Bugün Aldatan Adam yazısında yorumlarda Benibilenbilir rumuzlu okurla 20 – 80 kuralını tartışırken şu aşağıdaki yorumu yazdım ve yüzde 3 kuralı aklıma geldi :
…
İkincisi ise benim web loglardan gözlemlediğim buraya günde yeni 600 kişi geliyor ama sadece 20 kadarı kalıyor. Çoğunun “ne saçmalıyor lan bu kadın düşmanları” diye çıkıp gittiğine eminim. Kalan yüzde 3’ün içindeki bu bastırılmış erkek ise “dur burda birşey var” dedirten güç olduğu ve okurlar içinde oyunu öğrenebilecek kişi oranının çok daha fazla olduğu inancındayım. Tabii ki bu böyle mi, yoksa benim iyimserliğim mi, zamanla anlaşılır.
Sanırım 2015 yılında vefat eden self-help yazarı Wayne Dyer anlatmıştı. Amerika Birleşik Devletleri’nde Macy’s adlı büyük bir mağazalar zinciri var. Bu şirket zamanında gazetelere yönetici ve denetçi aradıkları iş ilanları vermiş. İlanları gören sendika da kazan kaldırmış. “Neden böyle nitelikli yönetici işlerini şirket dışından insanlara açıyorsunuz da bizim çalışanlarımıza önermiyorsunuz?”
Macy’s yöneticileri özür dilemişler ve demişler ki “tamam işi çalışanlarımıza önereceğiz ve tek yapmaları gereken haftada sadece iki kere 3er saat fazladan şirkette kalarak eğitim almaları. Biz istekli adayları birkaç ay eğiteceğiz ve yöneticiliğe terfi ettireceğiz. Böyle başlayıp tüm bir mağazanın yöneticisi olmaya tırmanan bir kariyer rotası edinebilirler.”
Düşünürseniz büyük bir fırsat. Saati 7 Dolar çalışan bir kasiyer için örneğin, haftada sadece 6 saat eksta zaman harcayarak, bedava bir eğitim ile yönetici olma fırsatı! Tahmin edin şirket içinde bu pozisyona başvurabilecek çalışanların yüzde kaçı bu işe başvuruyor. Sadece başvurudan bahsediyoruz, eğitime katılıp sonra zorlanıp gitmeyenden falan değil.
Yüzde 3!
Bu oran sadece bu hikayede karşımıza çıkmıyor. Konu ne olursa olsun insanların sadece yüzde 3’ü, fırsat karşılarına çıktığında eksta çaba harcayarak onu yakalamaya çalışıyor. Haftada sadece 6 saat daha fazla zaman harcayarak çok daha iyi bir iş, kariyer rotası, daha iyi bir hayat ve daha fazla para kazanma fırsatı varken sadece yüzde 3 başvuruyor.
Bir konuda tepeye oynarken tabii ki ilk olarak odaklandığınız şey, kendinizi bir önceki güne göre daha iyi hale getirmek. Ama herhangi bir alanda daha iyi olmak için ekstra çaba harcamaya başladığınızda rekabet ettiğiniz kişi sayısı da öyle çok değil : topu topu yüzde 3!
Kırmızı Hap ile kendinizi geliştirirken örneğin, karşınızda Türkiye’de size rakip olabilecek tüm erkekler de tepeye çıkmak için çalışmıyor. Çalışanın oranı yüzde 3 bile değil muhtemelen. Bize en çok sorulan sorulardan biri de neden bu bilgileri herkese açıp rekabet yarattığımız.
Bu siteye her ay 11 bin kişi geliyor. Bu sayı hızla artıyor aslında, daha 2 ay önce bunun yarısı idi, muhtemelen gelecek ay sonunda 2 katı olacak. Sadece kadın – erkek ilişkileri konusunda değil, kendini geliştirme ile ilgili de yazıp çiziyoruz. Peki sizce bu bilgiyi eline alıp harekete geçen erkeklerin oranı nedir? Yüzde 3? Belki daha az, ama daha fazla olduğunu sanmam. Doğanın kanunu bu, çoğu insan çaba bile göstermiyor. Jordan Peterson‘un dediği gibi “yapmaması gerektiğini bildiği halde yaptığı şeyleri yapmaya devam ederek” ve “yapması gerektiğini bildiği şeyleri yapmaya hiç başlamayarak” yaşıyor ve ölüyor. Bu konuda Skeptico daha yeni şu tweeti atmıştı.
KH 101 – ama çok da düşünüp harekete geçmeyi geciktirme. Hatta aklına gelen ilk şeyi gerçekleştirmek için çalışmaya başla. Analiz ederken yaşlanıp ölen sürüyle zeki adam var tarihte. Ama harekete ilk geçtiği için kral olan aptal da sürüyle.
— Skeptico (@HakikiSkeptico) January 10, 2018
Oyun da aynı. Dışarı çıkıp daygame oynamayı deneyenlerin oranı nedir? Hani kızları görünce nutku tutulup da tek kıza yürüyemeyenden bahsetmiyorum. Bu işe niyet ederek dışarı çıkan ve en azından deneyen oranı. Yüzde 3.
Eğer disiplinli bir şekilde harekete geçebiliyorsanız aklınızdan çıkmasın, rakibiniz sadece yüzde 3.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
çok güzel noktalara parmak basmışsın
Çok iyi oldu bu yazı 👍🏼
Giriş mükemmel hocam güzel bi konu
Uzun yıllardır yazıları takip ederim, bırakıp gitmedim ama takılıp kalmadım da. Sadece; hem buradaki yazılar için hem de genel olarak hayatımda edindiğim bilgi ve deneyimler için kendi yöntemlerini ve gerçekliğini de bu bilgilere katıp modifiye etmeye meyilli birsiyim. Yaptığım iş bilgiden ve gelişimden beni uzaklaştırır mı ? Bir de kendi geliştirmeye çalışıyorum. Yaşım 22, bu yıl hem mesleğime gelişmeye çalışıyorum hem de ikinci üniversiteye hazırlanıyorum.( İstediğim bir iki bölüm var ve neden olmasın diye düşündüm) Yaptığım şey boşa vakit harcamak mı ? ( Bu soruları sadece bu blogdaki yazılar üzerinden değil, genel olarak soruyorum.)
İkinci üniversite 90% vakit kaybı.
üff be çok efso bir açıklama son cümleler beni bitirdi…böyle atomun tanımı gibi, böyle saçda tek bir da tane gezip de görünmeyen bit gibi tanımlamalar var… eyvallak teşekkürler.
Dağın zirvesine oynayan %3’e selam olsun :).
Abi istanbulda bi üniden izmirdekine geçtim.Bölümüm ilk 20binden alıyor ama gelen elemanlara baktığımda hepsi boş. Sweet Bonanza(yeni kumar) iddaa oynayım,alkol içeyim falan filan. Diğer üniversitem de böyleydi. BOUN, ODTÜ de mi böyledir?
Bir ünide tüm elemanlar öyle olamazlar.