Bruce, iyi bir bilgisayar mühendisliği işine sahip tipik bir aile babasıydı. Şehrin dış mahallelerinde karısı ve çocuklarıyla büyük ve güzel bir evde yaşıyor, işe hergün büyük bir SUV araç ile gidip geliyordu.
Bruce, bira içmeyi ve futbolu seviyordu ama Bruce ne yiyip içtiğine dikkat etmiyordu. Belki de hayatı boyunca kötü beslenmişti ve hayat stili iyi beslenmesini ve spor yapmasını engelliyordu. İşi nedeniyle sürekli olarak masa başındaydı ve genellikle ya masasında ya da işe giderken yemek yiyordu. Karısı içine tuz ve yağ boca edilmiş akşam yemekleri hazırlıyor ve yemekten sonra da mutlaka tatlı yiyorlardı. Çocuklar çimleri biçecek kadar büyüdükleri için Bruce’un yaptığı tek gerçek fiziksel aktivite de sona ermişti.
Kibarca söylemek gerekirse Bruce iri bir erkekti. Geçen sene, 40. yaş gününde, Bruce sağlığı ile ilgili endişelerini dile getirmeye başladı. Doktoru “yüksek risk grubunda” olduğunu, iyi beslenmeye ve spor yapmaya başlaması gerektiğini söylemişti. Ama 40 yaşında biri olarak öyle güçlü alışkanlıklar geliştirmişti ki, spora ve iyi beslenmeye başlamak onun için kariyer değiştirmek gibi bir şeydi. Nereden başlayacağını bilmiyordu. Ama daha önemlisi, bunları yapmak için içinde ne bir dürtü ne de değişmesi gerektiğine olan inanç vardı.
Bruce yüzeysel bazı çabalar gösterdi. Bir spor salonuna yazıldı.Haftada bir veya iki kere bu salona gidip 20 dakika koşu bandında koşuyor ama daha sonra yüksek kalorili yemekler yiyordu. Kendisini daha sağlıklı beslendiğine inandırmak için tabağına biraz daha fazla yeşillik koyuyordu. Derinlerde bir yerde, alışkanlıklarını değiştirmek zorunda olduğunu biliyordu ama bunun için çaba harcamak yerine, değişimi erteleyip duruyordu.
Bir ay kadar önce Bruce göğsünde bir ağrı hissetmeye başladı. Acil Servise gitti ve hastane bazı testler yaptı fakat Bruce’un kalbinde oluşan küçük yırtılmayı bulamadılar. Bunun için sonogram gerekiyordu ama sonogram bu durumda yapılan testlere dahil değildi. Bu nedenle bir şey bulamadan Bruce’u evine yolladılar.
Fakat conta patlatan motor gibi, Bruce’un kalbinden gögüs kafesine kan dolmaya başladı ve basınç eşitlendiğinde, Bruce’un kalbi atamamaya başladı. Ve Bruce o gece hayata veda etti.
Bazen bir insanın hayattaki rolü diğerleri için uyarı olmaktır. Bruce’un cenazesine birkaç arkadaşı katıldı ama kalabalık büyük oranda bedava yemekleri yiyip, işten konuşan iş arkadaşlarından oluşuyordu. Kalabalıkta gözyaşı döken birkaç kadın vardı ama çoğu erkek şakalaşıp gülüştüler. Bruce’un hayatı işi olmuştu ve bildiği insanlar bunlardı. Bruce’un tabuttaki naaşı, birkaç dakikalığına katılımcılara kendi ölümlülüklerini hatırlatsa da, sıra konuşma yapmaya geldiğinde çok az kişi Bruce hakkında anlamlı bir şeyler söyleyebildi. Bunlardan biri, sarhoş bir şekilde bir garaj kapısını değiştirdikleri anısını anlatmıştı. Bir diğer arkadaşı ise çocukluklarından bir anı ile nostalji yaptı. En son Bruce’un patronu konuştu. Bu adam Bruce ile beraber işe başlamıştı ama zaman içinde yükselerek Bruce’un patronu olmuştu. Bruce’u “iyi bir çalışan” ve “arabulucu” olarak tanımladı ve “Bruce benim daha iyi görünmemi sağlıyordu” diye bitirdi. Mezar taşınızda böyle bir şeyin yazdığını düşünsenize.
Bruce kitabına göre yaşamıştı. Okula gitti, üniversite bitirdi, evlendi, çocuk yaptı, araba aldı ve bir ev sahibi oldu. Bira içti, maç izledi, tüketti ve itaat etti. Her hafta uzun saatler boyunca çalıştı ve kalan birkaç saatini de kendini uyuşturmaya harcadı. Uyarı sinyallerini gördü ama onları görmezden geldi. Ve sonra da öldü.
Bruce başkaları için yaşadı ve onların hayallerinin peşinde koştu. Peki kendisinin hayalleri neydi?
Karısı kendisi ne istiyorsa, Bruce’un da onları istediğine inandı – çocuklar, ev ve eşyalar. Ama biz kırmızı hap camiasında bunun böyle olmadığını biliyoruz. Onda görebildiğim çok az şey vardı ama bu çok az şey bile Thoreau’nun bahsettiği “Sessiz Çaresizlik” ile ilgili ipucu veriyordu (*). Aslına bakarsanız Bruce’un ne istediğini bilen biri olduğundan şüpheliyim. Zaten artık bir önemi de yok zira Bruce artık yok.
İnsanlar size “değişmek için artık çok geç” diyecekler. Değişmek için geç değil, ta ki artık gerçekten çok geç olana kadar. O nedenle size yalvarıyorum: Buna YOLO mu dersiniz, carpe diem mi dersiniz bilemem ama hayatınızı değiştirin.
Allah aşkına, Bruce gibi olmayın!
(*) Henry David Thoreau (1812 – 1862), 1854’te yayınladığı Walden adlı eserinde, koca bir erkek kitlesinin sessiz bir çaresizlik içerisinde yaşadıklarını yazar. Bunun nedeninin yanlış değerler olduğunu söyler: İçimizde bir boşluk hissediyoruz ve bunu para, eşya ve ödüller ile doldurmaya çalışıyoruz.
The Redpill Reddit’ten
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
İç sesine kulak ver ve hayallerine yürü.
45 yaşında, 15 yıllık güzel bir evliliği ve 13 yaşında aslan gibi bir oğlu olan akrabadan çok sevdiğim bir abim, akşam evinde otururken kalp krizi geçirip hayatını kaybetti. BU ADAMIN KİLOSUNDAN BAŞKA (120-130KG) BİLİNEN HİÇBİR SAĞLIK SORUNU YOKTU. GÜZEL BİR EVLİLİĞİ, GÜZEL BİR EVLADI, İYİ BİR İŞİ VE YÜKSEK BİR İTİBARI VARDI. tek sorunu kilosuydu. kötü, gerçekten besleniyor ve sigara içiyordu. adam kilosu yüzünden öldü gitti. kötü beslenme alışkanlıkları 45 yaşında hayat dolu bir insanı, ardında genç bir kadın ve bir çocuk bırakarak hayattan kopardı. siteyi okuyan bilhassa 30 yaş altı arkadaşlar, fazla kilonuz varsa yaşınız 30u geçmeden atın. 30… Read more »
Sigara da içmesinler
Benim peder çok çok güçlü adammış. Boynu Mike Tyson gibi kalınmış. Güreşte 3 kişi girip yıkamadıkları oluyormuş. Zor çetrefilli ama başarılı bir hayat geçirmiş. Kardeşlerine ve arkadaşlarına bakmaya adamış hayatını. 1 kahvaltıda 4 farklı reçel kasesini gömebildiğini ve daha var mı diye sorduğunu söylüyor annem. Futbol hastası halı sahadan halı sahaya oynayan kilolu ve iri bir adammış. Sonuç? Ben 5 yaşındayken 2005 senesinde yüksek tansiyondan beyin kanaması ve hayata veda ediş. Belki yaşasaydı böyle bir eğilimim olmayacaktı (rol model mevzusu) ama 9 yaşından beri futbol oynuyorum. Şu an lisanslı amatör futbolcusuyum. Haftada 6 gün çift idman yaparım ülkedeki çoğu futbolcuyum… Read more »
Kendi babamdan örnek verebilirim sanırım, çok alakalı olmasa da. 55 yaşında, taki 3 sene önce gerçekten ciddi bi şekilde uyku apnesi sorunu yaşıyordu. Geceleri nefesi 30-40 saniye duruyordu, annemle biz her gece odasından tuvalete doğru geçerken kontrol ederdik, nefes alıyor mu diye. Yolda 2 dakika yürüyemeden hemen dinlenmek ister, terlemeye başlardı. Ben çokça sağlıklı beslenme ve spora ilgili olduğumdan yardımcı olacağımı söyledim, fakat inat işte. Eski toprak baba inadıdır. Bana kalmadan doktoru ona bi ilaç verdi, 15-20ye yakın bir kilo verdi, uyku apnesi sorunu büyük oranda gitti, artık 8-10 bin adım atıp yürüyor, bana mısın demiyor 🙂 Kendisi de bu… Read more »
Bu site olmasa benimde sonum boyle olurdu herhalde
Kendi babamdan bahsedeyim. 50 yaşına dayanmış bir otel müdürü ve yazıda tarif edilen Bruce karakterine o kadar benziyor ki.. Masa başı bir iş ve hayatı yemek sofrasından ofis masasına uzanıyor. Akşamları eve geldiğinde hiç hareket yok. Yemekten sonra her gün annemle beraber televizyonda yayınlanan rezalet ötesi dizileri tüketiyorlar. Kitap okumuyor, spor yapmıyor -bir ara iş arkadaşlarıyla halı sahaya gidiyordu ama artık o da yok- kısacası sağlığı yerinde değil. OKB’sinin olduğunu düşünüyorum ancak defalarca ısrar etmemize rağmen hala bir psikoloğa danışmadı -hristiyan bilimciler geldi aklıma .d- Hayattan zevk aldığını düşünmüyorum zira kendisi epey karamsar bir karakter. Yaşının ilerlediği aşikar ama sizce… Read more »
Deki “Baba sen 50 yasinda ola bilirsin ama bunun sadece kimligindeki bir rakamdan fazlasi olmadigini unutma. Karyerinde cogu kisinin basaramayacagi yere ulastin guzelde ailen var cocuklarinida basariyla buyuttun. Hepsi bu kadarmi peki? Sirf yasin 50 diye ellerini koynuna koyup olcegin gun gelinceye dek calisip akdamlarida tv karsisinda solmakmi istiyorsun? Diyete baslayalim senle hatta salonada gidelim tekrar basla hayatina herseyin burada bitmesi gerekmiyor.” Babana gore cumleleri degistire bilirsin tabi daha etkili olmasi icin. Keeanu Reeves, Jason stathami goster adamlar 50 yasinda ama hala yasamaya ve ilerlemeye devam ediyorlar. 50 yasinda da ise yararmi bilmiyorum ama onu gaza getirecek hayatin daha bitmedigini… Read more »
teşekkür ederim, uyarlayıp ona güzel bir açıklama yapmayı umuyorum.
Abi son durum nedir, söyleyebilir misin.
88 yaşında bir babam var. Yaşına rağmen her sabah erken kalkıp kültür fizik hareketleri yapar, sağlıklı ve besleyici bir kahvaltı hazırlar sonra da bağ bahçe işleriyle uğraşır. Hayatında ne sigara ne alkol kullanmıştır, kısa mesafe yerlere (kısadan kastım en az 3 km) her zaman yürüyerek gider. O gün hiçbir şey yapmasa bile çıkar yürüyüş yapar. Sapa sağlam bir adamdır seni beni gömer o derece. 76 yaşında iki ağır ameliyat geçirdi, birinde böbreği alındı diğeri darbeye bağlı beyin kanamasıydı. Kendine bu derece dikkat etmeyen birisi ilk ameliyatında ameliyathaneden çıkamazdı muhtemelen. Ben 28 yaşındayım, adamın 60 yaşında bile cinsel fonksiyonları gayet çalışıyormuş.… Read more »
Mahmut abi içime bir kurt düştü de, Mildata şirketiyle bir bağlantın var mı?
Sende paranoyak şizofreni var mı?