Bu yazı, Kişilik ve Dönüşümleri Kitabından ders notlarından alıntıdır.
Erkeklerin geçiş ritüellerinin olması, genç kadınların geçiş ritüellerinin olmasından çok daha fazla rastlanan bir şey. Bunun neden böyle olduğunu bilmiyoruz ama erkekler kadınlara göre çok daha görkemli bir şekilde yanlış yollara sapabiliyorlar. Ama bu konuda birbiriyle çatışan teoriler var. Mesela bazı teorilere göre kadın geçiş ritüellerine gerek yok zira onların geçiş ritüellerini zaten doğa hallediyor. Bence bu olaya bakmak için kötü bir yöntem değil.
Kadınlar doğanın kaba gücü ile karşı karşıya kalacaklar. Ama erkekler bununla karşılaşabilirler ya da karşılaşmamayı seçebilirler yani burada bir bakımdan seçme şansı var. Erkekliğe geçiş ritüelleri bu seçim şansını ortadan kaldırıyorlar.
Tipik bir erkekliğe geçiş ritüeli şöyle: yeni ergenliğe adım atmış genç erkekler, ailelerinden ve aile bağımlılığından, ki bu gerçekte annelerinden anlamına geliyor, koparılıyor. Bu erkekler, iliklerine kadar işleyen bir korkuya kapılacakları bir durumun içine atılıyorlar. Erkekler bunu az ya da çok gönüllü yapıyorlar.
Diyelim ki 13 yaşındasınız. 13 yaşınızı düşünün. 13 yaşındayken insanlara aksini söylüyor olsanız bile karanlıktan korkuyor olacaksınız. 13 yaşında çıplak bir şekilde, zifiri karanlıkta bir ormanın içine bırakılırsanız korkudan dona kalırsınız. Korku sizi ele geçirir ki bu iyi bir şey zira dışarısı o saatlerde gerçekten tehlikeli bir yer. Tamam belki bir orman değil de bir parka konuluyorlar. Ama yine de dışarıda ve zifiri karanlık ve korku içindeler. Orada neyden korkacaksın ki diye sorabilirsiniz. Bu soruya, hayal gücünüzün yarattığı hayali şeylerden korkuyor olabilirsiniz diye cevap verebilirsiniz. Sonra şunu sorabilirsiniz: kendi hayal gücünüzden mi korkuyorsunuz yoksa hayal gücünüzün temsil ettiği şeylerden mi? Eğer orada gerçek bir tehlike yoksa hayali şeylerden korktuğunuzu düşünebilirsiniz.
Blair Cadısı filmini izlediniz mi? Kaçınız izledi? … Kaçınız izlemedi? Blair Cadısı bir korku filmi. Şimdi iki çeşit korku filmi vardır. Birincisi, kanın gövdeyi götürdüğü korku filmleri ve bence bu filmler sizi iğrenme duygusuna maruz bırakıyorlar. İkincisi ise korku içeren korku filmleri ve bu filmlerde kanın gövdeyi götürmesine gerek yoktur. Bu filmler sizi öylece korkutmak üzere yapılırlar ve Blair Cadısı filmi bu türe iyi bir örnek. Zira tüm film boyunca olan şey, hiçbir şeyin olmaması. Ama siz her saniye çok korkunç bir şeyin olmak üzere olduğundan korkarsınız. Ve korkunç bir şey olacağı hissi, film boyunca sürekli tırmanıştadır.
Yani sizi oldukça radikal bir belirsizlik haline koyuyorlar ve sizin rahatlamanıza izin vermiyorlar. Yani temel olarak sizin hayal gücünüzle oynuyorlar. Bu oldukça etkili bir şey. Korku filmleri genelde o korkunç sesleri çıkaran şeyleri göstermeyerek sizi daha çok korkutabilirler. Zira size ne gösterirlerse göstersinler, bu şeyin sizin hayal gücünüzde canlandırdığınız canavardan daha korkunç olma ihtimalinden azdır.
Karanlıktan korkmak oldukça anlaşılır bir şey zira biyolojik geçmişimiz boyunca birçok şanssız insan karanlığın derinliklerinde dolaşan yaratıklar tarafından parçalandılar ya da ağır yaralandılar. Aynı zamanda biz gündüz dolaşan yaratıklarız ve karanlıktan hoşlanmayız.
Bir erkeğe geçiş ritüeli yapacaksanız, onu 13 yaşındayken alıp karanlık bir mağaraya koyabilirsiniz. Mağaralar çok karanlık yerler. Bir mağaranın ne kadar karanlık olabileceğine inanamazsınız. Karanlık bir mağarada hiçbir şey göremezsiniz. Mağaranın ne kadar büyük ya da küçük olduğunu göremezsiniz. Mağaranın kafanıza çöküp çökmeyeceğini bilemezsiniz. Ve yerin ne kadar altında olduğunuzu bile bilemezsiniz, özellikle sizi oraya getirenler gözlerinizi bağlayıp sizin nerede olduğunuzu bilmemenizi sağlamak için sizi dolambaçlı yollardan oraya getirmişlerse. Belki de sizi oraya bırakıp giderler ve belki 3 gün geri gelmezler.
13 yaşındasınız ve orada oturup düşünüyorsunuz. Peki tam olarak ne düşünürsünüz? Aklınıza gelebilecek en korkunç şeyleri düşünürsünüz.
Bir daha buradan asla çıkamayacağım.
Beni bir daha asla bulamayacaklar.
Karanlıkların içinde yaşayan bir yılan gelip beni yavaş yavaş mideye indirecek hızlıca yemesi oldukça merhametli olacaktır.
Beni bir şey yemese bile burada aklımı kaçıracağım ve dışarı çıktıktan sonra ölmüşten beter olacağım.
Orada karanlıkta yaptığınız şey kısmen kendi hayal gücünüzün iblisleri ile yüzyüze gelmektir. Ve eğer buna dayanabilirseniz yetişkinliğe adım atarsınız. Ve erkekliğe geçiş ritüeli budur.
Psikolojinin klinik teorilerine bakarsanız, bulabileceğiniz birçok şeyde aynı motif geçerlidir. Eğer daha iyi olmak istiyorsanız, neyle yüzleşmekten korktuğunuzu, neyden korktuğunuzu ve hatta belki neyden iğrendiğinizi bulmak zorundasınız. Ve kendinizi buna gönüllü olarak maruz bırakmalısınız ve bunun sizi dönüştürmesine izin vermelisiniz. Bu hiç de hoş bir deneyim değil, papatyalarla dolu bir kırda dans ede ede ilerlemek gibi bir şey değil. Bu sizin mutluluğunuz ve pozitif bir sürecin içinde olan bir şey değil. Bu, hayatın korkunç yanlarını meydana getiren şeylerle gönüllü olarak yüzleşmeyi gerektiren bir şey.
Fakat ilginç olan şu ki orada yüzeyin altında dolaşan arketip bir fikir var. Sizin hakkınızda göze görünenden çok daha fazla şey var. Ama bunlar dışarı çıkmak zorunda kalmadıkları sürece göze görünmeyecekler. Siz kendinizi tehlikeye atmadığınız sürece bunların ne olduğunu bile bilemeyeceksiniz.
Diyelim ki siz içe dönük, sosyal olarak uyumsuz ve nevrotik birisiniz yani fazlaca kaygı ve depresyon içindesiniz. Partilere gitmek istemiyorsunuz zira partilerde o korkunç tiran geziniyor ve sizi izliyor, sizi yargılıyor ve size ne kadar yetersiz ve gereksiz biri olduğunuzu söyleyip duruyor.
Partiye gittiğinizde insanlara bakmak bile istemiyorsunuz zira onlara her baktığınızda sizi acımasızca yargılayan tiranın yüzünü görüyorsunuz. Aslına bakarsanız insanların yüzlerine bakabilseniz onu görmeyeceksiniz ama bakmadığınız için orada olduğunu sanıyorsunuz. Neyse oraya gideceksiniz ve kendinizi bu korkunç duruma sokacaksınız. Eğer biraz şanslıysanız ve uyanıksanız, dış dünyadan size gelen tüm o bilgileri bir araya koyacaksınız ve bunlar sizin sosyal becerilerinizi geliştirmenizde size yardımcı olacaklar. Bu sizi daha sofistike biri yapacak. Bu olmasa bile en azından kendi korkularınızı tolere edebildiğinizi göreceksiniz.
Hangisi daha iyi? Korkmamak mı yoksa korkuyla başa çıkabildiğinizi bilmek mi? Tabii ki korkmamak ama onu boşverin zira korkmamak diye bir şey yok. Yani en iyi ikinci ve gerçekçi şey ise sizin kendi korkularınıza hükmedebileceğinizi bilmeniz. Klasik kişilik teorileri ile ilişkili konuşacağımız şeylerin çoğu tam olarak bu. Dünya toz pembe bir yer değil. Dünya korkunç bir yer. Ama siz sandığınızdan çok daha güçlüsünüz.
Kazandığınız güç ise kısmen iyi olmadığınız bir yere giderek orada elde ettiğiniz bilgidir. Böylece yeni yetenekler kazanıyorsunuz, üniversitede olduğu gibi. Ama bunun size dersin başında gösterdiğim videoyla igili ilginç bir kısmı daha var. DNA aslında sanılandan daha karmaşık bir yapı. Sizi bir A durumuna koyarsak, DNA sizin beyninizin çalışma şekline göre yeni proteinler üretmeye başlayacak. Ama sizi tamamen farklı bir duruma koyarsak, bambaşka proteinleri üreten genler aktive oluyorlar. Bunun anlamı sizin potansiyel kullanımları olan ve en yüksek molekül yapısı seviyesinde kullanılmayı bekleyen biyolojik bir bilgi deponuz var. Ve siz kendinizi değişik yönlerde zorlarsanız, kendinizi test edebileceğiniz yeni şeyler bulursanız, şu an aktif olmayan bazı yanlarınızı aktive edeceksiniz. Tanrı bilir kendinizi tamamen aktive ettiğinizde neye dönüşebileceksiniz.
Şamanik ritüellerden biraz daha bahsedeceğim. Yetişkinliğe geçiş ritüeli arketipi var. Siz bunu kendi kendinize yapabilirsiniz ve size nasıl yapabileceğinizi anlatayım. Bu iyi bir hayat yaşamanın yollarından biri, en azından alternatifinden çok daha iyi. Diyelim ki peşinde koştuğunuz bir hedefiniz var. Ve bu hedefe aşırı sıkı bir şekilde bağlı olmak istemezsiniz zira bunun doğru bir hedef olduğu konusunda yanılıyor olabilirsiniz. Gerekirse bu hedefi bırakıp başka bir hedefe yönelebilirsiniz ama bir hedefe ihtiyacınız var.
Bir hedefin peşinde koşarken yolunuzun üzerinde engeller olduğunu fark edeceksiniz. Bu engellerden bazıları muhtemelen korkutucu ya da hatta iğrendirici engeller. “Öyle bir insana dönüşmek istemiyorum” diyebileceğiniz şeyler. Mesela sosyalist, solcu ütopya tipinde olanlarınız iş insanları ile ilgili böyle düşünebilir. Eğer böyle biriyseniz bundan yapabileceğiniz en hızlı şekilde kurtulmanızı tavsiye ederim.
Neyse siz “ne olursa olsun öyle olmayacağım” diyebilirsiniz. Yani bunu bir kenara koyup bundan uzak durabilirsiniz. Ya da bu şey sizi korkutuyordur. Kısacası, hedefinizin peşinde koşarken yapmasınız gereken ve sizde negatif duygular ortaya çıkaran şeyleri yapmaktan kaçınmayın.
Aslında tam tersini yapmalısınız. Diyelim ki bir hedefin peşinde koşuyorsunuz ve bir şeyin sizi korkuttuğunu ve bu şeyden kaçındığınızı gördünüz. İlk yapmanız gereken şey “İŞTE BAK! Bundan korkuyorum ve bunu yapmaktan kaçınıyorum! EJDERHA yani hazine! Tam olarak burada.”
Bu gerçekten doğru. Bir şeyden korkuyorsanız bunun anlamı sizin onunla başa çıkacak kadar gelişmemiş olduğunuzdur. Ve bununla başa çıkacak kadar gelişmiş biri olmanız lazım. Yani buna pozitif bir keşif olarak bakmalısınız. Zayıf olduğunuz bir yer buldunuz. Artık bunun ne olduğunu biliyorsunuz ve bunun üzerinde çalışabilirsiniz.
Diyelim ki içine kapanık birisiniz ve Cuma akşamı bir parti var ve siz bu partiye gitmek istemiyorsunuz. Hemen şunu düşünmelisiniz: “AHA! Demek ki bu partiye gitmeliyim!” Ve evet bu partiye gitmelisiniz. Zira nasıl yapacağınızı bildiğiniz şeyleri yapmayı zaten biliyorsunuz. Sizi asıl nasıl yapacağınızı bilmediğiniz şeyler rahatsız ediyor ve eziyor. Bu şeyleri öğrenmek tabii ki zor olacak ama bunları öğrenmek zorundasınız. Zira kendinizi aktive etmeniz gerekiyor. Zira bunu yaparsanız hayatın temelde ızdırap dolu olduğu gerçeğini daha fazla tolere edebilirsiniz.
Siz geliştikçe dünya daha güvenli bir yer haline gelmez. Aslında tam tersi, siz daha kendine güvenen biri haline gelirsiniz. Bu daha iyi zira zaten aslında güvenlik istemiyorsunuz. Muhtemelen macera istiyorsunuz. Muhtemelen sınırlarınızı zorlamak ve hayata katılmak istiyorsunuz.
Eğer güvenlik istiyorsanız ölü olsanız daha iyi. Zira o zaman başınıza bir şey gelmez ve tehlike de yoktur. Yaşamak demek dünyayla mücadele etmek demektir. Ve siz de dünya ile mücadele etme konusunda olabileceğinizin en iyisi olmayı istersiniz. Bütün bu ders boyunca kısmen bunu öğreneceğiz ve tabii ki kesinlikle klinik psikolojinin öğelerini öğreneceğiz. Zira tüm bunlar temel bir temanın etrafında dönüyorlar ve hepimiz bu temel temanın ne olduğunu bilmek istiyoruz. Zira hepimiz birer insanız. Bu öyküyü bilmek zorundasınız. Bu öyküyü bilmelisiniz ki nasıl davranacağınızı bilesiniz. Ama en azından ilk önce bu öyküyü bilmek zorundasınız.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
“Eğer güvenlik istiyorsanız ölü olsanız daha iyi.” Çok ağır oldu bu. Suratıma tokat gibi çarptı.
Bence güvenlik istemekte sorun yok. Ama bu güvenliği(mesela aileniz için) siz sağlamalısınız. En azından sağlanmasına katkıda bulunmalısınız…
Yazı bence on numara fakat bu konu hakkında bir şey sormak istiyorum abi. Bir hedefin peşinden koşarken yolunuzun üstünde engeller olduğunu farkedeceksiniz demişsin . Yaş 18 , üni hazırlık okuyorum ve kendimi geliştirmek adına sürekli hedefler koyuyor-dum fakat duygu modum çok çabuk değişiyor , pesimisit , nihilist , depresyonik , apati ruh hali ile yaklaşmaya başlıyorum ve böyle olunca da iki saat sonra o hedef puff oluyor . Kısacası bir kadının adet döngüsndeki hale bürünüyorum fakat yanlış anlaşılmasın hedefleri gerçekleştirmemek için bir bahane değil bu genel olarak böyle oluyorum ve kendime hep ” şu saçma hayat yarışından çekil , nasıl… Read more »
”şu saçma hayat yarışından çekil , nasıl olsa bir anlamı yok bunların , nasıl öldüğünde , nasıl hatırlanacağının da bir önemi yok, ne yapıyorsan yap ” diyorum. Standart 18 – 22 yaş arası düşüncesi. Baba parası yemekten kendi ayaklarının üzerinde durma zorunluluğuna geçişe az kalmış, bunu göze alamama olayı. 90%ın üstünde oranda atlatılır zira bunun sonucunu bilir, atlatamayanın hayatı kayar. Eğer sen bunun sonucunu göremiyorsan sana şunu temin ederim eğer o sesi dinlersen o ses seni mahveder, pişmanlık ve ızdırap içinde yaşarsın. O sesten ciddi anlamda korkman lazım. Eğer inanıyorsan o ses şeytanın sesi. Eğer inançlı biri değilsen senin psikolojinde… Read more »
Cevabın için teşekkür ederim abi. Kendi paramı haftasonu günlük işler olunca gidiyorum canlı dersler yüzünden ve dediğin gibi aslında işe gittiğim zaman böyle şeyleri biraz daha az düşünüyorum . Kendi ayaklarının üzerinde durma zorunluluğuna geçişi göze alamama olayı demişsin de benim demek istediğim ister babam bana baksın istersem ben bir şeyler için çabalayayım veya dediğin gibi atlatamayanın hayatı kayar demişsin bunların bir önemi yok diyorum kendi kendime. Bunu bana yazan kişi de toprağa giricek ve şuanda bunu buraya yazmam sağlayan interneti kodlayan adamda( zaten öldü). Yani ha öyle yaşamışım ha böyle . Dediğin gibi 18 -22 yaş arası standart düşünce… Read more »
Bu korkunç bir şey ama bir önemi yok ki . Yaşayan arabada da yaşar şatoda da. Her gün simit ayran da yersin kaz ayağı da . Bir erkeğin hırsının , azminin , hedeflerinin kaybolması gerçekten kötü bir şey ama gitse de gitmese de önemi yok . Öyle hedefi ve azmi olan da mezarda ben de. Arabada yaşamakla şatoda yaşamak arasında dünyalar kadar fark var 😀 Hergün simit ayran yemekle kaz yemek arasında da. Şimdiki çocuk sen için bir önemi yok. 7 sene sonrasından itibaren yaşayacak olan yetişkin sen için ise çok önemli. 18 yaş varoluşsal saçmalıkları normaldir ama buna kapılan… Read more »
Aralarında bariz fark var doğru fakat ne önemi var ? Önemli olan (!) yaşamak ve ölmek değil midir ? Mezara ne götürebilirsiniz ki ? Erkeklik , ev , araba, mal , mülk , anılar, kızlar … Hiçbiri . İleride benim için daha fazla önemi olucağı da doğru kendime karşı sorumluluklarımın olduğu da . Mesela sen abi . Yazılarından anladığım kadarıyla evlenmiş ve boşanmışsın , bir çocucugun var ve iyi bir işin var. Ayrıca güzel goller atmışsın zamanında. İyi bir işin varsa iyi bir malın mülkün vardır. Şuan 40’lı yaşlardasın galiba . Peki bu nereye kadar böyle sürücek abi ? Mal… Read more »
Sen istersen bu kafayla devam et. 18 yaşında asıl motivasyonu çocukluktan yetişkinliğe geçmekten korkmak olan adamla bunu tartışmak benim için büyük zaman kaybı ayrıca bu sitede gereksiz yazı kalabalığı. Bazı şeyler barizdir tartışmak gereksizdir. Yalan dünya her şey bomboş konusu gibi. Eğer kafanız buysa bu siteden uzak durursunuz olur biter.
Sitenizdeki : http://erkekadam.org/2018/09/06/nasil-mutlu-olunur/ : http://erkekadam.org/2018/09/10/20lerindeki-erkekler-guc-yolunda-imparatorlugun-10-yili/ bu yazıları ezbere biliyorum ve severekte takip ediyorum siteni . Çoğu yorumda sert bir mizacın var abi özellikle saçma bulduğun ve beğenmediğin yorumlarda ( benimki gibi ) . Asıl motivasyonu çocukluktan yetişkinliğe geçmekten korkmak olan adamla … diyorsun abi sen de 18 yaşında oldun ve her 18 olup böyle düşünen kişinin motivasyonu bu mudur ? Sanırım anlam arayışına son verip gereksiz şeyler düşünmeyip evrenin işleyişine fazla kafa yormamak. Bazı şeyler barizdir 😀 Çok doğru istediğimiz kadar kafa yoralım sonuçta iyi kötü ölücez yaşa eğlen ve bu konuda topluma uy.
Ciddi zihinsel problemler nedeniyle uyum sağlayamıyorsa hemen hepsinin motivasyonu budur. Ben de 18 yaşında oldum ama o zaman bile 18 yaşında hayatın anlamını çözdüğünü sananların ne kadar aptal olduklarını kestirebiliyordum.
Ben şahsen anlam aramıyorum sence anlami varsa nedir anlami abi ?
Peki gelecek için düşüncelerin nedir ?
Sonrası için ? Ölüm anına kadar nasıl bir hayat geçirmeyi düşünüyorsun kısaca felsefen nedir gayen nedir ?
( telefondan girdigim icin kullanicj adım bu oldu normalde ustteki kişi benim ChanChin)
Dostum ben seni anlıyorum. Ben de 18 yaşındayım üni hazırlık okuyorum. Bana da saçma geliyordu bazen hayat için uğraşmak uğraşsam ne farkeder uğraşmasam ne farkeder diye düşünüyordum. Ama aslında bu dünyada olduğumuz için çok şanslıyız. Bazı olaylar silsilesi sayesinde anamız babamız o gece mercimeği fırına verdiler yoksa varolmanın tadını bile hiç almayacaktık. Ve yaşadığımız dunya güzelliklerle dolu bir yer ve 80 yılın içine doldurulabilecek yiginla macera, eğlence, tecrübe, öğrenilecek bilgiler var. Şahsen ben bana bu şans tanındığı için memnunum ve pek de uzun olmayan bu hayatımda bunun hakkını vermek istiyorum. Ve nasıl olsa öleceksek neden en iyi hayatı yaşamayalım ki.
Hiç öldüğünde sana verilen bunca zamanı verimsiz kullandığın için hesaba çekileceğin ihtimalini düşündün mü
Ben dini inancımı belirtmedim . Çünkü ben bunda bile ikilemdeyim. Verimli veya verimsiz ? En verimli kullanil zengin olan mutlu olan kişi de toprağı boyluyor sen veya ben de . Anlatmak istediğim bu. Hesap kısmı inanca bağlı.
Bu genç arkadaşın yaşında en az bu arkadaş kadar derbeder, depresif, hiçbir şey uğruna çabalamaya değmez diyen biriydim ve asla fikrim degişmez sanıyordum, tam 7 sene geçti, bok gibi bi 7 sene, ve o 7 senenin acısını sarmak eksiklerini kapatmak için deli gibi dil öğrenmem, vücut yapmam, iyi giyinmem, sosyalleşmem, kızları tanımam, iyi beslenmem, çok daha fazla para kazanmam gerekiyor, çok geriye itti o düşünce beni ve potansiyelimi heba etti, umarım senin sözlerini dinler, 23/24 yaşından sonra katlanılmaz oluyor o başlarda katlanılan depresif yaşam.
Peki 7 sene sonra ne değişti de bir seyler yapmaua baslamak istedin ve ne gibi anlamlar buldun ? Sizinle konuşmayı isterim.( Basketçiyim 196 boy 108 kilo var . Bir yildir duzenli bodybuildimg yapiyorum. Fazlaca erkek ve kiz arkadaşım var yani asosyal biri değilim , giyinmesini dd kendimce bilen biriyim ve b2 seviyesinde ingilizcr biliyorum ve ben bunlari aslında sevdiğim icin yapıyorum yani hobi çünkü seviyorsam seviyorumdur )
Ana – baba sponsorluğu altında yaşayan çocukların bu konu hakkında fikir yürütmesi saçmalık. 30’una gelmiş, 6 senedir kendi kendine bakabilen bir adam gelsin “arabada yaşıyorum evden farkı yok” desin onunla konuşalım.
Abi onca cümle arasından ikidirki bu cümleyi kullanıyorsun. Elbette farkı var ama sonuç aynı diyorum . Gidişat nereye diyorum ? Onca mala mülke ne olacak , çoluk çocuğuna güzel anilarina ne olacak diyorum ? Hepsi 10 saniyelik bir kalp krizine bakar diyorum ve ben böyle düşündükçe hareket edemiyorum diyorum. Yardım eder misin diyorum bana ana baba sponsorluğu altinda yaşayan çocukların bu konu hakkında fikir yürütmesi saçmalık diyorsun. Bende sana senden örnek vermek istedim . Yukarıda anlattim. Sen ana baba sponsorluğu altında değilsin , işin çoluğun çocuğun var …. Sen fikir yürüt belki bana idol olursun dedim sen bana saçmalık diyorsun… Read more »
Yaşam koca bir karanlığın, hiçliğin içinde bir ışık parıldaması bana göre. Bu ışık yanıp hemen geri söner. Bazılarınız bu düşüncelerle parıldayan ışığının şiddetini kısmak için elinden gelen çabayı gösteriyor. Bırakın parlayabildiğiniz kadar parlayın. Belki o zifiri karanlığın içinden birisi ışığınızı fark eder de onlara ilham olur, hayatlarını değiştirirsiniz.
evet ,Birgün herkes ölecek tüm bunların ne anlamı var dediğine göre ölüm senin için bir son herşeyin bittiği yer sanırım ve bu yüzden sonunda ölüm varken bu hayatta yaptıklarımız veya yapmaya çalıştıklarımız sana oldukça anlamsız geliyor. Ölüme karşı olan bakış açını gözden geçirmeni tavsiye edebilirim. Belkide bu dünya ve burada yaşadıkların seni başka bir hayata hazırlıyordur. Sana oldukça anlamsız gelen her bir olay ruhun tekamülü için,ondan çıkarman gereken bir ders öğrenmen gereken birşey olduğu için var oluyor hayatında. Ölüm bu hayattan aldıkların kendine kattıklarınla dünya da bir son. Sonrasında nasıl hayatlarda olacağımız yahut ne yapıyor olacağımız ise meçhul koca bir… Read more »
Şunu düşün, hayat amacın aslında var olmak. Aynı sorunları ben de yaşıyordum. Faydası olabilir diye yazıyorum. Hayatının anlamı var olmak ve varlığının devamlılığını sağlamak. Daha sonra da var etmek. Sen hayatın anlamı ne tarzı soru lar sorduğunda, yanlış yapiyorsun. Sebebi ise var olmak için anlama gerek olduğunu sanıyorsun oysa ki gerek yok. Kafanda var olmandan dolayı sebep sonuç mantığı var. Hayattaki her şey sebep sonuç mantığına dayalı. Ama sen bu sebep sonuç mantığıyla hiçliği de kapsayacak şekilde soru soramazsın. Hiçliği var olanla bir tutmamalısın. Çevrene doğaya bir bak. Evrime bir bak. Tüm bu süreç var olmaya devam etmek icindi. Tüm… Read more »
Evrimi çok fazla okudum evet evrim iki şey söyler hayatta kal ve üre. Aslında düşününce ” gercekten mi ? Hepsi bu mu ? ” Dedim ve sorguladim aslinda evet gercekten hepsi bu olabilir dedim mantikli geldi. Zaman geçti dunyanin nasıl oluştuğunu düşündüm kendimcene ve bigbang teorisini gördüm ki baska teorilerde var. Sonra ona da eyvallah dedim peki evren nasıl oluştu ? Çok fazla terim geçen cumleler vardı şuan buraya yazsam çok uzar buna da tamam dedim de o zaman ilk madde nasıl oluştu dedim ? İlk yani her seyin en başı ? İlk atom altı molekülü nasıl oluştu tarzında ilerledi… Read more »
Senin neslinde bu sorun çok var çünkü hayat zorluğu yaşamadan el bebek gül bebek yetiştirildiniz buna ek olarak birçoğunuzun hayatı porno mastürbasyon PC oyunları üçgeninde yok olup gidiyor, sizin kadar olmasam da bende o dediklerini yaşadım ama üniversite için başka şehre gittiğinde tek başına mücadele etmenin ne demek olduğunu anlıyorsun, sen çalışıp para kazanmazsan para gökten gelmiyor faturaları sen ödemezsen birisi çıkıp hayrına ödemeyecek, yemek hazırlamazsan annem oğluşum aç kalmış diye yanına gelip yemek yapmayacak muhtemelen aç uyuyacaksın, aile evinden çıktığında ne dediğimi daha iyi anlarsın şimdi rahat olduğun için varoluş amacımız triplerine girmek güzel oluyor.
Siz bana burada tek başına yaşamının öneminden çokça bahsetmişsiniz son cümleyede rahat olduğun için varolus amacım triplerine girmek güzel oluyoru sıkıştırmışsınız. Mahmut Abi ye de yanıt verdim onaylarsa orada da görürsünüz madem siz el bebek gül bebek modundan çıktınız belki de hiç girmediniz sen bana kendi varoluş amacini söyle belki de dediğin sey hareket etmemi saglar. Tüm anıların malın mülkün çoluğun çocuğun tecrübelerin 80 yillik deneyimlerin 10 saniyeden kısa surede yok olup gider . Bunca yıl ölmek için mi yaşıyoruz ? Bu kadar stres altına giriyoruz , gerek psikolojik gerekse fiziksel mucadele veriyoruz sonra pufffff . Her şey yok .… Read more »
Ben bunu söylediğim zaman dindar arkadaşlarım veya inandıkları siyasi ideoloji ile dünyanın anlamını çözdüğünü düşünen arkadaşlarım kızıyor ama bence hayatın hiçbir anlamı yok. 20 yaşına gireli 10 gün oldu. 15 yaşında din ve tanrı kavramını reddettim. İlk başlarda ben de senin gibiydim. Hayatın anlamı ne diye çok düşündüm. Evrenin oluşumu, evrim vs bunlar hakkında belgeseller izledim, yazılar okudum, düşündüm. Sonra hayatın temelde hiçbir anlamı olmadığına karar verdim. Hayata anlam yükleyen şey beynimiz çünkü bir şeye tutunmadığın zaman ızdırap çekiyorsun. Kimisi dine tutunuyor, kimisi siyasi ideolojilere. Örnekler arttırılabilir. Benim için tutunacak hiçbir şey yoktu. Aylarca acı çektim. Depresyona girdim. Tarihe olan… Read more »
Bu site yetişkin erkekler için. Eğer yaşça veya kafaca çocuksanız hayatın anlamı yok tartışmasıyla kalabalık yapmayın. Sizin yeriniz burası değil, kimsenin hayata atılmamış çocuklara hayatın anlamı olduğuna ikna etmek zorunda değil.
Sonuçta erkeklere tavsiyeler veren bir sayfanin adminisiniz ve bu tavsiyeler benim de işime yaradi ki ustte verdiğim linkteki yazilarinizi hayla okuyorum sık sık . Fakat benim de erkek meselesi olarak anlam arayışım var ve bu anlam arayışımı bulamazsam ilerideki erkek yaşantım çok dandik olabilir. Şuan anlamı olmadığı için pek önemli gelmiyor ama eğer bana ilerideki erkek hayatımda yardim edersen sevinirim abi. Ve bunu bir tek bana değil bunu okuyup yorum yapmayan eski ben gibi ” yasca ve kafaca çocuk ” ama ilerideki gerçek adam olmaya giden arkadaşlara yardim etmiş olursun. Bunun için vaktin oldukca bir yazı düzenlemen veya bunun altına… Read more »
Yüzde 90ınızda kendiliğinden geçiyor. Geçmeyenlerin 90%ı ise sadece bir sene o kafanın kendilerini düşürdüğü hayatı yaşayıp kalan 55 seneyi düşünüp bunalıma giriyor ama sonra düşük seviyede de olsa hayata tutunuyor. Kalanı ise hayat darmadağın edip yok ediyor. Bilimsel formül gibi şaşmaz bir şey. Zamana bırakın geçer. Burası Japonya değil öyle hayatın anlamı yok hacı lüksü yok. Eninde sonunda bunun sağlı sollu tokatını yiyip ayıksınız ama çok kaybetmeyin bari.
Yanıtın için sağol abi teşekkürler zamana birakmaya devam edicem ama sanırım hırslı veya azimli bir sekilde olmayacak en azindan şimdilik çünkü neyse dedigim gibi. Zaman ayirdiginiz icin tesekkur ederim. Eğer detaylı bir yazi yaparsan da abi benim gibilerine yardimci olabilirsin tabii zaman buldukç a abi . Kolay gelsin
Freddie yayının yıldızı resmen.Sorduğu sorular benim mahmut abiye sormak istediğim ve genellikle herkesin bam teli olan sorular.Bu adamda harbiden iş var.Tebrikler Freddie.
Buna rahat batması diyoruz, yani maalesef sana rahat batmış, sosyalsin boyun çok uzun(tam da kezbanların arzu ettiği gibi hem uzun hem basketbolcusun) ve muhtemelen hiç arzulanmayan ya da hoşlandığı kişilerce asla arzulanma ihtimali olmayan incellerle en ufak ortak noktan yok, yaşamın bir anlamı var mı diyerek vakit öldürüyorsun, ya B12 eksikligin var ya testosteron, bunları kontrol ettir, senin yerinde ve yaşında ve senin boyunda olmak için servetlerini feda edecek adamlar var. Arzulanmak, başkalarınca böcek olarak görülmemek, ve müreffeh yaşam sürmek, çevresine de buradan aldığı moral ile iyi günde kötü günde destek olmak bir erkegin yaşamının anlamı ve en büyük motivasyonu… Read more »
Bir şeyler yazacaktım ve senin yazıyı gördüm ve sildim.Yazılabilecek en iyi şeyleri yazmışsın ve hormon değerleri konusu çok doğru. Bir test şart.Ufak nacizane tavsiyem:
Bench presste 100+kg altına girince bir şeyin kalmaz : )
Yorumların çok güzel fakat rahat batması olarak bahsetmissin ama batmis Batmamis ne fayda ? Benim boyumda olmak isteyen var ama bu benim tercihimde degildi. Cevrende arzulamanyan inceller gibi ortak noktan yoktur demişsin şuana kadar bir kız arkadaşım olmadi hem de çokça kiza denedim ama olmadi ben de önüme baktim. Bana da 2 3 kisi geldi begenmedigim icin yine onume baktim ve herkesin kendi tercihi dedim. Evet cok sukur sağlığım sihhatim yerinde giyinme imkanim , internet imkanim vs var fakat olmayan kisilerle de gidiceğimyer ayni . 1.10 cm lik adamda toprağa girecek. Ben de. Bu dünya ne Kanuni ye kalir ne… Read more »
Senin bakış açınla da yaşanmaz ki zaten genç dostum, herkes ölecek nasılsa diyip öylece yat ve annen baban da ölünce Gonçarov’un Oblomov karakteri misali miskinlik et, bakalım Oblomov kadar zengin degilsen acıktıgında karnını kim doyuracak.
Zaten tum hayatimiz ve tecrubelerimiz saniyeler icinde kaybolacak neden bu kadar ugrasalim diyorsun. Bense sirf 10 saniyelik son var diye neden yaşamayalim diyorum ? Birseyler yapip basariya ulasmak sana mantiksiz gelebilir gayet dogal hepimiz farkli duygular ve dusunceler barindiriyoruz. Peki hayal et 5 sene sonrasini. Iş tecruben yok ailen artik yaninda degil tek basinasim ve bi yemekhanede bulasikci olarak 12 saat calisiyorsun eve geldiginde ise camasirlarini yikayip direk yatiyorsun. Ne kadar boyle devam ede bilirsinki ? Anlam veremeyen birisi icin pek agir gelmeye bilir. Soyutlarsam soyle anlatayim sana bir araba veriyorum ama 2 sene sonra senden geri alicam. Zaten geri… Read more »
Dostum bu Mahmut Abi denen adam ne din adamıdır, ne de filozof. O yüzden bu konu hakkında sana sürekli kestirme cevap vermesini (verememesini) doğal karşılamak lazım. Israrla sorduğun soruya gelecek olursak, gerçekten herhangi dünyevi bir konuda eyleme geçip geçmemek arasında bir fark yoktur. Hatta tersine bir mağaraya çekilmek ve tek başına ve mutlak gerçeklik olan ölüm ve yalnızlığı sindire sindire ölmeyi beklemek tüm bu tantanaya yeğdir. Bir bakir olarak ölebilirsin veya fukara bir şekilde ölebilirsin. Bunun bir önemi yok. Önemi olan tek şey ölümsüz olabilmek, bu da ancak Rabbimize itaat etmek ve onun inayetiyle aydınlanmakla olacak. Tanrıya inanmayabilirsin, asla aklına… Read more »
Mahmut abi podcasti Youtube’a yükleyeceğini söylemiştin. Vaz mı geçtin ? Bi de şimdiye kadarki en iyi yayın oldu demiştin. Yayınları nereden dinleyebiliriz ?
Yükledim: https://youtu.be/f2TFN8TKpkE
17 yaşındayım. 2-3 ay önce bu siteyi keşfetmemle biraz da olsa bunları sorgulamadim değil ancak benim hep motivasyonum şu olmuştu ” Bu hayata 1 kere geliyorsun. Huzurlu, mutlu yaşamak varken ekonomik, maddi vs. sıkıntılarla yaşamak neden?” Bu motivasyonum sebebi çocukluğumdan beri yaşadığım ekonomik şeylerdi. Babam bizim için çok çabaladı, parasızlıktan dolayı ne kadar sıkıntılar çektiğine şahit oldum. 1 ay önce dedem vefat etti. Onun için memlekete gittiğimizde iş yüzünden rahat edemiyordu. Tekrar geldik işe başladı derken bu seferde babaannemi kaybettik. Tekrar memlekete gitmek gerektiğinde doğru düzgün bir araba olmadığı için cenazeye yetişemedi o an onun üzüntüsüne şahit oldum, ağlamaz dediğim… Read more »
Öncelike başın sağolsun. Bu hayata 1 kere geliyorsun. Huzurlu, mutlu yaşamak varken ekonomik, maddi vs. sıkıntılarla yaşamak neden? demişsin. Bill Gates, Jeff Bezos …. Sonları ölüm değil de ne ? Kefenin cebi yok . Rahat yaşıyor ama topraktan rahatı var mı ? Sen sadece doğanın “HAYATTA KAL” basamağına uyuyorsun ve amacım bu diyorsun ama aslında kandırılıyorsun . Tıpkı yıllar evvel Sanatı , matematiği , sporu , felsefi bulan adamın gelecek nesillere aktarıp , kendisinin bir işe yaramadığını görmesi – görememesi – gibi , sen de mutlu ve huzurlu yaşaamak için , ailen ve kendin için kendini geliştirip ekonomik özgürlüğe ulaşmaya… Read more »
Dostum sana çok basit bir tavsiyede bulunacağım. Rahip moduna girip 30 gün boyunca nofap yap.
Hayatın bir anlamı yoktur. Hayatina anlam verecek olan sensin. Biz zeki canlılar olduğumuz için bir amacımız olduğunu sanıyoruz. Doğa bize hayatta kal ve üre der ama bunu yapıp yapmadığımız umrunda değil. Yapmazsan yok olursun bu kadar basit. Ama benim mağara adamı atam “bu hayatın bir anlamı yok yeaaa” dememis bir kadın bulmuş, gidip mamut falan avlamış, çocuklarına yiyecek getirmiş ve onun sayesinde ben şu an varım. Geçenlerde maradona öldü. Aynı gün binlerce kişi daha öldü. çoğu kısa süre sonra unutulacak ama maradona hatırlanacak. Mükemmel ıyi bir insan miydi? Hayır. Sadece yasadıgı hayata anlam kattı. Reenkarnasyona inanmıyorsan bir daha dünyaya gelmeyeceksin.… Read more »
Arkadaşın soracağı muhtemel soru; “Öldükten sonra iyi veya kötü hatırlanmanın bana ne faydası olacak?”
Arada onu da yazdım.
Doğa bize hayatta kal ve üre der ama bunu yapıp yapmadığımız umrunda değil. Yapmazsan yok olursun bu kadar basit demişsin. Kesinlikle katılıyorum ve savunuyorum benim için doğru. Ama benim mağara adamı atam “bu hayatın bir anlamı yok yeaaa” dememis bir kadın bulmuş, gidip mamut falan avlamış, çocuklarına yiyecek getirmiş ve onun sayesinde ben şu an varım demişsin. Burada da kendi dediğinle çelişiyorsun . Üst taraflarda yazdığım bir şey vardı. İnsanların bulduğu matematik , sanat vb şeyler aslında insanı hayatta tutmaya yarayan şeyler. Üretme isteği , saygı duyulma isteği , bunları yaparkenki salgılanan dopaminin verdiği haz hayatta tutuyor ve böylede doğanın… Read more »
-_-
Merhaba dostum, hayata giriş(doğmak) ve sonuç(ölüm) olarak bakıyorsun FAKAT hayat giriş ,gelişme ve sonuçtan oluşur.Senin kafan karışmış ve görüyorum ki düşünerek kafanın karışmasını sağlayacak kadar koca bir boş vaktin var.Ama sendeki asıl sorun ANI YAŞAYAMAMAK.Yağmurlu bir gün ,camda yağmur tanelerini izlerken içtiğin çayın tadını alabiliyor musun? yoksa çayı içerken” ee içtim ne oldu şimdi ?” mi diyorsun.İkinci cevabı verdiğini duyabiliyorum çünkü üzülerek söylüyorum ki kendini mutfak robotundan farksız görüyorsun.Hayatın anlamı elbette var ve bu da öğrenmek, öğrendiğini aktarmak. Yazdığım yapay zeka kodları senin mükemmel aklının küçük bir bölümünü taklit etmeye çalışıyor ve onunda sadece mantık bölümünü kısmen taklit edebiliyor.Bu yazdıklarını… Read more »
Hayatın anlamı elbette var ve bu da öğrenmek, öğrendiğini aktarmak demişsin. Sence şuana kadar sana aktarılan bilginin ve aktaran kişilerin , öldüğün zaman senin bir işe yarayacağını düşünüyor musun ? Yapay zeka yüzüme mi tükürürdü ? Eğer hayatın anlamının öğrendiğimi aktarmak sonra benim ölmem olduğunu söyleseydim evet sanırım tükürürdü. O yaptığın yapay zeka “bildiğim bilgilere dayanarak” hiç ölmeyecek bir varlık. Robot mesela. 10 yıl sonra İşlemcilerini , parçalarını yenile ve 10 yıl önceki tecrübeleriyle bi 10 yıl daha yaşasın ve bu böyle sürsün. Bu 10 sayısı büyütülebilir sanırım. Peki insan ? Parçalarını yenileyemiyor sadece kendinde olanı üst nesle devrediyor. Onlarda… Read more »
Bir gün herhangi bir ihtimalle öleceğini bildiğin için, yaşamında verebileceğin çabanın anlamsız oluşuna inanıyorsun sanırım. Bu çabalar için bir anlam bulmak istiyorsun. Hayatla ilgili herkes tarafından kabul görülen, kolayca bulunan ve kişisel olmayan bir anlamın olduğunu düşünmüyorum. Bu anlamı araman değil onu yaratman gerekiyor. Onu yaratmakta onu bulduğun anlamına gelir.
Peki sen yarattın mı ?
Evet. İyi ölebilmek, yaşadım diyebilmek için hayata ve yaratmaya devam ediyorum. Bana heyecan katan bir mesleği öğrenmeye çalışıyorum. Öğrenirken benimde aklıma “Kaç yaşına kadar bu işi sürdüreceksin. Eninde sonunda heyecanın tükenecek. Harcadığın zamana değecek mi?” gibi düşünceler düşüyor. Yanlış anlaşılmasın 22 yaşındayım bu arkadaşın yaşadığı şeyden bende çıkmaya çalışıyorum. O şeyi düşünmek insanın olduğu yerde saymasına, hiç bir şey yapmamasına sebep oluyor. Bulduğun(yarattığın) nedenlerin çok derin anlamlar ihtiva etmesine gerek yok diye düşünüyorum. Hayatın basit yasalarına uymak bize yeter herhalde.
Evet hiçbir şey yapamıyorsun. Çünkü gerçek orada seni bekliyor oluyor kendim için konuşuyorum. Ne dersler , ne kızlar ne oyunlar ne de başka bir şey … Anlamsız olduğunu bile bile spor salonuna gidiyorum ve motor alabilmek için para biriktiriyorum. Bu da saçmalıktan ibaret. Neden biliyor musun ? Hayla bir şeyler ummaya çalışıyorum. Kendime bir anlam bulmaya , ben de herkes gibi çalışayım , karı kız muhabbeti yapayım , eve gelip arkadaşlarımla pc oynayayım …. İntihar. Umutsuzlukla cesaretin birleştiği nokta bence ve umudun bittiği yerde yaşamanın pek anlamı olmadığı bir gerçekmiş bunu anladım. ya umudu bitirmemek için direnmeliyim ya da biraz… Read more »
Ölenin arkasından konuşulmaz diye herkes bu konuda politik doğrucu ama intihar korkaklıktır cesaret değil.
( Vaktin yok abi biliyorum ama eğer direk yanıtımı merak ediyorsan son paragrafa bakabilirsin , hepsini okursan benim tüm problemimi daha iyi anlayabileceğinin sözünü veriyorum ve hiçbir yardımda bulunamayacağını biliyorum . ) 11 yıldır okul okuyorum ve ( ve üstüne 5 senem daha var kaldı ki master vb katmıyorum , )ve ilerisini betimlemek istiyorum : Şuan kalkıyorum ve kişisel gelişimime önem veriyorum ( yabanci dil öğreniyorum , programlar öğreniyorum , spor yapmaya devam ediyorum) , 23 yaşında mezun oluyorum ve bu yıllarda güzel kızlarla takılıyorum , arkadaşlarimls eğlenip güzel anılar biriktiriyorum (!) , artık is hayatina atilmam gerekiyor bir is… Read more »
Siz yaşı çok gençlerin anlamadığı şey şu: 80 yaşında öleceğim o zaman bu çaba niye diyorsunuz ama sizin kafanızı hayata geçirmiş adamların acısına şahit olmadınız. Zira çevrenizde yaş itibarı ile bunlar yok. Hepiniz baba parası yiyen çocuklarsınız, ilerde kendiniz göreceksiniz. Ben sizin gibileri çok izledim. 1 – 2 sene harçlığınız kesilsin hayat sizin döve döve aklınızı başınıza getiriyor ki merak etmeyin daha mutsuz değil daha mutlu oluyorsunuz. Neyseki bu adamaların sayıları çok az, senin gibi yazanların 99%u 5 – 6 sene kendileri dönüp “ne saçmalamışım be” diyecekler. Kafadan uydurmuyorum, bugüne kadar hep böyle oldu, sizin neslin birden bire aşka gelip… Read more »
Bu arada bir erkek için kendi parasını kazanmak kadar güzel bir deneyim yoktur. Bu yaz sanayii de çalıştım. Beyler gidin bir sanayii de çalışın, ondan sonra oraya dönmemek için her şeyi yapacaksınız.
Alıntı bir yazıyı arıyordum ve sonunda buldum. Bir Hint masalına göre: Kedi korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye döndürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana döndürür. Kaplan olan fare sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkán yok. Onu eski haline döndürür ve der ki: “Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var! O yüzden sana yardım edemem!” Korkak olanlara gölgeleri bile düşmandır! * * * Büyük… Read more »
Öncelikle bana hayla sabırla cevap verdiğin için teşekkür ederim abi. Ama hayla bana söylediğin şey el bebek gül bebek büyüdüğüm ve de kendi ayaklarimin ustunde durmadığım. Belki dedigin gibi olucak evet fakat soruyorum ” onca yazdiklarimin hepsini buna mi bagliyorsun ? Tamam sebebi de bu diyelim . Artık kendi ayaklarımın üstünde cok zengin , statulu saygi deger biriyim ve 40 yaşındayım varsayalım .Peki o zaman da bunlari düşünürsem bana ne dersin abi ? Sanırım böyle sorarsam bana 40 yasindaki birisine gercek vermek istediğin cevabi anlarim ” teşekkürler abi.
Hocam madem böyle “Öleceğim ne diye uğraşıyorum ki?” kafa yapısına sahipsin gidip ölüme meydan okusana? Git posthümanizm/transhümanizm akımlarını benimse insanlığın sürümünü 2.0 yapacak teknolojiler geliştirmeye ada kendini? Başaramadan ölsen bile senden sonrakiler üzerine koyarak ilerleyebilir bu çaba yolunda. Hem neden öldükten sonra somut bir şey verilmesini istiyorsunuz ki elinize? Manevi tatmin yetmez mi? Ben de bunu anlamıyorum. İnsanoğlunun hayat amacı bu hayatı yaşanabilir kılma çabasından başka bir şey değil. Evrenin canlı yaşamı barındırmadığı sürece bir anlamı yok gibi duruyor. Veya evrenin henüz gözleyebildiğimiz kadarıyla neyi oluşturduğunu bilmiyoruz ve bir anlam yükleyemiyoruz. Evrene anlam yüklemeye çalışarak zaman kaybetmektense bu hayatı yaşanabilir… Read more »
Peki ne katar ? Öldükten sonra ne katar ?
Samimice soruyorum. Dini inancın varsa elbette katar peki yoksa ?
Low T.
Testosteronun yüksek olsa bu düşüncelere asla girmez ve dünyada dölleyebileceğin kadar kız döllemek ister, kazanabileceğin kadar para kazanmak ister, başarı için çabalardın. Sende itki yok, bunun olma sebebi; testosteron düşüklüğü.
Neden çabalıyorsun? İstiyorum çünkü amk. Bundan daha önemli bir neden olamaz. Mahmut abi böyle nihilist yorumları kabul etmemen daha iyi olmaz mı? Sitenin yararı açısından. Zira bu tip yorumlar siteye ters diye düşünüyorum.
Düzenli olarak görüştüğüm kız arkadaşlarım var , spor salonuna gider arkadaslarla sağlam 5v5 basket atarız . Sana bu yaşımda testosteronumun düşük veya normal seviyelerde olmasını kanıtlamak zorunda değilim. Düşük veya orta önemi yok sonuçta buradayım . Dölleyebileceğin kadar kız döllemek evrimsel süreçte böyle işlese de bunun doyumsuzluk ve yüksek egonun esiri olmaya bağlıyorum. Çünkü dolleyebildigin kadar dölle kimse sana ” helal olsun ne kadar dölledi be ” demiyecek .” Cengizhan harbi adammış ” o zaman testosu çok yüksekti diyelim. Bunu diğer verdiğin orneklere uyarlayabilirsin. İstemek evet yeterli bir sebep. Peki istemenin altında yatan ana sebep ne ? Bunu yaparken mutlu… Read more »
40 yaşındayım varsayalım .Peki o zaman da bunlari düşünürsem bana ne dersin abi? Yazık olmuş derim zira senin gibi düşünenlerin çok küçük bir azınlığına mensup olmuş olursun. Ama spekülasyon yapıyorsun, 20 sene sonra diye gereksiz bir şey düşünüyorsun. Sana ne diyorum ben. 40 yaşına gerek yok. 27 yaşına kadar şu nihilist kafana göre değil klasik çizgiye göre yaşa. 40 değil 27 yaşında böyle olma ihtimalin 1% falan. Ama 27 yaşında böyleysen git nihilizmin ne diyorsa ona göre yaşa.
Kendimi bir gruba dahil etmeye çalışmadım nihilizmin nd diyorsa ona göre yaşa diyince sanki onlardanmışım gibi bir cümle olmuş sadece o tarz düşüncelere kapilabiliyorum .
Bu konuyu daha fazla uzatmaya gerek yok sanırım . Hem kendimi hem de insanları tabirinizle saçma düşüncelerle meşgul edip zamanlarını aldım . Yine de teşekkür ederim.
Dostum sende çok farklı bir kişilik gördüm biraz da geçmişteki fikirlerime fazla yakın oldugunu düşündüm, düşük testo ile falan da açıklanamaz bu asla, bana mail at oradan etraflıca konuşalım belki iyi gelir ikimize de, diskorda da geçeriz muhabbet ederiz, geçmişte çok kez ciddi ciddi intihar planlayip düşünüp etmekten artık tamamen vazgeçmiş biri olarak söylüyorum mailin scyth000@outlook.com
Merhaba, yazdıklarını okudum. Aynı yollardan geçtiğimiz ve bir çıkış aradığını gördüğüm için yazıyorum. Bir kaç cümle yazıcam bunların üstüne biraz düşünmen sana fayda sağlayabilir: 1-Düşünceler duyguları oluşturur. 2-Eğer kötü hissettiğin bir an bile varsa öncesinde aklından geçen yanlış bir düşünce vardır. 3-Zihnine bulaşan hatalı düşünce kodlarını doğru kodlarla değiştirirsen duyguların düzelecek. 4-Ölüm mutlak bir son mu bilmiyoruz-bunu kimse bilmiyor. 5-Varsayalım ki ölüm mutlak bir son öyle olsa bile hayat sonsuz olasılıklarla dolu. Yaşanacak onca güzel duyguya da odaklanabilirsin, sondaki on saniyeye de. 6-Evet dünyada kötülük var ama ondan daha fazla iyilik var öyle olmasa dünya çoktan batmıştı. Bunları sürekli dile… Read more »
Erhan korkak ve aptal adammış dedin de, neyden korkuyordu? Adam nihilistti zaten ve muhtemelen ağır depresyondaydı, neyden korkuyor olabilir ki, kızdan falan mı, hiç sanmam, bence hakkını yiyorsun. Ayrıca aptal demekte de özgürsün ama aptal/düşük IQ oldugunu da sanmam, ağır depresyondaki insanların IQ lerini kullanma yetileri kaybolur, yani burda da haksız oldugunu düşünüyorum, bunların da ötesinde bir sorum var; Erhan yurttan bir arkadaşin degil de acılarına ve denemelerine/mücadelesine bizzat şahit oldugun bir aile ferdin olsa(baban abin kardeşin vs), yine 5-10 senenin ardından adı geçince,”aptal ve korkak adammış o” der miydin, diyebilir miydin çok merak ettim Mahmut Abi.
Erhan’ı yakından tanıyordum öyle ismini bildiğim biri değildi. İlginç size bir de intiharın neden korkaklık olmadığını anlatmak gerekiyor.
Hayır intihar genellikle bir kaçıştır evet ama kişi bunu kendine hakim olamayarak, ağır depresyonun etkisiyle, aklını artık sağlıklı kullanamazken, cinnet gibi bi duruma gelerek yaptıysa bu davranıştan onu ne kadar sorumlu tutabiliriz ki? bence görmezden gelinen nokta burası. akıl sağlığı yerindeyken ben kesinlikle intihar etmek istiyorum diyen ve bir gün bunu gerçekleştiren adam ile az önce söz ettigim/kontrolü kaybedip intihar etmiş adamlar kesinlikle aynı potada degil “kaçmak” bakımından.
Sana göre öyle değil. İşsizlikten çocuk geçindiremeyen babalar varken ya da sırf engelli olduğu için hayata 10-0 geride başlayanlar varken sağlıklı bir insanın gidip intihar etmesi onun aptal olduğuna işaret. Zaten o ruh halinden çıkamamasına aptallık diyoruz. Dünyada ne dertler var , yemişim bizim varoluşsal sancılarımızı.
Hayat amaçsız diyen adam 3-4 ay sanayii de çalışsın. Bir yıl sporunu yapsın, kızlara yürüsün akabinde gelip aynı şeyi derse eyvallah. Çoğu kimse doğuştan güçlü doğmadı ama emek verdi. Emek veriyorsan ve hala aynısını düşünüyorsan o zaman git intihar et haklısın.
Tam olarak düşük testosteron tabii ki. Testosteronu yüksek bir erkek üzülmeye vakit bulamaz. İntihar vakalarının çoğunda hormonsal olarak düşüklük tespit edilmiş. Salonda yardımcı olarak çalışıyorum ve oraya gelen çoğu depresif ve bu kafaya sahip adamların en büyük sorunu da testosteron oluyor genelde. Testo yüksek olunca itki gelecek ve dışarı çıkıp sosyalleşecek. Bir şeyler başarmak için savaşacak.. Öbür türlü yüksek testosteronlu adama bakıp ,” olum bu niye uğraşıyor? Zaten ölcez.” diyip mantık aramaya başlayacak. Akabinde gelip böyle saçma sorular soracak. Buradaki çoğu adamın asıl derdi; yapmam gerekiyor ama yapmak istemiyorum. O itki de mantıkla gelmez maalesef. Götü kaldırıp bir yıl demirin… Read more »
Sen daha 20 yaşında üniversiteye bile gidememiş ve bir baltaya sap olamamış boş bir delikanlı olarak epey şey biliyorsun takdir ettim seni 🙂 Buradaki çoğu adamın derdi şu diyip reçete yazacak kişi sen değilsin.
Aşağılık kompleksi maalesef. Zor gelir bilirim, zamanında ben de yaşdım. Özellikle bu sitedekilerde daha fazla olabiliyor. Ben 20 yaşındayım ama en yakın arkadaşlarım 27-30 yaş arası. Kız arkadaşım benden 4 yaş büyük. Okuduğum kitaplar, spor, yaptığım aktiviteler 20lik birinin yapamayacağı cinsten. Bunu BİR BALTAYA SAP olamamış biri diye açıklaman kompleks. Ey gerizekağlı mal, üniversite okumak zor mu sanıyorsun? Nerden biliyorsun benim üniversite kazanmadığımı 😀 Belki ilk 10 bine girmişim ama tercih yapmıyorum sığır 😀 Beyler sen ya da herhangi birisi, köpek gibi aşağılık kompleksi yaşıyorsunuz. İşin garip yanı bunları okuduğumda gülerek okuyorum. Bunu ben değil, psikoloji söylüyor. Ben kimseye hakaret… Read more »
Sen üniversite sınavına üçüncü ya da dördüncü kez hazırlanıyorum diyip temelinin zayıf olduğunu söyleyip burada tavsiye isteyen arkadaş değil misin? Yorumlarını hiç görmedik mi sanıyorsun?
”Nerden biliyorsun benim üniversite kazanmadığımı 😀 Belki ilk 10 bine girmişim ama tercih yapmıyorum sığır 😀” Söylediklerimi çürütemiyorsunuz diyorsun al çürüttüm işte az önce hem de senin daha önceden kendi yaptığın yorumunla.
Hayır, mahmut abi 3 senede hedefine neden ulaşamadın dedi ben de temel oturtmakla uğraştım dedim. Göt oldun mu? Göt olduğuna göre hakarete devam edebilirsin.
İnan bana bulaşmak istemezsin. Buradan yazar çizersin, eyvallah ona laf yok.
Bir erkeğin şahsına yönelik üstüne üstelik delikanlılığına yönelik yorum yapmandan belli ki hayatın boyunca sert bir kayaya denk gelmemişsin. Sen yat kalk dua et, seni tanımıyorum.
Şimdi kaybol gözüm görmesin seni.
2+2=4 diyor biri salağın biri de sen matematik öğretmeni değilsin, 2+2=4 diyemezsin diyor.
Burada söylediğim her şey okuduğum kitaplar, idol aldığım adamlar, beni yetiştiren adamların lafları. Sizin gibi 30lu yaşlarınızda ayıkmadık bu olayları. Sigara zararlıdır diyebilmek için doktor olmaya gerek yok.
Ünlü sat komandosu Ali Türkşen in dediği gibi, “depresyon şımarıklıktır.”
Bu posta daha fazla yazmayacağım.
“Depresyon şımarıklıktır” lafı sanki bunun bir tercih olduğu yönündeymis gibi, oysa diğer psikolojik hastalıklarda olduğu gibi depresyonda da gen ve çevre etkileşimi rol oynar. Her ne kadar senin lafın olmasa da bunu söylerken bu yoruma katıldığını gösteriyorsun ve bu laf sadece bir safsata.
@L1n Birader tek spor yapan sen degilsin 3 senedir ağırlık kaldırıyorum ve boş konuşuyorsun tüm dertler gym ile çözülse millet stereoid basmaz ya da bazı gymci tanıdıklarımın da ben dahil intihar düşündüğü zamanlar olmazdı, çok toysun daha, 2 sene düzenli maaşlı bi işte çalıştım, orda da bunalımda hatta intihar eden kişiler oldu 120 küsür insan çalışıyordu, genelleme yapmayı bırak benden sana tavsiye, intihar iyi bişey degildir desen eyvallah ama önüne gelene sanki adam kendisi depresyona girmeyi seçmiş veya “senin dediğin gibi olsun=her boku sebebi düşük t olsun” kendi düşük t olmayı seçmiş/elinde oldugu halde bunu arttırmamış gibi hakir gören dille… Read more »
Kardeşim ben hor görmüyorum eleştiriyorum sen eleştirme. Seninle aynı düşünmek zorunda mıyım? Eli kolu çalışan, annesi babası hayatta olan, tüm temel ihtiyaçları karşılanan birinin intihar etmesi bana göre korkaklık ve şımarıklık. Yani ne yapıyım senin gibi düşünmek için kendimi mi değiştireyim? Ben öyle düşünüyorum birader, bana göre de sen boş konuşuyorsun. Ne yapacaz şimdi? Hangimizin dolu konuştuğuna dair karar mercii kim olacak? Dünyada ne dertler var, hayat dolu arkadaşımı 19’unda kaybettim. İntihar edenleri görünce onun hayalleri aklıma geliyor ve insan kötü oluyor haliyle. Gencecik adam, tonla hayalleri olmasına rağmen hiçbir şey yokken vefat etti. Yani o yüzden bana göre öyle.… Read more »
Sorun aynı düşünmemen değil, insanlar temellendirmelerinin yanlış olduğunu söylüyorlar. Kendi yazdıkların “2+2=4” falan değil. Bu konuda kimsenin yazdığı olamaz zaten. Üstlerde bu yorumları kabul etmemek lazım tarzı bir şey yazmışsın, milleti sansürlemeye çalışıyorsun bir de. Eğer gereksiz bulunursa Mahmut Abi cevap vermez, ki aslında bunlara zaten cevap vermiyor. Temellendirme işine geri döneyim. Depresyonun sebebi düşük testosteron değildir, böyle olsa profesyonel atletler depresyona girmez. 28 olimpiyat madalyası kazanan Michael Phelps ya da yıllarca NBA’de oynamış DeMar DeRozan, Dwight Howard, Larry Sanders gibi adamlardaki testosteronun yarısı sende yoktur. Bende de yoktur. Bu adamların hepsi depresyonla boğuştuklarını ve çıkamadıklarını söylediler zamanında. “Testosteronun yüksek… Read more »
Benim yetiştiğim ortam böyle. Bizde ,” Ay mehmetçim lütfen pozitif düşün.” demezler. Buradaki çoğu adam High in Agreeableness. Bu adamlar duymak istediklerini duymak isteyen adamlar. Düşük uzlaşmacı insanlar tabiri caizse birbirlerini sikerek anlaşırlar. Burası mastürbasyon yeri değil, eğer mevzu intiharsa buradaki kimsenin söz hakkı yoktur, psikiyatri olması dışında. Olaylara hormonal yönden bakarken bu kadar dar bir perspektifte açıklamadım aslında. Hayatta mücadele etmeden, “mamut abi hayatın anlamı yok “diyen adamlara 3-4 ay sanayii de çalışmalarını önerdim. Çalışınca o evindeki sıcaklığın değerini bile çok iyi anlayacak. Oraya dönmemek için çabalayacak bu da bir çeşit anlam olacak. İntihar edecek adamın dermanı psikologtur. Bu… Read more »
Kardeşim diye boş hitaplar kullanma, elbette istediğin gibi düşünebilirsin umrumda bile degil, sıkıntı üslubun ve her şeyi çözdüm spor yaptım sanayide çalıştım demen, depresyondaki herkes şımarıktır, düşük t’dir diyen benim gözümde kötü insandır, güçlüye yalakalık yapan güçsüzü ezen zavallı insandır, asla değer vermem değer vermedigim kişiyle de tartışmak istemem, hayat senin de zamanla sorunlarını büyütür ve “3 ay sanayide çalıştım hayatı çözdüm” algını alt üst eder ben hayata güveniyorum seni de niceleri gibi olgunlaştıracaktır, şu yaştan kaynaklı laubali üslubun nedeniyle daha da muhattap olmam senle 25 yaşına falan gel öyle görelim “sert çocuk”
Allah’ın siyasetçisi ya. Ya böyle bir şey yok ya. Reis senin yaşın cidden 30lardaysa harbi sıkıntı. Adını eski depresif koymandan belli. Bir insan adını niye Eski depresif koyar? Beyler saçmalamayın, kendinize gelin. Ben hayatımda kimseye yalakalık yapmam, kimseyi de ezmem. Ama biri bana bir şey derse 10 katını yapar, söylerim. Kötü insan olsam, çevremde onlarca insan olmaz. Siz çok alıngansınız. 2-3 Vakıfta üyeyim, engellilere okuma-yazma öğretmekle meşgulüm ve emin ol çok cüzi miktara. Her 2 ayda bir kan veriyorum. Ağaçlar yandığında fidan için kapı kapı spor için özel ders veren grubun üyesiyim. Bu profildeki bir insan kötüyse eyvallah kötüyüm. Abim… Read more »
Yukarıda Mahmut abi, intihar eden arkadaşı için aptal ve korkak dedi. Sana göre o da kötü insan olmalı?
Depresyondaki herkes şımarıktır demedim. O laf Sat komandosu Ali Türkşen’in hayatta hiçbir sıkıntı olmamasına rağmen intihar eden ya da intiharı düşünen insanlar için söylenmiş bir söz. Yukarıdaki adam üzerinden gittik. Her intihar edene şımarıktır demedik ama bu kafada olan insanlar için şımarıklık ve korkaklıktır. Bu ben de olsam öyle bir başkası da. Üstelik bu fikirdir, nesnel bir yargıdan bahsetmiyoruz.
Dostum, eckhart tolle – şimdinin gücü’nü ve Robin sharma – ferrasini satan bilge’yi okuman gerek. Yorumlarına baktım, ben de 21 yaşındayım, seni çok iyi anlıyorum, aradığını bulacağından eminim bu iki kitapta. Hayatın güzelliklerle dolsun. 🙂
Acilen çıkman gereken kafa yapısı diyebilirim. Yıllarını kaybedersin. Benzer bir kafa yapısı bende de vardı. Hâlâ da etkileri var diyebilirim. Bunu bir nevi kendime ihanet olarak görüyorum. Zira yeteneklerimin, yapabileceklerimin çok altında bir yerdeyim. Kötü durumda değilim çok şükür bir yerlere geldim elbet ama çok daha iyi olabilirdim, olabilirim. Bu anlam arayışı, bu boşluk; kronik bir tembelliğe ve boşvermişliğe sebep oluyor. Bu sendromun sebeplerini de çok düşündüm. Kendimce büyük kayıplara( bir yakının kaybı mesela, ya da oneitis durumları da olabilir) dayanan travmatik süreçlerin sonucu olabileceği çıkarımını yaptım. Olaya hayat yarışı ya da hayat savaşı mücadelesi vs. olarak bakma, anlamsızlık devam… Read more »
Ben daha 18 yaşında hayat anlamsız boşver deyip 28 yaşındaki çektiği acıya anlamsız diyebilen görmedim. İstedikleri kadar acı olsa ne olur nasıl olsa bunların önemi olmayacak desinler acının şiddeti geçmiyor.
Bazı şeyler de yaşla oturuyor sanırım. Ama dediğiniz gibi acının şiddeti, boşa geçen, heba olan zamana pişmanlık geçmiyor.
Büyüklerin muhabbetinde duyduğumda uyuz olduğum bir söz öbeği vardı: “Şimdiki aklım olsa” öyle yapmazdım, böyle yapardım vs. Zaman aktı, döndü dolaştı. Şimdi diyorum haaa, demek ki bazı şeyler öyle oluyormuş 🙂
selam chanchin. yazılanları okudum. mantıklı geldi ben de arada bu düşüncelere giriyorum. dün 19 yaşıma. bu 19 yıllık periyottan bi 4 ya da 4,5 tane daha yaşayacağım ve öleceğim. her şey bitecek. bence bu sorguda da sıkıntı yok. çünkü 5 dakika sonra gündelik hayatıma geri dönüp doğanın bana dediği kendini geliştir emrini yerine getirmeye devam edeceğim. senin şuanki durumunu merak ettim. aradan 1 sene geçmiş. aradığın şeyleri buldun mu? yaşıtın olarak belki benim de işime yarayacak tecrübeler edinmişsindir.
Yukarıdaki ” Alaborra ” kişisi de bendim. Yazılanları üstünkörü okudum da ” vay be ” dedim. Dostum herkesin doğrusu değişiyor. Hayatım bir senede 180 derece değişti. Bu siteye de ara ara girer okurum hâlâ. Düşüncelerim o zaman doğru olsa da kesinlikle şu an gülünç seviyesinde. İşte hayatı bir gökdelen gibi görmeye başladım. Bazı şeylerin yaşanması gerekiyormuş. Bunu gökdelenin birinci katından bakmaya benzet. Pek bir manzarası yoktur. Yaşadıkça en üst kattan bakınca bazi olaylarin yaşanması gerekiyormuş ki şu anki olduğun yerde ve düşüncelerde olabil. Çekim Yasası’nı araştır . Eski ben , kesinlikle bunu kabul etmezdi. Bu sitede bile ” fake it… Read more »
Abi inanılmaz bir yazı.
Çok faydalı. Teşekkürler.
Ocak ayında çıkarmayı planldığımz Kişilik ve Dönüşümleri Personality and its Transformations kitabı Jordan Peterson’ın yazılarının çevirileri mi olucak yoksa farklı bir kaynak mı?
2015 – 2016 Personality and its Transformations derslerinin ders notlari olacak. Youtube videolarindan derliyorum.
Bu ayın sonuna kadar çıkartır mısın Mahmut abi?
Zor. Subata cikar.
Jordan Peterson kitabını çıkışına yakın e-posta üyelerine duyuracağım. Şuradan kayıt olabilirsiniz: Erkek Adam E-posta kayıt
Mahmut abi 8 Şubat’ta çıkar demiştin ama hâla çıkmadı
Evet işten güçten gecikti. Ama çok az kaldı. Bir haftaya çıkar.
devaaaam
insan sınırlarını zorlamalı fakat gerçekten yapmak istemediği veya zorlandığı şeyler var ki gerçekten yapmamalı onun ayrımına nasıl varılabilinir ?
Otomobilleri ters çevirmekten ya da gökdelenlere tırmanmaktan bahsetmiyoruz. Önündeki yolda yürürken yapman gerektiğini ve yapılabilir oldugunu bildiğin (tamamen senin kendi kriterlerinle) ama yapmadığın şeylerden bahsediyoruz. Gerçekten yapmaman gereken şeylerle farkları barizdir.
Buradaki örnekte aslında sosyal olmak istiyorsun ve partiye gitmen gerektiğini de biliyorsun. Partiye gidilebileceğini de biliyorsun. Ama yapmıyorsun.
Ek:
Tamamen sizin kriterlerinizle yapmaniz gerektiğini bildiğiniz ama yapmadığınız şeyler. Özellikle de bunlar somut fiziksel, maddi ya da itibara yönelik tehlike içermiyorsa. Ama bunların olması o şeyi listeden çıkarmayabilir. Örneğin işini değiştirmek istiyorsun ama bakman gereken çocuğun var. Yine değiştirmelisin ama öyle pat diye istifa ederek değil. Belki bir iki yıl sürecek bir süreç ile.
300 SPARTALI filmi aklıma geldi.
Mahmut abi, Engelli oluşum sebebiyle (çabuk yorulmama neden olan bir kas hastalığı) her işte çalışmadığım için maddi bağımsızlığımi henüz elde edemedim, yaşım 30’a yaklaşmasına rağmen hâlâ aileye bağımlı olmak benim canımı sıkıyor. Elimden geleni yapıyorum, engelli kpss’ye girdim, sonuçları bekliyorum şu ekonomide atanabilecek miyim bilmiyorum. İyi bir üniversitenin iyi bir bölümünden mezunum (Gazi İktisat) Özel şirketler var evett ama özeller sen engelli misin bu işi yapabilir misin bakmıyor ve o çalışma temposu benim dayanabilecegim düzeyin çok üzerinde. Elimden geldiğince üretmeye çalışıyorum, asıl hayat amacım (mesleğim deneyim çünkü benim için meslekten çok daha fazlası) yazarlık ve şu an yazdığım roman üzerinde… Read more »
Sen daha çok dışarıdan motivasyon arıyormuşsun gibi geldi, bazı insanlar hayata avantajlı başlarken bazıları büyük dezavantajlar ile başlar önemli olan elindeki malzeme ile yapabileceğinin en iyisini yapmak başka insanlar için çok kolay olan şeyler senin için inanılmaz derecede zor olabilir bunu kabullenmeli ve mücadeleye devam etmelisin
Fiziksel güç özellikle bu devirde tek güç tipi değil. Bahsettiğin şeyler de güçtür.
Bugün özel sektörde birçok iş masa başı ve bilgisayarla yapılıyor. Bu da mı senin için yorucu?
Öncelikle cevaplar için teşekkürler. Özel sektörün yıpratıcı iş temposu masa başı bile olsa benim için çok çok zor. Burada kastım “ay çok yoruldum belim ağrıdı” gibi bir zorluk değil, fiziksel sağlığımı etkileyecek zorluklar. Ve bunun yanında özel firmalarda hiç eksik olmayan mobbing ve liyakatsiz şefler patronlar da var. Daha önce denedim çünkü, kalp krizine kadar gidebilecek zorluklar. Yoksa roman yazmak da çok zor, saatlerce klavye başında yazınca belim kollarım gözlerim ağrıyor ama ağrısı Devlet dairelerindeki (maalesef) salla başı al maaşını sistem bana daha uygun. Zaten çok büyük bir aksilik olmazsa Ekpss ile 1. Atamada veya 2.atamada atanıp iş başı yapacağım… Read more »
“Yoksa roman yazmak da çok zor, saatlerce klavye başında yazınca belim kollarım gözlerim ağrıyor ama ağrısı bile güzel çünkü çok zevk alarak yaptığım bir şey ve emeksiz yemek olmuyor.” yazacaktim ama yazıyı duzenlerken o kısmı yazamamisim 🙂
Star wars evrenindeki ‘jaba the hut’ karakteri aklıma geldi. Hanı şu dev tırtıl şeklindeki yaratik. Oturduğu yerden tüm galaksideki suç organizasyonlarını yöneten, jedi lerin bile bazen yardım istemek için ayağına gittiği.
Yazıyı okurken fark ettim de belki de 300 spartalıda genç leonidasın savaştığı kara kurt aslında gerçek bir kurt değil onun korkularını endişelerini simgeleyen bir benzetmeydi. Vay be.
Evet özellikle de bu tür efsanevi hikayelerdeki yaratıklar bu tür korkuları temsil ederler.
Mahmut abi bayağı uzun zamandır siteyi takip ediyorum. Bunun sebebi olaylara faha önce hiç duymadığım şekilde yaklaşılması ve bunları hayatla sentezlenebilir ve tutarlı bulmam. Şu an da pek tanımlayamadığım garip bir durumdayım ve bu durumu nasıl açıklayacağını merak ediyorum. Yardımcı olursan müteşekkir kalırım.:) Abi ben 20 yaşındayım ve her şey yaklaşık iki sene once derece yapıp iyi bir üniversitenin hukuk fakültesini kazanmamla başladı. Ergenliğe geç girdiğimden olsa gerek yaşıtlarımın bildiği çoğu şeyi sonradan fark ettim ve birden bire her sey anlamını yitirdi. Sosyofobim olduğunu düşünmüyorum çünkü iletişim kurmaktan korkmam, pek yüz göz olmam tabi, ama iki senedir evimde kendi odamda… Read more »
Sizinkisi tembellikten çok şımarıklık ve lüks. 20 yaşındasın ve üniversite okuduğun için hala kendi kendini beslemen gerekmiyor.
Hikikomori Sendromu mesela nasıl varolabiliyor? O Japon gençlerin anaları babaları sayesinde. Adam 5 sene odasından çıkmıyor da nasıl açlıktan ölmüyor? Ana baba sponsorluğu. Ben olsam o adamı evden atarım bak bakalım kaç gün Hikiki Mokiki yaşayabiliyor.
Hikiki Mokiki yi duyunca kahkaha attım :))
Hahaha aynen öyle abi mesele tamamen rahat batması. O zaman hayat karşıma zorluk çıkarana kadar ben böyle takılıyorum. Rahatımı bozmuyayım
“Eğer güvenlik istiyorsanız ölü olsanız daha iyi.” kesinlikle aradığım söz buydu. Tek amacı konfor olanlara, hayattaki gayesi “minik bir Ege kasabasına yerleşip herkesten elini kolunu çekmek ve kendi kendine yaşamak” olanlara tokat gibi vurulabilecek bir söz. Aradığın şey sükunet, dinlenme ve huzursa zaten bunu öldüğünde sonsuza dek bulacaksın. Tek jetonla bir oyun oynuyorsan o jetonunu oyunun güvenli/bildiğin kısımlarında (comfort zone) boş boş durarak heba etmeyi mi tercih edersin yoksa ‘zaten bir daha oynama hakkım yok’ diyerek doyasıya oynamayı mı? Schopenhauer’ın “Seçkinlik ve Sıradanlık Üzerinde” kitabında bu konu çok güzel irdeleniyor. Kitabı içinden durumu özetleyen bir alıntı almak için elime aldım… Read more »
Haha, schopenhauer hiç olmamış bro, adam zaten hayatı boyunca konfor alanından çıkmamış ve hiçbir iş yapmamış bir mirasyedi.
Schopenhauer hiç bir iş yapmamış bir mirasyedi mi ? En iyi filozof ve aydınlardan birine hiç bir şey yapmamış demek ve bir şey yapmayı sadece amcık peşinde koşmak sanmak
Birader schopenhauer büyük bir filozoftur ve düşünmek iş yapmak degildir, adam babasından kalan parayı bankaya yatırıp hayatı boyunca düzenli harcayarak kimseye muhtaç olmadan yaşadı gitti, hayatı boyunca konfor alanı olan frankfurttaki dairesinden çok az ayrıldı, siz ilkokul talebesi iken ben schopenhauer okuyordum belki de rahat olun ve amcık peşinde hiçbir zaman koşmadım çok şükür, element uydurma bir yerlerinden.
Reis seni övdük aman allah çarpar.Gelmiş geçmiş en iyi filozof Arthur Schopenhauerdir.Sabahtan akşama kadar tartışabilirim.
Kardeş kimsenin beni övmesine gerek yok, schopenhauer un Türkçe’ye çevrilmiş bütün kitaplarını lise 3/4 ve üni1 senelerimde okudum merak etme, adam hayatı boyunca evinden/konfor alanından çıkmadı ve babasından kalan parayla, düşünüp yazdı. Ve iyi filozoftur evet birçok acı gerçeği haykıran, ateizmi savunan ilklerden vs ama en iyi demek için tüm filozofları tanıman lazım, ayrıca bu en iyi filozofu seçecek bir karar mercii yok.
Dediğin Blair Cadısı 1999 yapımı olan mı ?
Evet, bahsettiği film o.
(”Ve eğer buna dayanabilirseniz yetişkinliğe adım atarsınız. Ve erkekliğe geçiş ritüeli budur.”)
Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş.
Merhabalar. Umarım sorum cevaplanır;
Çocukluğumu babam ve herhangi bir baba figürü olmadan geçirdim. 2 ablam ve annemle yaşadım. Babam yaşıyordu (boşandılar) ama hiç görüşmüyorduk (yurt dışındaydı)
Bu yıl 25 yaşındayım ve babamla yaşamaya başladım. Bu saaten sonra herhangi bir etkisi olur mu? Baba figürü açısından rol model açısından veya başka türlü psikolojik durumlar açısından?