Tag The Sponsor : Instagram “tanrıçalarının” gizli hayatı

Hiç düşündünüz mü instagram modeli kızlarımız bu lüks hayat tarzlarını nasıl karşılıyorlar. Çoğunun, düşük gelirli işlerde çalışmasına rağmen, egzotik yerlerde tatillerde, lüks araba önlerinde bir sürü fotoğrafı var.

Özellikle yurt dışında tinder‘da gezinirken ben sık sık düşündüm. 20lerinde, standart ince belli, acayip koca kıçlı ve şu plastik iyi kalitede sex doll tipli bazı hatunların Instagram hesaplarında, Dubai, Abu Dabi gibi merkezlerde, gökdelenleri arka fonuna almış, havuzda ya da bir süper yatta fotoları var. Biraz instagramlarına bakınca bu hatunların sıradan mesleklere sahip olduğunu ama dünyayı en lüksünden dolaştıklarını görüyorsunuz. Şimdi bir kadın dünyayı dolaşabilir ve gerçekten de dünyayı dolaşan ve gezdikleri yerleri paylaşan bir sürü hatun var. Ama bu bahsettiklerim farklı. Bunlar çok lükse yerlerde fotoğraf çektiriyorlar. Benim şahsi fikrim bunların genellikle seekingarrangement gibi sugar baby – sugar daddy sitelerinde şeker baba (hıyar beta) bulup onun sponsorluğunda tatil karşılığı vuruşmaya giden hatunlar ya da mesleği seks işçiliği olan hatunlar olduğu idi. Ama bu Arap ülkelerinin bu tür instagram “modellerinin” hemen hepsinin profilinde ortak olması da ilginç gelmedi değil.

 

 Benim kişisel tahminim, bu kızlarımızın bu lüks hayatlarını karşılayan adamlar olduğu yönündeydi ki yanılmamışım. Ancak bu hatunların bu hayat tarzı için neler yaptıklarının detayı bambaşkaymış.

tagthesponsor.com bu işin ne denli derin ve çarpık olduğunu tüm detayları ile gözler önüne sunuyor. Bunca yıldır kırmızı hap, hipergami, falan yazıyoruz ama hala bize vay anam vay neler dönmüş serhat ya anı yaşatan ve ağzımızı bir karış açık bırakan şeyler görüyoruz.

Aslında bu kızlarımız model değil, çok ciddi fiyatlara çok ilginç fantaziler için servis veren eskortlar. Dönen paralar ve konuşulan fantaziler ise dudak uçuklatan cinsten. Öncelikle adamlar bu yaptıklarını nasıl açıklıyorlar oradan başlayalım.

Artık insagram modellerine allahın bir lütfuymuşcasına davranmayı bırakmamız lazım. Sırf kıçlarını gösteriyorlar diye gereksiz bir şekilde tapınıyoruz onlara. Bir sürü meriç, sanki çok da matah insanlarmış gibi bunları korumaya çalışıyor… Instagram modeli dediğiniz insanlar orospudur ve artık tarifelerini profillerine açık açık yazmaya başlayıp insanları kandırmayı bırakmaları gerekiyor. Orospuluğa karşı değiliz, ancak böyle gizli gizli kendini satıp, normal bir işi olan ve para kazanmak için gerçekten çalışan kadınları “basit” olarak gören mahluklara karşıyız.

Mesela 30.000€ karşılığında bir Arap şeyhinin 13 yaşındaki kuzeninin bekaretini almayı kabul eden manken var. Adamın kendisi ile de sevişmek için ki bu sevişme anal, golden shower (üzerine işeme) gibi bir çok fantaziyi de içeriyor. Zaten kim sadece sevişeceği kadına o kadar para versin ki, değil mi?

İşin derinlerine girince iş iyice garip bir hal alıyor, devesine mastürbasyon yaptıranından, köpeğine siktirenine, arkadaşları ile 10 kişi hatuna girenine kadar ne ararsan var. Genelde konuşulan fiyatlar 2-3 günlük aktiviteler için, 15.000 – 50.000€ civarında. Hatunun ulaşımı ya bir first class bilet ile ya da özel jet ile karşılanıyor. Dönen paralar da fantaziler kadar uçuk yani.

Ayrıca yazılardan anladığım kadarıyla bu kadınlardan bir kısmı maaşa bağlanıp adama düzenli hizmet vermeye de başlıyor. Çoğu mankene, “senden memnun kalırsam evlerimden birine yerleşirsin ve sana maaş bağlarım, şehre geldiğimde de birlikte oluruz” şeklinde teklifler de yapılıyor ve mankenlerin çoğu için bu durum gayet olumlu gözüküyor.

Benim burada dikkatimi çeken 2 konu oldu. Birincisi, ortalama her kadın “ya sen ne saçmalıyorsun ben öyle biri değilim” diye konuya başlayıp, parayı ve konunun ciddiyetini görünce fantazilerin detaylarını konuşmaya geçiyor. Yani hepsinde ben orospu değilim savunması, parayı ve paranın geleceğinin garantisini görene kadar sürüyor sadece.

Bir diğer konu ise, buradaki her kadın, yaptıkları hayat kadınlığı olmasına rağmen bir aşamada adama “hayatında hiç bir kadına gerçekten birşey hissettin mi?” yada “ben senin diğer kızların gibi değilim, hayatında tanışacağın en eğlenceli kadın ben olacağım” gibi bir yaklaşım ile, herifi komple kafalayabilir miyim denemesi yapıyor. Galiba kadın solipistliğinin daha açık bir örneği olamaz. Adam seni en ücra fantazileri için parayla satın alıyor ancak sen hala bu adamın aslında seni tanısa aslında sana aşık olabileceğini düşünüyorsun. Ne kadar mantıklı değil mi?

Dikkatimi çeken, bu hayatı yaşayan çok kadın var. Bunu ciddi ciddi bir hayat tarzı şeklinde sürdürüyorlar. Mesela bu kızımız tatil karşılığı sevişmenin bağımlısı olduğunu söylüyor. Burada da iki kız kardeş birlikte gitmeye ikna oluyorlar. Kızlardan biri 25 yaşında ve bakire, abimiz onun bekaretini de 15 yaşındaki kuzeni için satın almış. Biraz zaman dolanırsanız zaten yüzlerce hikaye var sitede.

Olaylar genelde, Dubali, Londra, Las Vegas gibi yerlerde geçiyor. Galiba bu siteyi farkettikten sonra buralarda fotoğrafı olup, maddi olarak yeterli geliri olmayan hiçbir güzel hatuna normal bir gözle bakamayacağım.

Not : Sitenin About Us kısmının çevirisi :

Sponsorette çağına hoşgeldiniz, kimsenin artık Tiffany’de kahvaltı yapmadığı ve 9 – 5 çalışmanın şehir efsanesi olduğu çağa. Sponsorette nedir? Sponsorette Instagram gibi platformlarda ağzının suyu akarak kendine bakan erkekler ve kendi gibi olmak isteyen ve kendini idol gibi gören kadınlardan tanrıça muamelesi gören hatunlar. Genelde Salı öğlen saat 3’te elinde Martini ile bir plajda poz veren ve hepimizin yaşamaya can attığı yaşıyor görünen kadınlar. Ama hepimizin cevabını bilmek için yanıp tutuştuğumuz soru şu : “Bu fotoları kim çekiyor?” Cevap : Sponsorları.

Sponsor genellikle şu 3 kategoriden birine düşen varlıklı bir erkek : Hedge Fund CEO’su; Şeyh ya da basketbol oyuncusu.  Fakat sponsorette’in renkli hayatının bir bedeli var. Özel jetle şeyh tarafından Dubai’ye uçurulup şeyh ve arkadaşlarının üzerlerine sıçması için ya da CEO ile Las Vegas’a gitmesi için olsun, bu kadınlar amları için satın alınıyorlar. Sponsoretteler, vitaminsiz kalmış beyinlerce göklere çıkarılan, iki delik ve kocaman bir götten başka bir numarası olmayan orospudan başka birşey değil. Beni yanlış anlamayın, bir sugar daddy sahibi olmakta bir yanlış yok ki bu her iki taraf için de yararlı birşey. Ama son zamanlarda birden bire bir kadın tipi türedi : ince belli, koca götlü, instagram sayfasında 50,000+ takipçisi ve bio kısmında rezervasyon bilgileri olan bir kadın tipi. Problem bu sponsoretteler kendilerine barmen, fittness trainer, model, emlakçı ya da marketing executive gibi kamuflajlar bulmuşlar. Ama bir modelin ajansı olmaz mı? Fitness trainer hiç mi gym’e gitmez? Haftasonu part-time barmenlik yapan kız o özel uçağa nasıl biner? Emlakçılar ya da marketing executiveler her hafta başka bir adada güneşlenmek yerine, işlerinde güçlerinde çalışmazlar mı? Açık açık ratinglerini de yazsalar iyi olur. Biz fahişelere karşı değiliz ama amını satıp sonra çalışarak para kazanan kadınları aşağılayan orospulara karşıyız. Şarlatan orospulara, göstericiliğe ve fanatlikliğe karşıyız. Elde ettiklerini sırt üstü yatarak değil çalışıp kazanarak sağlamış gibi davranan orospuları ifşaa ediyoruz.

Soru : İlk buluşmada öpüşen kız, motor mudur?

Okurumuz Tristan e-posta ile sorduğu soruları yanıtlamaya devam ediyoruz. Bu soru güzel :

Soru : (HEPSİNDEN VE KONUDAN AYRI OLARAK ŞAHSİ SORUM) İlk buluşmada öpüşen kız, motor mudur?

Kısa cevap : Tabii ki hayır 🙂

Uzun cevap.

Bir kadının ilk buluşmada öpüşüp öpüşmemesi bence kadından çok erkeğe bağlı. Hatta bunu sekse de uzatabiliriz. Standart bir erkekle defalarca buluşmasına rağmen seksi hep erteleyen hatun ile daha oyuncu bir erkekle buluştuğu gece seks yapan hatun genelde aynı hatundur. Olay erkeğin doğru zamanda (kadının adet döngüsüne bağlı bu ki bunu yazalım) doğru alfa olması ile alakalıdır daha çok. Ben sıklıkla ilk buluşmanın gecesi seks yapıyorum ve bu kadınların ciddi bir kısmına ortalamadan daha yollu diyemem. Ve onların anlattıklarından bildiğim kadarıyla hepsinin defalarca buluştuğu ama daha öpücükle bile şenlenmemiş çok sıkıcı erkekler var. Çok muhtemel ben kendileri ile bir iki haftadan fazla takılmadığım için onlardan birinin kızarkadaşılar şimdi.

Yanlış anlama, her kadın aynıdır demeye çalışmıyorum. Evlilik / kız arkadaşı materyali ve tek gece materyali kadın ayrımı genelde olan birşey. Fakat ilk buluşmada öpüşmek bence herhangi bir alarm değil. Fakat ben şahsen ilk gece seksi bir kırmızı alarm olarak not alıyorum. Bu demek değil ki benimle hemen yatan kadını “sürtük bu bundan kızarkadaş olmaz” diye yaftalayayım. Tam tersi ortamda aslen sürtük olan ve bunu saklamak için özellikle senle yatmayan hatun bayağı fazla. Mesela benim tamamen şahsi gözlemim, oral seksle ciddi derdi olan hatunların önemli bir kısmı (hepsi ya da çoğu diyemem) daha önce deliler gibi oral seks yapmış ama bunu şimdi sürtük gibi görünmemek için yapmayan hatunlar. Yani 3 kere buluşup da hala seks yapmaması o kadının motor olmadığını da göstermez (fakat sana erkek arkadaş materyali olarak baktığını gösterir).

 

Bir kadını böyle ciddi bir kategoriye atmak için birden fazla kırmızı alarm gerekir. Bir kızın kız arkadaş materyali olduğuna sırf ilk gece öpmedi diye nasıl karar vermiyorsan, ilk gece öptü diye de karar veremezsin. Fakat tabii tek atışta vuran alarmlar da vardır. Hatun sana grup seks maceralarını anlatıyorsa ballandıra ballandıra, RUN Forest RUN!

Kısaca : Bir kadın motor tabirine denk gelecek şekilde dejenere ise onu zaten ele veren bir düzine kırmızı alarm (red flag) vardır. Amsalak olmadığın sürece genelde bu alarmlar fark edilebilir. Çok iddialı konuşacağım ama 20lerinin sonuna dayanmış ortalama bir motoru sadece bakışından bile tanırsın. Buna ecnebiler bin yarrak bakışı (1000 cock stare) derler ve cidden de karakteristiktir …

1000 Yarrak Bakışı

Kırmızı Hap Kadın Dostudur

Feministlerin kafasındaki kırmızı hapı almış erkek modeli tam olarak şu hakiyedeki gibi:

“17 yaşında bir kız, 23 yaşında bir erkekle ilişki yaşar. Adam ilişkide sürekli olarak baskılayıcı, kontrolcüdür. Hatunu ailesinden, arkadaşlarından uzaklaştırır. Her buluştuklarında sevişmek ister ve sevişmezlerse hatunu terk edeceğini söyleyerek tehtid eder. Hatuna bok gibi davranır, fiziksel şiddet uygular ve daha bir çok saçma sapan hareket yapar. Ama hatun adamı bir türlü terk etmez.”

Bizim burada anlatmaya çalıştığımız erkek modelinin bununla uzaktan yakından alakası yok. Mesela bu arkadaş bildiğin ezik, başka hiçbir kadınla şansı olmadığını düşündüğünden hatunu takıntı haline getirmiş ve aslında içten içe onu kaybetmemek için korkan, duygularını ve düşüncelerini kontrol edemeyen tam bir mavi hap erkeği. Diğer hatunlara çekici gelmeyen, çevresinden ilgi alamayan değersiz bir herif.

Şimdi öncelikle bu adamın kırmızı hap ile neden alakası olmadığını açıkca anlatayım. Kırmızı hap açıkca, alfa olabilmek için duygularını kontrol edebilir olmanı, bir kadın ile mutlu değilseniz hiç vakit kaybetmeden başka bir kadın arayışına yönelmeni, tek bir kadına saplanıp kalmaman gerektiğini söyler. Bu herif gibi bir kızı kaybetmek korkusuyla hem kızın hem de kendi hayatını bok eden adamdan ancak ezik olur.

Bu hikaye ve hikayenin kırmızı hap’a uzanma hikayesi reddit’te yıllar önce gerçekleşti. Çünkü oradaki kırmızı hap algısı da bizim sözlükteki ile aynı: Kırmızı hap öğretisi, bir sürü bakir, ezik, tecavüzcü ve tacizci insan topluluğudur.

Şimdi hatun ayağı ise daha komik, bu kızımız tam 5 yıl boyunca bu kadar saçma sapan muameleye rağmen, bu salak herifle görüşmeye, her istediğinde sevişmeye, her ayrıldıklarında koşa koşa adama dönmeye devam etmiş. Bunun gibi yüzlerce örnek bulabilirsin, Türkiye zaten bu konuda resmen kontrollü bir deney gibi.

Konu ile ilgili herkesin görüşü, kızın psikolojik sorunları olduğu, genç ve saf olduğu için bunu yaptığı, bu sayede erkek arkadaşının ondan “faydalandığı” yönünde. Adamın kıza böyle yapmazsan seni terk ederim fikrini sürekli aşılamasından ve gitmesini engellemesinden dolayı hatunun kaldığı yönünde. Aynı bakış açısını feministlerde defalarca görebilirsiniz, bir kadın şiddete maruz kalıyor ve inatla da gitmiyorsa bu yine ona gidemeyeceğini hissettiren erkek yüzündendir, kadının en ufak bir suçu yoktur.

Şimdi bak, normal bir adam gidip normal bir kadına, “ya bu akşam benimle seviş ya da bir daha görüşmeyiz” gibi bir cümle kurarsa, kadının iki seçeneği vardır değil mi? Ya adamla sevişir, ya da ilişkiyi bitirir. Kadının da kendisi için en iyi olduğunu düşündüğü şeyi seçebilme kapasitesi vardır sonuçta. Ya ilişkiden memnundur ve adamla sevişmeyi keser, ya da bu lafı aşağlayıcı bulur ve adamı terk eder. Ama sonuçta bu onun kendi kararı ve kendi kararlarını alabilecek kapasitesi zaten mevcut değil mi?

Peki böyle bir soruya, kırmızı hap karşıtı ya da feminist tayfa nasıl yaklaşır? Onlara göre böyle bir sorunun tek mantıklı cevabı vardır o da kadının adamı terk etmesi. Çünkü bir erkek, hatuna hediyeler almalı, seksin lafını hiç açmadan sırf kadın belki iyiliğine sevişir diye beklemelidir. Bir erkeğin, bir ilişkide kadından açık seçik bir şekilde seks istemesi bir aşağılamadır. Eğer kadın bu soruda adam ile sevişmeyi seçerse de, bu adam kadını manipule ettiği ya da kontrol ettiği içindir ve erkek bu durumda suçludur.

Onlara göre, bir kadın sadece doğru kararı verir, eğer bir ilişki ile ilgili yanlış bir karar veriyorsa bu erkeğin manipulatif ve kontrolcü olmasından kaynaklanır ve kadının kararını erkek etkilediği için kadın bu saçma kararı almıştır. Çok saçma ve kadını aşağlayıcı değil mi?

Peki kırmızı hap öğretisi ne der? Feministlerin aksine biz kadınların bir ilişkide kendileri için doğru olduğunu düşündükleri kararları alabilecek yetenekleri olduğunu kabul ederiz ve bu kararları açıklamak için de hipergamiyi kullanırz. Bir kadın, bir ilişkide kendi için doğru olduğunu düşündüğü kararları almakta özgürdür. Yukarıdaki soruyu soran adamla, ilişki içerisinde bir fayda gördüğü için yatabilir de adamı terk de edebilir. Terk etmesi kadının olduğu kadar, bu soruyu soran adamın da sorunudur çünkü kadının önüne bu seçeneği kendisi koymuştur. Bu kadar basit. Hipergami kavramını çok sevmemizin sebebi de burada, çünkü kadınlara bu kararları aldıran şey hipergamiden başkası değil.

Olayın feminist bakış açısı tarafına şöyle bir örnek daha vereyim. Bir hatunla barda tanıştın, herşey iyi güzel geçti ve akşam eve geçip bir güzel seviştiniz. Olabilir değil mi? Peki ya kadın sabahına pişman olursa? Feminist bakış açısı burada kadın sonunda pişman olsa bile bu bir cinsel tacizdir ve erkek kadını manipule ettiği için olmuştur der. Bir otur düşün, gece seninle sevişmeye karar vermiş bir kadın, sabahına pişman oldu diye sen nasıl suçlu olabilirsin? Mantıksız değil mi? Hatta kadını aşağılayıcı da değil mi, kadınların ilişkileri ile ilgili aldıkları her kararda erkek manipulasyonu aramak, kadının kendi kendine karar verebilir bir canlı olduğunu inkar etmek değil midir?

Feministlerin bu noktaya gelmesinin nedeni ise, hayatları boyunca istediği boku yiyip asla toplum önünde kötü duruma düşemeyecekleri bir düzen kurabilmek. Yani bir hatun gidip cum bucket olduktan sonra, “ya ama ben çok manipule edildim, beni çok üzdüler” diyip işin içinden çıkabilmek istiyorlar.

Konusu açılmışken, yıllarca feminist politikalar sonucunda, kadın sabahına pişman olursa, sadece kadının beyanı esas olduğu için seni tecavüzden hapse bile attırabilir. Tek cümle yeterli: “Eve geldiğimizde sevişmek istemedim, bana zorla sahip oldu.”. İşte bu yüzden her zaman, bir hatun ile ilk sevişmenizi ses kaydına alın diyoruz.

Soru Cevap : Alfa erkek ve beta erkek üzerine …

Okurumuz Tristan e-posta ile aşağıdaki soruları sormuş. Bunlara toptan cevap vermek uzun sürer ama birkaç yazı ile cevap vereceğiz. Önce şu ikisi :

Alfalık olayının gördüğüm kadarıyla herhangi bir sonu yok. Herkes alfa olursa, kim beta olacak? Ya da eldeki mevcut erkek kitlesinden bazıları her zaman çok daha iyi olacak. Herkes hapı tam olarak alıp, uygulasa bile, yine bazıları beta pozisyonuna düşmeyecek mi?

Manosphere’de sıkça kullanılan bu alfa ve beta kavramları ile ilgili bizim de sıkça yaptığımız bir kolaycılık var. Alfa ve beta kelimelerini  bazı erkekleri tanımlamak için kullanıyoruz ama aslında bu yanlış. Konuşma dilinde kolay geldiğinden böyle yapılıyor ama işin aslı Rollo Tomassi’nin Alfa yazısında belirttiği gibi şöyle :

Alfa bir zihniyettir, demografik bir grup değildir.

Alfa zihniyeti ya sizde doğal olarak vardır ya da geliştirmeniz gerekir. Alfa erkek dediğimiz elemanın alfa davranışları, alfa zihin yapısından gelir.

Herkes alfa olursa kim beta olacak?

Potansiyel olarak her erkek alfa zihniyetinde olabilir ya da alfa zihniyetini geliştirebilir. Bu sorunun iki cevabı var. Birincisi, erkeklerin çoğu betalığından çok memnun ve bunlar hiçbir zaman zaten alfa olmaya çalışmayacaklar. Ne yaparsan yap.

İkincisi, günümüzde alfa davranış gösterebilecek erkek sayısı, feminen toplum baskısı nedeniyle, olabileceğin çok altında. Daha da kötüsü omega sayısı hızla artıyor yani tamamen ayak paspası erkeklerin oranı. Erkeklerin dağılımı standart normal dağılımı takip ediyordu eskiden şimdi ise median / mean omega tarafına kayıyor.

Bizim gözlemlediğimiz, birçok erkeğin aşırı beta ve feminen zihniyete sahip olması, onların doğasından ziyade feminen beyin yıkamadan kaynaklanıyor. Zira kırmızı hap sayesinde bu tür beyin yıkamalarından kurtulan hemen her erkeğin öyle ya da böyle kadınlarla çok daha başarılı olduğunu, kadınlarının kendileri ile daha mutlu olduğunu ve genel olarak daha başarılı ve mutlu olduklarını gördük. Alfa mı oldular, beta mı oldular pek önemsemiyoruz. Tek bildiğimiz bugün yığınla erkeğin rol modeli eksikliğinden, erkek olan herşeyin ana akım medyada sıklıkla alaya alınmasından ve aşağılanmasından, çok fazla anne etkisi ile yetişmesinden, feminen disney masalları aşkı propogandasından, vs. vs. gerçekte olmaları gerektiğinden çok daha aşağıda oldukları.

Son olarak da bir erkek beta bile olsa, alfa siker beta öder kısmının farkında olmalı. Bir erkek beta olsa bile salya – sümük aşk-sevgi-aile-yuva propogandalarına kanmadan alfa siker kısmını yaşayıp şimdi o dönemden geriye kalan enkazın masraflarını ödeyecek bir beta arayan kadını reddetmesi lazım. Bu nedenle diyelim ki bir nedenle hiçbir zaman alfa siker kısmında alfa rolünü oynayamayacağını anlayan bir erkeğin bari beta öder olayım da en azından biraz seks yapayım demek yerine MGTOW olmasını daha doğru buluyorum.

Bahsettiğim ve size de yazdığım, “kuyruğu dik tutma” olayı nasıl olur? Spor ve testesteron artışı bunu çözer mi?

Spor (ağırlık kaldırma) ve testosteron ciddi anlamda yardım eder zira bugün birçok erkeğin ciddi anlamda testosteron eksikliği problemi var. Cidden kaygı verici bir trend de 90lardan beridir testosteron seviyesinin azalıyor olması. Bunun da bir sürü zararı var. Örneğin testosteron eksikliği depresyona yol açan birşey. Ayrıca motivasyon yoksunluğu ve güçsüzlük de diğer problemler.

Fakat senin “kuyruğu dik tutma” dediğin olay, herhangi bir kadının senin için sende daha önemli olmadığını bilinçaltında kavradığın an gerçekleşiyor. Erkeklere çocukluklarından beri orada bir yerde özel bir kadın olduğu, bu ideal kadını elde etmek ve elde tutmak için büyük çaba göstermeleri gerektiği, onu bulamazlarsa veya kaybederlerse mutsuz olacakları öğretiliyor. Çoğunlukla dolaylı olarak. Buna ek olarak da kadınların cennetten düşme yaratıklar olduğu propogandası var. Ama bak bu propogandalar çok akıllıca. Çoğu erkek birçok kadının bu “masum melek” kavramına uymadığını biliyor ama ne zaman bir kadına abayı yaksalar o kadın hemen “istisna” oluyor. O kadını istisna yapan işte bu cennetten düşme melek propogandası. Bu beyin yıkamanın üzerinde başarılı olduğu erkek ise kadını hemen kendinden yukarı bir noktaya koyuyor. Hele de bu kadın güzelse.

Bak dikkat et kırmızı hap karşıtları kırmızı hapı kadın düşmanı sayar ama bizim yaptığımız erkeklere kadınların kendileri gibi etten ve kemikten yaratıklar olduğunu, herhangi bir kadın sırf güzel diye hiçbir şekilde bir erkekten daha üstün olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Biz bir erkeğin herhangi bir kadını, aşk denilen saçma sapan propogandanın oyuncağı haline gelip, çok özel mertebeye atmamasını söylüyoruz. Yani genç, güzel ve çekici kadınlara ayrıcalık veren bu propogandanın erkekler aleyhine kafalarına yerleştirilmiş bir beyin yıkama olduğunu söylüyoruz. Biraz okuduğuna dikkat edersen anlarsın ki bu mesaj kadın düşmanı değil, bir grup kadının erkeklerin beyninin yıkanması ile ayrıcalık kazanması kadın düşmanı değil.

Neyse sana cevap olarak diyeceğim ki, hiçbir kadının özel olmadığını, hayatına giren bir kadının (onları ne kadar sevsen de) aslında hayatına girebilecek kadınlardan sadece biri olduğunu bilirsen zaten kendiliğinden kuyruğunu dik tutarsın.