Ben sizin bölüp yönettiğiniz erkeklerden değilim

Seyahatin son günü işlerim erken bitti ve ben de eve kafa dinlemeye gittim. Evin hemen karşısındaki süpermarkette alışveriş yaparken bir yandan da telefonda tabaklarımdan biriyle muhabbet ediyordum.

Hatun akşamı nasıl gecireceğimi sorunca ben de kaldığım dairede jakuzi olduğunu, biraz jakuzide takilip  sonra film falan izlerim diye anlatıyordum. Tabii arada dönünce neler yapacağımızla ilgili müstehcen konuşmalar dönüyordu.

Marketten çıkıp telefonu kapattığımda arkamdan biri “hey baksana”  diye seslendi. Arkamı döndüğümde hoş bir hatun gördüm (hava soğuk olduğundan bayağı bir kalın giyinmişti, sadece yüzü ve yeşil gözleri görünüyordu). İki yanında da birer çocuk ellerinden tutmuşlardı. Bayağı bir hiddetli tonla “ortalıkta çocuklar var, aileler var.. böyle konuşmaları evinde yapsana sen.” diye bağırdı. İki saniyelik bir şoktan sonra.. ” pardon kulaklıktan konustugumdan ses tonumu ayarlayamadım herhalde.” dedim ama icimdeki piç durur mu, “çocuklarınızın size benzemediğini farkettiniz mi” dedim. Hakikaten de benzemiyorlardı. “Sanane bundan diye bağırdı” hatun kafayı yemiş gibiydi. Çocuklardan biri korkmuş olacak ki ağlamaya başladı. O ağlayınca digeri de başladı. Ortalık ana baba günü oldu.. Ne yapacağımı bilemedim bir an. Sonra 35 yaşlarında başka bir hatun koşar adım geldi ellerinde posetlerle. “Ne oluyor burda” diyince çocuklar kızın elini bırakıp “anne” diyerek koşup kadını bacaklarına sarıldılar. Kadın çocukları sakinleştirirken ben de kızın yanına gittim ve amacımın onu kırmak olmadığını, sadece ortamı yumuşatmak için şaka yaptığımı söyledim. Sonra çocuklara da marketten aldığım çikolatalardan verdim. Ve barış sağlandı.

Poşetlerini taşımaya yardım etmeyi teklif edince “seve seve” kabul ettiler.  Zaten aynı sitede yan blokta yaşıyorlardı. Bizim şirret hatun çocukların teyzeleriymiş meğer. O da kısa bir süreliğine buradaymış ve sehri de hiç bilmiyormuş. Kız önden yeğenleriyle yürüyor bende elimde poşetler ablasıyla muhabbet ediyordum. Ablası bana aslında iyi bir kız olduğunu, evde annesiyle problem yaşadığı için bir süreliğine uzaklaşmak için buraya kaçtığını söyledi. Bana kıza kendimi affettirmemin yollarıyla ilgili taktik veriyordu. ” ona gece dışarı çıkmayı teklif et. Gelirkende bir buket çiçek al vs.” Sanki ben suçluymuşum gibi bir hava yaratıyordu. Bende “kusura bakmayın ama kızkardeşinizin kafası bozuk ve bana patladı. Poşetlerinizi nezaketen de değil ,yanınızda  çocuklar olduğu için taşıyorum. Aslında o bana özür borçlu, sokağın ortasında bana bağırıp hakaret etti” dedim. Hatta abartıp eğer özür dilemek isterse 1. Blok 116 numaralı dairede olduğunu ekledim.

Yukarı cıktığımızda asansörden iner inmez hatun üzerindeki montu çıkardı. Keşke ben o ani görmeseydim. Dar bir eşofman takımı giymişti. Hatun sanki ömrünü gym de squad yaparak geçirmişti. Neyse Allah sahibine bağışlasın dedim içimden ve poşetleri eve bırakıp eve döndüm.

Pizza siparişi verip müziği açıp jakuzide uzandım biraz. 15-20 dk sonra kapı çaldı, bende pizzacıdırr  diye düşünerek havlumu sarıp ıslak ıslak kapıyı açtım. Dışarı bile bakmadan “bekle  1dk.” diyerek içeri para almaya döndüm. Elimde parayla geri döndüğümde birde ne göreyim. Hatun elinde 1 tabak yemekle kapıda. Ben şoktayım, hatun gülüyordu. “Sana kabalık ettim, kendimi affettirmek içinde sana yemek getirdim” deyip tabağı uzattı. Ben de “kusura bakma pizzacı sandığım için böyle çıktım” dedim. Ve içeri davet ettim.

Hatuna yer gösterdikten sonra giyinip yanına geçtim. Biraz tanışma kaynaşmadan sonra, “telefonda konuşurken jakuziden sonra film izleyeceğini söylemiştin. Plânların değişmemiştir umarım” dedi. Ben davayı çakınca hemen icimdeki piç devreye girdi ve “evet ama daha jakuzi seansı bitmedi ki” dedim. Bunun üzerine hatun ablasını arayıp benimle beraber dışarı çıkacağını, gecikeceğini söyledi ve gelip “hadi o zaman önce jakuzi seansını bitirelim deyip elini uzattı. Ben ayağa kalkınca eşofmanının fermuarını indirip arkasını döndü ve çıkardı. Sutyenin icadından haberi yoktu galiba. Oturma odasıyla banyo arasındaki 5-6 metrede küçük bir striptiz gösterisi yapıp sadece stringi kalana kadar soyundu ve banyo kapısında bana doğru domalıp onu da çıkardı. Ben olduğum yerde kalakaldım. Hatun içeriden bana “seni bekliyorum, daha film izleyeceğiz.” Diye seslenince kendime geldim. Suyun içinde ayakta karnı hafif six pack li 2 numara göğüsleri ve inanılmaz poposuyla 24 yasinda esmer bomba etrafinda dönüp bana malvarlığını sergiliyordu. Afalladığımı belli etmemek için  biraz ağırdan almaya başladım ve “seni öyle kolay affetmem sana bir ceza vermem lazım dedim” kız sudan çıkıp yanıma geldi. Aletimden tutup çekerek içeri geri yöneldi ve “benim G noktam bogazıma yakın biryerlerde. Hadi gidip bulalım.” Diyerek beni yatağa götürdü. Pozisyon ve performans detayı vermeyeceğim artık.  Zira Selah’ında dediği gibi site Erotik hikayeler sitesine dönüşmemeli. Yanlız bu sefer birşey öğrendim.. bilmiyorum hepsi yapabiliyormu ama hatun benim boşalma süremi kendi isteğine göre kontrol edebiliyordu. İnanılmazdı.

Kıssadan hisse :

1) Kadınlar güzelliklerini hiçe sayıp onları normal bir birey gibi benimsediginizde ve ağlayıp sızlamalarinin size etki etmediğini anladıklarında  otoritenizi kabul edip süt dökmüş kediye dönüyorlar. Çünkü aslında size verebilecekleri sadece seks ve bunu maksimum derecede efektif kullanmalarının tek yolu güzelliklerini sergileyip kapris yapmak. Silahlarını ellerinden alın. Farkı göreceksiniz.

2) Kadınlar ortadaki her hatadan bir kar elde etmeye çalışırlar. Suç kendilerinde bile olsa ağlamaya başlayıp sizden şevkat bekliyor olcaklar.
Bu shit testi aşmanızın  yolu, onlara karşı bir duvar gibi durup ağlama sizlamalarina aldırmamak olacaktır. Çünkü aslında suçun kendilerinde olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu tavrinizla onların shit testine karşılık bir shit test atıyorsunuz. Bu sefer hatunlar bir seçim yapmak zorunda kalıyorlar, Ve emin olun secim yapmaya başladıkları vakit gücünüzün altında ezilecekler.  Ezilmeyenlerlede fazla uğraşmaya gerek yok, NEXT)

Redpill kanatlandırır.

Konuk Yazar : Ed

Kim bu Natasha?

Dünyanın en soğuk ülkelerinden birinde yaşamayı katlanılabilir kılabilecek kadar güzeller. Size yazarken karşımda duran güzel hostes kız ona attığım yavşak bakışlarıma gülümsememek için kendine hakim olmaya çalışarak güvenlik talimatlarını gösteren mini tiyatro gösterisine devam ediyor.

Türkiye’de 18 yaşına kadar yaşadım son 12 yıldır ise büyük bölümü Moskova’da olmak üzere eski Sovyet ülkelerinde yaşıyorum. İşim gereği bu ülkelerde nüfusu 50,000 üzerinde olan bütün şehirleri gezdim.

Türkiye’de yasadığım dönemde ülke ortalamasına kıyasla çok hareketli bir cinsel hayatım vardı. Ama çok ciddi maddi ve manevi yatırım yaptım. Bu durum bana Rusya’ya geldiğim ilk dönemlerde çok faydalı oldu. Bolluk psikolojisi her zaman üzerimde gezmişimdir. Redpill ile tanışmadan önce bu halim çok eleştiriliyordu (Özellikle kızlar tarafından) ve bende yanlış birşey mi yapıyorum diye hep şüphedeydim.  Ama şimdi dikkat ediyorum da o eleştiren hatunların hepsiyle de istisnasız yatmışız.

Size biraz Slav hatunlardan (Türkiyedeki tabiriyle Natashalardan) bahsedeyim.

O kadınların CPDsi tablosunda 9luk 10luk hatunlar vardı ya. Hani sadece dergi kapaklarında ve televizyonda göreceğimiz hatunlar. Onlar burada sokaklarda fink atıyorlar.

Özellikle büyük şehirlerde hipergami had safhada. Ve öyle Türkiye’deki hatunların kısıtlı cinsel imkanlar dahilinde veren kadın çemberinin darlığını kullanarak 150 kilo 150cm boyla attıkları triplere benzemiyor. Çünkü Slav kadınlarının hipergamisi şöyle çalışıyor. “Gittiğim her yerde en güzel ben olmalıyım. Bütün erkekler hatta kadınlar beni arzulamalı”. Bunu başarmak için hatunların %50-60’ı haftada en az 3 gün spor yapıyor. Kalan %40’ın 20si ise en azından  diyetine dikkat ediyor. Kazandıkları paranın büyük bölümünü kişisel bakıma ve kıyafetlere harcıyorlar.

Rus erkeklerinin büyük çoğunluğu çok romantikler. O filmlerde gördüğünüz iri yarı gulyabani gibi adamlar, ellerinde buketlerle koşturup hatunları mutlu etmek için kıvranıyorlar.  Kazandıkları parayı hatunları gece klüplerine, restoranlara ve hatta yurtdışı tatillerine götürmeye harcıyorlar. Haliyle de bu hizmeti alan hatunun hipergamisi maddi yönden tavan yapıyor. Ve çok nadir iyi giyinen bir erkek görürsünüz.

Slav kadınlarının Türklerden en büyük farkları her konuda özgür yetiştirilmeleri. İlk cinsel tecrübelerini 12-13 yaşlarında yaşıyorlar.

Şimdi gelelim asıl meseleye. Bu hipergamisi yüksek hatunlarla nasıl basa çıkıyoruz. Alfa psikolojisi, bolluk hissi, ve en önemlisi özgüven. Ortalama bir kızla çıkmak istiyorsan elbet yatacak birini bulursun. kuzenim Jordaketos’un da dediği gibi “Eğer kimi sikmek istediğini bilmiyorsan, kiminle yattığının hiç önemi yok.(not: Alice In Wonderland’dan alıntı yapılmıştır).

Burada Redpill öğretisinde kadınların hipergamisiyle ilgili öğrendiğiniz herşeye canlı şahit oluyorsunuz. Ayrıca değinmeden geçemeyeceğim. Burada fahişelik artık farklı şekillerde isimlendiriliyor ve 2 varyasyon var;

1) Maddi destek karşılığı seks ( bu versiyonda kız seninle yatmayı istediğini ama bir teklif vermen gerektiğini söylüyor. Ve bunun adı fahişelik değil onlara göre. Kızın fahişe olduğunu düşündüğünü farkettirirsen seni itin götüne sokuyorlar..)

2) Sponsorluk. (Bu versiyonu daha çok 9-10luk kızlar kullanıyorlar. Kendilerine bir veya birden fazla partner bulup, onlarla alışveriş, tatil, hediyeler, ev kirası vs. Karşılığında birlikte oluyorlar. ama aynı hatunlar iyi bir alfaya denk geldiklerinde köpek oluyorlar. Bunların Arap ülkelerine giden versiyonlarıyla ilgili zaten bir yazı mevcuttu sitemizde).

Yapılan bir araştırmaya göre her 10 kadından 7 si en az bir kere para karşılığı seks yapmış. Ayrıca aynı araştırma her 10 kadından 4’ünün en az 1 kere grup seksi denediğini yazıyor. Yatakta iyi olmak burada çok önemli. Eğer iyi değilsen zaten alternatif çok).

Burada hatunların en sevdiğim özellikleri bazı istisnalar dışında tanışma, çıkma hatta yatma tekliflerinizi eğer hoşlanmadıysa nazikçe kalbini kırmadan geri cevirmeleri. Türkiye’de kızlara direkt sokakta yaklaşıp konuştuğunda kafaya çanta vs üstüne sapık yaftası yemek muhtemel. Çok kitap okuyorlar ve çoğu üniversite mezunu. Muhabbetleri  hoş. Bizim kızlar gibi abuk sabuk aksanlar yapıp “aasskkiimm” diye konuşmuyorlar.

Tabii Türkiye’deki hatunlarda suçlamıyorum, zira yetiştikleri kültür ve içinde yaşadıkları tabular onları bu hale eviriyor.

BİR DE BAŞLIKTA DEDİĞİM GİBİ. NATASHA BİR İSİMDIR. FAHİŞE DEMEK DEĞİL.

Eğer bir Rus veya Ukraynalı kız ile iletişimimiz olursa bunu bilmenizde fayda var. Çünkü Turkiyede NATASHA diye çağırmaktan hic hoşlanmıyorlar.

Bu arada sloganimizi buldum.
” Redpill Kanatlandirir”

Konuk Yazar : Ed

Saha Raporu – 50 öpücük bir la pompa

Hatunla internette tanıştık. Kısa bir yazışmadan sonra bir yerlerde ikimiz de müsait olunca buluşmak üzere anlaştık. Normalde 30 yaş üstü hatunlarla pek takılmam ama bana spor olarak direk dansı tercih ettiğini söyleyince ilgimi çekti ve numaralarımızı aldık.

Aradan 20-25 gün geçmişti ve bir anda aklıma geldi ve yazdım.  Hatun yakında olduğunu ve kısa da olsa goruşebilecegimizi söyledi. 15 dakika sonra anlaştığımız yere geldim. Karşımda dudakları hafif silikonlu, sarışın bir bomba vardı. Hiç istifimi bozmadan selamlaştık ve içeri geçtik.

Hemen alfa erkek pozunu alıp hatunun yanına oturdum. Birkaç dakikaya kalmaz ellerim omuzlarında idi. Güzelliğini çok övüyordu, belli ki uyduları çok iltifat ediyordu. Ben ise hergün gördüğüm birşey bu havasında takılmaya devam ettim. Çok güzel yemek yaptığımı ve onun içinde özel birşeyler hazırlayabileceğimi söyledim. Eğer  beğenirse karşılığında özel bir dans istediğimi söyledim. Evine bırakırken dudaklarının tadına baktım.
Anlaştığımız gün öncesi bana beni hiç tanımadığını ve bende kalamayacağını söyledi. Ama ikna ettim bu akşam görüşelim dedi. Ben de bu akşam başka planlarım var deyip reddettim. Gece bana gece klubünde olduğunu ve istersem gelip biraz takıldıktan sonra bana gidebileceğimizi söyledi  bende bunda bir “beta oder”  durumu gördüğüm için whatsapp mesajını okuyup cevap vermedim. Ertesi gün goruşmemize 2 saat kala türlü bahaneler uydurup bana gelmeyi reddetti. Ben de ona açıkça “yeterince kadınım var, senin olgun bir kadın olduğunu ve daha derin bir ilişki kurabiliriz diye düşünmüştüm ” dedim. O da hadi sinemaya gidelim dedi. Yine tavrımı koydum, “senin istediğin seyleri yapmak zorunda değilim. Eğer gerçek bir erkekle olmak istiyorsan kuralları ben koyarım” dedim. Hatun mesajlarımı çok uzun aralıklarla okuyor ve okuduktan sonrada biraz daha bekleyip cevap veriyordu. Son mesajımın üzerinden 1 saat geçmişti artık başka alternatiflerle plan kurmaya baslamışken bana sex shop ürünü omuz askılarını aşağı indirdiği bir hizmetçi kıyafetiyle fotoğraf gönderip ona yakışıp yakışmadığını sordu ve ekledi “çok rahat bir elbise, tenime değmesinden çok haz aldığım bir kumaşı var”. Ben de “eh işte fena değil” diye cevap verdim. Zoruna gitmiş olacak ki üzgün  smile lar atmaya başladı ve “demek beğenmedin” dedi. Ben de ” bana tam boy fotoğraf gönder, bu şekilde gözüm yanlış yerlere kayıyor” dedim ve en sevdiğim şeytan smilemi gönderdim. Oda “evet galiba elbiseyi gölgeledim”dedi. Daha sonra telefonda biraz konuştuk. Ben çerçevemi ona kabul ettirmeye kararlıydım. Bu tür hatunlar için burada Türklerin yarattığı bir deyim var: “yedir-içir dobriy vecer (iyi aksamlar) . Ceza oyununu seçtim.  Bana “kızgınlığın geçti mi?” Diye sorunca ben de ” sana ceza kestim, ödersen affederim. Cezan bana 50 öpücük.. ” hoşuna gitti. “Nereyi öpecegimi kendim mi seçeceğim?” Diye sordu ve ekledi “eğer 50 defa seni farklı yerlerinden öpersem bu gece sinemada bitmez”. Ama şartımı kabul etti.

Arabaya biner binmez dudağına öpücüğü kondurup.”kaldı 49″ dedim ve bütün film boyunca saydım. Film çıkışı bana gidiyoruz diye emri-vaki yaptım. Yine biraz mırıldadı ama ben yolu kendi evime doğru cevirdim. Kararlılığımı görünce itirazı kesti. Ve şart saymaya başladı. Ben de sadece bakıp sinsice bir gülüş attim :).

Eve varınca hemen dudaklarına yapıştım ve kucaklayıp yatağa görürdüm. Hatun tam bir porno yıldızı gibiydi. Dik, sert ve iri göğüsler(silikon sandım ama doğal olduğunu söyledi ve ameliyat izi yoktu ) incecik bir bel. Yuvarlak ve sert bir popo. Direk dansı yaptığı için geniş ve güçlü omuzlar ve harita gibi bir sırt. Sert ve uzun bir la pompa sırasında şarıl şarıl orgazm oldu. Pozisyon değiştirmek istediğini söyleyip ayağa kalktı ve ellerini duvara koyup arkasını döndü. Bende kalkıp poposuna bir şaplak attım ve “şimdilik bu sana yeter. Söz dinlemeyi öğrendiğinde seni ödüllendirecegim” dedim ve banyoya gittim. Şimdi iş seyahatindeyim ve hatun bana evdeki bütün fantazi koleksiyonunu tek tek fotoğraflayıp heyecanla bekliyor.

Yeni tabagima hoşgeldin diyin 🙂

Konuk Yazar : Ed

Vaka çalışması – Bir kırmızı hap hikayesi

Biraz uzun olacak belki ama hikayemi anlatayım ister parça parça ister hikayenin tamamını yayınlayın. Buradaki birçok başlık bana çok faydalı oldu ve hemen hemen her yazınız-çeviriniz bana faydalı oldu diyebilirim.

Öncelikle yaş 25 yüksek lisans yapıyorum, entelektüel birikimim fena değildir ağzım da iyi laf yapar, kilo problemim var biraz ama genel olarak tercih edilebilecek bir tipim.

Anlatacağım ilişkiye dek kısa süreli ilişkiler yaşadım ve bu benim için çok verimliydi aslında, ihtiyacım olduğu anda kadınlarla diyalog kurup kendime partner ayarlıyor, onlarla biraz sevişip, takılıp ayrılıyordum. Buraya kadar olan kısma bakarsak alfa bile sayılabilirim:) ama işin özünde azılı bir beta, iğrenç bir meriçmişim onu fark ettim.

Söz konusu ilişkimdeki hatunu ayarlamam the game’deki stratejileri bilmeden uygulamam sayesinde oldu -ki kız bana bunu ilişki içerisinde defalarca söyledi. Kendisi sosyal çevremdendi zaman zaman arkadaş ortamında sohbet ederdik ve ben o aşırı entelektüel, politik doğrucu ortamda taban tabana zıt fikirlerimi çekinmeden söylerdim. Üstüne üstlük arada bu kıza ve diğerlerine de neg atardım ki -kızın söylediğine göre ortamdaki diğer kızlar da benden etkileniyormuş. Ben tabi bunları farkına varmadan yapıyordum. Neyse ben bu 10 üzerinden 9 güzellikteki kızımızla ilişkiye başladım. Fakat başlardaki o rahat, kendine güvenli tavrım bozulmaya başladı. Bir-iki ay içerisinde kız yavaş yavaş hayatımın merkezi haline geldi. bu noktada tekrar yüksek sesle söylüyorum *ONEITIS DİYE BİR ŞEY YOK* yazıyı okuyan herkes bunu dışından tekrar etmeli:) Neyse efendim ben bunu bir hayli özel biri diye pohpohluyorum, her istediğine evet demeye başladım, sürekli onun arzularını isteklerini tatmin etmeye çabalıyorum. nasıl etmeyeyim ki o benim tanıdığım en özel kadın! neticede.

Kendisi Ankara’da bir ameliyata girecekti, annesi babası dahi umursamazken ben kalkıp gittim, hemşireliğini yaptım üzerine bir de orada ufak bir şey yüzünden günlerce trip yedim. Yetmedi, maddi olarak elini cebine attırmadım, sürekli hesapları ben öderdim zira o benim için çok özeldi paranın lafı mı olurdu. Boktan arkadaş çevresinin yaptığı saygısızlıklara eyvallah dedim, zira arkadaşlarının bana yaptığı saygısızlığın bir önemi yoktu ve onun özür dilemesi gereksizdi, önemli olan kızın mutluluğuydu ve ben alttan almalıydım.

Sınavlarına doğru dürüst hazırlanmadı üzerine benim de bir dersten kalmama sebep oldu ve yüksek lisanstaki diğer derslerde de başarılı olmamı engelledi zira sürekli ilgi istiyordu ve sürekli ottan çöpten şeylerden kavga çıkarıyordu. Oturup sınavlara hazırlanmamız gerek diyordum ama hanımefendinin derdi gezmek tozmaktı. Bunu da aşırı sinsi bir şekilde yapıyordu özellikle belirtmem lazım çünkü her seferinde vicdanıma oynuyor ve beni manipüle ediyordu. Velhasıl maddi olarak elimde beş kuruş kalmamış, derslerimde performansım yarı yarıya düşmüştü ( bu beladan kurtulduktan sonra derslere yoğunlaştım ve bir sohbet esnasında hocam bana -geçen dönem neden o kadar kötüydün derslerde? dedi) sürekli bir kavga-gürültü ve sonu gelmez istekler listesinin içine boğulmuştum. Aylık olarak 800 tl öğrenim bursu almama rağmen kredi kartına bir o kadar borçluydum ve cebimdeki para 3 gün içerisinde bitiyordu tabi hanımefendinin özel istekleri yüzünden olduğunu belirteyim.

Ayrıldığımız gün bunun telefonunda mesajlaşmalar gördüm. Alenen tabak çeviriyordu yani, adamı elinin altında tuttuğunu fark ettim ve konuşmak istediğimde yine bağırıp çağırıp üste çıkmaya çalıştı, ben de o gün bu işi bitirdim.

Bu işin ilişki boyutuydu ve içerisinde ibret alınacak onlarca nokta var. ancak şunu özellikle belirtmeliyim bu yazdıklarımı edilgen bir perspektiften kaleme alsam da burada yüzde yüz suçlu benim. Zira kız bile aslında o kadar özel biri olmadığını ve kusurları olduğunu söylediği halde ben inatla onu hayatımın merkezi haline getirdim. Başka şeylerin acısını benden çıkarmasına müsaade ettim ve sınırlarımı asla koruyamadım. Benden hoşlanan diğer kızlarla ilişkilerimi sıfıra indirdim ve ona kendisinden başka kimseyle birlikte olmayacağıma dair yeminler ettim. işin bu noktaya gelmesi benim kabahatim kısaca.

Ancak değinmem gereken önemli bir nokta daha var ki o da kızın ALFA DUL olması. Evet ben çokça hata yaptım ancak şimdi düşününce kız çok ciddi alfa dul özellikleri gösteriyordu, tabi suçlu benim, bu yüzden kızın alfa dul olup olmaması önemsiz bunu unutmayalım. Kızın benden bir önceki sevgilisi olan şahıs bir hayli zengin biriymiş ve kızla sürekli gezip tozmuşlar, adam yeri geldiğinde kızı siktir etmeyi de bilmiş, kız aylarca aldatıldığından şüphelendiğini söylemişti mesela, yatağın altından kadın tokası bulduğu halde sineye çekmiş vs. onlarca şey. Kısaca adam kaba hatlarıyla alfa gibi davranmış ki asıl bomba şu: kız bir ara psikoloğa gitmişti, psikolog’un tespiti kızın 3 yıldır depresyonda olduğu şeklindeydi. İşin en civcivli tarafı da şu. 3 sene öncesi, kızın aldatılarak ve dayak yiyerek adam tarafından siktir edildiği tarihe denk geliyor. Muhteşem değil mi? Tam bir alfa dul ile karşı karşıyaymışım, o bitmez tükenmez isteklerin, sürekli mutsuzluğun, agresifliğin, boş ve manasız dalıp gitmelerin, ‘benim bir beklentim yok’ ‘artık benim canımı hiçbir şey yakamaz’ cümlelerinin arkasında meğer bunlar varmış, sonradan uyandım. bu arada yazıyı okuyan biri şunu söyleyebilir: neden durum bu kadar kötüyken o zaman ilişkiyi bitirmedin? Yanıtı basit aslında: birkaç kez bitirmeye çalışsam da kız demagoji yaparak beni ne kadar çok sevdiğini söyleyerek ayrılmak istemedi. evet ne diyorduk KADINLARIN DEDİĞİNE DEĞİL YAPTIĞINA BAK.

Neyse olay anlattığım gibi sonlandı, bana ‘senin benim üzerimdeki emeğin babamdan daha fazla (biri daddy issues mi dedi ehe ehe ) diyen kız ilişki bitiminde benden gördüğü zararın o dayak yediği, aldatıldığı, terk edildiği ilişkiden daha fazla olduğunu söyledi (bir not daha: ben ameliyatından sonra hemşireliğini yapmıştım demiştim, kendisinin zarar görmediği benden önceki erkek arkadaşı, kız hastalanıp kan revan içinde kaldığında bunu umursamadan kendi yaşadığı şehre dönüp kızı tek başına bırakmış, yani kıyasladığı adam buydu kısaca, tabi adamın yaptığının ne kadar doğru olduğunu şimdi anlıyorum ehe ehe) . Tekrar edeyim neredeyse kızın mutluluğu için kendimi paraladığım halde bunu duydum.

Her neyse, altın kural neydi ‘HYPERGAMY DOESN’T CARE‘. uzattım ve karıştırdım ama şu ana dek heralde bu sitede okuduğum hemen her makaleden bir kesit var benim yaşadıklarımda. Hepsini de anlatmak istedim ki ‘o kadar da olmaz’ diyen arkadaşlara bir kez daha düşünme imkanı vereyim.

AFTER THE RED PİLL

Kırmızı hapın gerçekleriyle tanıştıktan sonra ciddi manada işler benim için farklılaştı. Öncelikle hem bu sayfadaki makaleleri yazan-çeviren arkadaşlara hem de ekşi sözlük’teki skeptico, 1f, sonsuzluk ve bir gün, toroslardır benim yurdum, honorious ve karanlıkrüya nikli abilere-arkadaşlara teşekkürü borç biliyorum. Her birinden çok şey öğrendim ve işler bu sayede ciddi manada düzeldi. Öncelikle ilk öğrendiğim şey kendimi değersiz görmemem gerektiği oldu. Gerçekten kızdan önce ben, kendi kendime değer vermiyormuşum bunu fark ettim. Hayatımın merkezinin kendi mutluluğum olması gerektiği konusunda artık bir şüphem yok. Hatta bu sayede bana ekstra iş yıkacak ve beni kullanacak bir iki kişiyi direkt def ettim başımdan. onlar yüzünden ayıracağım zamanı kendi geleceğim için kullandım.

*Oneitis zırvalığının farkına vardım. Özel kadın yokmuş, ortada özel olan tek şey karşımızdakine yüklediğimiz anlamlarmış bunu gördüm. Bu sayede gündelik yaşamda da biri sırf güzel diye ‘hale etkisi’ne kapılmadan yapmam gerekeni yapmaya başladım -ki bu bana ekstra bir tabak olarak döndü.

*Spora başladım. Yavaş da olsa değişimi fark ediyorum ve bundan memnunum. Bunu da özellikle vurguluyorum her ne tür olursa olsun spor elzem ama vücut geliştirme estetik yönünü de düşündüğümüzde daha tercih edilesi bence. Zira görünüş çok önemli. Crazy, stupid, love filminden bir alıntı yapılmıştı bu sayfadaki bir makalede filmi onun üzerine izledim ve şu sahne çok dikkatimi çekti: Ryan Gosling (karakterin adını unuttum) dönüştürmeye çalıştığı adama ”şimdi tekrar et ben en iyisini hak ediyorum” dedirtiyordu. Bunun gibi ben de paramı kendim için kullanmaya başladım ve gardrobu yeniledim. Güzel, kendime yakışan şeyler aldım, dış görünüşümü bir nebze daha düzeltti bu ve etrafımdakiler de fark edilir bir değişim olduğunu söyledi.

*Oyun ve porno işini bıraktım. Zaten pek oyun oynamazdım ama artık sıfıra indi. Porno ise ciddi bir sorundu çünkü seks yapsam da resmen porno ve mastürbasyon bağımlısı biri haline gelmiştim. Bu bağımlılığı bırakınca ciddi manada enerjim arttı. Çok net bir şekilde söyleyebilirim ki hem bilişsel becerilerim (bilhassa dikkat konusu) hem de genel enerjim arttı. Artık bütün gün kendimi sağa sola atıp bir yerlere yığılmıyorum. kendimi kesinlikle daha iyi hissediyorum. Bu biraz gözden kaçan bir nokta ama bunu da vurgulamak istiyorum MASTÜRBASYONDAN UZAK DURUN.

Gelelim karşı cinse. Henüz rahip modunu tamamlamama daha vakit olmasına rağmen ısınmak için denemelere başlamıştım. İzban’da (İzmir’in raylı sistemi) evet basbayağı manyaklık yapıp toplu taşımada bir tabak buldum. Kıza başta hiç bakmadım ve beni ara sıra kestiğini gördüm. Ardından kolundaki dövmeden lafa girip önceden hazırladığım bir hikayeyi anlattım. kızdan üç-dört işaret aldım (ılı idi sanırım kısaltması) ve tüm bunlar beş dakikada oldu. benim ev onun gideceği yerden daha yakın olduğu için erken inecektim, inmeden numaranı versene dedim, o an, yeni tanıştığı adama tereddüt etmeden numarasını verdi. Bu arada kız da 10 üzerinde 7,5 ya da 8 (boyu kısa diye yarım puan kesilebilir:) diyeyim. Yani baya güzel bir hatun, ben erkek halimle çekinir numara vermezdim mesela ama hatun hiç tereddüt etmedi. Tekrar burada okuduklarımın işe yaradığını görmüş oldum bu vesileyle. Şu an bir tanesi şehir dışında fuckbuddy statüsünde diğer ikisi aynı şehirde açık ilişki tarzında üç tabağım var ki bu tabakları daha kendimle ilgili birçok hususu doğru dürüst düzeltemeden, tabak bulmanın çok zor olduğu yerlerden buldum.

Çok uzattığımın farkındayım ama şunu vurgulamak için bunları detaylarıyla anlattım: Gerek ekşi sözlükte gerek burada bahsedilen birçok konu uyduruk Disney masalları gibi değil, tamamen gündelik yaşam pratiklerine ve kadın doğasına dokunan şeyler. Özellikle bir metropolde yaşıyorsanız (şehrin olanakları vs dolayısıyla) bence işe yaramama şansı yok. Bırakın tabak koleksiyonu yapmayı, içgüdülerinizi serbest bırakarak, gerçek bir erkek gibi, inandığınız ve düşündüğünüz şekilde, iğdiş edilmeden yaşamak bile büyük bir lutuf. Hiç tabak çevirmesem, gidip porno ve mastürbasyon bağımlısı bile olsam sırf bundan sonra kadınlar hakkında gözümü açtığı için bile red pill öğretisine ve öğretiyi yayanlara minnet duyuyorum. Artık eski kız arkadaşıma kızmayı, kendimi ezdirmeyi-kullandırmayı, birilerinden onay beklemeyi bıraktım. Henüz red pill’le tanışalı kısa süre olsa da hem okul-iş hem de sosyal hayatım ciddi manada düzene girdi. henüz dönüşümüm tamamlanmasa ve öğreneceğim çok şey olsa da şimdiden, gözümün açılmasında faydası dokunan herkese teşekkür ederim.

Not: Hikaye biraz karışık gitti ve dağıldı ama sorunlu kısımlar olursa bir düzeltme yazarım yine.

Konuk Yazar : Pyrrhus

Küçük/Muhafazakar şehirler ve kırmızı hap pratiği

Öncelikle bu 7 yıla 2 LTR (Long Term Relationship – Uzun süreli ilişki) sığdırdığım ve daha öncesinde de pek sosyal tavşan olmadığım için yazdıklarımı çok ciddiye almanızı önermiyorum. Sadece bir kaç senedir kendi kendime üstüne bir kaç aydır da TRP sayesinde geliştirmeye çalıştığım yöntemler bütünüdür.

Öncelikle Küçük/Muhafazakar şehirlerin zorluklarından bahsedeyim metropollerden hiç çıkmamışlar için (ki ben de İzmirliyim):

  • Şehirlilik kültürü yerleşmediği için herkes birbirinin arkasından dedikodu yapar, aktivite azlığından buna tüm çevreniz çanak tutacak ve katılacaktır. İşinizi yakın çevreniz dışında gizlilikle yürütmeye dikkat edin, çekemeyen ve cockblock yapan çok olacak.
  • Şehirde eğlence merkezi yokluğu çekeceksiniz ki bu insanı en çok yıpratan sorun; dışarı çıkacak bira içecek dans edecek yeriniz olmayacak (olduğu zaman da bir iki yere gitmek zorundasınız bu da tanınmak ve afişe olmak anlamına geliyor aynı zamanda kadınların da tanınması ve çekingen davranmasına yol açıyor), kültürel aktiviteler çöp ayarında olacak (eğer şehir tiyatrosu geliyorsa şanslısınız kullanın yoksa recep ivedik vizyona girmesini bekleyen sürüyle sığırla tıkılı kaldınız).
  • Mekan azlığının tek iyi yanı bir yerin müdavimi olabilmek, kafeye bara hatta saçma bir okey salonuna girerken mekan sahibi ve çalışanlarının selam veriyor olması bile nedense kadınların ilgisini çekiyordu.
  • Sokaktaki erkek/dişi popülasyonu yüksekliği olan bir şehirde olmadığımdan çok zorluk yaşadığım bir konu olduğunu söyleyemem fakat kendinizi geliştirerek zaten yüksek yüzdeye girmeye çalışıyoruz.

Benim nacizhane tavsiyelerim:

  • Üstte de belirttiğim gibi kültürel etkinlikleri kaçırmayın, kültürlü kadın erkekle konuşabilmenin zevki başka ve size bir şey katabilecekler.
  • Spor Spor Spor, merdiven altı olmayan (her şehirde kalburüstü oteller var artık) bir salona kayıt olun ve düzenli gidin bir nevi şehir klübü gibi hizmet görüyorlar ve gelişiyor olmak da cabası. Bunun yanında ben eski yüzücü ve sutopu oyuncusu olduğumdan arada üniversite havuzuna da gitmeye çalışıyordum. Takım oyunu oynuyorsanız sosyal halkanızı genişletin bu aktivitelerle.
  • Hobilerinize ayırabileceğiniz zamanınız bol oluyor çünkü vakit kaybı yaşatmıyor küçük şehirler. Kendinize yatırım yapın bir şekilde dans (en ideali), müzik, tiyatro, fotoğrafçılık ucuz ve her yerde kursu ve katılımcısı olan etkinlikler.
  • Kesinlikle yabancı dilinizi geliştirin.
  • Para kazanmaya çalışın hatta iyi para kazanmaya çalışın, küçük şehirlerde gerçekten arabaya eve değer veriyorlar çünkü sosyal statüyü göstermenin ve hipergaminin en kolay yolu.
  • Sosyal medya kullanımına önem verin; instagram ve tinder hayatınızı kolaylaştıracak. (Yaptıklarınızı egzajere edip milletin gözüne sokun ve yürüyün cevap alma yüzdeniz kesin artacak çünkü onlar da sıkılıyorlar).
  • Evli kadınların ahlaksızlığına güvenebilirsiniz AWALT, eğer ilginiz varsa bunlardan sosyal medyadan çok iş düşecektir.
  • Eğer şehirde gerçekten sizi eğlendirecek hiçbir şey yoksa para ve zaman biriktirin ve istediğiniz şehirlere kaçamak düzenleyin. Hem gerçek hayattan kopmamış olursunuz.
  • Öğrenci iseniz boktan da olsa iş fırsatlarını değerlendirin sosyal çevre katacaktır, evde anime izlemekten yeğdir.
  • Öğrenci iseniz boktan da olsa meslek gruplarınıza katılın özellikle ilk senelerde (tıp öğrencileri birliği TurkMSİC’ten ekmek yiyenlerin haddi hesabı yoktu).
  • Yine öğrenci iseniz sosyal çember ve eğlenceli olmak kadına giden en kolay yol birbirinden farklı sosyal çemberler ile birbirinden farklı ve habersiz tabak çevirebilmeniz pek mümkün.
  • Yine öğrencilere; Yakın arkadaşlarınızı, ev arkadaşlarını iyi seçin olabildiğince alfalaşmaya çalışanlardan bir seçin ve birbirinden ne kadar uzak sosyal çevreleri olursa o kadar iyi (Biri mühendislik öğrencisi, biri güzel sanatlarda olması gibi ya da farklı kampüsler). Halısaha, Playstation, batak, evde tombul efes içmek kız düşürülebilen aktiviteler değil (ben baya denedim düşmedi ).

Bu arkadaşlarınızın sosyal çevrelerinden faydalanacaksınız bu de farklı tabaklar demek, ayrıca ufak şehirde götünüzü tutuşturacak bir durumda playstation ekibindense geniş çevreli şehirde tanınan bir dost grubu avantaj.

Belirttiğim gibi çok başarılı bir rehber olmadı biraz taşra öğrencilerine yönelik olmuş bile olabilir kusura bakmayın deneyimsiz ve öğrenmeye çalışan bir kardeşinizden cheatsheet olsun, üstadlara saygılar.

Konuk Yazar : Christian Troy