Modern erkek intihara meyilli.
Erkeklerin kadınlara göre dört kat daha fazla intihar ettiğini biliyor musunuz?
Bu durum bazı soruların sorulmasını gerektiriyor : Bu rezil noktaya nasıl geldik? Erkeklerin bu intihar eğilimlerini besleyen sosyal faktörler nelerdir? Ve en önemlisi bu rahatsız edici trendi tersine çevirmek için ne yapılmalı?
Aramızdaki feministler suçu benim ve Hunter gibi diğer erkeklere hayatlarının sorumluluğunu ellerine alıp ailelerinde ve toplumda hakettikleri rolü, maskülenitelerini özgür burakarak geri almalarını söyleyen erkeklerin üzerine atmak konusunda oldukça hızlılar.
İntihar kabul edilemez, bencil bir zayıflık gösterisi ama bazılarının duyguları incinecek diye doğruyu konuşmamak da öyle.
Bu nedenle hiç sakınmadan söyleyeceğim : erkek, kendi yaşamındaki problemlerin hem kaynağı hem de çözümüdür.
Peki erkekler yaşamlarının sorumluluğunu ellerine almaları gerektiği söylenir söylenmez kendi hayatlarına son vermeye koşacak kadar yumuşaklaştılar mı?
Sanmıyorum. Bence olay erkeklere gerçeğin söylenmemesinin kaçınılmaz sonucu.
Bizim sürekli konuştuğumuz kişisel sorumluluk erkek intiharı salgınında önemli bir katkı sağlayıcı olamaz. Bizim mesajımız zaten neredeyse duyulmamış bir şey. Erkeklere kendi hayatlarının sorumluluğunu ellerine almalarını söyleyen her Craig James ve Hunter Drew’e karşı, onlara hayatlarını değiştirmek konusunda hiçbir etkileri olmadığını anlatan binlerce kişi var. Erkeklere anlatılan, hayatlarındaki hoşnutsuzlukların hepsinin başkalarının ya da başka şeylerin suçu olduğu.
Yeterince para kazanmıyor musun? Sen tepe 1%’in diğerlerine kırıntıdan başka bir şey bırakmadığı, açgözlü kapitalist toplumun kurbanısın.
Şişman, güçsüz ve tipsiz misin? Olay genetik. 5,000 kalorilik fast food’un ve kolanın bununla zerre alakası yok.
Seninle çıkacak çekici bir hatun bulamıyor musun? Sebebi tabii ki toplumun kadınları güçlü, fit, sağlıklı ideal erkekler – senin olmadığın her şey olan erkekler – peşinde koşacak şekilde programlaması.
Günümüz toplumunun bariz eğilimlerinden biri, bireylere mağduru oynamalarını ve hayatında yolunda gitmeyen şeylerin kendi sorumluluğu olabileceği fikrinden uzak durmayı öğretmesidir.
Erkeklere doğumlarından itibaren bir sürü yalan söyleniyor. Onlar da sonunda ne olduklarına ve hayatlarının nasıl olacağına karar verecek bu yalanları içselleştiriyorlar. Fakat kendilerine öğretilmeyen şu ki gerçekliği inkar ederek yaşamak çok yıkıcı sonuçlar doğurur.
Kişisel sorumluluktan azad edici fikirlerin toplumu erkekleri doğal maskülenliklerinden uzaklaştırıyor ve onların liderlik etme, hata yapıp öğrenme ve daha iyiyi arama dürtülerini köreltiyor. Onları daha iyi günlerin geleceğine olan inancın az olduğu, amaçsızlık ve özyıkım dolu bir yola sürüklüyor.
Erkeklerin kendi hayatlarına son vermelerinde bizim gibi adamların rolü olduğu fikrini reddediyorum. Tam tersine, çözümün bizim gibi adamlarda olduğuna ve bunu bencilce kendimize saklamamamız gerektiğine inanıyorum.
Kısacası, kendini kayıp, amaçsız, depresyonda ve intihara meyilli hisseden biraderlerime sesleniyorum : kendinizi hırpalamayın.
Otantik maskülanitenizi ortaya sürerek hayatınızı doyumlu yaşama zamanınız sonunda geldi. Ve bu, sırf erkek olduğunuz için duymanız gerektiği söylenen utançtan kurtulmakla başlar.
Erkeklere konuşmayı öğrendikleri zamandan itibaren söylenen şu : cüretkar, iddialı, atılgan, rekabetçi olmak ya da tamamen gerekli olduğu zamanlarda bile şiddete başvurmak, hem kendileri hem de toplum için zehirli bir davranış.
Erkekler kendilerini sadece yaşayan Y – kromozomu taşıyıcıları pozisyonuna atan bu “utancın” gölgesinde yaşıyorlar. Genç ve hassas beyinler, yalanlar “gerçeğe” dönüşene kadar yalanla dövülüyorlar. Algılanan, gerçekliğe dönüşüyor.
Ve sonunda elimizde hiç görülmemiş oranda cinsel disforiden müzdarip erkek var. Sözde ADHD teşhisi konup maskülen enerjileri ilaçla uyuşturulan erkek çocuklar var. Bacaklarının arasında vajina olan insanlarca yayılan yalanlara karşı çıkınca kadın düşmanı ve mansplainin ile yaftalanan genç erkekler var.
Dahası, bir erkek bir kadına her tecavüz ettiğinde, her katliamda, her erke şiddetinde, erkek olmaktan dolayı grupça suçlu oldukları söylenen yetişkin erkekler var. Biliyorsunuz şu toksik maskülenite boku.
Erkeklere onları kendileri yapan her şeyin toksik maskülanite olduğu söylenip duruyor. Sonuçta elimizde hiç beceremeyecek olsalar da kendi maskülenitelerini kazıyıp atmak için fazla mesai harcayan erkekler kalıyor. Ama bunu denemenin bile maliyeti çok yüksek.
Günümüzde erkekler intihara meyilli, nasıl olmasınlar?
Ama sebep erkeklerin maskülenitelerini özgürce ifade edebilmeleri değil. Tam tersine, masküleniteleri onu söndürmeye yeminli bir toplum tarafından bastırıldığı için intihara meyilliler.
Erkekler zayıf, ürkek ve iğdiş edici paraziti yok etmeleri için derinlerden bağırıp yalvaran ruhlarına rağmen etraflarındaki dünyaya meydan okumaktan korkan tavşanlar.
Bize söylenenin aksine çözüm, erkekleri daha güçlü yapmakta, onları daha da iğdiş etmekte değil.
Erkek olarak doğmaktan utanç duyuyorsanız, utancın sizin dünya ile etkileşiminizi, diğerleri eğer maskünitemi özgürce açığa vurursam ne der korkusu ile bastırmasına izin veriyorsanız, bugün burada buna bir son vermeniz gerekiyor.
Cüretkar ve açık seçik bir şekilde konuşmanın, disiplinli bir hayatı yaşamanın, vücudunuzu maskülen enerjinizi ortaya çıkaracak şekilde eğitmenizin zamanı geldi. Ve bu arada eğlencenize bakmayı da unutmayın tabii ki.
Moloz yığını içinden gülümsemeye başlamanızın zamanı geldi. Korku ve korkaklık yerine, belirsizlik karşısında, güçlük karşısında, maskülenitenizi düşmanlaştıranlar karşısında cesaret ve irrasyonel kendine güven gösterme vaktiniz geldi. Sizin maskülen doğanızı 100% ortaya çıkarmanız konusunda sizi utandırmaya çalışanların tepesine binme ve bunun için asla özür dilememe zamanı geldi.
Erkek olarak doğmuş olmakta utanacağınız hiçbir şey yok. Aslında bizim erkek olmanın değerini alaşağı etmeye çalışma cürreti gösteren bu korkak ve özgüvensiz linç sürüsünü utandırmamız lazım.
Erkeklerin başkalarının kendileri hakkında söylediği yalanlar gibi anlamsız şeyler yüzünden kendilerini öldürmeleri beni sinirlendiriyor. Ama bugün durum maalesef bu.
Başkalarının düşüncelerinin hayatınızı istediğiniz gibi, kendi koyduğunuz standartlara göre yaşamanıza engel olmasına asla izin vermeyin.
Başkalarının sizin hakkınızdaki düşünceleri veya sizden beklentileri yüzünden kendi hayatınıza son vermek, zihinsel köleliğin en yüksek seviyesidir. Bir erkek olarak nasıl yaşayacağınıza dair beklentilerin tek kaynağı siz olmalısınız. Bu sizden başka kimsenin sorumluluğu değil.
Ya kendi kişisel inançlarınıza göre yaşarsınız ya da maskülenitenizi çöpe atıp başkalarının beklentilerini tatmin etmek üzere yaşatan bir piyon olarak.
İkinci bölümün konusu bu olacak. Ama ikinci bölüme kadar, özür dilemeden maskülenitenizi ortaya çıkarmaya, kalıbınızı kırmaya sizi sırf erkek olduğunuz için tepeden bakmaya çalışan aptallarla dalga geçmeye başlayın.
Çeviri : The suicide solution Part 1 : Shunning the shame of being a man