Disiplinin Pratiği – Bölüm 3 – Yeniden şarj etmek

Yazının ikinci bölümünde küçük ve aşamalı değişikliklerin gücünü görmüştük.

Hayatınızın kontrolünü elinize almak istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken çok önemli bir şey daha var. Yorgun düşmeyin ve stres olmayın. Demesi kolay biliyorum ama merak etmeyin. Nasıl yapacağınızı size göstereceğim.

Zihinsel olarak tükendiğinizde, yaptığınız ya da yapmadığınız şeyler sizin bilinçli ve en iyi yargı gücünüze dayanmaktan uzaklaşır. İyi alışkanlıklar kazanmak istiyorsanız, kendinizi yeniden şarj etmeyi öğrenmeniz lazım.

Eğer bunun yumurta – tavuk olayı olduğunu düşünüyorsanız – yani stresi ve yorgunluğu engellemek için hayatınızın kontrolünüz altında olması gerekirken, kişinin hayatını daha iyi kontrol etmesi için stresli ve yorgun olmaması gerekliliği durumu – tamamen haklısınız. Ama stresli bir hayata, efektif bir yeniden şarj pratiği ekleyerek, döngüyü en zayıf noktasından kırabilirsiniz. Aslına bakarsanız, eğer stresli bir hayatınız varsa, bunu özellikle yapmalısınız. Bu pratik kolay ve sadece 10 dakikanızı alır.

Bu pratiğin pratiği hızla artmakta – internet yavaşça bu tavsiye ile dolmaya başladı ama çok az tavsiye disiplin bağlamında veriliyor – özellikle egoyu söndürmek ve “yorgunluk” hakkında. Bu şaşırtıcı zira bahsedeceğimiz pratiğin en önemli ikinci kullanımı, bu bahsettiğimiz alanlar (birincisi genel olarak ruhsal sağlık).

Bu pratik (alkışlar gelsin) meditasyondur. En basit haliyle (ki bence en iyi hali bu), oturun, kafanızı temizleyin, nefesinizi sakinleştirin ve “boş” zihninizi doğal haliyle gözlemleyin – hepsi bu. Başka her şey opsiyonel.

(Çevirenin notu : eleman meditasyonu anlamamış maalesef. Siz başka kaynaklardan nefes meditasyonuna bakın. Basitçe olay şimdiye / ana odaklanmaktır. Şimdi gibi sıkıcı ama hep orda olan nefese odaklanabilirsiniz. Amacınız zihninizi nefes alıp vermelerinize odaklamak. Odak noktanız nefesinizi nerde en iyi hissediyorsanız orası olabilir. Örneğin burun deliklerinin ucu. Sakin bir şekilde nefes alıp verin ve zihninizde bir şey düşünmeden nefese odaklanın.

Budistlerin maymun beyin dediği ve sürekli düşünceden düşünceye atlayan içsel konuşma tabii ki odağı hemen saçma sapan bir şeye çevirecektir. Bu içsel konuşmayı yakalayın, orada bırakıp zihninizi nefese çevirin. Kızmayın ve kasmayın. Halı üstünde oynaması gerekirken beton zemine emeklemiş yaramaz bir bebeği yeniden halı üzerine getirir gibi sakin olun. Maymun beyin 100 kere başka dala atasa, 100 kere nefese geri getirin.

Önceleri günde sadece 5 dakika ile başlayın. Her 3 haftada 5 dakika ekleyerek minimum 15 dakikaya çıkarın. Mümkünse 30 dakikaya. Başlangıçta zihin nefeste en fazla 5 – 10 saniye kalacaktır. Zamanla bu meditasyon süresine kadar artabilir. )

Söz veriyorum bu size bilinçli tercih ve planlarınızı yürütmek için daha fazla güç verecek ya da en azından bunu yapabilme şansınızı önemli oranda arttıracak. Meditasyon, zihnin pit stopudur, irade kuyusudur.

Bu, içsel olarak yapmanız gereken şey. Bunun yanında çevrenizdeki ilgi dağıtan ya da sizi işinizden alıkoyacak şekilde cezbeden şeyleri kaldırın. Bu şekilde zihniniz (bilinçaltında bile) bir sürü küçük şeyle meşgul olmayacak ve o an yapmakta olduğunuz şeye daha iyi odaklanacaktır. Efektif multitasking diye bir şey yoktur. Multitasking için dikkati dağıtmak, sıfır toplamlı bir oyundur.

Çevre yönetiminin temelleri

Düzenli bir yaşam alanı size çok yardımcı olacaktır. Darmadağın bir ev sizin felaket döngünüzün bir parçası ise arkadaşlarınızdan yardım dilenin (“evimi toplamaya çalışıyorum. Lütfen bana yardım et. Sana bira ve pizza alırım ve aynı şekilde sana yardım ederim). Ya da temizlikçi tutun. Çevrenizdeki stres kaynaklarını kaldırın ki hayatınızdaki diğer herşeyle başa çıkacak gücünüz kalsın.

Cezbedici şeyleri kaldırın. Diyet yapıyorsanız, gözünüzün önündeki Nutella kavanozlarını ve pizza sipariş ilanlarını kaldırın. Sigarayı bırakmaya çalışıyorsanız, çakmakları kaldırın. Gözden ırak, zihinden ırak. Bunlar yerine sizi dürtecek ve gaza getirecek yaratıcı hatırlatmaları göz önüne koyun. Mesela donunuzdan başka bir şey giymeden çekilmiş fotonuzu buzdolabına asın. Aslına bakarsanız benim vücut ölçüm buzdolabının kapağında duruyor. Fareler üzerinde özenle hazırlanmış deneyler gibi ama burada özellikle sizin davranışlarınızı kontrol etmek için.

Stresi azaltmak istiyorsanız, size gelen bilgi akışını düşürün. Kendinizi mağaraya kapatmayın ama kaliteyi sayıya tercih edin. Yüksek kaliteli haber kaynakları bulun ve sadece onları takip edin. Magazin ve sansasyonel yayın yapan kaynaklardan uzak durun. Eğer haber sizi sinirlendiriyorsa, muhtemelen orada kötü gazetecilik vardır ve bu kaynak sizin zihin sağlığınız için iyi değildir.

Disiplinin altta yatan mantığı,sizin yüksek yönetim fonksiyonlarınız olan rasyonel yetişkin zihniniz ile sizin oldukça fazla kararınızı yöneten içinizdeki 3 yaşındaki çocuk arasında yapıcı bir ilişki kurmak ve gücü dengelemektir.

Hiç kendinizi kandırmayın, o küçük göt hala içinizde. İnsan kişiliği ağaç gibidir – dışa doğru büyür, yeni katmanlar ekler ama derinlerdeki her zaman derinlerde kalır (aslında yaşlı ağaçların içinde boşluk oluşurken insanlar yaşlanınca dış katmanlar kalkar ve kişi ikinci çocukluğuna geriler … her benzetmenin bir sınırı var). Bütün impulsif davranışları, düşük dikkat süresi ve ani zevkler peşindeki miyop koşuşu ile içinizdeki çocuk hala orada. Genellikle siz yetişkin fonksiyonların kontrolü elinde tutmasını tercih edersiniz. Bu, stresli ve yorgun iken çok zordur ve bu nedenle de zihin meditasyonu ve çevre yönetimi önemlidir.

Bitti

Çeviri : Practical Discipline

Disiplinin Pratiği – Bölüm 2 – Küçük ve aşamalı değişiklikler

Yazı serisinin başlığının “pratik” olmasına rağmen oldukça teorik olan birinci bölümün devamında, pratikte iyi alışkanlıklar elde etmek için yararlı olacak tavsiyeler vereceğiz :

Küçük adımlar

Beyniniz ani değişikliklere direnir. Eğer kendinizi “yarından itibaren, yepyeni bir insan olacağım” gibi dev bir işe motive ederseniz, kendinizi tüketmek ve hızlıca eskiye dönmekten başka bir şey beceremezsiniz. Büyük ve ani değişiklikler işe yaramazlar, yavaş ve istikrarlı değişiklikler işe yararlar. Bu, disiplinin yo – yo etkisidir.  Konfor bölgenizin tam sınırına gitmelisiniz, sürdürülebilir tek tutum budur.

Küçük adımlarla ilerlerseniz, bir sene içinde bambaşka biri olduğunuzu farkedeceksiniz ama dönüşümün ne zaman ve nasıl olduğunu tam olarak bilemeyeceksiniz.

İşin sırrı küçük bir değişiklik yapmak ve beyninizin bunu yeni baz çizgisi olarak kabul etmesine izin vermektir. Bu, bir sonraki adımı daha kolaylaştıracaktır çünkü baz çizgisi az da olsa yükselmiştir. Bunu yeni değişiklik için tekrarlayın. Sonra bir daha tekrarlayın …

Şimdi söyleyeceğim şey size çok banal gelebilir ama öyle değil : Büyük şeyler küçük şeylerden meydana gelir. Israrla yaptığınız ve hergün takip ettiğiniz küçük değişiklikler, şaşırtıcı derecede büyük sonuçlar doğurur.

Hergün merdivenleri kullanın. Belki günde 5 – 10 kalori yakarsınız ama bir yılda bu rakam bir büyü pizza kalorisine denktir.  Evde küçük toparlamalar yapmaya günde 2 dakika ayırırsanız, bir ay içinde evinizin ne kadar derli toplu olduğuna şaşırırsınız.

Küçük ama istikrarlı şeyler. Merdivenleri kullanın. Beyniniz ani değişikliklere direnir ama aşamalı değişiklikler bu direnci bypass eder. Bu da bizi bir sonraki noktaya getiriyor.

Kademe Prensibi

Büyük değişiklikleri, daha küçük ve aşamalı, yönetilebilir adımlara bölerek gerçekleştirebilirsiniz. İşin sırrı, beyninizdeki değişim – karşıtı trolle, büyük bir değişim geçirmekte olduğunuzu farketirmemenizdir. Direnç, değişimin büyüklüğü ile katlanarak artar, aralarındaki ilişki doğru orantılı değildir. Bu prensip, hayatın birçok alanında işe yarar :

Casus edinmek örneğin öyle adaya gidip “bayım merhaba, kendi ülkenize ihanet etmek üzere, yabancı bir devlet için çalışmak ister misiniz?” diyerek olmaz. Zararsız ve savunulabilir bir dizi adımla – yemekler, küçük hediyeler ve çok hassas olmayan bilgiler istemeler ile olay sonunda büyük bir ihanete doğru gider. Porno sektöründe de sokaktan çevirdikleri kıza gidip “5 tane siyahi vücut geliştirici ile anal seks yapacaksın” diye sormazlar. Olay oldukça hoş ve yarı-çıplak fotolarla başlar (bak işte normal bir modellik işi bu) ve yarı – hoş ve çıplak fotoğraflara gider ve sonra … anladınız siz. Bunlar sinsi şeyler.

“Kaynayan sudaki kurbağa” zihin egzersizini bilirsiniz – hurafe gibi dursa da söylendiğine göre bir kurbağanın içinde bulunduğu tencereye kaynar su dökerseniz, kurbağa tencereden sıçarayarak kaçar ama soğuk su dökseniz ve yavaşça kaynatsanız, kurbağa tencerede kalır ve haşlanarak canverir. Kim böyle bir deney yapmak ister ya da bu gerçek mi bilmem ama içinizdeki tembel, sabotajcı, bahaneci trole yapmanız gereken budur. Siktiğimin trolünü canlı canlı haşlayın. Yavaş yavaş, farkına varmasına müsade etmeden.

Biz bu mekanizmayı iyi bir amaç için kullanmak istiyoruz.

Daha fazla spor mu yapmak istiyorsunuz? Yürüyün.  Yediğinize içtiğinize dikkat etmek mi istiyorsunuz? Önce sadece bir tane en kötü şeyi hayatınızdan çıkarın – tatlı / şeker muhtemelen. Sigarayı mı bırakmak istiyorsunuz? Günün o son sigarasını alın, kırıp üstüne sifonu çekin. Bu da bizi bir sonraki konumuza getiriyor :

İstisnaların Planlı Yönetimi

Kötü alışkanlıklarınızı yönetmenin en iyi yolu onları kabul edip çizelgelemektir. Kötü alışkanlıkların yokolmasını dileyemezsiniz, fakat onları kontrol edebilir ve onları planlarınıza katarak ataletlerini yönlendirebilirsiniz. Bu Judo metodudur.

Burada anahtar zamanlamayı ve dozajı kontrol edebilmektir. Diyet mi yapıyorsunuz? Diyet yapmadığınız günler planlayın (mesela haftada birgün). Hayatınızın değerli saatlerini Facebook’ta mı heba ediyorsunuz? “Tamam artık Facebook yok” – yanlış. “Arkadaşlarla iletişimi devam ettirmek için her akşam sadece 20 dakika Facebook” – doğru yöntem.

Beyninizin ani değişikliklere direndiğini unutmayın, özellikle de bu değişiklikler anlık zevklerden mahrum eden cinsten ise. Psikolojik bir bağımlılığı aniden bırakmak size hüsran, başarısızlık ve kendinden nefret etmek olarak geri dönecektir.

Bunu, istisnasız istisnaları kabul edip planlayarak (planlanmamış istisna olmayacak şekilde) bypass edebilirsiniz. “Bugün benim kaytarma günüm ve evde kalıp don atlet bilgisayar oynayacağım ve pizza yiyeceğim” demeniz tamamen kabul edilebilir. Ama bunu planlı yapın, az yapın ve bilinçli yapın – birden bire başınıza gelmesine izin vermeyin. Herhangi bir planınızın olması plansız ne yapacağınızı bilememenizden iyidir.

Paradoks şu ki hoşgördüğünüz kaytarmalar zevkli bile değiller. Suçluluk ve değersizlik hissetmeniz neden olurlar. Ama bilinçli ve planlı yaptığınız kaytarmalar rahatlatıcı ve zevklidir. Pijamalar, dondurma ve Gilmore Girls bölümlerini arka arkaya izlemek için de günler olacak. Ama bunun başınıza plansız gelmesine izin vermeyin.

İtelemeler ve Taahhütler

Bir başka güçlü hile de şu : Kendiniz için iyi bir şey yapmanıza engel olan dirençleri engellemek için, doğru yönde ama daha az dirence neden olacak “itelemeler” yapın. Açıklayayım.

Burada amaç, trolü harekete geçirmeden, doğru yönde ve beyinde direnç oluşturmayacak sembolik adımlar atmaktır. Bu konsepti Scott Adams’tan öğrendim. Eğer spor yapacak havada değilseniz ama yapmanız gerekli ise, spor kıyafetlerini giyin. Bu kolay değil mi? Bu beyninizin vites değiştirmesi ve kendinizi spor yaparken bulmanız için yeterli olacaktır.

Amaçladığınız değişim yönünde küçük ve sembolik adımlar atın. Bu tür itelemeler ve hatırlatmalar konusunda, Dan Ariely’nin çalışmalarını tavsiye ederim. Eğer spor salonu şortu ve gıda alacaksanız, tam bu sırada alın. Böylece sağlıklı seçim yapmaya öncelik vermiş olursunuz.

Bunun çalışmasının iki nedeni var – iteleme öncelendirmesi (ve burası çok çok çok çok önemli), tutarlılık ihtiyacı. Beyninizi “daha yeni spor malzemeleri aldım, ben sağlıklı tercihler yapan bir insanım. Bu nedenle abur cubur reyonuna girmemeliyim.”

Tutarlılık işe yarar zira tutarsızlık egonun bütünlüğünü tehdit eder. Geçmiş tercihlerimiz bizim kimliğimizi oluşturur ve biz bunu muhafaza etmek isteriz. Siz burada resmen kendi bütünlüğünüz için sağlıklı tercihler yapıyorsunuz. Ego-savunması sizin için çalışıyor.

Bir daha tekrar etmeme izin verin : tutarlılık, benlik algınızın hayatta kalması için gereklidir. Bunu basit, küçük, akıllıca ve direnç yaratmayan şeyler yaparken kullanabilirsiniz ve kendinizi yararlı bir yöne kilitleyebilirsiniz. Bu hayat yönetiminin nükleer silah deposudur. Akıllıca kullanın.

Üçüncü bölümde, yeniden sarj etme konusu ile devam ediyoruz.

Çeviri : Practical Discipline