Hz Odin, Yeni Bir Umut yazısına yazdığı yorumda Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı kitabını önermiş :
ben okudum özellikle kadınlarla başa çıkma bölümünü okumanı tavsiye ediyorum skepticonun dırdır başlığından daha etkili yani baktığın aslında zaman aynı şeyi söylüyorlar skeptico da dedida da ( örneğin maskulen erkeğin hayattaki amacı ilişkisinden önce gelir ) fakat skepticonun yolu fazla makyevelist ve win/win durumunu reddediyor bu bana insanı gelmiyor ve açıkcası win/lose yolundaki eylemleri (taktikleri) tamamen çıkarcı ve samimiyetsiz buluyorum ( tabi samimi arkadaşlık ve eş ilişkisini kabul ettiğini düşünmüyorum robertgreene , makyevelli kafasının ) david deida burada bize ilişki kurduğumuz insanla beraber nasıl win/wine geçilebileceğini gösteriyor ayrıca doğan cüceloğlunun savaşçısınıda okumanı öneririm yine makyevelist olmayan bir yönden maskülen yapmaya çalışıyor hemde özü sözü bir bağımlılığı olmayan şerefli elinizi sıktığında aklından bin tane çıkarcı fikir geçmeyen insan yaratmaya çalışıyor doğan hoca …
Doğan Cüceloğlu’nun kitabındaki savaşçı kavramı, Carlos Castaneda’nın Don Juan adlı Yaqui kızılderili büyücüsünün öğretisidir. Cüceloğlu sağolsun, Castaneda’nın tüm kitaplarını okumuştum, o yüzden bu konuda birkaç şey söylemek istiyorum.
Öncelikle belirteyim, Carlos Castaneda’nın bu kitaplarının tamamen fiction olduğuna dair öteden beri ortaya atılan iddialar bence gerçek. En azından kitapların bir kısmı (bana göre Don Juan’ın kendisi) fiction. Bunun, Castaneda’nın Don Juan’la iki ay çölde kaldım diye anlattığı süre boyunca üniversite kütüphanesinden çıkmadığının kayıtlara yansıması (ve kütüphanede kitabın o bölümünde anlatılanlarla ilgili kitapları ödünç aldığının görülmesi) gibi kanıtları var. Bu cidden talihsizlik zira adam açık açık fiction olduğunu söylese kitapların değerleri azalmazdı zira ciddi bir kızılderili kültürü ve doğu Budist kültürü harmanlaması var. Muhtemelen bir sürü şamanla görüşmesini ya da başkalarının görüşmelerini Don Juan kişiliğinde yazmış. Fakat ısrarla “bütün bunlar gerçek” diye diretince, şimdi kitapların ardına yalan koymuş oldu ve kitapları önerirken bir parçam rahatsız oluyor. Bu kitapların New Age olması ve 70lerde kafasını uyuşturucu ile siken hippi salaklarca popüler hale getirilmesi de bir başka çekincem.
Cüceloğlu’nun kitabını öneriririm ama Cüceloğlu savaşçı kavramını fazlaca evcilleştiriyor. Asıl kitaplardaki savaşçı kavramı daha (pozitif anlamda saldırgan) ve sert. Öğretinin kendisi ile ilgili biraz fikir vermek için aşağıda Castaneda’nın kitaplarında Don Juan’ın ağzından bazı tanımlar paylaşıyorum.
“Savaşçılar kafalarını önlerine çıkan duvara vurup durarak zaferler kazanmazlar, duvarları aşarak zafer kazanırlar. Savaşçılar, duvarların üstünden atlarlar, onları yıkmazlar.”
“Cesaret, korkunun olmaması demek değildir. Cesaret, başka bir şeyin korkudan daha önemli olduğu sağduyusudur.”
“Bu dünyada hiçbir şey bir hediye değildir. Öğreneceğin her ne var ise, zor yordan öğrenmek zorundasın.”
“Biz kendimizi ya bir zavallıya çeviririz ya da güçlü birine. İkisi için de gerekli çaba aynıdır.”
“En etkili yaşama şekli, bir savaşçı gibi yaşamaktır. Savaşçı, bir karar vermeden önce düşünüp, endişelenebilir. Ama bir kez karar verdi mi, artık düşünüp endişelenmeden yoluna devam eder. Daha verecek milyonlarca karar kendisini beklemektedir. Savaşçının yolu budur.”
“Bir savaşçı, belli bir anda, yıllar önce asla yapamayacağı bir sürü şeyi yapabilir. O şeylerin kendileri değişmemiştir; değişen şey savaşçının kendisi ile ilgili düşünceleridir.”
“Kimse savaşçı doğmaz. Kimsenin sıradan bir insan olarak doğmadığı gibi. Biz kendimiz, kendimizi bunlardan biri haline getiririz.”
“Hiç kimse beni sinirlendirecek kadar önemli değildir.”
“Sıradan bir erkek ile savaçı arasındaki temel fark şu : savaşçı başına gelen her şeyi bir meydan okuma olarak alır, sıradan bir erkek ise nimet ya da lanet olarak”.
“Ölümün avcı olduğu bir dünyada, arkadaşım, pişmanlık ve şüpheye harcanacak zamanımız yok. Sadece karar vermek için zamanımız var.”
“Bilge insan eylem ile yaşar, eylem hakkında düşünerek değil.”
“Herhangi bir şeyi, göz açık kapayıncaya kadar kısa bir sürede, hayatımızdan kesip atabileceğimizin farkında değiliz.”
“Yardıma ihtiyacın olduğunu söylüyorsun. Ne için? Hayatım dediğin bu abartılı yolculuk için ihtiyaç duyduğun herşeye zaten sahipsin.”
“Şunu bir düşün : bizi zayıf düşüren, diğer insanların eylemleri ya da yapmadıkları yüzünden sürekli kırgın hissetmek. Kendimize fazla önem vermemiz hayatımız boyunca birilerine küskün hissetmeye gereksinim duyar.”
“İnsan bilgiye savaşa gider gibi gider : tamamen uyanık, korkarak, saygı ve mutlak bir özgüven ile. Bilgiye ya da savaşa başka herhangi bir ruh haliyle gitmek hatadır ve insan hatasından pişman olacak kadar uzun yaşayamayabilir.”
“Ölüm, sahip olduğumuz tek gerçek danışmandır. Ne zaman herşeyin kötüye gittiğini ve yok olmak üzere olduğunu düşünürsen, ki sen sürekli öyle düşünüyorsun, dönüp ölümüne “gerçekten öyle mi” diye sor. Ölümün sana yanlış düşünüyorsun ve benim sana dokunmam dışında hiçbir şeyin önemi yok diyecek. Ölümün sana, “ben sana daha dokunmadım ki” diyecek.” (Don Juan’a göre her insanın kendi ölümü, doğumundan itibaren onu sürekli takip eder ve ona dokunacağı ana kadar sol tarafında bir kol uzaklıkta sabırla bekler).
“Benim için dünya dehşet verici, muhteşem ve akıl sır ermez olduğu için büyülü bir yer. Seni burada, bu harika dünyada, bu harika çölde, bu harika zamanda bulunuyor olmanın sorumluluğunu almaya ikna etmek istiyorum. Seni, bu dünyada, tüm muhteşemliğine şahit olmana yetmeyecek kadar çok çok kısa bir süre bulunacağın için, her eyleminin önemli olduğuna ikna etmek istiyorum.”
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Dark Triad’ın zemzem suyuyla yıkanmışına benziyor. Sosyal medyada bu tür fiction kitap ve öğretileri, bilimsel olandan ayırmak için ciddi anlamda okumuş olmak gerekiyor. Bazı noktalarda tabii ki doğru yerlere değinilmiş.
bkz. Dark Triad nedir?
Castena da nin iki kitabının
Doğan cuceloglu nun son çıkan hariç bütün kıtaplarını(ders kitabı dahıl)
Tv de yaptığı degerler,ozguven, aıle vs. Üzerine olan programlarının da tamamını ızledım.
Şu anda evlilik ve eş seçimiyle alakalı olan kitabını bekliyorum.
Stephen covey in de alışkanlık kitabını okudum.
Çok huzurlu ve iyi hıssetırdı beni.
Gelmek istediğim konu.
Bunların hepsi. Aynı şeyi anlatıyordu.
Fakat burada yazılanlarla arasındaki tek fark burası daha gerçekçi ve daha erkeksi. Ama buranın da eksik yanı o kitaplardan daha düzensiz. Hayatınızı düzene ve iyi yöne çevirmek isterseniz. Sadece stephen covey 7 alışkanlığı okuyup uygulamanızı tavsiye ederim.
.
Ve bildiklerimi sizlerle sesli bir ortamda. paylasmayı çok isterim.
e mailini yazar mısın
Kurgusal veya gerçekçi , bakış açımıza bir şeyler katan ufkumuzu geliştiren her edebi yapıt iyidir bence . Önemli olan okuduğundan bir şeyler alabilmek . Sözleri sevdim listeme ekliyorum.
Hocam twit yorumlarınızda uzak durulması gereken kadınların bazı özelliklerini vermişsiniz. İlerki postlarda bunun kendi tecrübenizle ve kh bilgisi sağlam olan elemanların düşünceleriyle sentezleyip ayrıntılı bir post atarsanız çok yararlı olacağına inanıyorum. Benim baya dikkatimi çekti, gerçi birçok erkek neyden uzak duracağını bilirde yinede rutinleri bilmekte fayda var.
baydooku’nun uzerine ilgili twite baktim da liste baya kabarik evet geriye kadin kalmamis gibi ama cogunlugu feminist dis ozellikleri saniyorum.
evet, feministik özellikler bunlar. Dediğim gibi bu listenin uzatılması kh için faydalı bir içeriğe sahip olacak gibi geliyor. Bu tip kadınların direk nextlenmesi ilerde belkide kendilerini sorgulamalarına yol açacaktır, ne kadar çok erkek görüp siktir çekerse güzel bir ders olacağını düşünüyorum.
Şu birşeyleri evcilleştirme, törpüleme bana göre betasal kavramlar, yani ben illa ki de iyi çocuk olacağım diye yırtınmaktan farkssız.
Bir sorum olacak arkadaşlar; Bugün çevrimiçi oyunda bana yazan bir kızla konuşurken aramda bir dialog geçti, doğrularımı yanlışlarımı yazzarsanız sevinirim. Biz bu kızla 2 gündür falan konuşuyoruz, ilk konuşmamızda neden iplenmediğim konusunda meak içindeyim mi ne ona benzer 1şey yazmıştı, neyse şu, bu derken ertesi gün sohbet ettik, ortak müzik zevkimiz de dahil olmak üzere birşeyler konuştuk. çerçeveyi hep korudum, bugünkü konuşmalarımızda ona bir lakap taktım gülümsedi, o da bana benzer bir lakap taktı. bir ara teknik aksakllık sebebiyle yazamadım ve herhalde işşin var yazamıyorsun anlamına gelen birşey yazdı, ben: “eğer bu kadar özleneceğimi bilseydim bir resmimi bırakırdım” dedim, o… Read more »
http://solmaskulenizm.blogspot.com.tr Şu sayfada da konuyla ilgili aşağıdaki yazı vardı: SAVAŞIN GEREKLİLİKLERİ VE MAHİYETİ Her türlü savaşa girişmenin ilk ve tek önkoşulu: hazır olmaktır. Öyleyse erkeklik inşası, aslında bir hazırlık sürecini gerektirmektedir. Savaşa başlamadan önce ona hazırlanmak zaruridir. Ordularımızı oluşturmalı, niteliği artırmalı, sürekli, sürekli ve sürekli ileriye doğru adım atmayı kavgamızın gereği bellemeliyiz. Nitelik kaygısının somut karşılığı ise yetkinliktir. Bir erkek, en az bir tane alanda yetkin olmak ZORUNDADIR. Bir yabancı dili bilmek, bir enstrümanı çalmak, entelektüel anlamda bir mevzi elde etmek ve sayılabilecek birçok alanın en az bir tanesinde yetkinleşmelidir. Bu, savaşa hazırlanma sürecinin olmazsa olmazıdır. Yüce Gök’ün bize bir… Read more »
Starker lafın bana mı
Carlos Castaneda kitaplarının bu dünyanın basit ve insanın tatminine yönelik işlerle ilgisi yoktur, bir buna alet etmediğiniz kalmıştı. Birkaç seksist söylemden ibaret olan “erkekleşme”çabanızı anlıyorum. Ayrıca lütfen düzeltin şu cümleyi: “Sıradan bir ‘erkek’ile savaçı arasındaki temel fark şu : savaşçı başına gelen her şeyi bir meydan okuma olarak alır, sıradan bir erkek ise nimet ya da lanet olarak”.
“Sıradan bir insan ile..”olarak başlıyor ve cümlenin doğrusu budur.
Hahahaha, sadece seksist deme, “kadın düşmanı” da de yoksa yarım kalıyor 😀
Üstad çok seksistmiş. Zamanında “ordinary man” dediği için seksist diye suçlansa da “sorry, ordinary human” dese ben de erkek değil insan diye çeviririm. Gerçi insan diye de çevrilebilir ama bu erkek ortamında erkek diye çevirdim. Hiç de sırıtmıyor. Sonuçta man = erkek.
İşte bu yüzden sen “lanet olarak” almışsın burayı.
Dırdır serisini elinde bulunduran varsa paylaşabilir mi?
Burada: https://bit.ly/2MbLXXG
Kitap okuma alışkanlığını yeni kazanmış ve ne okuyacağı konusunda hiç bir fikri olmayan birine ne tavsiye edersiniz. Bir liste falan varsa çok iyi olur.
https://alfaloji.net/kutuphane/page/3/
3. sayfadaki kitaplardan başlayıp, geriye doğru gitmeni tavsiye ederim.
robert greenenin tüm kitapları.
Adam kitap okumaya yeni başladım diyo Robert Greene öneriyosunuz.
Dostum kitap okumayı sevene kadar sevdiğin şeyler okumalısın çizgiroman olur macera kitapları olur polisiye falan hangisini okumayı seviyosan onla başla.
Kitabi okumadan once iyice araştırdım. Kitap baya baya kurgu. Yazar kabileyle gorusmedeydim diye belirttiği zamanlarda üniversite kutüphanesinde calışmış. Giris çıkış kayıtlari falan var. Kitabı da okudum. Bir şeyler düsünüp kurgulamiş ama aşırı bence. Sürekli yalnızlıgı, kimliksizligi falan övüyor. Yani akıllı adam işi değil bu. Temel kırmızı hap bilgileri çok daha sağlam. Abuk subuk yalnizlık övgüsü artık bu çağda saçma geliyor. Herkesin iyi kotü iletişim yetenegi kasıp insanlarla işbirliği yapması varken yalnız filozof tripleri ancak böyle aşırı görüşte uydurma kitaplar yazdırtır. Baska halta da yaramaz.
Bence de bariz kurgu. Keşke fiction diye yazssaydı zira yalan söyleyince etkisi azalıyor ama kitaplar gerçekten güzel yazılmış.
New Age felsefelerinden mümkünse uzak kalma konusunda sana katılıyorum.
mahmut abi bu alıntıları yaptıgın kitabın adı ne ? tek bir kitaptan yaptıysan okumak isterim.