İlk buluşmada sorun yok ama sonra ikinci buluşma olmuyor (Vaka Çalışması)

Abi bir kızla çıkmaza girdim, umarım bana yardımcı olabilirsin. Önce hikayeyi anlatayım. Bu kızla Tinder‘da tanıştık ve bir süre orada mesajlaştıktan sonra telefonunu aldım. Telefonda da bir süre mesajlaştıktan sonra ilk buluşma teklifimi kabul etti. İşlerimiz çok uzak değildi, öğle yemeğinde buluştuk.

Şimdi bu ciddi bir hata. Beraber olmak istediğin bir kadını öğle yemeğine götürme. Bu fazla arkadaşça bir yaklaşım. Beraber olmak istediğin kızla akşam buluşmak istersin. Eğer kız akşam çok erken eve dönmesi gereken biriyse belki ama bu durum haricinde senin hedefin akşam buluşmak ve bir şeyler içmek olmalı. İçki içmiyorsanız limonata için, çay için ama akşam için.

Bunun birkaç sebebi var. Birincisi dediğim gibi gündüz buluşmak daha arkadaşça, akşam buluşmak daha fazla gece sporu çağrıştıran, romantik havası olan bir buluşma. İkincisi tabii ki öğle buluştunuz mu işinize dönmek zorundasınız ama akşam buluştunuz mu, sonra çok iyi vakit geçirirseniz hızlıca başbaşa kalabileceğiniz bir yere geçebilirsiniz.  Üçüncüsü, birçok erkeğin gündüz buluşma sebebi, kızı önce arkadaşça bir şekilde çağırmak ve böylece “korkutmamak”, daha sonra da “kraliçenin” gönlü olursa akşama çağırmak.  Bu bir miktar karşındakini memnun etmeye odaklanma ile alakalı ve iyi bir zihin yapısı değil.

Buluşma fena geçmedi. Hatta buluşmada bir sonraki buluşmada bir şeyler yapmayı kararlaştırdık ve kendisine haber vermemi ve ugun olursa katılacağını söyledi.

Burada da iki hata var. Birincisi, bir buluşmada, bir sonraki buluşmanın planını yapmayın. Birçok erkek bunu, kıza telefonda bir daha ulaşamazsan korkusu ile yapıyor ama yanlışlıkla fazla muhtaç sinyali veriyor. Ayrıca kızın buluşma sonrası acaba bir daha davet edecek mi düşüncesine girerek kendisine duygusal yatırım yapmasını engelliyor.

Ertesi gün ben kıza ulaşmadan o bana ulaştı ve bir önceki gün buluşmadan çok keyif aldığını yazdı.

Buluşmadan sonra buluşma gününde kıza ulaşmayarak doğru yapmışsın, kızın sana bu şekilde ulaşması da iyiye işaret. Ama bakalım ne oldu da bu ilgi azaldı. Bir kadının ilgisi artar ve azalır, ilk başta çok istekli diye sonrasında çok istekli olacak diye bir kural yok. Tabii tam tersi de geçerli. Bu değişim de genellikle ya erkeğin davranışlarına bağlıdır ya da üçüncü şahıslara.

Bu mesajlaşmada akşam yemeği ayarladık.

İşi hala hafif tutup içmeye gitmeniz daha doğru olurdu.

Fakat daha sonra hasta olduğu için bu planı iptal ettik. Sanırım buradan itibaren hata yapmaya başladım.

Buraya kadar üç önemli ve gereksiz hata yaptın zaten.

Hasta olduğu için sabit bir buluşma ayarlamak istemedim ve sanırım bu süreçte çok fazla mesajlaştım.

Evet kızla sadece bir kere buluştun ve şimdi hasta. Nezaketen biraz mesajlaşabilirsin ama kız sevgilin değil. Sürekli mesajlaşmana gerek yok ve aslında böyle yapman sana da olabileceklere de zararlı. Özellikle de hergün mesajlaşma başlatmana gerek yok.

Burada muhtemelen başka kızlarla konuşmadığın ve bu kızla da buluşamadığın için kaygıya kapıldın ve kızı mesajla sıcak tutman gerektiğini düşündün. Kadınlar bu tür kaygı ve korku sinyallerini kapabilirler ve bilinçaltında senin kadınlarla başarısız olduğunu, kendisinden başka kimseyle görüşmediğini sezebilierler. Şimdi bilinç üstünde kadın bunu çok tatlı bulabilir ama bunun bilinçaltı mesajı, senin başka kadınlar tarafından tercih edilmediğindir ki bunun sonucunda da bilinçaltında bir “başkasının tercih etmediğini ben neden tercih edeyim” sorusu oluşur.

Bundan sonrasında genelde erkek kadına sürekli mesajla ulaşmaya başlar. Birçok durumda kadın bu mesajlara sıcak olabilir ama mesajlaşmayı kendisi başlatmaz ya da buluşmak için bir türlü vakit bulamaz.

Kız benden çok daha genç. Ben 32 yaşındayım, kız 24 yaşında ve o yaşta birçok kız gibi mesajlaşmayı seviyor. Sanırım kızı oneitis yaptım. Önceki ilişkim, ben ayrılmış olsam da, sancılı bitti ve bu kızla konuşmaya başlar başlamaz online uygulamadaki diğer kızları tamamen ihmal ettim. Daha da kötüsü, uygulama profilimi kapattım ve böylece başka eşleşmeler de olmadı.

Oysa bu kızla konuşmadığın zamanlarda, başkaları ile konuşabilirdin. Bu da seni oyun konusunda geliştirirdi. Birçoğunuzun hemen yakalayacağı gibi ilk büyük hatası bu. Başka kızlarla konuşup pratik yapmayı bırakmak ve pek de ilgili görünmeyen ama yine de biraz ilgili bir kıza odaklanmak. Bu arkadaş sadece bu kıza odaklanmış ve bu kız o kız diyerek onun peşinde koşmaya başlamış. Çoğu erkeğin kadın erkek ilişkilerinde daha en başta rastladığı bu tuzağa düşmüş : Bu biricik kızın peşinde , sonunda pes edip bana evet diyene kadar zombi gibi koşmalıyım. Haftalarını bazen de aylarını çöpe atmak ve sonunda mavi toplarla başbaşa kalıp hüsrana uğramak için iyi bir formül.

Sen kendini cinsel pazardan çekerek, sadece bir kere buluştuğun bir kız için diğer tüm alternatiflerini çöpe attın. Sadece bu kızla görüştüğün için bu kıza fazla duygusal yatırım yaptın.  Aslında tek bir kızla görüşüyor olsan bile fazla duygusal yatırım yapmaktan uzak durabilirdin ama senin tek kıza odaklanmana neden olan zihin yapının bunu başarması çok zor.

Sanırım hala geçmişten gelen kendine güven problemlerim var. İşin kötüsü güzel kadınlarla tanışma ve ilk buluşma konusunda hiçbir problemim yok ama buluşmadan sonra işleri ilerletmede büyük sorun yaşıyorum. 

Evet muhtemelen ikinci buluşma olmuyor zira ilk buluşmada ve/veya sonrasında muhtaç ya da arkadaşça davranıyorsun.

İkinci buluşmayı iptal ettikten bir  süre sonra bir daha buluşma teklif ettim ama hala hasta olduğunu söyledi. Ben de “daha iyi hissettiğinde görüşmek isterim, kendine iyi bak” dedim.

Dikkat edersen sonra buluşuruz gibi bir şey söylememiş. Bu aşamada hastalığı bahane ediyor diye düşünebilirsin. Burada “tamam daha iyi hissettiğinde bana haber ver” deyip mesaj atmayı kesmen çok daha iyi olurdu. Bunu yaptıktan sonra da sana ulaşana kadar ona ulaşmamalısın. Zira bahanesi de olsa iki teklifin reddedildi. 2 teklifin reddedildiğinde görüşmek istediğinde beni ara anlamına gelen bir şey yazarak topu onun sahasına atar gidersin. Kendi hayatına dönersin ve kızı unutursun.

Burada birçok erkek, kız kendisini bir daha aramaz korkusu ile bunu yapamaz ve kıza ne kadar iyi bir çocuk olduğunu göstermek için kızın sağlığını yoklar durur. Burada motivasyonlarının bir daha aramaz korkusu değil de kızın sağlığına duyulan endişe olduğunu göstermeye çalışır ama bunu kendisi hariç kimse yemez.

“Teşekkür ederim, seninle yeniden görüşmeyi çok isterim” dedi. Ben de “önce iyileşmene bak, seni hasta hasta dışarı çıkarıp daha da hasta etmek istemem ama istersen sana nane limon yapabilirim :)”

Bu oldukça kibar ve tek başına problemi olmayan bir mesaj ama kız eğer hastalığı bahane ediyorsa seni komik duruma düşüreceğinden iyi bir mesaj değil.  Bu bağlamda buram buram kıza yaltaklanma, “ben piç değilim iyi bir çocuğum” derdi kokuyor maalesef.

“Ben de görüşmek ve seni daha yakından tanımak istiyorum.” Biliyorum, çok fazla ve aptalca.

Yani ağzının suyu akıyor gibi yazmışsın aptalca olduğu doğru.  Sadece bir kere buluştunuz, yavaş. Kız senin bu seviyede ilgini kazanacak bir şey yapmadı daha.

İki gün sonra bir daha mesaj atıp sağlığını kontrol ettim.

Evet peşinden koşuyorsun. Aslında kızın sağlığından çok seni unutacağından korkuyorsun. Dediğim gibi “bana haber ver” deyip nextlemen lazımdı. Kız seninle görüşmemek için bahane uyduruyorsa komik duruma düşüyorsun. Uydurmuyor gerçekten hastaysa da peşinden koşuyorsun. Kız yetişkin bir birey, kendi kendini idare edebilir.

Sen bunun yerine kızı bırakıp kendi hayatına dalsan, kızın sonra seni arayıp bir şeyler yapmak isteme ihtimali çok daha fazla. Trajikomik olan da bu zaten. Sen kız seni unutmasın, sen aramazsan aramaz ve buluşamazsınız korkusu ile kıza ulaşarak, kızın seni unutma ve aramama ihtimalini arttırıyorsun.

Sen kızı orada bıraksan, başka kızlara yönelsen, seni birkaç gün ya da hafta sonra ararsa çok daha iyi bir pozisyonda olacaksın. Kız senin yapışkan bir iyi çocuk olmadığını görecek, sen daha antrenmanlı olacaksın, oturduğun yerde duygusal yatırım yapmayı bıraktığın için daha güçlü olacaksın, vs.

Peki ya aramazsa? Aramayabilir ama muhtemelen sen ona ulaşıp dursan da aramazdı.

O gün işe gitmiş ama beni arayıp rahatsız etmek istememiş.

Seni aramaya gönlü yokmuş.

Tabii önce tam olarak iyileş dedim ve biraz hastalığından konuştuk. Ona birkaç ev yapımı ilaç tavsiye ettim. Sonraki birkaç gün ona ara ara ulaşıp sağlığını kontrol ettim. Biliyorum aptalca bir şey yaptım.

Aşırı anlayışlı davranıyorsun ve kızın doktoru rolüne girdin. Ona çok iyi davranırsam, ne kadar cici olduğumu gösterirsem beni sever modu.  Bu maalesef zayıf ve muhtaç bir şey.

Geçen Cuma attığım mesaja dönmedi.

Baktı yapıştın, nezaketen ima edilen “hayır istemiyorum” umrunda değil, sonunda seni görmezden gelmeye başladı. Bu aşamada mesaj atmayı tamamen kesmelisin. Hiçbir şey yapmamalısın. Bu kıza yeterince ulaştın. Aslında çok fazla ulaştın ve sırf bu bile kızı soğutmuş olabilir.

Tinder profilini aç ve başka kızlarla görüş.

Bu kızdan çok hoşlanmıştım …

Yavaş, sadece bir kez buluştun.

ama bu aşamadan sonra ona ulaşıp muhtaç görünmek istemiyorum.

Muhtaç göründün zaten. Ama ona ulaşman sadece muhtaç görünmene neden olsa iyi, aynı zamanda muhtaç olmana da neden oluyor. İçinde bir başlangıç muhtaçlığı olabilir ama muhtaç davranarak muhtaçlığı körüklüyorsun.

Kızı nextledim ve kendi hayatıma bakacağım.

Evet yapman gereken bu. Sana ulaşana kadar kızı unut. Kız sana ulaştığında da hemen buluşma teklif etme. Bunun sebebi, senin 2 buluşma teklifin zaten reddedildi. Buluşma konusunu o açacak ya da sana arka arkaya 2-3 kere ulaşacak. Bu olmadığı sürece buluşma teklif etme.

Erkekler için İlişkiler Setimize de bakabilirsiniz.

Kadınlarla tanışma kitabı

Kadınlarla nasıl tanışılır?

Kadınlarla Tanışma Rehberi
(E-Kitap – 197 sayfa – PDF / EPUB)

Kitaptan örnek bir bölüm:
Genel mesajlaşma prensipleri

(Shopier’de sepete 225 TL ve üstü alışverişte %30 indirim var.)

Birçok erkek kadın erkek ilişkileri konusunda oldukça acemi ve başarısız. Hayatın bu önemli alanında başarısız olmak da birçok erkeğin diğer alanlardaki başarısını etkiliyor. Kendi tecrübelerim, erkekler için kadın – erkek ilişkilerinin doğası hakkında yazdığım bu site ve yaptığım görüşmeler neticesinde edindiğim deneyim ile verdiğim tavsiyeleri, Oyun kitap serisinde toplamaya karar verdim.

Serinin ilk kitabı olan Oyun – Kadınlarla Tanışma, 5 yıldır gerek yorumlarda gerek de telefon görüşmelerinde verdiğim tavsiyelerden derlendi. Özellikle yaptığım konuşmalar sırasında verdiğim tavsiyelerin birçoğunun,  erkekadam.org sitesinde yazılmadığını ya da derli toplu bir şekilde bulunmadığını fark ettim.

Bu kitabın dörtte biri, erkek adam sitesinde ya da erkek adam kitaplarında bulunan içerikten oluşuyor. Ama %75’i yeni içerik. Eldeki malzemeyi kitaba koyma nedenim, o içeriğin bu içeriğin akışında önemli bir yeri olmasıdır.

Bu kitap, bu serinin ilk kitabı ve ikinci kitap uzun süreli ilişkilerde oyun konusunda. Baştan çıkarma sanatı şeklinde oyun ve uzun süreli ilişkilerde oyun birbirlerinden farklılar ve aynı zamanda bir erkek için medeni durumuna göre birine ya da diğerine ihtiyaç oluyor. Bu nedenle, iki farklı oyun, iki kitap halinde olacak.

Bizi bilmeyen ama bir şekilde bu sayfaya düşenler için site hakkında da biraz bilgi vereyim. erkekadam.org sitesi, 5 yıldan uzun süredir yayında olan, 1000’den fazla yazı ve 60 binden fazla yorum soru – cevap ile, erkeklere kadın erkek ilişkileri, disiplin, maskülenite, başarı, spor konusunda tavsiye veren bir site. Aylık 450 – 500 bin sayfa görüntülemesi ile alanında en çok ziyaret edilen sitelerden biri olan sitemizde, 5 yılda on binlerce erkeğe yol gösterdik, göstermeye devam ediyoruz.

İyi okumalar, iyi oyunlar.

Mahmut Abi

Kitabı edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Shopier ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitabı Türkiye dışından edinmek için tıklayınız.
(Alım güvenilir Payhip ödeme sisteminden olup sizin ödeme bilgileriniz bize gelmiyor.)

Kitapla ilgili sorularınızı aşağıda yorumlara ya da erkekadamblogu@gmail.com adresine sorabilirsiniz.

Bu kitapta neler öğreneceksiniz bir fikir edinmek için, kitabın içindekiler aşağıda. Kitapta sahip olmanız gereken zihin yapısını, kadınlarla nerelerde tanışabileceğinizi, nasıl tanışabileceğinizi ve tanıştıktan sonra neler yapmanız gerektiğini uzun uzun anlattım. Özellikle hiç tanımadığı kadınlarla nasıl konuşacağını bilmeyen erkekler için bir başucu eseri.

Konu ile ilgili diğer başucu kitaplarımız:

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla başarının sırları
Pook’un Kitabı
Erkekler için Tinder Rehberi

Kitabın içindekiler:

Önsöz 7
Giriş 8
Erkeğin cinsel isteğinden utanması 9
Bir çiftleşme dansı olarak oyun 10
Kadınlar ve erkekler aynı değiller 11
Birinci uyarı : Kadın Merkezli Kültür 12
İkinci Uyarı: Kadınlara nefret duymak 13
Üçüncü Uyarı: Arzunun pazarlığı 14
Oyunda yapılan hatalar 15
Alternatifler 17
Baştan çıkarma Sanatı 19
Baştan çıkarmanın tanımı 20
Oyun 20
Baştan Çıkarmanın Psikolojisi 24
TEMEL Prensip: Baştan çıkarma sürecinden zevk almayı öğrenin 24
Temel Prensip: Uzun süreli, tek eşli ilişki, önceliğiniz olmasın. 25
Temel Prensip: Ödül sizsiniz 28
Temel Prensip: Arzusu, bir seçim değildir. 30
Temel Prensip: Çoğu kadını baştan çıkaramayacaksınız 31
Temel Prensip: Tek bir kadına takılıp kalmayın. 32
Temel Prensip: Duruşunuz, dediklerinizden daha önemli 33
Temel Prensip: Pozitif bencillik 36
Temel Prensip: Ne dediğine değil, ne yaptığına bak 37
Temel Prensip: Kontrol alanı – Etki alanı 39
Temel Prensip: Piç erkek sendromu 42
Oyuna Hazırlık 44
Temel Prensip: Baştan çıkarma dansı 45
Süreklilik 48
Anima yansıması 48
Başarı oranları 50
Kendine güven 51
Başarısızlıklar 54
Davranışlar, örtüşme ve özgüven 57
Fizik, giyim ve özbakım 58
Fizik 58
Sosyal beceriler 60
Dışa dönüklük ve içine kapanıklık 60
Beyin modifikasyonu 63
Sosyal kanıt 65
Ön seçilim 66
Düşünce kontrolü – Gündüz Düşleri 67
Porno ve mastürbasyon 69
Uyku 70
Ortalama başarısız erkeğin oyunu 70
Ortalama umutsuz erkeğin olta avı oyunu 70
Paralel olarak birden fazla kadınla oyun 72

Kadınlarla Tanışmak 76
Sosyal çevrenizi genişletmek 77
Kadınlarla nasıl tanışılır? 83
Hangi kadınlarla tanışacaksınız? 83
Bakış testi 84
Yürüme davetiyesi 85
Oyunun başlangıcı – Yürüme 91
Etkinliklerde Yürüme 91
Hayat oyunu 97
Doğrudan Oyun / Gündüz Oyunu 100
Doğrudan Oyun Önüne Gelene yürümek (spam) mi, ilgi işareti beklemek mi? 103
İçsel Oyun 103
İçsel Oyunun Evrimi 104
Önemli olan duruşunuz, dedikleriniz değil 107
Açılış öncesi hazırlık 109
Açılışlar 111
Fikir isteyerek açılış yapmak 111
Bağlamı kullanan açılışlar 112
Doğrudan açılışlar 112
Rastgele yürümek ya da yürüme davetiyesini zorlamak 113
Oyunun Başlangıcı – Yığma, Paslaşma, Yatırım ve Kapanış 116
Yürümede yapmamanız veya dikkat etmeniz gereken şeyler 121

Mesaj Oyunu 124
İlk mesaj ne zaman atılmalı? 125
İlk mesaj 126
Ne zaman buluşma teklif edilmeli? 127
Kadının arama veya mesaja cevap vermemesi 128
Mesaj Oyunu 130
Mesaj sıklığı ve uzunluğu 130
Marşa basma tekniği 130
Doğru Espri Anlayışı 132
Çok Fazla Soru Sormayın. 136
Kendinizi tamamen ortaya dökmeyin 136
Kızların hesaplarını sessizce izlemeyin 136
Bir kadın ile mesajlaşmak, günün en önemli olayı olmasın 138
Genel mesajlaşma prensipleri 141

Buluşma 152
Buluşma Teklifinin Reddedilmesi 154
Giyim ve Temizlik 155
Buluşma Saati ve Mekanı 155
Kadının buluşma gününü teyit etmemesi 157
Buluşma mekanı 159
Buluşma Sırasında 161
Kadınlarla Konuşmak 162
İlk buluşmada kadınla konuşmalı? 162
Çok Konuşmayın. 163
Bilgi Tohumları 163
Dinlemenin Önemi 165
İlgiyi En Yüksek Seviyede Tutacak Konuşma 166
Hayalgücü 167
Sözel Olmayan İletişim 170
Göz Teması 170
Fizyoloji 170
Dokunma 171
Fitness / Shit Test 172
Standart Fitness Testleri 174
Senden Sonra Arkadaşlarımla Buluşacağım. 174
Fotoğraflarındaki gibi değilsin 175
Sen hovarda biri misin? 175
Boyun kısa / sandığımdan kısaymışsın 176
Kendinin yemeği varken sizin tabağınızdan yemek alması 176
Kadının Başlangıçta Sessiz Olması 176
Kadının Başlangıçta Telefonuna Gömülmesi 177
İlk buluşmalarda konuşmamanız ve yapmamanız gereken şeyler 177
İlk buluşmada yapmanız gereken çok önemli bir şey: alfa oturuşu 178
Öpüşme 182
Başbaşa Kalabileceğiniz Bir Yere Gitmek 183
Kadının buluşmaya geç kalması 184
Kadının buluşmaya gelmemesi 184
Buluşma ve kadının arkadaşları 187
İlk buluşma sonrası 188
10 saat kuralı 190
Fiziksel Yakınlaşma 191
Son Dakika Direnci 196

Anahtar kelimeler:

bir kızla nasıl tanışılır
bir kızla nasıl konuşulur
kadınlarla nasıl konuşulur
kadınlarla nasıl konuşulur kitap
kadınla nasıl konuşulur
bir kadınla nasıl konuşulur
kadınlarla nasıl flört edilir
bir kadınla nasıl flört edilir
kadınlarla nasıl tanışılır
internette kadınlarla nasıl tanışılır
kadınlarla nasıl mesajlaşılır
bir kızla nasıl mesajlaşılır
bir kızla nasıl flört edilir
bir kızla nasıl tanışılır dm
bir kızla nasıl tanışılır ilk mesaj
bir kızla nasıl tanışılır instagram

Vaka çalışması – İlk buluşmanın kötü geçmesi

Mahmut abi merhaba. Bir date hakkında kendi eleştirimi yapacağım ve senin de yorumunu bekliyorum.İnstadan ekledim, 1 gün sonra yazdım, 2. mesajımda kahve içelim dedim, neden olmasın diyince gün, yer ve saat belirterek teklifte bulundum kabul etti ve buluştuk.

Birinci hata. Günlerce mesajlaşıp bir buluşma teklif etmemek yanlış ama daha bir mesajında seninle kahve içmeyi hak edecek ne sıcaklık göstermiş olabilir ki seninle kahve içme hakkı kazandı? Kızın çok güzel olması senin için yeterli muhtemelen ama sizinle sıcak bir muhabbete girmeyen kızı buluşmaya çağırmayın. Böyle evde oturacağıma bedava kahve diye çıkan kızlara düşersin. Gerçi olsun oradan çeviririm ben vakit çok diyorsan bilemeyeceğim ama çoğunlukla kız gelir, içer ve gider. Ayrıca bu kadar ucuz olman da kızın kafasına yazıldı bir yere.

Kız ile ilk konuşmamda ses tonum güvensizlik barındırıyordu. Ayrıca kızın baştaki soğukluğu buluşma sonuna kadar sürdü.

Hiç tanımadığın ve o anda sizin açınızdan tek özelliği güzellik olan bir kadının yanında bu kadar heyecan yapmamanız lazım zira olacak işi oldurmazsınız. Mesela sen burada o gereksiz heyecana kapılmazsan, kız hemen ısınabilirdi. Sonuçta “bu da daha öncekiler gibi bir kız önünde heyecanlanacak zayıf erkeklerden biri olabilir” diye geliyor ve sen öyle olduğunu gösterince hep soğuk kalıyor.

Ayrıca kızın baştaki soğukluğu buluşma sonuna kadar sürdü. Buluşmalarda tecrübe ettiğim şey, eğer sen karşındakinle normal bir insanmış gibi konuşuyorsan yani güvensizlik, heyecan, vs. yoksa, yapışkan biri değilsen, seni beğenmeyen kız bile gayet normal konuşuyor. Hatta birçok durumda o normal konuşma kızın fikrini de değiştiriyor zira erkeklerin %97’si senin gibi, alt tarafı kızın biri önünde heyecana kapılıyorlar. Muhtemelen senin ürkek, kendine güvensiz hallerine tepki olarak öyle davrandı.

Konuşma %50-50 idi ve çok fazla sessizlik oldu. Hatta kız konuşmuyoruz pek diyince bende konuşmadan olmaz gibisinden laflar ettim.

Buradan senin konuşma yönetimi problemini anlıyoruz. Başka bir anladığımız şey de, kızın aslında seninle konuşmaya istekli olduğu zira konuşmuyoruz bak konuşalım diye sana yardım etmeye çalışıyor. Muhtemelen tipini beğendi ama karşısında ezilip büzülen adam ile tip uyumsuzluğundan kafası karıştı 🙂

Aslında heyecan yapmasan o kız seninle konuşurdu. Hatta oradan iş bile çıkarabilirdin. Dediğim gibi, erkeklerin %97’si gibi davranıyorsun. Sadece kızın biri önünde heyecana kapılma zayıflığını yapmasan bile kız için çok değişik bir deneyim oluyor.

Sonra ayrıldık. Ben aramızda bir çekim olmadığını düşünüyorum.

Muhtemelen doğru düşünüyorsun zira çekim olmaz, yaratılır ve sen bu konuda bir şey yapmışa da benzemiyorsun.

Ama hatalarımı da belirtmek istiyorum.
1. Baştaki ses tonum zayıftı. Zayıflık iticidir. Kız azıcık dekolte açsa ve sen orada erkeksi göğüs kılları görsen nasıl itici olursa, bir erkeğin feminen ürkekliğe bürünmesi de kadında hemen hemen aynı etkiyi yaratıyor. Erkekler görselle, kadınlar sözlerle baştan çıkarlar.

2. Kızın ilk andaki standart shit testini geçemedim (Aramızda bir etkileşim olmayacak sanırım düşüncesi vardı, çerçeve gitti, ben de ona ısınmadım diyeceğim ama kendimi kandırmak mı olur bilemiyorum) Tam tersi aranızda bir şey olacak kafasıyla gitmen lazım zira kız oraya geliyor. Bir şeyi beğenmiş olma ihtimali yüksek. Sen de ona ısınamamış olsaydın, buraya gelip yazmazdın. Hepimiz buluştuk mu hiç hoşumuza gitmeyen kızlarla buluşuyoruz ama onları buralara yazan yok gibi.

3. Konu bazı yerlerde soru-cevap gibiydi, olayı eğlenceli hale getirmek istedim ama kız oralı olmadı (ya da ben öyle zannettim) Sen iyi vakit geçirmeye odaklanacaktın ve öyle devam edecektin. Yok kız hiç oralı olmuyorsa kalkar gidersin. Ama sorun şu ki, sende o heyecan devam ediyorsa, asıl problem o. Sonuçta bir iletişimin %80’i vücut dili. Sen %80’de korkak sinyali veriyorsan, %20 ile eğlenceli sinyali veremezsin.

4. Birşeyler anlatırken yüz mimiklerinden buluşmadan hiç hoşlanmadığını anladım/ya da ben öyle zannedip çerçevesine girdim. Kadına ve onun buluşmadan hoşlanıp hoşlanmadığın kilitlenme. Bu seni onun onayını aramaya iter. Sen nasıl hoşlandın ki? Hoşlanmadıysan neden devam ettin?

5. Sessizlik olduğu zaman sessizliği bozmak için konu açma gereği hissetmedim, sessizliklerde çoğunlukla o başlattı. (En azından bunu doğru yapabildim) Evet bu doğru ama sessizliğe giden yol belki senin konuşma yönetememen.

6. Bahsettiklerim haricinde hiç bir shit test yok, hemde hiç yoktu.

7. Kesinlikle ilgisinin olmadığını ve bir daha ne onun bana ulaşacağını ne de benim ona ulaşmamam gerektiğini biliyorum. Çünkü aramızda hiç bir şey olmadı. O sana ulaşmadan sen ona ulaşma.

8. Çok nice Guy gibi davrandığımı hissettim, kendimi eğlenceli moda sokamadım, karşı taraftan istediğim dönüşleri alamadım (yine mi gitti çerçeve??) ama bir etkileşim de yoktu. Ergen çocuklar gibi kadın onayı peşinde koşarsan, derdin o onayı almak olur ve o onayı alacağın kişi önünde tutuklaşırsın. Evet tipik iyi çocuk kafası.

Ayrıca dikkat et, eğlenmeyi bile iyi çocuk terimleri ile tanımlıyorsun. Kendini eğlenceli moda sokmak ve bu şekilde kadının seni “eğlenceli çocuk” olarak onaylamasını sağlamak. Erkek adam modunda olsan, “eğlenmedik” ya da en kötü “eğlenmedim, eğlendiremedim” derdin.

Karşı taraftan dönüş alamaman ile çerçevenin bir alakası yok.

En büyük hatanı görmemişsin. Arkadaşlar, bu buluştuğunuz kişiler alt tarafı sıradan birer kadın. Ne kadar güzel olursa olsun, alt tarafı sıradan bir kadın. Belki götün teki, belki çok iyi bir kız, bilmiyorsunuz. Sırf kadın diye önünde heyecanlanmanız saçma sapan bir şey. Asıl iyi çocukluk bu işte. Düne kadar tanımadığın bir kadından bile kadın onayı beklemek ve bu onayı alamam korkusu ile heyecanlanıp tutulmak.

Bu buluşmalardan bir şey çıkmasa bile alt tarafı bir kadının yanında heyecanlandığınız sürece, oğlan çocuğu olduğunuzu ve yetişkin kadın onayına bağlı olduğunuzu anlamanız lazım. Bunu aşmak için daha yetişkin bir erkek olmalısınız ve daha çok kadınla buluşup, bu kadının sıradanlığını kendinize telkin etmeniz lazım.


Bu olaydan sonra BSS şu mesajı attı:

Şimdi de kız hikayeme yanıt verdi. Şimdi bundan birşey çıkmaz ama anlayamıyorum, iyi geçmeyen bir buluşma ve sonuç ortada. Bende mesajlaşmayı kısa kestim, buluşma istediğim de yok. Yani erkek olarak durum ortada diyorum.

Sana yönelik mesaj attıysa, kendine güvenip buluşma teklif etsen daha iyiydi. Eğer ortaya bir şey yazdıysa, zaten cevap vermen hata. Birincisi olduğunu varsayarak bence bu kadar da yenik kafada olma. Sonuçta eğer o berbat buluşmadan bir şey çıkmamasını sindirip, olgun bir şekilde kendini çektiysen, kızın gördüğü erkeklerin çoğundan daha güçlü davranıyorsun. Zira çoğu erkek hala mesajla peşinde koşardı. Bu da kızda bir acaba oluşturabilir.

Bir daha mesaj atarsa, buluşma teklif et.

“İyi” geçen ilk buluşmadan sonra yazmayan kız

Ekşi Sözlükte biri süper geçen bir buluşma sonrası yazmayan kadın diye bir başlık açmış ve ilişki uzmanı ekşici kardeşlerine fikirlerini sormuş. Bize sormamış ama burada bu soruya cevap vermeye çalışacağım ki okurlarımıza bir faydası olsun.

Şimdi öncelikle başlık çok iddialı. Bir buluşmanın süper geçmesinin kriteri eğlenip evlere dağılmak ise, buluşma sonrası seks yapıp sarılarak uyusa nasıl geçmiş olacaktı acaba? Zaten bazı ekşiciler de buna dikkat çekmişler:

süper geçmemiş –  tasasizpenguen

iş görüşmesi gibi. güzel geçtiğini sanırsın ama dönmezler – esmiyor01

Neyse, soruya gelelim:

uzun zamandır tanıdığım ve hoşlandığım kız ile uzun zaman sonra buluşma ayarladım ve onunla güzel bir akşam geçirdim.

Neden bu kadar bekledin ki? Hem tanışıyorsun, hem hoşlanıyorsun hem de harekete geçmiyorsun. Bütün bunlar kızın seni arkadaş olarak görmesine neden olabilir. Sen beklersen, beklemeyen biri kızla birlikte olur. Falan filan.

beraber biletli bir etkinliğe gittik ordan çıkışta yemek yedik.onu evine bırakana kadar yaklaşık 4-5 saat çok tatlı ve eğlenceli vakit geçirdik güzel sohbet ettik.

İlk buluşmada biletli etkinlik dediği sinema, konser gibi bir şey ise bu da yanlış. 2 saat oturup ekrana ya da sahneye bakıyorsun. Oysa iki saat konuşsanız, aranızda bir pozitif cinsel gerilim oluşsa çok daha iyi. Boşa giden birkaç saat alt tarafı ama ilk buluşmada önemli birkaç saat heba olmuş.

yeri geldi fiziksel temasta bulunduk(gülerken el ele değme, evine bıraktığım zaman sarılması vs.)

Gülerken el ele değme kino sayılabilir ama daha fazlası olabilirdi. Fakat burada asıl sorun sarılmak. Eve bıraktığınız kızı öpmüyorsanız sarılmayın. Sarılmayı iyi yönde işaret sayanlara şaşırıyorum. Sarılmak çok arkadaşça bir şey (öpüşmeden sarılmadan bahsediyorum). Aynı şekilde yanağa öpücük de öyle. Arkadaşça bir şey. Gerçi bizimkisi erkeklerin bile birbirlerini yanaktan öptüğü bir kültür (özellikle Batılıların bunu nasıl garip karşıladıklarını bileniniz vardır) o nedenle hadi ondan kaçamazsınız diyelim. Yine de günün sonunda arkadaşça sarılarak arkadaşız sinyalleri vermemen lazımdı.

bir dahaki buluşma için de sözleştik

Bu bir hata. Bir daha buluşacak mıyız, arayacak mı sorusu, bir kadının eve bıraktıktan sonra kendi kendine ve arkadaş mesajlaşmalarında iyi pişmesi için önemli bir malzeme. İlk buluşmada ya da herhangi bir buluşmada, bir sonraki buluşmayı ayarlamayın. Buluşmanın olduğu gece de ayarlamayın. Gerçi kadın sizden hoşlanmamışsa, bunu yaptınız diye hoşlanacağı yok ama sınırda bir yerde ise sizin istediğiniz tarafa gelmesi ya da ilgiliyse daha da ilgili olması için bu önemli. Fakat, eğer kızın kendisi bir sonraki buluşma için plan yapıyorsa, ona da çıkıp “bakarız güzelim” demeyin. Buluşmak için sözleşin ama bu sizden gelmesin.

hatta o efsane soru olan eve vardın mı sorusu da geldi ondan.

Güzel, burada doğru olanı yapıp kızı aramamış, kızdan mesaj gelmiş. Buluşma gecesi kızı aramayın. Ama o ararsa, aradığına sevindiğinizi saklamadan konuşun ya da mesajlaşın.

buraya kadar her şey süper.

Kullandığı kelimeler tesadüfen ağzından çıkmıyor maalesef. Buraya kadar iyi sayılabilecek bir buluşma olmuş ama sorun şu ki, kendi aşırı isteğini kıza yansıtıyor. Bu, buluşmada kendi farkına varmayacağı hatalar yapmasına neden olabilir.

Buluşmalarda kendi yüksek ilginizi karşınızdakinde görmeye çalışmayın. Gerçeği olduğu gibi – ne olduğundan iyi, ne de olduğundan kötü – görmeye çalışın.

Bu anlattığı buluşma, iyi bir buluşma ama bir sonrakinin olacağına dair bir işaret yok (sözleşmeleri hariç) ya da süper değil.

fakat bundan sonra tatsızlık başlıyor. ertesi gün onunla iletişimde kalmaya yazışarak devam etmek için konu açıp bir şeyler paylaşıyorum fakat çok soğuk ve kısa cevaplar veriyor.

Asıl hatayı da burada yapıyor. İlk buluşmanın ertesi günü kıza ulaşması normal hatta olması gereken. Bir 24 saat sonra mesela. AMA bu ulaşma, arkadaşın yaptığı gibi kızla zararsız tavşan mektup arkadaşı olmak şeklinde olmamalı. Arkadaş burada birden bire kıza kanka gibi davranmaya çalışıyor. Amacı tabii ki kızı sıcak tutmak ama bu tek başına kızı soğutacak bir zihin yapısı.

Şimdi tabii kız belki de gece nezaket gereği güler yüzlü kaldı, insani olarak iyi vakit geçirdi ama adamdan hoşlanmadı. Fakat yine de böyle davranmamalıydı. Yapması gereken şey normalde bir mesaj atıp dün geceden çok zevk aldığını yazmak ve … İşte buluşma günü bir sonraki buluşmayı ayarlamanın ikinci zararı geliyor. Zira burada “en kısa zamanda tekrar buluşmak” istediğini belirtip yer – gün – zaman buluşma ayarlamalıydı.

Burada buluşma zaten ayarlandığından “selam, dün seninle vakit geçirmekten çok keyif aldım, sözleştiğimiz yerde görüşmek üzere” yazabilirdi. Ve sonra kız ona yazmadan ya da 2-3 gün geçmeden yazmamalıydı.

konuşmak istemiyormuş havası yaratıyor. sanki o güzel akşamı hiç geçirmemişiz gibi davranıyor.

Şunu çok açık söylüyorum, eskiden telefonlarda mesaj uygulaması olmadığu zamanlarda ikinci buluşma ihtimali daha çok oluyordu. Eski kafalı diyeceksiniz ama bu mesaj uygulamaları erkekleri kadınlaştırıyor. Senin ne işin var mesajlaşma ile konuşma ile. İlk buluşmadan sonra ilişki peşine düşmesi gereken kadındır. Kadınlar mesajlaşmaya ve konuşmaya meraklıdır ve bunu yürütürler. Arkadaş burada kadın rolüne bürünmeye çalışıyor.

Bu kız adamın kız arkadaşı değil. Hergün mesajlaşmak zorunda değil. Duruma bakar mısınız? İlk buluşmadan sonra kız hayatına bakıyor, erkek mesajla, konuşma ile ilişki yürütme peşinde.

bu da benim aklımı kurcalayıp o akşam sonrası beslediğim güzel umutları bi tık yıkıyor.

Dünyanın “gizemlerinden” biri de, ilk buluşmadan sonra bir mesajla kıza ulaşıp sonra kendi hayatına bakan adamın, pembe hayaller, mavi umutlar besleyerek mesaj / konuşma ilişkisi bekleyen adamdan daha fazla iş yapacağı gerçeği.

İlk buluşma olmuş, ikinci buluşma ayarlanmış. Daha neden kızın uzaktan mesaj arkadaşı olmaya çalışırsın ki?

ne yapacağımı bilmiyorum ne yapılır bilmiyorum.

Bir şeyler yapmalıyım yanılgısı budur işte. Senin burada hiçbir şey yapman gerekmiyor. Tek yapman gereken kıza dediğim gibi mesaj atmak ve sonra buluşmak. Arada kız sana ulaşırsa muhabbet edersin, mesajlaşırsın. Kız 2 kere ulaşırsa bir kere de sen ulaşırsın. Ama mesaj / telefon kadın sahasıdır, o sahaya onun çabasıyla girersin, sen kadın olup o sahada top koşturmaya çalışmazsın.

Fakat oğlumuz bir kere “kaybediyorum, kız gidiyor, aman Allah’ım” moduna girdi mi artık bundan sonrası yokuş aşağı. Arkadaşın yazış şekli, kendinin de ödül olduğuna güvenen bir erkek adam gibi mi duruyor yoksa ödülü kaçıracağım tedirginliğinde bir erkek gibi mi duruyor? Arkadaşın zihin yapısı ki çoğu erkek böyle, şu son cümlelerinde açık seçik görülüyor:

biliyorum bu başlığın altı erkek kadın ilişkileri ile ilgili stratejik taktikler ile dolacak. sorun da bu zaten. hislerle hareket etmek gerekirken satranç mı oynanıyor bilmiyorum.

Bir erkek olarak, hislerle hareket etmek gerektiğini düşünüyor! Bana kadın erkek ilişkileri ile ilgili çalışır da olsa tavsiye vermeyin, ben mantığımla, zekamla değil, hislerimle hareket etmek istiyorum diyor. Kadınlar hisleriyle hareket etmeye meyillidirler ama kadınlar bile bu tip erkeklere göre daha mantıkla hareket etmeye meyillidirler.

Bir ömür süren beyin yıkamanın sonucu bu işte: hislerle hareket etmek gerektiğini düşünen erkekler.

Muhtemelen buluşmada da hisleri ile hareket etmiş ve bu nedenle kızın verdiği sinyalleri, davranışları yorumlamak yerine kendi hislerinin fantezi dünyasına kapılarak “süper” bir ilk buluşma geçirmiş.

Benden bu kadar ama bazı tavsiyeler o kadar kötü ki, onları da ele almadan edemeyeceğim:

“30 yaş üstü abilerden genç erkeklere tavsiyeler ;” yazmış biri:

“peki ben şimdi ne yapmalıyım?” sorusuna gelince, içinizden ne geliyorsa onu yapacaksınız tabii ki. merak ettiyseniz karşı tarafa neden öyle davrandığını soracaksınız. üzüldüyseniz hissettireceksiniz, belirteceksiniz. strateji kaygısı gütmeyeceksiniz. saygı çerçevesinde, içinizden nasıl geliyorsa o şekilde davranacaksınız. sadece ikili ilişkiler açısından söylemiyorum bunları. siz hayata karşı net olacaksınız ki karşınıza size “layık” birisi çıksın.

Başkası olma kendin ol, o seni olduğun gibi sevmiyorsa sana layık değil diye kendini avut. Bahse girsek, paramı bu çocuğun bu 30luk abisini dinleyeceğine koyarım. Hislerine göre hareket etmekse al işte sana hislerinle hareket etmek.

Böyle davranırsa ne olacağını biliyorsunuz. Ya da bilmiyorsanız söyleyeyim:

“merak ettiyseniz karşı tarafa neden öyle davrandığını soracaksınız” ve böylece karşı tarafa “neden sen de benden hoşlanmadın, neden beni sevmedin, sen de benden hoşlanmadın” diyecek. Bu çekici bir hareket mi?

“üzüldüyseniz hissettireceksiniz, belirteceksiniz.” Bir buluşmada sana kapıldım, üzüldüm diye hissettireceksin ki kız senin opsiyonsuz, tercih edilmeyen bir erkek olduğunu anlasın. Pardon onu zaten anlamıştır bu sayede kesin olarak bilsin.

“içinizden nasıl geliyorsa o şekilde davranacaksınız” ve içinizden kaybediyorum, o ödül ben ise onu kapması gereken biri işte diye geliyor ve ona göre davranacaksınız. Ne güzel.

“siz hayata karşı net olacaksınız ki karşınıza size “layık” birisi çıksın.” Yani siz ne olduğunuzu ortaya koyun ki kızlar sizi seçme hatası yapmasınlar, siz de opsiyonsuz olduğunuz gerçeğini kabul etmeyip karşına daha bana layık biri çıkmadı diye pornoya dalın.

Şu tavsiyelerin tek bir cümlesi bile bir erkek davranışı gibi geliyor mu? Aslına bakarsan tamamen bir kadından geliyor gibi.

Biri şunu yazmış:

senin için mükemmel geçmiş olabilir; ama karşı taraf için pek de öyle olmamış demek ki mına koyiyim. bunun neyini sorguluyorsun. tek taraflı bi şey olmuş gibi. öteki türlü yazar dururdu zaten.

Bu da fazla kötümser. Muhtemelen bu çocuk, kendi aşırı ilgisi nedeniyle fantezi dünyasına gömüldü ve kızın aslında kendisinden o kadar da hoşlanmadığını anlamadı bile. Kızın davranışı da o yönde.

Ama buna karar vermesinin yolu bir sonraki buluşmaya gelecek mi, arada arayacak mı, o buluşma daha iyi geçecek mi gibi somut davranışlar olmalı. Erkek satışı oldu kabul edip işine bakmalı. Somut davranışlardan ise sonuç ortaya çıkacaktır. Kabul edelim, o buluşma kız için süper falan geçmedi. Muhtemelen iyi bile geçmedi. Yani arkadaşça çerçevede iyi geçmiştir ama kız elektrik alamadı muhtemelen. Ama şu aşamada kızı kendi haline bırakıp kendi işlerine odaklanmalı, ikinci buluşmaya gelip gelmediğine göre bir karar vermeli.

 

İlk buluşmada neden donup kalıyorsunuz ve eğlenen ustalık

Emre: Karşı cinsle etkileşimde eğlenen ustalığı nasıl kullanmalı?

Mahmut Abi: Her sosyal beceri gibi eğlenen ustalık da yapa yapa gelişen bir şey. Bir miktar sosyal zeka gerektiği bariz ama temelde çoğu erkeği mizahtan (eğlenceli muhabbetten) uzak tutan, içlerinde böyle bir şey olmaması değil. Erkeklerin %90’ının içinde böyle bir eğlenen ustalık var zaten.

Asıl problem, eğlenen ustalığı yaparken karşılaşabileceği tepkiden korktuğu için sus pus olmaları. Eğer erkek karşısındaki kızı kafasında biraz büyütürse, bir anda kendisini bıçak sırtında hissediyor. Yanlış bir şey söylersem, yaparsam beni sevmez, benden hoşlanmaz, şunu dersem ne der gibi korkulara kapılıyor. Eğlenen ustalığı bu tür korkular bastırıyor.

İlk aşması gereken bu. Sonucu, çıktıyı çok fazla önemsememesi lazım. Kızı önemsemeyeceksin değil. Spesifik bir kızla etkileşiminden o kızla ilgili beklentinin çıkmasını önemsemeyeceksin. Bir de sert tepkiden korkmayacaksın. Zira korkulan şey olası bir şey. Bazen bir yerde ölçüyü kaçırıyorsunuz, kız fazla alıngan oluyor ve eğlenen ustalığa ters tepki verebiliyor. Bu olası bir şey ve ama bundan korkmamanız lazım. Mizah yapayım derken dalga geçip aşağılamak gibi bir saçmalık yapmadığınız sürece, ters tepki vermesinden size ne? Kız normal bir eğlenen ustalığa ters tepki verince shit test sayacaksın, eğer shit test değilse de kızı bırakıp geçeceksin.

Karşındaki spesifik kadının seni beğenmemesini, seninle ileri gitmek istememesini o kadar da umursamamaya başladığın zaman, içindeki oğlan çocuğu ortaya çıkıyor zaten.

Çoğu erkeğin donuk olmasının sebebi, tekil buluşmalara çok fazla duygusal yatırım yapmaları. Ben şimdi cebimdeki paranın 100 Lirası ile bahis oynasam eğlenirim. Bütün paramı yatırsam o televizyonun önünde korku içinde stres içinde tırnaklarımı yerim.

Emre: Karanlık Rüya en son yayında tüm kadınlara kısa süreceğini bilerek başlayın demişti. Bu dediğin ile çok fazla örtüşen bir şey.

Mahmut Abi: Kısa sürecek de olabilir ama benim o konuda tavrım genellikle “büyük ihtimalle olmayacak zaten” şeklinde. “O zaman ne kasıyorsun ki?” diyorum. Bu negatif bir düşünce değil. Kızla uyuşamayacağız, vs. çoğunlukla olmayacak zaten. 5 buluşmaya gidiyorsun. 2 tanesiyle oluyor, geri kalanı ile olmuyor. Bu durumda da artık zaten tekil buluşmaları o kadar umursamamaya, onlara o kadar yatırım yapmamaya başlıyorsun.

Çoğu erkek her buluşmaya hayatının buluşması gibi gidiyor. Bir buluşmaya o ruh hali ile gidersen, istediğin kadar esprili ol, donar kalırsın.

Bunun haricinde tabii okumak işinize yarar. Benim ağzım biraz laf yapar ve çocukken çok okumamın bunda etkisi büyük. Dayımın kütüphanesi, ilin kütüphanesi, lisenin kütüphanesi derken Dede Korkuttan Şolohov’a sürekli bir şeyler okurdum. Politik doğruculuk ve feminizm tarafından koyu bir sansüre uğramadan önce Amerikan ve İngiliz sitcom dizileri bu konuda bana çok şey kattı.

Ama yatırımı düşük tutacaksın. Hiç yatırım yapmayacaksın diye bir şey yok tabii ama abartırsan donar kalırsın.

Emre: Zaten en kötü ne olabilir ki?

Mahmut Abi: En kötü reddedileceksin ve beğenilmeyeceksin. Çoğu erkeğin korktuğu bu.  Bunu takmamayı öğrenmen gerek.

 

 

 

Erkek Adam Türkçe Podcast – İlk buluşmada neler yapılır / neler yapılmaz?

30 Mayıs 2020 tarihli “İlk buluşmada neler yapılır / neler yapılmaz?” yayını.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Yayında ismi geçen yazılar:

Yayını Youtube’da izlemek için.

İlk buluşmaya gelmeyen kadın

Şöyle kısa bir soru geldi:

Mahmut Abi. Özelden cevap vermediğini biliyorum ama bunu yazı yapıp cevaplamak istersin diye gönderiyorum. Eğer hayır dersen yorumlara yazacağım.

Yorumlara yazsaydın iyi olurdu zira e-postaya gelen yazıları cevaplamıyorum ancak bazıları yazılık ise yazıya alıyorum.

Hatunla ortak bir arkadaşımızın sosyal hesabında bir mesajıma yazdığı cevap ile tanıştım. Özel mesajlaşmadan telefona geçtim ve whatsapp üzerinde de iyi bir oyun çıkardığımı düşünüyorum. Kızı, mesajlaşmayı uzatmadan, yeri ve zamanı ayarlayarak buluşmaya davet ettim.

Buraya kadar siteyi okumuş ve uyguluyor görünüyorsun.

Buluşma saatinde, buluşma mekanına gittim. Bilmiyorum, belki de kıza mesaj atıp geliyor musun diye sabahtan kontrol etmem gerekliydi.

Yeri – günü – saati belliyse gerekli değil.

Kız buluşmaya gelmedi abi. 20 dakika orada bekledim. Aslında kıza mesaj atmadan oracıkta nextleyecektim ama dayanamayıp “yolda mısın?” diye mesaj attım.

Kız günü – yeri – saati belli buluşmaya gelmemiş. Mesaj atmanda bir problem yok.

Ne dese beğenirsin? “Ya ben şey unutmuşum, uyuya kalmışım.” Gelmiyorsun yani dedim. Hiçbir şey olmamış gibi “evet gelemeyeceğim.” dedi. Şimdi ben anlamadım. Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? NEXTleyim mi? Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim. Hani sadece 1 kere oldu ya bu. Ondan kafam karıştı.

Hatun seni çok kaba ve saygısızca ekmiş. Şimdi bir kadın seni son anda ve kayda değer bir sebep göstermeden ekebilir. Ama önceden haber verir. Bu durumda kadının ilgisinin yetersiz olduğunu varsayıp, hatunu NEXTlersin. Hatun bir daha ararsa bu durumda kızın yeniden bir şans kazanması için, yaptığından pişman olduğunu belirtir bir özür dilemesi gereklidir. Yoksa hatunu tamamen radardan çıkarırsın ve bir şans daha vermezsin.

Senin durum farklı. Hatun buluşmayı tamamen sallamamış ve gelmeyeceğini haber bile vermemiş. Aradığında da sallamamış. Şimdi burada asıl sorun hatunun kişiliği. Tamam bunun üstüne sana ilgisi de yetersiz olabilir ama burada ilgi yetersizliği bir kişilik arızasının şiddetini arttırır. Temel neden değildir.

Bu hatun bunu bana ilgisi az olduğundan mı yaptı, arıza mı? Hatunun arıza olduğunu varsayabilirsin.

NEXTleyim mi? Ebediyen.

Aramasını bekleyeceğim ama aradı mı bir buluşma daha mı ayarlayayım? Yoksa onun buluşma ayarlamasını mı bekleyeyim.  Birincisi aramasını bekleme. Zira arasa da bir şey olmayacak. Bir kere olmuş olabilir ama kızın kişilik bozukluğu ve saygısızlık seviyesi bir şans daha verilmemesini gerektiriyor. Neden? Kuyruk acısından değil, kızın düşük meziyetli (düşük kalite de diyebilirsin illa o kelimeyi kullanacaksan) olmasından. O kadar düşük ki, fazlaca bir çaba gerektirmiyor olsa bile değmez.

Eğer sana ulaşırsa, fazla konuşmana gerek yok. Kesinlikle sinirlenmeden “o günkü yaptığın kaba ve berbat bir davranıştı” dedikten sonra “her neyse şimdi bir işim var, kapatmam lazım bye” der ve telefonu kapatabilirsin. Kızın artık seninle bir şansı kalmadı.

Eğer kız özür diler ve buluşmaya davet ederse kibarca “teklifin için teşekkür ederim ama bu hafta çok yoğunum, ben seni sonra ararım” gibi bir şey söylersin ve kapatırsın. Sonra da kızı aramayı unutursun.

Bu ekstrem bir durum. Peki eğer sizi önceden haber vererek ama iyi bir bahane belirtmeden ekerse? Aşağıda yazdıklarımın hepsi bu durum için geçerli.

Kızı arayıp verip veriştirmenin, trip atmanın bir manası yok. Çoğu kadın, kötü bir şey yaptığında, eğer aşırı sinirlenip kendisine suçlama savurmaya başlarsanız birden bire sizin onu kötü hissetirmenize odaklanır ve bu nedenle de sizin kötü biri olduğunuz hissine kapılır. Bunun ardından kendi kabahatini unutmayı bırakın, siz kötü biri olduğunuz için bunu hakettiğinizi bile hissedebilir.

Bu nedenle bir kadına en koyan hareket hemen her zaman sessizce çekip gitmektir. Sizin “kötü” bir insan olmanız ilüzyonu ile yaptıklarını “haklı” çıkaramayacağı için, kendi kabahati ile başbaşa kalır.

Birçok erkek çekip gitmeyi bir erkek ile dalaşmadan kaçmak gibi bir şey sanıyor. Karşınızda bir erkek yok. Kadınla kadın olmadan dalaşamazsınız. Zaten yukarıda anlattığım gibi dalaşmanız ona (size yaptığı şey konusunda) kendini iyi hissettirir. Neden kendisini iyi hissetsin ki? Sessizce bırakıp gidin, kendisini kötü hissetsin. Size bir şey ifade etmeyebilir ama “sessiz terk” kadınlar üzerinde çok etkili bir silahtır.

Tekrar ediyorum, ekstrem olmayan ekmede, kızı arayıp mesaj atmayın. En iyi strateji, kızın bu davranışının sizin için bir önemi (yani kızın bir önemi) yokmuş gibi davranın. Sinirlenmeyin, aramayın ve hiçbir şekilde açıklama istemeyin. Kız yeryüzünden buhar olup uçmuş gibi davranın.

Burada sizin kızla ilk buluşmadan önce yapabileceğiniz bir iki şey de var. Örneğin, kız buluşmaya son anda bir mazaret bulup gelmeyecekmiş gibi bir B planı yapın. Mesela kız gelmezse o gece ava çıkıyormuş gibi bir iki yer belirleyin ve oralara gidip yeni hatun için avlanın. Kız buluşmayı iptal edince eve gidip Netflix izleyip kaderinize yanmayın yani. Hatta size tavsiyem hatun B planı olsun. Eğer yalnız kalacaksanız, o gece avlanacaksınız. Eğer hatun gelirse ve birbirinizle iyi vakit geçirirseniz, hatunla devam edersiniz. Kısacası gecenizi ve eğlencenizi daha hiç buluşmadığınız bir hatuna endekslemezseniz, zaten  pek umrunuzda olmaz.

Bazen bu hatun siz geceye devam ederken mesaj atıyor. Gece dışarı çıktığınızı ve güzel bir mekanda eğlendiğinizi söyleyin. Onu oraya çağırmayın. Eğer kendi gelmeyi teklif ederse yeri söyleyin, gelirse gelir. Bir daha hatunu siz aramayın. Bir daha sizi ararsa buluşmak istediğini varsayıp yeni buluşma ayarlayabilirsiniz. Tabii ilk kez ekiyorsa.

İlk buluşmada ne konuşulur?

İlk buluşmada ne konuşulur? En çok sorulan sorulardan biri. Bu yazıda bu soruyu derli toplu cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle umarız birçok erkeğin yaptığı hatayı yapıp, buluşma ayarlamayı ertelerken, kızla mesajlaşma uygulamasında günlerce çene çalıp, konuşabileceğiniz her şeyi konuşmadınız. Eğer bu hatanız sizi çoktan friendzone’a atmadıysa bile ilk buluşmada konuşacak bir şey bulamamanıza neden olarak sizi başarısızlığa sürükleyebilir.

Buluştuğunuzda ne konuşacaksınız?

Kadına çocukluğunuzu, terapistinizi, gelecek planlarınızı ya da ayağınızda çıkan mantarı mı anlayacaksınız? Ya aklınıza konuşacak hiçbir şey gelmezse? Ya yanlış bir şeyler söylerseniz? Ve söylenecek “doğru” şeyler neler ki? Hiçbir fikriniz var mı?

Birçok erkeğin herhangi bir fikri yok.

Ortalama bir erkek bir kadınla konuşurken, rüzgarda rastgele savrulup duran bir yaprak gibidir. Rastgele şeyler konuşarak söyledikleri şeylerden birinin kadınla “bağ” kuracağını ve kadını “düşüreceğini” umar.

Bunun başarısız bir buluşma muhabbetine yol açacağını söylememize gerek yok sanırım.

Bir planınız olmalı. Evet, doğru okudunuz, bir planınız olmalı. Neyin işe yaradığını, neyin ise konuşmayı sabote ettiğini bilmeniz lazım. Kadının duygularını şansa ve kadere bırakmamalısınız. Hem çekici hem de duruma hakim olmalısınız.

İlk buluşmada kadınla konuşmalı?

Önce konuşma konularına bakalım. Daha spesifik olarak kadının size karşı daha fazla çekim hissetme ihtimalini arttıracak konulara nelerdir onlara bakalım. Konuşmanın kontrolünü size verecek, sizi eğer isterseniz fiziksele ve sonraki buluşmalara taşıyacak konular.

Heyecanlandınız değil mi?

Tamam, tam olarak ne hakkında konuşmalısınız?

İlk bilmeniz gereken şey, çoğu erkek çok ama çok fazla konuşur. Çoğunlukla konuşmayı ele geçirir ve karşısındaki kadını sıkıntıdan patlatan konulardan konulara atlar. Bunu yaparken de kadını etkilediğini düşünür ama tek becerebildiği kadını depresyona sokmaktır.

Bir kadının sizi dinliyor olması ve söylediklerinize ilgi gösteriyor gibi olması, söylediklerinizle ilgilendiği hatta onları dinlediği anlamına gelmez. Yüzeysel olarak kibar olmaya çalışırken içten içe “bitse de gitsek ve bir daha hiç buluşmasak” diyor olabilir.

Çok Konuşmayın.

Yani ilk kural ÇOK KONUŞMAMAK! Konuşmayı ele geçirmeyin. Bunun yerine kadının konuşmasını ve söylediklerini DİNLEYİN.

Herkesin kendi söyledikleri şeylerin dinlenmesini aşırı istediğini unutmayın. Enerjinizi ve dikkatinizi konuşmaya değil, kadını konuşturup onun söylediği şeyleri dinlemeye odaklayın.

Bu bir mikta çaba isteyen bir şey. DİNLEMENİN kendisi zor değildir ama konuşmayıp dinlemek pekçok erkeğin doğal olarak yapabildiği bir şey değildir.

Bilgi Tohumları

İkinci kural ise kadının konuşurken ortaya saçtığı bilgi “tohumlarına” özellikle dikkat etmek ve bunları yakalayıp büyütmektir. Bilgi tohumları, kadının konuşurken ortaya attığı ve aslen hakkında daha fazla konuşmak istediği şeylerdir.

Örnek:

Mert    : Buraya daha önce geldin mi hiç?

Gizem : Hayır ilk defa geliyorum. Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert    : Ben buraya sık sık geliyorum. Canlı müzik şahane. Bugün biraz kalabalık ama … bla … bla …

Mert tam bir şapşal. Bu gece muhtemelen yalnız yatacak ve bunu sonuna kadar hak ediyor.

Gizem, kullanıp yeşertmesi için Mert’e bir sürü bedava bilgi veriyor (Kadınlar sizden hoşlandıklarında, işleri sizin için kolaylaştırmak isterler). Aslına bakarsanız bir açıdan Mert’in sosyal ve entelektüel zekasını test etmek için, eğer yeterince zekiyse kullanabileceği şeyler söylüyor. Ama Mert burada testten çok kötü kalıyor!

Yukarıdaki bilgi tohumunu yakaladınız değil mi?

Aslında İstanbul’a yeni taşındım.

Mert kendine odaklanmaktan ve heyecandan farkına varmadı ama Gizem bu konu hakkında konuşmak istiyor. Aslına bakarsanız burada iki tane bilgi tohumu var. Gizem ilk defa bu mekana gelmiş.

Peki Mert sosyal zekaya sahip, tecrübeli bir erkek olsaydı ne yapardı? Kendisine verilen tohumları yeşertirdi:

  • Gizem mekanı ve canlı müziği nasıl bulmuş diye sorabilirdi.
  • Gizem’i İstanbul’a getiren şey ne bunu sorabilirdi.
  • Gizem ne zamandır İstanbul’daydı ve İstanbul’da ne yapıyordu?
  • Gizem İstanbul’a nereden gelmişti ve geldiği yerde mi doğup büyümüştü?
  • Gizem’in doğup büyüdüğü yerde hayat nasıldı?

Gördüğümüz gibi Gizem’in 2 cümlelik cevabından yeşertilecek bir sürü muhabbet var. Gizem gerçekten de bu şeylerden konuşmak, Mert’e bunları anlatmak istiyor. Ama Mert ne yapıyor?

Mert kendisi hakkında endişelenmek ve kendisine gömülmekle meşgul. Kızın üzerinde bırakacağı etkiyi o kadar kafaya takmış durumda ki! Aslında endişelenmesine gerek yok zira kıza çizeceği imaj hakkında bu kadar endişelenerek ve kafaya takarak kızın üzerinde kötü bir izlenim bırakması neredeyse garanti.

Mert bir sonraki aşamada ne söyleyeceğini düşünmekle meşgul olmaktan, Gizem’in ne dediğini dinlemiyor bile!

Dinlemenin Önemi

Dinlemenin önemini anladınız umarım. Kadının ne söylediğini dinlemelisiniz. Eğer kadını dinlerseniz, bir sonraki adımda ne söyleyeceğiniz konusunda endişe etmenize gerek kalmaz zira karşınızdaki size ne söyleyebileceğiniz konusunda ipucu verecektir.

Yukarıdaki konuşmada Gizem’in Mert’ten hoşlandığını da belirttiğini fark edebildiniz mi?

Nasıl?

Konuşmayı kilitlemedi. Ona konuşmayı geliştirmesi için bedava bilgi tohumu verdi. Bunu bilinçli de yapmış olabilir, bilinçsiz de. Eğer siz kızı dinliyorsanız ve kız da sizden asgari seviyede hoşlanmış ise, o konuşma tıkanmaz zira kız size konuşmayı geliştirmeniz için bilinçli ya da bilinçsiz bilgi tohumları verecektir.

Kız sizden hoşlanmadıysa, siz iyi bir dinleyici bile olsanız, kız konuşmayı kilitleyecektir. Ne kadar iyi bir konuşmacı ve çekici bir erkek olursanız olun, sizden hoşlanmamış olan bir kızla konuşma kilitlenir.

Yani iyi bir dinleyici olursanız, kızın sizden hoşlanıp hoşlanmadığını anlarsınız.

Fakat yukarıdaki durumda kız başında Mert’ten hoşlanmış olsa bile, Mert’in testten çuvallaması ile kızın hoşlanma / ilgi seviyesi düşecektir. Kızın buluşma başındaki ilgi seviyesine göre Mert’in tek bir testten kalması olayı bitirebilir ya da Mert’in 2 – 3 testlik atışı olabilir. Ama en garantilisi dinlemek ve testleri geçmektir.

Eğer siz dinliyorsanız ama konuşma kilitleniyorsa, kızın sizden hoşlanmadığını varsayıp bu buluşma bittiğinde, kızı bir daha aramamak üzere ayrılabilirsiniz.

İlgiyi En Yüksek Seviyede Tutacak Konuşma

Bir kadınla muhabbetinizin, onun (ve aslında sizin) ilginizi en yüksek seviyede tutacak şekilde olması için şunlara dikkat etmelisiniz:

  • Kıza kızla ilgili şeyler söylemelisiniz.
  • İyi bir konuşma / dinleme oranını korumalısınız.

İnsanların kendileri hakkında konuşmaya bayıldıklarını ve onların sizden hoşlanması için zamanınızın çoğunu onları dinleyip onlarla ilgili sorular sormakla geçirmeniz gerektiğini duymuşsunuzdur. Bu bir yere kadar doğrudur.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmaya BAYILIRLAR ve kendilerini gerçekten dinleyen ve kendileri ile ilgili samimi bir ilgi ile sorular soran insanlardan hoşlanırlar.

AMA …

Eğer amacınız bu kadının sizden daha fazla hoşlanması ise, bundan daha fazlasını yapmalısınız. Kadına sizin hakkınızda bir şeyler söylemelisiniz. Daha doğrusu, ona şunu söylemelisiniz:

İkinizin ne kadar da çok ortak noktanızın olduğunu.

Bunu, “ben de” cümleleri ile sağlayabilirsiniz.

Eğer kızın söylediği şeylerle bağ kurabiliyorsanız, bu noktalarda konuşmaya başlayıp bu konuda ne kadar aynı olduğunuzu belirtebilirsiniz.

Örneğin:

Gizem        : İzmir’i çok özledim.

Ahmet        : Seni çok iyi anlıyorum. Geçen yaz 2 hafta İzmir’deydim ve İzmir’e bayıldım. Aklımdan oraya taşınmak bile geçti.

Ahmet bu işi biliyor.

Ahmet bu sefer soru sormadı ama doğru zamanda kendisi ile ilgili bir şeyler söyledi. Ahmet buna ek olarak dinleyip soru da soruyorsa, Ahmet’in bu gece işi kolay olacaktır.

Bu tekniği abartmayın tabii ki. Sürekli kızla aynı fikirde olmak sizi yalaka gibi gösterir. Eğer fikir ayrılığınız veya zıt düştüğünüz yerler varsa bunları gerekmedikçe öne çıkarmayın ama gerekiyorsa öne çıkarmaktan da korkmayın.

Erkek için iyi bir konuşma / dinleme oranı 30/70 ya da 40/60 gibidir. Yani siz konuşmanın 30% – 40%’ında konuşuyor ve 60% – 70%inde dinliyor olacaksınız. Bu 30 – 40%’da da “ben de” cümlelerini kullanabildiğiniz yerlerde kullanın.

Hayal gücü

İlk buluşmada yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri, kendinizle ilgili her şeyi ortaya dökmektir. Bu genellikle erkeğin kaygı ve stresten çok konuşma ihtiyacı hissetmesinden, konuşacak bir şey düşünememesinden (böyle bir zorunluluk olmadığını yukarıda anlatabildik sanıyorum) ve sessizliğin stresine dayanamamasından kaynaklanır.

Unutmayın: Bir kadının hayal gücü, oyununuzun en önemli parçalarından biridir. Brçok erkek, kendileri ile ilgili herşeyi hemen kadına anlatma eğilimindedirler ve kendilerini en doğru ve açık şekilde kadına anlatmaya özen gösterirler. Bunu, kadının ilişkide erkeğin kendisini tamamen kadına ifşa etmesini arzu ettiklerini sandıklarından yaparlar. Şunu geç olmadan öğrenin : Kadınlar hiçbir zaman tam açıklık istemezler. Bir kadın için kendi mistik kadınsı içgüdüleri ile bir Erkek Adamı yakaladığını düşünmek, en tatmin edici duygudur.

Bir erkek kendi hayat hikayesini, karakterini, değerlerini vs. kadına fazlaca açarsa, kadının erkeğe arzu duymasına neden olan biyo-kimyasalları tetikleyen mistik atmosfer ortadan kalkar. Kadının erkek ile ilgili imajının asıl seksi kısmı olan hayal gücü temelli öğeleri bir anda buhar olur. Çoğu erkek bunu tam olarak daha ilk buluşmada yapar ve daha sonra da neden arkadaş kalalım çöplüğüne atıldığına şaşar kalır. Aşinalık baştan çıkarıcılığı öldürür. Oyunu, arzuyu ve lipidoyu bilinirlikten daha hızlı öldüren başka birşey bulmak zordur. Kadınlar ne kadar “birbirimizi tanıyalım” oyunu oynasalar da, karşılarındaki erkekle sekse giden yolda asıl ihtiyaç duydukları şey hayal güçlerinin kamçılanmasıdır.

Konuşmaktan çok dinlemeniz sizin bu hayal gücünü canlı tutabilmenizi sağlar. Bu size sorulan hiçbir soruyu cevaplamayın anlamına gelmez. Kendinizle ilgili bir veya iki dakika konuştuktan sonra (böbürlenmeden), yeniden kıza dönebilirsiniz.

Fakat her soruya da direkt cevap vermeyin. Bazı sorulara eğlenceli ve alaycı cevaplar verebilirsiniz. Özellikle de üstüne vazife olmayan sorular sorarsa.

Örneğin “Tinder’dan kaç kızla buluştun?” diye sorarsa “bu hafta için mi soruyorsun, bu ay mı, başından beri mi?” diye cevaplayın. Ya da “kız arkadaşın var mı?” sorusuna “şişşşt, kimseye söylemememi tembih etti” diye cevap verebilirsiniz.

İlk buluşmadan sonra kız sizinle evinize gelmiyorsa, kendi evine gidecek. O akşam buluşma hakkında düşünecek ve muhtemelen kız çetesi ile buluşma hakkında konuşacak ya da mesajlaşacak. Ve sizinle daha fazla buluşup buluşmak istemediğine karar verecek.

Eğer buluşmada çok konuşursanız, kendinizi fazlaca ortaya dökerseniz, kızı dinlemez ve onun size verdiği bilgi tohumlarını çöpe atarsanız, vs … kız sizin ne kadar sıkıcı ve sosyal özürlü biri olduğunuzu düşünecektir (belki de kadınlarla tecrübesiz yani tercih edilmeyen bir erkek olduğunuzu düşünecek zira öyle olmasanız böyle hatalar yapmazdınız). Muhtemelen sizden ve o geceden hoşlanmadığını düşünecektir. Bütün gece yaptığınız laf salatasını kibarlıktan gülümseyerek dinlemiş ve iyi vakit geçirmiş gibi davransa bile ikinci buluşmanın olma ihtimali çok düşük olacaktır.

Diğer aşırı uçta da o gece sadece dinlerseniz ve kendiniz hakkında hiç konuşmazsanız. Belki geçiştirdiniz, belki eğlence olsun diye alaylı cevaplar verdiniz. Hep sizin konuşmanıza göre daha iyi iş çıkardınız ama …

Ama bu seferde kız sizin hakkınızda düşünecek hiçbir şey bulamayacak! Zira sizi zerre tanıyamadı. Ortak noktalarınız var mı bilmiyor. Aslına bakarsanız eğlenceli alayı fazla yaptıysanız sizin sulu – büyümemiş bir oğlan çocuğu olduğunuzu da düşünebilir. Bunlar da sizinle ilgili bir duygu geliştirmesine engel.

Ve bir de burada anlatıldığı gibi 30-40 / 60-70 kuralına göre konuştuğunuzu ve dinlediğinizi düşünün. Ara ara ortak noktalarınızı da belirttiniz. Kızın size verdiği bilgi tohumlarından güzel bir muhabbet geliştirdiniz (aranızda bir bağ kurmakla kalmadınız aynı zamanda kadınlar konusunda da tecrübeli ve tercih edilen bir erkek olduğunuzu gösterdiniz).

Kadının evde sizi ve buluşmayı düşünmek için elinde bol bol pozitif malzeme olacak. Sizi bağ kuracak kadar bilecek (özellikle de sizin belirttiğiniz “ben de” cümleleri sayesinde) ama aynı zamanda hayal gücünü ateşleyecek şekilde gizemli kalacaksınız (konuşmaktan çok dinlediğiniz için).

Ve merak etmeyin. Birkaç buluşma bu şekilde bir bağ kurduktan sonra, kıza istediğiniz şeyleri söyleyip ara ara onu sıkacak bol bol vaktiniz ve krediniz olacak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Oo La La!

Oo la la!

Don Juan’ın aklından bu geçiyor.

Oo la la!

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Oo la la! “Mösyö Pook! Oo la la!”

Ama çoğu erkeğin kafasında “oo la la” yok. Bunun yerine “yeterince eğlenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan doğru şekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkeğin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın başka bir şeye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor. Erkeklerin kadınlara yürümekten korktuklarına inanamıyorum. Neyden korkuyorlar ki?

“Seks düşüncesi kafama girince taş kesiyorum!” Orada öylece durup, içinde bir korku ile Medusana baka kalmana şaşmamalı. Her şeyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konuşuyorsanız, konuşmaya odaklanın. Bir kadınla buluşmaya gidiyorsanız, buluşmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Oo la la!

Kadınla konuşuyorken aynı zamanda seks düşünüyorsanız, ya da seks yaparken onunla konuşmaya odaklanırsanız, her iki aktiviteyi de iyi bir şekilde yapamazsınız! Kadını öperken, onu öpmekten başka bir şey düşünmeyin. Kadına yürürken, onunla konuşmaktan başka bir şey düşünmeyin.

Ama siz karşı çıkıyorsunuz …

Kadınlar ve Mutluluk

“Benim duygularım tamamlanmadı” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın kendi kendisini süt ile dolduran bir meme değil. Kadınların süt bezlerine “mutluluk” dışsal bir kaynaktan sağlanmıyor. Sizin kadının içine koyduğunuz şey sizin ondan aldığınız şeydir. Ve siz kadını “mutluluk suyu” ile dolu görüyorsunuz. Bu süt ile dolu devasa meme, sizi uçuruma sürükleyecek bir seraptan başka bir şey değil. Sizin “duygusal yaralarınız” var ve feminenliği emmek istiyorsunuz (sizin vücudunuzdan feminenlik aksa da) ve “yaralarınızın” kapanmasını umuyorsunuz. Ama kadınlar sizin anneleriniz değiller. Erkekler kadınlara bu pozisyondan yaklaştıklarında, başarısız olmalarına şaşmamalı. Bu başarısızlığı sonuna kadar hak ediyorlar.

Kadın ve Başarı

“Hayatım daireler çiziyor, bir yere gitmiyor” diyorsunuz ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama kadın kendi başına, dışarı doğru parlayan bir görkem meşalesi değil. Ne kadar seks yaparsanız yapın, koynunuzdan ne kadar kadın geçerse geçsin, kiranızı ödemek, işe gitmek ve yaşamınızı kazanmak zorundasınız. Daha fazla kızla birlikte olmanız sizin acınası yaşamınızı dönüştürmeyecek. Kadınlar hiçbir hırs, plan, hedef ve hayale sahip olmayan vasat oğlanları hor görürler ve onları ERKEKLER için terk ederler.

Kadın ve Hayat

“Hayatın çok sıkıcı diyorsunuz” ve kadınlara dönüyorsunuz. Ama bir kadın ev eğlence sistemi değildir ki ne sesini kapama ne de iyi bir ses kontrolü düğmeleri var. Kadınlar bir düğmeye basarak açılıp kapanmıyorlar  ve mantıklı bir çizelgeleri de yok. Sağlıklı bir kadın size “ne kadar da sıkıcısın” diye tepki verecektir ve kendi işlerini yoluna koymuş bir erkeğe gidecektir. İlginç insanların sırrı, her şeyde ilginç bir şey bulmalarıdır. Peki siz ne yapacaksınız? Oturup internette mi gezineceksiniz? Hayır. Yaşa, Gül ve Sev sıralaması hatırlayın. Problemlerin 99%u insanların bu sıralamayı karıştırmasından kaynaklanır. Yaşamadan önce Gülmeye, ya da Gülmeden önce Sevmeye kalkarlar. Hayatınızı yoluna koymak için kızlara odaklanacağınıza, hayatınızı yoluna koyun ve aşk işi kendi kendini halledecektir.

Kadınları elde etmek için Oo La La!

Önce, onlarla konuşmalısınız.

“Madam, nasılsınız?” “Çok iyiyim! Siz nasılsınız?”

Kadınlar yalnız kalmaktansa herhangi biriyle konuşmayı tercih ederler. Bu nedenle sizin onunla konuşmanıza açık olacaktır.

Ama ona olan ilginizi nasıl göstereceksiniz? Şiirle mi? Pick-up sözü ile mi? Hayır. Kadınla konuşmaya devam edin ama ona olan ilginizi gözlerinizle bildirin.

İlk Kanal: Göz Teması

“Tanrım, hava çok kötü.“ “Evet, hava gerçekten çok kötü!”

Çoğu kadın göz temasının farkındadırlar (Unutmayın, kadınların gözleri sevmelerinin bir nedeni var. Bu nedenin, erkek arzusunu ilk gözlerde fark etmeleri olduğunu biliyoruz.) “Bu bakışlar farklı,” diye düşüneceklerdir. “Bu adam göz teması kuruyor.” Çoğu erkek çok korkaktır. Bu nedenle kadın göz teması kurarak sizinle konuşacaktır, zira siz çoktan onun içinde bir şeye dokunmuşsunuzdur.

Göz teması çok önemlidir. Göz temasını BOZMAYIN. Kadının gözlerine kaçamak bir bakış atıp sonra gözlerinizi kaçırmayın. Göz temasını koruyun ve ona arzunuzu gösterin. Cinsel birleşme esnasında bile göz temasını koruyun (kadınların seks sırasında erkeğin gözlerine bakmasına bayılmasının bir nedeni var. Zira kadın tatmini erkeğin arzusundan etkilenir. Onunla göz teması kurmadan seks yaparsanız, kendisini kullanılmış hissedecektir. (Lezbiyenleri seks yaparken izlerseniz, kadınların sürekli olarak birbirlerinin gözlerine baktığını görürsünüz.)

Şimdi onunla ilgili sorular sormaya başladığınızda, kadın ilginizi gerçekten fark etmeye başlayacaktır.

İkinci Kanal: Onunla İlgili Sorular Sormak

“Blah blah blah. Blah blah blah.”

“Sen onu boşver tatlım, bana kendinle ilgili bir şeyler anlat.”

Eskiden kadınla ilgili sorular sorarak, ona konuşurken bencil olmadığınızı göstererek onu “etkilediğinizi” sanırdım. Bu tamamen yanlış. Siz onu tanımak isteyerek zaten TAMAMEN bencilce davranıyorsunuz. Onu değerlendiriyorsunuz. Bunu neden yapıyorsunuz? ÇÜNKÜ ONU İSTİYORSUNUZ.

Onunla ilgili sorular sormazsanız,kaybedersiniz zira “onu istiyorum” diye düşünmek yerine “onun beni istemesini istiyorum!” diye düşünürsünüz.

Erkek olmak İSTEMEK demektir, kadın olmak ise İSTENMEK. Evet, kadınlar erkeğin peşinden sürü gibi koşarlar ama bu kadınlar arası rekabettir, gerçek bir erkek çekimi değildir. Siz bir kızı GERÇEKTEN İSTEDİĞİNİZDE, onunla ilgili her şeyi bilmek isteyeceksiniz: hobileri neler, gelecek planları neler, ayakkabı numarası ne, kuşkonmaz yese sindirebilir mi, vs. Bunları bilmek isteyeceksiniz.

Kız sıklıkla soruları size paslayacaktır. Elinizden geldiğince basit ve normal bir şekilde cevaplayın. “Peki şu an nerede çalışıyorsun?” “Ben çalışarak, çalışmaktan kurtuldum”. Sonra diğer soruya geçin. Merak etmeyin, daha fazlasını bilmek istiyorsa yeniden soru soracaktır. Kızların sorularına evet cevabı vermeyi severim. “Üniversiteye mi gidiyorsun?” “Evet.” Ertesi sene, beni gördüğünde “hangi üniversiteye gidiyorsun?” Bir kadın bir erkekten hoşlandığında, onunla ilgili her şeyi bilmek ister.

Siz kendinizi ona kanıtlamaya çalışmıyorsunuz. Kadın kendisini size kanıtlamaya çalışıyor! Eğer sizden hoşlanıyorsa, kendisi ile ilgili bilgileri size sıralayacaktır. Nelerden hoşlanır, hırsları neler, vs. vs.

Üçüncü Kanal: Dokunma

Eğer bunu yapma zamanınız geldiğini hissediyorsanız, yapın! Eğer kafanızda “Oo la la” yoksa, tamamen uygunsuz bir şey yapacaksınızdır. Ona dokunmanızın uygun olduğunu düşünürseniz, ona dokunun. Onu öpmenin uygun olduğunu düşünürseniz onu öpün.

Pook kızın çok tatlı göründüğünü fark etti ve onu kollarına aldı.

Kız “oo la la!” diye ciyakladı.

Pook kızın orada oturarak hiç durmadan konuştuğunu fark etti ve kızı susturup öptü.

Kız “oo la la!” diye güldü ve kendisini geri çekti.

Oo la la! Benim felsefem bu! Bunu gökyüzüne ve yıldızlara yazalım ki eskinin zehirli analizciliğini yıkayıp atsın.

Oo la la! Bu sizin misyonunuz ve kaderiniz. Bazı insanlar, Emniyetli Yolu seçip sürekli bıçak sırtında olmanın hayatı kolaylaştıracağını sandıklarından, kolay yaşam ile zor yaşam açısından büyük kafa karışıklığı yaşarlar. Ama ancak kendinizi ateşe attığınızda neyin ne olduğunu görebilirsiniz.

Güle güle analizcilik! Ve kendinden şüphe etme, sana da güle güle! Bu ikisinin sırtında hiçbir güzellik yükselemez. Ve Don Juan, hayal kurmaya devam. Hayat seni bekliyor!

Oo la la! Beyler gelin ve size sunduğum bu iksiri için. Artık şüphe, “ya öyleyse”, kız manipüle mi ediyor gibi aptal kuşkular yok. İçin ve içinizde olgunlaşmasına izin verin.

Oo la la! Bayanlar, bana katılın ve hadi hep beraber söyleyelim.

Kadınlar bir araya geldiler ve ciyakladılar,

“Oo la la!”

Hadi gelin bir daha. Tekrar!

“Oo la la!”

Ah, bir İyi Çocuğun yolu bu yazıya düştü. Bakın bakın. Hüsran terlerinin alnında birikişine bakın. Gel beraber söyleyelim İyi Çocuk. Hadi söyle!

“Oo la la!”

Tekrar!

“Oo la la!”

Ve başka birkaç melankoli dolu varlığın yolu yazıya düştü. Bakın! Üzgün ve yaşlı gözlerle, hayatın anlamını bilmeyen bir filozof geliyor. Onun ardından analizleri ve akıp duran elektronik metinleri ile, kadınlarla ilgili gerçeklerin “korkunç” olmasından “öfkeli” bir baştan çıkarma ustası geliyor. Onun ardından da hayallerinin kadınını kaybetmiş, kadının hayalleri değil hayallerin kadını ulvileştirdiğinin farkında olmadan, kıskançlıktan yemyeşil, bir daha asla “hayallerinin kadını olacak başka birini bulamayacağından” emin bir genç erkek geliyor.

Beyler gelin, benim keyfimi kaçırıyorsunuz. Gelin hep beraber söyleyelim!

“Oo la la!”

Tekrar! Tekrar!

“Oo la la!”

Bir kadına yürüyeceksiniz ve kafanızdan ne geçecek?

“Oo la la!”

Ve kadın sizinle konuşmaya açık. Şimdi ne düşüneceksiniz?

“Oo la la!”

Onu buluşmaya davet ettiniz ve evet dedi! Şimdi bu harika ve büyülü buluşmada aklınızdan ne geçecek?

“Oo la la! Oo la la! Oo la la!”

Onu öpüyorsunuz! Onunla yiyişiyorsunuz! Soyunuyor! Tanrım! Aklınızda ne var?

“Oo la la!”

Aşklarını analizciliğin hesap kitabına feda eden aptallara acıyın! Şimdi dudaklarınızda bir gülümseme ile sahaya çıkın ve ilk adımı atın! Yaşamın bu Emrini aklınızda tutun. Hadi hep beraber!

“Oo la la!”

Bu yazı Pook’un Kitabı (The Book of Pook) kitabından. Kitabın Türkçesini şurada bulabilirsiniz.

Vaka Çalışması – Benim Hapım Kırmızı, Kafam Mavi, Hayallerim Pembe

Eski çalıştığım farklı binadaki arkadaş izin aldı yerine bakıyordum. HB8 bir kız geldi. Bakışma dalga geçme yaptım, espri filan yapabildim.(kırmızı hap sayesinde … tabii becerebildiğim kadarıyla.) 2-3 kez aynı gün gidip geldi, en sonunda numarasını aldım (önce iş bahanesi ile alayım dedim, kırmızı hap gerçekleri aklıma gelince, direkt ilgimi belli edip numarasını aldım).

Buraya kadar her şey güzel.

3 gün sonra dışarı çıkacağım gelsene diye aradım, geldi. Tabii betalık daha çok yaptım arada ama kırmızı hap düzeltmeleri yaptım. Kafede karşılıklı değil yan yana oturma, alfa oturuş poziyonu filan var ama betalık kasılma heyecen sıça sıvama daha çok.

Pook‘tan gelsin:

Sevimli genç kadınla beraberken Don Juan’ın kafasında sadece bu var.

La Leydi La Güzellik! Ooh la la! “Mösyö Pook! Ooh la la!”

Ama çoğu erkegin kafasında “ooh la la” yok. Bunun yerine “yeterince eglenceli miyim? Yeterince ilginç miyim? Hata yapmadan dogru sekilde oynuyor muyum? Tanrım, bana yardım et!”

Böyle bir erkegin önünde bir kadın yok. Hayır, kadın baska bir seye, kayıp rüyaların müjdecisi, duyguları için güvenli bir liman, onları cool yapacak sihirli bir makineye dönüşüyor.

Her seyi uygun yerlerinde bırakın. Bir kadına yürüyüp konusuyorsanız, konusmaya odaklanın. Bir kadınla bulusmaya gidiyorsanız, bulusmaya odaklanın. Bir kadınla seks yapıyorsanız … o zaman …

Ooh la la!

Buluşmadan zevk almak yerine kadını Pook’un bahsettiği sihirli yaratığa çevirmen, eğlenmek yerine hata yapar mıyım, doğru yaptım mı gibi şeylere odaklanman ilk hatan.

Arka masaya hb8 güzel bir hatun oturdu. Yanımdaki güzeli görünce, bu kız erkek arkadaşı yanındayken beni kesmeye başladı (kırımızı hap sen ne diyosan çıkıyor diye sırıtaak kısık sesle söylendim.) . Her şey orta şekerdi … buluşalım haftasonu diye sözleştik … Neyse evlere dağıldık.

Bir buluşma günü, hele de kızla daha yeni buluşuyorsanız, bir sonraki buluşmayı ayarlamayın! Azıcık hayal gücüne oynayın, bir daha arayacak mı/buluşacak mıyız gerilimini, kızın bu şekilde sizi düşünme fırsatını ve zevkini elinden almayın.

Fiziksel temas yok.

Himm bu iyiye işaret değil. Kızla konuşma 70% – 30% oldu mu acaba?

Daha yeni kırmızı haplı beta olayı anca bu kadar …

Teli alana kadar erkeklerin 90%ının önüne geçmişsin, irrasyonel kendine güvenden, irrasyonel kendine güvensizliğe geçmene gerek yok bence.

3 güne hiç aramadık birbirimizi …

Gereksiz uzun. 2. gün arayacaktın.

Arayacaktım o gün, farklı binada arkadaşın yerine bakmaya devam ederken kadınlar dedikodu yaparken benim çıktığım kızın ordan biriyle 3 senedir cıktığını ve sadece 10 gün önce ayrıldıklarını duydum.. Yedek uydu muhabbeti aklıma geldi kh gereği..

Hoppala! Daha bir kere buluştuğun kızla evlilik hayalleri mi kurmaya başladın, pembiş hayaller insanı! Bırak kız seni rebound diye kullansın, sen onu tecrübe diye kullan. Buluş, eğlen, eğlendir seks yap. Kafa maviyken kırmızı hap taktiği uygulamaya çalışan effendi çocuk / mavi haplıların çoğu gibi “anneciğim uyduuuu olacağım” korkaklığı ile kırmızı hap mankafalılığı yapmışsın.

Yapman gereken resmi olmayan ilişkiden başlamaktı.

Kız tam benim istediğim gibi olduğundan yani bağlanmayım diye, ortada bir şey yokken h.sonu sözleşmişken telefon numaramı değiştirdim, sosyal medyadan engelledim. görüşmedim.

Pardon bu kırmızı hap embesilliği olmuş effendi çocuk. Doğru, hemen sil 😀 Senin hemen içine daldığın 12 yaşındaki kız çocuğu naifliğindeki pembe hayallerini yıkmaya hangi ZALIMIN hakkı var.

3-4 hafta sonra arkadasın yanına uğradım alt kalt kafeteryada bu kızı bir elemanla samimi gördüm. Arkadaş onların 3 yıldır çıktığını ayrılıp tekrar birleştiklerini söyledi …

3 – 4 hafta ama muhtemelen aylarca, hayat boyu hatırlayacağın ve sana bir şeyler katabilecek güzel bir takılmayı kaçırmışsın. Neden? Yüzüne gülen kızı kız arkadaşın diye kapamaya çalışan muhtaç iyi çocukluk yüzünden.

Kırmızı gerçekleri onetis beta uydu yedek muhabbetine tabak olma olayından kurtulmuş oldum… yorum lazım…

Bu pembiş kafayla (yüzüne gülen kızla utanmasan doğacak çocuklarınızı düşünmeye başlayan kafanla) kız 3 yıldır bekar olsa da kaybederdin zaten. Ne yapacaksın, hayat boyu herkesi nextleyip abazan ama mutlu mu olacaksın, yoksa bir gülümsemeye aşk bahçelerine, pembe panjurlu evlere dalan oneitis kafasını mı atacaksın?

Kızla buluşmaya kadar güzel. PUA kısmını yani kolay kısmı çözmüşsün ama yine de çoğu erkeğin beceremediği bir şeyi yapmışsın. Oradan sana aferin. Gerisi ise felaket. Tam bir pembiş mavi hap kafası. Bir daha böyle aptalca şeyler yapma.

Hafif olun arkadaşlar. Kızı etkilemeye hatta kıza değil buluşmadan zevk almaya ve buluşmaya odaklanın.

Pook ile bitirelim:

Odagınız eglenmek/iyi vakit geçirmek olmalı.

Neden bu kadar ciddisiniz? Ilk bulusmada, dördüncü bulusmada ya da sekizinci bulusmada kıza evlenme teklif etmeyeceksiniz. Ona hayat hikayenizi anlatmayacaksınız.

Seksten ilk bulusmaya, odagınız iyi vakit geçirmekte olmalı. Bu “ruh-ikizi”, “gerçek-ask” ve kızı kaideye koyup tapma gibi saçmalıkları kafanızdan atmanız lazım.

Bulusmalarda, neyin yanlış gidebilecegine degil, neyin dogru gidebilecegine degil, sonuca degil oyuna odaklanın. Kız kaybedenin teki çıksa bile, yine de kazançlı çıkacaksınız zira iyi vakit geçirmeye odaklandınız, kıza degil. (Iyi vakit geçirmeye degil kıza odaklananlar, iyi vakit geçirme odaklarını kaybederler ve bunun sonucunda da kızı kaybederler).