Yapılması gereken işleri ertelemek, Google’dan gördüğüm kadarıyla bir hastalıkmış gibi aranmış ama durum bu değil. Yapılması gereken işleri ertelemek insan doğasının sonucudur yani hastalık değil doğal bir şeydir.
İşleri neden ertelersiniz?
Bunun nedeni genellikle ertelenen işlerin doğası ile alakalıdır. Bu işler yapması en etkili işlerdir ve insanın gözünü korkuturlar. Zira bu işler çoğunlukla daha fazla zaman, dikkat ve eneji gerektirirler. Yine çoğunlukla sıkıcılardır, zorlardır ve/veya düzensizlerdir.
Daha da kötüsü bu işler hemen hemen hiçbir zaman kısa vadeli ödül veya zevk sağlamazlar. Bu nedenle ödülleri, güçlü alt beyine (gri madde) bir şey ifade etmez, entellektüel ama daha az güçlü üst beyine hitap eder (alt beynin aradığı zevklerden fedakarlık gerektirir).
Aynı şekilde bu işler hemen hemen hiçbir zaman kısa vadeli ceza ve acıya da neden olmazlar. Bazıları bugün yapmasanız önemsiz olabilirler ama yapmamaya devam ederseniz zamanla çok önemli bir belaya dönüşebilirler.
Bütün bu özellikler (bir iş tüm bu özelliklere aynı anda sahip olmayabilir ama ne kadar çoğuna sahipse o kadar ertelenmeye meyillidir), bu işleri yapmanız gerektiği halde yapmamanıza neden olur. Ve bunlardan arta kalan zamanı ise genellikle yapmamanız gerektiği halde yaptığınız şeyler doldurur.
Netflix izlemeye, yazmanız gereken bir raporu bitirmekten çok daha az zihinsel direnç göstermenizin nedeni, Netflix izlemenin eğlenceli, kolay, düzenli (netflixi aç, filmi seç, playa bas) ve zevkli olmasıdır.
Peki yapılması gereken işleri ertelememek için ne yapmalısınız?
Tutkuyla yolunda yürüdüğünüz bir amaç edinin.
İlkel beyninizin aradığı pozitif duygular çok güçlüdür. Bu duygularla başa çıkabilmenizin yolu, üst beyninizin aradığı ve daha güçlü pozitif duygular peşinde koşmaktır. Tutkuyla yolunda yürüdüğünüz bir amaç bulmanız, işlerin en önemlilerini ertelemenize engel olacaktır. Merak etmeyin, bir amaçla ilgili güçlü pozitif duygu kimyasalları amaç yolunda yürüdüğünüzde salgılanır, illa amaca ulaştığınız anı beklemeniz gerekmez.
Ertelenen işlere hemen elde edilir ödül ve ceza ekleyin.
Örneğin her ertelenen iş günü için kendinize yarım gün zevk aldığınız bir şeyden uzak kalma cezası verin. Ertelediğiniz iş için harcadığınız her yarım saat için kendinize yarım saat çok zevk aldığınız bir şeyi yapma sözü verin. Ya da bir 10 Lira verin ve onu zevk için harcayın.
Hergün ilk iş olarak ertelenen ya da ertelenmeye meyilli bir işi yapın.
Bu alışkanlığı edinmek zor olacak ama edindiğiniz zaman sıkıcı, zor ve acılı işlerden hemen ve kafanız taze iken kurtulacaksınız.
İşi yapmaya başlamak için bir saat ve bu işleri yapmak için bir süre belirleyin. Mesela saat 10:00’da oturup 3 saat bu işlere bakacağım deyin. Ve saat 10’da o işlerin başına oturun. Yapmasanız bile oturun ve o işlere bakın. Başka bir şey yapmayın! Sadece bakın.
Tecrübeyle sabittir ki (bunu da bana biri öğretmişti) bir süre belki birkaç gün bakıyorsunuz ama bir yerde yapmaya başlıyorsunuz. Örneğin ben üniversitedeyken bir finale başlamak için yarın saat 19:00 3 saat ile başlayacağım diye kararlaştırırdım. Saat 19:00’da çalışma salonunda o finalin kitaplarının başına otururdum. Hiçbir şey yapamazsam bile yatakta müzik dinlemek ya da kantine inmek gibi isteklere karşı koyar orada öylece kitaplara bakardım. Bir süre sonra (belki aynı gün değil ama ertesi gün) farkında olmadan çalışmaya başlıyorsunuz.
Bir keresinde temizlemem gereken çok pis bir programlama hatası vardı. Multi-threaded uygulamada çökme oluyordu ki bilen bilir pis bir hatadır, bulması zordur (zaten gidermem 1 haftamı almıştı!) Erteleyip duruyordum. Sonra birgün buna bakmaya karar verdim. İlk gün 4 saat programı çalıştırıp patlamasını izlemekle geçti. Ama sonra sıkıldım ve ayıklamaya giriştim.
Bu tür işlere günde 2 saat ayırarak başlayın ve bunu haftada 30 dakika arttırarak 4 saate çıkarın.
Günde sadece 3 – 5 iş yapın.
3 iş kuralı. Bence dünyanın en iyi hikayelerinden biri kaplumbağa – tavşan hikayesidir. Başarılı bir şekilde çalışmak kaplumbağa gibi yavaş ama sürekli yürümekle olur. Tavşan gibi bir gazla depar atıp sonra ağaç dibinde uyuklamakla değil. Günde 3 – 5 işi temizleyin ama hergün bu kadar işi temizleyin. Fazlasını yapmayın. Bir motivasyon patlaması ile gaza gelip 10 – 20 işi bitirip sonra neredeyse kaçınılmaz olan motivasyon dibi ile hiçbir şey yapmadan günler geçirmeye göre çok daha etkilidir.
İşleri kafanızda tutmayın. Bir yapılacaklar listeniz olsun.
Ben bu iş için basit bir Excel dosyası kullanıyorum. Danışmanlık görüşmelerimde nasıl organize olduğumu anlattığım arkadaşların hemen hepsi bu kadar taş devri bir teknik kullanmama çok şaşırdılar ama böyle basit teknikler daha etkili.
Yapılacaklar listemde her satırda bir iş var. Biten işi gri yaparım ve BİTTİ diye işaretlerim. İşin bitmesi gereken zaman ve bittiği zaman sütunlardan ikisidir ve böylece ne kadar geç/erken bitirdiğimi ölçerim.
Açık işler ya yeşildir ya da turuncudan kırmızıya renklidir. İş gecikmemişse yeşildir, yapılmaktaysa mavidir ve ne kadar gecikirlerse renk o kadar kırmızıya yakındır (formülle bunu sağlamak zor değil).
Bir işi kafamda tutmamak için bu listeye atarım ama tabii her zaman bilgisayar başında değilim. Bu nedenle aklıma gelen şeyi kendi Gmail hesabımdan outlook hesabıma Konu kısmı “TODO” ile başlayan mail atarım. Outlook onu Yapılacaklar klasörüne atar. Ben de bilgisayar başına geçtiğimde bu klasörden işleri alır, hemen yapılacakları yapar, diğerlerini Excel Yapılacaklar listeme atarım.
Bazıları kağıt kalem kullanıyor ki ben de eskiden kullanırdım. Fakat cep telefonu sürekli yanımda bu nedenle mail atmak bana daha pratik geliyor. Ama kağıt kalem seviyorsanız, onları kullanın.
Excel listem her sabah açılır, ilk iş olarak da mümkünse en korktuğum/sıkıldığım/yapmaktan haz etmediğim işi yaparım.
İşleri daha az korkutucu ve adımları belli hale getirin.
İşlere yukarıda bahsettiğim gibi başlarına oturup bön bön bakarken işi nasıl adım adım yapılabilir hale getirebilirsiniz düşünmek için fırsatınız olacak. Birçok ertelenen işin adım adım nasıl yapılacağı belli değildir ve bu nedenle de ertelenirler. Siz iş için adım adım bir plan yaparsanız onu yapmanız kolaylaşır.
Her işi “başkasına yaptırsam” olur mu diye ele alın.
ve eğer bu mümkünse başkasına yaptırın.
Ne yapacağınızı bilmiyorsanız, listenizi açın ve en baştan yapmaya başlayın.
Bunu da bir süre beraber çalıştığım ve sonradan çok başarılı bir girişimci olarak görece büyük bir firma kuran bir elemandan öğrendim. Yapılacaklar Listesinin güzelliklerinden biri de bu (o outlook Task listesini kullanırdı). Eğer o gün ne yapacağınızı bilemiyorsanız, listeyi açın ve sırayla yapmaya başlayın. Ne yapsam bugün diye 2 – 3 saat düşünüp saçma sapan şeyler yapmanızdan iyidir.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Abi biyoloji bilgilerini unuttun mu yoksa 🙂 gri madde kısmı hatalı olmuş sanırım
Bu sitedeki en harika yazılardan biri olmuş. Bu sene YKS’ye gireceğim(mezun senem), burada yazan birçok taktiği uygulayacağım disiplin için, özellikle “çalışmasan da masaya otur” ve Excel’i.
Teşekkürler!
O işi yaparken aklımıza gelen düşünceler hakkında ne yapabiliriz mesela bize bırakmamızı söyleyen düşünceler şüpheler kitap okurken ya da ingilizce çalışırken sürekli oluyor bir de bu işleri istekli şekilde nasıl yapabiliriz mesela okuldan gelirken “hızlıca yürüsem de eve gidip hemen kitaplara sarılsam”veya “hemen spor salonuna gidip antrenman yapsam” gibi ya da kendimizi geliştirmeyi nasıl tutku haline getirebiliriz?
Bkz. Motivasyonu siktir edin sizin disipline ihtiyacınız var.
Bunca zamandır aradığım cevabı bu yazı da buldum teşekkürler Mahmut abi.
Üstat selamlar. Burada yaptığım okumaların kıvılcımı neticesinde şu an yaşıtlarıma nazaran iyi bir şirkette umut vaat eden bir pozisyonda çalışıyorum. Evlilik yolunda giden bir ilişkim var. Kız arkadaşım ülkenin saygın bir üniversitesini dereceyle bitirmiş olmasına rağmen öğrenci iken çalıştığı d&r da çalışıyor ve işinden yakınıyor. Pandemi dönemine denk geldiğinden iş bulamamış olduğunu düşünmüş olsam da durum sanki farklı. Ne zaman ona branşı ile alakalı sağlam bir iş bulsam “cv yi düzenleyemedim, yorgundum, işten geç geldim, fırsat olmadı” gibi bahaneler sunuyor. Bu durum beni biraz işkillendirdi biraz da sinirlendim açıkcası… 2 sorum var üstat. 1) tutumum ne olmalı? 2) bu bir… Read more »
Sen çalışkan ve hırslı ama o tembelse bu evlilikte sorun olabilir. Bir evlilik genelde seks ve finans yüzünden bittiği için finansal olarak ne durumda olacağınızı düşünmen lazım. Mesela seninle evlenince çalışmayı tamamen bırakmaya niyeti var mı? Zira biliyrsunuz ben çalışmayan ya da çalışmaya niyeti olmayan kadınlarla evlenmeyin diyorum. Hayat boyu yoksulluk nafakası ödeme riski var.
Bir de kızla birlikteliğiniz 18 ayı geçmeden evlilik yolu lafı etme. Kaç aydır berabersiniz?
Üstat eylülde 2, 5 yıl oldu. Bu olaya bakıldığında tembel demek geliyor içimden fakat hem çalışıp hem üniversiteyi derece ile bitirmesi geliyor gözümün önüne. Çelişkiyi yenemedim açıkcası. Henüz tanıştırmadık aileleri. Açıkcası bir nebze keyfimi kaçırıyor bu mevzu. Cool duruşu kaybetmeden bu konuda izleyeceğim tutumu bir türlü bulamıyorum.
Bu durumun senin duruşunla alakası yok. Karşındakinin senden bağımsız defosu. Bu defoyla ne yapacaksın sorunu var. Yoksa KHlı davranıp kız için çözebileceğin bir olay değil. Senin ne istediğin belli mi? Ben eğer daha iyi bir iş yapmasını istiyorsam, evlendikten sonra çalışmasını istiyorsam ona bunu söylerim. ve konuşurum.
mahmut abi selam. yaş 22. kötü bir ünivereitede işletme 1.sınuftayım. bitirmeye değmeyeceğini düşünerek, bir mali müşavir yanında harçlık denebilecek bi ücretle, genel muhasebe öğrenmeye başladım. ancak işin geleceğini, bu alanda ne kadar yükselebileceğimi bilmiyorum, bilgin varsa aydınlatırsan sevinirim
Kötü mötü o diplomanın sınıf atlama ile alakası olduğundan almanı tavsiye ederim.
Peki yüksek lisans yapmanın sınıf atlamayla alakası var mı?
Pek yok. Yüksek lisanslı bir azınlığın içinde önemi vardır.
Bilgisayar oyunlarını oynamamamız gerekiyor biliyorum ama illaki oynayacaksak günde ne kadarla sınırlasak iyi olur?
Haftada 4-5 saat
Çok güzel bir yazı olmuş ama benim bu yazıyla alakalı çok temel bir sorum var. Hayat amacımı bulamıyorum. Tutkuyla yaptığım veya yapmak istediğim hiçbir şey yokmuş gibi geliyor. Stoa felsefesi insanın amacı iyi ve erdemli bir insan olmaktır diyor ama Stoa felsefesi bu hayat amacı konusunda beni ikna edemiyor. Bu amaçsızlık ve depresiflik neden kaynaklanıyor bilmiyorum ama çözmek istiyorum ve eminim ki bu sorunları yaşayan milyonlarca genç var. Hayat amacımı veya tutkuyla yolunda yürüdüğüm bir amacı nasıl bulurum?
Kaç yaşındasın, mesleğin ne? Nerede yaşıyorsun?
20 yaşındayım, mühendislik öğrencisiyim, 3 büyük şehirden birinde yaşıyorum. Derslerime abanmam gerektiğinin farkındayım ama depresiflik yüzünden ne ders çalışabiliyorum, ne de odaklanabiliyorum.
Senin önümüzdeki birkaç sene hedefin amacın belli. Okulunu zamanında, iyi notlar ve ekstra staj tecrübesi ile bitirmek. Amacım yok falan şımarıklıktan başka bir şey değil. Bal gibi de amacın var.
Mahmut abi merhaba
Abi tavsiye ettiğin sistemi Excel’de yaptım ve inanılmaz verimli. Sonunda işleri düzenli takip edebileceğim.
Zaten yapılacaklar listem baya geniş bi de bunlara “spora git, yeni ayakkabı al, traş makinesini değiştir , duş al , market alışverişi ve s” gibi rutin ve ya tek seferlik işler ekleyince Excel’de baya zaman harcıyorum. Yaz, deadline ekle, bitti diye işaretle derken yarım saat gidiyor.
Rutin ve ya tek seferlik işleri Excel yapılacaklar listesine atmam gerekir mi? Sen nasıl yapıyorsun abi?
Gerek yok.