Pook’un Kitabı – Giriş ve 15 Ders
Önceki Bölüm : Pook’un Kitabı – Ondördüncü Ders
Genç adam artık, hayat ve kadınlar hakkında bilmesi gereken herşeyi biliyordu. Hayat denilen kumarhaneye adım atmıştı ve oyuna girmişti. Bir erkek zar atarken, genç adam zar atana odaklandı ve :
“Pook! Senin konuştuğun genç adam kim biliyorum! O sensin!”
“Evet. Ben sana sadece kendi öğrendiğim dersleri anlatıyorum. Genç adama çıkışırken, aslında kendime çıkışıyorum. Hadi devam edelim.”
Pook masaya baktı ve zafer haneleri ile onların sunduğu ödülleri gördü. Önemli olanın kazanılan ödüller olmadığını bilerek zarı elinde salladı. Hayatın tuzu biberi, zarın şındırtısıdır” dedi kendi kendine.
Oyunu yöneten sordu : “Mösyö Pook, bu el için ne kadar bahis oynamak istiyorsunuz?” dedi. Pook elindeki zarlara baktı. Yetenek, Hayaller ve Dayanıklılık zarlarıydı bunlar. Bir de elimdeki çiplere baktı. Bir renkte sahip olduğu tüm mal varlığı, diğerinde ailesi ve arkadaşları da dahil sosyal bağları ve diğer renkte ise sahip olduğu en muhteşem varlık vardı : zaman.
Pook oyun yöneticisine döndü. “Hepsini masaya koy.” Oyun yöneticisi panikledi. “Ama bunu yaparsanız, tüm varlığınızı, sosyal ağlatınızı ve zamanınızı yani hayatınızı kaybedebilirsiniz. Bunların tamamını yeteneğiniz, hayalleriniz ve dayanıklılığınız üzerine oynamak istediğinizden emin misiniz?” dedi. Kumarhanedeki herkes Pook’a dönmüştü. Çok az insan bütün herşeyini masaya koyardı.
Zarı sallarken “hepsini masaya koy” diye tekrarladı Pook. Zarları yuvarlarken şöyle dedi :
“Hayatta alabileceğin en büyük risk, her şeyini masaya koymamaktır!”
“Dünyanın en zeki, en yetenekli ve en azimli insanı olabilirsin. Ama RİSKİN şanını kucaklamadan hayatta ve kadınlarla başarılı olamazsın.”
“Ama Pook. Ben risk almaktan korkuyorum. Ya kaybedersem?”
Pook genç adamı tokatladı. “Kaybedemezsin! Herkes seni tanımlamaya, seni kendilerine göre şekillendirmeye çalışıyor. Politikacılardan arkadaşlarına kadar. Sen olduğun gibi kaldığın sürece her şey yolunda. Sen bu kalıbı kırdığında ise herkes ama herkes seni durdurmaya çalışacak.”
“O zaman nasıl kaybedemeyiz ki?”
“Yiğit savaşçının savaş meydanında savaşarak kaybetmesi onurdur. Erkeği zafer değil savaş tanımlar. Bazı insanlar vardır, lanet ya da kötü şans ile hergün kuru ekmek yemek zorunda kalırlar. Bu durumu değiştirmek için her savaştıklarında, kazanıyordurlar.”
“Yani, risk almak savaşmak demektir. Yani bu bilgi ve öngörüler ise kılıçtır, kalkandır, zırhtır ve savaşırken kullandığın diğer şeylerdir. Ve ellerinde yeterince silah yokken bile savaşanlar, baştan aşağı en iyi silahlarla donatılmış iken kıçının üstünde oturanlardan daha değerlidirler.”
“Evet. Cennet, kibarca söyleyelim, bir çift zardır. Elindekini harekete geçmek için riske at. Eğer yeteneklerini ve hayallerini gömüp üstüne yatarsan, göklerin gazabı üstünde olacaktır.”
“Ama ya durum İMKANSIZ ise? Ya HER ŞEY SENİN ALEYHİNE ise? O zaman ne olacak?”
Pook bu yazıdan yorgun, tüm Pookların geldiği Pook Ülkesine doğru yavaş yavaş gözden kaybolmaya başladı. Giderken de şöyle dedi. “Şunu unutma …”
“Fırsatlar, imkansız durumların ardına gizlenirler.”
Pook’un Kitabının Tamamı (PDF 385 Sayfa)
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Vay be bu işin de pooku çıkmış
Ellerinize sağlık yardımcımcı oluyormusunuz bilmiyorum okadar bilgi ögretiyorsunuz hayatin gerçeklerini gösteriyorsunuz erkek olmayı ögretiyorsunuz savaşmayı ögretiyorsunuz ama iste okadar bilgiyi gömüp üstüne oturuyoz
Pook’un konuyu ele alış biçimi ve vuruculuğu optimal düzeyde.
Şu ana kadar yazılan tüm yazılardan edindiğim zihin yapısını bir üst seviyeye çıkardı.
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Geri kalan yazıları İngilizcesinden okuyorum ama anadil gibi vurucu ve akıcı olmuyor. Tabi İngilizce bilmeyip gereksinim duyan arkadaşlar da bir hayli fazla…
Eğer imkân varsa geri kalan 55 yazının da çevrilmesi için elimizden geleni yapalım.
Mahmut abi the national male kitabįnıda cevirseniz nekadar sahane olur varya bukadar genç duacın olur
O kitabı hiç duymadım. Milli Adam diye çevirebiliriz sanırım. Bakirken milli olmak anlamında mı yoksa vatan millet sakarya muhabbeti mi?
Ben okudum çok güzel, sadece yerli ve milli kaynaklara dayalı bir yürüme sistemini anlatıyor.
ağam bizimle eyleniyi haklisin agam dilim sürşmüş rational olcaktı ingilizce acayip oyuzden oluyo bu hatalar
Abi buldun mu affetmiyon 😀
Update güzel olmuş. Aylar sonra gelip bakınca Nostalji yaşıyor insan 🙂 Darısı Üst frame’lerin başına. Pook Serisine bakıcam müsait olunca.
erkekadam ekibine teşekkür ediyorum böyle bi kitabı çevirisini yaptığı için. bu kitap oldukça kaliteliydi. peki sizce okumamız gereken diğer kitaplar nelerdir, erkeklikle alakalı. (lütfen türkçe çevirisi olsun)
teşekkürler…
Harika bir son söz.