Saha raporu-Efsanevi sıçış

En iyisini bekleyin en kötüsüne Hazırlanın
Neil Strauss

1 Set 1 number close

Hedef bulunduğum kafe de arkadaşlarıyla 15 dakika vakit geçirdikten sonra kalkıp gitti. (yoldan geçerken arkadaşlarını görüp masalarına oturdu sanırım)
ben de direk kalktım.Ve uygun zamanı bulunca açılışımı yaptım.
Ben:Merhaba

Hedef: güler yüzlü bir şekil de merhaba

Ben:gelmeseydim kendimi çok pişman hissedecektim.Çok karakteristik bir yüzün var bunu sana söylemek istiyorum.

Hedef:Ne demek yani karakteristik anlamadım(hoşuna gitti sırıtmaya devam ediyor)

Ben:yani sana özgü bu güne kadar karşılaştığım kadınlardan farklısın.

Hedef:öyle mi çok teşekkür eederim

Ben:Beden dili yürümeye devam etmek ister gibi olduğundan Hadi biraz yürüyelim diyorum

Hedef:olur bu ara da adın ne senin

Ben:epavarman diyerek elimi uzattım

Hedef:Ben de Ni.. Memnun oldum.

Ben:Biliyor musun seni daha önce hiç fark etmedim buralarda öğrenci misin

Hedef:hayır buralıyım. çalışıyorum(öğretmenmiş)

2 dakika böyle sıkıcı muhabbetler falan..toplam da set 5 dakika sürmüştür en sonun da telefonumu cebimden çıkarıp 0a basıyorum uzatıyorum.Arkadaşlarımın yanına dönmem lazım diyorum ve numarasını yazıyor.Ve masada oturduğum arkadaşlarımdan bazılarını tanıyormuş.Bu yüzden, onlara söylememi rica ediyor.(cafe de göz göze gelmiştik oturduğum masada ki insanlara da bakmış sanırım)Devamında mesajlaşmaları ekleyeceğim keyifli okumalar.

Not:Telefon numarası istemeden önce en az 3 tane ilgi işareti gelmesine dikkat ederim.İlgi işaretleri az ve sığ olduğu zaman genelde aldığım numaralar flake çıkıyor.
Fark ettiğim İlgi işaretleri:Adımı sorması,sohbeti devam ettirmek istemesi,konuşma boyunca güler yüzlü olması,işimi sorması falan

Cümle sonlarında ki soru işaretlerine aldırmayın sohbeti whatsapptan mail ile buraya aktardığımdan emojiler soru işareti olarak gözükmüş
[27.08.2019 23:19:10] Epa: epavarman???
[27.08.2019 23:19:21] Epa: Ve sırrın benimle merak etme ??
[27.08.2019 23:26:04] Hedeff: Tamamdır??
[27.08.2019 23:40:50] Epa: O görünüşün arkasında güler yüzlü bir kız çıkacağından emindim ??
[27.08.2019 23:44:56] Hedeff: Yani türlü tanışma sebebi duydum da
[27.08.2019 23:45:21] Hedeff: Yüzümden yola çıkıp tanışmak isteyen bu şekilde ilk oldu o an ona şaşırdım??
[27.08.2019 23:45:30] Hedeff: Karakteristik felan deyince…
[27.08.2019 23:49:01] Epa: Farklı bir enerjin var duruşun tavırların
[27.08.2019 23:49:12] Epa: Bu bir iltifattı aslında ??
[27.08.2019 23:49:59] Hedeff: Hahah takılma diyorsun yani
[27.08.2019 23:50:02] Hedeff: Anladım??
[27.08.2019 23:50:10] Hedeff: Thx??
[27.08.2019 23:54:19] Epa: Aynen ama sevdin bence itiraf et ??
[27.08.2019 23:55:49] Hedeff: Dediğim gibi o şekilde gelmene şaşırdım??
[28.08.2019 00:03:00] Epa: Seni mutlu etmek istedim diyelim iletişim kurarak ??
[28.08.2019 00:07:43] Hedeff: Anladım
[28.08.2019 00:07:53] Hedeff: Memnun oldum ??
[28.08.2019 00:12:57] Epa: Seni cana yakın bulmakta beni memnun etti ??
[28.08.2019 00:16:26] Hedeff: O
[28.08.2019 00:25:00] Epa: Planlayalım bir kahve içelim o zaman ??
[28.08.2019 00:25:33] Hedeff: Tabi olabilir
[28.08.2019 00:27:27] Epa: Yarın ya da perşembe saat 9 ka…cafe de
[28.08.2019 00:28:00] Hedeff: Yarın kendi işlerim var
[28.08.2019 00:28:05] Hedeff: Ama Perşembe olur
[28.08.2019 00:28:35] Epa: Tabi ki seni ararım ??
[28.08.2019 00:28:48] Hedeff: Tamam ????
buluşma gününe kadar bir şey yazmadım

[29.08.2019 18:00:20] Epa: Ze… cafeyi biliyor musun?
[29.08.2019 18:32:25] Hedeff: Evet
[29.08.2019 18:42:17] Epa: Saat 9 gibi ze…de görüşelim öyleyse ????
[29.08.2019 18:43:03] Hedeff: Zey… de görüşmesek?
[29.08.2019 18:43:20] Hedeff: Ben oranın ortamını beğenmiyorum
[29.08.2019 18:43:33] Hedeff: Hiç gitmedim ama öyle bi algı oluşturdular ??
[29.08.2019 18:43:49] Epa: Olabilir
[29.08.2019 18:43:54] Epa: Senin bir fikrin var mı
[29.08.2019 18:44:07] Hedeff: Kahv… olabilir
[29.08.2019 18:44:09] Hedeff: Bahç… ya da
[29.08.2019 18:44:12] Hedeff: Fark etmez
[29.08.2019 18:44:18] Hedeff: Erg… ya da
[29.08.2019 18:44:21] Epa: Bah…n olsun o zaman
[29.08.2019 18:44:40] Hedeff: Ok

Çok kötü bir buluşmaydı kafenin kalabalığından yakınlaşamadım sürekli kız konuştu.Sıkıcı bir buluşmaydı.havadan sudan, okul, iş olmaması gereken ne kadar çok konu varsa onları konuştuk 😀

[29.08.2019 23:55:21] Epa: Ni… hanım ciddiye almadınız sanırım
[29.08.2019 23:55:26] Epa: Alındım ama..
[29.08.2019 23:55:37] Hedeff: ???
[29.08.2019 23:55:43] Hedeff: Nasıl yani
[29.08.2019 23:56:25] Epa: Sen dinlemedin mi
[29.08.2019 23:56:33] Epa: ????
[29.08.2019 23:56:48] Hedeff: Yok dinledim
[29.08.2019 23:56:55] Hedeff: Ciddiye de aldım tabi niye almiyim
[29.08.2019 23:57:03] Hedeff: Neye alındın 🙂
[29.08.2019 23:58:12] Epa: Gözümü telefondan ayıramıyorum senden mesajlar yağacak diye…??
[29.08.2019 23:58:22] Epa: Ama hayallerimle oynadın ??
[29.08.2019 23:58:27] Hedeff: Hahaah tabi tabi ??
[29.08.2019 23:59:21] Epa: Yazmadın ama
[29.08.2019 23:59:30] Epa: Şimdi tekrar belirtiyorum
[29.08.2019 23:59:35] Hedeff: Sen demedin mi
[29.08.2019 23:59:41] Hedeff: Öyle bi beklentim oluşmadı diye
[29.08.2019 23:59:47] Hedeff: E ne yazayım ??
[29.08.2019 23:59:53] Epa: Araba da
[30.08.2019 00:00:01] Epa: İnerken mesajını bekliyorum
[30.08.2019 00:00:03] Epa: Dedim
[30.08.2019 00:00:04] Epa: Ama
[30.08.2019 00:00:18] Hedeff: Ben de tamam dedim
[30.08.2019 00:01:16] Epa: E yazmıyosun ????
[30.08.2019 00:01:29] Hedeff: Ne bileyim yeni ayrıldık
[30.08.2019 00:01:37] Hedeff: Bi de kızlarla sohbet halindeydik
[30.08.2019 00:01:43] Hedeff: Elime telefon almadım
[30.08.2019 00:02:44] Epa: Tabi öyledir zaten canım şaka yapıyorum ??
[30.08.2019 00:02:53] Epa: Ben yazmak istedim sadece
[30.08.2019 00:03:59] Hedeff: Anladım
[30.08.2019 00:04:06] Hedeff: Tanıştığına değdi mi peki ??
[30.08.2019 00:04:32] Hedeff: Çok konuşmuş olabilirim ama bunda öğretmenliğin etkisi var??
[30.08.2019 00:05:17] Epa: ???? aslına bakarsan beklediğim gibi de çıktın
[30.08.2019 00:05:24] Epa: Ben severim dinlemeyi
[30.08.2019 00:05:40] Epa: Ama biraz modum düşüktü bu gün
[30.08.2019 00:05:49] Epa: Senin için değdi mi peki
[30.08.2019 00:07:02] Hedeff: Evet
[30.08.2019 00:07:08] Hedeff: Dinleyici modundaydın
[30.08.2019 00:07:18] Hedeff: Olsun sorun değil sıkıntıların varmış
[30.08.2019 00:07:26] Hedeff: Güzeldi tabi teşekkür ederim??
[30.08.2019 00:07:58] Epa: Yaa bunu duymayı seviyorum insanlardan
[30.08.2019 00:08:13] Hedeff: ??
[30.08.2019 00:08:19] Epa: Ama rica ederim seni tanıdığıma memnunum ????
[30.08.2019 00:08:29] Hedeff: Sağolasın ??
[30.08.2019 00:08:37] Hedeff: Ben ufaktan yatayım
[30.08.2019 00:08:45] Hedeff: Geçiyor vakit
[30.08.2019 00:08:49] Hedeff: İyi geceler
[30.08.2019 00:09:58] Epa: İyi geceler ben de direk eve geldim 2 bira aldım içiyorumm ??
[30.08.2019 00:10:19] Hedeff: Anladım
[30.08.2019 00:10:27] Hedeff: Afiyet olsun ??
[30.08.2019 00:11:04] Epa: Teşekkür ederim ??

[30.08.2019 23:36:36] Epa: ?görüntü dahil edilmedi
[30.08.2019 23:55:36] Hedeff: Afiyet olsun ??
[31.08.2019 00:01:43] Epa: Gel birlikte olsun ??
[31.08.2019 13:33:00] Epa: Gidecek misin bu gün
[31.08.2019 13:35:27] Hedeff: Yess
[31.08.2019 13:35:27] Hedeff: ***aktayım
[31.08.2019 13:58:00] Epa: Zahmet edip dünden bi haber verseydin ????
[31.08.2019 13:58:48] Hedeff: Dün bana yazdığında ben uyuyakalmışım
[31.08.2019 13:58:52] Hedeff: Uyanıp yazdım
[31.08.2019 13:58:59] Hedeff: Sonra tekrar uyumuşum:)
[31.08.2019 15:55:33] Epa: Yaa uyunıp mesaj atıp tekrar uyuyakalmayı nasıl başarabiliyorsun ??
[31.08.2019 15:55:59] Epa: Tebrikler yakana kurdela takmak lazım ????
[31.08.2019 17:12:22] Hedeff: E uyku sersemi yazmışım 🙂
[31.08.2019 17:12:29] Hedeff: Tekrar uyudum 🙂
[31.08.2019 20:36:25] Epa: Çok iyi yaa ?? ben aslında tahmin etmiştim senin uyuyor olabileceğini
[31.08.2019 20:36:36] Epa: O saatlerde uyuyorum demiştin
[31.08.2019 20:50:21] Hedeff: Yess
[1.09.2019 15:01:41] Epa: Su sıcak mı ??
[1.09.2019 15:02:48] Hedeff: Valla güzel ama tek sıkıntı biraz kirli
[1.09.2019 15:23:41] Epa: Neresi burası
[1.09.2019 15:24:05] Hedeff: Filyos
[1.09.2019 15:24:49] Hedeff: Sen napiyorsun
[1.09.2019 15:28:35] Epa: Mide bulantısı ve baş ağrısıyla başa çıkmaya çalışıyorum
[1.09.2019 15:33:22] Hedeff: Hadi ya
[1.09.2019 15:33:29] Hedeff: Geçmiş olsun
[1.09.2019 15:49:27] Epa: Teşekkür ederim
[1.09.2019 23:48:35] Epa: Sen yıllık izin falan mı aldın
[1.09.2019 23:48:46] Hedeff: Yoo
[1.09.2019 23:48:51] Hedeff: Haftasonu iznimdi ki
[1.09.2019 23:49:35] Hedeff: Yarın işbaşıyım çalışıyorum
[1.09.2019 23:49:43] Epa: Tam da onu diyordum ??
[1.09.2019 23:49:59] Hedeff: :))
[1.09.2019 23:52:20] Epa: İçimden bir ses 2 gün sonraya randevu ver ve o zamana kadar mesaj atma diyor????
[1.09.2019 23:52:27] Epa: Seversinnn????
[1.09.2019 23:53:02] Hedeff: ?? yok tarzını öğrendim
[1.09.2019 23:53:08] Hedeff: Onda sıkıntı yokta
[1.09.2019 23:53:23] Hedeff: Ben bugün biriyle görüşmeye başladım (burada shit test ya da siktir git amk betası demek istedi)
[1.09.2019 23:53:45] Hedeff: Yani bundan sonrasında biri varken biriyle görüşmem uygun olmaz
[1.09.2019 23:53:57] Hedeff: Böyle şeylere dikkat eden biriyim ??
[1.09.2019 23:54:11] Hedeff: O yüzden şu gün görüşelim edelim diye söz vermek istemem
[1.09.2019 23:54:48] Epa: Nasıl yani
[1.09.2019 23:55:24] Hedeff: Bi arkadaşım vasıtasıyla biri tanışmak istedi benimle
[1.09.2019 23:55:34] Hedeff: Ben de kabul ettim
[1.09.2019 23:55:55] Hedeff: Yani tanıma evresi gibi bir şey işte
[1.09.2019 23:56:03] Epa: Anladım
[1.09.2019 23:56:28] Epa: Ben senin yanına zaten böyle aradaş olalım laflarız diye gelmiştim zaten ????
[1.09.2019 23:56:47] Hedeff: Valla ne niyetle geldin bilemem ama dediğin gibi oldu:)
[1.09.2019 23:57:03] Epa: Aslında anlamadın ????
[1.09.2019 23:57:17] Hedeff: Her neyse
[1.09.2019 23:57:20] Epa: Laf çakıyorum ??
[1.09.2019 23:57:21] Hedeff: Dikkat et kendine
[1.09.2019 23:57:26] Hedeff: Görüsürüz yine
[1.09.2019 23:57:32] Hedeff: İyi geceler ??
[1.09.2019 23:57:42] Epa: Böyle bir şeyin üzerine
[1.09.2019 23:57:51] Epa: Görüşeceğimizi düşünmüyorum ??
[1.09.2019 23:58:19] Hedeff: Anladım da
[1.09.2019 23:58:21] Epa: Sonuçta benimle görüşürken başkasıla tanışıp bana böyle şeylere dikkat ederim görüşmeyelim diyorsun ??
[1.09.2019 23:58:37] Hedeff: Eğer niyetin başkaysa bile
[1.09.2019 23:58:50] Hedeff: Arkadaş olmaktan öteye geçmedi
[1.09.2019 23:59:02] Hedeff: Ne sen de geçti ne ben de
[1.09.2019 23:59:08] Hedeff: Hakkaten arkadaş olduk??
[1.09.2019 23:59:14] Hedeff: Olunabilir yani sorun değil
[1.09.2019 23:59:22] Hedeff: Tamamdır
[1.09.2019 23:59:28] Hedeff: İyi geceler????
[1.09.2019 23:59:48] Epa: Tabi tanıdıksın sonuçta yolda görsem selam veririm ama
[1.09.2019 23:59:56] Epa: Bu yaptığın saygısızlık
[2.09.2019 00:00:06] Hedeff: Nasıl saygısızlık?
[2.09.2019 00:00:12] Epa: Ne niyetle geldiğimi biliyorsun sonuçta
[2.09.2019 00:00:13] Hedeff: Biz seninle flört etmiyoruz ki
[2.09.2019 00:00:18] Hedeff: Ama sen bir şey yaptın mı
[2.09.2019 00:00:26] Hedeff: Beni tanımaya çalıştın mı
[2.09.2019 00:00:30] Hedeff: Evet bana geldin
[2.09.2019 00:00:34] Hedeff: Ama gerisini getirdin mi
[2.09.2019 00:00:55] Epa: Getirme fırsatım mı vardı O?
[2.09.2019 00:01:05] Hedeff: Yok muydu
[2.09.2019 00:01:11] Epa: Bahçende herkesin ortasında dudağına mı yapışsaydım?
[2.09.2019 00:01:15] Hedeff: Biz seninle kaç gün önce görüştük
[2.09.2019 00:01:20] Hedeff: Ne ilgisi var her şey öpücük mü
[2.09.2019 00:01:42] Hedeff: Yani fırsatın vardı
[2.09.2019 00:02:04] Hedeff: Ben sana saygısızlık yapmadım, beni tanımak istedin ama gerekli çabayı ne sen gösterdin ne de ben gördüm
[2.09.2019 00:02:37] Hedeff: Saygısızlık nasıl olurdu
[2.09.2019 00:02:42] Hedeff: Hem seninle hem bi başkasıyla
[2.09.2019 00:02:45] Hedeff: Görüşüyor olsam olurdu
[2.09.2019 00:02:48] Epa: Çabalamamak değil bu
[2.09.2019 00:02:53] Hedeff: Ben olduğu gibi söyledim
[2.09.2019 00:02:55] Epa: Yarın görüşelim
[2.09.2019 00:03:05] Epa: İstemiyorsan da
[2.09.2019 00:03:25] Epa: Sen bilirsin tabi zorla olcak değil??
[2.09.2019 00:03:47] Hedeff: Dürüst davranıp söyledim, seninde olgun anlayışlı olacağını düşünüyorum. Kötü bir şey de demedim
[2.09.2019 00:03:57] Hedeff: Yakın hissetmemişte olabilirsin
[2.09.2019 00:04:21] Epa: Yakın hissetmesem
[2.09.2019 00:04:36] Epa: Seninle o gün plan yapmıştık değil mi
[2.09.2019 00:04:37] Hedeff: Kırılışıp gerilmekte istemiyorum
[2.09.2019 00:04:45] Hedeff: Haberleşiriz demiştik
[2.09.2019 00:04:50] Epa: Geldiğinde görüşürüz diyerek
[2.09.2019 00:04:58] Epa: Gitmezsen c.tesi
[2.09.2019 00:04:59] Hedeff: Ama başka bi planım olduğunu da kastetmiştim
[2.09.2019 00:05:02] Epa: Gidersen geldiğinde
[2.09.2019 00:05:12] Epa: Diye anlaşmıştık
[2.09.2019 00:05:15] Hedeff: Tamam da sen işte bana bir daha
[2.09.2019 00:05:20] Hedeff: Hadi Pazar napıyoruz dedin mi
[2.09.2019 00:05:37] Epa: Hadi pazartesi görüşelim dedim ??
[2.09.2019 00:05:37] Hedeff: Ya bak, hepsini geçtim
[2.09.2019 00:06:03] Hedeff: Ben net konuşayım senden beni tanıman adına ekstra bir çaba görmedim
[2.09.2019 00:06:15] Hedeff: He heralde böyle kalmak istiyor dedim
[2.09.2019 00:06:24] Hedeff: Olabilir saygı duyarım
[2.09.2019 00:06:37] Epa: Yanlış anlamışsın sen
[2.09.2019 00:06:41] Hedeff: İlk oturmada herkes anlaşacak diye kural asla yok
[2.09.2019 00:06:49] Epa: Böyle kalacak olmak istesem
[2.09.2019 00:06:58] Epa: Zaten anlardın
[2.09.2019 00:07:07] Hedeff: İşte bana böyle hissettirdin
[2.09.2019 00:07:13] Hedeff: Sana o zaman da demiştim
[2.09.2019 00:07:16] Hedeff: Numaramı alıp
[2.09.2019 00:07:34] Epa: Yani ne diyebilirim ki nihancım kırılcak gücencekte değilim tabi
[2.09.2019 00:07:38] Hedeff: GÖrüşmek isteyen adam kendini gösterir yazar eder arar sorar vs
[2.09.2019 00:07:47] Hedeff: Buluşma vaktimize kadar
[2.09.2019 00:07:51] Hedeff: Yazmamıştın bile
[2.09.2019 00:08:04] Hedeff: Çünkü yazma gereği duymadım demiştin
[2.09.2019 00:08:11] Hedeff: E baktım ki bu da öyle oldu
[2.09.2019 00:08:24] Hedeff: E napayım ben??
[2.09.2019 00:08:27] Epa: İşim olabilir mi
[2.09.2019 00:08:37] Epa: Acaba yoğunum bu ara
[2.09.2019 00:08:41] Hedeff: Olabilir ama 24 saat Olmaz herslde ??
[2.09.2019 00:08:47] Hedeff: Bilemem
[2.09.2019 00:08:49] Hedeff: Haberim yok
[2.09.2019 00:09:00] Hedeff: Konuşmadığımız için bilmiyorum
[2.09.2019 00:09:02] Epa: Yazmadın etmedin diyerek başkasıyla görüşmeye başladım gelemem diyorsun bana ????
[2.09.2019 00:09:25] Hedeff: Yazmadığın için görüşüyorum başkasıyla demedim
[2.09.2019 00:09:39] Hedeff: Konuşmasakta arkadaş kaldık yani
[2.09.2019 00:09:40] Epa: Şimdi o görüşmeye başldığın arkadaşından haber gönderene diyorsun ki hemen
[2.09.2019 00:09:55] Hedeff: Ya ben böyle konuşmalara girmek istemiyorum lütfen
[2.09.2019 00:09:59] Epa: Benim zaten flörtüm var canım diyorsun bu konuda böylece kapanıyor ??????
[2.09.2019 00:10:07] Hedeff: Kendimi yeterince anlattım
[2.09.2019 00:10:16] Hedeff: Anladığını da düşünüyorum
[2.09.2019 00:10:19] Hedeff: Akıllı birisin
[2.09.2019 00:10:48] Epa: Ee tamam nihan ne diyebilirim
[2.09.2019 00:10:59] Epa: Açıklama yaptığın için teşekkürler
[2.09.2019 00:11:18] Hedeff: Rica ederim
[2.09.2019 00:12:34] Hedeff: Ben saygısız biri değilim, eğer seninle beraber o kişiyle de aynı anda görüşsem bunun adı saygısızlıktan öte başka bir şey olurdu 🙂 bunu hiç yapmadım, kimseye de yapmam. Bilmen gerekiyordu ve daha en başında bilmen daha iyi oldu.
[2.09.2019 00:12:42] Hedeff: Kimseyi kandıracak değilim??
[2.09.2019 00:13:02] Hedeff: Numaranı falan silmicem durur
[2.09.2019 00:13:10] Epa: Tercih meselesi sonuçta
[2.09.2019 00:13:14] Hedeff: Sil dersen silerim ya da
[2.09.2019 00:13:26] Hedeff: Ama bana zararı yok
[2.09.2019 00:13:37] Epa: Aklında ben olsam başkası olmazdı ??
[2.09.2019 00:13:50] Epa: Sen bilirsin
[2.09.2019 00:13:56] Hedeff: Tamamdır
[2.09.2019 00:14:01] Epa: İstersen sil istersen kalsın
[2.09.2019 00:14:09] Epa: Fark etmez ??
[2.09.2019 00:14:16] Hedeff: Ok
[2.09.2019 00:14:21] Hedeff: İyi geceler
[2.09.2019 00:14:26] Epa: ???

Sanırım nükleer shit testle karşılaşıp güzelcene sıçtım sonunda da sıvadığımı görebiliyorsunuz…Hep başarılı setleri atmamak lazım beni takipte kalın epavarman

Ortalamayı görmezden gelmek

Uzun süredir siteyi takip edenler, benim cinsel pazardaki birçok şeyi çan eğrisine koyduğumu bilirler. Bunun anlamı şudur ki piyasada 10ların ve 0ların sayısı yok denecek kadar azdır, 5 ve 6lar oldukça fazladır ve diğerleri de bu ikisi arasında bir yerdedir. Bu örneği verdim zira cinsel pazar alanında istisnalara sanki bir durumun en tepesine ve dibine örnekmiş gibi bakmak çok yaygın.

Babaanneniz gibi iffetli, geleneksel, feminenlik, iffet ve zerafet sembolü kız en tepedir mesela. Dipte ise 4 haneli rakamlarda tarrağa atlamış, 8 kere boşanmış, 88 kere tecavüz iftirası atmış, iştirak nafakası ödemelerinden bir hedge fund yöneten kafadan kontak piliç vardır. Ana babasının evinde bir odada yaşayan, 150 kiloluk, gününü porno ve esrar içmekle geçiren, eline kadın eli değmemiş, abur cubur manyağı eleman ile 9 kız arkadaşı, ferrarisi ve milyar doları olan 19 yaşındaki genç gibi.

Bunlar, dikkatimizi daha çok tartışmamız gerekenden, yani gerçek olandan ve gerçekçi bir tartışmadan kaçıran uç örnekler. Ortalamanın biraz altınd bir erkeğin 4’ten 6’ya çıkması için neler yapılması gerektiğini konuşmak yerine, zirvedeki mükemmel alfa olmak hakkında konuşuyoruz. Ortalama bir kadının nasıl ortalama olduğunu konuşmak yerine sanki tüm kadınlar şu iki pozisyondan birindeymiş gibi konuşuyoruz :

a) tüm kadınlar mis gibi kokan tanrıçalardır.

b) tüm kadınlar penisinin üzerinden kalbini ve cüzdanını yakıp gitme peşinde koşan dişi iblislerdir.

Bir açıdan bakarsanız uç örnekler yararlıdır zira zaman zaman bunlara doğada rastlamanız mümkündür. Uçlar varolsa da insanların çoğu inanılmaz derecede ortalama etrafında toplanırlar. Bizim bu ortalama hakkında şu an olduğundan çok daha fazla konuşmamız lazım.

Troy Francis zamanında “ortalama erkek sadece hergün 9 – 5 çalışmamak, yeterince seks yapmak ve zamanı üzerinde daha fazla kontrole sahip olmak istiyor. Ortalama bir erkeğin ferrari kullanayım ya da süper modellerle yatayım gibi bir derdi ve ihtiyacı yok” demişti. Tam bu kelimelerle değil ama bu anlamda.

Grubun En Kötüleri

Daha önce kaleme aldığım ve Axis – 2 kişilik bozukluklarını ele alan”deli orospu” serisi, karşılaşabileceğiniz en kötü ve yıkıcı kadın tiplerini konu ediyordu : psikopatlar, histerikler, narsisistler ve sınırda kişilik bozukluğu – borderline personality disorder hastaları. Bu tip kadınlar, kadın nüfusunun 5%’ini oluştururlar yani eğer 20 kızla çıkarsanız, böyle bir ya da iki kadınlar karşılaşırsınız. Bu kadınların negatif özellikleri zaman içinde pozitif özelliklerini bastıracaktır.

Bu kadınlar, kırmızı hap camiasında yazanların sosyal medyada hikaye paylaşırken ya da tweet atarken ele aldıkları kadınlar olma eğilimindedir :

  • 10 yıllık kocasını 13 yaşındaki öğrencisi ile aldatan kadın öğretmen
  • 11 adamdan yaptığı 13 çocuk ile iştirak nafakası fonu yöneten kadın
  • Velayeti kocasına kaybedecek diye çocuklarını öldüren kadın
  • 30una gelmeden 8 kere boşanmış kadın
  • 150 kiloluk, eğitimsiz, gelirsiz ama “eğer 183 değilsen, karın kasların ve 6 haneli maaşın yoksa bana bakma” diyen bekar anne

Bunlar, MGTOW ve benzeri grupların “vajinaya el sürmek yok” pozisyonlarını savunurken sıklıkla kullandıkları kadın tipleri. Tamam, bunlardan biri ile bile ilişkiye girmenin adamın hayatını paramparça edebileceğini biliyorum. Neyse ki bu kadınlar, bulunduğunuz yere göre değişen oranlarda azınlıktadırlar. Bu kadınların toplam kadın nüfusuna oranının 2.5% – 15% arasında olduğunu iddia edeceğim.

Grubun En İyileri

Dağılımın diğer ucunda da, kadın milletinin sunabileceği en iyi örnekleri varlar. Bunlar erkeğini kendisini geliştirmesi için destekleyen, feminen, ayakları yere basan, psikolojik sorunları olmayan, kendine güvenen, … kadınlardır. Güzellik hariç kendilerine değer katan şeylere yatırım yapmışlardır ama aynı zamanda da HB8 – 10 arası güzelliktelerdir. Bu kadınların pozitif özellikleri, negatif özelliklerinin çok ötesindedir.

Bu kadınlar, mavi haplı ya da mor haplı erkeklerin cinsel pazar değeri hakkında kendi perspektiflerini anlatırken kullandıkları kadınlardır.

  • Hayatını kocasına, çocuklarına ve torunlarına adamış büyükanne
  • Yemek yapan, her zaman sanki biraz önce yıkanmış gibi güzel kokan, dindar, bakire ve geleneksel kız
  • Hem kariyer hem spor yaparken ailesini de ihmal etmeyen kadın
  • Her zaman iffetli, kurallara uyan biri gibi gözüken manken / oyuncu

Bu kadınlar, gelenekçi ve benzeri grupların “evlenin, meyveler verin ve toplumunuzu kurtarın” diye tavsiye verirken sanki ortalama çoğunlukmuş gibi pazarladıkları kadınlardır. Böyle bir kadın gerçekten de hayatınıza zenginlik katabilir ama az önce bahsettiğimiz uçtakiler kadar azınlıktadırlar. Kadın nüfusunun 2.5% – 15%si gibi. Daha da kötüsü çoğu, genç yaşta kapılmışlardır ve 25 yaş üstünde boşta olanı çok azdır.

Grubun Ortalama Çoğunluğu

Bu kadınlar, kırmızı – mavi hap çizgisinin iki tarafınca da ihmal edilen kadınlardır. Fakat bu kadınlar, erkeklerin gerçek hayatta en çok karşılaştıkları tiplerdirler. Kötü ve iyi özellikler açısından ortalamadırlar.

  • Feminen ve kendine bakan ama yemek yapamayan
  • Hayatı kontrol altında ama fazla yatırım gerektiren
  • Kibar ve sevecen fakat adet günlerinde cadıya dönen

Bunlar kadın nüfusunun 60 – 70%sini oluşturan ve HB skalasında genellikle 5 – 7 arasında bulunan kadınlardır.  Bu kadınlar ihmal edilirler zira zıt kutuplarda alınan pozisyonlar açısında bir faydaları yoktur. Bu kadınlar hayatınıza bir pozitif bir negatif olabilirler ama çoğu zaman hayatınıza etkileri nötrdür.

Zıt Kutuplarda Bulunan Radikal Örnekler

Bu camiada yapılan tartışmalar ile ilgili temel problemlerimden biri, insanların ne konuştuğunu anlamakta zorluk çekmem. Aslına bakarsanız, insanlar birbirleri yokmuş gibi mi davranıyorlar, birbirlerini özellikle anlamazlıktan mı geliyorlar, birbirleri ile güç oyunu mu oynuyorlar ya da kendi inançlarına o kadar gömülmüşler ki karşı tarafı duyamıyorlar mı anlamakta zorluk çekiyorum.Ya da ego – yatırımları ölümüne savunma pozisyonunda zira herhangi bir karşıt fikir ile kağıttan kaleleri yıkılacak gibi.

Bir konuyu sağduyu ile tartışmaya her çalıştığımda, ad hominem saldırı ve parmak göstermeler, abuk argümanlar bombardımanı, karmakarışık sözlerle ispat çabaları ve laf salatası ile karşılaşıyorum.Konuya odaklanmak, iyi niyet ve mantık ile tartışmak, kaynak göstermek yerine çoğu zaman konuşulan birinin karakterine saldırı, kuyuyu zehirleme gibi kimseye yararı olmayan şeylere evriliyor.

Bu tartışma biçimi çoğu zaman kimsenin fikrini değiştirmiyır, konuya hiçbir ek açıklık getirmiyor, yeni bilgi üretmiyor ve işin içindekilerin ciddi miktarda zamanını israf ediyor. Sonuçta bu alana gelen çoğu insanın, burada ortaya konulan bilgiye ve komunitenin kendisine oldukça ikili / zıt kutuplar ekseninden baktığını düşünüyorum.

Yüksek-T ya da Soya oğlan

Alfa ya da Beta

Çatışma – arayan ya da Çatışmadan – kaçan

Savaş Lordu ya da Savaş Gelini

Hipergami ya da İffet abisesi

AWALT ya da NAWALT

Bizden veya Onlardan

Bir noktada “Evet ya da Hayır” cevapları şeklinde konuşmayı bırakıp Likert ölçeği üzerinden konuşmaya başlamalıyız.

“Tüm kadınlar hipergamik mi?” Evet … ama bu, kız arkadaşınızın nezle olup yatağa düştüğünüzde gidip tüm arkadaşlarınızla Goriller gibi sikişeceği anlamına gelmiyor.

Tüm kadınlar öyle mi?” Evet … ama bu hepsinin aynı derecede öyle olduğu anlamına gelmiyor. Borderline Personality Disorder hatununun çevresinde sayısız uydu dönerken “normal” bir kadının belki bir iki tane dönecektir.

Katı bir zıt – kutuplar bakışını ve bunu bir sıfır toplamlar oyunu görmeyi bırakıp yolumuza devam ettiğimizde, sağlam bir öğreti içinde yolumuza devam ederiz. Sonuçta ben bu aşırı uçlarda düşünmenin bir nedeni olduğuna inanıyorum : yeni uyanmaya başlayan mavi haplı (ve kırmızı hapı almış birçok erkek), AWALT kesin, 100% derecesinde anlatılmazsa, gidip o “özel” kızı / tek boynuzlu atı “bulup”, sonrada onun az rastlanır bir NAWALT  olduğuna inanmak için bin türlü zihinsel jimnastik yapacaktır. Yüksek T (testosteron) alfa erkek arketipi de aynı nedenle var : buraya gelen erkeklerin çoğu zararsız / efendi erkek davranışları sergilemekte sorun yaşamıyorlar ve eğer “alfa” davranışlarda bir miktar aşırıya kaçsalar bile, birer savaş makinesine dönüşmeyecekler.

Özet ve Sonuç

Bence kırmızı hap camiasının erkeklere verdiği iki zarar şekli var :

A) Aşırı miktarda bloatware ve İşletim Sistemi güncellemesi yapması

B) Bir şey aslında A’dan B’ye iken bunu X ya da Z diye göstermesi

Benim sürekli okurlarım, CPD konusunda çan eğrisini kullanmayı sevdiğimi bilirler. Bunun nedeni, genetiğin çan eğrisini takip etmesidir : boy ve zeka, penis boyu vs …. ama nüfusun çoğunun yolun ortasında yürümesidir. Bazı pozitif azınlıklara piyango vurur, bazıları aşırı çalışır ve yine bazıları hem şanslıdır hem de çok çalışırlar.  Bazı negatif azınlıklara hayat tokat atar, bazıları kendi kendilerini darmadağın ederler ve yine bazıları hem şanssızdır hem de kendi kendilerini darmadağın ederler. Fakat çoğu insan için olay biraz A, biraz da Bdir.

Piyasada dönen sikişin 80%ini yapan 20% azınlık erkekler arasına girmenizi teşvik ediyorum. “Sikiş” dememin bir nedeni var. PUAlar kelimeyi kendi tekellerine almak istiyorlar, gelenekçiler etrafına firewall inşaa etmek istiyorlar ve büyük şirkerler ise size ihtiyacınız olmayan bir sürü ıvır zıvır satmak için kullanmak istiyorlar. Ben “sikiş” kelimesini matematiksel amaçlarla kullanıyorum.Eğer “erkeklerin 80%i, kadınların 20%si ile yatıyor” dese idim olay şöyle olurdu :

Her 1000 erkekten 200 tanesi kızları kapardı, 800 tanesi avucuna abanırdı.

Sikiş dediğimde ise olay şu :

Her 1000 sikişten 800 tanesini tepe 20% yapıyorken, 200 tanesini ise diğer 80% yapıyor.

Farkı görebiliyorsunuz değil mi?

AWALT çok acı ve sert görünebilir ama bir silah ile uğraşırken sürekli doluymuş gibi dikkatli davranmak akıllıcadır. AWALTın dediği tek şey tüm kadınların, büyük bir yelpazede bulunan ve erkeğin hayatında negatif etkilere yol açabilecek davranışları yapma kapasiteleri vardır. Bunların farkında olmak sizin risk yönetiminizin daha etkin olmasını sağlar.

Dediğimiz çoğu şeyin negatif ve karanlık göründüğünü biliyorum ama hayatını bir rüya aleminde yaşayan erkeğin gerçek hayat kabusa dönecektir. Ama bunlar deterministik şeyler değiller : kaderiniz, kız arkadaşınızın / karınızın  sizi eninde sonunda (daha iyisi için) terk etmesi değil. Ama 1. Kuralı çiğner, şişman bir koltuk patatesine dönüşür, eğlenen ustalık göstermez, ilişkiyi onun yönetmesine izin verir ve arada kıçını şaplaklamazsanız sizi terk edebilir. Ve 2. Kuralı çiğneyerek duygusal, ağlak, sürekli şikayet eden ve seks dilenen bir oğlan çocuğuna dönüşürseniz, hayatınızı cehenneme çevirip kıçınıza tekmeyi basacaktır. Böyle yaparsa suç onda mı? Sonuçta kız arkadaşınız / karınız lezbiyen değil, neden bir başka “kadınla” birlikte olmaya devam etsin?

Bir keresinde, “keşke dünyadaki tüm erkekler mor haplı olsalar” demiştim. Bu bile doğru yönde atılan bir adımdır. 35% yağ oranından 25% yağ oranına gitmek, doğru yönde atılan bir adımdır. 100 Bin Lira borçtan 50 bin Lira borca inmek, doğru yönde atılan bir adımdır.Hiç seks yapmamaktan (sık sık reddedilsen de) seks yapmaya başlamak, doğru yönde atılan bir adımdır.

Başka insanların nerede olduğuna odaklanmayın. Siz ne yöne gidiyorsunuz, ona odaklanın.

Çeviri : Neglecting the mean

Saha Raporu – AVM’de hayat oyunu

Ne zamandır sahalardan uzağım. Henüz döneceğim de yok. Bu nedenle de saha raporu yazmıyorum. Aslında eskilerden elimde bir düzineden fazla materyal var ama itiraf edeyim ayda bir iki pratik de yapmıyor değilim. Hani böyle balığı tutup denize atmak gibi 😊 Bugün yazacağım saha raporu ise geçen hafta gerçekleşti ve gündüz oyununa göre daha pasif ve daha az sık olsa da oldukça etkili olan hayat oyununa bir örnek. Bu nedenle yazayım dedim.

Hayat oyunu temelde karşına çıkan fırsatları değerlendirmek üzerine kurulu. Burada kendini doğru zamanda doğru ortama yerleştirerek fırsat sayısını arttırmak mümkün olsa da gündüz oyunundan en büyük farkı tamamen kendiliğindenmiş gibi görünmesi. Mesela Starbucks kuyruğunda yanına düştüğün kızla havadan sudan konuşma başlatmak gibi. Daha çekingen arkadaşlara tavsiye ederim ama bu tür fırsatlar kişinin karşısına ayda bir çıkar.

Neyse, mekan İstanbul’da bir alışveriş merkezinin yemek katı. Bir iş için oradaydım ve toplantı sonrası öğle yemek yiyordum. Öğlen molası olduğundan oturacak yer yok. Uzun bir sıra şeklinde olan masadayım ve benim iki yanımda birer kişilik boş yer vardı. Tek boş yerler bunlar değiller.

Kafamı kaldırdım ve karşımdaki kasadan 30 – 32 yaşlarında, oldukça güzel bir kadın ile göz göze geldim. Belli ki oturacak yer bakıyordu. Bu göz göze gelme ile benim suratımda belli belirsiz bir gülümseme belirdi. Genelde hoşuma giden bir kadın gördüğümde aklımdan “yerim lan ben seni, bu ne güzellik” gibi bir şey geçer. Bu sefer de hatuna bakarken “gel sen gel Mahmut Abinin yanına gel” diye aklımdan geçerken suratıma bir belli belirsiz bir gülümseme geliyor tabii.

İlk göz temasında hatun gözünü kaçırmadan ben gözümü kaçırmam. Size de kaçırmamanızı tavsiye ederim. Hatun zaten gözlerini kaçıracak ve gözlerini kaçırış şeklinden az çok ilgi var mı yok mu anlarsınız. Ayrıca uzun süreli göz teması maskülen bir hareket. Göz temasında gözlerinizi kaçırmamanızın bir yararı daha var: kadının cesaretini kırmamak. Mavi hap kafası pek idrak edemez ama kadınlar genelde utangaçtırlar ve reddedilmekten de çok korkarlar. Böyle bir göz teması eğer kadın ilgili ise daha fazla göz temasına girmesini ve hatta şimdi anlatacağım şekilde daha bariz yürüme davetiyesi atmasını tetikleyebilir.

Devam edeyim. Kadın ile 2 – 3 saniye göz temasımız oldu ve hatun gözünü kaçırdı. Benim için yürüme davetiyesi anlamına gelecek bir şekilde aşağı doğru ama yemeği bırakıp yürüyeceğim yok.

Neyse hatun önümde durup bir süre etraftaki 6 – 8 yere baktı. Benim arkama doğru yürüdü ve görüş alanımdan çıktı. Ben sürekli bakmadım, ilk göz temasında ilgimi gösterecek kadar bakmıştım.  Zaten 2 – 3 saniye sonra “burası boş mu” diye solumdan eğildi. Ben de “tabii, buyurun” dedim ve yarışma başladı.

Kızın yanıma oturması yürüme davetiyesi ama genellikle böyle bir durumda erkek konuşma başlatmazsa kadın 20 dakika otursa bile tek kelime etmeyebilir. Kadınlar hem yürümeyi bilmezler, hem yürünmeyi beklerler hem de bu gibi durumlarda çok utangaç olabiliyorlar. Çoğu kadın için yanında senin muhabbet açabileceğin şekilde durması yürümek demektir. O noktadan sonra “ben yapmam gereken her şeyi yaptım” deyip senin harekete geçmeni beklerler. Bunun istisnaları da var tabii ama siz bu aşamada yürüyün, kadından beklemeyin.

Yürüme Davetiyesi yazısından hatırlayalım :

Yürüme davetiyesi (YD), kadınların oyunudur. Kadınlar, istisnalar kaideyi bozmaz, bir erkeği beğendiklerinde, ölüp bitseler bile, o erkeğe yürümezler. Bunun yerine erkeğin yakınında kendilerini konumlarlar ve erkeğe kaçamak bakışlar atarak erkeğin açılışı yapmasını beklerler. Buna, biz avlanan erkekler, yürüme davetiyesi deriz ve kadınlara yürüyen erkekler için en bariz yürüme nedenidir.

Neyse ki bu bariz yürüme davetiyesi ve dibimde olması ile benim konuya girmem zor olmadı. Bariz yürüme davetiyesi zira ben bariz kestikten sonra tam yanıma oturmasının tesadüf olma ihtimali az. Etrafta en az 6 – 7 tane tek kişilik boş yer var.

Yürüme Davetiyesi yazısından tekrar hatırlatalım :

2 – Kendini Yerleştirme : En bariz YD. Kızın sizin yanınızda bir yere gelmesi ve kendisini sizin yakınızında konumlaması. Radarınız açıksa (neden kapalı olsun ki?) kızın A noktasından yakınınızdaki B noktasına gelişini farkedersiniz. Kız burada size bakış atmayabilir ya da sizin hemen dibinizde olmayabilir. Hatta çoğunlukla olmayacaktır.

Ben : “O köfteyi nereden aldın?” (Halbuki karşımdan aldığını gördüm ve gördüğümü biliyor. Konuşma bahanesi işte.)

Kız : “Şuradan karşıdan. Burada çok güzel yapıyorlar bunu. Kullandıkları et de çok güzel.” diye oldukça güler yüzlü cevap verdi. Soğuk olmaması ve fazladan bilgi vermesini İlgi Göstergesi (Indicator of Interest – IOI) olarak yazdım.

İlgi göstergesi ile yürüme davetiyesi farklı şeyler. Biri yürümeden önce gelir, diğeri yürüme esnasında. Mesela YD alırsın ama yürüdün mü sıfır ilgi göstergesi alabilirsin.

B : “Bu civarda mı çalışıyorsun?”

K: “Evet. Sen?”

B : “Hayır iş için geldim.”

K : “Nerede çalışıyorsun?”

Burada kızın hemen soru – cevap paslaşmaya (senin sorularına cevap vermek ile kalmayıp soru ile devam etmesi) başlamasını 2. İlgi göstergesi olarak yazdım.

Bundan sonra muhabbet 10 – 15 dakika devam etti. İşin aslı öylesine bir konuşma gibi devam etti ve ben eğlenen ustalığa bile geçmedim. Shit test falan da gelmedi zira henüz görünür bir yürüme yoktu. Yani bariz yürüyorum ama güya yürüme de değil. Ben bu tür hayat oyunlarında “kendiliğinden oldu” havasını korumak için çok hızlı gitmiyorum ama siz böyle yapmak zorunda değilsiniz.

Yemeğim bitip kalkacağım. Ne yazık ki bir yere gitmem gerekiyor ve ilerletmeye de niyetim yok. Yoksa yemek bitince çay içmeye davet ederdim. Bu tanışmayı ilerletmeyeceğim için tel de almayabilirim. Uzun süredir bu tür pratiklerde tel almıyorum. Alsam sonra aramayacağım için kız üzülecek. Orada almasam almadığım için de üzülecek belki ama daha az üzülecek. Neyse bu sefer tel isteyeyim bakalım nasıl olacak dedim. Neyse ki tel isteme bahanem kendiliğinden geldi.

B : Benim kalkmam lazım. Bir daha buraya gelirsem şu köfteyi deneyeceğim.

K : Ya, keşke alsaydın bir tanesini tadımlık.

B : Hahaha, keşke verseydin bir tanesini tadımlık.

K : 😊 Ya aslında şu karşıdaki caddede çok meşhur X köftecisi var. Bence onu dene.

B : Seninle konuşmak güzeldi. Bak ne diyeceğim? Bir daha buraya geldiğimde orada köfte yiyelim. Muhabbet ederiz.

K : …. Bir duraklama … şey … tabii yiyelim.

B : Whatsappın var mı?

K : Var.

Teli aldım ve yola koyuldum. Telefonu whatsapp diye sordum. Aynı şey ama sanki kızlar whatsapp diye sorunca daha kolay veriyorlar.

Şimdi olayın içinde tesadüf faktörü var ama benim bilinçli davranışlarım olmasa o kızın benim yanıma oturma şansı çok düşüktü:

  • – Radarlarım böyle bir göz göze için açık.
  • – Hoşuma giden bir kızın kıçına bakacağıma – ki bu hatunun kıçı çok güzeldi- gözlerine bakarım ve kız gözünü kaçırana kadar da kaçırmam.
  • – Aklımdan geçenlerin (bilinçli öyle kelimeler söylemiyorum, yerim ben seni kendiliğinden kafamda canlanıyor) bakışlarıma pozitif cinsel gerilim olarak yansıdığını düşünüyorum.
  • Kız kafasını hafif eğerek gözlerini kaçırınca karşılıklı bir beğenme ihtimali daha yüksek.
  • Kız yanıma oturdu. Oturmayabilirdi. Yürüme davetiyesi yazısında yazdığım gibi kadınlar kendilerini erkeğin yakınına konumlandırarak da yürüme davetiyesi atarlar. Burada yanıma oturması bariz YD. Eğer ayakta olan ben olsam ve o oturuyor olsa, bu bakışmadan sonra ben gider yanına otururdum ama o durumda bu kadar güçlü YD olmazdı.
  • Hayat oyunu ile benim karşıma ayda ya da iki ayda bir fırsat çıkıyor. Ama kendimi bilinçli olarak fırsat ortamına soksam ayda 2 – 3 kere çıkacağına eminim.

Site yorumlarında bazı erkeklere kızların kendiliğinden geldiğini yazan elemanlar var. Bu o kadar da kendiliğinden olmayabilir. Ya da daha doğrusu siz bakış, genel duruş, ruh hali gibi faktörlerle ne fırsat yaratıp ne de fırsat değerlendirebilirken bu adamlar göz teması, pozitif ruh hali, genel hijyen – bakım – tip, yd değerlendirme kabiliyeti ile fırsat yaratıp değerlendiriyor olabilirler.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

SAHA RAPORU – Kalçada ki eski erkek arkadaş.

-Çekicilik Bir tercih değildir.
Neil Strauss
-Çirkin erkek yoktur.Özgüvensiz erkek vardır.
SECRET

Yaklaşık 5 ay önce yaşanmıştır ve daygame raporu değildir. Öğlen saat 2  civarı öğrenci evimde oturmuş, bilgisayarda oyun oynuyordum(ara da sıra da açar 1 el 2 Dota oynarım)En üst katta oturduğunu söyleyen bir kız kapıyı çaldı.İlk defa görüyordum.Gözleri ağlamaktan hafif şişmiş(o halde bile çok güzeldi mk.)Muhabbet kuşunun öldüğünü bütün kapıları çaldığını ama kimsenin açmadığını anlattı kısık bir sesle,Ölü kuşa dokunamadığını söyledi, benden rica etti.Sen kafesten alır mısın diyerek.Ben de tamam dedim asansöre bindik. Kafesi kapının önüne getirdi ölü kuşu aldım.
BEN:Tamam ben bunu atarım
Kız:Hayır ya lütfen gömelim dedi. tekrar başladı aq ağlamaya
BEN:Tamam, ben bunu eve götüreyim. benim biraz işim var, yarım saat sonra ben seni çağırırım, gömeriz.(bi sal beni amk oyun gidiyor eheh)
Kız:Benim derse gitmem lazım 1 2 saat sonra dönerim öyle gömsek olur mu?
Ben:Olur.geldiğinde kapıyı çal evde değilsem,döndüğümde ben seni çağırırım bahçeye gömeriz.(Burada işsiz bir şekilde bütün gün ev de oturan biri gibi bir imaj çizmek istemedim)
olur dedi. ben de kuşu aldım evime getirdim bir peçeteye sardım oyunuma devam ettim.Tabi bu kızdan aynı zaman da çok etkilenmiştim, gerçekten çok güzeldi.Neyse dışarı çıkmıştım,saat 5 buçuk civarı geldim kızın kapısını çaldım.asansöre bindik Garip bir seslik eşliğinde benim kata doğru iniyoruz.
Ben: biraz daha iyi misin sabah çok kötü görünüyordun gibi bir şey söyledim tam hatırlayamıyorum
Kız: evet iyiyim

Garip bi sessizlik var ortada. kız kuşa çok üzülmüş belli.Ben de böyle durumlarda ne yapacağımı hiç bilemiyorum amk.Salak salak konulardan konuşup kıza itici gelmekten de korktum. öyle sustuk asansör de.Sonra, benim evden ölü kuşu aldık,apartmanın küçük bir bahçesi var, orayı kazdık, gömdük.Gömerken;
Ben:Benim de küçükken kuşum vardı.15 yıl yaşadı hatta benden yaşça büyüktü falan bunları anlatıyorum.
Kız:Benim de eskiden kedim vardı evden kaçmıştı o kaçınca kuş aldım bunu bu da 6 hafta da öldü falan diye anlatıyor birşeyler.

işimiz bittikten sonra apartman kapısından girerken bana gel sana bir kahve yapayım biraz daha kendine gelirsin,laflarız moralin düzelir.Gibi şeyler söyledim.Kız önce olur dedi. 5 6 adım yürüyüp asansöre binerken fikrini değiştirdi.Yaa ben arkadaşlarımla görüşcem sonra görüşsek olur mu dedi.Ben de Tamam görüşürüz diyerek evime girdim.
Bu nokta da belirtmek istediğim önemli noktalar;hiç bir şekilde muhtaçlık belirten bir davranış sergilememek lazım.” Yaa ben arkadaşlarımla görüşcem sonra görüşsek “diyerek fikrini değiştirmesi bir reddediliş.Bu cümleyi duyduktan sonra ona söyleyeceğiniz her hangi bir şey(bakın daha kızın adını bile bilmiyorum).
-Bu arada adın neydi diye sormadım.
-Kızın numarasını istemedim.(Zaten istediğimde kapısını çalabilirim. böyle de bir şey var)
-önce olur dediğine güvenerek, gel diyerek ısrarcı da davranmadım.
Bu davranış biçimleri “arkadaşlarımla görüşcem sonra görüşsek” diyen bir kıza söylendiğinde, bu ara da adın neydi gibi basit bir soru yöneltmek bile, sizi kızın gözünde ona muhtaç duruma bile düşürebilir.Yani oyun başlamadan biter.

Bir sonra ki gün;Kızın kapısına gideceğim o şart zaten,şansımı denemeden kaybetmek istemiyorum.Amacım;Kapıyı çalıp benim 1 saat işim var döndüğüm de birlikte kahve içelim. demek.Kapıya yaklaşıp kapıyı çaldığımda kızın felaket bir şekilde ağladığını fark ettim.
Kız:Kapıyı açmadan önce Delikten baktı sanırım.ben olduğumu fark edince kapıyı açmasam ayıp olur mu dedi.bir yandan ağlıyor.
Ben:Hayır.Şu an bu kapıyı açıyorsun..emrivaki,sert bir sestonu ile(bu detayları verme sebebim;Gerçekten önemli.Bir şeyi söyleme şekliniz ne söylediğinizden daha önemlidir)
Kız:tamam biraz bekle ama olur mu diyerek 2 3 dakka sonra yüzünü falan yıkamış, saçı başı dağınık,dokunsan ağlayacak bir halde kapıyı açtı
Ben:Hemen üstüne bir şey alıyorsun ve benimle aşağı geliyorsun dedim.
Kız:Tamam dedi, benim eve indik.
Ben:ne oldu neden bu kadar ağlıyorsun?(Bir yakınını kaybetti zannettim gerçekten çok şiddetli ağlıyordu)
Kız:boşver ya ben arada canım sıkılınca ağlarım böyle dedi
Ben:Aynen aynen.. ben de her canım sıkıldığında ağlıyorum.Hatta arkadaşlarla buluşuyoruz canımız sıkılınca 3 5 kişi toplanıp ağlıyoruz.
Kız:Burada 5 dakka önce ağlayan kız kahkaha attı
Ben:Annemler geçen altın günü için toplandı bir baktım.Bütün teyzeler ağlıyor.Bitanesi bir yandan gözünü siliyor bir yandan okul ne zaman bitiyor diye soruyor falan diyorum.(Abarttıkça abartıyorum yani)

15 20 dakika sıradan sohbetler espriler falan.Önemli bir şey yok, shittest olduğunu düşündüğüm bir şey de yok.eğlenceli bir sohbet geçiyor.Sadece tanıştık, isimlerimizi öğrendik.Bir ara yemek muhabbeti geçti.Evde yemek yaptığımdan söz ettim,o hiç beceremezmiş,çok güzel yaparım falan bir gün sana da yapayım dedim. 1 gün sonrasına sözleşmiş olduk.Akşam arkadaşlarıyla görüşecekmiş eve gidip hazırlanayım diyerek kalktı.Ben de telefonu uzattım numarasını yazması için numarasını yazdı ve gitti.Yarım saat sonra arkadaşlarının yanına gitmeden(makyaj yapmış, süslenmiş falan,afet olmuş amk) kapıyı çaldı ben gidiyorum,senin numaran ben de yok ama falan dedi.tamam ben sana mesaj atarım kaydedersin dedim ve gitti.

Burada sanki numaramı istemesinin sebebi; arkadaşlarının yanındayken benimle mesajlaşabilmek olduğunu falan düşündüm.Ben epavarman diye mesaj attım cevap gelmedi.O gece hiç konuşmadık.Bir sonra ki gün aradım.Saat 6 gibi müsaitim, kaçta geleceksin ona göre yemek yapacağım ve eğer içiyorsa şarap alacağımı söyledim.Olur saat 6 benim için de iyi diyerek sözleştik.

saat 6 olduğunda tekrar aradım.5 10 dakika içerisinde geldi.Duş almış,Makyaj yapmış,4 kat aşağıda ki eve gitmek için baya bir hazırlanmış.süslenmiş yani,Ben tabi mesajı aldım.Fuck close çanları çalıyordu benim için 🙂
yemek yedikten, biraz şarap içtikten sonra,çok sıradan muhabbetler var o yüzden atlıyorum.Çoğunlukta olarak o anlatıyordu ben dinliyordum.bu ara da yan yana oturuyoruz.Duygusal bir anısını anlattı.Ben de fırsat bu fırsat. sen çok iyi bir insansın tarzı sarıldım. 5 10 dakika sonra sessizlik oldu.Biraz dudağına eğildim ve öptüm. hiç bir şekilde SDM ile karşılaşmadım.O gece fuckclose oldu.Kızın sol kalçasında iç çamaşırının örttüğü yerde Nal gibi HARUN yazıyor, bir insan neden böyle bir şey yapar ki amk.Bir insan götüne neden eski sevgilisinin adını yazdırır.Duygusal,şefkatli,güzel,tam harika sevgili adayımın, götünde Harun yazıyor vay amk yaa.Harun hakkında konuştuk biraz.”neden böyle bir dövme yaptırdın ve neden götünde” kendime hakim olamadım sordum tabi. fuck tan sonra ki betalıklarımdan bahsedeyim biraz da.harun dövmesine aldırmadan artık sevgilimsin moduna girdim.(kafamı sikeyim), kızın güzelliğinden betalaştım biraz da, tamam falan dedi, o gece birlikte uyuduk.Yarın sabah olduğunda her şey çok farklıydı.Kız kendi evine gittikten sonra, mesajlarıma çok geç dönüyordu, bazılarına görüldü atıyordu.1 2 gün böyle geçtikten sonra ben de NEXTledim, bir daha görüşmedik.Ben de aramadım, o da beni armadı.Bir daha hiç konuşmadık.Biraz sexten sonra betalaşmış olsam da. oyun; daygame de,nightgame de ,günlük yaşantıda da aynı dinamiklere dayanıyor.
Bu Raporda shittest ile karşılaşmadım.Ya da farkına varmadım…

Saha raporu – Daygame,Fuckclose -Biletci Kız

Öğlen saat 2 gibi derse yetişmeye çalışırken, hoş 1,60 boylarında sarışın önümü keserek bilet satmaya çalıştı.Ben acelem olduğunu, dönüşte alacağımı söyleyerek geçiştirdim ve yoluma devam ettim.Tabi dönüşte de bilet almaya niyetim yoktu asıl ilgilendiğim kızın kendisiydi.Dersten çıkıp eve dönerken yolda kızı göremediğim için eve gittim.Gereksiz Detayları geçiyorum.

akşam oyunu öğretmeye çalıştığım arkadaşımı yanıma aldım 1 2 set açıp bişeyler anlatmayı hedefliyordum.Tesadüfen,Yürürken aynı kızın sokakta birilerine bilet satmaya çalıştığını fark ettim.Yanından geçerken kolay gelsin diyerek beni tekrar fark etmesini sağladım ve yoluma devam ettim. 15 dakika sonra tekrar kızın olduğu yerden geçerken yanına giderek açılışımı yaptım.
BEN :B
KIZ: K

B:Sen bu işi beceremiyorsun (suratımda piç bir gülümseme )
K:Anlamadım…? (gülümsüyor yanında ki arkadaşına bakıyor şaşırmış bir tavırla)
B:Ya böyle bilet mi satılır, kimse seni dinlemiyor bile.Durduruşun yanlış, konuşman yanlış, bu iş böyle olmaz ..
K:Çok iddaalısın falan, nerden çıktın sen gibi şeyler söyledi tam hatırlayamıyorum.(dik duruşum,ses tonum, rahat haraketlerimden etkilendiği belli oluyordu.)
B:Ne bileti bunlar ?
K:Tiyatro.Engelli arkadaşların hazırladığı bir oyun size de vereyim birer bilet diyor(wingim yanımda bu arada)
B:Ben tiyatro sevmem.Bir iki bilet ver de sana nasıl satılır göstereyim.madem engelli arkadaşlara destek oluyorsunuz benim de katkım olsun, sen de bu işin nasıl yapıldığını görmüş olursun(tabi bunu eğlenceli bir dille söyledim)
K:tamam göster izliyorum (gülerek)
5 dakika civarında bana verdiği 3 biletin 2 tanesini yoldan geçen 2li kız grubuna sattım.(Belki tesadüf o an denk geldi) Tabi biletleri satarken bi yandan da o kızlarla açılış yapar gibi konuşuyorum, kızın birinin kolunda dövmeleri var ona dokunuyorum,güzelmiş, nerde yaptırdın, ben de yaptırcam falan diyerek laflıyorum kızlarla.(Bir yandan biletçi kızın MERİÇ arkadaşı dik dik bana bakıyor)Biletleri sattığım kızlar gittikten sonra

B:Parayı ve elimde kalan son bileti,biletçi kıza vererek.Al bunlar senin dedim
K:Ohaaa nasıl yaptın,harikasın o kız seni yiyecek gibi bakıyordu diyor.Teşekkür ediyor falan(DHV nin *mınakoydum burada tabi eheh )
B:Artık ne yapman gerektiğini öğrendiğine göre bizim işimiz var gitmemiz lazım diyorum.
K:Yarın işin yoksa bana yardım eder misin.Lütfeeeen diyor küçük bir kız çocuğu gibi
B:Engelli arkadaşlara destek olmak için yaparım.Müsait olursam görüşürüz diyerek telefonumu uzatıyorum ve numarasını yazıyor.Sarılıp ayrılıyorum.

yaklaşık 2 saat sonra Ben Epavarman diye bir mesaj atıyorum.Tamam kaydettim diye cevap yazıyor.(mesajlaşma sadece bu kadar)

Bir sonra ki gün ne zaman geleceksin diye bir mesaj atmış. ben de akşam görüşürüz ben seni ararım diyerek sonlandırıyorum mesajlaşmayı.Bir kafe de buluşuyoruz biraz birbirimizi tanıyoruz. sevgilisi falan varmış, boş muhabbetler falan, buraları geçiyorum yoksa çok uzayacak.Neyse kafeden kalkıp bilet satmaya başlıyoruz.Tabi o gün satılan biletlerin çoğunu ben satıyorum. sevgilisi olduğuna aldanmadan kıza takılıyorum, hafiften flörtöz davranıyorum, hem bilet satıyoruz hem eğleniyoruz.
Saat 10 11 gibi sevgilisi almaya geldi kızı arabasıyla, birlikte eğlenmeye gideceklermiş, beni de davet ettiler,konser varmış kız çok ısrar etti bira ısmarlıyım sana, bana o kadar yardım ettin falan deyince ben de kabul ettim(Satılan biletlerden pay alıyormuş kaltak,Ben engellilere destek oluyoruz zannediyordum).Arabayla ilerlerken,kızın evine geldik.Kız üstünü değiştirmeye gitti.Biz de çocukla arabada bekleyip sohbet ediyorduk, kız üstünü değiştirmeye gidince,bana millete güvenmediğinden, kızın sokakta bilet satmasını istemediğinden falan bahsediyor,erkekler sarkıntılık ediyormuş,fasofiso… zırvalıyor yani,Ama kız bunu dinlemiyormuş tabi satmaya devam ediyormuş (sözünü dinletemeyen,Gereksiz kıskançlıklara kapılan meriç). Ama bana nedense kanı çok ısınmış falan.Tabi ben de merak etme sevgilin bana emanet diye teselli ediyorum Meriçimizi (tabi kız bu çocuğa beni yıllardır tanıdığını, çok yakın arkadaş olduğumuz yalanını söylemiş.Kızımız da sevgilisi gelmeden önce, yeni tanıştığımızı söyleme diyerek beni uyarmıştı).Neyse konser,içki falan takıldık o gece öyle bitti.Ben de sevgilisi olduğu için kızın üstüne düşmedim, normal arkadaş(friendzone gibi değil) olduk, arkadaşça eğlenceli bir şekilde birbirimize komik capsler atıp,taşşak muhabbeti yaparak arada sırada konuşuyorduk.2 hafta civarı zaman geçtikten sonra.Bi ara eski arkadaşının erasmustan döndüğünü söyledi ve çocuğun öğrenci evine beni davet etti. gel içelim Serhat çok kafa çocuktur, eğleniriz falan diyerek. ben de ara ara fuckbuddy takıldığım kızla plan yapmıştım.Fuckbuddy mi de yanıma alıp Serhatın evine gittik bir yandan içiyoruz, bir yandan sohbet falan.(Serhatta harbiden kafa çocukmuş yani öyle meriç falan değil)serhatın erasmus anılarını dinliyoruz, bir yandan bize Polonya dan getirdiği içkilerinden ikram ediyor. Tabi benim fuckbuddy alkole pek alışık değil. kafayı bulunca uydularından birini bizim yanımıza çağırdı.Ben çok sinirlendim tabi, siktir git nereye gidiyosan, alsın seni gidin diyerek postaladım bunu, zaten kafası da çok güzel hiç uğraşasım yoktu.benim için de çok iyi oldu bu :D.

benim fuckbuddy gidince, arkasından saydırıyor tabi biletçi kızımız.Shit test yağmuruna tutuyor beni adeta.Sen bununla mı birliktesin.erkek değil misiniz.size delik olsa yeter,bu kız çok kalitesiz falan filan diyip duruyor.(benim fuckbuddy de güzel ama öyle çirkin falan da değil yani, tamamen kıskançlıktan kudurmuş gece boyu hiç saklayamamıştı zaten belli ediyordu.)Bütün bunların üstüne, benim fuckbuddy başka erkekle gidince de bak seni nasıl ekti.diyerek dalga da geçmeye başladı.Benim hiç umrumda değil tabi o saydırıyor ben serhata polonyalı kızların nasıl olduklarını soruyorum.o anlatıyor falan 😀

Ben eve geçeyim artık diyerek, ben de kalktım (biraz daha bira içmek istiyordu canım).Marketten bir bira aldım eve gittim yavaş yavaş içiyordum yarım saat sonra biletçi kızımızdan mesaj geldi.
K: Eve gidince haber ver demiştim neden vermedin(saat gecenin 4ü)
B:Sen uyumadın mı?
K:uyuyamadım,bu koltuk hiç rahat değil(serhatın evinde ki koltuktan bahsediyor).Serhat yatağını vermemiş buna gitmiş uyumuş.(adamım serhat başka bir meriç olsa yatağını verir nevresimini değiştirir üstüne de oda parfümü sıkardı eheheh)
B:Marketten 2 bira al gel :).Bizim evin altında ki market 24 saat açık.
K:olabilir ev çok uzaksa gece korkarım almaya gel beni
B:Yakın yakın, bişey olmaz ben sana pencereden el sallarım 😀
adresi tarif ettim bir yandan telefondan konuşuyoruz, yürürken korkmasın diye.eve geldikten sonra biraz sohbet ettik,baş başa kalınca sevgilisinden ayrıldığını anlattı bana (ben tamamen arkadaşça davranıyorum)biram bitince ben uyuyacağım artık diyerek odama gittim ve yatağın üstüne oturuyorum.Kızda hemen arkamdan odama gelerek eğilip dudağıma yapıştı(böyle bir şeyi hiç beklememiyordum).Napıyosun sen biz arkadaşız diye ittim bunu.(Kızın yüz ifadesini görmeniz lazımdı.Hayatında ilki yaşadı belki de ehehehe )Sonradan ben öptüm tabi bunu daha fazla detaya gerek yok siz gerisini tahmin edebiliyorsunuzdur zaten NOFAPta ki arkadaşlardan küfür yemeyelim 🙂

Bu kız aslında bizim birlikte olduğumuz geceden sonra ayrılmış sevgilisinden(daldeğiştirme olarak algıladım),o gece bana ayrıldık demişti,sonradan itiraf etti yalan söylemiş(sonradan bana ayrılmadık ama aramız kötüydü, görüşmüyoduk….vs bahaneleri hiç bitmez tabi,kaşar gibi hissetmemek için,yermiyim ben bunları). 2 hafta sevgili takıldıktan sonra ben yaz tatili için memleketime gideceğim, beni beklemene gerek yok diyerek ayrıldım bundan, istediği kişiyle takılabileceğini söyledim.Tabi hala beni bekliyor telefondan nude falan atıyor orası ayrı bir konu(belki başkasıyla yatıyor da olabilir güvenmiyorum hiç, zaten umrumda da değil).

Ve bu kızın bana biz arkadaş gibi takılırken sürekli söylediği bir şey (shit test) vardı. Ben kısa erkeklerle asla birlikte olmam diyordu.Burada oyunun, Tipten ve Paradan daha önemli olduğunu belirtmek istiyorum!!!Bu Kızın benim için terk ettiği erkek arkadaşının arabası var benim yok.Çocuk Besyo okuduğundan Manken gibi fiziği var, kaslı ve boyu 185in üstünde maddi durumu da benden iyi olduğunu varsayıyorum.Benim ise normal bir vücudum,ailemin gönderdiği öğrenci gelirim ve 172 boyum var.Umarım anlatabilmişimdir.

EPAVARMAN

Yorumlar üzerine edit:Ben bu raporu hatırlayıp yazabilmek için 2 saat uğraştım.İçerisinde ders çıkarılacak şeyler barındırdığı için.Tipim yok param yok arabam yok diye bahaneler uyduranlara ders olsun motive olsunlar diye,valla insanı bazen çileden çıkartıyorsunuz.
Biri bu kadar plan yaparak düşürdüğün kızı adam doğal haliyle yatağa atmış demiş.Ne planı güzel kardeşim bu olay spontane gerçekleşen bir olay.Rapor çocuğun sevgilisini elinden çalmaya çalıştığım bir senaryo değil amk.spontan gelişen olaylar silsilesi…Sen zira oyunu plan yapıp kız düşürmek olarak anladıysan siteyi en baştan okuyup iyice anlayana kadar tekrar et.
Orda defalarca belirttim sevgilisi olduğu için kızla arkadaş olduk diye.
kızı yatağa atmaya çaıştığım bir plan yok,defalarca belirttim arkadaşım olarak görüyordum diye.Bak bunlar rapor da yazıyor.Ya götünle okuyorsun ya da provakasyon yapıyorsun.Ayrıldık dediği için devam ettik haberim mi var amk. kız yalan söylemiş
Biri de parazit demiş lan götünüzle okumayın..
Burada ahlak dersi vereceğinize örnek çıkartın birlikte olduğunuz kadınları iyi gözlemleyin..Maskulen davranın ki kız sizi aldatmayı aklından geçirmesin..Bu karakterde ki insanlar illa ki ilişki içerisinde kendilerini ele veren davnışlar sergiler bu insanlara yol vermeyi bilin diye paylaşıyoruz..

Saha Raporu – Putin’e Selam Olsun…


Merhaba Mahmut Abi ve Değerli Blog sakinleri, Ben Mr. Deer. Önceki yazılarımdan beni fazlası ile tanıyorsunuz. Bu aralar İstanbul’ da bir düzen kurmaya çalışıyorum ve ilk yazımda da bahsettiğim gibi eğitim (danışmanlık ve grup dersleri) konusuna ağırlık vermeye başladım. Bir süredir YouTube kanalımda sesli saha raporları ve podcastler de yayınlıyorum. Bu yazının konusu yakın zamanda twitter hesabımdan atmış olduğum ‘’ Putin’e selam olsun. Bu ara halkı ile yakın temastayım ‘’ başlıklı resimli Tweet  ile alakalı. Resim Marmaris’ te çalıştığım otelin bana tahsis etmiş olduğu evde bir Rus hatunla birlikte takılmamın sonrasında çekildi. Olayın garip tarafı ne hatun İngilizceyi doru düzgün biliyor, ne ben 2-3 kelimeden fazla Rusça biliyorum. Ee diyeceksin nasıl konuştun da ayarttın hatunu işte tuhaf olanda o, pek konuşmadık.

 

‘’Kadının kocası genelde bir tür yedektir. Hiçbir zaman doğru erkek değildir.”

~ Sigmund Freud ~

 

Saha Raporu; Putin’e Selam Olsun

Uzatmadan olaya gireyim artık. Daha animasyonda 5. Günüm (hem otelde, hem meslekte) çoktan full charge pratiğim sayesinde neredeyse tüm FMB çalışanları ile samimiyet kurmuştum. Öğlen yemeğinde bir garson arkadaşım bana gelip misafir bir hatunun küpelerimi beğendiğini falan söyledi. Hatun buna mı söylemiş bu mu duymuş neymiş neyse çok umursamadım. Dedim akşam yemeğinde göster ayarı vereyim eheheheheh. Akşam yemeğini misafir (para veren adam müşteridir aq) ile birlikte yememiz gerekiyor. Akşam restorana gittiğimde sordum gösterdi. Masa da yaşlı bir teyze ve küçük bir çocukta vardı. Yemeğimi aldım masalarına gelip ‘’Can I sit’’ dedim.  Hatun önce bir iki saniye buga girdi beni karşısında görünce ‘’yes yes’’ dedi ama nasıl bir istekli söylüyor o an fark ettim kadın benden hoşlanmış. Masadakilere kendimi tanıttım ve tanıştım. Hatuna nereli olduğunu ne iş yaptığını falan sordum. Daha bir iki kelime konuştum hemen instagram hesabımı istedi. Konuşurken Hatun beni anlamakta zorlanıyordu dedim ‘’do you have translate application’’. Google çeviriyi açtı ne iş yaptığını anlattı ben nereli olduğumdan ve burada yeni olduğumdan falan bahsettim. 10-15 dakikalık kısa bir sıradan misafirlerle ettiğim sohbet geçti aramızda sonra ben hızlıca yemeğimi bitirip kalktım. Sahnede dans ederken falan sürekli gözü üstümdeydi gece boyunca, arada kısa bakışlar atıyordum sahneden hatuna. Akşam saat 11′ de mesai bitti otelden çıkarken hatuna mesaj attım;

D: Ben

H: Hedef

D: Otelden ayrılmam gerekiyor saatim doldu.

H: Üzgünüm, ben seni görmek istiyorum.

D: Gece için bir planın var mı.

H: Hayır.

D: Sahile gel.

H: Tamam.

Ve hatun geldi. Dedim merkezdeki sahile gidelim. Olur dedi. Tuttum elinden atladık dolmuşa ücreti ödemek istedi karışmadım. Yolda resim falan çekmek istedi. Sokuldu kolumun altından sarıldı falan. Yolda dedim sahil yerine bana geçelim mi önce bir 10-15 saniye düşündü sonra tamam dedi. Eve geçerken biraları da o aldı. Eve geçtik önden ben girdim hatuna kapıda durmasını söyledim beraber kaldığım iki arkadaşımı balkonda buldum ve hatun geldi odaya gelmeyin dedim sonra hatunu içeri aldım. Eve girerken tedirgindi odaya soktum rahat hissetmediğini ve sahile gitmemizi istedi. Sakin olmasını söyledim ve biraları açıp sohbet ederken ufak ufak öpmelerle başlayıp devamında muhteşem bir ön sevişme yaşadık. Elimi donuna attığımda hiçbir engel ile karşı karşıya kalmadım garip gelmişti SDD den eser yoktu. Seks sırasında neredeyse ikimizde bir birimizin dediği kelimeleri anlamıyorduk ama sağlam bir uyum yakaladık. Arada sadece ‘’change position’’ diyordum ayağa kalkıyordu kukla gibi isteğim şekle giriyordu. Saat gece iki gibi yatakta uzanırken bana iyi bir anne olduğu için artık gitmesi gerektiğini ve kendisini taksiye bırakma mı istedi. O an akşam yemeğinde masadaki veledin hatunun çocuğu olduğunu anladım.

 

Hatunu taksiye bıraktım ve şoföre de nerede indireceğini söyleyip eve döndüm. Ev arkadaşlarım döndüğümde beni bu kadar az sürede otelden hatun çıkardığımla alakalı tebrik ettiler. Nereden bilsinler benim Mr.Deer olduğumu, zaten hem evde hem işte etliye sütlüye karışmıyorum sessiz takılıyordum. Sabah hatun gece ile alakalı teşekkür ve günaydın mesajı atmış hiç umursamadım. Otelde hiç yanaşmadım adeta iki yabancı gibiydik. Sadece arada bakış atıyordum.  Öğlen mesajlaştık kendisinden giderken bana herhangi bir hatıra eşya bırakmasını söyledim. Hatunun son günüydü gece uçağı vardı dönüyordu. İş çıkışı yine aldım eve geçerken yine dolmuş ücretlerini ve biraları kendisi ödedi. Dolmuşta bana seni seviyorum, ilk görüşte aşık oldum, Rostov ’a  gel bende kal falan diyor ben sadece gülüyorum kafamı çevirip dışarıyı izliyorum. Bizim otelden bir garson instagram dan buna yazmış onu söyledi yine aynı tepkiyi verdim. Bizim animasyon şefi ekipten bir kızı benim hatuna yollayıp instagramını istemiş, erkek arkadaşım var demiş (benden bahsediyor) sadece güldüm. Belli etmesem bile o an içimde garip bir sinir duygusu hissettim iki nedenden dolayı. Birincisi Şefin mesai saatleri içinde ekip den birini böyle bir şey için yollamış olması, ikincisi çok daha garipti hatuna karşı cinsel çekim dışında herhangi bir şey hissetmeme rağmen o an bir kıskançlık ve koruma iç güdüsü hissettim. Bu düşünceler birkaç dakika sonra dolmuştan indiğimde tamamen aklımdan gitmişlerdi zaten hayat normale dönmüştü. İnstagram dan yazan garson umurumda olmayıp da neden şef söz konusu olunca bu garip duyguların açığa çıktığı konusunu biraz düşününce fark ettim. Birincisi şef benden daha fazla yetkiye sahip ve benden fazla yabancı dil bilgisi var orada ‘’alfa özelliklere’’ sahip lider o. İkincisi garsona kıyasla ben daha eğlenceli ve daha göz önünde bir mesleğe sahiptim. Hatuna hiçbir şey hissetmiyor bile olsam ister istemez evrimsel psikolojik, genlerimde ki kodlar fuckboddy hatunumu birkaç dakikalığına da olsa koruma iç güdümü harekete geçirmişti. Hatun gecenin sonunda boynundaki taşlı kolyeyi çıkardı bileklik gibi taktı bileğime.

Sanırım bir ‘’Alfa siker Beta öder’’  durumu söz konusuydu. Bu hatunun o kadar seçeneği varken bana ilgi duymasının nedeni görülen üzere sözlü oyunumdan dolayı değildi. Birçok insanın görmezden geldiği benim ‘’Sessiz Oyun’’ olarak nitelendirdiğim konu.

Peki Sessiz Oyun ne; senin dışarıya verdiğin sessiz mesajlar çerçeve, beden dili, kılık kıyafet, aksesuarlar, vücut ölçülerin, yüksek enerji ve güler yüz vs yani senin fiziksel yanın.

 

‘’Konuşursam beni sadece İngilizce bilenler anlayacak ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir ve dünya Amerika’dan ibaret değil.’’

~ Charlie Chaplin ~

 

Bozuk beden diline örnek olarak kambur yürümek, adım atarken ayaklarının karşıyı göstermemesi, dik duruş sağlamaya çalışırken horoz gibi yürümek (belin içe doğru kıvrılması), topluluk içerisinde otururken veya ayaktayken ellerini oraya buraya koymaya çalışmak, masaya eğilerek oturmak, konuşurken sesli konuşmaktan çekinip hem sessiz konuşup hem karşıdaki insanın dibine girmek ya da ayakta konuşurken ilgi almaya çabalarcasına direk karşı karşıya durmaya çalışmak vb. Ben özellikle beden dilinde kendime fazlasıyla güvenirim üzerinde çok çalışmamın sonuçlarını iyi aldım, ister karşımda milyonluk şirket sahibi misafirler ister otelin sahibi ister animasyon ekibimizin bağlı olduğu şirketin sahibi otursun yine de arkama yaslanıp onun beni rahat duyabileceği şiddette bazen de biraz daha yüksek sesli konuşurum. Bu yüksek ses konusu bazen karşımdaki insanalar için sorun yaratabiliyor açıkçası ayak üstü yolda durdurduğum hatunlar ile konuşurken birkaç kere biraz sessiz olur musun tanıştığımızı insanların duymasını istemiyorum diyorlar ya da mekânda otururken de etraftakilerin ne konuştuğumuzu duymalarından çekiniyor yanımdakiler. Bu tutumumun düşüncesizlik olduğunu düşünenler olabilir belki ama hem insanların o anda podcastimde bahsettiğim gibi kendi işleri ile uğraştığının farkındayım ve ağzımdan çıkan her kelimenin sorumluluğunu ne olursa alabilmemi sağlayan ‘’Duygusal Güç’’ mekanizmam beni rahatlatıyor. Eskiden sesimin çok çıkıyor olmasından dolayı birisi uyarınca utanırdım ama artık eğer karşımadaki bir kadınsa daha çok yaklaş o zaman sessiz olmam için derim ve göz kırparım ya da erkekse ne var aq kimin umurundayız şu an rahat ol derim. Ben masada arkama yaslanıyorum konuştuğum kişi eğer kucağımda değilse beni nasıl anlasın işte o masaya eğilme iç güdüsü bu yüzden beliriyor. Eskiden insanlarla iletişimim zayıftı özellikle benden yaşça büyük insanlar ile konuşurken gerilirdim. Sonra iletişim konusunda nerede yanlış olduğumu düşünürken konuşurken gözlerimi kaçırdığım için sohbetten zevk almadığımı, insanları dinlemediğimi, hızlıca kendi fikirlerimi söylemeye çalıştığımı ve bildim bir konu anlatılırken hemen atlayıp bende bunu biliyorum deyip karşımdakini dinlemeyi bıraktığımı fark ettim. Özellikle bu sonuncu bir bozuk değer ve çok fazla insan buna sahip, bu alışkanlığı değiştirmeye çalışırken benden yaşça fazlası ile küçük insanlardan tutun da okuma yazması olmayan insanların bile çok iyi bildiğimi sandığım konularda bana farklı işe yarar bakış açıları katabileceklerini fark ettim. Özellikle kadınlar ile başarılı olmak için susabilmenin ne kadar etkili bir faktör olduğunu öğrenmek beni şaşırtmıştı.

Kılık kıyafet konusunda da illede tavus kuşu giyinin demiyorum ama kendi zevkinizi yansıtan şeyleri giyin özellikle gençler için söylüyorum. Önemli olan giydiğin şeyleri kendin isteyerek giymek, içine sinmese sırf ciddi gözükeceğim diye babasının damatlığını giyen ne 18 likler gördüm elde tespih falan. İçine sinmeyen, üzerine tam oturmayan bir şeyler giydiğin zaman sürekli kafanda insanların senin kıyafetlerin hakkında ne düşündüğünü düşünüp durursun, birisi şakadan da olsa kıyafetlerine bir şey dese hemen kafana takılır günün mahvolur. Bununla bağlantılı olarak sosyal ortamlarda rahat hissetmezsin sürekli duruşunu kontrol edersin sanki İngiliz kraliçesi var karşında artık şu insanları fazla umursamayı bırakın. Kendi işinize bakın emin olun o sizin kıyafetlerinizle alay edenlerin hepsi kendilerini rahat hissetmek için sizinle uğraşıyorlar. Kendinize gülün evet yanlış duymadınız kendinize gülün hatta hatunlardan reddettiğinde kahkaha atın kendinize. Günde 5 dakika ayırıp dik duruş egzersizleri yapmazsan o bel ağrıların geçmeyecek ilerde daha büyük sıkıntıların olacak başlarda belki garip gelecek ama emin ol bedeninin içerisinde daha rahat hissedeceksin, daha rahat gülümseyeceksin. Bu söylediklerim çok zor şeyler değil ama ertelemeye çok meraklıyız oturup sorunlarımızdan şikayet etmeye bayılıyoruz ama iş sorumluluk almaya gelince öylece erteliyoruz.

 

“Hatuna kraliçeymiş gibi davranırsan sana saray soytarısıymışsın gibi davranır. Hatuna cariyeymiş gibi davranırsan sana kralmışsın gibi davranır.”

~ Eski bir PUA atasözü ~

 

Gelelim aksesuar konusuna kadınlarla oyunda ille de şart diyemem ama dikkat çekmek iyidir bu da o kıyafetlerin önce içine sinsin sözümle bağlantılı çünkü günümüzde ki, insanların birçoğu başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü o kadar çok kafasına takmış durumdaki aksesuar takmaktan korkuyorlar kendilerine yakışmayacağını, abartı olacağını veya erkeklerde özellikle kadınsı damgası yemekten korkuyor. Ben çoğu zaman annemin bilekliklerini takarım ve onların bende nasıl durduğuna dair kadınlardan bilgi alarak set açarım çoğu zaman kadınların bu bilekliklerin başka erkeklerde feminen görünebilir ama sende maskülen durmuş dediğine şahit oldum çünkü giydiğim her kıyafeti, taktığım her aksesuarı kendim için takıyorum ve mantalitemde ne giyersem giyeyim ne takarsam takayım bana yakışır düşüncesi kemikleşmiş durumda (bunun diğer bir adı Duygusal Güç). Ne giydiğim önemli değil bazen saçlarım dağınıkken veya üzerimde alakasız şeyler bile varken set açtım sonuçlar şaşırtıcıydı. Örneğin iki buçuk sene önce falan göğsümün sağ alt tarafındaki dövmemi ilk yaptırdığımda hava çok sıcak, hava alsın ve krem sürmesi kolay olması için tişörtümün yan tarafına bir karışlık bir delik açmıştım ve o gün ünide arkadaşlarımın fakültesinde ki konferansa katılmıştım. Fakültede terasta çüklü bir arkadaşım ile sigara içerken yanımızda bunun yanaştığı ama friendzone düşürüldüğü Hb 6 lık bir hatun vardı. Kız moda takıntılı bir hatundu benim ceket altından tişörtü fark etti markasını falan sordu bende hatırlamadığımı bir arkadaşımın hediye ettiğini falan söylemiştim, kendim kestim diyemedim ama etraftaki insanlar çok beğenmişti bende ceketi çıkarmıştım bir anda ortamda gözde olmuştum ve tahmin edileceği üzere kızlada 2 gün sonra arabada işi hallettim. Bu olay mantalitemin tohumlarını atmıştı. Tabi o zamanlar yeni yeni mevzulara giriyordum hayatımda Redpill de yoktu. Vücut ölçüleri ayrıntısı giymiş olduğun kıyafetleri üzerinde düzgünce taşıyabiliyor olman için gerekli yoksa bir deri kemik veya şişman isen kıyafetler üzerinde garip durabilir. Yanı sıra kası olmasa bile en azında fit olmak dışarıya sağlıklı gen mesajını veriyor. Bu bahsettiğim mesajlar bilinçsizce açığa çıkar ve bilinçsizce anlaşılır. Teorik olarak bu anlattığım şeyleri birçok kişi bilmesine rağmen pratiğe dökemiyorlar çünkü ya sabırlı değiller ya da kafalarını meşgul eden şeyler yüzünden özellikle dik durmayı unutuyorlar. Kafan doluyken beden dilini kontrol etmek zordur iyi bilirim. Benim bunarı sürekli hale getirmiş olma sebebim sabırla sürekli sürekli kendimi kontrol ederek düzeltmiş olmam. Birçok insan sabır konusunda eleniyor benim omuzlarımı dik tutma alışkanlığını edinmem 6 ayımı, beden dilimi oturtmam yaklaşık 2 yılımı aldı. Bu süreler insandan insana değişir.

‘’Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, Nasıl ölmekte olduğumu gördüm.’’

~ Leonardo Da Vinci ~

 

 

Rus Hatuna geri dönersek sürekli mesajlaşıyoruz hala seni seviyorum, gel benimle yaşa tek yaşamaktan sıkıldım, seni özledim falan diyor ama hiç umurumda değil, bundan bir sene önce olsa çoktan hayallere kapılırdım. Aklımda kış tatili var o ayrı. Burada çerçeve devreye giriyor kendi hayatımdaki hedefleri ve işleri erteleyip öylece hatuna gidemem. Şunun farkındayım hatun 30 yaşında ve hiç uğraşmadan sürekli cinsel arzularını bastıracak dinamik bir genç erkeği elinin altında tutmak istiyor. Bana Rusya da ‘’girl is girl’’ diye bir sözden bahsetmişti yani kadın kadındır, hepsi aynıdır gibi bir şey. Daha önce o taş gibi Rus kadınlarının boş egolu olmadıklarını duymuştum.  Belli ki Rusya da genç ve dinamik erkek bulamamış beni transfer etmeye çalışıyor. Kendisini ve çocuğunu koruyacak bir erkek istemesi içgüdüsel bir şey zaten. İlk görüşte aşk diyor yer miyim la ben senin bu kafesleme çabalarını şunu bir kez daha tecrübe ettim ne Türk’ ü, ne İngiliz’ i, ne Rus’ u hepsi teoride aynı. Sevişmenin ardından gerçekten bana karşı daha samimi duygular besliyor olabilir yalnız bu sürekli mesaj ve resim atacağım anlamına gelmiyor. Bu meşguliyet durumu sadece kadınlara karşı değil hayatımda ki çüklü çüksüz tüm insanlar için gerekli sürekli kendimi daha fazla daha fazla gelişmek için zorluyorum ve bu yüzden somut bir meşgul olma durumu söz konusu ve bazen ailem bile mesaj attığı zaman hemen cevap veremiyorum. Benimde zamanında yaptığım en büyük hatalardan birisi sürekli kafamda teoride mükemmellik derecisinde fikirler ve planlar üretmem ama pratiğe dönüştürmememdi veya bir şeyleri göstermelik yapmamdı. Farkında mısınız birçok şeyi resmen yapmak için yapıyoruz.

 

Son bir buçuk senedir kendimi duygusal olarak zayıf ve yorulmuş hissettiğim zamanlarda rahatlamak için günlük tutar gibi telefonumun ses kaydını açar koltukta yuvarlanarak kendi kendime konuşurdum kafamdaki tüm her şeyi ortaya döker kendimle yüzleşirdim. Çünkü bir çoğumuz şu hatayı zamanında ya yaptık ya da yapıyoruz sürekli kendimizi anlatacak birilerini arıyoruz, arkadaşlarımızı psikolog gibi görüyoruz ve enerji vampirliği yapıyoruz. Bunun sonucunda hem insanların gözünde duygusal olarak zayıf ağlak biri oluyoruz ve hem de zayıf yönlerimizi ortaya döktüğümüz için her türlü psikolojik saldırıya ve şantaja açık oluyoruz, bu şartlar altında sosyal saygı yok olup gidiyor.  O ses kayıtlarına baktığım zaman aslında temel sorunum ya bir şeyleri sırf yapmak için yapıyormuşum veya kafamdaki planları işleme koymak yerine sürekli daha da çok geliştirmeye çalışıyormuşum ‘’mükemmellik’’ algısı. Sırf yapıyormuş gibi yapmanın kötü olan tarafı; aslında evet eylem yerine getiriliyor yani kazanç var ama başka taraftan ya kayıp veriyorsun ya boşa eylemi gerçekleştiriyorsun. Örneğin akıntıya karşı kürek çekmek deyimini ele alalım, akıntıya karşı kürek çekersin ama maksimum kazanç yerinde sayarsın geriye gitmezsin yanı sıra enerji kaybı verirsin.

Mesela çok sık gördüğüm hatalardan biri adam spor yapıyor ama şekeri, abur cuburu, alkolü, sigarayı ve benzeri zararlı maddeleri bırakmıyor. Çerçeveye sahip çık diyoruz haklısın diyor hatun mesaj attım mı anında dibinde bitiyor. Ödül sensin diyoruz tamam diyor anladım diyor, hatunun teki ile resim çekiniyor ama hatun suratını kapatmış bunu sosyal medya da paylaşıyor neden çünkü kafasında hala çüksüz biri ile resim çekilmenin ödül olduğunu düşünüyor ama itiraf etmiyor bahane uyduruyor, ben onu kardeşim gibi görüyorum diyor. Eskilerin bir lafı vardır ‘’kardeş ayağı göt ayağı’’ diye hepimiz iyi biliyoruz kardeşim dediğiniz kızlar dönüp dudağınıza yapışsa sen ne yapıyorsun değil, nasıl yapıyorsun diyeceğinizi.

 

‘’Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez.’’

~ Sigmund Freud ~

 

Yazılarımda birçok kez beni bu işlere sokan akıl hocam Chianski den ve sözlerinden bahsetmiştim bu; kızlarla arkadaş olma konusunda da bana şunları söylemişti. Erkek ile kadın yakın arkadaş olamaz çünkü bir süre sonra aradan cinsiyetler kalkar ve özellikle kadın erkeğe bacım gözüyle bakar, erkekse eğilse kalksa da bir frikik verse diye bakar. Kadın ile erkek arasında yakın arkadaşlık değil yalnızca cinsel çekilim olur. Ya sevişirsin ya sevişmezsin. Birçok kez açtığım dolaylı setlerde hatunlar ‘’kanka’’ dedikleri erkekleri aslında bacıları gibi gördüklerini söylemişlerdi. Şahsen bir kadın beni kadın gibi görsün istemem ve çoğu kez kızların kanka ayağına erkekleri sadece kullandığını ve ücretsiz ilgi bankası gözü ile baktığına şahit oldum. Örnek olarak daha önce paylaştığım ‘’Hatalarla geliş ve geliştir’’ adlı yazıda Eskişehir’ deki yaşamış olduğum ibretlik olayları örnek verebilirim orada da bu tarz bir kızdan bahsetmiştim. Şuna da değinmeliyim çevrende hiç kız olmamalı demiyorum illaki iş arkadaşın, sınıf arkadaşın, sosyal ortamındaki arkadaşların kız olabilir ama onlar erkek olduğunu bilmeli. Benimde çevremde ara ara konuştuğum sohbet ettiğim kızlar var ama hepsi erkek olduğumun farkında illa sikecen diye bir şey yok ama bir erkekle nasıl konuşuyorsam onlarla da aynı konuşuyorum, arsız-komik şakalar yapıyor cinsel içerikli şakalaşmalar yapıyorum ve emin olun sinirlenmek görüşmeyi kesmek yerine daha fazla benimle vakit geçirmeye çalışıyorlar yani üzgünüm bir çoğunuzun yaptığını; kızlara sözde centilmen davranışlar sergileme, boş iltifat etme gibi şeyler yapmıyorum. Birçok erkeğin centilmen ve kibar görünerek aslında ‘’meriç’’ (gizli amcı) olduğunu kadınlar bile fark ediyor artık. Her dalda oku diyoruz sadece daygame ile alakalı kitapları ve makaleleri okuyor. Soruyorum teorin ne durumda adam diyor çok okudum, diyorum ne okudun bana daygame ile alakalı siteleri gösteriyor. Her şeyi kadınlar için yapar olduğunuzu kabullenmiyorsunuz sonra olmuyor yapamıyorum diye mesaj atıyorsunuz bunalıma giriyorsunuz, oyuna-redpille-bizlere düşman oluyorsunuz. Sorun ne ailen de, ne bizde, ne arkadaşlarında, ne de başka birilerinde sorun sende ilerlemek istiyorsan önce kendi önünden çekil. Bu ara çok moda oldu karı kız konusunda başarısız olan bize sallıyor, saha tecrübesi olmayan adam bize laf sallıyor, adam beni tanımıyor mesaj atıyor mesajın girişinde hocam diyor sonunda bana ayar vermeye kalkıyor tepki verince beni eleştiri çekemez biri olmakla suçluyor sığır.

 

‘’Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.’’

~ Konfüçyüs ~

 

Bir konu hakkında düşünmekle ne kadar vakit harcanırsa o kadar yetersiz/başarısız olunur. Kafanı ne kadar hatunlarla yorarsan o kadar çok başarısız olursun, sürekli saha raporu okuyarak, videolar izleyerek daygame öğrenilmez gelişilmez, götünü kaldırıp sokağa çıkmalısın. Ne kadar çok diyet ve spor programları araştırılırsa ya o kadar fazla ertelenir ya da o kadar fazla gelişime engel konulur. Engel konulmaktan kastım spor yaparken sürekli spor programı değiştirmekten bahsediyorum ondan bundan duyma işlerle sürekli daha fazla verimi almaya çalışarak sürekli yeni rutinler denemek boşa kasları yormaya sebebiyet verir. Sürekli diyet değişimi kas kaybından tutunda birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Kısaca sabit rutinler sıkıcıdır ama sabit ve disiplinli olunmadan sadece başarı ertelenir ve boşa enerji/zaman kaybı yaşanır. Son zamanlarda çok kullandığım bir cümle ‘’istiyorsan yapabilirsin ama önce iste’’. Sanırım yine yazı biraz uzun oldu umarım okurken sıkılmamışınızdır, umuyorum bu yazılar birilerine bir şey katıyorduk bir başka yazıda görüşmek üzere ‘’KENDİNİZE İYİ DAVRANIN DOSTLARIM’’. Bu yazı burada biter.

THE END

Oyunu Uyarlamak

Bana sorulan bazı en rahatsız edici sorular şunlar : “nasıl hatun bulurum?” ve “o spesifik hatunu nasıl elde edebilirim?” Bu iki sorudan da nefret etme sebeplerim birbirine yakın. İlk soru yeterince spesifik değil, ikincisi soru ise aşırı spesifik.

İlk soruyu sevmeme sebebim, buna arsızca şu cevabı verebilmem : “100 dolar ve bir eskort sitesi”. İkincisi ise, oyunu ve Kırmızı Hapı ödülü “piliç” olan oyunda 100 puana ulaşıp kazanmak için Gamespot Strateji Rehberi gibi görüyor.. İkisinde de ortak problem, oyunun ve Kırmızı Hapın ne olduğunun tam olarak anlaşılamaması ama diğer erkekler, kadınlar ve çocuklar da aynı şekilde oyunu anlamıyorlar. Bu (yanlış) anlayışa göre Kırmızı Hap eğer yazılanları doğru olarak uygularsan her hatunu elde edebileceğin bir kurallar kitabıdır.

Bunu size söylediğim için ğzgünüm ama Kırmızı Hap hiçbir zaman size istediğiniz spesifik bir hatunu ya da herhangi bir hatunu %100 elde etme garantisi vermeyecek. Eğer doğru uygularsanız, hayatınızın bir parçası haline getirirseniz ve gerekli emeği koyarsanız daha çok hatun elde etmenize yardım edecek ama tüm hatunları elde edebilecek biri olmayacaksınız.

Bu zihniyet, “eğer yeterince alfa olsaydın” ya da “eğer çerçeven yeterince kuvvetli olasydı” ya da “9’lar ve 10’lar dışındakilere çakmam ve Kuzey Amerika Petrol Boru Hatları şirketinden daha çok boru döşüyorum” laflarının ardındaki zihniyet ile aynı. LARPing’i( rol yapma oyunu) fark etmek hiç de zor değil.

Şimdi, bu makaleye biraz sinirli başladım çünkü Oyunu Uyarlamak gibi önemli bir konuyu ele almak istiyorum. Bu makalede anlatmak istediğim esas noktaya gelmeden önce oyunu ve Kırmızı Hapı nasıl kavramsallaştırdığımı tanımlamak istiyorum.

Kırmızı Hapın Kavramlaştırılması

Kırmızı Hap, temelleri evrimsel psikoloji ve evrimsel biyoloji alanlarında olan kadın – erkek ilişkileri teorisidir. Oyun ise bu teorinin cinsel pazarda pratiğe dökülmesidir.

Bu ayrımın önemli olduğunu düşünüyorum zira Kırmızı Hap ve Oyun ile yakından alakalı görülen birçok şey aslında kırmızı hap teorisinin ve bunun pratiği olan Oyunun birer parçası değiller. Ağırlık kaldırma, kilo verme, kas yapma, diyetinize sadık kalmak, kişisel gelişim, finansal tavsiye ve bunun içinde yer alan birçok şey kırmızı hap ve oyunla yakından alakalı ama bunların birer parçası değil. Ben bunları “ oyun öncesi” olarak görüyorum. Oyunun değer çarpanı olarak işe yaramak üzere kendinize değer katmanızı sağlayan şeyler bunlar.

Aslına bakarsanız benim küçük ilgi alanım olan Gendernomics (Cinsiyet Ekonomisi) de tam olarak kırmızı hapın bir parçası değil. Gendernomics finansal analizci nasıl petrol pazarını analiz ediyor ama onun bir parçası değilse aynı şekilde cinsel pazarı ve dinamiklerini analiz eden ama onun parçası olmayan bir disiplin. Ama Gendernomics, Kırmızı Hap ve Oyun birbirini tamamlayan ve destekleyen şeyler, kişisel gelişim de öyle.

Kırmızı Hap teorisi size cinsel pazarın “nasıl” çalıştığını ve “neden” bu şekilde çalıştığını açıklar. Gendernomics size cinsel pazarın “ne” yaptığını ve yapacağını açıklar. Oyun ise bu pazardan kendi çıkarınıza yararlanmanızı sağlayacak araçları verir. Bunlar büyük resmin önemli birer parçası. Pazarın ne yapacağını ve ondan nasıl yararlanabileceğini bilmek en değerlileri. Ama pazarın neden böyle çalıştığını bilen adamların senaryolu yapay oyundan ve tahmin edilebilir rutinlerden daha doğal oyuna geçtiklerini gördüm. Eski deyişle “ihtiyacın olan tek şey oyun adamım” aslında tam olarak doğru değil. Bir temele de ihtiyacınız var.

Fantastik bir set açılışının işe yaramamasının sebebinin söylediğiniz şey değil de söyleme biçiminizle alakalı olduğunu anlamak, size taktik ve strateji üretmekte ve bunu kendi kişiliğinize, sunumunuza, tercihlerinize ve perspektifinize uyarlamanıza yardım eder.

Bu ayrımların önemli olduğunu düşünme sebebim, kişisel gelişimin oyun öncesi bir şey olması. Dünyanın en kırmızı haplı adamı ve yazılı tüm oyun materyalini bilen biri olabilirsiniz. Ya da gendernomicsi benden daha iyi anlıyor olabilirsiniz. Ama kendinizi yeterince değerli bir erkek olarak inşaa etmediyseniz çok az şey başarabilirsiniz. Bu işin her parçası belli bir seviye riske karşı koruyucu ve size belli bir seviyede kaldıraç sağlayacaktır.

Benim görüşüme göre tam seri yani kırmızı hap, kişisel gelişim, oyun ve gendernomics bir arada daha büyük bir yapı iskeleti (framework) oluşturuyorlar. Yapı iskeletlerinin amacı size geçmiş deneyimler ile oluşturulmuş bir yaklaşım yolu sağlamaktır. Kırmızı hap teorisini bilirsiniz, oyununuz vardır, kendinizi geliştiriyorsunuzdur ve bütün bunlar bir arada size doğruyu gösterip en üst seviyede geri dönüş almanızı sağlarken riski en aza indirirler. Kırmızı hapın ve oyun böyle çalışmalıdır.

Eski oyun komunitesi basitti : bir teori ortaya at, sahada dene ve saha raporu yaz. Geribildirime göre teoriyi çöpe at ya da araç kutuna kat. Zaman içinde bu erkekler tarafından denenmiş, not alınmış, tartışılmış ve paylaşılmış geniş bir bilgi birikimi yarattı. Bu külliyat bize gündüz oyunu, gece oyunu, mesaj oyunu, tinder oyunu, piç oyunu, götün teki oyunu, vs … gibi oyunlar verdi.

Bütün bunların hepsi aynı şeyin alt kümeleri ve kırmızı hap teorisi üzerinde duruyorlar. Hepsi aynı kırmızı hap yapı iskelesinin farklı uyarlamaları.

Uyarlama Konsepti

Uyarlama konsepti, herhangi bir yapı iskeletini alıp sizin kişisel durumunuza göre adapte etmeniz fikrine dayanır. Örneğin, Proje Yönetimi Bilgi Birikimini (Project Management Body of Knowledge) alıp kendi projenize uygulamaktır. 100 kişiyle 100 milyon dolarlık bir proje yürütüyorsanız ve 30 farklı kullanıcı varsa bu yapı iskeletinin çoğuna, 2 kişiyle 10 bin dolar maliyetle yapılan projede ise daha azına ihtiyacınız vardır. 100 milyon dolarlık projeyi minimum sayıda araçla yönetmek Zaman – Maliyet – Kalite üzerindeki kontrolü kaybetmenize sebep olurken 10 bin dolarlık bir projeyi fazla araçta yönetmek, getireceği artı değerden çok daha fazla kaynağı israf etmek anlamına gelir.

Örneğin gündüz oyunu, gece oyunundan doğmuştur ve teorik yapısı bu özel duruma ve çevreye uyarlanmıştır. Roosh V’nin “Day Bang” kitabını sevme nedenim budur. Roosh kitap boyunca gündüz ve gece oyunu arasındaki farklılıkları kıyaslar. Benim en sevdiğim kısım, klüpteki kızları köpeklere benzetirken gündüz oyunundakileri vahşi kedilere benzetmesi. Bu, erkeklerin gündüz oyunu ile gece oyununun benzer olduğunu ama farklı uygulamalar olduğunu görmesini sağlıyor.

Bir diğer örnekse, bence en iyilerden biri olan, Londra gündüz oyunu ama bazı durumlarda tüm adımları kullanmanız gerekmez. İşte uyarlama / adaptasyon budur. Sağlam bir yapı iskeletini almak ve kendi bağlamınıza ve kişiliğinize bunu adapte etmek. Ben şahsen Londra gündüz oyununun uzmanı olmayan biri olarak söz konusu modelin temel öğelerinden birinin tüm adımları körü körüne takip etmek yerine bir süreç içinde olduğunuzu ve her adımda ne yapmanız gerektiğini bilmek olduğunu düşünüyorum. Sonra bu yapı iskeletini kendinize uyarlayabilir ve en verimli şekilde en iyi getiriyi elde etmek için yararlanabilirsiniz.

Sizinle kendi uyarlama paradigmamı paylaşayım: Ben kalabalık barlardan ve klüplerden nefret ederim. Çok gürültülü, terli ve benim zevkime göre fazla aptal ortamlar. Ayrıca, benim en güçlü oyun yeteneklerin konuşmak, hikaye anlatmak, muzipçe sataşmak ve espiri. Müziğin ve temponun yüksek olduğu bir yerde bunların duyulup işe yaraması çok zor. Sessiz bir mekanda rahatça oturarak yapılan 45 akikalık bir kahve ya da içkili görüşmeyi tercih ederim. Bir dereceye kadar kızı kıvama getirip onunla ortak bağlantılarımızı kurup baştan çıkardıktan sonra eve atmak için gece oyununa hala ihtiyacım var zira bunlar için kızı ikinci bir mekana götürürüm ama gücümü tam olarak gösteremediğim klüplerde takılmaktan ve orada avlanmaktan kaçınırım. Siz de işinize gelen yöntemi bulup onu seçeceksiniz.

Özet ve Sonuçlar

Bir başkasının tasarlanmış oyuna takılıp kalmak kolaydır. En iyi örnek, geçmiş zamanlarda kalmış Mystery stili tavuskuşu (peacocking) olayı. Büyük şapkalı, siyah ojeli, yüksek çizmeli ve parmakları yüzük dolu adamlar. Birini başarılı görürsek onun yaptıklarını alır uygularız ama kendimize uyarlamamız gerektiğini düşünmeyiz.

Bu konularla ilgilendiğim 15 yılın çoğu, oyunu hayatıma uyarlamak yerine hayatımı oyuna uyarladığım için acılı geçti. Gym’de kas yapmak için götümü yırtıp secdiğim tatlı yiyeceklerden ve içeceklerden kaçarak vücut yağlarımı azaltmaya çalışıyordum. Hoşuma gitmeyen gece klüplerinde bolca vakit geçirdim ve gün içinde ya da akşamları yürümeler için kendime eziyet ettim.

Aslında çoğumuz için bu yolculuk yaşamımızda bir alanı daha iyi yapmak olarak başlar ve daha sonra bir saplantıya dönüşüyor.

“Çekici ol” , harika saçları, doğru göz rengi ve köşeli çene hatları olan “erkek manken fiziğine sahip ol”‘a dönüşür.

“İtici olma”, “Herkese çekici ol”‘a dönüşür.

“Para durumunu düzelt” , “milyoner ol”‘a dönüşür.

“Seks yap” , “ sadece 10’ları sik” e dönüşür.

Sonunda kendinizi hatunlar akit ayıramayacak kadar iş yükü içinde bulursunuz. Dahası, daima mükemmel olanı yapmaya odaklanmak işin eğlencesini de alır götürür. En kötüsü de tek tip kaslı berkecan olma arayışın sana rekabette avantaj sağlayan özelliklerini kaybetmene neden olur. Tüm zayıflıklarını güce dönüştürmeye o kadar odaklanıyorsun ki bu süreçte varolan güçlerini de törpülüyorsun.

Çeviri  : Oyunu Uyarlamak

Comfort test nedir?

Johnny Delusion instagram hesabında şöyle bir paylaşım yapmış:

Kızdan gelen mesaj: “Özledim” yazmış. Cevabın ne olur?

Yorumların çoğu da tahmin edebileceğiniz klavye çapkını tadında. Marjiso’nun şu yorumda özetlediği gibi:

“Yorumlara bakıyorum da herkes Kazanova 😀 Size ilgi veren her kadına soğuk konuşmak, ego yapmak gibi bir zorunluluğunuz yok. Bu oyun kıza, güne, ana, aranızdaki iletişime vs. göre değişir. Dinamikler sabit değil değişkendir …”

Orada serin serin yazan arkadaşların farkında olmadıklarını düşündüğüm bir konu var: comfort test (rahatlama testi) ve comfort testinin shit testten farkı. Comfort testini karşılamak shit testten farklıdır ve inceliklidir. Comfort testini düz mantık shit test sayarsanız, her lafın altında shit test arayarak yapacağınız gibi zararlı çıkarsınız.  Comfort testinde “ukala – eğlenceli” dozajını düşürmeniz ve minimal da olsa bir rahatlatma sosu koymanız lazım. İncelikte burada zira bu rahatlatmayı da abartıp beta davranış tarafına bokunu çıkarabilirsiniz ki böyle yaparsanız comfort testini shit test izler 😊

Peki nedir comfort test. Shit testten farkı nedir?

Öncelikle söyleyeyim, comfort test uzun süreli ilişki ve evlilik sürecinin konusudur. Uzun süreli ilişki ve evliliğin hemen başında da gelebilir ama kısa süreli ilişki ya da yürüme esnasında (sonucunda uzun süreli ilişki gelecekse bile) ortaya çıkması oranı azdır. Yani yürüdüğünüz hatunun “sana güvenebilir miyim bilmiyorum” sorusunu shit test sayarsanız ya da comfort test olmasına rağmen comfort testmiş gibi almazsanız pek zararlı çıkmazsınız. O nedenle uzun süreli ilişkiniz yoksa, böyle bir kavram olduğunu ve uzun süreli ilişki olursa gelip bakacağınızı not alın ve kafanız karışmasın diye gerisini okumayın.

Comfort testi, kadının erkeğinin cinsel pazar değerinin yüksek olduğunu kesin olarak bildiği zamanlarda, onu (ve varsa bebelerinizi) bırakıp gitmeyeceğinize emin olmak için yaptığı testtir. Comfort testini anlamanın en iyi yolu, arkasındaki bu motivasyonu bilmektir. Hatırlarsanız, shit testin motivasyonu, kadının sizin cinsel pazar değerinizin yüksek olup olmadığını test etmesidir. Bu ikisi arasında ciddi bir motivasyon farkı vardır ve bu iki motivasyon arasındaki farkı bilmeniz, shit test ile comfort testi ayırt etmeniz açısından çok önemlidir.

“Özledim” örneğini ele alalım. Direkt soru değil ama aslında hatun “sen de beni özledin mi?” diye soruyor. 3 – 4 gündür görmüyorsunuzdur, kız bunu bir kere söylemiştir. Burada bir comfort testi var muhtemelen. “Ben de seni özledim” demekten zarar gelmez. Ben genelde böyle bir comfort testi aşırıya gitmeyen bir eğlenen ustalık ile karşılarım. Örneğin bir süredir görüşmediysek ve imkânım varsa “bu akşam buluşalım ben de sana sabaha kadar seni ne kadar özlediğimi göstereyim” gibi bir şey derim. Dikkat ederseniz cevaben “ben de seni özledim” diyorum ama daha eğlenceli ve cinsel tınılı. Unutmayın comfort testini atan hatun bir süredir beraber olduğunuz ve aranızda bir cinsellik olan bir hatun.

Comfort testinde “ukala – eğlenceli” dozajını düşürmeniz ve minimal da olsa bir rahatlatma sosu koymanız lazım. İncelikte burada zira bu rahatlatmayı da abartıp beta davranış tarafına bokunu çıkarırsanız, comfort testini shit test izler.

Burada olayı aşırı betalaşarak anında shit teste çevirebilirsiniz. “Ben de seni özledim” deyip bırakmak yerine şiir yazar gibi onu ne kadar özlediğinizi, onsuz gecelerin geçmediğini, onun saçlarının kokusunu, sıcaklığını, bıdı, bıdı” diye uçarsanız mesela abartırsınız ve shit test yersiniz. Bu mekanizmayı bilmeyen erkeklerin “abi özledim diyen kendisiydi ama ben de onu ne kadar özlediğimi söylediğimde (söylediğim dediği kısa bir aşk şiiri) soğuk davrandı” gibi şeyler söylediğini duyarsınız.

Özledim, seni seviyorum gibi laflar shit test de olabilir. Mesela sürekli söylenip sürekli karşılığı bekleniyorsa. Bu durumlarda shit test sayın, shit test gibi karşılayın.

Başka bir örnek vereyim: “Senin gymde de hatun da çoktur. Aralarından güzel olanlar var mı?”

Pipimi cüzdanına bıraktım hayatım der gibi “bilmem fark etmedim” demek yanlış cevap. Dümdüz “evet var” diye kestirip atmak da. Bunu geçiştirebilirsiniz, mesela gülerek “niye sordun, kadınlara mı ilgi duymaya başladın yoksa?” daha iyi bir cevap.

O an imkân varsa “evet var, bana düzenli öpücük büyüsü yapıp koruman gerek” diye yumulup (daha da imkân varsa ardından seks yapıp) geçebilirsiniz. Bu tip bir cevap genelde hatunun sizi kendi büyüsü ile dizginlediği ama aslen vahşi bir aygır olduğunuz fantezisini körükler.

Aslında çoğu comfort testi bu şekilde yaramaz bir şekilde öpüp – sarılarak karşılayabilirsiniz. “Şişmanlamış mıyım?” diye comfort test attığında “görerek anlayamam, gel bir sarılarak ölçeyim” diye sarılıp karşılayabilirsiniz mesela.

Bir ek daha yapacağım. Comfort testi her zaman geçmek zorunda değilsiniz. Özellikle de korku oyunu veya gelişim süreciniz nedeniyle atılıyorsa.

Kadınlardan reddetme konusunda dürüstlük beklemek, siz daha çok beklemek

Başlığı Geronimo açmış gibi ama oraya takılmayalım. Bir süredir yazmak istediğim bir şeydi, kısmet bugüneymiş.

Kadınlardan ilişki tavsiyesi almanın bir versiyonu da bu beklentidir. O başlıkta kısaca anlatılan şuydu: Biz erkekler isteklerimizi karşı tarafa doğrudan ilettiğimizden genelde kadınların tavsiyeleri ve isteklerinin de “doğrudan” iletişim yoluyla sunulduğunu zannederiz. Ama kadınlar ilişki konusunda nadiren istediklerini “doğrudan” söylerler. Kadınlardan yemek tarifi alın, seyahat tavsiyesi alın, hatta nükleer fizik konusunda ders alın ama asla ve asla ilişki konusunda tavsiye almayın.

Bu hususta dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da kadınların saçma sapan, o anın bağlamında hiçbir mantık ifade etmeyen reddetme cümleleridir.

Yaklaşık iki ay önce ekşi sözlük’te şöyle bir yazıya denk geldim. Yazar arkadaş, hoşlandığı kadın her kimse artık, kendisine reddederken dürüst olmadığı için içerlemiş ve “eksiklerim (maddi, tip, ortam vb.) sebebiyle reddetmek yerine niye uzunca süre ilişki istemiyorum deyip 1 ay sonra başkasıyla sevgili oluyorsun?” gibi erkekler için son derece mantıklı, ama kadınlar için tamamen anlamsız gelecek bir soru sormuş. Bu durum eminim çoğumuzun başına gelmiştir. Size yok diyen hatunu bir hafta sonra başkasıyla el ele, göz göze görmek…

Dananın kuyruğu da burada kopuyor zaten. Kızlar tam da sizin o “örtülü” reddetme sinyallerini anlayacak kadar tecrübeli olmadığınız için reddetme konusunda tereddüt yaşamıyor. Hatta şöyle diyeyim, kızın kafasında “Ben bu adamı istemediğimi daha nasıl belli edeyim?!” gibisinden sorular dönüyor, o da sizin anlamamanıza şaşırıyor. Çünkü kadının dili farklı.

Peki nedir bu “örtülü” sinyaller?

Tanışma isteğini görmezden gelmek bir sinyaldir. Mesajlara dönmemek veya çok geç, 1-2 kelimeyle dönmek bir sinyaldir. Buluşmayı ekmek bir sinyaldir. Buluşma davetini kabul etmemek bir sinyaldir. Buluşma davetine muğlak bir zaman belirterek cevap verip dönüş yapmamak bir sinyaldir. Kıytırık bir sınav, iş vs. bahanesiyle ilişki istememek bir sinyaldir. Arkadaşlığınız bozulacak diye ilişkiden kaçmak bir sinyaldir. Seni üzmekten korktuğunu söylemesi bir sinyaldir. Cinsel ilişkiyi ertelemek bir sinyaldir.

Kadınlar çoğu zaman size “tipini beğenmedim, pısırıksın, güçsüzsün; o yüzden seni istemiyorum” demeyecek ve yukarıda bahsettiğim “daha erdemli ve mantıklı” görünen bahanelere başvuracak.

Bunları sinyal olarak gör(e)meyen bir erkek, kadının önüne attığı boktan bahanelere inanır ve bunları sorun gibi algılayarak eğer çözerse kadının kendisine tamam diyeceğini zanneder. Ya da bunları kızın naz yaptığına yorar (çünkü birtanesi kartanesi kızımız hemen evet derse kolay kız görünebilir) ve kızın peşinde daha çok koşar. Kız da peşindeki adamın ısrarını gördükçe onun bu işlerden anlamadığını görür ve daha da uzaklaşır. Sonunda da “sözlü” olarak açık ve net bir biçimde reddeder. Bu “sözlü” reddi duyana kadar kızı nextle(ye)meyen adam, kırmızı haptan tek yudum içmemiş demektir. O yüzden reddetme sebebini sorgulamadan kızı orada bırakın. Çünkü sunulan sebep çoğu zaman siktiri boktan bir bahane olduğu için düşündükçe kafanız daha da karışacak ve hata yapacaksınız.

Kadınların bu “örtülü” reddetme sistemini bildiğimiz için bu sitede reddedilme veya kadınlardan olumsuz şeyler duyma korkusuyla day game ve online game yapamayan arkadaşlara “yürümekten korkmayın, kızlar genelde görmezden gelerek reddeder” diyoruz. Sonunda ölüm yok çünkü.

Peki bu sinyalleri bilmenin ve anlamanın bize ne faydası var? Öncelikle boşuna zaman kaybetmeyeceğiz ve daha kolay next yapacağız. İkinci faydası ise erkeğin sinyali çakıp uzadığını gören kadın, onun işten anlayan bir adam olduğunu düşünecek ve ilginin kesilmesiyle kendisi erkeği elde etmek için uğraşmaya başlayacak. Tabii ki nextlediğiniz her kız geri dönmeyebilir ama dönme ihtimali emin olun o sözlü reddi duyana kadar kendini yırtan erkeklere göre daha fazla. Bu da yeri gelince oyunun bir parçası.

Hatun geri geldiğinde de izleyeceğiniz stratejiyi ayrıca düşünürsünüz.

Saha Raporu – 4 yıl aradan sonra gündüz oyunu

Mayıs ayıydı sanırım veya nisan sonları, dgo_cr7 ve ben kadıköy starbucks civarlarında charlie chaplin cosplayli dayının yakınlarında -takılanlar bilir- gözlerimize komutları verip aratmalara başladık. yukarıya doğru çıkarken bir 6.5/10 gördük. 3 sn kuralını efsane bir biçimde yok ederken ‘sen mi gidiyorsun ben mi amk?’ tartışmaları yaşarken -göt korkumuzdan gidemiyoruz bu arada :D- ben kayışı kopardım ve yaklaşık 4 sene sonra ilk setime dalış yaptım. 4 sene aradan sonra ancak bu şekilde başlanabilirdi bence. yanına doğru yanaştım, hafifçe omzuna dokundum ve kafenin önünde kıvırcık saçlı eski voleybolcu ve karateci kızımızı durdurdum.

B: baksana, selam, seni şurdan geçerken gördüm de çok güzel bi’ enerjin vardı, yanına gelip selam vermek istedim.

O: ay teşekkür ederim ama benim mi enerjim güzel? çok çöküğüm şu an ama

B: enerjin güzel dedim moralin iyi veya kötü demedim ki

O: evet teşekkür ederim

B: **** ben, tanıştırayım kendimi

O: ben de ****

B: nerden geliyosun böyle ***?

O: dövme yaptırdım da orada geliyorum.

Valla yalan değil hocam ben de dövme üçüncü dövmemi yaptıracağım. 2 aydır falan arıorum ne yapsam diye. O yüzden dövme muhabbeti mükemmel oldu. 5-6 dk konuştuk dövme hakkında, enerjisinin aslında düşük olduğu ve önüne bakarak yürümeleri hakkında vs vs. tam hatırlamıyorum.

Daha sonra ben arkadaşımın yanına gitmeye niyetlendim çünkü beni bekliyordu. Ama kız bana baya into oldu sanırım, kendi açık verdi bana.

B: tamam o zaman *****, zamanın yok sanırım -kuracağım cümleyi sikeyim- ben de arkadaşımın yanı-

O: Yoo var aslında ben de kahve içmeye gidiyordum tam.

4 sene aradan sonra önümegelen set = insta date. böyle şans kimde var? 😀

B: ha tamam o zaman bi’ kahve ısmarla bana hadi.

Boğanın yukarısında tatlı kahveciye gidiyoruz, Ben erkek oğlu erkek sütlü filtre kahvemi içiyorum, kendisi latte içiyor. Konuşuyoruz, gülüyor baya, ben de eğleniyorum her şey çok güzel. Daha sonra numarasını alıp metrobüse salıyorum kendisini. ben de dgo_cr7 yanına gidiyorum. Pazartesi akşamı oluyor, ben kızımıza mesaj atıyorum whatsapptan. ‘eli kırık kız?’ eli kırıkmış voleyboldan dolayı, 5-6 sene önce kırmış ve kalmış öyle. Ben de çok dalgasını geçtim bu ve karatenin. en çok konuştuğum konuyla ilgili de mesaj attım. ‘aa cesur çocuk, evet benim?’ dedi. Tak diye aradım hemen. ‘ya ben senin dün aramanı bekliyodum, neden aramadın?’ dedi. biraz konuştuk, Kız bana çok ilgili. 1-2 dk geçti işim var şimdi ayağına kapattım. 1 saat sonra bu bana kendi mesaj attı napıypsun, nasılsın vs. konuştuk biraz. Öbür gün beni aradı ofisteyken, konuştuk.

Ben yazmıyorum veya aramıyorum beyler. Her şeyi kendi yapıyor. Sonra bana fotoğraflarını attı, ayaklarındaki dövmelerini. Tekrar aradı. Her şey mükemmel. Daha sonra date ayarlamak istedim uzatmadan. bu hafta. çarşamba günü 1 mayıstı sanırım, yanlışım varsa düzeltin. biz o gün tekrar *** ve iki arkadaş ile kanyon, özdilek takıldık. akşamında bununls beşiktaş’ta bir barda buluştuk. daha geldiğinde sarıldı ve öpüştük, her şey normal. Ama bir ibnelik, bir huzursuzluk seziyorum. gelir gelmez patlattı;

O: böyleyken böyle böyleyken böyle -önemli nokta- işte arkadaşlarımla da oraya gidicem burdan sonra

??? yani baya takılmaya gelmiş. benimle buluşmaya geliyor ama benden sonrası için de plan yapmış. herhangi bir şey bekleme davası diye düşündüm ama çok umursamamaya çalıştım. ama beni biraz düşürdü bu durum. daha sonra 1-1.5 saat içtik ve konuştuk baya. daha sonra kalktık hesapları ödedik. yakın olmadığını hissetim tüm gece, o bana into olan kız hiçbir şekilde yok gibiydi. kino vs hiçbir şey de denemedim, üstelemedim bile. en son bana sarıldı ve öptü. görüşürüz diyip ayrıldık. daha sonra sessizlik. mesaj atmadı veya başka bir şry yapmadı. ben de nextledim. anlamadığım şey neden böyle olduğu açıkçası. arkadaşlarına anlattı da onay mı aradı, onayı mı bulamadı? pişman mı oldu? daha sonrasında eski sevgilisiyle barışmış sanırım, instasından gördüm. çok uzun bir süre değildi. belki kafası karışıktı, belki ben düzgün ynamadım. ama 4 sene sonra böyle bir setle karşılaşmak… day game inancı 0 olan beni 100e çıkardı. hala bir takım approach anxiety durumum olsa da zamanla üstesinden gelebileceğime eminin. o yüzden deneyin beyler, bırakın kız sizi reddetsin. kendi kafanızda kendinizi reddetmeyin. şans verin kendinize.

Konuk Yazar : madly