Sıcak bir İstanbul akşamıydı. Arkadaşlarımla biraz zaman geçirmiş eve dönmek üzereydim. Beğendiğim bir kaç kızla konuşmuştum ama henüz istediğim gibi bir sonuç almış değildim. Bugünlük bu kadar yeter diyerek otobüs durağına doğru yönelecektim ki yanımdan bir kız kulaklıklarıyla müzik dinleyerek hızlı adımlarla geçti. Az ilerideki ışıklarda karşıya geçmek için beklemeye başladı. Bu kızla da konuşur eve öyle giderim diye düşündüm. Işık yandıktan sonra yanına gitmeye çalıştım ancak o kalabalık meydanın insan trafiğine karışmıştı bile. Hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim. Sol tarafta sokağa sandalye atmış oturan esnaf topluluğuna gelmeden hamlemi yapacaktım. Ama önce karşıdan gelen 4 lü yaşını başını almış erkek grubunun geçmesini beklemek istedim. Onlar geçerken kıza yakın olan taraftaki kafasını yarım metre kadar uzatıp kızın görüş alanına sokarak yiyecekmiş gibi baktı kıza, daha sonra bakışlarını kaydırdığı yer poposuydu. Kız ufukta kaybolana kadar onu izleyecek gibi bir halleri vardı. Birazdan yanına gidip konuşacağım kız hakkında ileri geri konuşmalarına şahit oldum. Bu bütün hayatları boyunca yalanıp duracaklarının bir göstergesiydi benim için. Bu yüzden onlara kızma ve acıma arasında bir duyguya kapılmıştım.
Tabletine bağladığı kulaklığıyla müzik dinlerken beni duyamayacağı için omzuna dokundum. Henüz taciz edilmişti, bu yüzden yüzüme bir gülümseme takınmaya özellikle dikkat ettim, korkutmamayı başarmıştım onu. Kulaklığı çıkartıp yüzüme baktı. Kim sanmıştı acaba beni? Ne diye durduruyordum onu?
“Seni ışıklarda fark ettim ama takip etmedim zaten bu tarafa gidiyordum çok güzel bir tarzın var bence, gelip iltifat etmek istedim” diye uzun bir cümle kurdum.
-”Teşekkür ederim” dedi.
-”Sana demin laf attılar ya, biraz sinirlendim” diyerek durumla alakalı bir geçiş yaptım.
-”Görmedim ki, ben insanlara hiç bakmıyorum yürürken” dedi.
Burası öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı bir yer olduğundan onun da öğrenci olduğunu tahmin ettiğimi söyledim. Sonra yorumlarıma karşılık kazandığım soru hakkımla Mimar Sinan Üniversitesinde mimarlık okuduğunu öğrendim. Biraz lafladık. Saat zaten geç olmuştu, akşam 10’a geliyordu. Telefon numarasını verirse daha sonra görüşebileceğimizi söyledim. Elini çantasına atar gibi oldu, ben de telefonumu çıkarttım.
Sonra duraksadı ve yüzüme bakıp, “aslında biraz vaktim var, şurada oturup birer bira içebiliriz” dedi. Teklif ondan gelmişti. Yüzümdeki kocaman gülümsemeyi hiç bozmadan “Olur” dedim. “Tabii.”
Kendime güveniyordum, merdivenden yukarı çıkarken önümde yükselen çok güzel poposunu bakma gereği duymadım bile. Ufak hinliklere gerek yoktu. Dürüst ve cüretkâr olacaktım. Adeta içimin güzelliğiyle götürecektim onu. Beni götürdüğü yerin 2.katına çıktık, sadece bir masanın sığabileceği büyüklükte bir balkondu burası.
-”Ameliyat olacağım” dedi oturur oturmaz.
-”Ne ameliyatı ?” dedim
-”Kıç! Kestirip kurtulacağım!”
Orasına baktığımı mı sanmıştı acaba? Normal şartlarda bakardım! Kahkaha attım. Eğlenceli konulardan bahsettik. Hararetliydi konuşmamız. “Aşk yoktur” deyip duruyordu, katıldım ona. Aşk yoktu ama insan doğası gereği sevmeliydi. Doğa, hayvan, insan fark etmez! Sevmeyen insanın var olamayacağı gibi şeyler… Okuduğum kitapların bende yarattığı ufuklardan da faydalanarak biraz ahkam kestim ona.
-”Bunları bilmek sana ne kazandırıyor?” dedi elindeki sigarayı bileği bükülü şekilde tutarak. Gözlerimin içine bakıyordu. Hafifçe öne doğru eğildim ve şöyle dedim:
-”Bilmiyorum ama belki seni kazandırır!”
Bugün gördüğüm en devasa gülümseme beliriverdi yüzünde. Gamzeleri ortaya çıktı. Bembeyaz ve orantılı bütün dişlerini görebiliyordum.
Sonraki aşamaya geçmiştik artık, karşısında oturuyordum, yakınlaşmam için yanına geçmem gerekiyordu, kızın kafaya taktığı birkaç sorunu olduğunu öğrendiğim için, ”şimdi seninle ilgilenmem gerek” diyerek yanına geçtim. Önce çantasını kaldırıp diğer sandalyeye koymam gerekti. Bir elimi omzuna atarak, sağ elini sağ avucumun içine aldım.
-”Fazla ileri gitme istersen” dedi.
Sürekli tehdit edip duruyordu beni, yapmam gerektiği gibi hiç birine duygusal reaksiyon vermiyordum bunların. Gözlerinin içine baktım ve takıldığı bazı şeyleri kastederek:
-”Bu seni neden kötü hissettiriyor” dedim. Anlatmaya başladı. Derken e yoğun yerde kestim sözünü.
-”Beni öpmek ister misin?” dedim gözlerinin içine bakarak.
-”Hayır!”dedi
-”Öpmek istermişsin gibi bir halin vardı o yüzden sordum”
-”Hayır!”
Tutup öptüm onu yanağından. 20 dakika kadar sonra:
-”Sigaram bitti” dedi ikinci kez.
-”Bak aşağı gidip sana bir sigara alırım ama sen de biraları ısmarlarsın” dedim.
-”Zaten ben ısmarlayacağım biraları” dedi.
Cimri görünmek istemiyordu herhalde. Ne zaman karar verdi ki buna diye düşünüp ”tamam” dedim. Döndüğümde oturmak için yerinden almış olduğum çantası eski yerine gelmişti. Karşısına oturmak zorunda kaldım. İlkokul 1 de bir kızın beni reddetmesi ve çok üzülmüş olmamla ilgili bir hikâye anlattım. Bu hikâyeye çok güldük, öne doğru eğildim.
-”Biraz şefkat fena olmaz, hadi öp beni” dedim esprili bir şekilde ve yanağımı uzattığımda öpmedi.
-”Hadi öp!” dedim ikinci kez güvenimden bir şey kaybetmeden yanağımı biraz daha uzatarak. Emindim kendimden. İşte bu yüzden öne doğru gelip öptü.
Aramızda o aradığım sinerji artık oluşmuştu. Bir kaç saat önce caddede tanıştığım bu güzel kızla gecenin sonuna geliyorduk. Şimdi onu iyi bir şekilde yönlendirmeliydim.
-”Benim alkolle aram berbattır. Sarhoş olsaydım ne yapardın?” diye sordum. Aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu.
-”Bırakmazdım seni tabi ki, ya bir otele yerleştirirdim ya da adresini öğrenmeye çalışırdım taksi için” dedi.
Yüzümü astım imalı bir şekilde.
-”Ne yani evime mi alayım?” dedi.
-”Olabilir aslında!” diyerek yanıt verdim gülerek.
-”Benim odamı görsen harabe oldu, odamı boyuyorum, yatağım bile yok”
dedi. Ben de ona kendi evimin güzelliklerinden süsleyerek bahsettim, bize gidelim diye ima ettim. Sözle söylemese bile vücut dilinden oluru almıştım.
Bir saat sonra… Üzerimdeyken kalçasında olan ellerimi tutup çekti, yastığa yapıştırdı.
-”Hayır” dedi, ”sen değil ben seni yapmak istiyorum!” İlk defa böyle bir şey duyuyordum hayatımda, fazla film izlemiş olabilirdi belki, o da en az benim kadar hayalciydi ve bunu şuan gerçeğe dönüştürüyordu.
Uyuduk. Sabaha karşı tabletinin alarmı çaldı. Tableti çantasından çıkartıp kapattım. “Kalkacak mısın?” diye sordum ona, “Hayır gel buraya” dedi.
Tek bir günlük bir şey olarak başlamıştı ama öyle kalmasını istemedim. Ertesi gün konuşurken bana sahilde gitar çalmak istediğini söyledi. Atladım hemen. İkimiz de birbirimize iyi hissettiriyorduk.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Rapordan ziyade mini hikaye tarzı bi uslüp olmuş, baya hoşuma gitti. Yatağa geçiş aşamasıda güzel işlenmiş. Şöyle tuttum, buraya vurdum şöyle siktim falan yok. Sadece ilgi çeken kısımlar, o da olması gerektiği kadar. Devamını bekliyorum 🙂
secret degil nazim hikmet mubarek. boyle hizli hatun olacakta -ki var cevremde, erkek degilim zaten- yasadigin geceyi boyle sairane anlatacaksin… Bilemiyorum altan. neyse bir dahaki saha raporunu akrostisli falan bekliyorum.
Baba sen yazma saha raporu. Yemin ederim en sıkıcı yazıları sonuna kadar okuyan ben bile hızlıca aşağıya kaydırdım yazını.
Hiç kusura bakma. Ergen avlarsın ancak.
Bir yorum daha yazmistim acele oldu biraz. Yayinlanir mi bilmem ama disarida normal, sakin gibi gorunup bir yandan cok duygu dalgalanmasi yasayan ve eksin arayan bir kiz bu tarz davranabilir sevgili site sakinleri. Zaten ogrenciymis sanıyorsam hanim abla. Rahat, dusunmeden konusan hatta aklina geleni soyleyiveren (kicimi kestirip kurtulucam tarzi) O yuzden ilk yorumda erkek olmadigimi belirttim. Kizin duygu dalgalanmalarini (ki hikaye gercekse) az cok anliyorum. Ama bu dayinin saha raporlarinda bir egretilik var. Ilk rapor daha gercekci gibiydi mesela anlatim sekliyle vesair; ikincide daha bir hikayelestirme ucuncude ouuuv. Bence bu yorumlari dikkate almalisiniz sevgili secret hikmet ran, cunku bildigim kadariyla… Read more »
Başka bir arkadaşın raporunda acımasızca eleştirildiği için karşı çıkmıştım ama, şimdi bu raporun ne kadar kolpa olduğu üzerinden yürümemek için kendimi zor tutuyorum.
“Adeta içimin güzelliğiyle götürecektim onu
Yani ben göte falan bakmam, o kadar iyi niyetli bir meriçim ki, öbür içinden pislik akan erkekler gibi değilim 🙂
“meriçliğe giriş 101 resmen.
Ahahahahahahhahahahahahahahahaha
“Sana demin laf attılar ya, biraz sinirlendim” mıymıymıy.
Twitter’ı açıp bu olayı yazarak feministlerden destek toplasaydın.
Veya ekşi’de feministlerin dikkatini çekseydin.
Oralardan da 1-2 hatun düşerdi en azından. Sen gibilerin lügatında amcık her şeydir ya hani,
“amcık uğruna beta cümleleri kurarım!”
“Kendimi erkek egemenlik hiyerarşisinden çıkarmayı kabullenebilirim!”
Ne desek boş aslında. Kitabını 10 kişiye daha satsan kar kardır senin için.
Etme aga, düşermi acaba ümidiyle yazan alık meriçlerden gına geldi ekşide zaten, düşmeyeceğini sen de ben de biliyoruz, onlar bile karakteri oturmuş, görüşlerine antitez bir adamı bu ılıklara tercih ederler.
10/10 başarılı bir ıslak ergen rüyası
“Üniversitesinde mimarlık okuduğunu öğrendim. Biraz lafladık. Saat zaten geç olmuştu, akşam 10’a geliyordu. Telefon numarasını verirse daha sonra görüşebileceğimizi söyledim. Elini çantasına atar gibi oldu, ben de telefonumu çıkarttım. Sonra duraksadı ve yüzüme bakıp, “aslında biraz vaktim var, şurada oturup birer bira içebiliriz” dedi. Teklif ondan gelmişti” Hahahahahahhahababaabb. “Bir saat sonra… Üzerimdeyken kalçasında olan ellerimi tutup çekti, yastığa yapıştırdı. -”Hayır” dedi, ”sen değil ben seni yapmak istiyorum!” İlk defa böyle bir şey duyuyordum hayatımda, fazla film izlemiş olabilirdi belki, o da en az benim kadar hayalciydi ve bunu şuan gerçeğe dönüştürüyordu.” Hahahahahahhahahahahahahahahahhaahhahahahahahahahahahha. … geçen gün yolda yürürken göz göze geldiğim… Read more »
Kızın gel oturalım demesi benim 2 kere başıma gelmişti. Birinde hatun fazla saldırgan çıktı hatta elini bacaklarıma koymuştu. Ama çok olmaz böyle şeyler.
Hocam ilk defa burada okuduğum bir raporda bir hinlik seziyorum. Ya arkadaş çok yakışıklı ve bizden saklıyor, ya da yalan söylüyor. Üç raporunda da yürüdüğü ilk hatunla aynı gece yatakta bitmesini başka türlü açıklayamadım. Gençlere gereksiz özgüven ve ümit aşılamak yanlış, başlarına iş almasınlar sonra.
Benim de yıllardır 1 kız hariç hepsi ilk gecede yatakta bitti 😔
Hocam o zaman tipsizlik bende demek ki 😁
Bende maalesef o tip yok ama artik tecrube var. Tipi ortalama olup da 20lerinde bunu yapabilene sapka cikaririm. Bana bu yetenek 30larimda gelmisti,
Aynen en büyük silah tecrübe ve red yemeyi umursamadan devam etmek.
Sonu heyecanlı biten Türk dizisi gibi bir hava var. Ama konuşurken The game’den alıntılar yapmak işe yarıyor kesinlikle.
Mahmut abi, müsadenle discord grubunu paylaşıyorum. Grubun canlılığını ve soru kalitesini arttıracağını düşünüyorum
https://discord.gg/ZpH2Hdx
Dostum zaten discort grubu var bu sitenin sen nereden çıktın? https://discord.gg/8wgFrKH
Kendi kendinize iş çıkarmayın. Erkek adamın discord grubu var. Bir de redfield yazmışlar :d yaşlar kaç 15 16 falan mı?
Secret hocam çok güzel yazıyorsun ama hikayenin sonuna geldiğim zaman “serin hikaye bro” demekten kendimi alamıyorum ya. Bu bizimle senin hayat standartlarının, bilgi birikiminin arasındaki uçurumdan mıdır yoksa gerçekten işkembeden sallama hikayeler mi bilemiyorum.
Genelde secret’ın raporlarındaki anlatım tarzı gerçekçiliği bozuyormuş gibi gözükse de, bana ”bir kızla konuşurken kelimelerden daha önemli şeyler olduğunu” tekrar tekrar hatırlatıyor. Ve adamın üslubu bu, size katacağı çok şey varken gelip de parazitlik yapmamanız dileğiyle…
kesin yaşanmıştır bu arada ya, bu secrettaki hayal gücüne de hayranım wattpadde felan ergen sikişmesi aman pardon romanı yaz bence köşeyi dönersin 2 yıla.
eşeğin amına suyu kaçırdın iyice. baştan aşağı mavi haplı film senaryosu gibi duruyor. ”Sana demin laf attılar ya, biraz sinirlendim.” şu cümleden sonrasını okumaya gerek olmadığını düşünüyorum.
PUA / Daygame ile kırmızı hap aynı şey değiller ve birbirlerine her zaman uymazlar. Özellikle eski PUAlar kırmızı haplı değillerdir.
Düşünce tarzı ezik ama, görüntü RPG oyunu yani 🙂