Bu Kadar da Haksızlık Olmaz ki

3. dalga feminizmin Batılı ülkelerde yaptığı en büyük tahribat, evlilik kurumunu mahvetmesi oldu. Özellikle bazı erkeklerin kabusu haline gelen boşanma mahkemelerinde kadına yapılan pozitif ayrımcılık ve temel hukuk kurallarını hiçe sayarak “suçu sabit görülene kadar suçsuz kabulü” yerine erkekten suçsuzluğunu ispat etmesinin istenmesi, kötü niyetli kadınların eski kocalarının hayatını kabusa çevirmesi ile sonuçlandı. Yazılı olmayan düsturu “kadın kötü olamaz, insan kötü ise erkektir” (kadınlar melektir ya da çiçektir ya) olan bu feminist dünya düzeni Türkiye’ye de hızla sızıyor ve aşağıdaki hikayelere neden oluyor. Kötü niyetli bir kadının erkeğin hayatını ve çocuğunun hayatını mahvedebileceği, çocuğu sadece para için rehin tutabileceği düşünülmüyor bile, annenin kutsal olması gibi bir başka propogandadan belki.

Boşanma kanunları bu şekilde devam ederse hem erkekler, hem de kadınlar büyük zarar görecek. Yakında Batıdaki gibi kar – zarar hesabı yapıp erkekler yığınlar halinde evliliğe sırt çevirecek ve büyük sayıda kadın evlenemeyecek ve çocuk sahibi olamayacak.

3. dalga feminizmin amacı kadınların hayatını iyileştirmek falan değil. O ilk ve ikinci dalga feminizmin amacı idi. Son dalga feminizmin kadınları zerre kadar da düşündüğü yok. Tek amaç, toplumu yıkmak.

Aşağıdaki eski bir hikaye ama hem hikayenin kendisi hem de altında yorumlarda yazanlar ilgi çekici. Karşımızda, ne suç işlerse işlesin ceza almayacağını bilen bir psikopat var ve sırf kadın olduğu için üzerinde de yaptırım yok.

Daha yüzümüzü kimse görmeden kendimizi savunamadan davacının isteği kabul ederek nafaka arttırılmış. Artık 250 lira yerine 500 lira vereceğim. Bazıları ‘’ nasılsa oğluna gidiyor , olsun varsın’’ diyor ama durum öyle değil, Oğlum ne zaman gelse fukara çocuğu gibi giyinmiş oluyor, bir bakışta anlaşılıyor ki bu çocuğun bakımı yok ve ayda 100 lira bile harcanmıyor. Oğlumun ne eğitimi ne de giyimi anne ve babasının yaşam standardına uymuyor . Ben aldığım bütün maaşımı bile versem bu durum değişmeyecek. Para başka yere harcanacak.Oğlum gene bakımsız yaşayacak.Ama hakim bunu bilemeyecek çünkü beni dinlemeyi gereksiz bulmuş.

Aramızda sorunların ilk başladığı zamanlarda eşim kendi yüzünü tırmalayarak yaraladı ve kız kardeşimle benim birlikte bunu yaptığımızı söyleyerek şikayetçi oldu. Kendi kendini yaraladığını gören ve akrabam olmayan 2 kişinin şahitliğine rağmen yargılandım ve 5 yıl süren bir dava sonucunda beraat edebildim.Ben beraat ettim ama kimse çıkıp da ona “sen neden iftira attın, neden mahkemede yalan söyledin” diye sormadı.

Oğlumun velayetinin bana verildiği ve onu sakladığı bir zaman çalıştığı hastaneye gittim ama 5 metre yakınına ulaşamadığım halde gitti ve darp raporu aldı .Sonradan bana söylediğine göre çocuğu vermemek için benden kaçarken omzunu kapıya vurmuş ve bu nedenle ben suçluymuşum. Hakkımda dava açıldı. Darp etmediğimi ispat etmeme rağmen ‘ eşe kötü muamele etmek’ ten ceza almaktan kurtulamadım. Ama ona böyle bir darp raporu alıp mahkemeye vermekten dolayı bir yaptırım uygulanmadı.

Bu olayı görünce bir şikayette daha bulundu ve eşe kötü muamele etmekten bir ceza daha aldım. Kardeşime hakimin söylediği gerekçe ise benim eşime ‘’biz artık hasımız’’ demem. Halbu ki bu söylem ikimizin de bildiği bir yaşanmış olaydan alınmış bir pasajdı ve ikimiz de kullanıyorduk.Anlaşılan benim kaşlarımı çatmam bile kötü muamele için yeterli bir gerekçe olmuştu.

Devamı şurda : Bu kadar da haksızlık olmaz ki.

Yorumlarda ise şöyle hikayeler var :

bu arkadaşın durumuna benzer olayı bende yaşıyorum kısaca anlatıyım 2009 ylında evlenip 1 yıl evli kaldık 18 aylık bir kızımız var eşimle boşanma davamız devam ediyor kızım beni tanımıyor görmüyorki tanısın malesef boşanma davası açan eski eşim diyim eşim demeye dilim varmıyor ama mecburiyetten eşim diyorum 3 defadır yalan beyanlarla hakkımda uzaklaştırmı kararı çıkarttı güya ben kendisini telefonla arayıp seni öldüreceğğim diye tehdit ediyormuşum, kurban bayramında memleketteyken yemek yerken telefonum çaldı arayan polisti güya eşimin annesinin boğazını sıkmışım şikayet etmiş beni ifadeye çağrıyor ben il dışındayım nasıl boğazını sıkarım dedim, bu da yetmiyor gibi kızını görmeye gelmedin hakkında tutanak tutacağz diye polis söyledi o günün akşamı uçakla istanbul adöndüm polisi buldum uçak biletimi gösterdim polisler hakkında suç duyurusunda bulundum ama biliyoruzki kanun güçlüden yanadır polislere birşey olmadı olan bana oldu çünkü polisin tehditlerini ve hakaretlerini telefona kaydetmem suçmuş polis tehdit ederken suç değil bizim tehditi ispatlamamız suç, bu suç duyurusunun üzerine mahkeme hakkımda 6 ay uzaklaştırma verdi telefon dökümlerimde aramadığım ortadayken ve kendi telefonunnda dökümleri ortada olmasına rağmen , karar itiraz ettim mahkeme itirazımı reddetti hemde basit bir gerekçeyle 4320 sayılı kanuna göre ile konularında mahkeme delil aranmaksızın karar veribilir, hemde kanunlarımıza göre müddei iddiasını ıspatla mükellefken kısacası 4 ay oldu kızımı görmeye gidemiyorum ya yine iftira tarsalar üzerime hapis cezası uygulanacak diye memurum 6 aydan fazla hapis yatsam memurluk yanacak, özetle şunu diyorumki ne bu zamanın erkekleriyle evlenilir nede kadınlarıyla 18 aylık kızımı gördüğğüm toplam gün 3 gün kanunlarımızın sayesinde çk zor bu işler yakamı kurtarsam inanın kurban kesecem ama bir türlüde kurtaramıyorum babayım ama babalığı tatmadım tadamıyorum kızım var nüfusta ama gerçekte yokki olsa yanımda olurdu böyle işte tecrübe olarak diyorumki çok iyi düşünün hergün güneş olmuyo hayatımızda

Bu tür olaylar yaşamamak için en önemli tavsiye karşı tarafla kesinlikle iletişime geçmemek. Mümkün olduğunca yalnız kalmayın, size refaket edecek arkadaşlarınız varsa onlarla beraber olun. Çocuğu görmeye asla yalnız gitmeyin.

Yorumlarda bol bol da kadın ikiyüzlülüğü var tabii :

Kendi tarafınızdan çok güzel anlatmışsınız olayı, keşke karşı tarafı da dinleseydik. Bir kadını bu kadar nefret ettirecek ne yaptınız acaba?

Yukarıdaki yorumda sakatlık ilk cümle değil, olayın karşı tarafını dinleme fikri doğru. Asıl problem ikinci cümle. Yani bir kadın eğer böyle davranıyorsa bile, yani adamın dedikleri doğru olsa dahi, suçlu yine erkek. Bu argümanın “bir erkeği tecavüz ettirecek ne yaptınız acaba” iğrençliği ile aynı saçmalık olduğuna dikkat edin.

Şurada elemanın anlattığı kadın olduğunu iddia eden bir yorum var ama hiçbirşey anlatmadan boş sloganlar attığından sahte olma ihtimali oldukça yüksek.

 

50sinden sonra evlenmek

Babamın kendinden iki yaş küçük bir arkadaşı var. Duran Amca. Babamla aynı liseden mezun olduktan sonra babam imkansızlıktan askere ve işhayatına yol alıyor, Duran Amca ise üniversiteye. Sonra aynı şirkette çalışmaya başlıyorlar. Babam klasik olarak 20lerinde evleniyor ve 30 yaşına 2 çocuk babası olarak giriyor. Duran Amca ise ben kendimi bildim bileli bekardı. Bir kez babama Duran Amca evlenemedi mi diye sorduğumda (Duran Amca 40ına geliyordu o zaman) babam “keşke ben de onun yaşadığı hayatı yaşasaydım da ben de evlenemeyeydim” cevabını almıştım. Ne dediğini tam anlayamamıştım. Sonra tabii kafam bastı olaya.

Duran Amca ben 26, kendisi 52 yaşında iken çocuk istediğine karar verdi ve 25 yaşındaki kız arkadaşı ile evlendi. Hemen ertesi sene de çocuk yaptı.

Bunu tavsiye olarak anlatmıyorum, ben 40ında bile yeni doğan veya küçük çocuk için enerjim olacağını sanmam, 50lerinde bunu hayal bile edemiyorum. Ben genç kadınla evlenirim ve çocuğu tamamen ona bırakırım diyen “kazak erkek”lere kötü haberlerim var. Geleneksel olarak küçük çocukla baba oyun oynar. Hiç ev işi ve çocuk bakımı yapmasanız bile (ki bi devirde pek mümkün ve adil değil) oyun da oldukça enerji isteyen birşey. İşten eve gelip o yorgunlukla sadece TV izlemek isterken dakikalarca “baba dünyada kaç tane balık var” tadında soru cevaplamak, çizim yapmak ve sonra kendini yerde atçılık oynarken bulmak öyle yaşanmadan anlaşılacak birşey değil.

Fakat erkeğin cinsel pazar değeri ve çocuk yapabilme kabiliyeti, eğer kendini yıpratmak için özel çaba harcamamış ise 50lerinde de devam eden birşey. Bu nedenle bizim üzerimizde kadınların üzerlerinde hissettikleri biyolojik baskının aynısı yok. Gerçi Türkiye’deki gelenek baskısı da az değil ama yine o da kadına yapılan kadar çok değil.

Bu nedenle erkekler için ideal evlilik yaşı yazımızda bahsettiğimiz planı takip etmeniz zor değil. Fakat yine Duran Amcaya dönecek olursak (a) kendisi bir şirketin en tepesine yakın ve gayet zengin biri idi ve (b) kilolu biri olmasına rağmen 50lik tipik Türk emmisi tipinden oldukça uzaktı ve (c) erkek egemenlik hiyerarşisinin tepelerinde ve karakter olarak tam bir alfa kurttu.

Kız da para avcısı falan da değildi. Yani tamam Duran Amcanın kaynaklarının hiç etkisi olmamış olamaz ama diğer kadınlarn kaynak hırsından daha fazla değildi.

Duran Amca evlenip çocuk sahibi olduktan sonra felç geçirdi ve sonra bir süre yaşadıktan sonra 60 demeden vefat etti ama bunun sebebi muhtemelen şişmanlığı ve aşırı stresli iş yaşamıydı. Kız da son ana kadar adamla evli kaldı bu arada.

 

Continue reading “50sinden sonra evlenmek”

Gelinin kendini aldattığını davetlilere videoda gösteren damat

Singapur’da düğünden kısa süre önce gelinin kendisini aldattığını öğrenen damat, intikam niyetine gelinin aldatmasını belgeleyen görüntüleri düğün videosunda davetlilere göstermiş. Singapur medyasında çıkan haberlere göre damadın hazırladığı video klasik şekilde birlikteliklerini gösterirken birden gelinin başka bir adamla bir otelde oldukça samimi görüntülerine atlamış. Görüntülerden hemen sonra da damat geline cehenneme git dedikten sonra salonu terketmiş.

Nişanlısının kendisini aldattığından şüphelenen işadamı damat, düğünden birkaç hafta önce bir özel dedektif tutmuş. Damadın tuttuğu özel dedektif gelini 6 hafta izleyip damada aldatıldığını ispatlayan bilgileri sağladıktan sonra nişanın atıldığını düşünürken düğüne davetiye almış.

Her betaya bir eş

Hipergami üzerine birkaç not yazısında feminizm ve cinsel devrim sonrası bir geçiş döneminde yaşadığımızdan bahsetmiştim. Bunu biraz açmak istiyorum zira bu konu biraz ağır ama önemli.

Bugün kökleri yaklaşık 10,000 yıl önce, avcı – toplayıcı toplumdan tarım toplumuna geçiş döneminde olan bir medeniyetin içinde yaşıyoruz. Bu medeniyetin temel taşı, hemen hemen her erkeğin ve kadının bire bir eşleşip kurduğu aile kurumu. Fakat anatomik olarak modern insanın (homo sapiens sapiens) 250,000 yıllık tarihi (hatta homo sapiens öncesi homonoidleri de katarsan 2 milyon yıllık tarihi) içinde çok kısa bir dönem bu 10,000 yıllık medeniyet. Ondan öncesi uzun bir avcı – toplayıcı toplum dönemi.

Genetik araştırmalara göre içinde yaşadığımız medeniyet öncesinde, kadınların 80%si genlerini gelecek nesillere aktarabilmişken, erkeklerin sadece 40%si genlerini gelecek nesillere aktarabilmiş. Erkek egemenlik hiyerarşisinin tepe 20%sine alfa erkek, onun altındaki 60%ye beta erkek dersek, kabaca betaların büyük çoğunluğu ve omegaların (erkek egemenlik hiyerarşisinin kaybeden 20%lik tabanı) tamamı çiftleşme potansiyeli bulamamış. Burdan tabii bariz sonuç olarak tepedeki azınlık birçok kadına sahipken, tabandaki çoğunluk hiçbir kadınla birlikte olamamış diyebiliriz. Yine görünen o ki kadınlar çağlar boyunca bir alfanın hareminde, onun birden fazla kadınından biri olmayı, kendine adanmış bir betanın kadını olmaya tercih etmişler.

Modern medeniyete sahip toplumların, daha doğal ama ilkel toplumlara üstünlüğü de işte tam bu noktadaki inovasyonları. Goriller, şempanzeler ve ilkel insan toplulukları üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki erkekler çok-eşli ve önüne gelenle yatmaya meyilli. Bu şaşırtıcı değil ama aynı araştırmalar dişilerin de tek-eşli değil hipergamik olduklarını gösteriyor. Bir kadın belli bir zamanda sadece bir erkekle birlikte belki ama erkeklerin egemenlik hiyerarşisindeki yerleri dalgalandıkça, piramidin altına doğru düşen erkeği bırakıp, yukarısına çıkan erkeğe gitmek gibi bir eğilimleri var. Bu arada şimdiye kadar “neden tek-eşli ilişkiye girmeyi ilk isteyen kadın olmasına rağmen genelde ilk çıkmayı isteyen de kadın” diye sorduysanız, işte cevabınız.

Neyse, modern medeniyetin şehirler ve ordular kurmak gibi misyonları için her erkeğin toplumda bir yatırımı ve o topluma hayatının önemli bir kısmını harcaması için bir nedeni olması lazım. Avcı – toplayıcı toplumda kadınsız kalan betaların böyle bir motivasyonu hiç olmamış. Neden olsun ki? Bir kadın ve çocuklarına kaynak sağlamak gibi bir derdi olmayan avcı – toplayıcı betanın, artı-değer üretecek bir aktiviteye girmesinin, kendisi için hiçbir anlamı yok.

Tarım toplumu sonrası medeniyet bu sorunu, kadınların hipergamisini bastırarak ve onları betalardan biri ile hayat boyu aile kurumuna girmeye zorlayarak çözmüş. Bütün bu namus, bekaret, kızı babanın kocaya vermesi vs. gibi toplumsal sözleşmeler “her betaya bir kadın” stratejisini gerçekleştirmek için var. DNA testi öncesi erkeklerin bir aile kurmasını ve kurdukları ailede yetiştirdikleri çocuğun kendisine ait olduğuna mümkün olduğunca emin olmasını sağlayan toplumsal gelenekler bunlar. Böylece oluşan çekirdek aile, betaların toplumda bir yatırımının olmasını ve onların hayatlarının önemli kısmını topluma harcamasını sağlamış. Bütün erkeklerini topluma artı – değer üretir hale getiren medeniyetlerin, erkeklerin yüzde 60nını toplum için kılını kıpırdatacak nedeni olmayan ilkel toplumları alaşağı etmesi şaşırtıcı değil.

Feminist cinsel devrimin yukarıda bahsedilen toplumsal sosyal geleneği yıkması sonucunda olan eski, tarım öncesi cinsel etkinliğe (doğal hipergami) dönüş başladı ve yazının başında bahsettiğim geçiş ve kargaşa döneminden kastım bu. Bu sosyal geleneğin yıkılması yanlış birşey mi doğru birşey mi ayrı konu. Hipergaminin örneğin, yanlış veya doğru değil, nötr bir doğa kanunu olduğunu belirttik. Ama burada ciddi birkaç yanlış var, bugün erkeklerin canını yakan ve bizim de sık sık konu ettiğimiz :

(a) Bir kadını, evliliği bitirmeye karşı baskı altında tutan sosyal gelenek çözülürken, bir erkeği tek-eşli ilişkiye girmeye zorlayan (hala adam olamadın, çocuk gibisin vs. gibi utandırma taktikleri ile) sosyal gelenek baskısının pek bir değişime uğramamış olması.

(b) Eski toplumsal gelenekte kadınlar alfa siker beta öder denkleminin ilkini feda ederek, ikincisini uzun dönemli garanti altına alıyordu. Yeni düzende feminist propoganda kadınların kabaca 30’una kadar alfa sikerin tadını çıkarmasına, 30unda bekleyen bir betayı öder konumunda bağlamasına ve sonra nafaka kanunları ile betayı hayat boyu öder halde tutup yine alfa siker moduna geçmesine olanak veriyor. Bu propogandanın temel ayağı ise bekleyen betalar yetiştirmek. Burda bir taşla vurulan iki kuşu görmemek elde değil : hem kadınların doğal hipergamiye dönmesine olanak veriyor, hem de olaydan bir haber bekleyen betaların hala toplum için artı-değer üretme motivasyonu (ve böylece mesela ciddi vergi ve nafaka ödeyerek sayısı hızla artan bekar annelere de bakacak şekilde) korunuyor.

The Red Pill (Kırmızı hap) hareketi işte erkeklerin karşı karşıya olduğu bu eşitliksiz duruma tepki olarak ortaya çıktı. Olay sadece hayat boyu 3 kadınla yattım bunu 10’a nasıl katlarım, eski sevgilim Jale’yi nasıl tekrar elde ederim olayı değil yani.

Kadınlar için ideal evlilik yaşı

Daha önce Cinsel Pazar Değeri gerçeğini baz alarak Erkekler İçin İdeal Evlilik Yaşı diye bir yazı yazmıştım ve orada bunun kadınlar için versiyonunu yazacağımı söylemiştim. Böyle kenarda duran bir yazıydı ama bugün Ekşi Sözlükte 30 yaşında bekar kadın başlığını aktif görüp biraz okuyunca bu yazıyı tamamlayıp yayınladım.

Modern dünyada kadın olmak, erkek olmaktan daha zor. Kadın – erkek eşitliğinin biyoloji duvarını aşamadığı yerler var. Çocuğu hala 9 ay anne taşıyor ve bundan sonraki 12 ay ise çocuk, erkek ne kadar yardım ederse etsin, tamamen anneye bağımlı. Aslında işi zorlaştıran modern feminist propaganda. Modern bir kadının günümüz dünyasında “çocuk da yaparım kariyer de” kadını olmasını pompalayan propaganda kadınların hayatlarında sonradan pişman olabilecekleri bir sürece girmelerine neden olabiliyor.

Fem – merkezli propogandanın erkeklerin hayatında yarattığı stres ve acıya çok değiniyoruz ama olay kadınlar için de pembe bir tablo değil. Fem – merkezli bu propaganda kadınları da en az erkekler kadar aldatıyor.

Öncelikle her kadını kariyer hedeflemeye itiyor, çalışan kadın ve erkeklerin çok küçük bir kısmının kariyer sahibi olabileceği, büyük çoğunluğun ancak iş sahibi olabileceği gerçeğini gözardı ederek. Kariyer sahibi olan insanların büyük çoğunluğunun yapıp ettiklerinin çoğunlukla iş olduğunu gözardı ederek. Sonrasında ise 20lerinde, kadının biyolojik olarak en kolay ve sağlıklı çocuk yapabileceği yaşlarda, çocuk yapmanın ve evlenmeyi bir başarısızlık senaryosu olarak sunarak.

Bütün bunlar ise büyük bir kadın 30larında daha güzel, 40larında da güzel yalanı ile destekleniyor. Cinsel Pazar Değeri yazımızda çizdiğimiz CPD grafiğinin feminist propaganda ile kadınlara pompalanan ve gerçekle alakası olmayan hali aşağıda.

Feminist propogandaya göre CPD grafiği. 23 yaşında bir kadınla 43 yaşında bir kadının aynı CPDye sahip olduğunu iddia eden bu propoganda, temel biyoloji ve evrimsel psikoloji ile tamamen çelişiyor.

Maalesef hanımlar, CPDnizin tepe noktası 23 yaşı ve bu yaştan sonra da CPD her sene azalıyor. Bunu aslında siz de biliyorsunuz, fem – merkezci propaganda size tam tersine inandırmış olsa da derinlerde bir yerde biliyorsunuz. Gerçek CPD grafiği aşağıdaki gibi.

Gerçek dünyada CPD grafiği

Ek olarak da son zamanlarda feminist propaganda ciddi bir ileri yaşta anneliği yüceltme işine girdi. 40 yaş üstü annelik çok zor ve az rastlanabilir birşey olsa da, bu yaşlarda hamile kalan ünlüler üzerinden sanki çok kolay ve hemen her kadının yapabileceği birşey imiş gibi sunuluyor.

Sonuç ise evlilik ve çocuk yapma kervanını kaçırmış kadın sayısındaki büyük artış. Evet, sadece iş yaşamı ile tatmin olabilen ve aileye ihtiyaç duymayan kadınlar var ama bunların oranı neredeyse binde bir. Yani bir bildikleri olan annelerini değil de bu feminist sosyal propogandayı dinleyen kadınların büyük kısmı için 30 – 35 arası ciddi stresli bir dönem.

Günümüz toplumunda 30 yaşını bekar dönen kadın sayısı az değil ve bu aslında 30 yaşında bir kadına göründüğü kadar ciddi bir geç kalma da değil. Ama eğer bu yaşta ayıkırsanız her ne kadar çocuksuz evliliğin tadını çıkarmanız zor olacak olsa da hala şansınız var. Ama hala ayıkmadıysanız hanımlar, artık tam zamanı ayıkmanın. Esas oğlanı 1 sene içinde bulsanız, 1 sene flört, 1 sene düğün hazırlığı, 1 sene de hamile kalma çalışmaları ile 34ünde hamile kalıp 35inde doğurabilirsiniz. Çok büyük ihtimalle sadece 40ına kadar yaşamayacaksınız, muhtemelen 40 – 80 arasının büyük kısmını hatta daha fazlasını yaşayacaksınız. Bu dönemde yanlız ve ailesiz olmak ne demek düşünme zamanı. Erkeklerin de aynı soruna sahip olduğunu düşünebilirsiniz ama aslında toplum baskısını çıkarsanız erkekler bu konuda daha esnek. Zira kadınlar “insanlar”a daha çok ilgilidir, erkekler ise “şeyler”e. Bir erkeğin ailesi olmadan sahip olduğu oyuncaklarla ve işiyle tatmin olması daha kolaydır.

İkincisi ise erkekler 40larında ve 50lerinde bile doğurgan bir kadınla ilişki kurabilir hatta aile kurabilirler. Bu nedenle 30 yaşında bekar bir kadın bir erkek için 25 yaşında bekar bir kadına göre çok daha stresli bir ilişki materyalidir. 25 yaşında bir kadının önümüzdeki 11 – 12 sene içinde bir zaman çocuk yapması lazımdır, 30 yaşında bir kadının ise 5 – 6 sene içinde.

30 yaşında bekar bir kadına tavsiyemiz,

1 – Eğer çocuk yapmak istiyorlarsa bunu kariyer için daha fazla ertelememeleri. Zira çok büyük ihtimalle sizin kariyer sandığınız şey (bu erkekler için de geçerli), sradan bir işten başka birşey değil. Çocuk ve kariyeri bir arada yapamayabilirsiniz ama çocuk ve işi, biraz da henüz genç olan ebeveynlerinizin ya da bakıcıların yardımıyla çok rahat yapabilirsiniz.

2 – Yaş bandınızı yukarı çekmenizde bir sakınca yok. Sizin müstakbel kocişiniz sizden sadece 3 – 4 yaş büyük olmak zorunda değil, 10 – 15 yaş da büyük olabilir. Bu yaşta ve hayatı oturmuş bir erkek size hem çocuk verebilir hem de o çocuk ve sizin için çok iyi kaynaklar.

3 – Ideal erkek propogandasından kafanızı sıyırın. Hiç kriteriniz olmasın demiyoruz ama çoğunuzun kriterleri gerçekten de kendi seviyenizin ciddi şekilde üstünde.

 

Neyse biz başlıktaki konuya gelelim. Kadınlar için ideal evlilik yaşı nedir? Bizce kadın için ideal evlilik yaşı 23 – 27. Eğer kadın lise mezunu ise 23 civarı, üniversite okuyacaksa da 27 yaş civarı. Kadının çalışacağını da varsayıyoruz.

1 – 23 – 27 yaş aralığında genelde tecrübesiz elemansınız ve işinizin henüz bırakıp sonra dönerim aşamasınız, sorumluluk daha az. Bu dönem aslında çocuk için ideal. İnsanların neden 30lu yaşlarına kadar kariyer yapıp sonra pat diye bunu 2 sene erteleyerek çocuk yapmaya hazır olacaklarını sandıklarını anlamış değilim. Bu pratikte böyle olmuyor.

2 – Çoğu kadın gibi 30 – 33 yaş arası “biyolojik çanlar benim için çalıyor” diye paniğe kapılıp, artık CPDde yetmediğinden düşük rütbeli bir beta sağlayıcıya sarılmanız gerekmez. Daha nitelikli bir erkeği seçebilirsiniz eş olarak.

3 – 20lerde doğurganlık en üst seviyede. Diyelim ki 27 yaşında değil de 37 yaşında evlendiniz ve çocuğu hemen koyarım planı yapıyorsunuz. Ya hemen hamile kalamazsanız. 27 yaşındayken 5 sene hamile kalmaya çalışmak ve 32 yaşında bunu başarmak yine mümkün ama 37 yaşında bu sürece girerseniz ve 40ını geçince hamile kalma umudunu çöpe atmak daha mümkün.

4 – 27 yaşında evlenirseniz, kocanızla bir 4 – 5 sene çocuksuz yaşayabilirsiniz.

5 – Gençken anne baba olma enerjiniz daha fazla. Hem doğum daha az komplikasyonlu hem de sizin enerji seviyeniz çocuk ve işi bir arada götürmeye müsait. 37 yaşında böyle değil.

Bekleyen betalar

The Red Pill Reddit‘te yine bilindik bir hikayeye rastladım. Bilindik zira hipergami saklayamadan gittikçe daha ulu orta yapılmaya başladığından, bu tür hikayeler daha sık karşımıza çıkıyor.

2014 yılının önemli bir kısmında ve Önleyici İlaç’ta, Açık Hipergaminin Batı(lılaşmış) toplumlarda etkisini irdelemeye çalışıyorum. En iyisini sona saklamak  yazısında giderek artan sayıda karşımıza çıkan bir hikayeyi paylaştım : kadınların durulup yuva kurdukları dönemde, eski çılgın dönemlerinin “pişmanlık”larının kendilerine tek eşli ilişki ya da evlilik ile adanmış beta erkeklerinin önüne serilmesi.

Eğer henüz okumadıysanız, burada durun ve gidip önce En iyisini sona saklamak yazısını okuyun. Bu aşağıdaki itirafı parça parça işleyeceğim ama aşağıdakileri okurken unutmamanız gereken şey bu kadının içine düştüğü zor durum, Açık Hipergaminin Kırmızı Hap Farkındalığını erkeklere kendiliğinden vermesi – en betalara bile.

Hikaye : Adamın karısı geçmişte erkek arkadaşı ve onun erkek oda arkadaşı ile defalarca grup seks yapmış. Sonra tabii yaş kemale erip güzellik gide yazında “iyi çocuk” olan oğlumuzu bulup evlenmiş ve kocasına bu olaydan hiç bahsetmemiş. Koca bunu ortak bir tanıdıktan öğrenmiş ve olaylar gelişmiş.

Soranlar için güncelleme yazayım. Sabah itibari ile henüz hala aynı yatakta yatmadık ve birbirimizle 10 kelimeden fazla konuşmadık. Uyandığımda elinde iki kahve ile mutfaktan çıkıyordu. Beni masaya oturttu ve konuşmak istediğini söyledi.

Kısaca, dolandırıldığını (kendi sözü) hissediyormuş ve bugün bildiklerini bilse benimle evlenmeyi bırak, çıkmazmış bile. Benim imajım onarılmayacak ölçüde bozulmuş ve beni artık onun eşi olacak değerde biri olarak görmüyormuş. Olayın cinsel yönü bir yana, bana artık güvenmiyormuş zira bu kadar önemli bir şeyi bütün ilişki süresince ondan saklamışım. Ne dersem diyeyim bunların geçmişte yaptığım hatalar olduğunu ve benim bugün olduğum kişiyi yansıtmadığını ona anlatamadım. Bana karşı kızgın değildi, bana sürtük falan da demedi ya da onun gibi saygısızlık yapmadı. Sesini bir kere bile yükseltmedi. Bir yanım keşke yapsaydı dedi nedense. Bir işten atılmışım gibi hissediyorum.

Sonuçta boşanıyoruz. Benim hayat arkadaşım olması gereken adam, 10 yıl önce onunla tanımadığım zamanda yaptığım birşey için bana saniyesinde sırtını dönüyor. Bunu önce benimle konuşma nezaketini bile göstermedi – hafta içi kendi avukatını ziyaret etmiş ve işlemleri başlatmış. Onu biraz tanıyorsam burdan geri dönüş olmadığını biliyorum.

Kocamın birden fazla işi var, bu nedenle evlilik sözleşmesi yapmadan kesinlikle evlenmezdi. Ben yemin ederim ki buna hiç ihtiyacımız olmayacağını düşünüyordum o nedenle imzaladım. Bugün döküman elinde idi. Yasal zorunluluğu olmasa da benim öğrenci kredilerimin kalanını ödeyeceğini söyledi.  Bunu takdir etsem de bu hafta avukatımla konuşup mahkemede evlilik sözleşmesini geçersiz kılabilir miyim araştıracağım. Beraber bir hayat kurduk, hayatımın en iyi 5 yılını ona adadım ve 100% sadık kaldım – böyle bir çöp gibi atılmayı haketmiyorum.

Kadınlar 28 – 30 yaş sınırını geçtikten sonra, geçmişte yaptıkları “hatalar”ı affedecek bir iyi çocuğun halihazırda bulunabileceğine inanmaya koşullanmışlardır. Erkeklerden geçmişte yaptıkları şeylerin sonuçlarını kabul etmeleri beklenirken, kadınlara ise 30undan sonra başka biri oldukları ve geçmişin geçmişte kaldığı inancı pompalanır.

Bekleyen Betalar
New York Times evlilik sözleri serisinde çıkan bu twit şöyle diyor : “Gelin, koridorun sonundaki tatlı ve istikrarlı iş arkadaşınının hiç farkına varmadı – 32 yaşına bastığı güne kadar”. Bu “Sex and The City” kızın 32 yaşında asıl farkına vardığı, hızla yaklaşmakta olduğu ve bir betayı kalamazsa, yalnız ve çocuksuz çarpacağı duvar.

Buradaki kadının kocası dolandırıldığına inanıyor zira adam gerçekten de dolandırılmış. Karısının 30 yaş öncesi ve sonrası ikili kişiliğini farkedince hissediyor bunu. Burada bizim inanmamız beklenen şey, kocanın, karısının yeni bir sayfa açarak yarattığı “gerçek” kişiliğini göremeyen bir yobaz olduğu. Bu kadınların ellerinin altında bulunan bilindik bir şema. “Bir erkek eğer kadınının geçmiş cinsel deneyimlerini kaldıramıyorsa bu onun kendine güvensizliğindendir”.

Bu konuda erkekler de az değildir gerçi. Bu adamın yaptığının ahlaken doğru bir intikam olduğunu söyleyecek çok erkek de bulursunuz. Burdaki adam için aslolan bir erkeğin karısının gözünden düşmesinden ziyade, onun cinsel  olarak verebileceklerinin en iyisini kendisine vermemiş olmasıdır.

Subjectif olarak olay bu olabilir ya da olmayabilir ama mesele, bu adam gibilerin karılarının (alfa) sevgilileri için geçmişte duydukları gerçek arzudur : seks ve ilgi için kadının 30undan sonra kapadığı iyi çocouktan beklenen maddi kaynaklar, duygusal yatırım olmadan duyulan arzu. Ortada dolandırıcılık olarak adlandırılan şey bu : alfa çocuk onun üçlü seksini karşılığında hiçbir şey vermeden almıştır ama kendisi muhtemelen bunun yanından geçemeyecek kadar kırıntı bir arzuyu anca “3 tane iş” sahibi olarak ve bunun meyvelerinden aslan payını paylaşarak alabilmektedir ancak. Kötü çocuklar onun en iyisini bedavadan kapmışken kendisine kala kala onun yeni, reforme olmuş ve tepe yıllarını geçmiş hali kalmıştır.

Ne dersem diyeyim bunların geçmişte yaptığım hatalar olduğunu ve benim bugün olduğum kişiyi yansıtmadığını ona anlatamadım. Bana karşı kızgın değildi, bana sürtük falan da demedi ya da onun gibi saygısızlık yapmadı. Sesini bir kere bile yükseltmedi. Bir yanım keşke yapsaydı dedi nedense. Bir işten atılmışım gibi hissediyorum.

Daha önce belirttiğim gibi, kadının kocasından beklenen onun “bugün ne olduğunu” kabul etmektir, bunun yanında kadının 10 yıl önce hali kendinden daha az kaynaklara sahip olan aşığına daha fazla arzu duymuştur. Burası tamamen spekülasyon ama 3 tane iş kuran bir erkek zamanını karısının 10 sene önce birlikte olduğu aşıklardan daha özenle ve çalışarak harcamıştır. Burada adamın kendi sorumlu geçmişi ile karısının geçmişini karşılaştırdığında duyduğu kızgınlığı görebiliyoruz.

Ve adam her iyi işadamı gibi bu çatışmayı sakince ve sabırla yönetiyor. Kadının, adamın sesini yükseltmesini bekleyen tarafı ile eskiden alfa aşıklarının umursamazlıklarından tahrik olan tarafı aynı taraf.

Sonuçta boşanıyoruz. Benim hayat arkadaşım olması gereken adam, 10 yıl önce onunla tanımadığım zamanda yaptığım birşey için bana saniyesinde sırtını dönüyor. Bunu önce benimle konuşma nezaketini bile göstermedi – hafta içi kendi avukatını ziyaret etmiş ve işlemleri başlatmış. Onu biraz tanıyorsam burdan geri dönüş olmadığını biliyorum.

Kocamın birden fazla işi var, bu nedenle evlilik sözleşmesi yapmadan kesinlikle evlenmezdi. Ben yemin ederim ki buna hiç ihtiyacımız olmayacağını düşünüyordum o nedenle imzaladım. Bugün döküman elinde idi. Yasal zorunluluğu olmasa da benim öğrenci kredilerimin kalanını ödeyeceğini söyledi.  Bunu takdir etsem de bu hafta avukatımla konuşup mahkemede evlilik sözleşmesini geçersiz kılabilir miyim araştıracağım. Beraber bir hayat kurduk, hayatımın en iyi 5 yılını ona adadım ve 100% sadık kaldım – böyle bir çöp gibi atılmayı haketmiyorum.

Şimdi buraya dikkat edin; beta erkeklerden artan sayıda beklenen şey şu : 20li yaşlarında gösterdikleri sabrın sonunda meyvesini vereceğini ve o yaşlarda yüzlerine bakmayan hatunların zamanla “olgunlaşıp” doğru yolu bularak sonunda onu seksi bulacağı. (Yani efendi adamın eninde sonunda kazanacak olması olayı)

Tam o yaşa kadar kırmızı hapı yutmamış beta erkeğin kabul etmediği, bu “son kazanan sen olacaksın” öğretisinin, kendisini bu tip kadınların kullanımına sunmak için piyasaya sürülmüş feminen-öncelikli propoganda olması : artık alfa çocuklar için daha genç kadınlarla rekabet edemeyen kadınların can simidi. Burada propoganda bekleyen betamıza, kadının cinsel olarak en iyisini, kendi olgunluğunun en iyi zamanında vereceğini aşılar: yoksa başka neden kızımız kendisi ile hayat boyu evlilik bağına girmiş olabilir ki? Kocası ve çocuklarının babası olarak seçtiği adamla daha iyi bir cinsel olması gerekmez mi?

Bekleyen betalara hafif hafif işlenen propoganda budur. Hele şimdi, modern toplumlardaki uluorta hipergami ile bu mesajı oldukça etkili kadınların yazdıklarında görebilirsiniz :

Hayat arkadaşı konusunda benim kadınlara tavsiyem, her türlüsü ile çıkın : kötü çocuklar, cool çocuklar, bağlanmaktan-korkan çocuklar, çılgın çocuklar, … Ama onlarla evlenmeyin. İş evlenmeye geldiğinde, kendisi ile eşit bir partner arayan birini bulun. Kadınların zeki, fikirleri olan ve hırslı olması gerektiğine inanan. Eşitlik taraftarı olan ve ciddi anlamda ev işi yapan biri. Bu erkeklerden var ve güvenin bana zaman geçtikçe bu erkeklerden daha seksisi yok.
– Sheryl Sandberg, Lean In: Women, Work, and the Will to Lead

Kadınlara pompalanan metin bu. Buradaki hatun sadece Sandberg’in tavsiyesine uymuş ve bekleyen betasının da aynı metne inandığını görmüş. Problem şu ki kızımızın betası “daha seksisi yok” kısmını ciddiye almış ve bugün karısı ne derse desin daha önce başka birinin daha seksi olduğu gerçeği suratına çarpmış.

Aslına bakarsanız fem-merkezciliğin korkması gereken, hipergamiyi gü yüzüne çıkaran kırmızı hap camiasından çok bunu “neşe içinde” toplum geneline anlatan gururlu ve ben merkezci kadınlar. Bugün sosyal medyada tüm kötü çocuk maceralarını paylaşan hatunlar, 10 sene sonra bu hatunun yaşadığı problemle daha çok karşılaşacaklar.

Uluorta hipergami yaygınlaştıkça ve bu artan sayıda kadın tarafından gururla paylaşıldıkça, erkekleri utandırma taktikleri ile kabullenmeye itmek zorlaşacak. Bu olay her ne kadar burada ve en iyisini sona saklamaktaki yazısındaki gibi ağır olmasa da, birçok erkeğin sandığından daha yaygın. Kadınlarının en iyisini daha önceki sevgililerine verdiklerini farkeden ama egoları ya da çocukları nedeniyle o evlilikten çıkamayan (çıkarsa kadının boşanma tecavüzüne uğrama ihtimali de var) önemli sayıda erkek var.

Beklemedeki betaların çoğu sonunda bir kadınla eşleşiklerinde, kadın bir kere bu alfa erkek maceralarını sisteminden attığında, kadınla kendi CPDlerinin eşit olduğuna inanırlar. Bu erkekler, gerçekten de kadınlarının tam olarak kendi CPDleri ile kadınlarının CPDleri birbirine eişt olduğunda “kapatılırlar”. Aşağıdaki grafikte eşitlendiği yaşta.

CPDleri düşmekte olan kadınlar bile düşe yazan CPDleri ortalama bir erkekle eşitlendiğinden sonra yaptıkları Plan B beta sağlayıcı (uzun süreli uydu erkek) ile evlenme kararlarının kendi kişisel – olgunlaşmaları sonucu olduğuna inanırlar. Bunca süre nasıl bu kadar aptal olup, burnunun dibindeki mükemmel erkeği farkedememiştir?  Bu anlatı, o zamana kadar hayatı reddedilmeler ve ortalamanın altında tecrübelerle geçmiş betanın gururunu kabartmasın da ne yapsın?

Uzun süreli olarak ilişki ve cinsellikten yoksun olmanın verdiği açlık birçok erkeği kadın merkezli sosyal geleneğin kendine biçtiği rolü oynamaya ikna eder. Artık en iyisini kendisine vereceğine inandığı kadın ile ödüllendirildiklerine olan inanç ve bunun zevki, derinlerde hissetikleri çelişkiyi örter.

Bana bu yazıyı yazma ilhamı veren şey Facebook’ta çokça paylaşılan bir meme : “I wish I could turn back the clock. I’d find you sooner and love you longer – Zamanı geri alabilmeyi isterdim. O zaman seni daha önce bulur ve daha uzun süre severdim.” Bunu bir erkeğin kız arkadaşına, ikinci boşanması sonrası bulduğu kız arkadaşına, gönderdiğini farkettim. Bu elemanın düşünmek istemeyeceği şey, eğer kız arkadaşını daha erken bulsa idi, kız kendini keşfetmekle meşgul olduğundan, oğlumuzun yanından bile geçmeyeceğidir.

Kaynak : Betas in Waiting

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

En iyisini sona saklamak

Bugün The Red Pill Reddit bölümünden bir hikayeyi konu edineceğiz. Bu elemanın olayını özetleyip kendi yorumlarımı vermek yerine, olayın vuruculuğunu 100% korumak adına bu uzun hikayeyi özetlemeden, olduğu gibi buraya aktaracağım (bir de eleman orjinal girişinde yeterince meramını dinletememişti):

Bunu daha önce başka bir subreddite postaladım ama yorumlardaki kavgalardan dolayı oradan uçuruldu. Bugüne kadar olanları özetlemeye çalışacağım. Karımla 7 sene önce karşılaştım. İş sekse gelince çok seçici idi. Bana benden önce sadece 1 erkekler beraber olduğunu söyledi. Hiçbir zaman oral seks yapmadı, sadece bazı seks pozisyonlarında seks yapmayı kabul ediyordu ve zaten seks zamanla kötüleşip durdu. Bu her ne kadar canımı fazlası ile sıksa da, ondan çok hoşlanıyordum ve zamanla seks hayatımızın açılacağını umuyordum. Uzatmayayım, işin sonunda onun üniversite yıllarından bir videosu elime geçti. Videoda 6 kişinin daha bulunduğu (5 erkek ve diğer bir kadın) bir grup seks yapıyordu. Videoda anal seks, oral seks, önlü – arkalı seks yapıyor ve birçok kere “ben pis orospunun tekiyim” diye bağırıyordu. Bütün olay boyunca o kadar istekli idi ki. Videoyu izledikten sonra çok büyük bir üzüntü duydum. Bazı insanların bazı şeyleri yapmak istememelerini anlıyorum ama sorun onun bazı şeyleri yapmak istememesi değildi. Bu şeyleri benimle yapmak istememesine rağmen başka bir sürü erkeğin orospusu olmak istemesi idi sorun. Çok sinirli ve kırgındım, sonunda karıma bazı saçma sapan şeyler söyledim.

Onu aradım ve onunla konuşmam gereken bir koun olduğunu söyleyip kızımızı, kız kardeşine bırakmasını istedim. Neden diye sordu ama ona telefonda konuşamayacağımı, buraya gelince konuşacağımı söyledim.

Konuşmanın tüm detayları aklımda değil, o nedenle elimden geldiğince özetleyeceğim. Karım gelmeden önce biraz içki aldım ki çok iyi bir fikir değildi tabii.

Ben : Bana geçmişinle ilgili sakladığın birşey var mı söylemek ister misin?

O : Bunu neden konuşuyoruz şimdi?

Ben : Sadece herhangi bir pornoya ilgin var mı, ya da öyle şeylere bilmek istiyorum.

O : Senin kafan iyi mi?

Ben : Senin üniversiteden kalma, diğer heriflerle videonu buldum. Senin kim olduğunu bilmiyorum artık ve senin yakınında olmak bile beni hasta ediyor.

Bu noktada ğlamaya başladı.

Ben : Söyleyecek birşeyin var mı?

Ağlamaya devam etti. Bunun bir yere varmayacağını görünce, evi terketmek üzere anahtarlarımı aldı. O da bana engel olmaya çalıştı.

Ben : Eğer gitmemi istemiyorsan bana karşı 100% dürüst olmalısın ve bana bunca yıldır neden yalan söylediğini açıklamalısın.

O : Benim sürtüğün teki olduğumu düşünmeni istemedim.

Ben : Bana söylemiş olsa idin, bunu sorun etmezdim. O videoda yaptığın vahşi şeyleri benimle yapmanı çok isterdim. Tamam seni o adamlar kadar azdırmadığımı anlıyorum. Onların siklerini emmek hoşuna gidiyor, benimkini değil.

O : Öyle değil, beni aşağı görmeni istemedim.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.

O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
Ben : O şeyleri yapma zorunluluğu hissettiğin için benimle yapmanı istemiyorum. Beni gerçekten arzulayan birini istiyorum.

O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Ben : Evlilik danışmanlığı senin benimle ilgili hislerini değiştirmeyecek. Bak evlilik danışmanlığını deneyebilirim ama önce ayrı yaşamayı denemek istiyorum.

O : Lütfen yapma bunu. Üniversite yıllarımda yaptığım birşey için evliliğimizi çöpe atma.

Ben : Bu sadece bir kerelikmiş gibi rol yapma! Dürüst ol, benden önce kaç erkekle düzüştün söyle bana. Kaç erkeğe sakso çektin, kaç erkeğin seni götünden sikmesine izin verdin.

O : Bu neden önemli, söyledim ya, bunları seninle de yapacağım.

Ben : Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

O : Evliliğimizi bunun için mahvetme. Değişmeye istekliyim.

Ben : Seni boşamıyorum ama şimdilik ayrılmayı denemek istiyorum. İşler nasıl gidecek görmek istiyorum ama sana bakmak şu an beni hasta ediyor.

Beni engellemeye çok çalışssa da sonunda evi terk ettim. Bana o şeyleri benimle yapacağını söyleyerek gitmemem için yalvardı. Çok hasta edici bir deneyimdi, sonuçta beni seks ile manipule etmeye çalışması kalan tüm saygımı bitirdi.

Şu an bir motelde kalıyorum. Karımdan sürekli telefon geliyor. Nerde olduğumu sorup duruyor, eğer söylersem atlayıp gelecek ki onu görmeye henüz hazır değilim. Tüm enerjim çekilmiş gibi hissediyorum. O şeyleri ona söylediğim için kendimi kötü hissediyorum ama başka ne yapabilirdim bilmiyorum zira çok kırgınım.

Daha önce de söylediğim gibi, geçmişte önüne gelenle yatmasını dert etmezdim ama o şeyleri başka erkeklerle yapıp benimle yapmamış olması beni çok derinden yaraladı.

Bu evlilik nasıl kurtarılır, bilmiyorum. Onun bana olan arzularını değiştiremem. Üstüne bir de babama daha yeni akciğer kanseri teşhisi kondu ve bu zaten beni çok büyük bir stes altına sokmuştu. Lütfen tam olarak ne yapmam gerektiğini bana söyleyin, bir erkek olarak kendime olan güvenim tamamen darmadağın oldu. Karımı cinsel olarak açmayı çok denedim ama bana komple kapanmıştı. O erkeklere olan arzusunu bana hissetmediğine gerçekten inanıyorum. Bu nedenle onların orospusu olmak tamamen doğal iken bana bir oral seks bile vermedi. Bana şehvet ile bakan bir kadın istiyorum, evlilik görevi olarak benimle yatan bir kadın değil.

Karımla her türlü seks benim doğal hakkım demeye çalışmıyorum. Onun bunları benimle yapmak istemesini istiyorum. Şimdi suçluluk duygusundan dolayı bunları benimle yapsa bile, bunu arzuladığından yapmayacak. Bu evliliği nasıl kurtarırız bilmiyorum. Kızımı eskisi kadar çok göremeyeceğim gerçeği yüzünden kendimi bok gibi hissediyorum, özellikle çocukluğunda.

Maaşımı başka hesaba yatırmak ve boşanma halinde finansal durumumu toparlamak için birkaç telefon ettim. Abim büyük bir hukuk firmasında çalışıyor, ne yapabilirim diye ona bir telefon etmeyi planlıyorum. Sorun şu ki onu aradığım andan itibaren geri dönüş yok. Bunu aileme söylediğim anda karımın gözlerindeki tüm imajı yerle bir olacak. Bir de şu an sağlık sorunları var ve sağlık sigortası konusunda bana bağlı. Hiçbir şeyi mahvetmek istemem ama işler nasıl tekrar yoluna girer bilmiyorum. Eğer bana tavsiye vermek yerine beni yargılayacaksanız, yorum yazarak boşuna zaman kaybetmeyin. Orda bazı kırıcı şeyler söylemiş olabilirim ama benim ne kadar kırıldığımı bilemezsiniz. O gün dediklerim için karımdan özür diledim, ama bu ilişki nasıl toparlanır göremiyorum.

Edit –  Karımla ilişkimin düzelmesini istiyorum. Onun bazı seks aktiviteleri yapmak istememesini anlıyorum. Ona açık evlilik (open marriage) teklif etmeyi düşünüyorum. Bu şekilde hala bir aile olarak kalabiliriz ama seks yaşamımızda tatmin olabiliriz.

Şimdi burda bayağı birşey olmuş ama bence ilk söylenmesi gereken şey, bu tür geçmiş sırlarının ortaya çıkması birçok erkeğin rahatça itiraf edeceğinden çok daha yaygın. Bu tip bir hikayeyi ilk defa duyuyorum demeyi çok isterdim ama maalesef bu 7. duyuşum ve bunların 4’ünü birebir danışmanlık verdiğim erkeklerden dinledim.

Teknoloji hayatımızın içine girdikçe, özellikle dijital kayıt teknolojileri, ve bir sürü kişisel video ve foto (çiftlerin çektikleri amatör pornografik dijitaller de dahil) sosyal medyaya yüklendikçe, bir kadının ilişki ve cinsel geçmişi ile ilgili bulmacanın eksik parçaları daha kolay bulunur hale gelecek. Asıl problem, gerekli dedektiflik işinin yapılmasından ziyade, bir beta erkeğin “biricik kartanesi”nin kadın milletinin genel kavranış kalıplarıyla çelişen kirli çamaşırların ne kadarına inanmaya istekli olacağı.

Geçenlerde Return of Kings sitesinde Emmanuel Goldstein, aksi ispatlanana kadar tüm kadınların sürtük olduğunu varsaymanın oyun için ne kadar gerekli olduğuna değinen bir yazı yayınladı. Bu tür hikayelerin ışığında, bu yaklaşımdaki pragmatizmi anlamamak mümkün değil ama bekarken, oyunun bilincinde tabak çevirirken, en cici kızların bile doğru zaman ve doğru alfa ile kötü kız aktiviteleri yapabileceklerini varsayacak açık fikirliliğiniz var (olmalı).

Eminim, benim feminen hipergamiye dikkat çekmem ile “ama erkeklerde yapıyor” korosu hemen çığırtkanlığa başlayacak. Eğer problem sadece alfa siker, beta öder cinsel stratejisinin alfa siker kısmı olsa, bunda da haklı olacaklardı. Ama erkeğin “kaçamaklarını”, kadının “kaçamaklarından” ayıran, erkeğin ilişkide uzun vadeli kaynak ve duygusal yatırımını gerektiren beta öder kısmı.

Kadının sunabileceği en iyi şey

Yukarıda aktardığımız hikayeyi anlayan kişi, hipergamik denklemin sivri ucu ile hançerlenmiş vaziyette. Her ne kadar bu adamın karısını dengesiz, duygusal olarak mahvolmuş, muhtemelen cinsel taciz mağduru (bunu bilmiyoruz ama orjinal girişe gelen yorumlarda bu çok varsayılmış) biri gibi resmetme çabası olacaksa da, burada benim üzerinde durmak istediğim belirli bir kadının deneyiminden ziyade, bu kadının ve diğer tüm kadınların cinsel pluralizmlerini haklı çıkarmak için kullandıkları metodoloji.

Kadınların cinsel deneyimlerini (bugün artan oranda gururla) kaydeden teknolojilerden önce, kadın cinselliğinin daha karanlıkta kalan yönleri ve bunları motive eden hormon / altbeyin kaynaklı dürtüleri, alfa siker beta öder denkleminin beta öder kısmını oynayacak elemandan saklamak daha kolaydı.  Fakat bu tür kayıt teknolojilerinin artık bu tür geçmiş deneyimleri sonradan ortaya serebilme ihtimalinin artması, kadının geçmişte yaptığı “çılgınlıklar”ı haklı çıkarma çabasını zorunlu kılıyor.

Feminen zorunluluğun hayatlarının en az yarısı boyunca beyinlerini yıkadığı erkekler, alfa siker, beta öder denkleminin ikinci yarısında rollerini kuzu kuzu oynamaya programlanmış vaziyetteler. Bu itirafı yazan adam gibi erkekler, uzun süre kapılarında sabırla bekledikten sonra bu sabırlarının ödülü olarak evlendikleri kadınların “en iyisini kendilerine sakladığı” inancına büyük bir ego yatırımı yapmışlardır.
Buradaki gibi erkekler maalesef kadınlarının alfa siker yıllarından çıkış bileti olarak kullanıldıkları (ve ne acıdır ki çoğunlukla da bunla gurur duyarak) gerçeğinin farkına çok sonra, genellikle beta öderi oynadıkları evlilikleri CPDlerinin tepe noktasına ulaşma potansiyellerini tamamen parçaladıktan sonra varıyorlar. Bu role de anneleri, iğdiş edilmiş babaları, kızkardeşleri, kadın arkadaşları, öğretmenleri ve tüm feminen gerekliliğin toplumsal çabası ile robot gibi programlandıktan sonra yerleştiriliyorlar. Benim ve mansphere’in bu kadar amansız saldırıya uğramasının sebeplerinden biri de, feminen odaklı toplumun bu sinsi prosesini göz önüne çıkarıyor olmamız. Bu yazarın hikayesi, plural feminen cinsel stratejisinin uygunsuz gerçeği. Bir kadının Cinsel Pazardan başarıyla çıkış, çocuk yapma, bekar  hayatı ile zıt bir aile yaşamı görüntüsü verme ve bunu kendi şartları ile yapabilme kapasitesi, uzun vadeli kaynaklarını sömüreceği daha iyi betaların bu prosesten bi haber olmalarına bağlı.

Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

Erkeklerin kadınlarının cinsel geçmişine olan bu merakı, onun “en iyisini kendisine sakladığına” inanmak istemeleri. Tabii ki bunun güvenle bağlanma ve sadakat gibi sebepleri de var ama daha önce de bir yerde söylemiştim, her erkek aslında için için bir sürtük ister, ama bu kadının sadece kendileri ile sürtük olmasını isterler. Bir kere bu erkeğin karısının en iyisini kendine sakladığı inancı yıkıldığında, arzu dinamiği mal gibi ortaya çıkar.

Doğal olarak bir kadının evlilik içi cinsel yaşamı normalize edildikten sonra asıl cinsel kapasitesi ortaya döküldüğünde, sırrı ortaya çıkmadan önceki konfigürasyonu korumak ilk amacı haline gelir.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.
O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
[…]
O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Burada okuduğunuz arzu için yapılan bir pazarlığın metni. Kadının derdi ne adamın gerçekten tatmin olması ne de ortaya dökülen cinsel pluralizminin çözüme kavuşması. Kadının derdi, kendi normalini bencilce muhafaza etmek sadece. Buradaki erkeğin ise yaslanabileceği tek bir rasyonalleştirme yöntemi kalmamış, durumunun farkına varmayı reddetme şansı yok ve acımasız kırmızı hap gerçekleri yavaş yavaş önüne seriliyor – arzunun pazarlığı olmaz.

Onun kendisi ile aynen o videodaki erkeklerle olduğu gibi seks yapmasını istiyor.  Onun cinsellik konusunda en iyisini kendisine vermesini istiyor ama kadının 7 yıldır bunu ondan esirgemesi, hem de onun tüm kaynaklarından faydalanırken esirgemesi; erkeğin sabrı, aşkı ve azmi, kadının cinsel stratejisini, hipergamiyi daha da göze batar hale getiriyor. Kadının gerçek cinsel arzusu, cinsel olarak en iyisi zaten hiçbir zaman onun için değildi ki.

Ayrıca bakınız Bekleyen Betalar.

Yazının İngilizce aslı : Saving The Best

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Erkekler için ideal evlilik yaşı

Erkekler için ideal evlilik yaşı nedir sorusuna cevap vermeye çalışarak, cinsel pazar değeri (CPD) kavramını erkekler yararına uygulamaya çalışacağız. Aşağıdaki cinsel pazar değeri grafiğine bakarsanız (detaylı açıklaması cinsel pazar değeri yazımızda) birçok erkek için 20li yaşlarının tamamının CPD açısından hem bir duraklama dönemi olduğunu, hem de bu değerin kadının cinsel pazar değerine göre oldukça düşük olduğunu görürsünüz. 28 yaş civarı itibarı ile de erkeğin cinsel pazar değeri ve kadınlar için uzun dönemli ilişki değerinin dramatik bir hızla 38 yaş civarındaki tavan noktasına artmaya başladığı yaşlardır. 30 yaş civarı ise, kadının CPD’sinin tepe noktası olan 23 yaş civarından itibaren azalarak erkeğin CPDsi ile eşitlenmesi zamanıdır. İşte tam bu yaşlarda erkek, kendi CPD’sinin ve uzun süreli ilişki değerinin ayırdına varmaya başlar.

Tam 30 yaş civarı maalesef, erkek cinsel pazar değerinin farkına varmaya başlarken kadın iyice azalmaya başlayan CPDsinin tam farkında olarak henüz CPDsinin farkına varamamış bir erkeği uzun süreli ilişki / evlilik şemasına çekme telaşına düşer. Ortalama beta oğlumuz 20li yaşlarının çoğunda kız peşinde koşup, kız tavlama konusunda burnu büyük kızlardan ağzı yanmışken, birden ortaya çıkan bu “ayakları yere basan”, gerçekten aile kurmak ve sevgi ile ilgilenen kadınları büyük sevinçle karşılar. Bu “bulunmaz mücevher”in geçmişte yediği hurmalar, bu “şansı” kaçırmamak için es geçilir.

Fakat tam CPD artarken ve her sene artarak daha uygun kadının seçilebileceği havuz da büyürken evlenmek, erkeği evlenebileceği en iyi kadınla evlenmekten ve bu büyük kararı verirken opsiyonlarını daha olgun kriterlerle verebilme şansını elinden alır. Bu erkekler maalesef iş işten geçtikten sonra olayı anladıklarında, toplumda orta yaş krizi olarak bilinen şeye toslarlar.

Bizim CPD tabanlı evlilik ve hatta ilişki tavsiyemiz basit ve etkili :

  1. 24 – 25 yaşından önce uzun süreli ve tek eşli ilişkilerden mümkün olduğunca uzak dur ya da bu tür ilişkileri uzatma ve edinme peşinde koşma.
  2. 25-26 yaşından itibaren uzun süreli ilişki dene ama evlenme.
  3. Eğer çocuk düşünmüyorsan evlenme.
  4. Eğer çocuk düşünüyorsan, 32 yaşı civarında evlen.
  5. Kendinden 4-8 yaş veya daha genç bir kadınla evlen.

Yukarıdakiler birçoğunu kızdıracaktır ama burada bizim amacımız erkeğin mutluluğu (işin aslı kadının da mutluluğu).

24-25 yaşına kadar uzun süreli ilişkilerden kaçınma ya da çok hevesli olmama sebebiniz nedir? CPD görece düşük iken tek eşli ve uzun süreli ilişki yatırımı (a) çok değerli tecrübeler edinmeni engeller, (b) bu sayede iş hayatı ve ilişki ile yayar plaj topu şişmanlığına evrilirsin CPD yerlere çakılır ve (c) sonunda büyük ihtimalle çok genç ve tecrübesiz iken seçtiğin uzun süreli ilişki ile evlenirsin.

Neden 32 yaşına kadar evlenmemeli? Bu çok açık. CPD artıyor. Eğer evlenirsen genelde iş, evlilik ve çocuk derken koltukta patatese döneceksin ve CPD hiç tepeye çıkamayacak. 27den sonra bir 4 – 5 sene daha kendine, işine, finansına yatırım şansın artacak ki evliliğin zincirleri yokken ve sen de çalışkansan sosyal statün tavan yapar. Bütün bunlar senin oturup evlenmeye karar verdiğinde 30 yaşında bulabileceğinden çok daha iyi bir kadın bulabilme şansını arttırır.

Neden 32 yaşına kadar evlenmemeli? Neden olmasın? Senin teorik olarak üreme yaşın 60lara uzuyor iken neden acele edesin. Anan baban çocuk sevecek, uzun süreli ilişkin doğurganlığını kaybedecek telaşı ile … Hiçbiri senin kendi çıkarın olmayan, senden fedakarlık isteyen şeyler.

Neden çocuk düşünmüyorsan evlenmeyesin ki? O kadar boşanma, nafaka, kadın dırdırı vs. çocuk olmadan neden çekilesi anlamış değiliz. Biri anlıyorsa aşağıda şenlendirsin bizi.

Kadın neden o kadar yaşça küçük olsun? Bunun sebebini evli abileriniz bilir. Kadınlarda doğurganlık duvarı telaşı vardır, biyolojik saat olarak da bilinen. 35 yaşındaki kadının hemen şimdi çocuk yapması lazımdır ve Bay Doğru (Mr. Right) Bay Hemen Şimdi (Mr. Right Now) olmalıdır. 25 yaşında bir kadının ise önümüzdeki 5 – 10 sene içinde çocuk yapması lazımdır. En az 3 – 5 sene evli ve çocuksuz yaşamak, bakalım hayat boyu yaşayabilecek misiniz görmek için idealdir. Zira eğer öyle değilseniz ve hemen çocuğu koyarsanız sıçtınız. Size yazık, çocuğa yazık.

Peki baba neden 26? Neden 20lik bir cıbır değil? Gençseniz ya da 30ların başında evlenip CPDnizi çöpe attıysanız bilmezsiniz ama eğer kendinize iyi bakmışsanız ve sosyal statünüzü eniyilediyseniz 35 yaşında bile 22 yaşında bir hatunu tavlarsınız. Fakat, eğer evlenirseniz bu hatunun “daha benim gözüm açılmamıştı şimdi ise çok şey kaçırıyorum” anının gelme ve sizin de boynuzları takma şansınız artar. Ha hanım kızın 40ına dayanmış zengin kocayı, zengin eski kocaya değiştirip de bütün bu “hayatını yaşamayı” nafaka ve çocuk yardımı adı altında size ödetebilme alternatifi de kendisini bu yola itebilir. Bir de olaya nesil farkı giriyor nasıl evlilik ya da uzun süreli ilişki yürür bilemiyoruz. Bu satırların yazarı 30 yaşın ortasının üstünde 23 – 24 yaşına kadar indi ama hiç uzun süreli olmadı bu işler o nedenle gördüklerimizden konuşuyoruz.

Not : Burada 32 yaş üstü hanımlar evlenemesin demiyoruz. Ama kadın CPDsine bakarak şunu diyoruz ki bir kadın için ideal evlenme yaşı 27 – 28dir. Annenizi değil feminist yoldaşlarınızı dinlerseniz siz üzülebilirsiniz.

Cinsel Pazar Değeri Nedir?

Bu yazıda cinsel pazar değeri nedir sorusuna cevap vereceğiz ve hemen her erkekten gizlenen ama bilindiği zaman bir erkeğin hayatını tamamen değiştirecek olan bir gerçeği afişe edeceğiz : kadın ve erkeklerin yaşlara göre cinsel pazar değerini.

Cinsel pazar değeri (CPD) bir kişinin karşı cins tarafından arzulanabilirliğinin ölçüsüdür. Bu değere etki eden faktörler kadınlar ve erkekler için farklıdır. Erkek cinsel pazar değeri, erkeğin gelirinin, statüsünün, tipinin, bedensel olarak ne kadar formda olduğunun ve kişiliğinin (özellikle özgüven, özdeğer ve hırs) belirlediği bir değerdir. Bütün alfa erkeklerin cinsel pazar değeri yüksektir. Beta erkeklerin CPDsi düşüktür. Ama erkeklerde CPD’yi etkileyen faktörlerin çoğu erkek tarafından kazanılabilir değerlerdir ve bu nedenle potansiyel olarak her beta kendini bir alfaya dönüştürebilir. Daha da iyisi, bu özelliklerden en baskını olan kişilik, oldukça esnek ve gelişime açık birşeydir.

Kadınlarda CPD ise büyük oranda kadının fiziksel güzelliği, fiziksel olarak formda oluşu ve gençliği tarafından belirlenir. Yani erkeklerin cinsel arzusu kadının eğitimi, kariyeri, kişiliği ve geliri gibi değerlerden çok daha az etkilenir. Her ne kadar feminizm tarafından beyni yıkanmış mavi haplı erkek aksini iddia etse de, evrimce şekilenen, DNA bazlı temel içgüdülerin geçerli olduğu cinsel dünyada durum bundan ibarettir.

CPD aynı zamanda cinsel deneyimden de etkilenir ama bu etki kadın ve erkekler için ters şekildedir. Erkeklerin cinsel deneyiminin fazla olması CPDlerini arttırken, kadınların fazla cinsel deneyime sahip olmaları CPDlerini azaltır.

Unutmayın CPD bir kişinin karşı cins gözündeki arzulanabilirlik değeri. Bu nedenler burada etkili olan örneğin kadın CPDsi için erkeğin kriterleri, kadınların ya da kadın ruhlu olanların değil. Ve yine unutmayın ki CPD konusunda sözkonusu olan kişinin değeri değil, cinsel arzulanabilirlik değeri. Ciğeri beş para etmez, aptalların aptalı bir bimbonun CPD’si doruklarda olabilir ama bu onu kişi olarak değerli kılmaz ve CPDsi çok düşük ama kişi değeri çok yüksek bir kadınına eşit hale getirmez.

Cinsel Pazar Değeri Grafiği

Cinsel Pazar Değeri Grafiği - Kaynak : The Rational Male
Cinsel Pazar Değeri Grafiği – Kaynak : The Rational Male

Oyunu öğrenmek isteyen ve mutlu olmak isteyen her erkeğin bilmesi gereken temel bilgi, yukarıdaki CPD grafiğidir. Grafiğin dikey ekseni 0 – 10 arası CPD değeridir (bir insanın potansiyel CPD’sinin tepe noktası 10 olacak şekilde). Yatay eksende ise yaş vardır.

Kadın Cinsel Pazar Değeri

Bir kadının cinsel pazar değeri, popüler kültür, feminizm ve bunların pençesindeki erkekler ne kadar inkar ederlerse etsinler, 18 – 25 yaş aralığında zirvede oluyor ve 23 yaşında doruk noktasına ulaşıyor. Kısaca kadınlar için 22 – 24 yaş arası doğurganlık, arzu edilirlik, cinsellik doruk noktasında. 25 yaş ve sonrasında ise düzenli olarak düşüş halinde. Özellikle bu düşüş 27 yaşından itibaren görünür hale gelmeye başlıyor. Buraya kadar kadınların kendilerinin de bilinçaltında farkında olmadıkları bir şeyden bahsetmedik, acımasız gerçekler bunlar.

Her ne kadar bu durum 27 yaş üstü bir kadının müthiş bir güzelliğe sahip olamayacağı anlamına gelmese de, 27 yaş üstü bir güzelin 22 – 24 yaş arası bir güzelden daha az güzel olacağı anlamına geliyor. 27 yaş sonrası, modern ve bağımsız bir kadının alfa erkek ilgisi için artık daha genç kadınlarla yarışamamaya başladığını anladığı ve çok daha gecikmeden bir erkeğe yüzük takma fikrini yeşerttiği yaşlar.

Erkek Cinsel Pazar Değeri

Feminizmin hükümranlığı altına giren ve gire yazan toplumların en çok saklanan gerçeğine geldi sıra : erkek CPDsi. Erkeklerin CPDsi sadece fiziksel form ve yaş ile değil statü, para ve kişilik ile de belirlendiğinden erkek CPDsi genelde erkeğin hayatına bir yön aradığı ve olgunlaştığı yaşlarda bir plato dönemi geçirdikten sonra 30 yaşından itibaren artarak 36 – 38 yaşında tepe noktasına ulaşıyor. Erkeğin potansiyelini maksimum seviyede gerçekleştirdiğini varsayarsak, bu yaşlar onun aynı zamanda kendine sığınacak uzun süreli bir ilişki / evlilik limanı arayan kadınların gözünde en tepede olduğu nokta.

Tabii burada erkeğin götü göbeği ve masküleniteyi salmadığını varsayıyoruz. Yani cinsel pazar değeri nasıl olsa yaşla artıyor, koltuk patatesi olsam da olur diye bir durum yok. Aynı şey kadınlarda da var: 32 yaşında kendine bakan bir kadının CPD’si, 22 yaşında kendine bakmayan bir kadından daha yüksek olabilir.

Erkek ve Kadın CPDlerinin karşılaştırmalı değerleri

Kadın CPDsi genelde gençlik ve güzellik temelli olduğu için daha hızlı azalırken, erkek CPDsi daha yavaş düşer. 30 yaş bir erkeğin CPDsinin tam yükselişe geçmeye başladığı yaşlar iken, kadınların duvara vurmak üzere hızla inişe geçtiği yaş. Bu yaş aynı zamanda kadın – erkek CPDsinin eşitlendiği bir yaş.

Bu bilgi çok önemli zira birçok erkek bu bilginin farkında değil. Bu bilginin farkında olmadığı için de bu bilginin çok iyi farkında olan kadınlar tarafından kolayca kullanılabiliyorlar. Örneğin aslında kendi CPD değerinin doruk noktasında olduğu zamanda bunu realize etmeye çalışan bir erkek “40ından sonra azdı“, “orta yaş bunalımına girdi” gibi saçmalıklarla kolayca dizginlenebiliyor. Ya da 36 yaşında CPDsi tepede bir erkek çok daha genç bir kadına yanaştığında toplum (özellikle de 30 yaş üstü kadınlar) tarafından ayıplanarak geri adım attırılabiliyor. Daha da kötüsü birçok erkek bu cahilliği sebebiyle bu ayıplamayı öyle içselleştiriyorlar ki, kendileri CPDsi kendilerine yakın kadınlara yanaşmıyorlar bile (aslında doğal olarak yanaşmaları lazım iken).

Ama bu bilginin farkında olmayan erkeklerin yaşadıkları en trajik olay şu (buraya dikkat) : 30 yaşına kadarki geçmişi kadınlara göre CPDsi düşük olduğundan reddedilmek ile geçen erkek, tam bu yaşlarda birden başlayan kadın ilgisine kapılıp CPDsinin yükseldiğinin farkına varmadan bir kadın tarafından kafeslenir. Kadınlar kendi düşen CPDlerinin içten içe farkındadır. Aynı zamanda 5 sene önce yüzüne bakmadıkları adamların CPDlerinin artık yükselmeye başladığının da farkındalardır. Ve bu adamlar CPDlerinin doruk noktasına doğru olan tırmanışa başlamadan, elleri güçlenmeden hızlıca kapatılırlar. Bu  nedenle de çoğu erkek sadece 5 sene beklese (ki erkeğin kadın gibi 30lu yaşların ortasından itibaren hızla azalışa geçen doğurganlık gibi problemleri olmadığından 10 sene bile bekleyebilir) çok daha iyi bir eş adayı bulabilecek iken tüm potansiyellerini kaybederler. Daha da kötüsü 27 yaşından itibaren önce yavaş yavaş sonra da hızla artacak CPDlerini daha da arttırmak için kendilerine odaklanabilecek iken kaynaklarını ve zamanlarını seçebileceklerinin çok altında bir kadına harcarlar ve CPD potansiyellerine ulaşamazlar.

Bu nedenle de erkekler için ideal evlilik yaşı günümüzde 30-32’dir.

CPD bilgisinin farkında olmayan ya da daha da kötüsü CPD bilgisi feminizm yüzünden çarpıtılmış olan kadınlar ise 20lerinde evliliği erteleyip (kariyer, eğitim ve iş sayesinde 30larında da aynı oranda arzu edilebileceklerini zannederek), ya 30larında yanlızlık acısı çekmeye ya da can havliyle sığındıkları bir betanın limanında mutsuz bir evliliğe mahkum ediyorlar kendilerini (bkz. bu mutsuzluğu bastırma ve gizleme çabasıyla kocişkosu ve doburcan bebesi ile ne kadar mutlu dünyaya yaymayı kendine görev edinen 30luk ablalar):

Eskiden, genç kadının annesi ve neneleri güzelliğin geçici olduğunu, en baştan çıkarıcı erkeğin en iyi koca adayı olmadığını bilir ve kızın uzun süre stabil bir koca olabilecek genç bir erkekle evlenmesini garantilerlerdi. Şimdi ise feminizm yüzünden, bu rehberlik genç kadınların hayatından çıkarılmış durumda ve genç kadınlar kendi cinsel hayatları için kötü birer kaptanlar. Güzelliklerinin yere çakıldığı 34 – 36 yaşına kadar alfa erkeklerin peşinde koştuktan sonra eskiden reddetmeye alıştıkları beta erkekler tarafından bile görmezden geliniyorlar. Kadının kısmetindeki bu ani çakılma,  Road Runner ve Çakal anı olarak biliniyor. Kadınların geçmişte uçurumdan bu şekilde düşmemeleri için bir sürü güvenlik ağı vardı.

Erkek Düşmanlığı Balonu

Kıssadan hisse :

Erkekler :

  1. 30 yaşından önce evlenmeyin. Bulabileceğiniz en iyi kadını kaçırırsınız ve özellikle 26-27 yaşında falan evlenirseniz oldukça pahalı ve zaman alıcı olan evlilik yüzünden CPD potansiyelinizi gerçekleştiremeyebilirsiniz.
  2. 30 yaş üstünde, kendinizden 6 – 10 yaş bir kadınla evlenmeye bakın. 20li yaşlarında evlenmek isteyen kadın sayısı azalmış olsa da CPDsi yüksek bir 30luk erkek, bu az sayıda kadın konusunda 20lik erkeklere göre daha şanslıdır. 27 yaşından daha genç bir kızı tavlayabilirsiniz, ama burda da gözü açılmamış bir kızı alırsanız ilerde bu kızın “gençliğimi yaşamadım” diye sizi boynuzlama tehlikesi var.
  3. “Ayol 35 yaşında adam 25 yaşında kızla çıkıyor” gibi klasik utandırma taktiklerine aldırmayın.

Kadınlar :

  1. Ablalarınız size yalan söylüyor, kadınlar 30larında da güzel falan değil. 35 yaş üstünde de afetler yok mu, var ama bunlar sayıca az.
  2. Eğer evlenmek ve aile kurmak gibi bir niyetiniz varsa, anneniz ve ninenizin o “evde kalacaksın” dırdırı aslında sizin lehinize bir olay, aleyhinize değil. Bir bildikleri var dinleyin. 25 – 30 yaş arasında evlenin (ben evlenmem diyene sözüm yok). Aşağıdaki şahane videoda, küçük kızlar gayet doğru bir gerçeği anlatmaya çalışıyor (tüm şirin ukalalıkları ile :))
  3. CPD, temel içgüdüler tarafından dikte edilen birşey. Burda erkeğin algısını ençok etkileyen faktör doğurganlık ve doğan çocuğun genetik üstünlüğü. 30 yaşından sonra doğurganlık hızla azalıyor ve genel olarak 38 – 43 arasında ise tamamen bitiyor.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.