Erkek Özgüveninin Temeli: Beceriler

Erkekler beceri kazanarak özgüven ve sosyal sorunlarının çoğundan kurtulabileceklerinin yeterince farkında değiller.  Beceri kazanmakla özgüven kazanma arasındaki bağlantıyı kuramadıkları için de sorunlarının çözümlerini uzaklarda arıyorlar. Ve süreç onlar için çok uzamış oluyor.

Özgüven ve erkek olarak kendini yeterli hissetme niteliklerinde sıkıntı hisseden çoğu erkeği gözlemlediğimde bu erkeklerin ortak noktalarının sıradan günlük hayat becerilerinde yetersiz olmaları olduğunu görüyorum. Günlük hayat becerilerinde yetersizler çünkü hayattaki bu sıradan, küçük işleri küçümsüyorlar. Zaman kaybı olarak görüyorlar. Bu durumda olan erkekler yazının devamını okuduklarında babalarının tavsiyesini dinliyormuş gibi hissedip göz devirebilirler. Ama bunlar gerçek. Şimdi size beceri kazanmanın özgüven ve yeterlilik hissini arttırmadaki önemini anlatacağım.

Genelde kendilerinden ailelerine bir katkı yapması beklenmeden, rahat büyümüş çocuklarda özgüven sorunu gibi şeyler daha fazla olabiliyorken, ailenin ekonomisine-iş gücüne katkı sağlamaya yönlendirilmiş ya da belli oranda kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmış erkeklerde özgüven sorunundan pek söz edilmez.

Bu farklılığın oluşmasının temel nedeni ikinci örnekteki çocuğun sıradan, zaman kaybı olarak görülebilecek günlük şeyleri yapmayı becerebilmesi ve tek başına günlük becerilerde daha iyi olmasıyla ilgilidir.

Şöyle düşün, tek bir işi iyi şekilde yapabiliyorsan, onu yaparken o an kendini %100 yetkin, yeterli hatta bazen dahi gibi hissedebilirsin. Bu iyi yaptığın şeyler arttıkça da günlük yaşamında kendini yetkin+yeterli+özgüvenli hissettiğin anların oranı artar.

Çoğumuz küçüklüğümüzde bisikletle mahallemizde tozu toprağa katmışızdır. İlgi eksikliği çeken ve kendini beceriksiz hisseden bir çocukken o bisikletin üzerine çıkınca kendimi bir dahi ve yetenek zengini biri gibi hissederdim. Çünkü bisiklet sürmede kendime çok güvenirdim.

Bisiklet gibi şeyler çok geride kaldı ama aynı mantık hala geçerli. Günlük hayat becerilerin arttıkça oransal olarak yetkin+yeterli+özgüvenli hissettiğin anlar artacak. Ve diğer zamanlarda da kendine olan bakışın, kendini algılayışın bu hissiyatla şekillenecek. Kendini toplamda daha özgüvenli, maskülen ve güçlü hissedeceksin. Çünkü normal zamanlarda da o kimliğinle bağlantı kurmaya başlarsın.

Hayatında uzun süredir meşgul olduğun ve iyi yaptığın bir şeyi düşün. Muhtemelen o an benzer şeyleri hissetmişsindir. Yapman gereken şey hayatındaki “o şey” lerin sayısını arttırmak. Böylece bir yerden sonra becerikli bir tavırla işleri hallettiğindeki kişisel imajın kendine yetersiz, kendine güvenmeyen imaja ağır gelmeye başlayacak.

Kadınların erkekleri en seksi bulduğu an

Yıllar önce nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama o kadar doğru bir tespitti ki aklımdan silinmemiş. Bir kadının bir erkeği en seksi bulduğu an o erkeği çok iyi yaptığı bir işi yaparken izlediği anmış. Çünkü olay artık yarı-sanat boyutu kazanıyor.

Biz erkekler en çok bir şeye yoğun şekilde odaklanmış ,onu ustalıkla yapıyorken dışarıdan çekici görünürüz. Çünkü o an erkeğin yüzüne ve bedenine çok iyi yaptığı işten kaynaklı tam bir özgüven yansır ve hareketlerine kendinden eminlik gelir. Vücut dili “bu iş böyle yapılır” diye bağırır.

İster mali tabloları incelemek olsun, ister yemek yapmak olsun, ister marangozluk olsun… Bir şeyi çok iyi yapıyorsan dışarıdan izleyenler için güzel bir görüntü veriyorsun demektir.

Bunun kendimde en basit şekilde söyle gözlemleyebiliyorum, yolda yürürken yanımdaki arkadaşıma inandığım bir şeyi anlatırken normalde bakmayacak kadınlar bile çok fazla bakmaya başlıyorlar.

Sosyal kabul olarak becerilerin önemi

Mesela sosyal olarak tam bir avanaksın ve genelde itilip kakılıyorsun. Halı sahaya gittin ve çok iyi oynadın. Bu muameleye maruz kalmaya devam etme şansın var mı sence? Yok, çünkü insanların saygısını kazanırsın. Çünkü en azından topla alakalı becerilerin gelişmiştir.

Ama bir şey beceremezken kimse sana saygı duymaz. Neden saygı duysun ki ? Hiçbirimiz işini düzgün yapmaya muktedir olmayan iş arkadaşımıza saygı duyamayız. Gerçek dünya böyle. Ama sosyal bir ortamda/işte/hobide birkaç becerisi olan kişi hemen saygımızı kazanıverir.

Ayrı eve çıkmak özgüveni neden yükseltir ?

Ayrı eve çıkmak ailesiyle yaşayan erkekler için büyük bir özgüven zıplaması yaratır.  İstisnasız erkeklerin hepsinin ailelerinin yanından ayrılıp ayrı bir eve çıktıklarında eskisinden çok daha özgüvenli hissettiklerini söylemeleri tesadüf değil. Peki neden ?

Nedeni çok basit: tek başına yaşarken artık fazladan birçok günlük hayat becerisini öğrenmek zorunda kalıyorlar. Artık bir evi çekip çevirebilme (evin temizliği, evin giderlerinin takibi, yemek yapma vs.)  becerisine sahip oluyorlar.

Şuan pedagoglar da bir çocuğa özgüven aşılamanın temel faktörünün çocuğa küçük yaşta sorumluluk vermek olduğunu söylüyorlar.

Yazımın başında erkeklerin günlük hayat becerileriyle özgüven arasındaki bağlantıyı kuramadıklarından söz etmiştim. Pedagogların çocuklarda özgüven geliştirme için verdiği tavsiyelerin bununla aynı olduğunu görebiliyor musun ?

Pedagoglar diyorlar ki:  “çocuğa ‘şunu yap, bunu yap’ diyerek direktif vermek yerine ona bir işin, bir hayvanın vs. sorumluluğunu verin ve gerisini çocuğa bırakın”. Çocuk sorumluluk alanındaki bu sorunları çözdükçe daha becerikli hissedecektir. Böylece karşımıza özgüven sorunu olmayan, kendini yeterli hisseden bir yetişkin çıkar.

Ayrı eve çıkmanın önemi ile ilgili fikrimin temeli böyle. Ailenle yaşıyorsan da belli sorumlulukları üstlen, evde yapılması gereken belli şeyleri yap. Hiçbir şey yapmaya muktedir değilsen en azından kendi odanın temizliğinden %100 sorumlu ol. (Jordan Peterson da odanı temizle diye tavsiye veriyordu)

Sorunlarımız bize özel algısı

Ne kadar beceri ve sorumluluk o kadar özgüven demektir. Kafana taktığın sosyal beceriksizliklerine, özgüvensizliğine odaklanman seni kötü bir çarkın içine sokuyor, kendi moralini bunları düşünerek bozduğun için normal dünyadaki en basit becerilere bile ilgini yitiriyorsun, bunları anlamsız buluyorsun. Bu becerileri öğrenmeyince de gene özgüvenin olmuyor. Sorunlarını çözmeden, hamster gibi yıllarca çarkta dönüp hiçbir yere gidemiyorsun. Becerilere odaklandığında ise kısa bir sürede bu çarktan çıkarak sorunlarını çözebilirsin.

Erkekler bunlara itiraz edip Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkıyorlar. Çünkü o şaşalı ve özel sorunlarının burunlarının ucundaki basit bir çözümünün olduğunu göremeyecek kadar aptal görünmeyi kendilerine yediremiyorlar. Özel sorunlarına, kişiye özel ve çok kompleks bir çözümün olmasını gerektiğini düşünüyorlar. Kendileri o kadar özel ki sorunlarının çözümününde çok özel yöntemlerle aranması gerektiğini düşünüyorlar.(Kendini bu dünyada özel olarak algılama durumu 30lu yaşlarda yok olmaya başlıyor.)

Nedir bu beceriler ?

Sanıyor musun ki daha karmaşık da olsa insan ilişkileri de bir beceriden ibaret değildir. İnsan ilişkileri ve dolayısıyla kızlarla ilişkiler de aslında sadece bir beceridir. Tıpkı çamaşır yıkamak gibi. Her beceride olduğu gibi bu işin de önünü-arkasını bilirsen, nasıl yapacağını öğrenirsen üstesinden gelebileceğin bir şey. Çamaşır yıkamaktan tek farkını aşağıdaki tabloda gösterdim.

  • 1.basamak beceriler ( Kolay beceriler)

5 çeşit yemeği lezzetli bir şekilde yapmak

Mangal yakmak

Türk kahvesi yapmak

Basit eşyaları tamir etmek

Dans etmek

Çamaşır yıkamak (hangi tür giysinin nasıl yıkanıp – yıkanamayacağı öğren)

Piyade tüfeğini 1 dakikanın altında söküp – takmak

  • 2.basamak beceriler (Daha zor beceriler)

Kullandığın aracın çalışma prensibini öğren. Bozulduğunda basit müdahaleleri yapmak (yağ seviyesini ölçmek, lastik basıncını ayarlamak, hava filtresini değiştirmek vs)

El emeği isteyen şeyler (duvar boyamak, resim yapmak vs.)

Olta balıkçılığı (Hangi yemlerle hangi balıkların tutulabileceği, balık türlerine hakim olmak vs)

Kamp yapmayı öğrenmek (ölmeden 1 hafta hayatta kalabilecek şekilde)

Müzik aleti çalmak

Bir dövüş sporu öğrenmek

  • 3.basamak beceriler (Çok daha zor beceriler)

İnsan ilişkilerinde iyi olmak (Kızlarla iyi olmak bunun bir uzantısıdır)

İnsan ilişkilerinde çatışmayla yüzleşmek ve bunları çözümleyebilmek

Profesyonel iş alanında kendini en iyi şekilde yetkin haline getirmek

Para yönetimi bilmek, paranı doğru yatırım araçlarına yatırmak

Bu 3 basamak için çok daha fazla örnek verilebilir. Bana göre bunlara benzer basit becerilerde çok eksik olan kişilerin özgüven sorunundan bahsetmesi mantıklı değil. Bu kişinin özgüven sorununun olması Allah’ın emri.  Dikkat ettiysen bu erkeklerin istedikleri şeyler genellikle 3. Basamakta. Bu erkekler 3.basamaktaki insan ilişkilerinde iyi olmanın bir uzantısı olan kızlarla iyi olmak becerisini istiyorlar. Ama daha 1.basamaktaki ve 2. Basamaktaki becerileri bile yapamıyorlar.  Bunları atlayarak 3.basamağa gelemezler ki.

Konunun özüne dönersek, özgüvenli ve yeterli hissetmek için beynin senden dayanak isteyecektir. Basit ve karmaşık beceriler öğrenerek beynine bu dayanağı ver. Nihayetinde özgüvenli hissetmek de beyindeki bir alışkanlık olduğu için, özgüvenli hissettiğin anlar arttıkça bu özgüven ve yeterlilik hissi tüm hayatına yayılacaktır.

Secret

Daha kapsamlı bilgi için Çekici Erkek Eğitim Setini okuyabilirsin. Bu sette erkek özgüvenini hızlıca geliştirmeye yarayan birçok farklı tavsiye vermiştim.

Kırmızı Hap vs Pua | Hangisi iyi ?

Bence kırmızı hap ve PUA (pick up artist) sistemleri birbirini tamamlayan şeyler. Pua nın eski sisteminde kalmış robotlaşmış bir şekilde taklit ederek uygulamaya dayalı olan yönleri haklı olarak eleştirilse de, kırmızı hap ile pua nın çok fazla ortak noktası olduğunu görüyorum.

Öncelikle kırmızı hap ya da pua olsun, bu kavramlar bilgilerin insanlara sunulmak, pazarlanmak vs. için organize edilerek paketlenmiş ve bir isim takılmış halleridir. Kendi içinde tutarlılığı olan bu bilgi havuzlarına bireyin “acaba benim burada kendime katabileceğim neler var” diye düşünerek dalması sağlıklı olur.

Zaman zaman erkekler kendilerini Pua ya da redpillci olarak tanımlayabiliyorlar. Kendini böyle tanımlamayı uygun gören insanlar kendilerine hiç yoktan bir sorun yaratıyorlar. Bu yöntemler tarikat gibi benimsenmek için değil erkeğe bir bakış açısı katmak için varlar. Hayatlarında başka yönler de olmayan erkeklerse kendilerini bir etikete sıkıştırıp olayı radikalleştirerek kendilerini iyi hissediyorlar. (mgtow gibi akımlar)

Bu sistemlerin farklılıkları neler ?

Kırmızı hap feminenleşen dünyada erkeğin küçüklükten beri ana akım medya kaynaklarından yayılan zehirleyici bilgiler karşısında gözlerin açılması konusunda çok hayır duası alacak cinsten. Puanın içinde de gene bu bilgilerin bir kısmı olmasının yanında daha çok kızlarla tanışma pratiği üzerinde duruluyor. Ancak Puada eleştireceğim birkaç nokta olacak:

Bir örnek üzerinden gideyim: Bir erkek hayatında kendi kriterlerine göre başarılı olmuş, çok koşturmuş, insanlarla iyi ilişkiler kurmuş vs. Senin o adamın özgüvenini ve kızlara davranış şeklini taklit etmen zor. Kırmızı hap o adam olman için bu uzun yolu neden yürümen gerektiğini sana gösteriyor ve yürümeye teşvik ediyor. Zaten kırmızı hap adını da buradan almadı mı ? Neo gerçekleri görmek için kırmızı hapı almayı seçer. Boktan bir dünyaya uyanır. Ve artık önünde gitmesi gereken uzun bir yolu vardır.

Puada ise şu söylenebiliyor, taklit et. En azından puanın eski versiyonu bunu söylüyordu. Haliyle evde yatan, insan ilişkilerine, kendi başarı kriterine göre başarılı olmaya emek vermeyen kişi o adamı taklit etmeye kalkınca haliyle başarısı zayıf bir sonuç olarak ortaya çıkıyordu. Daha kötüsü zamanını yanlış yerde tüketiyordu. Sonrasında pua olayı çok daha gelişti ve artık robot gibi ezbere dayalı şeyler değil, doğalında olan meziyeti, özgünlüğü ortaya çıkarmaya yönelik tavsiyeler gelmeye başladı.

Kırmızı hapın sevdiğim yanı bu iki ucun arasındaki mesafeyi gerçekten kat etmen ve erkekleşerek o sonuca doğal olarak ulaşman gerektiğini vurgulaması. Sen zaten bir kere beyninin içinde erkek gibi hissedince kızı etkileyecek cümleler ağzından daha kolay çıkacak. Mesele de zaten kendini bu adam olduğuna ikna edebilmek değil mi ? Bu kendini ikna işlemi için uzun bir yapılacaklar listesi gerekiyor. Ve bu yol da aslında erkeğin yolu oluyor.

Pua nın sevmediğim yanları

Puada sevmediğim diğer şeyse olayın özünü vermeyen rutinler, taktikler gibi şeylere fazla yer verilmesi. Bunlar pazarlanmak için ya da kitabın kalan sayfalarını dolu göstermek için olan şeyler.  Bu kitlenin dikkatini çekmek için youtube da ilginç bir başlık koymak gibi bir şey.

Aslında sorun kitlede başlıyor. Kitleler kolaycılar ve haliyle yanlış soruları soruyorlar (kıza ne söyleyip de etkilemeliyim, nasıl bir taktik yapmalıyım gibi). Pua sisteminde bu içerikler işleniyor çünkü kitlede karşılık buluyor ama yapılan sadece bu sorulara cevap verir gibi yapmak. Toplam oyunun içinde ise tüm bu taktikciklerin sonuca olumlu etkisi kendi tahminime göre %3’ ü geçmez.

(Bu sitede “eski sevgili nasıl geri döner?” kitabı da aslında klasik olarak kitlelerin yanlış soruları sormasından dolayı o ismi almış bir kitap (bence), ancak içinde kitleyi bu konuda gerçekten aydınlatmaya yönelik gerçek bilgiler var diye biliyorum. Eğer kitabın adı “eski sevgili zaman kaybıdır” olsaydı kitabı kimse almazdı)

Bunun yanında 10 senede 5000 tanımadığım kadınla konuşmuş biri olarak söyleyebilirim ki Pua da beden dili ve ses tonu bölümleri tamamen atılması gereken şeyler. Yabancı bir kızla konuşunca eğer gergin hissediyorsan istediğin kadar beden dili ya da ses tonu bil, bu ikisi hep kötü olacak. Beden dilin muhtaç görünecek ve sesin zayıf çıkacak. Gerginliğini atarsan bu ikisi de kendiliğinden düzeliyor zaten. Amaç rahatlayabilmeyi öğrenmek olmalı. Bu mantıkla kızın karşısındaki beden dilini ve ses tonunu analiz etmek Allah’ın affetmeyeceği zaman israflarından biridir 🙂

Pua nın sevdiğim yanları

Gündüz oyunu (daygame) dediğimiz şey zaten bir erkeğin normal davranış örüntüsünde olan bir şey. Damarlarında fazlaca testosteron dolaşan ve kendine biraz inanan, kendini iyi hisseden bir erkek bir yerde hoşuna giden kız görünce onunla konuşmak için adım atmak isteyecektir. Ama dünyada ve özellikle Türkiye’de o kadar feminen bir rüzgar esiyor ki, normal olan bu durumu bir erkeğin yapması büyük olay olmuş. Bu feminen durum oyunu kızların sahası olan kızların kendilerine kolayca vitrin yapabildikleri, ellerinin en güçlü olduğu ve tam bir kadın oyunu olan sosyal medyaya itiyor. Ve ortaya instagram dışında kızlarla tanışamayan, “merhaba” demeye korkan erkekler çıkıyor.

Ben son 5 senede internetten hiçbir kıza yazmadım. Hayatımda hiçbir zaman arkadaşlarıma “beni şu kızla tanıştırsana” gibi cümleler kurmadım. Çünkü bunu ya sıkıcı buldum ya ihtiyacım olmadı.

Gündüz oyununun sevdiğim taraflarından bir diğeri de nispeten zor olması. Zor olduğu için daha az erkek rahatını bozarak bunu yapıyor. Zor bir şeyi zamanla yapılabilir hale getirmek bolca mutluluk hormonu salgılatan bir şey. Prof. Dr. Mihaly Csikszentmihalyi’nin Mutluluk bilimini anlatan “Akış” kitabında mutluluk tasvirlerinden biri Pua sistemindeki bu bahsettiğim şeyle aynı. Şöyle bir şey diyordu: “Eğer zor bir şeyde, beceride vs. uzmanlaşıp onu kolaya çevirebiliyorsanız bu beyninizde akış(mutluluk) deneyimi başlatır ve onu yaparken gerçek bir haz almaya başlarsınız.”

Daha sevdiğim çok yönü var ama kısa kesiyorum.

Kırmızı hap ve Pua nın uyuşan yönleri
  • Mahmut Abi harekete geçmek için kızdan işaret beklenilmesine gerek olmadığını söylüyordu. “Senin erkek olarak görevin konuşma başlatmak, ilerletmek ve eylemde bulunmak. Buna karşılık verip vermemek kızın bileceği iş. İşaret beklemek feminen bir özelliktir” diyordu. Aynı şekilde gündüz oyununda tanımadığın bir kızla konuşacakken işaret beklemen de saçmadır. Çünkü belki o kız seni görmedi bile, belki seni kesti ama bunu senin görmeyeceğin şekilde ustaca yaptı(kızlar genelde böyle yapar) ve her kızla konuşmak istediğinde işaret bekleyeceksen baya zaman kaybedeceksin demektir.
  • Diğer bir kırmızı hap tavsiyesi kızın kafasına girmeye çalışmamaktır. Gündüz oyununda da kızın yerine düşünüp neden sana bakmayacağı konusunda kendini elememen gerekiyor. “Konuşmak istediğim kız benimle neden uğraşsın ?” diye mi düşünüyorsun. Bu kararı tamamen kıza bırakacağız.
  • Mahmut Abi’nin anlattığı ve geyik haline gelmiş olmuyorsa “next (sonraki kıza geç)” mekanizması tam olarak puanın özünde var. (Tavşan gibi hızlıca gezip 20 kızdan reddedilmeyi kastetmiyorum, bu kötü bir şey.) O an tanıştığın ve kahve içtiğin kadınla her şey harika gitmiştir ama 2 gün sonra mesaj atarsın cevap gelmez. Yapacağın şey numarasını silmektir.Puada buna numbers game (sayılar oyunu) deniliyor. Senin o anki iyi oyununla-kadının o anki uygunluk durumu (kadının ruh hali,  kadının o an çevirdiği tabaklar arasında senden daha iyi tabaklar olmaması vs.) nun bir araya gelmesi gerekiyor.

Dışarıda gördüğün kızların %50’si ne yaparsan yap sana bakmayacak kızlardır (Hipergamin yetmez, evlilerdir, sevgilileri vardır vb.) %20’si sana bakabilirler ama o gün iyi günlerinde değillerdir. %15’i belki sana bakarlar ancak o gün gerçekten iyi oynarsan ve muhabbet edersen. Kalan %15’i de normal bir muhabbet yaparsan her zaman şansın olan kızlardır.

Kalan %15 çirkin diye düşünme, en güzel kızlar da bu grubun içindeler. Çirkin kızlarla hiç konuşmadığım için onlar bu yüzdelerin içinde bile değiller zaten.

İyi uygulanan pua sistemi nasıl olmalı ?
  • Devam ettirilebilir bir model olmalı:
    Yabancı pualara bakınca hızlıca koşup kızın önüne atlayan açılış şekilleri görebiliyoruz. Bu model yurt dışında bile yeterince kötü. En azından ben koşup oradan oraya zıplama modunda kendimi iyi hissetmezdim. Daha önemlisiyse bu açılış tarzının kendini dışarıdan çok belli etmesi. Yani kızın önüne hızlıca zıplayınca kalabalık içinde fazla kontrast oluşturduğunuz için fazla dikkat çekersiniz. Aynı bölgede sürekli kızlarla tanışma yapacağınız içinde bir hafta sonra sizi oradaki herkes tanımaya başlar. Bir yerden sonra da açılış yapamamaya başlarsınız. Çünkü çok dikkat toplayıcı olan bir şeyin doğası gereği devam ettirilebilirliği yoktur. Yurt dışındaki gündüz oyunu modelini süzgeçten geçirmek şart. Türkiye’ye göre uyarlanmış gündüz oyununu anlattığım eğitim setimde bu gibi detayları da anlatmıştım.
  • Uyguladığın şey içine sinmeli:
    Düşünsene sokakta tanıştığın her kıza saniyesinde iltifatlar ediyorsun, bir yerden sonra “lan bu kızların durduk yere *ötünü kaldırıp duruyorum, bu kızlar bu kadar iltifatı hak etmiyorlar ki” diye düşünmeye başlar ve psikolojik olarak kendini kötü hissetmeye başlarsın. Bu iltifatlar gerektiğinde yapılmalı ve yapılacaksa belli belirsiz şekilde yapılmalıdır. En azından seni durup dinlemeye niyeti olmayan kızlara bu iltifatcıklar yapılmamalı.
  • Kendi cümlelerini kullanmalısın:
    Kıza söylediğin cümleler sağdan soldan ezbere cümleler olmamalı. Bu çok kritik bir şey. Eğer söylediğin cümleler sana ait olmazsa yapay durursun, konuşmadaki samimiyet faktörü ortadan kalkar. Önemli olan o an hakkında konuştuğun şeyden kendi cümlelerinle inanarak bahsetmek çünkü inandığın zaman kişinin gözünün içine bakarsın. Gözünün içine inanarak baktığın zaman o kişiye etki etme şansın olur. Bağ kurmak diye buna diyoruz zaten. Başkasının cümlelerini söylemek ya da aynı cümleleri ezbere kalıp olarak kullanmak sonradan “numara alıyorum ama kızlar mesajıma cevap vermiyorlar. Neden acaba ?” diye düşünmene neden olur.
  • Kültürel uyarlama yapmak:
    Geçen yaz Antalya’da gündüz oyunundan tanıştığım Ukraynalı kız arkadaşım 2 haftalığına yine beni ziyarete geldi. Bebek sahilinde gezerken bana şu soruyu sordu: “Erkekler kızlara bakıyorlar ama gidip tanışmıyorlar. Neden ?” Evet, ciddi ciddi bunu merak etmişti. Bu cümleyi mesela bir Türk kadını kurmaz. Çünkü cevabını bilir. Ama yabancı birine garip geldiği için bu soruyu merak ediyor. Kültür farklı çünkü.

İlk bakışta yolda tanımadığın bir kızla konuşma fikrinin korkutucu gelmesi bizim kültürümüzde tanımadığın karşı cinsle iletişim kurmanın kaygan bir zemine sahip olmasındandır. Yabancılarda ise “small talk” kültürü var. Yani birbirini tanımayan iki insanın kısaca bir muhabbet etmeleri daha garipsenmeyecek bir durum. Yani tanımadığın birine “merhaba, naber ?”, “Ne güzel gün di mi ?” gibi şeyler söylemek olağan. Türkiye’de gene her zaman bu tarz muhabbet açmalar işe yarıyor (işe yaramasa bu kadar sene ben yapmazdım 🙂 ) ancak konuşacağın kızı muhabbeti ilerletmeden önce bir tık tartmak yerinde olacaktır. Türkiye’nin insan mozaiğinde “Merhaba” kelimesini asılmak olarak algılayabilecek kafa yapısında kızlar olduğu için bu kızları erkenden tespit edip, onları kınamadan, cevaplarını kişisel almadan muhabbeti bitirip uzaklaşmayı öğrenmen gerek. Türkiye’de karşıma çok az da olsa çıkan bu tarz şeylere yabancı pua kaynaklarında, yayınlarında yer verildiğini görmedim. Çünkü onlarda small talk kültürü var ve kız erkek ilişkileri daha yumuşak. Dediğim gibi bu tarz kızlar çok az ama denk geliyorlar. Ve savuşturması da çok kolay. Ben şahsen bu tarz kızları matrix sistemindeki hatalar(buglar) olarak görüyorum, onları konuşmayı devam ettirmeden önce erkenden tespit ediyorum, onları değiştirmeye çalışmıyorum ve uzay boşluğuna atıp görmezden gelerek sonraki kıza geçiyorum. Tüm bu detayları eğitim setinde anlattım.

  • Hobi olarak yapılmalı:
    Gündüz oyununu hayatının merkezine koyarak uygulayan kişiler kendilerine zarar verirler. Hem de hayatları tek yönlü olduğu için zayıf sonuçlar alırlar. Hobi olarak bakıldığında ise tüm hobilerde olduğu gibi bu da insanın hayat kalitesini bir hayli yükselten bir şey.
  • Doğru kafa yapısına gelmelisin:
    Yıllar içinde anladım ki tanımadığı bir kıza gidip selam vermekte çekinen, bunu saçma bulan vs. bir erkek ile gündüz oyununu iyi bir şekilde yapabilen bir erkek arasında çok temel bir inanış farkı var. Ve aslında bu iki erkek de kendine göre haklı. Bu konuya mesafeli bir erkek, yanlış anlaşılacağını, kızı rahatsız edeceğini, kızın onunla konuşmaya tenezzül etmeyeceğini, hatta tacizci gibi görüneceğini düşünür. Ve kendi beyin paradigması içinde haksız da değildir. Eğer sen kendini kafanda o düşük değerli erkeklerin sınıfına koyuyorsan evet varlığın bile o kızlar için tüm bunlara neden olabilir.

Ama gündüz oyununda belli bir başarı sağlamış bir oyuncu, özellikle geçmiş olumlu deneyimlerinin de ona güçlü geri bildirimler yapmasıyla kızla konuşmasının kız için de iyi bir şey olduğunu, eğer durup dinlerse kızın da eğleneceğini ve onunla beraberken mutlu olan kız arkadaşlarından biri olabileceğini düşünür.

Mesele de zaten burada bahsettiğim kafa yapısına ulaşabilmekte, kendini de ödül olarak görebilmekte. Bu kendi beyninin içinde kendini ödül olarak hissedebilme noktası aynı zamanda tüm kırmızı hap sisteminin de ana hedeflerinden biri. Dolayısıyla Pua ve Kırmızı hap burada güçlü bir kesişim noktasına sahipler.

Beynin “ben de ödülüm”e inanması kolay bir iş değil. Hiçbir şey yapmadan, içinden her gün 100 kere “ben ödülüm” diye tekrar ederek bunu yapamazsın. Art arda eylemler yapmayı, nehre karşı yüzmeyi gerektirir.

Bunun sonunda elinde o gerçek “ödül ve erkek adam” kafa yapısından çıkan etkileyici cümleler ve davranışlar kalır. Bizim kendi kurduğumuz tüm cümleler ve davranışlar kafamızdaki mevcut düzenin ürünleri değil midir ? Kendini ödül gibi hissedersen kıza nasıl davranırsın bir düşün bakalım!

İşte kendinin de en az kız kadar ödül olduğuna inanabilmiş ve karşısındaki kızı hak ettiğine inanabilen adam olmak kırmızı hap ve pua da her şey demektir ve tüm oyunun amacıdır.

Daha önce kırmızı hapı anlamakla uygulayabilmek arasındaki fark  makalemde bu konuyu yazmıştım. İkisi beraber uygulanırsa birbirini tamamlayacak ve daha güzel sonuçlar ortaya çıkacaktır.

Secret

Kırmızı hapı anlamakla uygulayabilmek arasındaki fark

Kırmızı hapı okuyup anlayan erkeklerin kırmızı hapı kendi hayatlarında uygulayabiliyor olduklarıyla ilgili şüphelerim var. Bence bunu pek azı yapabiliyor. Uygulanmasını zorlaştıran 2 temel sebep olduğunu düşünüyorum.

Sebep 1:

Bu sitede kırmızı hap ile alakalı harika, aydınlatıcı metinlere denk geldiğinde sen de birçok erkek gibi kafanda o konuyla ilgili taşların yerine oturduğunu hissetmişsindir. Hatta o yazının sana kızlarla ilişkilerindeki sorunları çözmen ve güçlü bir erkek olman konusunda kesin bilgiyi vermiş olduğunu bile düşünmüş olabilirsin.

Ancak aradan haftalar-aylar geçer ve geriye dönüp baktığında belki de o günkü edindiğin bilginin davranışlarında hiç de değişiklik yaratmadığını, yine benzer durumlar karşısında yıkıldığını, yenildiğini gözlemlersin. Kırmızı hap metinlerinde yazanlar çok açık ve mantıklı gelmişti halbuki. Peki neden bu kırmızı hap metinlerinin hayatına bir yansımasını sağlayamadın?

Aslında cevap basit. Bu zamana kadar belki iyi çocuk olarak yaşadın, kızlara karşı muhtaç davrandın ve kafanın içinde kıza layık olmadığın düşüncesi sürekli dönüp durdu. Ama şimdi Kırmızı hapa uygun olarak tüm bu alışkanlarının tersi şekilde davranmaya kendini şartlıyorsun.

Bu uygulamanın zor olmasının nedeni, artık gerçeği bilsen de eski kötü alışkanlıkların karakterinin bir parçası gibi sana yapışık hale gelmesi. Evet, bu muhtaç düşünme ve davranış tarzları sende alışkanlık haline geldiler. Bu tıpkı sigarayı neden bırakman gerektiğini çok iyi bildiğin halde ertesi gün sigarayı neden bırakamıyor olduğunla benzer bir durum: Kendini fazlaca zorlaman gerekecek.

Bu yüzden şuana kadar okudukların sırf aklına yattı diye bir daha benzer bir durum gelince başarıyla istendik şekilde davranmaya başlamayacaksın. Çünkü o anda alışkanlıkların, duyguların sana tam tersini yapmanı söylüyor olacak. Bir nehirde tam ters yönde yüzer gibi bu alışkanlıklarına beynini her zamanki eğilimlerine karşı mücadele vermek zorunda kalacaksın. Okuduğun kırmızı hap metnini içselleştirmek için belki 10 kere, belki 40 kere her zaman yaptığın şeyden farklı olan şeyi yapmaya kendini zorlaman gerekecek.

Aslında utangaçlık bile bir alışkanlıktır. Utangaç birine girişken davranmak normal gelmediği için beyin sınır koyar. İyi çocuk tavrını içselleştiren feminenleşmiş ruh hali için de aynısı geçerli.

Sebep 2:

Birçok erkek hayatlarında sürekli pratik yapabilecekleri bir kız akışı yaratamıyorlar. Bu kız akışının olmaması kırmızı hapı uygulamaya karar veren erkek için kötü haberdir. Bir yerden iyi-kötü devam eden yeni kızlarla tanışma akışı yaratamayan adam Kırmızı hapı bildiğini sanıyor olabilir. Ama bu bilgi ancak genel kültür seviyesinde, arkadaş muhabbetlerinde satılacak kıvamdadır. Fazla pratik edilmediği için içselleşmez. Bir hata yapıp batırınca “kırmızı hapta böyle diyordu, göz göre göre aynı şeyi yaptım, bir dahaki sefere o şekilde davranacağım” demekten bahsediyorum.

Mesela kırmızı haptaki “kız sana karşı umursamaz davranırsa aşırı duygusal tepkiler verme” gibi ifadeler bu durumla karşı karşıya kalınca duygusal tepki vermemen için yeterli olmuyor. Çünkü bunu uygulayabilecek kadar duygusal güce sahip değilsin. Duygusal güç de eğrisiyle doğrusuyla tecrübe ettiğinde artıyor. İlk başta yüzmeyi teorik olarak bildiğin ve kulaç atman gerektiğinin farkında olduğun halde suya atıldığında paniğe kapılıp çırpınan adam gibi davranacaksın. Bu pratik eksikliği yüzünden en azından ilişkiler boyutunda kırmızı hap uygulanacaksa, iyi-kötü bir kız akışı yaratamayan erkekler kırmızı hapı içselleştiremez ve kırmızı hap o erkek için arkadaş ortamında satabileceği bir genel kültür malzemesi gibi olur.

Bu kız akışı artık onlinedan mı, sosyal den mi, gündüz oyunu (bununla alakalı detaylı bir kaynak yazmıştım) ndan mı gelir senin seçimin.

Çünkü olayın içinde kişisel sentez yoktur. Kişinin yaşadıklarıyla okudukları birleşmez. Zaman zaman şöyle laflar duyuyorum: “Adam doğal, kırmızı hapın ‘k’ sını bilmiyor ama kızlarla başarılı”. Doğal dediğimiz bu adamlar kırmızı hap gibi şeyleri bilmese de davranışsal seviyede o bilgiyi sentez etmiş adamlardır. Sokaktan geçen birçok adamın kırmızı hapı, kırmızı hapı çok iyi bilen adamların birçoğundan çok daha iyi uygulayabildiğini düşünüyorum. Bu erkekler kırmızı hapın ‘k’ sından haberdar olmadıkları halde hayatlarında belki şans eseri doğru kişileri modellemişlerdir ya da kendi tecrübeleriyle işe yarayan örüntüler bulabildikleri için başarılılar. Sen de bu adamlar gibi okuduğunu fazlaca pratiğe dökmelisin ki okuyup öğrendiklerinle uyguladıkların arasında büyük bir fark olmasın.

Secret

Hoşlanılan kıza nasıl mesaj atılır?

Bir okur mesaj oyunu nasıl olmalı diye sormuş:

Bir erkeğin mesaj oyununda dikkat etmesi gereken genel detaylar neler abi, bir mesaj oyunu nasıl olmalı? İlk mesajdan buluşmaya giden süreçte mesajlaşma nasıl kullanılmalı? Mesajlaşmada ne tarz konular konuşulmalı?

Hoşlanılan kıza nasıl mesaj atılır, sevgiliyle nasıl mesajlaşılır, mesajdan buluşmaya nasıl geçilir konusunu bu sitede birçok yerde ve en son Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabında uzun uzun ve ayrıntılı anlattım. Burada genel hatları ile toparlayayım:

Öncelikle mesajlaştığınız her kızla hatta çoğu kızla buluşmayacaksınız. Sayıları bilin ve kendinize işkence etmeyin. Sosyal medya ya da Tinder gibi uygulamalarda olsun, sokak oyununda olsun, aldığınız telefon numaralarının çoğundan iş çıkmayacak. Hayatın gerçeği bu. Kabul edin. Bir kıza çok takılmayın.

Mesajlaşma uzatılmamalı. Uzatılırsa kızın mektup arkadaşına dönersiniz. Uzun süre buluşmadan mesajlaşmanın kendisi tek başına olacak işi oldurmayan ve çok sık yapılan bir hatadır. Ama abi kızla aynı şehirde değiliz gibi bahaneler bahane değildir. O zaman kendine aynı şehirde olduğun bir kız bulacaksın.

Mesajlaşma aşamasında mutlaka tabak çevirin. Kızlar çeviriyorlar, sizin de çevirmeniz sizin için önemli. Tüm dikkatinizi muhtemelen sizden başka birkaç erkekle daha yazışan tek kız odaklamanız, yazma sıklığı ve umursama konularında paniğe kapılıp muhtaç duruma düşme şansınızı arttırır.

Mesajlaşma kadın oyunudur. Ne kadar kısa tutarsanız o kadar iyi. Günde toplam 20 dakikadan fazla mesajlaşmayın.

Mesajlaşmaları ilk bir iki kere erkek başlatır ama sonra kızın erkekten 2 kat fazla mesaj başlatması beklenir. Mesela 2 kere sen başlattıysan ondan sonra 2 kere o 1 kere sen başlatacaksın. Kızdan daha sık veya onunla eşit miktarda mesaj başlatmanın kendisi tek başına olacak işi oldurmayan bir hatadır.

Burada geldik bir erkeğin kadın – erkek etkileşiminde elindeki en önemli silahına. Gerektiğinde çekip gidebilme gücü. Bakın kız hapşırdınız mı çok yaşa demedi diye çekip gitmekten bahsetmiyorum, gerektiğinde diyorum! Kız size mesaj atmıyor mu? Atana kadar kızı unutun. Siz en son mesajı attınız, o bir daha mesaj atmadı ve bitti. Biterse bitsin. Paniğe kapılıp kızın peşine düşmeyin.

Fazla umursamayı bırakın. Umursamayı bıraktığınızda sonuç almaya başlayacaksınız.

Mesajlaşmada kızla aynı hız taktiği izleyeceksin. Ondan uzun ve ondan kısa yazmayacaksın. Ondan daha sık veya daha az sıklıkta yazmayacaksın. Böylece ilgisi olmayan kıza zaman harcamaz, ilgisi olan kızı ilgisizlikten kaçırmazsın.

Zalım görüldü attı, mavi tıklarını gönlüme sapladı saçmalıklarını bırakın. Konuşmayı yürütmeye ve buluşmaya odaklanın.

Günde toplam 20 dkdan fazla mesajlaşılmamalı.

Sitedeki mesaj oyunu yazılarını okuyun. En çok yapılan hataları görebilirsiniz.

İrrasyonel bir kendine güven ile yaklaşıp “hayal kırıklığına” uğramak taktik açıdan rasyonel bir temkin ile yaklaşıp hayal kırıklığının etkisini azaltmaktan daha başarılı bir stratejidir. Bir kız size telefonunu verdi ise sizinle mesajlaşmak istiyor varsayımı ile hareket edin. Örneğin 1 gün mesaj atmazsa bile mesaj atacak zira benimle buluşmak istiyor diye düşünün. Evet çoğunlukla hayal kırıklığına uğrayacaksınız ama “ya zaten bu da istemiyor” temkinliliği genellikle bayık bir mesajlaşmaya, her yerinizden saçılan kendine güvensizliğe, kızın mesajlaşma sıklığına ters tepki göstermenize veya spesifik bir kızın peşine düşmenize neden olur.

Bir kızla ilk iletişime geçtikten sonra onunla birlikte olmak ya da en azından öpüşüp sarılmak için toplam 8 saatiniz var. Yani 3 saat mesajlaşsanız, ilk buluşma 3 saat olsa ondan sonra kaldı 2! Şimdi bu matematik formül değil tabii kızın size ilgisine bağlı olarak 5 saat de olabilir 15 saate. Ama belli bir hızla ve sonuç odaklı hareket etmezseniz, o etkileşimden bir fiziksel yakınlık çıkma şansı hızlıca azalır.

Günümüzde erkekler daha bir kez buluşmadan 2 – 3 mesajlaşma ve konuşma ile 8 saati sanalda harcayıp bitiriyorlar. Siktir lan oradan sen ne biliyon sanki demeyin, bunu çok gördüm 🙂 Telefon aldıktan sonra sabah 2lere kadar mesaj / konuşma (ekstra olarak hatuna hayatınızda bir baltaya ya da güzele sap olmak açısından bir halt olmadığını da kanıtlıyorsunuz) ve sonra da kız neden soğudu neden arkadaş kalalım dedi, neden ortadan kayboldu!

Bu kadar şey yazdık ama erkeklerin mesajlaşmada yaşadıkları tüm sorunların ana kaynağı kadınlaşmış olmaları maalesef. İki mesaj arasında kız kendisini hatırlatana kadar kızı doğal olarak unutuyor olmanız lazım. 13 yaşında boyband hayranı kız çocuğu gibi sürekli onu düşünmek gerçekten yetişkin bir erkeğin yapabileceği bir lüks değil. Sizin bir sürü şeyle meşgul olmanız lazım (bir sürü kızla olmasa bile).  İlk mesajlaşmaları ve yürümeyi yapmanız ne kadar doğalsa, kadının aranızdaki “ilişkiyi” inşaa etmek için sizi bir iki tık daha fazla dürtüyor olması da o kadar doğaldır. Çoğu kadın için bu, eğer içinde arzu yüksekse dert değildir. Eğer bu olmuyorsa bunun iki nedeni vardır:

1) Kadının size olan arzusu yeterli değildir. Bu kızı çok fazla aramak, arzusunu arttırmaz. Tam tersine azaltır. Bu kızı bırakmakla çok fazla bir şey kaybetmezsiniz.

2) Günümüz feminen öncelikli propagandasından erkekler kadar kızlar da etkileniyorlar. Kız, erkek arayacak, sürekli arayacak propagandası ile kendi ilişkilerini sabote eden bir kız olabilir. Erkeğin fazla arayıp muhtaç duruma düşerek ilişkisini sabote etmesi gibi. Bu kızı bırakmakla da çok fazla bir şey kaybetmezsiniz.

Saha Raporu- Türk İnfield (Kızlarla Tanışma Videosu)

Merhaba millet ben Mr. Deer, daha önceki yazılarımdan veya videolarım dan beni fazlası ile tanıyorsunuz veya tanımaya başlayacaksınız. İnfield videosu, sahada PUA veya Daygame oyuncularının kızlarla tanışma ve baştan çıkarmalarını gözler önüne seren videolardır. Bir çok dostumun bildiği üzere ben uzun süredir bu konularla ilgileniyorum, online içerik üretiyorum ve eğitimler veriyorum.

Bu video da sokakta kızları durduruyorum (diğer İnfield videom)  ve eğlenceli bir iletişim başlatıp daha sonra buluşmak için numaralarını alıyorum. Kızlarla konuşurken kullandığım tekniklere oyun (game), durdurup numaralarını almama Daygame (gündüz oyunu) deniyor. Genelde YouTube da ”kız tavlama” diye aratırsanız bir dünya video gelir önünüze, infield videoları ile bunları birbirinden ayıran şey ise; genelde insanlar içerik çıksın diye ya kurgu bir tiyatro sergiliyorlar yada sosyal deney adı altında çekiyorlar ama infield videoları; PUA veya Daygame konusunda bilgi sahibi yada benim gibi hatırı sayılır tecrübeye sahip insanlar tarafından çekiliyor. Aslında tam olarak farklarını anlamak isterseniz daha önce yayımladığım Çekici Erkeğin Sırları Serisi adlı yazıma bakabilirsiniz, orada özellikle beden dili ile alakalı olan video da karşı tarafa muhtaç bir görüntü verebilecek hareketlerden  bahsediyorum ve dikkatli bakarsanız kurgu olan videolarda bu muhtaçlık harekelerini sergilerler çünkü gerçekten bir kızla nasıl konuşmaları gerektiğini bilmezler onlar sadece -miş gibi yaparlar. Ne demek istediğimi birazdan anlayacaksınız, iyi seyirler.

 

Bir kız bana görüldü attı neyleyim

Şu “görüldü” özelliği kadar toplu erkeklik katliamı yapan çok az şey var. Kitlesel iğdiş etme makinesi mübarek. Eskiden ne güzel bir mesaj atardık, cevap gelmeyince görmedi herhalde der işimize bakardık. Şimdi ise genç erkekler telefon başında kız gibi görüldü atanın yollarını gözlüyorlar.

Bir kere şu “görüldü attı” takibini hayatınızdan çıkarmanız lazım. Hani “görüldü atan” da sevgilileri falan olsa neyse. 90%ı, kendi aşırı ilgilerini yansıtıp “ilgili” olduğuna “emin oldukları” kızlardan bahsediyorlar.

Neyse bu yazıda asıl yazmak istediğim şey bu değil. Görüldü atılması genelde ilgisizlik de gösterir ama her zaman ondan olmuyor. Şimdi yazacağım şeyin de farkında olun.

Yıllardır bu görüldü attı şikayetini, görüldü atılan mesajlarla gören biri olarak şunu söyleyebilirim: Çoğu erkek görüldü yemiyor, kızlarla konuşmayı bilmiyor.

Sadece bir örnek vereyim:

Sen: Selam. Ne haber?
Kız: İyiyim senden ne haber?
Sen: İyilik. Ne yapıyorsun?
Kız: Youtube’dan yemek videosu izliyorum. Sen?
Sen: Ben de dizi izliyorum.
Kız: Hangi dizi.
Sen: Dark.
(Görüldü)

Buradaki hatayı görebiliyor musunuz? Kız adama yemek programı izliyorum diye yem atmış. Adam ise kendi kafasına gömülmüş, yemin farkında değil. İlgisiz kız genellikle youtube izliyorum der genelde. Burada ise kızın “benimle konuşma aç” diye yem attığını varsayabilirsiniz (evet ilk buluşmada ne konuşulur yazısındaki prensipleri mesajlaşmada da kullanabilirsiniz).

Oğlumuz ise konuşmayı kendisine park etmiş. Konuşmayı tıkamış. Şimdi kız buradan konuşma açmaz ki. Hani ilgisi yüksek kız belki açar ama o bile bir süre sonra erkeğin (kendisine park ettiği) son mesajına bön bön bakar ve yazacak bir şey bulamayıp orada bırakır. Kızın yazacak bir şey bulamamasının adamın sıkıcı olması, çok soru sorması, uygunsuz bir şeyler yazması gibi sebepleri de var ama burada bahsettiğim oldukça yaygın.

Buradan konu nasıl açılır? Mesela şöyle:

Kız: Yemek programı izliyorum. Sen?
Sen: Dizi izliyorum. Ooo yemek programı, bugün ne yemek yapmayı öğrendin bakalım?
Kız: Ispanaklı börek 😀
Sen: Ooo makarnadan fazlasını yapabilen bir hatun. Babamı annemi çikolata ile ne zaman gönderiim?
Kız: Hahahaha. Ben zaten bir sürü yemek yapıyorum ki!
Ben : Lazanya da yapıyorsan şahinimi alıp direkt kaçırmaya geliyorum.
Kız: Evet hem de çok iyi yaparım 🙂
Ben: Hazırla bohçanı!
Kız: Hahahah …
Böyle gider.

Tabii yanlış bir şey söylerim de kızı kızdırırım diye bıçak sırtında yürüyen tedirgin iyi çocuklar bunu nasıl söyleyecek o ayrı konu ama bakın burda yem üstüne yemi kullanmaya bir örnek var. Kız ıspanaklı börek diyor bam, bir sürü yemek diyor bam, lazanya yaparım diyor bam.

Ortalama bir iyi çocuk egosunun kuklası olduğu için yanılıp şaşırıp ıspanaklı böreğe gelse bile “ay bayılırım, annemin yaptığı özellikle çok iyidir, bla bla …” diye konuyu kendine getirip orada bırakır.

Eğer dikkat ederseniz burada iki şey daha var:

1 – Erkek Adam’ın Espri Anlayışı (Bu ilişki sihirbazı kitabında uzun uzun anlatılıyor ama buraya özet olarak yazı şeklinde koyacağım). Biz buna eğlenen ustalık da diyoruz.

2 – Erkek Adam’ın espri anlayışı ile tırmanan bir pozitif cinsel gerilim var. Kız isteme, kız kaçırma şeklinde ilerliyor ama alt metin belli. Kız kaçıran genelde kızla yatar sonra el öpmeye giderler biliyorsunuz.

Gördüğüm kadarıyla birçok erkek konuşmaya kızın liderlik etmesini, konuşmayı kızın geliştirmesini bekliyor. Ama siz henüz yürüme aşamasındayken konuşmayı geliştirmesi gereken kişisiniz. “Bana ne ya oynamıyorum, onlar da konuşma açsın” diye mızıkçılık yapacaksanız buyrun gidin yapın. Ama bu tür bir konuşma mekaniği, feminenleşmemiş yetişkin erkeğin doğal halidir. Konuşmayı, çok konuşan değil az konuşup dinleyebilen yönetir. Ortalama bir kadın normalde ortalama bir erkeğin 2 – 3 katı konuşur. Doğalı bunlardır. Kızı “etkileme” (onayını dilenme) derdiyle çok konuşan iyi çocukluk doğal değildir. Kadından liderlik beklemek doğal değildir.

Bu arada mesajlaşmada acemiyseniz, sitemizdeki mesajlaşma prensipleri yazısını okuyabilirsiniz. Kızlarla nasıl mesajlaşacağınıza Kadınlarla Tanışma rehberinde de değindik.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

İlk buluşmaya gelmeyen kadın

Şöyle kısa bir soru geldi:

Mahmut Abi. Özelden cevap vermediğini biliyorum ama bunu yazı yapıp cevaplamak istersin diye gönderiyorum. Eğer hayır dersen yorumlara yazacağım.

Yorumlara yazsaydın iyi olurdu zira e-postaya gelen yazıları cevaplamıyorum ancak bazıları yazılık ise yazıya alıyorum.

Hatunla ortak bir arkadaşımızın sosyal hesabında bir mesajıma yazdığı cevap ile tanıştım. Özel mesajlaşmadan telefona geçtim ve whatsapp üzerinde de iyi bir oyun çıkardığımı düşünüyorum. Kızı, mesajlaşmayı uzatmadan, yeri ve zamanı ayarlayarak buluşmaya davet ettim.

Buraya kadar siteyi okumuş ve uyguluyor görünüyorsun.

Buluşma saatinde, buluşma mekanına gittim. Bilmiyorum, belki de kıza mesaj atıp geliyor musun diye sabahtan kontrol etmem gerekliydi.

Yeri – günü – saati belliyse gerekli değil.

Kız buluşmaya gelmedi abi. 20 dakika orada bekledim. Aslında kıza mesaj atmadan oracıkta nextleyecektim ama dayanamayıp “yolda mısın?” diye mesaj attım.

Kız günü – yeri – saati belli buluşmaya gelmemiş. Mesaj atmanda bir problem yok.

Ne dese beğenirsin? “Ya ben şey unutmuşum, uyuya kalmışım.” Gelmiyorsun yani dedim. Hiçbir şey olmamış gibi “evet gelemeyeceğim.” dedi. Şimdi ben anlamadım. Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? NEXTleyim mi? Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim. Hani sadece 1 kere oldu ya bu. Ondan kafam karıştı.

Hatun seni çok kaba ve saygısızca ekmiş. Şimdi bir kadın seni son anda ve kayda değer bir sebep göstermeden ekebilir. Ama önceden haber verir. Bu durumda kadının ilgisinin yetersiz olduğunu varsayıp, hatunu NEXTlersin. Hatun bir daha ararsa bu durumda kızın yeniden bir şans kazanması için, yaptığından pişman olduğunu belirtir bir özür dilemesi gereklidir. Yoksa hatunu tamamen radardan çıkarırsın ve bir şans daha vermezsin.

Senin durum farklı. Hatun buluşmayı tamamen sallamamış ve gelmeyeceğini haber bile vermemiş. Aradığında da sallamamış. Şimdi burada asıl sorun hatunun kişiliği. Tamam bunun üstüne sana ilgisi de yetersiz olabilir ama burada ilgi yetersizliği bir kişilik arızasının şiddetini arttırır. Temel neden değildir.

Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? Hatunun arıza olduğunu varsayabilirsin.

NEXTleyim mi? Ebediyen.

Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim.  Birincisi aramasını bekleme. Zira arasa da bir şey olmayacak. Bir kere olmuş olabilir ama kızın kişilik bozukluğu ve saygısızlık seviyesi bir şans daha verilmemesini gerektiriyor. Neden? Kuyruk acısından değil, kızın düşük meziyetli (düşük kalite de diyebilirsin illa o kelimeyi kullanacaksan) olmasından. O kadar düşük ki, fazlaca bir çaba gerektirmiyor olsa bile değmez.

Eğer sana ulaşırsa, fazla konuşmana gerek yok. Kesinlikle sinirlenmeden “o günkü yaptığın kaba ve berbat bir davranıştı” dedikten sonra “her neyse şimdi bir işim var, kapatmam lazım bye” der ve telefonu kapatabilirsin. Kızın artık seninle bir şansı kalmadı.

Eğer kız özür diler ve buluşmaya davet ederse kibarca “teklifin için teşekkür ederim ama bu hafta çok yoğunum, ben seni sonra ararım” gibi bir şey söylersin ve kapatırsın. Sonra da kızı aramayı unutursun.

Bu ekstrem bir durum. Peki eğer sizi önceden haber vererek ama iyi bir bahane belirtmeden ekerse? Aşağıda yazdıklarımın hepsi bu durum için geçerli.

Kızı arayıp verip veriştirmenin, trip atmanın bir manası yok. Çoğu kadın, kötü bir şey yaptığında, eğer aşırı sinirlenip kendisine suçlama savurmaya başlarsanız birden bire sizin onu kötü hissetirmenize odaklanır ve bu nedenle de sizin kötü biri olduğunuz hissine kapılır. Bunun ardından kendi kabahatini unutmayı bırakın, siz kötü biri olduğunuz için bunu hakettiğinizi bile hissedebilir.

Bu nedenle bir kadına en koyan hareket hemen her zaman sessizce çekip gitmektir. Sizin “kötü” bir insan olmanız ilüzyonu ile yaptıklarını “haklı” çıkaramayacağı için, kendi kabahati ile başbaşa kalır.

Birçok erkek çekip gitmeyi bir erkek ile dalaşmadan kaçmak gibi bir şey sanıyor. Karşınızda bir erkek yok. Kadınla kadın olmadan dalaşamazsınız. Zaten yukarıda anlattığım gibi dalaşmanız ona (size yaptığı şey konusunda) kendini iyi hissettirir. Neden kendisini iyi hissetsin ki? Sessizce bırakıp gidin, kendisini kötü hissetsin. Size bir şey ifade etmeyebilir ama “sessiz terk” kadınlar üzerinde çok etkili bir silahtır.

Tekrar ediyorum, ekstrem olmayan ekmede, kızı arayıp mesaj atmayın. En iyi strateji, kızın bu davranışının sizin için bir önemi (yani kızın bir önemi) yokmuş gibi davranın. Sinirlenmeyin, aramayın ve hiçbir şekilde açıklama istemeyin. Kız yeryüzünden buhar olup uçmuş gibi davranın.

Burada sizin kızla ilk buluşmadan önce yapabileceğiniz bir iki şey de var. Örneğin, kız buluşmaya son anda bir mazaret bulup gelmeyecekmiş gibi bir B planı yapın. Mesela kız gelmezse o gece ava çıkıyormuş gibi bir iki yer belirleyin ve oralara gidip yeni hatun için avlanın. Kız buluşmayı iptal edince eve gidip Netflix izleyip kaderinize yanmayın yani. Hatta size tavsiyem hatun B planı olsun. Eğer yalnız kalacaksanız, o gece avlanacaksınız. Eğer hatun gelirse ve birbirinizle iyi vakit geçirirseniz, hatunla devam edersiniz. Kısacası gecenizi ve eğlencenizi daha hiç buluşmadığınız bir hatuna endekslemezseniz, zaten  pek umrunuzda olmaz.

Bazen bu hatun siz geceye devam ederken mesaj atıyor. Gece dışarı çıktığınızı ve güzel bir mekanda eğlendiğinizi söyleyin. Onu oraya çağırmayın. Eğer kendi gelmeyi teklif ederse yeri söyleyin, gelirse gelir. Bir daha hatunu siz aramayın. Bir daha sizi ararsa buluşmak istediğini varsayıp yeni buluşma ayarlayabilirsiniz. Tabii ilk kez ekiyorsa.

Bir kadının benden hoşlandığını nasıl anlarım?

Bir kadınla karşılaştınız ve kadın hoşunuza gitti. Kadına bakmaya başladınız ve onun da size attığı bakışları yakaladınız. Belki de bu kadınla konuşabiliyorsunuz. Mesela aynı üniversite kulübündesiniz ya da ortak arkadaşlarınız var.

Bu kızı istiyorsunuz. Buna şüphe yok. Ama şu aklınızı kurcalıyor: “Acaba o da benden hoşlanıyor mu?” Belki size gülümsüyor, sizinle konuşuyor. Ama bunlar arkadaşça davranışlar mı yoksa onda da size karşı bir ilgi var mı? Geçen hafta konuşurken gayet sıcaktı ve hatta omzunuza dokundu. Ama şimdi sizi tamamen görmezden geliyor gibi!

Evet, bu kadın sizden hoşlanıyor mu? Bir kadının sizden hoşlandığını nasıl anlarsınız? Sonuçta kıza yürümek, ilginizi daha fazla göstermek için bunu bilmeniz gerekiyor değil mi?

Bu sitede en çok sorulan soru tiplerinden biri, kadını “okuma” soruları. Abi bir kız var. Bu kız benden hoşlanıyor mu ya da favorim bu kız ne yapmaya çalışıyor? Bu soruyu soran erkek genellikle kısa öykü şeklinde kızla nasıl karşılaştıklarını, kendisinin ne yaptığını, kızın ne yaptığını, vs. uzun uzun anlatıyor. Anlatıyor ki şu soruya en “kesin” cevabı verelim: “Bütün bunlar  bu kızın benden hoşlandığı anlamına mı geliyor?”

Gelin bu soruya cevap verelim. Hem de en iyi cevabı. Sonuçta kıza yürümek, ilginizi daha fazla göstermek için bunu bilmeniz gerekiyor değil mi?

HAYIR! Spesifik bir kadını bu kadar odağa almak, onun sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaya çalışmak, onu “okumak” üzere davranışlarını analiz etmek, o kızla olan/olabilecek şansınızı SIFIRA indirecek bir hatadır!

Spesifik bir kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaya çalışıyorsanız, o kız muhtemelen sizden hoşlanmıyordur – pardon daha doğrusu sizden hoşlanmayacaktır. Sizden hoşlanmayacaktır zira onun sizin hakkında ne düşündüğü takıntısı, onu itecek, sizden şu an hoşlanıyor olsa bile sizden hızlıca soğumasını sağlayacaktır. Her zaman değil belki ama hemen hemen her zaman.

Bu analiz felcine bir kez düştünüz mü, hedefinizdeki kadının yaptığı ve söylediği her şeyi analiz etmeye ve çoğu sizinle alakalı olmayan bu davranış ve sözleri sizinle alakalı olduğunu düşünmeye başlarsınız.

Bunun sonucu kafa karışıklığı, kaygı ve genellikle hayal kırıklığıdır.

Kadının davranış ve sözleri ile ilgili tüm bu analiz süreci sizin içinizdeki (varsa) özgüveni hızlıca yok eder. Her davranışınızdan, her sözünüzden ve genel olarak duruşunuzdan kendine güvensizlik akar. Her tarafından kendine güvensizlik akan bir erkek oldukça iticidir.

Kötüsü, kadınlar her ne kadar da sanıldığı kadar karmaşık olmasalar da, okunmaya pek müsait değillerdir. Duygularına fazlaca bağlı olduklarından davranışları ve konuşmaları değişik uçlara savrulabilir. Daha da kötüsü, bazıları özellikle kafanızı karıştırır.

Peki ne yapacaksınız?

Kadınları okumaya çalışmayı bırakacaksınız. Peki okumayıp da ne yapacaksınız.

Basit: Bir kızdan hoşlanıyorsanız, onun da sizden hoşlandığını varsayın ve kıza yürüyün.

“Tamam abi, şimdi gidip hatunu belinden kavrıyorum ve kampüsün ortasında eğip dudaklarına yapışıyorum. Sağol varol.”

Hayal edilen …

The Story Behind the Famous Kiss | Naval History Magazine - August ...

Yavaş kovboy öyle değil 🙂

Gerçekte olan …

Kızın sizden hoşlandığını yani onun da sizi daha fazla tanımak istediğini varsayacaksınız. Yani;

  • Gidip kızla konuşacaksınız. Eğer hatun sizinle sıcak bir şekilde konuşuyorsa, varsayımınızın doğru olduğunu düşüneceksiniz ve,
  • Kızı eğer çok sık göremiyorsanız telefon numarasını isteyeceksiniz. Eğer size telefon numarasını veriyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz. Kızı sıklıkla görebiliyorsanız bu aşamayı atlayabilirsiniz ve bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz.
  • Kızı bir yere buluşmaya (mesela bir şeyler) içmeye davet edeceksiniz. Sadece siz ve o. Eğer bu davetinizi kabul ediyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz. Eğer kibarca reddediyorsa bir süre bekleyip (daha önceki teklifiniz hiç olmamış gibi) tekrar buluşmaya davet edeceksiniz. Eğer bu davetinizi kabul ediyorsa varsayımınızın hala doğru olduğunu düşüneceksiniz.

Buluşmada nasıl bir konuşma tutturacağınızı ve neler yapacağınızı daha önce anlattık.

Eğer yukarıdaki adımların herhangi birinde başarı olmazsa, kadının sizden hoşlanmadığınız varsayacaksınız, arkanızı döneceksiniz ve gideceksiniz. (NEXT/Bir Sonraki)

Bunları yapmak kadının her adımını, her bakışını, her söylediğini günlerce analiz etmekten daha verimli ve kesindir. Daha faydalı ve üretken şeylere harcamanız için muazzam bir zihin enerjisini serbest bırakabilir.

Kendi Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Birçok erkek, analiz felci içinde kıvranarak yaymaya başladıkları kendine güvensizlik sinyalleri yüzünden, aslında başında kendisinden hoşlanan bir kızı hızlıca kendilerinden soğuturlar. Kaygı çok hızlı bir şekilde davranışlarınıza yansıyarak, kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür.

Bunun tam tersi eğer kızın sizden hoşlandığını varsayıp kesin adımlarla (reddedilmeyle kafa kafaya çarpışmayı göze alarak) ilerlemeniz, sizin kendine güven sinyalleri yaymanızı sağlar. Bu çekici bir şeydir ve kadınlarla şansınızı ciddi oranda arttıran bir kendi kendini gerçekleştiren kehanete dönüşebilir.

Dünyanın şu gizemini(!) bilmeniz lazım: Sizin hoşlandığınız kızların çoğu sizden hoşlanmayacak. Ama tek bir kıza “acaba benden hoşlanıyor mu?” diye uzun süre ve büyük miktarda zihinsel enerji harcayarak kaybedeceğiniz zamanı, daha çok kızı “benden hoşlanıyor” varsayımı ile elemeye ayırabilirsiniz. Yine dünyanın bilmeniz gereken başka bir gizemi(!) nedeniyle, bir kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığına takarak uzun süre yalnız kalabilirsiniz ama daha çok kıza yürüyerek daha az yalnız kalırsınız.

Sinyal okuma sizi duygusal bir kuklaya çevirir.

Kızın sinyallerine takmak ve onları analiz etmek, erkeği kızın kontrolüne sokar. Bu analiz felcine düşen erkek, kız kendisine İYİ davrandığında mutlu, KÖTÜ davrandığında mutsuz olur. Daha kötüsü hatun erkeği cesaretsizlendirmek isterse, test etmek için sarsmak isterse, günler hatta haftalarca duygusal yatırım yapmış erkek üzerinde bunu kolayca başarabilir.

Bu duruma düşmeyin.

Eğer kızı “okumaya” çalışmak yerine, kızın sizden hoşlandığını varsayıp kesin adımlarla yürürseniz, hiçbir kadının sizin üzerinizde bir kontrolü olmaz. Kaygılı değil rahat olursunuz (reddedilme korkusunu aştıktan sonra çok daha rahat olursunuz), pozitif ve kendine güvenen bir erkek gibi davranırsınız ve hatta öyle birine dönüşürsünüz.

Kıssadan Hisse:

  • Bir kadın hoşunuza gidiyorsa, onu uzaktan okumaya çalışmayın. Neyi niye yapıyor, neden 45% açıyla bakarken gözlerini 3 saniyede 2 kere kırptı vs. düşünmeyin. Kız sizden hoşlanıyor varsayın ve YÜRÜYÜN. Yürümeniz için tek bir bakış ve gülümseme yetmeli.
  • Kızın sizden hoşlandığını varsayarak, kendi kendini gerçekleştiren pozitif bir kehanet yaratın. Kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığı kaygısı ile, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet yaratmayın.
  • Duygularınızı kontrol edin. Onların esiri olmayın. Duygularınızın kontrolünü, hoşunuza giden bir kadının davranış ve sözlerine bağlamayın. Kadın farkında olmasa bile sizi kukla gibi oynatır.

Vaka Çalışması – Tinder buluşması, eski erkek arkadaş ve ortadan kaybolan kız

Merhaba. Tinder’dan bir kızla tanıştım. Telefon numarasını almam ve buluşma ayarlamam hızlı oldu. 2. buluşmamızda evime geçtik ve birlikte olduk.

Hiç fena değil. Türkiye’de bir kız sizinle yatacaksa ortalama 2inci veya 3üncü buluşmada sizinle yatıyor. Dünyada da bu pek farklı değil.

Seksten sonra 1.5 yıllık ilişkisinin 3 hafta kadar önce bittiğini, eski erkek arkadaşının kendisine çok kötü davranması nedeniyle ilişkiyi kendisinin bitirdiğini ama onu hala tam olarak unutamadığını anlattı.

Ups. Orgazm sonrası itirafları. Hatun reboundlarda. Bu aşamada senin bilmen gereken şey, eski erkek arkadaşın sana karşı duygusal bağ avantajı olması. Hatun her ne kadar terk etmiş olsa da, ayrılığın nedeni ve hatunun “hala eski erkek arkadaşına yanık olduğunu” sana söylemekte sakınca görmemesi, senin bu kızla ciddi düşünmemen gerektiğini ve resmi olmayan ilişkiden öteye gitmemen gerektiğini gösteriyor.

Ona “sana kötü davranan ve saygı göstermeyen bir erkek seni haketmiyor. Sen daha iyilerini hak ediyorsun” dedim.

BAM! Beyaz Şövalyem, Kaptan Bir Kevaşe’de Sen Kurtarım. Hollywood ve Türk sinema sektörü tarafından beyni yıkanmışım. Kim tutar seni!

Şu dediğinin “ama ben sana iyi davranacağım ve saygı göstereceğim, o nedenle o piçi değil daha iyi çocukları YANİ BENİ seç!” demek olduğunun farkında mısın? 2 kere buluşup yattın ve kız sana az önce benden ilişki çıkmaz dedi. Sen ne yaptın? Dolaylı olarak ilişki ima ettin. Bak amacın 100% bu olmasa bile dediğin 100% benim anlattığım gibi anlaşılacaktır!

Bu tür şeyler filmlerde çalışır gerçek hayatta ise kendi ayağına sıkmaktır. Kendisine kötü davranan biri ile 1.5 sene çıkmış hala da onu istiyor. Emin ol daha iyilerine layık! Emin ol ??!

Ayrıca seksten sonra bunu duyman seksin kız için o kadar da iyi olmadığına da işaret olabilir. O konuda bir şey yazmamışsın ama bu da olasılık. Yine de bir shit test olarak varsayalım ve bu durumda testi geçememişsin.

Ertesi gün arayıp bir buluşma daha ayarlamak için mesaj attım.

Yapmasan daha iyiydi. Bu kızla resmi olmayan ilişki şeklinde takılabilirdin ama sana söylediği bu şeyden sonra kızın seni aramasını beklesen daha iyi olurdu. Zira kız seninle seks yaptıktan hemen sonra sana ben  aslında başkasını düşünüyorum demiş. Resmi olmayan ilişki ya da FWB bile olacak olsa kızın seni istediğini göstermesini beklemeliydin. Ayrıca kızı aramasan, kızı sana söylediği şey yüzünden saldığını düşünecekti (ki yapman gereken buydu) ve kaybetme korkusu ile seni arayacaktı.

Kız bana biraz düşündüğünü ve şu an bir ilişkiye hazır olmadığını yazdı. Buluşmak istemediğini ve eğer bir iki ay içinde kafasını toparlayabilirse beni arayacağını söyledi.

Hımmm. Filmlerde başarı sağlayan şövalyeliğin gerçek hayatta neye yol açtığını görüyorsun. Ayrıca kızın ilişkiden bahsetmesi bana senin anlatmadığın konuşmalarında fazla ilişki öncelikli olduğunu söylüyor. “Şu an bir ilişkiye hazır değilim” demek, “şu an SENİNLE bir ilişki istemiyorum” demektir. “Bir iki ay içinde kafamı toparlayabilirsem seni arayacağım” demek de “bir daha seni aramayacağım, kendine iyi bak” demektir.

Ben de “seninle görüşmeyi istiyorum ama oturup da seni bekleyeceğimi sanmıyorum. Eğer fikrin değişirse beni ara”.

Mükemmel! En doğru tepkiyi vermişsin. Bu “fikrin değişirse beni ara” kısmına bazıları çok takılıyor ama sen “oturup seni beklemeyeceğim” kısmını söylemesen bile “sen beni ara ben o zamana kadar birini bulmadıysam bakarız” demektir.

Bir hafta sonra, zayıf bir anımda ona mesaj attım 🙁

BAM 2! Ağzından çıkanların davranışlarınla uyuşmaması durumunda ağzından çıkanların zerre değeri yok! Kız seni reddetti, masadan  kalktın ve o seni arayana kadar sen onu bir daha aramayacaktın. Yukarıda “mükemmel” tepki dediğim şeyin anlamı budur. Ama sen ne yaptın? Bir hafta geçmeden kızın peşine düştün.

Siz bu masadan kalkıp no contact / NEXT sürecine girmeyi blöf sanıyorsunuz. Ben blöfümü yaptım, şimdi onu arayabilirim. Yok öyle bir şey. Bir kere erkek olarak sözünüzün arkasında durmanız lazım.

Kıza “ben dediklerimin arkasında duramayacak kadar zayıfım” diyorsun. Neden bu kadar zayıfsın? Zira muhtemelen hayatında başkası yok, olabileceğine inancın yok. Kızı arayarak kıza bunu da söylüyorsun. O da şövalyeliğinden ve ilişkiye dünden hazır halinden tam tahmin ettiği gibi tercih edilmeyen bir erkek olduğunu anlıyor.

Bunu söylediğimde bazen “ben başka kadınlarla da takılıyorum, tercih edilmeyen bir erkek değilim” tepkisi alıyorum. Olabilir ama o kadınlarla bu kadını farklı yere koyuyorsun ve bu kadını koyduğun seviyede kadın bulamıyorum diyorsun. Biraz düşünürseniz bu hiç kadın bulamamaktan çok farklı değil. İstemediğin kadınlarla birlikte olmak o kadar da zor bir şey değil.

Buluşma ayarladım ve buluştuk. Kızla iyi vakit geçirdik ama hala ilişki istemediğini tekrarladı.

Muhtemelen sen hala ilişki öncelikli erkek sinyalleri veriyorsun. Bu kızı ilişki ile kapamak istiyorsun zira bu da kaçacak diye korkuyorsun. Korku temelli davranman yanlış ama varsayımın daha da yanlış. 2020 yılındayız. Bir kızı ilişki ile kapatırsam gitmez diye bir olay da yok.

Ayrıca unutmayalım, resimde eski erkek arkadaş var ve sen muhtemelen ona gitmiş veya gidiyor olmasından korktun ve bir şey yapman gerektiği yanılgısına kapılıp korku ile kızı aradın. Oysa hiçbir şey yapmaman gerekiyordu.

Herşeyden önce eski erkek arkadaşını unutamamış kızla zaten ilişki olmaz. Ve eğer kız kendisine kötü davranan adama geri dönerse bu kızın da pek ilişki materyali olmadığını da gösterir.

Kıza, “eskiden ilişkilerden kolay kopamazdım ama artık daha güçlüyüm …

Birader, 2 kere buluştun ve yattın. Bu üçüncüsü. İlişki falan yok aranızda, sen neyden konuşuyorsun. Kesinlikle ilişkiye dünden razı erkek sinyalleri veriyorsun. Bunlar MUHTAÇ erkek sinyalleridir. İstediğin kadar böbürlen.

ve kendi hayatıma bakıp başka limanlara yürüyebiliyorum” dedim.

Burada okuduğunuz şeyler kızlara söylemek için anlatılmıyor. Uygulamanız için anlatılıyor. Seni reddeden kızı arayıp peşine düşmüşsün, reelde şebek gibi davrandıktan sonra sözel olarak istediğin kadar goril gibi göğsünü şişir ve yumrukla.

Seni reddedeni NEXTleyecektin ve kendi hayatına bakacaktın. Tinder senin için az çok çalışıyormuş, eminim oradan ya da reel hayattan başka kızlar bulabilirsin.  Kız eski erkek arkadaşına gidecekti seni arayacaktı veya başkasını bulacaktı. Seni ararsa duruma göre kıza bir rütbe verip takılacaktın.

Kız bu söylediklerimden çok etkilendiğini söyledi.

Pohpohlamak çok bilinen bir kadın manipülasyonu çeşididir.

O gün el ele tuttuk, bana sarıldı ama öptürmedi.

Ben seninle ilişki istemiyorum diyen kızı öpmeye kalkmadın umarım. Yok muhtemelen kalktın. Hala kızın peşinde koşuyorsun.

Sonraki bir hafta boyunca mesajlaştık ve mesajlaşmalar sıcaktı. Ama hep ben mesaj atıyordum. Mesajlarıma sıcak cevap verse de o hiç mesaj atmadı.

Oh ne güzel. Seni reddedenle gay erkek mesaj arkadaşı da oldun. Aferin. Kızın sana mesaj atmasını bekleyecektin. Mesajlaşmaları da sen başlatmışsın. İlişki ilişki diye peşinde koşarak soğuttuğun hatunun peşinde ilişki ilişki diyerek koşmaya devam ediyorsun.

Fakat bir haftadır mesaj yazmıyorum. O bana hiç mesaj atmadı. Bir yerde kız mesaj atmıyorsa haftada bir mesaj atarak yokla gibi bir şey demiştin.

Tavsiyeleri bağlamını da anlamadan öğrenmeyin. O yeni yürüdüğün ve seni reddetmemiş kız bağlamında yapılabilecek bir şey. Bu kız seni iki kere reddetmiş!

Ne yapmalıyım? Onu arayıp yoklayayım mı? Yoksa tamamen no contact kuralı mı?

HAYIR! Bu kızı bir daha arayıp sormuyorsun. Seni ararsa (muhtemelen aramayacak) buluşma teklif et. Bu hatunu dışarı götürüp tek kuruş para harcama. Direkt evine çağır. Dışarıda buluşalım derse “benim dışarı çıkasım yok ama fikrin değişirse haber ver ben evdeyim” de ve kızı yine unut. Kız seni hiç aramazsa bu kızla sonsuza kadar görüşmüyorsunuz.

Ayrıca fazla iyi çocuk eğilimlerin var ve genel olarak kadınlarla ilişkinde problemler var gibi görünüyor. Siteyi oku. Yorumları ile. İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları kitabına ve Pook’un Kitabına bakmanı tavsiye ederim.

Anti Dump’ın Makinesi – Son Bölüm: Pook’un Son Sözü

Başlangıç : Anti Dump’ın Makinesi – Giriş

Önceki Bölüm: Anti Dump’ın Makinesi – Onuncu Bölüm: Buluşma Sonrası

Bu son Anti-Dump yazısını da tuttum çünkü test edip bazı gözlemler yapmak istedim.

Makine’nin en zor kısmı sizinle cinsel manada bir şeyler yaşamak isteyen birçok kadını kaybedeceksiniz. Fakat işin olayı zaten bu kadınların sizi tek isteme sebebinin bu olması. Bir (kadın) arkadaşımın dediği gibi, “Eğer bir kız ilk buluşmada öpüşme olmadı diye ikinci buluşmayı reddediyorsa, buluşulmaya değer biri değildir.” Makine şehveti değil, sevgiyi beslemeye tasarlanmış.

Dikkat ettiyseniz, Anti-Dump seks yapmayı filtreleme işleminde çok ileriye ötelemiş. Kendi tecrübelerime göre bunun mantıklı bir gerekçesi var. Makinenin temel amacı sizi siz olduğunuz için seven birini bulmak. Seks ile ilgili temel sorun ise, kadınların kafasını karıştırması, seks sonrası ortada bir “bağ” yokken bile olduğunu düşünmesi. Erotizmin üzerine yoğunlaşarak bir kadınla ilişki başlatmanız gayet kolay, ama o zaman sizi gerçekten sevip sevmediğini nerden bileceksiniz?

Makine genç kızlarda çok da iyi çalışmıyor, özellikle 23 ve aşağısında. Bunun da sebebi size olan ilgisinin tamamen erotik bir temele sahip olması ve sizi diğer kız arkadaşlarına gösterip övünülecek bir nesneye çevirme merakları (“Bizim kızlarla kesinlikle tanışman lazım!”)

Anti-Dump’a katılmayabileceğim bir konu, ilk buluşma için akşam yemeğini tavsiye etmemesi. Anti Dump’ın dediğine göre: “Akşam yemeğine davet etmeyin. Hem sıkıcı, hem de kendiniz hakkında fazla şey anlatıp bütün gizemi öldürürsünüz.”. Bu dediği doğru, fakat Pook ile akşam yemeğine çıkmak kız için ilginç bir deneyim, çünkü bütün konuşma onun üzerinden dönüyor. Bana bir şey sorarsa, konuyu tekrar ona bağlıyorum. Böylelikle onun ilgi alanlarını, hayata bakış açısını, kısacası bilmem gereken her şeyi öğrenebiliyorum. Anti-Dump bu dediğime: “Hal ve hareketlerinden hoşnut değilsem niye hayatı hakkındaki her şeyi öğreneyim ki?” diye cevap verirdi herhalde. Ama çoğu kadın olayları akışına bırakır, hayatının nereye gittiği hakkında pek düşünmez. Üstelik Sosuave’nin anasayfasına bir bakarsanız, kadınların ideal ilk buluşma şeklinin, akşam yemeğinde bir adama kendisini anlattığı bir buluşma olduğunu göreceksiniz.

Makine’nin bana kalırsa başarılı olunması için uygulanması gereken iki işlemi var. İlki basit: Kadınları bir elekten geçir, sana ilgisi olanları bul.  “Onun” sevdiği biri olmaya çalışmak yerine kendi sevdiklerini sevecek bir kız bul. Bu konudan zaten daha önce de defalarca bahsedildi.

İkinci ve daha fazla önem arz eden konu ise; Makine’nin sapla samanı ayırmaya yaradığı, kaliteli kızları karşınıza çıkardığı gerçeği. Fakat, kaliteli kızları elde etmek için, makinenin işleyeceği malzeme de yeterli olmalı. Doğru kişiyi bulana kadar çok kurbağa öpeceksiniz yani. Kaç tane? Çok fazla. Araba almaya karar verdiğinizde, gidip ilk bulduğunuzu alıyor musunuz? Hayır, olabildiğince çok piyasa incelemesi yapıyorsunuz. Aynı şekilde, eş veya kız arkadaş bakarken niye tembellik yapıp ilk karşınıza çıkanı kabul edesiniz ki?

100:10:3:1 kabaca güzel bir oran. 100 yaklaşıp konuşma başlattığınız kız sayısı. Hepsi bekar (en azından bildiğiniz kadarıyla) olmalı, fiziksel manada çekici bulmalısınız. Evet, 100 tanesine yaklaşacaksınız. Ufak bir sohbet olabilir veya numarasını aldığınız kızlar da olabilir. Unutmayın, Makine yüksek sayılarda daha iyi çalışır. 10 ise sizinle buluşacak kız sayısı. 3, sizi “satın alacak” kız sayısı. 1 ise sizin karar verdiğiniz kız olacak. (Kast edileni anlamaya çalışın. ÇOK SAYIDA kıza yaklaşacaksınız. Bazı kişiler iki veya üçü bile fazla görüyor, o yüzden rakam verme ihtiyacı hissettim.)

Burada anlamanız gereken şey kız bulmanın bir üründe karar kılmaya benzemesi. Anti-Dump: “İlişki HAZIR alınır, YARATILMAZ.” demişti hatırlayın. Bu dediğim bir sürü erkeğin “aşk” kavramını da darmaduman edecektir fakat unutmayın, kadınlar da böyle düşünüyor. Her zaman erkekler arasında kıyas yapıp, bir tanesinde karar kılıyorlar. Siz niye aynısını yapmayasınız ki?

Kurbağanın teki ile evlenmek istemezsiniz, o yüzden rüyalarınızdaki kızı bulmak için biri dönüşene kadar bir sürü kurbağa öpeceksiniz. Merak etmeyin, bulduğunuz kız rüyalarınızdaki kız olacak çünkü size göre biri olacak. İhtimalleri, eğer aradığınız özelliklerden kesin bir şekilde bilirseniz lehinize arttırmanız mümkün. Belli bir dinin mensubu olmasını isteyip, ona göre av sahanızı belirlemek gibi örneğin.

Sürekli karşılaştığım bir eğilim de birçok insanın aynı sınıftan veya işyerinden biriyle bir ilişkiye başlaması, bu çok üzücü bir şey. İki taraf da kendi iç dünyalarına ve isteklerine göre biri bulmak yerine yakın çevreden olmasına öncelik vermiş çünkü. Genelde Kadınlar bu davranışa eğilimli oluyor, erkekler de buna uyuyor.

Artık kendi dünyanın kontrolündesin, bundan sonrası kızda. Eğer seni krallar gibi ağırlamazsa, ona prenses muamelesi yapmayın. Kızlar hep ilerdeki kocalarının nasıl biri olacağını, kimle evleneceğini düşünür. Dışarısı, senin gelip onu kurtarmanı bekleyen hanımlarla dolu.

Git onları kurtar Don Juan.

– BİTTİ –

Çeviren: Seljuk