Jordan Peterson – Vaktini boşa harcamak ve fırsatlar

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda insanların yapmaları gerektiğini bildikleri halde yapmadıkları şeylerin aslında insanı nasıl olağanüstü seviyelere ve verimliliğe çıkarabileceğini anlatıyor.

Profesör Peterson eğer yapmanız gerektiğini bildiğiniz halde yapmaktan korktuğunuz ve kaçındığınız şeylerin karşısına gönüllü olarak çıkıp bu şeyleri yapmaya başlarsanız güçleneceğinizi anlattıktan sonra bu modda 10 yıl yaşamanın verimliliğinizi inanılmaz seviyelere çıkaracağından bahsediyor.


Daha önce söylemiştim, insanları alıp korktukları ve sakındıkları şeylere gönüllü olarak maruz bırakırsanız. Kendi tanımladıkları hedeflerine ulaşmak için üstesinden gelmeleri gerektiğini bildikleri şeylere … İnsanlara korktukları şey karşısında dik durmayı öğretirseniz … Güçlenirler! Ne kadar güçleneceklerinin üst sınırını bilmiyorsunuz bile …

Sorun kendinize : 10 yıl yapman gerektiğini bildiğin ama sürekli kaçındığın şeyleri yapsan … sizin kendi tabirinizle ve kendi değer sisteminiz içinde.

Nasıl birine dönüşürsünüz?

Biliyorsunuz ara ara böyle yaparlarsa neye dönüşebileceklerini 10 yıllar içinde bulan olağanüstü insanlar geliyor dünyaya. Ve bu insanlar süreklü güçlenip dururlar … Bunun üst sınırını bilmiyoruz …

Belki de bu kadar acı çekmenizin sebebi aslında olabileceğiniz kişi olmamanız ve bunu bilmeniz. Tamam bu itiraf etmek hatta düşünmek için korkunç birşey ama burada büyük bir potansiyel de var.

Çünkü belki de dünyada bulunmak ve dünyaya bakmak için başka bir yol var …

Ve bu yol şimdi olduğunuzdan daha iyi bir yol.

Sonra bunu birçok insanın yaptığını düşünün. İnsanlık olarak çok yol katettik … Daha önce konuşmuştuk sadece bu gün 250,000 kişiyi yoksulluktan kurtaracağız … 300,000 kişi elektriğe kavuşacak. İnsanları tarihte hiç olmadığı kadar büyük sayılarda yoksulluktan çekip alıyoruz.

Ve bu 2000 yılından beridir hızlanarak devam ediyor. Birleşmiş Milletler, 2000 – 2015 arasında yoksulluğu yarıya indirme hedefini 2013te başardı. Birçok yerde eşitsizlik olsa da ve siz hep bunla ilgili duygu sömürüsü duysanızda toplamda dalga herkesi yukarı çekiyor ve bu harika birşey. İnsanlar kendilerine çeki düzen verseler ve bunu hedefleseler … bunu çok daha hızlandırabiliriz.

Benim kendi gözlemim genelde kapasitemizin sadece yüzde 51ini kullanıyoruz.

Genelde öğrencilere sorduğum bir soru var : Günde kaç saatinizi boşa harcıyorsunuz?

Klasik cevap günde 4 – 6 saat. Verimsiz çalışmak, gereksiz youtube videoları izlemek …

Günde dört saat ve haftada 20 – 25 saat … Ayda 100 saat. 2.5 çalışma haftası!

Yılda yarım çalışma yılını boşa harcamak demek!

Zamanının … hadi az alalım .. saati 20 Dolardan … muhtemelen aslen 50 Dolar …

Haftada 20 saat israf ediyorsanız yılda 50,000 Dolar israf ediyorsunuz … Ve bunu tam şu an yapıyorsunuz. Genç olduğunuz için zaman israfı benim için olduğundan sizin için daha büyük felaket. Zira ben sizin kadar yaşamayacağım.

Yani eğer olabileceğiniz gibi olsaydınız ve önünüzdekileri israf etmeseydiniz ne olabileceğiniz kendinize sorun. Kim bilir belki 10 kat verimli olacaksınız, belki 20 kat. Pareto dağılımı bu. Verimli insanların ne kadar verimli hale gelebilecekleri hakkında hiçbir fikriniz yok.

Tamamen uç noktalarda …

Kendimize hep beraber çeki düzen versek ve herşeyi daha kötü hale getirmeyi bıraksak, çünkü insanlar sadece daha iyi şeyleri yapmamakla kalmazlar, aktif olarak işleri daha kötü yapacak şeyleri de yaparlar.

Kindarlıklarından, ukalalıklarından, sahtekarlıklarından adam öldürmeye ya da soykırıma eğilimleri olduğundan ya da hastalıklı bir şekilde hepsi birden.

Eğer insanlar sadece herşeyi gerçekten daha kötü yapmak için çabalamayı bıraksalar, sadece bu sebeple ne kadar daha iyileşeceklerini bilmiyoruz bile

Sonuçta varoluşsal düşünce sistemlerinde garip bir dinamik var. İkiside büyük ıstırap kaynağı olan insan kırılganlığı ve sosyal yargı arasında ve insanların almaları gerektiği halde almadıkları sorumluluklar …

Bu da ilginç şeylerden biri … Öğrencilerime sıklıkla sorduğum sorulardan biri de şu … Biliyorsunuz insanların vicdanları var fikri … vicdan biliyorsunuz bişey yapmadan önce duyduğunuz ve hissettiğiniz birşey… …yapacağınız aptal şeyi muhtemelen yapmasanız daha iyi diyen içses ….. ilginç bir şekilde bu sesi dinlemek zorunda değilsiniz … Gidip o şeyi yine de yaparsınız.

Ve sonunda vicdanınızın sizi uyardığı şey olur bu konuda kendiniz aptal hissedersiniz. Çünkü bunun olacağını biliyorsunuz, vicdanınız sizi uyardı ama yine de yaptınız. Komik olan bu vicdan insanların içinde çalışan ve bizim ne olduğunu bilmediğimiz birşey. Eğer 5 yıl, 10 yıl hep vicdanınızın sesini dinleseniz ne olurdu?

Ne pozisyonda olurdunuz, nasıl bir aileniz olurdu, nasıl bir ilişkiniz olurdu.

Kim olduğunuza göre şekillenen bir ilişki, ne olmadığınıza göre şekillenen bir ilişkiden daha güçlü olurdu.

Tabii birlikte olduğunuz kişi sizin tüm gücünüz ve şiddetinizle başedebilecek biri olmalı ki bu pazarlığı çok zor birşey.

Ama bunun pazarlığını yapsanız üzerinde duracağınız sağlam bir zemin ve gerçek bir hayatınız olurdu .ve bu çocuk yapmak için ideal bir zemin olurdu zira onlarla gerçek bir ilişki şansınız olurdu. Oldukça fazla sayıda ailede olduğu gibi onlara işkence etmek yerine. Aslında bundan daha fazlası … Bu yüzden sizi Solzhenitsyn’in yazdıklarıyla tanıştırmak istiyorum.

Kendinize çeki düzen verip nasıl yaşamak istediğinize karar vermeniz sadece sizin kaderinizi belirleyen birşey değil.

Sadece sizin kaderiniz değil, sizinle bağlantılı herkesin kaderini etkileyen birşey bu. Dünyada 7 milyar insan var … 9 milyarda tepe yapıp ordan azalacak nüfus. Neyse 7 milyar insan varken siz kimsiniz ki … plajda bir kum tanesi. Yani sizin ne yapıp yapmadığınız önemli değil demeyin durum bu değil.

Bu yanlış bir düşünce zira siz bir ağın merkezindesiniz. Ağda bir noktasınız. Ve bu şimdi sosyal medya çağında daha da büyük bir gerçek. Hayatınız boyunca en az 1000 kişiyi tanıyacaksınız. Onlar 1000 kişi tanıyacak ki bu sizi 1 milyon kişiden 1 kişi öteye koyar. Ve 1 milyar kişiden 2 kişi öteye. İşte böyle nüfuslusunuz. Yaptığınız şeyler havuza atılan taşlar gibi dışarı doğru dalgalar yayıyor. Ve şeyleri sizin tam anlayamayacağınız şekilde etkiler. Yani sizin yaptığınız veya yapmadığınız şeyler sandığınızdan çok daha önemli.

Bunu kayramanın dehşeti, yaptıklarınızın aslında önemli olduğunu kavramak ki anlamsız bir varoluştan iyidir diyebilirsiniz. Önemli olmak daha iyi ama kendinize gerçekten sorsanız bunun daha iyi olduğundan emin olacak mısınız? Seçme şansınız olsa … Hiçbir sorumluluk almadan yaşayabilirim ama bunun bedeli hiçbir şeyin önemi olmaması.

Ya da bunu tersine çevirirm ki herşey önemli hale gelir. Ama bunun sorumluluğunu almam lazım. İnsanların anlamlı yolu seçeceklerine pek emin değilim.

Nihilistler hayatlarında bir anlam olmadığı için büyük ızdırap çekerler diyebilirsiniz. Ama avantajları hiçbir sorumlulukları olmaması. Faydası bu ki bence motivasyonu da bu. “Nihilist olmamam mümkün değil zira bütün inanç sistemlerim çöktü …” Evet belki … Belki çökmesine sen izin verdin zira böylesi inançlarına göre hareket etmekten daha kolay. Ödediğin bedel de anlamsız bir ızdırap ama bu konuda sızlanıp sempati toplayabilirsin ve …

Fena iş de değil. Özellikle alternatifi kendi sorumluluğunu alıp adam gibi bir yaşam sürmek ise.

Solzhenitsyn’in 20. yüzyılda farkına vardığı … gerçi sadece o değil ama kendisi en iyi örneği. Eğer patolojik bir hayat sürerseniz, toplumuzu da patolojik hale getirirsiniz.

Ve bunu yeteri sayıda insan yaparsa … cehennem! … gerçekten … gerçekten. Gulag Takımadaları kitabını okursanız .. buna cesaretiniz olursa … cehennemin tam olarak neye benzediğini görürsünüz. Ve kendiniz karar verirsiniz … gitmek istediğiniz yer burası mı … daha da önemlisi kendiniz ve ailenizi götürmek istediğiniz yer burası mı

Çünkü 20nci yüzyılda olan buydu.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.