Beta erkeğini seviyormuş numarası yapan kadının vücut dili

Çanlar kendisi için çalmaya ve toslanacak duvar ufukta görünmeye başladığında bile bazı kadınlar sıkıcı bir beta bulup onunla yuva kurma fikrinden o kadar tiksiniyorlar ki, “teselli ödüllerini” öldürmeyi bile düşünebiliyorlar.

Kendi hayatlarını kurtarmak adına beta erkeklerin kendisini seviyormuş gibi yapan kadının vücut dilini okumayı öğrenmesi gerekiyor.

“Dedektif DeQuarto Mr. Viafore’un ölümü hakkında ne düşündüğünü sordu. Dedektifin dediğine göre kadının cevabı “sorun yok, ben çoktan geride bıraktım o olayı” idi. “Artık özgür hissediyordu”.

Fakat bu durumdaki bir kadının Mr. Ödeyen Betasına bunu direk söyleme ihtimali azdır. Erkeğin bunu okuyacak yeteneği geliştirmesi lazım, tabii öncelikle bunu görse de kabul etmemesine neden olacak beyin yıkamasından kurtulması gerekir.

Kadınlar vücut dilleri ile bu tür bir duygu ve sevgi yoksunluğunu bağırırlar. Özellikle de bilinç altında tiksindikleri erkekleri kendilerine sokulduğu zaman. Yukaridaki linkteki cinayeti işleyen kadın ve nişanlısının aşağıdaki fotoğraflarındaki gibi :

Adam kendine eğildiğinde geriye eğilme var, uzaklara bakmak var, kollarını göğsünde korunmacı bir şekilde kapamak var.

Kadın ve erkek arasındaki dinamik o kadar çok kadın tarafına kaydı ki, bu tür fotoğraflara sıkça rastlanıyor. Şu aşağıdaki fotoğrafta Marco Rubio ve karısı bu modern dinamiği çok iyi yansıtıyor.

Yoruma gerek yok ama tek resimde o kadar çok şey var ki. Sırıtışa mı ağlarsın, tiksinti ile geriye yaslanmış karısına eğilerek sarılışından mı (o ne sarılışı amk).

Bu aşağıdaki de bonus olsun. Fotoğraftaki iki insan evladı sevgili. Facebookta arkadaşları kızın büyük zenci yarrağı sempatizanı olduğunu ve ikisi ilişkide iken bile  bu zevkini tatmin etmekten (sık sık zencilerle grup seks de dahil) geri durmadığını oğlana ispatlıyorlar. Oğlumuz ne yapıyor. “Hepinizin amk biz konuştuk ve ben onu affettim, bizi kimse ayıramaz diyor” ve dünya alem görsün diye sevdiceği ile aşağıdaki pozu paylaşıyor. Hikaye şurada.

Hatuna sana al 10,000 dolar bu evsiz ve 3 aydır yıkanmamış bir adam sana sarılıp öpecek desen herhalde vücut dili bundan değişik olmazdı.

Bu tip hareketleri sevgilinizde ya da karınızda gördüğünüzde dostlarım, iki seçeneğiniz var.

1 – Korku oyunu (dread game)

2 – Terketmek

Korku oyunu basittir ama bir beta erkeğin bunu yapacak cesareti yoktur genelde. Kadının kalbine bu erkeği kaybedebilirim korkusu salmak anlamındaki korku oyunu, kadınlardaki rekabet korkusunu, erkeğin kendi faydasına kullanmasıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi kadına bu duyguyu vermek için illa başka bir kadın bulmanıza gerek yok. Birçok erkeğin bu duruma düşmesinin sebebi kadını hayatlarının merkezi yapmaları, bir dediklerini iki etmemeleridir. Kadınlar ağızları ile ne derlerse desinler, kendilerini hayatlarının merkezi yapan erkeklerden iğrenirler. Bu nedenle kadına korku oyunu uygulamak için onu hayatınızdan çıkarmanıza gerek yok, onu hayatınızın merkezinden çıkarmanız yeterlidir. Sorunun çok ciddi olmadığı durumlarda örneğin şişman bir kocanın ciddi bir şekilde spor yapmaya başlaması bile yeterlidir. Bu koca ne derse desin kadının bilinçaltı “başkası mı var acep” makinesini aktive edecektir (*).

Terk etmek ise eğer evli ve çocuklu değilseniz daha basittir ama amsalak bir beta, kendi kafasında bu hatundan ayrılırsa sekssiz kalacağına o kadar inanmıştır ki, aklının ucundan geçmez.

Yukarıdaki vücut dili dinamiğinin tersi ise şöyle birşey. Fotoğrafta Rosie Huntington-Whitely ve Jason Stratham var.

Alfa kurt Jason Abimiz burada :

  1. Genç sevgilisinden hafifçe uzağa eğilmiş (bu nedenle kadın hafifçe ona eğilmek zorunda kalıyor),
  2. Kadınının sıkıca kavramış, hoverhand yok
  3. Kafa ve çene hafifçe yukarı doğru açılı (karşılığında kadının başı hafifçe eğik ve sanki erkeğinin sahiplenici bakışlarının altına girmiş gibi)
  4. Kasıklar kadına dayanmış
  5. Göğüs hafifçe kadından öteye dönük ki hem kadının varlığı karşısında rahatlık hem de ona hafif bir mesafeye işaret ediyor

(*) – Bunun tersi de doğru. Eşiniz birden kendini spora vurup, sizi hayatının merkezinden çıkarıyorsa, bunun bir sonraki adama hazırlık olabileceğini düşünme zamanı geldi. Bu durumlarda özel dedektif cidden çok iyi bir yatırım olacaktır.

 

Her betaya bir eş

Hipergami üzerine birkaç not yazısında feminizm ve cinsel devrim sonrası bir geçiş döneminde yaşadığımızdan bahsetmiştim. Bunu biraz açmak istiyorum zira bu konu biraz ağır ama önemli.

Bugün kökleri yaklaşık 10,000 yıl önce, avcı – toplayıcı toplumdan tarım toplumuna geçiş döneminde olan bir medeniyetin içinde yaşıyoruz. Bu medeniyetin temel taşı, hemen hemen her erkeğin ve kadının bire bir eşleşip kurduğu aile kurumu. Fakat anatomik olarak modern insanın (homo sapiens sapiens) 250,000 yıllık tarihi (hatta homo sapiens öncesi homonoidleri de katarsan 2 milyon yıllık tarihi) içinde çok kısa bir dönem bu 10,000 yıllık medeniyet. Ondan öncesi uzun bir avcı – toplayıcı toplum dönemi.

Genetik araştırmalara göre içinde yaşadığımız medeniyet öncesinde, kadınların 80%si genlerini gelecek nesillere aktarabilmişken, erkeklerin sadece 40%si genlerini gelecek nesillere aktarabilmiş. Erkek egemenlik hiyerarşisinin tepe 20%sine alfa erkek, onun altındaki 60%ye beta erkek dersek, kabaca betaların büyük çoğunluğu ve omegaların (erkek egemenlik hiyerarşisinin kaybeden 20%lik tabanı) tamamı çiftleşme potansiyeli bulamamış. Burdan tabii bariz sonuç olarak tepedeki azınlık birçok kadına sahipken, tabandaki çoğunluk hiçbir kadınla birlikte olamamış diyebiliriz. Yine görünen o ki kadınlar çağlar boyunca bir alfanın hareminde, onun birden fazla kadınından biri olmayı, kendine adanmış bir betanın kadını olmaya tercih etmişler.

Modern medeniyete sahip toplumların, daha doğal ama ilkel toplumlara üstünlüğü de işte tam bu noktadaki inovasyonları. Goriller, şempanzeler ve ilkel insan toplulukları üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki erkekler çok-eşli ve önüne gelenle yatmaya meyilli. Bu şaşırtıcı değil ama aynı araştırmalar dişilerin de tek-eşli değil hipergamik olduklarını gösteriyor. Bir kadın belli bir zamanda sadece bir erkekle birlikte belki ama erkeklerin egemenlik hiyerarşisindeki yerleri dalgalandıkça, piramidin altına doğru düşen erkeği bırakıp, yukarısına çıkan erkeğe gitmek gibi bir eğilimleri var. Bu arada şimdiye kadar “neden tek-eşli ilişkiye girmeyi ilk isteyen kadın olmasına rağmen genelde ilk çıkmayı isteyen de kadın” diye sorduysanız, işte cevabınız.

Neyse, modern medeniyetin şehirler ve ordular kurmak gibi misyonları için her erkeğin toplumda bir yatırımı ve o topluma hayatının önemli bir kısmını harcaması için bir nedeni olması lazım. Avcı – toplayıcı toplumda kadınsız kalan betaların böyle bir motivasyonu hiç olmamış. Neden olsun ki? Bir kadın ve çocuklarına kaynak sağlamak gibi bir derdi olmayan avcı – toplayıcı betanın, artı-değer üretecek bir aktiviteye girmesinin, kendisi için hiçbir anlamı yok.

Tarım toplumu sonrası medeniyet bu sorunu, kadınların hipergamisini bastırarak ve onları betalardan biri ile hayat boyu aile kurumuna girmeye zorlayarak çözmüş. Bütün bu namus, bekaret, kızı babanın kocaya vermesi vs. gibi toplumsal sözleşmeler “her betaya bir kadın” stratejisini gerçekleştirmek için var. DNA testi öncesi erkeklerin bir aile kurmasını ve kurdukları ailede yetiştirdikleri çocuğun kendisine ait olduğuna mümkün olduğunca emin olmasını sağlayan toplumsal gelenekler bunlar. Böylece oluşan çekirdek aile, betaların toplumda bir yatırımının olmasını ve onların hayatlarının önemli kısmını topluma harcamasını sağlamış. Bütün erkeklerini topluma artı – değer üretir hale getiren medeniyetlerin, erkeklerin yüzde 60nını toplum için kılını kıpırdatacak nedeni olmayan ilkel toplumları alaşağı etmesi şaşırtıcı değil.

Feminist cinsel devrimin yukarıda bahsedilen toplumsal sosyal geleneği yıkması sonucunda olan eski, tarım öncesi cinsel etkinliğe (doğal hipergami) dönüş başladı ve yazının başında bahsettiğim geçiş ve kargaşa döneminden kastım bu. Bu sosyal geleneğin yıkılması yanlış birşey mi doğru birşey mi ayrı konu. Hipergaminin örneğin, yanlış veya doğru değil, nötr bir doğa kanunu olduğunu belirttik. Ama burada ciddi birkaç yanlış var, bugün erkeklerin canını yakan ve bizim de sık sık konu ettiğimiz :

(a) Bir kadını, evliliği bitirmeye karşı baskı altında tutan sosyal gelenek çözülürken, bir erkeği tek-eşli ilişkiye girmeye zorlayan (hala adam olamadın, çocuk gibisin vs. gibi utandırma taktikleri ile) sosyal gelenek baskısının pek bir değişime uğramamış olması.

(b) Eski toplumsal gelenekte kadınlar alfa siker beta öder denkleminin ilkini feda ederek, ikincisini uzun dönemli garanti altına alıyordu. Yeni düzende feminist propoganda kadınların kabaca 30’una kadar alfa sikerin tadını çıkarmasına, 30unda bekleyen bir betayı öder konumunda bağlamasına ve sonra nafaka kanunları ile betayı hayat boyu öder halde tutup yine alfa siker moduna geçmesine olanak veriyor. Bu propogandanın temel ayağı ise bekleyen betalar yetiştirmek. Burda bir taşla vurulan iki kuşu görmemek elde değil : hem kadınların doğal hipergamiye dönmesine olanak veriyor, hem de olaydan bir haber bekleyen betaların hala toplum için artı-değer üretme motivasyonu (ve böylece mesela ciddi vergi ve nafaka ödeyerek sayısı hızla artan bekar annelere de bakacak şekilde) korunuyor.

The Red Pill (Kırmızı hap) hareketi işte erkeklerin karşı karşıya olduğu bu eşitliksiz duruma tepki olarak ortaya çıktı. Olay sadece hayat boyu 3 kadınla yattım bunu 10’a nasıl katlarım, eski sevgilim Jale’yi nasıl tekrar elde ederim olayı değil yani.

Hipergami üzerine birkaç not

Bu blogda en çok işlediğimiz konulardan biri hipergami. Hipergamiyi bu kadar işlerken oldukça fazla sayıda da negatif örnek veriyoruz. Birçok kırmızı hap sitesi de böyle. Bizim hipergamiyi bu kadar yoğun işlememizin sebebi, hipergami kadın – erkek ilişkilerinin kadın tarafında çalışan oldukça güçlü bir dürtü olmasına ragmen erkeklerin büyük çoğunluğunun tamamen bihaber olduğu bir şey olması.

Yalnız hipergami ile ilgili şu aşağıdaki açıklamaları da yapmamızda yarar var zira hipergami çok yanlış anlaşılan bir konu.

Erkek tarafında çalışan ve maksimum fazla sayıda çekici kadınla seks yapma dürtüsü gibi hipergami de biyolojimizin derinliklerinden gelen ve türün devamı ve gelişimi için orada bulunan tarih öncesi bir algoritma. Bu nedenle biz hipergami konusunu işlerken kadınlara negatif bir gözle bakmıyoruz zira bu algoritma insan ırkının bir özelliği, kadınlar tarafında çalışıyor olsa da tür olarak bir özelliğimiz. Kadınların cinsel seçiciliği ve hipergami tek tek erkek bireyleri yakan bir mekanizma olsa da muhtemelen bugün ortak atamızdan 6 milyon yıl önce ayrıldığımız şempanzeler gibi olmamamızın en büyük sebebi. Yani evet birey olarak canımızı yakabiliyor ama hipergaminin nimetlerini de yemiyor değiliz.

Kırmızı hap nedeniyle fem-matrixin fişinden çekilen her erkek, hipergami gerçeğinin farkına vardığında, belli bir kızgınlık evresi yaşar ve bu dönemde de kadınlara büyük kuşkuyla hatta bazen düşmanca bakar. Bu fişten çekilme sürecinin doğal bir aşaması ama buraya fazla takılmayın.

İkincisi, hipergami dürtüsünün var olması, kadınınızın sizden daha alfa bir erkek ile ilk fırsatta yatağa atlar demek de değil. Siz nasıl önünüze çıkan her güzel kadınla seks yapmak istemenize ragmen medeniyet, aile ve ilişki sözleri ve karşınızdaki kadının size olan isteği gibi etkenlerle bu dürtünüzü gayet kontrol altında tutabiliyorsunuz, kadınlar da birçok durumda hipergami dürtüsünü kontrol altında tutabiliyorlar. Yani hipergami yüzünden tamamen kontrol manyağı, aşırı kıskanç birine dönüşmeye gerek yok (dozunda kıskançlık hem kadınlar tarafından arzu edilir hem de hipergamiyi kontrol altında tutmak için gerekli olsa da). Kadınlar bir melektir aşırılığından hepsi hipergami şeytanının etkisindeki iblislerdir aşırılığına savrulmayın.

Hipergaminin var olması sizin için öncelikle şu anlama gelmeli : ilişki ve evlilik, bir erkeğin öyle “oh artık yan gelip yatarım, göbeği salarım” diyerekten alfalığı bırakacağı bir kurum değil. Zaten birçok erkeğin en çok yandığı senaryo ilişkiye gayet alfa girmesi ama ilişki içinde betalaşarak terk edilmesi, boynuzlanması ya da ayak paspası olması.

Üçüncü bilmeniz gereken şey ise, feminizm ve cinsel devrim sonrası bir geçiş döneminde yaşadığımız ve bu dönemdeki kargaşada hipergaminin fem – merkezli bir propogandanın merkezinde olması. Erkekler artık hipergaminin alfa siker beta öder denklemindeki beta olmaya meyilli yetiştiriliyorlar. Feminizm ve günümüz mesleklerinin karmaşıklığı kadınların ve erkeklerin doğal evlenme ve çocuk yapma yaşını 30lara öteliyor. Erkekler mesela 1950lerde 25 yaşında olgun ve CPDsi tepede oluyorken bugün bu 35 ve üstüne çekilmiş durumda. Fem – merkezli propaganda kadınları 20lerinde hiç bağlanmadan ve evlenmeden hayatı ve ilişkileri “keşfetmeye” davet ediyor ama kadınların erkeklerden biyolojik farklarını görmezden gelerek. Ortalama bir erkek 30larında hala karşı cins için çekici iken maalesef biyolojik mekanizmalar sonucu kadınların aynı lüksü yok. Bunu dengelemek için ise ortada dönen ve oldukça başarılı olan fem – merkezli propaganda erkekleri CPD değerinden bihaber tutmak, sosyal baskı ile kendi yaş grubunda kadınlara itmek.

Evlenmek tam bir kumar mıdır? Evlenmemeli mi?

Tristan rumuzlu okuyucumuz sormuş : evlenmek tam bir kumar mıdır yani? Evlenilmemeli mi? 

Maalesef eğer çocuk istiyorsan, bu çocuğu sağlıklı bir birey olarak yetiştirmek için aile kurumu neredeyse şart. Ama ilginçtir bu illa resmi olarak evleneceksin anlamına gelmiyor. Mesela benim 2 Türk arkadaşım var yurt dışında. Partnerleri ile evli değiller ama çocukları var ve aile olarak yaşıyorlar.

Bizim tavsiyemiz ve bloğun da dikkat edersen etrafında döndüğü en temel sorun : eğer çocuk istiyorsanız evlenin ama evlenmeye erkeklerin çoğunluğu gibi beta sağlayıcı ya da gençliğini düşüncesizce kötü çocuklara vermiş bir kadının beta çıkış bileti olarak girmeyin. Türkiye’de ve modern toplumlarda temel sorun “efendi adamın eninde sonunda kazanacak olması” diye algılanan şeyin aslında tamamen onun içine düştüğü bir tuzak olması. Efendi adamlar genelde 20 – 30 yaş arası seksiz ya da az seks ile geçen hayatın, klasik erkek CPDsinin doğal sonucu olduğunun ve eğer kendilerini geliştirirlerse önlerindeki 10 yıl içinde ciddi oranda artacağının farkında değiller. Bekar bir adam potansiyelini gerçekleştirirse 30 – 37 arası CPD hep yükselecek ve çok daha fazla ya da istediği gibi kadın bulabilecek. Kadınların genel hipergami stratejisi, bir efendi adamı, bu uyanışı yaşamadan kapatmak. Zira kadının 27 – 30 yaşı da CPDnin aşağı indiği, artık kötü çocukların kendine bakmadığı yaşlar (kendim de dahil birçok insan biliyorum, 30larında ve 40larında hala 23 – 27 yaş arası takılıyorlar).

Toplumda biyolojik saat diye yutturulmaya çalışılan telaş aslında kadınların CPD değerleri düşünce, henüz daha yeni yükselmekte olan bir betayı, bunun farkına varamadan kapama telaşı. Benim blogdaki temel dertlerimden biri, bir erkeği bundan korumak. Sonra bu plan B betaların başına genelde gelen şöyle birşey (gerçi burdaki bayağı ağır ama az çok temsili) : En iyisini sona saklamak.

Ben Erkek Adam rumuzunda yazıyorum ve 30luk bir abiyim. 30 yaşında bu beta evlilik kervanına katılmış ve sonra kafasındaki beta provider şablonuna direnen bendenize hayatı zehir eden feminaziyi boşamış biriyim. Tüm bunlar başıma aşağıdaki stratejiyi izlememekten geldi. Ve daha da kötüsü 20lerimde kırmızı haplı olmama rağmen (tabii o zaman ismi kırmızı hap değildi ve böyle iyi ortaya dökülmemişti – şimdiki gençler çok şanslı) toplum propogandasına yenildim. İyi olanı(!) yaptım. Ama bir çocuk babası olmanın tatminini yaşayan biri olarak gençlere “evlenmeyin!” tavsiyesi vermek istemiyorum. Evlilikten ağzı yanan bir erkeğin klasik şeysidir bu ama 40lardan sonra çocuk ve aile önemli bir ihtiyaç haline geliyor birçok erkek için. Hepsi değil gerçi, eğer öyle bir erkeksen hiç evlenme. Ama hayatımın 2. yarısı çocuksuz ve ailesiz yaşamak benim için çekilir birşey mi sorusunu sorman lazım kendine. Modern toplum o kadar gençlik takıntılı ki, hayatın 2. yarısını düşünmek ve buna göre hareket etmek düşüncesi kimsede yok.

Yine de erkekler için ideal evlilik yaşı makalesindeki strateji en emniyetlisi :

  1. CPDnizin düşük olduğu 20 – 27 arası uzun süreli ilişkiden uzak durun, kondomu takıp sikebildiğiniz kadar sikin. Şaka değil, orta yaş krizi yaşama ihtimalinizi sıfıra düşürür.
  2. CPDnizin yükseldiği 27 – 35 arası evlilikten uzak durun ve opsiyonlarınıza bakın. Bu dönemde artık tek eşli ve uzun süreli ilişkiler yaşamaya bakabilirsiniz. Bir kadına muhtaç mantalitesi olmadan emin olun sonuçta en iyisini seçeceksiniz. Elinizdeki tabaklardan biri olacak bu kalıcı kadın.
  3. Eğer çocuk niyetiniz yoksa hiç evlenmeyin. Eğer çocuk istiyorsanız 33 – 38 arası evlenin. Tavsiyem de artık kendine can havliyle beta arayan bir 30 – 36 banddı kadınıyla değil de 24 – 29 bandı bir kadınla evlenin (bir kadın da bize göre 27 yaşında evlenmeli ve bu da bir yazı konusu). Ama bu kadın bir kadın havuzundan seçilmeli öyle muhtaç olduğunuz, sizinle seks yapan tek hatun olmamalı.
  4. Evliliği veya uzun süreli ilişkiye kendi çerçevenizle girin. Öncelikle kırmızı hapın farkında olun. Çoğu erkek bunun zerre farkında olmadan evleniyor. Hipergamiyi bilin. Bakın hipergami, her kadın ilk fırsatta kocasını düşünmeden daha alfa bir erkeğin altına yatar demek değil. Hipergami bir dürtü. Erkeklerin ezici çoğunluğu nasıl içten gelen mümkün olduğunca kadınla seks yapma dütrüsünü verdiği sözler, aile ve medeni toplum gerekliliği ile başarılı bir şekilde kontrol altında tutuyorsa, çoğu kadın da hipergamiyi kontrol altında tutuyor. Ama bu dürtü orada hep var. Sizin için bunun anlamı basit : erkeklik yan gelip yatma yeri değil. Çerçevenin her zaman kontrolü elinizde olmalı. Ne zaman ki “kız arkadaşıma / karıma 40 yıllık karım gibi davranayım, yan gelip yatayım” mantığına düşerseniz, o zaman hipergaminin ağına düşebilirsiniz.
  5. Sitedeki tavsiyeleri takip ederseniz muhtemelen zengin de olacaksınız. Evlilik anlaşmasını unutmayın.

Dediğim gibi benim birincil amacım, olabildiğince erkeği, alfa siker beta öder denkleminin beta öder aktörü olmaktan kurtarmak. Bu denklemin tamamen toplumca itelenen bir propoganda yağmuru ile dayatıldığı bu dünyada, bence bu çok önemli bir misyon. Çünkü çoğu erkek, beta olsa bile, bu tuzağa kendi betalığından çok yılların beyin yıkamasından (genelde anası, ortalıkta olup oğlunu psikolojik olarak geliştirme özürlü tipik Türk babası, hayatındaki kadınlar ve diğer betalar üzerinden gelen propoganda) ve doğru olanı yapma baskısından düşüyor bu tür bir evlilik tuzağına.

Umarım açıklayıcı olmuştur.

En iyisini sona saklamak

Bugün The Red Pill Reddit bölümünden bir hikayeyi konu edineceğiz. Bu elemanın olayını özetleyip kendi yorumlarımı vermek yerine, olayın vuruculuğunu 100% korumak adına bu uzun hikayeyi özetlemeden, olduğu gibi buraya aktaracağım (bir de eleman orjinal girişinde yeterince meramını dinletememişti):

Bunu daha önce başka bir subreddite postaladım ama yorumlardaki kavgalardan dolayı oradan uçuruldu. Bugüne kadar olanları özetlemeye çalışacağım. Karımla 7 sene önce karşılaştım. İş sekse gelince çok seçici idi. Bana benden önce sadece 1 erkekler beraber olduğunu söyledi. Hiçbir zaman oral seks yapmadı, sadece bazı seks pozisyonlarında seks yapmayı kabul ediyordu ve zaten seks zamanla kötüleşip durdu. Bu her ne kadar canımı fazlası ile sıksa da, ondan çok hoşlanıyordum ve zamanla seks hayatımızın açılacağını umuyordum. Uzatmayayım, işin sonunda onun üniversite yıllarından bir videosu elime geçti. Videoda 6 kişinin daha bulunduğu (5 erkek ve diğer bir kadın) bir grup seks yapıyordu. Videoda anal seks, oral seks, önlü – arkalı seks yapıyor ve birçok kere “ben pis orospunun tekiyim” diye bağırıyordu. Bütün olay boyunca o kadar istekli idi ki. Videoyu izledikten sonra çok büyük bir üzüntü duydum. Bazı insanların bazı şeyleri yapmak istememelerini anlıyorum ama sorun onun bazı şeyleri yapmak istememesi değildi. Bu şeyleri benimle yapmak istememesine rağmen başka bir sürü erkeğin orospusu olmak istemesi idi sorun. Çok sinirli ve kırgındım, sonunda karıma bazı saçma sapan şeyler söyledim.

Onu aradım ve onunla konuşmam gereken bir koun olduğunu söyleyip kızımızı, kız kardeşine bırakmasını istedim. Neden diye sordu ama ona telefonda konuşamayacağımı, buraya gelince konuşacağımı söyledim.

Konuşmanın tüm detayları aklımda değil, o nedenle elimden geldiğince özetleyeceğim. Karım gelmeden önce biraz içki aldım ki çok iyi bir fikir değildi tabii.

Ben : Bana geçmişinle ilgili sakladığın birşey var mı söylemek ister misin?

O : Bunu neden konuşuyoruz şimdi?

Ben : Sadece herhangi bir pornoya ilgin var mı, ya da öyle şeylere bilmek istiyorum.

O : Senin kafan iyi mi?

Ben : Senin üniversiteden kalma, diğer heriflerle videonu buldum. Senin kim olduğunu bilmiyorum artık ve senin yakınında olmak bile beni hasta ediyor.

Bu noktada ğlamaya başladı.

Ben : Söyleyecek birşeyin var mı?

Ağlamaya devam etti. Bunun bir yere varmayacağını görünce, evi terketmek üzere anahtarlarımı aldı. O da bana engel olmaya çalıştı.

Ben : Eğer gitmemi istemiyorsan bana karşı 100% dürüst olmalısın ve bana bunca yıldır neden yalan söylediğini açıklamalısın.

O : Benim sürtüğün teki olduğumu düşünmeni istemedim.

Ben : Bana söylemiş olsa idin, bunu sorun etmezdim. O videoda yaptığın vahşi şeyleri benimle yapmanı çok isterdim. Tamam seni o adamlar kadar azdırmadığımı anlıyorum. Onların siklerini emmek hoşuna gidiyor, benimkini değil.

O : Öyle değil, beni aşağı görmeni istemedim.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.

O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
Ben : O şeyleri yapma zorunluluğu hissettiğin için benimle yapmanı istemiyorum. Beni gerçekten arzulayan birini istiyorum.

O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Ben : Evlilik danışmanlığı senin benimle ilgili hislerini değiştirmeyecek. Bak evlilik danışmanlığını deneyebilirim ama önce ayrı yaşamayı denemek istiyorum.

O : Lütfen yapma bunu. Üniversite yıllarımda yaptığım birşey için evliliğimizi çöpe atma.

Ben : Bu sadece bir kerelikmiş gibi rol yapma! Dürüst ol, benden önce kaç erkekle düzüştün söyle bana. Kaç erkeğe sakso çektin, kaç erkeğin seni götünden sikmesine izin verdin.

O : Bu neden önemli, söyledim ya, bunları seninle de yapacağım.

Ben : Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

O : Evliliğimizi bunun için mahvetme. Değişmeye istekliyim.

Ben : Seni boşamıyorum ama şimdilik ayrılmayı denemek istiyorum. İşler nasıl gidecek görmek istiyorum ama sana bakmak şu an beni hasta ediyor.

Beni engellemeye çok çalışssa da sonunda evi terk ettim. Bana o şeyleri benimle yapacağını söyleyerek gitmemem için yalvardı. Çok hasta edici bir deneyimdi, sonuçta beni seks ile manipule etmeye çalışması kalan tüm saygımı bitirdi.

Şu an bir motelde kalıyorum. Karımdan sürekli telefon geliyor. Nerde olduğumu sorup duruyor, eğer söylersem atlayıp gelecek ki onu görmeye henüz hazır değilim. Tüm enerjim çekilmiş gibi hissediyorum. O şeyleri ona söylediğim için kendimi kötü hissediyorum ama başka ne yapabilirdim bilmiyorum zira çok kırgınım.

Daha önce de söylediğim gibi, geçmişte önüne gelenle yatmasını dert etmezdim ama o şeyleri başka erkeklerle yapıp benimle yapmamış olması beni çok derinden yaraladı.

Bu evlilik nasıl kurtarılır, bilmiyorum. Onun bana olan arzularını değiştiremem. Üstüne bir de babama daha yeni akciğer kanseri teşhisi kondu ve bu zaten beni çok büyük bir stes altına sokmuştu. Lütfen tam olarak ne yapmam gerektiğini bana söyleyin, bir erkek olarak kendime olan güvenim tamamen darmadağın oldu. Karımı cinsel olarak açmayı çok denedim ama bana komple kapanmıştı. O erkeklere olan arzusunu bana hissetmediğine gerçekten inanıyorum. Bu nedenle onların orospusu olmak tamamen doğal iken bana bir oral seks bile vermedi. Bana şehvet ile bakan bir kadın istiyorum, evlilik görevi olarak benimle yatan bir kadın değil.

Karımla her türlü seks benim doğal hakkım demeye çalışmıyorum. Onun bunları benimle yapmak istemesini istiyorum. Şimdi suçluluk duygusundan dolayı bunları benimle yapsa bile, bunu arzuladığından yapmayacak. Bu evliliği nasıl kurtarırız bilmiyorum. Kızımı eskisi kadar çok göremeyeceğim gerçeği yüzünden kendimi bok gibi hissediyorum, özellikle çocukluğunda.

Maaşımı başka hesaba yatırmak ve boşanma halinde finansal durumumu toparlamak için birkaç telefon ettim. Abim büyük bir hukuk firmasında çalışıyor, ne yapabilirim diye ona bir telefon etmeyi planlıyorum. Sorun şu ki onu aradığım andan itibaren geri dönüş yok. Bunu aileme söylediğim anda karımın gözlerindeki tüm imajı yerle bir olacak. Bir de şu an sağlık sorunları var ve sağlık sigortası konusunda bana bağlı. Hiçbir şeyi mahvetmek istemem ama işler nasıl tekrar yoluna girer bilmiyorum. Eğer bana tavsiye vermek yerine beni yargılayacaksanız, yorum yazarak boşuna zaman kaybetmeyin. Orda bazı kırıcı şeyler söylemiş olabilirim ama benim ne kadar kırıldığımı bilemezsiniz. O gün dediklerim için karımdan özür diledim, ama bu ilişki nasıl toparlanır göremiyorum.

Edit –  Karımla ilişkimin düzelmesini istiyorum. Onun bazı seks aktiviteleri yapmak istememesini anlıyorum. Ona açık evlilik (open marriage) teklif etmeyi düşünüyorum. Bu şekilde hala bir aile olarak kalabiliriz ama seks yaşamımızda tatmin olabiliriz.

Şimdi burda bayağı birşey olmuş ama bence ilk söylenmesi gereken şey, bu tür geçmiş sırlarının ortaya çıkması birçok erkeğin rahatça itiraf edeceğinden çok daha yaygın. Bu tip bir hikayeyi ilk defa duyuyorum demeyi çok isterdim ama maalesef bu 7. duyuşum ve bunların 4’ünü birebir danışmanlık verdiğim erkeklerden dinledim.

Teknoloji hayatımızın içine girdikçe, özellikle dijital kayıt teknolojileri, ve bir sürü kişisel video ve foto (çiftlerin çektikleri amatör pornografik dijitaller de dahil) sosyal medyaya yüklendikçe, bir kadının ilişki ve cinsel geçmişi ile ilgili bulmacanın eksik parçaları daha kolay bulunur hale gelecek. Asıl problem, gerekli dedektiflik işinin yapılmasından ziyade, bir beta erkeğin “biricik kartanesi”nin kadın milletinin genel kavranış kalıplarıyla çelişen kirli çamaşırların ne kadarına inanmaya istekli olacağı.

Geçenlerde Return of Kings sitesinde Emmanuel Goldstein, aksi ispatlanana kadar tüm kadınların sürtük olduğunu varsaymanın oyun için ne kadar gerekli olduğuna değinen bir yazı yayınladı. Bu tür hikayelerin ışığında, bu yaklaşımdaki pragmatizmi anlamamak mümkün değil ama bekarken, oyunun bilincinde tabak çevirirken, en cici kızların bile doğru zaman ve doğru alfa ile kötü kız aktiviteleri yapabileceklerini varsayacak açık fikirliliğiniz var (olmalı).

Eminim, benim feminen hipergamiye dikkat çekmem ile “ama erkeklerde yapıyor” korosu hemen çığırtkanlığa başlayacak. Eğer problem sadece alfa siker, beta öder cinsel stratejisinin alfa siker kısmı olsa, bunda da haklı olacaklardı. Ama erkeğin “kaçamaklarını”, kadının “kaçamaklarından” ayıran, erkeğin ilişkide uzun vadeli kaynak ve duygusal yatırımını gerektiren beta öder kısmı.

Kadının sunabileceği en iyi şey

Yukarıda aktardığımız hikayeyi anlayan kişi, hipergamik denklemin sivri ucu ile hançerlenmiş vaziyette. Her ne kadar bu adamın karısını dengesiz, duygusal olarak mahvolmuş, muhtemelen cinsel taciz mağduru (bunu bilmiyoruz ama orjinal girişe gelen yorumlarda bu çok varsayılmış) biri gibi resmetme çabası olacaksa da, burada benim üzerinde durmak istediğim belirli bir kadının deneyiminden ziyade, bu kadının ve diğer tüm kadınların cinsel pluralizmlerini haklı çıkarmak için kullandıkları metodoloji.

Kadınların cinsel deneyimlerini (bugün artan oranda gururla) kaydeden teknolojilerden önce, kadın cinselliğinin daha karanlıkta kalan yönleri ve bunları motive eden hormon / altbeyin kaynaklı dürtüleri, alfa siker beta öder denkleminin beta öder kısmını oynayacak elemandan saklamak daha kolaydı.  Fakat bu tür kayıt teknolojilerinin artık bu tür geçmiş deneyimleri sonradan ortaya serebilme ihtimalinin artması, kadının geçmişte yaptığı “çılgınlıklar”ı haklı çıkarma çabasını zorunlu kılıyor.

Feminen zorunluluğun hayatlarının en az yarısı boyunca beyinlerini yıkadığı erkekler, alfa siker, beta öder denkleminin ikinci yarısında rollerini kuzu kuzu oynamaya programlanmış vaziyetteler. Bu itirafı yazan adam gibi erkekler, uzun süre kapılarında sabırla bekledikten sonra bu sabırlarının ödülü olarak evlendikleri kadınların “en iyisini kendilerine sakladığı” inancına büyük bir ego yatırımı yapmışlardır.
Buradaki gibi erkekler maalesef kadınlarının alfa siker yıllarından çıkış bileti olarak kullanıldıkları (ve ne acıdır ki çoğunlukla da bunla gurur duyarak) gerçeğinin farkına çok sonra, genellikle beta öderi oynadıkları evlilikleri CPDlerinin tepe noktasına ulaşma potansiyellerini tamamen parçaladıktan sonra varıyorlar. Bu role de anneleri, iğdiş edilmiş babaları, kızkardeşleri, kadın arkadaşları, öğretmenleri ve tüm feminen gerekliliğin toplumsal çabası ile robot gibi programlandıktan sonra yerleştiriliyorlar. Benim ve mansphere’in bu kadar amansız saldırıya uğramasının sebeplerinden biri de, feminen odaklı toplumun bu sinsi prosesini göz önüne çıkarıyor olmamız. Bu yazarın hikayesi, plural feminen cinsel stratejisinin uygunsuz gerçeği. Bir kadının Cinsel Pazardan başarıyla çıkış, çocuk yapma, bekar  hayatı ile zıt bir aile yaşamı görüntüsü verme ve bunu kendi şartları ile yapabilme kapasitesi, uzun vadeli kaynaklarını sömüreceği daha iyi betaların bu prosesten bi haber olmalarına bağlı.

Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

Erkeklerin kadınlarının cinsel geçmişine olan bu merakı, onun “en iyisini kendisine sakladığına” inanmak istemeleri. Tabii ki bunun güvenle bağlanma ve sadakat gibi sebepleri de var ama daha önce de bir yerde söylemiştim, her erkek aslında için için bir sürtük ister, ama bu kadının sadece kendileri ile sürtük olmasını isterler. Bir kere bu erkeğin karısının en iyisini kendine sakladığı inancı yıkıldığında, arzu dinamiği mal gibi ortaya çıkar.

Doğal olarak bir kadının evlilik içi cinsel yaşamı normalize edildikten sonra asıl cinsel kapasitesi ortaya döküldüğünde, sırrı ortaya çıkmadan önceki konfigürasyonu korumak ilk amacı haline gelir.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.
O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
[…]
O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Burada okuduğunuz arzu için yapılan bir pazarlığın metni. Kadının derdi ne adamın gerçekten tatmin olması ne de ortaya dökülen cinsel pluralizminin çözüme kavuşması. Kadının derdi, kendi normalini bencilce muhafaza etmek sadece. Buradaki erkeğin ise yaslanabileceği tek bir rasyonalleştirme yöntemi kalmamış, durumunun farkına varmayı reddetme şansı yok ve acımasız kırmızı hap gerçekleri yavaş yavaş önüne seriliyor – arzunun pazarlığı olmaz.

Onun kendisi ile aynen o videodaki erkeklerle olduğu gibi seks yapmasını istiyor.  Onun cinsellik konusunda en iyisini kendisine vermesini istiyor ama kadının 7 yıldır bunu ondan esirgemesi, hem de onun tüm kaynaklarından faydalanırken esirgemesi; erkeğin sabrı, aşkı ve azmi, kadının cinsel stratejisini, hipergamiyi daha da göze batar hale getiriyor. Kadının gerçek cinsel arzusu, cinsel olarak en iyisi zaten hiçbir zaman onun için değildi ki.

Ayrıca bakınız Bekleyen Betalar.

Yazının İngilizce aslı : Saving The Best

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Hipergami nedir?

Kadınların cinsel stratejisini en iyi açıklayan kavram olan hipergami, aynı zamanda kadınlarla başarılı olmak isteyen bir erkeğin öğrenmesi gereken en önemli mekanizmalardan biri. Fakat nedir bu sıkça kullanılan kelimenin anlamı? Bugün bu yazıda, hipergami nedir sorusunu yanıtlayacağız.

Hipergami kelimesi klasik ve dar anlamıyla sosyolojide kendinden daha üst sınıfta veya seviyede biri ile evlenmek anlamında kullanılıyor. Evrensel olarak heteroseksüel birlikteliklerde kadınların kendi sosyo-ekonomik seviyelerinden ve kendi kendilerine biçtikleri cinsel pazar değerinden yukarda ya da en azından eşit erkeklerle birlikte olmayı seçmeleri demek hipergami. Fakat, konsept bu dar çerçeveden daha geniş bir seksüel strateji aslında. Evlilik sadece bunun bir yansıması.

Hipergami, durağan birşey değil. Örneğin ilişkinin başında kadın erkeğe eşit ya da daha yukarda bir değer biçerek birlikteliğe başladı ise de, eğer erkeğin hipergami değeri kadının altına düşerse (örneğin işini kaybederek), kadının erkekle ilişki isteği aynı hızda düşüşe geçer.

Yukarıdaki paragraftan hipergami‘nin şu pratik tanımına çıkalım :

“Hipergami, insan dişisinin şu an beraber olduğu erkeği, daha yüksek statülü bir erkekle birlikte olma (yani daha iyi genetik materyale sahip olan çocuk yapma) imkanı ortaya çıktığında, şu anki erkeği ile arasındaki ilişkiye yaptığı yatırım ne olursa olsun onu  daha yüksek statülü erkek için bırakmasına (geçici de olsa) iten güçlü bilinç altı dürtüsüdür.”

Hipergami kavramını bir erkeğin bilmesi çok önemlidir. Zira bu kavrama göre bir erkek, kendi ilişki materyali olabilecek kadın havuzunu yüksek tutmak istiyorsa, statü olarak yukarı çıkması gerektiğinin farkına varmalıdır. Ve burayı korumasının önemini. Bu kavramı bilmenin bir diğer önemi de erkeğin elindeki hatunu elde tutması ile ilgili. Hipergami nedeniyle bir erkek, kadınının ilgisini ayakta tutmak için statü olarak yukarda kalmalı, eğer statüsünü sarsan bir durum varsa da bunu kadınıyla paylaşmamalı. Evet, bir erkek derdini, zayıflıklarını, korkularını, vs … kadını ile paylaşmamalı. Bilinç üstünde kadınlar her ne kadar modaya uyup “duygularını gösterebilen” erkek istediklerini söyleseler de, böyle erkekleri hayatlarından hızla atma eğilimindedirler.

Hipergami, sadece kadınların değil, erkeklerin psikolojisini de etkiler. Bu mekanizma, erkek ve kadının psikolojisine milyonlarca yıllık evrim ile işlenmiş güçlü bir mekanizmadır ve hatta çok büyük ihtimalle, şempanzelerden bu kadar farklılaşmamızın itici motorudur. Zira şempanze dişilerinin aksine, insan dişileri kiminle çiftleşeceğini seçer ve bu konuda da fevkalade acımasızdır (şempanzelerde alfanın daha çok çocuk yapmasının tek mekanizması, betaları dövüp kovalamasıdır). İnsan erkekleri de bu mekanizmanın öbür ucunda, daha fazla dişiyi etkileyebilmek için sürekli statü arttırma gayretindedir. Bu gayret, homo sapiensi diğerlerinden ayıran en önemli itkilerden biridir. Bu gayret ile erkek egemenlik hiyerarşileri ortaya çıkar.

Burada statü sadece para değil, bir erkeğin bölgesindeki diğer erkekler arasındaki dominant statüsü ile de alakalıdır. Bu prikolojik üstünlük aslında paradan da önemlidir ve aslında tipsiz ve meteliksiz erkeklerin, güzel kadınları çekebilmesindeki temel nedendir. Bu nedenle erkek işinde veya sosyal statüsünde ne kadar sarsılırsa sarsılsın, eğer bu sorunlarını kendine saklar ve kadınına yansıtmazsa, kadını ile ilişkisi de büyük ihtimalle hemen sarsılmayacaktır.

Hipergamiyi en kestirme olarak “Alfa Siker, Beta Öder” diye açıklayabiliriz. Burada belirtilmek istenen, kadınların dual bir cinsel stratejisi olduğu ve partnerlerinde hem genetik olarak güç, hem de kendilerine ve çocuklarına bakabilecek miktarda kaynak aradıklarını belirtir. Peki neden alfa siker, beta öder? Zira genetik ve finansal güç çoğunlukla tek kişide bulunmaz. Bu nedenle kadınlar genetik güç göstermeyen bir beta ile evlense bile, cinsel arzusu alfaya yönelik olacaktır ve zavallı betamız, betalığında aşmış bir mertebeye ulaşırsa, boynuzu yiyecektir.

Eğer toplumsal tek-eşli aile yapısı olmasa, kadınların temel dürtüsü, erkeklerin sadece 20%sini oluşturan tepe zümresine yönelmektir. Alfa Siker, Beta Öder yazımızda bu konuya değindik.

Ayrıca bakınız Hipergami üzerine birkaç not.