Benden üniversiteye yeni başlayanlara tavsiye vermem istenmişti. Bunu yazmışım ama yayınlamamışım. Şimdi Mr. Dee’nin videosunu görünce aklıma geldi. Yayınlayayım.
Birincisi arkadaşlar, üniversiteyi 4 senede bitirin. Uzatmayın. Üniversiteyi uzatan çok adam tanıdım ama hayırlı bir iş için uzatan (kendi şirketi vardı) tek bir örnek biliyorum.
İkincisi, üniversitede kazanabileceğiniz en değerli şeylerden biri iş çevresi – sosyal ağ. Arkadaşlıktan bahsetmiyorum, o da lazım ama bir çeşit ağ kurmalısınız. Bunu da örneğin iyi hocalarınızla beraber proje yaparak, kulüp faaliyetlerine katılarak ya da okul dışında aktivitelerle sağlayabilirsiniz.
İyi hocaların ağlarını küçümsemeyin. Ben üniversiteden mezun olalı 16 sene oldu, hayatımın önemli bir kısmı yurt dışında geçti ve hala her sene en az iki üç kere bir hocam beni arar ve bir öğrencisiyle buluşup akıl vermemi, iş için yardım etmemi, vs. … ister. “Mahmut İstanbul’a gelince şu çocukla bir konuşabilir misin, kendisi Asya’ya gidiyor …”, “Mahmut şu ülkede iken şu çocuğu arar mısın yeni mezun bir yol göster”, vs. Düşünün ki bu adamların bu şekilde yüzlerce öğrencisi var ve ben ne en parlağıyım ne en tepedeki (birçok sınıf arkadaşım CXO seviyesindeler) ne de en çok gidilmek istenen ülkelerdeyim.
Bu ağ olayı Türkiye’nin büyük üniversitelerinin sağlayacağı değerlerin en önemlilerinden biri. Staj ise böyle bir ağa ulaşmanızın bir başka yolu. Tek bir bağlantı sizin hayatınızı değiştirir. Özellikle de şu videoda Jordan Peterson’un bahsettiği şekilde sorumluluk alarak üzerinize yüklenen küçük işleri iyi yapmak için çabalarsanız. Daha önce anlatmıştım. Beraber çalıştığım ve oldukça takdirini topladığım yabancı müdürümün ikimiz de işten ayrıldıktan ve o Avrupa’ya gittikten 2 sene sonra bile bir iş olunca beni düşündüğünü, aradığını ve böylece yurt dışında çalışmaya başladığımı anlatmıştım. 20li yaşlar, Bangkok, ekstra faydaları ile 5,000 USD maaş (kafanızda canlanması açısından 25 – 26 yaşında Türkiyede 5000 USD aldığınızı düşünün).
Alkolden özellikle de fazla alkolden uzak durun. Alkol erkeklerin 10%unu bok çukuruna atıp yok eder. Özellikle üniversite dönemindeki o “büyük” dertler nedeniyle alkole boğulup çok zaman kaybeden adamlar gördüm. Tabii uyuşturucudan da uzak durun. Üniversiteler alkol ve uyuşturucu yuvası olduğundan bunları demiyorum. Değiller ama ailenizden ayrı ve gençsiniz, ve dışarda bunları kullanmayı marifet sanan çok insan var.
İngilizce öğrenin. İngilizceyi iyi öğrenin. Eğer yapabiliyorsanız ikinci bir dil daha öğrenin. Rusça olur, Almanca olur, Arapça olur, olur da olur. İkinci bir dil öğrenin.
Not ortalamanızı yüksek tutmaya bakın. İlk bulacağınız işlerde size artı puan getirecektir. 4 üzerinden 4 olmak zorunda değil ama 3.5 gibi tutmaya çalışın.
Üniversitede bir gym var mı bakın ve varsa düzenli gidin. Ben üniversitede iken gyme falan param yoktu ama üniversitenin gym bedava idi ve hep onu kullandım. Liseden sonra özel bir gyme ilk kez maaş kazanmaya başladığımda gidebildim ama üniversitenin gym yeterli idi ve ciddi anlamda da boştu.
Biliyoruz ki çoğunuz için üniversite demek, kadın – erkek ilişkilerinde ilk dişe dokunur deneyim demek. Bunun buhranları olacak, özellikle de hormonların ipleri elinde tuttuğu 18 – 22 yaş arasında. Bu buhranların veya hatun aktivitelerinin notlarınıza, derslerinize ve diğer faaliyetlerinize etki etmesine izin vermeyin. Tam tersi canınızın sıkıntısını, hayal kırıklıklarını, öfkeyi derslere asılarak yakın.
Ve şimdi size vereceğim en önemli tavsiyeye geldik. Üniversiteye hayatınızın 4 senesi boyunca çalışacağınız bir iş olarak bakın. Onu ciddiye alın. Hakkını verin. Özellikle devlet üniversitelerinde okuyanlarınız için söylüyorum, orada sadece anne ve babanızın emeğiyle değil çocuklarını üniversiteye göndermeyi hayal bile edemeyecek vatandaşların da katkıda bulunduğu vergiler sayesinde okuyorsunuz. Ben de devlet üniversitesinde okudum ve şimdi keşke olaya böyle bakıyor olsaydım diyorum. Yaşıtınız gençlerin sadece 11%inin devam edebildiği bir kuruma gidiyorsunuz ve bu da bir ayrıcalık.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Mahmut abi ben tıp fakültesinde okuyorum ancak okuduğum üniversite adı sayılan çok iyi bir üniversite değil. O yüzden proje, aktivite konularında dezavantajlı olduğumu düşünüyorum. Yapmam gereken derslerime daha çok odaklanıp TUS sınavı üzerinden başarı mı yakalamak olmalı?
Dostum kötü bir okulda tıp okuyorsan direk Cpd +100000 puan falan. Daha kendini tanıtmadan bölümünü söyleyince değerli oluyorsun. Bunun ekmeğini kuzenim çok yemişti. Okulda sosyal aktivite illaki vardır. Yoksa sen yarat sonuçta tıp okuyorsun akıllı adamsın 🙂
Teşekkürler yorumun için, sanırım bu konularda daha dikkatli ve atılgan olmam gerekli 😅
tıpta okuduğun üniversite çok önemli değil. proje, aktivite, topluluklara gidebilirsin ya da kendin organize edebilirsin. tusa da 5. ve 6. sınıftayken odaklan öncesinde sosyalleş. keşke ben de redpille yıllar önce karşılaşsaydım..
Güzel bir yazı olmuş abi teşekkürler. Bilgisi olanlara sorum olacak; ikinci yabancı dil olarak Fransızca sizce nasıldır? Yeterli seviyeye kadar öğrenince işe yarar mı yoksa bir hobiden öteye gidemez mi?
Fransızcanın bir iki meslek hariç bir geçerliliği yok artık.
Abi ben iyi bir okulda mühendislik okuyorum, ingilizcem iyi olduğu için hazırlığı atladım ve şuan 2.sınıfım. Ama hem mühendislik okumanın getirdikleri hem hazırlığı atlamanın getirdikleriyle arkadaş çevrem çok kısıtlı ve karşı cinsle hiç bir iletişimim yok. Bu durum özellikle üniversite dışı da sosyal çevremin az olmasıyla beni iyice umutsuzluğa ve depresyona sürükledi ne yapmalıyım bunu nasıl bir avantaja çevirebilirim?
Çekingenliğini yenmen ve ortak ilgi alanlarının olduğu kişilere cold approach yapıp ilişkinin temelini oluşturduktan sonra bu ilişkileri geliştirmen. Cold approach sadece kızlara yapılmıyor bu arada.
Üniversitenizin sosyal bölümleri yok mu? Bütün üniversite hayatım boyunca tek bir mühendis kız arkadaşım olmadı. Bizim fakültelerde eskiden çok kız yoktu zaten. Sen seçmeli ders, klüp, vs … o kızlarla muhabbet kuracaksın artık.
Ben de naçizane bir tavsiye vereyim: Üniversite okumayın.
Şaka yok gayet ciddiyim.
STEM bölümler hala getirisi olan ve diploması değerli bölümler. Ne idüğü belirsiz bölümlerde okuyup sonra baristalık yapmayın tabii de, STEM okunur hala. STEM – Science, technology, engineering, and mathematics
Ekonomi bu alana dahil mi Mahmut abi
Dahil. İşletme ve psikoloji gibi bazı zanaat sosyal bilimler de dahil.
Üniversitenin sağlayacağı ağ çok önemli. Burada işte çok iyi bir üniversiteye gitmenin önemi ortaya çıkıyor. Sınıf arkadaşlarınızın ileride yüksek yerlere ulaşabilecek insanlar olması gerekiyor.
Üniversitede de kızlarla ilişkilerinizdeki başarısızlıklarınızdan dolayı hiç sıkılmayın asla dert etmeyin.
CPD açısından bakarsanız iyi bir üniversite demek erkeklerin %99unu en azından bir alanda geçmek demek. Pareto analizi alfa-beta gibi konulara baktığınızda bunun değerini anlarsınız. Yani bugün kadınlarla ilişkinizin kötü olması ileride en azından bu kadar kötü olmayacağı anlamına geliyor.
Derslerinizde çok başarılı olmak yetmez. Aynı zamanda entelektüel bilgi olarak da gelişmeniz lazım. Bence üniversiteli bir gencin yılda 100 kitap okumak için zamanı var.
Üniversitedeki game nasıl olmalı sence Mahmut abi? sınıftakilere mi fakültedekilere mi kimlere yürümeliyiz kimlerle arkadaş kalmalıyız karşı cinsiyette böyle tavsiyeler de epey hoş olur bunların yanında
Ben de üni birinci sınıfım ilk 2 hafta fakülte değil de benim bölüm dışındakilere cold approach yaptım. En az 10 12 tane approachım oldu ve kimse birbirini tanımadığı için durumu avantaja çevirip skor kastım. (cold approach count)
Kendi bölümünden kişilere yürümeni tavsiye etmem çünkü her derste karşılaşacaksın ve bu nedenle oyunu sağlıklı oynayamayacaksın bence. Hedefi çok yakından seçmenin zararlı olduğunu düşünüyorum.
Sınıftakilere yürümeyin.
Bkz. Mahmut bana tabak bul lan Allahsız.
Selamlar abi ben finans alaninda calisiyorum verdigin tavsiyelere uymaya calisiyorum hepsi cok degerli tavsiyeler. İkinci dil konusunda tavsiye edebilecegin bir dil var mi? Rusça veya Çince gibi dillerin bizim sektorde cok gecerliligi yok gibi. Fransizcayi da tavsiye etmemisin yukarida bir yorumda. Hangi dili tavsiye edersin abi?
Almanca, Rusça veya Çince olabilir. Bazılarınız için 2. dil mesleki olarak çok gerekli değil zira herkesin İngilizce konuştuğu alanlarda çalışıyorsunuz.
Şimdi üniversite derken aslında bir çok insan yeni bir şehre gidiyor. Hatta başka bir ülkeye. Bu ilk karşılaştığınız ortam sizi bir şoka uğratcaktır ama sevseniz de sevmeseniz de o ortama adapte olacaksınız. Hatta sevebilirsiniz. Asıl olay bu değil. Okuduğunuz bölüme ve hazırlık okuma durumuna göre 4-5-6 seneniz orada geçecek. Bu süreçte bambaşka bir insana dönüşebilirsiniz. İllaki kişiliğiniz olgunlaşacak. Hayat felsefesi kazanacaksınız. Fakat asıl önemli olan şey ise bu süre bittikten sonra elinize diploma alıp sanki hiçbir şey olmamış gibi memleketinizde iş aramanız. Akıllı olan insan bu geçen süreyi yukarıda anlatılanlar için harcar. Kendini geliştirip bir şeyler katmak, network yaratmak, işini… Read more »
Peki üniversitede tercümanlık, çeviribilim okuyan biri için (genellikle 2 yabancı dil bilmek zorunda -boğaziçi ya da bilkent mezunu değilse-) 3. yabancı dili öğrenmek gerekli midir?
Mahmut abi sence bir insan en fazla kaç dil bilebilir şahsen her yılı bir dile ayırarak-lise 4üm ingiliz dil ve edebiyatı hedefliyorum- toplamda 5-6 dili bilmek tabiri caizse yürüyen tercüme bürosu olmak niyetim
Bu soruyu sorduğuna inanamıyorum amk.
İnsanlığın bu konuda limitini biri nasıl bilsin ?!?
20 -30 dil hatta daha fazla bilen insanlar var.Kim ki ne kadar soruyor “yhaaa yapcam etcem” diyorsa bir halt yapmıyor ona eminim.
Hemen başla planı yap başla.
Asla geriye bakma
Dil ögrenmeyi seviyor ve bundan para kazanabiliyorsan öğren istediğin kadar ama çoğu meslekte 2. Yabanci dile bile gerek yok. İngilizce yetiyor. Ha 1 dil 1 insan olayi var dil bilmek kültür bilmektir. Mapdeki karanlik bölgeleri açar gamer tabiriyle. Ama iș hayatında durum bu
Üniversiteye hayatınızın 4 senesi boyunca çalışacağınız bir iş olarak bakın. Onu ciddiye alın.
Abi burda okudugunuz bolume mi oyle bakin diyosun yoksa universite hayatinin geneline mi? Tam anlayamadim
Selam dostlar ben öğrenci ortamı bilinen bir şehirde 4. yılımı okuyorum (!) hala 1den dersler alıyorum başıma tatsız bir kaç olay gelmeseydi (en yakın arkadaşlarımın hapise girmesi, ailemin sağlık durumları) bu sene de rayına oturtmayacaktım. Öncelikle belirtmem gereken bir şey var çok ileri derecede alkole zaafım var bu yazıyı yazmamın sebebi nasıl güzel bi üniversite hayatı geçireceğinizden çok nasıl batırmayacağınız. İbret alarak okumanız dileğiyle İlk senenin (postanın) günahı yoktur diyip ilk sene dersleri asmayın. Ailesiz özgür ve bir şekilde para bulabilecek insanlarsınız. İpin ucu kaçarsa sonsuza kadar böyle devam ediyor. Arkadaşlarınızı çok dikkatlice seçmeniz lazım abiniz değilim ama bu çok… Read more »
Su mahmut abiye veya tasaklı yazarlardan birine nasil ulasacam biri yok gostersin 18yasinda hergun siktir yemekten yoruldum
Sayfanın en altında e posta var ordan sansını bi dene belki geri doner
Özel mesajla tavsiye servisimiz yoktur. Sadece site yorumları.
Siteyi oku. Sorucagin sorunun cevabi sitede yaziyo
Selamlar tıp yazdım, okul başladı ve bu ülkeden siktir olup gitmek istediğimi fark ettim. Akademide çalışırsan karın tokluğuna çalışırsın deniyor ve hastanede çalışmak istemiyorum (neden yazdığımı anladınız). Şuan benim için çıkış yolu yok mu? Doktor olup insanlara yardım edicem diye sıfır sosyal bir hayat yaşayamam ki yapıma uygun değil. Sınava tekrar girip bilgisayar mühendisliği için mi kasayım ne yapayım? Bunun yeri bura değil demeyin etrafım ne güzel garanti iş diyen mallarla dolu ve akıl alabileceğim kimse yok, bilkent bilgisayar yazmadım ve kafamı duvarlara vurmak istiyorum.
Tıp yazanın hastanede çalışmak istemiyorum demesi bilgisayar mühendisliği yazanın bilgisayar başında çalışmak istemiyorum demesi gibi 😃 Aslında tıpçılar dışarı çok rahat çıkarlar ama çoğu tıpçı Türkiyede kalmayı tercih ediyor nedense. Tıpçı olarak dışarı çıkmak hastane gerektiriyor tabii sana uymaz. Ne yapacağını ben bilemem de tıpı bırakıp bilgisayar yazsan yapabileceğine emin misin? O da uzun süreler boyu sosyal hayattan koparan bir meslek. Ama tıp yapmayacaksan okuman da saçma. Sınava yeniden girmen mantıklı görünüyor.
Sağol abi. Neyse ki bölüm ingilizce, belki işleri kolaylaştırır.
Mahmut abi ailem “zonguldak” gibi bir şehirde üniversite okumamı istiyor. Aklıma bazen onlara uymayıp izmir, ankara gibi yerlere mi gitsem diyorum. Çünkü buralara gidersem sahaya çıkabilirim. Fakat bir yandan da kendime de güvenemiyorum. Koskoca izmire gidipte “7/24 lol oynayan tiplerden olursam” diye.
Istanbul, Ankara ve IZmire git.