Kadın – erkek ilişkilerinde, karşı cinsi etkileyen ya da iten birçok faktör var. Bunların en temel olanları ise görsel ve kimyasal. Özellikle kimyasal olan faktörler yeni yeni araştırılmaya başlanan ve çoğu “olmazsa olmuyor” un temel nedeni.
Eş seçiminde işin kimyasal kısmına bakan en meşhur deneylerden biri 1995 yılında İşviçreli bilim adamı Claus Wedekind tarafından yapılan “Terli Tişört Deneyi”. Deney, daha önceden hayvanlar üzerinde yapılan ve memeli dişilerinin eş seçimlerinde, başka faktörler sabit iken kendi bağışıklık sistemlerinden en farklı bağışıklık sistemine sahip erkeklerin vücut kokularını daha çekici bulduklarını gösteren deneylerin insanlar üzerinde yapılmasından ibaret.
Wedekind 49 kadın ve 44 erkek içeren deneyinde, erkeklere tişört dağıtıyor ve kokularını etkileyecek sabun, deodorant, yemek ve içeceklerden uzak durarak 2 gün boyunca bu tişörtleri giymelerini istiyor. Daha sonra bu tişörtleri alıp, üstünde delikler olan karton kutulara koyuyor ve adet dönemlerinin ortalarında olan kadınlardan bu kutulardan seçilmiş 7 adedini koklamalarını istiyor.
Bu kutulardan 3’ünde kendi bağışıklık sistemlerine yakın erkeklerin t-shirtleri, üçünde uzak olanların t-shirtleri ve birinde de kontrol amaçlı giyilmemiş bir t-shirt var. Kadınlardan t-shirt kokularının iyi veya kötü olup olmadığını belirtmelerini istiyor.
Deney sonucu şu : kadınlar bağışıklık sistemi kendilerine yakın erkeklerin kokularını kötü bulurken, uzak olanların kokularını güzel buluyor.
Bunun muhtemel evrimsel açıklaması şu : evrimsel olarak çekicilik, genelde gen karışımını destekleyen eşleşmeleri öne çıkarıyor. Çiftleşen hayvanların bağışıklık sistemi ne kadar birbirinden uzaksa, bunların çocuklarının bağışıklık sistemi o kadar çeşitli yelpazede hastalığa karşı dirençli olacaktır.
2003 yılında Amerikalı Elektrokimya Mühendisi Libb Thims 83 kişi üzerinde benzer bir deney yapıyor ve değişik Enlemlerin değişik iklime sahip olduğu ve bu enlemlerde yaşayanların buna bağlı hastalıklarla uğraşması gerektiği bilgisi ile kişilerin geldikleri Enlemleri de işin içine katıyor. Sonuçta kadınlar kendi memleketlerinin 15 derece (yukarı ve aşağı) uzaklığındaki erkeklerin kokusunu daha seksi bulduğunu, en çok da kendi Enlemlerindeki erkeklerin kokularını kötü bulduklarını buluyor.
NOT : Deneyde insanların bağışıklık sistemlerini karşılaştırmada MHC genlerine bakılmış. Genelde organ bağışlarında vücudun bağışlanan organı reddedip reddetmeyeceğini tahmin etmede kullanılan bu gen, bağışıklık sistemi ile ilgili ve vücut kokumuza da etkisi var.
Kıssadan hisse : Eş seçiminde ve bunun oyunu olan flört aşamasında çeşitlilik en temel faktör. Daha önce yazdığımız gibi, eğer ilk başta karşı cinsten sinyal yoksa, sinyal alınacağına dair bir işaret yoksa, bırakıp gitmek; daha başka alternatifleri denemek çok daha mantıklı bir strateji. Sonuçta ne yaparsanız yapın, reddedilişiniz DNA seviyesinde bir reddetme de olabilir.