Türk Kızı çok rererö

Red Pill‘i keşfetmeden önce kadınlara öfke duyuyordum. Hatta sık sık, Türk kızı başlığını okuyup öfkemi pekiştiren entryleri beğeniyordum. düşüncelerimin aksini yazanlara da sinir oluyordum. Türk kızı masum olamazdı. Kendini beğenmiş, kokoş bir kezban olmalıydı ve biz çok şanssız olmalıydık. Tabi ki param olmadığı için tercih edilmediğimi düşünüyordum. İlişkilerim kısa sürüyordu ve çoğu, sevgili olma aşamasına gelmeden bitiyordu. Uzun zaman bunun sebebini düşündüm. Bir yerlerde yanlış yapıyordum ama nerede yanlış yaptığımı bir türlü bulamıyordum. Bu konuyu genç, yaşlı bir sürü kadınla konuştum. Söyledikleri şey, doğru zaman geldiğinde doğru insanın beni bulacağıydı.

Üniversite hayatım boyunca doğru zaman bir türlü gelmedi. Doğru kadın da öyle… Bir süre sonra, gerek zeka, gerekse entelektüel açıdan diğer insanlardan üstün olduğumu düşünmeye başladım. Kadınlar cahil ve geri kafalıydı. İşleri güçleri evlilikti. Kendilerini ilişkileri üzerinden tanımlıyorlardı ve ilişkiler dışında konuşacak şeyleri yoktu. Bense o zamanlar Alfred Adler, Jung, Freud, Nietzsche okuyup Dünya Sinemasının sanatsal filmleriyle kafayı bozmuştum. Kadınlardan da umudumu kesmiştim. Belki abartı gelecek ama kadınları ölene kadar hayatıma dahil etmemeyi bile düşündüm. O zamanlar MGTOW ya da Red Pill’den haberim yoktu. Meğer MGTOW kafasıyla düşünüyormuşum.

Red Pill’le tanışmam Skeptico sayesinde oldu. Uzun zaman söylediklerine inanmadım. Aşırı abartı geliyordu fakat tecrübelerim Skeptico’yu haklı çıkarıyordu. Onun perspektifinden bakınca nerede, ne hata yaptığımı anlayabiliyordum. Beni Red Pill’e bağlayan esas şey, Red Pill’e yönelik hakaretler ve aşağılamalar oldu. Hiçbiri tutarlı değildi. Öfke ve nefret dolu feminaziler ve meriçler adeta Red Pill’den ve erkeklerin uyanışından rahatsız oluyorlardı. Bunun başka bir izahı olamaz. Bir şeye sürekli hakaret edip o şeyi savunanları aşağılıyorsanız bu öfkenizin sebebi o şeyin gerçek olabilme ihtimalinden rahatsız olmanızdır. Karşıt fikirleri Red Pill’den daha çok okudum ama bu mantıksız, tutarsız eleştiriler beni Red Pill’in içine çekti. Bu aşamadan sonra Türk kızına dair hiçbir öfke ve kızgınlık duymamaya başladım. Evlilik ve çocuk yapma arzusunu anlayabiliyordum. Kadın doğası buydu. Bunu inkar etmek, doğayı ve milyonlarca yıllık evrimi inkar etmekti. Çocuk doğurmak isteyecekti, çocuğunu emzirdiğini, büyüttüğünü hayal edecekti. Topluma ve aileye şekil veren geleneklerini benimseyecekti. Çalışmak yerine evde durup kendi çocuğuna bakmak isteyecekti. Bundan doğal ne olabilir ki?

Kadın vücuduna bakın. Narin ve zayıf. Kastan ziyade yağdan oluşuyor. Kemikleri ince. Kadının zihnine ve düşünce yapısına bakın. Duygusal, hassas, ürkek, kararsız. Bir kadın, yorucu ve uzun mesai saatlerine, iş yüküne, iş yerindeki psikolojik baskıya ve katı kurallara nasıl dayansın? Böyle bir ortama kadınlığından ödün vermeden nasıl adapte olsun? Emekli erkeklerin evde durmak istememesi, çabucak sıkılıp kendilerini dışarıya atmaları da yine bu sebepten. Erkek, doğası gereği mücadeleci ve savaşçı. Kadın, doğası gereği edilgen ve stabil. Dahası; Türk kızı, ailesine ve evine düşkün. Diğer milletten kadınlara göre daha anlayışlı ve sadık. Türkiye’deki boşanma oranları Avrupa ile kıyaslanınca devede kulak gibi kalıyor. Yine Türk kızı, hipergamisini baskılamakta diğer ülkelerin kadınlarına nazaran daha başarılı çünkü Türkiye’de hala gelenekler, din, örf ve adetler önemli bir yer tutuyor. Aldatan kadın orospu ile eş tutuluyor.

Peki Türk erkekleri bu kadınlardan neden bu kadar şikayetçi? Aslında bu şikayetler, tipik yetersiz, tercih edilmeyen erkek şikayetlerinden pek farklı değil. Hatta birkaç istisna dışında neredeyse diğer ülkelerdeki erkeklerin şikayetleriyle aynı. Bunlardan en çarpıcı olanı, sekse ulaşımın zor ve aşırı maliyetli olması ki, bu bence 10 sene önce tarih oldu. Artık Türkiye’de sekse ulaşım, toplumun her kesimi için neredeyse Avrupa ile aynı seviyede. Sekse ulaşamayan ya da çok zor ulaşan biri, bu noktada kendi değerini ve yeterliliğini sorgulamalı.

Arkadaş Kalalım Diyen Kıza Cevap

Arkadaş kalalım diyen kıza cevap konusuna geçmeden “arkadaş kalalım” diyen kızın amacının ne olduğunu analiz edelim. Arkadaş kalalım, bir reddediş şeklidir. Senden o şekilde hoşlanmıyorum ama hayatımdan çıkmanı da istemiyorum anlamına da gelir, öylesine söylenmiş de olabilir. Eğer birinci şekilde ise burada genelde sizin kızın hayatında B Planı olarak kalmanız amacı vardır. Eğer öylesine söylenmişse kız direkt reddetmek istemediğinden öyle demiştir ve arkadaş kalmaya da niyeti yoktur.

Bu yeni bir kız da olabilir, eski kız arkadaşınız da. Ama hangisi olursa olsun, arkadaş kalalım diyen kıza romantik ve fiziksel ilginiz varsa, arkadaş kalmayı / olmayı kabul etmeyin. Birçok erkek maalesef arkadaşlık rütbesinin hiç yoktan iyi olduğunu ve bu rütbeden sevgili rütbesine çıkabileceğini sanıyor. Bu nedenle de arkadaş kalalım teklifini kabul ediyor. Fakat arkadaşlar, bu romantik film senaryosu sadece dizi ve filmlerde çalışan bir durum ve gerçek hayatta bir geçerliliği yok.

Eğer kızla arkadaş kalmayı kabul ederseniz, kız sizin yeterince değerli ve opsiyonları olan bir erkek olmadığınız konusundaki fikrinin ne kadar doğru olduğunu anlar. Yani arkadaş kalalım sorusu aslında kızın bilinçsiz bir şekilde yaptığı bir shit testtir. Özellikle eski kız arkadaşınız size arkadaş kalalım diyorsa bunun bir nedeni de kızın sizden arta kalan boşluğun duygusal acısını kaldıramaması ve sizin o sizi unutana kadar ona yardım etmenizi istemesidir. Eğer eski kız arkadaşınıza karşı hala bir isteğiniz varsa böyle bir hıyarlık yapmayın.

“Seni kaybetmek istemiyorum Mahmut. Sen benim için çok değerlisin.” Arkadaş kalalım diyen eski kız arkadaşın teklifini reddederseniz muhtemelen duyacağınız şey bu. Ama bunun anlamı, ben seni kaybetmeyi takmayacağım noktaya gelene kadar bana destek ol. Özellikle bu durumda sizin kızın çevresinde arkadaş olarak kalmanız, sizin ayrılığı atlatıp başka bir kız bulmanızı yavaşlatacaktır ve kız birini bulup artık sizi kaybetmek istediğinde büyük bir acı yaşayabilirsiniz.

Burada olana şu şekilde bakın : Aslında kız sizin ile olan ilişkisinin angajman kurallarını size dayatıyor ve bu dayattığı kurallar sizin istediğiniz seviyede değil. Böyle bir pazarlıkta eğer karşı taraf size istediğiniz ve hakettiğinizden daha azını teklif ederse yapabileceğiniz en iyi hareket, kendi istediğiniz angajman kurallarını açıkça belirtmek, karşı tarafa eğer fikrini değiştirirse size ulaşmasını söylemek ve masadan kalkıp yolunuza devam etmektir. Yolunuza devam ediyorsunuz, yani bir köşede ağlayıp kızın fikrini değiştirip sizi aramasını beklemiyorsunuz! Burası önemli.

Piyasada 500 bin Lira eden bir evi sattığınızı düşünün. Evi satmak istediğiniz kişi 100 bin TL öneriyor. Sonra belki 400 bin TL ödeyebileceğini ima ediyor. Yapabileceğiniz en iyi hareket evin fiyatını belirtmek, eğer fikrini değiştirip bu parayı başından ödemeyi kabul ederse sizi aramasını söylemek ve masadan kalkıp başka başka alıcı aramaktır.  Bu alıcı fikrini değiştirir diye başka alıcı aramayı bırakmıyorsunuz. Kapiş?

– Arkadaş kalalım Mahmut.

– Ben seninle daha fazlasını istiyorum Nejla. Bu arkadaşlık benim için çalışır bir şey değil. Eğer fikrini değiştirirsen beni ara.

– Ama Mahmut seni kaybetmek istemiyorum.

– Anlıyorum Nejla ama bu arkadaşlık olayı benim için çalışır bir şey değil.

Şimdi bunu kartları açık etmek olarak algılayan çıkabilir ama burada olay sizin maskülen bir erkek gibi ne istediğinizi bilip bunu belirtmeniz ve bunu dayatarak masadan çekilmeniz.

Arkadaş Kalalım Diyen Kıza en iyi ve tek işe yarar cevap : Bırakıp gitmek

Şimdi bakın burası önemli. Kıza yukarıdakine benzer bir cevap verdikten sonra kızı bırakıp gidin ve kendi hayatınıza bakın. Kızı asla aramayın. Sosyal medyada takip etmeyin, karşılaşmamaya çalışın ve kesinlikle ilginizi ondan esirgeyin.  Buhar olun.

Bu arada kız bir süre sonra sizin “arkadaş kalalım” teklifini kabul eden sünepe çoğunluktan olmadığınızı ve o size ulaşmazsa sizin artık onu geride bıraktığınızı anladığında (hatun bilinç altında bir süre “yerim senin karizmanı, bir iki haftaya kalmaz beni ararsın sen” diye düşünecektir) size ulaşmaya çalışabilir. Bu büyük ihtimal. Ama siz kız arayacak diye beklemeyin. Hemen kendi hayatınıza odaklanın. Başka kızlara odaklanın ama bunu kızın gözüne sokmayın.

Arkadaş kalalım teklifini shit test olarak algılayıp geçmek istiyorsanız kıza ulaşmayın. Doğum günü, annesi öldü, Facebook’ta resimlerimi beğeniyor, çok üzgün görünüyor, instagramda manalı bir özlü söz koymuş, vs … gibi bahaneler umrumda değil. Aramıyorsunuz, mesaj atmıyorsunuz ve sosyal medyadan takip etmiyorsunuz.

Kız sizi aradığında, hayatı çok iyi giden bir adam gibi kibar ama kısa bir mesajlaşma yapın. Kızın sizi aramasının 2 nedeni olabilir : Bir, göstediğiniz olağanüstü davranış nedeniyle size ilgisi artmıştır ya da sizi ısrarla plan B olarak tutmak istiyordur. Size kendinize güvenip biraz

Siz niyetinizi açıkça belirtip bırakıp gittikten sonra kız size yeniden ulaşabilir. Siz bunu sizinle buluşmak istiyor diye algılayın ama bir nedeni de sizi bir uydu erkek yapmak için olacaktır. Buna kesinlikle izin vermeyin. Eğer kız size ulaşır ve buluşursanız arkadaş gibi davranmayın. Kıza yürüyün. Eğer yine arkadaşlık zırvalarsa “bırak bu etiketleri biz eğleniyoruz, beraber iyi vakit geçiriyoruz, vs …” diyip yürümeye devam edin. Eğer sizin yürümenizden hoşlanmıyorsa sizden uzak durabilir. Eğer uzak durursa da bırakın gidin ve başka denizlere açılın. Hala öğrenmedi iseniz oyunu öğrenin, hala yapmıyorsanız tabak çevirin. “Hayır ama o sizin için hayatınızın kadını mı? O zaman sizi Ruh İkizi Kişilik Bozukluğu yazımıza alalım.

Eğer gerektiğinde bırakıp gidemiyorsanız, sadece kızlarla değil hayatta her alanda başarılı olmak için en önemli ruh haline henüz sahip değilsiniz : sizinle beraber olmak bir kız için ödül (özdeğer), dışarda söz konusu hanım kızı güzellik, gençlik,  zeka, vs. gibi şeylerde altedebilecek on binlerce kadın var (opsiyonları olma mantalitesi) ve siz bu kızları tavlayabilecek kapasiteye sahipsiniz (özgüven).

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Türk kızları yatağa atması zor kategorisinde

Dünyanın en meşhur ve tartışmalı seks turisti Daryush Valizadeh ya da daha da iyi bilinen adı ile Roosh V Amerikalı bir yazar ve “kız tavlama sanatı üstadı” (pickup artist). Dünyayı gezen ve dünyanın kadınını s.ken Roosh V sevenlerine göre seks ve ilişki konusunda erkeklerin gözünü açan bir devrimci iken diğerleri için ise bir şarlatandan başka biri değil. Eleman kitaplarına öyle isimler veriyor ki (Bang Ukraine gibi) kimilerince bu kitaplar tecavüz rehberi olarak anılıyor.
Her neyse, Roosh V üşenmemiş dünya kadınlarının tavlanabilirlik haritasını çıkarmış (afedersiniz elemanın ingilizce düzmek ya da bang kelimesini kullanmış ben kibarlık edip tavlamak kelimesini kullanacağım). Aşağıdaki haritada da görebileceğiniz gibi 5 kategori oluşturmuş:
1 – Tavlaması çok kolay
2 – Tavlaması kolay
3 – Tavlaması normal zorlukta
4 – Tavlaması zor
5 – Tavlaması çok zor
Harita Türk kızlarını “zor” kateforisine koyarken Ortadoğu ülkelerinin kızları “çok zor” kategorisine girmiş. Doğu Avrupa kadınları “kolay” kategorisine girerken batı ve kuzey Avrupa “normal” zorluk derecesine layık görülmüş. Avrupa’da istisna ise İspanyol ve İtalyan kadınlar. Roosh bu ülke kızlarını Türk kızları gibi zor olarak nitelemiş.
Peki yatağa atması en kolay kadınlar, Roosh adlı zata göre nerde? Vorek’e göre en kolay kadınlar Orta Afrika ve Güneydoğu Asya’da.
Vorek’e göre Orta Doğu’da tek gecelik ilişki neredeyse imkansız. Roosh V’nin haritası pek tabii ki oldukça negatif tepkiler çekse de internette fazlasıyla paylaşıldı.