Manosphere’in klasik Jordan Peterson mı Rollo Tomassi’mi tartışması yine çıktı. Birkaç şey yazayım. Daha önce genel olarak düşüncelerim konusunda Jordan Peterson ve kırmızı hap yazısına bakabilirsiniz. Şu yorum beni bunu yazmaya itti :
Katılıyorum. JP erkeği birey olarak değil toplumun ve sistemin bir dişlisi olarak ele alıyor.
Jordan Peterson gibi birey kavramını bu kadar öne çıkaran bir adama bireyi sistemin dişlisi olarak algılıyor diyorsan ya adamı takip etmiyorsun ya da takip edip anlamamışsın! JP’yi eleştirin ama bu eleştiri saçma. Jordan Peterson bireyi sistemin dişlisi sayan totaliter ideolojilere karşı olduğundan bu kadar sevilmeyen biri. JP’nin dediği bireyin dişli olması değil, bireyi genele bağlayan arketip temellerin olması ve bu temellerin hayatta anlam araması.
JP birey için bu anlamın önemini vurguluyor, Rollo anlamı o kadar önemseyen biri değil ve zaten o konuda söylediği çok şey yok. Aralarındaki temel fark bu. Rollo mesela JP’nin “sorumluluk” alın lafını birçok yerde “kadının sorumluluğunu” alın diyor gibi anlatıyor ama Rollo’yu dinleyince anlıyorsun JP’yi takip etmiyor pek. JP asla spesifik olarak şu sorumluluğu, hele hele kadın sorumluluğunu alın demiyor. Rollo’nun dikkat etmediği şey, JP’nin kadın – erkek ilişkileri hakkında çok az konuştuğu ve söyledikleri şeylerin bu bağlamda sınırlı olmadığı.
Rollo’nun “JP kadın – erkek ilişkilerinde mavi haplı” eleştirisi doğru, bu konuda JP çelişkili. Bakın bu çelişkiyi en iyi ortaya çıkaran kişi bir düşünür değil Joe Rogan oldu. Bir podcastte “siz monogamiyi savunuyorsunuz yani toplumca dayatılan tek eşliliği ama bu çok çelişkili zira siz totalitere karşı bireyselliği savunurken iş ilişkilere geldiğinde totaliter iyidir diyorsunuz” dedi JP öyle kaldı! Gördüğüm en zekice ve dürüst sıkıştırmaydı. Joe Rogan sonra “yani her yerde serbest piyasayı savunuyorsunuz ama iş ilişkilere gelince komunizm. Neden en iyisi en çoğunu almasın?” dedi ve JP tam doyurucu bir cevap veremedi. Bu mesela benim de hala düşüncelerimi oturtamadığım bir nokta.
Fakat Rollo’nun ve genel olarak kırmızı hap camiasının pek farketmediği ve uzunca süredir de yazmakta olduğum ama yayınlamadığım bir şey var : mem. Kırmızı hap yazarları insan davranışlarında insanın biyolojik gen aktarımı temelli dürtülerini, yani Dawkins’in Gen Bencildir adlı mutlaka okumanızı tavsiye edeceğim kitabında bahsettiği mekanizmayı göz önüne alıyorlar. Oysa insan bireylerini kendi kendilerini nesillerden nesillere aktarsın diye vektör olarak kullanan genden başka bir birim daha var : mem. Mem ya da Même, Richard Dawkins’in ortaya attığı kültürel iletim birimi. Dawkins’e göre nesiller değiştikçe, kültürel ve sosyal içerik bir sonraki nesle memler tarafından aktarılmaktadır. Bu tıpkı biyolojik içeriğin DNA tarafından aktarılması gibidir. Fakat memler, DNA gibi mikroskop altında görülebilen somut bilgi kodları değil, daha çok soyuttur. Bu bakımdan sosyolojik gen denebilir.
Kırmızı hap ile ilgili biri ile ingilizce bu konuyu tartıştığımda bana “hayatın kendisi yeterlidir ve anlama gerek yoktur” demişti. Bu bir bakış açısı eyvallah da bilimsel değil. Beyinde bilinci oluşturan temel birimler memler ve bunlara sahip olunması, bunların korunması ve aktarımı insanda güçlü bir dürtü. Vatan bir memdir mesela, insana sadece biyolojik ve genler aşısından baktığında anlayamayacağın şeyler yaptırır. Gencecik bir çocuğun daha genlerini geleceğe aktarmadığı bir yaşta tüm dürtülerine ve korkularına rağmen gece yarısı ülke sınırında aslında başka şekilde asla ayak basmayacağı bir yerde ölmesini genetikle açıklayamazsın ama memetikle açıklarsın ki böyle bir dal var.
“İnsanların ideolojileri yoktur, ideolojilerin insanları vardır”. İdeolojiler kendilerini aktarmak için insanları genler gibi vektör olarak kullanır. Şimdi siz vatandır, dindir kavramıyla dalga geçebilirsiniz ve kendinizi mem üstü sanabilirsiniz, ama bunlar olmasa da başka memlere ihtiyacınız var. İnsanların belli bir mem (anlam) grubu etrafında toplanmaması ise ateistlerin sandığı gibi özgürlüğe değil cehenneme götürür. Nietzsche “tanrı öldü” derken bunu sevinçle değil dehşetle söylemiştir. Tanrı öldükten sonraki on yıllarda insanların birbirlerini vahşice katledeceğini tahmin edip 20. yüzyıldaki nazi ve komunist vahşetleri öngörmüştür.
Hayatta anlama ihtiyacınız var arkadaşlar. Hayat sadece kızlara yürümekten, çalışmaktan veya sosyalleşmekten ibaret değil. Hayat ölümlerle, ızdırapla ve hiç beklemeden üzerine çökebilecek acılarla dolu. Sadece vücut geliştirerek, kendinizi zihin merkezi yaparak, para kazanarak, kızlarla ve genel olarak başarılı olarak ancak hayatta başınıza hiçbir trajedi gelmediği zaman kaya gibi sağlam yaşarsınız ama hayatınızda bir anlam yoksa, manevi olarak güçlü değilseniz acı dolu bir trajedi gelir sizi dümdüz eder bir daha ayağa kalkamazsınız.
Bu konuda uzun uzun yazmazsan anlaşılması zor ama kısaca şunu söyleyeyim arkadaşlar iki şeye ihtiyacınız var : bir ideolojilerin kullan at vektörleri değil birey olmak ama aynı zamanda hayatınızda bir anlam tutmak. Bu ikisi olmadan doyumlu bir hayat yaşamanız zor.
Rollo mu Jordan Peterson mu kasmayın. İkisi de birbirinin aşırılıklarına panzehir insanlar. Odanızı da toplayın, kendinizi zihin merkezinizde de tutun. Ama en önemlisi kimseyi ya da hiçbir şeyi ak – kara diye etiketleyip körü körüne takip etmeyin ya da gözardı etmeyin. Buna kırmızı hap da dahil.
Mem temelli uzun bir kırmızı hap eleştirisi yazacağım bir ara.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
benim bu sitede okuduğum ve beğendiğim hangi yazı varsa JP’ye aitti. Rollo benim için olsa da olur olmasa da olur. JP hayatımı olumlu yönde etkiledi diyebilirim.
Rollo belki senin için olsa da olur olmasa da olur ama benim için ve bir çoğu için bir cevher.
Ben de katılıyorum, Rolo zaman zaman beni pek sarmıyor.
bu yoruma bir +1 de benden.
“İnsanların belli bir mem (anlam) grubu etrafında toplanmaması ise ateistlerin sandığı gibi özgürlüğe değil cehenneme götürür”
Bireyselleşmiş biri nasıl başkaları ile aynı anlam grubu etrafında toplanacak?
Arkadaşlar kırmızı hapı yutmak sandığınız gibi kolay değil. Gerçek kırmızı hapı aldıktan sonra kendinizi toplumdan soyutlarsınız. Yine sosyal biri olabilirsiniz ama ruhen kimseyi kendinize yakın hissedemezsiniz. “Anlam grubu” denen şeylerin de bir başka mavi hap olduğunu görürsünüz. Kırmızı hap anarşik bir duruştur. Kırmızı hap kaosu kabullenmek ve onu benimsemektir; “kaosa antidot” bulmak değildir.
Hala kırmızı hapla kendi yaptığını genelin yaptığı sanıyorsun. Ya da kırmızı hapı yeterli. Ham kırmızı hap böyle yetersiz bir olay o nedenle de herkese kendisini JP ile dengelemesini tavsiye ederim. Topluma karışacak gücü olmayanın zayıfların karışanı mavi haplılıkla suçladığı mgtow a sapın siz ama zAyıflığınızı erdem gibi pazarlamayın.
Bu MGTOWcuların kendileri gibi olmayan kırmızı haplılara mavi haplı demesi de kabak tadı verdi artık. Bence MGTOW kırmızı hap sayılmaması gereken bir şey. Adamlara sorsan MGTOWlar ama bir türlü kendi yollarına gidemiyorlar. Kırmızı hapı alan adam ister evlenir ister kadınlarla seks hariç bir araya gelmez, ister CEO olur ister motorsikletli serseri, vs … Safları en düşük rütbeli gammalarla dolu akım kırmızı hap, diğerleri değil ?!?
Abi merhaba. Bu mgtow dedikleri o kadar karı kiz sikip, amk bu sikis sokus bos iş, ben kendimi geliştireyim, zamanim değerli diyenler mi yoksa yokluktan kendi yoluna gidenler mi? Benim universiteden psikoloji okuyan bir arkadasim vardı. Yikik ezik bırak kızlarla erkeklerle bile konusamazdi. Onu zorla yanıma alıp sosyal ortamıma sokardim. Severdim onu. Eski kendime benzetiyordum. En son ben mgtow’um dedi. Mgtow bana göre boyle bir şeyse sadece bir kacis, bahane yolu. Yok birinci dedigim gibiyse saygı duyarım. Türlü türlü mgtow var sanırım. Sen yine de sinirlenme kimseye abi:))
hayatta anlamı nasıl bulacağız? herhangi bir dini inancım yok. bir ideolojinin de körü körüne savunulmaması gerektiğinin bilincindeyim. bu anlamı nerede bulabiliriz, örnek verebilir misiniz?
benzer bir durumdayım Mahmut abi.Beni yarına taşıyan şey anın keyfi ve gelecekte yapmak istediğim besteler heykeller ve öğrenme dürtüsü. Bir iki yıl önce efe aydal(belki bilirsin türkiyede ateizm ve filmciliği gençliğie yayan hoş biri) ve dinsiz hala geldim(gerçi hiç bir zaman samimi bir inancım olmamıştı). bundan sonra bir kaç olay yaşadım ve vatan ülke gibi menleri de kaybettim. şu anda liberal ve kendi kendine takılan biriyim her alanda liberal sayılırım.Hatta bu bireyliğim öyle bir derecedeki insanlar toply bir şeye katıldım bana şaşırıyorlar (genelde tek takılırım) Şu an lise 4üm derslere iyi asılıyorum .Fen lisesinde ilk 10 dan çıkmıyorum yeni olan… Read more »
yazım hataları için pardon kötü telefona geçtim.
*efe aydalla tanıştım
*türkiye geneli özdebir sınavı
İyi durumuna sevindim
Derse odaklı devam et
Sınav sonrası düzelir zamanın olacak çünkü fazlasıyla
Aranacak bir anlam yok. Bu arayışta olanlar için nihilizm denilen saçmalığı çıkardılar. Ancak amaç olabilir. Mesela para asla amaç olamaz o sadece bir araçtır. Resim çizerek düşüncelerini ifade etmek bir amaç olabilir. Robot tasarlamak bir amaç olabilir. Fabrikaya gidip çalışmak amaç olamaz o sadece aileni veya kendini geçindirme amacı için bir araçtır.
Şu hayatın anlamı diyenleri odunla adam edesim geliyor, ne anlamı, gelişmiş bir memeli hayvansın sadece, katabildiğin kadar bir değer kat gerisi laf-ı güzaf…
Sana hayvan olmak yetiyorsa hayvan ol. Insan olarak hayvandan fazlasıyım ben.
Ikiside birbirinden değerli yazar.Görüş ayrılıkları mutlaka olacaktir aralarinda ama bu bizi çok önemsememeli bence.Mesela bu sitede hem JP hem Rollo’nun onlarca yazıları var.Kendi mantık ve zihin odağımız ile bazi seyleri beynimizde harmanlayabiliriz.Mesela
Rollo’nun o çılgın , deli yanı benim hep ilgimi çekmiştir.Baktıkları pencere çok farklı gerçekten.JP’de boş adam değil gercek hayat ile örtüşen o kadar ders niteliginde tavsiyeleri var ki gercek hayatta deneyip uygulayınca farkı rahat görebiliyorsunuz.Ben bu yolda her agaçtan meyve toplamayı temel amaç olarak görüyorum.Sizi bilemem.
Mahmut abim çok güzel yazmışsın, çok fazla çalıştığım için okuyamıyorum ama hem sen hem diğer arkadaşlara çok müteşekkir olduğumu bilmeni isterim. Anlattığın gibi anlam olmayınca cehenneme sürükleniyor insan. Başta kontrolü kaybediyor. Kırmızı Hap ile tanıştıktan kısa bir süre sonra ben nihilist bir kafa yapısına bürünmüştüm. Hakikaten yaşam denilen şeyin bir anlamı olmuyor o saatten sonra. Tabi sabredip tekrar tekrar bu konu üstünde düşünülmezse sonunun intihar ya da şeytanla anlaşma olduğunu gördüm ve bu benim karakterim ile doğru orantıda olmadığından o düşüncelerim bana hala doğru gelse bile yapmamam için bunları unutmamın gereği olduğunu anladım. Şu an dediğin gibi bir anlam arıyorum,… Read more »
Abi şu kırmızı hap hipergami vs. Olayları küçük kız çocuklarına veya annelerine atfedip kin besleyenler sence fazlaca tehlikeli bir güruh değil mi? Ekşi de kız çocukları başlığına ” zaten büyüyünce orospu ruhlu olacak. Masum bir gözle kız çocuğuna bakamıyorum” gibi ve buna benzer yorumlar yapan beyinsizlerin yazılarını (farklı mecralarda da çokca denk geldim) okudukca tepemin tası zaten atarken üstüne geçen bir arkadaşım “kırmızı hapı aldığımdan beri annemi ciddiye alıp onunla konuşmuyorum çok saygı duymuyorum. Onunla olan sıcak bağımı kopartmaya başladım. Ama üzülüyor kendiniye yalnız hissediyor galiba ama umrumda değil ” tarzı kan dondurucu bir konuşmasına şahit oldum ki annesini tanırım.… Read more »
Onların 99%si gerçek hayatta bir kadın görünce pembe donlarına dolduracak korkak herifler ama evet sırf o 1% bile tehlikeli. Gerçekle karşılaşmak bir erkekte kız çocuklarına “büyüyünce orospu olacaklar zaten” ya da “annem umrumda değil” gibi şeyler düşündürüyorsa şunu kesinkes söyleyebilirim ki hipergaminin ve kadınların o zayıf erkeği gen havuzundan silmesi ve yıkıp geçmesi acımasızlık değil insanlık görevidir. Fakat bu öfke aşaması değil. Bu başka bir şey. Daha önce farkında olmadığımız kadar dipte bir zayıflık. Aslına bakarsan bu herifleri ilk gördüğümde yazmayı bırakmayı düşündüm ama o zaman da meydan bu hastalıklı ezikleri dolduruşa getirenlere kalacak. Senin o mühendis arkadaşının muhtemel derdini… Read more »
Pedofil konusunda hem fikiriz. Ama korkuyorum ki bunu kendilerine bahane edip daha fazla cesaret bulsalar. Bu himmet aktürk serefsizini hatirlarsiniz. 3 yasındaki kıza tecavuz edio gommesinin nedeni olarak “kadınlar param olmadigi icjn benimle beraber olmuyordu” tarzı bir nedenden dolayı cinsel istegini kucucik yavruya kanalize ettiğini söylemişti. Bu seferde zaten büyüyünce hipergamisi olacak yok kadın doğası şu bu diye cesaret neden bulmasın bu serefsizler. Vallahi bekliyorum bunlardan. Hatta bir kaç yerde denk geldim adam 20 li yaşlarda hatta 30’lu, 13-14 kız biyolojik olarak olgundur feromen salgılıyor hiç sıkıntı yok birlikte olmakta vs. diyor. O yaşlarda kardeşim kızım falan yok ama kuzenim… Read more »
Ben rastlamadım ama 13-14 kız biyolojik olarak olgundur feromen salgılıyor hiç sıkıntı yok birlikte olmakta vs. yazan entri görsem şikayet ederdim. Silsinler değil yazanı bir karakola alsınlar diye.
Arkadaşın ise umarım bu saçma sapan fikirleri aşar. Kadının bir erkeği maskülen yetiştirme kabiliyeti ya da görevi yok. O iş babanın. Eğer kendisi maskülen değilse ve öfkeli ise ve illa öfke duyacaksa o öfkenin hakeden hedefi babası. Annesi değil.
Yabancı forumlarda eksi de twitter da denk geldiğim oluyor bu mallara. Hatta başlıkta vardı sanırım. Umarım. Ama bir şey daha soracağım. Şimdi iyi bir baba olmak illa maskülen yani göstermek ile alakalı mi peki? Yani mutlu bir evlilik icin illa alfa olmak beta olmamak mi gerekiyor? Gerci bunlatin net ayrimini bilmiyorum ama. Hani arkadaşımdan bildiğim baba çok iyi bir baba ve de cok iyi bir insan. Zamanında sağolsun bana eli dokunmuştur. Evlerinde kalmışlığım var hanımı ile beraber o kadar tatlı insanlar ki. Hani baksanız beta dersiniz ama kaç yıllık evli olmasına rağmen karı koca birbirlerine baya bir düşkünler. Öyle ezilen… Read more »
Asıl şunu izleyin :
https://www.youtube.com/watch?v=xpCRJ01VY0o
Dikkat edin kadın programı ya kimse Mesut’a hem Cemil’e hem de Gülcan’a tazminat davası aç demiyor. Karı uzlaşmacı tavır sergiliyor diye bir de takdir ediyorlar. Umarım mahkemede ikisini de sikmiştir. Bu çocukta o göz yok ama 🙁
Bakın dikkat edin kadın aldattı mı karşısındakine tazminat açabileceği konu bile edilmiyor. Bunu erkek yapsa ordaki avukat tazminatı gündeme getirirdi.
Evli olduğunuz kadın sizi aldatırsa hem onu hem de eğer kadının evli olduğunu biliyorsa adamı mahkemeye verip tazminata mahkum edin. Ödesinler.
3. Kişiye dava olmuyor malesef. Tazminata tabi değil o. 3. Şahıs olduğu için. Geçen bir hakim söyledi
Şurda yazan manevi tazminat artık yok mu
http://m.milliyet.com.tr/yazarlar/cengiz-hortoglu/-karim-aldatiyor–iskenceler-icindeyim–ona-ve-sevgilisine-karsi-haklarim-neler—1452948/
Hayır o madde iptal oldu
https://www.google.com/amp/m.milliyet.com.tr/amp/aldatmada-3-kisiden-tazminat-gundem-2702128/
VE bence büyük saçmalık. Şu sadece aldatan suçludur bile bile sevgili olan suçlu değildir muhabbetine hiç katılmıyorum. Bunu da en çok feministler savundu amk. Sırt evli erkeklerle beraber olan kadınlar suclanmasin diye. Çok şahidim bu muhabbete
Evlilik sözleşmesi, kişilik hakları, nafaka sözleşme ve bunlara bağlı olarak yapılan değişiklikler için şu hakim beyi takip edebilirsiniz.
https://m.facebook.com/OmerUgurGENCCAN?fref=nf&pn_ref=story
The Rational Male için bir yayinevine kitabi çevirmeleri için mail attim onlar da yurtdisindaki yayinevinin cevap vermedigini söylediler. Ne yapabiliriz bu konuyla ilgili?
Rolloya twitterdan DM at. Bildiğim kadarıyla Rollonun kitaplar self published.
Bu ilk yorumum. Sitede en fazla 8-10 makale okumuşumdur. İngilizcem fena olmadığından Rational Male’i (ilk kitap) okudum. Yaklaşık bir yıldır JBP, Sam Harris, Shapiro vs. gibi “IDW” mütefekkirlerini takip ediyorum. Siteyi Twitter vasıtasıyla buldum. Yazılan makalelerden çok yorumları okumak bana daha ziyâde keyif verdi. Rollo hariç diğer RP camiâsının yazarlarını okumadım. Buna rağmen bu karşılaştırma (Rollo vs. JBP) ile alâkalı söyleyecek birkaç şeyim olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla; Rollo: Kitap güzeldi. Fakat birçoğunuzun gözden kaçırdığı bir nokta var gibi. Rollo bir “entelektüel” değil. Kadın-erkek ilişkileri konusunda daha empirik, materyalist, tutarlı ve muhtasar bir şey okumadım şu ana kadar. Hakkını vermek lâzım. Lâkin… Read more »
edit: Duvara tosladı dediğim de tamamen şahsi görüş. 24-25 yaşında evleniyor fakat çocukluktan beri seni seven ve disclosure’a inanan bir adama gençlik yıllarında pas vermeyip (16-24) daha sonra evleniyorsan erken duvara toslamışsındır diye düşünüyorum. yanılıyor da olabilirim.
kadın-erkek aşk-sevgi kavramının farkından bahsetmiş, doğru fakat bana kadın âşık olamaz(nokta) gibi bir yola çıkmış gibi geldi dedikleri. Katılmıyorum. Bu sevgi farkı meselesi %100 şahsî yorumum. Bunu öyle üstünkörü yazınca sonra 40 kere açıklaması gerekti. Kadın aşık olamaz demiyor kadın bir erkeği erkeğin kendisini sevmesini istediği şekilde sevemez diyor. Burası aslında erkek aptallığı eleştirisi.
JBP kadın erkek ilişkilerinde takip edilecek biri değil. O konuda bireysel tecrübesi kısıtlı ama daha kötüsü tradcon yani traditional conservative. Orada problemini bilirsen gerisi ise oldukça faydalı.
Rollonun özellikle bazı erkekleri ipten alan yazıları cevher ama sonrası yok ve sadece Rollonun çoğu erkekte mgtow sebebi olduğunu gördüm. Rollonun pozitif bir eylem planı yok bir nevi milleti fişten çekip matrixin dışındaki nükleer çölde seni bırakıp gidiyor. Eylem planı koymaya çalışan herkese de peşinen mor haplı yaftası vuruyor. JBP ise Ziona doğru bir yol çiziyor en azından. O yöne giden tek yol değil ama bence iyi bir yol.
Aynen öyle. O sebepten fazla okumak farklı okumak gerek. Ama lâf aramızda ben en çok “full disclosure” hatasının yapıldığını görüyorum günümüzde. Bu site birçok şeyi bir potada eritip sentezliyor. O sebepten emeğinize elinize kolunuza sağlık.
Mahmut abi memlerle ilgili yazını bekliyoruz 🙂
abi rollo tomassinin therationalmale blogunu hangi sirayla okumaliyiz, bir suru yazi var ve buradaki gibi bir sirali arsiv mevcut degil.
The Best Of Rational Male kısmını sırayla oku. İlk iki sene zaten birinci kitap.
yanitin icin sagil abi bence sen de erkekadam best of yapip “essential” buldugun en onemli yazilari koyabilirsin.
Bahsettiğin essential best of Erkek Adam toplaması burada mevcut.
Yazı epey eski ama bilmeyen arkadaşlara Stoacı felsefeyi araştırmalarını öneririm. Marcus Aurelius’un “Kendime Düşünceler” kitabı da çoğu kişiye göre başlangıçta uygundur. İnsan yaşamının sonunda bittiğini ve kontrol pratiğini içselleştirdiğinizde eminim daha rahat ve kaygısız bir bakış açısına sahip olacaksınız. Ana fikir de bunun üzerine zaten. Varoluşsal fikirler ara sıra kafanızı kurcalamaya başladığında ölümü hatırlayıp bir anda irkilmektense daha derin bir düşünme yapabilirsiniz. Yine de fazla kapılmayın çünkü Stoacılar fazla kayıtsız insanlardır, hatta bu yüzden modern Stoacı yazılar yazan kişiler genelde yüzeyde dolaşırlar çünkü bazı fikirleri hakikaten uçuktur – Aurelius’un hazzı tamamen dindirmek için dinlediği müziği ve izlediği mücadeleleri parça parça… Read more »
idelojiler insanları kullanır bu konuda en çok gördüğüm en kötüşey meslek değişimi ama idelojileri tammamen gözardı etmekde yanlış