Günümüz feminen kültür propogandasının erkeklere en çok pompalanan kavramlarından biri “sadece kendin ol” (just be yourself). Bu saçmalık sadece geleneksel ve sosyal medyadan akmıyor, erkeğin çevresinden, özellikle çevresindeki kadınlardan, pompalanıp duruyor. “Sadece kendin ol Mahmut, o seni olduğun gibi sevmeli, kendin olmazsan, sahte biri olursun ve bu da onun sana güvenini zedeler”.
Oysa neden sadece kendin olmalısın ki? Şu anki kendinden daha iyi biri olabileceksen, sadece kendin olmak değil, kendinden daha iyi olmak teşvik edilmeli.
Kişilik sürekli akış içinde olan ve kolayca şekillendirilenilen birşey. Bugün olduğunuz kişi, 2 yıl önceki sizle aynı değil ve 2 yıl sonraki siz bugünkünden daha farklı olacaksınız. Hayat boyu taşıdığımız karakter özellikleri olabilir ama bunlar bile zaman içinde değiştirilebilecek şeyler. Herhangi bir anda sizin kim olduğunuz aslında sizin tanımladığınız birşey ve sizin kişisel şartlarınıza ve çevreye bağlı. Peki, sınır çizgisini nerede çekeceğiz? Ne zaman hakiki bir karakter değişimi “sığ” ya da “yapay” değil de meşru kabul edilebilir? İşin aslı “sığ” ve “yapay” kadıların (ve kuyruklarındaki enayilerin) yüzyıllardır kullandıkları slogan kelimelerden başka birşey değiller. Bunlar erkeklerin, kadınların arzu etmedikleri algı durumları olarak içselleştirdikleri şeyler.
Kadın ya da erkek bir kişi için en zor şeylerden biri değişmeleri gerektiğini duymak. Zira bu, onların “kendileri olarak” kalmalarının şu an içinde bulundukları nahoş durumun sebebi olduğunu belirtir. Bu birine hayatlarını olması gerektiği gibi yaşamadıklarını ya da çocuklarını yanlış şekilde yetiştirdiklerini söylemek gibi birşey. Uyuşturucu kullanan birini tamamen bıraktırmak için aktif çaba harcasam, toplum beni kurtarıcı bir kahraman olarak görür. Birini kanser olmadan önce sigarayı bırakmaya ikna etmeye çalışsam, ilgili bir arkadaş olarak takdir görürüm. Ama birine kadınlarla başarılı olmak istiyorsa hem onlarla ilgili kafasındaki algıyı hem de onlara yaklaşma biçimini değiştirmesi gerektiğini, mutsuzluğunun sebebinin bu olduğunu, daha iyi görünmesi ve hissetmesi gerektiğini söylesem, bahsi geçen kişinin problemlerine duyarsız “sığ” herifin teki olurum. Oysa yapıcı eleştiri, karşındakinin kendisini gözden geçirip değiştirmesini sağlayabilecek birşey.
Kişilik sadece şekillendirilebilir birşey değil aynı zamanda dramatik koşullarda dramatik şekilde değişebilen birşey. Bunun en bilinen örneklerinden biri savaş gazilerinde görülen travma sonrası stres bozukluğu. Bu adamların maruz kaldığı aşırı koşullar kişiliklerini önemli ölçüde değiştirir. Her ne kadar bu uç bir örnek olsa da koşullar zorladığında başka birine dönüşebileceğinin bir kanıtı. Eğer benim içinde yaşadığım koşullar TV önünde pizza yiyip patatese dönüşme ve Cuma akşamları video oyunu oynama gibi öğelerle bezeliyse, spor salonunda poposunu şekillendiren piliçin birinin gelip benimle sabaha kadar seks yapmasını beklemek ne kadar gerçekçi olabilir? Ama neden olmasın? Sonuçta en samimi şekilde “sadece kendim olmaktan” başka birşey yapmıyorum ki. Hatun beni ben olduğum için sevmeli.
“Sadece kendin ol” (SKO) hipergaminin hizmetinde bir sosyal gelenekten başka birşey değil. SKO kadınların büyük bir hevesle teşvik ettikleri birşey. Zaten söylemesi en doğru şeymiş gibi de duran birşey. “Kim senin sen olmanı istemez ki Mahmutçuğum?” Bu durumda sana değişmen gerektiğini söyleyen herkes aslında kendi bencil amaçları için seni suistimal etmeye çalışan tekinsiz kişiler. Bu masal kendini olduğun gibi kabul et mantrasına da tam oturan birşey. Özellikle bir kadın yaşlanmanın duvarına karşı hızla yol alırken ve bu fiziğinde acımasızca ortaya çıkarken neden “eskiden kim olduklarına göre değil de şimdi kim olduklarına göre” sevilmek istemesinler. Fakat SKO’nun erkeklerde teşvik edilmesinin sebebi bir çeşit cinsel seçilim mekanizmasından başka birşey değil. Tüm erkeklerin sadece kendileri olduğu ve en samimi şekilde kendileri göründüğü ideal bir dünyada, bir kadın hipergami doğrusunda en doğru erkeği seçtiğinden 100% emin olabilir (aslında bu daha çok seçilmemesi gereken erkeklerin cici çocuklar olarak kendilerini elemelerini de sağlar).
Daha önce de belirttiğim gibi bir kadın bir erkekten dürüstlük beklediğini söyler ama hiçbir zaman erkek hakkında herşeyin önüne serilmesini istemez. Kadına tam olarak herşeyi söylememek ilişkide cinsel çekimi ateşleyecek gizemi korumak açısından tavsiye edilir. Ama bunun bir yararı da erkeğin SKO zokasını yuttuğunu varsayarak hareket eden kadının SKOyu aleyhinize kullanmasını engellemektir.
Tomassi’nin 8 Numaralı Demirden Kanunu
Bir kadının seninle niye yatmayacağını anlamasını HER ZAMAN kadına bırak, asla bunu onun için yapma.
Feminen zorunluluğu toplumun zorunluluğu olarak varetmenin ana mekanizmalarından biri de kadını cinsel seçilimin baş aktörü olarak tutmaktır. Kadının temel cinsel stratejisi, kendi genetik materyalinin bulabildiği en optimum erkeği bulmaktır.
Bu yazı Rollo Tomassi’nin Just Be Yourself yazısından çevrildi. Birebir değil ama neredeyse birebir.
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.
Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Ne yazık ki bu aşağılık öneri, kalıplaşmış biçimde her yerde kullanılıyor. Kendilerini “ilişki gurusu” olarak öne sürek çoğu tipitipler, güya erkeklere öneri sunarken en başta bu zırvayı söylüyorlar.
gerçekten tam olarak aşağılık bir öneri. bunun yüzünden uzun süre kafam toparlanmıyordu. neyse ki burayı bulduk
Bu benim ergenlik yıllarımdan beri kafamda soru işareti oluşturan bir şeydi. Kendin ol’dan ziyade şu şekilde zuhur ederdi bana ‘içinden geldiği gibi davran’. Bu resmen bir paradoks. Diyelim ki içinizden koşmak geliyor. Koşmaya karar verip koşsanız da bu içinizden gelen bir şeydir. Koşmamaya karar verip koşmayınca da içinizden gelen bir şeydir. Yani içinizden koşmak gelse de siz koşmak istemeyebilirsiniz. Bu durumda koşmak istemiyorsanız aslında bir sebebi vardır. Yoksa koşardınız. Ama kız ‘içinden geldiği gibi davran’ yada ‘kendin ol ‘ deyince koşmaya başlarsınız. Kızla mesajlaşıyorsunuz diyelim. İçinizden kızla konuşmak geliyor. Ama siz yazdınız kız cevap yazmadı. Bir daha yazdınız cevap yazmadı.… Read more »
Biliyorsunuz ki artık yazmamanız gerek, ama ‘içinizden’ yazmak konuşmak geliyor. ‘Kendin ol’ ‘içinden geleni yap’ diyerek yazmaya devam edersiniz.
Biz ona muhtaçlık diyoruz. Zaten kendinde söylüyorsun yazmamamız gerek ama bunun adına muhtaçlık değilde “kendin olmak” demeyi seçiyorsun. Elinde o kızdan başka 2-3 tane daha güzel hatunlar olsaydı, sen yinede ona yazmak ister miydin? Yoksa iç sesini dinleyip yazmayıp, öbür hatunlara dikey geçiş mi yapardın?
harikasın hocam ama şu bir şeyi ayrı yazsan on numara olacak
Eğer bir kızdan ilişki tavsiyesi alırsanız size bunu söyleyecek istisnasız 😀
Onlar film kardeşim film. Espritüel olmakla gevşek olma arasında bayağı net çizgi var. İyi tutturmak lazım. Bir şeye kasmak ile karakterin oturması farklı şeyler. Filmle diziyle olmaz bence tecrübe olur. Git kadınlarla muhabbet et, git kahvede dayılarla muhabbet et, git sanayide muhabbet et, git trance müzik festivalindekilerle muhabbet et; hepsinin ortası dengeyi bul. BENCE
esprili cool olmak ile sebek maymunu olmak arasinda fark vardir…
kisilige inanmiyorum , uzun sure tekrar edilmis benlik hakkindaki dusuncelere inaniyorum
Aynen öyle .
Selam R12, Bu soru kaliteli bir soru. Karakter denilen, zihnindeki kendine dair imajınla dünyanın seni nasıl gördüğü arasındaki sürekli gerilim unsurunu nasıl yönetebileceğin üzerine kafa yoruyorsun. Ortaya adreslenmemiş olsa da, müsaadenle bir yorum yapayım. Yorumum, soru ile zımnen alakalı olacak, her şey diğer her şey ile kaçınılmaz olarak ilintili olduğundan dereden girip tepeden çıkmak gerekecek; buradaki yorumlar üzerine genel bir yorum diyelim. Çekerse üç beş kafadar kişinin dikkatini çeker diye düşünüyorum. Bu kadarı benim için sevinç verici olur. Kitlelere hitabet etmeye inanmam. Okumaya hevesli gözler ağdalı dilimi dilerim ki bana çok görmez, zira yazılı iletişimde daha azına gönül indirmiyorum. Geçen… Read more »
Şu sitede ve yorumlarda (Mahmut Abi
yi tenzih ederek) okuduğum en doyurucu yazı/yorum. Blogun varsa ya da Ekşi
de falan yazıyorsan keyifle okurum hocam.Merhaba,
Teşekkür ederim. Blog, ekşi sözlük, sosyal medya vs. kullanmıyorum. Bu site yapısı itibariyle harici bir mecra, hoşuma gidiyor. Kazayla çok okunma tehlikesi yok. Fırsat buldukça RP eksenli interdisipliner yazılar yazmayı planlıyorum.
Sevgiler,
Çok keyifli bir yazıydı, tekrar tekrar okudum. Arada sırada yine bakıp okuyacağım. Elinize sağlık.
Aslında şu “yapma” halinden “olma” haline geçip zihnimizdeki bitmek bilmeyen gürültüyü durdurabilsek herşey olması gereken doğal ritmine dönecek bizim için. En azından sadece gerektiğinde zihnimize başvurup lüzumsuz zamanlarda sadece duyularımızla yaşamaya devam edebilsek, bence gerçekten yaşamak bu olurdu.
Hocam ne yazmışsın öyle yahu. Kesinlikle yazmaya devam et.
Okurken orgazm oldum sanki emeğine sağlık
Fakat rol yaptığımızda da bu belli oluyor. Yapana kadar yapıyormuş gibi yapmak, rol yapmak değil örtüşmedir. Bir süre sonra içselleştirir ve değişirsin. Sikerim zihin yapısını ben işimi görecek kadar taklit yapayım diyen adam imajı çizmeye çalışırsan rol yapmakta takılır ve her zaman rol yaptığı da belli olur. Sen yapana kadar yapıyormuş gibi yapmakla imajı çizmek arasındaki farkı bilmiyorsun muhtemelen. saçma sapan espriler yapan biriydim Pek iyi bir şey değil bu. sonra baktım alfalar neredeyse hiç şaka yapmıyor Alakası yok. Sen algıda seçicilik yapıyorsun. Esprili olmak ile ciddi olmak karakter meselesidir. Alfa davranış – beta davranış böyle ayrılmaz. Ciddi takılıyorlar. Ciddiler… Read more »
Sen bu soruyu hangi kişiliğe bürünürsek daha çok kız tavlarız diye soruyorsun. Öyle bir dünya yok. Bahsettiklerin de film kahramanları, hayal ürünü hepsi.
Bu saçma tavsiyeye özellikle Reddit’te takıldığım yıllarda r/relationship_advice ve r/datingadvice sub-redditlerinde rastlıyordum. O zamanlar da farkındaydım böyle bir tavsiyenin asla işe yaramayacağından. Zaten bilenler bilir, TRP sub-reddit’i karantina altında uzun bir süredir. TRP ile ilgili bir yorum paylaştığın anda banlıyorlar seni o yorumu yaptığın sub-reddit’ten. Bazen daha da ileri gidip, sen bir şey paylaşmamışken bunu yapma cesaretini gösterebiliyorlar. Ve ne olsa beğenirsiniz? Bu “Just be yourself” tavsiyesini büyük çoğunlukla kadınlar veriyordu. Geri kalanı da hayatı toz pembe gören erkeklerden geliyordu bu tavsiyenin. Yine de ne diyoruz: Kadınlardan asla ilişki tavsiyesi almayın. Çünkü dedikleri ile yaptıkları uyumsuz olan başka bir canlı… Read more »
Biz de davranışlarımızı, karakterimizi ailemizden çevremizden falan alıyoruz sonuçta. Baban anan sığır ve dangalak insanlarsa, ne yapacaksın? Kendinini değiştireceksin.
Benim kız arkadaşım her seferinde kendime çeki düzen vermemi kıyafetlerimi özenle secmemi biraz zayıf olduğum için kilo almamı beni her zaman şekilden şekile girmemi istiyor acaba bu başka erkeklere bakıp bunlara ilgi duyduğunu mu gösterir ya da seninle evlenmek istiyorum kendine çeki düzen ver demeye mi getirir?
Başka erkekleri göstermez, senin cinsel olarak itici tarafların olduğunu ve bunları düzeltmeni istiyor. Dinleyip çaktırmadan düzeltsen iyi olur.
Abi biz bu kendin ol lafını yanlış anlıyoruz. “Kendin ol” derken doğana uygun ol yani erkek ol diyorlar. Aynı şekilde ben de kadınlara kendin ol dediğimde feminenliği kastediyorum.
Kendin ol diyorken, neysen o kal, seni seven böyle sevsin diyorlar.