Babalık Testi – Maury Şov Sen Baba Değilsin’in en ibretlik bölümü

Amerikalı talk şov sunucusu Maury Povich’in sunduğu Maury programında en çok işlenen konu babalık testi. Genelde bir veya birden fazla çocuğun kendinden olmadığını iddia eden erkeği kadın stüdyoya getiriyor ve babalık testi yapılıyor.

Birçok bölümde stüdyodaki adam baba mı değil mi son ana kadar bilemiyorsun. Bazen son çocuğu reddeden babanın üç çocuğunun da kendinden olmadığını öğrenmesi gibi şok bölümler de oluyor ama bu bölümde herşey açık seçik ortada. James ve Amanda beyaz ebeveynler iken James’in çocukları bariz siyah – beyaz melezi. James efendi efendi bu gerçeği göz ardı etmeye meyilli ama muhtemelen çevrenin bitmek bilmez baskısı ile “şüpheye düşmüş”. Amanda ise James’i bir kere bile aldatmadığı için (!) çocukların James’ten olduğuna emin (!?!) (kendi yalanına 100% inanan biri olduğunu düşünüyorsanız, tekrar izleyin ve vücut diline bakın. Amanda herşeyin son derece farkında).

Bölüm ibretlik zira hatun James kendine bakmayacak diye ağlıyor. James ise kamera önünde desteğini kadınından hiçbir koşulda esirgemeyen sorumlu (!) beta görüntüsünü korurken, sanki stüdyodan çıkar çıkmaz Amanda ve çocukları terk edecek gibi.

Hatunun çocuklara bakmak için çalışması gerektiğini anladığı anın ardından James’in koltuğa oturup kendisini teselli etmeye çalıştığı anda Amanda’nın vücut diline ve kendisini “hayır” diyerek nasıl reddettiğine dikkat edin. Özür, pişmanlık, birazcık bile James’e yanaşmaya çalışmak vs. yok. James Amanda için zerre önemi olmayan sadece kullanılabilir biri. Amanda’da sadece kendi kaderine ağıt var. Zira James ile Amanda nişanlı ve James’e zorunlu nafaka ve çocuk desteği takamayacak (Türkiye’yi bilmem de Batı’da genelde çocuğun doğum sertifikasına ismini yazdıktan sonra biyolojik olarak senin olmasalar da baba sensin ve kadın senden çocuk desteği alabiliyor. Bu konuda en uç örnek çocuğunun kendinden olmadığını öğrenip karısını terk eden ama karısı çocuğun biyolojik babasıyla yaşamasına rağmen mahkeme zoruyla çocuk destek ödemek zorunda kalan bir adam ki onu da başka bir yazıda ele alalım).

Programa katılan ve baba olmadıkları kanıtlanan erkeklerin çoğu bu haberi büyük bir sevinç ile karşılıyor. Zira çoğunda durum, önüne gelenle yatan bir kadının hamile kalıp doğurunca en saf salak ya da büyük ihtimal baba olabileceğini düşündüğü cinsel partnerine çocuğu kakalayarak ömür boyu çocuk destek parasına konma telaşı. Fakat maalesef James gibiler de az değil.

James’in kırmızı hap anı düşman başına. Bu güzeller güzeli çocukların tek anne ile (hem de annemiz, yalanı ortaya çıkınca çocuklara değil de kendine ne olacağını daha fazla düşünür görünümü veren bu kadın) büyüyecek olmaları çok acı.

NOT : Bu programı izledim bir süre de, Amerika’da ortanın altı sınıfta şişman ya da obez olmayan kadın kaldı mı acaba merak ettim?

 

Hipergami’nin umrunda değil

Bir erkeğin tek eşli ilişkisine ve kendi çerçevesine getireceği en önemli bilgelik, kadınların cinsel çoğulculuğu olan hipergaminin farkına varmak ve hipergamiyi bir kadının fabrika ayarı olarak kabul etmek.
Yeni boşanmış bir erkekten en sıklıkla duyacağınız laf “20 yıl evli kaldıktan ve 4 çocuktan sonra bunun böyle olacağını en çılgın kabuslarımda bile göremezdim … beni bu kadar hızlı nasıl geçmişe gömebildi?” gibi birşey. Temel hipergami cahilliği, bir erkeğin gözlerini bağlayan en büyük problem.
Çocuklarınıza ne kadar iyi bir babağa olduğun, hipergaminin umrunda değil.
Üniversite hayatını ve kariyer tercihlerini onun için değiştirmen, hipergami’nin umrunda değil.
Ne kadar heyecanlı ve iyi bir ev erkeği olduğun hipergaminin umrunda değil.
Uzak mesafe ilişkine yakın olmak için 4 il öteye taşınman, hipergaminin umrunda değil.
Onun kararlarında ona ne kadar destek olduğun ya da kendini “erkek feminist” olarak tanımlaman, hipergaminin umrunda değil.
Dini inançların ve hayatının ulvi hedefleri hipergaminin umrunda değil.
Evlendiğin gün verdiğiniz sözler, hipergaminin umrunda değil.
Daha iyi bir geleceği olsun diye onun tekrar üniversiteye gitmesini finanse etmen, hipergaminin umrunda değil.
Onun başka bir erkekten olan çocuğuna ne kadar iyi baktığın, hipergaminin umrunda değil.
Onun gençlik heyecanı ile yaptığı “hataları” büyüklük gösterip affetmen, hipergaminin umrunda değil.
Evlendikten sonra en asil duygunun insanı olarak onun öğrenci kredisini ve kredi kartı borcunu ödemen, hipergaminin umrunda değil.
“Ama nasıl olur, en yakın arkadaşımla …”, hipergaminin umrunda değil.
Ne kadar iyi bir aşçı olduğun ya da kahvesini onun yatağına getirmen, hipergaminin umrunda değil.
Onunla oturup aptal pembe diziler izleme fedakarlığını göstermen, hipergaminin umrunda değil.
Ev işlerinde ne kadar yardımcı olduğun, hipergaminin umrunda değil.
Onun arkadaşlarının ve ailesinin seni ne kadar sevdiği, hipergaminin umrunda değil.
Ne kadar iyi bir insan olduğun hipergaminin umrunda değil.
Çocuklarının “biyolojik” çocukların olup olmadığı hipergaminin umrunda değil.
“Ben sarhoştum, o çocuk da çok şekerdi, ne olduğunu anlamadan herşey birden gelişti …” hipergaminin umrunda değil.
Ne kadar tatlı, komik ve entellektüel olduğun hipergaminin umrunda değil.
“Bunu ondan hiç beklemiyor” olman, hipergaminin umrunda değil.
Kendi hikayenizi ekleyin, eminim bu listeden çok daha fazlası var dışarda …
Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.
Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Yalvarırım terk et beni!

Aşağıdaki mesaj “The Red Pill Reddit forumu“nda (TRP) 2016 sonunda çıktı :

Biraz ön bilgi : kızarkadaşım ve ben iyi işlerde çalışıyoruz. Benim işim beraber yaşadığımız yerden görece uzakta bir laboratuvarda çalışmayı gerektiriyor ve ayda 2 hafta evde olmuyorum. 5 yıldır beraberiz ve aramızda herşey çok iyiydi. Lafını edecek hiçbir şiddetli kavgamız olmadı.

Anlatacağım olay geçen Cumartesi gerçekleşti. Pazartesi eve dönmeyi planlıyordum ve kızarkadaşım arkadaşları ile gece dışarı çıkacaktı … sık yaptığı birşey, pek aklıma taktığım birşey değil.

Cumartesi tipik yoğun bir gündü, çok yorgundum ve o akşam erkenden yattım. Pazar işe döndüm ama telefonuma bakmayı unutmuşum. Bir sürü mesaj  ve sesli mesaj aldığımı farkettim. Hepsi kızarkadaşımdan : sesli mesajların hepsinde ağlayarak, o gece dans etmeye gittiğini ama sarhoş olmasa da hafif alkollü olduğunu anlatıyor.

Bu dans ederken bir erkek kendisi ile dans etmeye başlamış (onun anlattığı bu) ve eğilip kızarkadaşımı öpmüş. O da karşılık vermiş. Ne kadar uzun bir öpüşme bilmiyorum ama kızarkadaşım ne yaptığının farkına varmış ve eve dönmüş hemen. Bütün o mesajları atmış sonra.

2 gündür evdeyim ve kendisi ile sadece bir kere konuşma fırsatım oldu. Eve geldiğimde ayaklarıma kapanıp af diledi. Doğrusunu isterseniz ayrılmayı aklımdan bile geçirmemiştim. O gün çok konuşmadık, beraber uyuduk. Onu kollarıma aldım gece boyu ve bunu bir şekilde atlatacağımızı düşündüm. Yanılmışım. Kızarkadaşım 3 gündür tamamen koyvermiş vaziyette. Gözlerimin içine bakamıyor, evi çok erken terk ediyor, eve çok geç geliyor ve mesajlarıma cevap vermiyor.

Acı çekiyor ve sanırım kendisini affedemiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum, ona ulaşamıyorum – sanırım ona zaman vermem lazım ama onun bu haline de dayanamıyorum. Ona karşı kızgınlığım yok, anlık bir hata yapmış sadece. Tamamen çaresiz vaziyetteyim. Onu hala sevdiğime ve bu olanları geride bırakabileceğime nasıl inandırabilirim? Ben bile son iki üç gündür ağlama noktasına geldim.

Oğlumuz birkaç gün sonra da şu güncellemeyi paylaşmış :

GÜNCELLEME : Ona bu yaşadıklarımızı atlatacağımızı anlatan bir not bıraktım. Bana bir not yazmış. Kağıtta ıslak bölgeler var ve genel olarak cidden sıçtığını ve çok üzgün olduğunu yazmış. Bunları bana zaten en son gördüğümde söylemişti. Benden uzaklaştığı için de özür dilemiş, ne yapacağını bilmediğini yazmış, benim o olanlardan sonra kendisine karşı anlayışlı davranışından sonra beni haketmediğini belirtmiş. Artık böyle aşağılık biri olmaya devam edemeyeceğini, işten dönünce benim hayatımdan tamamen çıkacağını, benim bana bu haftasonu davrandığı şekilde davranılmayı haketmediğimi yazmış.

TRP’de yorum yazanlar olayın aslını astarını ve burada yazacaklarımızı güzelce yazmışlar. Burada karşımızda gururun zerresi olmayan bir beta erkeği var. Birçok mavi haplı erkek gibi bu romantik “birbirimize karşı dürüst olmamız her problemi çözer” saçmalığını canı gönülden benimsemiş. Kendisini “büyüklük sende kalsın” mottosuna zorlayan, kadınının hatalarını affetmesi gerektiğine inandıran (en azından betamıza anlatacak kadar kendini suçlu hissettiği hatalarını) bir zavallı. Sadece bir öpücük, ne var bunda değil mi?

Betamız ve kızımız 26 yaşındalar. Beraber yaşıyorlar. Ne zamandır beraber yaşıyorlar belli değil (beraber yaşamak her zaman kötü fikir : bakınız Tomossinin 4. Demirden Kanunu).

Bu genç adamın yaşadığı durum aslında oldukça yaygın : genç kadının bilinçaltı adamın düşük rütbeli bir beta olduğunun farkına varmış ve bilinç üstü bu durumu mantıklı bir zemine oturtmaya çalışıyor. Kadınlar sözkonusu olduğunda “mesajın kendisi, nasıl söylendiğidir” kuralı geçerlidir. Yani “karışık” ve “çelişkili” mesaj diye birşey yoktur. Kadının davranışları erkeğe aslında ne demek istediğini tereddütsüz anlatacaktır. Davranış, motivasyonun ve niyetin tek gerçek ölçüdür. Bu nedenle kadının söylediği sözlerin, rasyonelleştirme, açık iletişiminin bir önemi yok.

Tamam bu yeni uyanmaya başlayan betalara oldukça zor gelecek ama bir kadının asıl mesajını davranışlarından çıkarmak, “uyanmak” yönündeki en önemli adımlardan biri. Bu adamın durumunda kadının demek istediği, azıcık uyanmış bir erkek için bile oldukça açık. Kadının davranışı muhtemelen sıkıcı hale gelmiş olan ev yaşamından kaçma dürtüsü ile “kızlarla dışarda” iken önüne gelen bir fırsatı değerlendirmesinden ibaret. Forumdaki birçok yazar tahmin edileceği üzere olanların muhtemelen basit bir öpücükten daha fazlası olduğunu yazmış.

Evrimsel Biyoloji 101

İlk yorumumuz bu öpücük olayı olduğunda kadının adet döngüsünde yumurtlama dönemde olması (bir kadının en çok alfa aradığı ve bu tür “hata”lar yaptığı dönem). Hatunun kaçamak aradığını ve kendini bunun olabileceği ortamlara açtığını da varsayabiliriz. Birini öpmek (olan sadece bu olsa bile) kadının başka birisi ile kısa dönemli çiftleşmeye açık olduğunu (alfa siker) gösterir. Kızımız kısa süreli de olsa betamızla içine düştüğü evcil yaşamdan çıkış yolları arıyor.

Temel evrimsel psikoloji / biyoloji bilgisine sahip ve beta matrisinden uyanmış biri için bilinen şeyler bunlar. İşin enteresan kısmı, kızımızın bu olaydan sonra betamızla iletişimi. Bu olaydan sonra betamıza karşı suçluluk duygusu içerdiğini varsayıyoruz. Bunu kızımızın yanlışlıkla hakkını yememek adına ve samimi olabileceği gerçeğini gözardı etmemek için varsayıyoruz.

Betamızın olayı rasyonelleştirme çabalarına baktığımızda ise bu empatik “suçluluk duygusu” varsayılarının kızımızın aleyhine çalıştığını görüyoruz. Burası önemli. Birçok kadının kaçamak itirafı, suçluluk duygusundan kaynaklanmaz. Bundan kadınlar pişman olmaz veya şuçluluk duymaz sonucu çıkarmak yanlış. Demek istediğimiz, kaçamak itirafının bilinçaltı amacının ve faydasının pişmanlıkla alakalı olmadığı.

Bir kadın aldattığında, seks yapmadan bile olsa, kadının bilinçaltı beta olduğundan şüphelendiği erkeğinin betalığını test eder. Bu riskli bir test (ya adam buradaki sünepe gibi beta değilse) ama hipergami gereği eğer kadın bilinçaltında erkeğinin beta olduğunu düşünmeye başlamış ise bunun böyle bir betayla uzun süreli ilişki ve daha kötüsü çocuk yapma riski, aldığı terk edilme riskinden daha fazla. Bu nedenle :

Bir kadının aldatma itirafı, erkek için shit test olarak algılanmalı!

En azından bir kadının aldatma itirafı, o kadının erkeğine yeterince ilgisi olmadığını gösterir. Bu aldatma itirafından sonra kadının söylediği herşey, davranış kalıbı olarak algılanmalı ve nasıl söylendiğine bakılmalı.

Peki nedir burada olan?

Kızarkadaşım 3 gündür tamamen koyvermiş vaziyette. Gözlerimin içine bakamıyor, evi çok erken terk ediyor, eve çok geç geliyor ve mesajlarıma cevap vermiyor.

Acı çekiyor ve sanırım kendisini affedemiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum, ona ulaşamıyorum – sanırım ona zaman vermem lazım ama onun bu haline de dayanamıyorum. Ona karşı kızgınlığım yok, anlık bir hata yapmış sadece. Tamamen çaresiz vaziyetteyim. Onu hala sevdiğime ve bu olanları geride bırakabileceğime nasıl inandırabilirim? Ben bile son iki üç gündür ağlama noktasına geldim.

 Betamızın raporladığına göre kızımız pişmanlıktan kıvranıyor ve af diliyor. Makul görünüyor değil mi? Konuşma yok, sarılma yok, betamızın gözünün içine bakma yok, evden erken çıkıp geç gelme var. Betamız, kız pişmanlıktan bitmiş vaziyette sansa da kızımızın davranışları bariz bir şekilde oğlumuzun davranışlarından büyük bir hayalkırıklığına uğradığını bağırıyor.

Bunu oğlumuzun daha sonraki güncellemesinde açıkça görüyoruz :

GÜNCELLEME : Ona bu yaşadıklarımızı atlatacağımızı anlatan bir not bıraktım. Bana bir not yazmış. Kağıtta ıslak bölgeler var ve genel olarak cidden sıçtığını ve çok üzgün olduğunu yazmış. Bunları bana zaten en son gördüğümde söylemişti. Benden uzaklaştığı için de özür dilemiş, ne yapacağını bilmediğini yazmış, benim o olanlardan sonra kendisine karşı anlayışlı davranışından sonra beni haketmediğini belirtmiş. Artık böyle aşağılık biri olmaya devam edemeyeceğini, işten dönünce benim hayatımdan tamamen çıkacağını, benim bana bu haftasonu davrandığı şekilde davranılmayı haketmediğimi yazmış.

 Burada bir erkeğin kendi iç sesinin kendisine bağıra bağıra gerçekleri anlattığı çığlığını nasıl bastırdığına şahit oluyoruz. Çok acı. Kadın, erkeğin alfa “öpücüğünü” affetmesi ile betalığını kanıtlamış. Kadın açıkça testi “korkunç” bir şekilde geçemeyen oğlumuzun kendisine kızarak kendisini terk etmesini umduğunu belirtiyor.

Yalvarırım beni terket!

Kadın açık açık terkedilmek için yalvarıyor ama bu çığlık bile beta beyin yıkaması tarafından es geçiliyor. Kadın kelime kelime “benim sana bu haftasonu davrandığım şekilde davranılmayı hak etmiyorsun” diyor. Burada kadının şeytani bir plancılıkla böyle şeyler yazdığı sonucunu çıkarmayın. Burada olan muhtemelen kadının bilinçaltının erkeğin bilinçaltına “Allah aşkına sen nasıl gurur yoksunu bir adamsın ki böyle birşeyi sorgusuz sualsız affediyorsun” demesi. Burada konuşan kadının bilinçaltını harekete geçiren genetik kodlaması ve betamsı bir erkek burada her ne kadar kadını suçlamaya eğilimli olsa da asıl problem bir kadının genetik materyaline “benim gibi ezik birinin genlerini gelecek nesile aktaracak salak sen olmalısın” diye bağıran oğlumuz.

Kendisine zerre saygısı olan bir erkek, bu “kaçamak” itirafının bir shit test olduğunu, böyle bir kaçamak itirafına karşı yapılabilecek tek şeyin bu kadını terk etmek olduğunu bilirdi. Zaten oğlumuz her ne kadar bunu  yapmamak için dirense de eninde sonunda kadın bunu kendisinden istemek zorunda kalıyor. Kadın için için erkeğin sinirlenmesini, kendisini duygusal olarak cezalandırmasını arzuluyor. Mazoşist olduğundan değil tabii ki, erkeğin beta olmadığını görmeyi arzuladığından. Erkek ise betalığı gereği bunu yapmadığında en son çare olarak “ben seni haketmiyorum” noktasına geliyor.

Çeviri Kaynağı : Please break up with me

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Kadınları anlamak : Briffault Kanunu

Bu yazımızda, kadınlar yaptıkları bazı şeyleri neden yaparlar, ya da onlar için yaptığımız bunca şeyden sonra nasıl böyle şeyler yaparlar sorusuna cevap vereceğiz. Kadın davranışının en temel kurallarını konuşacağız. Başlığı kadınları anlamak olarak attık ama aslında kadın davranışını anlamak desek daha doğru.

Kadınlar anlaşılmaz yaratıklardır gibi, kadınların eline anlamsız bir gizem silahı vermeye yönelik saçmalıkları bir kenara bırakalım. Olayı, Robert Briffault adlı romancı bir tarihi şahsiyet, bir matematik kanunu isabeti ile özetlemiş.

Briffault Kanunu :

Bir kadın ile bir erkek arasında birliktelik olup olmayacağına kadın karar verir. Kadın eğer erkek ile birliktelikten bir fayda çıkaramaz ise, o birliktelik gerçekleşmez.

Bu yukarıdaki önermeden iki doğal sonuç çıkaracağım :

1 – Erkek tarafından geçmişte sağlanan fayda, birlikteliğin devam etmesi ya da gelecekte bir birliktelik olması anlamına gelmez (Sonuç 1)

  • Erkeğin gelecekte bir birliktelik için bugün sağladığı fayda, fayda sağlanır sağlanmaz etkinliğini yitirir

2- Gelecekte sağlanması vaadedilen bir faydanın bugün devam eden ya da gelecekte olabilecek birliktelik üzerine etkisi sınırlıdır. Bu etki, fayda ne kadar gelecekte ise o kadar azdır ve kadının bu erkeğe olan güvenine bağlıdır (Sonuç 2)

Hangi kültürel geçmişe sahip olursa olsunlar, bütün kadınlar erkekleri ile sadece onlardan çıkardıkları bir fayda olduğu sürece beraber olurlar. Bu kadın hipergamisinin daha açık bir ifadesidir. Eğer bir kadın sizinle birlikte ise, bu birliktelikten ya şu an bir yarar sağlıyordur, ya da gelecekte yarar sağlayacağına inanmıştır.

Peki bunu bilmek ne demek? Eğer bir kadınla birlikte olacaksanız, ona ne yarar sağladığınızın da farkında olun. Ve bu yararı sağlamayı bıraktığınız anda (isteyerek, ihmalden ya da mecburen), o ilişkinin biteceğini kabul edin. Örneğin, siz cebinizdeki parayı son kuruşuna kadar hanım kızımıza mı harcadınız? Eğer hanım kızımıza daha verecek paranız yoksa, terk edildiğinizde şaşırmayın (Erkek tarafından geçmişte sağlanan fayda, birlikteliğin devam etmesi ya da gelecekte bir birliktelik olması anlamına gelmez).

Erkeklerin sıklıkla yaptığı hatalardan biri, geçmişte kadına sağladıkları faydanın, bugün ve gelecekte ilişkiyi devam ettirecek olduğunu sanmalarıdır. Sadakat, onur, şükran ve görev biz erkeklerin kadınlarda da olduğunu varsaydığımız kavramlar fakat bunlara sahip kadın sayısı son derece azdır. Bu kavramlar erkeklere toplum ve özellikle de kadınlar tarafından aşılanırken, kadınlara başka kavramlar aşılanır. Kadınlar için aslolan kendileri ve biyolojik çocukları için iyi olandır … Nokta! O nedenle hayatınızdaki kadından siz düşünce size destek olmasını beklemeyin. Kadınların en derinden gelen dürtüleri, düşen erkeği terk etmektir. Sizin neyiniz varsa, bu aynı zamanda onun da malıdır ama bir kadının sahip oldukları önce kendine, sonra çocuklarına, sonra ana-babasına, kardeşlerine ve en sonunda da akrabalarına aittir. Bu biyolojik birşey, doğanın kanunu : doğasına göre davranan bir kadına öfkelenmek ve “orospu” yaftası yapıştırmak yerine, bunun doğa kanunu olduğunu idrak edin ve yolunuza devam edin.

Erkekler kadınları severler ama kadınlar, erkeklerin aşk dediği şeye sahip olacak kapasiteye sahip değillerdir. Erkek kadına aşık olur, kadınlar ise erkekten sağlayacağı faydaya (yani biraderler, kadınlar aşık olmazlar). Erkekler kadınları, ülkeleri, silah arkadaşları ve aileleri için ölmeye hazır iken kaç kadın bu tür fedakarlıklara aşinadır? Erkekler genelde ailelerini, kadınları hayatlarını cehenneme çevirse de büyük bir görev aşkı ile desteklemeye devam ederler. Kadınlar ise eğer fırsat bulurlarsa, ilk çıkıştan kaçarlar genelde.

Kadınlar için yaptığınız her şey, zaten yapmanız gereken ve lafı edilmeyecek birşeydir. Tüm faturalarını ödedikleri, içinde oturacak güvenli bir ev sağladıkları karılarından “benim için ne yaptın ki?” lafını duyan o kadar çok erkek var ki (Erkek tarafından geçmişte sağlanan fayda, birlikteliğin devam etmesi ya da gelecekte bir birliktelik olması anlamına gelmez). Bu konuda kadınlar o kadar kördür ki, bu tür faydaların ellerinden alınabileceğinin farkına, erkek çekip gidene kadar varmazlar.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Kocama artık bana yetmediğini nasıl söyleyebilirim

Bugün Ekşi Sözlükte biri quara.com’da çıkan “How do I tell my husband that he is no longer good enough for me?” sorusunu kocama artık bana yetmediğini nasıl söyleyebilirim başlığına taşımış. Soruyu soran kadın, spor yapıp daha iyi bir bedene sahip olup terfi aldıktan sonra, kocasından daha iyi görünen, daha iyi arabalara binen, onunkinden daha büyük evlere sahip olan erkeklerden ilgi görmeye başlayınca sormuş bu soruyu.

Kadının bu sorusu haklı olarak hipergami‘ye örnek gösterilmiş ama haksız olarak çokça yerilmiş ve kadına bir sürü klasik orospu yaftası yakıştırılmış.

Sonuçta bir kadının kocasının cinsel pazar değeri kendi CPDsinin altına düşünce ya da kadın öyle olduğunu düşündüğünde, onu boynuzlaması, terk etmesi ya da ona hayatı zehir etmesi hiç görülmemiş ya da çok şaşırılacak bir durum değil. Fakat burada benim aklıma takılan soru kadının kendi cinsel pazar değeri konusunda ne kadar gerçekçi olduğu.

Şimdi bir kere, kariyer basamağı tırmanınca, erkeklerin ilgisinin artacağını sanmak klasik feminist palavrasıdır. Erkekler, kadınların kariyerine çok az değer verirler:

Kadınlarda CPD ise sadece kadının fiziksel güzelliği, fiziksel olarak formda oluşu ve yaşı tarafından belirlenir. Yani erkeklerin cinsel arzusu kadının eğitimi, kariyeri, kişiliği ve geliri gibi değerlerden çok az etkilenir. Her ne kadar feminizm tarafından beyni yıkanmış beta aksini iddia etse de, evrimce şekilenen, DNA bazlı temel içgüdülerin geçerli olduğu cinsel dünyada durum bundan ibarettir. (cinsel pazar değeri)

Burada çok muhtemelen kadına olan ilgide artış sadece fiziksel formundaki artıştan kaynaklanıyor.

İkincisi, bu tamamen spekülatif ama, modern ve kariyer sahibi kadınların evlilik yaş ortalamasına göre, bu soruyu soran kadının yaşı muhtemelen 30a yakın ya da üstünde. Yine maalesef feminist palavraları yüzünden artık modern kadının, kadın cinsel pazar değeri ile ilgili yanılgı, burada devrede olabilir.

Aşağıdaki grafik, feminizme göre cinsel pazar değeri. Bu grafiğin, doğal ve gerçekçi hali için cinsel pazar değeri yazımıza bakabilirsiniz.

Feminizme göre kadın cinsel pazar değeri. Evet, ne kadar saçma gelse de 20 yaşında bir kadın ile 45 yaşında bir kadının aynı değerde olacağını sanacak kadar kör bir propoganda var burada.

Yani burada soruyu soran kadın, aslında hızla duvara toslamak üzere inişte iken, feminist, girl power zırvaları ile bunun farkında olmayabilir. Bu durumda, kocasını bu arttığını düşündüğü ilgi sebebi ile terk ederse, kendisini de bir ihtimal mutsuz edebilir. Bir ihtimal diyoruz, zira bunun kocası muhtemelen su katılmamış bir beta ve bu kadın eğer kendi arttığını düşündüğü CPDsi ile maceraya atılıp, havasını alsa bile, eğer kendisine dönerse bu kadını kabul edebilir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.