Jordan Petersons – Mutluluk ve hayatın gerçeği

Jordan Peterson’un mutluluk ile ilgili videolarından birini YouTube kanalına koyduk. Video ve içerik metni aşağıda :

 

Bazı insanlar şöyle diyecekler, “Hayatın amacı mutlu olmaktır”. O insanlar gerizekalılar. Mutluluk, gerçekliğin ilk acımasız darbesi ile tuzla buz olacak bir şey. Hayatta o kadar çok durum var ki, mutluluk yanlış olan karşılıktır ve dahası mutluluk beklentisi sizi yapmanız gereken şeylere hazırlayamayacak bir psikolojik duruma sokar.

İnsanlar çok geniş bir yelpazeye yayılan motivasyon ve duygusal durumlar hissetmek üzere yaratılmış canlılardır. Yani şefkatli olmanın bir zamanı var … saldırgan olmanın bir zamanı var.

Acı içinde olmanın bir zamanı var …

Kaygı içinde olmanın bir zamanı var.

Neşeli olmanın bir zamanı var …

Tatmin olmanın bir zamanı var.

İyi adapte olmuş ve sağlıklı bir insanın geniş yelpazede ince bir şekilde farklılaşmış duygusal tepkileri vardır. Bunlar örneğin mutluluk – mutsuzluk gibi tek bir boyuta indirgenemezler. Hayat o kadar basit değil. Hayat karmaşık, trajik ve zor …

Mutluluğun insan olmanın ideal durumu olduğunun kitlelere sürekli pompalanmasındaki problem şu : Bütün bu insanları, genç insanları,
kendi acılarından utanç duymaya itmesi. Eğer acı çekiyorlarsa ve hayatları temelde trajik ise kendileri ile ilgili bir yanlış olduğunu hissediyorlar. Bu da onların kendi trajedilerinin gerçekleri ile ilgili iletişime geçebilmelerini anında engelliyor.

Eğer sürekli tatmin ve mutluluk halinde iseniz, hiçbir şey sizi daha derin biri yapmaya yetecek kadar derinden etkilemeyecektir. Ve derinlikten yoksun bir yaşam, tanım itibarı ile, sığ ve anlamsızdır.

(Farklı duyguların) yaptığı hayatınızı genişlemek ve derinleştirmektir ki bunu asansör müziği ile Beethoven senfonisi arasındaki farka benzetebilirsiniz.

Senfoni daha mutluluk dolu bir müzik değil. Aslına bakarsanız tam tersi. Ama senfoni daha derin, daha köklü, daha zengin, daha içerikli ve kendini daha çok doğrulayan bir müzik. Ve bu hayatı anlatmaya daha uygun bir metafor. Mutluluk değil ama ızdırabın derinliği ve kaçınılmazlığı ile boy ölçüşebilecek bir derinlik, farklılaşmış nitelikler, köklülük.

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Jordan Peterson – Bir yaşam rehberliği – Bölüm 3

Jordan Peterson’un konuşma ve derslerinden derlenen A Guide to Life videosunun Türkçe’ye çeviriminin üçüncü ve son bölümü. Birinci ve ikinci bölüm.

Bölüm 6 – Kendine iyi davran.

Kendine inan ve kendin için pazarlık yap.
Başarını sahiplen.
Sheryl Sandberg

Sevdiğin, iyi davrandığın birini kafanda canlandır ve kendine de öyle davranmaya çalış. Kendini kendinden biraz soyutla ve şöyle düşün : “Ben diğer insanların arasında bir insanım ve en az diğerleri gibi saygıyı hakediyorum. Kalan zamanımda kendimi hor görmek ve kendime zarar vermek yerine potansiyel olarak değerli bir insanmışım gibi kendime yardım edeceğim.

Bu zor bir şey. İnsanlar kendilerine gerektiği gibi özen göstermezler. Bunu ahlaki açıdan söylemiyorum. Demeye çalıştığım, aslında değerli biri olabileceğiniz konusunda kendinize bir şans verin. Odanızı toplayın, işlerinizi halledin ve kendinize biraz saygınız olsun. Sizin bir sürü potansiyeliniz var ve yapabileceğiniz bir sürü şey var. Siz gereklisiniz … evet düşündüğünüzden daha gereklisiniz. Eğer ard arda kötü tercihler yaparsanız, işler kötüye gider. Sadece sizin için değil. İşler kötüye gider. Bu nedenle de ne yaptığınız önemli. Yapmanız gereken şeylerden biri de kendinize, yaptığı şeyler önemli biri gibi gibi davranmanız. Bu nedenle de kendinize biraz saygınız olmalı.

Son Bölüm – Kendini geçmişten kurtar.

Hayat budur : bireylerin sürekli birbiri ile kesiştiği ve diğerlerinin hayatını farkında olmadan etkiledikleri zincirleme reaksiyonlar.

Sizin için çok önemsiz görünen bir karar, dünyanın kaderi için anıtsal olabilir.
J.D.Stroube

Genç insanlar, dünyayı değiştirmenin yollarını düşünmeyi severler. Ve bu aslında onların gelişiminin pozitif bir tarafı. Bu, gelişimsel psikolog Jean Piaget’in mesih aşaması dediği gelişimsel dönemdir ve Piaget bu dönemi geç ergenlik dönemi ile ilişkilendirir. Genç insanlar dünyayı değiştirmek isterler ama burada problem şu ki bu enerji başkalarını değiştirmeye çalışmaya kanalize olur.

Ama yapmanız gereken şey bu değil. Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsanız önce kendinizi değiştirmelisiniz. Aleksandr Solzhenitsyn’ın Sovyetler Birliğini analiz ettikten sonra söylediği gibi : “İyi ile kötüyü ayıran sınır çizgisinin politik görüşler, ülkeler arasında uzandığını düşünmeyin. Bu sınır ruhunuzun tam ortasından geçer. Ve dünyayı düzene koymak istiyorsanız yapmanız gereken şey kendinizi düzene koymaktır. Bu ciddi bir iş. Derler ki kendinizi yönetmek bir şehri yönetmekten daha zordur. Zira siz karmaşıksınız ve güçlü ve yararlı biri olmadan önce içinizde evcilleştirilmesi, hizaya gelmesi ve boyun eğmesi gereken canavarlar var.

Dışarı çıkıp dünyayı değiştirmek için başka kötü insanları değiştirmeye çalışmak yerine, insanlar önce içlerine bakıp kendi içlerini doğru şekilde düzene sokmalılar.

Eğer 18 aydan daha eski bir anınız varsa ve o anıyı hatırladığınızda hala duygusal tepki veriyorsanız, bu o anıyı açık seçik söze dökememişsiniz demektir. O anıyı neden – sonuç ilişkisinde yeterince analiz edememişsiniz ve kendinizi o anının pençesinden kurtaramamışsınız demektir.

Ve siz o anıyı sanki ağırlıkmışçasına taşıyorsunuz. Bu tip ağırlıklardan ne kadar çok taşıyorsanız o kadar fazla kortizol (stres hormonu) salgılarsınız. Kortizol sizi yaşlandırır.

Hayatınızı 6 devire ayırın. Doğumdan anaokulu sonuna, anaokulu sonundan ilkokul sonuna, vs … Nasıl yapmak isterseniz öyle ayırın. Sonra her devrin içindeki önemli duygusal olayları yazın. Ve sonra da onların sizin üzerinizdeki etkilerini yazın. Sonra da o durumda nasıl tepkiler verdiğinizi, neleri farklı yapabileceğinizi ve gelecekte neleri daha değişik yapabileceğinizi yazın. Geçmişinizi düzeltmek için.

Eğer geçmişi düşünüyorsanız bu neden – sonuç zincirini analiz etmediğinizi gösterir. Söyle düşünün, neden geçmişi hatırlıyorsunuz? Örneğin bu soruya geçmişin nesnel bir kaydını tutmak için cevabı verebilirsiniz. Ama bununla alakası yok. Geçmişi hatırlamanızın tek bir nedeni var : geleceğe hazır olmak. Geçmişi bu nedenle hatırlıyorsunuz.

Yapmanız gereken şey, geçmişi almak ve ondan bilgelik çıkarmak. Bilgelik ise körlemesine tümseklere takılmama yeteneğidir. “Şu, geçmişimde korkunç bir tümseğe körlemesine ve kafadan daldığım bir olay … bunun sonucunda bana korkunç şeyler oldu … ” O olayı parçalarına ayırmak ve olayın meydana gelişinde sizin işbirliğiniz oldu mu, oldu ise nasıl oldu anlamanız lazım. Gönüllü ya da gönülsüz işbirliği. Bu korkunç sonuç sizin katılımınızla nasıl ortaya çıktı? O şey neden oldu ve o şey olurken siz daha farklı nasıl tepki verebilirdiniz?

Bunu yaptığınız zaman beyniniz bu anıyı bırakacak ve anı takıntı olmaktan çıkacaktır. Zira beyninizin stres / endişe üreten bölgeleri size nerelerde engeller olduğunu söylemeye çalışıyor. “Oraya gitme, orada ateş var!” Belki, ama belki ateşin yöneticisi olacaksınız. Böylece ateşin efendisi olacaksınız, kurbanı değil. Birçok durumda tehlike, o durum üzerindeki ustalığınıza bağlı olarak aslında tehlike değildir. Hayat böyledir.

Sonuç olarak bir anıya bağlı negatif duygu, sizin o konuda ustalaşmanız için bağırmaktadır. Ve yazmak bu konuda size çok yardımcı olacaktır. Otobiyografik şekilde yazı yazarken beyninizi yeniden düzenliyorsunuz.

Duyguları düşünün. Anılar beyninizin değişik seviyelerinde depolanabilirler. Beynin ilkel, sürüngenler çağından kalma, fotografik ve oldukça duygusal derinliklerinden en tepeden söze dökülmüş gelecek planlarına kadar seviyelerde depolanabilirler. Negatif ve duygusal olan her şeyi alıp bunları geleceğiniz için açıkça dile dökülmüş bir vizyona çevirmek istersiniz.  Bu sizi geçmişten kurtaracaktır. Geçmişi düşünmüyor olmanız lazımdı.  80 yaşında iyi yaşanmış bir hayata dönüp bakıyorsanız tamam, o başka bir şey. Ama eğer 35, 30 hatta 25 yaşında iseniz ve zamanınızın çoğu geçmişi düşünmekle geçiyor ise bu sanki ruhunuz orda geçmişte tutsak kalmış gibi bir şey.Ruhunuzu araştırma ile kurtarmanız lazım. Burada metafizik dil kullanmak da uygun. Bir anlamda yaptığınız bu, geçmişe hapsolmak. Tüm kaynaklarınızı geleceğe yürümek adına kullanmak için bu durumdan kurtulmanız lazım.

Sıklıkla düşünürüm, insanlar kendilerini diğer insanlara kıyasla çok fazla sevmelerine rağmen, nasıl olurda kendi düşüncelerine diğerlerinin düşüncelerinden daha az değer verirler.

– Bitti –

Jordan Peterson Türkçe Kitap

Kadınlar ve seks

“Göt, erkekleri varolma ihtimali pek yüksek olmayan bir boyuttaki seks için kendilerini havaya uçurmaya istekli hale getirebilecek kudrette bir şeydir. Hiç bir hatun bir penis için kendini havaya uçurmaz.”
Joe Rogan

Erkeklerden okuduğum/duyduğum en rahatsız edici uydurma şeylerden biri de (kadınlardan duyduklarımdan bile fazla) “kadınlar seks konusunda erkeklerden daha arzulu” lafıdır. Dediklerinin doğru olma ihtimali ile kendini avutmaya çalışan, kendini geri planda tutan beyaz şövalyeler tarafından papağan gibi tekrarlanan bu saçma söz kadar rahatsız eden başka bir şey yok.  Bu çok etkili bir feminen sosyal buyruğudur. Kötü şöhretli birkaç PUA tarafından bile içselleştirilmiştir ve cafcaflı bir şekilde anlatılır. Bu hayal, seksüel tepe noktası (sexual peak) miti gibi birkaç yüksek sınıf geleneksel sosyal mitleri arasındadır. Temel seviyede kadın biyolojisi bilgisi bile bu miti çözümlemek için yeterlidir.

Kadınlar erkeklerden daha sekse düşkündür, ama güven eksikliğinden ötürü bu bastırılmıştır.

Kesinlikle yanlış. Sağlıklı bir erkek, bir kadından 12 ila 17 kat arası daha fazla testosteron üretir. Erkeklerden daha fazla ya da erkekler kadar seks istemeleri kadınlar içim biyolojik olarak imkansızdır. Güvenin bana, bir kadın “seksin erkekler için bu kadar önemli olmasının nedenini anlayamıyorum” dediğinde doğruyu söylüyor. Hiç bir kadın kendi testosteron seviyesinin 17 kat artışına şahit olmaz (steroitler dışında). Diğer tüm etkilerinin dışında, testosteron insan libidosunu uyarma konusundaki ana hormondur. Şunu da eklemeliyim, ortalama olarak, çevresel değişiklikleri katmazsak, bir erkeğin testosteron seviyesi 40 yaşından sonra yıl başına %1 azalır ve 60 yaşından bir erkek, 20 yaşından bir erkekten sadece %20 daha az testosterona sahiptir.

Bu gözlemi eleştirenler, kadının cinsel arzusunda ve uyarılmasında testosteronun göz önüne katılacak tek etken olmadığını söyler. Bunu kabul ederim, ama yine de ASIL faktör testosterondur. Bir kadın 12-17 kat fazla testosteronun nasıl hissettireceğini steroit kullanmadan anlayamaz. Aslında, steroit kullanan kadın vücut geliştiricilerde ortaya çıkan ilk etki cinsel istek ve libidodaki aşırı artıştır. Yani kadınların hormonal/ biyokimyasal süreçlerini göz önüne alırsak libidolarını erkeklerinki ile kıyaslamak manasız. Ayrıca kadınların cinsel arzuları döngüseldir. Yumurtlama dönemlerinin zirvesinde bile, yani en azgın oldukları zamanda, erkeklerin 24 saat boyunca yaşadıklarını deneyimleyemezler. Bu mitin kökü ve sosyal geleneğin kaynağı budur.

Diğer eleştiriler östrojenin kadının cinsel arzusunda rol aldığını söyler ki bu da yanlıştır. Östrojenin fonksiyonuna internetten bakabilirsiniz. Bunu yaparken testosteronun fonksiyonlarına da bakın.

Kadınlar erkeklerde olduğu gibi libidolarını sağlama da, kemik yoğunluğunda ve kas kütlesinde hayatları boyunca testosterona bağlıdırlar. Erkeklerde, östrojen testosteron seviyesini azaltır, kas kütlesini azaltır, ergenlerde büyümeyi engeller, jinekomastiye neden olur(göğüs büyümesi), kadınsı karakter özelliklerini artırır ve prostat kanserine yakalanma ihtimalini azaltır. Cinsel arzu östrojen seviyelerinden çok androjen seviyelerine bağlıdır.

Kadın cinsel fonksiyonlarının erkeklerinkinden farklı olduğunu da anlıyorum, ama bu sadece benim görüşlerimi daha da destekliyor. Kadınların cinselliği döngüsel, sadece aylık bir planda değil, hayatı boyuncaki tüm süreçlerde (menopoz, doğurganlığın zirvesi). Erkeklerin cinselliği ergenlikten 40’lı yaşlarına kadar sabit kalırken kadınların aylık ve hayati döngülerinde sürekli inişler ve çıkışlar vardır. Kadınlar daha yavaş azar, gerekli görsel bir uyarıcıya ek olarak psikolojik bir element olmasına (bir fantezi) meyillidirler. Erkekler için ise görsel uyarıcı ve minimal bir feedback yeterlidir(bkz. porno).

Menopoz sonrası hormon terapilerinde kadınların cansızlaşan libidolarını artırmak için de testosteron kullanıldığı sizi şaşırtmamalı. Kadınlar ovulasyon evrelerinin tepesindeyken, gözlemlenen şey ise hamileliği kolaylaştırmak için testosteron seviyelerindeki ani artış, mensturasyonun ardından da kaybolur. Bir kadının testosteronunu nasıl en iyi şekilde uçuşa geçirebileceğinizi tartışabilirsiniz, ama cinsel yanıtı teşvik etmede ihtiyaç duyulan şey testosteronun kendisidir.

Şimdi asıl soru, neden böylesine popüler bir şehir efsanesi oldukça kullanışlı bir sosyal gelenektir? Bunun hakkında düşün biraz. Bu kadınları doğrudan orospu yerine koymadan seksüelleştirir. Önüne gelenle yatmanın yaratacağı utançtan bunu kullanarak sıyrılabilirler. Bunu da kendilerinin aslında gizliden gizliye olmaları gerektiğinden “daha seksüel” oldukları fantezisini öne sunarak hallederler. Ancak sadece içlerindeki bu şeyi ortaya çıkartacak yetkinlikteki bir adamla tanışırlarsa herşey alevlenir. Bu bir cinsel seçilim geleneğidir. Fantezi, kadınların doğru erkek için aslında koyun taklidi yapan kurtlar olduğudur. Bir bakıma doğrudur. Araştırmalar kadınların üreme dönemlerinin zirvesindeyken alfa erkeklerle cinsel birliktelik için agresif bir arayış içindedirler. Ancak, tekrardan, bu sosyal adetin aslı “kadınlar erkekler kadar sekse düşkündürler” olasılığıdır, ki bu kesinlikle kadın cinsel yanıtının şartı değildir.

Kendini düşünen hiçbir erkek, kadınların kendisi ile eş derecede seksle ilgili, aynı şiddette seks arzulu ve sekse düşkün olduğunu düşünmez. Biz kadınların aslında gizli gizli bizi arzuladığı ve eğer toplum bastırmasaydı bu arzunun dizginsizce üzerimize boşalacağı fikrine aşığız. Ancak aynı adamlar biraz sonra kadınların fahişe gibi davranmalarının batı toplumunun düşüşü ile ilgisini anlatmaya başlarlar. İroniktir ki,bu mit erkeği, kadının içindeki seks canavarını ortaya çıkaracak gizli formülü bulmaya ve bir kadının canavarını ortaya çıkarıp onunla tekeşli ilişkiye girm hayaline itiyor.  Eğer kadınlar da erkekler kadar seks düşkünü ise, onlar da tek eşli ilişkiyle ters düşen dürtülere yenik düşmezler miydi? Kadınların da erkekler kadar sekse düşkün olduğu bir dünya düşünün. Gay bathouseları düşünün ve kafanızda bir model oluşacaktır.

Kadınlar bu düşünceyi tabi savunuyor ve cesaretlendiriyor çünkü bu ataerkil cinsel baskıya karşı bir başkaldırı olarak görülüyor (evet, siz şeytani erkekler bizi serbest bıraksanız daha fazla seks yaparız ) aynı zamanda üstü kapalı bir şekilde erkekleri bu davadaki beyaz şovalye sempatizanlarına dönüştürüyorlar.(örneğin feminen hak sanrısı ve feminen üstünlük)

Bu konuya başlamaktaki amacım kadınların cinsel olarak istekli olup olmadıklarını tartışmak değildi – kesinlikle istekliler – sadece kadınların (ve erkek eşdeğerlerinin) “kadınlar erkekler kadar/ erkeklerden daha fazla arzuludurlar” uydurmacasına dikkat çekmekti. Kendi doğal testosteron seviyesinden 12-17 kat daha fazla testosteron salgılamayan ve bir erkeğin biyolojik durumunda olmayan hiç bir kadın bu konu hakkında gerçekçi bir değerlendirme yapamaz. Bu mit aptalca olsa da dediğim gibi kadınların cinsel istek olarak erkeklere eş olduğunu düşünmek kadınlar tarafından kadınları güçlendiren bir şeymiş gibi algılanıyor. Ve kendini kadın ile özdeşleştirenler için ise bu mit böyle cinsel olarak bastırılmış bir kadınla birgün seks yapabilme ihtimali hayalini ayakta tutuyor.

Çeviri : Women & Sex
Çeviren : Olaf

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Bill Burr – Annelik dünyanın en zor mesleği (!)

Kadınların birbirlerine sürekli söyledikleri ve kimsenin de düzeltmediği bir yalandır anneliğin dünyanın en zor mesleği olması. Üstad Bill Burr üzerinden pijamalarını çıkarmadan yapılabilecek bu işin neden dünyanın en zor mesleği olmadığını kendi üslubu ile çok güzel anlatıyor.

Mavi hap travması

Yukarıdaki ekran görüntüsündeki mesajlaşma şöyle : Mavi Haplı Çocuk (MHÇ) – Yıktın Gittin İnsafsız (!) (YGİ)

MHÇ : Deniyorum ama daha da kötüye gidiyorum. Ne yaparsam yapayım seni unutamıyorum. Dün çaresizlikten resmen odamda 1 saat ağladım. Senin hayatımda olmana gerçekten ihtiyacım var ve ilişkimizi mahvettiğimi bilmek beni öldürüyor. Senin bunu yapamayacağını bilmeme rağmen herşeyin normale dönmesi için sonuna kadar çabalamak istiyorum. Ama tamamen darmadağın oldum ve bütün bu süreçte çok yalnız hissediyorum.

Seninle konuşmaya ve senin yanımda olmana ihtiyacım var. Seni nasıl da bu kadar çabuk kaybettiğimi anlayamıyorum.

YGİ : Bu ilişkiyi mahveden sadece sen değilsin. Bu ilişki iki taraflı idi bu nedenle kendini suçlamanı istemiyorum. Herşeyin bir sebebi var ve ikimizde bu ilişkiden çok şey öğrendik. Öğrendiklerimiz bugün olduğumuz kişileri şekillendirdi. Hayat çılgın şekillerde işliyor ve bugün imkansız görünse de zamanla bunu aşacağını ve unutmanın daha kolay olacağını biliyorum. Herşey yoluna girmeden önce işler çok kötüye gider.

MHÇ : Ama beni hayatından nasıl bu kadar hızlı söküp atabilirsin! İlişkimiz için çabalamak ve ilişkimizin çalışması için fırsat istiyorum zira ilişkimizin nasıl olabileceğini biliyorum. Neden çabalamak istemiyorsun? Sana şu an çok ihtiyacım var zira şu an o kadar depresyonda ve yalnız hissediyorum ki!  Seni yeniden hayatımda görmek için yapabileceğin birşey yok mu çok merak ediyorum.

Biliyorum benimle olmak ya da beni görüp görmemek senin zerre umrunda değil. Ama “seni özledim” ve “seni seviyorum”dan beni tamamen mahvetmeye bu kadar hızlı nasıl evrildin anlayamıyorum.

Bunların hiçbirini duymak istemediğini biliyorum ve seni rahatsız ettiğim için çok üzgünüm. Ama seni düşünmeden yapamıyorum, özellikle şu anda. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim ve hayatımda hiç bu kadar kötü hissetmemiştim.

YGİ : Bildiğim tek şey bu ayrılığın senin için iyi olduğu. Daha önce dediğim gibi – bunu duymanın acı verdiğini biliyorum ve bunu söylemek bana acı veriyor – ama konuşmaya devam edersek, bu ayrılığın acı tarafı devam edecek. Başka hiçbir şeyin olmadığını söyleyemezsin zira her zaman senin yanında olan harika arkadaşların ve bir ailen var. Böyle birden bırakmakla sana acı verdiğimi biliyorum ama bence en iyisi bu ve tüm arkadaşların ve ailen bana hak verecektir.

MHÇ :Ama bu neden iyi olsun? Neden beraberce çabalayıp ilişkinin çalışmasını sağlamayalım?

YGİ :Çünkü ben bu aşamayı çoktan geçtim. Üzgünüm Jake.

MHÇ : Denemedin bile! Sadece vazgeçtin, ama ben vazgeçemem. Sabrina inan bana başka kimsem yok! Arkadaşlarımı kaybediyor görünüyorum ve insanlar konuşmak istemiyor / ben onlarla konuşmak istemiyorum. Ailemle de bu konuda konuşamıyorum zira şu an ilişkimiz hakkında ne düşündüğü umrumda bile değil.

Sabrina vazgeçemem, üzgünüm ama seni bırakamam.

Bana en çok sorulan sorulardan biri şu :

“Bir erkeği fişten nasıl çekerim? Kadın erkek ilişkileri dinamiği hakkındaki tüm bu kırmızı hap farkındalığı benim hayatımı iyiye doğru radikal bir şekilde değiştirdi! Arkadaşlarımın, erkek kardeşlerimin, babamın bu farkındalığın kadınlarla ilişkiler konusunda kendilerine nasıl fayda sağlayacağını bilmelerini istiyorum.

Bu bilgiler ÇOK ÖNEMLİ!  Ama en yakın arkadaşlarımda ve ailemde bile büyük bir dirençle karşılaştım. Ne yapabilirim? Bu adamlara kitabını vermek ve kitabı mantık çerçevesinde tartışmak istiyorum. Bu bilgiyi tavsiye ettiğin gibi diğerlerine vermek istiyorum ama onlar sanki gerçeği görmek istemiyorlar. Bu konu hakkında konuşmak bile istemiyorlar. Kendilerini sürekli olarak hayalkırıklığına uğratan boktan yolda ısrar ediyorlar ve kadınlarla mavi hap perspektifinden etkileşime geçmeye devam ediyorlar. Rollo, biraderime nasıl yardım edebilirim?

Bir zamanlar SoSuave Forumunun moderatörlerinden biri iken bu soruyu tartışırdık. Arkadaşınızın ya da erkek kardeşinizin eğer gözlerini açıp kadın – erkek ilişkilerinde küçük yaşlardan beridir kabul ettiği koşullanmalar nedeniyle nasıl kapana kısıldığını bir görebilse hayatının ne kadar güzelleşebileceğini bilmek yıldırıcı. İnanın bana, bu konuda hala hüsrana uğruyorum. Yukarıdaki çocuk gibi birçok erkeğin mavi hap izin vermediği için daha değişik düşünemediğinden bunalımın ve intiharın eşiğinde olmasını görüyorum.

Bu ciddi bir konu. Mavi hap koşullanması ve bir erkeğin bu koşullanmadan kurtulma kapasitesi gerçekten ölüm kalım meselesi. Kırmızı Hap farkındalığı olan bir erkek olduğunuzu ve en yakın arkadaşınızın ya da kardeşinizin Eski Kitaba olan ego yatırımı başka türlüsüne izin vermediği için ilişki çılgınlığına gömüldüğünü düşünün. Kadın erkek ilişkilerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili düşüncelerini sorgulayacaklarına boyunlarına ip geçirmeyi tercih ediyorlar.

O benim herşeyim

Yazının ilerleyen bölümlerinde bu soruna tekrar geleceğiz ama şimdi bir okuyucunun beni Twitter’da haberdar ettiği bu mesajlaşmaya bakmak istiyorum. Çözünürlük için özür dilerim. Bu tweet ben yorum yazdıktan sonra silindi ve benim elimde de sadece ekran görüntüsü var. Burada aşırı yatırım yapmış bir mavi haplı çocuk ile herşeyi yaptığı kadın çocuğun hayatından çıkıp gitmesini istediğinde içine düştüğü düşünce yapısını görüyorsunuz. Burada çok şey oluyor ve bu yazıda bunları değerlendirmek istedim. Belli bir süre Kırmızı Hap farkındalığına sahip olduğunuzda Mavi Hap koşullanmasının içine düşen erkeğim düşünce süreci ile karşılaşmak kafanızı karıştırabilir. Kırmızı Hap Gözlüğü hem ödüldür hem de lanet. Bu gözlük ile fişten çekilmiş erkek, mavi haplının yaşadıklarına yabancı hissedebilir ve mavi haplının kadın – erkek ilişki dinamiği ile ilgili körlüğü nedeniyle affallayabilir.

“Bu çocuk bu kızın kendisinden neden kurtulmak istediğini gerçekten de göremiyor mu?” Kırmızı Hap bakış açısından bu çocuğun ne yaptığının zerre farkında olmamasından dolayı gerizekalı olduğunu düşünebiliriz. Olan biteni o kadar apaçıkken görememesi çocukta bir sorun olduğunun göstergesi değil mi? Fakat çoğunlukla bu çocuklarla ilgili tek problem Mavi Hap koşullanmalarının içine düştükleri durumu eski kitabın çerçevesinin sınırlarından algılamalarına neden olması. “Kaliteli kadın”ın da anlayıp kendileri gibi oynayacağını sandıkları ve dinsel bir şevkle takip ettikleri kuralların sınırlaması. Bunu şimdilik bir kenara bırakalım.

Deniyorum ama daha da kötüye gidiyorum. Ne yaparsam yapayım seni unutamıyorum. Dün çaresizlikten resmen odamda 1 saat ağladım. Senin hayatımda olmana gerçekten ihtiyacım var ve ilişkimizi mahvettiğimi bilmek beni öldürüyor …

Bu çocuğun (yazdıkları gerçekten de bir ergen olduğu izlenimini veriyor) yazdıkları tamamen kendi kendini suçlama ile dolu. Bu Mavi Hapın içgüdüsel bir parçasıdır – her ayrılık erkeğin kendi suçudur. Eski kız arkadaşın ayrılıkta kendi hatalarını da itiraf etmesine rağmen çocuk bunu tamamen görmezden gelecek. Bir ilişki, evlilik her zaman erkeğin yeterince yatırım yapmaması nedeni ile biter. Kadın aldatsa bile Mavi Hap mantığı kadının gözünün dışarda olmasının faturasını erkeğe kesecektir. Bunun sözünün eri zihin yapısının ve “ilişki büyük çaba ister ve bu çabayı kadının yakınlığını haketmek için sürekli erkek göstermelidir” temalı “Oprah evlilik danışmanlığı onaylı” nosyonunun içsel bir parçası olduğunu da belirteyim.

Sonuç olarak, Mavi Hap kafası otomatik olarak kendini suçlu bulacak ve bir şekilde kendi yüzünden “bozulan” ilişkiyi tamir etmek için yeni bir programın pazarlığına oturmaya çalışacaktır. Mavi Hap ile koşullanmış erkekler hala erkektir ve bu nedenle de erkeklerin fabrika ayarı olan tümdengelime meyillidirler. Yani Mavi Hap dünyasında ilişkiyi tekrar eski haline getirmek için çözümler aramak mantıklıdır. Mavi Hap zihin yapısı böyle çalışır : Herkesin uyduğu ya da uymak zorunda olduğu bir grup (Eski Kitap) kuralı vardır ve kadın – erkek aynı olduğu için kadının arzusu ve yakınlığının pazarlık edilebilir birşey olduğunu düşünür.

Hatasının farkındadır ve bunu düzelteceğine emindir. Ama dünya böyle çalışmaz. Gerçekte, bu hata kabulünün kendisi kadının terketme kararını güçlendirir. Hipergaminin kökleri şüphe üzerindedir ama bu erkeğin hipergamik bilinçaltının şüphelendiği gibi hiçbir opsiyonu olmayan bir Beta olduğu artık kesinleşmiştir.

Ama beni hayatından nasıl bu kadar hızlı söküp atabilirsin? İlişkimiz için çabalamak ve ilişkimizin çalışması için fırsat istiyorum zira ilişkimizin nasıl olabileceğini biliyorum.

Bu mesajlaşmadaki en yapışkan ve muhtaç duygusal boklardan uzak durmaya çalışıyorum. Mavi haplı erkekler ilişkinin en güzel zamanlarında bile kendilerini duygulara gömerler ama bir ayrılık ile karşı karşıya kaldıklarında kendilerine öğretilen “hassaslık güçtür” saçmalıkları onların ayaklarına tamamen pranga vurur. Bu duygusallığın kendilerini terk eden kadını nasıl tiksindirdiğinden bahsetmeye gerek bile yok.

Burada büyük bir yatırım yaptıkları kadının kendilerini terk edip gitmesi ile karşılaşan standart Mavi Hap şaşkınlığını görüyoruz. Kadını görev aşkı ile zihinsel merkezine koymuş olduğuna göre, kadın da aynı kurallar kitabına göre oynamıyor mu? Yukarıdaki alıntıda Savaş Gelinleri yazısını linkledim zira çoğu kadının erkeği hızlıca geride bırakabilmesinin mekanizması odur. Kadınların önceden yüklü gelen zihinsel yazılımının bir parçasıdır bu.

Bunun ardından oğlumuz Mavi Haplı bir şekilde ilişki yatırımını öne sürüyor ve ilişkiyi onarmak için gerekli çabaya hazır olduğunu anlatıyor. Ayrılıkta “ilişkiyi onarmak için çalışma” olayı ters teper özellikle de erkek eşitlik dolmalarını fazlaca yutmuş biri ise. “Açık iletişim her sağlıklı ilişkinin anahtarıdır” masalı öğretilen oğlumuz kendisine eşit ruh ikizinin ilişkiyi onarmak için çalışmak istememesi karşısında afallar. İşler iyiye giderken bu “ilişki için çabalama” olayı kadının istediğini alması açısından yararına çalışır ama kadın  (genellikle kendini daha iyi hipergamik opsiyonlara açmak için) Mavi Haplıyı terk etmek istediğinde bu “çabalama” isteği ayak bağıdır. Ama neden ilişkiyi onarmak için çabalamak istemiyor?

Ayrılık esnasında kaderini belirleyen bunlar olmasına rağmen Mavi Hap koşullanması o kadar derindir ki içinde bulunduğu durumu yazdığından daha farklı yorumlayabilecek kabiliyeti yoktur.

MHÇ : Hayatımda yaptığım herşey ilişkimizi daha iyi yapmak içindi. Ve burada Kingston’da, uğruna kalkıp buraya taşındığım kişi olmadan yaşamak beni öldürüyor. İyi bir ilişkimiz olmasını garantilemek için atılabilecek her adımı attım.  Kalbinde benimle konuşmaya ve beni duymaya istekli bir parça yok mu?

MHÇ : Hayatımı mahvettin ve bana herşeyi düzeltmek için bir şans bile vermiyorsun. Hiçbir şeyim kalmadı. Ailem ve arkadaşlarımla ilgili söylediklerin umrumda değil zira onlarla hiçbir şey konuşmak istemiyorum. Hiçbir şeyim yok burada. Berbat bir iş ve her tarafı bana seni hatırlattığı için içinde barınamayacağım bir şehirden başka. Geçirdiğimiz güzel zamanları takdir edemem, beraber geçirebileceğimiz güzel zamanları takdir etme ihtiyacım varken. En iyi arkadaşımla daha çok zaman geçirmeye ihtiyacım var. Eğer bunu yapamazsam hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum. Aramızdaki ilişki nerede kötü gitti anlayamıyorum.

Ah evet, oğlumuz daha da sıçıyor. Bu çocuk çoğu Mavi Haplı erkeğin kendilerini ego – yatırımları ile tanımlarken yaptıklarını söylediğim şeyi yapmış. Mavi Hap bu erkeklerin kendi hayallerini gerçekleştirme kapasitelerini öldürmekle kalmaz, herhangi  bir hayal ve hırs sahibi olmalarını bile engeller. Elimizde hayalleri “mükemmel erkek arkadaş” olma etrafında dönen bir çocuk var. Bu olsun diye gerçekten herşeyi yapabilecek ve bırakabilecek biri. “İyi bir ilişki” en büyük amacı ve kadın kendi rolünü oynamadığında – “çalışması için herşeyi yapma” kurallarını – tepki genelde kendinde hata bulmaktır. Zira ruh ikizinde hata bulmak bütün Mavi Hap makinesini sorgulamak demektir.

Fakat hatun hala oynamamaktadır. Bu durumda 3 seçenek var : Birinci ve en çok kullanılan seçenek bir şeyleri feci şekilde sıçtığını düşünmektir. İkincisi, aynı kurallarla oynamadığı için kadında bir sorun olduğunu düşünmektir. Ve son seçenek ise kendi Mavi Haplı ego – yatırımının kurallar hakkındaki görüşünün yanlış olduğunu düşünmektir. Son seçenek en zor olanıdır ve bir erkek çok az ihtimalle bu seçeneğe gider.

Kılıçların çekilmesi

Çoğunlukla bu aşamada kadın kendisine “ilişkiyi onarmak için çabalama” baskısı yapan eski Beta erkek arkadaşına karşı savunmaya geçer. Mavi Haplı erkek herşeyi kitabına göre yapmış olmasına rağmen bu çabasının ona ilişki yatırımı olarak dönmemesinden dolayı şaşkındır. Ne yanlış yapmışsa o yatırımın bunu ödemesi gereklidir. Bunları bırakın, açık iletişim ve pazarlık onun da katılması gereken bir oyun değil midir?

Sorun şu ki yatırımı onu, kadının artık onunla tek bir dakika bile çöpe atmasına tahammülü olmayan hipergamiden korumamaktadır. Oğlumuz bunun farkında değildir ve davasını sonuna savunmaktadır ama bu çabası ise kadının savunma kalkanlarını kaldırır.

En tatlı, en anne eli ile seçilmiş kızın bile egosu hipergami ile direkt bağlantılıdır. Hipergami optimizasyonu onun hayatta onun en temel Darwinist dürtüsüdür. Bu optimizasyondan ödün vermesi fikri bile kadında ölüm – kalım meselesi ciddiyetinde karşı atağı harekete geçirir. Bir zamanlar sosyal kontrol mekanizmalarının kadının hipergami optimizasyonunun en kötü taraflarını dengelesi beklenirdi. Görücü usulü evlilik, sosyal ve dinsel kurallar, mahalle baskısı, vs … bu hayatta kalma içgüdüsünü kontrol etmek için varoldular ve erkeklere hipergami üzerinde kurumsal bir kontrol mekanizması sundular.

Bugün, cinsel devrim sonrası distopyada, kadının hipergami optimizasyonundan ödün vermesinin kişisel ya da sosyal olarak beklendiğini ima etmek bile azgın bir tepki ile karşılanır. Cinsel pazar değerlerinin kullanım gününün geçtiği zaman “Mr. Yeterince İyi” ile hayatını birleştirme ihtimalinin bile kadınların tüylerini diken diken etmesinin nedeni budur. Bu sanki onların bilinçaltına hayatları boyunca biraz daha bekleseler daha iyi olabilecek çocuklar kadar iyi olmayan çocuklar yetiştireceklerini fısıldamak gibi birşey. Hipergami gelecekte bulabileceği bir erkek için kadının hayatıyla kumar oynar ve evet bildiğin hayatta kalma dürtüsüdür.

Bütün bunlar “aşağı bir erkeğe” bir kez hayat boyu yatırım için değersiz olduğu anlaşıldıktan sonra duyulan düşmanlık olarak ortaya çıkar. Temelde bu kadına bu erkeğe yapacağı yatırımın yanlış olduğunu ve hemen erkekten kurtulması gerektiğini söyler. Erkeğin Mavi Hap paradigmasında oynamak artık kadın için çekilmez olduğunda bu vahşi tepki tüm gücüyle ortaya çıkar. Kadın elemanın bandajını birden çekip çıkarmadan önce onu yumuşak bir şekilde bırakmayı denediğini kendi egosuna anlatma ihtiyacı duyar. Bu aşamada erkek “deli”, “muhtaç” ve “anne problemi” bulunan ve “kendine güvensiz” biridir. Bu bahaneler ile kadın zaten  erkeğin Mavi Hap bağlılığı yüzünden olan şeylerle ilgili suçluluk duygusunu üzerinden atar.

Erkek Mavi Haplı ama Kafayı Yemiş.

Eminim ki bu yazıyı okuyan kadın ve erkek bir kısım okuyucu, bu çocuğun gerçekten sorunlu biri olduğunu düşünecektir. Belki çocuk gerçekten de bir süre tutunmayı başaran bir insel ve muhtaçlıkları yüzeye çıktığında kadın akıllıca davranarak çocuğu terk etti. Bu bariz birşey gibi görünse de her Mavi Hap koşullu erkeğin bu çocuk olduğunu iddia edeceğim. Hayat boyu maruz kaldığı bu koşullama erkeğin içsel idealizmi üzerine oynar ve tam olarak burada sergilenen düşünce sürecini tetikler. Kadınlar sizin koşullanmış zihinsel odağınız olduğunda, hayatınızı ilişki devam etsin diye yeniden düzenlemek doğal süreçtir. Bir kadın olmadan yaşayamayacağınıza inanmanız sizin sıfırlanmanızı daha da kolaylaştıracaktır.

Son olarak da bu erkeğin – ya da böyle birşey başına gelmeden fişten çekmeye çalıştığınız arkadaşınızın – ayrım noktasına geldik : terk edilme ile yüzleşip ya kendi Mavi Hap gözlüklerine daha da sarılacak ya da oyununu üzerine kurduğu kuralların geçerliliğini sorgulamaya başlayacak.Kırmızı Hapa bir erkeği en çok getiren neden bu tip bir tecrübedir. Ne yazık ki, uyuyan bir erkeği uyandırmak sarsıcı bir deneyim gerektirir ama kadın – erkek ilişkilerine bakışa meydan okunması birçok erkeğin mavi hapla çelişen fikirlere gözlerini açmasının tek yoludur.

Bana “Rollo arkadaşım, kardeşim, babam çok kötü bir yıkıma doğru ilerliyor ona fişten çekilmeleri gerektiğini nasıl gösterebilirim?” Söylemem gerekir ki doğru zamanı beklemelisiniz. Bazı erkekler daha önce izledikleri yolun hiçbir sonuca ulaşmaması ve şartların zorlaması üzerine kırmızı hapa gelirler ve Kırmızı Hap farkındalığı kazanırlar. Ama çoğu erkek Betadır ve çoğu derin koşullanma ile dolu yaşamlarında kendilerini bu çocuğun yerinde bulurlar. Bunların çoğu onların yanlış yetiştirilişlerini yüzlerine vurduğunuzda size şiddetle karşı koyarlar.

Bu adamları kendi hallerine bırakmak bazen en kolayıdır ama ya bu adam sizin hayatı boyunca ayak paspası olsa da en küçük fırsatta bile beyaz şövalye kesilen erkek kardeşiniz ise? Verebileceğim en iyi tavsiye doğru zamanı beklemeniz. Çoğu insan en zayıf anlarında bu erkeklere Kırmızı Hap aşılamanızın onu manipüle etmeniz anlamına geldiğini söyleyecektir ama bir kişiyi fişten çekmek için genellikle bu kişinin Mavi Hap tarafından darmadağın edilmiş olması gereklidir.

Böyle bir erkeğe karşı her zaman dürüst, açık ve affedici olmanızı tavsiye edeceğim.Bu adam muhtemelen geçmişte beyaz şövalyeliğine laf ettiğinizde sizi sorunlu ve kadın düşmanı ilan etmişti. Onu eğitebileceğinizi “sandığınız” için sizinle dalga geçmişti. Kırmızı Hap öğretecekseniz geçmişte olan bu şeyleri unutmanız lazım. “Ben sana demiştim” demek yerine adamı kendi haline bıraksanız daha iyi. Bırakın  o size gelip teşekkür ederek “sen beni uyarmıştın” desin.

****

Burada bir paragraf açıp bu bokun bir Mavi Haplıyı benim “başarı pornosu” dediğim bir grup satış taktiğine karşı savunmasız nasıl da savunmasız bıraktığına dikkat çekmek istiyorum. Mavi hap idealizmini anlamış olmanın arıza sonuçlarından biri de bu arzuyu sömürmek için mor haplı yaşam koçluğu satmaktır. RSD’nin (Real Social Dynamics) yeni ürünü olan “get me a girlfriend game” (bana kız arkadaş bul oyunu) programı buna bir örnek. Bence bu program direkt olarak mavi haplı “herşeyi olması gerektiği gibi yapmak” idealizmine oynuyor.

“Yaşam koçları” bu muhtaçlığı, kırmızı hap farkındalığı içinde mavi hap güvenliğine tutunmaya çalışan mavi hap rüyaları için mükemmel bir satış segmenti olarak görüyor. Hem kırmızı hap farkındalığınız olacak hem de bunlarla tüm mavi haplı hayallerinizi (kendinizi kurtarmak için cehennem azabından geçtiğiniz hayalleri) gerçekleştireceksiniz – ne kadar mucizevi değil mi? Bu tür hileler siz bu programları almaya niyetli olduğunuz sürece sizin hayatınızı bombok etmeye hazırlar.

Çeviri : Blue Pill Trauma

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Gücün doğası

Gücün Gerçeği yazısından :

Gerçek güç, insanların kendi koşulları üzerinde kontrol sahibi olmalarıdır. Gerçek güç, hayatımızın yönü ile ilgili kontrole sahip olabilmemizdir.

Kadınlar gücü çekici bulurlar mı? Evet. Neden? Çünkü güce sahip olan erkek kendi koşulları üzerinde (elinden gelebileceği kadar) kontrol sahibi olan erkektir. İnsanlara bunun sık sık hatırlatılması gerekiyor zira biz gücü despotik bir egemenlik olarak düşünme eğilimindeyiz. Bazen güç böyle kullanılır ama gerçek gücü tanımlayan şey bu değildir.

Gücü despotik bir egemenlik olarak düşünen bir beta erkek grubu var. Bu görüşe sahip olmalarının nedeni, bu görüşün kendinden nefret eden, ak – kara cinsiyetler arası ilişki anlayışlarına uyuyor olması. Inseller yazıma gelen yorumlardan birinde 25 yaşında ve kendisini insel olarak tanımlayan bir erkekle yazışmalar var. Kendisi ile ilgili görüşü, başka hiçbir şey olamayacağına kesin olarak inanacak kadar sağlam. Hiçbir gücü olmadığına inanan ve bunun sonucu olarak da bir kadının kendisinde isteyecek tek birşey bile bulamayacağını düşünen bir genç. Bu inancında ısrar ettiği sürece de durumu gerçekten böyle olacak.

Yorumcularım bu çocuğa biraz da olsa ümit ve ilham verdiler. Bundan gurur duyuyorum. Ama Siyah Hap zihin yapısına göre yorumcularım aslında bu çocuğu yenilmeye ve hayal kırıklığına uğramaya itiyorlar. Zira güç kazanmaya çalışırsa başarabileceği tek şey kendisini daha verimli bir am dilencisine çevirmek ve / veya yenilgiye uğramak. Oyun hileli o nedenle oynamayı bırakmalısınız değil mi? Ve çocuk eğer istediği şekilde kadınlara ulaşabilse bile siyah hap döngüsel mantığına göre “sonunda elde edeceğin uğraşmaya değmez” ve başarısı bile aslında bir başarısızlık olacaktır.

Eskiler der ki “herşey seksle alakalıdır, seks hariç; seks güçle alakalıdır”. Ama “güç” nedir? Bir insanın aksi taktirde hayatına bir yaprağı savurur gibi yön verecek olan çevresi ve koşulları üzerinde kontrol sahibi olmasına güç denir. Ama güç her zaman belli bir bağlama nasıl oturduğuna göre ölçülür. Yani cinsellik bağlamında güç, insanın kendi cinsel deneyimi, tatmini ve en nihayetinde üremesi üzerinde kontrolünün olması anlamına gelir. Ve gerçekten, hipergaminin kadın merkezcilik denilen sosyal ve ana akım olmasının temeli budur. Kadın öncelikli sosyal düzenin gizli amacı nedir? Kadınları kendi üreme koşulları üzerinde tamamen kontrol sahibi olacakları şekilde güçlendirmek.

Güç, kadın için çekiciliğin (ve bazen tahrik olmanın) özelliklerinden biridir. Aynı zamanda tanımı gereği gücün erkeğin Alfa olmasının bir parçası olduğunu da söyleyeceğim. Ama bu tek parçası değildir. Size gerçekten güç, sosyal statü ve servet sahibi olmadıkları halde,  kadının cinsel idealine uyan bir tipe ve / veya alfa kafa yapısına sahip oldukları için kadınları çeken erkekler gösterebilirim. Ben zamanında böyle bir erkektim.

Güç alfa olmanın ön koşulu değildir ama güç potansiyeli ya da güçlü görünmek alfa olmanın ön koşuludur. Hatırlayın, kadınlar tabiatlarında olan güvenlik ihtiyacının her formu için erkeklerde güç (yetkinlik) aramaya programlanmışlardır. Bu nedenle de bir kadına çekici gelen gücün (Hipergaminin uzun dönemli beta ihtiyacı tarafı) her zaman kadının tahrik olması anlamına gelmeyeceğini belirtiyorum. Fakar tahrik edici bir erkekte olduğunda, güç kadın için cinsel olarak başdöndürücüdür.

Gerçek gücün görüntüsü ya da potansiyeli, erkekte hayatının koşulları üzerinde etki kapasitesini temsil eder. Eğer bir kadın bir erkekle tek eşli bir şekilde ilişkiye girecekse, erkeğin güce ulaşımı da kadının o erkekle eşleştiğindeki yaşamını şekillendirecektir. Bu nedenle de güç kadının erkeğe duyduğu çekimin bir parçasıdır.

Bu muhtemelen sağaltıcı birşey : “piliçler gücü didikler Rollo.”

Güç Alfa idealinin bir parçasıdır ama sorulması gereken soru gücün kadınlara neden çekici geldiğidir? Burası militan MGTOWcuların ve Siyah Hap nihilistlerinin gerçek yüzlerini gösterdikleri noktadır. Çoğu bunun nedeninin kadınların kontrol ya da güçlü bir erkeğe parazit olarak kendi çıkarları için çalışmak istemeleri olduğunu söylerler. Özünde olay kadının bir erkek aracılığı ile kendi koşulları üzerinde kontrol kurma ve kendi çıkarları peşinde koşma ihtiyacıdır. Bu, kadın gücünün gizli amacını analiz etmeye başlayana kadar oldukça melodramik bir önermedir.

Evrimsel perspektiften, bu erkeklerin “güç” olduğunu düşündükleri şey gerçekte sosyal dominantlık, önseçilim ve iyi bir fiziktir. Bu nedenle de kendilerini aşağılayan liseli piç arketipine bu kadar takıntılılardır. Piç “güçlü” görünür ve kadınlara hiç çaba harcamadan ulaşabilmesi ve kendilerine ne olmadıklarını hatırlatması bakımından üzerlerinde büyük etki bırakmıştır. Bu adamın kendi kaderi üzerinde kontrolü olması anlamında güçlü olup olmadığı önemsizdir – piçin, bu erkeklerin gücün nasıl görüneceği konusundaki düşüncelerini yansıtan bir görüntüsü vardır ve bunun sonucunda da gökten başına yağan amlarla ödüllendirilmiştir.

Peki bu durumda ne yapmalı? Feministlerin yaptığını; oyunu değiştir ya da herkesi kendilerinin gerçek ödül olduğuna ve dünyanın gerçekte nasıl çalıştığını anlayarak ortaya çıkardıkları (aslında kurguladıkları) gerçek oyunu oynamaları gerektiğine inandırmaya çalış. Eğer “Barbar Yıldırım Yarrak” değilsen ki hiç değilsin yaptığın tek şey onun gibi olmaya çalışmak ve gücü eninde sonunda onu sana sahip olmak için kullanacak kadına vermek için toplamak. Sonuçta bu “kadınların doğası bu”.

Feministler de bunu kendi çıkarları temelinde yaparlar. CPDleri kendilerinden çok yukarda olan kadınlarla Darwinist üreme başarısı gösterecek şekilde başedemedikleri için. Çözüm : Oyunu kendi daha düşük kapasitelerine uyacak şekilde değiştirmek : Şişmanlık kabulü (fat acceptance), erkekleri doğal cinsel tercihleri ve bunu gösteriş şekilleri konusunda utandırma, güzel kadınları güçsüzleştirerek veya güçlerini lekelemek. Formula 1 Pist Güzellerini yasakla, TVlerde amigo kızları yasakla, Miss Amerika Güzellik Yarışmasından mayolu bölümü çıkar.

Bunların hepsi üreme şansını arttırmak için yapılan adaptif stratejilerdir. Problem şu ki doğa bu tür çabaları her seferinde tekrar tekrar tokat manyağı yapar. Burada ana fikir oyunun kurallarını değiştirmektir; oyunun oynandığı gerçekliği ve bağlamı kontrol altına alarak bu değişikliği yapanların daha üstün oyuncular haline gelmesini sağlamaktır. Halihazırdaki oyunu “God Mode”da oynayabilecekleri hileleri bulmak yerine oyunu kendi yeteneklerine göre yeniden yazmak.

Yüzeyde, feminizmin kapak konusu, bu hiçbir zaman gerçek amaç olmasa da, her zaman erkekler ve kadınlar arasında ideal eşitliği sağlamak oldu. Ama eğer eşitliğin amaç olduğunu kabul etsek bile bu eşitlik, oyuncuların eldeki oyundaki güç ve zayıflıklarını gözardı ederek yapay kurallar üzerine inşaa edilen yeni bir oyunun gerçek oyun olduğu konusunda rol yapmalarını gerektirir. Problem şu ki herkese yeni oyunu oynatamazsınız. Doğal bir oyunu oynamak üzere evrimleştiğimiz gerçeği değişmez. Birçok insan yeni oyuna inanıyor görünse de içgüdüsel olarak bu gerçeğin farkındadır.

Güzel kadınlar feminist değerlere özenselerde, içten içe  güzelliklerinin ve cinselliklerinin kendilerini, daha az güzel kızkardeşlerinin üzerinde bir seviyeye koyduğunu bilirler. Bu da yine gücün bir şeklidir. Bu onlara kendi hayat koşulları üzerinde kontrol sağlar ve bilinçaltları eşit oyun adı altında bu güçlerini kullanmalarına engel olunmasına izin vermez.

Hedef

Aynı prensipler MGTOW yolunun sonuna da uyarlanabilir. MGTOW kafa yapısında cinsiyetler arasındaki ideal durum ne olmalıdır konusunda bir fikir birliği olup olmadığına emin değilim. Yeteri sayıda erkeğin MGTOW olduğu durumda toplumun nereye gideceğinin düşünüldüğünü her sorguladığımda, kadınların “akıllarını başlarına alacakları” ve kendi davranışlarının sorumluluğunu alacakları eşitlikçi bir gelecek tasfiri ile karşılaştım. Bu ve kripto para, MGTOW ütopyasının geleceği gibi görünüyor.

Bunu küstahlık olsun diye söylemiyorum. MGTOW toplumunun sonucunun nasıl olacağını gerçekten merak ediyorum. Feministler eşitlikçi ve cinsiyet nötr, kadın ve erkeklerin geleceğin eşit aracıları olduğu bir toplumun mümkün olduğunu düşünüyor. Feminizmin Marksizim ile karşılaştırılmasını okudum ve bu karşılaştırma onların söyledikleri gelecek kurguları açısından çok da alakasız değil. Ben tabii ki bu karşılaştırmaya ikna olmadım. Feminizmin üstünlükçü bir akım olduğu defalarca kanıtlandı, ama benim ilgimi çeken feminizmin kapak konusu hakkındaki umutların ne olduğu.

Aynı şeyi MGTOW konusunda da merak ediyorum. MGTOWcular da feministler de sonuçta güç peşinde – kendi hayatımızın koşulları üzerinde kontrolümüz olması bağlamında olan gücün peşinde. MGTOWcılar, kadınlarla haşır neşir olmanın kabul edilemez riskler içerdiğini açıkça söylüyor (değişik derecelerde) ve risk kabul edilebilir bir seviyeye inene kadar kendi yollarına gideceklerini ve kadınlarla tehlikeli münasebetlerden kaçınacaklarını belirtiyorlar. Erkek tümdengelim mantık şekline göre oldukça mantıklı ama MGTOWun hedeflediği hedef durum nedir?

Bunun üzerinde açık bir fikir birliği olduğunu henüz görmedim. Çoğu sanki kadınların akıllarını başlarına getirecek ve bir şekilde erkeklere ihtiyaçları olduğunu anlayarak bugün ellerinde tuttukları gücü kendiliklerinden bırakacakları  bir “sosyal çöküş” bekliyor. Bunun gerçekçi olduğu konusunda şüphelerim var. Ama belki de amaçlanan hedef bu değil ve ben yanlış anlıyorum. Kadınlar bunu elbette kendi çıkarlarından feragat etmek – feminizmi bırakmak olarak görüyorlar. Ama feministler ve MGTOW açısından kadınlar ve erkekler arasında olacak kabul edilebilir bir ateşkes nedir?

Bu soruları soruyorum zira bana öyle görünüyor ki iki akım da cinsiyetler arasında bir çeşit savaş halinin olmasına dayanıyorlar. Cinsiyetler arası manzara nasıl olmalıdır ki MGTOWcilar diğer erkeklerle rekabet etsinler ve kadınlar için uğraşsınlar ?  Cinsiyetler arası manzara nasıl olmalıdır ki feminizm çözülsün ve erkeklerin hayatları üzerinde kurduğu zorba güç ortadan kalksın?

Çeviri : The Nature of Power

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Kırmızı hap mantığı : İyi Çocuklar

Bazı erkekler, hayatı sürekli toplum yararına davranışları için onay bekleyerek oldukça öngörülebilir bir kalıpta yaşarlar. Ana-babalarının, öğretmenlerinin ve diğer büyüklerinin sözünden çıkmazlar ve de büyüdüklerinde hepimizin aşina olduğu ve birçok erkeğin tuzağına düştüğü o bilindik anlatıları takip ederler. Üniversitedeki zamanım boyunca çoğunlukla mühendislik, yönetim ve muhasebe gibi öngörülebilir ve güvenli alanlarda diploma peşinde koşan ve bu diplomayı aldıktan sonra da hayatları boyunca bu alanlarda çalışmayı planlayan bu tip erkeklerle çokça karşılaştım. Üniversiteden önceki hayatları da en iyi notları alarak, müfredat dışı aktiviteleri arttırarak ve mükemmel devamlılıklarını koruyarak en iyi üniversiteye girmeye çalışarak geçmiştir.

Birçoğunun hemen hemen şöyle özetleyebileceğimiz hayat planları vardır : iyi bir üniversiteye git, iyi notları al, en tepedeki firmalardan birinde staj yap, mezun ol, bu firma ile çalışmaya başla, kariyer basamaklarını tırman, çok güzel bir eş ile ödüllendiril, 2 – 4 çocuk yap ve çok güzel bir evin olsun.  Bu hedef onların motivasyonudur ve hergün bu planı gerçekleştirmek için vargüçleri ile çalışırlar. Ama planlar gerçek hayatla karşılaştığında, çok az plan uygulanabilir kalır.

Mike Tyson’un zamanında dediği gibi “ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar herkesin bir planı vardır.”

Bu tip erkeklerin çoğunlukla karşılaştığı sorun, kendi yollarını çizeceklerine büyürken kendilerine sunulan anlatıları kabul edip hayatlarını yıllar hatta on yıllar boyunca süper egolarının yönetmesine izin vermeleri. “İyi çocuklar” dünyanın içsel bir etiği olduğuna, sosyal anlatının hayatı iyi yaşamanın yöntemini ortaya döktüğüne ve bir erkeğin bu anlatıya göre yaşaması durumunda ise iyi davranışlarının ödüllendirileceğine inanmışlardır. Bu dünya görüşü “karma” kavramında özetlenir. İyi şeyler iyi insanların başına gelir, kötü şeyler kötü insanların.

Sosyal uyumlu davranış

Muhtemelen en çok bilinen anlatı, erkeğin içinde yaşadığı sosyal grubun yararına olan anlatı. Örneğin erkeğin çok çalışan ve vergi veren bir vatandaş olarak topluma faydalı olması. Anlatı, erkeğin toplumun ihtiyacı olan ürünleri üretmesinin yanında maaşının da kamu – sosyal ürünlerinin satın alınmasında kullanılmasına yarıyor. Kendisi bu ürünleri kullanmasa bile. Bu sosyal ürünlerin amacı sosyal grubun toplam mutluluğunu arttırmak ve ideal bir dünyada, bu erkek vergi olarak ödediği parayı gerçekten kendi mutluluğunu arttırmak için de kullanabilir.

Yukarıdaki namuslu işçi ile hayatını suç ile kazanan bir erkeği ele alırsanız, önceki hem yasalara uyarar hem de yasa uygulayıcısı kurumları vergi verip destekler. İkincisi ise toplum düzenine zararlıdır zira hem yasalara uymaz hem de yasa uygulayıcı kamu kurumlarını besleyen vergiyi vermez.

Bu nedenle de sosyal anlatı toplum yararına davranışlar üzerinedir. Çocukların dua etmesi, sebze yemesi, otoriteyi dinlemesi ve kurallara uyması beklenir. Sosyal anlatı en yalın hali ile ahlaki bir hayatın nasıl sürdürüleceğine dair el kitabıdır. Ve bu el kitabını izleyen “iyi çocuklar” bu iyiliklerinin karşılığını alacaktır.  Açıkça anti – sosyal davranışları özendiren bir toplum uzun ömürlü olmacaktır zira temel sosyal sözleşme, sosyal bir grup olarak organize olmanın avantajları üzerine kuruludur.

Cinsiyetler arasındaki dinamik

“İyi çocuklar” çoğunlukla, kendilerine çocukluktan beridir yedirilen cinsiyetler arası anlatıları satın almış klasik beta erkeklerdir. Bu anlatılar tarih boyunca toplum yararına olan anlatılarla aynı amaca hizmet etmiştir. Zira toplum yararına olan bir cinsiyetler arası dinamik gerçekten vardır.  Atalarımız aile kurumunun ve biraz daha büyük ölçekte kabile kurumunun  herhangi bir insan grubunun temeli olduğunu keşfetmişlerdir.  Bir şekilde herhangi bir ülkeyi alıp parçalarına böldüğünüzde, en küçük temel birim olarak aileye ulaşırsınız. Toplum yararına olan cinsiyetler arası dinamik, aile kurumunun temelidir ve tarih boyunca cesaretlendirip ödüllendirilmiştir.

Bu tür toplum yararına olan cinsiyetler arası davranışlar çoğu dinin merkezinde yer alan prensipleri de içerir : sadakat, aldatmamak, onur ve görev kavramları ile  beraber erkeklerin çoğunun bir eşe ve çocuklara sahip olabileceği ve geleceğe yatırımlarının toplum tarafından garantilendiği bir sosyal düzen. Sonuçta, erkeğin karısını ve çocuklarını beslemek gibi bir görevi olduğu bilinir ve bu ödev erkeğe dayatılır. Aynı şekilde erkeğin iş gücü karşılığında, kadını ve çocuklarının onun liderliğini takip etmesi de bilinir ve ödev olarak kadına ve çocuklara dayatılır. Bir erkek bir kadınla evlenmek istediğinde, kadına teklif etmeden önce babasının iznini alır ve eğer izin verilir ise kadın baba evinden koca evine taşınır.

Bu düzen gelecek ailelerin istikrarlı olmasını sağlamış ve tarafların hepsinin yararına işlemiştir zira iki tarafın ailesi de işin içinde ağırlık taşımaktadır. Fakat birinci dalga feminizm ile beraber tarihten kopmaya başladıkça, feminizm geri besleme mekanizmalarına artarak işlemeye ve dramatik değişimler yaratmaya başladı. Öncelikle, boşanma eskiye göre çok daha yaygın birşey haline geldi. Önce kadın ve erkekler eğer belli koşullar meydana gelmişse boşanmaya başladılar. Bunu kusura dayalı olmayan boşanma takip etti. Yani “boşanmak istiyorum” diyenin diğerinde kusur göstermesine gerek kalmadı. Cinsel özgürlük kadının bir veya iki uzun süreli ilişkisi var diye defolu sayılmamasından bugün manosphere’de ” atlıkarıncada hoplamaya(*) ve bekar anneler salgınına geldik (**).

Ama “iyi çocuklar”a anlatılan masallar ise neredeyse hiç değişmedi. Ruh ikizi miti günümüz kültüründe “Disney Masalı” denilen ve “sonsuza dek mutlu oldular” mesajı içeren anlatı ile hala pazarlanıyor. Bu mit, kadını melek statüsüne çıkaran oneitis’in ve aynı zamanda “doğru” kadınla evlenmenin doyumlu bir hayatın anahtarı olduğu fikrinin de temeli.

Adam ol” anlatısı da değişti : Eski düzende erkeğin karısının ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılaması beklenirdi ve anlatıya göre erkek kendi çıkarını en sona koyarak emeği ve sorumluluğu ile bunu gerçekleştirirdi. Geçmişte bir erkeğin karısının ve çocuklarının sorumluluğunu alması beklenirdi ve bunun karşılığında ise evin reisi olurdu. “İyi çocuklar”a günümüzde de pazarlanan anlatı bu ama gerçekler çok değişti. Koca, popüler kültürde karısının hayallerini gerçekleştirmekten başka işe yaramayan bir komedinin figürü haline geldi.

Doğa, eğitim ve ödüller

Günümüzün “Biyoloji mi sosyal yapı mı” tartışmasının çoğunlukla görmezden geldiği şey, toplumun kendisinin bir yapı olduğu. İnsanların üreme, kaynak biriktirme, kan bağına sadakat, beslenme ve güvenlik gibi dürtüleri toplum olmadan da varolabilir ama toplum bu dürtülerden bağımsız olarak varolamaz. Çoğu dürtü gibi bu dürtüler de pozitif kazanımlar için sömürülebilirler  ya da uygarlıkların yok olmasına neden olabilirler. Bu nedenle bahsi geçen dürtüleri toplum yararına olacak şekilde dizginleyen, kontrol eden ve yönlendiren mekanizmalar gereklidir ki birçok sosyal anlatının doğumu bu nedenledir.

Ahlak, bu anlatıların temelini oluşturan ve davranışları, düşünceleri ve aksiyonları iyi ya da kötü diye ayıran bir sosyal yapıdır.  Doğa acımasızdır ve bulunduğu çevreye adapte olma yolu ile en güçlü organizmaların ve genlerin hayatta kalmasına izin verir. İhtiyacı olan birşey artık çevresinde bulunmayan organizma ya adapte olur ya da yok olur. Diğer organizmalara karşı az da olsa avantajı olan organizma, evrim oyununda diğerlerini yavaş yavaş yener.

Doğa “adil” olmaya çalışmaz zira temelinde “rekabet” vardır. Evrimin gözünden rekabet edemeyen organizma ya da gen kümeleri kötüdür ve rekabet edebilen genler veya organizmalar iyidir.  Evrim sürekli mutasyonlarla ve değişimlerle deney yapar.

Buna karşın insan ahlak sistemleri “adalet” üzerine kuruludur. Fakat adalet ve adil insan kavramlarıdır, doğal kavramlar değildirler. Her ne kadar insan bebeklerinin çok erken yaşlardan itibaren adalet duygusuna sahip olduklarını gözlemleyebilsek de, bu muhtemelen bizim sosyal bir hayvan olmamızı sağlayan yapının bir parçasıdır ve girdiler (fırsat eşitliği) üzerine değil daha çok çıktılar (paylaşma eşitliği) üzerine bir eşitliğe dayanır.

İnsan ahlak sisteminlerine bakarsak, ana sistemlerin ödev, sonuçlar ve ahlak olduğunu görürüz. “İyi çocuklar” en fazla birincisine odaklanır. Bu sistemde iyilikler ödüllendirilir ve bunun muhtemelen en bariz örneği Hristiyanlıkta iyiliklerin cennete bir yer olarak ödüllendirilecek olmasıdır. Bu, kişinin arzuladığı şekilde ödüllendirilme beklentisi ile, belli bir şekilde davrandığı tipik teşvik teorisidir. Bu, karılarına “daha fazla seks için ne yapmalıyım” diye soran evli erkeklerin dinamiğinin temelidir.

Fakat, bu ahlak görüşü doğanın gerçekliğine karşıdır. Doğa niyeti takmaz, sonuçlara bakar. Bir genetik küme artı mı eksi mi sonuçlar doğurur diye bakar.

Özet ve sonuç

İyi çocukların” dünyaya ışık tutmak üzere içselleştirdiği anlatının kendisi yanlış olmayabilir. Sadece geçmişte bir zaman diliminde toplumun insanlardan beklediği davranışlar ile bu davranışları ödüllendirip cezalandıran kurumlar arasında bir bölünme olmuştur. Toplum Skinnercidir (Burrhus Frederic Skinner) : toplum yararına davranışları teşvik etmek için anlatıları devreye sokarken, “iyi” davranışı daha da teşvik etmek için ödül ve cezalar koyar.

İyileşmekte olan mavi haplı erkeklerle genel olarak mavi haplı erkeklerin temel problemi “herşeyi doğru yaptım ama vaadedilen ödülleri neden alamadım” şeklinde özetlenebilir. Birçok mavi haplı, herşeyi kendilerine belletilen mavi hap anlatısının kitabına göre yapmış olmalarına rağmen, piç kötü çocukların daha fazla seks ile ödüllendirildiğine şahit oldukları için uyanmaya başlarlar. Çalışkan, sorumlu ve sadık işçiler olmalarına rağmen, kendilerinden yıllar sonra işe başlayan Psikopat Patrick’in köşe ofisi kapması, mükemmel bir eş ve baba olmalarına rağmen, karılarının süpriz bir boşanma davası açması ile karşılaşırlar.

En temel seviyede bu etki – tepki hipotezine indirgenebilir. “İyi çocuklar” toplumun kendilerini inandırarak yetiştirdiği anlatılara göre davranırlarsa, iyi işlerle, iyi evliliklerle ve iyi hayatlarla ödüllendirilecekleri hipotezini takip ederler.  Fakat bu etki – tepki ilişkisini yöneten sosyal mekanizma çoktan daha ilkel, tartışmasız bir şekilde doğaya daha yakın bir forma dönüşmüştür. Bu nedenle iyi çocukların hipotezi hata vermektedir. Zira Batı toplumu çoktan ahlak temelli olmaktan sonuç temelli olmaya değişmiştir.

Bunun anlamı, ödül ve cezaların artık kuralları takip etme temeline göre değil de aksiyonların sonuçlarına göre dağıtılıyor olduğudur. Statünün, değerin ve diğer ödüllerin “iyi” olana göre değil de “ne işe yarıyorsa ona göre” dağıtıldığı bir topluma dönüştük. Sonuçta eğer kuralları takip etmenin sonuçları istediğin gibi olmuyorsa, kuralları takip etmenin mantığı nedir?

Çeviri : The Red Pill Logic : Good Boys

(*) cock carousel – yarrak atlı karıncası ki Türkçe’de kucaktan kucağa hoplamaye denk gelen bir kavram. Bazı kadınların 20lerinde kötü çocukların kucağından kucağına atlamasını belirtir.

(**) Single mom – Batıda çok yaygın olan ve kadınların sağlayıcı iyi çocukları pas geçmesini sağlayan mekanizma. Kadın kötü çocuktan hamile kalır ve doğurur. Çocuğuna iyi çocukların ödediği vergileri kendisine aktaran devlet yardımlarıyla bakar ya da aç bir betaya ara ara vererek baktırır. Burada single mom kocası ölmüş veya terk etmiş kadınları değil, serserilerden sorumsuzca evlilik dışı hamile kalan kadınları belirtir.

Bir erkeğin oyunun geliştirmek için hemen yapabileceği 7 şey

1 – Eğilmeyi Bırakın

Bu erkeklerin yaptığı bir numaralı hatadır. Özelliklede kızla konuşmanın ilk 30 dakikasında. Kızlara doğru eğilerek konuştuklarının farkında bile değiller. Bu ‘’ Şuan seninle konuştuğum için çok mutluyum ‘’ izlenimi oluşturur. Ya da bir barda ortam gürültülü bile değilken kızın kulağına eğilerek konuşurlar. Bir kızın bilmesini isteyeceğiniz son şey onla konuşurken sizin ondan etkilenmiş olduğunuzu bilmesidir çünkü bu durum sizin tecrübesiz ve kızlar konusunda başarısız olduğunuz sinyalleri gönderir ve nihayetinde düşük bir değere sahip olursunuz. Arkaya yaslanın ve onun size gelmesine izin verin. Eğer biraz ilgi yaratırsanız o gelecektir.

2 – İzin İstemeyi Bırakın

Dans edebilir miyiz? Numaranı alabilir miyim? Seni öpebilir miyim? Elemanlar yakınlık kurmak için izin istediklerinde bunun dışardan neye benzediğini bilmiyorlar. İnsanlar bunları dediklerinde ne kadar alçaldıklarının farkında değiller. İzin istemek kızların beyninde sizin istediğinizi yapmamaya yönelik çeşitli olumsuz gerekçeler oluşturur. Ayrıca sizi reddedilmekten korkan bir erkek şeklinde gösterir. Bu da çoğu kadına çekici gelmeyen bir durumdur.

3 – Bir Tane Mükemmel ve Neşeli Hikayeniz Olsun

Bir kızla ilk kez konuştuğunuzda, kızın sizin kim olduğunuz hakkında bir fikri yoktur. Eğer bir kızla konuşuyorsanız kız çekicidir buda o kızın birçok erkekle muhabbeti olduğu manasına gelir. Güven, atletizm, maceraperestlik, zeka, mizah, hikaye anlatma kabiliyetinizi karşı tarafa yansıtan kısa bir hikaye anlatarak kendinizi diğer erkek sürüsünden ayırın. Çünkü kızlar satır aralarını okurlar, anlatacağınız hikaye sadece basit bir hikaye olmamalı, hikayeniz palavradan uzak, sizi ve yeteneklerinizi sunan bir hikaye olmalı.

Bunu başarmak için, Kızın dikkatinin sizde olduğu bir anda, ‘ Bu bana …… yı hatırlattı……….. ‘ kalıbını kullanarak hikayenize başlayın. Ben seyahatlerimle ilgili hikayeleri anlatmayı seviyorum çünkü hangi kız gezmeyi sevmez ki ? Eğer hikayenize ya da hikaye anlatma yeteneğinize güvenmiyorsanız şunun farkına varın en iyi hikaye anlatmanın yolu kendinize iyi hikayeler yaşatmaktır.

4 – Kadınları Tanımlamak için Ateşli Seksi gibi Kelimeleri Kullanmayı Bırakın

İlgi duymadığınız kızların size ne kadar kolay ilgi duyduğunu fark ettiniz mi? Çekici kızları vasat olanlardan daha değerli gördüğünüzde, muhtemelen davranışlarınız o çekici kızların sizden daha üstün (değerli) olduğunu kabul etmeniz yönünde değişecektir, ne yaptığınızın farkında bile olmayacaksınız. Bu sizin tarafınızdan bilinçsiz bir şekilde karşı tarafa sezdirdiğiniz kötü, yoksun, basit bir algı olacaktır. Eğer çekici kızları elde etmek istiyorsan, kızlar hakkındaki düşüncelerini kontrol etmede ustalaşman gerek. Sakın gördüğü her kızın ağzının içine düşen bir amsalak olmayın. Zihninizi kızların değerini düşürecek şekilde kandırın böylece daha iyi bir oyun sergileyebilirsiniz.

5 – Acilen Reddedil

Bir erkek olarak, yarın bir daha görmeyeceğin şirin bir kızın yanına git ve onla sohbet başlat. Bir açılış yap ya da sadece ne yaptığını sor. Kız sohbeti kibar bir tavırla sonlandıracak ve sen reddedilme ile yüzleşeceksin. Kızın senle herhangi bir şey yapmak istemediğini açıkça göstermesi belki seni kıracak ama oyununu mükemmelleştirmenin tek yolunun birkaç yüz kız ile etkileşime girmek olduğunu anlayacaksın. BAŞKA YOL YOK ! Bu şu manaya geliyor; okulunun, işinin yerinin dışında yemek yiyeceksin ya da konforlu sosyal çevreni terk edeceksin. Bu dünyadaki kızların %99 unun senle seks yapmak istemediğini kabul et. Senle yatacak bir kız bulana kadar aramaya devam et ve yap bunu.

6 – Ellerini Cebinden Çıkar

Ellerini cebinden çıkar. Eğer bir bardaysanız ve sıkılmış gözüküyorsanız, kendinizden bıkmış şekilde etrafta dolanıyorsanız, bir kıza yaklaştığınızda ondan olumlu bir geri dönüş almayı beklemeyin. Kızlar sizin onlara yanaşmadan önce ne yaptığınızı fark ederler, Eğer suratsız ve keyif kaçıran biri gibi görünürseniz sizinle konuşma olasılığı daha düşüktür. Masaların üzerinde zıplamanıza gerek yok sadece yüksek sesle konuşan herkesle çak bir beşlik yapan eleman olun, etrafta birilerine bakınan zorla ayağa kaldırılmış biri gibi olmayın. Arkadaşlarınızla ya da barmenle etkileşim halinde olun. Bu konuşkan durum sizin kızlara yanaşmanıza yardımcı olur.

7- Direk Cevaplar Vermeyi Bırak

Kızın sorularını mizah kullanarak şaka yollu savuşturun ya da bunun yerine kendi sorularınızla karşılık verin. Bunu yapman onu etkilemeye çalışmadığını gösterir. Aynı zamanda bu kıza ondan bir şeyler sakladığını düşündürür. Bu belirsiz tutumun konuşmayı devam ettirecek ve kızı perdenin arkasındaki gerçeği öğrenmek için meraklandıracaktır. Hemen göze çarparsın çünkü çoğu erkek kızın kendisini beğeneceği ümidiyle kızın sorularını hemen yanıtlayarak kızı kazanmaya çalışır. Bunun tam tersini yaparsanız kız sizin kim olduğunuzu anlamaya çalışacak, ama iş işten geçmiş olacak siz çoktan kancayı kıza atmış olacaksınız ve kızın tüm dikkatini çekerek daha etkili bir oyun oynayabilirsiniz.

Çeviri : 7 things a guy can do to improve his game now

Çeviren : Rasputin

İncel erkekler

Insel, involuntary celibate (istem dışı mücerret) kelimelerinden türetilmiş olsa da, insel diye tanımlanan erkeklerin üzerlerinde seks yapamamalarından çok daha fazla şey etkili. 2014 yılında Eliot Rodger‘ı tanımlamak için insel kelimesi kullanılmamıştı. Rodger tabii ki bir insel idi, ama onu analiz etmeye çalışan çok az kişi aradaki bağlantıyı kurdu. Manyak demeyi tercih ettiler, manyaktan daha iyi ne olabilir ki? Daha manyak tabii ki. Bu nedenle Eliot’u analiz edenlerin tüm gayreti onun daha büyük motivasyonlarına odaklandı : “kadın düşmanı” alçak bir grup ve daha da manyaklık.

O zaman, Eliot PUA hate (PUA nefreti) adlı bir gruba üye idi; kelime anlamı ile bu erkeklerin Pick Up Artist nefreti sonucu oluşturdukları bir grup. Zamanında kendilerini istekleri dışında içinde bulundukları sekssiz durumdan kurtaracağını umdukları PUA. Sebep ne olursa olsun, yalnızlıklarını ve abazanlıklarını bitirme vaadinde bulunan sihirli formül onları için çalışmamıştı. Anlaşılacağı üzere çok öfkeliydiler. İşe bakın ki, Rational Male’de yazdığım bazı makaleler bunların forum girişlerinden geri-link almıştı ve çoğu makaleleri takdir ediyorlardı. Ama problemin bir parçası da kendileri olabilirdi. Hızlıca 4 yıl sonraya sardığımızda, bugün PUA Hate forumu siliniş vaziyette ve yerini aynı karakterdeki incel.me aldı.  Buradan da back-link alıyorum.

Bence bugün kırmızı hap farkındalığının en büyük problemi, farkındalığın kendisi. Her erkek fişten çekilmeye hazır değil. Yazı yazmamın risklerinden biri, kırmızı hapın farkına vardırdığım her erkeğin, onu kabul edecek ve onu kendisi için çalışır hale getirecek kafa yapısına sahip olduğunu varsaymam. Son 6 okul katliamcısının profillerine baktığımda, Eliot Rodger ve Alek Minassian’ı da katarsak, aralarında büyük benzerlikler görürüz. Çoğu babasız evlerin ürünü ve yine çoğuna otizm veya Asperger’s sendromu teşhisi konulmuş. Ve hepsi de bir kızın kendilerini reddetmesi ile ateşlenen “sonsuza kadar yalnız” tipler. Bu genç erkekler, erkekliği çocuk yetiştirme işinden çıkaran ve oğlanlara düşünmeden önce hissetmelerini öğreten neslin ürünü.

Bugün bu “kayıp oğlanlar” neslinin farkına yeni yeni varıyoruz; dümensiz bir hayat yaşayan, çeşitli derecelerde sosyal özürlü ve kendilerini yaratan sosyal düzenin neden olduğu sorunların çözümünü kendilerinden dışarıda arayan genç erkekler. Kendilerine biraz da olsa yön gösteren her konuşmacı veya organizasyonun ışık hızıyla popüler olması şaşırtıcı mı?

Bu erkeklerin çoğu Kırmızı Hap farkındalığına hazır değil. Kırmızı hap onların egoları için riskli ama aynı zamanda sadece Mavi Hap Oyununu doğru oynayarak gerçekleştirebileceklerini umdukları Mavi Hap ideallerinden de ezici bir uyanış. Çoğu için Mavi Haplı umutları varoluşlarının temeli. Bunun yanında sosyal olarak yanlış adapte olmuş veya gerçekten bir psikolojik problemi olan ‘kayıp çocuğa’, sert kırmızı hap gerçeklerini göster ve onun (yanlış yönlendirilmiş) ‘umudunu’ elinden al … Kırmızı hap bu çocuğa içinde bulunduğu oyunun gerçeklerini gösterince sonuç ne olur?

‘Black Pill (Siyah Hap)’ diye bir şey yok

Mansphere’de Roosh’un ve başka bazı yorumcuların siyah hap tanımı yaptıklarını duydum. Siyah hap fikrine göre Mavi Haplı sosyal düzen, feminen buyruk ya da öyle söylemek isterseniz femmerkezcilik, o kadar erkek aleyhine ki, erkekler bu düzen içindeki yerlerini kabul edip kendilerini ve kendi durumlarını daha iyileştirmek için çabalamaktan vazgeçiyorlar. Bu yorumcuların işaret ettikleri, benim daha önce boşluk / cehennem olarak tanımladığım kavram. Boşluk, erkeğin kırmızı hap farkındalığına varırken içinden geçmek zorunda kaldığı psikolojik ve varoluşsal cehennemdir. Erkek, Mavi Hap ideallerinin koşullamasına göre şekillendirdiği benliğinin bir yalan olduğunun farkına varır. Fişten  çekilmenin bu aşaması, her erkeğin kendi durumuna ve hayatları boyunca Mavi Hap ideali ile yaptıkları tercihlere bağlı olarak değişen seviyelerde zorluklarla dolu. 25 yaşında bir erkeğin kırmızı hap öğretisi ile fişten çekilip hayatının yönünü değiştirmesi ile 70 yaşında bir adamın uyanıp hayatına, evliliğine, işlevsiz ailesine ve uzun süreli körlüğünün sonuçlarına bakması aynı şey değil.

Bu aşamada zorunlu bir nihilizm hali var ya da en azından erkeğin hayatının Mavi Haptan fişi çekmesi ile başlayan uzun süreli bir şüphe hali. Bu nedenle durumu daha önce kişinin sevdiği bir insanın ölümüyle karşı karşıya kaldığında geçirdiği aşamalara benzettim. Erkekler gerçekten de mavi hap paradigmasına yaptıkları yatırımlarının tamamen boşa gitmesiyle meydana gelen kayba ağlıyorlar. Eskiden oldukları betanın ölümüyle oluşan boşluğa ağlıyorlar.

Siyah hap diye bir şey yok – sadece kırmızı hap farkındalığı ile gelen gerçekleri kabul edebilme ve bu farkındalığı kendi çıkarları için kullanabilme kapasitesi var.

Inseller de bu farkındalığı kendileri için çalışır hale getirmenin yollarını arıyorlar. Ama çoğu, kırmızı hap farkındalığının kendilerine gösterdiği gerçeklik ile başa çıkamayacak kadar hasarlılar. Gerçekle yüzleşmeye hazır değiller ama günümüzde gerçekten kaçmanın bir yolu da yok.

Femospheredeki eleştirmenlerin çoğu, inselleri kırmızı hapın suçu gibi göstermek istiyorlar. Kadın düşmanlığı ile gazlanan bir cinsiyet cihadına neferler sağlamak için genç erkekleri radikalleştiren bir alçak planın varolduğunu varsayıyorlar. Bu varsayım, #MeToo / Future is Female (Gelecek Dişidir) hareketlerinin ‘direniş’ anlatımı ile de örtüşüyor. Bunlar aynı zamanda başka bir profile de uyuyor : ebeveynlerinin yuvasından uçmayı reddeden ve onların bodrumunda yaşayan 30 yaşında erkek profili. ‘Adam ol‘ sürüsü için inseller AMOGlamak için kolay hedefler. Üniformalı militan feminist için inseller, kendi cinsel distopyalarına yaptıkları ego yatırımını haklı gösteren mükemmel ‘düşmanlar’.

Gerçek şu ki inseller hep varoldular. Onlar kaybedenlerdi, ineklerdi (ineklik / nerd olmak cool olmadan önce) ve Darwinci çıkmaz sokaklardı. Büyürken onlardan düzinelercesi ile yolum kesişti. Hala birçok insel tanıyorum. Hayat boyu kadınları anlayamamanın verdiği perişanlık çerçevesinde hayatlarına bir yön vermeye çalışıyorlar. Bugün evli olmalarına rağmen, teknik olarak insel birçok erkek tanıyorum. Bu erkeklerin aşk hayatında şanssız olduklarını düşünmeyi veya onlara şunu söylemeyi seviyoruz : “merak etme, sen harika birisin ve seninle olmak bir kadın için büyük şans. Sadece hep yanlış tipte kızlar çıktı karşına. Kendin ol ve doğru kız seni bulacak.” Ve sonrada sadece bir kız arkadaşın bir kız arkadaşı olan kıza kafayı takmamalarını ve dışarı çıkıp gerçek dünyanın nasıl çalıştığını anlamalarını umuyoruz.

2018 yılında AFCler

Peki şu an farklı olan ne? Başlangıç olarak,elimizde bir kıza buluşma teklif etmeyi cinsel taciz sanan bir kayıp çocuklar nesli var. Köy, oğlan çocuklarını sanki defolu kız çocuklarıymış gibi yetiştirdi. Köy, bu çocukları bir kız tarafından gerçekten reddedilme veya yenilgiyle başa çıkmaları ve bu durumlardan daha güçlü çıkmaları için gerekli maskülen disiplinin zerresini bile onlardan esirgeyerek yetiştirdi. Bu çocukları o kadar feminenleştirdik ki, kadınların kollektif ruhlarının bel bağladığı feminen mağdur anlatısının aynısını onların da ruhlarının bir parçası yaptık. Fakat kızlardan farklı olarak bu çocukların omuzlarına, kadınların erkeklerin zorunluluğu olduğunu varsaydıkları eski düzen sorumluluklarını yüklemeye devam ediyoruz. Bu da oğlan çocuğu – erkekleri çok tehlikeli bir pozisyona sokuyor : defolu kız çocukları gibi yetiştirildikleri için kızlarla aynı çıtkırıldım duyarlılıklara ve çoğu kadının sahip olduğu hak sanrısına (sırf varoldukları için birşeyleri hakettikleri inancı) sahipler. Ama aynı zamanda erkek oldukları için onlardan çenelerini kapamaları, içlerine atmaları ve gıklarını çıkarmadan yollarına devam etmeleri bekleniyor. Duygularını dışa vurmaları söyleniyor ama ağızlarını açar açmaz erkek olmanın sağladığı ayrıcalıklarını kontrol etmeleri gerektiği söyleniyor.

Bu kayıp çocuklar neslinin çoğu elemanı, kırmızı hapın getirdiği uyanış için hazır değiller. Ama onların gözlerini açan manosphere değil, feminen buyruk düzeninde gözlerinin önünde cereyan eden kepazelikler. Bugün kadınların ukala bir zafer böbürlenmesi ile göz göre göre yaptıkları açık hipergami (kadınların alfa erkeklerle gönül eğlendirirken beta erkeklerin kapıda bekleyip zamanı gelince ödemeleri isteklerini açık açık ve böbürlene böbürlene göstermeleri) ve kadın doğasının ortaya döktükleri pek soylu olmayan gerçekleri ile kırmızı hap gerçeklerinden kaçmak giderek daha da zorlaşıyor. Tinder’daki her sola kaydırış (swipe left), insellerin bardaklarını taşıran acımasız gerçeklerin bir daha onaylamasını sağlıyor.

Toronto katliamından sonra okuduğum ve insellerle ilgili yazılan hiçbir makalede, bir tane bile yazar sorunu doğru analiz etmedi. Hiçbiri, insellerin ortaya koyduğu sorunu çözecek bir aksiyon planı ortaya koymadı. Eski günlerde kaybedenlerin hayal kırıklıklarını kanalize ederek üretken şeyler yapabilecekleri kanallar artık yoklar. Eski nesilde hüsrana uğrayan erkeklerin bir çoğu kendi nesillerinin ikonik sanatçıları ya da müzisyenleri oldular. Bence ironinin tepe noktası, Mark Zuckerberg’in Facebook’u eski kız arkadaşını stalklamak (takip etmek) için yaratması idi. Cinsel reddedilme ile başa çıkmayı sağlayacak yaratıcı yollar artık yoklar. Bazıları bana bu yolların hala varolduğunu ama bu çocukların bu yolları yürüyecek motivasyonları olmadığını söyleyecek. Haklı olsalar da, bu yollardan çok daha kolay olan ve erkeklerin gelişimlerini donduran yollar var. Bugün cinsel öfkeyi daha yaratıcı kanallara yönlendirmek yerine, oğlanların kendilerini online porno ve çağın teknolojilerinin sağladığı kaçış yollarına gömüp kaybolmaları çok daha kolay.

Ya da hoşnutsuz genç erkeklerle mesajlaşabilecekleri forumlar bulup, kendilerine yer olmayan bu dünyanın gerçekleri ile ilgili ağlaşabilirler. Jordan Peterson‘un ‘zorla monogami‘ ile insel sorununun çözülebileceğini önerdiğini duydum. Ne demek istediğini anlıyorum ama bu inselleri ortaya çıkaran gerçeklerden kaçmanın bir başka yolu olurdu. Roissy’nin Çin’de bir kreşi basıp kadın ve çocukları öldüren biri ile ilgili yazdığı yazıyı hatırlıyorum. Yaptığı çok korkunç olsa da, bu adamın Çin’deki tek çocuk politikasının yarattığı kadın – erkek sayısındaki dengesizlik sonucu üreme oyunundan şutlanmasının gerçeği de ortada. Roissy, hipergami optimizasyonu amaçlı her türlü sosyal ve yasal doktrin ile feminen öncelikli düzenin her geçen gün daha fazla erkeği yabancılaştırmasının, radikalleşen bazı erkeklerin ya şiddete başvuracağını ya da kendilerini öldüreceklerini söylüyor.  Bugün erkeklerin kendilerini kadınlara göre 5 kat daha fazla sayıda öldürmelerinde görebileceğimiz gibi.

İnseller, adına dişimerkezli sosyal düzen denilen kömür madenindeki kanaryalardan başka bir şey değiller. Bunlar alfa sikeri (enthusiastic consent – şevkli istek) (*) önceliklendirirken beta öderi erkeklerden kadınlara devlet zoruyla (vergi, nafaka ve sosyal yardım) garantileyen toplumun sonucu. Ego şişirici sosyal medya diyeti ile kadınları semirip erkeklerin 80%ini ‘tipsiz’ bulmalarını sağlarsanız, inselleri yaratırsınız. Bu konuda Dangerous Times (Tehlikeli Zamanlar) yazılarında yazdım. İnseller, poliandrinin feminen öncelikli formunun yan ürünleri. İnseller, evlilik tabanlı bir sosyal sözleşmesini yırtıp, iştirak nafakası temelli bir sosyal sözleşmeye geçişin sonuçları. Eski sosyal sözleşmede iyi birer sağlayıcı olarak erkeklere evlilik ve üremede bir şans veriliyordu. Bu sözleşme artık yok. Kadının ana amacı bakım ve kaynak olmadığında, elinizde en ulaşılabilir alfa tohumunun peşinden koşmaktan ibaret bir sosyal sözleşme kalır.

Önümüzdeki 10 yılda bu sosyal – cinsel sözleşmenin daha da baskınlaşacağına şahit olacağız. Bu nedenle bazı ülkelerde, enthusiastic consent (şevkle verilen izin) harici yapılan her türlü cinsel birleşmeyi tecavüz sayan yasalar çıkarılmaya çalışılıyor. Bu sayede kadınların kaynak elde etmek için transactional sex (alışveriş seksi) yapmak ya da istenmeyen erkeklerin yürümeleri gibi rahatsızlıklarla asla karşılaşmamaları garantilenmeye çalışılıyor. İnseller, bu gerçeklerin toplumda her geçen gün daha arsız ve kabul edilir olmasının doğal dışvurumu. İnseller doğru anlıyorlar. Alfa siker, beta öderi dayatan sosyal düzenin acımasız gerçeklerini çoğu erkekten daha iyi anlıyorlar.  Yanlış yaptıkları yer, bu gerçeklerle başetme yolları (ya da yollarının olmaması). Siyah haplarını kabullenip, boşluğu geçerek daha iyi bir hayata yol almıyorlar zira bu hayatta nasıl evrilebileceklerini bilmiyorlar.

Çeviri : Incels

(*) – Feministlerin #MeToo gibi propogandalarla harekete geçirdikleri Yes Means Yes diye sloganlanan taciz yasaları. Buna göre bir kadının şevk ile rıza gösterdiği cinsel birleşmeler harici her türlü cinsel aktivite cinsel saldırı kategorisine konulabiliyor. Feministlerin biçtiği kuzu postu “tacizi önlemek” olsa da olayın aslı, beta erkeklerin kadına yanaşmalarını engellemek ve sadece alfa siker seksi yasal hale getirmek.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.