Aşağıdaki hikayeyi ekşi’de gördüm. Yazan muhtemelen sempati puanı toplayım diye yazıp da şamar oğlanına dönünce kaçmış ama şu arkadaş kopyasını almış. Ben de buraya yapıştırıyorum. İlişki diyor ama 6 senesi ilişki 2 senesi evlilik :
2011 yılından önce herkesin imrendiği bir hayatım vardı. yaşıtlarıma nazaran varlıklıydım. yakışıklı ve güzeldim. onlarca sevgilim olmuştu. fakat çok erken yaşta sıkıldım bunlardan. daha sakin bir hayat için hayatımın aşkını bulmaya odaklamıştım kendimi. how i met your mother’daki ted misali..
onunla 2011 yılının sonlarına doğru tanışmıştık. ilk gözlerini gördüğüm anda evleneceğim kadın bu demiştim. gerçekten de öyle oldu. keşke görmeseymişim dediğim anlar olmuyor değil. ama hayat dediğimiz şey kazandığımız anı ve tecrübelerden ibaret değil mi zaten. birlikteliğin ilk gününden itibaren ben bir romeo’ya dönüşmüştüm. yıllardan beri içimde biriken sevme güdüsü patlama yaşıyordu resmen. ilk sene her ay dönümü ufak süprizler yapıyordum. romantik anlar yaratıyordum. gecenin 12’sinde puding yapıp evine götürüp sürpriz yapmışlığım bile vardı benim. evcil hayvanını bile ben almıştım. bir sıkıntısı, sorunu oluyordu ben kendimden vazgeçip ona adıyordum kendimi. o nefes alsın ben bir şekilde hallederim kendimi diyordum. yaşadığımız hayatın stabil devam etmesi için sürekli borçlanıyorum. en büyük hatam buydu belki de. arkadaşlarım azalıyordu gün geçtikçe farkındaydım fakat bana o yeter diyordum geleceğin hayalini kuruyordum. gözüm başka kimseyi görmüyordu. tanımadığım kızın saçları elime değse suçlu hissediyordum kendimi. evlilik teklifim bile muhteşemdi. yoktan var ederek yapmıştım.. yeni yeni dizilerde, filmlerde rastlıyorum bizim 7 yıl önce yaşadığımız sahneyi.. ben mecnundum, romeoydum, tristandım, ben aşktım.
ilk yıllar bu şekilde sürdü. ama içimde bir burukluk vardı. tam değildi her şey. yavaş yavaş içimde ki sıkıntıların nedenini fark etmeye başlamıştım. ben 10 adım atıyorsam o 1 adım atıyordu. belli bir zaman sonra bu koymaya başlamıştı. ama hep teselli ediyordum kendimi ilerde düzelecek. düzelecek. düzelecek.. (düzelmedi..) ben onu yüceltirken, o beni aşalıyordu resmen.. içimde ki romantik çocuk ölmeye başlamıştı artık. her eylemim hayal kırıklığına dönüşüyordu. herkesin imrenerek baktığı o ilişki sıradan bir hal almaya başlamıştı. müdahale etmeye çalışsam da içimde ki güç tükeniyordu. ama güçlü, dayanıklı bir çocuktum. tatillere gidiyorduk. arkadaşlarımla gitmişim gibi geliyordu hep. sadece el ele tutuşan bir çift. geceleri iyi geceler seni seviyorum diyen ve sırtını dönüp uyuyan birisi vardı karşımda. beni seviyordu ama hissettiremiyordu. hayallerimden çok uzaklaşmıştım bu süreçte.
6. yılımızda evlilik olayına start verdik. belki diyeceksiniz malsın durumlar böyleyken neden evlendin. evet hem maldım hem aşık hem umutlu. evlilik zamanında herkesin yaşadığı sıkıntıları yaşadık. ama atlattık. çünkü sevgi vardı içimde. umut vardı.. ışık vardı.. balayımızı çok güzel planlamıştım. romantik aşk filmlerinde ki sahneler mevcuttu. ama bulunduğumuz şehirlerde mevcuttu onda gene yoktu. eve girdikten sonra cicim ayı dedikleri olayı hiç yaşamadım. ama huzur vardı. saygı vardı. belli bir zaman geçtikten sonra yalnız hissetmeye başladım kendimi. sanki bir babaydım.. anneydim.. ama sevgilim yoktu. sürekli kollaman gereken, bakman gereken bir çocuk..hiçbir zaman maço erkek olmadım. erkek temizlik yapmaz, ütü yapmaz, yemek yapmaz demedim. hepsini elimden geldiğince yaptım. ama tek başıma yaptığımın farkına vardım belli bir süre sonra. çünkü ben yorgun argın ütülerimi yaparken o netflix’te birşeyler izliyordu. ben evi sildikten sonra ayakkabı ile eve giriyordu. benim sigara alacak param olmazken, bankalar peşime düşmüşken, evin tüm maddi sorumlulukları omuzlarımdayken o çılgınlar gibi alışveriş yapıyordu. bunlar artık koymaya başlamıştı. kendime dinlenecek alan bulamıyordum. aile bağları hiç yoktu. iki tarafın da ailesi yemeğe bile gelmemişti. cinsel hayat çürümeye başlamıştı. yakınlaşmalar 1 hafta arayla oluyordu sonra o süre 2 haftaya çıktı. yorgunluklar bahane ediliyordu. bunu tartışmaya açtığımda ise ‘beni tahrik etmiyorsun’ gibi söylenmeyecek sözler söylüyordu. yaralanıyordum kendimi iyileştirmeye çalışıyordum.
bu şekilde sürdü gitti. belli bir süre daha. düzelmesini umuyordum. derken netflix’te you adlı diziyi izledim. ve içime bir şüphe düştü. teline vs bakmamıştım yıllardır. ona almış olduğum apple watch salonda şarjda duruyordu. aldım kurcalamaya başladım. mesajlarda tanımadığım bir isim dikkatimi çekti. mesajı açtım ve bammmm.. karşımda “toplantıdayım aşkım çıkınca arayacağım seni. ve bir öpücük”. cevap ise “tamam minik unuttum ben toplantıyı sorry.” çok açık ve net whatsapptan konuşuyorlardı. mesajın orda unutulmasının ve tek 2 mesajın olmasının nedeni aradığı zaman meşgule atmış ve mesaj ile yanıtla yapmıştı. hemen fotoğrafladım elimde kanıt olmalıydı. ne yazık ki numaranın son 2 rakamı gözükmüyordu. bir hafta araştırma yaptım. yediremedim. çünkü çok güveniyordum. ilk baş inkar etti ama çocuğu bulmuştum. o inkar etti ben konuşma sürelerini buldum. o inkar etti ben çoçuğun köyünü, adresini tc’sini buldum. işyerini anasını babasını tespit etmiştim artık. ortada aldatma söz konusuydu. ve istemeye istemeye gidip mahkemeye dilekçe verdim. duruşma günü geldiğinde istersen boşver gitmeyelim geri çekeyim dedim. sarıl bana dedi öp beni dedi o an içimde bir ışık belirdi. birşey hissettin mi diye sordu. dedim evet. o ise ben hissedemiyorum dedi sevmiyorum artık dedi. yıkıldım. ve ayaklarım yüreğim ağzımda o duruşma salonuna girdik. 8 yıl boyunca koyduğum tüm tuğlalar 2 dakika içerisinde yıkıldı.
sonuç olarak bana aşık olmayan birisine aşık oldum. kızamıyorum da. ama şuan içimde ölmeyen bir öfke var ve delirmekten korkuyorum belki de delirdim bilmiyorum. içimden o çocuğun karşısına çıkmak geliyor. büyük ihtimalle de çıkacağım. öfkem azalacak mı peki ? sonuç olarak duygusal olarak çöküş, güven problemi, ekonomik iflas, 50k borç, hayal kırıklıkları, kaybolup giden 8 sene.. geçecek biliyorum ama ne kadar yara kalacak, ne zaman geçer muamma.
Tek tek ele alalım :
2011 yılından önce herkesin imrendiği bir hayatım vardı. yaşıtlarıma nazaran varlıklıydım. yakışıklı ve güzeldim. onlarca sevgilim olmuştu. fakat çok erken yaşta sıkıldım bunlardan.
Bunda kendi başına bir problem yok ama işte şu kafa (oneitis + aşkitis) adamı yakar :
daha sakin bir hayat için hayatımın aşkını bulmaya odaklamıştım kendimi. how i met your mother’daki ted misali..
Insan bir kere masala inanmasın, karşısına oneitisi çıkıyor (daha doğrusu karşısına çıkan ve kendisine ilk ilgi gösteren (ya da tahammül edebilen) hatuna fantezisini yansıtıyor.
onunla 2011 yılının sonlarına doğru tanışmıştık. ilk gözlerini gördüğüm anda evleneceğim kadın bu demiştim. gerçekten de öyle oldu.
Mavi hap tam güç devreye giriyor ve yarış atından (en azından kendi iddiası) at gözlüklü, çuvala sıçan yük beygiri yaratma süreci başlıyor. İlk gözlerini gördüğünde evleneceğim kadın bu dediğin an bittin zaten.
bir sıkıntısı, sorunu oluyordu ben kendimden vazgeçip ona adıyordum kendimi.
Bir erkeğin, bir kadının saygısını kaybetmesinin en kestirme yollarından biri bu. Nankörlük falan demeyin, bu adam kendinden iyi bir insan olduğu için değil, kadın için sonuna kadar çabalamazsa kaybederim korkusu yüzünden vazgeçiyor. Bu zayıflığı her kadın fark eder. Bir de üstüne kadının bu adam omurgalı mı, omurgasız mı diye yaptığı testlere bile böyle atlıyorsa sıçar.
Yokluk zihniyeti follows :
gözüm başka kimseyi görmüyordu. tanımadığım kızın saçları elime değse suçlu hissediyordum kendimi.
Gözünün dışarıda olmamasında sorun yok. Ama şu aşırı duygu yüklü “saçları elime değse suçlu hissediyordum” duygusallığı çok sakat. Bu aşamada eleman tanrıçasına layık olmayan bir ölümlü olduğunun farkında olarak kendisinin ona yetmeyeceğini düşünüyor ve açığı sürekli ödeyerek, çabalayarak ve böyle romantik kelimelerle yaltaklanarak kapamaya çalışıyor. Tabii ki bunu rasyonelleştirecek ve şöyle diyecek :
evlilik teklifim bile muhteşemdi. yoktan var ederek yapmıştım.. yeni yeni dizilerde, filmlerde rastlıyorum bizim 7 yıl önce yaşadığımız sahneyi.. ben mecnundum, romeoydum, tristandım, ben aşktım.
Şimdi dönüp bakınca sen neymişsin görüyorsundur umarım diyeceğim de görse bunu yazmaz.
Bu aşamada yıllardır çiğnediği önemli kurallardan birini etkisini ağır şekilde görmeye başlıyor.
yavaş yavaş içimde ki sıkıntıların nedenini fark etmeye başlamıştım. ben 10 adım atıyorsam o 1 adım atıyordu.
Onun sadece bir adım atmasının en büyük nedeni zaten senin her halta 10 adım atman.
belli bir zaman sonra bu koymaya başlamıştı. ama hep teselli ediyordum kendimi ilerde düzelecek. düzelecek. düzelecek.. (düzelmedi..)
Sen davranışını düzeltmezsen yani kendini geri çekmezsen nasıl düzelsin, neden düzelsin? Azıcık soğukluk yapsa, o 10 adımı 20 adım yapacak kadar bu kadına muhtaç olmuşsun.
ben onu yüceltirken, o beni aşalıyordu resmen..
Bir kadını bu kadar yükseklere çıkarırsan, sana tepeden bakmaktan başka çaresi kalmaz ki! Seni aşağılar zira senin onlarca adımı kendini aşırı değersiz, onu işe aşırı değerli bulduğun için yaptığını biliyor. Kendini sen aşağılıyorsun yani, o da sadece senin ona gösterdiğin şeyi görüyor.
Bu arada Heartiste’yi hatırlayalım:
III. Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil
Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.
Bir erkeğin bu aşamaya gelmesi, kadının evlendikten sonra 200 kilo alıp salmasına denktir. Kadıncağız nasıl iğreniyordur anlamak için bunu gözünüzde canlandırın.
6. yılımızda evlilik olayına start verdik. belki diyeceksiniz malsın durumlar böyleyken neden evlendin.
Malsın evet. Bundan daha malı da bu tip bir evliliği kurtarmak için çocuk yapan ama bu da mal.
evet hem maldım hem aşık hem umutlu. evlilik zamanında herkesin yaşadığı sıkıntıları yaşadık. ama atlattık. çünkü sevgi vardı içimde. umut vardı.. ışık vardı..
İnsan zayıflıklarını erdem sayıp yüceltmeye meyilli. Çünkü muhtaçtım, alternatifsizdim, zayıftım demek yerine aşıktım demek daha kolay. Herkes arkandan seninle alay etse de en azından sırtını sıvazlıyor.
hiçbir zaman maço erkek olmadım. erkek temizlik yapmaz, ütü yapmaz, yemek yapmaz demedim. hepsini elimden geldiğince yaptım. ama tek başıma yaptığımın farkına vardım belli bir süre sonra. çünkü ben yorgun argın ütülerimi yaparken o netflix’te birşeyler izliyordu. ben evi sildikten sonra ayakkabı ile eve giriyordu.
Bkz. ev işi yapan erkeğin hazin sonu.
benim sigara alacak param olmazken, bankalar peşime düşmüşken, evin tüm maddi sorumlulukları omuzlarımdayken o çılgınlar gibi alışveriş yapıyordu.
Sen de gıkını çıkarmadan ödüyordun. Sen ödüyorsun neden yapmayacak? Kadının karaktersizliğini savunmuyorum ama kadınlar erkeklerinden aileye yön vermesini beklerler ve böyle bir “lider”in bozup azdıramayacağı kadın zor bulunur. Bu adama en anne eliyle seçilmiş, bakire ve iffet timsali kadını ver, aynı şekilde hipergamisine kısa devre yaptırır.
cinsel hayat çürümeye başlamıştı. yakınlaşmalar 1 hafta arayla oluyordu sonra o süre 2 haftaya çıktı. yorgunluklar bahane ediliyordu. bunu tartışmaya açtığımda ise ‘beni tahrik etmiyorsun’ gibi söylenmeyecek sözler söylüyordu. yaralanıyordum kendimi iyileştirmeye çalışıyordum.
Bkz. Karım benimle cinsel ilişkiye girmiyor.
içime bir şüphe düştü. teline vs bakmamıştım yıllardır. ona almış olduğum apple watch salonda şarjda duruyordu. aldım kurcalamaya başladım. mesajlarda tanımadığım bir isim dikkatimi çekti. mesajı açtım ve bammmm.. karşımda “toplantıdayım aşkım çıkınca arayacağım seni. ve bir öpücük”. cevap ise “tamam minik unuttum ben toplantıyı sorry.” çok açık ve net whatsapptan konuşuyorlardı.
Eskimo “birader” de teşrif ettiler.
Bkz. Aldatan kadın belirtileri
ve istemeye istemeye gidip mahkemeye dilekçe verdim. duruşma günü geldiğinde istersen boşver gitmeyelim geri çekeyim dedim. sarıl bana dedi öp beni dedi o an içimde bir ışık belirdi. birşey hissettin mi diye sordu. dedim evet. o ise ben hissedemiyorum dedi sevmiyorum artık dedi. yıkıldım.
wtf mavi ?!?!?
kızamıyorum da.
Kızamazsın tabii. Hepsi senin suçun. Evin reisi olman gerekirken hizmetçisi ve ATMsi olursan olacak budur. Reissiz ev, kaptansız gemi gibi alabora olmuş. Kadın da karaktersiz bu arada.
“sonuç olarak duygusal olarak çöküş, güven problemi, ekonomik iflas, 50k borç, hayal kırıklıkları, kaybolup giden 8 sene.. içimden o çocuğun karşısına çıkmak geliyor. büyük ihtimalle de çıkacağım. öfkem azalacak mı peki ?
Ne öfkesi abiciğim, git eskimo biraderine bir bira al. Adam seni kurtarmış resmen. Tamam bu işin şakası bira falan alma da harbiden ucuz kurtulmuşsun (50 bin lira ömür boyu nafaka ve çocuklarını yarım yamalak görmenin acısı yanında hiçbir şey), hayatının tadını çıkar şimdi.
Sen yat kalk bu kafayla ve bu hatunla çocuk yapmadığına dua et. O zaman bir de senin sponsporluğunda sevgilisinin kucağında hoplardı. Kadınla da hayat boyu bağın olurdu. İçindeki betayı öldür, o seni öldürmeden. Zira bu oneitis ile önüne çıkan her hatunla olay böyle olur. Uzun süreli ilişkiler nasıl yönetilir onu da öğrenmen lazım.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Ben seni üzerim dediği halde sevgili olduk. Dediğini yaptı üzdü. Çok düzgün bir insanmış.
Abi benimde bu tarz aldatilma vakam oldu. 2 sene once aldatilmistim, iki sene sonra kizla yeniden beraber oldum yine aldatildim. Kendi aklimdan supe atmeye basladim iki kere aldatildigim halde nasil olurda hala seviyorum diye, 20 yasindayim normalmi sence abi
Seni aldatan kızla sonradan görüşüp seks yapmak normal, yeniden ilişkiye başlamak ise aptallıktır.
2 kere aldatıldığın kızı sevmiyorsun muhtemelen, reddedilmenin / aldatılmanın kuyruk acısı ile takıntı yapmışsın, takıntıyı aşacak duygusal gücünün olmamasını “seviyorum” diye allayıp pulluyorsun.
Hiçbir yaşta normal değil. Genel olarak tüm kadınlarla başarısızlık istiyorsan, seni aldatan kızı unutamamak iyi bir yöntem.
eski kız arkadaşım benden ayrıldğı gün, 5 gündür biriyle mesajlaştığını söyledi. onunla sonradan görüsmeyi, duruma göre sex denemeyi düsünüyorum. 8 gündür falan no contact uyguluyorum. geri gelme ihtimali nedir? bu sürede beni 2 defa aradı
geri gelme ihtimali nedir? bu sürede beni 2 defa aradı. 200%. 2 kere geri gelmiş zaten.
Abi bir daha arama olur mu sence? Olursa ne yapmaliyim, ben tekrar baslayip olayi cinsel odakli devam dusunuyorum. Zira ayrılırken aldatmayla bitmisti. Elemanla hala gorusuyor olabilecegini dusunup kisa kesip kapattim. Bu geri gelmek mi oluyor? Wp sildim. Bana neden wp a girmedigimi sormustu, merak etmismis. Belki oyle belki degil.
Tekrar başlama diye bir şey yok o zor. Bundan sonra bir süre vuruşursunuz ondan sonra biter.
Kız seni aradığında buluşmak istediğini varsay ve buluşmaya çağır. Oradan sanki ilk defa karşılaşıyormuşsun ama kızın güvenilmez olduğunu biliyormuşsun gibi işi sekse götürmeye bak.
Ama sende böyle kendini kaptırmadan iş yapacak ruh hali yok gibi. Dikkatli ol.
Abi haklisin ama bakalım. Evime mi cagirayim? Ne yapmak istedigimi bilmiyorum ama kendimi de kotu hissediyorum.
Ne yapmak istedigini bilmiyorsan bu kizdan uzak dur. Yarin gelmez, gelir vermez, verir bir daha aramaz hepsi seni dibe cekebilir.
Sagol abi. Abi bir anda birmesi ve bu sekilde. Sarsıldım, yani bir anda madde bagımlısıymışımda bırakmışım fibi yoksunluk çekiyorum. Bir anda çekilmeninin düşüşü bende fena oldu. Bazı konularda konusmak istiyorum. Bir de düsünsene, evlenilecek kadın imajı yaratan ve uzun dönemde buna ben dahil benim arkadaş çevremi dahi inandıran birisi. Herkes şaşkın olaya gecmiste neden bu kadar caba sarfettiğine… Abi olanlara anlam veremiyorum doğru bakıs açısı değil ama size hissttirmek için örnek vereyim. Annen tarafından sessiz sedasız açıklamasız bir anda terk edilmek gibi. Biliyorsundur artık yok. Ama olayın benım tarafıma bir anda yansıtılması çok sarsmıstır. Ara ara ruh halimin dengesi şaşıyor.… Read more »
bir daha bana ulaşma ihtimali nedir sizce?
Olay kesinlikle uydurma , hiç bir şekilde inanmadım .
hadi ya tüh hadi arkadaşlar olay yalanmış hepimiz çıkalım 😀
Selam Mahmut abi, ben ekşi sözlük’ten bu sadece hayat. 27 yaşında üniversite’yi bitirememiş hayatta bir baltaya sap olamamış biri olarak kendimi öncelikle tanıtabilirim. Aslında kendimce sebeplerim var. Geçtiğimiz mayıs ayında 1 sene 2 ay konuştuğum yabancı çocuklu 7 yaşında bir kızı var. 37 yaşında yabancı Bekar bir anne ile evlendim. Evlenmemin nedeni kadının bir kariyeri olması bana güzel hediyeler alıp para yollaması ve Avrupa’da yaşaması öncelikli olarak geliyordu. Şimdi onu aldattığım iddiasıyla (ki aslında çok az da olsa bir doğruluk payı var) kavga ettik ve benden boşanmak istiyor. Daha önce çok kez tartıştık ve barıştık. Bana iyi günler de yaşattı… Read more »
Özür dileyeceksin, devam etmek istediğini ve bu ilişkiyi kurtarabileceğinizi söyleyeceksin. Eğer ısrar ederse fikrin değişirse beni ara diyeceksin ve no contact.
Yeminle okuyamadim , icim kalkti.
…ben mecnundum, romeoydum, tristandım. Ben aşktımmmm… WTF man
Yazık ki ne yazık. Benim de bi arkadaşımın kız arkadaşıyla yaşadığı sorunlar aklıma geldi okurken. Üç-beş aya evlenecekler ve sonlarının böyle olacağını tahmin ediyorum. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse, Mahmut Abi sana email ile tüm durumu özetleyen bi mail yollarım 🙂
Selamlar Mahmut Abi, uzun süredir seni takip ediyorum, yazılarının çoğunu okumuşumdur ama öyle bir olay yaşadım ki kendimi dinleyemiyorum çok kararsızım ve bir an önce karar vermek gerekiyor tavsiyelerine ihtiyacım var. 26 yaşındayım, kız arkadaşım ise 25 yaşında. 1 yıldan fazla bir ilişkimiz var. Bu sürecin bir kısmı uzak mesafe ilişkisi şeklinde geçti ara ara görüşüyorduk tabi ama farklı şehirlerdeydik. Daha sonra hem hakimlik sınavına hazırlanmak hem de stajımı tamamlamak için şehir değiştirdim, kız arkadaşım da yanıma geldi. O da benimle benzer bir süreçteydi ikimiz de üniversiteyi bitirmiştik ama saygın bir mesleğimizin olabilmesi için hakimlik sınavına hazırlanıyorduk. 5 ay kadar… Read more »
Aslında o gün liseden tanıdığı ama seçimde müşahitlik yaparken yıllar sonra karşılaştığı bir oğlanla gezmeye çıkmış. Mesajlardan anladığım üzere şarap içmişler, motorla gezmişler ve buluşma davetini benim kız yapmış. Daha sonrasında da konuşmaya devam etmişler ve benim kız kendisi ablalarının yanındaymış gibi göstermiş, mesajları cil1 de pdf olarak ekledim maile. Aralarında fiziksel bir şey yaşanmış gibi durmuyor ama benim varlığıma rağmen başkasıyla flört etti. Bu kız senin için bitti. Ayrıl ve bir daha hayatına alma. “Aramızda hiçbir şey olmadı” oldu. Muhtemelen ama aralarında bir şey olmama sebebi de muhtemelen olmamış olması. Yani olması ihtimalini bilerek gitti, eğer arzu olsaydı muhtemelen… Read more »
Bence aldatmak illa cinsellik olmak zorunda değil. Tek eşli ilişkiye geçmiş bir kadının, başka erkeklerle konuşması ve buluşması, başka erkeklerin ona yürümesine açık olması (tanımadığı erkeklerle sosyal medyadan takipleşmek gibi), ona ilgisi olan erkekle iletişimi kesmeyip etrafında tutması, açıkça yürüyen erkeklerle iletişim yolunun açık olması gibi şeyler de rahatlıkla sayılabilir. Bazıları o an geri dönüşsüz bitirmeye, bazıları belki duruma göre hareket etmeye sebep olsa da yine de ilişki içinde olmaması gerekir bence. Ayrıca denedim gördüm, red flag seviyesinde, ilişkideki güveni sarsıcı bir hareket sonrasında o ilişkiden bir daha randıman alınmıyor. Çünkü insan sürekli tetikte oluyor ve güven sarsıldığı için bu… Read more »
Evet doğru.
okurken ben sinirlendim kardeşim sen nasıl sakin kaldın. o anda dönüşsüz bırakmalıydın, bırakmalısın. aldatmanın affı olmamalı. aldatmanın bahanesi de olmaz, olamaz. bu tür hikayeleri okudukça eğer içimizde anlamlı veya anlamsız bir şüphe oluştuysa kız arkadaşın telefonu kurcalanmalı diye düşünmeye başladım. bu arkadaş kurcalamasa böyle iğrenç bir şeyi öğrenmeyecekti.
Arkadaşın başından geçenlerin tıpa tıp benzerini yaşadım 3 yıl önce kadar ve bana çok pişmanım düzelticem vs dedi ağladı zırladı başta kendime yediremedim. Bu iş bitmeli dedim ama bi şekilde sevdiğim için bitiremedim sonuç ne mi bu olaydan 6 7 ay sonra terkedildim 😀 affetmeyin arkadaşlar böyle bi durumda olan birisi olur diye yazıyorum iş bu raddeye gelmişse kesinlikle bitmeli. Bitiremediyseniz katilinizin sizi öldürüşünü seyrediceksiniz. Başka bi açıklaması yok. Mahmut abininde dediği gibi bu kız senin için bitti. Ayrıl ve bir daha hayatına alma.