Kadın zirvesine katılan Kılıçdaroğlu’nun Ayşe Arman ile konuşmasının bir bölümü aşağıda. Ayşe Arman Kılıçdaroğlu’nun “erkekler ekonomik sıkıntı yüzünden eziliyor büzülüyor çaresiz kalıyor ve eve gidince hıncını kadından çıkarıyor” türünde talihsiz (!) bir açıklama yaptığını söyledikten sonra, tipik bir feministten beklenecek bir şekilde kelime oyunu yaparak bu konuda veri temelli açıklama yapma cürreti gösteren bir erkeğe saldırıyor. Kemal Kılıçdaroğlu bir sebepten bahsediyor ama Arman bunu gerekçe diye lanse ediyor. Bu son zamanlarda feministlerin beğenmedikleri araştırmaları susturmak için çokça kullandıkları bir yöntem. Kılıçdaroğlu’nun acı bir gerçeği dile getirmesi onu tasvip ettiği anlamına gelmemesine rağmen Arman burada “böyle derseniz bunu haklı görürsünüz” anlamına gelecek şeyler söylüyor.
Türkiye’deki rakamları bilmiyorum (Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 15 diyor ama bana az geldi) ama dünyada da birçok ülkede erkeğin fiziksek olarak saldırgan taraf olduğu aile içi şiddetin en büyük sebeplerinden biri erkeğin dışarda, başta ekonomik olmak üzere belirli nedenlerle özgüven kaybı yaşaması ve bunun hıncını evde çıkarması. Aynı zamanda veriler, aile içi şiddetin, sosyo ekonomik olarak aşağı indikçe astronomik olarak arttığı yönünde.
Feministler tabii bunu duyar duymaz “şiddete kılıf buluyorsunuz” diye çığırtıyorlar zira onlara göre sebep belli (!) : adam öküz. Ayşe Arman gibilerin zaten yaşadıkları fildişi kuleden kendi yüksek zevklerine uymayan herşeyi “öküzlük”, “hanzoluk”, “göbeğini kaşıyan adamlık” gibi yüksek IQ belirtisi (!) kavramlarla açıklamasına artık şaşırmıyoruz. Fakat burada ek olarak tipik feminist tek sebepçilik de var. Bu tek sebep de belli : erkeğin içindeki testosteron destekli şiddet eğilimi ve bunu hunharca dışa vurmasını destekleyen, kadını ezen ataerkil sistem. Bitti. Niye bitti zira çözüm (!) (daha doğrusu feminist ajanda) ataerkil sistemi yıkmak olduğu için sorun cinsiyetçilik olmalı.
Oysa eğer Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi bir veri geliyorsa araştırmalardan, bunu ciddiye almak ve erkeklere bu konuda psikolojik destek, danışma hattı, vs. gibi çözümler üretmek, aile içi şiddeti gerçekten azaltabilir. Azaltır demiyorum ama orada ciddiye alırsan çözüme doğru politika üretme ihtimalin olan bir durum var. Veri destekli çözümler her zaman duygusal çözümlerden daha güçlüdür ki dikkat ederseniz “adam öküz” tespitinin önerdiği bir çözüm de yok.
Vücuttaki hormon seviyelerindeki dalgalanmaların insanların davranışları ve ruhsal durumları üzerindeki etkileri daha yeni yeni anlaşılmaya ve araştırılmaya başlanan bir konu. Bu aşağıdaki videoda Lisa Welling, testosteron seviyesinin, kadın ve erkeklerde karşı cinste çekicilik konusunda nasıl etkili olduğu konusunda örnekler veriyor.
İnsan çekiciliğinde 3 çeşit steroid hormon öne çıkıyor : Progestinler ki anahtar hormonu progesterondur, temel olarak hamilelik sürecinde yer alırlar. Estrogenler ki anahtar hormonu estradioldür, temel olarak kadınların ikincil cinsel karakteristiklerinin gelişiminde rol oynarlar. e son olarak androgenler ki anahtar hormonu testosterondur, çoğunlukla erkek ikincil cinsel karakteristiklerinin gelişiminde rol oynarlar. Farkedilen ana fonsiyonlarına rağmen bu üç sınıf hormon da hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunur (fakat çok farklı oranlarda).
Welling’in bahsettiği örnek, hemen her erkeğin kadının koruyup kollama konusunda bilmesi gereken birşey : adet döngüsü. 28 günlük ortalama adet döneminde, adet birinci günde foliküler denilen evre ile başlar. Adet 5 gün sürerken, folliküler evre yumurtlamaya kadar devam eder ki bu aşamada yumurtlanır ve döllenme olabilir. Yumurtlamadan sonra luteal diye bilinen evre vardır ki bu evrede döllenmiş yumurta uterus duvarına yapışabilir ve hamilelik olabilir. Hamilelik olmazsa, hormon seviyeleri düşer ve döngü yeniden başlar.
Aşağıdaki grafikte gördüğünüz gibi estrogen, testosteron ve progesteron, adet döngüsü boyunca tahmin edilir oranlarda salgılanırlar.
Geç Foliküler Evre – Alfa siker günleri
Adet döneminin değişik evrelerinin değişik hormon profilleri var. Örneğin cinsel ilişkinin döllenme sonuçlanabileceği geç foliküler evrede estrojen ve testosteron seviyeleri yüksek iken, progesteron seviyesi çok düşük. Ama döllenmenin olmayacağı luteal fazın ortasında ise yüksek estrogen seviyesi var (ama yine de daha az), düşük testosteron ve çok yüksek progesteron seviyeleri var.
Araştırmalar gösteriyor ki kadınlar, yumurtlamaya yakın dönemde erkeklerde maskülin karakteristikleri daha çekici bulduklarını söylüyorlar. Yani kadınların bu genetik sağlık göstergelerini olan çekimi, döllenme ihtimallerinin en çok olduğu dönemde daha artıyor.
Bu tercihleri hormonlar yönetiyor. Unutmayın, yumurtlamaya yakın testosteron seviyesi yüksek, estrogen seviyesi yüksek ve pregesteron seviyesi düşük. Süslü bir matematiğin de yardımı ile her bir hormonun tek tek katkısını hesaplamışlar ve görünen o ki testosteron bu maskülin erkek seçme etkisini yaratıyor. Kadınların testosteron seviyesi yumurtlamaya yakın yüksek iken maskülin erkek tercihi aynı kadının testosteron seviyesi daha düşük olduğu zamana göre daha fazla.
Evet sevgili dostlar, alfa siker, beta öder hipergamisi, hormonların da etkisi ile 28 günlük periyotlar halinde sürekli tekrarlanıyor. Bu nedenle hatununuzun adet döngüsünün bilmeniz çok önemli. Hatununuzun adet döngüsünü bilin ve bu yumurtlama penceresinde kıskançlık seviyenizi arttırın. Bırakın kızlarla dışarı çıkıp kız kıza başka bir zamanda eğlensinler. Hem bu döngüyü bilirseniz sürekli kıskançlığa da gerek yok. Sadece o alfaya meyilli dönemde gözünüz açık olsun yeter :))
Ve toy, alfa özellikleri gelişme aşamasında erkeklere tavsiyemiz ise hedefteki kadının adet dönemini bilebilirlerse bu beta öder kısmında yatağa atlayabilirler. Şimdi bulamadım ama beta erkeklerin en çok bu dönemde seks bulabildiğini (hamilelik olmayacak bu dönemde) gösteren bir araştırma okumuştum.
Erkeklerde Testosteron ve kadın çekiciliği
Son dönemlerde erkeklerin hiç de kadınsı olmayan kadınlara çekilebilmesini açıklayan bir bölümde var videoda. Erkeklerin testosteron seviyesi arttıkça, feminen kadınlara yöneliyorlar. Ama gençlerin testosteron seviyesi tabanda olduğu için, tam tersi geçerli.
Erkeklerde başarı ve testosteron
Videonun en son bölümü ise bence çok önemli bir bilgi içeriyor. Testosteron seviyesi, erkek rekabete dayalı bir oyunda kazandı mı tavan yapıyor ama kaybetti mi yerlerde sürünüyor. Bu önemli ve gerçekten de yaptığınız işin rekabetçi olması ve bunda çok iyi olacak şekilde kendinizi geliştirmeniz, testosteron seviyenizi tavanlara çıkaracaktır.
Üstad Jordan Peterson’un “kendimi geliştirmek için ne yapabilirim, nerden başlayabilirim” sorusuna verdiği ve artık bir internet memesi haline gelen “odanı topla” (clean your room) felsefesini kendi ağzından dinleyelim. İnsanın varolduğu çevre ile kendi benliği arasında, en yüksek psikolojik entegrasyon seviyesinde bir ayrım olmadığı üzerine kurulu (ki Budist bir doktrindir) bu felsefe, aynı zamanda kişisel gelişime giden yolun başlangıcının bizim zerre kadar önem vermediğimiz şeylerden geçtiğini de öğretiyor.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, Dr. Oren Amitay’ın davetiyle konuk olarak katıldığı derste yaptığı konuşmadan bir bölüm. Bu efsane konuşmanın tamamı ise şurada (uzun versiyonunda Türkçe alt yazı yok maalesef).
Jordan Peterson bu bölümde, feminizm, 30 yaşında kadınların tercihleri, kadınların karmaşık ikilemi, yönetici olmak, modern toplumun saat gibi işlediği için artık takdir etmediğimiz faydaları, vs. üzerine konuşuyor.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson‘un üniversitede verdiği derslerin kayıtları kendi YouTube kanalında yayınlanıyor. Bu videolarda bayağı iyi mücevherler var. Bunlardan birinde kaydedilmiş bu aşağıdaki videoda Peterson, egemenlik hiyerarşisi, arketip idealler, hiyerarşide yükselmek ve kişisel ideal hakkında konuşuyor. Bu arada çaktırmadan nasıl alfa erkek olunur sorusuna da cevap veriyor. (Alfa olmak için ızdırabı gönüllü kabul etmek ve dolayısı ile aşmak ile (02:10) ve bilinmeyene kahramanca meydan okumak ve onu anlaşılır hale getirip başkaları ile paylaşmak (12:25) lazım diyor.).
Jordan Peterson daldan dala atladığı için olsa gerek, arada mesajı kaçırmak mümkün. Videonun altında bir izleyici sormuş :
“Nasil alfa erkek olunur? Video da buna dair bir cevap var mı? ”
Şöyle yanıtladım :
“Evet dikkat ettim de biraz Jordan B. Peterson’a hakim olmak lazım mesajı kapmak için. Bir de arada çok dağılıyor üstad. JBP üstad, eğer toplum yolsuzluğa batmamış ise herhangi bir erkek egemenlik hiyerarşisi; yetenek, çalışma ve sabır ile tırmanılan bir yapıdır. Bunu gerekli fedakarlığı yaparak çalışan, bir alanda yetenek geliştiren kişi tırmanır. Örneğin Bilişim beyin cerrahlarının arasındaki hiyerarşiyi düşün (toplumda çok hiyerarşi vardır böyle, örneğin futbolcular arasında, finansçılar arasında, fırıncılar arasında, lokantacılar arasında …). En yetenekli, çalışkan, sabırlı ve fedakar cerrah egemenlik hiyerarşisinde yukarı tırmanır.
Alfaya gelelim. JBP’ye göre arketip alfa, kaotik bir durumda bilinmeyenle yüzleşecek cesareti olan ve bu cesareti ile bilinmeyeni yenip yeni bilgi üreterek bunu paylaşan kişidir. Böylece egemenlik hiyerarşisinde tepeye çıkar ve kadınlar tarafından daha arzu edilir olur. Bunun avcı toplayıcı toplumda arketipi, yeni ve keşfedilmemiş yerlere ilk gitme cesareti gösteren, oralardaki bilinmeyen vahşi hayvanları avlayan ve böylece daha çok kaynağa sahip olan cesur – savaşçı – avcı erkektir. Günümüz toplumunda ise bir alanda bilgiye ulaşan (örneğin daha önce hiç kullanılmamış bir teknikle cerrahi geliştiren ve daha çok hastanın hayatını kurtaran doktor ya da yeni bir yazılım geliştiren mühendis, vs.)dir.”
İzleyici daha sonra şöyle sormuş :
“Erkek Adam illa mühendis doktor mu olmak gerekiyor yani bu devirde alfa erkeği olmak için, yoksa kendi alanında başarılı olmak ta alfa erkeği olmak için yeterli mi ?”
Cevap :
“Çok güzel bir nokta yakaladın. JBP’a göre yükselebileceğin erkek egemenlik hiyerarşisi sayısız. Çoğunda bilinmeze kafa tutmak demek değer yaratmak demek. Muslukçular, fırıncılar, lokantacılar, vs … zanaatkarlar için kendi yerel hiyerarşileri var. Zanaatin neyse orada değer yaratıp yukarı çıkman seni alfa yapar der üstad. “Özen ve sabırla yapılmış hiçbir şey önemsiz değildir” der.
Yani kısacası mühendis falan olmaya gerek yok. Hatta birçok zanaatkar veya esnaf kendi hiyerarşisinde ortalama bir mühendise 5 basacağı bir yüksekliğe çıkabilir.”
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda hipergaminin insan evrimindeki rolünü anlatıyor. Bonus olarak da friendzone’un evrimsel açıdan harika bir tanımını veriyor : “Arkadaş olarak hiç de fena sayılmazsın ama bu senin genlerinin gelecek nesile aktarılmasının bir gereği yok” 😀
Burada çalışan önemli mekanizma, kadınların, çocuk yapacakları seçmesi. İnsan türünün en yakın kuzeni olan şempanze (yaklaşık 6 milyon yıl önce ortak atadan ayrıldığımız) dişileri, insan dişilerinin aksine, önüne gelenle çiftleşirler. Tabii ki alfa erkeğin, beta ve omegaları döverek uzaklaştırması sonucu bu çiftleşme genelde alfa şempanzelerle olsa da, burada şempanze dişisinin herhangi bir seçim yapması durumu yoktur.
Peki kadınlar, beraber çocuk yapacakları erkeği nasıl seçerler? Erkek egemenlik hiyerarşisine bakarak. Burası, erkeklerin birbirleri ile rekabet halinde oldukları arenadır. Erkek egemenlik hiyerarşisi arenasında erkekler, bariz dişiler için birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmazlar. İş, para, statü, egemenlik gibi konularda birbirlerine üstünlük yarışındadırlar.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson bu videoda insanların yapmaları gerektiğini bildikleri halde yapmadıkları şeylerin aslında insanı nasıl olağanüstü seviyelere ve verimliliğe çıkarabileceğini anlatıyor.
Profesör Peterson eğer yapmanız gerektiğini bildiğiniz halde yapmaktan korktuğunuz ve kaçındığınız şeylerin karşısına gönüllü olarak çıkıp bu şeyleri yapmaya başlarsanız güçleneceğinizi anlattıktan sonra bu modda 10 yıl yaşamanın verimliliğinizi inanılmaz seviyelere çıkaracağından bahsediyor.
Daha önce söylemiştim, insanları alıp korktukları ve sakındıkları şeylere gönüllü olarak maruz bırakırsanız. Kendi tanımladıkları hedeflerine ulaşmak için üstesinden gelmeleri gerektiğini bildikleri şeylere … İnsanlara korktukları şey karşısında dik durmayı öğretirseniz … Güçlenirler! Ne kadar güçleneceklerinin üst sınırını bilmiyorsunuz bile …
Sorun kendinize : 10 yıl yapman gerektiğini bildiğin ama sürekli kaçındığın şeyleri yapsan … sizin kendi tabirinizle ve kendi değer sisteminiz içinde.
Nasıl birine dönüşürsünüz?
Biliyorsunuz ara ara böyle yaparlarsa neye dönüşebileceklerini 10 yıllar içinde bulan olağanüstü insanlar geliyor dünyaya. Ve bu insanlar süreklü güçlenip dururlar … Bunun üst sınırını bilmiyoruz …
Belki de bu kadar acı çekmenizin sebebi aslında olabileceğiniz kişi olmamanız ve bunu bilmeniz. Tamam bu itiraf etmek hatta düşünmek için korkunç birşey ama burada büyük bir potansiyel de var.
Çünkü belki de dünyada bulunmak ve dünyaya bakmak için başka bir yol var …
Ve bu yol şimdi olduğunuzdan daha iyi bir yol.
Sonra bunu birçok insanın yaptığını düşünün. İnsanlık olarak çok yol katettik … Daha önce konuşmuştuk sadece bu gün 250,000 kişiyi yoksulluktan kurtaracağız … 300,000 kişi elektriğe kavuşacak. İnsanları tarihte hiç olmadığı kadar büyük sayılarda yoksulluktan çekip alıyoruz.
Ve bu 2000 yılından beridir hızlanarak devam ediyor. Birleşmiş Milletler, 2000 – 2015 arasında yoksulluğu yarıya indirme hedefini 2013te başardı. Birçok yerde eşitsizlik olsa da ve siz hep bunla ilgili duygu sömürüsü duysanızda toplamda dalga herkesi yukarı çekiyor ve bu harika birşey. İnsanlar kendilerine çeki düzen verseler ve bunu hedefleseler … bunu çok daha hızlandırabiliriz.
Benim kendi gözlemim genelde kapasitemizin sadece yüzde 51ini kullanıyoruz.
Genelde öğrencilere sorduğum bir soru var : Günde kaç saatinizi boşa harcıyorsunuz?
Klasik cevap günde 4 – 6 saat. Verimsiz çalışmak, gereksiz youtube videoları izlemek …
Günde dört saat ve haftada 20 – 25 saat … Ayda 100 saat. 2.5 çalışma haftası!
Yılda yarım çalışma yılını boşa harcamak demek!
Zamanının … hadi az alalım .. saati 20 Dolardan … muhtemelen aslen 50 Dolar …
Haftada 20 saat israf ediyorsanız yılda 50,000 Dolar israf ediyorsunuz … Ve bunu tam şu an yapıyorsunuz. Genç olduğunuz için zaman israfı benim için olduğundan sizin için daha büyük felaket. Zira ben sizin kadar yaşamayacağım.
Yani eğer olabileceğiniz gibi olsaydınız ve önünüzdekileri israf etmeseydiniz ne olabileceğiniz kendinize sorun. Kim bilir belki 10 kat verimli olacaksınız, belki 20 kat. Pareto dağılımı bu. Verimli insanların ne kadar verimli hale gelebilecekleri hakkında hiçbir fikriniz yok.
Tamamen uç noktalarda …
Kendimize hep beraber çeki düzen versek ve herşeyi daha kötü hale getirmeyi bıraksak, çünkü insanlar sadece daha iyi şeyleri yapmamakla kalmazlar, aktif olarak işleri daha kötü yapacak şeyleri de yaparlar.
Kindarlıklarından, ukalalıklarından, sahtekarlıklarından adam öldürmeye ya da soykırıma eğilimleri olduğundan ya da hastalıklı bir şekilde hepsi birden.
Eğer insanlar sadece herşeyi gerçekten daha kötü yapmak için çabalamayı bıraksalar, sadece bu sebeple ne kadar daha iyileşeceklerini bilmiyoruz bile
Sonuçta varoluşsal düşünce sistemlerinde garip bir dinamik var. İkiside büyük ıstırap kaynağı olan insan kırılganlığı ve sosyal yargı arasında ve insanların almaları gerektiği halde almadıkları sorumluluklar …
Bu da ilginç şeylerden biri … Öğrencilerime sıklıkla sorduğum sorulardan biri de şu … Biliyorsunuz insanların vicdanları var fikri … vicdan biliyorsunuz bişey yapmadan önce duyduğunuz ve hissettiğiniz birşey… …yapacağınız aptal şeyi muhtemelen yapmasanız daha iyi diyen içses ….. ilginç bir şekilde bu sesi dinlemek zorunda değilsiniz … Gidip o şeyi yine de yaparsınız.
Ve sonunda vicdanınızın sizi uyardığı şey olur bu konuda kendiniz aptal hissedersiniz. Çünkü bunun olacağını biliyorsunuz, vicdanınız sizi uyardı ama yine de yaptınız. Komik olan bu vicdan insanların içinde çalışan ve bizim ne olduğunu bilmediğimiz birşey. Eğer 5 yıl, 10 yıl hep vicdanınızın sesini dinleseniz ne olurdu?
Ne pozisyonda olurdunuz, nasıl bir aileniz olurdu, nasıl bir ilişkiniz olurdu.
Kim olduğunuza göre şekillenen bir ilişki, ne olmadığınıza göre şekillenen bir ilişkiden daha güçlü olurdu.
Tabii birlikte olduğunuz kişi sizin tüm gücünüz ve şiddetinizle başedebilecek biri olmalı ki bu pazarlığı çok zor birşey.
Ama bunun pazarlığını yapsanız üzerinde duracağınız sağlam bir zemin ve gerçek bir hayatınız olurdu .ve bu çocuk yapmak için ideal bir zemin olurdu zira onlarla gerçek bir ilişki şansınız olurdu. Oldukça fazla sayıda ailede olduğu gibi onlara işkence etmek yerine. Aslında bundan daha fazlası … Bu yüzden sizi Solzhenitsyn’in yazdıklarıyla tanıştırmak istiyorum.
Kendinize çeki düzen verip nasıl yaşamak istediğinize karar vermeniz sadece sizin kaderinizi belirleyen birşey değil.
Sadece sizin kaderiniz değil, sizinle bağlantılı herkesin kaderini etkileyen birşey bu. Dünyada 7 milyar insan var … 9 milyarda tepe yapıp ordan azalacak nüfus. Neyse 7 milyar insan varken siz kimsiniz ki … plajda bir kum tanesi. Yani sizin ne yapıp yapmadığınız önemli değil demeyin durum bu değil.
Bu yanlış bir düşünce zira siz bir ağın merkezindesiniz. Ağda bir noktasınız. Ve bu şimdi sosyal medya çağında daha da büyük bir gerçek. Hayatınız boyunca en az 1000 kişiyi tanıyacaksınız. Onlar 1000 kişi tanıyacak ki bu sizi 1 milyon kişiden 1 kişi öteye koyar. Ve 1 milyar kişiden 2 kişi öteye. İşte böyle nüfuslusunuz. Yaptığınız şeyler havuza atılan taşlar gibi dışarı doğru dalgalar yayıyor. Ve şeyleri sizin tam anlayamayacağınız şekilde etkiler. Yani sizin yaptığınız veya yapmadığınız şeyler sandığınızdan çok daha önemli.
Bunu kayramanın dehşeti, yaptıklarınızın aslında önemli olduğunu kavramak ki anlamsız bir varoluştan iyidir diyebilirsiniz. Önemli olmak daha iyi ama kendinize gerçekten sorsanız bunun daha iyi olduğundan emin olacak mısınız? Seçme şansınız olsa … Hiçbir sorumluluk almadan yaşayabilirim ama bunun bedeli hiçbir şeyin önemi olmaması.
Ya da bunu tersine çevirirm ki herşey önemli hale gelir. Ama bunun sorumluluğunu almam lazım. İnsanların anlamlı yolu seçeceklerine pek emin değilim.
Nihilistler hayatlarında bir anlam olmadığı için büyük ızdırap çekerler diyebilirsiniz. Ama avantajları hiçbir sorumlulukları olmaması. Faydası bu ki bence motivasyonu da bu. “Nihilist olmamam mümkün değil zira bütün inanç sistemlerim çöktü …” Evet belki … Belki çökmesine sen izin verdin zira böylesi inançlarına göre hareket etmekten daha kolay. Ödediğin bedel de anlamsız bir ızdırap ama bu konuda sızlanıp sempati toplayabilirsin ve …
Fena iş de değil. Özellikle alternatifi kendi sorumluluğunu alıp adam gibi bir yaşam sürmek ise.
Solzhenitsyn’in 20. yüzyılda farkına vardığı … gerçi sadece o değil ama kendisi en iyi örneği. Eğer patolojik bir hayat sürerseniz, toplumuzu da patolojik hale getirirsiniz.
Ve bunu yeteri sayıda insan yaparsa … cehennem! … gerçekten … gerçekten. Gulag Takımadaları kitabını okursanız .. buna cesaretiniz olursa … cehennemin tam olarak neye benzediğini görürsünüz. Ve kendiniz karar verirsiniz … gitmek istediğiniz yer burası mı … daha da önemlisi kendiniz ve ailenizi götürmek istediğiniz yer burası mı
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Mavi haplı erkeklerin en büyük problemlerinden biri de günümüz kültürünün romantizm algısına kafalarını gömmüş olmaları ya da beraber oldukları kadının bu deli saçması romantizm algısından fazlaca etkilenmiş olması.
Günümüz kültürünün ilişkilere bakışı maalesef Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson’ın dediği gibi “13 yaşındaki bir kız çocuğunun hayal dünyası” olgunluğunda. “Kültürümüz o kadar ben merkezci ki, romantik ilişkinin amacının ilişkideki kişileri mutlu etmek olduğunu sanıyoruz” diyor Profesör Peterson. “Bu deli saçması birşey. Romantizmin amacı ömür boyu mutluluk değildir. Çünkü seni mutlu edecek birini bulamayacaksın. İlişkide olduğun kişi de seni ömür boyu etmek için değil zaten.”
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Soru tam olarak şu : “kadınlar, İncil’de iyi çocuk karakteri teşvik edilirken neden kara üçlemeye sahip erkekleri tercih ederler?” Doktor Peterson doğru bir şekilde aslında kadınların kötü çocukları iyi çocuklara tercih etmediğini, kadınların saldırganlık kapasitesi olan ama bunu medeni şekilde kontrol altında tutan erkekleri tercih ettikleri, ve bu erkekleri aslında sünepe ve zayıf erkekler olan efendi çocuklara tercih edeceklerini anlatıyor.
Videonun can alıcı mesajı ise ahlaklı olmanın, kimseye zararsız biri tavşan olmanın ahlaklı ve iyi biri olmayla aynı şey olmadığı. Tam tersine Nietzche’nin ve Carl Jung’un değindiği gibi asıl ahlaklı olanın şiddet ve saldırganlık kapasitesi olup da bunu medeni bir şekilde kontrol altında tutabilen bir kişi” olduğu.
Kadınların kimseye zararı olmayan tavşanları değil de aslen zarar verebilecek gücü olup da bunu medeni bir şekilde kontrol altında tutabilen erkekleri tercih etmeleri çok anlaşılmaz birşey değil.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson‘u kadınlar ve erkekler cinsel partnerlerini nasıl seçerler konusuna değiniyor. Erkeklerin CPD‘sine en çok etki eden faktörün kadınların sözel olarak belirttiği şeylerden ziyade empirik araştırmalardan çıkan bir özellikle bağlantılı olduğunu anlatıyor.
Kadınlar ne ister, erkekte gerçekten ne arar diye soruyorsanız, oldukça sağlam bir cevap var videoda.
Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.