Yüksek statü ve evlilik ilişkisi

Bu yazıda Twitter’da @datepsych hesabında yazan Alexander’ın bir tweetini çevireceğim. Sonra kendim de biraz yorum yapacağım.

“Manosphere ve “hap” topluluklarının evrimsel psikolojiden ayrıldıklarını gördüğüm noktalardan birisi de, yüksek ve düşük değerli ya da “alfa” – “beta” erkekleri tanımlama şekilleri.

Tüm kültürlerde ve tarih boyunca, evli olmak, evlenmemiş olmaya göre daha yüksek statü işareti olarak görüldü. Ve genellikle de en düşük statülü erkekler evlilikten ve romantik ilişkilerden dışlandılar. Sağlayıcılık ve yatırım “beta” özellikler olmaktan ziyade, sağlayabilme kabiliyeti kişinin sosyal egemenlik hiyerarşisindeki statüsü ile yakın ilişki içinde oldu.

Aşağıdaki grafik, en büyük statü yükseltici ve statü azaltıcı özellikleri listeliyor.

Biz Forbes 50 milyarder listesine de baktık ve bu insanların evli olma ihtimallerinin ve ortalama çocuk sayısının genel nüfustan çok daha yüksek olduğunu gördük. Evlilik ile çekicilik arasında da ortak değişkenlik (covariability) var: evli erkekler daha uzun boylular, fiziksel olarak ortalamadan daha çekiciler ve kadınların çekici buldukları özelliklere daha çok sahipler.

Bunun tersine kırmızı hapçılar, Jeff Bezos’un, dünyanın en güçlü erkeklerinden birisi olmasına rağmen (bir nedenden dolayı) “alfa” olmadığını söylüyorlar. Kırmızı hapçıların kafalarındaki statü hiyerarşisi, gerçek, içinde yaşadığımız statü hiyerarşisinden kopuk. Sanırım bu nedenle de, dark triad oldukça sağlam bir şekilde düşük statü ile ilişkilendirilmiş olsa da (düşük sosyoekonomik statü ve eğitim, yüksek suç oranı, vs.) dark triada sahip olmak istiyorlar. Aynı zamanda bu erkeklerin evli olma ihtimallerinin daha düşük olduğunu ve partnerlerinin daha az çekici olma eğiliminde olduğunu biliyoruz.

Şempanzelerde en yüksek statülü erkekler, en saldırgan erkekler değiller.  Tersine, daha düşük statülü olanlar daha fazla saldırganlık göstermeye meyilliler.

Normal dünyada yüksek statü iyi bir üniversiteden doktora almak gibi şeylerle ilişkili. Gerçek “eliti” oluşturan ve görece olarak daha güçlü, daha etkili, daha yüksek kazanca sahip insanlar, daha uzun boylu, daha yüksek zekaya sahip, vs. insanlar.

Hızlı yaşam tarih stratejistleri için, yüksek statü ve “alfa”, bir motorsiklet çetesinde yüksek statüye sahip olmak gibi şeyler. Ama bu bir sinyal ve gerçek statüyü yansıtmıyor. Bu insanlar için “üreme başarısı”, sarhoş bir HB4’ü gecenin sonunda seks yapmaya ikna etmek.

İnsanlar “kötü çocuğu” antisosyal bir karakter olarak gözlerinde canlandırmaya meyilli olsalar da , kadınların daha çok tercih ettikleri “kötü çocuklar”, ortalama mafya üyesi adamlardan çok üniversite spor takımlarındaki adamlar.

Dark triad sahibi erkeklerde James Dean’in “Rebel Without a Cause” arketipi, “uyuşturucudan ikinci kez tutuklanan adam” arketipine göre çok daha az bulunan bir şey.”

Hapın bir kısmında evli olmak, hatta onu bırakın uzun süreli ilişkide olmak betalıktır gibi bir propaganda hakim. Ben tersini iddia etmeyeceğim, yani evli değilsen ya da uzun süreli ilişkide değilsen alfa değilsin demeyeceğim. Onu iddia etmek de yanlış. Ama tarih boyunca yüksek statülü erkeklerin en önemli göstergelerinden birisi evlilik ve (genellikle birden fazla kadından yine evlilik içinde) çok sayıda çocuk iken, evli ve çocuklu olmayı “beta” saymak traji komik.

Geçenlerde bir iki sosyal medya paylaşımı yaptım. Bunlardan biri “baba olmayı özendirme” paylaşımı diye bir baba ve kızının oyunu idi. Buna yorum olarak biri “orta yaş krizi görüyorum” yazmış. Ergen belki bilemem ama orta yaş krizi 30 – 40 yaşlarında baba olmak değil, 30 – 40 yaşlarında motorsiklet alıp genç kızların peşinde koşma diye tanımlanan bir şey. Ama adama göre baba olmak, baba olmaya teşvik gibi doğal bir şey bile orta yaş krizi gibi bir negatif ile özdeş.

İkinci sosyal medya paylaşımımda da zatın biri bana evlilik taraftarı olduğum için sende bir betalık seziyorum demişti 🙂 Ben işim gereği yüksek statülü, C seviyesinde şirket yöneten ve 40’lı yaşlarında adamlarla çalışıyorum. Ve hemen hepsi evli ve çocuklu. Zengin insanlar genelde daha evli, daha çok çocuklu oluyorlar. Bu adamlar emin olun beta falan değiller. Çoğu erkeğin karşılarında belli belirsiz korku hissedecekleri karizmaya sahip adamlar. Ama işte evlilikte betalık sezen zat alfa, o adamlar beta 🙂

Bakın hayatta başarılı olmak, yüksek statülü olmak için illa baba olmak ya da evlenmek zorunda değilsiniz ama bir ideoloji kitleleri aktif olarak aile kurup üremekten alıkoyuyorsa, o ideolojide çok ters bir şey var demektir.

Bu konuyla tam olarak alakalı olmasa da, sonu alakalı olduğu için şu yayına da bakabilirsiniz.

 Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Uzun süreli ilişkilerde erkeğin değerini koruması

Abi sen sevgili varken tabak çevrilmez diyorsun ama bence günümüzde uzun süreli bir ilişkiyi ayakta tutmanın tek yolu, kadının başka kadınlarla da bir şeyler çevirdiğini bilmesi. Bir erkek sevgili yapınca diğer kadınları bırakırsa, paslanır ve kadına muhtaç hale gelir. Eğer kadın bilinçaltında başka kadınlar olduğunu bilmezse, erkeğin cebinde olduğunu düşünür ve erkeğe olan ilgisi azalır.

Senin PUA kökenli adamların yazılarını okuyup fikir jimnastiği yapmak hariç pek bir uzun süreli ilişki deneyimin olmadığına paramı koyarım. Sadece PUA olan adamları okurken dikkatli olun zira bu adamlar kadınlara yürüme konusunu biliyor olabilirler ama birçoğunun uzun süreli, tek eşli ilişki tecrübesi çok yok (ya da hiç yok). Kadınlarla tanışma becerileri ve dinamikleri ile uzun süreli ilişki becerileri ve dinamikleri birbirinden farklılar. Bir erkek yılda 100 kadınla yatacak beceriler geliştirebilir ama bir kadınla uzun süreli ilişki yürütmeyi zerre beceremiyor olabilir. 30’larında ve hatta 40’larında, istediği zaman genç ve güzel kadın bulabilen ama 3-5 haftadan fazla ilişki yürütemeden terk edilen o kadar çok adamla konuşuyorum ki! Bu adamların kadınlarla tecrübeleri onların istedikleri gibi bir kızı kısa sürede bulmalarını sağlıyor ama o kızla ilişkide, 18 yaşında bir bakir kadar tecrübesizler ve çok enteresan betalıklar yapıyorlar.

Şimdi bunu gerçekten tabak çevirme şeklinde yapamasak bile, en azından öncesinden çok kadınla olup ilişkide bu şekilde hissetmeye çalışmalıyız.

Sevgiliniz varken tabak çevirmeyin. Sevgili öncesinde de çok kadınla olmanıza gerek yok. Duygusal ve cinsel olarak doymayı becerecek şekilde tabak çevirmeniz yeterli. Böylece ilişkide bile, ilişki biterse nasıl olsa bir yolunu bulduğunuzu bilirsiniz.

Ama senin asıl derdin, uzun süreli ilişkilerde asıl dinamiği anlamaman. Uzun süreli ilişkilerde erkeğin duruşu alternatif kadınlar tutmak değil, ilişkide olduğu kadını hayatının merkezine koymamak ve ondan daha fazla duygusal yatırım yapmamaktır. İlgi yönetimidir. Başka kadınlar olmadan korku oyunudur. Mümkün olduğunca fiziksel sağlık ve görünümünü korumak, iyi giyinmek, arkadaşlarına ve sosyal çevrene de vakit ayırmaktır. Tabii ki uzun süreli ilişkilerde sağladığınız şeyler ve performans yükünüzü nasıl taşıdığınız da önemlidir.  Bunlarda çuvallarsan, istersen sevgiline çaktırmadan 5 kadınla ol bir işe yaramaz.

Tabak çeviren adam bir kadını merkeze almaz diyebilirsiniz ve teoride böyle olması gerekiyor ama pratikte bir kadını merkeze almış ve başka kadınlarla görüşmesine rağmen onu aklından çıkaramayan, oneitis yapan çok erkek görüyorum.

Uzun süreli ilişkiler, eğer erkek hedeflerine odaklı ise, kadınını merkeze koymak yerine yanına yoldaş olarak görüyorsa ve duygusal yatırımı kararındaysa, çok büyük çaba gerektirmezler. Tabii yapmanız gereken bir şey de sevgiliniz ya da karınızla çıkmaya devam etmek ki onu da önce kendiniz için yapın, sıkıcı biri olup sıkılmayın. Yani sen bunu yapabiliyorsan o ilişki gideceği yere kadar gider, cepte falan olmazsın.

Başka bir açıdan bakarsak, kadınlarla uzun süreli ilişkide başarının sırrı da, erkek adam ya da alfa erkek olmak. Yani zamanınızı alan bir hedefe ve işe sahip, kendine değer veren ve özgüvene sahip bir erkek olmak. Gerektiğinde kırmızı çizgilerini koruyacak ve bu koruma ilişkiyi bitirecek olsa bile bunu yapacak (ama tabii hiç kırmızı çizgisi olmayan sünepe ile her şeyi kırmızı çizgi yapan kalas uçlarında olmayacak). Bunu Uzun Süreli İlişkiler kitabında şöyle yazmıştım:

“Bir kadın, sizin sınırlarınızı (hem sayı hem de derinlik olarak) çok fazla ihlal ederse, fazla ileri giderse, sizin geri dönüşsüz bir şekilde bırakıp gidebileceğinizi bilmeli. Bir kadın bunu bilene kadar, size tam olarak saygı duymayacak ve sizi tam olarak
sevmeyecektir. Sizin onu kaybetmemek için sınırlarınızı koruyamayacağınızı hissetmeye başlarsa, size olan saygısı ve sevgisi de bitmeye başlayacaktır.”

Yalnız bunu bilmesi, bunu söylemeniz ile olmaz. Ültimatom vererek olmaz. Siz bunu göze alacak kadar onurlu iseniz %80’ini o davranışlarınızdan, kırmızı çizgilerinizi geçtiğinde duruşunuzdan sezer zaten. Gerisi ise bir iki kez buna tolerans göstermeyeceğinizi söyleyip devam ederse bırakmakla gösterilir.

Yani kısacası, uzun süreli ilişkilerde değerinizi başka kadınlarla göstermeye ya da korumaya çalışmayın. Buraya bazen bunu yaparken terk edilen hatta boşanan adamlar geliyorlar. Bu adamlar çoğu zaman işlerinde başarılı, istediklerinde kaçamak yapabilen alfa erkekler oluyorlar. Kadınların başka kadınlara toleransı erkeklerden daha yüksek olabilir ama birçok kadın aldatıldığını öğrendiğinde sizi bitirir. Bitirmezse bile bir daha eskisine dönemeyebilirsiniz ve her şey tatsız bir şekilde devam edebilir. Yani hiç öyle ben çok alfayım, bana çok aşık, yakalanırsam beni bırakamaz falan diye düşünmeyin. Sizin çok alfa olmanız, size çok aşık olması, sizin bırakılma, aldatılma, paspas yapılma ihtimalinizi büyük ölçüde azaltır ama şansını aldatarak sınayan birçok erkek ayrıldıklarını ya da bir arada kalsalar bile bir şeylerin geri dönüşsüz kırıldığını acı şekilde deneyimliyor. Alfa erkek olmak sizi gerçek dünyada, insan erkeğinin kaymak tabakasından yapıyor ama çizgi roman süper kahramanı yapmıyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Ortamın Alfası Olmak | Gerçek Liderlik?

Merhaba millet ben Mr Deer, daha önceki yazılarımdan ve videolarım dan beni birçoğunuz fazlası ile tanıyorsunuz. Bu bu video, sıkça sorulan Ortamlarda nasıl alfa olabilirim? ve Ortamdaki insanları nasıl domine ederim? Sorularına ithafen hazırlanmıştır. Gerçek Alfanın (Lider) ne olduğunu ve ortamalar da insanları gereksiz domine etmeye çalışan insanlara karşı ne yapılmalı konularını tartışırken yeni girilen ortamda ezik gözükmemek için ne yapılmalı? Sorusuna da bir iki tüyo ekliyoruz. İyi Seyirler!

80/20 kuralı ve alışveriş / validasyon seksi

Red Man Group Episode 43’de Rollo Tomassi 80/20 kuralının ve hipergaminin çokça yanlış anlaşılan bir tarafına değiniyor :

80 – 20 kuralının nasıl çalıştığını tartışıyorduk. Biliyorsunuz, erkeklerin 80%i betadır ve 20%si de kadınların gerçekten seks yapmak istediği erkeklerdir. Ama burada sık rastlanan bir yanlış anlama var. Yani 80% betaların seks yapamayacakları ve nesillerinin tükeneceği ve sonunda sadece alfa erkeklerin kalacağı gibi bir yanlış anlama. Bunu ilerde tartışmalıyız. Birçok erkeğin burada anlamadığı şey, hipergaminin dümdüz bir şey olmadığı . Sanki kadınlar sadece tepe 20%yi seçiyorlar ve kalanlar sanki hiç seks yapamaz gibi anlaşılıyor. Hayır, böyle olmuyor.

Olan şu : erkeklerin de çoklu üreme stratejisi var. Düşük cinsel pazar değerine sahip erkekler babalık yatırımına ve bir partnere daha fazla zaman ve enerji yatırmaya odaklanırlar. Eğer tepe 20% içinde bir erkek isen tohumları daha fazla yaymaya odaklanmaya meyillisindir. Zira daha fazla kadına erişimin olacaktır. Bu konuda yazmayı düşünüyorum ve belki de bunu bir programda konuşuruz. 80 – 20 kuralının kendisi bile dümdüz değil. Zira birçok erkek bunu “aman Allahım 80% içindeyim o zaman hiçbir zaman seks yapamayacağım” diye algılıyor. Hayır, siz de seks yapacaksınız ama kadınların sizi ne olarak gördüğü konusunda dikkatli olmanız lazım. Kadınlar sizi daha çok kullanışlı göreceklerdir.

Erkeklerin gözden kaçırdığı şey, kadınların tepe 20%yi arzulamalarının, onların o tepe 20%yi elde edebilecekleri anlamına gelmediği.  Kadınların kendi çekiciliklerine göre gerçekçi bir hedef tutturmaları lazım. Eğer ilerde bu konuda bir program yaparsak adını “mecburi tek eşlilik” koyalım.

Erkeklerin HB8 ve üstünü arzulamalarına rağmen çoğunun bu kadınlara erişiminin olmayacağı gibi. Erkeklerin en güzel kadınları arzulaması, o seviye altındaki kadınları sekssiz bırakmıyor. Aynı durum kadınlar açısından da geçerli.

Kadınlar erkeklerin tepe 80%sini arzular lafı aslında boş bir laf. Erkekler 22 yaşında iç çamaşırı mankeni gibi hatunları arzular demek gibi bir şey. Erkek için söyleyince “ee?” diyebiliyoruz ama kadını kafada büyütme eğilimi olan erkekler kadın için versiyonunu “kadınlar erkeklerin tepe 80%si ile yatar gerisine vermez” diye algılıyor. Bu nedenle de “abi bu adam beta neden kız arkadaşı var” gibi saçma sorular sorabiliyorlar.

Bir kere erkeklerin tepesindeki adamlar neden kendi klasmanlarının altında kadınlara baksınlar. Yani 10 üzerinden 9 bir erkek neden HB7 bir hatunla birlikte olsun? Ya da HB6. Bu adam kadınların 70%si için ulaşılır değil ki!

Ama abi ulaşabilseler bizi pas geçerler, bu da bir gerçek şimdi!

Evet, sen de yarın Victoria’s Secret mankeni bir hatuna ulaşsan Türkiye sınırları içindeki tüm kızları pas geçeceğin gibi. Kadın – erkek ilişkilerinin nasıl çalıştığına hoş geldiniz! Bu birliktelik denen şeyin yarısı sadakat yarısı da kapasite meselesi.

Ama abi sosyal medya yüzünden bu hatunlar kendilerini 2 puan yukarıda sanıyorlar!!

Evet ve çoğunlukla doğru. Çoğunlukla diyorum zira bu ibre kaymasının bir buluşmada sizin aleyhinize işlemesi için, sizin de kendi ezikliğinizle bu ilüzyonu beslemeniz lazım. Öncelikle kızlar bilinç altında ve bilince çok yakın bir yerde asıl cinsel pazar değerlerinin stresli bir şekilde bilincindeler. Ama sünepe erkeklere karşı daha yüksekmiş gibi oynamayı biliyorlar ve çoğu erkek de bunu kader kabul ettiği için oyunu oynayabiliyorlar. Bunu yemeyen ve öyleymiş gibi davranmalarını hafif bir gülümseme ile izleyen bir erkeğin karşısında 5 saniyede ibre yerine kayar.

Evet, çoğu kadın, çoğu erkek gibi gerçekçi bir arzu – elde edilebilirlik dengesi kurması lazım. Bu nedenle 80% dediğiniz adamlar da sekse ulaşabilir. Fakat Rollo’nun sıklıkla bahsettiği gibi ulaşabildikleri seks, tepe 20%nin ulaşabildiğinden farklıdır.

Kadınlar iki tür seks yaparlar : alışveriş ve validasyon seksi. Alışveriş seksini genelde betalara verirler. Bir beta erkek, kadını birlikteliğe çekmek için eksta çaba harcamalıdır ve bu çaba karşılığında sekse ulaşır.

Buna Türkçe kırmızı hap camiasında sıklıkla sadaka seksi diyorlar ama ben bu tanıma tamamen karşıyım. Sadaka acıdığından ve karşılıksız verilir. Sadaka seksini betaları aşağılamak için söyleyenler, farkında olmadan kadınlara haketmedikleri bir yüceltme / kredi veriyorlar. Sadaka falan yok ortada. Kadın o seksi karşılığında bir şey almak için yapıyor ve alıyor. Sanki karşılıksız veren bir azizeymiş gibi sadaka demenin bir manası yok. Olay alışveriş seksi.

Çoğu erkek alışveriş seksi harici seks bilmez. O nedenle de kadını elde tutmak için sürekli bir şey yapması gerektiğini ve bunun bir nevi kader olduğunu düşünür. Örneğin kadının kocasını elinde tutmak için ayda 2 – 3 kere yaptığı seks alışveriş seksidir. Birçok evli çiftin standart seksidir ya da ilk 3 yıldan sonra içine düştükleri sekstir.

Validasyon seksi ise kadının karşılığında ilişki veya ilişki içinde ise bir şey beklemeden yaptığı ve kadına “maskülen bir erkek beni seçti ve benimle birlikte oldu / ben maskülen bir erkeği elde edebilecek çekicilikte bir kadınım” hissi veren sekstir. Farkı inanılmazdır.  Kırmızı hap ile kendini geliştiren erkeklerin bildiği bir farktır bu. Şimdiki kız arkadaş sen telekonferansta iken kendiliğinden yaramazca masanın altına girip oral seks yapmaya başladığında, daha 3 sene önceki kız arkadaşının lütfederek yaptığı oral seks aklına gelir ve aradaki farkı anlarsın.

Validasyon seksi illa tek gecelik ilişkilerde olmaz. Evli iken ayıkan ve kırmızı hapı karısı üzerinde uygulayan bir erkek bile sonradan 10 yıllık karısı ile ulaşabilir. Kriter çok basittir aslında : senin erkekliğin, masküleniten yeterli ise validasyon seksi alırsın. Eğer yeterince maskülen bir erkek değilsen ya seks alamazsın ya da alışveriş seksi alırsın. Yani ya sen yeterli olacaksın ya da yetmediğin kısmını ödeyeceksin. Acımasız ama adil maalesef.

Aslına bakarsanız alışveriş seksi de zevksiz bir şey değil ve kadının da zevk alabildiği bir şey. Fakat günümüzde feminizm yüzünden kadınlar erkek için hiçbir şey yapmamaları gerektiğini öğrendiklerinden bu tür seks bir anda aşağılanır bir hale büründü.

Gamma ve Omega Erkeği

Erkek cinsel hiyerarşisinde çoğunlukla alfa ve betalardan konuşuyoruz. Öncelikle hatırlatalım, alfa ve beta bir demografiye değil davranışa sıfattır. Ama bu açıdan bakınca bu ikili sıfatlar yeterli değil zira bunlardan bir miktar daha çeşitli davranışlar var.

Erkeklerin yaklaşık 20%sinin alfa (5%si gerçek alfa ve 15%si daha düşük rütbeli alfa) olarak kabul edilir ama son yılların kırmızı hap tecrübesi bize bu oranın toplamda 10%a kadar düştüğünü gösteriyor. Yine erkeklerin yüzde 80’i beta olarak kabul edilir ama muhtemelen günümüzde sadece 60%ı böyle. Bu durumda da geriye 30%luk bir grup kalıyor. Bunlara gamma ve omega erkekler diyoruz. Maalesef bu iki grubun payı her geçen gün artıyor ve ben de buraya sıklıkla uğradıklarını görüyorum. Bu nedenle de bu grupları tanımlayacağım. Pandoranın kutusundan uzun süre uzak durdum zira zaten azıcık gazlasan herşeyi bırakıp kendi hayal dünyasına yerleşmeye istekli bir yığın var ve eminim bu yazı onlar üzerinde olumsuz etki edecek.

Önce omegayı tartışalım zira sayıca azlar (de ki erkeklerin 5%si) ve bugün temel olarak gamma erkekleri ele alacağız. Omega gerçek anlamda şanssız erkektir. Bu erkekler hiçbir zaman oyunun içinde olmamış kaybedenlerdir. Bir parti olduğunda çağırmak kimsenin aklına gelmeyen erkekler omega erkeklerdir. Genellikle rahatsız edici, itici ve kadın erkek ilişkilerinden tamamen bihaber olan omega erkekler, kadınlardan eline bir kadın geçirse boğacak sınırda nefret ederler. Bildiğin inseller ve en düşük rütbeli MGTOWlar bu gruba girerler.

Gelelim omeganın bir üstünde, erkek nüfusunun 25%inin içinde bulunduğu ve oranı kaygı verici derecede artmakta olan gammalara.

Gamma aslında negatif anlamda hiyerarşi dışıdır. Gamma erkekler genel olarak zeki olsalar da itici ve sıklıkla da kadınlara görünmez erkeklerdir. Mütemadiyen kadınlardan nefret eden omegaların aksine gamma erkekler tüm kadınlardan nefret etmek ile kadınları baş tacı yapmak arasında gidip gelirler. Kendisi ile ilgilenen tek bir kadın bile yok iken nefret kusan gamma erkek, ortalama veya üstü bir kadın kendi varlığını farkettiği ve direkt başını çevirmediği zaman o kadının hayalleri ile dolup kadını baş tacı yapma dönemine girerler.

Kendilerine zarar verecek derecede içe dönük gamma erkek, stalker, psikopat-kıskanç eski erkek arkadaş ve salya sümük aşk türküsü tüketicilerinin önemli bir kısmını oluştururlar. Eğer yolları yanlışlıkla bir partiye ya da bara düşerse, onları karanlık bir köşede oradaki herkesi ve herkesin davranışlarını hunharca eleştirirken … genelde kendi kendilerine konuşarak eleştirirken … bulabilirsiniz.

Ortalama bir gamma erkek cinsel hiyerarşideki yerinin farkında değildir ya da bunu kabul etmeyi reddeder. Önemli miktarda gamma erkek, kendi kafasında keşfedilmemiş alfa olduğunu, aslında çekici olduğunu düşünür. Bunların kendilerine özgü bir  biriciklikleri vardır ama sorun kimsenin sadece kendilerine bariz bu özelliğin farkında olmamasıdır. Bu bile tek başına gamma erkeği öfke dolu yapar.

Alfa ve betalar bir arada çalışan ve yaşayan erkek gruplarında bir işbirliği bağı kurabilirler. Bir grup alfa ve beta erkek bir sorunla karşılaştıklarında (mesela bir proje) birbirlerini ezmek yerine işbirliği yapmayı tercih ederler. Örneğin şurada olduğu gibi :

İki grupta da başlangıçta insanlar yerel hiyerarşiyi anlayana kadar bir miktar karmaşa oldu. Erkekler genellikle neyin gerekli olduğunu düşündülerse onu yaptılar – ortamda emir veren bir lider yoktu. Kimi avlanmaya çıktı, kimi yiyecek toplamaya giderken kimi balığa çıktı. Bir elemana kumda oturmaktan gına geldi bank yapmaya başladı. Diğerleri zamanla büyüyen bir klübe yaptılar. Bir diğer eleman her gece yemek yaptı. Birkaç gün içinde, muntazam bir medeniyet çıktı ortaya, hergün bir öncekine göre biraz daha varlıklı bir medeniyet.

Gamma erkek, bu işbirliği bağını sürekli sabote etmeye çalışan rahatsız edici kişiliktir. Alfanın sağlam çerçevesi, sosyal dominant davranışları, bir işte yetkinliği, duygusal gücü ve çerçevesini diğer insanların gönüllü olarak takip edecekleri şekilde pazarlayabilmesi nedeniyle lider ve kadınlarca arzu edilir olduğuna kafası basmayan gamma, bu elemanlarla güç savaşına girer. Kendi kafalarında “atanamamış alfa” olduklarından, betaların onları takip etmemesi gammaları deli eder. Eğer bir erkek takımını savaşa gönderseniz ve içlerinde bir gamma varsa, bu gammalar hiyerarşideki yerlerini kabul etmemek için tüm takımın hayatını kaybetmesine neden olacak şeyler yaparlar. O nedenle de evrimsel olarak erkek takımları gamma erkekleri dışlamaya programlanmışlardır.

(Buraya gelip de ara ara arkadaş grubumda nasıl baskın olacağım, kendimi dayatıyorum ama tepeye çıkacağıma dışlanıyorum diye ağlayan elemanlar neden böyleler biraz anladınız sanırım.)

Sigma kavramını duymuş olabilirsiniz. Sigma, alfa erkek ile eşit statüde ama hiyerarşide yer almayı reddeden adamlardır. Filmlerde sıklıkla kahramanlardan biri ya da baş rol oyuncusu olan sigma erkek, dünya yıkılsa kendi işine bakmak isteyen ama şartlar kendini hiyerarşiye çekti ise hemen alfa seviyesinde hiyerarşiye eklemlenebilen adamlardır. Star Wars Han Solo, Dolar Üçlemesindeki Client Eastwood’un canlandırdığı “The Man with No Name” ve X-Men Volverine gibi.

Gamma’nın sigmadan farkı hiyerarşi içine girip yükselme isteğinin yanında, bunu hiyerarşiye değer katarak değil, hile ve dolaplarla birilerini yıkmak, birilerine zarar verip aşağı çekmek üzerinden yapmaya çalışmasıdır. Sigmayı hiyerarşiye sok, makineye anında eklemlenir. Gammayı hiyerarşiye sok, makine dağılır.

Gamma erkek, bir yandan da hiyerarşide yukarı çıkmalarını sağlayacak kısa yollar, gizli teknikler ve mucize haplar arayışındadırlar. Zaten özel insanlar iken neden kendin geliştirmek, sabırla çalışmak ve acı çekmek zorunda kalsınlar ki? Maalesef PUA ya da kırmızı hap camiası tam da bu nedenle oldukça fazla sayıda gammayı kendine çeker. Özellikle PUA olayı “gizli yetenekler” olarak pazarlandığından oraya akarlar ama kırmızı hap camiasında da bir mucize hap ısrarı ile gösterdikleri varlık önemlidir. Sen saatlerce sağlam çerçeve yaz, ortalama gamma gelir “abe tamam da sen bana nasıl çerçevem sağlam imajı çizeceğim onu öğret” diye sorar. Bir hap yutup uykuya dalmak ve hiyerarşinin en tepesinde uyanmak isterler.

PUA camiasına yönelen gammalar maalesef genel zihinsel mastürbasyon yapılarından dolayı orada da pek tutunamazlar. Bunlar her yazıyı iştahla ve hatta 10 kere okurlar ama çıkıp dişe dokunur sayıda yürüme yapamazlar. Neden?

Zira gammanın zayıf tarafı gerçekliktir. Gamma hiyerarşide oldukça aşağıda olduğunu ve yukarı çıkmak istiyorsa önünde uzun ve acılı bir çalışma sürecinin olduğunu kabul edemez. Kendi kafasında zaten o mucize hapı bir yutsa tepeye ışınlanacak “neredeyse alfa”dır. Betalar gibi çalışmak zorunda olması haksızlıktır. Ama gerçeklik açıkça kendilerine öyle olmadıklarını söyleyecektir. Bu nedenle gamma kendi etrafında bir kendini kandırma balonu yaratır. Bu balon genelde video oyunları, porno, bol bol o karşı ofisteki HB8 hayali ve mastürbasyon desteklidir.

(Gammaların fiziksel dünyadaki rekabetçi oyunların hiçbirinde bulunmamalarına rağmen video oyunlarında çok ileri seviye olabilmelerinin nedeni, burada kimse görmeden istedikleri kadar deneyip yenilerek öğrenebilmeleridir. Aynı başarıyı, gerçek dünyada reddedilmeyi ve yenilmeyi kaldıramadıklarından gerçek oyunlarda beceremezler. Gamma herkesin görebileceği şekilde reddedilmeyi veya yenilmeyi göze alamaz. Fakat maalesef insanın kişiliğini çelikleştiren bu sosyal önünde yenilme korkusu olduğundan, sanal dünyadaki zaferleri gerçek hayatlarına zerre katkıda bulunmaz).

İyice karamsarlarştık değil mi? Öncelikle tekrar edeyim, gamma erkek dediğimiz, gamma davranışları baskın erkektir. Ve bunlardan önemli oranda kurtulabilir.

Gammanın ilk yapması gereken  azar azar gerçeklikle arasına ördüğü duvarı kaldırmak (pornodan, aşırı mastürbasyondan ve video oyunlarından uzak durmak ve gerçek dünyada yenilebileceği ve yenebileceği bir uğraş edinmek) ve mucize hapı aramayı bırakıp egosunu yenerek kırmızı hapın pratiğini uygulamaktır. Sonrasında ise hiyerarşiye değer katarak eklemlenmeye çalışmalı ve bu eklemlenmenin beta seviyesinden olacağını, gamma seviyesinde alfa seviyesine sıçramayamayacağını kabul etmelidir.

(Gerçi gamma sigma seviyesine giderek bu süreci bypass edebilir ama gerekli disiplinli çalışmayı ve acı çekmeyi bypass edemez).

Gammanın gerçeklerden kaçmayı bırakması ve kendisini reddedilebileceği veya yenilebileceği durumlara maruz bırakıp bununla başa çıkmayı öğrenmesi gereklidir. Örneğin hayatında bir kere bile cinsel deneyimi olmamış ama kendisini cinsel hiyerarşide alfa sanan gammanın bunu gerçekliğin testine tutması, dışarı çıkıp kadınlara yürümesi gereklidir.

Bu acılı bir süreç. Ama değişim acılıdır ve kırmızı hap da size mucize hap vaadetmiyor. Arada bir bana “abi burada bunları yazıyorsun ama kızlar da okuyor, onlar şimdi bu taktikleri öğrenip karşı taktik geliştiremez mi”. İyi de evladım, burada kendinizi olduğunuzdan iyi gösterecek taktikleri tavsiye etmiyoruz ki. Gerçekten adeleli, çerçeveli ve başarılı olduğunuzda, buna bir kadın nasıl ve neden karşı taktik geliştirsin? Kadınlar üzümünü yer bağını ve o bağın nasıl yetiştiğini sormazlar. Kırmızı hap ya da doğuştan, üzüm aynı üzüm.

Erkek doğulmaz olunur

Bir okuyucu “alfa olunmaz doğulur” diye özetlenecek bakışı yorumlara yansıtmış :

Doğuştan gelen bir alfalık yoksa sadece taklit edersin, onu da iyi hissettiğin zamanlar yapabilirsin.

Bunun başka bir alternatifi yok.

Kötü hissettiğin zamanlar, mesela defalarca mastürbasyon yaptığın dönemlerde siksen taklitle bile alfalık hak getire.

Kırmızı hap veya oyun ile sadece alfalık hakkında bilgi sahibi olursun, alfa olmazsın. Taklit ile bir süre alfa davranabilirsin ama karşına gerçek bir alfa gelene kadar.

Abdurrahman Çelebi ayağı yani. Kırmızı hap veya oyundan tüm beklentiniz sadece salak salak kullanılmamak hatta daha gerçekçi olmak gerekirse daha az salak yerine konulmak olsun.

Bu evlilikten minimum zararla çıkmakla aynı mantık.

Sonradan alfa olmak, evlenip çocuk yapıp boşanınca hiç nafaka ödememek gibi bir şey.

Tekrar diyorum, taklit edenlerin alfalığı karşılarına bir alfa çıkana kadardır.

Ya alfanın dostu ol ki bu potansiyel olarak kızları ona devretmektir, aynı zamanda artıklarından beslenmektir ya da toz ol.

Bu iş böyle.

Herşeyi sosyal yapı sayan radikallerin (maskülenite tamamen bir sosyal koşullamadır, doğuştan gelen hiçbir şeyle belirlenmezcilerin) karşısında bu doğuştan alfacılar var. Size tavsiyem iki radikal uçtan da uzak durmanız. İnsan sosyal hayvanının alfalığını betalığını kurt sürüsünün ya da aslan sürüsünün alfalığı ve betalığına indirgerseniz genetik determinizm radikalliğine varırsınız. Ama biz kurt sürüsü değiliz ve alfalığın çoğu zihinsel, fiziksel değil.

Unutmayın ki kadınlar kız çocuğu olarak doğarlar ve sadece fiziksel olarak gelişerek daha 16 yaşında belli bir değere ulaşırlar. Erkekler ise oğlan çocuğu olarak doğarlar ama erkek olmaları kendiliğinden olmaz. Disiplinle, çalışarak, rekabet edip kazanarak, acı çekerek, zorda kalarak, zor durumları aşarak erkek olursunuz. Ve eğer hiçbir şey yapmazsanız hayat boyu oğlan çocuğu olarak kalabilirsiniz ki günümüzde 20lerinin 2. yarısına kadar bile oğlan çocuğu olarak gelmiş birçok erkek var. Doğuştan gelen genetik artıların olumlu etkisi olsa da maskülen bir erkeğin sonuçta dönüştüğü halin büyük kısmı kendisinin hayatta nasıl mücadele ettiği ile alakalıdır.

Doğuştan gelen artı özelliklerinizin üzerine ne eklediğiniz, maskülenitenizi bastırıp bastırmamanız önemli. İlk başlarda taklit edeceksiniz ve düşeceksiniz tabii. Ama yeterince ısrarlı olursanız bu sizin kendi benliğiniz olacak. Bunun bilimsel olarak fizyolojik değişikliklerle nasıl sabitlendiğini yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak yazısında anlattım:

Bizim duygu diye hissettiğimiz şeylerin hormon salgılanması ile alakalı olduğu artık bilinen birşey. Yeni yeni keşfedilen şey ise hareketlerle hormon salgısının değişebileceği ve bunun da duygu yaratabileceği. Belgeselin aşağıdaki Fake It To Make It (Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak) bölümünde, alfa maymun hareketleri yapmanın (örneğin kollar havada açık V duruşu) testosteron seviyesini 20% arttırdığı ve tam tersi itaatkar ve boyun eğer hareketlerin ise 10% azalttığı verisinden yola çıkarak bir deney yapılıyor.

Testosteron, erkeklik hormonu ve yüksek seviyeleri erkeklerin egemenlik ve hırs dürtüsü ile alakalı. İşin ilginci, bu tür özgüven hareketleri sadece testosteronu arttırmak ile kalmıyor, kortizol seviyesini de (stres hormonu) azaltıyor. Bu da alfa erkekliğin sadece agresif bir hırsla değil, stres karşısından serinkanlı bir şekilde davranmayla da ilişkisini açıklıyor.

Benlik değişir ve plastik birşey. Alkolün ya da uyuşturucunun etkisi ile yıllar içinde birer çöpe dönüşen ya da korkunç bir savaş tecrübe etmiş adamların kişiliklerindeki gerçek değişime bakın ne dediğimi anlarsınız.

Bu konuda kimseye inanmaya ya da alfa olacağım falan diye hedefler koymanıza gerek yok. Kendinize her gün bir önceki gününüzden az da olsa daha iyi bir versiyonunuza dönüşme hedefi koyun ve bunu tavşan ve kaplumbağa masalındaki kaplumbağa gibi azar azar ama düzenli şekilde yürüyerek yapın. 2 sene sonra bakın bakalım doğuştan gelmiyorsa taklit edersinciler mi doğru söylüyor yoksa biz mi.

Alfa bir kafa yapısıdır, demografik değil

Alfa – beta ikilisi ile ilgili en fazla yapılan hata, bunların biyolojide kullanıldığı şekilde bir bireye sıfat olduğunu düşünmektir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, biz de burada kolaya kaçıp “alfa davranışları baskın erkek” / “beta davranışları baskın erkek” demek yerine, alfa erkek / beta erkek deyip geçiyoruz. Oysa alfa bireye değil bir kafa yapısına ya da davranış şekline sıfattır.

Alfa bir kafa yapısıdır, demografik değil. – Rollo Tomassi

Üstelik durum biraz daha karışık :

  • Bir erkeğin hayatının bir alanında alfa kafa yapısına sahip olması, onun diğer alanlarında da alfa kafa yapısına sahip olacağını garantilemez. Buna en güzel örnek, kız arkadaşı Asia Argento’yu oneitis yaptığı ölmeden önce verdiği demeçlerde, fotoğraflarda ve arkadaşlarının verdiği bilgilerde belli olan ve söylentiye göre Asia Argento’nun kendisini aldatmasından sonra intihar eden ünlü şef Antony Bourdain. Bu adam, iş hayatında tamamen alfa kafa yapısında olsa da, aşk hayatında neredense tamamen beta kafa yapısında.
  • Bir erkeğin alfa kafa yapısında olması, mavi haplı olmasına engel değildir. Yine Antony Bourdain’i ele alalım. Kız arkadaşı Asia Argento’nun uzun süreli ilişki materyali olmadığı her tarafından bağırıyor : vücut dövmelerle ve metalle kaplı. Kendi rızasıyla Harvey Weinstein’ın casting couchundan geçtikten yıllar sonra MeToo hareketi ile bunun tecavüz olduğuna karar verip bunu lehine kullanmaya çalışan bir ilgi orospusu. 25 yaşında bir rockstardan sonra 35 yaşında daha efendi bir adamdan çocuk yapmış, ikisini de boşamış. Normalde ucundan kırmızı haplı bir erkeğin 100 metre yanına yanaşmayacağı bir hatuna sırıl sıklam aşık. Ki bir öncesinde MMA savaşçısı bir kadınla evlenip, onun boynuzuyla boşanmış (hatun Bourdain’i parasını kendi ödediği trainer ile aldatmış) bir erkek.

Erkeklerin alfa algısı genelde “erkeklerin lideri” diye anılan grup erkek. Oysa aşağıdaki grafikte göreceğiniz gibi, bunların sadece bir kısmı alfa.

Alfa – beta kavramlarının bir kafa yapısına sıfat olduğunu unutursanız, kırmızı hap bilgileri sizi büyük bir karamsarlığa itecektir. Zira erkeklerin 80%si beta 20%si alfa (ki aslında 90% – 10% muhtemelen) lafını duyunca, bunun kader olduğunu düşünürsünüz. Bir bireyin ya alfa ya da beta olduğunu sanarsınız.

Oysa kafa yapısı olarak alfa – beta, daha dinamiktir. Tepe alfa davranışları baskın erkek grubu oldukça dinamiktir. Orada kalmak zordur ve sürekli çaba ve şans ister. Bu gruba sürekli alttan bireyler çıkar ve sürekli olarak da bu gruptan bireyler beta davranışları zaman içinde baskınlaşarak aşağı düşerler. Örneğin bekar iken alfa davranışları baskın bir erkek, evlendiğinde salarak müzmin bir betaya dönüşebilir. Bu arada evliliği boyunca beta ayak paspası olan bir erkek, boşanma tecavüzüne uğradıktan sonra hayatta kalırsa, hızla alfa davranışı baskın bir erkeğe dönüşebilir.

Bu gerçeği ara ara hatırlatmakta fayda var. Zira siteye sürekli yeni insanlar geliyor.

Alfa bir kafa yapısıdır, demografik değil

Plan

Çok uzun süre hiç bir planım olmamıştı. Tabii ki hayatta ne yapmak istediğimi biliyordum, böyle sanatsal, herkes tarafından farkedilebilir ve gösterişli birşeyler olmalıydı. Fakat bu gerçekliğe girme yolu 17- 18 yaşındaki birisinin zihni için asla yeterince somut değildir. Herşeyden önce milli olmak istiyordum. Tutkularım vardı, yeteneklerimin farkındaydım ama bir planım yoktu.

Başta şartlandırılmış betaların 17 yaşında yaptığı şeyi yaptım. Feminist buyruk tarafından onaylanan senaryoyu takip ettim. İyi çocuk  > uyum > rahatlık > bağlılık > tek eşlilik ve eğer bu bölümlerin birinde kaderime çizilmiş seks bana lütfedilirse ki bu tamamen herhangi bir betanın olmanın gerektirdiği onay süreci sayesindedir. Fakat benim hala bir planım yoktu. Bu durum hala bana bir plan gibi geliyordu fakat aslında bir plan değildi.

ONEitis kız arkadaşlı bir seri monogami bir plan gibi gözüküyordu ki bu feminist buyruğun desteklediği bir şeydi ve mantıklı gözüküyordu. Aynı anda birkaç kadını idare etme kapasitesinde olan erkeklerden nefret ederdim. Kadınlar feminist buyruğun resmi onaylı senaryosundan sapan böyle oyunculardan nasıl büyülenebiliyordu? Bu kadınlar kendi yollarından sapmanın ne kadara hatalı olduğunu göremiyorlar mıydı? Kadınlar bu adamları neden seks ve yakınlıkla ödüllendiriyorlardı ve feminist öğreti tarafından onaylanmış önkoşullar olmaksızın neden yapıyorlardı? Feminist buyruk bana kadınlara her zaman saygıyla davranılmasını öğretmişti- cinsiyet olarak ve mantıklı şekilde benim bağımsız bir etkenim olarak. Kadınlar neden feminist buyruğun hepimizden önce uygulamaya koyduğu plandan sapan adamları neden ödüllendiriyordu ? Kadınlar neden benim gibi mantıklı düşünemiyorlardı ?

O zamanlarda farketmemiştim fakat kadınların doğuştan gelen hipergamisinin feminist buyruğun planı ile çeliştiğini göz önünde bulundurmakta başarısız olmuştum. Daha sonra hayatta, feminist buyruğun erkek ürünleri olan betalar buyruğun asıl planının farkına varacaklardı. Onların rolleri diğer erkeklerin genetik miraslarını büyütmekte olan kadınları desteklemek olacaktı. Çoğu beta erkek, kendini gerçekleştirme ya da öz farkındalığa varmayla feminist buyruğun planının farkına varabilirler. Bazıları için bu üzücü bir farkına varıştır zira artık çok geçtir ve yapılacak tek şey kötü etkisini azaltmaktır. Diğerleri içinse boşanma sonrası sadece eşlerinden ayrılma özgürlüğü değil aynı zamanda buyruğun palnından bir kaçıştır. Ve diğerleri için bu hayat etkileyen ideolojinin sonuçlarından sıyrılmanın rahatlığıdır.

Plan Yapmak

Zekice bir Yahudi deyişi vardır, “ insan plan yapar, Tanrı sadece güler.” Bu şefkatli asilzade sözüdür., fakat aslında dünyanın en ünlü betasının “sen planlar yapmakla meşgulken, hayat olur “deyişi ile aynı anlama gelir. Ya da başka bir deyişle “yapacak bir şey yok” ve aslında senin şu anki durumuna yol açan olaylar üzerinde hiç bir etkin yoktur.

Eskiden buna inanırıdm. Eskiden bir planımın olmasının az çok alakasız olduğunu düşünürdüm, çünkü eninde sonunda senin aslında sana olan şeylere üzerinde asla kontrolün olmamıştır. Annem eskiden benim fit olmamla ve vücut gelistirmeyle uğraşmamla ilgili takıntılı olduğumla konusunda beni devamlı eleştirirdi. Annem bana “ Yarının ne getireceğini asla bilemezsin, kanser olabilirsin,veya bir otobüs tarafından ezilebilir ve sonrasında üzerine titrediğin vücudun boşa harcanabilir” derdi. Ona “evet” dediğimi hatırlarım ama bu benim şimdi nasıl görünmek istediğimle alakalı, bir tabutun içinde iken bu umrumda olmayacak.

Bunlar her zaman ilginç konuşmalardı fakat işin aslı kendim için bir planım yoktu.

Plan Yapmamak

Plan yapmamak, başarısız olma planı yapmaktır. Deniz piyadesi arkadaşlarım bu sözü severler. Bu sözün orduda muhteşem bir mantra olduğuna eminim. Fakat kaçımız planımızın olmaması ya da plana bağlı kalmamamız sonucunda başımıza bir şeyler gelmesine izin verir ? Bizim başımıza gelen şeyler üzerinde tam bir kontrolümüz olduğunu söylemiyorum. Fakat bizim bir planımız olmadığında, başkalarının planları bizim başımıza gelecekleri etkiler. Yukarıda resmettiğim üzere, genç bir adamın planı olmadığında Feminist Buyruk zaten kendi planı ile oradadır – boşluğu kendi amaçları ile doldurmaya ve genç erkeği feminen planın erkeğin kendi konsepti olduğuna inandırmaya hazırdır.

Sosuave forumlarındaki liseli okuyuculara her zaman tavsiye ettiğim şey hoşlandıkları bir kıza yürüdüklerinde, başarı için plan yapmalarıdır. Bu genç adamların pek çoğu bir kıza çıkma teklif etme mekaniklerini ve korkusunu o kadar içselleştirmişlerdir ve kızla yakınlaşmak için manevralara dalmışlardır ki başarılı olduklarındae ne yapacaklarının planını yapmazlar.Onlara sonucun başarılı olmasını beklemelerini ve bu olunca ne yapacaklarını planlamalarını söylerim. Ve bunun için temel bir neden var.

Kız birden genç adamın teklifini kabul ederse çocuğun buluşma için hiç bir planı yoktur. Bu plansızlığın kıza verdiği mesaj, kızın buluşmadan sonrasını aklına getirmeyen bir erkekle buluşmaya, potansiyel yakınlığa ve hipergamik değerlendirmeye evet dediğidir.  Bir planının olmaması erkeğin beta özünü ele verir – erkek başarılı olacağını beklememektedir. Kız bunu derinlerde sezer ve buluşmanın bağlamı ve çerçevesi beta önkoşullarında çalışır.

Alfanın zihin yapısı başarılı olmayı bekler. Oyunun anahtar doktirinlerinden birisi rasyonel olmayan derecede özgüvendir ki bu oyunun ana elementidir. Bunun başarılı olması planın takip edilmesine bağlıdır ve planın takip edilmesi de bir planın olmasına bağlıdır. Bu plan ister PUA’nın yürüme sonrası ayaküstü buluşması şeklinde olsun ya da balayı gecesi bekaretini eşine çakmak için saklayan bir adamın planı olsun koşul hep aynıdır. Alfalar ne istediklerini çok önceden bilirler ve gitmek istedikleri nokta ile ilgili sağlam bir planları vardır.

Kendine güven

Sosuave forumlarında bana sık sık sorulan sorulardan biri de şudur;

“Rollo, erkeğin özgüvene sahip olması kadınlar için en çekici özelliği,  özgüvenimi nasıl geliştirebilirim ?”

Özgüven ilginç bir kavram, sadece kadınlara uygulanmasında değil, hayatın geneli için ilginç bir kavramdır. Özgüven mistik bir aleme çıkarıldığı için şöyle okuruz. “Başarısız olma sebebin kendine yeterince inanmamandır.” Bu anlayış sadece kendin ol sözünün akıl yürütmesiyle benzer bir mekaniğe sahiptir. Bu insanların başka söyleyecek bir şeyleri olmadığı zaman söyledikleri bir şey – “Ooo, adamım o kız konusunda sadece kendine güvenmen gerek, sürtüklerin istediği bu, sadece PoF (dating sitesi) profillerine bak, özgüven, özgüven, özgüven, …” Özgüven hakkında söylemedikleri şey, özgüvenin geçmiş başarılardan ve o başarıları tekrar edebileceğinizi bilmenizden türediğidir.

Hayalkırıklığını anlıyorum; kadınlar sadece kendin olmanı, erkekler sadece kendine güvenmeni söylerler. Her iki grup da sadece gerçekten mevzuyu anlayanların bildiği net olmayan özelliği ima ederler. Daha önce SKO presibinden bahsetmiştim, fakat kadınların talep listesinde bu kadar önemli olan özgüveni nasıl elde ederim ?

Özgüven, opsiyonlarından ortaya çıkar.

Geçmiş başarılarını tekrar edebildiğini bildiğinde veya bu başarıların tekrarı için elinde kaynağın olduğunda özgüvenin olur. Bu, kadınların güven istediklerin iddia ettiklerinden istedikleri koddur: “Diğer erkeklerin olmak istediği ve diğer kadınların kendisiyle yatmak istediği bir adam istiyorum.”

Bu durumun büyük ironisi ise kadınların istediği erkek özgüveni, bir kadının layık olan özgüveni aşan özgüveni, her zaman kibir olarak algılanacaktır. Neden?  Zira bu özgüven Feminist Buyruğun planıyla çelişir. Bu delicesine seksi bir şey, fakat aynı zamanda Feminist Buyruğa büyük bir tehdit teşkil eder.

Tabak teorisi serisinde bahsettğim üzere “siklemiyorum tavrı gerçekten siklemediğinde çok daha kolaydır. Eğer kadınlarla bağlılık olmama tavrını devam ettirirseniz, Feminist Buyruğun deli gömleği planı gevşemeye başlayacaktır. Senin PLANINDA olan, seninle birlikte olmak için samimi istek duyan kadınların örneklenmesi ve filtrelenmesidir. Bizim işimize yarayan yatıştırılmış veya mecburi bir arzu değil, fakat senin potansiyelini temsil ettğin özgüvenli, geleceğe dair beklentisi olan ve seksi olanla bağlantı kuran samimi bir istekdir. Bu senin bilişsel olarak mükemmel eşi aramandaki filtreleme veya gözden geçirme gibi gözükmez. – Mükemmel eş kendini sana sunar.

Çok sayıda erkek birden brden fazla tabak çeviremeyeceğini düşünür. Bu adamlar tabak çevirmeyi, çevrelerinde uygun durumda olan her kadını sikmek olarak düşünürler ve tabak çevirmenin hedefinin amaçsızca seks olduğunu sanarlar. Bu, beni eleştirenleri tabak teorisini yaftalamayı umdukları bir hatadır :

“ Rollo hareket eden her şeyi sikin diyor, bu korkunç !”

Hayır, fakat birliktelik sözü vermeme kavramı temel olarak Feminist Buyruk planıyla çelişir ki bu nedenle Feminist Buyruk ve onun etkenleri buyruğun sosyal dominasyonunun devamlılığı için bu tarz hedef saptırmalara bel bağlar.

Eğer geçmişte tahmin edilebilir düzende başarılı olmaktan gelen özgüvene sahipseniz, gelecekte o görevi tekrar edebileceğinizi makul bir beklentiyle söyleyebilirisiniz. Kariyer, spor, belirli bir sosyal etkileşim bağlamında veya bir yetenek, beceri durumunda hepimiz ayağa kalkıp bireyin başarısını alkışlarız. Bu bireyler başarıyı çok kolay bir şeymiş gibi gösterirler. Kadınlar konusunda özgüvenlisiniz diyelim, geçmişte onlarla başarılı olduğunuzu, bir oyuncu olduğunuzu varsayalım – yıllarca sadık bir koca olarak aileni beslemiş olsan bile. Bunu açıkça söyle, kandırılmış tipik bir erkeksindir.

-Fakat özgüven piliçlerin aradığı şeydir Rollo, WTF ?

Aradıkları şey özgüven değil, plan. SENİN planın. Erkeklerin bir kadına yürümenin ötesinde buluşma planları hakkında örneklemeler vermek kolaydır fakat bu bir erkeğin hayatında sahip olması gereken kapsamlı planlamanın sadece bir örneğidir. Alfalar planlar. Bilinçli veya değil alfaların özgüvenleri, o planların olduğunu söze dökülmeden farkeden kadınlardan evrilir.

Çerçevenin Tomassi’nin ilk demir kanunu olmasının sebebi, gerektiğinde çiftleşme potansiyeline sahip kadınları bile dışarıda bırakacak, sağlam bir plana sahip erkeğe bel bağlamasıdır. Bir erkeğin planı onun seks arzusunun da üstünde olmalıdır, ama aynı zamanda seksi planını etkilemek için kullanmayı da içerir.

Aman Tanrım Rollo, bir erkeğin kadınla uzun dönem bağlılık niyeti olmasa bile seksin o erkeğin planına dahil olmasını mı öneriyorsun ?

Plan bağlamında, evet. Bu beni ahlaksız ve canavar gibi gösterebilir, fakat bir an durun ve bunun hakkında düşün. Peki kişisel ölçekte bu planın Feminist Buyruğun planından daha ahlaksız ve insanlıktan çıkmış olduğunu söyleyebilir misn ? Ya da küresel veya kanuni ölçekte ?

Hipergaminin uçukluğundan da mı kötü?

Sonucu da düşünerek başlayın

Fakat biz bundan daha iyiyiz değil mi ? Bizler asil, yürekli onurlu cinsiyetiz. Bizim görevimiz kadınların düşmesini önlemektir zira onlar kendileri için neyin iyi olduğunu bilmezler (buraya Arturcu bir düzyazı koyun(*))

Bu güzel bir nesir olabilir ama bir plan değildir. Kadınların erkeklerde aradığı tüm o yönlendirme ve kontrol (dominantlık demenin kibar bir yolu), aslında erkeğin vizyonunun yönlendirmesinden kaynaklanır. O kadın sana güveniyor mu ? Bir erkek olarak karşılaşabileceğin en büyük meta – SHIT test, kendi planın yerine  Feminist buyruğun planını koymandır. Ne küstahça ! Ne kadar kibirli! Nasıl cüret edersin!

Kafada sonucu düşünerek başla. Tomassi’nin ilk demir kanununun dediği gibi, kadın senin çerçevene girer. Senin gerçekliğine girer, o meraklı bir aktör, araştırmacı olandır, kadın onun için yarattığın dünyayı keşfeder, senin arkadaşlarınla, ailenle ve grubunla karşılaşır. Eğer uzun dönem ilişkinde bunun tersinin doğru olduğunu hissediyorsan, kadıının gerçekliğine ve hikayesine girmişsin demketir ve kimin planın yürürlükte  olduğu sorusu senin için cevaplanmış olur.

(*) – Ortaçağ romantizminin merkezindeki Kral Artur ve şövalyeleri mitinden bahsediyor.

Çeviri : The Plan

Çeviren : Icarus Everyman

Yeni Bir Umut

Kırmızı Hapın Acı Tadı yazısının sonuna doğru şöyle yazmıştım:

Gerçek sizi özgür kılacaktır ama farkında olmak gerçeğin sizin canınızı daha az yakmasına neden olmayacaktır ya da gerçeği daha sevimli hale getirmeyecektir. Ve tabii ki gerçeğin farkında olmak sizi gerçeğin gerektirdiği sorumluluklardan azad etmeyecektir. Fişten çekilme esnasında erkeklerin en çok zorlandıkları şeylerden biri, Oyunun onları görmeye zorladığı acı gerçekleri kabul etmektir. Bu acı gerçeklerin içinde, yıllardır inanmaya koşullandığı şeylerin konforlu idealler olduğunu ve “sevgi dolu beklentilerin” aslında erkeği sakat bırakan engeller olduğu da vardır. Bunlara isterseniz yalan deyin, ama fişinden çekildiğiniz ve aslında bir sistem olan şeyi böyle kategorize etmekte bir miktar umutsuz nihilizm vardır. Siz aslında umutsuz vaka olduğunuzdan değil, sadece, fişten çekildiğiniz anda içine girdiğiniz yeni sistemde umut yaratacak içgörüye sahip olmadığınız için – her ne kadar bu yeni sistemde kontrol daha çok sizin olsa da.

Kendim fişten çekildiğimde öğrendiğim en zor derslerden biri, “umudu” çöpe atmaktı.

Gerçek ve kişisel umudu değil. Gerçekleştirilebilir olduğuna inandırıldığım “umudu” – doğru şartlar altında, kişilikler uyumlu olursa,  kader ve çalışır olduğuna inandırıldığım, feminen buyruğun tanımladığı diğer bazı etkenler lehime çalışırsa, feminen tanımlı rahatlığa ulaşabileceğim umudu.

Umudu tanımlayarak (ya da benim için tanımlanmasına izin vererek), o ideal durumu hiçbir zaman kendi tercihim olmamış olan bağlamda gerçekleştirmeyi çok istiyordum. Fişten çekildiğim zaman herkes kadar ben de bunalıma girdim. Öfkelendim. Temelde gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeye bu kadar fazla yatırım yapmış olduğum hakkında düşünmek bile istemedim. Çünkü bu şeyin ne olduğunu yanlış anlamıştım, bilerek ya da kendi iyimser yorumum nedeniyle.

Benim kendi “fişten çekilmem” aşamalı bir işti ve birçok uzatmalı travmadan sonra meydana geldi. Ve evet kendimi, gerçekleşebileceğine inandırıldığım bir şey için, bir kalıba sokma umuduyla yaşadığım o kadar travmanın boşa gittiğini görmek, daha da bunaltıcı idi.

Bana satılan umudun, benim yararımı hiçbir zaman düşünmeyen sosyal paradigmadan geldiğini anlayana kadar da umudu atamadım. Bu zor bir gündü zira bunu yapmanın, kendim için yeni bir “ümit” bulmak gerektirdiğini anlamıştım. O zaman bana çok nihilist görünmüştü ve kendime acımaktan kaynaklanan nihilizm tercihi yapmamak için ciddi çaba gösterdim.

Kabul etmekte özellikle zorlandığım keşiflerden biri, kadınların erkeklerden farklı şekilde aşık oldukları gerçeği idi. Bunu kabul etmek zordu zira gerçekleştirmek için çabaladığım “eski umut”, mavi haplı düşünce yapısının temel doktrinlerinden birisi üzerine kurulu idi; hem kadınların hem de erkeklerin onayladıkları ve kabul ettikleri tek bir aşk kavramı olduğuna dair eşitlikçi düşünce.

Bunun gerçeklikle alakası olmayan bir idealleştirme olduğunu , kadınların erkekleri içten sevebileceklerini ve sevdiklerini ama tamamen farklı ve feminene özgü aşk kavramı olduğunu anladığımda, artık o ortak aşk kavramına dair “umut” beslemediğimi fark ettim. Ve kadın ve erkeklerin, birbirlerinden tamamen farklı şekilde ve farklı perspektifte aşk kavramları ile, birbirlerini yine de sevebileceklerine dair umuda sarıldım.

O zamanlarda üniversitede psikolojik danışmanlık yapıyordum. Hayatının 30 yılından fazlasını eski karısını ve ikinci karısını mutlu etmek için harcamış yaşlı bir adamı hatırlıyorum. 20li yaşlarının başından itibaren, kendi kişisel hayatını, bu iki kadının (hayatı boyunca sadece bu iki kadınla seks yapmıştı) ortak bir aşk kavramını gerçekleştirme kapasitelerine inandığı için beslediği umut ile, bu “aşk” için harcamıştı.

73 yaşında idi ve bütün hayatını gerçekte varolmayan bir umuda yatırım yaparak harcamıştı – bir kadının kendisini, erkeklerin kadınların kapasiteleri olduğunu düşündüğü idealize aşk ile sevebileceğine inanmak. Tam da hayatı boyunca kendisini bunun varlığına inandıran, feminen odaklı sosyal düzenden öğrendiği romantik, feminen tarafından tanımlanmış aşk idealleri ile.

İşte bu nedenle sürekli Erkekler Gerçek Romantiklerdir diyorum. Çünkü çoğunluk, bir kadında ve o kadın için mutluluk bulmak üzere idealize edilmiş bir aşka hayatlarını harcıyorlar.

Yeni Umut için Eski Umut

Yeni kırmızı hap dünyanızda da umut edebilir ve başarılı olabilirsiniz. Ama kırmızı hap gerçeklerini kendi eski, feminen merkezli, mavi haplı dünyanıza zorla sokuşturmak yerine kırmızı hap gerçeklerini içselleştirmeniz ve onları kırmızı hap bağlamında yaşamanız çok daha kolay olacaktır. Eğer kırmızı hap dönüşümünü gerçekleştirememiş ve bunu nasıl kullanacağımı anlayamamış olsa idim, bugün evliliğimin neye benzeyeceğini hayal edebiliyorum. Bunu yapmadıkları için evlilik koçlarına saati 149 Dolar ödeyen erkekler var.

Geçen haftanın yorumları içine gömülü bir yorum var. Buraya tamamen alıyorum (kırpılamayacak kadar iyi bir yorum) :

Sanırım anladım!

Yıllarca bu “rol yapma” gereksinimi ve bunun kadınların bizi, bizim onları sevdiğimiz gibi sevmediğini gösterdiği için kızgındım. Ve şimdi eski ilişkilerimi gözden geçirirken, bir şey aklıma geldi.

Her ilişkimde, onradan aşık olacağım kadınla karşılaşmadan önce, tamamen kendimi geliştirmek için çalışıyordum : forma girmek, arkadaşlarla takılmak, çevremi keşfetmek, muziğimle uğraşmak, vs. “Aşık olur” olmaz ise bu aktiviteleri zamanla bırakıyordum. Yeni kız arkadaşıma konsantre oluyor, onun ihtiyaçlarını sağlamaya ve istediği gibi olmaya (ya da istediğini sandığım gibi) çalışıyordum.

Ama işte benim Evreka anım : hatırladığım her zaman mutsuz, bir hücreye kapatılmış ve kapana kısılmış hissettiğim.

Rollo’nun “kadınlara tepkilerimiz koşullanmadır” derken bahsettiği şey bu mu? Kırmızı hap ile hissettiğimiz üzüntü, doğamızda olmayan bir şeye inanıp ona göre hareket etmemiz, başkalarının davranış ve inançlarının bize yüklenmiş olması mı?

Sanırım sonunda kendim için olanı anladım … kendini odağa koymak ve “rol yapmak” gibi şeyler aslında şu anlama geliyor : “bir ilişkide, başkalarının yapman gerektiğini söylediği şeyleri yapmak zorunda değilsin … her şeyden onun için vazgeçmek zorunda değilsin, yapmaktan hoşlandığın şeyleri yapmayı bırakmak zorunda değilsin ve onun kıçını yalamak zorunda değilsin”.

Benim durumunda, ben her şeyi iki sebepten bırakıyordum. Biri, yapmam gerekenin bu olduğunu düşünmemdi … Kadınların erkeklerden ne istediklerini duymam, annemin erkek nasıl olmalıdır nasihatları, vs. İkinci neden ise kendine güvensizlikti. Onun beni sevmesini istiyordum, gemiyi batırmak istemiyordum, onu kaybetmekten korkuyordum, vs … ve sonunda da kaybettim. Onun ve onun aşkı için değerli olmak için, onun suyuna gidip ona istediğini söylediği şeyleri ya da bana onun istediği şeyler diye öğretilenleri vermem gerektiğine inanıyordum.

Rollo’nun ve herkesin konuştuğu şey bu mu? Çünkü sanırım sonunda anladım. Bugüne kadar Oyunum bir yere kadar sahte idi. Bazı şeyleri yapmamam gerektiğini biliyordum ve kadınlara daha çekici gelecek şeyleri de yapıyordum. Ama görüyorum ki, kızgın olmak için bir neden olmadığı gibi – kendimi geliştirirken ve hobilerimle uğraşırken daha mutlu, onlara zaman ayırmazken ise daha kindardım – ama aslında bizim “rol yapmak” dediğimiz ve kadınları gerçekten mutlu eden şeyleri yaparken daha mutluyum.

Aslına bakarsanız Rollo’nun dediği gibi her iki şekilde de rol yapıyorsunuz.

Kırmızı hap şartlarında yaşamanın anahtarı, mavi haplı beklentilerinizde ve hayallerinizde rahatlığa kavuşacağınız inancını kafanızdan atmanızdır. Ve bunları kırmızı hap gerçeklerinin gerçekçi bir kavrayışına dayanan beklenti ve tutkularla değiştirmeniz gereklidir.

Bunu başından öğrenin : Kırmızı hap farkındalığını kullanarak, mavi hap dünyasında rahatlık ve duygusal tatminini başaramazsınız.

İçinizdeki betay öldürmek zor bir iştir ve bu işin bir kısmı da eski, rahat mavi hap paradigmanızdan kurtulmanızdır. Yeni fişten çekilen, kırmızı hapın farkında erkekler için, kırmızı hap tekniklerini kendi mavi haplı ideallerini gerçekleştirmek için kullanabilecekleri fikri çok cezbedicidir. Anlamadıkları şey ise bu mavi haplı ideallerin ve onları nasıl gerçekleştireceklerine dair anlayışlarının defolu olduğudur.

Kırmızı hap farkındalığı, doyum için kırmızı hap şartları gerektirir. Oracle Z, Return Of The King sitesinde mükemmel bir yazı yazdı : Why you shouldn’t seek emotional fulfillment through women? . Okumaya değer bir yazı ama Oracle Z’nin burada anlattığı feminen merkezli, mavi haplı doyum. Bir erkek istemesi gerektiğine koşullandırıldığı bu mavi haplı amaçları gerçekleştirebilse bile, kendini bu hedefin içinde hapsolmuş ve bu hedefin yükleri altında ezilmiş bulur.

Hobbes’un yukarıda gösterdiği gibi, mavi haplı hedefleri gerçekleştirmeye ve elinde tutmaya çalışmadığı zamanlar, hayatından, yeteneklerinden ve tutkularından en fazla doyum aldığı zamanlar.

Bu bir erkeğin kendini kırmızı hap şartlarında yeniden yaratması için yeterli değilmiş gibi, bir de kadın kendisine mavi hap şartlarında “mükemmel erkek” sunulduğunda, yavaş yavaş (bazen hemen) o erkekten tiksinmeye başlar.  Hareketlerinin de ispatladığı gibi, kadınlar bile bu mavi hap şartlarının mükemmel erkeğini istemezler zira mavi hap şartları, normalde kırmızı hap şartlarında heyecan verici, önemli ve arzulanabilir olabilecek erkekleri iğdiş eder.

Bunu daha önceki yazımda söyledim ama tekrar edeyim :

“Kadınlar erkeğin hayatına sadece yoldaş olmalılar, hiçbir zaman hayatının odağında olmamalılar.”

Mavi hap şartlarında yaşamak, defolu hedefleri gerçekleştirerek doyuma ulaşacağını ummak, erkeği kadını hayatının odağı yapmaya programlar. O umudu bünyenizden atın ve yeni sistemde umut yaratabileceğinizin farkına varın – içinde hayatınızın kontrolünün daha çok elinizde olduğu sistemde.

Çeviri : A New Hope

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Alfa erkek – Steve MOTHERFUCKING McQueen mode

Alfa erkek – God mode yazısında arketip alfa erkek duruşunun MARS (Roma Savaş Tanrısı) ile enfes bir temsilini göstermiştik.

Şimdi de Coolun Kralı (King Of Cool),  Steve MOTHERFUCKING McQueen’e bakalım. Mars’tan aşağı kalır yanı yok.

Roissy’nin bu duruşu çözümlemesinden bazı alıntılar:

Vücudunun sadece yarısı kadına değiyor. Diğer yarısı kadından öteye dönük. Sanki kadına dikkatini verme ile kadını bırakıp ufukta görünen özgürlüğe kanat açma arasında bir pozisyonda. Kadınlar, tam olarak evcilleştirilememiş / evcilleştirilemeyecek erkekleri severler. Steve MOTHERFUCKING McQueen bu erkeği duruşu ile temsil ediyor.

Kadına tepeden ve koruyucu şekilde bakıyor. Dominantlık göstergesi. Rahmetlinin sadece 1.77 cm olduğunu belirtelim.

Kol kadının omuzlarını sarmış ama tam bir kapama yok. Hem dominantlık hem de “sana ihtiyacım yok” sinyali veriyor.

Saçlar dağınık. Az önce bir düzine kadınla yatmış da gelmiş gibi bir hali var.

Bugünün çoğu fotosundan farklı olarak hatun kameraya bakmıyor. Yüzü bile görünmüyor. Tüm ilgisi Steve MOTHERFUCKING McQueen’de.

Ve son olarak da kontrapost pozisyonunda duruyor ki kadınlara çekici geldiği bilinen bir pozisyondur (kadınların kontrapost pozisyonu da erkeğe çekici gelir).