Tomassi’nin Demirden Kanunları

Tomassi’nin 1 Numaralı Demirden Kanunu

Çerçeve” her şeydir. Her an, bilinç altında kimin çerçevesi içinde olduğunun farkında ol. Çerçeveyi hep kontrol et ama kontrolün sende olduğunu asla farkettirme.

Çerçeve, bir kişinin “gerçekliği”dir : bir kişinin duruşu, hayata bakışı, idealleri, inançları, değerleri ve beklentileri gibi öğelerin toplamıdır. Bir kişinin kendi çerçevesini kontrol etmesi demek, başkalarının çerçevelerinin kontrolü altına girmemesi demektir. Kendi çerçeveni, başkaları için eğip, bükmemektir.

Kadın – erkek ilişkilerinde kural şudur : ilişki içinde iken ya kendi çerçevendesindir ya da kadının çerçevesindesindir. Birçok modern evlilikte veya uzun süreli ilişkide erkek maalesef kadının çerçevesine çekilmiş vaziyettedir. En basit aktivitelere katılmak için karıcıklarından izin almaları gereken köcişler, kadının çerçevesine hapsolmuş erkeklerdir.

Kadının erkeği kendi çerçevesine çekme dürtüsü, istekten ziyade bir testtir. Erkeğin bu çerçeveye girmesi ise kadını mutlu değil, mutsuz eder. Kadının çerçevesine giren bir erkek, aldatılma tehlikesi ile karşı karşıya kalır zira, kadın kendi çerçevesini (karısı için bile) bozmayacak bir erkek arar ve eğer bu erkek kocası değil ise, bu erkeği başka erkeklerde arar.

Herhangi bir uzun süreli ve tek eşli ilişkiye girmeden önce, erkek kendi çerçevesini beraber olmanın ön şartı olarak koymalıdır. Her ne kadar çerçeve ara ara erkekten, kadına geçecek olsa da, ilişkinin genel teması erkek tarafından kurulup, şekle sokulmalıdır. En entellektüel kadınlar bile, “doğru adam”ın çerçevesine girmeyi arzularlar. Buna karşı yüzeyde ciddi şekilde karşı koysalar da, onları da mutlu edecek tek ilişki şekli budur.

İlişkiyi, bir kadının yönetmesine ve domine etmesine asla izin vermeyin. Eğer bir kadın sizin çerçevenize girmiyorsa, o kadınla uzun süreli ilişkiden veba gibi kaçın. Eğer eskiden beta iken uyanmaya başladıysanız, kadınınızı kendi çerçevenize çekin. Çekemiyorsanız, terkedin.

Tomassi’nin 2 Numaralı Demirden Kanunu
HİÇBİR ZAMAN, ama hiçbir zaman, şimdiki sevgiline / karına, doğru ya da yanlış kaç kadınla yattığını söyleme ya da cinsel tecrübelerinin ayrıntılarını anlatma.

En büyük beta moronu hatalarından birine geldik. Bu “geçmiş tecrübeler” sorusuna direk cevap vermek (gerçek ya da yalan), bu soruyu soran özgüveni az kadında büyük duygu patlamaları yaratmak demektir. Bu soruda topu her zaman taca atın :

Kadın : Benden önce ne kadar kadınla beraber oldun?
Erkek : Sen benim ilkimsin.
Kadın : Yaaa, soruma doğru-dürüst cevap ver! Benden önce ne kadar kadınla beraber oldun?
Erkek : Bu gece, senle buluşmadan önce mi?
Kadın : Hadiii, benden önce ne kadar kadınla beraber oldun, söylesene?
Erkek : Hımm, 50’den sonra saymayı bıraktım ….

Tomassi’nin 3 Numaralı Demirden Kanunu

Seninle seks yapmayı erteleyen, ya da seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden kadınla seks yapmak HİÇBİR ZAMAN beklemeye değmez ( bir fahişeyle yatmak daha iyi bir alternatiftir).

Bir kadın seni seks için bekletiyorsa, sen o kadının ilk önceliği değilsindir. Seks, kadın – erkek arasında birden alevlenen kimyasal bir reaksiyondur, pazarlıkla alınan ve verilen birşey değildir. Önce seks, sonra ilişki olmalıdır. Bunun tersi olmaz. Seninle seks yapmak isteyen bir kadın, bir yolunu bulup seninle seks yapar. Ülkenin bir ucundan bir ucuna uçması, tel örgülerin altından sürünmesi, senin odana tırmanması gerekse bile gelir ve seninle seks yapar, karın geldiğinde dolapta sessizce uygun bir anda sıvışmayı bekler. Sana biraz zamana ihtiyacı olduğunu, ancak biraz ısındıktan sonra seninle seks yapabileceğini söyleyen kız, doğru zaman, doğru mekan ve doğru alfayla karşılaştığında, o alfaya daha tanıştığı saatte verir.

Tomassi’nin 4 Numaralı Demirden Kanunu

Evli olmadığın ya da 6 ay içinde evlenmeyi planlamadığın bir kadınla ASLA aynı evde yaşama.

Şimdi bu beraber yaşama karşı olmamız ahlaki değil, pragmatik bir durum. Beraber yaşamak demek, sizi erkek yapan özgürlüğünüzü kaybetmeniz demek. Tabak çevirememeniz demek. Yani opsiyonsuz kalmanız ve kadının avucunun içinde olmanız demek. Kadının düşgücünü ve seks performansını ateşleyen bilinmezlik, rekabet stresi, gizem gibi unsurları pencereden dışarı atmanız demek (evet bu hata genelde daha az seks olarak geri dönecektir). Evlilikde tamam da, evlenmeden neden bu duruma düşesiniz.

Tabak çeviremeyeceğinizi söylemiş miydik?

Tomassi’nin 5 Numaralı Demirden Kanunu
Doğum kontrolünü ASLA bir kadının eline bırakma.

Kadınların kullanabileceği 41 çeşit doğum kontrol yöntemi varken erkeklerin kullanabileceği sadece 2 yöntem var : vazektomi (sperm yollarının “kesilerek” ve hatta “alınarak” geri dönüşümsüz olarak kısırlaştırılması yöntemi) ve prezervatif – sizin kadının tercihine karşı elinizdeki tek silah, pratik olarak prezervatif.

Bir kadının bir erkeği hayat boyu kendine bağlaması ile aranızdaki tek engel ince latex zar. Her zaman korunun. Karısı ve kız arkadaşı doğum kontrol hapı kullandığı için korunmasız rahat rahat seks yapan ve sonra da bir şekilde hap çalışmadığı için çift çubuğu eline alan o kadar çok erkek var ki! (Tyler’ın notu : benim şahsen 2 kere doğum kontrol hapı çalışmadığı (!) için uzatmalı kız arkadaşından 3 çocuğu olan tanıdığım bile var! ). Burada çalışmayan tek şey doğum kontrolünü partnerlerinin insiyatifine bırakan bu arkadaşların kafası.

Kazara hamilelik, kadınların – özellikle uzun süreli ilişki içinde bulunan kadınların – “şu işin adını koymak” için kullandıkları önemli bir yöntem. Özellikle de erkeğin pek de evlenmeye niyeti olmadan takıldığı kadınlar için. Bunlardan bazılarına biz “profesyonel anne” diyoruz. Profesyonel anneler, kendi geleceğini garantiye almak için hamile kalan ve erkeğe çocuğuna bakarken kendisine de baktıran kadınlar.

Siz siz olun, “ay ben öyle zevk alamıyorum çıkar şu meredi” diyen hatuna aldırmayın, şapkayı takın. İçeri değil, şapkaya boşalın ve şapkayı çöpe değil, tuvalete atın. Üstüne de sifonu çekin. (Tyler’ın notu : Tyler bu öğüdü ilk verdiğinde kendisine paranoyak muamelesi çeken daha genç bir arkadaş, daha sonra kız arkadaşını kürtaja ikna etmek için bir ton dil dökmüştü).

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ama yine de söyleyeceğim : kazara hamilelik çok nadir bir olay. Özellikle bu hamilelik doğum kontrol hapı kullanan bir kadının başına geliyorsa. Çocuk yapmayı hedefleyerek çocuk yapan her erkeğin bileceği gibi hamilelik öyle kolay birşey değil.

Tomassi’nin 6 Numaralı Demirden Kanunu

Erkekler, aşkın aşk olarak yeterli olduğuna inanır. Kadınlar ise aşk konusunda fırsatçıdır.

Bunu şöyle de söyleyebiliriz : Erkekler bir kadına aşık olurlar, kadınlar ise bir erkeğe değil, ondan sağlayabilecekleri faydaya aşık olurlar.

Hatta bunu şöyle daha iyi söyleyebiliriz : Bir kadının bir erkeği, bir erkeğin bir kadın tarafından sevilmek istediği şekilde sevebilecek kabiliyeti yoktur. Sadece kadınlarımız değil, kız kardeşlerimiz, annelerimiz ve kızarkadaşlarımız da bu tür bir aşk kavramına sahip değildir.

“Erkekler realist gibi davranan romantiklerdir, kadınlar ise romantik gibi davranan realistler”
Maalesef, durum bu. Bunu ne kadar erken kabul ederseniz, sizin için o kadar hayırlı.

Tomassi’nin 7 Numaralı Demirden Kanunu
Yeni bir ilişki kurmak için zaman harcamak, eski ve bitmiş bir ilişkiyi yeniden canlandırmak için çaba harcamaktan her zaman çok daha iyidir. Çöp, çöp kutusuna atıldıktan sonra ASLA çöp kutusunu karıştırıp onu ordan çıkarmaya uğraşma. Üstün başın kirlenecek, insanlar bunu yaptığını görecek ve sen ne kadar “buna değer” desen de, buna zerre kadar değmeyecek.

Tomassi’nin 8 Numaralı Demirden Kanunu

Bir kadının seninle niye yatmayacağını anlamasını HER ZAMAN kadına bırak, asla bunu onun için yapma.

Feminen zorunluluğu toplumun zorunluluğu olarak varetmenin ana mekanizmalarından biri de kadını cinsel seçilimin baş aktörü olarak tutmaktır. Kadının temel cinsel stratejisi, kendi genetik materyalinin bulabildiği en optimum erkeği bulmaktır.

Tomassi’nin 9 Numaralı Demirden Kanunu

Kendini ASLA küçültme, bir kadına güçsüz, kırılgan olduğunu ima edecek bir söz söyleme. Bu kendi tetiklediğin bir felaket ve tam anlamıyla senin onun için ödül olma mantığının karşıtı. Bir kez kendini aşağıya doğru ittiğinde bunun geri dönüşü yok.

Bu konuyu açalım. Burda anlatmaya çalıştığımız kadının acıma duygusuna oynamak. Büyük hata. Çekiciliği acıma duygusundan daha hızlı öldüren çok az şey vardır.

Şöyle bir örnek verelim. Oğlumuz (maalesef) bu mesajı yürüdüğü kıza yazmış :

Konu : Denyoluk ettim, bağışla.

Aslında bu gece seni arayıp konuşmayı planlıyordum ama yeni evime daha bugün taşındım ve zamanın nasıl geçtiğini farketmemişim. Şimdi gece yarısı ve neyse senle en son konuştuğumuzda tam bir enayilik ettim. Bana söylediklerini düşündüm ve evet son zamanlarda biraz bayık olduğumu kabul ediyorum. İlk birkaç buluşmamızı düşündüm de, ne kadar sıkıcı olduğumu farkettim. Olduğumdan daha olgun görünerek seni çok fazla etkilemeye çalıştım (yanlış kelime seçimi, işin aslı ne yaptığımı bilmiyordum) ve kendim gibi davranmadım. Bu konuda içimi dökmem gerektiğini düşündüm ki yeniden eğlenmeye başlayabileyim. Son haftalardaki uyuşukluğumun sebebi de bu.

Umarım tekrar çıkmaya başlarız zira seninle çok iyi vakit geçirdim. Ama söz veriyorum, bir dahaki sefere içip, eğleneceğiz ve ben sıkıcı olmayacağım. Söz veriyorum bir daha öyle yumuşak mesajlar atmayacağım. Biri bana böyle mesajlar attığında nasıl iğrendiğimi biliyorum, kim bilir ne kadar kafasız olduğumu düşündün.

Bu mesajı kızımızla olayı sadece 3 buluşmada sıçan oğlumuzdan. Bu mesaj biraz abartı olsa da, bir kadınla sıçtığını anlayan ve son çare olarak kadının “biliyorum, seni anlıyorum” duygularına oynamaya çalışan (yani sıvayan) erkeğe iyi bir örnek. Kızımızın “her insan hata yapar” demesini ve ona bir şans daha vermesini uman bir erkek.

Ortamda maalesef bu şekilde dürüst olmanın ve zayıflıklarını, kırılganlıklarını açıkça ve dürüstçe göstermenin bir ilişkiyi güçlendirecek birşey olduğunu söyleyen azımsanamayacak kadar “beta oyunu” propogandası var. Bu oyunu oynamaya çalışan sokaktaki betanın kafasında senaryo şu : “Bak, ben seni üzebilecek piç erkeklerden değilim, duyarlı bir erkeğim, lütfen sev beni.”

Bu konudaki podcastımız.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Cinsel Pazar Değeri Nedir?

Bu yazıda cinsel pazar değeri nedir sorusuna cevap vereceğiz ve hemen her erkekten gizlenen ama bilindiği zaman bir erkeğin hayatını tamamen değiştirecek olan bir gerçeği afişe edeceğiz : kadın ve erkeklerin yaşlara göre cinsel pazar değerini.

Cinsel pazar değeri (CPD) bir kişinin karşı cins tarafından arzulanabilirliğinin ölçüsüdür. Bu değere etki eden faktörler kadınlar ve erkekler için farklıdır. Erkek cinsel pazar değeri, erkeğin gelirinin, statüsünün, tipinin, bedensel olarak ne kadar formda olduğunun ve kişiliğinin (özellikle özgüven, özdeğer ve hırs) belirlediği bir değerdir. Bütün alfa erkeklerin cinsel pazar değeri yüksektir. Beta erkeklerin CPDsi düşüktür. Ama erkeklerde CPD’yi etkileyen faktörlerin çoğu erkek tarafından kazanılabilir değerlerdir ve bu nedenle potansiyel olarak her beta kendini bir alfaya dönüştürebilir. Daha da iyisi, bu özelliklerden en baskını olan kişilik, oldukça esnek ve gelişime açık birşeydir.

Kadınlarda CPD ise büyük oranda kadının fiziksel güzelliği, fiziksel olarak formda oluşu ve gençliği tarafından belirlenir. Yani erkeklerin cinsel arzusu kadının eğitimi, kariyeri, kişiliği ve geliri gibi değerlerden çok daha az etkilenir. Her ne kadar feminizm tarafından beyni yıkanmış mavi haplı erkek aksini iddia etse de, evrimce şekilenen, DNA bazlı temel içgüdülerin geçerli olduğu cinsel dünyada durum bundan ibarettir.

CPD aynı zamanda cinsel deneyimden de etkilenir ama bu etki kadın ve erkekler için ters şekildedir. Erkeklerin cinsel deneyiminin fazla olması CPDlerini arttırken, kadınların fazla cinsel deneyime sahip olmaları CPDlerini azaltır.

Unutmayın CPD bir kişinin karşı cins gözündeki arzulanabilirlik değeri. Bu nedenler burada etkili olan örneğin kadın CPDsi için erkeğin kriterleri, kadınların ya da kadın ruhlu olanların değil. Ve yine unutmayın ki CPD konusunda sözkonusu olan kişinin değeri değil, cinsel arzulanabilirlik değeri. Ciğeri beş para etmez, aptalların aptalı bir bimbonun CPD’si doruklarda olabilir ama bu onu kişi olarak değerli kılmaz ve CPDsi çok düşük ama kişi değeri çok yüksek bir kadınına eşit hale getirmez.

Cinsel Pazar Değeri Grafiği

Cinsel Pazar Değeri Grafiği - Kaynak : The Rational Male
Cinsel Pazar Değeri Grafiği – Kaynak : The Rational Male

Oyunu öğrenmek isteyen ve mutlu olmak isteyen her erkeğin bilmesi gereken temel bilgi, yukarıdaki CPD grafiğidir. Grafiğin dikey ekseni 0 – 10 arası CPD değeridir (bir insanın potansiyel CPD’sinin tepe noktası 10 olacak şekilde). Yatay eksende ise yaş vardır.

Kadın Cinsel Pazar Değeri

Bir kadının cinsel pazar değeri, popüler kültür, feminizm ve bunların pençesindeki erkekler ne kadar inkar ederlerse etsinler, 18 – 25 yaş aralığında zirvede oluyor ve 23 yaşında doruk noktasına ulaşıyor. Kısaca kadınlar için 22 – 24 yaş arası doğurganlık, arzu edilirlik, cinsellik doruk noktasında. 25 yaş ve sonrasında ise düzenli olarak düşüş halinde. Özellikle bu düşüş 27 yaşından itibaren görünür hale gelmeye başlıyor. Buraya kadar kadınların kendilerinin de bilinçaltında farkında olmadıkları bir şeyden bahsetmedik, acımasız gerçekler bunlar.

Her ne kadar bu durum 27 yaş üstü bir kadının müthiş bir güzelliğe sahip olamayacağı anlamına gelmese de, 27 yaş üstü bir güzelin 22 – 24 yaş arası bir güzelden daha az güzel olacağı anlamına geliyor. 27 yaş sonrası, modern ve bağımsız bir kadının alfa erkek ilgisi için artık daha genç kadınlarla yarışamamaya başladığını anladığı ve çok daha gecikmeden bir erkeğe yüzük takma fikrini yeşerttiği yaşlar.

Erkek Cinsel Pazar Değeri

Feminizmin hükümranlığı altına giren ve gire yazan toplumların en çok saklanan gerçeğine geldi sıra : erkek CPDsi. Erkeklerin CPDsi sadece fiziksel form ve yaş ile değil statü, para ve kişilik ile de belirlendiğinden erkek CPDsi genelde erkeğin hayatına bir yön aradığı ve olgunlaştığı yaşlarda bir plato dönemi geçirdikten sonra 30 yaşından itibaren artarak 36 – 38 yaşında tepe noktasına ulaşıyor. Erkeğin potansiyelini maksimum seviyede gerçekleştirdiğini varsayarsak, bu yaşlar onun aynı zamanda kendine sığınacak uzun süreli bir ilişki / evlilik limanı arayan kadınların gözünde en tepede olduğu nokta.

Tabii burada erkeğin götü göbeği ve masküleniteyi salmadığını varsayıyoruz. Yani cinsel pazar değeri nasıl olsa yaşla artıyor, koltuk patatesi olsam da olur diye bir durum yok. Aynı şey kadınlarda da var: 32 yaşında kendine bakan bir kadının CPD’si, 22 yaşında kendine bakmayan bir kadından daha yüksek olabilir.

Erkek ve Kadın CPDlerinin karşılaştırmalı değerleri

Kadın CPDsi genelde gençlik ve güzellik temelli olduğu için daha hızlı azalırken, erkek CPDsi daha yavaş düşer. 30 yaş bir erkeğin CPDsinin tam yükselişe geçmeye başladığı yaşlar iken, kadınların duvara vurmak üzere hızla inişe geçtiği yaş. Bu yaş aynı zamanda kadın – erkek CPDsinin eşitlendiği bir yaş.

Bu bilgi çok önemli zira birçok erkek bu bilginin farkında değil. Bu bilginin farkında olmadığı için de bu bilginin çok iyi farkında olan kadınlar tarafından kolayca kullanılabiliyorlar. Örneğin aslında kendi CPD değerinin doruk noktasında olduğu zamanda bunu realize etmeye çalışan bir erkek “40ından sonra azdı“, “orta yaş bunalımına girdi” gibi saçmalıklarla kolayca dizginlenebiliyor. Ya da 36 yaşında CPDsi tepede bir erkek çok daha genç bir kadına yanaştığında toplum (özellikle de 30 yaş üstü kadınlar) tarafından ayıplanarak geri adım attırılabiliyor. Daha da kötüsü birçok erkek bu cahilliği sebebiyle bu ayıplamayı öyle içselleştiriyorlar ki, kendileri CPDsi kendilerine yakın kadınlara yanaşmıyorlar bile (aslında doğal olarak yanaşmaları lazım iken).

Ama bu bilginin farkında olmayan erkeklerin yaşadıkları en trajik olay şu (buraya dikkat) : 30 yaşına kadarki geçmişi kadınlara göre CPDsi düşük olduğundan reddedilmek ile geçen erkek, tam bu yaşlarda birden başlayan kadın ilgisine kapılıp CPDsinin yükseldiğinin farkına varmadan bir kadın tarafından kafeslenir. Kadınlar kendi düşen CPDlerinin içten içe farkındadır. Aynı zamanda 5 sene önce yüzüne bakmadıkları adamların CPDlerinin artık yükselmeye başladığının da farkındalardır. Ve bu adamlar CPDlerinin doruk noktasına doğru olan tırmanışa başlamadan, elleri güçlenmeden hızlıca kapatılırlar. Bu  nedenle de çoğu erkek sadece 5 sene beklese (ki erkeğin kadın gibi 30lu yaşların ortasından itibaren hızla azalışa geçen doğurganlık gibi problemleri olmadığından 10 sene bile bekleyebilir) çok daha iyi bir eş adayı bulabilecek iken tüm potansiyellerini kaybederler. Daha da kötüsü 27 yaşından itibaren önce yavaş yavaş sonra da hızla artacak CPDlerini daha da arttırmak için kendilerine odaklanabilecek iken kaynaklarını ve zamanlarını seçebileceklerinin çok altında bir kadına harcarlar ve CPD potansiyellerine ulaşamazlar.

Bu nedenle de erkekler için ideal evlilik yaşı günümüzde 30-32’dir.

CPD bilgisinin farkında olmayan ya da daha da kötüsü CPD bilgisi feminizm yüzünden çarpıtılmış olan kadınlar ise 20lerinde evliliği erteleyip (kariyer, eğitim ve iş sayesinde 30larında da aynı oranda arzu edilebileceklerini zannederek), ya 30larında yanlızlık acısı çekmeye ya da can havliyle sığındıkları bir betanın limanında mutsuz bir evliliğe mahkum ediyorlar kendilerini (bkz. bu mutsuzluğu bastırma ve gizleme çabasıyla kocişkosu ve doburcan bebesi ile ne kadar mutlu dünyaya yaymayı kendine görev edinen 30luk ablalar):

Eskiden, genç kadının annesi ve neneleri güzelliğin geçici olduğunu, en baştan çıkarıcı erkeğin en iyi koca adayı olmadığını bilir ve kızın uzun süre stabil bir koca olabilecek genç bir erkekle evlenmesini garantilerlerdi. Şimdi ise feminizm yüzünden, bu rehberlik genç kadınların hayatından çıkarılmış durumda ve genç kadınlar kendi cinsel hayatları için kötü birer kaptanlar. Güzelliklerinin yere çakıldığı 34 – 36 yaşına kadar alfa erkeklerin peşinde koştuktan sonra eskiden reddetmeye alıştıkları beta erkekler tarafından bile görmezden geliniyorlar. Kadının kısmetindeki bu ani çakılma,  Road Runner ve Çakal anı olarak biliniyor. Kadınların geçmişte uçurumdan bu şekilde düşmemeleri için bir sürü güvenlik ağı vardı.

Erkek Düşmanlığı Balonu

Kıssadan hisse :

Erkekler :

  1. 30 yaşından önce evlenmeyin. Bulabileceğiniz en iyi kadını kaçırırsınız ve özellikle 26-27 yaşında falan evlenirseniz oldukça pahalı ve zaman alıcı olan evlilik yüzünden CPD potansiyelinizi gerçekleştiremeyebilirsiniz.
  2. 30 yaş üstünde, kendinizden 6 – 10 yaş bir kadınla evlenmeye bakın. 20li yaşlarında evlenmek isteyen kadın sayısı azalmış olsa da CPDsi yüksek bir 30luk erkek, bu az sayıda kadın konusunda 20lik erkeklere göre daha şanslıdır. 27 yaşından daha genç bir kızı tavlayabilirsiniz, ama burda da gözü açılmamış bir kızı alırsanız ilerde bu kızın “gençliğimi yaşamadım” diye sizi boynuzlama tehlikesi var.
  3. “Ayol 35 yaşında adam 25 yaşında kızla çıkıyor” gibi klasik utandırma taktiklerine aldırmayın.

Kadınlar :

  1. Ablalarınız size yalan söylüyor, kadınlar 30larında da güzel falan değil. 35 yaş üstünde de afetler yok mu, var ama bunlar sayıca az.
  2. Eğer evlenmek ve aile kurmak gibi bir niyetiniz varsa, anneniz ve ninenizin o “evde kalacaksın” dırdırı aslında sizin lehinize bir olay, aleyhinize değil. Bir bildikleri var dinleyin. 25 – 30 yaş arasında evlenin (ben evlenmem diyene sözüm yok). Aşağıdaki şahane videoda, küçük kızlar gayet doğru bir gerçeği anlatmaya çalışıyor (tüm şirin ukalalıkları ile :))
  3. CPD, temel içgüdüler tarafından dikte edilen birşey. Burda erkeğin algısını ençok etkileyen faktör doğurganlık ve doğan çocuğun genetik üstünlüğü. 30 yaşından sonra doğurganlık hızla azalıyor ve genel olarak 38 – 43 arasında ise tamamen bitiyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Alfa siker, beta öder

Kırmızı hap çevrelerinde kadın hipergamisini kısaca belirtmek için kullanılan meşhur bir atasözü ile sıkça karşılaşacaksınız : “alpha fucks, beta bucks” ya da “alpha fux, beta bux”. Bunun Türkçe tercümesi “Alfa siker, beta öder”.

Bir kadının çiftleşme stratejisi iki amaca sahiptir. Birincisi, kendisine ve çocuklarına bakılması / güvenliktir, ikincisi de iyi genetik materyale sahip çocuklar yapmaktır. Bunlar kadınların bilinçli planladıkları ve sinsice yürüttükleri stratejiler değildir, genetik kodlarına evrimce işlenmiş bilinç altı algoritmalardır.

Tarih öncesi avcı – toplayıcı toplumlarda iyi sağlayıcı olan erkekler aynı zamanda iyi genetik materyale sahip alfa erkeklerdi. Sürünün en iyi avcıları aynı zamanda sürünün en atletik ve gözüpek erkekleri idi. Orman kanunlarının hüküm sürdüğü bu upuzun (takriben homo sapiens’in 250 bin yıllık serüvenin bir 240 bin yılında) dönem boyunca, kadınların alfa erkeklerle olmayı (gerektiğinde aynı erkeği başka erkeklerle paylaşmak pahasına), beta erkeklerle birlikte olmaya tercih ettiler. Bunun en önemli kanıtı genetik araştırmalardan geliyor. Tarih boyunca yaşamış erkeklerin sadece 40%ı genlerini bugüne aktarabilmişken bu oran kadınlarda 80%.

Fakat yerleşik, modern zamanlarda yukaridaki dinamik altüst oldu. Avcı -toplayıcı toplumlarda genlerini bir sonraki nesle aktaramayacak olan bu beta erkekler muhtemelen sadece kendilerine yetecek kadar yemekle yaşayabiliyor ve en azından yan gelip yatmanın tadını çıkarıyorlardı. Fakat, avcı – toplayıcı toplumların aksine büyük insan gücüne ihtiyaç duyan gelişmiş toplumların,bu betaları daha üretken yapmaları gerekti. Bir erkeği, böyle bir toplumun geleceğini dert etmeye, çok çalışmaya ve çalışıp kazandığının çoğunu topluma bırakmaya zorlayan tek çalışır yöntem ise tek – eşli, evlilik temelli aile oldu. Fakat bu durumda, kadınları bu betalarla evlenmeye itecek baskılar, töreler geliştirilmek zorunda kalındı. Feminizm öncesi toplumların kadınlar üzerinde bu kadar baskı kurması, erkekler için aile kurumunu kurmak ve çekici kılmaktı.

Günümüzde erkekler genel olarak iki uç kategoriden birine giriyor : bir grupta kadınları hediyelere ve çiçeklere boğan, istikrarlı efendi çocuklar var. Bunlar kadınlarına iyi kaynaklar sağlayacak kariyerlere sahipler ama yeterince erkeksi ve dominant değiller. Bu erkeklere, manosphere’de genelde beta deniliyor. Diğer grupta ise “kötü çocuklar” ya da piç adamlar var. Bu erkekler kadınla yatıp bırakan, kadınlara görece kolayca ulaşan erkekler. Her ne kadar erkeksi ve dominant olsalar da, kadınlara uzun süreli kaynak ve güven sağlayacak erkekler değiller (ya bu kaynaklara sahip değiller, ya da sahip olsalar bile bunu bir kadına yedirmeye niyetli değiller).

Not : Tanıdığınız kötü çocukları ve efendi çocukları ormana koyduğunuzu hayal edin. Muhtemelen kötü çocuklar efendi çocuklara göre daha iyi avcılar olacaktır ve böyle bir ortamda kötü çocuklar hem genetik materyale hem de kaynaklara sahip olacaktır. Fakat modern toplumlarda efendi çocuklar kaynak edinmeye daha müsait işlerde çalışırken kötü çocuklar görece daha az kaynağa sahip oluyorlar. Fakat milyonlarca yıllık gen havuzu son 4000 – 5000 yıllık toplumsal değişime aynı hızda adapte olamadığı için, kadınların cinsel seçim algoritması hala kötü çocuklara arzu duyuracak şekilde çalışıyor.

Birçok kadın, kendilerine kaynak sağlayacak, istikrarlı bir efendi adamla evlenir. Bu arada da fırsatları olursa, karşılarına çıkan kötü çocuklarla da seks yaparlar. Böylece hem güven isteyen, hem de iyi gen isteyen taraflarını doyururlar. Peki aşk, sadakat, sevgi? Bunlar her kadına ve erkeğe uygulayacağınız, herkeste olan ulvi şeyler değil.

Kadınların hipergami dürtülerinin baskı altında tutulduğu töre merkezli baskının kalmadığı cinsel devrim sonrası modern toplumlarda alfa erkek olmak ne kadar güzel ise, bu tür günümüz toplumlarında beta erkek olmak da o kadar kötü. Bu toplumlardaki birçok genç kadın, güzelliklerinin doruklarında alfalarla parti yaparak geçirirken, bir yanda da friendzone’da beta biriktiriyor. Belli bir yaştan sonra ise alfalar için daha genç kadınlarla rekabet edemeyeceklerini anladıklarında ise bu betalardan en uygununu kafalayıp evleniyorlar. Özellikle bugün bazı Batılı toplumlarda ve gruplarda kadınların önemli bir kısmı, gençken alfalardan çocuk peydahlayıp sonra bir beta ile evlenerek kadın hipergamisini başarmış oluyor (iyi genleri ve kaynakları aynı anda al). Ya da aslında sosyal devlet sağolsun, bu çocuklara kaynak aktarımını devletin sosyal yardımları üzerinden yapıyorlar (bugün ABD’de mesela, siyahi toplumda çocukların sadece %30’u evli çiftlere doğuyor). Hatta daha da kötüsü, kadınların yaklaşık 3% kadarı (bu oran sosyo ekonomik seviye arttıkça 1%lere, azaldıkça 20%lere gidiyor) alfanın birinden gizlice çocuk, betanın birine bu çocuk kendisininmiş gibi yetiştiriyor.

Bunlar sosyolojik boyutlar. Peki bireysel boyutta bu ne anlama geliyor veya siz bu bilgiyi nasıl kullanacaksınız? Öncelikle bunu duyar duymaz kötü çocuk olacağım hevesine kapılmayın, iyi çocuğun (betanın) ilacı, kötü çocuk olmak değil. Hem maskülen, çekici ve yüksek statülü bir alfa olup, hem de güvenlik ve kaynak sağlayacak bir erkek olmak en iyisi.

Eğer siz beta erkek olursanız, illa aldatılırsınız, karınız başkasına kaçar diye bir şey yok. Bu riskler daha yüksek ve riski azaltmak için betalıktan kurtulmalısınız ama asıl önemlisi, beta erkek bir kadınla beraber olduğunda, alfa erkek olmamasının eksikliğini sürekli “ödeyerek” kapamak zorunda kalır. Ödeme derken sadece paradan bahsetmiyoruz. Daha fazla ilgi, zaman, kaynak, duygusal yatırım ile ödemek zorunda kalır. Bu her ne kadar sıklıkla bir kadını ilişkide tutmaya yetebilse de, kadının erkeğe arzu duymasını engeller ve erkek kadını ile ödediği sürece beraber olur ve daha da kötüsü kadınıyla al-ver seksi (kadının erkeği ilişkide kalsın da ödesin diye lütfedip yaptığı düşük arzulu, alışveriş seksi) yapar.

Siz yeterince alfa bir erkekseniz, kadınınız size arzu duyacaktır ve sizden daha iyisiyle karşılaşsa bile, eldekini kaybetme riskini göze alamayacağı için pek bir sorun yaşamazsınız. Ya da alfa erkek olursanız, dürtülerine daha fazla hakim olabilen bir kadın seçebilirsiniz (seçenekleriniz olduğu için) ve bu kadının da riski daha az olacaktır.

Siz yeterince alfa bir erkekseniz, ilişkiniz boyunca erkek tarafı kalmayı başarırsınız (dominant, duygusal yatırımı daha az, hedefleri olan, duygusal olarak güçlü) ve bu da kadını feminen olmaya itecektir.

Kısacası arkadaşlar, kırmızı hap camiasındaki bu deyişi, “kadın kesin arkandan alfalar ile sikişir” gibi bir mankafalılıkla ve negatif ile okumayın. Bu sözün ortaya çıkış amacı, size “sen ne kadar alfa isen, o kadar az ödemek zorunda kalırsın” diye sizi alfa erkek olmaya teşvik etmektir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim

Ekşi Sözlükte “35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim” diye bir başlık var. Başlığı okuyunca, bunu karşısındaki erkeğe şaka yollu söyleyen birçok kadın olduğu görülüyor. Feminen önceliğin afyonladığı kafasıyla “tüm tanıdığım kadınlar bana bunu söylüyor. haremim çok büyük olacak” diyenler de var bunun anlamını az çok bilip de “bkz. stepne. bundan gurur duyan varsa ezikliğin kitabını yazmış demektir. hayreti mucip.” diyenlerde.

Bu söz, kadınların hipergami stratejisinin en açık seçik söylendiği şekillerinden biridir. Peki nedir hipergami? Kadınlar, hem statü hem de duygusal güç olarak daha üstte hem de kendisine ve çocuklarına bakabilecek kaynaklara ve sadakate sahip erkeklerle beraber olmak isterler. Sorun şu ki bu ikisine de sahip erkek sayısı çok azdır. Genelde fiziksel / duygusal üstünlüğe – alfa – (boy, kas, karizma, vs.) sahip erkekler sadık veya kaynakça zengin değildir, sadık ve kaynakça zengin erkekler de fiziksel / duygusal üstünlüğe sahip değildir – beta. Bu nedenle bir kadın, güzelliğinin doruğunda iken fiziksel / duygusal üstünlüğe sahip alfa erkeklerle parti yaparken, güzellikleri gitmeye ve daha genç kızlarla rekabet edememeye başladıkları zaman beta erkeklerle uzun süreli ilişki arayışına girebilirler. Hatta kadınların bir kısmı alfa erkekten hamile kalıp, beta erkeğe bu çocuğu besletip büyüttürürler (20li yaşlarında serseri sevgilisinden hamile kalıp, sonra 30larında betanın biriyle evlenen kadınlar ve daha iğrenci, evlendiği adamı aldatıp, doğurduğu çocuğu kocasına kakanlar) vs …

Her neyse? 35 yaşına kadar evlenmezsem seninle evlenirim genelde şu anlama gelir :

Sen şimdi iyi çocuksun, sağlayıcı betasın, ben de daha genç ve güzelim. Cinsel Pazar değerimin doruklarında (18 – 25 yaş) o alfanın kucağından, bu alfanın kucağına atlayım. Sonra hala kalan gençliğim ve güzelliğim ile (26 – 32 yaş) senden daha iyi özelliklere sahip birini arayayım. Artık gençlik ve güzellik gittiğinde de yanlız kalırsam (33 – 36 yaş), kendimi sana kakalamayı planlıyorum. Seninle çocuk da yapabiliriz. Sen de garibim sevinirsin “bakın sabrettim sonunda kızı ben kaptım” diye kendini avutusun … Sonra işte yeterince evli kalınca, seni boşarım. Kendime nafaka, çocuklara da çocuk destek parasını alırım, hayatıma bakarım. Sen de hayat boyu ödersin.”

Bu tuzağa düşmeyin. Özellikle kadın hipergamisini bastırmak üzere kodlanan geleneksel törelerle sınırlı olmayan modern kadının hayat tarzı bu kafaya yatkındır. Bu lafı söyleyen kadınlar, 20li yaşlarında yüzlerine bakmayacakları, kendisi kötü çocuklarla beraberken ellerinde çiçekler, kapısında sırıl sıklam bekleyen adamlarla, 30larında evlenirler. Bu adamlar da salak salak “bakın son gülen ben oldum” diye böbürlenirler 😀

Bu lafı duyan erkekler genellikle uydu erkektir  (orbiter). Tabak çevirmek yerine “çok özel” kadınların kapısında paspas olarak geçirdikleri 20lerinden sonra, bu kadınlardan gençlik ve güzellik olarak arta kalan kırıntılarla bir ömür boyu geçinirler.

Evlilik ve Hipergami
New York Times evlilik sözleri serisinde çıkan bu twit şöyle diyor : “Gelin, koridorun sonundaki tatlı ve istikrarlı iş arkadaşınının hiç farkına varmadı – 32 yaşına bastığı güne kadar”. Bu “Sex and The City” kızın 32 yaşında asıl farkına vardığı, hızla yaklaşmakta olduğu ve bir betayı kalamazsa, yalnız ve çocuksuz çarpacağı duvar.

Sorun şu ki, bir erkeğin 35 yaşı onun cinsel pazar değerinin teorik olarak dorukları iken, kadının 35 yaşı, cinsel pazar değerinin serbest düşüşte olduğu ve kadının hızla duvara toslamaya başladığı yaşıdır. Bu nedenle, bu lafı duyarsanız hem kendinize, hem de 20li yaşlarının güzelliği hiç solmayacak sanan karşınızdaki kadına bir iyilik yapın ve ona dolaylı yoldan cinsel pazar değerini hatırlatın. “Ben 35 yaşındayken, neden 35 yaşında işi bitmeye 3 – 4 sene kalmış bir kadınla evleneyim ki” deyin. Tamam acımasızca olabilir ama bir kadının saçma sapan feminist propoganda yüzünden tüm albenisinin 30undan sonra inişe geçeceğini görememesi ve 30larında can havliyle bir betaya yapışması, ya da daha da kötüsü bir eş bulamaması daha da acımasızca.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Tabak Teorisi II : Bağlanmamak

Tabak Teorisi yazısının bu ikincisinde, bağlanmamak konusunu ele alacağız. Serinin 3. yazısı ise Tabak Teorisi III – Dönüşüm.

Kadınlar daha değerli bir erkeği paylaşmayı, sadık bir kaybedenle beraber olmaya tercih ederler.

“Tabak çevirmeye başladım ve şunu söyleyebilirim ki tabak çevirmek hayatımda şu ana kadar yaptığım en iyi değişiklik. Opsiyonlarının olduğu hissi insanda bağımlılık yaratıyor; muhtaç ruh halinde olmama fikri dahiyane ve tabak çevirmenin verdiği o küçük ama önemli davranış yansımaları, kadınların gözünde beni daha çekici kılıyor ve bu sayede de daha çok opsiyonum oluyor. Tabak çevirmeye bir kere başladın mı, bırakmak çok zor.

Bir süredir başarılı bir şekilde tabak çeviriyorum ama kadınlardan birinin tabak çevirdiğimi anlayacağı bir noktaya geliyorum ara ara. Tabak çevirmeyi, çevirdiğim tabaklardan birini düşürme riski olmadan nasıl yapabilirim? Diğerleri kadar iyi olmayan tabakları bırakıp gitmem mi lazım?”

Kişinin seçeneklerinin olması, kendine güveninin köşetaşıdır, o nedenle risk algısı şeklinde düşünmemelisin – “çok iyi bir kızı” kaybetme riski şeklinde. Birçok erkek tabak çevirmeyi, erkeğin doğal dürtülerine en uygun yaşam biçimi olduğu için yapmak yerine, feminin sosyal geleneğinin koşullaması ile o hayalini kurdukları tek-eşli ilişkiye giden bir araç olarak yaparlar. Bu nedenle, bolluk mantalitesini içselleştirmek yerine, yokluk mantalitesi ile yollarına devam ederler.

Tabak çevirmek, çevirdiğiniz her tabakla yatıyorsunuz anlamına gelmez. Daha çok kız tavlama faaliyetlerini birden çok kadına yöneltiyorsunuz, aktif olarak flört ediyorsunuz anlamına gelir. Baziları karşılık verecek ve siz onlarla devam edeceksiniz. Bazıları ilgilenmeyecek ve siz onları boşvereceksiniz. Herhangi bir kadına bağlanmayacağınız konusunda duruşunuzu koruduğunuz sürece tabak çevirmek aslında çok zor olmayacak. Bir noktada kadınlar sizi bağlanmaya zorlayacak ve işte bu noktada da sizin duruşunuz test edilecek. Kadınlar kuralları olduğundan dem vurmaya bayılır, ama sizin de kurallarınız var (olmalı). Bir kadınla aynı evde yaşamamak (evli olmadığınız sürece asla bir kadınla aynı evde yaşamayın), bir kadınla rutin bir hayata kaymamak, onu gerektiğinden fazla aramamak, haftasonlarınızı sizinle ilişkiye giren kadına / kadınlara ayırmak, diğerlerini Salı ve Çarşambaları görmek, vs. Bu kadarı çok fazla mikro yönetim gibi görünebilir ama, eğer böyle bir planı uygularsanız, tabak çevirmenin aslında çok zor olmadığını görürsünüz.

Eğer kadınlardan biri ile kaybedecek bir şeyiniz olduğunu hissediyorsanız, artık tabak çevirmiyorsunuz demektir – flört etmeye bir kadına bağlanma mantığıyla bakıyorsunuz demektir. Erkeklerin ve kadınların büyük çoğunluğunun girişte yazdığımız “Kadınlar daha değerli bir erkeği paylaşmayı, sadık bir kaybedenle beraber olmaya tercih ederler.” fikri ile problemi olmasını sebebi, bunu kelimesi anlamıyla algılamaları. Bu, çevirdiğiniz tabaklara açık açık başka opsiyonlarla da uğraştığınızı söylemeniz ve kadınların da bunu kabul etmesini beklemeniz anlamına gelmiyor. Bu şekilde açık olursanız, kendine değer veren birçok kadın sizi bırakacaktır. Bağlanmamak, her zaman üstü kapalı bir şekilde belirtilmelidir. İma edilmelidir, açık açık söylenmemelidir. Kadınların hayal gücü ve rekabet kaygısı ve ima edilen bağlanmama hissi, başarılı tabak çevirmenin en önemli ayaklarıdır.

Onun aradığı kişi olun

İlişkiye değer erkek başarılı bir şekilde tabak çevirebilir. Çevrilen tabaklardan bazıları, bazen başka tabaklar olduğundan şüphelenebilir ya da başka tabaklar olduğunu bilebilir. Birçok kadın, erkek ilişkiye değecek bir olarak kaldığı sürece (ya da bu algıyı yaratmaya devam ettiği sürece) kadın bunu tolere edecektir. Eğer bu olmazsa, kadın hipergami gereği başka limanlara açılacaktır. Ama sonuçta bazı tabaklar şu ya da bu şekilde düşecektir. Bu tabakların düşmesine izin verecek kendine güven ve iradeye sahip olmalısınız. Bu, feminen sosyal gelenekten kendini yeni yeni kurtarmaya başlayan erkeğe zor gelecek bir anlayış. Bu gelenek sonucu yıllardır düzenli seksten mahrum yaşayan erkek, eldekini kaybetmeme mantığına dönmeye meyillidir. Bu özellikle, düşe yazan tabağın feminen sosyal gelenek sonrası hayatlarındaki ilk başarılı avları olması ya da daha önce beraber oldukları kadınlardan daha güzel olması surumunda özellikle daha zordur.

Bir daha tekrarlayalım : çevirdiğiniz her tabakla yatmak zorunda değilsiniz. Yatabilme potansiyeliniz ve sizin ilginize açık başka kadınların olması, kadınlarda rekabet kaygısını uyandıran şeydir.

Tek eşlilik amaç değil, yan üründür.

Tabak çevirmeye geçişteki en büyük problem, “bir amaç olarak uzun süreli ilişki” zihniyetidir. Ben tek eşlilik karşıtı değilim (yazar  evli ve bir çocuk babası). Ama tek eşlilik bir erkek için asla amaç olmamalı. Tek eşlilik yeteri kadar tabak çevirip, opsiyonların kendinize güveniniz ve duruşunuzu korumanız konusundaki önemini kavradıktan sonra bir yan ürün olarak gelmeli. Eğer bir kadın sizinle bağlanmadan ilişkiye girmeyi reddediyorsa (“başka kızlarla görüşürsem beni terkedecek” korkusu), o kadın çevrilmeye uygun bir tabak değildir. Bu “bir amaç olarak uzun süreli ilişki” zihniyetindeki bir erkeğe ters gelecektir. Birçok erkek, özellikle de ortalama ezik betalar, o özel kadını kaybetmekten o kadar korkarlar ki, tabak çeviremezler (hatta o harika kadının mükemmeliğini karşılaştıracak bir ölümlü insan dişisi bile yoktur onlara göre).

Peki başarılı tabak çevirmenin sırrı nedir? Kadınların hayatları boyunca mükemmelleştirdiği şeyi yapmak : bilinçli bir şekilde muğlak kalmak. Kadınlar tabak çevirmeyi standart hayat biçimi haline getirmişlerdir – zor elde ediliri oynarlar, opsiyonlarını canlı tutacak kadar muğlak, kaçırmayacak kadar belirli olmayı bilirler. Kadınlar, kaçanın kovalandığını bilirler. Hiçbir zaman tam olarak “söz vermezler”, ama eşeğin havucunu da hep önünde tutarlar.

Tabak çevirmek, kadınların başarılı bir şekilde yaptığı bir strateji iken, birden fazla kadına yürümek erkeğin genetiğinde olmasına rağmen erkeklerin uzak durduğu bir yöntem.

Kadınlar üstü kapalı iletişim kurarlar : mimiklerle, bakışlarla ve örtülü kelimelerle. Sizin de bağlanmama amacınızı aynı üstü kapalılıkta belirtmeniz gerekli. Bir kadına hiçbir zaman başka tabaklar da çevirdiğinizi direk söylemeyin. Bunu sizin duruşunuzdan, hareketlerinizden, ona ne kadar zaman ayırdığınızdan çıkarmasını sağlayın. Her zaman ulaşılır olmayın, ama onun ilgisini koruyacak kadar da ulaşılır olun. Ve onun hayal gücünün belki de başka alternatifleriniz de olduğunu çıkarsamasını sağlayın. Eğer başka tabak çevirmiyorsanız bile bu algıyı yaratmanız, diğer tabakları bulana kadar bu kadınla ilişkinize olumlu yansıyacaktır. Geçmişte birden fazla tabak çevirebildiğinizi bilmek bile, erkeğin elindeki en iyi silah olan “kadınların rekabet kaygısı”nı canlı tutacak davranışları göstermenizi sağlayacaktır.

Belli bir noktada kadın, üstü kapalı iletişim cephaneliğini tükettikten sonra aleni bir şekilde konuşacaktır. Bu, kadının rekabet kaygısının artık dayanılmaz olduğu ve kadının acilen güvene ihtiyaç duyduğu eşikte olur. Bu genellikle “biz neyiz”, “ben senin kız arkadaşın mıyım?” gibi sorular sorduğu, hatta ültimatom verdiği noktadır. Bunun ne olduğunu bilerek hareket edin : kadın bu noktada çaresiz hissediyordıur ve söz istiyordur. Bu dönüm noktasından ya tabak çevirmeye devam ederek ya da tek eşli ilişkiye geçerek çıkarsınız. Eğer kadına boyun eğer ve bağlanma temelli ilişkiye geçerseniz opsiyonlarınızı kaybedersiniz. Bu noktada artık bu kadın tek cinsel ilişki kaynağınız olacaktır ve siz de elinizdeki gücü kaybedersiniz.

Bu kadını çevirmeye devam edebilirsiniz ama bir kadın bu konuya girdi mi bir daha susmaz. Bu kadını bırakıp gitmeniz daha hayırlıdır. Ya da, bu kadını birkaç hafta kendi başına bırakıp sonra yeniden çevirmeyi deneyebilirsiniz. Eğer zaten kadın giderse, çevirmeye değmez. Yerini doldurmaya tabak aramak daha verimlidir.

Kendine güven, seçeneklerden gelir.

Eğer şimdi çıkıp da profesyonel bir boksörle ring maçı yapmaya kalksanız, muhtemelen bu intihar olurdu. Ama eğer birkaç yıl antrenman yapsanız, başka boksörlerle karşılaşsanız ve birkaç maç kazansanız, ringde nasıl ayakta kalacağınızı az çok bilirdiniz. Tabak çevirmenin mantığı da aynı : geçmişte başarılı bir şekilde tabak çevirmiş olmak ve elde opsiyonların olması, ilişki ringinde tecrübeli bir boksör olmanızı sağlar.

Tabak çevirmek bir sayı oyunu değil. Burda amaç olabildiğince çok tabak çevirip, o nadide çiçeği bulmaya çalışmak değil. Aslında böyle bir amaç, tabak çevirmenin felaketle sonuçlanmasına neden olur. Özel ve kaliteli bir kadın diye bir şey yoktur. Kriterlerinize uyan veya aşan kadınlar ve uymayan kadınlar vardır. Özel kadın fantazmasından kurtulun. Bazı kadınlar, diğerlerinden daha iyidir tamam. Ama burda amaç mükemmel kadını bulmak değildir. Mükemmel kadını bulamazsınız zira mükemmel kadın bir mittir. Mükemmel kadın bulunmaz zaten, yaratılır. Samanlıkta iğne aramıyorsunuz – bu mantık zaten başlı başına Ruh İkizi Kişilik Bozukluğudur. Burda amaç kendinizi ve sonunda tek eşli ilişki içine girdiğiniz kadını, kendi dünya görüşünüzün içine çekmektir. Bu proses, siz tek kişilik ilişkiye girmeden önce olmalıdır, girdikten sonra değil.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

16 maddede kadınların kalbini çalmanın yolları

Başlığa bakıp da burada on yılların Disney masalları vari romantik beyin yıkamalardan bahsedeceğimi sanma. Burada kadın dergilerinin, feministlerin, kadınların ve kıç yalayıcı erkeklerin hakkında tek kelime etmedikleri ama oldukça geçerli olan yollardan bahsedeceğim.

1 – Asla Seni Seviyorum’u ilk söyleyen sen olma.

Kadınlar bir erkeğin kalbini çalmak için çeşitli engelleri aştıklarını, diğer kadınlar tarafından da istenen bir erkeği sonunda kendilerinin kazandığına inanmak isterler. Bu nedenle, eğer “seni seviyorum” gibi oldukça bağlayıcı bir lafı çok erken söylersen, kadının bu sevgiyi kazandığını düşünerek alacağı hazzı ondan çalarsın. Onu seviyor olsan bile, onu sevdiğini ondan önce dillendirme. Bunu onun önce söylemesini teşvik et.

2 – Kıskandır

Kadınlar hiçbir kadının istemediği bir erkeği istemezler. Erkeğin başka kadınlar tarafından da hedefe alınması, kadının gözünde o erkeğin çekiciliğini arttırır. Bu nedenle uçkurunu çözüp diğer kadınlara göz göre göre yazmasan da en azından onun önünde kendini diğer kadınlardan soyutlama. Hatta diğer kadınlarla hafif flört et.

3 – Hayattaki amacın, kadından daha öncelikli olmalı

Kadını hayatının herşeyi, anlamı yapmayı özendiren saçma sapan romantik filmlerin etkisinden kurtul. Her ne kadar kadınlar aksini iddia etseler de, kadınlar erkeğin hayatının merkezinde olmayı istemezler, kendilerini hayatının merkezine koyan erkekten de hızlıca soğurlar. Aksine, hayattaki amacını öne koyan bir erkeğin yanında ona yoldaş olmak gibi bir durumda erkeği çekici bulurlar. Problem şu ki, kadınlar sözde erkeğin futbola, arabalara, işine, hobisine vs. düşkünlüğünü sürekli eleştirse ve kendisini bunların önüne koymasını istese de, bu isteğe boyun eğen erkekten anında soğurlar (klasik shit test).

Eğer hayatınızdaki kadın hayatınızın merkezi olursa, hayatınızın merkezinden dışına doğru hızlıca kaçar.

4 – Oyunu onun kuralları ile oynama

Eğer kadının kuralları koymasına izin verirsen, kadın senden hızlıca soğur. Kadınlar, dominant erkeklerden hoşlanır ve güçlü bir erkek adamın kolunun kanadının altına girmeyi ister. Fakat yine shit test ile sözde sürekli erkeğin kendi kurallarına uymasını isteseler de, buna boyun eğen erkeği hızlıca hayatlarından atarlar.

5 – Altın orana uy

Kadına sana verdiğinin üçte ikisini ona ver (2/3 kuralı namı diğer altın oran). Her 3 mesaj ya da aramaya karşı 2 mesaj veya arama yap. 3 kez söylenen sevgi sözcüğüne karşılık 2 sevgi sözcüğü söyle. 3 hediye, 2 gece dışarda yemek. Tabii bunun için her zaman kadının birşey vermesini bekleme. 2 kere şevkat gösteriyorsan, 3 kere sevgi görmeden bir daha şevkat gösterme. 2 mesaj attıysan, 3 mesaj almadan yazma.

6 – Tahmin edilmez ol

Kadınlar, neyi ne zaman nasıl yapacağını önceden tahmin edebilecekleri sıkıcı bulurlar. Kadınlar her ne kadar finans ve aile konusunda güvenli ve öngörülebilir bir ortam isteseler de, aynı güvenceyi tutkuları için istemezler. Tahmin edilir, elinin altında her hareketini bildiği bir erkek, kadını heyecanlandırmaz. Her zaman neyi nasıl yapacağını söylememek iyi bir başlangıç.

7 – Her zaman hazırda iki kadın bulundur

Asla “çantada keklik” adam olma. Opsiyonları olan erkek, muhtaç olmayan erkektir. Opsiyonlarının olması seni daha özgüvenli ve daha dobra yapar. Ayrılma, boşanma gibi bir durumda böyle bir opsiyon, seni aniden girilen yanlızlık ve bunalımdan kurtarır.

8 – Sadece çok gerekli olduğu zaman özür dile

Her hatandan sonra özür diliyorsan işin çok zor. Eğer hatalıysan özür dilemek yerine, yaptığın şey için kötü hissettiğini söylemen yeterli. İlişki boyunca kullanabileceğin özür dilerim sayısı 2-3 tane. Akıllıca kullan.

9 – Onun fiziksel güzelliğini tamamen görmezden gel.

Hemen hemen hiçkimsenin ciddiye almadığı ama kadınlar konusunda başarılı olmak için en önemli maddelerden biri bu. Kafandan onun güzelliğini tamamen at. Güzel olduğunu düşünmek yerine ilginç olduğunu düşün. Ve birlikte olmadığın bir kadına asla ve asla fiziksel güzelliği ile ilgili iltifat etme. Bunun sebebi şu : Kadının güzelliğini ön plana çıkaran tarafın ile kadını cennetten düşme bir melek haline getiren tarafın aynı. Unutma, güzel bir melekle birlikte olamazsın, anca uzaktan bakarsın. Ayrıca eğer kadın gerçekten güzelse, senin güzelliği ile ilgili söyleyeceğin şeyi düzinelerce kez duymuştur zaten. Kötüsü bunları söyleyenler genelde kadınlarla başarısız erkekler oldukları için böyle bir iltifat seni de o başarısız erkek kategorisine atar.

11 – Mantık dışı bir şekilde kendine güven.

Gerçekte ne durumda olursan ol, sanki karşındaki kadının bulabileceği en iyi erkek senmişsin gibi güvenli ol. Bu konuda yalan yanlış böbürlen demiyorum, ruh halin böyle olsun. Kadınların, erkeklerin zayıflıklarını koklama yeteneği çok güçlüdür, bu konuda ona kolaylık sağlama. Kendine güven, kadınlarda bilinçsiz bir şekilde itaatkar hisler yaratır.

12 – Güçlü olduğun yanlarını geliştir, zayıflıklarını azalt.

13 – Cesurlukta aşırıya kaçmak, yeteri kadar cesur olmamaktan iyidir.

14 – Sekste çok iyi ol

15 – Kontrol hep sende olsun.

Sen bir kadın için çınar ağacı gibi sağlam olmalısın. Kadınlar özellikle dış etkilerden hızlıca etkilenen, sürekli dalgalanan bir duygusal dünyaya sahipler. Ve erkeklerinin de bu dalgalanmalara rağmen sağlam ve sabit duran bir ağaç, fırtınalı anlarında sığınabilecekleri bir liman olmasını isterler. En küçük bir karar verme anında duygusal dalgalanmalara giren bir kadın, erkeğinin karar aşamasını yönetmesini ister.

16 – Onu kaybetmekten asla korkma.

Erkeğin korkması, özellikle de kadını kaybedeceğinden korkması, bir kadının aşkını öldürmenin en kolay yolu. Eğer bir kadın sana yanlış yaparsa, onu hemen ve geri dönüşssüz terket ve bunu yapabileceğini de ona hissettir. Bir kadından önce ve daha çok, kendini sev.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Erkek adamın en önemli 12 özelliği

Erkek adam olmak öyle kolay bir iş değil. Özellikle medyanın ve toplumun erkek adam özelliklerini kaba ve modası geçmiş antikalar olarak sürekli yerdiği, erkeklerin gitgide daha çok feminen hanım evlatlarına çevrildiği günümüzde.

Bu yazımda “kendine güven”, “güçlü bir vücut diline sahip ol” gibi klişelere girmeyeceğim. Bunun yerine bir erkek adamda olması gereken, gerçek bir erkeği, hanım evlatlarından ayıran 12 adet özelliği listeleyeceğim.

Eğer senin kişilik özelliklerin burada listelenenlere uymuyor ise iki seçeneğin var :

1 – Bu yazıyı göz ardı et ve bu siteyi terk et.

2 – Kişiliğin bu 12 özelliğe uyacak şekilde kendini geliştir (erkek adam olmak kolay değil dedik mi? dedik.) Tabii ki kendini geliştirmek tamamen bu 12 özellik ile sınırlı değil ama bir erkek için bu 12 özelliğe sahip olmak en iyi başlangıç.

Ve unutma, bu 12 özellik sadece kadınlarla daha başarılı olmanı değil, aynı zamanda hayatının her alanında daha başarılı olmanı da sağlayacak özellikler. Ve yine unutma ki, şu an bunlardan sadece 3 – 5 tanesi bile seni tanımlıyor olsa bile çalışarak 12’de 12 yapmak mümkün.

Neyse, uzatmadan listemize geçelim.

1 – Erkek adamlar karar vericidir.

Hayatınızı başkalarının karar vermesini bekleyerek mi geçiriyorsunuz, yoksa hızlı ama iyi düşünülmüş kararlar verebilen bir lider misiniz? Örnek verelim :

Gerçek bir erkek adam, kız arkadaşı / karısı “bu akşam dışarı çıkacak mıyız?” sorusuna asla şu şekilde cevap vermezler :

“Oh, bilmiyorum hayatım, sen ne yapmak istersin?”

“Bilmiyorum bebeğim. Sen ne istersin?”

“Himmm, bilmem ki. Senin kafanda birşey var mı?”

Bu ne lan!

Gerçek bir erkek, sorumluluğu ele alıp hemen olumlu ya da olumsuz bir karar verir.

“Evet, hadi çıkıp birşeyler içelim ve sonra sahilde yürüyelim.” ya da;

“Bugün birşey yapasım yok. Yarın konuşalım”.

Aradaki farkı görebiliyor musunuz? İlk örnekte alfa erkeği olumlu ve spesifik bir karar veriyor. Kadının kararı beğenip beğenmediği önemli değil. Önemli olan spesifik bir kararı hızlıca vermek. Zaten kızın soruyu sormasının sebebi de bu. Senin soru ile geri dönmen değil, bir karar vermen.

Erkek adam ne istediğini bilen biridir sonuçta.

2- Erkek adam kendi kendine yeter.

Hayır, Elizabeth (5 kız kardeş ile aşk) değil mevzu bahis olan. 20’lerinin ortalarına yelken açan bir adamın hala ailesinden harçlık almaması gibi bir durumdan bahsediyoruz. Hala üniversitede isen eyvallah (gerçi mezuniyet yaşını çoktan geçmiş isen eyvallah değil de!).

Bırak üniversiteyi, iş yaşamı çağında olup da hala ana babasının eline bakan erkekler var. Daha da kötüsü, karısının eline bakan erkek. Erkek adam böyle birşeyi asla yapmaz.

Erkek adam kendi kendine yeten, kendi hayatını sağlayabilen biridir. Eğer ailesi varsa karısının ve çocuklarına da bakan biridir. Hatta ideal de, karısı çalışmasa da ailesini geçindirebilen biridir.

Arada geçirdiği işsiz dönem ya da zorluk yüzünden yardım almak zorunda olan erkeklerden bahsetmiyorum. Bunu bir yaşam tarzı haline getirmekten bahsediyorum.

3 – Erkek adam kolay kolay kendi yolundan çıkmaz.

Erkek adamın hayatta bir amacı ve vizyonu olur. Ve bu vizyon ve amacın arkasında durur. Kimsenin kendisini bundan caydırmasına kolay kolay izin vermez.

4 – Erkek adam içgüdüsel olarak motivedir.

Erkek adamların genelde kendi amaç ve vizyonlarının verdiği içsel çekirdeklerinden gelen bir motivasyonları vardır (YouTube’da izlediği motivasyon videolarından değil). Motive olmak için başkalarından motivasyon beklemezler ve ihtiyaç duymazlar.

5 – Erkek adam konformist değildir.

Öncelikle bilmeyenler için konformist : “geçerli olan fikirlere veya inançlara uyan kimse”

Konformistler sürüyü takip eden koyunlardır genellikle. Kendilerine ait amaçları, idealleri ve kararları olmaz. Sürü nereye giderse onlar da oraya meyillenirler.

Konformistler bunu her zaman doğru olduğu için değil, onay ve takdir bekledikleri için yaparlar. Erkek adam ise bir şeyi doğru olduğuna inandığı için yapar. Onay dilenmek için değil. Erkek adamlar kendi yollarını kendileri çizerler ve sürü o yoldan gitmese bile kendileri o yolu takip ederler.

6 – Erkek adamlar fiziksel güçlerinin ve sağlıklarının doruklarındadırlar.

Bu maddenin önemini, televizyon ve bilgisayar başında patatese dönen hanım evlatlarının çoğunlukta olduğu günümüzde, ne kadar tekrar etsem az. Erkek adam yaşının ve fiziksel engellerinin elverdiği en güçlü durumdadır hep. Erkek adam, kendisiyle aynı yaş grubunda ve fiziksel engel durumunda olan erkekler arasında her zaman en güçlülerinden biridir.

Günde 4 saat bilgisayar başında pineklemek ile erkek adam olunmaz. Erkek adam şişman olmaz. Erkek adam, spor yapar. Ne yiyip içtiğine dikkat eder.

7 – Erkek adam zihnini de sürekli besler.

Erkek adam vücuduna gösterdiği ilgiyi zihnine de gösterir. Sürekli yeni bilgileri takip eder ve zihnini çalıştıracak meşguliyetler bulur.

8 – Erkek adam konuşmadan önce dinler.

Birçok insan sadece kendilerinden, kendilerinin olan şeylerden konuşurlar, dedikodu yaparlar. Erkek adam ise söyleyecek iyi birşeyi yoksa ağzını açmaz. Sürekli konuşmak ve kendi düşüncelerini açık etmek yerine, konuşmadan önce düşünür ve daha iyisi konuşma kısmını karşısındakine bırakır.

Bu özelliğin bir artısı da kadınlarla başarınıza etkisi. Çoğu erkek, özellikle bir kadınla buluştuğunda, ortamı yumuşatmak için veya sessizliğin stresi ile baş edemediklerinde çok konuşurlar. Hatta erkeklerin büyük çoğunluğu ilk defa etkileştikleri kadınları sadece 5 dakikada kendilerinden soğutmakta oldukça başarılıdır. Eğer bu aşamayı zar zor geçseler bile önlerindeki 15 dakikada tüm hayatlarını kadının önüne serip, başlangıçta kadın için elzem olan gizemi tamamen bozdukları için tüm şanslarını kaybederler. Bunun panzehiri ise konuşmayı kadına bırakmak (örneğin konuşmanın en az yüzde 70ini onun yapması).

9 – Erkek adam kontrol manyağı değildir.

Erkek adam olmayan erkekler genellikle dominant olmayı kontrol manyağı olmakla karıştırırlar. Bunun en yaygın ve görünür hali de aşırı kıskançlıktır. Bir erkeğin kontrol manyağı (örneğin kıskanç) olması onun erkek adam olmasından değil, kendine güveni olmayan bir ezik olmasındandır (dışarıdan öyle görünmese bile).

10 – Erkek adam etkilemeye çalışmaz.

Bu erkekleri her yerde görüyorsun. Muhtemelen sen de onlardan birisin. Her açtığında kendinden konuşan. Başarılarını, sahip olduklarını anlatan. Çoğu zaman konuşan onlar değil, kendi özgüven yoksunlukları. Onay ve ilgi dilenen tarafları. Kendilerini önemli hissetme ihtiyaçları.

Erkek adam, kendi başarıları ve sahip olduklarını ulu orta sergileyerek karşısındakini etkilemeye çalışmaz. Erkek adamın başkaları üzerinde iyi izlenim bırakan tarafları (a) karakterleri ve (b) başkalarının hayatlarında bıraktıkları olumlu izlerdir.

11 – Erkek adam sorumluluk sahibidir.

Kaybedenler, kendi hata ve başarısızlıkları için hep başkalarını suçlama eğilimindedir. Bu kişiler kendi hayatlarında boktan giden şeylerin sorumluluğunu almaktan kaçarlar. Çoğu için problemler kötü şanstan, böyle gelip böyle gidecek şeylerden kaynaklanır. Devletin bu işe birşey yapması lazımdır.

Gerçekte ise kötü giden şeylerin büyük çoğunluğunda hata sendedir. Erkek adam bunu bilir ve kabul eder. Ve bunu değiştirmek için elinden geleni yapar.

12 – Erkek adam onay aramaz.

Erkek adamlar ne istediklerine bakarak karar verirler. Başkalarının ne istediğine değil. Erkek adam bir şeyi başkalarından onay ve ilgi görmek için yapmaz – ve istediği şeyler için özür dilemez. Kendi isteklerini en öne koyar ve amaçlarını, hedeflerini ve hayallerini başkalarını mutlu etmek için harcamaz. Kendisine gerçekten önem veren kişilerin kendisini anlayacağını bilir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.