1998 yapımı Ah Mary Vah Mary (There’s Something About Mary) filmini izlediyseniz, artık klasikleşmiş olan “saç jölesi” sahnesini hatırlarsınız. Esas oğlan Ted, esas kız Mary ile buluşacaktır ama çok heyecanlıdır. Ted’in arkadaşı Dom, Ted’e şöyle tavsiye eder :
Dom : “Önemli bir randevudan önce tavuğu boğuyorsun değil mi? Lütfen bana önemli bir randevudan önce çavuşu tokatladığını söyle … (Ted anlamayınca), Aman Tanrım, bana bir kızla buluşmadan otuzbir çekmediğini söyleme! Sen deli misin? Dolu bir silahla buluşmaya gidersen tabii ki aşırı heyecanlanırsın. Ah benim arkadaşım, otur, otur şöyle … Bir kızla seks yaptıktan sonra, yatakta yatarken, hiç heyecan kalıyor mu? Kalmıyor, neden?”
Ted : “Çünkü yorulmuş oluyorum …”
Dom : “Yanlış! Bebek yapma olayı beyninden çıkıp gittiği için. Bak o düşünceler ordayken kafanı sikecek. Bir erkeğin hayatındaki en samimi anlar, yükünü boşalttıktan sonraki dakikalardır. Çünkü yükünü boşalttıktan sonra artık kafan seks yapmakta olmuyor … Bir kız gibi düşünmeye başlıyorsun ve kızlar bunu çok severler”
Filmi görmemiş olsanız bile, burada Dom’un bahsettiği beta oyununu görebiliyorsunuz değil mi? Dom maalesef feci şekilde yanılıyor. Kadınlar, kendileri gibi düşünen efemineleri değil, dolu silahları severler.
“Oyunu” cinsellikten arındırmak, beta erkeklerin yaptığı en temel hatalardan biri. Bir erkeğin cinsel isteğinin onun cinsel birleşme şansını azaltacağı varsayımı, maalesef oldukça yaygın bir saçmalık. Fakat bu saçmalık, beta erkekler tarafından çokça satın alınıyor. Sonra da bu erkekler, “arkadaş kalalım” çıkmaz sokağına vardıklarında, nerde hata yaptıklarını merak edip duruyorlar 🙂
Dr. Martie Hasselton tarafından yapılan bir dizi endorfin (mutluluk hormonu) ve hormon profili temalı deneyler, bu yukardaki hurafeyi çöpe atacak nitelikte. Dr. Hasselton, sağlıklı ve yetişkin bireylerin kanındaki endorfin ve diğer hormon oranlarını, flörtün değişik aşamalarında (flört, seks öncesi, seks sonrası, vs.) ölçüyor.
Erkeklerin potansiyel seks partnerlerini değerlendirirken, hormonların beyinlerinde oynadığı oyunlar oldukça çapıcı. Sağlıklı testosteron (erkeklik hormonu) seviyesi, erkeğin kadını resmen seks objesi olarak görmesine neden oluyor ve erkek beyninde düşünsel problem çözme merkezlerini simule ediyor! Testosteron, orgazm sonrası salgılanan oksitosin adlı bir hormon tarafından bastırılıyor. Testosteron cinsel güdü ve ısrarcılık / saldırganlık ile ilgili iken, oksitosin hormonu terbiye, güven ve rahatlık getiren br kimyasal. Oksitosin’in seks ve doğum sonrası kadında erkeğe nazaran duygusal bağlanma konusunda daha önemli rol oynayan bir hormon. Erkeklerde oksitosin daha çok seks sonrası testosteron ve dopamin seviyelerini düşürme işi gören bir hormon.
Seks sonrası vücut, seks öncesi ve sırasında doruğa çıkan endofrin ve dopamin hormonlarını dengelemek için kana yüklü miktarda oksitosin salıyor. Bu hormon erkeği hem cinsel olarak sakinleştiriyor hem de erkekte rahatlama ve güven hissi yaratıyor. Seksten sonra bir süre pestil gibi yatmanızın sebebi bu hormon. Evrimsel olarak da oksitosin hormonu, erkeğin hala kalkık olan penisini, yeni içeri boşalttığı spermlerle beraber dışarı çekmek yerine içerde kalmaya iterek, hamilelik şansını arttırıyor. Hormon ek olarak da, erkek ile dişi arasında bağ kurmak gibi de bir işleve sahip.
Yüksek testosteron seviyesi, erkeğin çekiciliğini arttırdığına dair birçok çalışma var. Örneğin, Abertay Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, düşük stres ve yüksek testosteron, erkeği kadınlar gözünde daha çekici kılıyor. Kadınlar erkeğin testosteron seviyelerini sadece bu hormonların dış görünüşe etkisi ile değil (örneğin testosteron seviyesinin getirdiği erkeksi hatlar, kaslı vücut ve derin – kalın ses) feromonlar sayesinde algılayabiliyorlar.
Feromon, aynı türün üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri düzenleyen kimyasal maddelere verilen bir isim ve Eski Yunanca “hormon taşıyan” anlamına geliyor. İnsan feromonları daha çok cinsel davranışları kontrol ediyorlar ve herhangi bir kokuya sahip olmamalarına rağmen burnun içinde bulunan ve “vomeronazal organ” olarak bilinen bir reseptör sayesinde algılanabiliyorlar. Feromonların, iki insanın “kimyasal” uyumununda nasıl önemli olduğunu Terli T-Shirt Deneyi yazımızda görebilirsiniz.
Biyo-mekanik pespektiften baktığınızda, düzenli masturbasyon yapan bir erkek, pratik olarak çevresine “ben bir feromonal beta erkeğim” mesajı yayar. Ve kadınlar bu feromon yayınını yakalayıp, kaydedecek bilinç altı mekanizmalarına sahiptir, hiç kuşkunuz olmasın. Daha yüksek testosteron seviyesine sahip olan ve bu seviyeyi koruyan erkekler, “çekicilik”lerini sadece davranışsal olarak değil, “koku” olarak da kadının bilinç altına işleyecektir.
Eğer testosteron seviyeniz kronik olarak düşük ise ve/veya sürekli oksitosinin rahatlatıcı etkisine maruz kalıyorsanız (sürekli mastürbasyon yapıyorsanız), kendinizi cinsel olarak oldukça avantajsız bir konuma koyuyorsunuz. Evrimsel açıdan bakarsanız, tarih öncesi avcı-toplayıcı toplumlardaki beta erkekler (genetik ve karakter olarak altta olan erkekler), seks yapmak için alfa erkekler kadar kadın bulamayacaklarından muhtemelen çok fazla mastürbasyon yapıyorlardı. Bu durumda, kadınların mastürbasyon sebebiyle salınan hormonları algılayarak bu beta erkeklerden uzak durmayı (elektrik alamamayı) sağlayan mekanizmalar geliştirmiş olmaları çok şaşırtıcı değil.
Kısacası mastürbasyonun en önemli zararı, erkeği hormonal olarak “ben betayım” diye fişlemesi. Ne kadar düzenli ve çok sayıda mastürbasyon yapıyorsanız, o kadar “daha az çekici” olursunuz ve gerçek cinsel deneyime ulaşmanız da o kadar zorlaşır.
Freud’un dediği gibi “her enerji cinsel” ise ve cinsel enerjiyi testosteron sayesinde erkekler çok daha yoğun üretiyorlarsa, erkeklerin bu enerjiyi kadınlara yöneltmedikleri zaman imparatorluklar kurmaya, yollar yapmaya, kurdukları gibi yıkmaya da yönlendirmeleri şaşırtıcı değil. Mastürbasyon bu enerjiyi bastıran birşey.
Ve Ted’in arkadaşı Dom’a inanıp da buluşmadan önce mastürbasyon yaparsanız, kendi bindiğiniz dalı kesersiniz 🙂 Kadınlar, cinsel isteklerini geri plana atarak daha duyarlı ve güvenli (korkak) oyun oynayan erkekleri genelde itici bulur. Bir kadının bir erkekle yatması için kendini rahat hissetmesi gerektiği miti ile kendi cinsel isteklerini geri plana atan bir beta, “önce arkadaş olalım” adlı, hemen her zaman kaybetmeye mahkum bir strateji izler. Fakat rahatlık ve güven, orgazm sonrası duygular, öncesi değil. Stres, uyarılma ve cinsel ihtiyaç ise orgazm öncesi.
Ayrıca bakınız : Pornoyu Bırakmanın Çok Kolay Yolu
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.
Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.