Kadınların anlaşılmazlığı

Kadınların yüzyıllardır ellerinde olan en büyük silahlardan biri muhtemelen bilinmezlikleri. Bu kelimeyi ben uydurdum(*) ama burada kullanılabilir; kadınlar yüzyıllardır, nesiller boyunca, bilinmez, rastgele hatta en kötü halinde kaypak ve muğlak oldukları  algısını yeşerttiler. Bu “kadınların anlaşılmazlığıdır” (feminen gizem) – ve (mitolojik) feminen sezgi – “bir kadın bilir işte”. Bir erkek eğer açıksözlü ve kararlı olmadığı zaman saygı görmezken – ne demek istediğini söyle, söylediğini yap – kadınların anlaşılması zor ve görünürde irrasyonel olmaları toplum tarafından ödüllendirilir ve cesaretlendirilir. Aslında, doğru bir sanatsallıkla yapıldığında, tam olarak da bu anlaşılmazlık kadını hem arzu edilir hem de çekilmez yapar. Fakat, bu etkiyi yaratmak için kadın bilinmez olmalıdır (ya da en azından görünmelidir) ve tüm erkek milletini de buna inandırmalıdır.

“Kadınların anlaşılmazlığı”, kadın ruhuna “chick crack”‘in (**) PUA tekniği olarak başarısıyla aynı nedenden hitap eder. İkisi de metafizik bağlantıları (din, batıl inanç, altıncı his, vs) bu kadar çekici kılan “gizli güce” hitap eder. Sadece kadınların dedikodudan bu kadar haz almalarına bakmanız yeterlidir. Kadınlar için “gizemli” şeylerde güç vardır. Cadılık ile ilgili şeylerin feminene bağlanmasına şaşmamak lazım. Tarihi olarak erkek egemen olan kültürde mantık, gizemin ve mistisizmin gücü feminin tarafından geliştirilip, gücü elinde bulunduran erkeği manipule etmek için kullanmasıdır. Bu bazen kadının meydanlarda yakılması ile sonuçlansa da, çoğunlukla kadının büyülediği erkeğin statüsüne göre çeşitli seviyelerde “tahtın arkasındaki güç” olmak anlamına gelir.

Bu gizemi cinsellikle birleştirin, optimal hipergami için feminen buyruğun elinde bulunan en güçlü silah olan “kadınların anlaşılmazlığını” elde edersiniz.

Kadınların anlaşılmazlığı

Kadınların anlaşılmazlığı, kadın – erkek ilişkilerine nüfus eder. Tüm forum yorumlarında, Facebook girişlerinde ve kadınlar tarafından kişisel ya da feminen yatırım ile yazılmış her makalede, kadınların anlaşılmazlığının eser oranda da olsa kabulü vardır. Bir kadın feminen amaca ihanet eden bir kadın davranışı gözlemleyip sertçe eleştirdiğinde, standard yanlış yönlendirme HER ZAMAN tahmin edilemez, kaprisli ve bilinmez feminen gizemdedir. Feminen Buyruk için Dövüş Klübünün ilk ve ikinci kuralı kadının gizemliliğini korumaktır ve “kızkardeşliğin” buna ihanet edenlere karşı zerre kadar merhameti yoktur. Roissy’den alıntı yapacak olursak, gerçeğe ne kadar yaklaşırsanız, kadınlar o kadar yüksek sesle feryat edeceklerdir.

Davranışları gözlemleyerek, kafa karışıklığını ve yaygın problemleri kırmak için yıllardır çaba gösteriyorum. Muhakeme ve metodolojideki farklar bir yana, kadınlar da erkekler gibi temel motivasyonlarla hareket eden insanlardır. Burada önemli fark şu : kadınlar da erkekler kadar sıradan veya olağanüstü olabilirler ama erkeklerin kullanabilecekleri bir maskülin gizem diye birşey yok. Bazı istisnalar dışında, biz böyle bir gizemi geliştirmiyoruz zira böyle birşey için toplum tarafından kadınlar kadar teşvik edilmiyoruz ve doğrusunu söylemek gerekirse böyle bir şeye ihtiyacımız da yok. Ama bir kadın bu gizemi yeşertebilirse, kadının ilgisi bile tek başına, kadını dize getiren erkek için “şanslı” olmak anlamına gelir. Bir kadın deli diye düşündüğünüzde, kadın tilki gibi delidir – bu ardında bir mantık olan deliliktir. Kadınlar erkekler kadar kurnazdır, hatta ardına saklanabilecekleri bir gizem maskesi olduğundan kadınların erkeklerden daha kurnaz olduklarını söyleyeceğim. Kadınlar irrasyonel değildir, kurnazdırlar. Sadece sizin kadınların hareketlerini ve davranışlarını okuma ve bunların ardındaki amacı anlama yeteneği geliştirmeniz gereklidir.

Günümüzde erkekler kadınları irrasyonel diye yaftalayıp geçmeye çok meyilliler. Freud bile kadınların tepkilerindeki histeri yüzünden yanılmıştır ve onları genel olarak aciz, rastgele ve ikiyüzlü diye tanımlar. Yaşlı bir adamın “kadınlar, sanırım onları hiçbir zaman anlayamayacağım” demesinin ne kadar sinir bozucu birşey olduğunu anlatamam.  “Dün gece Kristy ile şansın yaver gitti mi ;)?” lafını kaç kere duydunuz. (***)  Bu soru hakkında pek düşünmesek de, bu kadın gizemini destekler şekilde kurulmuş bir soru.  Sizin hatunla seks yapmanızın sebebi şansınız değil. Tamam, doğru zamanda, doğru yerde, doğru erkek olmak da bu konuda rol oynar ama burada sizi yatağa götüren bu değil. Ama eğer biz (kadınla yattık diye) kendimizi şanslı hissedersek, piyango kazanmış gibi, ya da az bulunur ve değerli bir ÖDÜL almış gibi, bu kadınla yatmak için bu durumda neleri doğru yaptığımızı anlamamız mümkün olmaz. Bunun yanında da kadın gizemli bir ödül verici halini alır ve dolaylı olarak ödülü elinizden alabileceği için de asıl gücü elinde tutan kişi haline gelir. Bu gizemli kadın ile seks yapma şansına sahip erkekseniz, bu kadın ile seks az bulunur ve değerli olmalıdır.

“Kadınların anlaşılmazlığı”, kadın – erkek ilişkilerindeki süreçleri ve motivasyonları anlamanıza engel olur; erkekler fazla düşünmeden, anlaşılmaz olan kadınları ile birlikte olmaktan mutluluk duymalıdır. Bunu bir de cinsel açlıkla birleştirin, şans / kader unsuru seksi daha da içine çekici bir hale getirir. Bu “şans” koşullaması ve kadınların bu koşullamayı desteklemesi, yokluk zihniyetini besleyen şeydir. Ve çoğunlukla ONEitis‘in kaynaklarından biridir. “Kadınların anlaşılmazlığı” masalına inanan erkekler, kadınların ilişkide gücü elinde bulundurmasına hizmet ederler. Cinsellik kadınların ellerindeki en iyi silahtır ve bu silahı daha da etkili hale getiren her sosyal koşullama, kadınlarca desteklenir.

Çeviri : Feminine Mystique

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

(*) Anlaşılmazlıkları dese daha iyi imiş.

(**) Konuşulan kadında duygusal reaksiyonlar yaratmaya yönelik bir PUA tekniği

(***) Biz de işler hala bu kadar kötü değil. Biz “dün gece hatunu yedin mi?” falan diyoruz ama Amerika’da bu “have you been lucky” (şansın yaver gitti mi) çok kullanılan bir soru. Yine de bizde bir kadınla yattı diye kendini şanslı sayan ya da kadının kendine bir lütufta bulunduğunu düşünen erkek sayısı da az değil.

Kadın perspektifinden feminizm ve red pill

Bugün ilginç bir konuk yazı var. Tartışma yaratacak cinsten. Sitenin ziyaret verilerinden tahmin ettiğim kadarıyla toplam 6 bin kadar düzenli ziyaretçinin 500 kadarı kadın. Eğer toplamdaki oranı kadınlara uygularsak yarısının 25 yaş altı olması lazım. Bu ziyaretçilerden feminist olmayanlardan ve benimle iletişime geçenlerden, kırmızı hapı nasıl gördüklerini yazmalarını istiyorum. Freudyen böyle bir yazı gönderdi. Yazar çoğunuz gibi 25 yaş altında (23) ve üniversite öğrencisi.

Kendisine teşekkür ediyorum ve sizi kadın gözünden feminizm kırmızı hap yazısı ile başbaşa bırakıyorum:

Merhabalar, ben Kırmızı Hap öğretilerinden yaklaşık bir senedir haberdar olan ve bu konsepti konu edinmiş blogları/sayfaları takip eden bir bayanım (evet bayan diyorum çünkü kulağıma daha kibar geliyor ve dildeki zorlama feminist düzeltmeler bana saçma geliyor.). Öncelikle şunu söylemeliyim, ilişkiler konusunda hep sorunlar yaşadım ve çevremdeki insanlar da ilişkilerinde mutlu değillerdi. İlişkiler insanlar için mutluluk kaynağı olmaktan çok bir zorunluluk, devasa bir yük haline gelmeye başlamıştı. Bu sorunu irdelemeye başladığımda, özellikle Türkiye’de cinsiyetlerin birbirine düşmanca yaklaştığını gördüm. Maskülen hareket sayfalarını da, feminist bloglarını da okudum. Maskülen hareket sayfalarında erkekler Türk kadınının kezbanlığından, yetersiz cinsellikten, cinsel etkileşim için çok çaba sarf etmeleri gerektiğinden, yurtdışında bu işlerin çok daha kolay/rahat olduğundan, kadın problemlerinin feministler tarafından abartılarak erkek problemlerinin üstünü örttüğünden şikayetçiydiler. Maskülen formun en üst level’ı da tamamen kadın düşmanı olan ve asla evlenilmemesi gerektiğini savunan, kadınların şeytan olduğundan bahseden insanlardı. Bu insanlar muhtemelen bir iki sorunlu kadınla yaşadıkları ilişkilerini genelleyerek ‘Kadınlar kötüdür’ algısı oluşturup çevresindeki insanları da etkileyerek kadın düşmanlığını yaydılar.

Feminist sayfalara baktığımda da şunları gördüm: taciz olaylarına gereken cezalar verilmiyordu, toplumda kadın güçsüz olarak görülüyordu ve kadınlar çoğu yerde negatif ayrımcılığa maruz kalıyordu. Kadınlar erkeklerin onları sadece seks objesi olarak gördüğünü söylüyor, kezban/kaşar kadın ayrımına kızıyor, nasıl davranacağına karar veremiyor, toplumdaki ‘namus’ kavramından dolayı eğlenilecek kadın olarak görülmemek için cinsellikten çekiniyorlardı. Feminist dalganın da düşmancıl üst level’ı erkeklerin her hareketini düşmanca değerlendirerek davranışı ‘cinsellik/kadını aşağılama’ bazlı görenlerdi. Nasıl olur da bir erkek onlara ‘bayan’ diyebiliyor, ‘Kadınlar çiçektir’ diyerek onları güçsüz/narin olarak görüp aşağılıyordu? Mutlaka her sözün ardında bir art niyet olmalıydı. Ya da bir erkeğin amacı her zaman kadınları yatağa atmaktı ve erkekler kadınları sadece seks objesi olarak görürdü (Çünkü muhtemelen bunu iddia eden kişi erkeklerle kötü deneyimler yaşamıştı ve deneyimini genelleyip erkek düşmanlığını yaymaya çalışıyordu). Bu yüzden erkekler kötü varlıklardı ve erkeklerden uzak durulmalıydı.

Her iki tarafı da okuyup anlamaya çalıştıktan sonra şunu fark ettim: bu iki cinsiyetin birbirlerini düşman olarak görüp aldığı tavırlar, toplum olarak düzgün ilişkilerin kurulmasını engelliyor ama aslında iki tarafın da şikayetleri birbirlerini tamamlayıcı cinsten. Kadınlar ve erkekler geçmişte yaşadıkları sorunları genellemek yerine, kendi sorunlarını çözmeye ve karşı cinsi anlamaya yönelik hareket etse, her iki taraf adına da mutluluğu baz alarak davranışlarına yön verse sorunların yavaş yavaş azalacağını düşünüyorum. Çünkü negatif duygular çoğu zaman kişinin kendisine olan özsaygısındaki eksiklikten gelir ve bu negatif duygular bir süre sonra karşılıklı olur, bulaşıcıdır; tıpkı pozitif yaklaşımların da karşılıklı/bulaşıcı olduğu gibi. Özetle Red Pill bazlı gidersek, karşı cinse düşmanca yaklaşmak ve bu düşmanlığı genelleyerek yaymak yerine; herkes öncelikle kendini geliştirmeye ve özgüvenini yükseltmeye adasa, hobiler edinse, kitaplar okusa, statüsünü yükseltmeye çalışsa, spora başlayıp kilo vererek düzgün bir fiziğe sahip olsa, özsaygısını ve sınırlarını farkında olsa, karşı cinsle ilişkilerini düzeltse ve karşı cinsi anlamaya çalışsa sorunlar büyük ölçüde azalır. Kendisine saygı duymayan insan ne başkasını sevebilir ne de ilişkilerinde mutlu olabilir. Kendisine saygı duyan ve kendisini seven insan ise etrafına pozitif enerji verir, pozitif ilişkiler kurar. Bu döngünün devamlılığı için ilk önce kendimize odaklanmalı ve daha sonra diğer insanları anlamaya çalışmalıyız. Herkesin birbirine pozitif yaklaştığı bir toplumda ilişki sorunlarının da minimumda olacağını düşünüyorum.

Konuk Yazar : Freudyen

Karmaşık sinyaller

“Anlaşılmaz sinyaller” ya da “anlaşılmaz mesajlar”. “Bilmiyorum be kanka, hatun bana çok karmaşık sinyaller veriyor”, birçok mavi haplı erkeğin ağzından duyabileceğiniz birşey.

Çoğunlukla ortada “anlaşılmaz” olan birşey yoktur aslında. Burada olan bilerek ya da bilmeyerek kadının ilettiğini okuyamamak. Çoğu erkek, kadının konuştuğu kelimelerden ne demek istediğini anlamaya çalışır, ama kadının davranışını okumak ve bu okuduklarını doğru şekilde yorumlamak için tecrübe ve öz disiplin gereklidir.

Bir kadın sıcakkanlı iken mesafeli oluyor ve sonra tekrar sıcakkanlı oluyor ise, mesaj BUDUR – klasik “satın alan pişmanlığı” (buyer’s remorse), sen onun ilk önceliği değilsin, seninle kafasındaki daha iyi bir hipergamik aday arasında gidip geliyor, sarhoşken daha yakışıklı görünüyordun, vs. – mesaj “ya öyle ise”ler değil, mesaj kadının tereddütleri ve davranışının bu tereddütleri nasıl yansıttığı. Seks yapmadan önce en az 10 kere buluşmak? Mesaj budur. Buluşmaları iptal etmek? Son anda ekmek? Güçlü ilgi ya da az ilgi? Mesaj BUDUR.

Size olan ilgi seviyesi (IL) güçlü olan kadın kafanızı karıştırmaz.Bir kadın sizinle sikişmek isterse, sizinle sikişmenin bir yolunu bulur. Eğer bir kadının size olan ilgisi bir artıp, bir azalıyorsa, onu hemen bir kenara koyun ve başka tabaklar çevirin. Eğer seninle ne yapacağını çözer ve senin peşinde koşarsa, sen yine kendi çerçevendesin ve senin ilginin bir değeri olduğunu gösterdin. Eğer sabırla bekleyerek acaba onun sana ilgisini arttıracak sihirli formül nedir diye merak edersen, onun çerçevesine düşersin. Bu, senin ona, onun sana olduğundan daha fazla ihtiyacın olduğunu gösterir ve bu da onun kendi ilgisinin koşullarını sana dayatabilmesi anlamına gelir.

Çoğu erkeğin kadının verdiği “anlaşılmaz mesaj” ya da kafa karıştırıcı davranış olarak düşündüğü şey, onun neden böyle davrandığını anlayacak kabiliyete sahip olmamalarından ya da anlamayı reddetmelerinden kaynaklanır. Bu genelde bir erkeğin bir kızın içine düşmesi ve onun davranışlarını olduğu gibi kabul etmek yerine bunlara kılıf uydurmaya çalışmasıdır. Çünkü kadının karmaşık ve anlaşılmaz davrandığını düşünüp “kadınları anlamak zor hacı” demek kolaycılıktır, oğlumuzun aslında bu kızdan başka alternatifi olmadığından kendini bu kızın peşinde tutma çabasıdır. Bir erkeğe olan ilgi seviyesi yüksek bir kadının, erkeğin gözünde statüsünü şüpheli hale getirecek davranışlara ne ihtiyacı vardır ne de motivasyonu. Tamam, ilgi seviyesi ne olursa olsun kadınlar erkeklere shit test atar ve erkekler bunu geçer ya da bundan çakar ama shit testler ortamı ve durumu göz önüne aldığınızda kolayca görülebilecek şeylerdir.

Çoğunlukla kadınlar tüm gerçeği davranış ve tutumları ile açık açık gösterirler ama burada olan sadece kadının iletişim kanallarının erkeğin anlayamayacağı şeyler olmasıdır. Ama sizin erkek olarak öğrenmeniz gereken şey, gerçek motivasyonunu öğrenmek için onun (dediklerine inanmak yerine) davranışlarını gözlemlemektir. Yapılması gereken tek şey davranışları ve onların sonuçlarını karşılaştırarak burdan amacı çıkarmaktır.

Eğer bir erkek kadının sadece söylediklerini değil, davranışlarını ölçü alırsa, kadının aslında ona büyük miktarda bilgi aktardığını anlayacaktır. Erkek aynı zamanda anlamalıdır ki kadının davranışları ile işaret ettiği gerçek, erkeğin kabul etmek istemediği şeydir.

Kadınlar, erkeklerden daha değişik şekilde iletişim kurdukları için erkekler çoğunlukla çileden çıkarlar. Kadınlar örtülü bir şekilde iletişim kurarlar, erkekler ise alenen. Erkekler bilgi iletirken, kadınlar genelde duygu iletirler. Erkekler iletişim kurarken içeriğe öncelik verirler, kadınlar ise duruma ve duygulara. Çeyrek yüzyıldır doludizgin esen feminizasyon rüzgarının en büyük aldatmacalarından biri, kadınların erkekler kadar analitik, problem çözücü ve akılcı davrandıkları fikridir. Eşitlikçi zihniyet, erkekleri (yanlış bir biçimde) kadınların kendilerinden hiç de farklı olmadığına inandırır. Bu demek değildir ki kadınlar problem çözücü olmayı öğrenemez, demek istediğimiz kadınların feminen bir iletişim formuna sahip oldukları.

Bu konuya daha önce güzel bir örnek vermiştik : Yalvarırım terk et beni. Ben seni arkadaş olarak görüyorum / arkadaş kalalım da standart bir üstü kapalı iletişim (reddetme) şeklidir mesela. “Benden 1000 km uzak dur Hilmi” demek bir kadın için fazla alenen iletişimdir ve arkadaş kalalım daha feminen bir iletişim şeklidir.

Yine iyi bir örnek de senden hoşlanıyorum ama ilişkiye hazır değilim yazısındaki durumdur.  Kadının burada asıl iletmek istediği mesaj “senden hoşlanmıyorum, ilişkiye hazırım ama başkasıyla” iken ağzından tam tersi çıkmaktadır.

Nasıl dominant olunur?

Kırmızı hap dünyasında, ilişkide erkeğin dominant olması gerektiğini, ilişkide dominant bir taraf olmazsa ya da dominant taraf kadın olursa, o ilişkinin çoğunlukla kısa sürede ayrılıkla sonlanacağını duymuşsunuzdur. Peki, dominant olmak ne demektir ve nasıl dominant olunur?

Dominant kelimesinin Türkçe karşılığı, egemen. Eğer egemen ne demek diye bakarsanız, aşağıdaki anlamları görürsünüz :

  1. (sıfat) hiçbir kısıtlama, denetleme altında olmaksızın, bağımsız olarak yönetimini sürdüren, yönetimi dışarıdan herhangi bir şeyin güdümünde olmayan, egemenliğini yürüten.
  2. (mecaz) duygu ve davranışlarını kendi istenciyle denetleyebilen (kimse)
  3. (mecaz) başta gelen, baskın olan
  4. (mecaz) başkasına boyun eğdiren, buyruğunu yürüten, güçlü

İlişkiler konusunda egemenlik ikinci ve üçüncü anlamların bir birleşimidir. Dördüncü anlamda ise zorbalık nüansı olduğundan, çoğu insan egemenliği zorbalık ile karıştırır ki buna da geleceğiz.

Öncelikle şunu belirtelim, ilişkilerde çoğunlukla dominant bir taraf vardır. Bu heteroseksüel ilişkilerde de böyledir, homoseksüel ilişkilerde de. Lezbiyen çiftlerin çok büyük bir kısmında bile kadınlardan biri dominanttır. Benim yurt dışında yaşarken bir kız arkadaşımın ev arkadaşı böyle dominant bir lezbiyen hatundu. Kendisi pek güzel olmasa da çok çapkındı ve hep genç ve güzel kızlarla çıkardı ve oldukça dominant idi. Kıza bakıp “lan hatuna bak, erkek olarak resmen bundan dominantlık konusunda öğrenecek şeyler var amk” çok demişimdir.

İlişkide bir tarafın dominant olması sağlıklı birşeydir. Günümüzde feminen yetiştirilen erkekler ilişkide eşitlik takıntısından çok gol yiyorlar. Feminizm ve kadınlar ne derse desinler, heteroseksüel ilişkilerde beklenen erkeğin dominant olmasıdır ve kadınların önemli bir kısmı da söylemeseler de bunu beklerler.

Şimdi nasıl dominant olunur sorusuna gelelim.

Lider, Karar Verici Olmak

Kadın erkek ilişkilerinde dominant olmanın en büyük ayağı, karar verici olmaktır. Nasıl dominant olunur sorusunun da asıl cevabı budur : ilişkide dominant olmak demek, öncelikle karar verici taraf olmak demektir. Kadınlar genelde karar vermek zorunda kalmaktan hoşlanmazlar ve erkeklerinin karar vermesini beklerler. Burada çatışmadan bahsetmiyoruz, o durumlarda da karar verici olmanız lazım ama ilişkide dominant olamayan erkeklerin asıl yaptığı hata, ikisinin de anlaşacağı kararları erkeğin verememenizdir.

Örnek, kız arkadaş aradı ve “bu akşam dışarı çıkacak mıyız?” diye sordu. Dominant olmayan bir erkeğin cevabı şöyle birşeydir, “Oh, bilmiyorum hayatım, sen ne yapmak istersin?” ya da “Bilmiyorum bebeğim. Sen ne istersin?” ya da daha kötüsü “Himmm, bilmem ki. Senin kafanda birşey var mı?” (yazarken ben bile utandım).

Kadın bu soruyu senin kendisine soru sorman için sormuyor fakat bu cevapları veren erkekler feminen yetiştirildiklerinden karar vermekte de zorlanırlar.

Dominant bir erkek “Evet, hadi çıkıp birşeyler içelim ve sonra sahilde yürüyelim” ya da “Bugün birşey yapasım yok. Yarın konuşalım” der. En kötüsü, “evet çıkalım, ben birşey düşüneyim ararım seni” der.

Dominant olmak “ben ne diyorsam o olacak leyn kadın” diye Osmanlı tokatı atmak gibi birşey algılanır ama asıl dominantlık bu tür kararları erkeğin vermesi ile ilgilidir. Ve çoğunlukla çatışma değil, sorun çözme arka planlıdır. Yani eğer kadın aradığında direk şuraya gidelim mi dediğinde illa “yok ora olmaz benim dediğim olacak o zaman şuraya gidelim” demek değildir.

Bir başka örnek. Kızla ilk defa buluşacaksınız. Dominant olamayan bir erkeğin kıza buluşma teklifi genelde şöyle birşeydir : “Peki hangi gün müsait olursun? Nerede buluşmak istersin?”

Dominant erkek ise şöyle sorar : “Peki öyleyse, Çarşamba müsaitsen XXX diye bir deniz mahsülleri lokantası var. Orda yer YYY barına çıkarız” Kadın uygun değilse de başka bir gün önerir.

Bir başka örnek daha. Restorana girdiğinde erkek, nerede oturacağını da seçer. Ama işte zorbalık ile farka gelelim, eğer kız orada değil de burada oturalım derse de illa benim dediğim olacak diye tutturmaz.

Kısacası bir ilişkide erkekten liderlik ve sorumluluk alması beklenirken kadınların genelde istedikleri şey yönlendirilmektir. Burada liderlik zorbalıkla olmaz, karar verici ve planlayıcı olmakla olur. Evet zorbalıktan hoşlanan bir grup kadın vardır ve kadınların önemli bir kısmı sünepe bir efendi çocukla olacaklarına zorba bir adamla olmayı tercih ederler ama bu kadınlar zorbalıktan anlar / hoşlanır anlamına gelmez.

Bu karar vericiliğin, ciddi bir zaman ve kaynak isteyen sorumluluk olduğunu da unutmayın. Ne dedik daha önce :

Eğer erkekseniz bunu kafanıza kazıyın, erkek ilişkinin kapı bekçisidir. Kadının seksi amaç haline getirmesi nasıl ona bazı aşağı sıfatlar getiriyorsa, erkeğin ilişkiyi amaç haline getirmesi aynı sıfatları hak eder. Seks nasıl kadının ilişkiye getirdiği kaynağı ise, ilişki de (yanı zaman ve emek) erkeğin getirdiği kaynaktır ve bu kısıtlı kaynak sadece kadın bunu hakederse ona verilmelidir.

Sizin kadını seks yapmaya nasıl ikna etmeniz gerekiyorsa, kadının da sizi ilişkiye ikna etmesi lazım. Bir erkeğin büyük bir dikkatle koruduğu “İlişki Kapısı”nın ardında her kadının yaşamak istediği cennet bulunur. Bu cennette en sıkışmış kavanozlar bile kolayca açılır, örümcekler ezilir, kadına şoförlük edilir, aletler onarılır, cesaret ve siparişler verilir. Bu cennet, erkeğin zamanı ve emeği ile işler.

Bir erkek olarak sizin zaman ve emeğiniz en değerli kaynaklarınızdır. Bu kaynaklarınızı “işler yapmak” için kullanırsınız – özellikle de hayattaki amacınızı gerçekleştirecek işler. Bu nedenle bu zaman ve emeği bir başkasına verdiğinizde, o kişinin bu muazzam armağana saygı duyması ve takdir etmesi gerekir.

Kadının Kuralları ile Oynamamak

Dominant olmak için bir erkeğin kendi kuralları olmalıdır ve kadının kuralları ile oynamamalıdır. Roissy’nin meşhur Amcığın 16 Buyruğu listesinden (çeviri aşamasında) :

IV. Onun kuralları ile oynama.
Eğer kadının kuralları koymasına izin verirseniz sizden en azılı tecavüzcülerin bile nail olmadığı bir şekilde tiksinecektir. En güçlü kadın da, en azılı feminist de güçlü bir erkeğe itaat etmeyi ve onun tarafından yönlendirilmeyi arzular. İki kutupluluk sağlıklı bir ilişkinin çekirdeğidir. Bir kadın, kaprisleri, istekleri ve sürekli değişen ruh hali ile sizin üzerinizden geçmeyi istemez. Kadının duyguları kasırga, ruhu ise kundakçıdır. Kendinizi onun fırtınalarına karşı duran bir kale duvarı gibi düşünün. Güçlü rüzgarlar ve en kötü dürtülerinin yarattığı fırtınalar karşısında tutunabileceği bir kaya aradığında, orada siz olmalısınız … güçlü, sağlam, sarsılmaz ve yerinden oynamayan.

Ne istediğini bilmek ve bunu ön plana koymak

Dominant olmak için bir erkeğin bir misyonu olmalıdır ve bu misyonu öncelik yapmalıdır. Yine Roissy’nin meşhur Amcığın 16 Buyruğu listesinden :

III – Önceliğin kendi misyonun olmalı, kadının değil.
Esas oğlanın kendisini tamamlayan kadına ilanı aşk ettiği tüm o romantik klişeleri unutun. Bunun her fırsatta aksini iddia etmelerine rağmen kadınlar bir erkeğin “herşeyi” ya da varlığının merkezi olmayı istemezler. Tam tersine değerli bir erkeğin hayat amacına itaat etmeyi arzularlar, o erkeğin amacını gerçekleştirmesine yardım eden dişil güç olmak ve o erkeğin gösterdiği yolu takip etmek isterler. Bir kadının bütünlüğüne saygı gösterin ve ona “benim herşeyimsin” diye yalan söylemeyin. O sizin “herşeyiniz” değil, ve eğer öyle ise, yakında öyle olmayacak merak etmeyin.

Yatakta dominant olmak

Bakın bu da çok önemli. Dışarda dominant olup yatakta olmamak olmaz. Yani hem her sikiş, sanki son sikişinizmiş gibi tutku dolu olmalı, hem de kadını yönlendirme konusunda cesaretli olmalısınız. Şimdi bunu dedik diye açıp Cosmopolitan’dan kadınların nasıl orgazm olmasını sağlarım diye araştırma yapmak gibi şaklabanlıklar yapmayın. Öncelikle kendi tatmininize odaklanın, tutkulu olun ve hatunu başından sonuna misyoner pozisyonunda siken efendi çocuklar gibi olmayın. Kadının vücut dilinden onu ne zaman çevirip domaltmanız, ne zaman kıçına tokatı patlatmanız (kadın bunu söyler zaten), ne zaman başını yastığa bastırmanız gerektiğini bilin. Bunları yaparsanız, efendi çocuklar “G noktası nerde, şurayı uyarsam, burayı yalasam” diye zihin jimnastiği yapıp hatuna orgazm vermekte sıfır çekerken, size dakikada 3 orgazm sağlar, sabah aynada vücudunuzda bir düzine morluk ve ısırık sayarsınız.

Bahsettiğimizin tutkulu bir seks olduğunu, fiziksel zorbalık ve şiddetten çok farklı birşey olduğunu tekrar belirtelim.

İlişki Sihirbazı – Kadınlarla Başarının Sırları

Aşk Hiyerarşisi

“Kadınlar aşık olmazlar, onlar sadece kendilerini düşünürler”.  Bu bir süre önce bir centilmenin yazdığı ve benim de rastladığımda durup düşünmeme neden olan bir yorum. Ve şimdi okuyacağınız yazıyı kaleme aldım. Bu yazıyı yazmama ilham veren yoruma katılmıyorum. Bu yorumu yazan erkeğin bu dediğine vücudunun her zerresi ile inandığını tahmin etmekle birlikte yorumun yanlış olduğunu düşünüyorum. Yine de kendisini anlıyorum. Her ne kadar doğru düşünmese de, tamamen yanlış düşünmüyor. Kırmızı hap topluluğunun eskiden beri bilinen bir gerçeği var : kadınlar erkekleri, erkeklerin kadınların kendilerini sevmesini istediği şekilde sevemez.

Aşk Uçurumu

Sorun sadece erkeklerin istedikleri şekilde sevilmeye olan açlığı değil aynı zamanda kadınların sevebilme kapasitesi. Erkekler fedakar bir aşk arzularlar, fedakarlık sadakat ve bağlılık ima eder. Erkeklerin aşktan beklentileri ve kadınların aşk kapasitesi arasında uçurum vardır.

İş aşka geldiğinde (sadece ihtiras değil), erkekler oldukça iyimser eşitlikçilerdir. Bir erkek, sevilmeyi istediği gibi sever. Aşk konusunda bir erkek genç ve kadın doğasından bi haber olduğu yaşlarda, kendini tamamen altın kurala (sana nasıl davranılmasını istiyorsan, karşındakine de öyle davran) adamıştır.

Erkek doğasının aptallığı, kadının anaç içgüdülerinin özüyle ilgili sadakatin, romantik aşk için de ulaşılır olduğuna dair inancıdır. Erkek budala bir şekilde, annesi kendisini nasıl sevdi ise idealleştirdiği kız arkadaşının da kendisini öyle seveceğine inanır. Kadınların çocuklarını nasıl sevdiklerini gözlemleyerek kadınların büyük bir sevgi kapasitesine sahip olduğunu çıkarır. Bu doğrudur, kadınların büyük bir sevgi kapasitesi vardır. Ama maalesef bu büyük sevgi sadece çocuklarına ayrılmıştır ve erkeklerinin ulaşımına açık değildir. Bu nedenle erkeğin kadın aşkı konusundaki ideali gerçekçi değildir.

Erkek arzuladığı sevginin özünde annelik ile ilgili olduğunun ve kendisi için hissedilemeyeceğinin farkında değildir. Doğa burada erkeğin psikolojisi üzerinde acımasız bir oyun oynar. Erkeğe çocukluğunda saf ve yüksek kaliteli bir sevgi verir. Erkeğe, ilerde kadınlar için standart sandığı bir kadın aşkı şeması öğretir. Annesinin sevgisi ile, koşulsuz sadakatın, soylu karakterin, nazikliğin, fedakarlığın ve güvenin kadın doğasının özü olduğunu öğrenir. Bu nedenle çocukluktan erkekliğe adım atarken şu mantıksal çıkarımda bulunur : eğer “iyi bir adam” olursa, aşık olduğu kadın tarafından annesinden öğrendiği şekilde sevilmeyi bekleyebilir. Annesi de iyi niyetli ama oldukça yanlış bir şekilde oğlunun bu düşüncesini onaylar. Oysa bu şeytani bir yalandır ama henüz kalbi kırılmamış erkek bunun farkında değildir. Erkek, kadının sevgisinin değişmez olduğunu sanar. Onun çocuğu için olan sevgisinin, kendisi için olan sevgisinden oldukça farklı olduğunu bilmez.

Yani erkek, bu sevgi sadece çocuklara ayrılmış iken çocuk gibi sevilmeyi arzular. Kafasındaki aşk tipinin anne sevgisi olmasına rağmen romantik sevgi olduğuna inanır. Bu tip bir erkek ikisi arasındaki ayrımı yapacak tecrübeye sahip değildir. Ve onun için trajedi, kadınların erkekleri çocuklar gibi sevemeyeceğini öğrenmektir. Annelik bağının doğasında olan koşulsuz sadakat, çiftleşmek için biraraya gelen iki insanın arasındaki bağda yoktur. Çoğu erkek bunun farkında değildir. Bir kadın tarafından acımasızca ters köşeye yatırılana kadar saf ve erdemli bir aşk ile severler. Burada sorun bu trajik anın olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır. Eğer şanslılarsa da olduğunda kendilerini bu blog ya da benzeri bir yerde bulurlar.

Buradan itibaren de erkek kadının sevgi kapasitesi konusunda kafasında bulunan normları yeniden değerlendirebilir. Bir kadının eşi için hissettiği sevginin, çocuğu için hissettiği sevgiye göre daha az psikolojik ve ahlaki kaliteye sahip olduğunu öğrenir. Bu güçlü bilgiye nasıl tepki vereceği ise onun nasıl bir erkek olacağına ait kararını şekillendirir. MGTOW da olabilir, kadınları sadece seks için kullanan müzmin bir bekar da olabilir ya da evini iş gibi idare eden, risklerin farkında ve bütün gücüyle bu tehlikelere göğüs geren bir baba da.

Bu ne kadar acımasız olursa olsun bir kadın, erkeğin sevgisine aynı karşılığı veremez. Erkek ve kadın farklı sever. Yukarıdan aşağıya sızan hiyerarşik bir aşk vardır ortada. Erkek kadın için fedakarlık yapar, kadın çocuk için. Nehir çok istisnai durumlarda yukarı doğru akar. Eğer bir erkek kadının kendisi kadar sevebileceğine inanırsa, kaderi hayalkırıklığı ve azaptır zira kadın adamın idealleştirmesine göre değil, doğaya göre hareket edecektir

İkaz

Çoğunuz buraya kadar beni takip edebildiniz, bazılarınız edemediniz. Başlangıçta “Erkek budala bir şekilde, annesi kendisini nasıl sevdi ise idealleştirdiği kız arkadaşının da kendisini öyle seveceğine inanır” demiştim. Bu dediğimde iki anlam var. Gerekli tecrübe ve nuans farkını anlayacak zihne sahip değilseniz ikinci anlamını anlamanız zor. Temel olarak aranızda iyi bir anneye sahip olanlar bu cümleyi okuduğunda, şimdi olmasa bile zamanında “umarım annem kadar tatlı ve ilgili bir kadın bulabilirim” demiştir. Ama annesi narsist, umursamaz ve sevgisiz olanlar için durum farklı. Bu tip anneler her ne kadar da toplum önünde mükemmel anne imajı çizseler de kişiliklerindeki bir bozukluk yüzünden anne sevgilerini oğullarından esirgemişlerdir.

Bu konuyu konuştuğumuzda, annesinin kendisini gerçekten hiç sevmediğini (benimki sevgi dolu bir kadındı) söyleyen erkek sayısının fazlalığı beni şok etti ama bugün bildiklerimden sonra bunun süpriz olduğunu söyleyemem. Annelerinin anne sevgisini kendilerinden esirgediği erkekler, kırmızı hapı daha kolay yutarlar ve yetişkinliklerinde kadın doğasını daha iyi anlarlar. Benim kişisel gözlemim, anne sevgisi olmadan büyüyen erkeklerin yetişkinliklerinde kadınları idare etmek konusunda daha başarılı olmaları. İhmal edilmiş bir oğlan çocuğu olarak büyüyen bir erkek, kız arkadaşının kendisini anne gibi seveceği budalalığına kapılmaz, kadının kendisini kendi annesi gibi seveceğini bilir, aşırı bir şartlılıkla.

Bu demektir ki çocukken anne sevgisini deneyimlemeyen erkekler, olgunluklarında kadın aşkını idealize etmezler. Bu adamların kadın aşkı konusunda kafalarındaki fikir, doğal olana daha yakındır. Çoğu erkek gibi kadınlardan anne sevgisi benzeri bir fedakar sevgi beklemezler zira zaten bu tür bir sevgiyi hiç hissetmemişlerdir. Annesi kendisini anne gibi sevmemiştir, partneri ile olduğu gibi annesi de kendisini sağladığı fayda üzerine sevmiştir. Bu nedenle çocukken annesi tarafından anne sevgisi ile sevilmeyen erkek, yetişkin olarak diğerlerine göre avantaj sahibidir.

Kadın Aşkının Tanımı

Kadının aşkı, öncelikle sizin gücünüze olan arzusudur, ikincil olarak da sizin karakterinizin ona kendini nasıl hissettirdiği ile ilgilidir. Kabaca şöyle diyebiliriz : fırsatçılık ve duygusal ödünün, ihtiras soslanmış hali.

Erkekler aşkın fedakarlık açısından yukarı doğru akmadığını çoğu zaman unuturlar. Bir erkek bir kadına ihtiras duymadan onu sevebildiği için, kadının da aynısını yapabildiğini sanar. Bu mümkün değil zira kadının aşkı fedakarlık üzerine kurulu değildir, erkeğin fedakarlığının takdir edilmesinin, ihtiras ile karşılaşması üzerine kuruludur. Bir erkek bir kadın için fedakarlık yaptıkça, yaptığı yatırım ölçüsünde ona olan aşkı derinleşecektir. Bir kadın içten gelen hayvani bir ihtiras olmadan, erkek için fedakarlık yaptıkça, ona olan sevgisi azalacaktır, kendi fedakarlık gerekliliğinin, erkeğin yetersizliği olduğunu düşünecektir. Yani, bu hiçbir zaman söze dökülmese de, kadının davranışlarından çıkarılabilir : kadın erkeğin kendisini, onun erkeği sevdiğinden daha fazla sevmesini bekler ve böylece aşk hiyerarşisini güçlendirir. Kadının fedakarlığının ihtiras gibi ön koşulları vardır. Erkeğin fedakarlığı ise ondan beklenir ve beleştir

Aşk ve Kadının Kendini Kandırması

Size karşı ihtiras hissetmeyen kadın sizi onun sizi sevmesini istediğiniz gibi sevemez. İhtiras, kadın aşkının temelidir, kadın ihtirassız sizden hoşlanır, sizi sevmez. Fakat bu kadın sizi kullanmak için size aşık numarası yapabilir. Eğer bir kadın için size aşık olmak kendisi için kullanışlı ise, kendisini size aşık olduğu konusunda kandıracaktır. Kadınlar, kendini kandırmanın ustalarıdır, o nedenle kadının kendini inandırdığı şeylere yüzde 100 güvenmemek gerekir. Bu duygulara safsata gözüyle bakın.

Kadınlar genelde duygusal olarak nevrotiktir (negatif duygulara yatkın). Kendi benliğinin fazlaca farkına varan bir kadın, içindeki hayvani öğelerden kurtulamadığı için kendinden nefret edebilir. Kadınlar bunun için özel çaba gösterseler de sizi sizin istediğiniz gibi sevemezler. Bunu zorlarsanız, kadını tarifsiz ızdıraba sevkedersiniz. Kız arkadaşınızın sizi anneniz kadar sevememesi size ne kadar adaletsiz gelse de, onu sizi bu şekilde sevmeye zorlamak, kız arkadaşınız için adaletsizdir. Benim şahsi fikrim, toplumun kendini nesiller boyunca bu nedenle kandırdığı. Gerçek, çekirdek aileyi tehdit edecek kadar güçlü, bunun için sadece MGTOW hareketine bakmanız yeterli. Birçok erkek, kırmızı hap gerçeklerini keşfettiğinde, aile kurma fikrini kabul edemiyorlar. Çoğu erkek için cehalet erdemdir, bu nedenle bu blogdaki bilgiler güçlü olduğu kadar da, tehlikelidirler.

Kapanış

Kadınlar neyse odur, sizin kadınlarla ilgili algınızın ne olduğu, temel doğal gerçekler karşısında önemsiz. Bu öğrendiğiniz bilgiler ile onları olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirsiniz, ya da “kadının aşkı derdine değmez” deyip onları hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Bu benim sizin için yapacağım bir seçim değil, kendi kişisel tercihiniz. Bir kez bilgilendiniz mi, tercihiniz sizden geri alınamaz. Bu bilgi ile ne yapacağı, hayatın ne aşamasında olduğuna göre değişir.

Kırmızı hap gerçekleri bir erkeğe kadınlarla ve hayatı ile ne yapacağı konusunda karar vermek için büyük bir enerji verir. Bununla ne yapmak isteyeceğiniz, yaşınıza göre değişir. 20 yaşında bir delikanlı, safça hayatı boyunca bekar kalacağını düşünür. Boşanmış, yaşlı bir erkek, budalalık dediği bu işlerden elini eteğini çekebilir. Barlarda bir on yılını hatun kaldırmakla harcayan bir erkek, daha derin birşeyler istediğine karar verebilir. Erkeklerin yapmaya meyilli olduğu gibi, kadınlar nasıl sever, sevgi ihtiyacımı, kendini mahvetmeden nasıl karşıların sorularını sormaya başlar. Kendiliklerini kaybetmeden sevmenin bir yolu bulamayan erkekler ise, sevgiyi reddederler.

Çeviri : The Hierarchy of Love

Erkek Adam Notu : Her ne kadar yazılanların bazılarına katılmasam da, Illimitable Man’in bu yazısını önemli bulduğumdan çevirdim.

Standart shit testler

Shit test, bir kadına yürürken veya birlikte iken sürekli karşılaşacağınız birşey. Aşağıda biz en yaygın shit testleri, bunların asıl anlamlarını ve de nasıl karşılanabileceğini anlattık.

Kızdın mı? / Kızmadın ya! – Türkçesi, “beta mısın?”. Ya görmezden gel ya da “onayla ve abart” (agree & amplify) : “He ya, ben eve gidiyorum şimdi, Titanic izleyeceğim.”

Sen hovarda biri misin? – Türkçesi, “alfa mısın?”. Ya görmezden gel, ya anlaşılmaz ol ve “belki, takıl bana ve sen karar ver” ya da onayla ve abart : “ooo daha yarısını bile görmedin”.

Boyun kısa / sandığımdan kısaymışsın – Boyunuz kısa ise her zaman, ortalama ise sıklıkla duyacaksınız bu shit testi (hatunlara yürüdüğünüzü varsayıyoruz). Bunu duymak kötü birşey değil zira bu genelde kadının içindeki size karşı olan ilgisi ile kendi kafasındaki “kısa = beta” varsayımının çatışmasının dışa taşmasıdır. Hatun hanzo değilse (maalesef Türkiye’de var böyle hatunlar) ve size karşı ilgisi yoksa ve siz durmanız gereken yeri bilmeyen biri değilseniz bu konuyu açmaz. Burada doğru tepki onayla ve abart : “10 santim topuklumla bile kahrolası bir cüceyim ben” gibi bir lafı, boyum sikimde değil rahatlığıyla söyleyin. O anda hatunun içinde “kısa bak beta bu” diyen şeytan ile “ama fena çocuk değil” diyen melek çatışıyor, bu soru sizi kızdırır ya da stres ederse şeytana “bak ben demedim mi, beta işte” dedirtirsiniz. Şişmansanız ve bu yüzünüze vurulursa sinirlenme lüksünüz var, zira bunu değiştirebilirsiniz. Boyunuzu değiştiremezsiniz, her erkek adam gibi bunu kabul etmeyi öğrenin.

İlk görüşte aşka inanır mısın? – Türkçesi, “beta mısın?”. Uyumluluk testi. Feminen dünya görüşüne taşaklarını teslim etmiş misiniz kontrolü. Bu sorunun cevabı her zaman “hayır” (cevabınız evet ise ceza olarak siteyi ilk yazıdan bu yazıya kadar bir daha okuyun). Dobra bir herifseniz cevaben “inanmıyordum ama gögüslerini gördüğümden beridir bu konudaki inancımı gözden geçiriyorum” diyebilirsiniz.

Kendinin salatası varken senin tabağından yemek alması – Evet, kadınlar bunu neden yapar diye merak ettiyseniz, cevabını buldunuz. Bu da shit test. Hatun bunu yemeğini yemek için değil, neye izin verip, neye izin vermeyeceğinizi test etmek için yapar. Burada yanlış reaksiyon hiçbir tepki vermemek ya da buna kızmaktır. Sizin tabağınızdan birşey alıyorsa en iyi cevap sizin de ondan birşey almanız (eğer izin istememiş ise siz de istemeyin, eğer izin istemiş ise tamam ben de şunu tadayım diyerek).

Arkadaş kalalım / arkadaş olarak görüyorum – Bu aslında pozitif bir shit test değil zira burada kadın sizin beta olup olmadığınızı test etmiyor, kesin olarak beta olduğunuza inanmış. Yine de buna cevap hayır. Hatta şöyle hayır.

Şimdiye kadar kaç kadınla yattın? – Eğer soruyu soran kadını henüz sikmiyorsanız bu soru beta mısın yoksa alfa mı sorusudur. Cevap abartmaktır ama sayıyı şöyle verin : “Bilmem, 30dan sonra saymayı bıraktım …” ya da “bugün mü? saymam lazım … 1 … 2 …”.

Bu sayı bir düzineden az ise bunu itiraf etmeyin dememize gerek var mı? “Bilmem, saymadım” deyin geçin. İlk kız arkadaşım bana bunu “sormaya bile gerek yok sana ama hiç seks yaptın mı daha önce?” diye sormuştu ve ben de bakir olmama rağmen “sorma o zaman” diyebilmiştim 😀 Hey gidi gençlik.

Eğer soruyu soran hatunu halihazırda sikiyorsanız Tomassi’nin 2 Numaralı Demirden Kanunu.

Kız arkadaşın var mı? – Beta mısın, birileri ile yatabiliyor musun? Bunu geçebilmenin yolu sır verir gibi eğilip “şişşt, kimseye söylememi tembihledi”, “Facebook’da daha resmiyete dökmedik” ya da “seviştikten sonra sarılmıyoruz, o zaman o sayılmaz” gibi birşeydir. Pat diye cevabınız hayır olmasın.

Bahse girerim kız arkadaşın var senin – Süper soru, “seninle yatmak istiyorum ama seninle tek yatmak isteyen kadın be değilim umarım” demek. Bu sorunun yukarıdakinden farkı daha ileri bir aşamada olmanız ama cevap şekliniz aynı olsun.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.

Sorun çivi değil

Bu aşağıdaki video eski ama kadınlarla (gerçek) erkeklerin iletişim kurarken oldukça farklı olduklarını, erkeklerin sorunların kaynağına inip çözmeye odaklanırken kadınların dertlerinin, daha çok duyulma ihtiyacı olduğunu bu kadar kısa ve öz anlatan başka parodiye rastlamadım henüz 🙂

Sorunlarını ve dertlerini arkadaşları ile paylaştıklarında, kadın ve erkeklerin birbirinden tamamen farklı amaçları vardır.

Bir erkek arkadaşlarına derdini anlattığında aradığı gerçekten yardım ve çözümdür. “Bunlar benim problemlerim, bunlara çözüm bulmam konusunda bana yardımcı olun”. Bir kadın ise dertlerini anlattığında yardım değil, acıma / şefkat bekler. “Bunlar benim problemlerim, bu problemlerim yüzünden hayatım ne kötü değil mi? Benim için üzülmüyor musun?”

Birçok kadının erkeklerin duygu yoksunu olduğunu düşünmesinin sebebi, bir kadın bir erkeğe problemini anlattığında, erkeğin hemen soruna çözüm bulmaya çalışmasıdır. Sonuçta erkek için derdini anlatmanın sebebi deva aramaktır.

Ne yazık ki, kadın bunu yaparken çözüm değil, şefkat / acıma bekler. Bu nedenle bir erkek şefkat değil çözüm önerdiğinde bunu erkeğin kendisine karşı acımasız olduğu olarak algılar ki bunun gerçekle uzaktan yakından akalası yoktur.

Videonun oldukça kısa ve öz gösterdiği gibi 🙂

 

Aynı şekilde erkeklerin kadınları fazla duygusal ve delişmen bulmasının sebebi, bir erkek kadına problemini anlattığında, kadının bir kadın gibi davranarak aynı problem karşısında nasıl kendisinin de ayn şekilde hissettiğini, bu sorunun onun için ne kadar kötü olduğunu falan söyler.

Kadınlar ve erkeklerin beyinlerindeki devreler farklı şekilde “bağlanmıştır”. Biyolojik olarak ve doğuştan (tabii ki çevre de sonradan büyük etki yapar).

Jordan Peterson – 30 yaşında kadın ya da modern kadının karmaşık yaşamı

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson, Dr. Oren Amitay’ın davetiyle konuk olarak katıldığı derste yaptığı konuşmadan bir bölüm. Bu efsane konuşmanın tamamı ise şurada (uzun versiyonunda Türkçe alt yazı yok maalesef).

Jordan Peterson bu bölümde, feminizm, 30 yaşında kadınların tercihleri, kadınların karmaşık ikilemi, yönetici olmak, modern toplumun saat gibi işlediği için artık takdir etmediğimiz faydaları, vs. üzerine konuşuyor.

Jordan Peterson’un Türkçe alt yazılı diğer videolarını Erkek Adam Youtube kanalında bulabilirsiniz.

Jordan Peterson ile ilgili bir başka kaynak da Jordan Peterson – Kişilik ve Dönüşümleri Ders Notları kitabı.

 

Toronto Üniversitesi Psikoloji Profesörü Jordan Peterson,  ilkin Social Justice Warrior‘larla (SJW) girdiği başarılı mücadele ile gündeme gelse de, genç erkeklerin hiç duymadıkları, ama eksikliğini derinden hissettikleri sorumluluk ve hayatına yön verme mesajları ile kısa zamanda erkek popülasyonu tarafından yoğun takip edilen biri haline geldi. Peterson’u erkekler arasında bu kadar meşhur eden şey, erkeklerin babalarından duymaları gereken ama artık hiç duymadıkları mesajları veriyor olması. 12 Rules for Life: An Antidote to Chaos adlı kitabı Ocak 2018'de piyasaya çıkacak olan Peterson'un Maps of Meaning: The Architecture of Belief  adlı bir kitabı da mevcut. Jordan Peterson'un Türkçe çevirilerini burada Jordan Peterson Türkçe etiketinden takip edebilirsiniz.

Tag The Sponsor : Instagram “tanrıçalarının” gizli hayatı

Hiç düşündünüz mü instagram modeli kızlarımız bu lüks hayat tarzlarını nasıl karşılıyorlar. Çoğunun, düşük gelirli işlerde çalışmasına rağmen, egzotik yerlerde tatillerde, lüks araba önlerinde bir sürü fotoğrafı var.

Özellikle yurt dışında tinder‘da gezinirken ben sık sık düşündüm. 20lerinde, standart ince belli, acayip koca kıçlı ve şu plastik iyi kalitede sex doll tipli bazı hatunların Instagram hesaplarında, Dubai, Abu Dabi gibi merkezlerde, gökdelenleri arka fonuna almış, havuzda ya da bir süper yatta fotoları var. Biraz instagramlarına bakınca bu hatunların sıradan mesleklere sahip olduğunu ama dünyayı en lüksünden dolaştıklarını görüyorsunuz. Şimdi bir kadın dünyayı dolaşabilir ve gerçekten de dünyayı dolaşan ve gezdikleri yerleri paylaşan bir sürü hatun var. Ama bu bahsettiklerim farklı. Bunlar çok lükse yerlerde fotoğraf çektiriyorlar. Benim şahsi fikrim bunların genellikle seekingarrangement gibi sugar baby – sugar daddy sitelerinde şeker baba (hıyar beta) bulup onun sponsorluğunda tatil karşılığı vuruşmaya giden hatunlar ya da mesleği seks işçiliği olan hatunlar olduğu idi. Ama bu Arap ülkelerinin bu tür instagram “modellerinin” hemen hepsinin profilinde ortak olması da ilginç gelmedi değil.

 

 Benim kişisel tahminim, bu kızlarımızın bu lüks hayatlarını karşılayan adamlar olduğu yönündeydi ki yanılmamışım. Ancak bu hatunların bu hayat tarzı için neler yaptıklarının detayı bambaşkaymış.

tagthesponsor.com bu işin ne denli derin ve çarpık olduğunu tüm detayları ile gözler önüne sunuyor. Bunca yıldır kırmızı hap, hipergami, falan yazıyoruz ama hala bize vay anam vay neler dönmüş serhat ya anı yaşatan ve ağzımızı bir karış açık bırakan şeyler görüyoruz.

Aslında bu kızlarımız model değil, çok ciddi fiyatlara çok ilginç fantaziler için servis veren eskortlar. Dönen paralar ve konuşulan fantaziler ise dudak uçuklatan cinsten. Öncelikle adamlar bu yaptıklarını nasıl açıklıyorlar oradan başlayalım.

Artık insagram modellerine allahın bir lütfuymuşcasına davranmayı bırakmamız lazım. Sırf kıçlarını gösteriyorlar diye gereksiz bir şekilde tapınıyoruz onlara. Bir sürü meriç, sanki çok da matah insanlarmış gibi bunları korumaya çalışıyor… Instagram modeli dediğiniz insanlar orospudur ve artık tarifelerini profillerine açık açık yazmaya başlayıp insanları kandırmayı bırakmaları gerekiyor. Orospuluğa karşı değiliz, ancak böyle gizli gizli kendini satıp, normal bir işi olan ve para kazanmak için gerçekten çalışan kadınları “basit” olarak gören mahluklara karşıyız.

Mesela 30.000€ karşılığında bir Arap şeyhinin 13 yaşındaki kuzeninin bekaretini almayı kabul eden manken var. Adamın kendisi ile de sevişmek için ki bu sevişme anal, golden shower (üzerine işeme) gibi bir çok fantaziyi de içeriyor. Zaten kim sadece sevişeceği kadına o kadar para versin ki, değil mi?

İşin derinlerine girince iş iyice garip bir hal alıyor, devesine mastürbasyon yaptıranından, köpeğine siktirenine, arkadaşları ile 10 kişi hatuna girenine kadar ne ararsan var. Genelde konuşulan fiyatlar 2-3 günlük aktiviteler için, 15.000 – 50.000€ civarında. Hatunun ulaşımı ya bir first class bilet ile ya da özel jet ile karşılanıyor. Dönen paralar da fantaziler kadar uçuk yani.

Ayrıca yazılardan anladığım kadarıyla bu kadınlardan bir kısmı maaşa bağlanıp adama düzenli hizmet vermeye de başlıyor. Çoğu mankene, “senden memnun kalırsam evlerimden birine yerleşirsin ve sana maaş bağlarım, şehre geldiğimde de birlikte oluruz” şeklinde teklifler de yapılıyor ve mankenlerin çoğu için bu durum gayet olumlu gözüküyor.

Benim burada dikkatimi çeken 2 konu oldu. Birincisi, ortalama her kadın “ya sen ne saçmalıyorsun ben öyle biri değilim” diye konuya başlayıp, parayı ve konunun ciddiyetini görünce fantazilerin detaylarını konuşmaya geçiyor. Yani hepsinde ben orospu değilim savunması, parayı ve paranın geleceğinin garantisini görene kadar sürüyor sadece.

Bir diğer konu ise, buradaki her kadın, yaptıkları hayat kadınlığı olmasına rağmen bir aşamada adama “hayatında hiç bir kadına gerçekten birşey hissettin mi?” yada “ben senin diğer kızların gibi değilim, hayatında tanışacağın en eğlenceli kadın ben olacağım” gibi bir yaklaşım ile, herifi komple kafalayabilir miyim denemesi yapıyor. Galiba kadın solipistliğinin daha açık bir örneği olamaz. Adam seni en ücra fantazileri için parayla satın alıyor ancak sen hala bu adamın aslında seni tanısa aslında sana aşık olabileceğini düşünüyorsun. Ne kadar mantıklı değil mi?

Dikkatimi çeken, bu hayatı yaşayan çok kadın var. Bunu ciddi ciddi bir hayat tarzı şeklinde sürdürüyorlar. Mesela bu kızımız tatil karşılığı sevişmenin bağımlısı olduğunu söylüyor. Burada da iki kız kardeş birlikte gitmeye ikna oluyorlar. Kızlardan biri 25 yaşında ve bakire, abimiz onun bekaretini de 15 yaşındaki kuzeni için satın almış. Biraz zaman dolanırsanız zaten yüzlerce hikaye var sitede.

Olaylar genelde, Dubali, Londra, Las Vegas gibi yerlerde geçiyor. Galiba bu siteyi farkettikten sonra buralarda fotoğrafı olup, maddi olarak yeterli geliri olmayan hiçbir güzel hatuna normal bir gözle bakamayacağım.

Not : Sitenin About Us kısmının çevirisi :

Sponsorette çağına hoşgeldiniz, kimsenin artık Tiffany’de kahvaltı yapmadığı ve 9 – 5 çalışmanın şehir efsanesi olduğu çağa. Sponsorette nedir? Sponsorette Instagram gibi platformlarda ağzının suyu akarak kendine bakan erkekler ve kendi gibi olmak isteyen ve kendini idol gibi gören kadınlardan tanrıça muamelesi gören hatunlar. Genelde Salı öğlen saat 3’te elinde Martini ile bir plajda poz veren ve hepimizin yaşamaya can attığı yaşıyor görünen kadınlar. Ama hepimizin cevabını bilmek için yanıp tutuştuğumuz soru şu : “Bu fotoları kim çekiyor?” Cevap : Sponsorları.

Sponsor genellikle şu 3 kategoriden birine düşen varlıklı bir erkek : Hedge Fund CEO’su; Şeyh ya da basketbol oyuncusu.  Fakat sponsorette’in renkli hayatının bir bedeli var. Özel jetle şeyh tarafından Dubai’ye uçurulup şeyh ve arkadaşlarının üzerlerine sıçması için ya da CEO ile Las Vegas’a gitmesi için olsun, bu kadınlar amları için satın alınıyorlar. Sponsoretteler, vitaminsiz kalmış beyinlerce göklere çıkarılan, iki delik ve kocaman bir götten başka bir numarası olmayan orospudan başka birşey değil. Beni yanlış anlamayın, bir sugar daddy sahibi olmakta bir yanlış yok ki bu her iki taraf için de yararlı birşey. Ama son zamanlarda birden bire bir kadın tipi türedi : ince belli, koca götlü, instagram sayfasında 50,000+ takipçisi ve bio kısmında rezervasyon bilgileri olan bir kadın tipi. Problem bu sponsoretteler kendilerine barmen, fittness trainer, model, emlakçı ya da marketing executive gibi kamuflajlar bulmuşlar. Ama bir modelin ajansı olmaz mı? Fitness trainer hiç mi gym’e gitmez? Haftasonu part-time barmenlik yapan kız o özel uçağa nasıl biner? Emlakçılar ya da marketing executiveler her hafta başka bir adada güneşlenmek yerine, işlerinde güçlerinde çalışmazlar mı? Açık açık ratinglerini de yazsalar iyi olur. Biz fahişelere karşı değiliz ama amını satıp sonra çalışarak para kazanan kadınları aşağılayan orospulara karşıyız. Şarlatan orospulara, göstericiliğe ve fanatlikliğe karşıyız. Elde ettiklerini sırt üstü yatarak değil çalışıp kazanarak sağlamış gibi davranan orospuları ifşaa ediyoruz.

Soru : İlk buluşmada öpüşen kız, motor mudur?

Okurumuz Tristan e-posta ile sorduğu soruları yanıtlamaya devam ediyoruz. Bu soru güzel :

Soru : (HEPSİNDEN VE KONUDAN AYRI OLARAK ŞAHSİ SORUM) İlk buluşmada öpüşen kız, motor mudur?

Kısa cevap : Tabii ki hayır 🙂

Uzun cevap.

Bir kadının ilk buluşmada öpüşüp öpüşmemesi bence kadından çok erkeğe bağlı. Hatta bunu sekse de uzatabiliriz. Standart bir erkekle defalarca buluşmasına rağmen seksi hep erteleyen hatun ile daha oyuncu bir erkekle buluştuğu gece seks yapan hatun genelde aynı hatundur. Olay erkeğin doğru zamanda (kadının adet döngüsüne bağlı bu ki bunu yazalım) doğru alfa olması ile alakalıdır daha çok. Ben sıklıkla ilk buluşmanın gecesi seks yapıyorum ve bu kadınların ciddi bir kısmına ortalamadan daha yollu diyemem. Ve onların anlattıklarından bildiğim kadarıyla hepsinin defalarca buluştuğu ama daha öpücükle bile şenlenmemiş çok sıkıcı erkekler var. Çok muhtemel ben kendileri ile bir iki haftadan fazla takılmadığım için onlardan birinin kızarkadaşılar şimdi.

Yanlış anlama, her kadın aynıdır demeye çalışmıyorum. Evlilik / kız arkadaşı materyali ve tek gece materyali kadın ayrımı genelde olan birşey. Fakat ilk buluşmada öpüşmek bence herhangi bir alarm değil. Fakat ben şahsen ilk gece seksi bir kırmızı alarm olarak not alıyorum. Bu demek değil ki benimle hemen yatan kadını “sürtük bu bundan kızarkadaş olmaz” diye yaftalayayım. Tam tersi ortamda aslen sürtük olan ve bunu saklamak için özellikle senle yatmayan hatun bayağı fazla. Mesela benim tamamen şahsi gözlemim, oral seksle ciddi derdi olan hatunların önemli bir kısmı (hepsi ya da çoğu diyemem) daha önce deliler gibi oral seks yapmış ama bunu şimdi sürtük gibi görünmemek için yapmayan hatunlar. Yani 3 kere buluşup da hala seks yapmaması o kadının motor olmadığını da göstermez (fakat sana erkek arkadaş materyali olarak baktığını gösterir).

 

Bir kadını böyle ciddi bir kategoriye atmak için birden fazla kırmızı alarm gerekir. Bir kızın kız arkadaş materyali olduğuna sırf ilk gece öpmedi diye nasıl karar vermiyorsan, ilk gece öptü diye de karar veremezsin. Fakat tabii tek atışta vuran alarmlar da vardır. Hatun sana grup seks maceralarını anlatıyorsa ballandıra ballandıra, RUN Forest RUN!

Kısaca : Bir kadın motor tabirine denk gelecek şekilde dejenere ise onu zaten ele veren bir düzine kırmızı alarm (red flag) vardır. Amsalak olmadığın sürece genelde bu alarmlar fark edilebilir. Çok iddialı konuşacağım ama 20lerinin sonuna dayanmış ortalama bir motoru sadece bakışından bile tanırsın. Buna ecnebiler bin yarrak bakışı (1000 cock stare) derler ve cidden de karakteristiktir …

1000 Yarrak Bakışı