Alfanın Kökeni

Rational okuru Jeremiah oldukça sık sorulan bir soruyla gelmiş:

“Rollo. Benim sorum şu : alfa özelliklerinin genetik mi yoksa öğrenilmiş mi olduğunu düşünüyorsun? Modern erkeklerin yüzde kaçı sence alfa özellikleri gösteriyor ve bu erkeklerin yüzde kaçı bu özelliklere hep sahipti ve yüzde kaçı sonradan öğrendi? Feminizm tüm erkekleri ilk süt dişleri çıktıktan itibaren yatırmış sikiyorken hala “doğal” alfaların olduğuna inanmak çok zor.

Daha önce de belirttiğim gibi alfa “özü” öyle çoğu erkeğin kendi anlayışına göre kavradığı gibi öznel bir kavram değil. Bu mütevazi blog yazarına göre “alfa” bir zihin yapısı, demografi değil. Erkek camiası belki sonsuza kadar alfayı alfa yapan özellikler nedir diye tartışacak ama bana göre çoğunlukla, alfa zihin yapısının etkisi üzerinde hemen herkes hemfikir.

Bunu aklımızda tutalım ama bana göre bir erkek alfa mı doğar yoksa alfa zihin yapısına sonradan mı şekillenir sorusu oldukça güzel bir soru.

Aslında bu, psikolojinin birçok düşünce akımına sokuşturduğu klasik “doğuştan mı, öğrenilmiş mi?” sorusu.  Bir özellik kalıtsal, biyolojik, çevresel etkilerle mi şekillenir yoksa öğrenilmiş, sosyal doktrin ile empoze edilmiş ya da kültürün dayattığı birşey midir? Ve tabii aynı şekilde klasik bir başka çekişme de bazı insanların herşeyin sadece bir taraftan etkilendiğini söylemesi, her özelliğin az ya da çok iki taraftan da etkilenmesine rağmen.

Tomassi okulu psikoloji sağlam bir şekilde davranışçılık üzerine otursa da, dışsal etkenlerin içsel eğilimleri sonradan modifiye edebileceğini göz önüne almak önemli.

Bunları göz önünde bulundurarak Alfanın kökeni hakkında benim perspektifim şu :biyoloji Alfa’nın başlangıç noktasını belirliyor, bu noktadan sonra ona ne olacağını ise erkeğin çevresi belirliyor. Daha iyi bir kelime bulamadığım için “alfa enerjisi” diyeceğim, çeşitli derecelerde ve biyolojik olarak erkeğin başlangıç paketinde belirlenen birşey; buradan itibaren, sosyal geri besleme ile bu enerji erkeğin yetiştirilişi sırasında ya rafine edilip geliştiriliyor ya da erkeğin sosyal çevresi tarafından kısıtlanıp bastırılıyor.

Ben sanat okulunda iken üzerimde en çok etkisi olan öğretmenlerimden biri bana şöyle demişti : “iki tip sanatçı vardır : doğuştan gelen bir içsel sanatçı ruhu ile ödüllendirilenler ve bu doğuştan gelen sanatçılığa sahip olmayan ama sanat için büyük bir tutku besleyerek sanatlarında iyi olanlar. Gerçek üstadlar, doğal yetenek ile tutkudan gelen itkiyi birleştirebilen insanlardır.” Bütün yaratıcılık gerektiren çalışmalarında bu modeli referans aldım ama bu modelin sanat dışına da uygulanabileceğini düşünüyorum.

Kendini Yetiştirmiş Alfa

Roosh’un Doğal Yetenek Miti yazısında, “Alfalığı Öğrenme Teorisi” konusunda mükemmel bir analiz var. Burada anlatılmak istenen, Alfa davranışlarının ve sonuçta kadınlarla başarıya etkisinin, deneye yanıla öğrenilen bir davranışlar kümesi olduğu.

Doğal yeteneğin ne olduğu konusunda beni hemfikir olmaya zorlarsanız, doğal yetenek bir seks dahisidir derim – herhangi bir oyun eğitimi olmamasına rağmen diğer erkeklerden çok daha fazla sayıda kadınla beraber olabilen biridir. 12 DVDlik setleri ya da bir düzine erkekle beraber PUA seminerlerini izlememiş bir erkek. Bu erkeğe bakıp, “bu adam otomatik olarak hatun götürüyor, adam hatun götürmek için doğmuş!”

Ama durum böyle değil. Bu işin kitabını okumamış olması onun oyununu çok sayıda kadın üzerinde deneyerek sizin gibi deneye yanıla öğrenmediği anlamına gelmez. Bu onun avranışlarının farkında olmadan ve davranışlarını özellikle ayarlamadan hareket ve taktiklerini adım adım geliştirmediği anlamına gelmez. O da sizin gibi denedi ve yanıldı, neyin çalışıp neyin çalışmadığını anlamak için o da sizin gibi yürümelerinin sonuçlarını değerlendirdi.

“Doğal yetenek” yürüme verilerini Excel’e girecek kadar takıntı yapmamış olabilir, ama o da ne yaptığının bilincinde idi. O da çekiciliğin ardındaki mekanizmayı anlayan ve bunu isteğine göre açıp kapayabilen biri. O da kadınlardan pozitif tepki alan espri anlayışını ve hikaye anlatma sanatını öğrendi. Onunla ilgili en son söyleyebileceğiniz şey, onun dünyaya otomatik olarak kadın sikme yeteneği ile doğduğu.

Roosh’un burada araştırdığı şey temel davranışsal psikoloji terimi – makro-psikolojik dinamiklerden mikro-psikolojik şemalar, maksatlı ya da bilinçaltında, çıkarımsal deneme yanılma yönetimi ile geliştirilir. Farkında olsanız da olmasanız da,  herkesin belli ölçüde bir Oyunu vardır. Bildiğiniz her erkeğin, kendisine bir kadınla cinsel ilişkiye gitmeye yardımcı olduğuna inandığı davranışsal ve zihinsel tavırları vardır. En kötü mavi haplı betanın bile bir kadınla nasıl birlikte olabilineceğine dair bir fikri vardır.

Bu Oyun protatipi, sizin anaokulunda karşı cinsle ilk etkileşime girdiğiniz 5 yaşınızdan, kırmızı hapı keşfettiğiniz güne kadar sürekli deneme – yanılma yönetimi halindeydi. Ve siz resmi Oyunu adapte ettikten sonra öğrendiğiniz yeni bilgilerle eski davranışlarınızı ve zihinsel yapınızı modifiye etmeye devam edeceksiniz. Aslına bakarsanız, PUA camiası, erkek camiası (manosphere)  ve onların türlü türlü permitasyonları en ham halleri ile bu davranış modifikasyonu için deneme – yanılma deneyi ve bilgi geribeslemesi temelli bir meta – çabadır.

Bazıları için bu öğrenme süreci diğerlerine göre daha kolaydır. Yine Roosh’dan :

Onun sizin aklınızı başınızdan alma sebebi genetik değil, sizden çok önce olaya başlamış olması. Özel bazı nedenlerle seks oyunu dünyasına sizden yıllar önce atlamış olması; etrafının kikirdeyen öğrenci kızlarla çevrili olduğu bir zamanda başladığı için şanslı olması. Siz daha ilk yürümenizi yaparken o çoktan yüzlerce kadın üzerinde oyununu pratik etmişti.

Bu yazdıklarıyla davranışsal bakış açısından hemfikir olsam da, bu nokta benim Roosh’un teorisinden ayrılmaya başladığım yer. Alfa bir erkeğin Alfa statüsüne gelişiminde, herşeyi tamamen öğrenilmiş davranışa indirgeyemeyeceğimiz kadar çok biyolojik ve çevresel belirleyici var. En basit ve gözlemlenebilir şey, genetik olarak daha yakışıklı ve fiziksel olarak daha arzulanır bir erkeğin Alfa Oyunu geliştirme fırsatları, olarak daha az yakışıklı ve seksi bir erkeğin eline geçen fırsatlardan istatistiki olarak çok daha fazla olacaktır. Teoride, avantajlı fiziksel özelliklere sahip bir erkek , davranışları gözden geçirip çıkarım yapmaya “daha erken başlamış” olacaktır zira bu erkek, onun fiziksel özelliklerine doğal olarak çekilen kadınlar tarafından daha sık cesaretlendirilecektir.

Ne yazık ki tüm bunlar, davranış geliştirme sürecinin izole bir ortamda geliştiğini varsayıyor. Erkeğin Alfa statüsü davranışları gelişimini destekleyen ya da köstekleyen (kelimenin gerçek anlamı ile) bir dünya dolusu çevresel faktör ve değişken var. Roosh buna değinmiş:

Bu noktada şunu söyleyebilirsiniz, “ama böyle doğuştan yetenekler var. Mozart mesela!”

Çağdaşları ile karşılaştırırsak, Mozart’ın olağanüstü şeyler başarmış biri olduğunu kimse inkar edemez. Ama onun gelişim sürecinin de zamanı için oldukça olağanüstü olduğu unutulur. Mozart, müzik eğitimine 4 yaşından önce başlamıştı, aynı zamanda yetenekli bir besteci olan babası, ünlü bir müzik öğretmeni idi ve keman kullanımı hakkında ilk kitaplardan birini yazmıştı. Dünyaca ünlü diğer besteciler gibi Mozart’da uzman olarak doğmamıştı, uzmana dönüşmüştü.

Bu örnekte doğal ve doğuştan yetenek yok değil ama çevrenin bir insanın davranışsal gelişimini ve sonunda kişiliğini geliştirecek ya da kısıtlayacak şekilde bir rol oynadığını göstermesi açısından iyi bir örnek. Mozart örneğinde bir başarı öyküsü görüyoruz (bir sanat üstadı); doğal bir yeteneğin dış faktörlerce desteklenerek cesaretlendirildiği ve tam potansiyeline ulaştığı bir örnek. Mozart doğal yetenek ve ideal çevre konusunda doğru karışım idi ve bu da ona “erken başlama” avantajını verdi.

Jeremiah, “feminizm tüm erkekleri ilk süt dişleri çıktıktan itibaren yatırmış sikiyorken hala “doğal” alfaların olduğuna inanmak çok zor” diye ağlıyor ve tabii ki bu da Alfa statüsü geliştirmeyi köstekleyen, negatif bir çevreye örnek. Örnek çok ama davranış psikolojisi açısından feminizasyonu, feminen buyruğa daha iyi uymaları için erkeklerin doğal dürtü ve eğilimlerinin planlı uygulanan davranış modifikasyonları ile törpülenmesi olarak görebiliriz. Erkekler, herşeyi kapsayan fem – merkezli gerçeklikte sosyalleştikçe, “doğal alfayı” aykırılık olarak görmeye başlarız.  İçinde bulunduğumuz meta-çevreye rağmen bu adamlar, içsel bir yetenek ya da dışsal bir gelişim ile bir şekilde kendilerini Alfa haline geliştirmeyi başarmışlardır.

Doğal Alfa

Corey Worthington’u Alfalığın zirvesine örnek gösterdiğimde birçok kişi benim kredibilitemi sorgulamıştı. Alfanın “erkeklerin bilge lideri” anlamına gelmesi gerektiğini düşünen erkekler, anlaşılır şekilde, Corey’in umursamaz Alfa kasıntılarından rencide olmuştu. Başında da belirttiğim gibi “Alfa Özellikleri” tartışmasının biteceği yok ama hem erkek camiasında hem de psikolojide, muhtemelen testosteron ile ateşlenen ve kendini insan erkeklerinde gösteren bir Alfa dürtüsü mevcut.

Kimsenin 5 yaşında sağlıklı bir oğlan çocuğuna nasıl Alfa davranmasını öğretmesine gerek yok, o bunu kendi başına kavrayabilir. Çeşitli durumlarda bu minik Alfalar çevrelerini keşfetmeye, risk almaya, neyin çalışıp neyin çalışmadığını denemeye, sonuçları kendisine zarar verecek ya da kendisini yok edecek olsa da çalıştığını düşündüğü şeyleri uygulamaya isteklidirler. Bu kendisini tek teker bisiklet sürme denemeleri ya da babasının bilgisayarını kurcalama olarak gösterebilir, ama bu ham ve rasyonel olmayan özgüven, Alfa kasıntıları, çeşitli derecelerde de olsa erkek olmanın kendine has bir durumudur.

Yetişkinlerin yapabilme kapasitesi olan soyut düşünce ile engellenmemiş bir oğlan çocuğu (bu kapasite 3 yaşından 21 yaşına kadar gelişir) Alfadır ve hep öyle olacaktır. O, kimseyi takmayan bir Alfadır ve onun içindeki Alfayı dize getirip onu acınası bir betaya çevirmek ve varlığını garanti altına almak için feminen buyruk, bir dünya sosyal koşullamanın bastırmasına ihtiyaç duyar. Tam da bu nedenle dünyanın Alpha Buda /Corey Worthingtonlarının ham, sorumsuz, bastırılamaz, vurdum duymaz Alfa enerjisi bizi bu kadar rencide eder.

Tüm Oyun teorisi, PUA teknikleri, hatta feminene hizmet eden “Adam Ol” çığlıkları ya da erkeğin Alfa erkek davranışını ve kafa yapısını taklit etmesini teşvik eden diğer şeyler, aslında altan alta bir erkeği, 5 yaşındayken sahip olduğu Alfa enerjisine geri döndürmek amacındadır.

Çeviri : The Origin of Alpha

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

37
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
13 Comment threads
24 Thread replies
2 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
20 Comment authors
Incel bile olamayan adameskilerdenbiriHasan abiAetherBir Kullanıcı Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Merdi
Guest
Merdi

Anladiğim kadariyla alfanin çesitleri var.Alfalar iyi de olabilir kötü de.Toplum için yararli işler yapip alfa da olunabilir.Mustafa Kemal Atatürk bence iyi ve vizyonlu bir alfaydi.Her alfa corey gibi boş beleş insan olacak diye bir kaide yok.

BenLark
Guest
BenLark

Genetik olarak şanslı olmak çok önemli kişisel gelişimde .Geçmişte şişman , ezik , bazı egoist züppelerin dalga geçmeye çalıştığı birisiydim. Onlardan bazı konularda başarılı olduğum veya fiziksel açıdan daha tehditkar olduğum için bunları yaptıklarını hiç düşünmezdim ama zamanla farkettim ki hepsi kıskançlık ve ego .Baştan sona kendimi yeniledim fakat ergenlik zamanı böyle az buçuk tipi olan yada parası olan elemanlar benden çok daha fazla yol kattettiler kız ilşkileri, sosyal ortam falan .Şimdi zamanla geliştiriyorum kendimi ama onlar benden 1-0 önden başladı bunlara .Ben lisede ders çalışırken onlar sinemada 20. kızla yiyişiyordu ama şimdi onların durumu çok sikko yerlerde devam ederken… Read more »

yucelige
Guest
yucelige

bunun gibi yazıları kişinin buraya yani yorumlara yazmasını onaylanma ihtiyacı ve ego masturbasyonu olarak düşünüyorum, biraz daha dışarının onayı olmadan yaşamayı öğrenmek lazım.

Hasan abi
Guest
Hasan abi

senin dedigin adamlar(bu yorumdaki adami kastedmiyorum ama) iclerinde kendilerine kiziyorlar anliyorum onlari cunku dusunsene yillar boyunca kizlardan uzak kalmayi kendisi secmis aslinda bir noktada ama adam pisman olmus diger erkekler yol kat ederken bu elemanlarda elde var 0 bu adamlar ciddi efendi beta adamlar tuhaf olan isteseler kiza ulasabilirlerdi ama illa o kiz olacak hb 8 alti kurtarmaz vs. Dedikleri icin hic kiz girmemis hayatlarina diger kizlar ve erkekler takilirken bunlar bos gecmis kirmizi hapin ofke fazi sanirim arada banada geliyor😅😂

Osvaldo
Guest
Osvaldo

İyi günler. 23 senesini beta kalıbının özeti olarak geçirmiş bir bireyim. Yaklaşık yedi ay önce kırmızı hap denilen bu felsefe ile karşılaştım. Halihazırda devam eden ilişkimi çok olumlu etkiledi bu felsefe ile karşılaşmam. Kendime değer vermeye başladım. Başta karşımdaki kadın, bilhassa ben, daha çok erkek olduğumu hissetmeye başladım. Sorun çıkarsa da çözsem mantığına girdim, sorumluluk alma gücüm arttı. Fakat bir sıkıntı var. Başta ilişkimi iyi etkilediği, kendimi iyi hissetirdiği için kızgınlık durumu oluşmadı ama son zamanlarda karşı cinse karşı aşırı bir kızgınlık durumu oluştu bende. Doğalarından dolayı kızgınlık duyuyorum, etrafımdaki karşı cinslerle sürekli dalga geçiyorum. Üstüne üstlük bunu kız arkadaşıma… Read more »

Osvaldo
Guest
Osvaldo

Sonum ciddi manada MGTOW. Bu kadar içten pazarlıklı, yalancı bir cinse neden manevi dahi olsa yatırım yapar ki insan ? Sen güçsüz kalınca, düşene bir tekmede sen vur misali sırtından hançerlemeyeceği ne mağlum ? 22 yıldır gözlerim hakikaten kapalıymış. Etrafımda namuslusu, namussuzu tüm kadınlarda hipergamiyi, solipsizmi, briffault kanunu görmüşüm ama beta hayat bakış açısı nedeniyle hep gerçek aşkı aramışım. Geçen yıllarıma üzülüyorum. Benden küçük arkadaşlar bu hataya düşmesinler, sürekli kendilerini geliştirsinler.

Richard the Lionheart
Guest
Richard the Lionheart

“Hahahahahahaha… Altına sıçtın, değil mi ölü adam ? Yolculuk nasıldı ha ? Değişimi gördün değil mi kanka ? Dediğim gibi… Alfa… Alfa, tüm kuralları değiştiriyor. Hissettin onu, değil mi ? Betaların ne kadar aşağılık saldırılarda bulunduğunu da gördün… Ahahahahaha… Ölü adam, seni bitirmek için yapıyorlar bunu. Benimle alakası yok, beni etkileyemeyeceklerini biliyorlar. Amaçları sensin. Sadece, sen… Seni parçalayacaklar ölü adam… Evet, seni dostum ; seni… Bu hayatta ya alfa olursun, ya da sikilirsin ölü adam… Bunu gördün, değil mi ? Gördün değil mi ölü adam ? Bağırarak söyle, gördün mü ? Ben de öyle tahmin etmiştim, gördün tabii ki… Ben… Read more »

Bir0kuyucu
Guest
Bir0kuyucu

aptal mısınız ? hala şu boş işleri, boş yazıları, temeli olmayan motivasyon yazılarını bir yerlere yapıştırmaktan bıkmadınız mı?

Aether
Guest
Aether

Gülmekten altıma sıçtım

İsmail
Guest
İsmail

Hocam gayet güzel yazı ellerinize sağlık

Hocam şu inci sözlükteki “bunu çok sık yapmam” ve “buraya gel çok şey kazanacaksın” yazısını okuyup yorumlar mısınız? Özellikle bunu çok sık yapmam ı okuyup yorumlayın, o herif doğru mu yoksa yanlış mı merak ediyorum

Atma Ziyaa
Guest

Basit bir mantıkla düşünürsek,kadınların doğuştan gelen özelliklerinin varolmasına karşın erkeklerin doğuştan gelen hiçbir özelliği yok diyor bu yazı..
Erkekler sadece,öğrenerek bir yerlere gelebilir,yada birşeyler yapabilir diyor..

AlphaGun
Guest
AlphaGun

Aslına bakarsak tüm alfaların ortak yönü çerçeveyi doğal biçimde koruyabilmeleridir. İster dark triad olsun ister peygamber olsun.

Hatta zihinlerdeki karmaşayı durdurabilmek adına; “alfa=çerçeve” desek dâhi abartmış olmayız.

Tabi ki konudan bağımsız olarak (alfa nedir?) ben, -bundan 100 yıl öncesine kadar olduğu gibi- erdemli alfaların çoğalmasından yanayım. Çünkü erkek çerçevesini koruyup kendi öz benliğinin farkında olarak her daim gelişim içerisine girmeli ve bu gelişimin sonucunda da topluma imkanlarınca katkı sağlayabilmeli.

Şah Hatayî’nin ünlü bir şiirinde dediği gibi: “Ben doluyum, ben dolana akarım.”

Tıpkı bu site yöneticilerinin bilgi birikimlerini, toplumda bunlara aç olan insanlarla paylaşması gibi.

Allah sizden binlerce kez razı olsun.

ID-44100
Guest
ID-44100

Çocukluğumda Corey gibi doğal alfa olan kuzenim ve arkadaşlarım vardı onların şimdi çok güzel sevgilileri ama başarısız meslekleri var hatta yok gibi… Ama çocukken çok özenirdim onlara her türlü yapmak istediklerini yapıp ailesinden azar hatta dayak yemekten çekinmezlerdi. Her seferinde kızsada insanlar bu çocuklara ortamda hep onların konusu açılır gülerek bahsederlerdi onlardan. Tabi çocukluğunu aile baskısı korkusu ile geçiren ben uslu çocuktum aferin diyip siktiri geçerdi insanlar bana benim hakkımda kimse konuşmazdı. Beni o doğal alfalara örnek gösterip onlara shit-test yaparlardı ama onların sikinde olmazdı tabi. Sonradan beni ergenlikte onlar ile kıyaslarlardı (Shit-test) çok sinirlenirdim içten ve davranışsal olarak sonuçta… Read more »

manganez sevdalisi
Guest
manganez sevdalisi

Mahmut abi Robert Greene power of seduction onerir misin?

Bir Kullanıcı
Guest
Bir Kullanıcı

“Yetişkinlerin yapabilme kapasitesi olan soyut düşünce ile engellenmemiş bir oğlan çocuğu (bu kapasite 3 yaşından 21 yaşına kadar gelişir) Alfadır ve hep öyle olacaktır. O, kimseyi takmayan bir Alfadır ve onun içindeki Alfayı dize getirip onu acınası bir betaya çevirmek ve varlığını garanti altına almak için feminen buyruk, bir dünya sosyal koşullamanın bastırmasına ihtiyaç duyar. “ Bu çok doğru. Aslında çoğu erkek alfa olarak doğuyor. Onu betalaştıran çevresel faktörler. Kendimden örnek vermek gerekirse, 15 yaşında ilk ilişkime başladığımda (Bu kadar erken yaşta ilişkiye girmek aşırı derecede aptallıktır.) ilk önce kendi mutluluğumu esas alıyordum. Bizim kafamıza romantizm yalanları o kadar çok… Read more »

Hasan abi
Guest
Hasan abi

Abi tabiri caizse “5 yasindaki alfa enerjisine donmek” Icin sadece testoseronu yukseltmek yetmez mi?birde sunu anlamiyorum mesela toplumsal baski ve beyin yikamaya cok fazla maruz kalan bazi ulkelerde veya kadin ve erkegin iliskisi oldugu ogrenilince idam edilen zamanlarda yasayan erkekler bile bir cesit oyuna sahipler belki hayatlari boyunca bu kavrami bilmemelerine ragmen daygame pua gibi seyleri bulunduklari ortama nasil olmussa adapte edip yapip bircok kadina ulasabilmisler bu erkekler bu betalastirilma ve hakkaten yaklasma korkusu icin bizden bile fazla sebebi varken nasil dogal pua olabiliyor bizim toplumumuzda daha az olmasina ragmen binlerce erkek yaklasma korkusu yasarken bu insanlarin veya atalarimizin farki… Read more »