Hımm, üzgünüm?

Aşağıdaki videodaki çocuk, doğal alfaya nadide bir örnek. Tabii ki 20,000 dolar zarara neden olan bir parti verdiği için değil.

Neden peki? Sayalım.

  • Gerçekten özür dilemiyor. Clintonvari bir özür olmayan özür diliyor.
  • İlgisizliğin efendisi biri. Güzel ve yaşça daha büyük bir kadın tarafından azarlanmasına ve büyüklük taslanmasına rağmen eleman kendi duruşunu koruyor. Sarsılmadan.
  • Hiç gülümsemiyor.
  • Sikinde değil.
  • Eğer sikinde ise bile bunu hiç göstermiyor.
  • Çerçevesini koruyor. Ulusal kanalda. Meme halkası ile.
  • Kendini beğenmiş piçin biri.
  • Daha yüksek statüye sahip kaltağa karşı savunmaya geçmiyor.
  • Her zaman cevabı hazır.
  • Tek kelimelik cevap oyununa hakim.
  • Kendi beğenirliliğini varsayıyor (satışı varsaymak)

Corey Worthington Aptal-Beta nesli sonrasının Joel Goodsen’i ama daha az kötümseri. Corey, cam yumurtayı yere düşürüp “böyle çatlaklarla daha güzel oldu” diyecek biri.  Bazılarınızın “ama bu herif kalasın, götün teki” dediğinizi duyabiliyorum. Evet, bu doğru. Çocuk götün teki ve çoğu zamanda savruğun biri. İşte bu nedenle de onu ayın alfası adayı yaptım. Aranızda bu piçin lisenin en güzel hatununu becerdiğinden şüphesi olan var mı? Corey kalasın en büyüğünün bile saygı değer betalardan ve hatta çoğunlukla saygı değer alfalardan bile daha fazla kaliteli am yediğinin iki ayaklı bir örneği.

Doğuştan betalara tavsiyem, Corey’i taklit edin. Kadınlarla nasıl Corey Worthington oyunu oynayın.

Kız : Kız kardeşimle yattığına inanamıyorum! Ve annemle de!!

Sen : Umm, üzgünüm?

***

Kız : Ben yokken kedimi beslemen gerekiyordu. Ama kedim ölmüş. Ne yaptığını düşünüyordun?

Sen : Düşünmüyordum aslında.

***

Kız : Doğum günümü unuttun. Göt herif. Sik kafalı olmanın cool olduğunu mu düşünüyorsun?

Sen : Evet.

***

Kız : O aptal dövme seni utandırmıyor mu? Annen gördü mü bunu?

Sen : Evet. Herkes gördü. Çok sevdiler.

Kız : Büyü biraz ve kurtul o dövmeden. Yoksa senden ayrılırım.

Sen : Hayır, dövmeyi sevdim, kurtulmaya niyetim yok.

Çeviri : Umm, sorry?

Sorun çivi değil

Bu aşağıdaki video eski ama kadınlarla (gerçek) erkeklerin iletişim kurarken oldukça farklı olduklarını, erkeklerin sorunların kaynağına inip çözmeye odaklanırken kadınların dertlerinin, daha çok duyulma ihtiyacı olduğunu bu kadar kısa ve öz anlatan başka parodiye rastlamadım henüz 🙂

Sorunlarını ve dertlerini arkadaşları ile paylaştıklarında, kadın ve erkeklerin birbirinden tamamen farklı amaçları vardır.

Bir erkek arkadaşlarına derdini anlattığında aradığı gerçekten yardım ve çözümdür. “Bunlar benim problemlerim, bunlara çözüm bulmam konusunda bana yardımcı olun”. Bir kadın ise dertlerini anlattığında yardım değil, acıma / şefkat bekler. “Bunlar benim problemlerim, bu problemlerim yüzünden hayatım ne kötü değil mi? Benim için üzülmüyor musun?”

Birçok kadının erkeklerin duygu yoksunu olduğunu düşünmesinin sebebi, bir kadın bir erkeğe problemini anlattığında, erkeğin hemen soruna çözüm bulmaya çalışmasıdır. Sonuçta erkek için derdini anlatmanın sebebi deva aramaktır.

Ne yazık ki, kadın bunu yaparken çözüm değil, şefkat / acıma bekler. Bu nedenle bir erkek şefkat değil çözüm önerdiğinde bunu erkeğin kendisine karşı acımasız olduğu olarak algılar ki bunun gerçekle uzaktan yakından akalası yoktur.

Videonun oldukça kısa ve öz gösterdiği gibi 🙂

 

Aynı şekilde erkeklerin kadınları fazla duygusal ve delişmen bulmasının sebebi, bir erkek kadına problemini anlattığında, kadının bir kadın gibi davranarak aynı problem karşısında nasıl kendisinin de ayn şekilde hissettiğini, bu sorunun onun için ne kadar kötü olduğunu falan söyler.

Kadınlar ve erkeklerin beyinlerindeki devreler farklı şekilde “bağlanmıştır”. Biyolojik olarak ve doğuştan (tabii ki çevre de sonradan büyük etki yapar).

Jordan Peterson – 30 yaşında kadın ya da modern kadının karmaşık yaşamı

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, Dr. Oren Amitay’ın davetiyle konuk olarak katıldığı derste yaptığı konuşmadan bir bölüm. Bu efsane konuşmanın tamamı ise şurada (uzun versiyonunda Türkçe alt yazı yok maalesef).

Jordan Peterson bu bölümde, feminizm, 30 yaşında kadınların tercihleri, kadınların karmaşık ikilemi, yönetici olmak, modern toplumun saat gibi işlediği için artık takdir etmediğimiz faydaları, vs. üzerine konuşuyor.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

 

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Boşanma bizi ayırıncaya kadar …

Düğün fotoğrafınız aşağıdaki gibi ise, iyi bir boşanma avukatı bulup, telefonunu bir kenarda saklayın. Muhtemelen ihtiyacınız olacak.

Düğün fotoğrafçısı muhtemelen “bunlar beraber yaşlanmaz” demiştir.

  • Damadın sarılmasından rahatsız olduğu belli olan gelin,
  • Gelinin omzuna doğru eğilmiş bir adet damat,
  • Aynı damadın suratındaki o “sırıtış”,
  • Damadın ellerini üzerinden çekmeye çalışan gelin

Bir sonraki …

Erkek Adam sitesini e-posta adresine oldukça fazla sayıda tavsiye isteği alıyoruz. Bu maillerde konu ne olursa olsun, ortak problemi görmek hiç zor değil : paragraflarca yazı sadece bir kız ile ilgili! Bu kız eski kız arkadaş ya da hedefte olan ve iş atıp – iş atmadığı anlaşılamayan bir hatun kişi. Maillerde bu kız ile maili atan erkek arasındaki iletişimin ayrıntıları ve nerede hata yaptıklarına dair sorular var ama hatanın kendisi zaten bu tek kadına bu kadar saplanmak. Bu o kadar yaygın bir problem ki bir tavsiye isteği aldığımızda, genelde uzun olan bu mailde ilk yaptığımız detayları okumaktan ziyade yazan kaç kadından bahsediyor kontrol etmek oluyor. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sayı her zaman “bir”. O özel kadın tabii ki.

Arkadaşlar, belirli bir kadın herhangi bir aşamada çark edebilir. Dün yüzünüze gülerken, bugün size sırtınızı dönebilir. Bunun nedeni siz de olabilirsiniz, kadın da. Kadınlar tabak çevirir ve sürekli opsiyonlarını karşılaştırır. Bir eleman öne geçmiştir, kadın sizi geriye atar, tamamen atar, falan filan. Önemli değil. Bir kadın şu an kız arkadaşınız / karınız değil ise ve bu kadın sizin hedefinizdeki tek kadınsa, o kadınla aranızdaki iletişimin içeriğinden çok daha büyük olan hata, sizin sadece bir kadına odaklanmanızdır.

Şu yazımızı iyi okuyun :

Kırmızı Haplı Çocuk – Mavi Haplı Çocuk

Dikkat edin, kızlar kırmızı haplı çocuğa yağmamaktadır. Kırmızı haplı çocuğun tek yaptığı kendisi ile seks yapmayan hatuna fazla zaman ve kaynak ayırmamasıdır. Kırmızı haplı çocuk resmen tabak çevirmektedir.

Bizim size tavsiye ettiğimiz gibi tabak çevirmiyor olabilirsiniz. Yani “abi ben aynı anda birden fazla kadınla yatamam, benim kişiliğime, prensiplerime, inançlarıma uymaz” diyor olabilirsiniz. Ama eğer şu an kimseyle yatmıyorsanız, birden fazla kadına paralel yürümemenize bir bahane değil bu. Bekarsın, kız arkadaşın yok, neden sadece bir kıza yazıyorsunuz?

Tabak teorisi yazısından :

Uzun süreli ilişki dışında erkeklerin büyük bir kısmı, sniper yöntemi olarak adlandırılabilecek bir ilişki stratejisi izlerler. Beta erkek sıklıkla tüm zamanını, enerjisini ve kaynaklarını hedefi sabırla beklemeye, o sabırla beklediği doğru zaman gelip de hedefindeki kıza niyetini belli etmeye adar. Bu “kız”, bütün bu bekleme / kur yapma dönemi boyunca, beta erkeğinin hedefindeki tek hatun kişidir. Bu proses birkaç haftadan, bazı uç örneklerde birkaç yıla kadar sürebilir. Bu bekleme süresi boyunca beta erkeği, en önemli kaynağından fedakarlık yapar – diğer potansiyel fırsatlar. Tabak çevirme teorisini kullanan erkek ise bu saçma (ama maalesef çok yaygın) durumdan kendini koruyabilir ve kadın peşinde koşarken birçok hedefe seri halde yönelir (pompalı tüfek yöntemi). Kadınsı koşullanma ile beyni yıkanmış beta erkeği balığı olta ile avlarken, tabak çeviren erkek balığı çok geniş bir ağ ile avlar. Ağa takılanlardan beğendiklerini alır, beğenmediklerini tekrar suya atar.

Kırmızı haplı erkeğin, mavi haplı erkekten farkı, kırmızı haplı erkeğin birden fazla kadını, hızlıca değerlendirmesi ve kendisine yeterince meyilli olmayan kadını hemen geride bırakarak bir sonraki hedefe yürümesidir. Mavi haplı erkek bir kadını haftalarca ve aylarca tüm ilgisinin odağında tutar ve ayda yılda bir yeni bir kadına yürürken, kırmızı haplı erkek onlarca kadına yürür.

Emin olun bir alfa erkek, ortalama betadan kat be kat fazla red yiyen biridir. Ha onun cazibesi nedeniyle belirli bir kadından red yeme oranı daha düşüktür ama başarı oranı yüzde 50 bile değildir. Eğer tek bir kadına haftalarca takılı kalmışsanız yaptığınız en büyük hata, sizinle henüz yatmamış bir hatuna takılıp kalmanızdır, aranızdaki konuşmalar, iletişim detaydır.

Aynı şey, eski kız arkadaş için de geçerli. Bir kız sizinle ilişkisini bitirdiği anda sizi başka bir kadına yelken açmak için serbest bırakmıştır. Nokta! Bizim eski kız arkadaş konusunda duruşumuz net (hemen geride bırak) ama diyelim ki hala onu geri kazanmaya uğraşıyorsun (çok yanlış hareket), yine de hemen başka kadınlara da yazmanız lazım.

Soru : Ama abi aşk?

Kısa cevap : Yalan dostum, aşk diye birşey yok.

Uzun cevap: Bu aşk masalı sizi uysal betalar olarak tutmak için var zaten. Yanlış anlamayın, iki insanı çocuk yapmak ve ona ilk senelerinde bakmak için biraraya getiren hormonal salgılamaların yarattığı “romantizm” yalan değil. Sağlıklı birşey. Ama bu Disney masalı tarzı “ömür boyu mutlu yaşadılar” aşkı tamamen propoganda ve ruh ikizi kişilik bozukluğunun bir parçası. İşin ilginç tarafı buna erkekler kadınlardan daha fazla kanıyorlar.

Bu Kadar da Haksızlık Olmaz ki

3. dalga feminizmin Batılı ülkelerde yaptığı en büyük tahribat, evlilik kurumunu mahvetmesi oldu. Özellikle bazı erkeklerin kabusu haline gelen boşanma mahkemelerinde kadına yapılan pozitif ayrımcılık ve temel hukuk kurallarını hiçe sayarak “suçu sabit görülene kadar suçsuz kabulü” yerine erkekten suçsuzluğunu ispat etmesinin istenmesi, kötü niyetli kadınların eski kocalarının hayatını kabusa çevirmesi ile sonuçlandı. Yazılı olmayan düsturu “kadın kötü olamaz, insan kötü ise erkektir” (kadınlar melektir ya da çiçektir ya) olan bu feminist dünya düzeni Türkiye’ye de hızla sızıyor ve aşağıdaki hikayelere neden oluyor. Kötü niyetli bir kadının erkeğin hayatını ve çocuğunun hayatını mahvedebileceği, çocuğu sadece para için rehin tutabileceği düşünülmüyor bile, annenin kutsal olması gibi bir başka propogandadan belki.

Boşanma kanunları bu şekilde devam ederse hem erkekler, hem de kadınlar büyük zarar görecek. Yakında Batıdaki gibi kar – zarar hesabı yapıp erkekler yığınlar halinde evliliğe sırt çevirecek ve büyük sayıda kadın evlenemeyecek ve çocuk sahibi olamayacak.

3. dalga feminizmin amacı kadınların hayatını iyileştirmek falan değil. O ilk ve ikinci dalga feminizmin amacı idi. Son dalga feminizmin kadınları zerre kadar da düşündüğü yok. Tek amaç, toplumu yıkmak.

Aşağıdaki eski bir hikaye ama hem hikayenin kendisi hem de altında yorumlarda yazanlar ilgi çekici. Karşımızda, ne suç işlerse işlesin ceza almayacağını bilen bir psikopat var ve sırf kadın olduğu için üzerinde de yaptırım yok.

Daha yüzümüzü kimse görmeden kendimizi savunamadan davacının isteği kabul ederek nafaka arttırılmış. Artık 250 lira yerine 500 lira vereceğim. Bazıları ‘’ nasılsa oğluna gidiyor , olsun varsın’’ diyor ama durum öyle değil, Oğlum ne zaman gelse fukara çocuğu gibi giyinmiş oluyor, bir bakışta anlaşılıyor ki bu çocuğun bakımı yok ve ayda 100 lira bile harcanmıyor. Oğlumun ne eğitimi ne de giyimi anne ve babasının yaşam standardına uymuyor . Ben aldığım bütün maaşımı bile versem bu durum değişmeyecek. Para başka yere harcanacak.Oğlum gene bakımsız yaşayacak.Ama hakim bunu bilemeyecek çünkü beni dinlemeyi gereksiz bulmuş.

Aramızda sorunların ilk başladığı zamanlarda eşim kendi yüzünü tırmalayarak yaraladı ve kız kardeşimle benim birlikte bunu yaptığımızı söyleyerek şikayetçi oldu. Kendi kendini yaraladığını gören ve akrabam olmayan 2 kişinin şahitliğine rağmen yargılandım ve 5 yıl süren bir dava sonucunda beraat edebildim.Ben beraat ettim ama kimse çıkıp da ona “sen neden iftira attın, neden mahkemede yalan söyledin” diye sormadı.

Oğlumun velayetinin bana verildiği ve onu sakladığı bir zaman çalıştığı hastaneye gittim ama 5 metre yakınına ulaşamadığım halde gitti ve darp raporu aldı .Sonradan bana söylediğine göre çocuğu vermemek için benden kaçarken omzunu kapıya vurmuş ve bu nedenle ben suçluymuşum. Hakkımda dava açıldı. Darp etmediğimi ispat etmeme rağmen ‘ eşe kötü muamele etmek’ ten ceza almaktan kurtulamadım. Ama ona böyle bir darp raporu alıp mahkemeye vermekten dolayı bir yaptırım uygulanmadı.

Bu olayı görünce bir şikayette daha bulundu ve eşe kötü muamele etmekten bir ceza daha aldım. Kardeşime hakimin söylediği gerekçe ise benim eşime ‘’biz artık hasımız’’ demem. Halbu ki bu söylem ikimizin de bildiği bir yaşanmış olaydan alınmış bir pasajdı ve ikimiz de kullanıyorduk.Anlaşılan benim kaşlarımı çatmam bile kötü muamele için yeterli bir gerekçe olmuştu.

Devamı şurda : Bu kadar da haksızlık olmaz ki.

Yorumlarda ise şöyle hikayeler var :

bu arkadaşın durumuna benzer olayı bende yaşıyorum kısaca anlatıyım 2009 ylında evlenip 1 yıl evli kaldık 18 aylık bir kızımız var eşimle boşanma davamız devam ediyor kızım beni tanımıyor görmüyorki tanısın malesef boşanma davası açan eski eşim diyim eşim demeye dilim varmıyor ama mecburiyetten eşim diyorum 3 defadır yalan beyanlarla hakkımda uzaklaştırmı kararı çıkarttı güya ben kendisini telefonla arayıp seni öldüreceğğim diye tehdit ediyormuşum, kurban bayramında memleketteyken yemek yerken telefonum çaldı arayan polisti güya eşimin annesinin boğazını sıkmışım şikayet etmiş beni ifadeye çağrıyor ben il dışındayım nasıl boğazını sıkarım dedim, bu da yetmiyor gibi kızını görmeye gelmedin hakkında tutanak tutacağz diye polis söyledi o günün akşamı uçakla istanbul adöndüm polisi buldum uçak biletimi gösterdim polisler hakkında suç duyurusunda bulundum ama biliyoruzki kanun güçlüden yanadır polislere birşey olmadı olan bana oldu çünkü polisin tehditlerini ve hakaretlerini telefona kaydetmem suçmuş polis tehdit ederken suç değil bizim tehditi ispatlamamız suç, bu suç duyurusunun üzerine mahkeme hakkımda 6 ay uzaklaştırma verdi telefon dökümlerimde aramadığım ortadayken ve kendi telefonunnda dökümleri ortada olmasına rağmen , karar itiraz ettim mahkeme itirazımı reddetti hemde basit bir gerekçeyle 4320 sayılı kanuna göre ile konularında mahkeme delil aranmaksızın karar veribilir, hemde kanunlarımıza göre müddei iddiasını ıspatla mükellefken kısacası 4 ay oldu kızımı görmeye gidemiyorum ya yine iftira tarsalar üzerime hapis cezası uygulanacak diye memurum 6 aydan fazla hapis yatsam memurluk yanacak, özetle şunu diyorumki ne bu zamanın erkekleriyle evlenilir nede kadınlarıyla 18 aylık kızımı gördüğğüm toplam gün 3 gün kanunlarımızın sayesinde çk zor bu işler yakamı kurtarsam inanın kurban kesecem ama bir türlüde kurtaramıyorum babayım ama babalığı tatmadım tadamıyorum kızım var nüfusta ama gerçekte yokki olsa yanımda olurdu böyle işte tecrübe olarak diyorumki çok iyi düşünün hergün güneş olmuyo hayatımızda

Bu tür olaylar yaşamamak için en önemli tavsiye karşı tarafla kesinlikle iletişime geçmemek. Mümkün olduğunca yalnız kalmayın, size refaket edecek arkadaşlarınız varsa onlarla beraber olun. Çocuğu görmeye asla yalnız gitmeyin.

Yorumlarda bol bol da kadın ikiyüzlülüğü var tabii :

Kendi tarafınızdan çok güzel anlatmışsınız olayı, keşke karşı tarafı da dinleseydik. Bir kadını bu kadar nefret ettirecek ne yaptınız acaba?

Yukarıdaki yorumda sakatlık ilk cümle değil, olayın karşı tarafını dinleme fikri doğru. Asıl problem ikinci cümle. Yani bir kadın eğer böyle davranıyorsa bile, yani adamın dedikleri doğru olsa dahi, suçlu yine erkek. Bu argümanın “bir erkeği tecavüz ettirecek ne yaptınız acaba” iğrençliği ile aynı saçmalık olduğuna dikkat edin.

Şurada elemanın anlattığı kadın olduğunu iddia eden bir yorum var ama hiçbirşey anlatmadan boş sloganlar attığından sahte olma ihtimali oldukça yüksek.

 

Beta erkeğini seviyormuş numarası yapan kadının vücut dili

Çanlar kendisi için çalmaya ve toslanacak duvar ufukta görünmeye başladığında bile bazı kadınlar sıkıcı bir beta bulup onunla yuva kurma fikrinden o kadar tiksiniyorlar ki, “teselli ödüllerini” öldürmeyi bile düşünebiliyorlar.

Kendi hayatlarını kurtarmak adına beta erkeklerin kendisini seviyormuş gibi yapan kadının vücut dilini okumayı öğrenmesi gerekiyor.

“Dedektif DeQuarto Mr. Viafore’un ölümü hakkında ne düşündüğünü sordu. Dedektifin dediğine göre kadının cevabı “sorun yok, ben çoktan geride bıraktım o olayı” idi. “Artık özgür hissediyordu”.

Fakat bu durumdaki bir kadının Mr. Ödeyen Betasına bunu direk söyleme ihtimali azdır. Erkeğin bunu okuyacak yeteneği geliştirmesi lazım, tabii öncelikle bunu görse de kabul etmemesine neden olacak beyin yıkamasından kurtulması gerekir.

Kadınlar vücut dilleri ile bu tür bir duygu ve sevgi yoksunluğunu bağırırlar. Özellikle de bilinç altında tiksindikleri erkekleri kendilerine sokulduğu zaman. Yukaridaki linkteki cinayeti işleyen kadın ve nişanlısının aşağıdaki fotoğraflarındaki gibi :

Adam kendine eğildiğinde geriye eğilme var, uzaklara bakmak var, kollarını göğsünde korunmacı bir şekilde kapamak var.

Kadın ve erkek arasındaki dinamik o kadar çok kadın tarafına kaydı ki, bu tür fotoğraflara sıkça rastlanıyor. Şu aşağıdaki fotoğrafta Marco Rubio ve karısı bu modern dinamiği çok iyi yansıtıyor.

Yoruma gerek yok ama tek resimde o kadar çok şey var ki. Sırıtışa mı ağlarsın, tiksinti ile geriye yaslanmış karısına eğilerek sarılışından mı (o ne sarılışı amk).

Bu aşağıdaki de bonus olsun. Fotoğraftaki iki insan evladı sevgili. Facebookta arkadaşları kızın büyük zenci yarrağı sempatizanı olduğunu ve ikisi ilişkide iken bile  bu zevkini tatmin etmekten (sık sık zencilerle grup seks de dahil) geri durmadığını oğlana ispatlıyorlar. Oğlumuz ne yapıyor. “Hepinizin amk biz konuştuk ve ben onu affettim, bizi kimse ayıramaz diyor” ve dünya alem görsün diye sevdiceği ile aşağıdaki pozu paylaşıyor. Hikaye şurada.

Hatuna sana al 10,000 dolar bu evsiz ve 3 aydır yıkanmamış bir adam sana sarılıp öpecek desen herhalde vücut dili bundan değişik olmazdı.

Bu tip hareketleri sevgilinizde ya da karınızda gördüğünüzde dostlarım, iki seçeneğiniz var.

1 – Korku oyunu (dread game)

2 – Terketmek

Korku oyunu basittir ama bir beta erkeğin bunu yapacak cesareti yoktur genelde. Kadının kalbine bu erkeği kaybedebilirim korkusu salmak anlamındaki korku oyunu, kadınlardaki rekabet korkusunu, erkeğin kendi faydasına kullanmasıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi kadına bu duyguyu vermek için illa başka bir kadın bulmanıza gerek yok. Birçok erkeğin bu duruma düşmesinin sebebi kadını hayatlarının merkezi yapmaları, bir dediklerini iki etmemeleridir. Kadınlar ağızları ile ne derlerse desinler, kendilerini hayatlarının merkezi yapan erkeklerden iğrenirler. Bu nedenle kadına korku oyunu uygulamak için onu hayatınızdan çıkarmanıza gerek yok, onu hayatınızın merkezinden çıkarmanız yeterlidir. Sorunun çok ciddi olmadığı durumlarda örneğin şişman bir kocanın ciddi bir şekilde spor yapmaya başlaması bile yeterlidir. Bu koca ne derse desin kadının bilinçaltı “başkası mı var acep” makinesini aktive edecektir (*).

Terk etmek ise eğer evli ve çocuklu değilseniz daha basittir ama amsalak bir beta, kendi kafasında bu hatundan ayrılırsa sekssiz kalacağına o kadar inanmıştır ki, aklının ucundan geçmez.

Yukarıdaki vücut dili dinamiğinin tersi ise şöyle birşey. Fotoğrafta Rosie Huntington-Whitely ve Jason Stratham var.

Alfa kurt Jason Abimiz burada :

  1. Genç sevgilisinden hafifçe uzağa eğilmiş (bu nedenle kadın hafifçe ona eğilmek zorunda kalıyor),
  2. Kadınının sıkıca kavramış, hoverhand yok
  3. Kafa ve çene hafifçe yukarı doğru açılı (karşılığında kadının başı hafifçe eğik ve sanki erkeğinin sahiplenici bakışlarının altına girmiş gibi)
  4. Kasıklar kadına dayanmış
  5. Göğüs hafifçe kadından öteye dönük ki hem kadının varlığı karşısında rahatlık hem de ona hafif bir mesafeye işaret ediyor

(*) – Bunun tersi de doğru. Eşiniz birden kendini spora vurup, sizi hayatının merkezinden çıkarıyorsa, bunun bir sonraki adama hazırlık olabileceğini düşünme zamanı geldi. Bu durumlarda özel dedektif cidden çok iyi bir yatırım olacaktır.

 

Tinder Elo Puanı (Elo Score)

Erkek Adam kitapları serisinden Erkekler İçin Tinder Rehberi kitabı için tıklayınız.

Tinder nedir, nasıl kullanılır yazımızda Tinder’ın kullanıcılarına bir çekicilik değeri atadığından bahsetmiştik. Tinder bu değere şirket içinde elo puanı (elo score) diyor. Elo puanı satranç dünyasında yıllardır kullanılan bir puanlama sistemi. Bu sistemde iki oyuncunun elo puanı farkı, o iki oyuncunun satranç karşılaşmasında yenme / yenilme ihtimallerini tahmin etmek için kullanılıyor.

Elo puanı aslında bir tinder kullanıcısının ne kadar çekici olduğundan ziyade ne kadar arzu edilir olduğunu gösteren bir puan. Satrançtaki gibi karmaşık ve birçok veriyi hesaba katarak çalışan bir algoritma sonucu hesaplanıyor ama satrançtaki gibi temelde büyük bir oylama sistemi. Bu puanın değeri sizi görüp de beğenenlerin yüzdesi kadar beğenenlerin kendi elo puanlarından da etkileniyor. Örneğin satrançta elo puanı düşük bir oyuncu, elo puanı yüksek bir oyuncuyu yendiğinde, elo puanı düşük oyuncunun puanında ciddi bir artış olurken, aynı düşük puanlı oyuncu, başka düşük puanlı bir oyuncuyu yendiğinde, bu katkı çok az oluyor.

Yani sizin profili beğenen oldukça çekici bir hatunun sizi beğenmesi, çekici olmayan düzinelerce hatunun beğenmesinden daha fazla etkili. Bu açıdan her sağa atma ile size verilen bir oy ama her oy eşit ağırlıkta değil.

Satrançta kullanılan elo derecelendirme sisteminin dağılımı. Tinder da kullanıcılarını derecelendirmek için böyle bir istatistik sistemi kullanıyor ki şirket içinde bu dereceye de elo puanı deniyor.

Peki bu puanın işlevi ne? Basit. Bir kadına tinderı açtığında gösterilecek profiller bu profile göre sıralanıyor. Çekici bir kadını erkeklerin hemen hemen tamamı sağa attığı için, bu kadının uzun listesinde arkalarda olmak, onun sizi muhtemelen hiçbir zaman görememesine neden oluyor.

Bu puanı arttırmak için öncelikle iyi bir tinder profil fotoğrafına sahip olmanız. İkincisi ise tinder nasıl kullanılır öğrenin. Kesin olmamakla aşağıdaki şeylerin de elo puanını arttırmakta yararlı olacağını tahmin ediyoruz :

  1. Herkesi aşırı hızlı bir şekilde sağa atmamak. Bu şekilde şansını arttıracağını düşünen erkekler var ama bunun muhtemelen üç zararı var. Birincisi, birinin bu şekilde hiç seçici olmadan herkesi sağa atması desperation belirtisi ki algoritmaya koymalık bir faktör. İkincisi de Tinder’ın bu tür hesapları “bot olabilir” diye işaretleyip elo değerlerini düşürdüğüne dair söylentiler var ki mantıksız değil. Sizi sola atması yüzde 100 olan hatunları sağa atmak muhtemelen sürekli dünya şampiyonları ile maç yapıp yenilen çaylak satranç oyuncusuna çevirecektir sizi. Puanınızı düşürecektir. Yüzde 40 – 60 arası bir sağa atma oranı tutturun.
  2. Eşleşmeden sonra mesajlaşabiliyor musunuz? Mesaj oyunuzu geliştirin. Eşleşip mesajlaşmanın elo puanına etki ettiği söyleniyor.
  3. Eşleşip de mesaj atmamanın puana negatif etkisi olabilir.

 

Çerçeve (The Frame) nedir?

Frame (çerçeve), the red pill camiasında çokça karşılacağınız ve bizim de burada sıklıkla kullandığımız bir kavram. Kırmızı hapın modern psikolojiden ödünç alıp, kadın – erkek dinamiklerine uyguladığı “çerçeve” kavramı yine de hemen herkesin sıklıkla yanlış anladığı bir olay. Peki nedir frame? “Çerçeveyi muhafaza et (maintain the frame)” ısrarı neden?

Çerçeve, dar anlamda bir kişinin kendisini (kendi ilke, ihtiyaç ve isteklerini) zihinsel dünyasının merkezine koymasıdır. Örneğin bir karar alırken başka insanların görüşlerini dinlese de, sonuçta kararda kendi ilke, ihtiyaç ve isteklerini en önemli görerek karar vermesidir.

Bu durumda çerçeveyi muhafaza / kontrol etmek demek kişinin dış etkenlere rağmen kendisini merkezde tutması demektir. Çerçeve kontrolü(frame control) için en önemli şey öncelikle kişinin ne istediğini bilmesidir (çerçevenin kurulması). Bunun ardından ise bir amacı ve yol planı olmalıdır, çerçeveyi muhafaza etmek genelde bununla ilgilidir.

Çerçeve, daha geniş anlamda ise bir kişinin gerçekliğidir (reality) ya da dünya görüşü.

Kadın – erkek ilişkilerinde frame her zaman ilişki dinamiğinde kimin gerçekliği içinde etkileştiğinize işaret eder. Kadın ve erkek gerçekliği (ilişkiden beklenti, ihtiyaçlar ve altta çalışan bilinçaltı algoritmaları) farklıdır ve farklı gerçeklikler yaratır. Buna bir de her kişinin kendi geçmişi ve eğilimlerinin farkını eklerseniz, ikili ilişkilerde çok farklı iki çerçeve ile karşılaşırsınız. Ama temel kural şudur (erkek açısından),

Siz herhangi bir anda ya kendi çerçeveniz içinde ya da kadının çerçevesi içinde hareket ediyorsunuzdur.

“Sevdikleri” kadını göklere çıkaran erkeklerin ortak özellikleri (ki günümüz feminen dünyasında bu erkekler tüm kadın milletini göklere çıkarır), kadının çerçevesini olabilecek tek çerçeve olarak kabul etmişlerdir. Bu adamlar genelde hayatları ile ilgili bir karar alırken kendi gerçekliklerini bir kenara atıp, kadının gerçekliğinde kararlar verirler. Kadınları ise böyle bir zorunluluk hissetmezler.

Hayatındaki kadının kendi öyle seçtiği için “özel” olduğunun ve daha da önemlisi hipergaminin farkında olan bir erkek ise çerçeveyi koruma konusunda daha başarılıdır. Genel olarak çerçeve kontrolü için ön şart aslında bir erkeğin, hayatındaki kadının hayatının merkezi ve amacı değil, yoldaşı olduğunu anlamasıdır.

Bir erkeğin eğer bir kadınla ilişkiye girecekse ilk dikkat etmesi gereken şey, bağlılık sözü vermeden önce kendi çerçevesinin ilişkinin temel çerçevesi olacağını garantilemesidir. Tabii ki arada çevçeve dengesi kadın – erkek arasında gidip gelecektir ama toplamda ilişkinin teması erkek tarafından belirlenmeli ve şekillenmelidir.

Yukarıdaki son paragraf genelde yanlış anlaşılır zira çerçevenin güç ile pek alakası olmamasına rağmen çerçeve güçmüş gibi algılanır ve böylece çerçeve kontrolü kafada zorbalık gibi canlandırılır. Fakat burada zorlama veya zorbalık yoktur. Her kadın, doğru adamın gelip kendi çerçevesi ile hayatına yön vermesini arzular. İkincisi ise çerçeve, duygusal ya da fiziksel şiddet veya duygusal manipülasyon ile değil, bir duruş alıp onu korumakla sağlanır ve korunur.

Biraz örnek verelim.

Örnek 1

Saha Raporu – 30luk abi, 20lik iki hatun, iki farklı oyun, iki farklı sonuç Kadının çerçevesine girilen birinci örnekte sonuç sıfır. İkinci örnekte ise mutlu son.

Örnek 2

Erkek : Akşam birşeyler yemeye gidelim mi?

Kadın : Olur ama sadece arkadaş olarak.

Erkek : (Bu kızı tavlamam lazım mentalitesi ile) Hımmm … Tamam … Akşam alıyorum seni o zaman.

Açıklama : Erkek kadının çerçevesine girdi. Güçlü uydu erkek adayı.

Erkek : Akşam birşeyler yemeye gidelim mi?

Kadın : Olur ama sadece arkadaş olarak.

Erkek : Ona söz veremem ama iyi vakit geçireceğine emin ol.

Kadın : Kikiki … Tamam.

Açıklama : Erkek çerçevesini korudu. Kızla seks ihtimali devam ediyor.

Örnek 3

Kadın : Akşam buluşalım mı?

Erkek : Bu akşam spor salonu günüm.

Kadın : Ama spor salonu diye diye bana zaman ayırmıyorsun … dırdır da vır vır. Gitme işte bugün bana gel … 

Erkek : Hayır, yarın görüşürüz.

Açıklama : Erkeğin misyonunda spor yapmak var. Kadın için bundan ödün verecek değil. Çerçevesini koruyor. Dırdıra ve akşam kadınla seksin cazibesine boyun eğmiyor.

Örnek 4

Tabak : Biz neyiz Mahmut?

Erkek : İnsanız Nejla.

Tabak : Öyle değil ya Mahmut. Yani bizim ilişkimiz ne, adını koymadık da? Neyiz biz, ne yapıyoruz?

Erkek : Birbirimizden hoşlanıyoruz, beraberken iyi vakit geçiriyoruz. 

Tabak : Ben bunun adını koymak istiyorum. (Erkeği ilişki çerçevesi sınırlarına çekme atağı)

Erkek : Ben buna henüz hazır değilim.

Tabak : Ben böyle devam edemem …

Erkek : Ben edebilirim.

Tabak erkeği terk eder. Çerçeve korunur.

Açıklama : Erkeğin çerçevesi kendi isteği olan tabak çevirme üzerine. Kadın ise onu feminen-faydacı, tek kişilik ilişkiye çekmeye çalışıyor. Erkek, çerçeveyi koruyor. Fakat çerçeveniz kızla ilişki ise böyle davranmayın tabii ki.

Örnek 5

Saha Raporu – Çerçeveyi korumak Çerçeve, beta bir erkeğe abartı gelecek bir hareketle korunuyor ama hatun sonrasında kedi oluyor.

Örnek 6

Saha Raporu – Nükleer Shit Test Yukarıdaki aynı eleman çerçeveyi korumuyor ve havasını alıyor.

Örnek 7

Kız : Mahmut birşey diyeceğim ama kızmayacaksın.

Erkek : Söyle

Kız : Eski erkek arkadaşımdan bahsetmiştim ya, Samet. O buluşmak istedi. Arkadaşça …

Erkek : Eee?

Kız : Buluşabilir miyim?

Erkek : Hayır.

Kız : Ama Mahmut sen çok geri kafalısın ya. Arkadaşça diyorum hangi devirde yaşıyoruz.

Erkek : Hayır dedim Nejla.

Kız : Ya beni böyle kısıtlayamazsın ben özgür bir kadınım.

Erkek. Sen beni yanlış anladın Nejla. Tabii ki seni zorla alıkoyamam. İstediğini yapmakta özgürsün.

Kız : Yani buluşabilir miyim?

Erkek : Buluşabilirsin ama benim kız arkadaşım olarak değil. Sen nasıl istediğini yapmakta özgürsen ben de istediğimi kabul edip etmemekte özgürüm. Eğer eski erkek arkadaşınla buluşursan, beni de ilerde arkadaşça buluşacak eski erkek arkadaşlar listesine eklersin.

Açıklama : Erkeğin realitesi klasik maskülen. Eski erkek arkadaşla buluşmaya izin yok. Kadın ise onu feminen / feminist realiteye çekmeye çalışıyor. Moderniz, hangi devirdeyiz ekolü. Erkek çerçeveyi sağlam tutuyor, toplumda baskın çerçeve kadının bahsettiği olsa da.

Buradan Rollo Tomassi’nin 1. Demirden Kanununa geliyoruz :

“Çerçeve” herşeydir. Her an, bilinç altında kimin çerçevesi içinde olduğunun farkında ol. Çerçeveyi hep kontrol et ama kontrolün sende olduğunu asla farkettirme.

Kadın – erkek ilişkilerinde kural şudur : ilişki içinde iken ya kendi çerçevendesindir ya da kadının çerçevesindesindir. Birçok modern evlilikte veya uzun süreli ilişkide erkek maalesef kadının çerçevesine çekilmiş vaziyettedir. En basit aktivitelere katılmak için karıcıklarından izin almaları gereken köcişler, kadının çerçevesine hapsolmuş erkeklerdir.

Kadının erkeği kendi çerçevesine çekme dürtüsü, istekten ziyade bir testtir. Erkeğin bu çerçeveye girmesi ise kadını mutlu değil, mutsuz eder. Kadının çerçevesine giren bir erkek, aldatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır zira, kadın kendi çerçevesini (karısı için bile) bozmayacak bir erkek arar ve eğer bu erkek kocası değil ise, bu erkeği başka erkeklerde arar.

….

İlişkiyi, bir kadının yönetmesine ve domine etmesine asla izin vermeyin. Eğer bir kadın sizin çerçevenize girmiyorsa, o kadınla uzun süreli ilişkiden veba gibi kaçın. Eğer eskiden beta iken uyanmaya başladıysanız, kadınınızı kendi çerçevenize çekin. Çekemiyorsanız, terkedin.

 

 

 

 

50sinden sonra evlenmek

Babamın kendinden iki yaş küçük bir arkadaşı var. Duran Amca. Babamla aynı liseden mezun olduktan sonra babam imkansızlıktan askere ve işhayatına yol alıyor, Duran Amca ise üniversiteye. Sonra aynı şirkette çalışmaya başlıyorlar. Babam klasik olarak 20lerinde evleniyor ve 30 yaşına 2 çocuk babası olarak giriyor. Duran Amca ise ben kendimi bildim bileli bekardı. Bir kez babama Duran Amca evlenemedi mi diye sorduğumda (Duran Amca 40ına geliyordu o zaman) babam “keşke ben de onun yaşadığı hayatı yaşasaydım da ben de evlenemeyeydim” cevabını almıştım. Ne dediğini tam anlayamamıştım. Sonra tabii kafam bastı olaya.

Duran Amca ben 26, kendisi 52 yaşında iken çocuk istediğine karar verdi ve 25 yaşındaki kız arkadaşı ile evlendi. Hemen ertesi sene de çocuk yaptı.

Bunu tavsiye olarak anlatmıyorum, ben 40ında bile yeni doğan veya küçük çocuk için enerjim olacağını sanmam, 50lerinde bunu hayal bile edemiyorum. Ben genç kadınla evlenirim ve çocuğu tamamen ona bırakırım diyen “kazak erkek”lere kötü haberlerim var. Geleneksel olarak küçük çocukla baba oyun oynar. Hiç ev işi ve çocuk bakımı yapmasanız bile (ki bi devirde pek mümkün ve adil değil) oyun da oldukça enerji isteyen birşey. İşten eve gelip o yorgunlukla sadece TV izlemek isterken dakikalarca “baba dünyada kaç tane balık var” tadında soru cevaplamak, çizim yapmak ve sonra kendini yerde atçılık oynarken bulmak öyle yaşanmadan anlaşılacak birşey değil.

Fakat erkeğin cinsel pazar değeri ve çocuk yapabilme kabiliyeti, eğer kendini yıpratmak için özel çaba harcamamış ise 50lerinde de devam eden birşey. Bu nedenle bizim üzerimizde kadınların üzerlerinde hissettikleri biyolojik baskının aynısı yok. Gerçi Türkiye’deki gelenek baskısı da az değil ama yine o da kadına yapılan kadar çok değil.

Bu nedenle erkekler için ideal evlilik yaşı yazımızda bahsettiğimiz planı takip etmeniz zor değil. Fakat yine Duran Amcaya dönecek olursak (a) kendisi bir şirketin en tepesine yakın ve gayet zengin biri idi ve (b) kilolu biri olmasına rağmen 50lik tipik Türk emmisi tipinden oldukça uzaktı ve (c) erkek egemenlik hiyerarşisinin tepelerinde ve karakter olarak tam bir alfa kurttu.

Kız da para avcısı falan da değildi. Yani tamam Duran Amcanın kaynaklarının hiç etkisi olmamış olamaz ama diğer kadınlarn kaynak hırsından daha fazla değildi.

Duran Amca evlenip çocuk sahibi olduktan sonra felç geçirdi ve sonra bir süre yaşadıktan sonra 60 demeden vefat etti ama bunun sebebi muhtemelen şişmanlığı ve aşırı stresli iş yaşamıydı. Kız da son ana kadar adamla evli kaldı bu arada.

 

Continue reading “50sinden sonra evlenmek”