Geçen hafta çoğu erkeğin hayatlarının bir noktasında karşılaşmayı bekleyebilecekleri yeni bir kavramdan bahsettim. “Sıfırlanmak” kavramı, bir erkeğin hayatı boyunca elde ettiği statünün, finansal varlığının, itibarının, profesyonel ve kişisel gelişiminin, duygusal yatırımının ve diğer şeylerin silinmesidir. Bu kavramı bu yazıda biraz daha ayrıntılandırmak istiyorum zira birçok erkeğin bu kavramı yanlış anladığını düşünüyorum.
Kırmızı hap farkındalığına sahip bir erkeğin bu farkındalığının bir parçası olarak, hayatının birden fazla noktasında kendisini yeniden inşaa etme işi ile başbaşa kalacağının bilincinde olması gerektiğini düşünüyorum. Yenilgi, reddedilmek ve hayal kırıklığı başınıza gelecek ve bunlar erkeğin hayatının birer parçası. Ve bunlar başınıza geldiğinde yeniden ayağa kalkmanın erkek olmanın bir ölçüsü olduğunu söylemekten övünüyoruz. Ama benim bahsettiğim, bazı zamanlarda hayatınızı sil baştan yeniden inşaa etmek zorunda kalacağınız.
Eninde sonunda sıfırlanacaksınız, ve bununla nasıl başa çıkacağınız, geçici yenilgilerle başa çıkmanızdan çok daha farklı bir şey. Bu sıfırlanma ile başa çıkmayı daha da zorlaştıran şey, size o zamana kadar yaptığınız yatırımın başkaları tarafından da takdir gören ve gerçekten değer verilen bir yatırım olduğunu söyleyen mavi hap koşullanmanız. Hayatınızın o anında anlamanız gereken şey, en zor yollardan öğrendiğiniz gerçekler ile kendinizi yeniden ve çok daha iyi bir şekilde inşaa etme umudunuz olduğudur.
Geçen hafta belirttiğim gibi, bunu bir çeşit erkek mağduriyeti ya da bir erkeğin hayatından fazlaca şikayet etmesi olarak görmek çok kolay. Empati, özellikle erkekler arasında, her zaman az bulunan bir şey olmuştur. Ne kadar hasta olduğum, işimin ne kadar kötü gittiği ya da ne kadar az uyku uyuyabildiğim gibi konularda 3 ya da daha fazla erkeğin olduğu bir grupta ağzımı açmamam gerektiğini zor yolda öğrendim. Zira size garanti ederim diğerlerinden birinin kesin kanser hastalığı, lağım çukurunda çalışmaktan hallice bir işi ya da amansız bir uykusuzluk hastalığı vardır. Erkek olarak maskülenitemizin ölçüsü her zaman hayatın ters giden alanlarını nasıl kabul edip ona adapte olmamız olmuştur. Bu nedenle bir adamın hayatının bir anında tamamen sıfırlanacağımı söylemem, erkeklerin hayatlarının ne kadar zor olduğundan yakınmam olarak algılanır. Bizden beklenen yumruğu çenemize yedikten sonra ağlayıp sızlamadan daha fazla yumruk için ayağa kalkmaktır.
Erkekler hayatın kendileri için ne kadar zor olduğu ve bunun nasıl da iyi üstesinden geldikleri konusunda birbirleri ile rekabete bile gireceklerdir. Diğerleri ise zaten erkeğin hayatının zorluklarını duymak bile istemeyeceklerdir. Bazıları ise erkeklerin benlik algılarını başkalarının – özellikle kadınların – fikirlerine bakarak inşaa etmekle yanlış yaptıklarını söyleyip geçeceklerdir.
İlk ikisini halletmek kolay. Erkekler genellikle birbirleri ile rekabet halindedir, bu sadece sosyal arka planda devam eden bir şey olarak algılansa bile. Bu kıran kırana bir rekabet olmak zorunda değildir, arkadaşça rekabet bile eninde sonunda rekabettir.
Erkekler duruma göre elbette birbirlerine sempati göstereceklerdir ama erkeklerin bu rekabetçi doğası yine de hem kazananlar hem de kaybedenler tarafından iögüdüsel seviyede farkında olunan bir şeydir. Grup dışındaki erkekler bunun grup içindeki erkeklere göre daha farkında olacaktır (kan bağı birlikteliği evrimleşmiş bir adaptasyondur) ama grup içinde bile erkek egemenlik hiyerarşisi olacaktır. Bu hiyerarşilerin nasıl kurulduğu sosyal ve çevresel etkilere bağlıdır ama bu hiyerarşilerin varolduğunun kabulu bile feminen – öncelikli toplum düzeninin erkeklerden kendi kendilerine saklamalarını istediği bir şeydir.
Değeri Nitelendirmek
Rekabet varolan bir şey ama erkeğin hayat beklentilerini, kendi başarı ve başarısızlık kriterlerini dışsal bazı değerlendiricilere bağlama fikri üzerine yazmak istiyorum. Sosyal etkiler, ailesel etkiler ve bir erkeğin kadınların kendisinden beklediğini düşündüğü şeylere göre bir kadınla yakınlaşmayı ve üremeyi başarıyla gerçekleştirme hakkında (çoğunlukla koşullanmış) bilinçaltı anlayışı çok ateşli bir tartışma konusudur. Bir erkek eğer hayatının belli aşamalarında sıfırlanmış ise, bu “sıfırlanma” sadece erkeğin kişisel bütünlüğünü ve yatırımını mavi hapın kumdan zemini üzerine inşaa etmesinin sonucu mudur?
MGTOWcular yanlışım varsa düzeltebilirler ama benim anladığım kadarıyla bu, erkeklerin kendi yoluna gitmelerinin temel prensiplerinden biridir – kadınların hipergami standartlarına göre erkeğin değerini belirlemelerini reddetmek. Bunu anlamakla birlikle birlikte erkeğin kendi kişisel değerini belirlemesinde kadın milletinin ona verdiği değerlendirmelerden daha fazlasının olduğunu düşünüyorum.
Kırmızı Hap farkındalığına sahip bir erkeğin bir parçası oldukları Oyunu anlama ve kendi kişisel değerlerini önceki mavi hap yanılgılarından koparak bu oyuna göre yeniden hesaplamaları zorunluluğu gizli saklı bir şey değil. Bu nedenle ben kendisini eski ideallerinin fişinden çeken her erkeğin çeşitli derecelerde de olsa kendi yoluna gittiğini (men goes their own way – MGTOW) ama meselenin bu yeni farkındalıkla nereye gittiği ve kendi içinde nasıl bir değer yarattığı olduğuna inanıyorum. Yeni bir özdeğer algısı yaratıp inşaa ederken bile bir erkeğin bu değeri kaybetme ihtimali vardır – o değeri nasıl ölçtüğünden bağımsız olarak.
Boşanmış bir erkek için “kırmızı hapın farkında” olup olmamasından ve kendi kuralları ile yaşayıp yaşamamasından bağımsız olarak, çocuklarının velayetini ve hayatları üzerindeki etkisini kaybetmesi, sıfırlanmak anlamına gelebilir. Kendi kişisel değerimizin, biz onu nasıl ölçersek ölçelim ve nasıl değerlendirilmesi gerektiğini düşünürsek düşünelim sıfırlanabilecek yanları vardır. Her zaman söylediğim gibi, bir kadın erkeğin hayatına yoldaş olmalıdır ve asla onun hayatının odağı olmamalıdır. Fakat bu tür bir ilişkide bile hala silinebilecek bir dürtüsel değer vardır ve kadınların, ailenin, iş arkadaşlarının, bundan etkilenmesi bunu değiştirmez.
“Sırf sen bir şeyin kıymetinin başkaları tarafından bilineceğini düşünüyorsun diye başkaları onun kıymetini bilecek diye bir şey yok ve sen böyle düşündüğün için, o şeyi kaybettiğinde her şeyi kaybedebilirsin” demek kolay.
III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil
Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.
Yukarıdaki, Roissy’nin Amcığın 16 Buyruğu eserindeki üçüncü buyruk. Bu yazı ile alakalı zira erkeklerin çoğunluğunun kendi kişisel yatırımlarını değerlendirirken hangi ölçüleri önceliklendirdiklerini gösteriyor. Kırmızı hap farkındalığı olan bir erkeğin mavi hapın fişine takılı ve en basit kırmızı hap prensiplerinden bile bihaber bir erkeğe sinirlenmesi çok kolaydır. Çoğu erkeğin hala boğazına kadar mavi haplı olduğu ve içinde yaşadıkları gerçeklikle ilgili hatalı olduklarını söylediğinizde sizinle sonuna kadar savaşacakları gerçeğini unutmak da kolay. Mavi haplı erkeklerin, mavi hap sonunda kendilerini mahvedecek olsa bile, mavi hapın sağladığı güven duygusuna ihtiyaçları vardır.
Daha da önemlisi, geçen haftaki yazıda belirttiğim intihar oranları, hayat boyunca ruhlarına işlenmiş mavi hap koşullanmasına göre kendi değerlerini inşaa etmiş erkeklere dayanıyor. Karşı karşıya oldukları durum bu ve daha fazla erkek fişten çekilene kadar da bu acı gerçek hüküm sürmeye devam edecek. Kırmızı haplı erkekler diğerlerini fişten çekmeye çalışırken bize direnen çekim gücü budur. Olay bir erkeğin daha iyi sikiş sayısı elde etmesi değil, olay erkeğin hayatını kurtarmak ile alakalı.
Son yazıda dediğim gibi, kayın biraderim hayat boyu her hırsını kurban edip doğru olanı yaparak takdir göreceğini düşündüğü için sonunda intihar etti. Mavi hap kelime anlamıyla ölümü oldu. Hayatının merkezi yaptığı Oneitisi olmadan yaşayamayacağına o kadar inandırılmıştı ki, o merkezi kaybettiğinde, gerçekten yaşamaya devam edemedi. Trajik olan ise onun hikayesi, aynı nedenlerle ölen binlerce erkeğin hikayesinden biri. Erkekler için tehlikeli bir çağda yaşıyoruz. Mavi hap eskisine göre çok daha büyük bir yük zira günümüzde erkeklere varlarını yoklarını bu bu koşullanmaya yatırmaları öğretiliyor.
Erkeklerin kendi öz değerlerini bu yanlış ideoloji üzerinden inşaa ettikleri bariz görünür bir olay. Ve evet, kendimizi zihin merkezimize koymalıyız ve hayatımız içimizdeki betayı öldürmeye ve kişisel yatırımımızın mavi haplı ölçülere göre değerlendirileceğini sanmamıza neden olan idealist ümitleri çöpe atmalıyız. Mor haplı “hayat koçları”na sıcak bakmama nedenlerimden biri, bir türlü kurtulamadıkları bu tehlikeli bir değer sistemine bağlı olmaları.
Erkekler hayatlarında birden fazla kere sıfırlanacaklar ama eğer erkek mavi hapın değer sistemine göre kendi değerini ölçen biri ise intihar istatistiklerinde bir rakam olacaktır. Trajik olan ise bu erkekler başka söyleyecek bir şey bulamadıklarından “sen aşarsın bunları aslanım” ve pozitif düşünce mantraları söyleyen kalabalığın içinde, bu yanlış değerlendirme ile sonlarına yürüyecek olmaları.
Çeviri : Zeroed Out
Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Burda benim anladığım, kırmızı hapın sağladığı yeni gerçeklikten sonraki yapılanma süreci. Ama tabii ki çok farklı şekillerde. Evet, ilk başlarda korkunç bir nihilistlik veriyor size (en azından benim için böyleydi) sonradan bunu normalleştirip, neyin ne olduğunu anladıktan sonra, yüzünüzde Münir Özkul gülümsemesi oluşuyor. Mavi haplı olmakla, kırmızı haplı olmanın en birincil ve temel farkı şudur: Mavi haplı kendini düşünmezken, kırmızı haplı kendini odağa alır. Buradan da kişinin bencil tarafının açığa çıkarılması vurgulanıyor. Bencil kelimesinin kötü bir çağrışım yapmasının sebebini bence artık gayet iyi biliyorsunuz. MGTOW olup, kendi yoluna gitmek isteyen adamların önemli bir kısmında da feministlerinkine benzer bir küskünlük var.… Read more »
Buna bencillik kelimesini kullanmayı uygun görmüyorum. ”Ben merkezcilik” daha uygun bir kalıp. Bencilliğin, bireyselciğin karşısına geçebilecek ”toplumsalcılık” kelimesi ise, bugün ”ama onlar bencil” diye ağlayan ama bir yandan da hiyerarşide onların aşağısında olan ve kendini ”toplumsalcı” vb. avutmalarla tatmin etmeye çalışan ama içten içe onlar gibi olmak isteyen, onların psikolojik kölesi olmuş birileri tarafından ele geçirilmiş durumda. Bununla birlikte pek çok söz var ”Dünyayı değiştirmek için önce kendini değiştir.” benzeri. Çünkü kendine odaklanmak ve yeni şeyler yaratmanın verdiği duruş; daha kendini inşa edemeyip fakat sağda solda birilerine öğüt vermeye çalışmaktan daha verimlidir. Obez biri bana spor yap dese umursamam, ama… Read more »
Cem çok güzel bir bakış açısı ve yorum…
Doğru. Bencillik yanlış kelime. Bencil adam sadece kendini düşünür. Kendini merkeze koymak – çerçeve – ise sadece kendini düşünmek değil önce kendini düşünmektir. Bu ikisi arasındaki farkın anlaşılması nedense çok zor. Adamlara kızın değil kendi ihtiyaçlarını öne koy diyorsun, adam “sadece kendi ihtiyaçlarımı düşünmeliyim” anlıyor. Daha da absürtü bu adamlar iş pratiğe geldiğinde yine kızın ihtiyaçlarını öne koyarlar ve sonra da bunu bencillik ahlaki değil diye savunurlar.
Yazıyı okurken aklıma Mark Manson ‘un kitabı geldi. Mark ‘ın kitabında da “Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve de tam tersine, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.” gibi bir ibare geçiyor. Günümüzde genel olarak toplumda bu görülse de benim düşüncem, erkeklerin sahip oldukları sorumluluklar nedeniyle sürekli başarılı olmaları gerektiği düşüncesiyle hareket etmeye çalışması mutsuzluk nedenlerinden biri. Mark ‘ın bahsettiği değer katmanları vardır. İlk katman kişinin kendi duygularını anlamasıdır. Hissettiği duyguyu neden hissettiği bilincinde olmasıdır ve bu hissi irdeledikçe ve bu hissin nedenini bulduğumuzda artık 2. katmandayızdır. Burada karşımıza çıkacak olan şey geçmişimiz… Read more »
“Kırmızı Hap farkındalığına sahip bir erkeğin bir parçası oldukları Oyunu anlama ve kendi kişisel değerlerini önceki mavi hap yanılgılarından koparak bu oyuna göre yeniden hesaplamaları zorunluluğu gizli saklı bir şey değil. ”
Mahmut abi, kendi kisisel degerimizi olcerken bunun kistasi ne olmali ? kendimizi nasil degerlendirelim? elbette dunden daha iyi durumda olmaliyiz ama bunun olcutu nedir ?
@Mahmut Abi
Merhaba abi,
konuyla alakasız soru soracağım çünkü daha önce sorusunu altına yazacağım makale yazmamışsın(bulamadım). Sosyal çevre erkeğin en önemli opsiyonlarından biridir demiştin. Evet gerçekten de öyle ama bu sosyal çevreyi nasıl genişletebiliriz. Erkek egemenlik hiyerarşisinde yükselmek istiyorsak çok önemli bir faktör bu, bilmemiz lazım. Ve bu edindiğimiz sosyal çevreden en iyi nasıl yarar sağlarız.
Açıkçası ülkemizdeki duruma baktığımda erkek için sıfırlanmak tanımına en uygun konumda olan kişi boşanıp nafaka ödemek zorunda kalan çocuklarının velayetleri gerekçesizce kadına devredilen erkektir.
Sonrasında kırmızı hapla tanışması umulur.
Merhaba Mahmut abi, eski bir yazının altında 20 lerindeyken çeviri ile uğraştığını ve ayda 250 usd kadar para kazandığını yazmışsın. Ben 18 yaşındayım, İngilizcemin gayet iyi olduğunu düşünüyorum, aham şaham bir kompozisyon yapamam şu an ama anime ve oyun çevirdiğim zamanlar olmuştu. Fakat bu işi paraya dökemedim hiç, çeviri siteleri var altlarında çalışabileceğin ama iş tecrübesi, eğitim durumu vesaire soruyorlar ve benim o konuda yazabileceğim hiçbir şey yok. Bir kaç bölüm animeden ibaret ve referans alacak pozisyonum da yok. Sen 20 li yaşlarındayken nasıl yaptın bu olayı? Bana bu konuda verebileceğin tavsiye, önereceğin site var mı ve izleyeceğim yolu söyleyebilir… Read more »
Ben de evli ve çocuklu bir erkek olarak başarısızlık nedeniyle yakın zamanda işimden olma riski taşıyorum. Şu an son çırpınışlarım. Yoğun bir stres altında toparlamaya çalışıyorum.
Başarısızlığımın nedeni dağınıklığım, onun nedeni ise cinsel kimlik problemiydi. Kötü bir ergenlik dönemi geçirdim onun etkilerini evlendikten sonra bile atamadım.
Şu an işimden olacak mıyım, olursam ne yapacağım hiç bilmiyorum ama bu benim aklımı başıma getirdi. İş işten geçtikten sonra ibret almak ne fayda verir o ayrı ama en azından inşallah bundan sonrası için (Yaş 33) kendi kişiliğimi daha sağlam hale getirmem için yardımcı olacak.
Cinsel kimlik problemi derken gay veya biseksüel olup da kendimi gizlemek için evlendiğim anlaşılmasın. Hem cinsel hem de ruhsal olarak kadınlara ilgi duyuyordum. Ancak çocuklukta yaşadıklarımdan ötürü uzun yıllar kendimi pasif gay olarak gördüm. Daha sonra kendimi bi olarak tanımladım ama sonra aslında cinsel karmaşa yaşayan bir hetero olduğumu gördüm. Evlilikten sonra epeyi azaldı bu hislerim ama tamamen geçmedi. Şimdi yeniden bir kimlik inşa ediyorum. Bu eğilimlerim tamamen geçecek geçecek.
Geçtimi peki
Mahmut abi selamlar ve saygılar. Kendimi bildim bileli disiplin sorunum vardı ve tembel biriydim. Bu yıl ünivesitede ağır bir bölümde son sınıftayım fakat finallerime 1 aydan az kalmışken ben hala sorumsuz ve tembel bir şekilde bir şey yapmıyorum, üstelik son sınıfta… Biraz bir şeyler yapmaya çalışıyordum -elle tutulur bir şey yok- fakat 10 tane ders kalın kalın 1000 sayfalık kitaplar derken ve sürede oldukça azalınca iyice kilitlendim kaldım. Zaten bugüne kadar çalışma kültürünü edinememiş biriyim, tembellikten rahat rahat öyle yaya yaya çalışıyorum ve bu sebeple de çok yavaş çalışıyorum. Sanırım bilinçdışımda olan şunlar: yan gelip yatmak varken bu kadar kısa… Read more »
Oğlum olsaydın döverdim seni.
Gerçi elime geçsen 2 tokat atardım ama imkan yok.
http://erkekadam.org/2018/10/28/kendini-dun-ne-oldugunla-karsilastir-bugunku-baskalari-ile-degil/
Mahmut abi benim şöyle bir sorunum var ortamımda en tipli ve en yüksek statülü ben gözükürüm ve defalarca en güzel kızlarla çıktım. Benim sorunum kızlar değil de şu sürekli kendimi ispat etmek zorndaymışım gibi hissediyorum o otoriterliğimin ve dominasyonumun bozulmaması için sürekli güzel kızlarla çıkmalıymışım gibi yada ne biliyim derslerimde iyi olduğum için iyi bir üniversiteye gitmeliymişim gibi kesinlikle yani beklenti herzaman çok büyük benden çünkü yaptığım şeyler büyüleyii oluyor. Herkesin taptığı kızı 1 günde yatağa atmam aylarca konuşuldu mesela. Ama öyle bi algı oluştu ki yalnız asla kalamam yada reddedilemem gibi çünkü resmen bana öyle bakan bir grup var… Read more »
Askeriye ortamında 1-2 yıl gibi bir vakit geçirmek zorunda olan kh’lı bir erkeğin kh’tan önce ki oneitistini stalklaması hapı sindirememiş olmasından mı kaynaklanıyor?
Selamlar Mahmut Abi. Haplanalı 1 yılı geçiyor fakat son zamanlarda iyice mavi hapa dönüş yaptığımı farkettim. Duygusal olarak fazla yumuşadığım söylenebilir. Bir yazında yanlış hatırlamıyorsam bundan bahsetmiştin. Aradım fakat bulamadım. Mavi hapa dönmek istediğim bir şey değil ama elimde de değilmiş gibi. Yazıları tekrar okumaya başlamak da fayda etmiyor etmiyor sanırsam. Tekrardan kırmızı hapa dönmek için ne yapmam gerekiyor?
Mahmut abi hayatımdan okadar yanlıştan sonra siteyle tanışdım hapı yuttummu yutmadımmı bilmiyom ama tüm hatalarımı ve yapmam gerekenleri görüyom artık evliyim 2 cocuk babasıyım yaş 26 sen düşün planı projeyi yaptım kesin ayrılıcam dibe girecem yerlerde sürünücem maddi olarak ama sonra daha sağlam kalkıcam fakat kafama takılan çocuklarım feminist hipergaminin baskısı altında sıfır özgüvenle yetişecekler bu konudan bu sebebden dolayı kafam karısıyor aslında yanlarında olmam pek birsey değistirmiyor ama yinede rahat hissetmiyorum
Ayrılmadan olmaz mı?
@Maskulenloading biraz yavaş. 2 çocuk babasısın. Bi frenle el frenide çek bi dur.
Çok büyük bir ayıp yoksa
Kendine bak bakalım. Sonra yavaş yavaş karar ver. 2 çocuk ağır mı geldi yoksa. 26 yaşındasın.
Buralarda okuduğun maskülen kırmızı vs. gibi zihin yorgunlukları ve gelebilecek başka kadınlarla ne olursun. Tavsiyem ilk önce kendini bir sorgula.
Evet ortada 2 çocuk varken boşanmanın iyi bir sebebi olmalı. En az 1 sene ipleri ele almak için aktif çalışmadan boşanmayı tavsiye etmem. Anlat bakalım dert nedir?
Dert çok mahmut abi karım bildiğin deli saygısız ağzında küfürü eksik olmayan filan bilirsin öyle kadınları 6 semedir birlikteyiz çok kavga dövüş yaptık ben ona vurduysam oda karşılıgını vermiştir öyle bir piskopat hiç saygısı yoktu hapla tanışana kadar şimdi biraz varda artık tren geçti yani tek sıkıntı çocuklarım bensiz nasıl yapar diye düşünmekten ne yapacağımı şaşırdım varlıgımın pek faydası yok tamamda yokluğumda iyicene tırsak yetiştirecek baskı altında bu kadar problem içinde benimde baya piskolojim bozuldu zaten içine kapanık bir insanım
Bana bir sorun var mı?
abinin şu anki durumunu cidden merak ettim
hepimiz buraya abi bi kız var diyerek dola dolana geldik mavi haplı olarak yazıları ilk okuduğumda ha siktir böyle bir şeyok dedim redettim herşeyi kırmızı hapı yutmak zor geldi önce yuttum sonra tükürdüm daha sonra tekrar yuttum 1 yıldır haplandım burdaki miliyonlar gibi daha önce tam bir beta erkektim yaşım 28 oldu ilkokul lise üniversite yakın çevre derken bir çok kızla birşeyler yaşadım ama bazılarını burda anlatılan oneties gibi yaptım çok doğruydu genç ve çaylaktım lisede kız sevdim kız beni kendi kendine ayarlamaştı biz de maldık kapıldık hemen daha sonra bi kaç ay süren ilişkinin ardından aylarca salya sümük ağladık… Read more »
Dostum, görürmüsün bilmem ama üşenmedim okudum, intihar etmeye değmez, ben de aynı hatta daha ağır bir oneitis yaşadım STALK ATMAYI BIRAK bu en önemli madde, oneitisini kesmek istiyorsan asla haber almamalısın görmemelisin ve kendini geliştirip yerinde saymamalısın. Bırak evlenen evlensin, sevişen sevişsin Stalk atmazsan emin ol bir zaman sonra görsen bile umrunda olmuyor, kırmızı hapı alıyorum demişsin Stalk atıyorsun yapma kral…
Daha çok para kazan, bu bilinçle ve kendini geliştirere daha çok para kazanırsan hayatta mutsuz olma olasılığın çok düşük . eğer görürsen PARÇALA 🙂
Bak geldim reis yine buradayım bu blogu yapanlardan Allah razı olsun her erkeğin okuyup öğrenmesi gereken düşünceler var burada hayat kurtarıcı ama en iyi önlem kazık yemeden öğrenmek biz iyi kötü kırmızı habı yuttuk artık benim için oneties diye bir şey yok bu blog sayesinde
Mahmut abi,Cristiano Ronaldo’nun yaşadığı durumu(sürekli yedek kalması,dünya kupasını kaybetmesi vs.)sıfırlanma sayabilir miyiz?Ayrıca bu kadar büyük bir sporcunun bunları yaşaması hakkında ne düşünüyorsun, bu adam bu saatten sonra ne yapmalı?
37 yaşında adam, emekliliği geldi. İnsanlar yaşlanıyorlar, normal bir yaşlanma süreci.
Ronaldo’nunki sıfırlanma sayılmaz, adam milyonlarca dolarla futbol hayatını bitirecek ne sıfırlanması?
Mahmut abi ben şu an annem ve anneannemle aynı evde kalıyorum. Ve şu an kpssye hazırlanıyorum, biraz sağlık sorunum da var. Bugün dayımlar bizdeydi ve dayım bana “iki kadın sana baksın sen evde yat senin gibi olmak lazım idolümsün” gibi bir şey söyledi. Belli etmemeye çalıştım ama çok ağırıma gitti bu laf. Hala moralim bozuk. Onlar da bakmıyor zaten ayrıca babam para yolluyor ve kpssye giricem yani ekpss’ye. Senin yorumun ne bu olaya? Ne yapayım bundan sonra.
Dayının utandırması yerinde. Sen de hızlıca sınav kazanıp kendi paranı kazan ve bu durumdan çık.