Duygusal Yatırım V – Kadının duygusal yatırım yapmasını sağlamak

Bir önceki bölüm için Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz? yazısına bakınız.

Bir kadının size duygusal yatırım yapması için, bazı şeylerin olması gerekir :

1) Kadın sizden hoşlanmalıdır – mesela sizi yakışıklı, ilgi çekici, tatlı, arkadaş canlısı, vs … bulmalıdır.

2) Sizinle duygusal bir bağlantı hissetmelidir.

3) Sizin tarafınızdan kabul görmüş hissetmelidir. Eğer onu reddediyor, görmezden geliyor ya da düşmanca davranıyorsanız, size duygusal yatırım yapmayacaktır.

4) Sizin kendine güvenli ve sağlam biri olduğunuzu görmelidir.

5) Sizinle vakit geçirmelidir.

Kadın sizden hoşlanmalıdır.

Bunu açıklamaya pek gerek yok.Kadınlar genellikle kendileri ile aynı değerlere, hedeflere, vs … sahip olmayan erkeklere duygusal yatırım yapmayacaktır. Bazı kızlar boydan boya dövme ile kaplı bir rapçi isteyecektir, bazı kızlar ise Star Wars izleyen erkekler. Eğer çok çeşitli ilgi alanları olan bir erkekseniz birçok kızın ilgisini çekeceksinizdir ama bazı kızlar kesinlikle sizinle uyuşmayacaktır.

Sizinle duygusal bir bağlantı hissetmelidir.

Bir kızla duygusal bağlantı kurmanın anahtarı, birlikte duygusal olarak heyecanlı şeyler yaşamaktır.En nihayetinde olması gereken şey, tutkulu bir sekstir tabii ki. Ama bundan önce iyi bir konser, derin bir konuşma, hatta bira eşliğinde bir masa tenisi bile aranızda duygusal bir bağ oluşmasına yardımcı olur.

Duygusal bağlantı kurmanın bir başka yolu da kızın sizin kendine güveninize dolaylı olarak maruz kalmasıdır. Kız onun duygusal olarak kaya gibi sağlam erkeği olmanızı ister ve bu nedenle de kendi zayıflıklarını ve korkularını size yansıtır. Bunu yaptıktan sonra da sizin bu zayıflık ve korkuları yenmenizi izler. Kadın sizin her zaman yönetmenizi ve geceyi eğlenceli hale getirmenizi ister.

Kadınların duygusal enerjisi vardır ve bu enerji her zaman birine ya da birşeye yönelmek ister. Siz bu enerjinin size yönelmesini istersiniz. Bunun en kısa yolu, onunla vakit geçirmektir. Muhtaç görünmediğiniz ve kızı kötü hissettirmediğiniz sürece beraber zaman geçirmek, duygusal bağı kuracaktır. Kadının sizden hoşlanmasının en iyi yolu, onunla vakit geçirmek zorunda kalmanızdır, mesela işte ve bir arkadaş grubu içinde. Bir arkadaşım kızları yatına çağırırdı ve bütün günü beraber geçirdiğimiz için bu kızlar benden hoşlanırlardı. Ünlüler çokça ilgi görürler zira ekranda ya da radyoda çokça çıkarak duygusal yatırım alırlar ama karşılığında kadınlara çok az duygusal yatırım yaparlar.

Sizin tarafınızdan kabul görmüş hissetmelidir.

Yine belirtelim, reddedilmiş bir kadından daha kızgın biri yoktur. Bu nedenle kadın size açılan kapının açık olduğunu hissetmelidir. Kadın size yatırım yaptıkça, siz de onun duygularını tırmandırmalısınız. Götün teki olarak, kadının duygularına duyarsız kalarak ve onun yürümelerini yanlış okuyarak bunu mahvedebilirsiniz.

Sizin kendine güvenli ve sağlam biri olduğunuzu görmelidir.

Kendine güven kelimesi (confidence), latince con (ile) ve fidens (inanç) kelimelerinden gelir. Kendine güvenen bir erkek, ne yaparsa yapsın başaracağına ve kimsenin kendisini durduramayacağına inancı olan biridir. Bir kadın, erkeğin misyonunu kendine güven ile gerçekleştirmek için çalıştığını izleyerek tahrik olur. Kadınlar neden klüplerdeki DJlere, promosyonculara ve uyuşturucu satıcılarına ilgi duyar? Bu adamlar toplumun “kaymak” tabakası falan değiller. Ama bu adamlar klüplerde  gerçekten iş yapan erkeklerdir. Diğer tüm erkekler ise orada oturup kızlara salya akıtarak bakarak çekiciliklerini düşürürler.

Son bölümde bütün bunlar toparlıyoruz.

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz?

Bu yazı dizisinin bir önceki bölümü için Duygusal Yatırım III – Bilinçaltı iletişim, tırmandırmanın paradoksu ve baştan çıkarmanın zorluğu.

Bu seriden eğer sadece tek bir şey öğrenecekseniz, o şu olsun : size henüz duygusal yatırım yapmamış bir kadın düşüncelerinizde ve duygularınızda yer işgal etmemelidir. Kadınlarla etkileşirken kalbiniz ve aklınız başka yerlerde olmalı. NOKTA! Eğer kadın sizin için kafasında ve kalbinde yer açmadı ise, siz de kalbinizde ve kafanızda ona yer açmayın. Eğer hayatınızda bu değişikliği hemen yaparsanız, kadınlarla ilgili aldığınız sonuçların anında daha iyi olacağına sizi temin ederim. Kadınlar güzel hayatın tatlılarıdır, ana yemeği değil ve bir kadın sizinle konuşurken aynen bunun böyle olduğunu hissetmelidir. KADINLAR TATLI OLMAK İSTERLER.

İşte duygusal yatırım yapmamanın benim önereceğim ana adımlar :

1) Duygusal yatırım yapmanızın gereksiz olduğunun farkına varın.

2) Düşünce ve duygularınızı meşgul eden ilginç ve harika bir yaşamınız olsun.

3) Kadınlar konusunda “bolluk zihniyeti”ne sahip olun.

4) Sınırlarınız olsun ve sarsılmaz olun.

5) Önce kendi eğlenmenize bakın.

Duygusal yatırım yapmanızın gereksiz olduğunun farkına varın.

Bu muhtemelen en önemli adım. Bence birçok erkeğin kadınlara duygusal yatırım yapmasının sebebi, toplumun ve pop kültürün bilinçaltında erkeklere şunu öğretmesi : erkeğin kızı elde etmesinin yolu, onun kızdan sevgi dilenmesi ve kısa duygusal yatırım yapmasından geçer. Filmlerde, kendine güvenen, kendi hayatını yaşayan ve başarılı erkekler hiçbir zaman kızı elde etmezler. Kızı sonunda kazanan, kız uzaktan aşık olan ve filmin geri kalanında kızı elde etmeye çalışan ve bu yolda bir sürü reddedilmeye ve aşağılanmaya göğüs geren beta kaybedendir. Bu filmler aynı zamanda kadınların sürekli sarılmaya ve aşk – böcüğü saçmalıklarına ihtiyacı olan narin çiçekler olduğunu anlatır. Gerçek hayatta ise işler böyle yürümez.

Erkekler aynı zamanda kadınların reddedilmeyi sevmemelerini yanlış anlıyorlar. Kadınların güçlü bir “kabul edilme” ihtiyaçları vardır (tüm beta erkekler gibi) ve bu nedenle reddedilme konusunda erkeklerden daha duyarlıdırlar. “Aşkı reddedilen kadından daha kızgın biri yoktur” deyimi doğrudur. Korku oyunu (dread game) be “umursamamak” eğer kadın önce sizi umursamıyorsa işe yarar. Ama siz kadını açıkça reddederseniz, ya da kadın size yürür ama sizden hayır cevabı alırsa büyük olasılıkla kadın tüm duygusal yatırımını geri alacaktır. Kadınların bu güçlü ve sürekli kabul edilme ve onay ihtiyacı nedeniyle erkekler yanlış bir şekilde önce kendilerinin duygusal yatırım yapmaları gerektiğini düşünürler. Fakat tek yapmanız gereken onu reddetmemek ve dışlanmış hissettirmemektir. Kadını “kabul edilmiş” hissettirmek ve ona yatırım yapmak arasında yürümeniz gereken ince bir çizgi vardır.

Bu oyunu kazanmak için, bir kadın için ancak onun da sizin için bunu yapabilme ihtimali olduğunda bir şey yapmalısınız. Eğer bir kadına içki ısmarlamak isterseniz, onun da size içki alıp almayacağını düşünün. Eğer almayacak derseniz, siz de almayın. Eğer kız sizin beklemenizi isterse, onun da sizi bekleyip beklemeyeceğini düşünün. Eğer kız beklemez derseniz, siz de beklemeyin. Eğer sürekli merhaba dediğiniz ama size hiçbir zaman merhaba demeyen bir kız varsa, o kıza merhaba demeyi bırakın. Kim olduğunuzu biliyor, eğer merhaba demek isterse gelir der. İlişkilerde “kazanmak” gayet uygun birşeydir.

Tabii bu söylemesi kolay ama yapması zor bir şey. Toplum ve duygularınız sizi kızların çevresinde pervane olmanız, onları beklemeniz, saçmalıklarına katlanmanız, onlara içki ısmarlamanız, vs … gibi şeylere itecektir. Duygularınızla ve sosyal eğitim ile savaşmalı ve yolunuzdan şaşmazsanız kızların bundan etkileneceğine inanmalısınız. Bu, kadınlara “hayır” diyebilmeyi (hayır demek reddetmek demek değildir) ve kadını bırakıp gidebilmeyi gerektirir. Gerekirse tamamen terk etmeyi gerektirir.

Düşünce ve duygularınızı meşgul eden ilginç ve harika bir yaşamınız olsun.

İnsanlar güzel duyguların peşinden koşmaya programlanmıştır. Eğer hayatımızın iş, okul, hobiler gibi ana yönleri bizi mutlu etmiyor ise, güzel duyguları başka şeylerde ararız : uyuşturucu, boktan TV programları, kadınlar, yemek, vs … Bunların her biri kendi başına o kadar kötü olmayabilirler ama eğer hayatınız sizi mutlu etmiyor ise, kötü şeylere aşırı duygusal yatırım yapar ve depresyona girersiniz. Eğer hayatınız çok kötü ise, bilinçaltında ve bilmeden kadınlara aşırır yatırım yapmaya başlarsınız.

Ben “peynirli pizza metodu”nu kullanıyorum. Ne zaman kendimi çok kötü hissetsem, düşüncelerimi ve duygularımı sevdiğim bir şeyle doldururum – peynirli pizza, Orea cheesecake, plajda mantar çektiğim gün, dinazorlar hakkında okumak, vs … Bu benim kafamı temizliyor ve kadınlar etrafında normal davranmamı sağlıyor. Bir kız için bir şey yapar gibi olduğumda kendime soruyorum “peynirli pizzayı kafamdan ve kalbimden çıkarmamı hakedecek ne yaptı?” Peynirli pizza yerine dilediğiniz şeyi kullanabilirsiniz, idealinde ise pizza yerine kadının katılmaya can attığı, heyecanlı bir hayat koymanız.

Kadınlar konusunda “bolluk zihniyeti”ne sahip olun.

Hayatınız ne kadar güzel olursa olsun, kızlara duygusal yatırım yapmamak zordur. Bolluk zihniyetinde duygu ve düşünceleriniz başka kadınlarla dolu olur, bu nedenle de belirli bir kıza ihtiyacınız yoktur. Eğer başka kızlar yoksa, kendinizi kandırın. Ben bu durumda bolluk içinde olduğum zamanları hatırlar ve kendimi o zamanlarda gibi hissetmeye çalışırım. Eğer hiçbir zaman bolluk içinde olmadı iseniz, kendinizi Brad Pitt ya da başka bir ünlü olarak düşünün ve o nasıl davranacaksa öyle davranın.

Sınırlarınız olsun ve sarsılmaz olun.

Kadınlar sizin, misyonunu neşe ve kendine güvenle takip eden, yıkılmaz bir duvar olmanızı isterler. Kadınlar her ne kadar sizi o misyonun yolundan çıkarmaya çalışsalar da bunu yenildiğinizi görmek için değil, sizin gerçekten sağlam bir duvar mı, iskambil kağıdından yapılmış, üfürükten bir duvar mı olduğunuzu test etmek için yaparlar. Mağazada bir masaya gerçekten sağlam tahta mı değil mi anlamak için vurmanız gibi, bir kadın sizin gerçekten yolundan çıkmayacak, kendine güvenen biri olup olmadığınızı anlamak için shit test yaparlar. Siz ne kadar kendine güvenli ve sarsılmaz iseniz, shit test de o kadar güçlü olacaktır.

Sizin göreviniz, dışarı çıktığınızda, eğlenebildiğiniz kadar eğlenmektir. Kadın sizin duygusal yatırımınızın “parti nerede?”, “nerede eğleniyoruz?” seviyesinde olduğunu hissetmeli. Bütün akşam için bir planınız olmalı : X’e gidiyorum, sonra Y’ye gideceğim, vs … Kadının planlarınızı değiştirip yönetmesine izin vermeyin. Sizin ana misyonlarınız (kariyer, hobiler, vs …) da kafanızın içinde olmalı. “Girls just wanna have fun” (kızlar sadece eğlenmek istiyor) şarkısını biliyor musunuz? Gerçekte herkes eğlenmek istiyor ama erkekler kızları etkileyeceğim stresi ile bunu yapamıyor. Ne zaman gergin, korkmuş ya da kıza fazlaca duygusal yatırım yapıyor hissederseniz, kendinize sadece şunu söyleyin : “Ben buraya eğlenmeye geldim. Buna katkın olursa süper. Eğer olmazsa, gidebilirsin.” Eğlence ve pozitif olmak her zaman kazanır.

Örnek : Eğer çok güzel bir kız inanılmaz sıkıcı bir şey hakkında konuşup duruyorsa, birçok erkek yine de ilgiyle dinliyomuş numarası yapar. Bu yanlış! Kadınlar ne zaman sıkıcı olduklarını bilirler ve bu bazen böyle birşeye katlanan biri misiniz diye görmek için ince bir shit testtir. Kadınlar sekse muhtaç değildirler ve bir erkek sıkıcı, aptal ya da kaba ise onunla takılma ihtiyacı hissetmezler. Aynı zamanda kendi saçmalıklarına katlanmaya çalışan bir erkeğe saygı ve empati de duyamazlar. Erkekler kendi iyi hayat vizyonlarını kaybettiklerinde kadının sıkıcı olmasına izin verirler. İyi bir hayatta güzel kadınlar vardır ama iyi bir hayat aynı zamanda güzel muhabbet de içerir. Eğer kız ile ilginç bir muhabbet edemiyorsanız, sıkıcı konuşmaya katlanmayacağınızı göstermek için konuyu değiştirin.

İyi bir hayat vizyonuna, sınırlara ve hayatınızın, düşünce ve duygularınızın ilginç ve değerli olduğuna dair kendine güvene sahip olarak, kadına meydan okuyup onu tahrik edebilirsiniz.  Kadınlar kendilerini olgunlaştıracak, kendi sahip oldukları hayattan daha iyisine geçmelerini sağlayacak erkekleri isterler.  Her dediklerini onaylayan bir sünepe ya da dar kafalı komformist istemezler. Kadınlar her an çekip gitmeye gönüllü erkekler isterler. Bunu taş kalpli psikopatlar oldukları için değil değil, bırakıp gidemeycek bir erkeğin herhangi bir potansiyeli olmamasından dolayı isterler.

Çoğunuz için tabii ki bu çok zor. Birçoğunuzun sıkıcı bir hayatı var ve güzel bir kadın bir anda hayatınızın en ilginç ve önemli şeyi haline geliyor. Ya da sekse o kadar aç ve muhtaçsınız ki, bir kadının sıkıcı, kaba, sıradan, vs … olması umrunuzda değil.

Önce kendi eğlenmenize bakın.

500,000 Dolar ödeyip Leonardo DiCaprio ya da hayatının mükemmel ötesi olduğunu düşündüğünüz bir ünlü ile bir hafta takılma şansını satın aldınız. Buluştuğunuzda Leonardo “ne yapmak istersin?” diye soruyor ve siz de “bilmem, neler yapabiliriz?” diyorsunuz. Ve Leo’da cevaben “benim bir planım yok – sen normalde ne yaparssan onu yapalım” diyor. Siniriniz tepemize çıkmaz mı? O kadar parayı Leo’nun harika hayatına 1 hafta katılmaya vermişsiniz, her hafta yaptığınız şeyleri Leo ile yapmaya değil. Bir erkeğin planı yoksa, kadınlar da aynı şeyi hissederler. Kadınlar sizin hayatınıza katılmak isterler, sizi kendi hayatlarında yönlendirmeyi değil. Bu nedenle ilkin kendi eğlenmenize bakmalısınız. Bunun kaba ve bencilce olduğunu düşünebilirsiniz ama değil. Çünkü kadınlar varacağınız yerden çok sizin yolda öncülük etmenize vurulur.

Bir sonraki ve son bölümde, kadının duygusal yatırım yapmasını nasıl sağlayacağınız konusu işlenecek.

Devam edecek …

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Duygusal Yatırım III – Bilinçaltı iletişim, tırmandırmanın paradoksu ve baştan çıkarmanın zorluğu

Bu yazı dizisinin bir önceki bölümü için Duygusal Yatırım II – Duygusal yatırım neden iticidir?

Bilinçaltı iletişim

Kadınlar sizin vücut dilinizden, kelimelerinizden, duruşunuzdan, ses tonunuzdan ve hareketlerinizden, duygusal yatırım yaptığınızı hemen hissederler. Ne siz ne de kadın, sizin fazlaca duygusal yatırım yaptığınızı bilinçli bir şekilde bilmeyebilirsiniz. Ama kadın sizin “itici” olduğunuzu hissedecektir. Bazen davranışlardaki çok ufak değişiklikler (uzun süre bakmak, çok erken sorulmuş fazlaca kişisel bir soru) sizin çok fazla yatırım yapmış olduğunuzu gösterecektir.

Ben duygusal yatırımı ölçmek için “yerçekimi teorisi”ni kullanıyorum. Sosyal ortamda, yüksek-değerli insanlar daha “büyüktür” ve bu sebeple daha düşük-değerli insanları kendilerine “çekerler”. Herhangi bir partiye bakarsanız, çekici kızları genelde merkezde, rahat ve eğlenirken göreceksinizdir. Ve erkekleri bu kızların çevresinde, güneşin çevresinde dönen gezegenler gibi yörüngede göreceksiniz. Bu erkeklere bu nedenle uydu erkek deniliyor. Eğer kızlar gitmek için kalkarlarsa, bu erkekler bir süre cool takılabilirler ama daha sonra kalkıp kızların peşinden giderler. Amacınız, kızlar size çekilsin diye çekim merkezi olmak, tam tersi değil. Bu zor, zira erkek olarak yürümeyi sizin yapmanız lazım. Ama yürürken bile duruşunuz ve vücut diliniz “çekim merkezi benim ve ben uzay-zamanda seni bana çekecek bir büzülme yaratırım” diyebilir.

İletişimin yüzde 99’u bilinçaltıdır. Örneğin “sana içki ısmarlayabilir miyim?” sorusu, tonlamaya, vücut diline, duruma ve duygulara göre çok geniş bir yelpazede bir sürü anlama gelebilir. “Sana içki ısmarlayabilir miyim?” sorusu “seni sikmek istiyorum”, “sana borcum olduğunu hissediyorum izin ver ödeyeyim”, “ben insanlara bedava şeyler alan bnkör bir insan evladıyım”, “sen iyi bir arkadaşsın ve izin ver sana olan saygımı göstereyim”, “ben bir kaybederim ve benden hoşlanman için sana bir şeyler almam lazım”, vs … gibi bir sürü anlama gelebilir. Önemli olan yüzeysel kelimeler değil, bilinçaltına hitap eden söyleyiş şeklidir.

Baştan çıkarma çoğunlukla bilinçaltında cereyan ettiği için, size nasıl yürüyeceğinizin, nasıl konuşacağınızın, nasıl duracağınızın, hareket edeceğinizin, vs … her ayrıntısını öğretemem. Eğer bunu yapsaydım bile, bu kadar şeyi hatırlayıp uygulamanız için imkansız olurdu. Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda bile tereddüt ettim zira bir duygusal durumu uzun süre “taklit” etmek çok zor ve birçok insan kısa süre içinde nasıl hissediyorlarsa öyle davranmaya geri dönerler.

Tırmandırmanın paradoksu

Şu ana kadar okuduklarınız ile yapılacak en doğru şeyin, kızları tamamen görmezden gelmek olduğunu düşünebilirsiniz.Böylece duygusal yatırım yapmış gibi görünmeyeceksiniz değil mi? Ne yazık ki, bu çalışır bir yöntem değil. Yürümek ve işi tırmandırmak erkeğin işidir zira kadınlar çok çabuk duygusal yatırım yapmazlar ve reddedilmekten korkarlar.

Bir kızın sizden hoşlanması için başlangıçta en azından biraz ilgi gösterip olayı tırmandırmanız lazım. Onu size duygusal yatırım yapma tuzağına çekmeniz lazım. Sihirbazlar, “zorlama” adlı bir teknik kullanırlar. İnsanları rastgele bir kart seçtiklerine inandırırlar. Oysa bu bir hiledir ve insanlar sihirbazın önceden belirlediği bir kartı çekmişlerdir.  Baştan çıkarmak da buna benzer : hatun sizi seçiyormuş gibi hissetmeli, tersini değil. Siz sadece ona kapıyı açıyorsunuz.

Baştan çıkarmanın zorluğu

Bir kadını duygusal yatırım yapmıyor görünerek baştan çıkarmak çok zordur. İlk olarak, kadının duygusal yatırım yapmaya direncinin çoğu bilinç altındadır – bilincinde, kadın bir erkeğin biraz da olsa ilgi göstermesini ister. Ve hoşlandığınız kadının çevresinde zaman harcayıp da biraz da olsa yatırım yapmamak doğal olarak zordur. Güzel kadınlar, içinde erkeklerin tüm akılcılıklarını, gerçekliği, normal standartları, doğruyu ve yanlışı kaybettikleri “gerçeklik çarpıtma alanı” (reality distortion field) yaratırlar. Siz kendinize “fazla kafaya takıyorsun, sadece kendin ol” diyebilirsiniz ama kadınlar erkeklerin en güçlü duygularına dokunurlar. Bu nedenle birçok erkek nasıl kendileri olacaklarını bile unuturlar. Güzel bir kadın bir gece klübüne girdiğinde, normalde başarılı, rasyonel, erkeksi erkekler siktiğimin akıllarını kaybediyorlar. Kadının onayı için dilenmeye, ona bir şeyler ısmarlamaya, aptalca davranmaya, vs … başlıyorlar.

Daha önce de söylediğim gibi erkekler kadınlara göre daha hızlı duygusal yatırım yaparlar. Bu nedenle duygularımız bizi hızlıca aşk böcüğüne çevirmeden önce sabırlı olmamız lazım. Romantik olmayan bağlamda, insanlar aynı hızda duygusal yatırım yaparlar ve eğer iletişim yolunda giderse diğer kişinin sizinle aynı hızda yatırım yapmasına alışırsınız. Ve bir kişiye duygusal yatırım yaptığınızda, doğal olarak onda pozitif duygu yaratmak istersiniz. Fakat duygusal yatırım yapmamış bir kadını mutlu etmeye çalışmak, onun onayını dilenme, ona itaat etme vs gibi algılanır. Bunun yerine DOĞRU olanı yapmalısınız. Bir kadın soğuk görünebilir ve biz onu “ısındırmak” için ona nazik davranmak isteyebiliriz. Ama bu dürtüye itaat etmek yerine yapmakta misyonunuza devam etmeli ve onun yüzeyde ilgilenmiyor görünse bile sonunda duygusal yatırım yapacağına inanmalıyız. Unutmayın : kadınlar sürekli sizi tartıyorlar ve yüzeyde ilgilenmiyor ve dikkat etmiyor görünselerde, aslında ilgileniyor ve dikkat ediyorlar.

Baştan çıkarma bir kumardır zira kadının sonunda duygusal yatırım yapacağına inanmanız gerekir, bunun olmama ihtimalini bilmenize rağmen. Bazen kadın sizden hoşlanmayacaktır. Bazen sadece ilgi arıyor olacaktır. Bazen sizden hoşlanacak ama bunun bir yere gitmesine izin vermeyecektir. Bazı kadınlar duygusal olarak sorunludur ve hiçbir zaman duygusal yatırım yapmazlar – her erkeği yolunacak kaz olarak görürler. Bu nedenle baştan çıkaracağınızı varsaymanız lazım – zira sonuç ne olacak BİLMİYORSUNUZ.

Bir sonraki bölümde duygusal yatırım yapmayı nasıl engelleyeceğiniz işleniyor : Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz?

Devam edecek …

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Duygusal Yatırım II – Duygusal yatırım neden iticidir?

Bu yazının birinci kısmı için bakınız Duygusal Yatırım I – Oyunun en önemli parçası, duygusal yatırım yapmamak.

Duygusal yatırım saniyesinde itici birşeydir. Neden öyle olduğu önemli değil ama birkaç sebep tahmin edebiliyorum.

Birincisi, duygusal yatırım iticidir zira insanlar kendilerininkinden daha ilginç, heyecanlı, üst seviyede ve iyi hayatları çekici bulurlar. Bizden daha iyi bir hayat yaşayan kişinin bizimle değil de kendi hayatları ile meşgul olacaklarını düşünürüz. Bir kadın sizin duygu ve düşüncelerinizi işgal edebildiğini görünce sizin hayatınızın boktan olduğu sonucunu çıkaracaktır. Kadın düşünce ve duygularını daha yukarda birine sabitlemek isteyecektir ama eğer sizin duygu ve düşünceleriniz ona sabitlenirse, kadının hedefi siz olmayacaksınız.

Örneğin futbol oynayan bir kız kendinden daha iyi futbol oynayan bir erkekten etkilenecektir zira bu erkek kızın futbola yatırım yapmış olan tarafına hitap edecektir. Kendinden daha kötü oynayan bir erkekten hiç etkilenemez demeye çalışmıyorum – başka nedenlerle bir erkeğe yatırım yapabilir. Ama bu erkek dezavantajlı bir konumdan başlayacaktır.

İkincisi, duygusal yatırım iticidir zira, basitçe söylemek gerekirse, duygular kötü ve korkutucudur. Toplumumuz “aşk” duyguymuş ve “gerçek benliğimiz” duygularımızmış gibi davranıyor ama bu saçmalık. Bizim değerlerimiz mantıklı olduğumuz zaman yaptıklarımızdadır, berrak bir zihin ile başarmak için çabaladığımızdadır. Duygular geçici ve güvenilmezdir ama gerçek sevgi, kendi aziz esenliğinize olan bağlılığınızdır. Yunan filozof Plato, Phaedrus adlı eserindeki diyalogda şöyle demiştir : “duygusal aşk delilik gibidir – herşey yolunda iken birine hakettiğinden daha fazla ve mantıksızca iyisinizdir. İşler kötüye gidince de, birine haketmediği derecede çok ve mantıksızca kötü davranırsınız.” Kadınlar, kendilerini mantıksız bir şekilde iyi davrandığınızda, birgün mantıksızca boktan davranacağınızı bilirler.

Duygularımızın çoğu bencil, irrasyonel, gerçeklik dışı, kontrol edilemez ve sıklıkla da düpedüz şeytani. Duygular temelde muhtaçlıklar; sürekli bişeyler isteyip dururlar, bu “istek” birine yardım etmek bile olsa. O KADINDAN bişeyler istiyorsunuz. Onu sikmek istiyorsunuz, egonuzu şişirmek için kullanmak istiyorsunuz, arkadaşlarınız sizi onunla görsün istiyorsunuz, ve “iyi bir insan” olduğunuz için iyi hissetmek istiyorsunuz. O çekip gitmesin, başka bir erkekle mutlu olmasın istiyorsunuz, sizinle mutsuz olmasını istiyorsunuz. Duygularınızı gösterdiğinizde kadınlar bilinçaltından anlıyorlar ki siz ondan bir şey istiyorsunuz ve bu da onun üzerinde baskı oluşturuyor. Böylece de kaçıp gidiyor. Bazen kadınlar hoşlanmadıkları ya da ilgi duymadıkları erkeklerle sırf bu adamlar duygusal yatırım yapmadıkları ve üzerlerine yük bırakmadıkları için çıkıyorlar.

Aşırı duygusallaştığınızda, kıymetlinizi yeniden kazanmak ve ona yaptıklarının acısını çektirmek istiyorsunuz. Onu takip ediyorsunuz, garip garip davranıyorsunuz, depresyona giriyorsunuz, hayatınız darmadağın oluyor, vs. Aşk şarkıları bu duyguları yüceleştiriyor ama bunlar sağlıklı şeyler değiller. Bunlar zayıflık göstergeleri. Kadınların da bu tür duygusallaşmaları yok değil (bunları çoğunlukla erkeklerden daha derin yaşıyorlar) ve bunun korkutucu bir çukurun dibi olduğunun farkındalar. Bu nedenle de erkekte gördüler mi arkalarına bakmadan kaçıyorlar. Kadınlar duygusal olarak kaya gibi sağlamlık istiyorlar. Havuzun kenarından kendilerini dışarı çekecek bir cankurtaran istiyorlar, beraber boğulacakları birini değil.

Kadınların duygusal yatırım yapması, erkeklerin duygusal yatırım yapmasından daha uzun zaman alır. Erkekler en kısa zamanda dölleyebilecekleri doğurgan kadın arayacak şekilde evrimleşmiştir (büyük kalçalar, büyük memeler, sağlıklı bir yüz). Kadınlar ise kendilerini ve çocuklarını koruyabilecek olan kabilenin en güçlüsünün peşindeler. Bu nedenle de daha uzun vadeli özelliklere bakarlar (kendine güven, dominantlık, duygusal güç, zeka, vs …). Bir kadının bir erkeğin bu özelliklere sahip olup olmadığını anlaması zaman alır. Bunun yanında erkek güzel bir kadına hemen yatırım yapabilir. Her kadın – erkek ilişkisinde erkeğin duygusal yatırım yaptığı ama kadının hala mantıki hareket ettiği bir periyod vardır. Birçok erkek bu periyoda sıçar – garip, fazla iyi, fazlaca kıza odaklanmış bir şekilde davranmaya başlarlar ki o sırada henüz yatırım yapmamış kadına bu erkek kaybeden ya da daha kötüsü izlenimi verirler.

Tabii ki duygular hayatın bir parçası ve doğru yönlendirildiklerind güzel olabilirler. Ama bir kadın size aynı duyguları geliştirene kadar kadına duygularınızı göstermemeniz lazım.

Üçüncüsü, duygusal yatırım sizi aptallaştırır ve sizin yaşama gücünüzü ve harikalığınızı yok eder. Bir sürü ilginç, eğlenceli, akıllı, cool ve başarılı erkek bir kadının yanında kendileri olmayan içi boş bir kabuğa dönüşürler, zira duygu ve düşünceleri onları harika bir insan yapan herşeyden arınmıştır. Bir satranç oyununa iyice konsantre olmuşsanız ve ben sizinle kuantum fiziği konuşmaya çalışsam, ağzınızı açarsanız aptalca şeyler söylersiniz. Zira duygu ve düşünceleriniz tamamen satranç oyunundadır. Çekicilik zeka ve yaratıcılık gerektirir, ama düşünce ve duygularınız tamamen “aman Allah’ım ne kadar güzel bir kadın” ile dolu ise, çekicilik oyununu kaybedersiniz. Kadınlar erkeklerden daha uzun süre mantıklı kalabildiklerinden, mantıklı ve zeka dolu bir konuşma isteyeceklerdir.

Başka bir neden de güç. Bu hayatın acı bir gerçeği ama insanlar ilişkilere güç terimleri ile bakarlar. Belli bi sosyal durumda, bilinçaltında herkesi zayıftan güçlüye bir hiyerarşiye yerleştiririz. Kadınlar güç dinamikleri hakkında daha bilinçlidir zira genel olarak erkeklerden daha güçsüzlerdir.  Ne yazık ki duygusal insanları bilinçaltımızda güç hiyerarşisinde aşağıda görürüz.  Alman filozof Friedrich Nietzsche, bence doğru bir şekilde, şöyle demiştir : sosyal hiyerarşide daha yukarıda olanlar, daha aşağıda olanlara karşı duygular beslemezler. Alt rütbeli maymun itaat etmek ve alfa erkeğin varlığı ile doludurlar zira korunmaya ve kaynaklara ihtiyaçları vardır. Ama alfa erkekler astlarına karşı birşey hissetmezler zira onlara ihtiyaçları yoktur.

Ama en önemlisi, kadınlar duygusal yatırım yapmış erkekleri itici bulurlar zira kadınlar SAĞLAMLIĞI çekici bulurlar.  Sağlam olmanın anlamı “hedeflerini büyük bir güvenle kovalamak ve kimsenin ya da hiçbir şeyin engel olmasına izim vermemektir”.

Kadınlar sağlamlığı çekici bulurlar zira bu erkekler doğal koruyuculardır ve koruyucunun bağlılığı ancak misyonunu çöpe atmadığı sürece anlamlıdır. Eğer koruyucu duygusal, ikiyüzlü, dağılmış ve itaatkar hale gelirse, artık koruyucu olarak güvenilemez. Biz duygusal insanları bilinçaltında zayıf görürüz zira bu insanlar kolayca kontrol edilebilirler. Bir erkek bir kız hakkında duygusallaşırsa, muhtemelen o ne derse aynı fikirde olacaktır, onun kötü davranışlarına tolerans gösterecektir, vs …

Bir koruyucu saniyeliğine de olsa gardını indirdiğinde, kadın strese girecek ve koruya kapılacaktır. Ama sınırları olan ve güvenli bir erkek korkmaz ve misyonundan döndürülemez. Sarsılmaz ve hiçbir şeyden etkilenmez bir duvar olmanız lazım: ona yürüyecekseniz bu sizin arzunuz yüzünden olmalı, onun tatlı dili sebebiyle değil.  Her dakika kendinizle ilgili şunu düşünmelisiniz “bunu ben kendim istiyorum diye mi yapıyorum yoksa onu etkilemek için mi?”. Bazen onun duygusal yatırımını an ve an izlemeniz gerekebilir.

Bir sonraki bölümde duygusal yatırım ile yürüme ve ilişkinin çelişkilerine bakacağız : Duygusal Yatırım III – Bilinçaltı iletişim, tırmandırmanın paradoksu ve baştan çıkarmanın zorluğu

Devam edecek …

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Duygusal Yatırım I – Oyunun en önemli parçası, duygusal yatırım yapmamak

Oyunun en önemli parçası, duygusal yatırım yapmamaktır.

İnsanların pick-up’ı fazlaca basite indirgemesinden nefret ediyorum ama bütün pick-up olayını herkesin anlayabileceği bir prensibe indirgemem gerekse idi, o prensip şu olurdu : ilişkinin her aşamasında kadın sizden daha fazla duygusal yatırım içinde olsun. Ben buna BAŞTAN ÇIKARMANIN DEMİRDEN KANUNU diyorum.

Bu kanunu anlamak ve doğru şekilde uygulamak erkeklerin kadınlarla olan problemlerinin yüzde 99’unu çözecektir. Hatun sizin yürümenize sıcak değil mi? Yeterince duygusal yatırımı yok. Telefonlarınıza mı cevap vermiyor? Yeterince duygusal yatırımı yok. Ekiyor mu? Yeterince duygusal yatırımı yok. Bunun tersi tarafta bir erkek olarak bir kıza çok fazla duygusal yatırım yapmazsanız, birçok probleminizi çözersiniz. Sonuca çok mu bağımlısınız? Yatma olayına çok fazla duygusal yatırım yapmışsınız. Yürüme korkusu mu var? Etkileşimin başarısını çok fazla duygusal yatırım yapıyorsunuz. Muhtaç ve çaresiz misiniz? Kızı elde etmeye fazla duygusal yatırım yapmışsınız. Konuşmayı beceremiyor musunuz? Yatağa atmaya o kadar fazla duygusal yatırım yapmışsınız ki insan gibi iki çift laf edemiyorsunuz.

Duygusal yatırım bilinçaltından iletilir ve kadınlar bunu hissedecek şekilde evrimleşmiştir. Bir erkek herhangi bir duygusal yatırım yapmamış gibi, bir kızla bütün gece konuşabilir ama bir diğeri ise 2 saniye konuşur ve fazlaca duygusal yatırım yaptığı için anında reddedilir. Tabii ki hatun duygusal yatırım yapmadan sizinle konuşabilir, çıkabilir, sikişebilir hatta sizinle uzun süre çıkabilir. Zira bir kadın azmış, yanlız, çaresiz, sarhoş, sıkılmış ya da sizden bir şey istiyor olabilir. Ama eğer kadın duygusal yatırım yapmamış ise ince buz üzerinde yürürsünüz ve her an kadının sizi ekmesine veya soğumasına karşı savunmasız kalırsınız.

Duygusal yatırım nedir?

Duygusal yatırım bir kişinin düşünce ve duygularınızı işgal etmesidir. Bir kişiyle ilgilenmek ya da ondan hoşlanmak ile aynı şey değildir. Bir sürü insan bana hoş geliyor ama onlar hakkında bir şey hissetmiyorum ve eğer bu insanlar beni reddeder ya da ölürse bu beni yaralamaz. Bu ayrım kadınların erkeği ekmesi olayının sebebidir. Kadınlar hoşlarına gittiği ya da ilgi duydukları için telefon numaralarını bir sürü erkeğe verebilirler ama eğer biraz da olsa duygusal yatırım yapmamışlar ise yataktan kalkıp, makyaj yapıp sizinle bir yerlere gidecek motivasyonu bulamayacaklardır. Erkeklerin aksine kadınlar hoşlarına giden erkekler tarafından sürekli bir yerlere davet edilirler ama eğer bir miktar duygusal yatırım yapmamışlarsa sizinle buluşmakla ilgilenmeyeceklerdir.

Duygusal yatırımı şöyle düşünün : Birçok erkek gibi siz de muhtemelen Lamborghini’leri seviyorsunuz. Ama birçok erkek gibi muhtemelen sizin böyle bir arabanız yok ve bütün gün Lamborghiniler hakkında düşünüp, neden bir Lamborghini arabam yok diye üzülmüyorsunuz. Ama size 2 aylığına bir Lamborghini versem , bunu kullansanız, arabanın sorumlusu olsanız, arabayı arkadaşlarınıza gösterseniz, araba sayesinde kızları yatağa atsanız, arabayı bana geri verdiğinizde oldukça üzüleceksiniz. Mantıksız bir şey ama daha önce Lamborghininiz olmadığı için üzülmüyor olsanız da arabaya duygusal yatırım yapacaksınız. Zira araba ile aranızda bir bağ oluşacak ve araba size bir kimlik ve güç verecek. Lamborghini düşüncelerinizde ve duygularınızda yer kapladığından, siz ona duygusal yatırım yapmış olacaksınız.

İnsanlara duygusal yatırım da benzer bir şeydir. Birinin yanında olmak güzeldir ve o birinin size ait olduğu fikri bağımlılık yaratır. Harika bir erkek bir kadını özel, seviliyor, önemli, güçlü ve cool hissettirir. Harika bir erkek aynı zamanda eğlenceli, pozitif, kendine güvenen, kendine yeten ve dominant; kadının zayıflıklarını ve kaygılarını dindiren bir erkektir.Harika bir erkeğin yanında olmak bir kadında bağımlılık yaratır, eğer yeterince uzun süre yakınsanız, kadın bağlanır.

Ben Franklin Teorisi

Amerik Birleşik Devletleri’nin kurucularından ve gelmiş geçmiş en büyük kadın avcılarından Ben Franklin’in ünlü ve mantığa aykırı görünen keşfidir : eğer A kişisi B kişisi için bir şey yaparsa, A kişisi B kişisinden daha fazla hoşlanacaktır. Çoğu kimse bunun tersini varsayar – eğer insanlar sizden hoşlansın istiyorsanız, onlar için bir şeyler yapmalısınızdır. Yani B kişisi, A kişisinden daha fazla hoşlanmalıdır, değil mi? Yanlış!

A kişisi B kişisinden daha fazla hoşlanır zira A kişisi duygusal yatırım yapmıştır. Belki de A kişisi B kişisinin karşılık olarak iyi bir şey yapmasını beklemektedir. Belki A kişisi, primat hiyerarşisinde B kişisinden aşağıda olduğunu düşünmektedir. Belki A kişisi kendi egosunu korumaktadır – B kişisi özel biri olmalıdır, onun için bir şey yapmış olsam bile! Ya da B kişisi için bir şey yapmak gibi basit bir eylem nedeniyle, B kişisi A kişisinin düşünce ve duygularında yer kaplamaya başlamıştır.

Psikolojik mekanizma ne olursa olsun, bir kadın sizden gerçekten hoşlandığında, sizin için bir şeyler yapmak isteyecektir. Bunu bazen agresif bir şekilde yapacaktır ve siz başka şeyler fantazilerken o size duygusal yatırım yapmak isteyecektir. Bir kadın sizden gerçekten hoşlandığında, muhtaç, yalvarır ve onay bekler hareketlere ihtiyaç olmadığını anlayacaksınız. İşleri erkeklerin paralarını almak ve onlara boktan şeyler aldırmak olan stiprizci arkadaşlarım var. Ben kızlara bir şeyler almam, hiçbir zaman (ve arkadaşlarımı hiçbir zaman işyerlerinde ziyaret etmem). Bir süre sonra farkına vardım ki bu stiprizciler benden hoşlanmaya başladıklarında bana bir şeyler almaya, evimi temizlemeye, bana iyilikler yapmaya başladılar. Bir gece bana 5 içki ısmarlayan ama benim ona içki ısmarlamamı kabul etmeyen bir stiprizci ile kavga bile ettim. Buna duygusal yatırım derler.

Woujo Teorisi

Franklin Teorisinin doğal sonucu şu : kadına yalvarmak, kadının onayına ihtiyaç göstermek, kadına hediyeler / bir şeyler almak, bir kadının peşine takılmak, bir kadının size boktan davranışlarda bulunmasına izin vermek ve bunu haketmeyen bir kadına “yardım” etmek için çok fazla zaman harcamak; sizin o kadına duygusal yatırım yapmanıza ve kendinizi onun “aşağısında” hissetmenize neden olacaktır.

Bazen erkekler bir kadının kendilerine kötü davranmasına izin vermek ya da kendileri ile ilgilenmeyen bir kadını elde etmek için uğraşmak gibi kaybeden adam hareketleri yapacaklardır. Bunun için de savunmaları “hatun sikimde değil, tek derdim sikiş” olacaktır. Bu kötü bir fikir, zira siz bilinç üstünde “sikimde değil” derken kadının peşinden koşarak bilinç altında duygusal yatırım yapmış olacaksınız. Bir kadının size kötü davranmasına izin vererek bilinçsizce beyninizi beta erkek olmaya programlarsınız. Sikinizde değildi belki ama böyle davranarak sikinize takmaya başladınız.

Nasıl hissettiğinizi kontrol edemeyebilirsiniz ama ne yapacağınızı kontrol edebilirsiniz. Ve sizin davranışlarınız nereye giderse, duygularınız da peşlerinden gidecektir. Eğer kaybeden insanların yaptığı şeyleri yaparsanız, eninde sonunda kaybeden biri gibi hissetmeye başlayacaksınız. Kendinize sürekli “sikimde değil” deseniz bile. Ateşli bir piliç sizinle sikişmek için size bok gibi davranmak gibi Faustvari bir pazarlığa giriyorsa, kendi ruh sağlığınız için bu anlaşmayı reddetmeniz gereklidir.

Beyniniz sürekli bağlantılar yaparak çalışır. Siz düşüncelerinizi ve duygularınızı nereye odaklarsanız, beyniniz o şeyi kafanızdaki diğer şeylere bağlamaya başlar ve o şey sizin beyin ağınızda gömülü ve çözmesi zor bir bağlantı haline gelir. Örneğin cidden ateşli bir piliçle çıkmaya başladığınızda, beyniniz bu hatunu cinsel zevk, ego, eğlenceli zamanlar veya bunun gibi şeylerle ilişkilendirecektir. Bu nedenle bu hatun sizi terk ettiğinde, sürekli onu düşüneceksiniz.

“Sikinde olmamanın” gerçek tanımı, kafanızda sadece pozitif düşünce ve duygulara yer vermeniz ve negatif kişi, yer, aktivite, düşünce gibi şeyleri kafanızdan atmanızdır. “Sikinde olmamak” soğuk olmak, ilgisiz olmak, götün teki olmak ya da aptal olmak demek değildir. Duygu ve düşüncelerinizi, sadece orada olmayı hakeden pozitif şeylerle doldurmak demektir.

Bir sonraki bölümde, duygusal yatırım yapmış olmanın neden itici olduğuna bakacağız : Duygusal Yatırım II – Duygusal yatırım neden iticidir?

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Alfanın Kökeni

Rational okuru Jeremiah oldukça sık sorulan bir soruyla gelmiş:

“Rollo. Benim sorum şu : alfa özelliklerinin genetik mi yoksa öğrenilmiş mi olduğunu düşünüyorsun? Modern erkeklerin yüzde kaçı sence alfa özellikleri gösteriyor ve bu erkeklerin yüzde kaçı bu özelliklere hep sahipti ve yüzde kaçı sonradan öğrendi? Feminizm tüm erkekleri ilk süt dişleri çıktıktan itibaren yatırmış sikiyorken hala “doğal” alfaların olduğuna inanmak çok zor.

Daha önce de belirttiğim gibi alfa “özü” öyle çoğu erkeğin kendi anlayışına göre kavradığı gibi öznel bir kavram değil. Bu mütevazi blog yazarına göre “alfa” bir zihin yapısı, demografi değil. Erkek camiası belki sonsuza kadar alfayı alfa yapan özellikler nedir diye tartışacak ama bana göre çoğunlukla, alfa zihin yapısının etkisi üzerinde hemen herkes hemfikir.

Bunu aklımızda tutalım ama bana göre bir erkek alfa mı doğar yoksa alfa zihin yapısına sonradan mı şekillenir sorusu oldukça güzel bir soru.

Aslında bu, psikolojinin birçok düşünce akımına sokuşturduğu klasik “doğuştan mı, öğrenilmiş mi?” sorusu.  Bir özellik kalıtsal, biyolojik, çevresel etkilerle mi şekillenir yoksa öğrenilmiş, sosyal doktrin ile empoze edilmiş ya da kültürün dayattığı birşey midir? Ve tabii aynı şekilde klasik bir başka çekişme de bazı insanların herşeyin sadece bir taraftan etkilendiğini söylemesi, her özelliğin az ya da çok iki taraftan da etkilenmesine rağmen.

Tomassi okulu psikoloji sağlam bir şekilde davranışçılık üzerine otursa da, dışsal etkenlerin içsel eğilimleri sonradan modifiye edebileceğini göz önüne almak önemli.

Bunları göz önünde bulundurarak Alfanın kökeni hakkında benim perspektifim şu :biyoloji Alfa’nın başlangıç noktasını belirliyor, bu noktadan sonra ona ne olacağını ise erkeğin çevresi belirliyor. Daha iyi bir kelime bulamadığım için “alfa enerjisi” diyeceğim, çeşitli derecelerde ve biyolojik olarak erkeğin başlangıç paketinde belirlenen birşey; buradan itibaren, sosyal geri besleme ile bu enerji erkeğin yetiştirilişi sırasında ya rafine edilip geliştiriliyor ya da erkeğin sosyal çevresi tarafından kısıtlanıp bastırılıyor.

Ben sanat okulunda iken üzerimde en çok etkisi olan öğretmenlerimden biri bana şöyle demişti : “iki tip sanatçı vardır : doğuştan gelen bir içsel sanatçı ruhu ile ödüllendirilenler ve bu doğuştan gelen sanatçılığa sahip olmayan ama sanat için büyük bir tutku besleyerek sanatlarında iyi olanlar. Gerçek üstadlar, doğal yetenek ile tutkudan gelen itkiyi birleştirebilen insanlardır.” Bütün yaratıcılık gerektiren çalışmalarında bu modeli referans aldım ama bu modelin sanat dışına da uygulanabileceğini düşünüyorum.

Kendini Yetiştirmiş Alfa

Roosh’un Doğal Yetenek Miti yazısında, “Alfalığı Öğrenme Teorisi” konusunda mükemmel bir analiz var. Burada anlatılmak istenen, Alfa davranışlarının ve sonuçta kadınlarla başarıya etkisinin, deneye yanıla öğrenilen bir davranışlar kümesi olduğu.

Doğal yeteneğin ne olduğu konusunda beni hemfikir olmaya zorlarsanız, doğal yetenek bir seks dahisidir derim – herhangi bir oyun eğitimi olmamasına rağmen diğer erkeklerden çok daha fazla sayıda kadınla beraber olabilen biridir. 12 DVDlik setleri ya da bir düzine erkekle beraber PUA seminerlerini izlememiş bir erkek. Bu erkeğe bakıp, “bu adam otomatik olarak hatun götürüyor, adam hatun götürmek için doğmuş!”

Ama durum böyle değil. Bu işin kitabını okumamış olması onun oyununu çok sayıda kadın üzerinde deneyerek sizin gibi deneye yanıla öğrenmediği anlamına gelmez. Bu onun avranışlarının farkında olmadan ve davranışlarını özellikle ayarlamadan hareket ve taktiklerini adım adım geliştirmediği anlamına gelmez. O da sizin gibi denedi ve yanıldı, neyin çalışıp neyin çalışmadığını anlamak için o da sizin gibi yürümelerinin sonuçlarını değerlendirdi.

“Doğal yetenek” yürüme verilerini Excel’e girecek kadar takıntı yapmamış olabilir, ama o da ne yaptığının bilincinde idi. O da çekiciliğin ardındaki mekanizmayı anlayan ve bunu isteğine göre açıp kapayabilen biri. O da kadınlardan pozitif tepki alan espri anlayışını ve hikaye anlatma sanatını öğrendi. Onunla ilgili en son söyleyebileceğiniz şey, onun dünyaya otomatik olarak kadın sikme yeteneği ile doğduğu.

Roosh’un burada araştırdığı şey temel davranışsal psikoloji terimi – makro-psikolojik dinamiklerden mikro-psikolojik şemalar, maksatlı ya da bilinçaltında, çıkarımsal deneme yanılma yönetimi ile geliştirilir. Farkında olsanız da olmasanız da,  herkesin belli ölçüde bir Oyunu vardır. Bildiğiniz her erkeğin, kendisine bir kadınla cinsel ilişkiye gitmeye yardımcı olduğuna inandığı davranışsal ve zihinsel tavırları vardır. En kötü mavi haplı betanın bile bir kadınla nasıl birlikte olabilineceğine dair bir fikri vardır.

Bu Oyun protatipi, sizin anaokulunda karşı cinsle ilk etkileşime girdiğiniz 5 yaşınızdan, kırmızı hapı keşfettiğiniz güne kadar sürekli deneme – yanılma yönetimi halindeydi. Ve siz resmi Oyunu adapte ettikten sonra öğrendiğiniz yeni bilgilerle eski davranışlarınızı ve zihinsel yapınızı modifiye etmeye devam edeceksiniz. Aslına bakarsanız, PUA camiası, erkek camiası (manosphere)  ve onların türlü türlü permitasyonları en ham halleri ile bu davranış modifikasyonu için deneme – yanılma deneyi ve bilgi geribeslemesi temelli bir meta – çabadır.

Bazıları için bu öğrenme süreci diğerlerine göre daha kolaydır. Yine Roosh’dan :

Onun sizin aklınızı başınızdan alma sebebi genetik değil, sizden çok önce olaya başlamış olması. Özel bazı nedenlerle seks oyunu dünyasına sizden yıllar önce atlamış olması; etrafının kikirdeyen öğrenci kızlarla çevrili olduğu bir zamanda başladığı için şanslı olması. Siz daha ilk yürümenizi yaparken o çoktan yüzlerce kadın üzerinde oyununu pratik etmişti.

Bu yazdıklarıyla davranışsal bakış açısından hemfikir olsam da, bu nokta benim Roosh’un teorisinden ayrılmaya başladığım yer. Alfa bir erkeğin Alfa statüsüne gelişiminde, herşeyi tamamen öğrenilmiş davranışa indirgeyemeyeceğimiz kadar çok biyolojik ve çevresel belirleyici var. En basit ve gözlemlenebilir şey, genetik olarak daha yakışıklı ve fiziksel olarak daha arzulanır bir erkeğin Alfa Oyunu geliştirme fırsatları, olarak daha az yakışıklı ve seksi bir erkeğin eline geçen fırsatlardan istatistiki olarak çok daha fazla olacaktır. Teoride, avantajlı fiziksel özelliklere sahip bir erkek , davranışları gözden geçirip çıkarım yapmaya “daha erken başlamış” olacaktır zira bu erkek, onun fiziksel özelliklerine doğal olarak çekilen kadınlar tarafından daha sık cesaretlendirilecektir.

Ne yazık ki tüm bunlar, davranış geliştirme sürecinin izole bir ortamda geliştiğini varsayıyor. Erkeğin Alfa statüsü davranışları gelişimini destekleyen ya da köstekleyen (kelimenin gerçek anlamı ile) bir dünya dolusu çevresel faktör ve değişken var. Roosh buna değinmiş:

Bu noktada şunu söyleyebilirsiniz, “ama böyle doğuştan yetenekler var. Mozart mesela!”

Çağdaşları ile karşılaştırırsak, Mozart’ın olağanüstü şeyler başarmış biri olduğunu kimse inkar edemez. Ama onun gelişim sürecinin de zamanı için oldukça olağanüstü olduğu unutulur. Mozart, müzik eğitimine 4 yaşından önce başlamıştı, aynı zamanda yetenekli bir besteci olan babası, ünlü bir müzik öğretmeni idi ve keman kullanımı hakkında ilk kitaplardan birini yazmıştı. Dünyaca ünlü diğer besteciler gibi Mozart’da uzman olarak doğmamıştı, uzmana dönüşmüştü.

Bu örnekte doğal ve doğuştan yetenek yok değil ama çevrenin bir insanın davranışsal gelişimini ve sonunda kişiliğini geliştirecek ya da kısıtlayacak şekilde bir rol oynadığını göstermesi açısından iyi bir örnek. Mozart örneğinde bir başarı öyküsü görüyoruz (bir sanat üstadı); doğal bir yeteneğin dış faktörlerce desteklenerek cesaretlendirildiği ve tam potansiyeline ulaştığı bir örnek. Mozart doğal yetenek ve ideal çevre konusunda doğru karışım idi ve bu da ona “erken başlama” avantajını verdi.

Jeremiah, “feminizm tüm erkekleri ilk süt dişleri çıktıktan itibaren yatırmış sikiyorken hala “doğal” alfaların olduğuna inanmak çok zor” diye ağlıyor ve tabii ki bu da Alfa statüsü geliştirmeyi köstekleyen, negatif bir çevreye örnek. Örnek çok ama davranış psikolojisi açısından feminizasyonu, feminen buyruğa daha iyi uymaları için erkeklerin doğal dürtü ve eğilimlerinin planlı uygulanan davranış modifikasyonları ile törpülenmesi olarak görebiliriz. Erkekler, herşeyi kapsayan fem – merkezli gerçeklikte sosyalleştikçe, “doğal alfayı” aykırılık olarak görmeye başlarız.  İçinde bulunduğumuz meta-çevreye rağmen bu adamlar, içsel bir yetenek ya da dışsal bir gelişim ile bir şekilde kendilerini Alfa haline geliştirmeyi başarmışlardır.

Doğal Alfa

Corey Worthington’u Alfalığın zirvesine örnek gösterdiğimde birçok kişi benim kredibilitemi sorgulamıştı. Alfanın “erkeklerin bilge lideri” anlamına gelmesi gerektiğini düşünen erkekler, anlaşılır şekilde, Corey’in umursamaz Alfa kasıntılarından rencide olmuştu. Başında da belirttiğim gibi “Alfa Özellikleri” tartışmasının biteceği yok ama hem erkek camiasında hem de psikolojide, muhtemelen testosteron ile ateşlenen ve kendini insan erkeklerinde gösteren bir Alfa dürtüsü mevcut.

Kimsenin 5 yaşında sağlıklı bir oğlan çocuğuna nasıl Alfa davranmasını öğretmesine gerek yok, o bunu kendi başına kavrayabilir. Çeşitli durumlarda bu minik Alfalar çevrelerini keşfetmeye, risk almaya, neyin çalışıp neyin çalışmadığını denemeye, sonuçları kendisine zarar verecek ya da kendisini yok edecek olsa da çalıştığını düşündüğü şeyleri uygulamaya isteklidirler. Bu kendisini tek teker bisiklet sürme denemeleri ya da babasının bilgisayarını kurcalama olarak gösterebilir, ama bu ham ve rasyonel olmayan özgüven, Alfa kasıntıları, çeşitli derecelerde de olsa erkek olmanın kendine has bir durumudur.

Yetişkinlerin yapabilme kapasitesi olan soyut düşünce ile engellenmemiş bir oğlan çocuğu (bu kapasite 3 yaşından 21 yaşına kadar gelişir) Alfadır ve hep öyle olacaktır. O, kimseyi takmayan bir Alfadır ve onun içindeki Alfayı dize getirip onu acınası bir betaya çevirmek ve varlığını garanti altına almak için feminen buyruk, bir dünya sosyal koşullamanın bastırmasına ihtiyaç duyar. Tam da bu nedenle dünyanın Alpha Buda /Corey Worthingtonlarının ham, sorumsuz, bastırılamaz, vurdum duymaz Alfa enerjisi bizi bu kadar rencide eder.

Tüm Oyun teorisi, PUA teknikleri, hatta feminene hizmet eden “Adam Ol” çığlıkları ya da erkeğin Alfa erkek davranışını ve kafa yapısını taklit etmesini teşvik eden diğer şeyler, aslında altan alta bir erkeği, 5 yaşındayken sahip olduğu Alfa enerjisine geri döndürmek amacındadır.

Çeviri : The Origin of Alpha

Doğal yetenek miti

“Doğal yetenek” terimi, kadınlar konusunda hep başarılı olmuş erkekler için çokça kullanılır. Bu elemanlar karizma, alfa özellikleri ve gerekli bilgi birikimine doğuştan sahiplerdir. Bu tip PUA camiasında o kadar önemlidir ki, gurular “siz de ‘doğal’ yetenekler kadar doğal olabilirsiniz” mesajını satarlar.

Benim düşünceme göre “oyunsuz” bir erkeğin sırf kadınlarla başarılı olduğunu gördünüz diye, onun “doğal” yetenek olduğunu söyleyemezsiniz. Erkekler milyonlarca yıldır oyunun bilinçli bir eğitimini almadan kadınlarla birlikte olabiliyorlar, ama bu doğal yetenek kelimesi o kadar çok ortaya atılıyor ki babanız bile sırf annenizle birlikte oldu diye doğal yetenek sayılabilir.

Doğal yeteneğin ne olduğu konusunda beni hemfikir olmaya zorlarsanız, doğal yetenek bir seks dahisidir derim – herhangi bir oyun eğitimi olmamasına rağmen diğer erkeklerden çok daha fazla sayıda kadınla beraber olabilen biridir. 12 DVDlik setleri ya da bir düzine erkekle beraber PUA seminerlerini izlememiş bir erkek. Bu erkeğe bakıp, “bu adam otomatik olarak hatun götürüyor, adam hatun götürmek için doğmuş!”

Ama durum böyle değil. Bu işin kitabını okumamış olması onun oyununu çok sayıda kadın üzerinde deneyerek sizin gibi deneye yanıla öğrenmediği anlamına gelmez. Bu onun avranışlarının farkında olmadan  ve davranışlarını özellikle ayarlamadan hareket ve taktiklerini adım adım geliştirmediği anlamına gelmez. O da sizin gibi denedi ve yanıldı,  neyin çalışıp neyin çalışmadığını anlamak için o da sizin gibi yürümelerinin sonuçlarını değerlendirdi.

“Doğal yetenek” yürüme verilerini Excel’e girecek kadar takıntı yapmamış olabilir, ama o  da ne yaptığının bilincinde idi. O da çekiciliğin ardındaki mekanizmayı anlayan ve bunu isteğine göre açıp kapayabilen biri. O da kadınlardan pozitif tepki alan espri anlayışını ve hikaye anlatma sanatını öğrendi. Onunla ilgili en son söyleyebileceğiniz şey, onun dünyaya otomatik olarak kadın sikme yeteneği ile doğduğu.

Onun sizin aklınızı başınızdan alma sebebi genetik değil, sizden çok önce olaya başlamış olması. Özel bazı nedenlerle seks oyunu dünyasına sizden yıllar önce atlamış olması; etrafının kikirdeyen öğrenci kızlarla çevrili olduğu bir zamanda başladığı için şanslı olması. Siz daha ilk yürümenizi yaparken o çoktan yüzlerce kadın üzerinde oyununu pratik etmişti. Bu noktada şunu söyleyebilirsiniz, “ama böyle doğuştan yetenekler var. Mozart mesela!”

Çağdaşları ile karşılaştırırsak, Mozart’ın olağanüstü şeyler başarmış biri olduğunu kimse inkar edemez. Ama onun gelişim sürecinin de zamanı için oldukça olağanüstü olduğu unutulur. Mozart, müzik eğitimine 4 yaşından önce başlamıştı, aynı zamanda yetenekli bir besteci olan babası, ünlü bir müzik öğretmeni idi ve keman kullanımı hakkında ilk kitaplardan birini yazmıştı. Dünyaca ünlü diğer besteciler gibi Mozart’da uzman olarak doğmamıştı, uzmana dönüşmüştü.

Eğer başarının sırrı planlı çaba ise, “doğal yetenek” sizden yüzlerce saat daha fazla pratiği olan biri sadece. Eğer böyle biri sizin ondan daha iyi olamayacağınızı söylerse ve uzun bir ara verirse, siz onu geçtikten sonra onun “doğal yeteneği”nin o kadar da olağanüstü olmadığını düşüneceksiniz.  Doğal yetenek, oyunda sizden çok daha uzun  süredir varolan biridir sadece. Bu başarılı olmak için sizden daha iyi araçlara sahip demek değildir.

Bir keresinde müzik aletleri satan bir dükkanda bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum. Bir gitarist “5 yıldır çalıyorum ve kendime iyiyim diyordum ama birgün bu dükkana geldim ve bu genç erkekleri görünce aşağılanmış hissettim”. Bu oğlan çocuklarına yetişmekte zorlanacak ama bu da çok kötü bir şey değil zira onlarla direk rekabette değil. Sizin dışardaki herhangi bir erkekle direk rekabet etmediğiniz gibi. Siz eğer yürümelerinizi yaparsanız ve doğru ekipmanla yüzerseniz, havuzda yeterince balık var.

Eğer sahada “doğal yetenekler”le karşılaşırsanız, onlara saygı duyun. Ama sizden daha özel yetenekleri olduğunu düşünmeyin. Onlar sadece sizden daha önce başladılar

Çeviri : The Myth of Natural

İçinizdeki betayı öldürmek – II

İçinizdeki betayı öldürmek – I yazısının devamıdır.

Estetik mi  Sosyal Robotlar mı?

Daha önce belirttiğim gibi, erkekler gerçek romantiklerdir, kadınlar da çok nadir olarak takdir edilen bu romantizmin araçlarıdır. Cinsel devrim sonrası feminizasyonun en büyük yakınmalarından biri, erkeklerin feminen yanları ile bağlantı kuramadıklarıdır. Biz “duygularımızla bağlantılı değiliz”. Tanrı popüler kültürü, her cinsiyetin içinde eşit ama ortaya çıkarılamış bir feminen ve maskülin enerji olduğuna inandırdığı için Carl Jung’un çürümüş cesedini sonsuza kadar cehennemde yaksın. Batı kültürü Jungcu teoriye öyle batmış vaziyetteki bunun farkında bile değiliz. Cinsiyetsiz ve androjen toplumun ideal hedef olması normalleşti.

Ateşli konuşma bir yana, son 50 yıla kadar, gerçekten de erkekler, duygular söz konusu olduğunda kendilerini en çok kontrol edebilen cinsiyetti. Erkeklerin duygularını belli etmemeleri kadınlara çekici gelen şeydi. Ya gizemli şairler ve sanatçılar olarak, ya da her duygu gösterisi kendi başına olay olan doğal olarak acıya dayanıklı bir insan olarak, erkeklerin duygusal ulaşılmazlığı kadınların ilgisini daha fazla çekmiştir. Modern toplumlarda ise, kadınlarla samimiyet için erkeklerin duygularını açıkça ifade etmeleri teşvik ediliyor ve pratikte erkeğin sahip olabileceği tüm gizemi öldürüyor. Kadın erkek beyinlerindeki farklar bir yana, erkeklerin duygularını saklayacak şekilde evrimleşmelerinin sebebi, çocukça bir zayıflık değil, düzenli şekilde kadınların ilgisini çekiyor olması.

Fakat bu devirde değil. Erkekler ve oğlan çocukları, her durumda duygularını açıkça ifade etmelerinin problemlerin çözümü olduğunu duyuyorlar. “Erkekler ağlamaz” öyle amaçsız bir söz değil. Duygularını zaptetmeden dışa vurmak feminen bir özellik. Erkeklerin en yoğun duyguları hariç hiçbir duyguyu göstermeyen sosyal robotlar olması değil bu; duygularını göstermenin her durumda normalleşmesi ile ucuzlaması. Erkeğin duygularını, bunu gerçekten takdir etme kapasitesi olmayan kadınlara göstermesi, kadınlara çok nadir verilmesi gereken bir hediye

Öğrendiklerinizi kafanızdan atın

Duygusal olarak ulaşılır olmaya uzun süre koşullanmış bir beta erkek için, duygusuz olmak çok zor olacaktır.  İyi haber şu : size duygusuz olmanızı söylemiyorum, sizi her ota boka kolayca duygusallaştıran nedenleri kafanızdan atın diyorum. Duygusal olarak yanınca duygusuz biri olmak çok zor değil. Asıl zor olan bu duygular hakkında iyi hissederken onları frenleyebilmek. Duygularımız bizi insan yapan şeyler ve onları takdir etmek önemli. Ama duyguların aleyhinize ne kadar kolay kullanılabileceğini farketmeniz deaynı şekilde önemli. Sizi kolayca duygusallaştıran nedenleri kafanızdan atmanız lazım. Belki terk edilmiş olmak ya da özellikle kolayca duygulanan biri olarak yetiştirilmiş olmak gibi nedenler.

Araba kullanmayı öğrenirken çok duyduğunuz “virajı içten almak” ve “virajda fren yapmamak” kavramlarını hatırlayın. Araba kullanırken kendimizi virajda bulduğumuzda doğal dürtümüz frenlere asılmak ve daha da kötüsü bunu yaparken virajı dönmeye devam etmektir. Tüm içgüdümüz bunu söylese de böyle yaparsak zaten tehlikeli olan durumu daha da tehlikeli hale getirir hatta kaza yaparız. Ama virajı dönerken fren yapmamamız gerektiğini öğrenip uygulayarak, fren yapmamayı refleks haline getirebiliyoruz ve böylece de kaza yapmadan araba sürüyoruz.

Aynı şekilde yolda kazalara uğramamak için eski alışkanlıklarınızı  ve şartlanmalarınızı atmanız gerekiyor. Bu pratik ve tekrar gerektiriyor – en fevri reaksiyonlarınızın bile tersi davranacağınız şekilde değişmesi gerekiyor. Azmin yerine koyabileceğiniz birşey yok.

Kendiniz hakkındaki düşüncelerinizi değiştirmeniz ilk adım. Aslında bu en zor adım zira çoğu erkek, kendi kendileri hakkında yeni bir düşünce şeklini içselleştirmeleri gerektiğine inanamaz.  Çoğu durumda rehavet, erkeklerin bu değişimi yapmamalarının en önemli sebebi. Bir insanın şimdiki durumundan ne kadar mutlu olduğuna kendini inandırması için bahaneler bulması, gerçekten kendini eleştirip değişmek için çabalamasından daha kolay.

Ne yazık ki, sana seni mucizevi şekilde olmak istediğin Erkek’e gönüştürecek standart bir program veremeyeceğim. Bu yolu ancak sen bulabilirsin. Fakat şunu söyleyebilirim, olmak istediğin Erkek olmak, harekete geçmeni gerektiriyor. Hedefin her zaman senden uzağa doğru hareket ediyor ama aslında bu iyi birşey. Bizi büyümeye, olgunlaşmaya ve zorluklarla mücadele kapasitesi kazanmaya iten birşey bu. Ama bütün bunlar, senin harekete geçmenle mümkün.

Bu blogda ve kırmızı hap komunitesinde günlerce tavsiye okuyup, bilgelikten faydalanabilirsin ama bunların hiçbiri sen harekete geçmedikçe bir işe yaramayacak. Sayamayacağım kadar çok genç erkeğe her türlü tavsiyeyi verdikten ve onları pratiğe dökmeleri için teşvik ettikten sonra, bu erkeklerin harekete geçecek motivasyonu bulamadıklarına şahit oldum. Çoğunlukla harekete geçmek için dibe vurmayı ya da çok ciddi bir travmayı bekliyorlar.

Kendimi motivasyon konuşmacısı saymıyorum ama bir aşamada uçurumu aşman ve kafanı değiştirmen lazım

Çeviri : Kill The Beta

İçinizdeki betayı öldürmek – I

Rational okuru Paul muhtemelen en çok tavsiyem istenen konuda kendisine yol göstermemi istemiş.

“Bütün blogunu okudum ve benim en büyük problemim şu : içimdeki betayı nasıl öldüreceğim? Her yattığım kıza, hatta her takıldığım kıza, karşı duygular geliştirdim. Tek gecelik bir ilişki yaşadığım hatta erkek arkadaşını benimle aldatan kız için bile. Sanki hiç öz kontrolüm yok gibi yani yattığı her erkek için acı çeken kız gibiyim.

Bu soruya kesin bir cevabımın olmasını çok isterdim Paul. Adım – adım betalıktan kurtulun programı geliştirebilmiş olsa idim, tüm erkeklerin takip ederek içlerindeki betayı öldürebilecekleri bir şablonum olsa idi, hayal edemeyeceğim kadar zengin olabilirdim. Alfa Buda hakkında dediğim gibi, eğer alfa özünü şişeleyip satabilse idim hayatım kurtulurdu. Gerçek şu ki bu sorunun basit bir cevabı yok zira her erkeğin durumu kendine özel. Tabii ki erkeklerin problemlerinin ortak kaynakları ve Feminen Matrix sınırları içinde çalışır bir cinsel strateji kurma çabalarında (beta oyunu) ortak zihin yapıları var. Ama bu zihinsel şemaları uygulamada ve bu şemalardan kurtulmak için ihtiyaçları olan reform yolunda her erkek farklı bir vaka.

Ben Oyunun hakettiği gibi ciddiye alınmamasının temel sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum -kendi öz analinizi yapmak ve sonra da bu analize göre kendinizi baştan yaratmak oldukça büyük bir iş. Geçen 10 yılın PUA gurularının ve oyun yarı tanrılarının şarlatan satıcılar gibi ucuz görünmesinin sebeplerinden biri, bu kişilerin her erkeğin kaçınılmaz olan içindeki betayı öldürme gerekliliği konusunda ihtiyaçları olan kişiselleşmeyi göz önünde bulundurmamalarıdır. Bu seminerlerde PUAların değinmekren kaçındıkları şey zira sizin başarınız, sonuçta başarıyı nasıl ölçtüğünüz, tamamen size bağlı.

Daha önce hayalinizde görmediğiniz kızlarla birlikte olma fikri PUA DVDleri sattırabilir; kişiliğinizin iç işleyişini değiştirmek ise çok daha zor bir iştir. Bir kitapçının self-help (kişisel gelişim) bölümüne baktı ve bu konuda neden bu kadar çok kitap basıldığını düşündü iseniz, tamamen aynı dinamik nedeniyle – bir kişinin hayatında temel bir değişim yapmaya etki etmek çok az kişinin gerekli sabır ve sebata sahip olduğu ciddi çaba gerektirir.

Bunu aklımızda tutarak demem gerekli ki senin içinde elimde bir yol haritası yok maalesef – elinde böyle bir harita olduğunu söyleyen herkes sana birşeyler kakalamaya çalışıyor -ama, sana doğru yönü göstermeye çalışacağım. Neyin çalışıp neyin çalışmayacağını sana ben söyleyemem, bunu ancak sen kendin bulabilirsin. Ama unutma, kendini değiştirmek, zaman alan bir süreçtir. İçsel oyunlarını dönüştürme konusunda çok zorlanmayan erkekler bile, bu hala devam eden bir süreçtir. Ben kendimi alt rütbe bir alfa olarak tanımlamayı arzu ediyorum (Roissy’nin ölçü yöntemleri ile) ama bu ara ara daha aşağı kaymadığım anlamına gelmez. Süreç derken de kastettiğim bu; her shit testi geçebilecek şekilde kurşun geçirmez biri olmayacaksın ama hatalarından ders alıp kendini bir dahaki sefer için ayarlamaya teşvik edileceksin. Artık alfa olduğunun farkına vardığın büyük an gibi birşey yok, oyunu tamamen içselleştirdiğin bir nokta da yok. Oyunun üstadıdır sertifikası da almayacaksın. Ama düşünceni değiştirebilirsin ve hep doğru yönde yürüyebilirsin.

Bilmek savaşmanın yarısıdır

Eğer içselleştirmenin gerçekten bir ilk adımı varsa bu kendinizi eğitmektir. Bu aslında en zor işlerden biri. Eğer benim blogumu okuyorsanız, ya da en azından ucundan da olsa Oyun konseptine aşina iseniz, bu size gayet kolay görünecek ama unutmayın, hala fişe takılı olan koca bir dünya dolusu insan var. Bu erkeklerin sadece küçük bir yüzdesi Oyunu ve pozitif masküliniteyi dikkate alacak ve bunların da çok az bir kısmı bunda bir değer görecek. Bizim perspektifimizden olay oldukça apaçık : kitapları / blogları okuruz, konseptlere aşina oluruz, çalışacağını düşündüğümüz şeyleri alırız, fikirleri deneriz, bunların geçerliliğini gözden geçiririz ve bir fikri ya içselleştirir ya da çöpe atarız. Fakat fişten çekilmiş için apaçık olan şey, fişe takılı için “dine küfretme” gibi algılanır.

“Eğitiminiz” fişten çekildiğinizde bitmez. Aslında yeni bir zihin yapısını içselleştirmek fişten çekilen için çok daha önemli zira siz bunu pratiğe döküyorsunuz. Birçok erkeğe söylüyorum, bir kez hapı yuttunuz mu geri dönüş yok. Oyunu keşfeden ve sosyal yeteneklerden yoksun olmak ya da PUA tekniklerinin hayallerindeki kadını sikmek için uygulanabilecek sihirli formül olduğuna kendilerini inandırdıklarından uygulamayı başaramayan birçok erkek, daha önceki cinsiyetler arası dinamik cahili oldukları rahat kabuğa dönmek isterler. Ve bunu yapmaya çalışırlarsa geri dönüş olmadığını keşfederler. Sosyal etkileşimler, feminizasyon, normal diye kabul etmeye koşullandıkları kaybeden taraf olma – bütün bunlar onlara incelikle kaçındıkları gerçeği hatırlatıp durur ve onlar da bundan nefret ederler. Ve bu gerçeğe düşman kesilirler.

Bunu buraya ekliyorum zira bu pozitif masküliniteyi içselleştirmek için dönüşen erkekleri bekleyen gerçek bir tehlike. Aynı şekilde artık Oyun gerçeklerine ve fişten çekilmişim gerçekliğine daha duyarlı hale geldiniz (ya da gelmeniz gerekir). Burada eskiden normal saydığınız şeylerden uzaklaşacaksınız. Buna kolay bir örnek popüler medyadaki kadın erkek ilişkileri ile alakalı şeylere kafa yormak. Bir şarkı duyacaksınız, bir dizi izleyeceksiniz veya bir konuşmaya kulak misafiri olacaksınız ve temel varsayımları feminen önceliği tarafından domine edilmiş bir kültür ile çevrili olduğunuzu farkedeceksiniz. Yeni zihin yapısını içselleştirmek ve ya da eski zihin yapısına yeniden dönmek açısından bütün bunların içinde kendi pozisyonunuzu anlamanız önemli

Değişimi uygulamak

Yeni gerçeklik olarak algıladığınız şeyi uygulamanızın hayati olduğunu söylememe gerek yok. Öğrendiğiniz teorileri internetten çıkıp sahada test etmeniz lazım. Bu klüplerde kızlara yazmak, karınıza karşı tavrınızı değiştirmek ya da hatta iş yerindeki bir kadınla iletişiminizi değiştirmek anlamına gelebilir, tamamen size kalmış. Değişimi uygulamanın en zor tarafı, sizi daha önceden tanıyan kişilerin “yeni” sizi sorgulamalarının şoku olacak. Eğer yeni bir şehre taşınıp, yeni sosyal çevre edinirken piç alfa rolünü oynamaya başlasanız böyle bir derdiniz olmayacaktı. Ama sizi yıllardır bilen insanların gözünün önünde böyle bir değişim yaptığınızda, “olmadığı biri olmaya çalışan sahte biri” etiketini yiyeceksiniz.

İnsanların öngörülebilirliğe ihtiyaçları var – bu onlara diğerleri üzerinde belli bir kontrol hissi verir. Kendinizi değiştirdiğinizde, ya da kişiliğiniz bir dış etmen tarafından değiştirildiğinde, bu öngörülebilirliğe karşı bir tehdittir ve buna karşı mantıki tepki diğerlerinin dizi eski yerinize itmeye çalışmasıdır. Utandırma, kadınların başvurduğu doğal bir taktik, ama itki her zaman sizi yeniden kendi çerçevelerinin içine doğru olacaktır. Ve aslında diğerlerinin tehdit olarak algıladığı şey, yeni sizin çerçeve sarsıcı olmanızdır. Bunu bir kere ve ağır bir şekilde yaparsanız insanlar bunun sizin kişiliğinizin  daha önce “yanmış” olmaya karşı gerçekçi olmayan bir tepkisi olduğunu iddia edeceklerdir. Bunu ince bir zeka ile zamana yayarak yapın, insanlar değişimin gerçek olduğunu kabul etmeye daha istekli olacaklardır. Her zaman değişim talep edin ama bunun hemen olmasını talep etmeyin.

Bunu unutmayın zira arkadaşlarınız sizin dönüşüm sürecinizdeki en büyük şüphe kaynağı olacaklardır. Kötü niyetli olmayabilirler, ama anlamanız gereken şu ki, bu niyet normallik arzusunda geliyor, sizin için en iyisini istediklerinden değil. Eski bir kadın arkadaşınızın sizi ilk defa “hayvan” olarak tanımladığı an, sistem için bir şoktur. Eski benliğiniz alttan alta durumu düzeltmek isteyecektir ama bunu hakaret olarak algılama dürtünüze karşı koymanız lazım. “Evet, hayvanım” diye övünmek, bütün önceki hayatınız başkalarını kızdırmamak / gücendirmemek, hele de sikmek istediğiniz hatunları, üzerine kurulduğu için çok zor gelecektir. İçinizdeki beta için bu mantığa aykırı bir hareket. Size ne kadar sadist gelirse gelsin, beraber olmak istediğiniz kadınları dolaylı olarak kızdırma kapasiteniz, sizi bol bol ödüllendirecek. Fakat içinizdeki beta ile yeni yeni ortaya çıkan alfa arasındaki çelişki, uzlaştırması en zor çatışma olacak. Çoğu erkeğin dönüşüm esnasında çuvalladığı nokta burasıdır ve bunun sebebi de temel olarak bu erkeklerin duygularını kontrol edebilme pratiklerinin olmamasıdır.

Devamı : İçinizdeki betayı öldürmek – II

Çeviri : Kill The Beta

Vaka Çalışması – İyi kızlar da “yaparlar”

İyi kızlar, hiç yakalanmamış kötü kızlardır.

6 yıl önce bir arkadaşıma yaptığım danışmanlıkla ilgili bir vaka çalışması anlatacağım. İşe aldığım ve beraber çalıştığım, Ray isminde iyi bir arkadaşım var. İş arkadaşı olarak tanıştık ama zamanla Ray benim iyi dostlarımdan biri oldu ve kendisinin fişini Matrix‘ten bizzat ben çektim. İyi bir öğrenci idi ama fişten çekilmek için bir dönüşüm sürecinden geçmesi gerekti. Hayat boyu feminen koşullama ile beslenmiş birçok erkek gibi, benim öğrettiklerimi kabul ediyor görünürken, arka planda AFC kafa yapısını gizlice devam ettiriyordu. Ve bu, dönüm noktası gelene kadar devam etti.

Benim haberim olmadan Ray, çekici sayılabilecek bir promosyon kızı ile flörtöz bir “arkadaşlık” kurmuş. Benim HSAO (Hadi Sadece Arkadaş Olalım) reddedilişi ve arkadaşı oynamak hakkında diyeceklerimi bildiği için, bu “ilişkiyi” benden habersiz sürdürmüş. Kızlar birkaç kere “çıkmış” ve ara sıra alkollü iken “öpüşme” dışında hatun Ray’ile arasındaki mesafeyi standart kadın teknikleri ile korumuş : “İlişkiye hazır değilim“, “şu an erkek arkadaş aramıyorum”, “biz arkadaşız”, vs. Fakat kız Ray’i küçük samimiyet havuçları ile 3- 4 ay “ilgi ağında” tutmaya devam etmiş. Şunu da belirtmem lazım, Ray beta diyebileceğiniz biri değil. Fazlaca kadınla birlikte olmuş biri ama bu şirin ve “iyi kız” (en iyi ihtimalle HB7), Ray’in ONEitis‘i haline gelmiş.

Bütün bu süreç, kızın Aaron Lewis’in evet Staind’den) bizim kumarhanedeki solo akustik gösterisinde çalıştığı zaman yaptığı bir tek gecelik ilişki ile duvara toslamış.  Kısaca anlatmak gerekirse, kızımız gece alkolü fazla kaçırınca, Aaron Lewis’in tur müdürü ile klasik “doğru-alfa, doğru ortam, doğru koşullar” durumunda sikişmiş. Kız bunun üstüne de olayı Ray’e anlatma hatasını yapmış ve Ray de kıza doğru olduğunu düşündüğü şekilde yaptığı bunca yatırımdan sonra ihanete uğramış gibi hissetmiş. Bir tarafta doğru kimyasal reaksiyon ile (“eleman seksi idi, ben sarhoştum, olaylar gelişti, nasıl olduğunu anlamadım”) kızı bir gecede siken bir adam var, diğer tarafta ise Ray’in 3 – 4 aylık kişisel yatırımı.

Tabii bu noktada Ray olayı ve olaya giden süreci bana anlattı.  Kız Ray’den deliler gibi özür diledikten sonra ona HSAO reddedişini zeytin dalı olarak uzattı. Cevaben ona yapmasını tavsiye ettiğim şeyi yaptı ve hayatında ilk defa bir kadını öylece bırakıp gitti. Bu, kız için tam bir şok oldu. Bu tepkiyle daha önce hiç karşılaşmamıştı ve tüm kartlar bir anda Ray’in eline geçti. Düzenli olarak barlarda ve aktivitelerde Ray ile “karşılaşıyor” ve “bir kere daha konuşmak” istiyordu. Kız, Ray’in “arkadaşı olmak” için tavırlarında keskin bir U dönüşü yapmıştı.

Ray ile gurur duyuyorum zira geri çekilmenin gücünü farkeden birçok erkeğin aksine, Ray kızın peşinde koşmasından etkilenip HSAO içine girmektense olaydan tamamen çekildi. Aslında halen kullandığı çok önemli bir silahı öğrendi – geri çekilmenin gücü. Aynı zamanda kadınları anlamanın temel prensibini öğrendi : kadının ne söylediğine değil, ne yaptığına bak. Davranışları okumanın önemini öğrendi. 6 – 7 ay kadar Ray’in peşinde koştuktan sonra, kız “arkadaş olmak” için uğraşmayı bıraktı. İleri yıllarda ara ara konuşmaya devam etseler de, işin çerçevesi tamamen değişmişti. Kızın Ray’e, Ray peşinde koşarken hiç olmayan bir saygısı var. Eğer Ray, HSAO’a teslim olsaydı, bu saygı kesinlikle olmazdı.

İyi kızlar

Bu kız her fırsatta “uygunluğunu” göstermeye çalışan ve her sorulduğunda “iyi kalpli bir erkek” aradığını söyleyen biri idi. Promosyon kızı olarak sürekli dışarı çıkan biriydi ama sürekli “elalem ne der”e önem veren biri izlenimini veriyordu. Onunkisi klasik davranışları, söylenenlerden çıkarma vakası idi. Biyoloji sonuçta kendi kendine ikna ettiği şeyleri yendi – cinsellik, biz ne kadar bastırabileceğimizi düşünsek de, kendini göstermeden yapamadı. Cinsellikten soyutlanmış rahipler, ahlak bekçisi Cumhuriyetçi devlet adamları, zamanında Oneitis yaptığınız kardan da temiz kızların hepsinin içinde taşacak doğru zamanı bekleyen bir cinsellik var. FaceBook’dan gördüğüm kadarıyla kızımız şu an, hatunun hipergamisinin ipini koparabilme potansiyelinden zerre kadar habersiz beta kocası ile Montana’da yaşıyor.

Bir erkeğin “iyi kız” olarak algıladığı kadınla ilgili düşeceği tuzaklardan biri de onu bir melek gibi görüp tepesine çıkarmaktır. Beyaz şövalyeler zaten buna hep düşerler ama en sahada pişmiş PUA’lar bile “iyi kızların” kişiliğini keşfetmeye meyillidir. Şirince bir HB8 “iyi kız”, ONEitis reçetesidir zira baştan çıkarılamaz gibi görünür. “Sadece iyi kalpli olsun” söylemi, peri masallarından çıkma bir mükemmeliktedir, yeteri dozda bir saflıkla birleştirirsen, kız Disney masalı dileklerine gönülden inanan bir ilahe haline gelir. Oyunu olan erkekler için o, yeni önüne gelenle yatma paradigmasının sayısız “yollu” kızları arasında nadide bir mücevherdir. Beta beyaz şövalye için kız bir arketiptir – dünyanın pisliğine bulanıp kendisi ile asla çıkmayacak olan diğer kadınlara dönüşmeden kurtarılması gereken masum prensestir. İki tip erkek de, bu masum prenses alfa tur müdürü ile sikiştiğinde aynı şekilde şok olur.

Henüz okumadı iseniz Robert Greene’nin Art Of Seduction (Baştan Çıkarma Sanatı) kitabını okuma listenize eklemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu ufuk açıcı eserinde Greene, baştan çıkaran arketiplerinin profilini çıkarır ve bizim “iyi kız”ın Doğal baştan çıkarıcı olduğunu gösterir : baştan çıkarıcı bir güdüyü maskeleyen çocuksu bir masumiyet. İyi kızı bir azize olarak görmeye meyilli olabilirsiniz, ama bu çoğunlukla hatadır. İyi kız, hipergaminin kendisine çalışması için baştan çıkarıcı şekilde şirin olmak zorundadır. Tüm o azizelik adayları, daha iyi opsiyonları gözden geçirene kadar kenarda tutmak için vardır, ya da bizim promosyon kızında olduğu gibi, birden karşısına çıkan alfa deneyimini yaşamak için.

İyi kız oyunu, erkeklerin meyilli olduğu “Kaliteli Kadın” mitini oynama üzerine kuruludur. Erkekler böyle kadınların, duvara toslamadan bir erkek kapama peşinde koşan soğuk, kibirli ve şirret kevaşeler sürüsünün içinde, nadide çiçekler olarak var olduklarına inanırlar. Bakire bir azize ya da Babil orospusu değildir bu kız, bu ikisi arasında bir şirinedir. Kız sadece HB 7 – 8 seviyesindedir, tanrıça HB9 değildir, yani gösterip de vermeyen bir ulaşılabilirlik imajına da sahiptir. Bütün bunlar onu idealize edilmiş, gayet dayanıklı bir ONEitis yapar.

Her erkeğin öyle ya da böyle bir oyunu olduğu gibi, kadınların da kendilerine has oyunları vardır. Feminen gerçeklikte yaşadığımız için, kadınların oynadıkları oyunlar yapay sayılmıyor. Bunlar sadece kadınların doğal hali, kadınların anlaşılmaz yaratıklar olması miti gibi. İyi kızı diğer kızlardan ayıtan özellikler bile hala feminenin sosyal normları içinde oluşur. Oyunun bilge oyuncusu erkekler kendileri için neyin çalıştığını bilirler, ama aynı zamanda kadınların kendileri üzerinde oynadıkları oyunların da farkında olmalıdırlar. Amused Mastery (Eğlenceli Ustalık) Prensibinin en önemli özelliklerinden biri, aslında ustalığa eğlenmek için sahip olmaktır. Şifreli konuşuyorum gibi görülebilir ama kadın oyunundan ne beklenmesi gerektiğini bilecek kadar deneyimli olmak, onun üzerinde ustalaşmak ve bu oyunla karşılaşınca oyunla gülüp eğlenebilmek.

Mesela, kadın oyununun pratik amacı, hipergamiyi maksimize etmektir. Bu kadın oyununun temelidir. Bunu bilerek, kadınların sizin üzerinizdeki tüm baştan çıkarma metodlarına karşı eğlenceli bir tepki bulabilirsiniz. İyi kız da hala alfa aramaktadır, ve fırsat bulduğunda, iyi kız postunu atıp o alfayla sikişmeye hazırdır. Bir iyi kızla ya da onun kızkardeşlerinin tüm oyunları ile karşılaştığınızda, nihai amaçlarının ne olduğunu bilerek başlayın

Çeviri : Good girls “do”

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.