Mağduru oynamanın evrimsel avantajları

Mağduriyet genellikle negatif terimlerle tanımlanır: “Suç ve haksız eylemlerle zarar görmek.” İnsanlar başkalarının acı çekmesine empati duymak ve onların acısını azaltmak ya da yok etmek için yardım etmek üzere evrimleşmişlerdir. Bu nedenle de, mağduriyet sinyallemek, kaynak edinmek için etkili bir strateji olabilir. Kurbanlar ilgi, sempati, sosyal statü, finansal yardım, vs. kazanabilirler. Aynı zamanda kurban olmak bazı güç çeşitlerine sahip olmayı sağlayabilir: Mesela intikam almayı haklı çıkarabilir, bazı konularda konuşmak için meşruluk ve psikolojik öncelik sağlayabilir ve hatta kurbanın kendi yanlışlarına karşı suçlamaları azaltarak kurbana ahlaki dokunulmazlık sağlayabilir.

Çoğu kurbanın, içinde bulundukları kötü durumdan kurtulmak için, bu faydalardan gözlerini kırpmadan vazgeçecekleri varsayılır. Ama mağduriyetin fayda sağladığı durumlar, insanların başkalarına mağduriyet sinyallemelerini, mağduriyetlerini abartmalarını ve hatta yalan mağduriyetler uydurmalarını teşvik eder. Bu özellikle diğerlerine söylenen , görmesi, doğrulaması zor ve sadece kurbanın kendi iddialarına dayanan ruhsal zararlar bağlamında geçerlidir. Bazı ahlaksız insanlar bu durumlarda kişisel kazanç için kurbanı oynayıp başkalarının nezaket ve sempatilerini sömürebilirler. Ve aslında birçok insan bunu gerçekten yapar.

Yeni yayınlanan bir araştırma kendi (gerçek, abartı ya da sahte) mağduriyetlerini daha sık sinyalleyen insanların,  başkalarından kazanç sağlamak ya da onları kötülemek için yalan söylemeye veya hile yapmaya daha fazla meyilli olduklarına işaret ediyor. Mağduriyet sinyallemek ahlaki olarak istemeyen narsizm, Makyavellizm (kendi çıkarı için başkalarını manipüle etme ve kullanma istekliliği), kendini her şeye hakkı olan biri olarak görme, yalancılık ve kibirlilik gibi bazı kişilik özellikleri ile alakalı.

University of British Columbia’nın Immorality Lab’ındaki araştırmacılar, insanların diğerlerine kendi dezavantajlarını, zorluklarını ve talihsizliklerini ne kadar sık anlattıklarına bakarak bir mağdur sinyalleme ölçeği geliştirdiler. Bu mağdur sinyalleme ölçeğinde yüksek puan alanların göstere göstere duyar kasmaya (virtue signal) daha yatkın olduklarını ve kendi ahlaki kimliklerine daha az önem verdiklerini buldular. Başka bir deyişle, daha çok mağduriyet sinyalleyenler, daha az mağduriyet sinyalleyenlere göre, ahlaki olarak iyi görünmeye çok fazla önem verirken, ahlaklı olmaya daha az önem veriyorlar.

Başka bir araştırma, ahlaklı kurban sinyalleme skoru (hem mağduriyer sinyalleyip hem de duyar kasma) yüksek insanların, ortalama olarak, bonus ödeme almak için yazı tura atma görevinde yalan söylemeye ve  hile yapmaya daha yatkın olduklarını gösteriyor.Yine başka bir araştırmada katılımcılardan, rekabet içinde oldukları bir iş arkadaşlarının aslında cana yakın olmasına rağmen “bir şeylerin tuhaf olduğunu” hayal etmeleri isteniyor. Yüksek duyar kasma – mağduriyet skorları yüksek insanların, bu iş arkadaşlarının hırslı davranışlarını ayrımcı olarak nitelendirmeye ve iş arkadaşlarını, senaryoda hiç tanımlanmayan kötü davranışlarla suçlamaya meyilli oldukları görülüyor. Bu araştırmaların bazılarında, araştırmacılar bu kişilerin gerçek mağduriyete artan oranda duyarlı olma ile ilişkili olabilecek içselleşmiş ahlaki erdem özelliklerini ve demogratik değişkenleri kontrol altında tutuyorlar. İstatistik açıdan önemli etkinin bu durumlarda bile ölçülebilmesi, kişinin gerçek mağduriyet deneyimleri ya da içselleştirdikleri gerçek ahlaktan bağımsız bir kişilik tipi olduğuna ve diğer insanlardan kaynak sağlamak için onları bu kişilik tipinin, duyar kasan mağdur sinyallemeye ittiğine işaret ediyor.

Bu teoriyle uyumlu olarak, başka güncel çalışmalar da mağduriyetin ya da kişinin kendisini mağdur hissettiren duygulara sahip olmasının,değişmez bir kişilik özelliği olduğuna işaret ediyor. Bu kişilik özelliği, başkalarının kişinin mağduriyetini kabul edip empati kurmasına, ahlaki üstünlük hissetmeye ihtiyaç ve başkalarının acılarına empati duymama şeklinde karakterize ediliyor.  Araştırmalar bu kişilik özelliğinin, zaman ve ilişki bağlamından bağımsız bir şekilde kararlı bir şey olduğunu ve kişinin kendisine yapılan saldırının şiddetini daha yüksek algılaması, kin besleme, intikam duygusu, ahlaksız davranmayı kendine hak görme, ruminasyon (zihinsel geviş getirme – insan zihninin olumsuz olaylari surekli ve tekrarlayarak aklina getirip dertlenmesi, endiselenmesi), güvensizlik, negatif duygulara yatkınlık (nevrotizm) ve negatif özellikleri başkalarına atfetme gibi şeylerle alakalı olduğunu gösteriyor.

Bütün bu araştırmalar, mağduriyet iddialarının sadece gerçek, nesnel acı çekmeden gelmediğini ve mağduriyet iddiaları ortaya atan insanların karakteristik özelliği olduğuna işaret ediyorlar. Başkalarında bu özelliklerin olup olmamasını kontrol edemesek de, bu tür yakınmaları teşvik eden çevresel faktörleri incelemek faydalı olacaktır.

İnsanlar mağduriyet sinyallemeyi genellikle ödüllendirirler. Örneğin bir araştırma bazı katılımcıların, kötü geçen çocukluğu belirtildiğinde, bunlardan bahsetmeyen kontrol profiline göre, üniversite okumak için paraya ihtiyacı olan bir kadına yardım etmeye daha istekli olduklarını gösteriyor. Birçok durumda, bu arzu edilir bir şey: daha fazla acı çekmiş ve daha çok ihtiyacı olan insanların daha fazla yardım almasını isteriz. Ama insanların belli özgeçmiş bilgilerini yansıtarak daha fazla fazla yardım alabileceklerinin bilinmesi, fırsatçıların kendi problemleri konusunda yalan söylemelerini veya bunları abartmalarını teşvik ediyor. İnsanlar statü ve fayda sağlamak için kendi yetkinlikleri konusunda yalan ve hileye başvurmaları (doping kullanmak, vs.) ya da iyi itibar görmek için olduklarından daha ahlaklı görünmeleri (kamu önünde özel hayatlarında olduğundan daha iyi davranmaları) gibi, hak etmedikleri sempatiyi ve faydaları toplamak için mağduriyetleri konusunda da yalan söyleyebilirler.

Birçok mağduriyet iddiasının online olarak yabancı insanlara yapıldığını unutmayın. Özellikle de sosyal medyada ve bağış toplama sitelerinde. Bunlar sahte iddiaların kapsama alanlarını genişletebilirler çünkü kişilere yabancı insanların iddiaların gerçekliklerini araştırma şansları yoktur ve bunu yapmaya çalışmaları duyarsızlık suçlaması ile karşılaşmalarına neden olabilir.

Bir insan ailesinden, arkadaşlarından, iş arkadaşlarından ya da yakın toplumdan birine bir şey yaptığında çevredekiler, kurbanın yanlışı ya da kötülüğü yapandan hesap sormasını ya da bunu ona ödetmesini sağlamaya genellikle isteklidirler. Saldırgan hiçbir pişmanlık duymasa bile, kurbanın mağduriyetini bilen yakın çevre ve aile, kurbana sempati ve yardım etmeye hazırdırlar. Ama yabancılara söylenen mağduriyet ise özellikle yalan olmaya açıktır zira burada yabancılar, mağduriyetin bağlamını ya da olup olmadığını bilmemektedirler. Bu tabii ki tüm ya da hatta çoğu mağduriyet iddiaları yalandır anlamına gelmez ama iddialarını yabancılara yaymak, iddiaları bağlamı bilenler tarafından reddedilen bazı insanların tercih ettikleri bir strateji olacaktır.

Neredeyse her insan hayatlarının bir yerinde kötü muameleye maruz kalmıştır ya da avantajsız konumda bulunmuştur. Birçok insan bu durumu sessizce ve alçakgönüllü bir şekilde kendi kendilerine aşmak için çalışır ya da yakın çevresinden destek arar. Azınlık olan bazı insanlar ise en ufak kötü muameleyi ve dezavantajı, başkalarından sempati, statü ve yardım kazanabilmek için kullanırlar. Bu yaptıkları bir şekilde ortaya çıkarsa itibarları ciddi şekilde zedelenir ve hatta hapse bile düşebilirler. Ama en azından kısa vadede, bu azınlık grup, diğer çoğunluk gruba göre çok daha az çaba ile çok daha fazla fayda sağlayabilirler.

Bunların hiçbiri gerçek kurbanların olduğunu inkar etmiyor ya da kurbanlara yardım etmememiz gerektiğini söylemiyor. Tam tersi, bu yarattığımız (sahte mağdurları) teşvik sistemini, gerçek kurbanların yararı için sorgulamamız gerekiyor: Sahte mağduriyet sinyalleyen insanlar, insanları kandırarak, onların gerçek kurbanlara gitmesi gereken kaynaklarını çalıyorlar ve daha genel toplumda fonksiyonel olmayan bir mağduriyet yarışmasının motorunu ateşliyorlar. Örneğin araştırmalar, insanların başkalarına ayrımcılık uyguladıkları iddia edildiğinde ya da sadece bir miktar avantajlı oldukları söylendiğinde, kendi statülerini, ayrımcılık kurbanı olduklarını iddia ederek arttırmaya çalıştıklarını gösteriyor.

Bu fenomen, birçok sıradan insanın neden çoğu durumda kısa çöpü kendilerinin çektiklerine inandıklarını açıklıyor. Örneğin tüm nüfusu temsil edecek şekilde yapılan bir araştırma, Amerikalıların yüzde 65’inin, sistemin kendi aleyhlerine çalıştığına inandıklarını gösteriyor. Yine aynı araştırma, Amerikalıların yüzde 55’inin hayattan hak ettiklerini alamadıkları fikri ile ölçülü de olsa hemfikir olduklarını gösteriyor. Birçok insan, statükonun genellikle kendilerine haksızlık ettiğini düşünüyor. Ve kişinin kendisini kurban görme alışkanlığı, mağduriyet sinyallemesi, kişinin politik görüşlerinden bağımsız bir şey. Birçok gruplar arası çatışmada olduğu gibi, bu “diğerlerinin” problemi değil. Tam tersi herkesin problemi.

Geçmişte atalarımız, yalancı mağduriyet sinyalleyenleri, gerçekten mağdur olanlardan ayırma konusunda daha iyi olabilirler. Geçmişte, içinde ne olup bittiğine ve kime ne yapıldığına daha çok hakim olduğumuz, çok küçük topluluklarda yaşıyorduk. Bu nedenle, insanları kandıranların yakalanma riski daha yüksekti.

Günümüzün varlıklı toplumlarında ise tersine, insanlar gerçekliğini araştırması zor mağduriyetlerini binlerce ya da daha fazla sayıda yabancı insana sinyalleyebiliyorlar. Bu ortam gerçek kurbanlara (sıkıntılarını daha fazla insana ulaştırıp daha geniş yardım alarak) yarar sağlayabilse de, çıkarcı insanlar aynı kitle yayın sistemini, kaynak sağlamak ve hatta herkese bulaşabilecek bir rekabetçi mağduriyet yarışması başlatmak için kendi çıkarlarına kullanacaklardır. Kendi mağduriyelerini gürültülü bir şekilde başkalarına ilan edip duranlar, gerçek kötü adamlar olabilirler.

 

Cory Clark, Pennsylvania Üniversitesinde sosyal psikolog

Çeviri: The Evolutionary Advantages of Playing Victim

Share this...
Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedIn

5
Leave a Reply

Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.

avatar
5 Comment threads
0 Thread replies
2 Followers
 
Most reacted comment
Hottest comment thread
5 Comment authors
HknMamoGozluklu NiggaRaging BullHera Recent comment authors
  Subscribe  
Notify of
Hera
Guest
Hera

Mark Manson, Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı isimli kitabında gayet akıcı bir şekilde işliyor bu konuyu. Sorumluluk almaktan kaçınan insanların kendini kurban rolüne sokup kurtarıcı beyaz prens/prenses beklentisinin bağımlılık yaptığını vurguluyor. Bu bölümü okuduktan sonra aklıma ilk gelen şey ilgi budalası kızların çevrelerinde tuttukları uydu erkekleri sahte mağduriyetle kullanmaları oldu. Her neyse, Manson ilişkilerde mağdur-kurban rollerine girmemek için güzel bir noktaya değiniyor. Sevgilinizin kendi başına halledebileceği, ciddi olmayan bir sorunu varsa yardımcı olmak için hazır ve nazır olmayın diyor. Sizin üstünüze düşen onun sorununu çözmek değil, o sorununu çözerken ona destek olmaktır. Beyaz atlı kurtarıcı prens olma hayalinin erkek adam… Read more »

Raging Bull
Guest
Raging Bull

“Araştırmalar bu kişilik özelliğinin, zaman ve ilişki bağlamından bağımsız bir şekilde kararlı bir şey olduğunu ve kişinin kendisine yapılan saldırının şiddetini daha yüksek algılaması, kin besleme, intikam duygusu, ahlaksız davranmayı kendine hak görme, ruminasyon (zihinsel geviş getirme – insan zihninin olumsuz olaylari surekli ve tekrarlayarak aklina getirip dertlenmesi, endiselenmesi), güvensizlik, negatif duygulara yatkınlık (nevrotizm) ve negatif özellikleri başkalarına atfetme gibi şeylerle alakalı olduğunu gösteriyor.” Kendimde bunu her zaman değil ama bazı konularda görebiliyorum. Bundan nasıl kurtulabiliriz? İnsan kendini daha çok inandırdıkça bu kısır döngüden çıkması daha zor oluyor. Üstelik şu zihinsel geviş getirme olayı çok doğru. Demek bunun bir ismi… Read more »

Gozluklu Nigga
Guest
Gozluklu Nigga

haaa soyle guzel yazi ;))

anlamayanlar olacaktir

Mamo
Guest
Mamo

Hocam bu anlattıklarınız hepsi bende var. Nasıl utanıyorum bir bilseniz… şimdi nasıl kurtulacağımı söyleyin diyorum. Bende hem bu hastalıktan hem bu utançtan kurtulayım.

Hkn
Guest
Hkn

Bizim işyerinde 2 tane yörük çocuk var bunların müdürü Kürt.Bu iki kardeş (29-38 yaş) Sırf Türk oldukları için Kürt müdürünün kendilerine faşistlik yaptığı algısını oluşturarak statülerini yükselttiler ve işyerinde kalıcılıklarını sağlamlaştırdılar.Kürt müdür de bu sinsi mağduriyetin kurbanı olduğundan habersiz,iki kardeşin tüm iş hatalarını görmezden geliyor.Çünkü bir Kürt müdürün işyerinde adı Türkiye olan devlette Özbe öz Türk olan bu 2 yörüğe ayrımcılık yapması kabul edilir birşey değildi. 1-) Bu iki kardeşin manipülasyon tekniği milli duygular ile destekçi bulmak (Halbu ki işyerinde insanlar yaptığı iş ile değerlendirilmeli) 2-) Ters mağduriyeti oynayarak, Normalde Kürt işçinin oynaması gereken mağduriyeti (Bu bile artık bayıyor) artık… Read more »