Bir kıza en fazla bir kere çıkma teklif edin

Çoğu genç erkeğin kadın – erkek ilişkileri konusunda yanlış yaptığı bir konuyu ele alacağız. Diyelim ki gymde, okulda veya çalıştığınız yerde (umarım bu sonuncusu değildir) bir kız var. Kıza yürüdünüz ve hatta dışarda bir şeyler içmeyi teklif ettiniz ve kız da hayır dedi. Beta akım medyadan ya da büyüklerinizden muhtemelen şu hikayeyi duymuş bir erkeksiniz :

“Önce hayır dedim ama o çok inatçı idi. Tekrar tekrar denedi ve sonunda 50 yıllık çok mutlu bir evliliğimiz var.”

Bu tür ısrarlar, kişisel gelişim kitaplarının da değişmez konusudur :

“Sizi işe almadılarsa, hergün kapılarına gidip ve yumruğu masaya vurup ‘aradığınız adam benim’ deyin. Israrcı olun …”. Gerçi bunu yaparsanız bugünlerde tımarhaneye tıkılırsınız.

Tanımadıkları ya da çok az tanıdıkları bir erkeği, bu tanımama nedeniyle reddeden geleneksel kafa yapısındaki kızlar az sayıda da olsa var. Ama 2018 yılında bir kız sizi reddetmiş ise bu muhtemelen o an sizin kendisi için yeterince yüksek statülü bir erkek olmadığınızı hesaplamıştır. Kızların ilişkiler konusunda yazılımları çoktan yenilenmişken maalesef genç erkeklere 30 sene önce belki yardımcı olacak ama bugün hiçbir işe yaramayan şeyler pompalanıyor.

Bu kız size hayır dedikten sonra ona ısrarla sormaya devam edebilirsiniz. “Eğer sabırlı ve ısrarlı olursam benden hoşlanacak ve onunla birlikte olmaya başlayacağım” diye düşünebilirsiniz. Fakat, kadın – erkek ilişkileri böyle çalışmıyor ve bu ısrarlarla kuyunuzu daha derin kazmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.

Türkiye’de bu ısrar özellikle çok yaygın. Yıllar önce üniversitede sınıf arkadaşım olan Rus bir kız bana şöyle sormuştu : “Mahmut, how many times do I need to say no to a Turkish man to mean no?” (bir Türk erkeğine hayır dediğimi anlatmak içinkaç kere hayır demem lazım?)

Israrcı davranarak bir kızla birlikte olamaz mısınız? Olabilirsiniz, bu şansınız az da olsa var. Fakat bu ilişki, kızın size zerre kadar saygı duymadığı bir ilişki olacaktır. Çünkü sizin ısrarlarınızın kıza gösterdiği, siz bunu ne kadar romantik ruh ikizi saçmalıklarıyla süslemeye çalışırsanız çalışın, sizin onun ayarında başka alternatifinizin olmadığıdır. “Bu kızı elde etmem gerekli” diyen erkeğin yanılıp şaşırıp elde ettiği kızın varsayımı, kendisinin erkeğin elde edebileceği kızlardan çok daha yüksek değerli olduğudur.

Böyle bir ilişkide erkek, kadına daha aşık ve ihtiyaç duyan taraf olacaktır.

Bir ilişkide daha güçlü olan taraf, diğerine daha az ihtiyaç duyan taraftır.
İlişkilerin Temel Kuralı

Bu şekilde ilişkiye girdiğiniz bir hatun sizi muhtemelen duygusal tampon ve sıçrama tahtası olarak kullandıktan sonra, daha yüksek cinsel pazar değerine sahip bir dala atlama ihtimali belirdiği anda muhtemelen bu fırsatı yakalayacaktır.

Modern kadınlarla daha farklı bir strateji izlemeniz lazım. Günümüzde 20li yaşlardaki kadınların, özellikle de okuyan veya çalışanlarının, erkeklere ihtiyacı yok ya da öyle düşünüyorlar. Hayatlarının bu aşamasında güvenilir bir dayanak olacak, ulaşabilecekleri bir erkekten ziyade, değişik ve heyecanlı ve mümkünse öyle kolay ellerinin altında olmayacak bir erkek arıyorlar. Eski usül “naz yapıyor kesin ya da onun için ne kadar iyi bir aday olduğumu gösteremedim” erkeğinin ısrarlı varlığı çok sıkıcı ve çok kolay ulaşılırdır (ortalamanın üstü güzel bir hatunun elinin altında böyle 3 – 4 erkek her zaman bulunur).  Maalesef günümüzde çoğu erkek, genç ve güzel bir kadının çevresindeki beyaz şövalye sürüsünün bir parçası oluyor, kadınla hiç şansı olmasa bile.

Bir kıza eğer yürürseniz ve reddedilirseniz, ikinci kere deneme yapmayın. Değmez. Onun yerine başka kıza odaklanın. Kıza da cinsel olarak yok gibi davranın. Yani sanki ofiste olabilecek 70 yaşındaki bir teyze gibi davranın.  Tamamen görmezden gelmeyin ama gerekmedikçe muhattap olmayın.

Bazen, ama bazen, bu tür bir davranış hatunun size ilgi duymasına neden olacaktır. Bu durumda hatun size göz kırpacaktır. Bu göz kırpma sonucu çoğu erkek tüm cooluğunu bırakarak aşk böcüğüne döner. Bunu gören kız da “lan bu adam yine eski sünepe imiş, cool rolü yapıyormuş” der ve kendini pat diye geri çeker. Betamızın bu olaydan çıkardığı sonuç ise şudur : “karı ego tatmini yaptı”. Eğer bu tür bir göz kırpma görürseniz, hemen atlamazsanız ve ağırdan alır ve maskülin davranırsanız, kızı götürme şansınız var.

Beyaz Şövalyeler

Oyunun ilk kuralı, oyun hakkında konuşmamaktır. Yani burası gibi kırmızı hap mekanında konuşmaktan bahsetmiyorum, dışarıda, mavi haplılar matrixinde konuşmamak. Sadece kadınlarla değil, zaten en büyük hata oyunu üzerinde oyun uyguladığınız kadın ile konuşmaktır, erkeklerle de. Bunun böyle olduğunu, mavi haplı birkaç elemanı çekip çıkarmaya çalıştığınızda farkedeceksiniz. Her 5 erkekten 4’ü kırmızı hap gerçeklerini duyduğunda size düşmanca davranacak ve duyar kasarak bir beyaz şövalyeye (white knight) dönüşecektir. Beyni çocukluğundan beridir sadece hayatındaki kadınları değil, kadın milletini Olimpos Dağında tanrılar arasına koyup tapmaya programlanmış bir erkeğin, kırmızı hap görünce ilk tepkisi şövalye kesilmektir. Bunun arkasındaki en etkin motivasyonu da öyle utanıp sıkılmadan söylemek lazım : duyar kasarak bir kadının (ya da kadın milletinin) bu şövalyenin kötü çocuklara karşı yaptığı “kahramanca” savunmayı görmesini ve kendisini seks ile ödüllendirmesini beklemek. Ekşi Sözlük gibi camialardaki gizlilik koşullarında bile motivasyon bu (duyar kasmanın yanında). The Red Pill gibi başlıklarda kırmızı hapa saldırıp, mesaj kutusuna hatunlardan gelecek mesajları beklemek. Beta oyunu oynayan erkekler (erkeklerin rahat bir yüzde 80 – 85i) için kırmızı haplı biri ile karşılaşmak, kadınlardan yana çıkarak, hatta kadınlaşarak (kadınların klasik utandırma taktiklerini kullanarak) yatağa yol almaktır.

Fakat olayın bir de daha derine inen yanı var. Bir betanın oyunu, sadece kız tavlamak için geçerli olduğunu sandığından böyle değildir, yılların ego yatırımı nedeniyle artık kendi kişiliği olduğu için sıkı sıkıya sarıldığı birşeydir. Feminen beyin yıkamanın öğretileri (ruh ikizi, kadının kutsallığı, kişiliğine tek kelime referans olmadan ve otomatikman bir kadının saygıyı haketmesi, sadece kendin ol, vs.) bir din gibidir artık ve ortalama betamız da kendini beyaz şövalye sansa da bu dinin en önde cepheye sürülen piyonu. Burada artık beta sadece kendi egosunu değil, sistemi (matrix) savunmaktadır. Daha önce de bahsetmiştik, OHS‘ler kovadaki yengeçler gibidir.

Sistemin de hakkını vermek gerek. Kadınların cinsel pazar değerinin doruklarında olduğu 18 – 27 yaş arasında sabırla bir kadının yörüngesindeki bu uydu erkeğin aslında gerçekten aradığı şey olduğunun farkına varmasını bekler ve gerçekten de 28 yaşını geçtikten sonra kadın birden kendilerini ağlatan o kötü çocukları bırakır ve bu iyi çocuğu kapar. Kadın nedense birden bu iyi çocuğun değerinin farkına varmıştır. Son gülen, onun “kara şövalyelere” karşı değişmez duygusal tamponu “beyaz şövalyemiz”dir. “Kazanmış” olduğu için haklıdır da. Tabii kırmızı hap gerçeğinin zerre kadar farkında olmadığından, kadının gençlik ve güzelliği artık gerçek erkek çekmeye yetmediği zaman hatunun kafeslediği sağlayıcı beta olduğunun, kazanan değil, çifte kaybeden olduğunun (hem 20lerinde seksiz kalmıştır hem de 30larında, yani CPDsi tepe olması gereken çağda uyanmadan kafeslenmiştir). Bu kazanan arkadaşlarımızı genelde 40larında ağır bir orta yaş krizi bekler.