Öfkeme yenik düştüm, artık benimle görüşmüyor – Vaka Çalışması

Abi selam. 32 yaşındayım ve işim gereği yurt dışına çok fazla çıkan biriyim. En son ilişkiye girdiğim bir Rus kadınla olan tecrübemi anlatmak istiyorum. Kendisi ile İstanbul’da tanıştık ve ben işi sıçıp batırdım. Hatalarımı görmek istiyorum o nedenle de sana yazmaya karar verdim. Hem ben ders alırım hem de başkaları ders alabilir. Ayrıca bana bu hatalarımı nasıl düzeltebileceğimi anlatabilirsen sevinirim. Kendimi kontrol edemedim ve istemsizce yaptığım saçmalıklar yüzünden olay bitti.

Bu “istemsizce” kelimesini her duyduğumda irkiliyorum. Siz hayvan değilsiniz arkadaşlar, koca kafanızın içindeki beynin yine koskoca iki tane ön lobu var. Bu ikili yüzbinlerce yıldır dürtülerinizi kontrol edebilmenizi sağlayacak şekilde oldukça gelişmiş yapılar.

Öz kontrol sağlayabilirsiniz ama “istemsizce” yaptım diye anlatanların büyük çoğunluğu bunun oldukça doğal olduğunu ve kontrolleri altında olmadığını düşünüyorlar ya da en azından öyle düşünüyor gibi davranıyorlar.

Hepimizin özellikle yoğun ve negatif duygularla dolduğumuz anlar olur. Büyük bir öfkeye, kaygı veya korkuya kapıldığımız anlar olur. Bu anlarda tüm hayvan sisteminizin tek hedefi kaygıyı ve öfkeyi en kısa sürede yatıştırmaktır, sonucu ne olursa olsun. İnsan beyninizin burada devreye girmesi ve hayvan beyninizi kontrol etmesi gerekiyor.

Buna hepiniz sahipsiniz ve o istemsizce denilen şeyi kontrol edebilirsiniz. Aslına bakarsanız bunu anında yapabildiğinizi deneyimlemişsinizdir. Mesela lisede bir arkadaşınızla öfke ile kavga ederken sertliği ile bilinen bir öğretmen koridorda belirdiğinde, az önce kontrol edemediğinizi sandığınız tüm o öfkenizi bir kenara bırakıp, hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsunuz.

Maskülenitenin ya da yetişkin erkek olmanın en önemli özelliklerinden birisi, dürtü ve duygularınızı istemsizce hareketler yapmanıza fırsat vermeyecek şekilde kontrol edebilme yetinizdir. Bir ergen, henüz beyni gelişmekte olduğu için istemsizce hareket yapabilir, 32 yaşındaki bir adam değil.

Maskülen erkek tehlikeli olabilecek derecede güçlüdür ama tamamen kibar ve centilmendir zira gücünü (ve güçsüzlüğünü) kontrol edebilir. Asıl gücü, duygusal gücüdür. Öfkelenebilir ve öfkeyi oluşturan koşullarda gereğini yapabilir ama öfkesi onu kontrol etmez, o öfkesini kontrol eder. Kontrolü kaybederseniz, kadın ilk başta bunu yanlışlıkla güç algılasa bile zamanla sizin en temel alanda, duygusal güç alanında zayıf olduğunuzu anlar. Sizin çevrenizde kendini güvende hissetmez.

Bu kıza Twitter’da yazdım ve biraz mesajlaştıktan sonra onu buluşmaya davet ettim. 26 yaşında, fotoğrafından da güzel bir kız çıktı karşıma. Çok iyi vakit geçirdik ve geceyi benim evimde gece sporu ile bitirdik. 

Güzel.

Birkaç gün hiç mesajlaşmadık ama sonra mesaj atıp buluşmaya çağırdım. İkinci buluşma da güzel bir gece ve gece sporları ile bitti. Bu şekilde 3 kez buluştuk.

Üçüncü buluşmada bana gezdiğim yerlerde kız arkadaşlarım olup olmadığını ve hatta evli olup olmadığımı sordu.

Biz neyiz sorusu geliyor.

Benim şu ana kadar birilerini görüyor olsam bile, sevgilim ya da karım yoksa artık başkası ile görüşmezsem çok mutlu olacağını, benden hoşlandığını ve benimle bir ilişki istediğini söyledi. 

Biz neyiz sorusu geldi.

Ben bunun için çok erken olduğunu söyledim. Çerçevemi koruyarak ona tek istediğimin iyi vakit geçirmek olduğunu söyledim.

Çerçeveni, çerçevenin ne olduğuna göre korudun ya da korumadın diyebilirim. Yani eğer gerçekten bu kızla ilişki istemiyorsan ya da olsun ihtimalini açık tutmak önemli değilse, çerçeveni korudun. Ama eğer bu kızla ilişki olabilir diyorsan yanlış şeyler söyledin. Zira bu sözlerden sonra kadınların büyük kısmı soğur ve gider, kalanın büyük kısmı da sen iyi vakit geçiriyorsan ben de geçiririm der. Sana demez ama yapar. Ve sen de buna ses çıkaramazsın zira tek eşli ilişki istemiyorum, birden fazla kadınla görüşmek istemiyorum (eğlenmek istiyorum) diyorsun.

Eğer bir kızla uzun süreli ilişki olabilir diyorsan, “bunu konuşmak için erken ama ben de buna sıcak bakıyorum” daha iyi bir cevap. Fakat bu sırada başkası ile yakalanırsan, henüz tek eşli ilişki sözü vermediğin için aldatmaya girmez ama kızla bir yere gitme ihtimaliniz aşırı azalır. Bu nedenle eğer bir kızı uzun süreli ilişki olabilir diye değerlendiriyorsanız, diğer kızlarla bir süre görüşmeyin.

Ama dediğim gibi eğer eğlenmene bakmak, tek eşli ilişkiye girmeden görüşmek istiyorsan dediklerinde problem yok. Sonra bu kız neden başkasını da görüyor diye ağlama da.

Bir dördüncü kez daha görüştük ve sonra ben bir haftalığına yurtdışına çıktım. Bu süre boyunca Instagram’dan beni takip etti, gönderilerimi beğendi ve biraz da mesajlaştık.

Mesajlaşmanız dışında diğer beğendi, takip etti, hikaye izledi kısmı hiçbir anlama gelmiyor.

Ama bu haftanın içinde bir erkekle buluştu. Öyle eski bir arkadaş değil, çok bir bilgi vermedi ama yine benim gibi kendisine yürüyen bir erkekle buluştu. Buna inanamadım?

😀Sebep? Sen kıza ben eğlenmek istiyorum dedin. Bu arada onun “ben yiğidim eğlenmesini bitirene kadar beklerim” diyeceğini mi var sayıyordun? Yani aslında daldan dala atlamasa iyiydi ama seni beklemek zorunda değil. Sen kızın bir şeyi değilsin, olmak gibi bir niyetin olduğunu gösterir bir hareketin de yok.

Kıskançlık ve öfke ile doldum. Döndüğümde onunla tatil planlamıştık ama bunu yapacak modum kalmadı.

Birader sen hani eğlenmene bakacaktın? Ben eğlenceme bakarım, benimle tek eşli ilişkiye geçmek isteyen kız ben içerde vuruşurken kapımda bekler diye var sayıyorsun. Şimdi bu kızın böyle daldan dala atlaması onun ilişki materyali olmadığına işaret ama senin o beni bekler varsayımın da trajikomik. Git tatiline eğlenmene bak.

Bir kıza ben eğlenceme bakmak istiyorum dediğinizde, o kızın sizi bırakacağını ya da kalırsa başkalarıyla görüşeceğini var saymalısınız. Eğer görüşmezse bonus olur.

Ona telefonda çıkıştım.

Hakkın yok. Dış kapının arada bir kilide girip çıkan dış mandalısın.

Bana benimle ilişki istediğini ama bunu benim kabul etmediğimi, başkaları ile de görüşmeye açık olmamız gerektiğini söylediğimi söyledi.

Haklı.

Ona ben sana bunu demedim, eğlenelim birbirimizi tanıyalım demek istedim dedim.

Birader sen kıza aynen bunu dedin. Kız ilişki istiyorum dedi ve sen eğlenmek istiyorum dedin. Bu, birbirimizi tanıyana kadar başkalarına açığız demek. Saf mısın, saf ayağına mı yatıyorsun? Senin bahsettiğin “şu an bunu düşünmek için erken ama birbirimizi tanıyalım, kimseyle görüşmeyelim” gibi bir şey demen lazımdı.

Erkek arkadaşı olmadığım için ona hesap soramayacağımı söyledi.

Haklı.

Zaten gittiğim yerlerde kızlarla olmadığımı, çok çalıştığımı söyledim.

İyi çocuk kartını oynuyorsun ama bu aşamada bunun bir önemi yok. Sen sanırım bir kızı isterken piç oğlan rolü oynamayı cool bir şey sandın ama o cool şeyin sonucunu kaldırabilecek misin düşünmedin bile.

Çok kötü kavga ettik, kendimi kaybettim, bağırıp çağırdım. Türkçe biliyor, ağza alınmayacak küfürler ettim, orospu olduğunu söyledim.

Çok korkutucu, çok sosyal olarak, cinsel olarak düşük rütbeli hareketler bunlar. Erkeklik tehlikeli ama kontrol altındadır. Senin erkeklik kontrol altında değil. O nedenle zayıf ve tehlikeli görünüyorsun.

Bir de Allah aşkına, hiçbir zaman ama hiçbir zaman küfür etmemeyi öğrenin. Erkeklere edersiniz başınız belaya girer, kadınlara edersiniz yine başınız belaya girer ya da ne kadar sosyo ekonomik olarak düşük rütbeli bir hanzo olduğunuzu gösterirsiniz. Yani sosyo ekonomik olarak yüksek olabilirsiniz ama bu davranış sizi güçsüz, kontrolsüz ve alt tabaka gösterir.

Egom çok yaralandı.

Seninle hayallerimiz vardı, hepsine ihanet ettin diye ağlıyorsun resmen yahu! Birader daha dört kez buluştuğun kızla iki tane saçma sapan şey yapmışsın: (1) bilinçaltında sevdiceğim bu olacak demişsin ve (2) bilincinde bu kıza “ya eğlenelim güzelim ben vuruşurum” demişsin ve bunun “ben senin erkek arkadaşın değilim, olmayacağım o nedenle istediğini yapmakta özgürsün” demek olduğunu da farkında değilsin. Kız buna rağmen hemen biriyle yatmayabilirdi ama yattı mı hayal kırıklığına uğraman aptallık.

Birkaç gün hiç mesajlaşmadık. Ben dayanamayıp ona “selam, nasılsın?” yazdım.

Bence geri dönüşsüz hasar verilmiştir, özür dilemek için mesaj atıp bir daha görüşmeyeceğinizi var sayarabilirdin.

Bir daha görüşmenin zor olduğunu bitirdim ama  aramızdaki tatsızlığı gidermek istedim.

Kıza orospu dedikten sonra mı? Yahu insan bir mesajı özürle açar, “selam nasılsın?” ne demek?

Anında engellendim.

En doğrusunu yapmış. Yahu genç ve güzel bir kızla takılacaktın işte, şu yaptığın ergenlik çok saçmaydı. En fazla benimle yattıktan bir hafta sonra başkasına atlayan kızdan kız arkadaş olmayacak derdin geçerdin.

İş yerini biliyorum, ona çiçek gönderdim.

Bugün de senin adına utandık. Of ya çok kötü. Kız seni engellemiş. Kapıyı suratına kapayıp kilitlemiş, bacadan sürüne sürüne girmeye çalışıyorsun. Allah’ın Noel Betası.

Mesajda ona söylediklerim için çok üzgün olduğumu, affedilir şeyler olmadığını ve benimle görüşmek istemeyeceğini bildiğimi ve bunu anladığımı yazdım. Kendine iyi bak diyerek bitirdim.

En azından mesajda yazman gereken şeyleri bir şekilde iletmişsin ve bencil bir şekilde “gel buluşalım düzeltelim” dememişsin. Çiçek çok saçma olmuş, bunu ilk mesajında “selam ne haber” yerine yazacaktın.

Bunun üzerine engeli açtı.

Mesajın doğru ama bu hasar düzelir hasar değil. Bakalım ne oldu?

Bir yemek yedik ve gayet sıcak görünmesine rağmen bana gelmedi.

Kızı orospu saydığından gelmek istememiş olabilir mi?

Sonra bir daha buluşmaya çağırdım. Aslında o buluşmanın sıcaklığı bana devam edeceğiz izlenimi verdi ama bu buluşmayı son anda iptal etti. Ondan beridir de mesajlarımı kısa cevaplarla geçiştiriyor, buluşmak için hiç vakti yok.

Yaptığın öküzlüğü bir kenara koyarsak, seni istemeyenin peşinde koşma. Bırakman lazım. Next. Olan oldu. Dersini al ve bir daha böyle bir şey yapma. Öfke patlaman ve küfürlerin senin bir arıza olduğunu sinyaller. Hem zayıf hem de korkutucu biri olduğunu sinyaller. Bu durumda (1) senin öfkelenmene gerek yoktu ve (2) öfkeni kontrol edebilmen lazımdı. 2 senelik kız arkadaşının seni aldattığını öğrenmiyorsun yani bu kadar öfke duymaman lazım. İkincisi kıza sen git başkaları ile de olabilirsin ben senin erkek arkadaşın değilim ve bir süre de olmak istemiyorum dedin!

Bu kadar gezmem aslında bir ilişki yaşamamı engelliyor ve çok da kadınla beraber olamıyorum.

Piçi oynamaya çalıştın ve bunda sorun yok. Ama bunun sonuçlarını kaldıramadın. Zira senin o “ilişkiyi boşver gel eğlenelim” piçliğini yapan adam, bunun kıza açık çek de verdiğini bilir ve kız biriyle olursa afallamaz. Sen o kısmı hesaba katmadın.

Yine de yalnızlığın bu davranışına bahane olamaz. Sen kendini kontrol etmeyi bilmelisin. Yapayalnız olsan da, biriyle olsan da. Zira bu kontrolsüzlüğün huyun ise, azıcık dürtükleyen (shit test) kadınla bile baş edemezsin.

Kafam da karışmadı değil. O son yemekte çok sıcaktı, iyi vakit geçirdik. Aynen bu olay olmadan önceki yemekler gibiydi. Ben de devam edeceğiz sandım. Neden etmedik anlamadım.

Aynen diğer yemekler gibi değildi zira seninle birlikte olmamış. Sadece bir yemek yemişsiniz. Devam edeceğinizi sanman ilginç. Ayrıca diğer elemanla görüşüyor olabilir.

Kafamı karıştıran bir başka şey de, daha önceden planladığımız tatili yeniden planlamaya açık olması. Gelebilirim diyor.

Gelebilirim diyor. Belki seninle tatile gelmek, yapacak bir şeyi olmamasından iyidir. Yani kız tatile gelsin o zaman umut kırıntısı çıkarmaya çalış. Ortada laf var, icraat yok. Kız seninle buluşmuyor bile.

Bana artık neden yazmadığını sordum.

Off çok kötü. Yoksa beni artık sevmiyo musun? Ağlarım bak.

Bana ilk mesajları erkekler yazar dedi.

Bahse girerim bu olaydan önce o da mesaj başlatıyordu.

Hikayelerimi izliyor, iletilerimi beğeniyor.

Çok şirin. Fındık, fıstık da atıyor mu? Sosyal medya koca koca adamları maymun etti yahu.

Ben yazdım mı bana cevap veriyor ama bana hiç yazmıyor.

Uydu erkek oldun, yörüngesinde birgün belki sıram gelir, bana bir şans verir diye dönüyorsun. Tebrik ederim. Eğlenmemize bakalım piçliğinden, beta uydu erkek yörüngesine çok hızlı geçmişsin.

Belki sadece kibar davranmak için yapıyor?

Muhtemelen.

Buluşmak istemiyor. Bunu direkt söylemiyor ama hep meşgul.

Buluşmuyorsanız kızı geride bırak ve yörüngesinden çık git. Kız seni çoktan bırakmış. Seni uydu tutan o değil sen kendin uyduluk için çalışıyorsun. Sen yazmasan yazmıyor bile. Instagramda önüne postun düşüyor ve çok da düşünmeden beğeniyor. Sen de bundan “birgün beni sever” diye kırıntı çıkarıyorsun. Kıza ulaşmayı bırak. Bu iş olmaz. Ama o sana ulaşırsa normal davran. İki kere ilk o sana ulaşırsa buluşmaya çağır. İkisini de kabul etmezse bundan sonra buluşmaya çağırma ve başından sav. Bu süreçte de bu kızla olma ihtimalinin çok düşük olduğunu kabul et ve başka maçlara bak.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

David Goggins Can’t Hurt Me: Master Your Mind and Defy the Odds Kitap Özeti (Erkek Adam Podcast)

Bu Erkek Adam podcastında David Goggins’in Defy The Odds yani “İmkansıza Meydan Oku” şeklinde çevrilebilecek olan kitabından bahsediyorum. Bu kitapta David Goggins, oldukça ilham verici olan yaşam hikayesinden bahsediyor. Kısaca kitap, insanın zihinsel ve fiziksel kapasitesini kendi sınırlarının ötesine taşıyarak, normalde başarması imkansız gibi görünen şeyleri nasıl başarabileceğinizi anlatıyor.

Goggins, aslında kendimizi değiştirecek bu gücün, bizim içimizde var olduğunu ama kendimize zihinsel sınırlar koyduğumuz için bunu başaramadığımızı söylüyor. Goggins, bu sınırları yıkarsak  yapabileceklerimizin, sandığımızın nasıl da çok ötesinde olduğunu bize kendi hikayesini anlatarak ispat ediyor. Goggins’in güzel ve ilham verici hikayesi ise yayında.

Podcastın Youtube ve Spotify yayınları aşağıda. Bu içeriği beğeniyorsanız, Erkek Adam Youtube ve Spotify kanallarına abone olmayı da unutmayın.

 

Yazar: Secret

Sana tavsiye edeceğim 2 adet ürünüm var:

  1. %3’lük Erkekler Video Seti
  2. Çekici Erkek Eğitim Seti

Jordan Peterson – Erkekler olmasaydı ne olurdu?

Erkekler olmadan ne yapacağız?
Şehre bir bak, bir sürü inşaat göreceksin.
Bu erkekler imkansız şeyler yapıyorlar.
Caddelerin altındalar
lağımlarda çalışıyorlar.
fırtına ve yağmurda güç hatlarının üstündeler
Bu imkansız altyapıyı ayakta tutuyorlar.
Bu şeyler mücizevi bir şekilde çalışıyorlar.
Erkekler ölesiye çalışıyorlar.
Çoğu zaman gerçekten.
Ama buna olan minnet o kadar az ki!
Özellikle de en çok minnet duyması gerekenler arasında.
Üniversite profesörleri, üst sınıf özellikle de sosyal adalet eğilimliler.
Sahip oldukları hiçbir şeyin değerini bilmiyorlar.
Altta çok çalışkan ve sağlam işçi sınıfı erkeklerden
oluşan devasa bir ordu olduğunu anlayamıyorlar.
İki büklüm olarak, bozulan her şeyin çalışmasını sağlayan erkeklerin.

Bu vesileyle, Okan Bayülgen’in oldukça meşhur ve aptalca sözleri üzerine yazdığımız yazıyı hatırlatalım : Altı üstü bir adam olacaksın

Erkek Adam Türkçe Podcast – Bekir Şükrü KILINÇ ile modern zamanlarda erkek olmak söyleşisi

Joachim Löw’ün pala bıyıklısı, ciğercilerin sevgilisi, ağırlıkların efendisi, son beyaz yaka bükücü Bekir Şükrü KILINÇ ile modern zamanda erkek olmak hakkında konuştuk. Mahmut Emmi denen ihtiyar ise Twitter uygulaması olmadığı için anca 40. dakikada falan katıldı.

Bekir Şükrü Kılınç kim bilmeyenler, @BekirSKILINC adresinden kendisini takip edebilirler. Kendisi ne yazmış diye arada baktığım için maalesef Twitter’a normalden çok girmeme neden olan biri.

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Sorular ve dakikaları da videonun altında.

Erkek Adam Türkçe Podcast: Mutsuz, pırlanta gibi erkekler, piç gibi it gibi mutlu herifler

Bu hafta sitede yayınlanmış olan 3 yazı üzerinden, ortak temalı bir podcast yaptım:

  1. Duygusal anlamda birşey hissetmemiş olması dış görünüşle mi alakalı?
  2. Anneciğim gibi olmazsa olmasın (a.k.a Dar Paçalı Go Cadde!)
  3. Mutsuz, pırlanta gibi erkekler, piç gibi it gibi mutlu herifler

Yayınları sitemizin Odysee kanalından ya da  spotify kanalından da izleyebilirsiniz.

Youtube yayını aşağıda. Bu yayını beğenerek ve youtube kanalına üye olarak yayınların daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Pırlanta gibi mutsuz erkekler, piç gibi it gibi mutlu herifler

33 yaşında biri şöyle yazmış:

Kendimden ve çevremden gördüğüm kadarıyla hep paralı ya da karaktersiz erkekler evliliklerinde mutlular. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Parasız erkeği yalnızca annesi sever misali … Adam zengin, itin teki ama karısı kocasından başkasını görmüyor. Ya da adam şerefsizin teki zengin değil ama bu tip te hep mutlu tapılıyor adeta bu tiplere. Hadi parası olanı anladık karşı taraf kullanıyor bu durumu peki ya şerefsiz itlik yapan insana neden tapılıyor anlamış değilim. Ciddi anlamda pırlanta gibi insanlar (erkekler) tanıyorum ya mutsuzlar ya boşanma aşamasına gelmişler ya da boşanmışlar. Karılarına lüks hayat sunamayan çoğu erkek, evliliğinde mutsuzlar, sevilmiyorlar ve sayılmıyorlar.

Bunu yazanın, kadınlarla başarılı erkeklere karşı hıncını ve kıskançlığını hissedebiliyor musunuz? Kullandığı kelimeler, “karaktersiz”, “it”, “şerefsiz”, vs. Bunun efendi çocukların geliştirdiği bir savunma mekanizması olduğundan daha önce bahsetmiştik. Kendileri gibi “iyi çocuk” (pırlanta gibi erkek) olmayan erkeklere bu çamurları atarak üste çıkmaya çalılıyor. Aslında “ben bu kadar iyiyim, farklı olmak için en efendi benim ama neden onlar kazanıyor?” diyor.

Şimdi pırlanta gibi çocukların erkekliklerinden utanır hale gelmeleri ve erkekliklerinden başarı ile kurtulmaları sonucunda, meydanın erkekliklerinden utanmayan piçlere kaldığından da daha önce bahsetmiştik. Piçi çekici yapan kötülükleri değil, erkekliklerinden utanmamaları. Koca bir Pook’un Kitabı bu konu etrafında dönüyor:

İyi çocuklar mı piçler mi olayına bir şey ekleyeyim: piçler kazanıyorlar zira kendini beğenmiş duyarsızlıklarında, ham cinselliklerini hiçbir zaman saklamıyorlar. İyi çocuklar ise duyarlılıklarında cinselliklerini saklıyorlar zira bunun kadınları ezdiğini düşünüyorlar.

Fakat iyi çocuk bunu göremez, görse zaten “iyi” kalamaz. İyi çocuk kendisini erkeklikten arındırdığını kabul edemeyeceği için, karşısındaki adamlarda çekici olanın kötülükleri olduğunu, kötülük “sevici” oldukları için de kadınların kötü olduğunu düşünürler.

Karılarına lüks hayat sunamayan çoğu erkek, evliliğinde mutsuzlar, sevilmiyorlar ve sayılmıyorlar.

Bu erkeklerin mutsuz olma sebepleri lüks hayat sağlayamamaları değil, sağlayıcılıkları hariç çekici bir taraflarının olmaması. Olmayan çekicilik yerine ödemeleri talep ediliyor ve bu talebe de boyun eğdikleri için daha da yeriliyorlar. Daha önce de belirtmiştik: Özellikle evlilikte, bir kadını mutsuz etmenin en kolay yolu, onun her istediğini yapmaktır. Özellikle de bu istekler sizin gücünüzü aşıyorlarsa.

Yanlış anlamayın. Bir evlilikte seks ve finans en önemli şeylerden ikisi. Bu ikisi kötü ise o evlilik kötüye gider. Ama bu arkadaşın bahsettiği sorunu yaşayan insanların büyük kısmı normalde orta ve ortanın üstü insanlar. Yani görece olarak paraları yok değil. Bu adamlar, omurgalı olmadıkları için sevilip sayılmıyorlar. Güçlerini aşan bir lüksü sağlayamadıkları için değil.

Haldun Abi bu pırlanta gibi mutsuz erkekler ile onların mutsuz karıları konusunu, 20 sene önce Magandalar Kadınları Daha Çok Mutlu Ediyor yazısında anlatmıştı:

Örneğin izlediğim ailelerin en mutlusu, en çok para kazanını olsaydı ve mutsuzu da en fakiri çıksaydı, bilimsel açıdan iş çok kolaylaşacaktı. Bana yıllık maaşını göster, sana ne kadar mutlu olduğunu söyleyeyim deyiverecektik. Ama bu kadar kolay olmadığını biliyoruz.

Sonunda aşağıda anlatacağım noktaya geldim ve en azından, bizim “maganda” diye adlandırdığımız türden bazı insanların, kadınlarına “aydın” diye adlandırdığımız kişilerden daha doğru davrandıklarına inanmaya başladım.

Hayır maganda olmamız gerekmiyor. Ama magandaların her şeyi yanlış yaptıkları saplantısından kurtulup, onları incelememizde hatta bazı davranışlarından ders almamızda hiç bir sakınca yok.

Öncelike bir kadınla evli ya da uzun bir ilişki içindeyseniz vereceklerinizin sınırını çok iyi çizin ve bu sınır aşıldığında ölümü bile göze aldığınızı çok ama çok açık bir dille belirtin (ve gerektiğinde uygulayın).

‘Toksik Maskülenite’ ve Erkek Olmanın Güçlü İkiliği

Erkekler, geçenlerde  Amerikan Psikoloji Derneği tarafından yayınlanan ‘Erkekler için Psikolojik Pratikler Rehberi’ adlı raporun içerisindeki tavsiyelere uymamalılar. Bu tavsiyeler ‘Geleneksel Erkeklik’ dediğimiz; stoacılık, rekabetçilik, dominantlık ve atılganlık gibi şeylerin zararlı olduğunu ima ediyor (*).

Bu tavsiyeler yanlış.

Stoacı duygu kontrolü gereklidir. Rekabetçi ruh size başarıyı getirir. Dominantlık ve dominant olmak için gereken fiziksel ve duygusal güç, sizin başkaları tarafından domine edilmenize neden olacak bir güçsüzlükten çok daha onurludur.

ŞU AN, ERKEKLERİ UYANDIRIP BU HASTALIKLI DÜŞÜNCE YAPISIYLA MÜCADELE ETMENİN TAM ZAMANI

Ve atılganlık, amacınıza giderken kullanacağınız bir araçtır. Cesurca eylemler olmadan, bu eylemleri gerçekleştiren bir başkasının cesaretine boyun eğmek zorunda kalırsınız.

Elbette bu ‘Geleneksel Erkeklik’ özelliklerinin çağ dışı ve gereksiz olduğu bir evrende yaşamak güzel olurdu.  Belki de bu hayali evrende herkes duygularını rahatça dışarı vurabilirdi.

Bu evrende rekabet olmazdı, herkes her daim kazanırdı. İnsanlar birbirlerini domine etmek yerine işbirliği yapıp tamamiyle eşit yaşarlardı. Ve son olarak bu hayali evrende atılgan davranışlar da olmazdı, insanlar birbirlerine sarılır ve geçinip giderlerdi.

Ama böyle bir evren yok. Olsa iyi olur muydu? Olurdu. Ama yok.

Dünya zorlu bir yer. Hayat acımasız. İnsanoğlu her zaman kibar ve iyilik sever değil. Hayırseverlik, hoşgörü ve merhamete bel bağlayamazsınız.

Eğer duygularınızı belli ederseniz, avantajınızı kaybedersiniz. Duygusal kararlar alırsanız, bu kararların sizi yanlış yöne sevk etmesi muhtemeldir.

Eğer mücadeleci ruhtan yoksunsanız, işe girme, girdikten sonra yükselme, maaşınız hakkında pazarlık yapma ve hatta kendinize bir eş bulmak gibi bir çok konuda kaybeden konumunda olursunuz.

Son olarak, eğer yeterince atılgan değilseniz karşınıza çıkan fırsatları iyi değerlendiremezsiniz. Hayatta güzel şeyler size gökten yağmaz, onlara saldırmalı ve onları ‘fethetmelisiniz’. Bunları yapmazsanız tonla fırsat kaçıracaksınız. Siz hayatınızı değil, hayat sizi kontrol edecek.

Yani: Stoacı olun, rekabetçi olun, dominant olun, atılgan olun.

Ama o kadar da basit değil, işlerin karmaşıklaştığı yer de zaten tam burası. Bu özelliklerin hiçbirinde aşırıya kaçmamanız çok önemli.

Deniz kuvvetlerinden takım arkadaşım (**) Leif Babin’le beraber çıkardığımız son kitabım ‘Liderlik İkiliği’nde yazdığım gibi: Bir lider dengede kalmak için çaba göstermeli, bir erkek de.

Eğer duygularınızı tamamen kapatıp Stoacılığın dozunu kaçırırsanız hiç kimseyle duygusal bir bağ kuramazsınız. Ayrıca insanlara liderlik edemezsiniz çünkü insanlar duygularını hiçbir şekilde belli etmeyen bir lideri takip etmezler.

Ayrıca, eğer duygularınızı tamamen kapatırsanız sizi başarıya iten o eğlence ve mutluluk duygusunu tecrübe edemezsiniz. Hayatı yaşamaya değer kılan bu pozitif duygulardan yoksun kalırsınız.

Eğer fazla rekabetçiyseniz, hiçbir şeyden zevk almadığınız bir konuma doğru sürüklenebilirsiniz. Kazanmaya takıntılı hale gelirsiniz ve kafayı yersiniz. Tek bir mağlubiyet sizin bütün ilerlemenizi yerle bir eder.

Kısa vadede kazanmak için ahlaksızca ve yasal olmayan şeyler yapmak size cazip gelir. Bu hareketler de bir gün gelir mutlaka canınızı yakar. Uzun vadede ise sizi bitirir.

Domine etme isteği de kontrol altında tutulmalıdır. Her türlü durumu domine etmeye odaklanırsanız, bu pek de sizin yararınıza olmayacaktır. Eğer tek amacınız domine etmekse insanları dinlemeyeceksiniz ve böylece kendi fikirlerinizden daha iyi olan fikirleri duyamayıp kaçırmış olacaksınız.

Zamanla insanların hoşgörüsü azalacak, ilişkileriniz zarar görecek ve tüm liderlik kredinizi tüketeceksiniz. Hiç kimse, işlerin sadece kendi istediği yoldan halledilmesini isteyen birinin etrafında bulunmak istemez.

Son olarak, aşırı atılgansanız da kendinizi yakarsınız. Çok fazla risk alırsınız, çok fazla köprü yıkarsınız ve tüm cephanenizi bir anda harcarsınız.

Bir lider ve erkek olarak; ne zaman geri çekilip, toparlanıp, tekrar organize olacağınız zamanı da anlamanız gerekiyor ki başka bir vakit tekrar gelip savaşabilesiniz.

Bu ikilemler uzar gider; bir lider ve erkek olarak sizin sürekli dengeyi gözetmeniz gerekiyor. Siz; deli dolu değil cesur olmalısınız, diktatör değil kararlı olmalısınız, kaskatı değil disiplinli olmalısınız, açık fikirli ama aynı zamanda da ilkeli olmalısınız.

Yani size, erkeksi özelliklerinizi bastırmanızı söyleyen medyayı dinlemeyin. Erkek adam gibi davranmanın kötü olduğunu söyleyen reklamları umursamayın.

Ama aynı zamanda da bu veya diğer başka özelliklerin sizi uçlara sürüklemesine de izin vermeyin. Yoksa bir lider, erkek ve insan olarak kaybedersiniz. Bunun yerine, sizi bir zıt kutuptan diğerine fırlatan bu ikilemleri dengede tutun.

Ve bu dengeyi nasıl sağladığınızı oğullarınıza ve kızlarınıza öğretin çünkü bu sözümona ‘Erkeksi Özellikler’ sadece erkeklere ait olması gereken özellikler değiller.

Çeviri: Ex-Navy SEAL Jocko Willink: ‘Toxic masculinity’ and the powerful dichotomy of being a man

Çeviren: Thomas Aquinas

(*) APA aslında açıkça  “geleneksel maskülenite, psikolojik olarak zararlıdır diyor. Şurada bir başka eleştirisi var (İngilizce).

(**) Çevirenin Notu: Bu makalenin yazarı Jocko Willink, ABD Deniz Kuvvetleri’nin elit birliği olan ‘Navy SEALS’ın eski bir üyesi.)

Mahmut Abi’nin notu: Evet, bu sitede yayında bulunan 1000 numaralı yazı oldu ve bu köşe taşı için de çok güzel bir yazı oldu.

Hayat Amacını Nasıl Bulursun? | Sevdiğin İşi Bulmak

Merhaba millet. Ben Mr. Deer. Bu sefer konumuz Hayatımızın Amacını ve Sevdiğimiz İşi bulmak. Ben sevdiğim işi nasıl buldum, yeteneklerimi nasıl keşfettim bunlardan bahsederken; bu konularda sıkıntı çeken dostlarım için önerilerde bulundum. İyi Seyirler!

 

Maskülenite ve Cinsel Pazar Değeri

Son birkaç haftadır çeşitli şekillerde karşıma çıkan bir kafa karışıklığı var: maskülenite ve cinsel pazar değeri birbirine karıştırılıyor. Cinsel Pazar Değeri, heteroseksüek ilişkiler bağlamında, karşı cinsin sizi ne kadar arzulanır bulduğunun bir ölçüsü. Maskülenite ise erkeğin güç, cesaret, yetkinlik ve onur boyutlarındaki seviyesinin bir ölçüsü. Bunun Maskülenitenin Evrimi yazısında tanımlamıştık:

Bunlar taktik erdemlerdir :

  • Güç
  • Cesaret
  • Ustalık
  • Onur

Bunlar, erkeklerin bir ölüm – kalım senaryosunda birbirlerinden isteyecekleri, ihtiyaç duyacakları, talep edecekleri özelliklerdir.

İçinde bulunduğunuz binanın birdenbire zombilerce çevrelendiğini düşünün. Bu değerler, bir anda sizin yanınızdaki erkeklerde olmasını isteyeceğiniz değerler olacaktır.

Maskülenite seviyenizi kadınlar belirlemezler. Masküleniteyi de kadınlardan alamazsınız. Sebep ile sonuç birbirine karıştırılıyor. Çok kadınla yatmak sizi maskülen yapmaz, maskülenite genellikle sizin çok kadınla birlikte olmanızı sağlayabilir. Kadınlar erkeğin cinsel pazar değerini belirlerler ama cinsel pazar değeri erkeğin tip, statü, maskülenite, para gibi özelliklerinin bir toplamıdır.

Geçenlerde bir tweet ile Pook’un Dünyanın Düzeni yazısından bir parça paylaşmıştım:

“Skor peşinde koşup skor çetelesi tutan adamlar hakkında ne düşünüyorsun?”

Pook ile aynı şeyi. Dildo vatandaşlar 🙂

Dildo Vatandaşlar (benim baştan çıkarıcı/oyunculara taktığım bir isim), maskülenitelerini kaç tane kızla yattıklarına göre ölçerler. “Fetihlerini” ispatlamaları için herkesten “kanıt” ve “rapor” beklerler.

Oraya bir arkadaş, “Ama 26-27 yaşına kadar dildo vatandaş gibi takılmak daha iyi sanki” yazınca da şöyle demiştim: “Masküleniteni kadın onayından almak ve kadın onayına bağımlı olmak hiçbir yaşta iyi değil. O onay seks bile olsa.

Bunun üzerine bir okur şunu sormuş:

Mahmut abi twitterda böyle güzel bir cümle kullanmışsın.Biraz açar mısın? Maskülenite kadınlardan bağımsız bişey evet ama sonuçta kadınlarda arzu uyandırabilen adamlara maskülen diyebiliyoruz. Bu cümle söylediğim şeyden farklı bir şey mi?

Kadınlarda arzu uyandırabilen adamlara maskülen demiyoruz, maskülenite kadınlarda arzu uyandırabilir ama tanımı kadınlara bağlı değildir. Yukarıdaki tanımları düşünürseniz hiçbirinin kadınlarla alakası yoktur.

Hiçbir kadın sizi arzulamıyor olsa bile maskülen olmalısınız ve olabilirsiniz. Mesela Notre Damme’ın Kamburundaki kambur mert ve sırtını dayayabileceğin bir adamdır. Her ne kadar kadınları tiksindirse de.

Abi özellikle kadınlarla sıkıntı çeken erkeklerde maskülenite sıkıntısı olmuyor mu? Buna vurgu yapmıyor muyuz? Şahsen ben ona vurgu yapıyorum,yanılıyor olabilirim tabii. Her maskülin erkek,kadınlarla başarılı olacak diye bişey yok ama maskülin adamın CPD çok düşük değilse başarılı olması beklenir? Alfa kafa yapısı bu denklemin neresinde? Özellikle Rollo Corey’i örnek verdiğinde herkes maskülen olmadığını söylemişti. Sanırım kavram kargaşası.

Evet birçok erkekte maskülenite sıkıntısı var ama git masküleniteni kadın onayından al demiyoruz. Zaten böyle bir şey mümkün değil. Makülenite kadınlardan bağımsız bir erkek özelliği. Diğer erkeklerle arandaki takım ve hiyerarşi oyunundan geliyor. Maskülenite sana mal mülk kadın arzusu sağlayabilir. Ama bolluk maskülenitenin sonucudur. Maskülenite bolluğun değil.

Geçenlerde twitter’da blokladığım arıza biri “çirkin adam nasıl maskülen olacak ey bunu açıkla Mahmut piçi” diye bir şey yazmış. Hadi o adam gerçekten rahatsız biri ama bunu sonra birkaç yerde daha duydum. Sorunun absürtlüğünü anlayabiliyorsunuz değil mi?

Bunun demeye çalıştığı şu: “Ben kadınlarca arzulanmayan bir erkeksem neden ve maskülen olayım.” Kafası hala kadın onayına bağımlı bir erkek için rasyonel ama gerçekte saçma bir soru bu.

Maskülenite tek bir kadın yüzünüze bakmasa bile sizin hayatınıza olumlu katkı yapar arkadaşlar. Yakışıklı olmak, uzun boylu olmak, zeki olmak sizi daha öne çıkarmaz mı? Çıkarır tabii ki. Belki bunlara sahip değilsiniz diye diğer alanlarda sizinle eşit olan adamların hiçbir zaman önüne geçemeyeceksiniz. Onlar sizden hep daha önde olacaklar. Eee? Siz mesela maskülen (güçlü, cesur, yetkin ve onurlu) olarak ayda 5,000 TL değil 15,000 TL kazanabileceksiniz diyelim. Ama çirkin ve kısa birisiniz. Ve yakışıklı ve uzun biri sırf bu ikisi nedeniyle 30,000 TL kazanacak. Şimdi “hiçbir zaman onun gibi olamayacağım o kadar kazanamayacağım” diye 15,000 TL kazanmayıp 5000TL ‘ye mi talim edeceksiniz?

NOT: Yanlış anlamayın. Sitede ara ara yorumlar yazan umutsuzlara da aldanmayın. Kırmızı hap sayesinde, daha maskülen bir erkek olmanın sayesinde tipinin getirdiği avantajsızlıkları yenen birçok erkek var. Yani çirkinsem demek ki maskülen olsam da, oyunum iyi olsa da benim cinsel pazar değerim düşük olacak diye bir şey yok.

Askere Eziyet?

Bir okuyucu Erkek Shit Testi yazısında sormuş:

Mahmut abi şu an Twitter’da #AskereEziyet diye bir hashtag var. Videodaki eleman bir kafayı koysa o tırreği gömer gibi. Videoların devamında ise tam rezillik var. Bu arkadaşın otizm veya başka rahatsızlıktan muzdarip olduğunu düşünüyorum çünkü böyle bir durumda disko(disiplin koğuşu) dahil her şey göze alınır. Eğer tepki verse shit test kıvamında olur ama burada zorbalık var bence.

Video şu:

Soran arkadaş askere gitmemiş galiba. O “tirreği” dediği çocuk çavuş ayrıca dede. Kafayı zor koyarsın. Ayrıca emir veriyor sike sike çöküp kalkacak. Olay standart askerlik zorbası dedenin toruna ritüel eziyeti. Bunlara karşı hafif dik kafalı bir şekilde emre uyarak hareket et, duygusal olarak kırılıp dökülme, 2 – 3 haftaya “yarrağıııım” muhabbeti yapıp kanka olursun. Sonra yeni gelenlere beraber “eziyet” edersin. Videodaki torun çok kötü idare etmiyor aslında. İyi idare ediyor da diyebilirsin. Çocuk tip olarak okumuş tipli, böyle bir iki zorbanın dikkatini mutlaka çekecektir. Onlar da bu elemanı böyle test edeceklerdir. Duygusal tepki verme, bu tip zorbalar peşini bırakır. Peşini bırakmazlarsa 1 – 2 aya sen de askeriyede yerini edindin mi (örneğin kısa dönemsin diyelim çavuş oldun mu) çok üstüne geliyorsa dalarsın.

Hoş bir şey mi? Hayır. Ama hayatta çok daha beter zorbalar var ve askerlikteki bu tür zorbalıklara duygusal olarak yıkılmadan dayanmak adamın karakterini güçlendirir. Tabii abartılmadığı sürece. Burada ben abartı bir şey göremiyorum.

Toplum acayip feminenleşiyor. Bu tür şeylere kadın gözüyle bakmaya başladık. Bunlar hoş şeyler değil ama erkekliğe geçiş ritüellerinin bir parçası. Okulları, askeriyeyi vs. böyle ritüellerden arındırıp sterilize ederseniz ne olacak biliyor musunuz? Birçok erkeğin daha da kız gibi yetiştirilmesini sağlayacaksınız.

Hayatta bunlardan bin kat beter tiranlar var arkadaşlar. Bunlar ufacık tiranlar. Bunlarla fiziksek olarak başedemezseniz bile duygusal başetmeyi öğrenirseniz, daha büyüklerle de baş edersiniz.

Bu olaya tepkiyi bir tek ben mi abartı buluyorum?