Sıcak bir İstanbul akşamıydı. Arkadaşlarımla biraz zaman geçirmiş eve dönmek üzereydim. Beğendiğim bir kaç kızla konuşmuştum ama henüz istediğim gibi bir sonuç almış değildim. Bugünlük bu kadar yeter diyerek otobüs durağına doğru yönelecektim ki yanımdan bir kız kulaklıklarıyla müzik dinleyerek hızlı adımlarla geçti. Az ilerideki ışıklarda karşıya geçmek için beklemeye başladı. Bu kızla da konuşur eve öyle giderim diye düşündüm. Işık yandıktan sonra yanına gitmeye çalıştım ancak o kalabalık meydanın insan trafiğine karışmıştı bile. Hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim. Sol tarafta sokağa sandalye atmış oturan esnaf topluluğuna gelmeden hamlemi yapacaktım. Ama önce karşıdan gelen 4 lü yaşını başını almış erkek grubunun geçmesini beklemek istedim. Onlar geçerken kıza yakın olan taraftaki kafasını yarım metre kadar uzatıp kızın görüş alanına sokarak yiyecekmiş gibi baktı kıza, daha sonra bakışlarını kaydırdığı yer poposuydu. Kız ufukta kaybolana kadar onu izleyecek gibi bir halleri vardı. Birazdan yanına gidip konuşacağım kız hakkında ileri geri konuşmalarına şahit oldum. Bu bütün hayatları boyunca yalanıp duracaklarının bir göstergesiydi benim için. Bu yüzden onlara kızma ve acıma arasında bir duyguya kapılmıştım.
Tabletine bağladığı kulaklığıyla müzik dinlerken beni duyamayacağı için omzuna dokundum. Henüz taciz edilmişti, bu yüzden yüzüme bir gülümseme takınmaya özellikle dikkat ettim, korkutmamayı başarmıştım onu. Kulaklığı çıkartıp yüzüme baktı. Kim sanmıştı acaba beni? Ne diye durduruyordum onu?
“Seni ışıklarda fark ettim ama takip etmedim zaten bu tarafa gidiyordum çok güzel bir tarzın var bence, gelip iltifat etmek istedim” diye uzun bir cümle kurdum.
-”Teşekkür ederim” dedi.
-”Sana demin laf attılar ya, biraz sinirlendim” diyerek durumla alakalı bir geçiş yaptım.
-”Görmedim ki, ben insanlara hiç bakmıyorum yürürken” dedi.
Burası öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı bir yer olduğundan onun da öğrenci olduğunu tahmin ettiğimi söyledim. Sonra yorumlarıma karşılık kazandığım soru hakkımla Mimar Sinan Üniversitesinde mimarlık okuduğunu öğrendim. Biraz lafladık. Saat zaten geç olmuştu, akşam 10’a geliyordu. Telefon numarasını verirse daha sonra görüşebileceğimizi söyledim. Elini çantasına atar gibi oldu, ben de telefonumu çıkarttım.
Sonra duraksadı ve yüzüme bakıp, “aslında biraz vaktim var, şurada oturup birer bira içebiliriz” dedi. Teklif ondan gelmişti. Yüzümdeki kocaman gülümsemeyi hiç bozmadan “Olur” dedim. “Tabii.”
Kendime güveniyordum, merdivenden yukarı çıkarken önümde yükselen çok güzel poposunu bakma gereği duymadım bile. Ufak hinliklere gerek yoktu. Dürüst ve cüretkâr olacaktım. Adeta içimin güzelliğiyle götürecektim onu. Beni götürdüğü yerin 2.katına çıktık, sadece bir masanın sığabileceği büyüklükte bir balkondu burası.
-”Ameliyat olacağım” dedi oturur oturmaz.
-”Ne ameliyatı ?” dedim
-”Kıç! Kestirip kurtulacağım!”
Orasına baktığımı mı sanmıştı acaba? Normal şartlarda bakardım! Kahkaha attım. Eğlenceli konulardan bahsettik. Hararetliydi konuşmamız. “Aşk yoktur” deyip duruyordu, katıldım ona. Aşk yoktu ama insan doğası gereği sevmeliydi. Doğa, hayvan, insan fark etmez! Sevmeyen insanın var olamayacağı gibi şeyler… Okuduğum kitapların bende yarattığı ufuklardan da faydalanarak biraz ahkam kestim ona.
-”Bunları bilmek sana ne kazandırıyor?” dedi elindeki sigarayı bileği bükülü şekilde tutarak. Gözlerimin içine bakıyordu. Hafifçe öne doğru eğildim ve şöyle dedim:
-”Bilmiyorum ama belki seni kazandırır!”
Bugün gördüğüm en devasa gülümseme beliriverdi yüzünde. Gamzeleri ortaya çıktı. Bembeyaz ve orantılı bütün dişlerini görebiliyordum.
Sonraki aşamaya geçmiştik artık, karşısında oturuyordum, yakınlaşmam için yanına geçmem gerekiyordu, kızın kafaya taktığı birkaç sorunu olduğunu öğrendiğim için, ”şimdi seninle ilgilenmem gerek” diyerek yanına geçtim. Önce çantasını kaldırıp diğer sandalyeye koymam gerekti. Bir elimi omzuna atarak, sağ elini sağ avucumun içine aldım.
-”Fazla ileri gitme istersen” dedi.
Sürekli tehdit edip duruyordu beni, yapmam gerektiği gibi hiç birine duygusal reaksiyon vermiyordum bunların. Gözlerinin içine baktım ve takıldığı bazı şeyleri kastederek:
-”Bu seni neden kötü hissettiriyor” dedim. Anlatmaya başladı. Derken e yoğun yerde kestim sözünü.
-”Beni öpmek ister misin?” dedim gözlerinin içine bakarak.
-”Hayır!”dedi
-”Öpmek istermişsin gibi bir halin vardı o yüzden sordum”
-”Hayır!”
Tutup öptüm onu yanağından. 20 dakika kadar sonra:
-”Sigaram bitti” dedi ikinci kez.
-”Bak aşağı gidip sana bir sigara alırım ama sen de biraları ısmarlarsın” dedim.
-”Zaten ben ısmarlayacağım biraları” dedi.
Cimri görünmek istemiyordu herhalde. Ne zaman karar verdi ki buna diye düşünüp ”tamam” dedim. Döndüğümde oturmak için yerinden almış olduğum çantası eski yerine gelmişti. Karşısına oturmak zorunda kaldım. İlkokul 1 de bir kızın beni reddetmesi ve çok üzülmüş olmamla ilgili bir hikâye anlattım. Bu hikâyeye çok güldük, öne doğru eğildim.
-”Biraz şefkat fena olmaz, hadi öp beni” dedim esprili bir şekilde ve yanağımı uzattığımda öpmedi.
-”Hadi öp!” dedim ikinci kez güvenimden bir şey kaybetmeden yanağımı biraz daha uzatarak. Emindim kendimden. İşte bu yüzden öne doğru gelip öptü.
Aramızda o aradığım sinerji artık oluşmuştu. Bir kaç saat önce caddede tanıştığım bu güzel kızla gecenin sonuna geliyorduk. Şimdi onu iyi bir şekilde yönlendirmeliydim.
-”Benim alkolle aram berbattır. Sarhoş olsaydım ne yapardın?” diye sordum. Aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu.
-”Bırakmazdım seni tabi ki, ya bir otele yerleştirirdim ya da adresini öğrenmeye çalışırdım taksi için” dedi.
Yüzümü astım imalı bir şekilde.
-”Ne yani evime mi alayım?” dedi.
-”Olabilir aslında!” diyerek yanıt verdim gülerek.
-”Benim odamı görsen harabe oldu, odamı boyuyorum, yatağım bile yok”
dedi. Ben de ona kendi evimin güzelliklerinden süsleyerek bahsettim, bize gidelim diye ima ettim. Sözle söylemese bile vücut dilinden oluru almıştım.
Bir saat sonra… Üzerimdeyken kalçasında olan ellerimi tutup çekti, yastığa yapıştırdı.
-”Hayır” dedi, ”sen değil ben seni yapmak istiyorum!” İlk defa böyle bir şey duyuyordum hayatımda, fazla film izlemiş olabilirdi belki, o da en az benim kadar hayalciydi ve bunu şuan gerçeğe dönüştürüyordu.
Uyuduk. Sabaha karşı tabletinin alarmı çaldı. Tableti çantasından çıkartıp kapattım. “Kalkacak mısın?” diye sordum ona, “Hayır gel buraya” dedi.
Tek bir günlük bir şey olarak başlamıştı ama öyle kalmasını istemedim. Ertesi gün konuşurken bana sahilde gitar çalmak istediğini söyledi. Atladım hemen. İkimiz de birbirimize iyi hissettiriyorduk.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Bu kişinin daygame yazıları gerçekten kötü. kurgu gibi geliyor. kırmızı hapla alakası çok az olan yazılar bunlar. daha çok günlüğe yazılan hikaye tarzı şeyler gibi. ben sevemedim.
Yine sex hikayesi tadında bir yazı. Adam üşenmiyor yatmıyor kalkmıyor nu hikayeleri yazıyor. Yok kıçını kestirecekmiş bilmem ne. Yönetici arkadaşlardan ricam bu adamın yazılarını artık yayınlamamaları nitekim çoğu kimse inandırıcı bulmuyor. Kaliteyi düşürüyor böyle yazılar.
Adam CSB konusunda kendini sürekli geliştiriyor. Helal koç, daha nice güzel CSB’lere.
Başka saha raporumu kalmadı reis? Nerde o eski vurmalı, kırmalı, kızları göt etmeli saha raporları? 1dede aynı bir gariplik hissi 2dede 3de tümden mavi ekran acaba alışmadığımız içinmi böyle düşünüyoruz nedir anlamadımki
Bana bir örnek versene şu kızları göt etmeli eski saha raporlarından? Kızları göt etmeli gibi diptekuyruk acılı laflar kullanan adam gelmiş başkasını mavi hapla suçluyor.
Kızların saçını çektiğiniz, “Mahmut Fatmayı seviyor” diye bağıra bağıra eğlendiğiniz yaş grubu yazılarını bu sitede okumadınız. Yanlış hatırlıyorsun.
Yav ironi yapıyoruz reis niye hemen ciddiye alıp agresif cevap veriyorsun ? Kendinde biliyorsunki eski saha raporları bundan daha iyi hatta eski değil secretinkiler dışındaki tüm saha raporları. Secret yazılarda çok duygu barındırıyor açıkcası buda sıkıyor içi ben karışık çoğu okuyucularda bu tarzdan memnun değil roman okumak istesem kütüphaneye giderdim amk yada wattpaddaki sikimsonik seks hikayekerini açıp okurdum en azından zaman kaybetmezdim.
“Kızları göt etmeli gibi diptekuyruk acılı laflar kullanan adam gelmiş başkasını mavi hapla suçluyor.”
Mavi ekran yakıştırmasınıda error”ben nereye düştüm lan” anlamında kullanmıştım.
Bu arada kızların saçını çekmesine şimdide çekiyorum 🙂
Mahmut abi adet döneminde herhalde çok kızgın bu aralar 😀
Abi dediğin adamda bile am düşünüyorsan senin abazanlık kontrolden çıkmış demektir …
Mahmut Abi
Secretin DG raporlari icin senin elestirdigin, dogru buldugun, katildigin-katilmadigin noktalar, kisaca genel yorumlarin nelerdir?
Daha öncesinde diyaloğu pek açık etmiyordu, bu diyalog konusunda daha ayrıntılı. Yazım dili şahsen bana da hitap etmeyen bir edebi romantizme sahip ama yazılanlarda absürt, olamaz bir şey görmüyorum. Fakat gerçekten faydalı yazılar, başarısız yürümeler. Yürüdüğün esnada reddedenler değil de sonraki bir aşamada erkeğin bir hatası ile reddedenler. Böyle yazılar da olması lazım. Benim bir ara yazdığım börekler ve 30luk abi yazıları gibi. Başarısız yürüme yazıları olmadan olay bir süre sonra erkekler için erotik roman tadına giriyor. Sultanahmet’te Koreli bir grup hatuna yürüyüp akabinde ne olduğunu anlamadan kendimi kilisede pazar ayini dinliyor bulduğum bir başarısız (yürüme açısından) saha raporum aklıma… Read more »
Abi son kısımda epey güldüm, Allah affetsin
Saha raporlarında hep okuduğumda beni geliştirecek en azından 1-2 şey içerirdi. Ta ki şu Sikrıt denen herifin saçmalıklarına kadar. Mahmut abi zaten pzr-pzt bir iki yazı yazıyorsun gayet de kaliteli yazıyosun da madem saha raporu paylaşılacak daha ayakları yere basan daha uygulanabilir yazılar paylaş. Arkadaşlar csb diyorlar, cidden csb duruyor ama büyük üniversitede okuyan arkadaşlar da bilir ki imkansız durumlar değil bunlar. Ne bileyim 50 de 1 oranında oluyor. Ama yine de burada anlatmanın kimseye bir faydası olmadığını düşünüyorum.
Arkadaşlar yorumlarınız için teşekkür ederim. Ancak bu hikayelerin hepsi maalesef ki gerçek 🙂 İlk raporumda yoruma eklemiştim ama sanıyorum ki gözden kaçmış. Ben bu işi 10 senedir yapıyorum. Muhtemelen Türkiye’de ilk daygame’e başlayan kişiyim. Dolayısıyla bu kadar zaman içerisinde böyle sonuçlar almam çok normal. Çoğu arkadaş bu detayı atladığı için ve konuya yabancı olduğundan böyle yorumlar yapıyor. Aranızda kızın bir şeyler içmeye davet etmesine inanmayanlar dahi var, böyle basit bir şeye inanmakta zorluk çeken adam zaten kıtlık mantalitesindedir. Ben bu adamın gözlerini ne kadar açabilirim ki ? Nitekim sadece telefonunu istediğim ama onun yerine “şurada bir şey içelim istersen” tarzı… Read more »
Burada bir yorum olarak yazdım ama yine yazayım. Arada reddedilme de paylaşsan faydalı olur. Direkt yürür yürümez değil de daha sonraki süreçlerde yapılan hatalar yüzünden olanları. Şurada benden 2 – 3 örnek var : Saha Raporu – Lezzetli Börekler Saha Raporu – 30luk Abi İçindeki Alfayı Cilalayıp Parlatmak Saha Raporu – Son dakika direncini geri çekilerek aşmak (Bu başarısız değil ama başarısız olabilecek eski hallerimi yazdım). Not : Ben daygame’e (gerçi o zaman ismi o değildi) 2005 civarında başladım yani 14 sene önce ama görece çok kısa sürelerle yaptım 🙂 10 yıllık tecrübem yok ama yazılanlarda burada bazı elemanların belirttiği… Read more »
Alayınızın amına koyim. Şu dünyada farklı hayatlar, farklı insanlar olduğunu anlayamıyorsunuz. Tüm dünyevi tecrübeleri edinmiş kişilersiniz hepiniz amk. Anlatım tarzına bakıp yalan diyorsunuz. Biraz sokağa çıkın. Her kız sizin çevrenizde olan kızlar gibi değil. Bok atmak eziklerin işidir.
Yaklaşık bir yıldır daygame yapan biri olarak elestirecegim çok nokta var hocam. London daygame modeli baz alarak yazıyorum. -10 yıldır bu işi yapıyorsan dokunarak set açılmamasi gerektiğini bilirsin. -Acilis zaten berbat, çünkü seni takip etmiyordum diye açıklama asla yapılmaz. -”Sana demin laf attılar ya, biraz sinirlendim” yoruma gerek yok. -“güzel poposunu bakma gereği duymadım bile. Ufak hinliklere gerek yoktu.” Nice guy köküne kadar. -”Beni öpmek ister misin?” diye bir soru asla sorulmaz. Beta kokuyor bu hareketlerin hepsi. -Kizin sigarası şunu bunu alınmaz, provider değil lover kurallarına uygun oynayın şunu. O biraları odeyecekse bile kendi gidip alır. -Hadi op beni diye… Read more »
Londra gündüz oyunu şablonunda hatırladığım kadarıyla kulaklıklı kıza dokunma var ama emin değilim.
Takip konusunda sana katılıyorum. Baştan takip etmemek en iyisi ki ettiysen de söylememek lazım. Hatun yes girl çıkmazsa tatsızlık çıkabilir. Gerçi o da nasıl giyindiğine konuşmana ve duruşuna da bağlı.
Londra daygame oyunun hangi mezhebinden de dokunarak açılış yapılmaz diyorlarmış ? Hani müslümanlıkta alevi sunni var, dokununca abdest kaçıyor, çeşitli kurallar mezhebine göre değişebiliyor. Böyle bir şey mi bu kuralda ? Senin için az önce bu dokunma olayını denedim ve arkadaşıma beni çekmesini rica ettim. Buyrun dokunarak açılış yapma fotoğrafları: https://hizliresim.com/DYOgL1 https://hizliresim.com/nQb3V1 https://hizliresim.com/v6avdO https://hizliresim.com/16plm1 Hatta bu olaydan sonra londra daygame beni aradı, dokunmanın açılışta yeri olmadığını söyleyerek, kızlara açılış yapma lisansımı elimden aldıklarını söylediler 🙂 Arkadaşlar… Varsayımlar üzerinden yapılan hiç bir yorumu ciddiye almam. Bunlar benim için veri değildir. Ha sen dokunma olayını şöyle desen düşünürdüm: “ben bu dokunmayı denedim… Read more »
Londra gündüz oyunu şablonunu 100% takip etmeye gerek yok. Aynı şekilde her laf kırmızı haplı olacak diye bir dünya da yok. Aslına bakarsanız giyiminiz duruşunuz ses tonunuz toplamda işin 80%i. Dediklerinizin kelime anlamı 20%si. Bu olayı Mystery başlatmadı ama Straussun kitabı sayesinde günyüzüne çıkaran Mysterydir. Ben adına oyun bile demeden 2004 civarı Michael W abinin şu tip blog yazılarından bireysel yapmıştım. Bu yazının tarihi 2003 civarı olmalı http://www.seductiontuition.com/michael-w/how-overcome-fear-approaching-women/ Günümüz standartlarında eksikleri ve mavi haplı tarafları olabilir bu abinin ama özellikle 2003 tarihli dating wizard kitabı (ben 45 dolar vermiştim ama şimdi bedava) olayı evrimsel psikolojiye bağlayarak adına kırmızı hap demeden… Read more »
Hocam heralde yazdığımı okumadın ama ben direkt olarak sahadaki tecrubelerimi aktariyorum ve varsayımlar hakkında söylediklerine kesinlikle katılıyorum. Ama şu Londra’da kızların önüne maymun gibi atliyorlardan sonrasını ciddiyetle okuyamadım. Çünkü en etkili ve maskulen durdurus şeklidir. Tam da söylediğin gibi dokunma olayını defalarca denedim ve zayıf bir açılış olduğuna karar verdim(Tom torero da bunun söylüyor) çünkü biricinsi seni satıcı sanıyorlar, ikincisi tam olarak karşısına geçmediğin için göz teması kuramiyorsun ve kızın sana yüzde yüzünü vermesi için gerekli alani saglayamiyorsun, tam karşısında dikilmekten söz ediyorum. Peki sen kaç kez önüne geçerek durdurdan da bu yorumu yapıyorsun hocam istatistiklerini paylassaydin keşke? Hiçbir pua… Read more »
Kızların seni satıcı ya da dilenci sanmalarının nedeni onlara dokunman değil, yaklaşım tarzındaki başka bir sorundan kaynaklanıyor. Genellikle açılış anında tereddüt ettiğinde kızlar bu şekilde algılarlar.
Dokunarak açılış yapılmaz dedin, ben de fotoğraflarla gösterdim, gördüğün gibi son fotoğrafta kızlarla göz gözeyiz yani göz teması kurabiliyoruz. Kızın yanında kalmıyorsun yüz yüze pozisyona geçiyorsun zaten. Ben Türkiye’de olmaz demiyorum, mantıklı bir açılış tarzı değil diyorum, ben kullanmam. Ayrıca hiç de maskülen durmuyor tam bir maymun açılışı.
Yazımın içinde pek çok tüyo var aslında sadece aptala anlatır gibi anlatmak istemedim. Dikkatli okuyan birisi yazı içinden pek çok tüyo alır.
Benim söyleyeceklerim bu kadar.
O durdurma şekline mantıksız diyen adamdan pua önerileri almam ben üzgünüm. Dünyanın her yerinde kabul görmüş bir şeye sacma ve mantıksız diyip dilenci açılışıyla romantizm yapmak daha mantıklı imiş sağolasın.
Bu arada daha bugün bu durdurma şekliyle 3 numara alıp döndüm, hem de Türkiye’de çok ilginç dimi?
Romantik bir provider olmak isteyenler tavsiyelerine uyabilirler.
Zaten herhangi bir tavsiye alaMAdığın çok açık, hele ki numara almayı başarı sayan oyun seviyenle. En son 5 sene önce numara almayla övünmüştüm galiba.
Bu arada “tüm daygameciler dokunmayın diyor, en kabul görmüş açılış Londra daygame deki açılış tarzıdır” iddiası doğru değil. Küçük bir araştırma yaptım… Mesela Real Social Dynamics den Todd Valantine in daygame eğitim setinde (ki bu eğitim son derece günceldir ve dating dünyasında şuan real social dynamicsden daha büyük bir firma yoktur) kıza yandan dokunarak sonrasında bir adım onu geçerek açılış yapmayı tavsiye ediyor. Londra daygame tarzı yapılan açılışın özellikle belli güzelliğe kadar kızlarda işe yarayacağını ancak daha üstünde işe yaramayacağını ve weird(garip) durduğunu belirtiyor. “Başkasından böyle öğrendiyseniz kullanmaya devam edebilirsiniz ama bir noktada işe yaramayı bırakacaktır ve değiştirmek zorunda kalacaksınız,… Read more »
bu kaynak gösterme çabası nedir onu anlamıyorum? sanki ldg dışında kızlara yürünmez dünyadaki tek otorite bu. Bence belki bazı konularda haklı olabilirsin ama biraz olaya kendi özünü katmak gerekiyor bir süre sonra, centilmenklübüde onu yapmış yani bence sen bu zamana kadar nasıl böyle tekdüze olarak bir kaynağı kutsal kitap gibi kullanarak bu zamana gelmeyi başardın merak ettim. Cunku abi zaten toreronun coğu videosu fake ve oda yanılmıyorsam bir süre sonra kendi tarzınızı yakalarsınız diye ekliyor yani sen nasıl bir şeye bu kadar uzun süre bağlı kalabildin onu merak ediyorum.
Hocam London DG de dokunma var isterlerse acip izleyebilirler. Bunun yanisira kizin yes girl oldugu da bir gercek ama bu danalar isin puf noktasi olan harekete gecmeden o yes ciyi bulamazsin. Bir de hayatta sanki her plan tikirinda islermis gibi tavirlar var. Lan %100 alfalik var mi ki ya da %100 den sasan her hareket olumcul bir hata mi? Kimin lafiydi hatirlamiyorum ” her sey planlandigi gibi gidiyorsa bir sikinti vardir” diye. Muhim olan sen basariya ulasabildin mi ve ulasabildiysen bunu ne kadar kayip-tavizle elde ettin. Bunu soyleyen arkadaslar komutan olsa herhalde ilk dusen askerde savasi kaybettik dusman anamizi sikecek… Read more »
Tamam da zaten bütün olay yes girl’ü bulmakta.O zaman sevgili fuckbuddy ya da wife material oluyor.Kız seni bir kere başta beğendikten sonra kafana göre takılabiliyosun ki bu da harika bir şey.Maybe ve no girl’ü tavlamaya uğraşmak boşa kürek çekmek bence.
Son saha raporlarıyla bu sitenin çekirdek felsefesinin makası iyice açıldı sanki… Halbuki niteliğin korunması için filtrasyonu daha güçlü hale getirmek gerekir.
ahahahagha bu ne yav adam üşenmeden hikaye yazıyor bu elemanın yazıları siteye hiçbir şey katmadığı gibi yerin dibine çekiyor
Simdi ben anladigim kadariyla ozetleyim. Pua sitesi ve kitabi olan bir adam var. Yani bu isten para kazaniyor. Bu adam bir sitede yazma sansi buluyor. Site tamamen kendi hedef kitlesinden olusuyor. Bu siteye ilk yazisini yaziyor. Avm’den kaldirdigi bir kizi Dostoyevski edasiyla betimlemelere bogarak anlatiyor. Suslemeler basarili. Dikkat cekiyor. Hakkinda yapilan yorumlar genel anlamda iyi. Gereksiz betimlemeler yaptigini, bu sitenin amacinin sunu siktim bunu domalttimdan ziyade tecrubesizlerin kafasina bir seyler sokmak oldugunu ve bu yazarin sadece bir anisini susleyerek anlattigini soyleyen azinliksa digerleri tarafindan “sen kiskaniyorsun amk” “daha iyisini sen yaz madem yarram” benzeri laflarla sindiriliyor. Adam 2. Yaziyi yaziyor.… Read more »
Bu romantik çakma Victor Hugo’nun seks hikayelerini, eleştirilere rağmen ısrarla yayınlamaya devam etmen ve üstüne bir de yazar yapman şu anlama geliyor; site makale üretme konusunda tıkandı, artık PUA bloguna evriliyor?
Elimde çevrilmeyi bekleyen 100 tane makale, tamamlanmayı bekleyen 2 düzine bitmemiş yazı var. Tıkanmaktan ziyade vaktim kısıtlı. Yeni bir iş kuruyorum bütün vaktimi alıyor.
Site PUA sitesine evrilmeyecek zira bu yazılar çoğunluk olmayacak. Ama benim şu an PUA veya yürüme olayına ilgim yok. İlişki, evlilik ve boşanma gibi konularda yazmak istiyorum. Bu nedenle PUA yazısı yazan başka birisinin olması iyi.
Yazıları eleştirebilirsiniz tabii de adamın üslubunu ve yazdıklarını sevmedi iseniz neden okuyorsunuz? Pas geçip gitseniz olmuyor mu?
Hocam agreeableness,extraversion gibi 5 li ölçeklerle ilgili yazılar yazsanız iyi olur
Assertiveness training gibi konular Pua değişim özgüven kazanma 101 olarak geçiyor genelde manospherede.
Bu konuları detaylı inceleyeceğinizi ümit ediyorum
Ayrıca blacklabellogic ve IM çevirilerine neden artık ilgi yok?
O çeviriler çok uzun.
Bahsettiğin kişilik modelleri her yerde yazan bir şey.
Mahmut abi çevirmek için mail atmıştım sana cevap gelmedi. Hala çevirebilirim.
@Olaf mailini yazarsan sana birkaç tane güzel yazı atacağım
ortaklaşa da çevirebiliriz
Mimar Sinan fındıklı kampüsünde erkek başına 3 kız falan düşer. Orada Hb6 kız görünmezdir, hb7 eh iştedir, hb8 den aşağısına kimse yazmaya uğraşmaz. Burada komplekse girmiş ortalama bir kıza sokakta boylu poslu bir motorcu yaklaşırsa ve kız köyden, kasabadan falan gelmişse bar tuvaletinde bile verebilir.
Secret in bu yazılarındaki amaç nedir bilmiyorum ama bence daha zorlu raporları yayınlarsa herkes bir şeyler öğrenir.
Bu raporları okuyan biri der ki; bu adam çok yakışıklı galiba, pat diye kız tavlıyor, ben hiç uğraşmıyım.
Adam başından “Beğendiğim bir kaç kızla konuşmuştum ama henüz istediğim gibi bir sonuç almış değildim” diyor zaten. Yani öyle pat diye olmuyor.
Başarılı bir rapor olmuş tebrik ediyor ve paylaştığın için teşekkür ediyorum.
Başarısız girişimlerini paylaşmanı isteriz. Gerçekten hepimizi geliştirecek şey başarısız 100lerce girişim.
Çünkü bazen seks icin sadece doğru zamanda doğru yerde olmak bile yetebiliyor. Neyin çalışıp neyin çalışmadığını başarısız girişimlerden daha iyi anlarız. Burdan skorlarını küçümsediğim anlamını çıkarma sakın. Erkekler olarak övünecek hikayeleri anlatmaya meyilliyiz çünkü.