Daha önce birkaç kere yazılım alanında çalıştığımı söylemiş üniversitede bilgisayar mühendisliği ya da bilgisayarla ilgili bir bölüm okumadığımdan bahsetmiştim. Yazılım geliştirmeyi kendi kendime nasıl öğrendiğimi anlatmamı isteyen arkadaşlar oldu. Kısaca anlatmaya çalışayım.
Benim ilkokulu bitirir bitirmez Anadolu Lisesi’nin hazırlık sınıfında ingilizce öğrenmek gibi bir avantajım oldu. Şimdi o yaşta hazırlık sınıfları yok sanırım ama bir dönem boyunca haftada neredeyse 25 saat ingilizce ders gördüm. Üstüne o zamanlar tam bir hırs küpü olduğumdan bir 20 saat de ben ders çalıştım (haftasonu 5 x 2 = 10 saat artı hafta içi 2 x 5 = 10 saat). 6 ayda yaklaşık 1,000 saat ingilizce ile uğraşmışım. Normalde gündelik hayatta ve iş hayatında iyi ingilizce konuşmak için gerekli upper intermediate ingilizce öğrenmek için 640 saat ders ve 400 saat kadar da ders artı çalışmak lazım. Anadolu Lisesi ve inekliğim sağolsun 12 yaşında o seviyeyi geçmiştim. Babamın iş arkadaşının misafiri İngiliz bir kadın vardı. Bir yıl önce tek kelime bilmezken bir yıl sonra onunla uzun uzun Antartika maceralarını konuşmuştuk mesela.
Sonra hemen ardından bilgisayar aldık. O zaman Intel X86 işlemcilere sahip PC’ler yeni çıkmış ama pahalı. Babama yalvar yakar bir bilgisayar aldırdım ama adam gitti bana haber vermeden Commodore 64 aldı ve görevini tamamladı 🙂 PC o zaman memur maaşı ile kolay alınabilecek bir alet değil. Her ne kadar hayal kırıklığına uğrasam da hala sakladığım bu makine beni programlama ile tanıştırdı. Zira bilgisayarla beraber Commodore 64te BASIC programlama dilini anlatan bir kitap vardı. Yaz tatili dolayısıyla bende vakit bol. Kitaba daldım. Ne internet var ne de “abi bu kod çalışmıyor” diye soru sorabileceğim bir forum. Sinirden saçlarımı yola yola günde 2- 3 saat o kitaba gömüldüm ve sonunda elimdeki dandik bilgisayara “I know you BASIC bitch” diyecek ve RiverRide’ın çok kaba bir versiyonunu yazacak kadar BASIC öğrendim.
Lise de bir arkadaşımın mühendis babasının Pcsine ağzımın suyu akarak bakmaktan ve Doom oynamaktan başka gerçek bir bilgisayarla maalesef ancak üniversitede uğraşabildim. Lise boyunca üniversite sınavına hazırlanmaktan (Lise 1’in yazında başlamıştım) bilgisayarı unutmuştum.
Sonra şans yüzüme güldü. Daha doğrusu 3 sene çalışıp iyi bir üniversite kazandım. Birgün yurtta odada boş boş otururken benim liseden aynı üniversitenin bilgisayar bölümünü kazanan bir abim odama muhabbete gelip “lan boş boş oturacağına bilgisayar labına gidip programlamanı geliştirsene” dediğinde “bilgisayar labı ne?” diye sormuştum. “Şu binaya git şu kata çıkıp Bilgisayar Labi yazan yere” git anlarsın diye tarif etti. Ben de saf saf dediği yere gittim ve üniversite kartımı verip Lab 3 Computer 21 (numaralar aklımdan çıkmış olabilir) yazan bir kart alıp Lab 3 yazan yere gittim.
Lab 3’ün kapısından gördüğüm manzara karşısında gözlerim öyle doldu ki, oraya çöküp ağlayacaktım. İçerde tam 25 tane 32 bit PC var! 25 tane! Daha sonra zaten bilgisayarlarda Windows 95 ve Internet görünce sevinçten uçuyordum! Bana Lab’a git diyen abinin tavsiyesi ile üniversite kütüphanesinden aldığım kitaplarla önce PASCAL sonra da C öğrendim. Ardından C++ kastım ama doyurucu bir kitap bulamadım. Internette araştırarak Deitel & Deitel’in kitabının en iyisi olduğunu öğrendim ve Aksaray’da bir kitapçıda orjinalini buldum. Fakat bende alacak para yok. Kötüsü harçlıktan biriktirsem bile okulun 3 ayı kalmış, yaz tatiline kadar para biriktirsem bu sefer yaşadığım ufak şehre, evime dönmem lazım ki evde PC yok.
Neyse 3 ay özel ders vererek ve fuarda çalışarak Deitel & Deitel’in C++ kitabını ve bir Pcnin 50%sini alacak parayı 3 ayda biriktirdim. Çoğu fuardan geldi. Kalanı da babamdan borç aldım (gerçi sonra geri ödemedim) ve eve otobüsün bağajında yepyeni PC ve D&D C++ kitabı ile gittim. Yaz tatilinde ise bu kitap sayesinde 3 ayda C++’ı çözdüm. Kolay olmadı. Internet yok, pointer aritmetiği falan ağlatıyor adamı. Şimdi C# ve Java var. Allah Garbage Collector’ı icat edenden razı olsun 😊
Ondan sonraki senem ise okulda ufak ufak proje yaparak geçti. Sanat Klübünden psikoloji okuyan bir kızın vasıtası ile psikoloji bölümündeki deneylere Visual C++ ile deney programları yazdım mesela. Psikoloji kız dolu o işin ekmeğini öyle yedim. Sonra elektrik elektronik bölümünde silme erkek ekiple imaj işleme algoritmaları yazdım. İki bilgiyi bir araya getirecek girişimci ruh içime doğsa, kağıda yazılı çok seçenekli anketlerden veri okuma algoritmaları yazar köşeyi dönerdim ama 1972 Playboy güzeli Lena ablanın fotosunu işlerken aklıma gelmedi.
Üniversitenin son 2 senesi ise part time çalıştım (bu yüzden de okulu uzattım). Fakat 2000 – 2001 dotcom balonunun son senesi, o sene Istanbul’da dandik ASP işlerinden bile part time 400 USD kazanıyordum. Öğrenci adam için çok iyi para. Sonra balon patladı tabii.
Mezun olunca ilk girdiğim ve full time profesyonel yaptığım iş C++ ile sunucu tarafında çalışan ve çok kullanıcılı bir uygulama yazan bir şirketti. Teknik ekibin başında yabancı bir amca vardı. Bilgisayar mühendisi olmamamdan dolayı başta bana pek sıcak bakmasa da sonradan iyi anlaştık. Sonraki yıllarda o şirketten ve Türkiye’den ayrıldı, bir iki sene sonra da ben şirketten ayrıldım. Ardından birgün kendisinden bir telefon aldım. “Mahmut Tayland’da birine ihtiyacım var, aklıma sen geldin, biliyorum sen gidersin” dedi. “Gitmem mi lan giderim tabii!” dedim. Uzakdoğu’da yaşama fırsatını duyunca parayı bile sormadım, bıraksan bedava gideceğim. Kısa süre sonra 4000 Dolar olduğunu öğrendiğim maaşla Bangkok’taydım (bugün İstanbul’da 25 yaşında ve 4000 Dolar maaşla olmak gibi bir şey). 3 sene sürecek Bangkok ve ara ara bugüne kadar gelecek yurt dışı maceram da böylece başlamış oldu (daha önce ülke sınırlarından dışarı çıkmamıştım). Bugün bile Asya’da yaptığım ağı sata sata hala o pazara çalışıyorum.
Geçenlerde ekonomist Atilla Yeşilada bir videosunda “akıllı biri olduğumdan dolayı mı Ingilizce bildiğimden dolayı mı iyi kazanıyorum bilmiyorum” dedi. Aynı şeyi ben de söyleyebilirim ve cevabı bilmek istemiyorum 😊 Ama Ingilizce hayatımı değiştirdi. Hangi mesleği yapacak olursanız olun mutlaka öğrenin. Benim şansıma bir hazırlık sınıfından dünya kadar vaktimin ve beynimin taze olduğu bir yaşta Ingilizce öğrendim. Ama rakamlar sizin için de farklı değil. 640 saatlik bir ders programı ile örneğin haftasonu 8 saat ders alarak 6 ayda derdinizi anlatacak kadar, 1 senede sokakta konuşacak kadar ve 1.5 senede işinizde çok düzgün kullanacak kadar öğrenebilirsiniz. Bu ucuz bir yatırım değil ama dünyada İngilizce bilenler ortalama 25% daha fazla kazanıyorlar ve Türkiye gibi nüfusun sadece 14%ünün İngilizce bildiği bir ülkede bu oran muhtemelen daha fazla.
İkincisi artık sizin elinizde streaming video yayını izleyebileceğiniz kadar hızlı bir internet var. Ben kendi kendime yazılım öğrenirken bu imkanlar yoktu. Şimdi Türkçe bile çok kaynak var.
Üçüncüsü artık yazılımdan çok daha kolay para kazanabileceğiniz işler ve diller var. PYTHON gibi basit bir dili birkaç ayda öğrenebilirsiniz ve sadece PYTHON bilgisi ile bile para kazanabilirsiniz. Bilgisayarlar çok hızlı ve güçlü artık. Bizim gibi C++’da bir avuç memoryde sürekli pointer yükleye boşalta program yazıp compilerın bulamadığı buglarla saç beyazlatmak zorunda değilsiniz.
Şunu da söyleyeyim eğer iyi bir üniversitenin mühendislik fakültesinden mezun olmasam, kendimi yetiştirmiş bile olsam bu işe girmem zor olurdu. Sektörde en büyük problemlerden biri bu. Bence yetiştirmek üzere lise mezuniyetinden adam almanın hiçbir problemi yok ama sektör illa üniversite diploması istiyor.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Mahmut abi lisede okuyorum ve eşit ağırlık öğrencisiyim. Hedefim psikoloji okumak ve kendi büromu açmak. Üstüne de girişimcilik belgesi alarak belli bir yatırımla fitness salonu açmayı düşünüyorum ( özel antrenörlük falan iyi para var ve çok seviyorum sporu yaklaşık 1.5 senedir sporla uğaşıyorum. ) Psikoloji bölümü hakkında bi bildiğin veya önerebileceğin bir şey var mı ? Sence iyi miktarda gelirimin olabileceği bir meslek mi ?
Psikoloji hakkında bilgim yok maalesef.
Dostum ben bu sene bir aksilik çıkmazsa Psikoloji’ye gideceğim. Açıkçası zengin ailelerin kızları özel okullara giderek psikoloji bölümünü dolduruyor, bu gerçek. Ancak diğer tüm mesleklerde olduğu gibi işini iyi yaparsan çok paralar kazanabilirsin. Şahsen ben akademik kariyer yapmak istiyorum. Bu senin içinde ön sıralarda bi seçenek olsun.
Bölümü uzun süre araştırmış biri olarak kararını iyice bir düşün derim.Zaten yüksek lisans yapmadan sistem sana klinik psikolog vasfı vermiyor.Bunun dışında PDR öğrencileri de yüksekte klinik psikoloji okuyarak psikolog vasfı kazanıyor diye biliyorum.Bölümde öğrenci sayısı ciddi manada arttı ama ülkede ciddi manada arz-talep dengesizliği var.İşsizlik bu meslekte gırla.Eğer ki yukarıda ki ofis işini parana güvenipte söylüyorsan tavsiye etmem çükü ilk aşamada danışan sayın sıfır olacak ve kimse sana koşulsuz güvenmeyecek.İlk başta CV’ne iyi yerlerin adlarını eklemen gerekecek.Bu devlet hastanesi olur yada farklı birinin ofisi olur orası sana kalmış.Bu konudaki en büyük fayda gönüllü işlerden elde edilir.Daha mezun olmadan CV’nde bol… Read more »
Dostum ben de senin gibiydim psikoloji istiyordum 2 sene önce. Şimdi hazırlığı bitirdim bu sene iyi bir okulda bölüme başlayacağım. Tesadüfe bak ben de gym gibi bir yerde işlerimi sürdürmek istiyorum. Gelirinin nasıl olacağı konusu senin şu anki çalışmanla alakalı. Hayvan gibi çalışıp boğaziçi-odtü-bilkent gibi ingilizce eğitime dayalı bir okulda psikoloji okursan, spor/gelişim üzerine yüksek lisans yaparsan para kazanmaman imkansız. Sana kesin önerim şu an çalışıp saydığım üniversitelerden birine gitmen. Eşit ağırlıkta işin daha kolay. Diyelim ki daha orta seviye bir yerlere gittin, yüksek lisans bu bölüm için şart duymuşsundur belki. Yine para kazanırsın ancak ülkenin nereye gideceği belli değil,… Read more »
Zengin mahallerinde terapist,klinik psikolog tarzında adlarla türeyip iyi para kazananlarda var ama genelde psikologlar ortalama memur maaşı alıyor.İyi para kazanman birazda senin hırs,akıl,çalışmana bağlı.Genelde psikolog,pdr,sosyal hizmet uzmanları gibi bölüm mezunları memur olur.Ama aile danışmanlığı,ilişki terapisti,evlilik öncesi eğitim yada kurum çalışanlarına stres ve zaman yönetimi,ebeveyn çocuk ilişkileri vb konularda kendini geliştirip eğitim veren veya kendi ofisinde terapist olup iyi para kazananlarda var. Eşit Ağırlık öğrencileri genelde ya hukuk yada bu tarz sosyal bilim mesleklerine gider.İyi puan alırsan İşletme,İktisat vb okuyabilirsin ama kaliteli ünilerde okuman şartıyla. Hatay da iktisat okumakla Boğaziçinde okumak aynı değil.Ayrıca şu aralar Sosyal hizmet alımları düşük olsa da… Read more »
Hocam size bir sorum olacak.
Çalıştığım işte bütün gün boşum, İngilizcem de konuşma seviyesinde, ( su anda yurtdısındayım, kısa bir süreliğine ,basit konuşmalar ve yazıları kolayca anlıyorum, ) bir Laptop alıp çalışma esnasında online work olarak çalışabilirim, sizce hangi mesleğe yonelmelıyım?
Hangi mesleğe yöneleceğinizi size ben söyleyemem.
mahmut abi bende yazılım alanında gelişmek istiyorum. bilgi unide işletme enformatik okuyorum. sence gelecege yonelik olarak proje yönetimi mi daha açık yoksa veri tabanı yöneticiliği mi ? veyahut senin ayrı bir tavsiyen var mı
Yurt dışına çıkmak istiyorsan teknik kal ve oralarda ne aranıyor bak. PM database yöneticiliğinden daha nitelikli bir iş.
Mahmut abi, 2 sene sağlam bir ingilizceden sonra ortalama bir uniden mezun olsak(ege bilgisayar gibi) yurtdışında falan imkanımız olur mu?
İstanbuldan mezun olanlar elbette daha iyi cv parlatmış olur ama ben İzmirde okumayı istiyorum. Riske girmelimiyim yoksa grafik tasarım gibi bir bölüme gidip ordan mı yükselsem bilemedim. Bir el at Mahmut abi ya şu işe pls.
Yurt dışındaki şirketler şu an TRdan tecrübeli adam avlıyorlar. Bir süre çalışman şart. Ve bu şirketler teknik adam alıyorlar. Satış, pazarlama, tasarım falan adamlarda zaten var.
Türkiye de yazılımcılar rağbet görüyormu peki hocam? Yani yurtdışında çalışmama şart değil. Zaten oranın kültürü, düzeni, sistemi vs ayak uydurmak çok uzun yıllarımı alır. Ekşide de yurtdışında yaşayan ama mutsuz olan yada ülkeye geri dönen çok kişi var. Buralarda bu tür bilgisayar mesleklerini değerlendiriyorlarsa (maaş, tatil vs) yurtdışı o kadar da şart değil. Hocam siz memnun musunuz şuan ki durumunuzdan yani ideal bir imkan sağlıyorlar mı?
Şimdiye kadar iyi rağbet gördü. Şimdi yazılımcılar akın akın yurt dışına gittiğinden daha da rağbet görecektir. Sevebilen adam için iyi meslek. Yurt dışına çıkıp da mutsuz olup dönenler azınlık. Çoğu mutlu özellikle de çocuğu olanlar.
Hocam LinkedIn e girip is ilanlarina bakman bile yeterli. Yazilimi birak veri tabani yoneticiligi icin bile bir suru ilan var. Data ware house, big data gibi Tr de yeni sayilabilecek alanlarda fena talep var. Mahmut Abi ornegini de, bolumu olmamasina ragmen yazilimci olmasi, bu alanlarda gerceklestirebilirsin. Son olarak ise Mahmut Abi olmak isteyenlerin cogunun bu yazidan sonra bir daha dusuneceklerini saniyorum 🙂
Liseyi bitirdikten sonra barlarda, gece kulüplerinde çalışmaya başladım. Kış aylarında ankara, yaz aylarında bodrumda çalışıp çok iyi paralar kazandım. her türlü sahtekarlığı yaptım amk. Keş satışlar olduğu için patronu ayrı müşteriyi ayrı siktim afedersin. Memur maaşını 2 ye 3 ye katlıyordum.Tabi barlarda çalışınca; alkol ve uyuşturucuya başlamam uzun sürmedi. Günlük kazanıp günlük yiyordum. Taksi kiralayıp geziyordum, kafami sikeyim. Karıya kıza yedirdim. Üstüme başıma fazla fazla harcadım. Ankaranın, istanbulun, bodrum, didim en kral mekanlarınında dünya paralar yedim(kendi dünyam) bir kuruş atmadım köşeye amk. Bebeliğim çok fakirdi ondan olabilir belki, ne geçse elime harcadım amk. Hala da öyleyim gerçi.. Neyse; Beraber çalıştığım… Read more »
Herkes bilemez ama her kişi bunun adına çaba harcamalı görüşümce.
Arkadaşın tutumluluğun ve birikim yapmanın önemine çok iyi bir örnekmiş.
Herkesin üniversite okuması da şart değil zaten. Çoğu gencin burun kıvırdığı zanaatkarların kendini geliştirmişi çoğu üniversiteliden iyi kazanıyor. Ben şahsen ota boka üniversite diploması istenmesini saçma buluyorum.
Zeka ise ileriki hayatta başarıya 25% etkili. Bildiğim kadarıyla iş etiğine sahip olmak da 25%. Bir 25%de çalışkanlık. Gerisi ise şans gibi şeyler.
Geçenlerde bir ayakkabı tamircisine para bozdurmak için girdim, adam cebinden okkalı bir balya çıkardı, raflar bekleyen işlerle dolu.
Hocam programlama konusu yıllardır içimde ukteydi. Zaman zaman çok ucundan tutup bıraktığım olsa da bir türlü dalamadım hakkıyla. Artık ayıracak vaktimHervar ve geçenlerde C dilinde karar kılarak başladım çalışmaya hem bir yandan ingilizcem de gelişiyor. Maksadım iyi bir temel oturtmak. Her ne kadar hobi olarak düşünsem de programcılığı hakkıyla öğrenmek istiyorum. Seçtiğim dil bu bakış açısından uygun mudur bir de sana sormak isterim.
Mahmut Abi bu konuda da bir seyler yazmak lazim. Hele ki Turkiye’de bu isin boku cikti. Herkes unibersite okumali sacmaligi almis basini gidiyor ve bu durum simdiden agir etkilerini gostermeye basladi. Kimse alinmasin ama amk bitlisteki universiteden isletme diplomasi alip da ben uni li issizim diyen adami kaale alamiyorum. Boktan unilerde boktan bolumlerde cocuklarini okutmak icin aileler kicini yirtiyor ve oraya giden cocuklarinin iyiligine calistiklarini saniyorlar. Gercek senaryo ise kizlar kucaktan kucaga, erkekler de soytariliktan serserilige gecen bir hayatla bir emek sarf etmeden mezun olup ellerindeki ederi olmayan bir kagit parcasi ile memleketlerine donuyorlar. Benim ilkokul ekibimden iki arkadas akumadi… Read more »
Şu an steamime bakıyorum. Totalde 3500 saat sırf steam oyunlarıma harcamışım ve steam dışı oyunlar ile bu 7000 saate varır. Düşünüyorum da harcadığım zamanla ne kadar dil ne kadar programlama ne kadar akademik başarı elde edebilirdim. Ve bilgisayar oyunlarını bağımlılık derecesinde oynadığım zamanlar lise ve ortaokul yıllarımdı. Yani beynin bir şeyi öğrenme kapasitesinin şu anki halime göre daha iyi olduğu yıllar. 7000 saat ile İngilizceyi Pythonu Fransızcayı bir kaç müzik aletini öğrenmem pek zor olmazdı sanıyorum. Bunları şu an yapıyorum ama harcadığım yıllara bakıp da pişman olmanın önüne geçemiyorum bazen.
Evet Türk gençliği oyuna harcadığı saatin çeyreğine ingilizceyi kendi kendine bile öğrenebilir. 7000 saat nedir yahu? Sanırım o kadar saate büyük gövdeli uçaklarda kaptan pilot olabiliyorsun.
Eh biraz geç oldu da kurtulduk böyle zaman çalan şeylerden. Erkek adam sitesi ile tanışmadan önce bunları anlamaya başlasam da sitenizin de çok katkısı oldu teşekkür ederim.
Binlerce adamın binlerce saatini kurtarsak milyonlarca saat kurtarıyoruz. KH resmen ekonomiye katkı demek 😌
Oyun değil sadece, insanları porno oneitis(intiharları da hesaba katarsak hayat kurtarıyorsunuz) gibi zamanı boşa harcatan şeylerden kurtarmayı da hesaba alırsak bu zaman kat kat katlanıyor. Sizlere vergilerden pay verilmesi lazım aslında 😀
Bu arada programlamada ilerlemek aklımda var. Akademisyen olmayı düşündüğümden kimya bölümünde dahi programlamanın insanları öne attığını biliyorum. Biraz bilgim var (programlama hakkında temel bilgileri biliyorum) bunu geliştirmek için en uygun yol kitaplar bildiğim kadarı ile. Sizin python konusunda tavsiyeleriniz var mı? (kitap olur, öğrenme stratejisi vs olur)
Boğaziçi üniversitesinin iktisat ve işletmesi hakkında bilgisi olan var mı ?
Ya hukuk ya da bu bölümlerden biri ama boğaziçinde hukuk yok malasef..
Boğaziçi ekonomi işletmeden daha iyi
İşletmeciler partilerde çılgınlar gibi eğleniyorken ekonominin ortamı daha sağlamdır
Boğaziçi endüstri mühendisliği okurken ekonomi yandalı yapıp yazılımda kendini geliştiricen bu kadar basit
Gerisi çorap söküğü
IE terkten bildirildi…
Mahmut Abi güney meydanlı mısın
IE terk edilir mi ne yaptın ?!?!?
Kurumsal hayatı stajla tanıdım
cmpE yada IE bana göre değilmiş…
Yazılım konusunda compec kulübünden brolarla çalışıyoruz
Adam her yerde KH li 🙂 guneyli misin sorusunu nasil da gecistirmis 🙂
Tm öğrencisiyim endüstri mühendisliğine gitme şansım yok.
Ama boün işletme ve iktisat geliyor.
Ikisi de iyi.
Tıp’ı bırakıp gittin mi boun işletöe veya iktisat’a?
genç arkadaşları ve ingilizce öğrenmek için çaba göstermeyen dostları motive etmek adına güzel bir içerik olmuş üstat. eline emeğine sağlık.
peki eğer özel olmazsa kırmızı hap macerası nasıl başladı sende. yani o kırılma, bir şeylerin yanlış gittiği algısı nasıl oluştu. ben açıkcası bunu merak ediyorum. postların altında okuduğumuz “abi okuldan bir kız var ” tarzı bir ilişki durumuyla mı oluştu. ya da burada bize yapmış olduğun gibi bir öğretici mi vardı? dediğim gibi eğer özel olmazsa bundan da bahsetme imkanınız var mıdır acaba ? teşekkürler.
Mahmut abi selamlar bende film yönetmeni olmak istiyorum. Şuan alakasız bir bölüm okuyorum. Film çekmek çok pahalı ama ben zengin bir aileden gelmiyorum. Sen bu sinema sektörüne nasıl bakıyorsun abi? Merak ettim. Saygılarımla.
deneme 1234567890
Ben de aşağı yukarı aynı süreçlerden geçerek öğrendim programlamayı ama yaşım gereği bu süreç biraz daha high-level ilerledi sanırım. İlk okulda yaşıtlarım CS oynarken meraktan PHP ile başladım bu işe. Lisede arkadaşlarım WOW oynarken C# öğrendim. Sonra C#’ın yüzeyselliğinin (absraction) altını merak edip C ve C++’a bulaştım. Üniversitede Python’un syntaxine aşık oldum. Hala bazen oturup kendimi odaya kapatıp C++’ın derinliklerine dalasım gelir. Ama o ömür yetmez o işe. 🙂 YouTube’da bisqwit diye bi eleman var arada onun speedcoding videolarını izleyip nefsimi dizginliyorum. 😛 Şu anda ise bi internet firmasında digital marketing departmanındayım market-o-programming diyebileceğim tuhaf bi pozisyonda çalışıyorum. Bazen doğru… Read more »
Universite sınavı sonuçları korkunç …
merhaba mahmut abi,
ben 22 yaşındayım ve marmara üni maliye bölümünde okumaktayım. mutlu değilim. bölümümü sevmiyorum. zaten 2 sene sınıfta kaldım. yeniden hazırlanmayı düşünüyorum ancak o kadar kararsızım ki. yaş olmuş 22. psikolojiyi çok istiyorum istiyorum ancak kazanamamak da var. aile faktörü var. okula devam edeyim desem mutlu değilim. sizce ne yapmalıyım? devam edip dersleri geçmeye mi odaklanmalıyım yoksa yeniden hazırlanma yoluna mı gitmeliyim? fikriniz nedir?
biliyorum bu benim sorunum ve bu kararı benim almam gerekir. ancak yine de size danışayım dedim. şimdiden teşekkür ederim.
Hocam bir sorum var…
Annem sürekli olarak bana ukalasın,terbiyesizsin gibi laflar ediyor. Kızlara karşı evet ukalaca davranıyorum hoşlarına da gidiyor; sanırım kızlara davranırken her insana öyle davranmaya başlamışım siz bu konu hakkında ne önerirsiniz bana öyle dediğinde ciddiye almıyorum o kadar ama düşünmüyor da değilim…
Üniversiteye yeni geçenler için tavsiyelerin neler Mahmut abi