Erkek Adam Türkçe Podcast – Centilmen Kulübü ile Kırmızı Hap Soru Cevap

Podcasti spotify kanalımızdan da dinleyebilirsiniz.

Poscastın youtube videosu aşağıda. Videoyu beğenmeyi, yorum yapmayı ve gelecek podcastlerden haberdar olmak için çan işaretine basıp uyarıları açmayı unutmayalım, unutanları uyaralım.

Ne yani, kendimizi kaptırmadan sevemeyecek miyiz?

Bu sitenin yorumlarında ya da yaptığım görüşmelerde sıklıkla karşılaştığım bir soru var. Bu genelde bizim ilk 4-5 ay beraber iyi vakit geçirin, birbirinizi tanıyın ama kendinizi kaptırmayın, kadını test edin ve bir miktar tetikte olun tavsiyemize uymayıp hızlıca kapılan erkeklerden duyduğum bir şey. Fakat kadın erkek ilişkilerinin doğası ve gerçekleri ile karşılaştığında birçok erkek de bunu soruyor.

“Peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz? Hiç mi aşka dalıp ilişkiden maksimum zevk alamayacak mıyız? Bu daha zevksiz yani kötü bir şey değil mi?”

Birinci sorunun cevabı evet. İkinci sorunun cevabı ise hayır.

Bu çok karşılaştığım bir yanılgı. Sanki kadın erkek ilişkilerinin doğasını öğrendikten sonra bu bilgiye göre yaşadıklarında, “gerçek” sevgiden (sevmekten ve sevilmekten) fedakarlık yapmaları, daha tatsız tutsuz bir hayat yaşamaları gerekiyor sanıyorlar.

Sizin “fedakarlık” yaptığınız şeyi şöyle anlatayım da fişten çekilerek kötü ve tatsız tutsuz bir hayata değil, iyi ve zevkli bir hayata adım atmak olduğunu anlayın.

Fişte bir adamın aşk ilişkisi, içtiği zaman sonuna kadar sarhoş olmaya benzer. Hergün hiçbir kontrol ve sınır olmadan çikolatalı pasta yemeye benzer.  Ya da 150 km saat hızla araba kullanmaya. “Yahu iç arkadaşım, dünyaya bir daha mı geleceğiz” diye arka arkaya kadehleri yuvarladığında çıktığın o “sarhoşluk”, sarhoşluk esnasında güzel tabii. Ya da o çikolatalı pastayı tıkınırken, koko(reç) çekerken aldığın haz da muhtemelen muazzam. Ama sonra? Kusmayla, baş ağrısıyla geçen günler, hızlıca mahvettiğin bir karaciğer ve yapman gereken şeyleri yapmayı bıraktığın bir hayat. Ya da hızlıca şişmanladığın, şeker hastası olduğun ve ömrünü kısalttığın bir varoluş. Ya da ölümlü kaza.

Sizin kadın erkek ilişkileri ile ilgili “peki hep tetikte mi olacağız, hep kendimizi frenleyecek miyiz?” sorunuz, “peki alkolik olamayacak mıyız?”, “hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim?” veya “ne yani hergün 150 basamayacak mıyız?” sorularına benzer. Evet, doyumlu, sağlıklı ve erkenden bitmemiş bir hayat ya da bizim konuştuğumuz bağlamda aşk hayatı için kendini frenleyeceksin ve bir miktar tetikte olacaksın.

Şimdi bu kötü bir şey mi diye sormanın absürt olduğunu anlamışsınızdır sanırım. Şişenin dibini görmek yerine kararında içmek kötü bir şey değil. Hergün sınırsız miktarda çikolatalı pasta yemek ya da hız sınırını aşmamak kötü bir şey değil.

Sen varsa ilişkinde hatta ona gelmeden kızla ilişki öncesi flörtte yüz üzerinden 200 zevk alıyorsun, kadın erkek ilişkilerinin doğasını sindirmiş adam yüz üzerinden 60 zevk alıyor. Ama sonra ne oluyor. Senin çıra alevi gibi yoğun yanıp sönen 3 aylık şapşikliğinin ardından yüz üzerinden -200 bir ruhsal çöküntü evresi geliyor ve bir dahaki sefere kadar örneğin 9 ay boyunca -200’den -10’a sürüne sürüne çıkan bu evrede kalıyorsun. Fişten çekilmiş adam 12 ay boyunca yüz üzerinden 60 zevkten 90 zevke artan oranda zevk alıyor. Sen çıra alevi sönünce yüklendiğin coşku yüzünden biten ilişkine bağımlı hale gelip uzun bir yoksunluk dönemi yaşıyorsun. Yoksunluk yüzünden eski ilişkinin kapısını kafanı vura vura çalıp duruyorsun. Fişten çekilmiş adam ilişkisi bittiğinde (ki onun ilişki de 3 ay sürebilir), bağımlılık olmadığından kısa bir süre 0 veya – 90 arası bir yere inip (ilişkinin uzunluğuna göre) hızlıca , bağımlılık yapmadan önüne bakıyor.

Hangisi daha iyi?

Kendini kısıtlamazsan, tetikte olmazsan hergün çikolatalı pastayı tıkınırsın.

“Hergün çikolatalı pasta yiyemeyecek miyim, şişenin dibini göremeyecek miyim?”

Evet, çikolatalı pastadan çok daha fazla brokoli yiyeceksin ve o “zevkten” mahrum kalacaksın. Yoksa anlık zevklerin serpiştirildiği acılar içinde kısa sürede nalları dikersiniz.

Evet, ilişkilerde kendini tutacağın, frenleyeceğin, çok hızlı gittiğini düşünüp yavaşlayacağın zamanlar olacak. Evet, tetikte olacaksın, kim olmadığın birine duygularını kusup, ona benliğini yapıştırıp, tüm duygusal yatırımını yapıp sonra ayrılınca yırtılmayacaksın. Kaldı ki, bu şekilde bağımlı ve muhtaç olduğunda, aynı zamanda zayıf oluyorsun. Yani itici oluyorsun ve aslında gayet uzun ve mutlu olabilecek bir ilişkiyi, iyi bir partneri bile soğutup uzaklaştırıyorsun.

Bu konuda son olarak diyeceğim şey, kadınlarla erkekler kendini kaptırma konusunda aynı değiller. Erkekler kendini kaptıran kadına daha toleranslıdırlar ama bir kadının bu kaptırmanın bokunu çıkarmaması lazım yoksa o da kısa sürede acılara boğulabilir. Ayrıca kadınların duygusal gelgitleri daha fazla olduğundan ilişkinin direğinin, sağlam kayasının, kendini ve çevresini kontrol altında tutan partnerinin erkek olması gereklidir. Erkek de kadın ile beraber kendisini kaptırırsa, ilişkinin dengesizleşmesi ve hızlıca bitmesi çok büyük bir ihtimal.

Kendinizi kaptırmayın arkadaşlar,  aşk bombardımanı altında olsanız da ve hatta asıl o zaman kaptırmayın. Böyle daha çok zevk alırsınız merak etmeyin.

Bir kadınla telefonda uzun saatler boyunca konuşmak ve mesajlaşmak

Bir kadınla telefonda uzun saatler boyunca konuşmanın ya da mesajlaşmanın iyi bir şey olduğunu sanarak yazan çok arkadaş var. Oysa bu ilişkiler konusunda çok yapılan ve oldukça zararlı bir hata. O nedenle bu konuya yazılarda ara ara değinsem de konu ile ilgili ayrı bir yazı yazmak gerekiyor.

Hank’in hapı yutmak yazısından:

2 ay sonra taşınacaktım ve kızı “sıcak” tutmalıydım. Her gün mesajlaşmaya başladık, tabi o zaman oyun falan da yok, mal gibi aklıma ne gelirse yazıyorum falan. 1 ay kadar sonra Mahmut abi ile denk geldiğimizde kızı sordu, “süper gidiyor her gün konuşuyoruz” dedim, “oğlum her gün mesajlaşmak iyi birşey değil kızı soğutursun kendinden” dedi. Hala unutmam içimden “siktir lan ordan sen ne biliyon sanki” dedim. Pişmanım!

Şimdi ben bunu duyduğumda eyvah demiştim ama Hank bunun çok iyi bir şey olduğunu sanıyordu. Neden eyvah dediğime ve neden iyi bir şey olmadığına yorumlarda çok değindim ama bir yazıda toparladım mı hatırlamıyorum. Bunun her biri oldukça negatif birkaç sebebi var.

Birinci ve en önemli sebebi, kadın ve erkek arasında oluşması gereken pozitif cinsel gerilimin bir kısmı sözel olmayan ama daha önemli olan vücut dili, tensel yakınlaşma, koku, hormonlar, vs. öğelerini tamamen denklemden çıkardığınızdan olsa gerek, bir süre sonra kadın erkeği arkadaş olarak görmeye başlıyor. Ben sitede buna kızla pipinizden uzakta zaman geçirmek diyorum ama tabii olay ten, hormon, feramonlar, vs. eksikliği.

Ayrıca bütün bunları bırakın, telefonda uzun saatler boyunca konuşmak daha çok arkadaşların yapacağı bir şey. Özellikle daha aranızda bir şey yokken direkt arkadaş alanına girersiniz ya da Corey Wayne’in dediği gibi gay male girlfriend (gay erkek kız arkadaş) olursunuz. Fakat bu uzun saatler boyu konuşmak uzun süreli birliktelikleri bile yıkacak güçte bir şey.

İkincisi, bir erkeği çekici yapan şeylerden birisi, kendi istek ve hedeflerini hayatının merkezine koyması, kadınını hayatının merkezi değil yoldaşı yapmasıdır. Telefonda saatlerce konuşan bir erkeğin hayatının merkezinde bir hedefi ya da istekleri var mıdır sizce? Saatlerce konuştuğunuz kadını hayatınızın merkezine koyduğunuzda, ben pek işi gücü olmayan boş bir adamın sinyali verdiğinizde, çekici değil oldukça itici oluyorsunuz. Düşünsenize. Bir kadınla saatler boyunca konuşan bir erkeğin, o kadını hayatının merkezi yaptığı, kendi hayatını o kadına bağlayarak ihmal ettiği bariz değil mi? Bunun anlamının o erkeğin öyle pek de değerli ve doyumlu bir hayatınının olmaması, başarmak için bir hedefinin olmaması, hayatını kadına bağlayıp kadınla güzelleştirmeye çalışması değil mi?

Üçüncüsü, telefonda saatlerce konuşarak tüm gizeminizi kaybediyorsunuz. Sizinle ilgili her şey belirli ve monoton hale geliyor. Buluşmalara konuşacak bir şey kalmadığı gibi, sizinle ilgili merak edilecek pek bir şey de kalmıyor. Kadına sizi özlemesi, merak etmesi ve kafasında sizinle ilgili kurgular yaratması için ihtiyaç duyacağı boşluğu vermiyorsunuz.

Dördüncüsü, yeni tanıştığınız ve ilişkiye gitmek istediğiniz bir kadınla uzun uzun konuştuğunuz zaman, tercih edilen bir erkek olmadığınızı, sadece şu an değil hemen her zaman hayatınızda sizi isteyen kadınların olmadığını sinyalliyorsunuz. Bir kadınla birlikte olmak için büyük ödemeler yapması gereken (burada uzun saatlerinizi ona adamak şeklinde ödeme) bir beta olduğunuzu sinyalliyorsunuz.

Beşincisi, kadınlar telefonda duygularından, gündelik hayattan, ondan bundan konuşmayı çok severler ama bunu uzun uzun yaptıkları kişiler genelde kız arkadaşlarıdır. Eğer siz kadının kız arkadaşları ile aynı pozisyona düşerseniz, duygusal tampon vazifesini büyük bir özveri ile yerine getirirseniz, takdir edilen bir erkek adam değil, gay erkek kız arkadaş pozisyonuna düşersiniz.  Kadınlar kendilerini seven, ilgi gösteren ve kendilerine değer veren bir erkek isterler ama o erkeğin yeni bir “kız arkadaş” olmasını istemezler. Ya da belki sizi “kız arkadaş” olarak isterler ama işte sizin istediğiniz o değil. İnşallah o değil.

Şimdi bunu söylediğimde genelde “ama abi o istiyor” gibi bir tepki alıyorum. Kadın ister. Hem sizi denemek, test etmek için ister, hem de eğer başında sizden hoşlanıyorsa sizin zamanınızı olabildiğince fazla oranda ister. Aslında gerçekten ihtiyacı olduğundan da isteyebilir. Ama isteyen kendisi olmasına rağmen istediğini aldı mı yine soğuyan kendisidir.

Şimdi kadın milleti şöyle böyle diye başlamayın, aslında bu o kadar da anlaşılmaz bir şey değil. Kadınların ilişkiden aldıkları şeylerden en önemlisi ilgidir ama tüm her şeyde olduğu gibi bir şey ne kadar kolay elde edilir ve çoksa  o kadar ucuz ve değersiz olur. Ayrıca kadın istiyor diye karşı koyamıyorsanız ya da koymuyorsanız, kadının gözünde canlanacak şey, sizin kendisine bile hayır diyemeyen bir erkek olduğunuz. Bir kadına hayır diyemeyen erkek, başka ve daha güçlü erkeklere nasıl hayır diyecek, kendini ve ailesini ezdirmeyecek ki!

Ayrıca özellikle tecrübesiz genç kadınlar, bir erkeği çekici yapan şeylerin neler olduğunu bilmezler ve popüler kültürün ve kendi bilinç düzeyinde istedikleri şeylerin etkisi ile bunun gerçekten bir erkekte olmasını istedikleri şey olduğunu samimi bir şekilde söyleyebilirler ve buna inanabilirler. Ama bir kadınla gün boyu saatlerce konuşup bunu birkaç hafta yaptığınızda, nedenini bilmedikleri bir şekilde sizden elektrik alamazlar (henüz fişi de takmadıysanız hiç alamazlar). Bu aşamada “sorun sende değil bende”, “bir şey eksik”, “şu an ilişkiye hazır değilim”, “sen çok iyi birisin ama …” kalıpları başlar 🙂 Birden telefonunu şarjı bitmeye, işi gücü çıkmaya, “ay aramanı görmemişim” demeye başlar. 

Şimdi bir dahaki sefere bunu yapmamak kolay ama şu anda bu durumdaysanız ne yapacaksınız? Öncelikle şunu söyleyeyim, bir kere elinizi kolunuzu kaptırdınız mı kurtarmanız zor ve birçok durumda aranızdaki şeye hasar vermeden kurtarmanız mümkün değil. Ama konuşmaları yine de azaltın zira bu şekilde kalmanızdan daha fazla şansınız olur.

Kaba davranmayın. Birden bir yoğunluğa girin, girmiyorsanız bile girmiş gibi yapın ve konuşmaları azaltın. Konuşmalar sıcak olduğu sürece sorun olma ihtimali azalır. İkincisi, telefonda konuşmayı pek sevmediğinizi, yüz yüze görüşmeyi daha çok sevdiğinizi söyleyin ve nasıl reaksiyon vereceğine bakın. Belki de kız da “bu kadar konuşuyoruz, buluşsak daha iyi” diyecek. Zira birçok durumda kadın aslında buluşabilecek iken erkek telefonun arkasına saklanmayı tercih ettiğinden ya da buluşma teklif edip reddedilmeyi göze alamadığından işi telefona çekiyor. Belki ters tepki verecek ve siz de kızın aslında o kadar da iyi bir aday olmadığını, anlayışsız ve bencil biri olduğunu göreceksiniz. Bunu ne kadar erken görürseniz o kadar iyi. Zira siz istemediğiniz halde ve bunu istememeniz gayet doğal olmasına rağmen sizin sürekli olarak telefonda kendisi ile konuşmanızı talep etmesi, bu olmayınca karın ağrısı yapması büyük bir kırmızı alarm ve bir kızı elemeniz gerektiğine dair büyük bir işaret.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Daha az erkeğin üniversiteye gitmesi çiftleşme krizi yaratacak

New York Üniversitesi Profesörü, daha az erkeğin üniversiteye gitmesinin sonucu olarak ‘’çiftleşme krizi’nin ortaya çıkacağını ve Amerika’nın çok fazla meteliksiz ve yalnız erkek ürettiğini söyledi.

New York Üniversitesi profesörü Scott Galloway, Cumartesi günü CNN’ye verdiği demeçte kadınlardan sayıca çok daha az erkeğin üniversiteye gittiğini ve bunun bir “çiftleşme krizine” yol açtığını söyledi.

The Wall Street Journal’ın bu ayın başlarında ABD Eğitim Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre, 2020-21 eğitim öğretim yılının sonunda üniversite öğrencilerinin %59,5’ini oluşturan kadınlar, tüm zamanların en yüksek ‘’kadın üniversite öğrencisi’’ seviyesine ulaştı. Üniversite okuyan erkeklere bakıldığında bu yüzde %40.5.

Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi’nden alınan verilere göre, 1970’de erkekler, üniversiteye kayıtlı olanların yaklaşık %59’unu oluştururken, kadınlar bu oranın %41’ini oluşturuyordu. Buna ek olarak, Journal önümüzdeki birkaç yıl içinde cinsiyetler arası eğitim seviyesi farkının artacağını ve böylece üniversiteden mezun olan her erkek ile karşılaştırıldığında bir mezun olan erkeğe iki üniversite mezunu kadın oranı yakalanacağını söyledi.

M.Galloway, CNN’e sorunun mevcut rakamlardan çok daha büyük olduğunu, çünkü kadınlara göre, erkeklerin okulu bırakma oranının daha fazla olduğunu söyledi. Aynı zamanda Bay Galloway, “Üniversite erkeklerin değil, kadınların alanı haline geliyor” dedi.

M.Galloway’e göre sorun, eğitimin kalitesinin artmamasına rağmen üniversitenin maliyetindeki artıştan kaynaklanıyor. Elit üniversitelerin başarılı öğrencilerin kayıtlarını artırmaya değil, lüks bir üniversite deneyimi sunmaya odaklandığını bildirdi. Ayrıca, üniversite çağındaki erkeklerin, onlarla aynı bölümde okuyan kadın meslektaşlarına göre daha fazla seçeneğe sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Ayrıca kendisi şu sözleri de söyledi: ‘’Bir erkek Florida’da bir inşaat alanında iş bulabilir veya 18 yaşında bir uygulama geliştirir, polis, itfaiye görevlisi olabilir veya alım satım işlerinde çalışabilir ve bu işlerden günde 100, 200 dolar kazanabilir. Ve bu, kişiye gerçek bir nimet gibi gelebilir.

Ancak Galloway, sınıflaştırmanın ötesinde bu bölünmenin toplum için varoluşsal bir tehdit oluşturduğu ve tehlikeli bir grup yarattığımız konusunda bizleri uyardı.

“Ülkede çiftleşme eşitsizliği var. Hatta üniversite mezunu kadınlar diploması olmayan erkeklerle birliktelik kurmak istemiyor’’ dedi ve ekledi: “Dünyanın en tehlikeli insanı, meteliksiz, yalnız adamlardır ve biz bundan çok fazla üretiyoruz.”

Ona göre, “dünyanın en istikrarsız şiddet içeren toplumlarının hepsinin ortak bir noktası var: Kendini herhangi bir işe, okula ya da ilişkiye bağlamayan genç ve depresif erkekler“.

Dergi, bu sıçrama için geri dönüş ihtimali olmadığını da bildirdi. Kadınlar ülkedeki üniversite çağındaki kişilerin %49’unu oluşturuyor, ancak 2021-22 öğretim yılı için kadınların 3.805.978 lisans diploması için kolej başvurusu varken, erkekler sadece 2.815.810 başvuruda bulundu.

2020 sonbaharında, Los Angeles California Üniversitesi kayıt sayısını 3.000 öğrenci artırdığında, bu kontenjanların %90’ı kadınlar tarafından dolduruldu. The Journal dergisine göre, aynı dönemde UCLA’ya(bir üniversite) kayıtlı öğrencilerin sadece %41’i erkekti.

UCLA başkan yardımcısı Youlonda Copeland-Morgan, erkek başvurularının kadın başvurularla kıyaslanamayacak kadar az olduğunu, çünkü daha az erkeğin başvurduğunu söyledi.

Pell Yüksek Öğrenim Fırsatları Enstütüsü’nün kadim üyesi Thomas Mortenson, “Erkekler kayda değer bir hızla kadınlardan geride kalıyor” dedi.

Kaynak: An NYU professor says fewer men going to college will lead to a ‘mating crisis’ with the US producing too many ‘broke and alone’ men

Rollo Tomassi : Sınırlarına uyar ya da gider

Merhaba,
Çok önemli bulduğum bir Rollo Tomassi videosundan bahsedeceğim. Kanalımda düzenli olarak Rollo Tomassi videoları paylaşıyorum ve bu videoyu da yayın sırasına almıştım. Ancak çok önemli olduğunu düşündüğüm için yayın tarihini bugüne çektim.

Şu sorunu çoğu erkek yaşamıştır: Kadın ilişkide erkeğin koyduğu sınırlara saygı göstermez ya da erkek kadına sınırları göstermek zorunda kalır. Erkek “bu kadın benimle ilişki yaşamak için bunları yapması gerektiğini düşünemiyor mu?” diye düşünür. Eğer erkeğin kendine biraz saygısı varsa bu kızın rütbesini düşürür (uzun ilişki materyalı olmayan kız). Ancak birçok erkek kıza bu konuda bir sürü açıklamalar yapıyor. “Eğer bunları yapmaya devam edersen şöyle böyle olur vb.

Ancak bu yüksek değerli erkeklerin yapacağı tarzda bir davranış değildir. Yüksek değerli erkek kızı bir şeyleri neden yapması/yapmaması gerektiği konularında açıklamaya boğmaz, kızın değer göstermeye layık olmadığını düşünür ve zamanı gelince sonraki kıza geçer.

Rollo Tomassi bu durumu güzel bir benzetmeyle açıklıyor: “Restaurantlara gittiğiniz zaman servis kötü oluyor ve çoğu insan bir kez gittiği restauranta bir daha gitmiyor. Çoğu kişi gidip “Neden bir daha gelmem biliyor musunuz? Siz bunu bunu yanlış yaptınız vb” demiyor, sadece çıkıyorlar ve geri gelmiyorlar. Ve sizde insanların neden işletmenize yeniden gelmediğini bilmiyorsunuz. Buradaki dinamik ile aynı şekilde. erkek yeteri kadar yüksek değer biriyse zaten bırakır ve gider, hiçbir zaman bu erkekler “İnstagramdaki açık saçık fotoğraflarını kaldırmadın, bana karşı bir arzun olduğunu hiç göstermedin vb” demezler. Yüksek değer erkekler “tamam, sıradakine geçebilirim artık” diye düşünürler. “Neden seninle böyle bir konuşma yapalım ki çıkar ve giderim” diye düşünürler. Çoğu erkek bana soruyor “Rollo sınırlarımı nasıl çizebilirim, bunu nasıl söylerim?” Hayır söyleme, o anlasın. Sınırlara uyar ya da gider.

Videoyu izleyelim:

Diğer Rollo Tomassi Türkçe Çeviri videolarım:

Vaka çalışması – erkeği oyalayan kadın

Bir aydır bir kızla görüşüyorum. Bana hergün 4-5 kere mesaj atıyor ama hemen hergün mesajlaşma birden bire kesiliyor. En son mesajıma saatlerce cevap yazmıyor ki birçok defa ertesi güne kadar cevap yazmadığı oluyor. Bana bir iki hafta önce bana karşı hisleri olduğunu ama henüz bana aşık olmadığını söyledi.

Şimdi öncelikle görüşüyorum dediğine göre kızla aranda bir sevgililik ilişkisi yok. Hergün mesaj atması iyi ama arada pat diye kesmesi o kadar problem değil. İnsanların işi gücü var. Fakat eğer sen onun cevapsızlığı karşısında yazmaya devam ediyorsan bu sıkıntı. Sana cevap vermiyorsa hemen mesaj atmayı bırakmalısın. Ayrıca hergün seninle mesajlaşması özellikle seni arkadaş gibi sıradan şeylerle ilgili mesajlaşmanız çok doğru değil. Bu kız senin kız arkadaşın değil. Senin onunla mesajlaşmaya ve çok mesajlaşarak onun telefondaki “kız” arkadaşı olmaya soğuk bakman, çok mesajlaşmaman ve buluşma ayarlaman lazım.

Eğer bir kızla mesajlaşıyorsanız (kız arkadaşınız da olsa, henüz yeni görüşüyor da olsanız) gün içinde sürekli olarak işinizi bölüp mesajlarına cevap vermeyin. İşiniz bitsin ve arada mesajına cevap verin. Bir erkeğin bir kadının mesajına cevap vermek için sürekli olarak yaptığı işi bırakması, onun cepte olmasına ve görünmesine neden olur. Nereden bilecek demeyin. Gün içinde bir erkek her mesajına hemen dönüyorsa, o erkek ya boş bir erkektir ya da işini gücünü ona cevap için bırakmak zorunda hisseden zayıf bir erkek.

Burada sana söylediği söz sıkıntı: sana karşı boş değilim ama coşmuş da değilim. Bu kelime anlamı ile problem değil zira duygular zamanla gelişir ama bunun söze dökülmesi sıklıkla, yeterince umut verip çok da çekmeden uydu erkek yapma motivasyonuna işarettir.

Onu bir iki kere, eski erkek arkadaşı ile gördüm.

Onunla yeniden olur mu diye bakarken seni de kenarda tutuyor olabilir. Sana bütün gereksiz mesajlaşmayı minimuma indirmeni, gün içinde o kadar da ulaşılır olmamanı tavsiye ederim. Eğer mesaj atmaya devam ediyorsa, buluşma ayarla. Bu kadar ulaşılır olman, sana olan ilgisizliğinin nedenlerinden biri. Belki de en büyük nedeni.

Bana benimle bir ilişki düşündüğünü ama şu an hızlı gitmek istemediğini söyledi. Aslına bakarsan kızın beni oyaladığını ve cepte tuttuğunu düşünmeye başladım.

Evet, sana duymaktan hoşlanacağını düşündüğü şeyi söylüyor yani sabırla beklersem beraber olacağız umudunu veriyor. Bu aşamada yedek lastik olarak beklediğini varsayabilirsin.

Bir de beni sürekli olarak ekiyor. Kendisi buluşmak istese bile son anda başka bir işi çıkıyor ve beni ekiyor.

Bu da sana senin, kızın gözünde o başka işlerden daha önemli olmadığını söylemeli. Hani bir kere, iki kere tamam da, eğer daha fazla sayıda oluyorsa bu, önemli önemsiz işleri ve arkadaşları senden daha önemli demek.

Bu kız seni iki kere ektikten sonra hala her mesajına istekle ve hızlıca cevap veriyorsan, hala buluşma teklif ediyorsan, kıza dediğin şey şu: ben seni yedek lastik olarak beklerim, sorun değil.

Bir kadın sizi arka arkaya iki kere ekerse (daha önceden haber verdiğini varsayıyorum), “tamam sonra görüşürüz” deyin ve bir daha o size ulaşmadan ona asla ulaşmayın. Eğer kendinize hakim olamayıp da kıza ulaşırsanız, sizin ona, onun size olduğundan çok daha fazla ihtiyaç duyduğunuzu gösteriyorsunuz. Bunu yaptıktan sonra o kızdan saygı beklemeyin. Sizin kendinize saygınız yok ve bunu açık açık gösteriyorsunuz, kız size neden saygı duysun?

Bir de işin içinde hala eski erkek arkadaşı var ve sen hala ilişki bekleyen efendi erkek gibi kızın peşindeysen, bütün bu çöp davranışları sineye çekiyorum diyorsun.

Şimdi bu aşamada ne yapayım?

Öncelikle eski erkek arkadaşı hala hayatının içinde olan kızla sevgili ilişkisi istiyorsan bu “hayali” hemen bırak. Takılmaktan daha yukarısını isteme.

İkincisi, bu kızla gün içinde karşılıklı mesajlaşmayı bırak. Eğer seni iki kere ekti ise, sana her mesaj attığında kibar bir şekilde geç cevap ver ve konuyu uzatmamaya çalış. Kıza bu şekilde vereceğin mesaj, güzelim buluşmuyorsak mesajlaşmıyoruz. Benimle konuşmak istiyorsan, buluşmak isteyeceksin. Bu kıza yeniden buluşma da teklif etme. O edecek. Ve bu da son şansı olacak. Yeniden ekerse, yine aynı şekilde “sonra görüşürüz” de fakat bu sefer mesajlarına çok kısa cevaplar verip başından at. Eğer ne oldu derse, “mesaj arkadaşı olmakla ilgilenmediğini, yüzyüze görüşmediğin bir kızla mesaj iletişimine vaktin olmadığını” söyle ve orada bırak. Eğer yine buluşmak isterse sana gelecek. Dışarda buluşma yok. Bu kıza kesinlikle para harcama. İstemezse de bir an önce yakandan düşsün.

Umut kırıntıları ile yörüngesinde döneceğine, bir an önce hayatından çıksın daha iyi. Son olarak kız eski erkek arkadaşıyla görüşüyor ama sen başkasıyla görüşüyor musun? Başka kadınlara yürümeye devam etmelisin.

Bir sonraki (next) olayı

Erdem rumuzlu okuyucu next ile ilgili yazmış:

Şöyle bir durum kırmızı hap bize 2 red yiyince next diyor çünkü zaman kaybı olmaması için diğer fırsatları kaçırma enerjini zamanını başka kızlara harca ve bunu kendin için yap diyor.

Next çok daha eski bir strateji. SoSuave forumunun neredeyse başından beridir var. Benim bildiğim ve nexti ilk kez gördüğüm (evet bir dinazorum) en eski versiyonu, şu 2004 tarihli girişte:

Bir kadının benden hoşlandığını nasıl anlarım?
Senden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamanın tek yolu harekete geçmektir (numarasını almak, buluşmaya çağırmak, öpmek, vs.) Harekete geçince nasıl davrandığını izle. Eğer harekete geçip ilkinde başarısız olursan, daha sonra bir daha deneyebilirsin. Eğer ikincisi de başarısız ise, onu at ve devam et … başka deyişle … NEXT!

 

Yeni bir kızla tanışmak, ikiden fazla red yiyip belki üç dört beş teklif sonra ilişki yaşayabilcegimiz elimizde bulunan kişiden daha fazla enerji gerektiriyor.

Hayır. Özellikle de toplam sahip olma maliyeti (total cost of ownership) açısından bakarsan çok büyük oranda hayır. Bu belki üç, beş teklifte ilişki yaşayabileceğimiz zihin yapısı hemen her zaman fazla duygusal yatırıma çıkıyor. Bir kez davranışla fazla yatırım yaptım mı bunu yapmamanız zor. Bu da ya olayın olmamasına neden oluyor ya da olursa bile ilişkiyi tutmak için sürekli ödemeniz gerekiyor. Ayrıca benim tecrübem, 2 kere tekliften sonra bıraktığınız kızla olma ihtimali, kızın peşinde koştuğunuzda bu kızla olma ihtimalinden daha yüksek. Buna geleceğiz zira Erdem muhtemelen genel next tanımı ile sorun yaşıyor. Orada burada yayınlanan next tanımları hoşuma gitmiyor ve bunlardan biri de Rollo Tomassi’nin pek sevmediğim ve sitemizde çevrilmiş bir versiyonu.

Ben gidip kıza yalvarın buluşma teklifine gelmedi köpek gibi ısrar et yalvar demiyorum ara sıra yokla elbet sonunda gelecektir gelmiyorsa zorlamanın alemi yok.

Aslına bakarsan burada pek öğretmediğim ve PUA camiasının Aragon’u James Marshall’ın bir yöntemini uygulamak mümkün. Ben gençlikte uyguluyordum. Böyle nextlediğim kızlara arada toplu halde mesaj atıp dönenlerle bir şeyler yapabiliyordum. Ama burada bir fark var. Bunu genellikle birden fazla kıza yürüyen adamlar kotarır. Senin bahsettiğin “kız bulmak çok zor” mantığındaki adamlar değil.

Yeni bir kızla tanışmak neden bu kadar kolay lanse ediliyor önümüze gelene next eylersek nerden kız bulacağız.

Yeni bir kızla tanışmak kolay değil, kolay olsa herkes yapardı. Ama çoğu erkeğin sandığı kadar zor değil. Çoğu erkek senede 1-2 ve sıklıkla da 2-3 senede bir kıza yürüyor. Ben bu sitede günde 3 kıza yürüyün demiyorum. Haftada bir kıza yürüseniz hadi onu geçtim ayda 2 kıza yürüseniz erkeklerin %95’inden fazla sayıda kıza yürürsünüz. Ayrıca, bu bahsettiğin ve nextlemediğin kızla yapabilitenle karşılaştırırsak çok zor değil.

Day game başarı oranları bile 30/1 diyorsunuz yazılarda sizce 30 kıza yürüyüp 1 kızın numarasını alıp sonunda ne olacağı belli olmayan bir durumami enerji harcamak mantıklı yoksa iki kere red yediğin kıza tekrar ara sıra yürümek mi.

Ben gerçekten 2 kere reddetmiş kızın sonradan dönüşünün beklenmesini ya da dönüşü olursa bile o dönüşle başlayacak şeyin kolay olacağının beklenmesini anlamıyorum. Burada yazanlar sadece benim fikirlerim değil, binlerce erkeğin deneyiminden gelen şeyler.

Ayrıca kızlara yürümek day game ile sınırlı değil. Hayat oyunu var, online buluşma uygulamaları var, sosyal çevreden genişleyerek yürüme var. İlla day game yapacaksınız diye bir şey yok. Day game dönüş oranı en az olanı.

Fakat bunca yıldır en çok gördüğüm şey, bir kızı hedef alıp ara sıra yoklayan zihniyetin eninde sonunda yalnız kaldığı ya da daha şanssız ise saçma sapan bir ilişkiye girdiği.

Sonuçta Türkiyedeyiz gökten am yağmıyor kafamıza

Birden fazla kadına yürümek için kafanıza gökten am yapmasına gerek yok.

çoğumuz zar zor kızla tanışıyoruz sosyal medya arkadaş çevresi Day game vs yani

Nedense de zaten kız yok, ne nexti kardeşim zihniyetinde olanlar böyleler. Nextlemeyi bilenler değil (doğru şekilde nextlemeyi bilenler).

next bence kız ağzına sicmadigi sürece mantıklı değil

Bir kızın ağzına sıçmasını bekleyecek kadar peşinde koşmak mı mantıklı? Küçük düşürücü bir şey bu. Bunun bedeli olmayacak mı sanıyorsun? Ya da kız kibarlığından ağzına sıçmıyorsa, hayırdan anlamayan bir yapışkan olmak mı mantıklı? Bu da küçük düşürücü. Bir de tabii günümüzde ilginizden beslenen ve sizi seve seve uydu yapacak kızlar var. “Zaten kız yok, zar zor buluyoruz” adamlarına genelde 2 kuyruk sallayıp sonra biraz itmeleri yetiyor.

çoğu ilgisi belirsiz kızlar bir öyle bir böyle diretilse sonuca varılacak kişiler burda

Ararsan her zaman öyle hikayeler bulursun. Kaynımın kaynı peşinden koştu oldu diye. Bu strateji tabii ki %5 oranında çalışır. Hiç çalışmasa kimse yapmaz, insanlar o kadar aptal değil. Ama ben olsam hayatımı %5 üzerine kurmam.

mavi hapli olun biraz ne olacak

Kaygan zeminli yokuşa ayağınızı attığınızda ne olacaksa o olacak. Bir insanın zihnini, davranışları programlar. Bir keresinden ne olacak, azıcık canım ne olacak gibi cümlelerle bulaşılan şeylerden ne olacağı belli.

şahsi fikrim ve deneyimlerim bu yönde

Deneyimin seni potansiyelinin çok altına mahkum ediyor muhtemelen.

Fakat bir de felsefe farkı var. Ben ilgisi yetersiz kız yazısında yazdım. Bir kadının ilgisizliği ile kaçıracağı adamlardan olun diye. Kırıntılarla yaşayıp mutlu olmaya çalışan adamlardan değil.  Sonuçta next eylenen kıza sırtınızı dönmüyorsunuz, next siktir çekmek değil. Ayrıca nextlediğiniz kızı elemiyorsunuz. Vakit ve zihinsel enerji harcamıyorsunuz. Alt tarafı arkanızı dönüp gidiyorsunuz. Kız sizi ararsa trip atmıyorsunuz. 2 tekliften sonra kendi haline bıraktığınız kızın dönüşü, peşinden koşsanız olacaktan daha iyi oluyor. Sonuçta tecrübe gösteriyor ki, eğer kız aslında bir miktar istiyorsa size ulaşıyor ve buluşmaya gidiyor zaten.  Tecrübenin gösterdiği daha kötü bir şey de, aslında kendi gelse gayet iyi olabilecek ilişkileri, peşinden koşarak batırıyorsunuz. 5 kızı nextleseniz 3’ü gelecek iken, 10 kızın peşinden koşup biri olunca seviniyorsunuz genelde.

Next ettim, siktir ettim, üstünü çizdim diye bir olay da yok. O nedenle Rollo’nun next yazısını sevmem ve kaldıracağım:

Yapabileceğiniz en iyi şey buhar olup uçmaktır. Kızı bloklayın, Facebooktan atın, tüm iletişimi kesin. Arkadaşlar aracılığı ile mesajlaşma, “hey ne haber” yok. Sadece umursamamak var. Onun için buhar olun.

Bu next bence yanlış bir next. Aslına bakarsanız, yukarıdaki sosuave nexti de yanlış bir next. Kızı atın diyor mesela. Ben burada böyle ayarsız next öğretmiyorum. 2 adım atıyorsunuz, kız reddediyor. Bırakın o adım atsın. Hep siz adım atarsanız, eninde sonunda kırıntılarla idare eder birine dönüşüyorsunuz.

Biri bana twitter’da “sanki elinin altında 9/10 modeller var gibi bol keseden bolluk zihniyeti de bolluk zihniyeti diyorsun” diye çıkışmıştı. Ben de ona “benim elimin altında 9/10 modeller olduğundan değil, daha çok benim çabamla olacak bir ilişkide olacağıma hayat boyu yalnız kalmayı tercih edeceğimden bolluk zihniyetindeyim” demiştim. İşin kötüsü, bu kafayla hiç yalnız da kalmadım ve bunu içselleştiren erkeklerin çoğu da “abi kız yok ne bolluğu?” zamanlarından daha fazla kadın çekmeye başladılar.

(Şimdi bana çıkıpta 40 yaşında ve 16 senedir hayatında hemen her zaman kadın ve seks olmuş biri olarak böyle konuşmak kolay diyebilirsiniz ama ben bu kafaya bu işleri oturtmaya başladığım 24 yaşında girdim. Sonraki uzun süren tokluk dönemiyle değil. O dönem sonra geldi.)

Ben kadın erkek ilişkilerinde kazanmayı karşılıklı ve hatta kadının bir miktar daha fazla emek harcadığı ve kolay akan bir ilişkide olmak ya da erkeğin kadından fazla emek harcadığı zor bir ilişkide olmamak olarak tanımlıyorum. Kırmızı hapta tanımı da bu. Kadın ilişkiye erkekten daha fazla emek harcamaya, daha fazla duygusal yatırım yapmaya meyilli ve isteklidir. Erkek ise kadının bu çabasını çekici olarak görür. Tersi ise erkeğin doğal hali değil ve kadınlara da itici geliyor. Bu durumda da ya ayrılık oluyor (erkek şanslı ise) ya da erkeğin sürekli ödeyerek ayakta tuttuğu bir ilişki.

Kısacası arada yoklasak ne olur kısmını anlıyorum ama birincisi senin geldiğin “gökten am mı yağıyor, kız yok, kızlar zor, vs.” zihin yapısından gelenler genelde ne olduğunu anlamadan dibe yuvarlanıyorlar. İkincisi 2 reddedildin mi kibarca, trip atmadan, siktir etmeden nextlesen, o nextlediğin kızla olma ihtimali daha yüksek.

Bu arada bu işi din gibi yapmayın. 2 iyi bir rakam ama 3 yaptınız diye amanın günah işledim, 2 olacaktı 3 yaptım bittim ben, bir betayım ben demeyin. 2-3 olur ama önemli olan altındaki mantık.

Erkekler İçin Uzun Süreli İlişki Rehberi

Oyun – İlişkiler
(E-Kitap – 164 sayfa – PDF / EPUB)

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Bu kitabı, uzun süredir yaptığım birebir tavsiyelerden derledim. Bu konuşmalar sırasında verdiğim tavsiyelerin birçoğunu, erkekadam.org sitesinde yazmadığımı fark ettim. Yazdıklarım da, ya sitede derli toplu bir şekilde bulunmuyordu ya da uzun süreli ilişkilerin sadece başlangıcına odaklanmıştı. Bu nedenle hem ilişki öncesi, hem de ilişki sırasında oyun konusunda bir seri yazmaya karar verdim.

Bu kitabın bir kısmı, erkek adam sitesinde ya da erkek adam kitaplarında bulunan içerikten oluşuyor. Ama sitede bulunan kısımları bile yeniden yazdım zira dediğim gibi sitedeki ilişkiler konulu materyaller ilişki öncesi yürüme ve ilişki başlangıcı ile çok iç içeler ve genelde ilişki başlangıcına odaklılar.

Bu kitap, bu serinin ikinci kitabı ve kadınlarla tanışmaya odaklanan birinci kitaba devam olarak ilişkilere odaklanıyor. Baştan çıkarma sanatı şeklinde oyun ve uzun süreli ilişkilerde oyun birbirlerinden farklılar ve aynı zamanda bir erkek için medeni durumuna göre birine ya da diğerine ihtiyaç oluyor. Bu nedenle, iki farklı oyun, iki kitap halinde oldu.

Bu kitap boyunca oyun derken, neyi kastettiğimi çok iyi anlamanız gerekiyor. Oyun deyince insanların aklına genellikle hile, düzenbazlık ve manipülasyon geliyor. Biz bu kitapta oyun derken, bu tür bir oyundan değil, çocukların ve gençlerin oynadığı, hem rekabet hem işbirliği içeren aktiviteden bahsediyoruz. İki tarafın da isteyerek, manipülasyon olmadan katıldığı, iyi vakit geçirdiği ve bitmesini istemediği bir danstan bahsediyoruz. Uzun süreli ilişkiler, iki tarafın karşılıklı olarak oynadığı bir dans şeklinde devam eder. Oyun derken bu dansı ve bu dansın erkek tarafınca yapılan figürleri kastediyoruz.

Bu nedenle burada öğrendiğiniz şeyleri kadınları kandırmak ya da onlara zarar vermek için kullanmaya çalışmayın ve zaten burada, o şekilde kullanabileceğiniz bir içerik yok. Kadınları baştan çıkarma sanatı camiasında sürüyle manipülasyon, hile ve düzenbazlık taktikleri var ama bu kitap serisinde onları bulamayacaksınız. Bu tür hilelere, zayıf, aslen itici erkekler ihtiyaç duyarlar ve bu erkekler hile kullanarak pek bir başarı elde edemezler veya çok kısa süreli başarı elde edebilirler. Aslına bakarsanız eğer bu tür eğilimleriniz varsa, kadın erkek ilişkilerini de aşan bir zayıflığın pençesindesiniz ve bundan kurtulmak için terapi de dahil elinizden geleni yapmanızı tavsiye ederim. Zaten PUA camiası da, iş uzun süreli ilişkiye geldiğinde, bu konuda fazla bir materyale sahip değil. Yazılanların çoğu da, yazanın pek uzun süreli ilişki yürütememiş biri olduğunu bağırıyor.

Ve son olarak, bu kitaba devam olacak kitap, kadınların erkekler üzerinde uyguladıkları manipülasyonlar ve toksik kadınları tanıma ve onlardan korunma üzerine olacak. Aslında serinin dördüncü bir kitabı daha var: No Contact Kuralı. Bu kitap ilişki bittikten sonra ne yapacağınıza odaklanıyor ve iş işten geçtikten sonra okumak yerine, ilişki içindeyken bir önlem olarak okumanızı şiddetle tavsiye ederim.  

İyi okumalar, iyi oyunlar.

Mahmut Abi

Kitabı edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabı Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Payhip ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitapla ilgili sorularınızı aşağıda yorumlara ya da erkekadamblogu@gmail.com adresine sorabilirsiniz.

Bu kitapta neler öğreneceksiniz bir fikir edinmek için, kitabın içindekiler aşağıda.

Giriş 8
İlişkiye Geçiş 11
Biz neyiz? 14
Kadının erkeği test etmesi 15
Kadının ilgi seviyesinin düşmesi durumu 21
Sevgilim Anneciğim 22
Eski ilişkisinden yeni ayrılmış kadınlar 23
İlişkinin ilk 4-6 Ayı: Test Aşaması 25
Seni Seviyorum diyen ilk siz olmayın 29
İlişkilerde İlgi Yönetimi, İletişim 31
Partnerinizin ilgi seviyesine dikkat edin. 32
Uzun süreli ilişkinizle çıkmaya devam edin 32
İlgi Seviyeleri 34
İlgi Yönetimi 40
İlginizin Değeri 43
İletişim Sanatı 46
Rahatlama Testi 48
Kadın Erkek İletişim Farklılığı 49
Kadının şu anki duyguları, geçmişi ve geleceği belirler 52
Kadınlardan anlamak 52
Çeneni kapalı tut 53
Savun – Açıkla – Mazur Göster – Rasyonelleştirme Yanılgısı 56
Ne dediğine değil, ne yaptığına bak 58
Kadınlardan ilişki tavsiyesi almak 59
Duygusal Yatırım 61
Duygusal yatırım nedir? 62
Benjamin Franklin Teorisi 63
Kadından daha fazla duygusal yatırım yapmak neden iticidir? 65
Aşırı duygusal yatırımdan kaçınmayı nasıl başarırsınız? 67
Aşırı duygusal yatırım yapmanızın ilişki için zararlı olduğunun farkına varın. 68
Düşünce ve duygularınızı meşgul eden amaçlarınız, dolu ve görece eğlenceli bir yaşamınız olsun. 69
Kadınlar konusunda “bolluk zihniyeti”ne sahip olun. 70
Sınırlarınız olsun ve sarsılmaz olun. 71
Kadının duygusal yatırım yapmasını sağlamak 72
Kadın sizden hoşlanmalıdır. 73
Sizinle duygusal bir bağlantı hissetmelidir. 73
Sizin tarafınızdan kabul görmüş hissetmelidir. 74
Sizin kendine güvenli ve sağlam biri olduğunuzu görmelidir. 74
Sonuç 74
Daha geniş bir bakış açısı 75
İlişki içindeki erkek adam özellikleri 77
Egemen (dominant) olmak 78
Erkeğin kuralları ile oynamak 81
Gizem ve korku oyunu 81
Duygusal Güç 84
İlişkilerde Temel Güç Dengesini Koruma: Kararlılık 86
Giriş 87
İlişkilerin Temel Kuralı 87
Kadının güç dengesini kendi lehine bozmaya çalışması 88
Kararlılık (assertiveness) 89
Kararlılık ile saldırganlık arasındaki farklar 90
Kararlı davranış neleri içerir? 91
İnsanlar neden kararlı değiller – Temel Yükleme Hatası 91
24 Saat Kuralı 92
Kararlı Olma Sanatı 93
Partnerinizi çatışmadan nasıl uzak tutarsınız? 94
Kararlılık ile saldırganlık karıştırıldığında 96
Kararlılık bir iletişim biçimidir 98
Pasif Agresif 98
Kararlılığın dinamikleri 99
Kararlı olmak ustalık gerektirir 100
Kararlılık Eğitimi: Kararlı davranışların uygulanması 100
Örnek # 1 (Anlaşmazlıklar) 101
Örnek # 2 (Bir konuşmayı sonlandırma) 102
Örnek # 3 (Talepkarlık) 103
Örnek # 4 (Maddi olarak aşırı bir şey isteyen partner) 104
Hayır demeyi öğrenmek 105
Adalet duygusuna hitap etmek 106
Kararlı Olmamak Genellikle kötü bir şeydir 107
Kararlılık Teknikleri 108
Genel Kararlılık Teknikleri 109
Sisleme 109
Bozuk plak tekniği 110
Olumlu ve olumsuz sorgulama 112
Olumlu Sorgulama 112
Negatif sorgulama 113
Belli Başlı Durumlarda Kararlılık: Talepler, eleştiriler ve övgüler 114
Taleplerle Kararlı Bir Şekilde Başa Çıkmak 114
Eleştiri ile Başa Çıkmak 116
İltifat Ederken veya Edilirken: 118
İyi Çocuk Sendromu 119
Gizli Sözleşmeler 122
İyi çocuk sendromundan kurtulmak 124
Kendi ihtiyaç ve isteklerini öncelik yapmak 125
Gücünüzü geri kazanmanın 5 yolu 126
Maskülenitenizi yeniden kazanın 127
İstediğiniz sevgiyi nasıl alacağınızı öğreneceksiniz 127
İstediğiniz seksi nasıl alırsınız? 128
İlişki Süresince 130
Sevgi ve aşk 131
Arzuyu yaratan ve devam ettiren manyetik güç: maskülen – feminen tamamlama 133
Erkeğin ilişkinin kadını olması 134
İlişkinin maskülen erkeği olmamak 136
Kurtarıcı erkek 137
Sevgili ile aynı evde yaşamak 139
Doğum Kontrolü 140
İlişkiden evliliğe geçiş 141
Bilinmeyenle evlenmeyin 143
Seksiz, sorunlu ilişkiler 146
İlişki biterken 152
Seni istemeyeni hayatında tutmaya çalışma 155
Bitirirken 160
“Kendin” olamamak, performans yükü ve öfke 161
Oyun nedir?

Türk kızlarının %90’ı ruh hastası mı?

Ekşi sözlükte biri, Türk kızlarının %90’ının ruh hastası olması başlığına “tabii ki ruh hastaları bunlar” diye kendi deneyimini yazmış, bir inceleyelim dedim.

Önce tamamen bir okuyun ve bakalım bu adamın asıl derdini görebilecek misiniz?

biri nişanlılık olmak üzere son 5 sevgilimde de illallah etmiştim artık. dünya bile değil, evren bunların etrafında dönüyor resmen. hiçbir konuda hiçbirini tatmin edemiyorum. mutlu olmuyorlar. ne yaparsanız yapın her an ilgi bekleyen, kendinizle 10 dk zaman geçirseniz “benle ilgilenmiyosun” zorbalığına başlayan, istekleri hiçbir zaman bitmeyen bir topluluk bunlar.

bir uğraş ya da hayata dair merak ettikleri, dert edindikleri bir şey yok. bir hobileri yok. müzik zevkleri yok. spor, sanat, genel kültür ne bileyim sikindirik siyaset falan bile “ıyghh öff püff” şeyler bunlar için. statü denen şeyi follower sayısıyla eşdeğer görürler. örneğin bir tanesiyle bile açıp cosmos belgeseli izleyemedim, biriyle bile hayata dair ya da özel niş alanlara dair bir sohbetim olmadı. daha doğrusu olamadı. çünkü çok denedim. bu arada bu arkadaşlar bildiğin yüksek fakültelerden mezunlar ve çalışan insanlar. ama birinden bile bir konuda etkilenmedim. beni açacak, merak ettirecek, hayret ettirecek hiçbir anım olmadı.

damızlık adam gibiydim. kamış istediklerinde hazır bir şekilde görevimi yapmam gerekir. ben 2 saat atıyorum satranç oynadığımda oooo “beni unuttun yine”. araban varsa o haftasonu hanfendiyi istediği yere götürceksin. bak senin istediğin de değil. araban var olum sonuçta. hatta sen hastasın köpek gibi evde yatıyosun, hanfendi yazıyor paydosa doğru “alcak mısın beni çıkışta aşkooo”. sen hastaysan banane amk servise mi bindirceksin beni yaa ıyghh.

nişan yapıp evimi açtığım insan her gün beni birinden kıskanıyodu. her allahın günü. ayrılık ultimatomları veriyodu. evli çoçuklu insanlara yürümedigimin hesabını verirken buluyodum kendimi. bi süre sonra ben de ruh hastası oldum tabi. iş yerinden ayrılan bir arkadaşın fotoğraf karesinde olduğum icin birilerine yürümekle suçlanıyodum. ve ben bu psikopatlara her seye ragmen saygılı davranıyordum. bildiğin açıklama falan yapıyodum.

o kadar çok ruh hastası tanıdım ki artık bu genellemeyi yapacak seviyeye geldim. türk kızı %90 ı ilgi budalası, bencil, hayata dair hiçbir merakı, ilgisi ya da dert edindiği bir uğraşı olmayan boş bir topluluktur. nokta

Şimdi de sazı ben elime alayım.

biri nişanlılık olmak üzere son 5 sevgilimde de illallah etmiştim artık.

Bir, iki kadında aynı şeyi yaşasan,  bunlar ruh hastası dersin. 5 kadında da aynısını yaşayınca “acaba bütün bu ilişkilerin ortak paydasında – bende – bir yanlış var mı” diye düşünmen lazım. “Kadınlar bana niye böyle davranıyor, benden neden sürekli ödemem, itaat etmem, alttan almam bekleniyor?” dersin. Arkadaş kendisini bir kez bile suçlamış mı? Hayır. Bu şekilde de tabii ki egosunu sıvazlayıp duruyor ama bu tür kaybeden narsizmi maalesef %90 kendisine zararlı.

Bu adam kendi arızaları nedeniyle, normal kızlar tarafından sürekli reddedilip, sadece ruh hastası kızlarla birlikte olabiliyor olabilir. Bu tür bir “tüm kadınlar / erkekler şöyle böyle” ağlamasında çoğu zaman durum bu. Örneğin “tüm erkekler sikip atan, aldatan götlerdir” diye ağlayan kadın size saçma geliyor zira muhtemelen kendinizi ve birçok erkeği biliyorsunuz ve bu tür erkeklerin azınlıkta olduğunu da biliyorsunuz. Ama bu kız için gerçeklik bu. Neden? Zira normal erkekler onun için görünmez (itici, heyecan verici değil) ve sürekli bu tip adamları buluyor. Sonra da tabii onun için “tüm erkekler” kötü, göt, piç. Burada da aynı durum olabilir. Sen mazoşistsen, seni sadece sadistler çekici bulur ve sonra da tüm kadınları sadist sanarsın mesela. Oysa gerçekte sorun, senin normal kadınlar tarafından tercih edilmemendir.

Örneğin ben burada çok görüyorum. Kız arkadaşım çok kıskanç, sürekli bir şey istiyor, kavga çıkarıyor, vs. diyen adamlarla biraz konuşunca şu çok bariz. Adam kendine güvenmeyen, öz değer yoksunu biri ve kendine hep böyle kızları çekiyor. Sonra da tüm kızlar bu şekilde kendine güvensiz, drama sanıyor.

Fakat burada başka bir mekanizmanın olma ihtimali daha yüksek. Kadınlar omurgasız, kendi çizgilerini savunamayan, bu çizgiler ihlal edildiğinde çekip gidemeyecek kadar muhtaç ve korkak erkeklere çok acımasız davranırlar. Aynı kadın böyle bir erkeğe arkadaşın yazdığı gibi eziyet ederken, omurgalı, eğer çizgilerini fazla ihlal ederse elinden kaçırabileceğini bildiği bir erkeğe feminen, sevgi dolu ve gayet iyi davranabilir.

Bu arkadaşın temel probleminin omurgasızlık olabileceğini nereden anlıyoruz? Şu iki örneği verelim:

“araban varsa o haftasonu hanfendiyi istediği yere götürceksin. bak senin istediğin de değil. araban var olum sonuçta. hatta sen hastasın köpek gibi evde yatıyosun, hanfendi yazıyor paydosa doğru “alcak mısın beni çıkışta aşkooo”. sen hastaysan banane amk servise mi bindirceksin beni yaa ıyghh.”

ve ben bu psikopatlara her seye ragmen saygılı davranıyordum

Sen, kadın seni şoför olarak kullanmak istediğinde, gıkını çıkarmadan itaat ediyorsun, hasta olsan bile. Ya da belki gıkın çıkıyor ama ben senin şoförün değilim diye yerini bildirecek cesaretin olmadığı için, kıza yerini bildiremiyorsun.

Dikkat edin, kız ağzıma sıçsa da korkumdan (kızı kaybederim, yalnız kalırım, kimse beni sevmez korkusu muhtemelen) gıkımı çıkaramıyorum demek, kırılgan narsist egosunun kaldırabileceği bir gerçek değil. Bunun yerine “ve ben bu psikopatlara her seye ragmen saygılı davranıyordum” diyor. Buna da muhtemelen inanıyor. Ben “zayıfım”, “muhtaç davranıyorum” demek yerine, “büyüklük bende kalıyor”, “ben yine de çok efendiyim” diye zayıflığına güzelleme düzüyor.

Arkadaşlar, kadınlar bu noktaya birgünde gelmezler. Bu sitede defalarca belirttiğimiz gibi, bir kadın sizin erkek adam mı yoksa bir sünepe mi olduğunuzu size bakarak tam olarak göremez. Arada sizin sünepe iseniz ona göre davranacağınız küçük testler yaparlar. Bu testler başında çok küçüktür ama siz muhtaçlık, kaybederim ve beni kimse sevmez korkularının esiri bir erkekseniz, bu testlere hafif bir omurga bile gösteremeyebilirsiniz. Bu durumda da kadın acaba ne kadar sünepesiniz diye testlerin şiddetini arttırır ve bir de bakarsınız hasta yatağınızdan kalkıp ona şoförlük yapmıyorsunuz diye size telefonda bağırıp çağırdığı bir noktaya gelmişsiniz.

o kadar çok ruh hastası tanıdım ki artık bu genellemeyi yapacak seviyeye geldim. türk kızı %90 ı ilgi budalası, bencil, hayata dair hiçbir merakı, ilgisi ya da dert edindiği bir uğraşı olmayan boş bir topluluktur. nokta

Sen de bu kadın çöplüğünün kıymetini bilmediği bir pırlantasın değil mi? Yersen. Maalesef kendi yiyordur. Muhtemelen bunu okusa direkt savunmaya geçer. Şişkin ama aşırı kırılgan egosu bu gerçekleri kaldıramaz. Ama sorun şu ki, egomu koruyacağım diye ilişki hayatını cehenneme çeviren, üstelik düzeltme olanağı kendi elinde olan hatalarını düzeltemiyor. Bunun yerine sorunu kadınlara atıyor ve egosunu rahatlatıyor ama bu sefer de sorunu çözmesi mümkün değil. Zira “tüm Türk kadınları ruh hastası” ve bu konuda yapabileceği ne var ki?

Bakın beraber olduğunuz kadın gerçekten ruh hastası olabilir. Ama durum buysa sizin bu kadını bırakmanız lazım. Fakat şimdi bu çocuğu düşünün. Kız arkadaşı gerçekten ruh hastası olsa bile nasıl bıraksın? Zira ona göre ruh hastası olmayan bir kız yok ki?

Oysa azıcık alçak gönüllü olsa, 5 kızda da aynı şeyi yaşadım o zaman bendeki problem ne olabilir diye kafa yorsa, kendi zayıflıklarını bulup giderse, hem böyle kızları kendine çekmeyi bırakacak, hem daha nitelikli kızları kendine çekecek hem de omurgasızlığı yüzünden normal kızları bile ruh hastası canavarlara çevirmeyecek! Evet, yeterince uzun süre böyle omurgasız davranırsanız, en iyi kızı bile çıldırtabilirsiniz. Gerçi normalin üstünde niteliğe sahip kızlar sizi ilk aylarda terk edeceği için, onlarla tecrübeniz çok olmayabilir.

Bu arada, iyi çocuk sendromu olan adamlar normal kadınları iterken, narsist kadınları kendilerine çekerler. Bu konuda iyi çocuklar narsist kadınları kendilerine çekerler yazımıza da bakabilirsiniz.

Bu konu, Modern iyi kocalar ve erkeğe psikolojik şiddet uygulayan kadınlar cehennemi podcastında da işlenmişti.

Sorularınız varsa site yorumlarında sorabilirsiniz ya da bana özel olarak ulaşabilirsiniz. İlişkiler konusundaki ilişkiler setimizi de tavsiye ederim.

Rollo Tomassi Türkçe Çevirileri (Video+Makale)

Merhaba arkadaşlar,
Kendi kanalımda Rollo Tomassi‘nin yayınlarından kesitleri altyazılı video haline getiriyorum.