Saha raporu – Hücum borusu çalarken siperde yatan silah arkadaşı

Zamanında iş için sık sık İstanbul dışında bir büyük şehre gittiğim bir dönem oldu. Eskiden üniversiteden tanıdığım Sibel’in, o şehirde yaşadığını farkettim. Facebook’tan telefonunu alıp mesajlaşmadan sonra, bir iş gezimde buluştuk.

Benim o dönem yoğunluktan ve arda arda gelen birkaç başarısız girişimden dolayı bir seks hayatım yok. Parama kıyıp açlığı başka yollardan da gidermiyorum. Anlayacağınız ibrem 200’de. Sibel de çok hoş hatun. Çok dar bir kot ve dar bir kazakla buluşmaya gelerek ibremi 250ye çıkaran bir hatun.

Neyse beraber bir yemek yedikten sonra beni arabasıyla bir bara götürdü. Orada bir şişe şarap aldık. Araba kullanacağı için şişenin çoğunu ben içtim. Mesaj oyununda iyi flörtleşmiştim ama gecenin gidişatı benim çenemin düşmesi ile pek cinsel gerilimsiz devam ediyordu. Ama ayağıma gelen bir fırsatla gece hızla değişti. Bana birkaç fotoğraf göstermek istedi ve ben de “dur yanına geleyim daha rahat” diye karşılıklı oturmaktan, yan yana oturmaya geçtim.

Tüyo 1 : karşılıklı oturduğunuz kızın yanına bu bahaneyle geçebilirsiniz, gecenin o saatinde hala yatak ihtimalini canlı tutan hatun itiraz etmez ama itiraz etmedi diye yatacak varsayımı yapmayın.

Burada yarım saat kadar bacak açık klasik alfa oturuştan sonra kız yanıma sokulmasa da kapanmadı da. Sonra dışarı otoparka yürürken havanın soğuk olmasından dolayı üşüdüğünü söyledi. Gecenin ilk kinosunu da o zaman yaptım. Ceketimi al demedim tabii ki, gel sarılayım ısınırsın dedim ve hiçbir itiraz göstermeden gelip sarıldı (IOI 0’dan 100’e 5 saniyede ).

Arabası ile beni otelime bırakmak üzere yola çıktık. Klasik “içkiden sonra kahveye ihtiyacım var” geyiğine başladım.

Tüyo 2 : Bu söz genellikle kızı eve bırakırken eğer kızın niyeti varsa, gel sana kahve yapayım ile karşılanır. Eğer bu gelmezse, Plan B bende kahve içelimdir. Evde kahve olup olmamasını takmayın, genelde o kahve içilmiyor.

Benim aklımdan odamda kıza kahve yapmak geçiyor ama hatun “bende Türk kahvesi var” deyiverince “Ooo, tam istediğim şey” diyorum ve “tamam, bana gidelim” diyerekten ona gidiyoruz.

Kızın evine varıyoruz. Kapı kapandıktan sonra daha montlar çıkarmadan öpüşme, falan derken kızın yatağına atlıyoruz. İbrem 300, damarda alkol. Bütün gece sıçtık derken son anda işler zafere koşuyor ve ben de pek bir hararetliyim. Zar zor her şey üstümüzden çıkıyor (dar kot pantolonlardan nefret ediyorum), hatun kollarımda kıvranıyor ve ben son atağı yap … amıyorum. Bu aşamada devreye girmesi gereken silah arkadaşım siperde uyuyor maalesef. Tık yok. Belki içkiden, belki ibrenin 300lerde olmasından dolayı gelen onca heyecandan ama muhtemelen ikisinden birden. İşin sinir bozucu yanı da kahve muhabbetinden evin garajına kadar tam bir bayrak direği olan ve saklamak için takla attığım silah arkadaşım, hücum zamanında büzüşmüş yatıyor!

Bu olay başına gelmeyen adamlar vardır muhtemelen ama benim, 20lerimde birkaç kere başıma geldi. Ya artık heyecan yapmadığımdan, ya porno izlemeyip çok daha az mastürbasyon yaptığımdan, ya sigarayı bıraktığımdan ya da içkiyi asla fazla kaçırmadığımdan 30larımda başıma gelmedi. Biz erkekler bu konuya girmekten çekiniriz ama ben size anlatayım … anlatayım da stres olmayın. Olur böyle şeyler ama biz erkekler bunu kadınlardan daha fazla takıyoruz. Biz taktığımız için de gece bok oluyor. Bu durumda yapılması gereken olayı takıyor gibi konuşup takmamaktır.

Hatun “ne oldu?” diye soruyor ama o pozisyonda içerde olması gereken arkadaş kapıda bile olmadığından ne olduğunu anlamaması imkansız. Bu tür bir şey başıma ilk geldiğinde yerin dibine geçip, depresif bir ruh haline girmiştim (böyle şeylerin arada olduğunu bilecek tecrübem olmadığından), sonucunu gördükten sonra strateji değiştirdim. “Kaleyi fethetmeye geldim ama koçbaşı kalkıp kapıyı tokmaklamıyor (o gece ortaçağ kale kuşatması ile ilgili bir geyik yapmıştık) … offf çok utandım” dedim ve kızın yanına yığıldım. Kız “önemli değil” dedikten sonra da hafif hafif arkadaşla oynamaya başladı. Bu arada öpüşüp koklaşırken 10 – 15 dkda “arkadaş” uyandı ve devam ettik. Başka bir keresinde “arkadaş”ta tık yok diye hatunla yatmıştık ve bir iki saat sonra “arkadaş” da kalkınca devam etmiştim. Ben tamamen başarısız tek bir gece gördüm, o da ilk defa başıma geldiği ve depresif moduna girdiğim gece idi.

Yani kısacası, panik yok. Buluşmada aşırı içmekten ve heyecandan uzak durun. Eğer başınıza böyle birşey gelirse de bozuntuya vermeyin. Kendinizi rahat bir pozisyonda hatunla yiyişmeye bırakın, çok geçmeden silah arkadaşınız hücuma kalkacaktır.

Ana kuzusunun 5 göstergesi

Anneler Günü’nde, anneleri ne kadar el üstünde tuttuğumuzu bilirsiniz. Bazılarımız bu kutsallaştırmayı yanlış ve sinir bozucu buluruz ama bu bizim annelerimizden nefret ettiğimiz anlamına gelmez. Onları tabii ki çok severiz ve bazılarımızın güçlü babaları vardı ve iki ebveynin de çocuk gelişiminde rolü olduğunu biliyoruz. Ama anneye karşı duyulan dengesiz ve mantıksız bir sevgi, erkeği negatif etkileyen bir şey.

Bu devirde, tarihin hiçbir devrinde olmadığı kadar çok erkek anneleri gibi davranıyorlar. Elimde veriler yok ama herhangi bir gece bir bara gittiğinizde, bu önermeyi ispatlayabiliriz. Gerçekten de, çevrede bir sürü kız varken güzel bir kızın telefonla konuşmasının bitmesini sabırla bekleyen erkekler görüyorum. Ya da daha kötüsü, seksi kadınlarla “platonik arkadaş” gibi geceye akan erkekler görüyorum.

Bu davranışların suçlusu zayıf-babalar ve bekar-anneler. Babanın trajik bir şekilde öldüğü ve tek bir ebeveyn tarafından büyütülmek dışında bir alternatifin olmadığı durumlar biliyorum. Fakat güçlü bir baba karısına, çocuklarına aşılamak istediği değerleri öğretmelidir. Bazı erkeklerin de çocuklarından, hukuk sistemi marifeti ile uzak tutulduğunun da farkındayım. Bu talihsiz erkekler için konuşmuyorum; hayat kaotik bir şey. Benim hedefimde, annelerini mutlu etmeye odaklanıp annelerine dönüşen erkekler var. Eninde sonunda, çocukluğunuzda ne yaşamış olursanız olun, kendinizi değiştirmeniz gereken bir zaman var.

Güçlü babalar olmadan, zayıf erkekler kadınlara, sanki onlar anneleriymişcesine, annelerine davrandıkları gibi davranacaklardır; kutsal tanrıçalar. Bu nedenle, anasının kuzuları anneleri ile o kadar özdeşleşirler ki, kadın gibi davranmaya başlarlar. Aşağıdakilerden herhangi birini yapıyorsanız, çeşitli hobiler edinerek, diğer erkeklerle takılmaya başlamanızı tavsiye ederim.

1 – Kadınlara yürümekten korkarlar.

Bekar bir erkeğin, istediği bir kadının yanında suspus kalması için hiçbir neden yoktur.  Bir anne oğlunu, kendisine ve diğer kadınlara hayranlık duymak üzere yetiştirmeye meyillidir. Hepimiz biliyoruz ki kadınlar kendilerine kraliçe gibi davranılmasını istediklerini söylerler ama gerçekte ise karışıklığı severler. Erkekler de karışıklığı severler. Bu nedenle de, cesareti olan erkekler, kızları kaparlar.

Bir anne oğluna, istediği kadını tatmin etmek için elinden geleni yapması gerektiğini öğretir. Bu nedenle anasının kuzusu hoşlandığı bir kadını gördüğünde, onu en mükemmel şekilde tavlayacağı durum ile ilgili gündüz düşlerine başlar. Problem ise, kızı ürkütmemek ya da kızdırmamak için ona ne söyleyeceğini fazlaca analiz etmesinden kaynaklanır. Bu ruh hali, erkeğin suspus olmasını besleyen bir özgüven eksikliğine neden olur. Anasının kuzusuna, annesini hiçbir zaman üzüp ağlatmaması gerektiğini de öğretilmiştir ve o tam da tatlı annesi gibi bir kadın aramaktadır.

Kendi elleri ile kadınını başka erkeğe yem eden her erkeğin bildiği gibi; iyi çocuklar sona kalırlar. Bunun neden böyle olduğunu anlamalısınız. İyi çocuk bir yalancıdır – kadınla cinsel ilişki istemektedir ama bu gerçeği göstermek yerine onun etrafında dans etmeyi tercih eder. Yalancı biri, iyi bir çocuk değildir. Anneniz yanlış öğretmiştir.

2 – Seks yapmak istedikleri kadınla arkadaş olurlar.

Gece dışarı çıktığımda, kesinlikle “sadece arkadaş” olan bir “çifte” rastlarım. Bu tür “buluşmaları” sık gördüğünüzde, bir kadını suçlayamazsınız. Bir erkeğin hayatında, birden fazla platonik kadın arkadaş olmamalıdır.

Güzel kadınlarla “arkadaşça dışarı çıkmaya” giden erkekler, zamanlarını iki şekilde boşa harcarlar. Birincisi, gerçekten cinsel ilişki yaşayabilecekleri bir kadınla buluşabilecekleri zamanı boşa harcarlar. İkincisi, kendilerini kadınların çekici bulabileceği bir erkeğe çevirmek için kullanabilecekleri zamanı, kendilerini cinsel olarak çekici bulmayan bir kadına harcarlar. Dinleyin ana kuzuları : sizin “yakın arkadaş” saydığınız ve sizinle dışarı çıkan kızın sizinle çıkmasının tek sebebi, yapacak daha iyi bir işinin olmamasıdır.

 

3. Birden fazla kadın arkadaşları vardır.

Bir erkeğin hayatı boyunca sadece bir tane kadın arkadaşı olmalıdır. Bu demektir ki eğer lisede gerçekten platonik bir kadın arkadaşınız oldu ve artık onunla irtibatınız kalmadı ise, yeni bir kadın arkadaş edinmemelisiniz. Bir erkek, bir erkek olarak bir kadınla bağdaşamaz. Bu kural, arkadaşlarınızın karılarını ve kız arkadaşlarını da kapsar.

Sizin ilginizi çekmeyen ya da sizi istemeyen kadınlara tabii ki dostça davranabilirsiniz ama arkadaş olmayın. Eğer şu an birden fazla kadın arkadaşınız varsa, yatağa atmak istemediğiniz hatunu seçin ve onu arkadaş olarak tutun. Diğerlerinden kopun ya da onları yatağa atmaya çalışın.

4. Kadın gibi duygusallardır.

Anasının kuzusu, karşı cinsin duygusal baskısı altında ezilir. Bu nedenle de istedikleri kadına yürüyemezler. Bunun yerine, daha az saldırgan yolu tutarlar ve önce onlarla arkadaş olmaya çalışırlar. Bunun bir nedeni, reddedilmenin acısını kaldıramamalarıdır.

Anasının kuzusu, kızın birgün iyi çocuğu oynayan kendisinin değerini anlayarak kendisine varacağını düşündüğü kurmaca bir gerçeklikte yaşamayı tercih eder. Bir kadının kendilerini reddetmesi, annelerinin kendilerine öğrettiğinin tersidir. Dünya size, sizin özel biri olmadığınızı ve insanların içinde sizin olmadığınız bir hayatı seçebileceğinizi hatırlatacaktır. Bir kadın erkeğin yürümesini reddettiğinde, anasının kuzusu sanki kendi annesi, sevgisini reddetmiş gibi hisseder. Anasının kuzusu için bu çok fazla bir yüktür.

5. Anneleri onlar için kutsal bir tanrıçadır.

Analarının kuzularının anlamadığı şey, annelerinin babaları için diğer kadınlardan herhangi biri olduğudur. Bir ana kuzusunun annesini aşağılamaya çalış ve olacakları gör. Bazıları o kadar kendilerinden geçeceklerdir ki ağızlarından çıkanları kulakları duymayacaktır. Birçoğu da şiddete başvuracaktır.

Nasıl reaksiyon gösterirlerse göstersinler, bunu kırmızı ve ıslak gözlerle yapacaklardır. Anasının kuzusu muhtemelen babasının ölümünü kabul edebilecek iken, annesi öldüğünde intihara meyilli olacaktır. Su katılmamış bir ana kuzusu, neredeyse anasıyla evlidir. Annelerinin tek koruyucusu olarak, ona, onun şerefine ve aralarındaki ilişkiye saldıranlar şeytandır.

Sonuç

Annenizi sevmenizde hiçbir problem yoktur. Ama bu sevgi kontrolden çıktığında ve onun gibi davranmaya, sanki onunla “buluşuyormuş” gibi buluşmaya başladığınızda, kendinizi analiz edin. Anneniz sadece bir ölümlü ve babanızla hiç de “kutsal” olmayan şeyler yapmış bir kadın (belki de başka erkeklerle de). Anneniz bir azize değil. Annenizin memesinden kesildiğinizde, gerçek bir erkeğe dönüşebilirsiniz.

Çeviri : 5 Signs of The Mama’s Boy

Büyük porno deneyi – Gary Wilson

Daha önce İnternet porno bağımlılığı yazısında bahsettiğimiz your brain on porn sitesinin kurucusu Gary Wilson’un günümüz hızlı internet ve yüksek kalitede yüzbinlerce porno videoya cepten ulaşım imkanının yarattığı hiperstimülasyonun, günümüz erkekleri üzerindeki yıkıcı etkisini tartışıyor.

İnternet pornosu insanın beynindeki ödül devresini sürekli ayartıyor zira sürekli yenilik bir tıklama uzaklıkta. Birkaç tarayıcı penceresi aynı anda açıkken saatlerce tıklaya tıklaya porno klipleri tükettiğinizde, her on dakikada tarih öncesi avcı toplayıcı atalarınızın bütün hayatı boyu görebileceğinden daha fazla ateşli piliç görüyorsunuz.

Günümüz hızlı interneti ve video streaming teknolojisi sayesinde internet pornosu sonsuz sayıda “yeni” uyarana ulaşım sağlıyor ve ilkel ödül devresini sürekli uyarıyor. Erotik yazılar ve resimler uzun süredir insanlığın bildiği birşey. Bunun yarattığı dopamin pompalaması da. Fakat sadece 20 yıl öncesine kadar en sık karşılaştığınız erotik yenilik ayda bir yayınlanan Playboy dergisi ve eve alınan erotik video kasetleri idi. Ama bunların hiçbiri günümüzün birden fazla pencereli sonsuz porno büfesiyle yarışamaz. İnternet pornosunun en büyük farkı kullanıcısına ölene kadar sürekli yeni yeni ve daha ağır erotik sahneler izleyerek dopamin salgılanmasını hep tepe noktada tutma imkanı sağlaması.

Video Türkçe alt yazılı.

 

İnternet pornosu bağımlılığının varlığını kabul edenler bunu genelde uyuşturucu bağımlılığı ve video oyunu bağımlılığı ile karşılaştırıyorlar. Bağımlılıklar her ne kadar benzer beyin mekanizmalarını kullansa da burda büyük bir fark var : insanların seks için ayrı beyin devreleri var ve bunlar ergenlik döneminde çok hassaslar.

Ayrıca Pornoyu bırakmanın çok kolay yolu kitabına da bakabilirsiniz.

Araştırma: Güçlü duruş davranışlarınızı değiştirebilir

Yapana kadar yapıyormuş gibi yap” oyun kuralının hayatın bir gerçeği olduğuna dair her gün yeni kanıtlar ortaya çıkmakta.

“Duruş şekliniz alavere, çalma ve trafik kurallarını ihlal etme olasılığınızı nasıl arttırabilir?

Kişinin duruş şeklinin -spesifik olarak, geniş duruş veya yayılmasının- kötü davranışlara meyilli olmasını nasıl etkilediğini araştıran araştırmacılar şaşırtıcı bir sonuçla karşılaştılar. İnsanları yayılmış bir vücut pozisyonuna sokmanın onları para çalmaya, sınavda kopya çekmeye hatta bir sürüş simülasyonunda trafik kurallarını ihlal etmeye daha meyilli hale getirdiğini buldular. Sadece bu da değil. New York City sokaklarında daha geniş koltuklu arabaların yasak yerlere park etmiş olma olasılıkları daha fazla. Gözlemledikleri bu etkilerin, kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlayan geniş vücut pozisyonundan kaynaklandığını varsayıyorlar. Bilindiği üzere, güçlü insanlar hilekar ve ikiyüzlü olmaya daha meyillidirler.

Ve kadınlara daha çekici gelirler. Mrowr.

Evet “alfa erkek” güç pozları (alfa erkek gibi davranmak) gerçekten de kendinizi daha alfa hissetmenizi sağlar. Ve tavırlarınızı doğuştan alfa olanların tavırlarına benzeyecek şekilde değiştirir. Hatta bu değişime hormonal profiliniz de dahildir.

Kısacası, alfa erkeğin hal ve hareketlerini taklit etmeniz sizi yaşayan bir alfa haline getirir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: “gerçekten yapana kadar taklit et”. Çünkü “Oyun” kavramını hayatınıza sokmanız, kendi alfa versiyonunuzu yaratır. Eğer hali hazırda zaten alfa iseniz sizi daha alfa yapar.

“İlk üç deney, -bilinçli ya da farkında olmadan- yayılmış şekilde duran insanların para çalma, kopya çekme veya sürüş simülasyonunda kuralları ihlal etme olasılıklarının daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Sonuçlar, katılımcıların kendi bildirdikleri güç duygularının geniş vücut pozisyonu ile sahtekarlık arasındaki bağlantıya aracılık ettiğini düşündürmekte. 4. araştırma ise, New York sokaklarında daha geniş sürücü koltuğu olan araçların yasak yerlere park etme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bu sonuçlar birlikte ele alındığında, birincisi, geniş vücut pozisyonuna imkan veren ortamlar insanları farkında olmadan daha güçlü hissetmelerine sebep olabiliyor. İkincisi, bu güç algısı kötü davranışlara sebep olabiliyor.”

Eğer güçlü bir adam gibi yani alfa erkek gibi oturur veya durursanız kendinizi daha güçlü hissedersiniz. Bu güç duygusu, kişisel çıkarlarınız için kullanmanız gereken diğer insanlara karşı size gerçek sonuçlar verir. Ve bir faydası daha vardır: kızlar sizinle yatmak isterler.

Çeviri : Study: Power Poses Can Change Your Behavior

Konuk Yazar : The Man From Earth

Tek odağınızın kadınlar olması – Kadınlarla başarısız olmanın garantili yolu

Çoğu erkek kadınlar konusunda tekrar tekrar başarısızlığa uğruyor. Her seviyede. Ya kız arkadaşları yok, ya da bir tane kız arkadaşları varsa bile kız kısa sürede ilişkiden soğuyor ve saldırganlaşıyor, ilişkiler erkeğin isteği dışında bitiyor, vs. Bu erkeklerin anlamadıkları ise her ilişkide (ya da ilişki öncesinde) aynı hataları aynı tip kadınlarla yapıyor olmaları.

Çoğu erkeğin kırmızı hapı bulması, kadına odaklanmanın artık içinden çıkılamaz hale gelmesinden kaynaklanıyor. Kırmızı hapı bulan hemen herkesin kafasındaki sorular kadın – erkek ilişkileri ile ilgili ama biraz eşeleyince, bu kişilerin hayatının diğer alanlarında da büyük bir disiplinsizlik, duygusal zayıflık, finansal problemler, hedonist zevklerin ağında kıvranma (porno, video oyunları, mastürbasyon, vs …) gibi problemler olduğunu görüyoruz. Fakat çoğu erkek bunlara değil, en son sevdicekle ayrılması, ortalama bile diyemeyeceğin ve normalde 2 güne “adı neydi lan bu karının” diyeceğin hatunu uzaktan oneitis yapması gibi şeylere odaklandığı için kırmızı hapa geliyor. Aslına bakarsanız, bu aşamada durum yumurta – tavuk haline geliyor. Evet, kadınlarla başarısızlık aslında diğer alanlarda başarısızlığın bir belirtisi, hastalığın kendisi değil. Ama bu, aşağıda da bahsedeceğimiz “birbirini tamamlama miti” nedeniyle erkek bu belirtiye hastalığın kendisi imiş gibi o kadar fazla odaklanıyor ki, diğer alanları daha da boşveriyor ve kadınlara odaklanmak, hastalığın kendisi olmaya başlıyor.

İşte bu nedenle buraya gelince size pratik olarak yapmanız gereken şeylerin çoğunun (disiplin, ağırlık kaldırmak, kendi hayatına düzen vermek, vs …) kadınlarla alakasız olduğunu görüyorsunuz. Bunun, kadın – erkek ilişkileri konusunda “ona küçük süprizler yapın – çömelip kafanıza oturtun” tadında ana akım sitelerden farkını yakalamışsınızdır.

Bu odaklanmadan kurtulmak için şunu anlamak gerekiyor.

Kadınlar, erkeğin hayatının ana yemeği değil, olmamalıdır. Kadınlar, hayatın tatlılarıdır.”

Tatlı güzel şey, olması çok iyi, hayata renk katar. Ama yemesek ölmeyiz.  Kötüsü, tatlıyı ana yemek yaparsak, hayatımız kısalır, 40ını göremeden kalpten gideriz.

Kadınlar, mutluluğunuz için gerekli değiller. Bu, olmasalar daha iyi demek değil tabii ki. Evet, kadınlar hayatı gerçekten daha zevkli kılıyorlar. Evet, iyi bir kadınla beraber olmak erkeğe çok şey katıyor. Ama kadınlarla başarılı olabilmeniz için, hayatınızda kadın olmadan da mutlu olabilecek biri olmanız lazım.

Hayatınızda kadın olmadan da mutlu olabilmeniz için de, size ana akım medyadan, toplumdan ve kültürden pompalanan “kadın erkeği tamamlar” yalanını kafanızdan atmanız lazım.

Kadın erkeği tamamlamaz. Kadın, erkeği tamamlayamaz. Kadının böyle bir şeye ne kapasitesi vardır, ne de niyeti.

Her erkek gibi, özellikle de her genç erkek gibi, tam hissetmiyorsunuz. İçinizde bir boşluk var. Toplum ise bu boşluğu, hayatınızın kadınının dolduracağını söylüyor. Her dizide bu var, her romanda, her şarkıda. Buna inanmamak zor. İnandığınızda ise doğal olarak kadını hayatınızın odağı yapıyorsunuz.

Evet, yarımsınız. Doğru.

Ama diğer yarınızı, kendinizi disiplin, çalışma azmi ve duygusal güç ile inşaa ederek tamamlayacak kişi yine sizsiniz.

Başka biri değil, ve tabii ki bir kadın değil.

Kadınlar, bu tamamlama rolünü oynayamazlar ve kendilerinden bu rolü oynamasını bekleyen erkeklerden tiksinirler. İşte bu nedenle “sana ihtiyacım var”, “sensiz yaşayamam” gibi romantik ağıtların (!) realitede bir değeri yoktur.

Kendi içindeki boşluğu kendisinden başka dolduracak kimsenin olmadığın anlayan erkek, bu konuda çalışmaya başladığında, şu mucize ile karşılaşır : tabak çevirmeye bile ihtiyaç duymadan bolluk zihniyeti. O, elinin altında yiyebileceği birkaç tabak tatlı olan erkek kadar hatta ondan daha fazla bolluk zihniyetindedir. Tek farkı, onun kendine güveninin bir tabak tatlıya ihtiyacı olmamasından gelmesidir, elde şunu yiyemezsem bunu yerim diye tatlı opsiyonları tuttuğundan değil.

Hazır yeri gelmişken söyleyelim, kadını odağına koyanlar sadece mavi haplı erkekler değiller. Fişten çekilebilen ve Oyunu başarılı olan birçok erkek, özellikle bu devirde (Tinder gibi uygulamalar sayesinde) hatundan hatuna atlama sürecine girebilir.  Bu sürece girmek doğaldır fakat normalde bu süreç yerini yavaşlamaya ve hayatta daha anlamlı bir şeyler yapmaya bırakır. Tabii ki yavaşlamaktan illa ki uzun süreli ilişkiyi ve evliliği kastetmiyorum. “Am peşinde koşmak” da bir çeşit kadını hayatının odağına koymaya dönüşmeden, odağa kendini koymaktan bahsediyorum.(*)

Zamanla göreceksiniz ki kadınlarla başarılı olan erkekler, onları asla öncelikleri yapmayan erkeklerdir. Tekrar edeyim : Kadınları (sevgilisini, karısını, hatunlara yürümeyi) önceliği yapmayan erkekler, kadınlarla en başarılı olan erkeklerdir. Bu o kadar ilginç bir doğa kanunu ki, kadınları hayatınızın odağından çıkarıp kendinize odaklandığınızda, genellikle kadınlar hayatınıza girmek için uğraşmaya başlar. Siz kadınsız da mutlu yaşayabilecek hale gelirsiniz ama kadınlar kadınsız yaşamanıza izin vermezler.

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

Amcığın 16 Buyruğu

(*) – Çok erkekle yatmanın kadının ruhunu bozacağı ama çok kadınla yatmanın erkeğe güç katacağı söylenir. Bence bir yere kadar. Tayland’da bu “çok kadın” rakamının 3 hanelilerde olduğu adamlarla karşılaşmıştım. Hepsi bir başka dejenere idi. Katoilere (travesti) dalanların çoğu da bunlardan çıkardı. Tabii bu adamlar zaten dejenere olduklarından mı bu kadar yüksek rakamlara çıkıyorlar yoksa yüksek rakamlara çıktıkları için mi dejenere herifler tartışılır. Ama bu kadar skor iyi bir şey değil.

Performans Yükü

Love Story yazısından :

“Erkeklerin performans göstermesi gerekir. Başarılı olması, kızı kapması, iyi bir hayat sürmesi. Erkek yapmalı. Tatlı bir kızın dikkatini çekmek için motorsikleti sokak boyu sürmek olsun ya da kişisel gelişiminiz ve gelecekteki ailenizin rahatı için doktora yapmak olsun, erkeklerden “tuttuklarını koparmaları” beklenir. Erkekler “icra etmek” zorundalardır. Kadının baştan çıkması, ilgisi, arzusu ve aşkı, bu şartlı performanstan kaynaklanır. Bu performansın beklentileri ne kadar karşılayıp karşılamadığının değerlendirmesi tabii ki oldukça özneldir, ve ne kadar kolaylıkla “yapabildiğiniz” de önemlidir, ama performans zorunludur.

Fişe takılı (mavi haplı) erkeklerin kadın – erkek ilişkilerinde en çok yanlış bildikleri şeylerden biri, performans konusudur. Geçen Mart’ta, Roosh’un ilginç bir makalesini okudum, “Erkekler modern kadın için palyaçodan başka bir şey değil” (Men are nothing more than clowns to the modern woman) ve makale ile gösterdiği bağlamda aynı fikirde olsam da, “eğlenceli” olma konusunda kadını eğlendirmekten daha fazlası var.

Kadınlar artık erkeklerde konfor ve istikrarlılık aramıyorlar – eğlence arıyorlar. Vakit geçirmeyi arıyorlar. Hedonist zevkler arıyorlar. Sağlayıcı (beta) erkeklerin günümüzde güzel bir kadının en genç çağında bağlılığını kazanmakta umutsuzca yenilmelerinin sebebi bu. Hatta daha alt rütbeli alfaların bile kadınlarla birkaç vuruşmadan öteye ilişki yaşayamamalarının nedeni de bu. Bir kez sağladığınız eğlence ve değişiklik azaldığında – ki azalması kaçınılmaz – hatun başka birine ya da bir şeye yönelecek. Özünde, bir kızı elde tutmanın tek yolu TV dizisi zihniyetinde, her bölümün sonuna bir arkası yarın / en heyecanlı yerinde kesme koyarak kadının ilgisini canlı tutmaktır. İyi bir erkek olmak artık yetmiyor.

Bunu okuduktan sonra kendimi henüz yeni fişten çekilmiş ve kırmızı hapın rahatsız edici gerçekleri ile tanışmış, herkesin beni inandırdığı bütün o konforlu “sadece kendin ol ve eninde sonunda doğru kadın karşına çıkacak” retoriğinin, vasat bir hatunun ilgisini canlı tutmak için kendini ikiyüzlü bir çizgi film karakteri gibi sürekli dönüştürmesi ihtiyacı ile yer değiştiği, genç bir erkek olarak hayal ettim.

Bu oldukça bunaltıcı bir şey, özellikle de kırmızı hap farkındalığı için gerekli olan büyük çaba ve kişisel sezgiyi düşünürseniz. Roosh daha sonra bunu Nasıl daha iyi bir palyaço olunur ve palyaço oyunu – iyi erkek oyunu ile yumuşattı. Her ne kadar olayı Oyun terimleri ile açıklığa kavuştursa da, birçok erkeğin palyaço faktörü konusundaki hüsranı, bu şartlarda ve bağlamda, performanslarının gerçekte kim oldukları ile alakasız olması. Bu ortamda MGTOW’un neden kırmızı haplı erkek için anlaşılır bir opsiyon olduğunu görmek zor değil. Erkeğin kendisini kadınlar konusundaki performans denkleminden basitçe azad edebileceğini düşünmek çok cazibeli. Buna sonradan değineceğim ama burada önemli olan erkeklerin performans oyununu oynamaya zorunlu oldukları. İster beğenin, ister beğenmeyin, oynayın ya da oynamayın, bir erkek olarak her zaman performansınıza (ya da onun nasıl algılandığına) göre değerlendirileceksiniz.

Bence kırmızı hap transformasyonunun erken aşamalarında birçok erkeğin ayağına takılan şey, kadının ilgisini tutmak için kendileri olmayan bir karaktere bürünme ve “olmadıkları kişi olma” zorunluluğu yüzünden kadınlara duydukları öfke. Bu fikri Have a Look yazısında anlattım ve kadınların kendilerini eğlendireceğini umdukları erkekler için nasıl kasting ajansı gibi olduklarını belirttim. Ben bu konuyu tamamen cinsel bağlamda yazmıştım, ama Roosh’un yazısını okuyunca kadınların ‘karakter’ rolü beklentisinin onların hayatının olgunluk aşamasına ve CPDlerinin gerçekçi bir şekilde isteyebileceği şeye göre değiştiğini hesaba katmaya başladım. Başka deyişle, Parti Yıllarında istedikleri “karakter”, yaşlandıklarını anladıkları zaman istedikleri karakter ve orta yaşta iken istedikleri karakter birbirlerinden farklılar. Bir erkeğin o karakter olmasının ne kadar gerçekçi olduğu ise, kadınların hayatlarının çeşitli aşamalarında, hak sanısı ile gerçekçi bir şekilde bekleyebileceklerini düşündükleri karaktere, erkeğin uymamasın durumunda hayal kırıklığı yaşamak üzere sosyalleştiklerinden, önemli değil.

Uyarak Yaşamak

Buraya kadar okuyan erkeklerden bazılarının “sikerim, ben kendim olacağım ve beni böyle kabul etmeyecek her kadın düşük kalitededir” diye düşündüğüne eminim. Bu sizi muhtemelen öfkelendirecek ama bu tam olarak betaların içselleştirdiği mavi haplı “sadece kendin ol” mentalitesi. Sahip olamadığını küçümsemek gücün kurallarından biridir aslında. Bunu anlamak zor değil ama siz ne derseniz deyin sonuçta erkek olarak hayattaki performansınıza göre değerlendirileceksiniz. Yani “siktir et, ben kendim olacağım” zihniyetiyle bile ne kadar iyi bir şekilde “kendiniz” olduğunuzla değerlendireceksiniz.

Basit gerçek şu ki, esasen hayat performansınızın ta kendisi olmalısınız – bunu içselleştirmelisiniz. Siz yönetim yönlendirseniz de, siktir edip kadınların (ve aslında diğer herkesin) doğal, kendiliğinden performansınızı takdir edeceklerini umsanız da, kadınlar sizi kendi CPDleri bağlamında istedikleri erkeğin nasıl olması gerektiği kriterlerine göre değerlendirecekler ve hipergamik optimizasyon filtresinden geçirecekler.

Görünüm, yetenek, elle tutulur faydalar ve diğer temel ön şartlar kadından kadına değişebilir. Ama bir erkek hayatta performans göstermek zorundadır. Siz kendi yoluna giden ve kendi kendini tanımlayan ve ihtiyaçlarını eskortlarla gideren bir erkek olsanız bile, bu zevkleri yaşayacak kadar kazanmanız için hayatta belli bir performans göstermeniz lazım.

Daha kolaylaşmaz, siz daha iyileşirsiniz

Erkek için, hayatta performans gösterme zorunluluğundan kaçış yoktur. Bundan kaçabileceğine inanmak, kadınların, erkekleri performanslarına göre eleyen hipergami dürtülerini bastıracak yüce bir empati kapasitesi olduğu mitine inanmak demektir. Kadınlar, erkeklerden bekledikleri performans beklentilerine benzer şeyleri asla kendilerinden beklemeyeceklerdir. Hipergami, erkeğin kadının bağlılığını hakettiğini sürekli ve ince bir şekilde göstermesini bekler ama kendinden buna paralel bir performans beklentisi yoktur.

Kadınlar erkeklerin kendilerinden belli fiziksel standartlara uymalarını beklediklerini iddia ederler. Bu genel olarak doğru olsa da, bu yine de erkeklerin kadınlardan bekledikleri ama onların kendilerinden beklemedikleri bir şeydir. Kadınların hayat performansını değerlendirme mekanizması gibi bir olay yoktur. Aslına bakarsanız bir erkeğin kadını birliktelik için bazı kriterlere göre değerlendirdiğini söylemesi, onun kadın düşmanı ve önyargılı biri olarak yaftalanmasına neden olacaktır.

Bu tür sosyal gelenekler, kadının hipergamik cinsel stratejisinin sosyal olarak baskın stratejisi olarak kurmak için vardırlar. Bir kadının erkek için performans göstermesini beklemek, “kadının ödül statüsüne” hakaret olarak algılanır.

İnsani açıdan bu performans gereksinimine rasyonel bir çözüm bulma isteği var. Ama daha önceki yazılarda belirttiğim gibi, kadınların mantığına hitap etmek, hipergaminin sinsi etkisinden koruma sağlamaz.

Tamamen dürüstlük ve kendini kadına açma tavsiyesi veren bir sürü “ilişki koçu” (dating coach) okuyorum. Umut ettikleri, aynı kafada ve rasyonel bir kadının, erkeğin bu açıklığını doğal olarak takdir edeceği. Ama bu umut, sinsi etkilerin karşılıklı rasyonalite ile bastırıldığı bir eşit oyun sahası varsayıyor.

Gerçekten umulan ise kadınların, erkeklerden performans bekleyen hipergami dürtülerini, bu duyarlı ve kırılgan dürüstlüğü takdir ederek bastıracaklarıdır.

Halının altına süpürdükleri şey ise, erkeğin hayat performansındaki gerçek bir eksikliği affetmesi için, kadının mantığına ve hislerine başvuramayacak oluşumuzdur. Aşk da, mantık da, ortak bir bağlamda karşılıklı takdir gerektirir ama ne aşk ne de mantık erkeğin performans gösterme zorunluluğunu ortadan kaldıramaz.

Kadınlar, hipergamiyi kendi kendilerine bypass etmeye gönüllü değillerdir. Karşılıklı ihtiyaçtan kaynaklanan bir durumu, dolaysız yöntemlerle kabul etmeye zorlanamazlar.

Bir kadını ilişkide karşılıklı ihtiyaçları karşılamaya motive eden şey, erkeğin performansı ve bunu göstermesidir (hiçbir zaman izahata başvurmadan) – o ilişki ister tek gecelik vuruş, isterse de 50 yıllık evlilik olsun.

Yüksek Statü Göstermek (YSG) – Demonstrating Higher Value

YSG’nin hem mavi haplı eleştirmenler hem de kırmızı hap camiası içinde kötü bir şöhreti olduğunu düşünüyorum. Birçok kişi kafayı YSG pratiğine ve tekniğine takıyor. Bu kavramı “gösteriş” ve “böbürlenme” varsayıp es geçmek kolay ama YSG, prensip olarak egoist ölçülerle ya da bir erkeğin kendisini kadınların yanında ne kadar iyi “pazarladığıyla” tanımlanamaz.

Birçok YSG bilinçsizce yapılır. Aslında en iyi ve öz YSGler, erkeğin performans gösterdiğinin farkında bile olmadığı zamanlarda ortaya çıkarlar. Bu bir odaya doğru bağlam ve ortamda girmek şeklinde bile olabilir. Burda anlatmaya çalıştığım şu : bu yazdıklarımı okuduktan sonra, kadınların performans standartlarını karşılamak için üstüninsan olmanız gerektiğini söylediğimi düşünebilirsiniz ve bu da oldukça bunaltıcı. Benim gelmeye çalıştığım nokta bu değil. Bir kadının performans beklentisi çok değişkenli şeylere bağlıdır ve kadının hem arzu edilir hem de çekici bulduğu karakter ihtiyacına ve bunu isteyebilme kapasitesine bağlıdır.

Nasıl performans gösterdiğinizden ziyade performans göstermeniz önemlidir. Hayatta performans göstermek ve kendi olabileceğinizin en iyisi olmak için sahip olduğunuz hırs ve içten gelen ateşin kadınları etkilemeyle hiçbir alakası olmayabilir, ama siz bu durumda performans gösteriyor olacaksınız ve bu performansa göre değerlendirileceksiniz.

YSG ve DSG (Düşük Statü Göstermek), bilinçli olsa da olmasa da performanstır. Kendinizi bu performans denkleminden azad edemezsiniz. Bu performans gösterisinde kendi bölümünüzü yönetmeyi bırakabilirsiniz, ama ölene kadar oyundan dışarı çıkamazsınız.

Çeviri : Burden of Performance

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Kızlar kel erkeklerden hoşlanır mı?

Başlığı kızlar soruyor başlığı gibi açtım ama olaya kırmızı hap açısından bakacağız. Tristan İlteriş’in Rahip Modu yazısına şu yorumu bırakmış:

… Ağırlık konusunu sormuştum. Demek ki şüphelerim doğruymuş. Saçlarım zaten dökülüyor, olanlar gitmesin diye uğraşıyorum. Tam da başlayacakken kötü mü oldu, iyi mi oldu bilmiyorum. Malum kel adamı bizim toplumda hatunlar itin götüne sokuyor…

Öncelikle şunu söyleyeyim, “kel adamı kızların itin götüne sokması” malumunuz falan değil. Israrla kel erkek istemeyen bir grup kadın tabii ki var. Ama çoğu kadın bunu takmaz ve hatta kellikte özel bir durum var : Kel kesinlikle istemeyenden fazla kel erkeği (özellikle saçını kazıtırsa) seksi bulan kadın vardır. Evet. Memleketimizde. Sırf kel diye adamı tercih edecek kızlar. Yani bu konuyu konuşmak bile absürt. Yok böyle bir şey.

Fakat burayı yoğun takip eden birinin hala kadınların (bu durumda bazı kadınların zira kızlarsoruyor sitesinde bile çoğu kadın takmam ya da özellikle severim diyor) ne dediğini kutsal kanun gibi alması ve yayması bana çok ilginç geliyor. Kadınlar her yerde kel istemem, 180 altı olmaz, zengin olacak, salamı jumbo olmalı, vs. diyebilir. Bu, aşağıda da açıklayacağım gibi Lig mekanizmasına benzer bir feminen sosyal gelenek. Çoğu erkek bu geleneğin farkında değil.Kadınları kutsal saymalarının da etkisi ile, kadınların ağzından ve klavyelerinden çıkanları uslu uslu gerçek kabul ediyorlar.Günümüzde durum daha da vahim zira internetin gizliliğinde ya da sosyal medyanın ilgi yağmurunda, her kadın forumlarda sanki Elf diyarı güzellik kraliçesiymiş gibi isteklerini saydırıyor. Erkeklerin bunları ciddiye alma nedeni muhtemelen Senin kendi ligin yazısındaki sosyal fenomen : kadın milletinin kollektif CPDsi, erkek milletinin kollektif CPDsinden yüksek algısı (beyin yıkaması) var.

Fakat yiğidi öldürün, hakkını yemeyin. Bu sosyal geleneğin ne kadar zekice olduğuna bakalım.

“Malum kızlar kel erkeği itin götüne sokuyor” sanan erkek kıza yürüdüğünde kafasında daha başından kellik kompleksi olacak. Kızın erkeğin kendine güvenen bir erkek olup olmadığını anlaması için shit test atması gereğini biliyoruz. Giyiminden, dediğinden, görünüşünden vs. bir şey kullanmalı. Bu durumda kullanacağı şey belli 🙂 Gözünün önünde nasıl kullanmasın? Shit testin teması kellik olacak.

Kendi kendini uslu uslu elemeye programlanmış erkek bu shit testi yiyince “şirineye bak duygusal gücümü test ediyor” diyeceğine “aha bak bu da kelliği takıyor amk …  ühü ühü … Müslüğm Babaağ” diye dağılır. Aslında kız özgüven ve duygusal güç test ediyor. Kellik bahane. Karşısında gördüğü de daha yeni tanıdığı kadının tek lafından duygusal olarak etkilenen ve özgüvensiz bir erkek. Kızın milyon yılda evrimleşmiş algoritması hızla değerlendirmeyi yapacak : “bir kadının tek lafından etkilenen erkek diğer erkeklerce alaşağı edilebilir, hayatın daha büyük zorlukları karşısında darmadağın olabilir, eğer ben bu erkeği seçersem ben ve çocuklarım da onunla beraber darmadağın oluruz , vs …”. Bunlar bilinç altında işleyen mekanizmalar ve insanın dilinin gelişmesinden de eski oldukları için çıktılarını “his” olarak verirler ve kız adamdan o anda soğur ve NEXT eder.

Tabii kadın erkek ilişkilerinin gerçek dinamiğinden (kırmızı hap olarak da bilinen gerçeklikten) bihaber erkek kellik konusundan sonra kız buz gibi olunca ne diyecek? “Malum kadınlar keli itin götüne sokuyor”.

Tekrar edeyim : Senin Ligin yazısındaki “erkeklerin uslu uslu kendini elemesi” mekanizması bu. Kellik, boy, para, vs. araç sadece. Asıl amaç duygusal gücü olmayan ve kendine güvensiz erkeğin bunlardan birine bakarak kendini pazardan elemesi.

Tristan’ın yorumunda da gösterdiği gibi gayet tıkır tıkır çalışan ve zekice kurgulanmış bir mekanizma bu … Maalesef sayenizde çalışıyor. Tristan hipergami fobisine rağmen farkında olmadan hipergami propogandasını yayıyor. Kendisini özellikle yaftalamıyorum. Çoğu erkek bunu çeşitli derecelerde yapıyor.

Rollo Tomassi’nin 8 numaralı kanununa ve Senin Ligin yazısında belirttiği “kendi CPD değeriniz ile ilgili algınız ne kadar doğru” sözüne çok iyi bir örnek bu :

Kel olduğu için CPDsinden puan kırılacak sanan her erkek, 8 numaralı kanuna birer örnek. Daha kızla buluşmadan kızın kendisiyle neden yatmayacağını kafasına kazınmış. Tek yapması gereken şey bu kompleksle bir shit teste takılmak.

Vaka Çalışması – İlteriş rahip modu

Abiler merhaba, yazı yazmayı pek bilmiyorum ama yazmam gerektiğini düşündüm. Bir söz var “dinlemeyi bilirsen, en aptaldan bile birşeyler öğrenebilirsin” O hesap benimki de..

11 yıllık ilişki sonrası “artık seni sevmiyorum” sözüyle terkedildim. Ben çok seviyordum, onun da beni çok sevdiğine emindim. Bu kadar emin olmam beni rahatlığa sürükledi. 178 boyum var. 80 kilonun üstüne çıkmışım o ara. Saçlarım iyice alarm veriyor. İş ve aile hayatımda sorunlar var. Ekonomik durumum Allah’a emanet. Efendi olacağım diye eziğin biri olmuşum falan baya sıkıntılıyım yani o dönem. Tabii bir beta olarak bütün bu problemlerimi sevdiceğime anlatıyor onun beni anladığını, bana destek verdiğini düşünüyordum.

Neyse abiler o dönem kız arkadaşım okulu bitirdi ve kpss dersanesine başladı. Benimle çok ilgisiz. Zorla buluşuyoruz. Buluştuğumuz da gereksiz yere gerginlik yaratıp kavga çıkarıyor, ağlıyor, sızlıyor. Ben de bir bok anlamıyorum tabi. Şimdi buraya dikkat! Birgün iş yerime geldi, konuşuyoruz falan şöyle dedi ; ” meriç var ya dersanede, çok komik taklidimi falan yapıyor benim”.  Ben de güldüm çok takılmadım.. Neyse kavga dövüş devam ediyoruz ilişkiye. Mesaj attı birgün “bitti artık yapamıyorum. seni artık sevmiyorum”. Ben dedim ” böyle mesaj ile olmaz gel yüzüme söyle”. Hay hay dedi. Buluştuk. Çatır çatır saydırdı suratıma : “senin dertlerinden bıktım, kendi hayatını mahvediyorsun benimkini mahvetmene izin vermiycem. Artık sevmiyorum seni. Zorla mı devam edeyim? Acıdığım için mi yanında olayım ? ” ben aptal oldum tabi sokak köpeği gibi inleye inleye dinliyorum sadece. “Bitti ilteriş dedi. Çık git hayatımdan ve sakın bana pişmanlık yaşatma. “Peki” dedim ilerledim. Ocak 2016 bir kar yağıyor o gün efsane.

İlteriş durur mu? Alkol sigara ver yansın ediyorum amk. İlyas Yalçıntaş, Oğuzhan Koç, Orhan Ölmez, arabesk rap (ulan yazarken kendimden utandım) ılık ılık akıtıyorum hergün. Arkadaşlarım geliyor “unut oğlum şu kızı” , “ben unutmak için sevmedim” falan kafasında yürüyorum. Sabahın köründe arabesk ile başlıyorum. Hatta bir gün ofiste yarak kürek şarkılar dinlerken bir kadın “ilteriş ağlıyor musun sen yeaaa” dedi. Yerin içine girmek istedim o an.

Daha sonra (en az 6 ay) bu durumu kabullendim. Uyku uyuyabilir hale geldim. Bu sefer de neden diyorum neden? Neden sorusunun cevabı aklıma geliyor aslında, adım gibi biliyorum neden terk edildiğimi fakat bu sefer de bunu kabullenmek istemiyorum. Ufak bir araştırma yaptım ve sonuç “meriç var ya dersanede, çok komik taklidimi yapıyor benim ” dediği o meriç var ya, he işte o meriç ile sevgili olmuş evlilik hazırlığı yapıp çeyiz diziyormuş (babayın düşmanlarını sikeyim).

Burada bir şeyler oldu abiler.. Burada işler nefrete dönüştü. Burada anladım ki mesele BENİM mesele BEN ile BENİM aramda. Orada burada kadın- erkek ilişkileri hakkında okurken MGTOW ile tanıştım. oradan da ERKEKADAM.ORG ile ve hikaye burada değişti (haziran 2017 ).

Sıralı liste okurken RAHİP MODU benim dönüm noktam oldu..

Neleri hayatımdan çıkardım ;
-İçki sigara uyuşturucu yok (az var )
-Porno, tatmin yok
-Arabesk/slow saçmalığı yok.
-Kimsenin hayatına bok atmak, özenmek yok.
-Gereksiz arkadaşlar, boş sohbetler yok
-Bir günümün diğeri ile aynı geçmesini sağlayacak hiçbir şey yok.
-Karı gibi mızmızlanmak ona buna dert yanmak yok.

Neler var ;
-Ağırlık kaldırmak var.
-Bir konu hakkında araştırma yapmak, okumak, bir şeyler hakkında bilgi toplamak var.
-Kılık kıyafeti yenilemek var.
-Eksikliklerini kabul edip onları zırh haline getirmek var.
-Saçma bir özgüven var.
-ağılık kaldırmak demişmiydim AĞIRLIK KALDIRMAK var.

Burada çoğu kişi şöyle düşünüyor; “ne değişecek amk”, “değiştiğini nasıl anlayacağım” , “kadınlar paraya gelir,paradan haber ver”. Ben böyle düşünmedim, sadece yaptım. KENDİME yaptım. Ne yaparsam KENDİM için yaptım. Tabi bu süreçte ERKEKADAM.ORG sıralı listeyi tekrar tekrar okuyorum. Not alıyorum. Altını çiziyorum. Çıktı alıp A4 kağıttan beğendiğim kısımları kesip duvarlarıma asıyorum. İnanın dostlar, değişim sürecini anlayamadan kendimi sahalarda buldum. Göz göze geldiğim her kız gözlerini önüne eğiyor, geceleri sürekli bir yerlere davet ediliyorum (çoğunu spora gitcem diye reddediyorum ama çoğu zaman param olmuyor). Kızlar benimle konuşmak için can atıyor. Abartmıyorum bakın iş ortamında, sosyal ortamlarda çoğu kadını ıslatıyorum. Hipergamisini kontrol edebilen duduklarını ısırmakla yetinirken, kontrol edemeyen (eski kaşar tipler) kucağımda zıplarken “ilteriş, ben ne zaman bu kadar aşık oldum sana” diyor. Gülüp geçiyorum. “Ne olur gitme bütün gün sevişelim” diyor kadın akşam daha genç bir kızla buluşacağımı, dinlenmem gerektiğini söyleyerek reddediyorum yine. Ve bu tarz, kadınlarda büyük bir arzu/istek/yanma /ıslanma ne derseniz onları uyandırıyor. Hatta yakın zamanda şöyle bir teklif aldım. Sana ben bakarım. Evini tutarım. Benim param ikimizi de yeter. (bunları diyen kadın 11 yaş büyük benden) ben özgürlüğüme düşkünüm diyerek bu teklifide reddettim.

Buradan sonra ki kısım saha raporları, hatun avı bölümü ve ne sıklıkla seks yaptığıma giriyor..

Son olarak; Benim sevdiceğim başka abi, bu kız bana değer veriyor abi, beni seviyor abi, evlencez abi, onun yaşadıklarını bilmiyorsun abi diyen parazitler için de şöyle bir dip not; geçen hafta bestekar da bir kızla tanıştım. Memur imiş kendisi. 2 erkek 3 kız oturuyorlardı. Tanımıyorum hiç birini. GİRDİM, HATUNU ALDIM ÇIKTIM masadan. Geceyi beraber geçirdik. Uyandığımda çıkmak için hazırlanıyordu. Acelen ne gibi bir soru sordum.. ve efsane bir cevap geldi.. “NİŞANLIMIN ABLASI İLE ALIŞVERİŞE GİTCEZ” …

Yazımı Mahmut Beyin efsane cümlesi ile bitiriyorum.

Not : Bu yazılanlar saçma geldi ise, sizi şuradan dışarı alalım hanımefendi.

Sosyal dominantlık ve dominant olmanın yolu

Dominant olmak konusunda çok soru geliyor ve çoğu sorudan anlaşıldığı kadarıyla dominant olmak oldukça yanlış anlaşılıyor. Bu sadece bize özgü bir problem değil. Global kırmızı hap camiasında oldukça yanlış anlaşılan bir kavram dominantlık. Çoğu erkek dominantlığı astlarına ya da içinde bulundukları grubun daha az dominant erkeklerine karşı emirler yağdırırken yanlarındaki kadının onları izlemesi ve bunu sosyal statünün bir kanıtı olarak görüp o adamla hemen yatma isteği duyması gibi algılıyor. Arkadaş grubunda nasıl dominant olurum sorusu soranların çoğunun bu yanlış anlamaya sahip olduğunu düşünüyorum.

Nasıl sosyal dominant olunur sorusu mesela Eğlenen Ustalık yazısında çok gelmişti. Bir başka sıkça sorulan soru da erkeklerin erkeklere nasıl davranması gerektiği konusu. Bunlar genelde dominantlıkla ilgili ve soruların cevapları basit, ama uygulaması çok zor.

Dominantlığın en önemli 2 kaynağı ve geliştirme yöntemi vardır : Disiplin ve duygusal dokunulmazlık.

Disiplin

Disiplinli olmak, kendine egemen olmak demektir. Kendine egemen olamadan dominant olmaya çalışan erkek dışarda anca dominantlık taslar. Sonunda da tabii grup tarafından ağzının payı verilir. Nasıl daha dominant olurum sorusunu soran adam eğer disiplinli değilse, yani yapmak istediği şeyleri (örneğin ağırlık kaldırmak, derslerine çalışmak, vs.) yapması gereken zamanda yapmayı ve yapmaması gereken şeyleri yapmamayı beceremiyorsa (sigara içmemek, porno izlememek, vs), sorusunun cevabı basit : disiplin. Disiplin yoksa, dominant olmak da yok. NOKTA. En azından kendini disiplin altına almadan dominant olman mümkün değil. Hayatının disiplin altına alamadıktan sonra, şöyle kazak erkek davranayım, şöyle sert erkek olayım diye tüyolar aramak nafile çaba. Tekrar ediyorum. Disiplin yoksa dominantlık da yok. Eğer grup içinde ezilen biriyseniz tabii diklenmeniz gerek ya da grubu terk etmeniz. Ama disiplinsiz biriyseniz, ne yapacağınız ya da yapmanız gereken şey belli. Disiplinli olmak. Disiplin yoksa, niye dominant değilim diye sormak çok absürt. Ya da disiplinli olma kısmından kaytarıp yine de dominant olmanın yollarını aramak.

Duygusal Dokunulmazlık

Dominant olmanın çok sevdiğim bir tanımı daha var :

DOMİNANT OLMAK demek en temelde kadınların ve aslında diğer herkesin üzerinizde, özellikle ama özellikle, psikolojiniz ve duygularınız üzerinde, hiçbir ETKİ VE GÜCÜNÜN OLMAMASI demektir.

DOMİNANT OLMAK demek sizin üzerinizde sadece sizin gücünüzün olması demektir. Ben buna DUYGUSAL DOKUNULMAZLIK da diyorum. Duygusal gücün bir alt kümesidir.

Bu ikisi üzerine ek olarak sorumluluk almaktan ve karar vermekten de çekinmezseniz, grup içinde dominant biri haline gelirsiniz. Unutmayın, insan topluluğu kurt sürülerinden çok daha karmaşık bir sosyal grup. Özellikle kaba ve açık güç gösterileri şeklinde dominantlık, topluluk tarafından reddedilir.

Dominant olmak, emir ve istek yağdırmaktan ya da insanlarla ağız dalaşına girip zaferle çıkmaktan çok daha fazlasıdır. Dominantlık disiplin ve duygusal dokunulmazlıktan geldiğinde konuşmanıza, suskunluğunuza, kıyafetinize, kariyerinize, sosyal statünüz gereği muhatap olduğunuz insanlara karşı tavırlarınıza, hoş gördüğünüz veya görmediğiniz şeylere yansır. Hareketlerimiz ne kadar dışa dönük olursa insanların (ve özelinde kadınların) o kadar dikkatini çekeriz gibi bir düşüncemiz var; fakat aslında insanlar hareketlerimizin ince ayrıntılarına düşündüğümüzden çok daha fazla dikkat ediyorlar. Yani az hareketle çok iş başarmak mümkün ki dominant ve karizma birinin alametifarikası budur.

Bu açıdan baktığınızda, dominant olmanın neden kontrol manyağı ya da aşırı kıskanç olmak ile ilişkili olmadığını anlarsınız. Kontrol manyağı ve aşırı kıskançlık ÖZGÜVEN eksikliği göstergesidir. Bir erkeğin kadınını kendine gerçekten bağlayacak arzuyu onda uyandıramaması / uyandıramayacağına inanması ve bunun yerine o bağı zorla kurma ihtiyacının sonucudur. Dominantlıkla da alakası yoktur.

Bu dışa dönüklük ve güç gösterisi yanlış anlamalarını şu tür sorularda hissedebilirsiniz:

hocam peki alfa erkeği arkadaşlarına karşı nasıl davranıyor?? Bütün betaları etkisi altına mı alıyor yoksa onların yanında normal mi takılıyor? Veya arkadaşlarını vezir/rezil yapabiliyor mu? Kısaca arkadaşlarının yanında nasıl davranıyor.

Öncelikle bu sitede defalarca belirttik. Alfa davranışlara sıfattır, insanlara değil. Tamam alfa erkek lafını biz de çok kullanıyoruz ama bunu kullanırken bu ayrım hep aklımızda. Alfa davranışlar ve alfa davranışları çok daha fazla ve tutarlı şekilde sergileyen erkekler vardır ve biz bunlara alfa diyoruz.

İnsan alfası deyince kafanızda kurt sürüsünün alfası gibi bir erkek canlanmasın. Birincisi, insanda alfa davranışları, alfa kurt gibi arada sırada diğer kurtları ısırıp haddini bildirerek olmaz. Yukarıdaki gibi disiplin ve duygusal dokunulmazlıkla, grup içinde ittifakları koruyup beslemek ile olur.

İkincisi, insan gruplarında birden fazla alfa karakterli erkek olabilir. Elit komando takımlarını düşünün. Hepsi alfa, bir liderleri olmasına rağmen. Öyle ben lider olacam, gruba sözümü geçireceğim yoksa betayım, ben lidersem alfayım gibi absürt düşüncelere en güzel cevap.

Şu bir gerçek : Eğer karakter olarak kadınların “iyi çocuk” diye tanımladığı bir insansanız, sadece kadınlarla değil herkesle dominant olmalısınız. Ama dominantlığın anahtarı disiplin ve duygusal güçte (duygusal dokunulmazlık). Boş efelenmelerde ya da ezme / ezilme mekanizmalarında değil.

Alfa erkek – God mode

Aşağıdaki heykel ünlü heykeltraş Antonio Canova’nın Mars ve Venus heykeli. Erkek olanı, Roma tanrısı Mars ve kadın ise yine Roma tanrıçası Venüs.

Eskiler, alfa erkeğin nasıl durması gerektiğini biliyorlarmış. Arketip alfa duruşu, god mode on :

Mars’ın göğsünün nasıl dışarı doğru olduğuna dikkat edin. Venüs’ün tüm vücudu ise Mars’a teslim olmuş (bakışlarda da bir kendini erkeğe verme var). Gözleri aşkla Venüs’e bakıyor olabilir ama vücudu dışarı, Venüs’ten uzağa, zafere ve fetihlere doğru dönük.

III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil

Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

Amcığın 16 Buyruğu

Bir de günümüzde yaygın bir yeni evli erkek – kadın pozuna bakın (Kaynak, Heartiste).

Nafaka tecavüzü çanları kimin için çalıyor?
  • Taze koca kadına eğilmiş ve kadının başı erkeğin öpücüğünden uzağa eğilmiş.
  • Hatun adama değil, kameraya dönük ve sahte bir gülücük atıyor.
  • Hatun adamın bileğini, kung-fu savaşçısı gibi tutmuş, elemanın eli poposuna doğru uzanmasın diye durdurmuş pozisyonda.

Gelininiz böyle bir kadınsa, o evlilik için çanlar daha başından çalıyor demektir. Bir erkek kadının aşkını kovalarsa, kadın o aşkı ona asla vermez.