SoSuave forumuna Pook tarafından yazılan ve Gubby tarafından derlenen yazılar
Pook’un Kitabının Tamamı (PDF 385 Sayfa)
Derleyenin Notu
Bu yazıları sizin okumanız için derledikten sonra bir feragatname yazmam gerekiyor.
Ben “Pook müridi” değilim. Herkes gibi Pook’un da kusurları var. Aslında, buraya aldığım yazıların bir kısmına katılmıyorum. Ama bunları yine de okumak istedim zira bu yazılarda bir farklı bir bakış açısı var ve belki bir gün daha bilge ya da Pookçu olduğumda fikirlerimi değiştireceğim.
Pook basit baştan çıkarma sanatının ötesine giderek adına HAYAT denilen bize büyük resmi gösteriyor. ÖZGÜRLÜĞÜ gösteriyor.
Pook, tanıtım olarak en başa koyduğum yazıda, Pook karşıtı bazı sorunlar hakkında konuşuyor. Bence bir kişi bir grup içinde çok büyük bir şöhrete sahip olduğunda, o gruptan biri çıkıp onu kendilerinden daha iyi olma KİBİRİNİ gösterdiği için eleştirecektir. Bu çok şaşırtıcı değil.
Herneyse, eğer bu kitabı okuyorsanız, zokayı yutmuşsunuzdur. Zırlamayı bırakın. Biliyorsunuz, hepimiz Pook’u çok seviyoruz.
Bir de, kendi kitabını derle piç herif.
Giriş – Bir Pook, Sadece Pooktur!
https://www.sosuave.net/forum/showthread.php?t=13101&page=3
SoSuave forumunda bulunmamın tek amacı, kendime yardım etmek. “Otorite” ya da “şöhret” olma konusuna zerre ilgim yok. Tek amacım kendi kusurlarımı düzeltmek ve hayatı keşfetmek. DJ Bible[1], forumun işleyişi ya da forumun yöneticileri gibi şeyler de umrumda değiller.
Bir forum yazısı yazdığıma, temelde kendimle konuşuyorum. Yazı yazmanın bana yardım ettiğimi keşfettim. Zaten yazıların “İpuçları” kısmında çıkmasının nedeni de bu. Eğer bu yazdıklarımı tartışmak istese idim, onları “Tartışmalar” kısmına yazardım. Birçok kişi aradaki farkı anlamıyor. Yazılarımın altında atıp tutuyorlar ve neden cevap verdiğimi anlamıyorlar. Hiçbir şeyi tartışmaya gerek yok. Yazılar genellikle çok uzun oluyorlar zira ben zaten soruları yazıların içine koyuyorum.
Son zamanlarda şöyle bir akım başladı : insanları yazıları görmüyorlar, tek gördükleri “Pook”. Bu nedenle ne zaman bir “Pook” yazısı yayınlansa, insanlar “pook tuzağı” kurmaya başlıyorlar (Ice-Pick tarafından yaratılan bir terim). Bunun güzel bir örneği, “Alışkanlık herşeydir” başlığı. Benim hayatımda daha bir berraklık yaratan basit bir mesaj, anlamsız cevapların altında boğuldu.
Benim buradaki misyonum Pook’u düzeltmek. Aslına bakarsanız bundan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyorum. Bir şey bana yardımcı oluyor ise bunu masaya koyuyorum çünkü bazılarınızın da aynı problemleri olabilir. Eğer yazı size Latince gibi geliyorsa, yazıyı umursamayın. Hepimiz kendimizi düzeltmek için buradayız. Zira odak kendi üzerimizde.
Benim düşünceme göre kendi Büyük Değişimim problemin kadınlarda değil bende olduğunun farkına vardığımda meydana geldi. Bu nedenle “kadınlara odaklan / kadınları kontrol etmek / taktikler” gibi yazılara verip veriştiriyorum (ya da daha doğrusu onlar bana verip veriştiriyorlar). Sizin problemlerinizin çözümü kadınlarda değil ama kendinizde. Ama problemin kendinizde olduğunu anlamak ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK gerektirir. İyi Çocuk ise her zaman haklıdır ve DÜNYA / KADINLAR kötüdür. Ama olay tam tersidir. İyi çocuk yanılıyor ve KADINLAR haklılar.
3-4 yıldır bu forumdayım. Geçmiş yazılarıma baktığımda, A’nın nasıl B’ye, B’nin de C’ye çıktığını, vs. görebiliyorum. Örneğin, “O Çaresizliği Öldür” yazısı (benim için) “hileler” ve “taktikler” kapısını bir daha açılmamak üzere kapattı. Peki bunlar yerine yapılacak başka neler vardı? Bu yazının ardından cinselliği, cinsel birleşmeden ayıran “Erkek Ol” yazısı geldi. Bu yazı da benim için tüm o saha (yatak) raporlarının kapısını çarparak kapadı. Günümüzde cinselliği sadece seks ile ilgili şeylerle tanımlıyoruz ama gerçekte cinsellik cinsel birleşmenin ötesinde bir şey.
Bu nedenle, kadın ve erkek bir değil ikidir. Herkes cinsiyetsiz olabilir. Be cinsiyetsiz olmak bir erdem, maskülen olmak ahlak bozukluğu değildir.
Günümüzde kim “kadın” ve “erkek” (cinsiyetleri) cinselleştirilmiş formda aslında yoklar diyor? Evet, cinsiyet teorisyenleri!
Cinsiyet teorisyenleri maskülenitenin ve feminenliğin sosyal dayatmalar olduklarını iddia ediyorlar. Bir başka deyişle, bunların yapay olduğunu söylüyorlar. Bu teorisyenlerin, problemin asıl kaynağı olduğunu ilk başta farketmemiştim ama sonra cinsellik anlamında dünyamızda bir şeylerin ters olduğunun farkına varmaya başladım. Görünüşe göre İyi Çocuk doğuştan olmuyordu, “fabrikada” üretiliyordu. Bu nedenle “Erkek Ol!” dedim. Cinselliğin “sadece cinsel birleşmeden” bağımsız olmasını istiyorum yoksa dünya cinsiyetsiz ve can sıkıcı bir yer haline gelir.
“Erkekliğe Doğru” yazısında bu düşünceye daha fazla eğildim. Bir grup erkeğe, bir erkek ne yapar da bu yaptığına ERKEK deriz diye sordum. Tekrar tekrar verdikleri tek cevap “kadınlarla seks” idi. Ben kadınlarla seks yapmanın büyük bir taraftarıyım ama bu, cinselliğin kovulduğunu ve sadece yatak odasına indirgendiğini gösteriyor. Cinselliğin yasa dışı sayılacağı ve sadece cinsel birleşme şeklinde olanına izin verileceği Yeni Bağnazlık Çağı’na girmekte olduğumuzu düşünüyorum. Bir kadının feminen, bir erkeğin de maskülen olması fikri bazılarını çileden çıkarıyor (insanlara nasıl davranmaları gerektiğini söylemeye hakları olduğunu düşünüyorlar!).
Maskülen biri, inek bir cinsiyetsize göre hayattan çok daha fazla zevk alır. Şimdi size iyi bir gözlem söyleyeyim. Eğer cinsellik, (yasaklanması imkansız) cinsel birleşme hariç her alanda yasaklanırsa, bunun sonucu ne olur? Toplum daha cinsiyetsiz hale gelir. Bunun sonucunda da cinsel birleşme her geçen gün daha fazla abartılır ve anıtsallaştırılır.
Büyükanneniz haklı idi, cinsel birleşme hiç olmadığı kadar çok “göze sokuluyor” (eğer insan cinselliğinin bir yanını yasa dışı yaparsanız, diğer tarafına odaklanırız. Cinsellik bir yere akmalıdır). [Ayrıca, Pleasentville[2]’ın insan ırkının seksi 60lara kadar keşfetmediği benzetmesi yanlış. Muhtemelen 50’lerde ve 40’larda bugüne göre çok daha fazla seks yapılıyordu. BEBEK PATLAMASI (BABY BOOM) nereden geldi sanıyorsunuz? ]
Bizler, gökkubbe ile dünya arasında sürünen kurtçuklarız. “Erkekliğe Doğru” yazısı insanın “gökkubbe” ile bağlantısını ayrıntılı yazdım. “Piçin Sırrı” yazısında ise erkeğin “Yerle” arasındaki bağı. Kişisel olarak ben “Erkekliğe Doğru” yazısının “Piçin Sırrı” yazısından daha iyi olduğunu düşünüyorum. Zira günümüzde herkes dünyevi olana odaklanıyor ve manevi gökkubbe ile aramızdaki bağa hiçbir zaman değinmiyor. Herkes dünyevi olana meyilli.
Hepimiz, sentuarlarız[3] ve bu dünyada yolculuğumuzda hayvanın üstünde yol alıyoruz. Hem hayvanı hem de “zihni/ruhu” anlamalıyız. Manevi olan ile aramızdaki bağı söküp atarak maymunlardan, kurtlardan, köpeklerden veya Norveç sıçanlarından farkımızın kalmamasının bize ne yararı olabilir ki?
“Piçin Sırrı II” yazısı, ahlak olarak cinselliğin “dünyevi bağlantısına” odaklanırken, “Cesur Yeni Dünya” ise ahlak olarak cinselliğin “manevi bağına” odaklanıyor. Her ikisi de ele alınmalı.
“Feminizm’in Yargılanması” gibi yazılar ise bu yeni bağnazların, bu feministlerin cinselliğe yaptıklarına karşı saldırılardır.
“Kadınları elde etme” ve “kadınları anlama” gibi şeyleri çözmeye çalışmaktan vazgeçtim zira bu uğraşlar beni her seferinde erkeği tanımlama noktasına getirdi. Gündüzü gece olmadan tanımlayamayacağınız gibi, kadınları da erkekleri tanımlamadan tanımlayamazsınız. Bu nedenle odağım CİNSELLİK konusuna kaydı, yani her iki cinsiyet ve onlar üzerinde hüküm süren kurallara odaklandım. Bana nasıl yardımcı olacaklarını görmek üzere, Doğa’nın sırlarını bulup ortaya çıkarmak istiyorum. Büyücü gibi görünmek istemiyorum ve beni böyle gören insanları da küçümsüyorum.
——————-
İnsanların neden hala “Pook” hakkında kişi olarak konuştukları anlayamıyorum. Sanki kim “Pook”un en iyi psikoanalizini yapacak diye bir yarışma var. Ben bu yarışmaya davetli değilim ve ne zaman benim ne olduğumu anlatsam, insanlar bana inanmıyorlar (!).
Yazılarımla size nasıl düşündüğümü tam olarak anlatıyorum. Ama bu yeterli değil. Pook ya şudur ya da bu.
Bu başlığı düşünün. Burada yazıyorum zira Pook’un kim olduğu hakkında konuşup duruyorlar ve Pook’un psikoanalizini yapıyorlar, vs. Bu beni çok kızdırıyor zira ben Pook’un kim olduğunu biliyorum ve bunu gerçekten bilen tek kişi benim. Ve hızlı baştan çıkarıcılar[4] peşimi bırakmıyorlar. “’Erkek Ol’ demek yetmez, bize pratik tavsiyeler lazım!” Bütün bunlar olurken, genel olarak dünyevi ile ilgili olan “Piçin Sırrı” yazısı hala bilgisayarımdaydı. Sonunda bunlarla uğraşmaktan yoruldum ve yazıyı yayınladım.
Ve herkes çenesini kapadı. Neden? Zira kendilerini anlamak yerine, “Pook’u anlamaya” çalışıyorlardı. “Pook şöyledir … Pook böyledir ….” Pook, Pooktur. Bundan daha fazlasını söylemeye ne gerek var?
PowerEgo’nun yeni yaptığı şeyi örnek vereyim. Pook’u işkolik (ah o terim) olmakla suçladı ve benim herkesin işkolik olmasını talep ettiğimi iddia etti. Sırf konuşmaya devam etsin diye onunla konuşmaya devam ettim zira “Gençlik Pınarı” yazısının bilgisayarımda durmakta olduğunu biliyordum. Onunla uğraşmaktan yorulduğumda, “Gençlik Pınar” yazısını yayınladım ve iş bitti.
Başka bir forumda geçen şu alıntıya bakın :
Pook’un şimdiki açmazının temelinde kadınları, onları yanında bulundurmaya değmeyecek kadar aşağı yaratıklar olarak görmeye gidecek kadar insandan saymaması var. Bunun SoSuave forumunda kimseyi rahatsız etmemesi şaşırtıcı değil zira “oyuncu” olmaya giden tüm yöntemlerin temelinde bu var. Bu tutumun “maskülenite” olduğunu düşünen herkesin eline birer sözlük alması lazım. Bir kadının zeki olması onu otomatik olarak maskülen yapmaz. Bu ikisi birbirinden tamamen farklı şeyler. Aynı şekilde cahillik ve ruh hastalığı seviyesinde aptallık maskülen falan değildir. Pook sözde entellektüel bir mastürbasyon yolunu seçtiği ve sürekli fikir çaldığı klasiklere ve Doğa’ya sırtını döndü.
Bu insanlar, Pook’u entellektüel olmakla suçluyorlar! (Bu arada klasiklerden nasıl çalabilirsin ki! Hiçbirinin telif hakkı yok. Ben zaten daha klasikler ve onların cinsellik hakkında sunduğu bilgilere değinmeye başlamadım!)
Ve bazı insanlar da entellektüelleri tokatladığım için bugünlerde bana kızgınlar!
Hangisi beyler? Entellektüel miyim, değil miyim?
Tahayyül edebileceğiniz gibi, bu Moliere’in kaleminden çıkabilecek değerde bir komedi.
Son zamanlara birileri çıkıp “Pook kadın düşmanı! Kadınlardan nefret ediyor!” demeye başladı.
Oysa içinde gencin “şeytan kadınlar! Şeytan kadınlar!” diye bağırdığı ve kadınları kötü insanlar olarak resmettiği ve benim de gence yanılıyor olduğunu ve kadınların sandığının tam tersi olduğunu anlattığım yazılarım var.
Pook’un psikoanalizini yapmaya yönelik tüm bu çabalar nafile. Pook hakkında endişelenmeyi bırakın ve kendiniz hakkında endişelenmeye bakın. Eğer Pook’un dedikleri hoşunuza gitmiyorsa, onu dinlemeyin.
“Pook kocaman bir egoist!” Oysa gelişimin sadece alçak gönüllülük ile geldiğini söyleyen yazılarım var. Zira bir insan herşeyi biliyor ise, yeni hiçbir şey yazmayacaktır.
Gökkubbenin altında aklınıza gilebilecek her şey ile yaftalandım ve suçlandım. Komik olan şu ki kendim hakkında doğruları söylediğim, “Feminizm Yargılanıyor” yazısı gibi yazılarda bile yalan söylemekle suçlandım! Hayır, ben ne olduğumu söylüyorsam oyum.
Dipnotlar :
[1] Don Juan Bible (Don Juan İncili), SoSuave forumundan rafine edilmiş ve baştan çıkarma (seduction) ile ilgili temel bilgiler içeren derleme. https://www.sosuave.com/bible/bible.htm
[2] Türkçe adıyla “Yaşamın Renkleri”, 1998 ABD yapımı komedi-drama-fantezi filmi.
[3] Yunan Mitolojisindeki yarı insan – yarı at yaratık
[4] Speed Seduction. Ross Jeffries (asıl adı Paul Ross) tarafından geliştirilen PUA tekniği / programı.
Pook Erkek’in Acı Çeken Çaylağa Tavsiyesi
https://www.sosuave.net/forum/showthread.php?t=18291
Anti-Dump’ın[1] çok hoşuma giden bir metaforu var :
“Bir kuş kadar özgür olmalısınız, oradan oraya kanat çırpıp, şakıyan ve hayatın tadını çıkaran bir kuş. Kadınlar bu kuş ile sikişmek ve onu kafese koymak isterler (kafes = bağlılık / ilişki).
Kuşun kendisi kafesin içine uçmak istediğinde, bu kuşun bir problem olduğunu düşünmez misiniz? Sonuçta kim, kafesin içinde olmak İSTEYEN bir kuşu ister ki? Hayır, kadınlar ÖZGÜR, VAHŞİ ve GÜZEL kuşları isterler. Kadınlar İYİ BİR AV isterler. İyi av, kafesin içine uçmaya can atmaz. Kafesin içine uçmak isteyen kuşlar, yaralı ve muhtaç kuşlardır.
Kadınlar anlaşılmaz değillerdir, olay bizim ne yapmamız GEREKTİĞİ yerine ne yapmak İSTEDİĞİMİZE odaklanmamız ve duygularımızın gözlerimizi perdelemesidir. Kadınların ayaklarını yıkamak ve onların heykellerini dikmek istiyoruz. Ama yapmamız gereken kadınlardan saygı beklemek ve onları sadece iyi davrandıklarında ödüllendirmektir. Gerçek tutku sadece erkek istediği zaman, aniden kadını bırakmaya hazır olduğunda oluşur. Sonuçta eğer siz daha birinci kahve buluşmasında “seni seviyorum” derseniz, tutku buhar olur uçar. Çünkü bunu söyleyerek bir yere gitmeyeceğinizi gösterirsiniz.
Çiçekler ve hediyeler ÖDÜL olarak kullanılmalıdır, kadının sevgisini SATIN ALMAK için değil.
Eğer bir kadın sizi umursamaz ise, siz de ona umursamazlık ile meydan okuyun.
Bir kadın size saygısızlık ederse, onu ona olan zamanınızı ve yakınlığınızı geri çekerek cezalandırın.
Bir kadın size sizin istediğiniz şekilde saygı ve ilgi gösteriyorsa, onu ödüllendirin.
Bana göre sahip olabileceğiniz kadar kadını size getirecek ve ilişkilerinizi parlak ve ateşli tutacak olan düşünce yapısı şudur: arzu duymayın.
Tabii ki, tamamen arzusuz olmak imkânsız. Bir erkekle muhabbet açıp konuşabiliyorsunuz değil mi? Aynısını kadınlarla da yapabilmeniz lazım. Sizi bundan alıkoyan iki şey var : (1) kadınları anlamamak ve (2) arzunuzun sizi tedirgin ve gergin yapmasıdır.
Bu sitedeki ve mesaj forumundaki [2] tüm mükemmel makaleler sayesinde 1 numaralı problemi kolayca aşabilirsiniz. 2 numaralı problemi aşmak ise biraz daha zor. Bazıları bu konuda doğal yetenektir (Peak[3]). Diğerleri ise, arzunun tüm kusurları gözardı etmelerine ve mantıksız davranmalarına neden olduğunu anlayana kadar ard arda yanarlar, yere çakılırlar, reddedilirler ve korkunç ilişkiler yaşarlar (Anti-Dump).
Aslında kendinizle övünmelisiniz zira ÇOĞU erkek romantizm konusunda USTA olduğunu düşünür (herkes, her şey hakkında haklı olduğunu düşünür). Buraya gelerek, DON JUAN[4] olma yoluna girdiniz bile. Yakında, kadınlar sizin varlığınızda tutku ile titreyecekler. Kendinizi eğitmek konusunda ciddi iseniz, bu site sizin hayatınızı değiştirecek.
Benim hayatımı değiştirdi.
Dipnot :
[1] SoSuave forumundaki PUA muhabbetinden kırmızı hapa evrilecek olan öğretinin çıkmasında Pook kadar etkili bir başka yazar.
[2] SoSuave.net
[3] SoSuave forumundaki meşhur yazarlardan biri.
[4] SoSuave forumunda, kadınları etkileme ve elde etme konusunda uzman olma mertebesi.
Onbeş Ders
https://www.sosuave.net/forum/threads/fifteen-lessons.59150/
Genç adam oturup hayatının bir sonraki safhası hakkında düşündü. “Artık bir kız arkadaş edinmenin zamanı geldi” dedi. Hayatının bu yeni yönü hem heyecan verici hem de korkutucu idi. “Ama başarı birçok yenilgi olmadan gelmeyecek” diye düşündü. “Keşke önümdeki acı verici denemelerden kaçınmanın bir yolu olsa idi”.
Ve birden, mucizevi bir şekilde Pook belirdi!
Genç adam, Pook’un önünde birden belirdiği herkes gibi, şaşkınlıktan dilini yutmuştu. Ama karşısındaki, konuşkan Pook idi. “Sana yol göstereceğim” dedi. Sürekli kalp kırıklıkları, yalnızlık ve hiçbir şey kontrolünde değilmiş hissine gerek yok. Beni takip et. Ben sana öğrenilmesi gereken birçok dersi öğreteceğim”.
Genç adam “ama Pook” diye haykırdı. “Kendimi başlangıçtaki hataların içine bıraksam daha iyi olmaz mı? Hata yapa yapa ilerlemek başarıya giden en iyi yol değil mi?”
“Hayır. Dersini alman için kalbinin kırılmasına gerek yok. Başarılı evlilikler, başarısız evlilik deneyiminin ardından mı geliyor? Tabii ki hayır. Ön …”
“Öngörü nazikçe öğretir; hata ise vahşice”
Bunun üzerine, genç adam sordu : “Peki, ilk ders nedir?”
Pook, “beni takip et ve gör” diye cevap verdi.
Genç adam Pook’u yakınlardaki bir üniversitenin kampüsüne kadar takip etti. “Dikkatle izle. İlk ders geliyor.”
Pook’un Kitabının Tamamı (PDF 385 Sayfa)
Şimdi kırmızı hapı oyuna indirgeme basitliğini es geçelim. Oyun paradan önemlidir gibi bir şey yazsak altına çöpten atık toplayan çocuğun fotosunu koyup “nasıl para lazım değil lan” diye itiraz edenler gibi atlamasını da es geçelim (biri buraya gelip “bu yazdıklarını Irak’ta kampta yaşayan çocuk nasıl yapsın, sen boş umut satıyorsun” gibi bir laf etmişti). Zira verdiği örnek ilginç. Kimi örnek verdiğini biliyor mu acaba?
Fotoğraftaki adam St.BlackOps2cel yani İnsellerin En Üst mertebe azizi 😀 Bu fotoyu koymuş bize siz mavi hapsınız diyor 😀
Bu adam insel azizidir, buna kız bulduranı Allah çarpar.
İnsel nedir biliyorsunuz. Burada birkaç yazıda değindik. Bunlar kötü genetik ile sonsuza kadar sekssizliğe mahkum olduklarını düşünen, involuntary celibate elemanlar (zoraki seks yapamayan). Bunlardan biri olan Elliot Roger’ın ruh halini detaylı analiz etmiştik.
Bu çocuk dediği incel forumlarının en meşhur, insellere göre kızların en korkunç kabuslarındaki öcülerden daha tiksindirici bulacağı adam. Bildiğim kadarıyla Bosnalı bir gamer ve inseller tarafından meşhur edilse de kendisinin insellerle alakası yok. Bu fotoyu avatar yapmış ve olaylar gelişmiş.
Şimdi bu çocuk bu şekilde pat diye sahaya sürülmez. Bu saçla, ölü balık gibi bir surat, gülümseme yok, gym görmemiş, black ops t-shirt sahaya çıksın kızlar bunu döver tabii. Bunu o t-shirtle dövüp giyimine el atmak lazım. Saçları halletmemiz, 6 – 7 ay gyme sokmamız lazım. Gülmesi de lazım. Önden çok işi var ama Allahtan ölümüne obez değil. O tarafın işi daha zor.
Bana inanmayın, oğlumuzun daha iyi saç ve gülüş ile haline bakın (adamın Facebook’undan):
Hala gym şart, full sakal daha iyi gider yani bir 3 – 6 ay ön çalışma lazım ama bunu çevirebilirsin. Bir Amerikan futbol takımı kaptanı tipinde piliç mıknatısı olmaz belki ama şu halinden çok daha fazlası olur.
Ne dersiniz arkadaşlar, kendine el atsa düzelir değil mi?
Bu arada reklam yapayım. Ey ahali. Bu elimde görmüş olduğunuz hap, yukarıdaki gibi bir elemanı şuna çeviriyor. Yanında da bir adet kalem, bir adet çakmak ve bir kutu prezervatif veriyorum. Hepisi sadece 5,000 Lira! Mahmut pazarlama. Bu fırsat kaçmaz.
Bitmedi. 5,000 TL daha verene kırmızı fitil veriyoruz. Şuna döndürüyoruz 😀