gibi buruşmuş, 40ına gelmeden veda edeceği çok ama çok zor bir hayat yaşayan köylü idi. Nenelerinden daha iyi veya üstün insanlar değillerdi. Imran Khan’ın Misandry Bubble’da dediği gibi tarih boyunca ortalama bir kadının durumunu ortalama bir erkeğin durumu ile karşılaştırmak için (burada anahtar kelime ‘ortalama’), en fakir ülkelerdeki en fakir köylülerin hayatlarına bakmanız yeterli. Hem kadınlar hem de erkekler ağır işler yapmak zorundalar, yeteri kadar yemek ve elbiseleri yok ve yaşadıkları durumdan yukarı çıkma yolları oldukça kısıtlı.

Yüzde 99’unuz muhtemelen o videoda yer alan üstün azınlığa dahil değilsiniz, kadınlara bir üstünlüğü olmayan yüzde 99 içinde bir elemansınız. Bunu aşağılama ya da potansiyelinizi kötülemek için yazmıyorum. Potansiyel olarak çok yükseklere çıkabilirsiniz ama en uçlardaki insanlar çok büyük bir azınlık, bunu aklınızdan çıkarmayın.

Ev işi yapan erkeklerin hazin sonu

ABD’de 4561 orta yaşlı evli çift arasında yapılan araştırmada, ev işi yapan erkeklerin, bunlarla ilgilenmeyen erkeklere göre, karısıyla daha az seks yaptığı belirtiliyor. Bak elindeki seksi de kaybediyor, daha fazla yapmak şöyle dursun!

Bunun sebebi ise (haberin başlığındaki en çarpıcı kısım) bunun kadına “kadınsı bir davranış” olarak gelmesi ve bunun sonucunda kocasından soğuması.

Evet gençler, bir feminik yalanının daha çöküşünü izliyorsunuz. ABD gibi 3. dalga feminik hareketin en yoğun olduğu ülkelerden birinde bile erkeklere sürekli olarak telkin edilen “anlayışlı bir koca olarak ev işini karınızla paylaşın” yalanı, gerçek hayatta tam tersi etkiyi yaratıyor. Çok şaşırdım ya halbuki feminikler diyorsa bir bildikleri olmalıydı nasıl yanlış çıkar 😁

Devamında ise “ulan adamları fazla da uyandırmayalım” deyip bazı detaylar eklemişler:

Geleneksel olarak kadınlarla özdeşleşen ev işlerini yapan erkekler, karısıyla daha az seks yapıyor. Yani orta yaşlıların evlerinde hala geleneksel cinsiyet rolleri hakim.

Ancak genç çiftler üzerinde yapılan başka bir araştırma tam tersinin doğru olduğunu söylüyor.

Muhtemelen bu noktada feminik bir editör son andaki müdahalesiyle evlenmeyi düşünen efendi betalara umut aşılamayı ihmal etmemiş. Yani bu ev işinin seks getirmemesi olayı sadece orta yaşlılara özgü, genç erkekler kılıbıklığa devam edebilir. Hani yaşlılar neyse anlamıştır zaten de gençleri uyandırmayın der gibi. Yersen.

Araştırmayı yapan akademisyenin sözleri ise daha acıklı:

Ev işini eşit olarak paylaşan çiftler, birbirini sevgiliden çok kardeş gibi görmeye başlıyor.

Bak arkadaş bile değil, kardeş. Hangi eşin diğerini kardeş olarak gördüğünü söylememe gerek var mı 😁

Peki neymiş bu kadınsı ev işleri? Yemek yapmak, temizlik yapmak, çamaşır yıkamak.

Bunların yerine karımız bizden soğumasın daha erkeksi işler yapmamız gerekiyormuş:  çimleri biçmek, fatura ödemek, musluk tamir etmek gibi.

Yani neymiş özetle? Ev işini paylaşan erkek kadın tarafından takdir edilir yalanı, gerçekten de kocaman bir yalan. Zaten kadınların “şunu yaparsan kadınlar sever” dediği her şey yalan olduğu için bu konuda pek düşünmeye gerek yok.

Burada mor haplı hanımcılar devreye girip şu soruyu soracaklar: “İyi de hocam, hanım da hem çalışıp hem de ev işinde yoruluyor, yardım etmek lazım değil mi?”

Evet günümüzde kadınlar hem çalışıp hem de ev işi yaptığı için yorulduğu ve bu konuda desteğe ihtiyaç duyduğu gerçek. Ancak burada yine erkeğin liderlik rolü devreye giriyor: gerekirse hanımın çalışmasını gerektirmeyecek kadar para kazanıp onu evde rahat ettireceksin ki o da geleneksel rollerine mutlulukla dönsün. O zaman bile şikayet ediyorsa zaten ondan hayır gelmez, sizi defterden silmeye yakındır. Ağır gelecek biliyorum ama erkek olmak zaten performans yükümlülüğü demek.

Zaten size gerçekten aşık olan bir kadın, seve seve çocuk da doğurur, yemek de yapar, evinizi de temizler. Hatta erkeğine aşık olduğu için bunları büyük bir gururla yapar.

Ev işi yüzünden yoruldum vs diye dırdır eden kadın aslında kocasına karşı cinsel ilgisini kaybetmektedir ve bunu kendine bile itiraf edemediğinden (çünkü evli bir kadın olduğu için orospu damgası yeme riski var) kadındaki muhteşem rasyonalizasyon makinesi dönmeye başlar ve bu soğumanın sebebini kocasının ev işinde kendisine yardım etmemesine bağlar. Başlıkta “kadınsı davranıştan ötürü soğumak” ile anlatılmak istenen bu aslında.

Bu konunun örneklerle daha ayrıntılı anlatımı için bkz.  Skeptico’nun dırdır serisi 1. bölüm.