Bekleyen betalar

The Red Pill Reddit‘te yine bilindik bir hikayeye rastladım. Bilindik zira hipergami saklayamadan gittikçe daha ulu orta yapılmaya başladığından, bu tür hikayeler daha sık karşımıza çıkıyor.

2014 yılının önemli bir kısmında ve Önleyici İlaç’ta, Açık Hipergaminin Batı(lılaşmış) toplumlarda etkisini irdelemeye çalışıyorum. En iyisini sona saklamak  yazısında giderek artan sayıda karşımıza çıkan bir hikayeyi paylaştım : kadınların durulup yuva kurdukları dönemde, eski çılgın dönemlerinin “pişmanlık”larının kendilerine tek eşli ilişki ya da evlilik ile adanmış beta erkeklerinin önüne serilmesi.

Eğer henüz okumadıysanız, burada durun ve gidip önce En iyisini sona saklamak yazısını okuyun. Bu aşağıdaki itirafı parça parça işleyeceğim ama aşağıdakileri okurken unutmamanız gereken şey bu kadının içine düştüğü zor durum, Açık Hipergaminin Kırmızı Hap Farkındalığını erkeklere kendiliğinden vermesi – en betalara bile.

Hikaye : Adamın karısı geçmişte erkek arkadaşı ve onun erkek oda arkadaşı ile defalarca grup seks yapmış. Sonra tabii yaş kemale erip güzellik gide yazında “iyi çocuk” olan oğlumuzu bulup evlenmiş ve kocasına bu olaydan hiç bahsetmemiş. Koca bunu ortak bir tanıdıktan öğrenmiş ve olaylar gelişmiş.

Soranlar için güncelleme yazayım. Sabah itibari ile henüz hala aynı yatakta yatmadık ve birbirimizle 10 kelimeden fazla konuşmadık. Uyandığımda elinde iki kahve ile mutfaktan çıkıyordu. Beni masaya oturttu ve konuşmak istediğini söyledi.

Kısaca, dolandırıldığını (kendi sözü) hissediyormuş ve bugün bildiklerini bilse benimle evlenmeyi bırak, çıkmazmış bile. Benim imajım onarılmayacak ölçüde bozulmuş ve beni artık onun eşi olacak değerde biri olarak görmüyormuş. Olayın cinsel yönü bir yana, bana artık güvenmiyormuş zira bu kadar önemli bir şeyi bütün ilişki süresince ondan saklamışım. Ne dersem diyeyim bunların geçmişte yaptığım hatalar olduğunu ve benim bugün olduğum kişiyi yansıtmadığını ona anlatamadım. Bana karşı kızgın değildi, bana sürtük falan da demedi ya da onun gibi saygısızlık yapmadı. Sesini bir kere bile yükseltmedi. Bir yanım keşke yapsaydı dedi nedense. Bir işten atılmışım gibi hissediyorum.

Sonuçta boşanıyoruz. Benim hayat arkadaşım olması gereken adam, 10 yıl önce onunla tanımadığım zamanda yaptığım birşey için bana saniyesinde sırtını dönüyor. Bunu önce benimle konuşma nezaketini bile göstermedi – hafta içi kendi avukatını ziyaret etmiş ve işlemleri başlatmış. Onu biraz tanıyorsam burdan geri dönüş olmadığını biliyorum.

Kocamın birden fazla işi var, bu nedenle evlilik sözleşmesi yapmadan kesinlikle evlenmezdi. Ben yemin ederim ki buna hiç ihtiyacımız olmayacağını düşünüyordum o nedenle imzaladım. Bugün döküman elinde idi. Yasal zorunluluğu olmasa da benim öğrenci kredilerimin kalanını ödeyeceğini söyledi.  Bunu takdir etsem de bu hafta avukatımla konuşup mahkemede evlilik sözleşmesini geçersiz kılabilir miyim araştıracağım. Beraber bir hayat kurduk, hayatımın en iyi 5 yılını ona adadım ve 100% sadık kaldım – böyle bir çöp gibi atılmayı haketmiyorum.

Kadınlar 28 – 30 yaş sınırını geçtikten sonra, geçmişte yaptıkları “hatalar”ı affedecek bir iyi çocuğun halihazırda bulunabileceğine inanmaya koşullanmışlardır. Erkeklerden geçmişte yaptıkları şeylerin sonuçlarını kabul etmeleri beklenirken, kadınlara ise 30undan sonra başka biri oldukları ve geçmişin geçmişte kaldığı inancı pompalanır.

Bekleyen Betalar
New York Times evlilik sözleri serisinde çıkan bu twit şöyle diyor : “Gelin, koridorun sonundaki tatlı ve istikrarlı iş arkadaşınının hiç farkına varmadı – 32 yaşına bastığı güne kadar”. Bu “Sex and The City” kızın 32 yaşında asıl farkına vardığı, hızla yaklaşmakta olduğu ve bir betayı kalamazsa, yalnız ve çocuksuz çarpacağı duvar.

Buradaki kadının kocası dolandırıldığına inanıyor zira adam gerçekten de dolandırılmış. Karısının 30 yaş öncesi ve sonrası ikili kişiliğini farkedince hissediyor bunu. Burada bizim inanmamız beklenen şey, kocanın, karısının yeni bir sayfa açarak yarattığı “gerçek” kişiliğini göremeyen bir yobaz olduğu. Bu kadınların ellerinin altında bulunan bilindik bir şema. “Bir erkek eğer kadınının geçmiş cinsel deneyimlerini kaldıramıyorsa bu onun kendine güvensizliğindendir”.

Bu konuda erkekler de az değildir gerçi. Bu adamın yaptığının ahlaken doğru bir intikam olduğunu söyleyecek çok erkek de bulursunuz. Burdaki adam için aslolan bir erkeğin karısının gözünden düşmesinden ziyade, onun cinsel  olarak verebileceklerinin en iyisini kendisine vermemiş olmasıdır.

Subjectif olarak olay bu olabilir ya da olmayabilir ama mesele, bu adam gibilerin karılarının (alfa) sevgilileri için geçmişte duydukları gerçek arzudur : seks ve ilgi için kadının 30undan sonra kapadığı iyi çocouktan beklenen maddi kaynaklar, duygusal yatırım olmadan duyulan arzu. Ortada dolandırıcılık olarak adlandırılan şey bu : alfa çocuk onun üçlü seksini karşılığında hiçbir şey vermeden almıştır ama kendisi muhtemelen bunun yanından geçemeyecek kadar kırıntı bir arzuyu anca “3 tane iş” sahibi olarak ve bunun meyvelerinden aslan payını paylaşarak alabilmektedir ancak. Kötü çocuklar onun en iyisini bedavadan kapmışken kendisine kala kala onun yeni, reforme olmuş ve tepe yıllarını geçmiş hali kalmıştır.

Ne dersem diyeyim bunların geçmişte yaptığım hatalar olduğunu ve benim bugün olduğum kişiyi yansıtmadığını ona anlatamadım. Bana karşı kızgın değildi, bana sürtük falan da demedi ya da onun gibi saygısızlık yapmadı. Sesini bir kere bile yükseltmedi. Bir yanım keşke yapsaydı dedi nedense. Bir işten atılmışım gibi hissediyorum.

Daha önce belirttiğim gibi, kadının kocasından beklenen onun “bugün ne olduğunu” kabul etmektir, bunun yanında kadının 10 yıl önce hali kendinden daha az kaynaklara sahip olan aşığına daha fazla arzu duymuştur. Burası tamamen spekülasyon ama 3 tane iş kuran bir erkek zamanını karısının 10 sene önce birlikte olduğu aşıklardan daha özenle ve çalışarak harcamıştır. Burada adamın kendi sorumlu geçmişi ile karısının geçmişini karşılaştırdığında duyduğu kızgınlığı görebiliyoruz.

Ve adam her iyi işadamı gibi bu çatışmayı sakince ve sabırla yönetiyor. Kadının, adamın sesini yükseltmesini bekleyen tarafı ile eskiden alfa aşıklarının umursamazlıklarından tahrik olan tarafı aynı taraf.

Sonuçta boşanıyoruz. Benim hayat arkadaşım olması gereken adam, 10 yıl önce onunla tanımadığım zamanda yaptığım birşey için bana saniyesinde sırtını dönüyor. Bunu önce benimle konuşma nezaketini bile göstermedi – hafta içi kendi avukatını ziyaret etmiş ve işlemleri başlatmış. Onu biraz tanıyorsam burdan geri dönüş olmadığını biliyorum.

Kocamın birden fazla işi var, bu nedenle evlilik sözleşmesi yapmadan kesinlikle evlenmezdi. Ben yemin ederim ki buna hiç ihtiyacımız olmayacağını düşünüyordum o nedenle imzaladım. Bugün döküman elinde idi. Yasal zorunluluğu olmasa da benim öğrenci kredilerimin kalanını ödeyeceğini söyledi.  Bunu takdir etsem de bu hafta avukatımla konuşup mahkemede evlilik sözleşmesini geçersiz kılabilir miyim araştıracağım. Beraber bir hayat kurduk, hayatımın en iyi 5 yılını ona adadım ve 100% sadık kaldım – böyle bir çöp gibi atılmayı haketmiyorum.

Şimdi buraya dikkat edin; beta erkeklerden artan sayıda beklenen şey şu : 20li yaşlarında gösterdikleri sabrın sonunda meyvesini vereceğini ve o yaşlarda yüzlerine bakmayan hatunların zamanla “olgunlaşıp” doğru yolu bularak sonunda onu seksi bulacağı. (Yani efendi adamın eninde sonunda kazanacak olması olayı)

Tam o yaşa kadar kırmızı hapı yutmamış beta erkeğin kabul etmediği, bu “son kazanan sen olacaksın” öğretisinin, kendisini bu tip kadınların kullanımına sunmak için piyasaya sürülmüş feminen-öncelikli propoganda olması : artık alfa çocuklar için daha genç kadınlarla rekabet edemeyen kadınların can simidi. Burada propoganda bekleyen betamıza, kadının cinsel olarak en iyisini, kendi olgunluğunun en iyi zamanında vereceğini aşılar: yoksa başka neden kızımız kendisi ile hayat boyu evlilik bağına girmiş olabilir ki? Kocası ve çocuklarının babası olarak seçtiği adamla daha iyi bir cinsel olması gerekmez mi?

Bekleyen betalara hafif hafif işlenen propoganda budur. Hele şimdi, modern toplumlardaki uluorta hipergami ile bu mesajı oldukça etkili kadınların yazdıklarında görebilirsiniz :

Hayat arkadaşı konusunda benim kadınlara tavsiyem, her türlüsü ile çıkın : kötü çocuklar, cool çocuklar, bağlanmaktan-korkan çocuklar, çılgın çocuklar, … Ama onlarla evlenmeyin. İş evlenmeye geldiğinde, kendisi ile eşit bir partner arayan birini bulun. Kadınların zeki, fikirleri olan ve hırslı olması gerektiğine inanan. Eşitlik taraftarı olan ve ciddi anlamda ev işi yapan biri. Bu erkeklerden var ve güvenin bana zaman geçtikçe bu erkeklerden daha seksisi yok.
– Sheryl Sandberg, Lean In: Women, Work, and the Will to Lead

Kadınlara pompalanan metin bu. Buradaki hatun sadece Sandberg’in tavsiyesine uymuş ve bekleyen betasının da aynı metne inandığını görmüş. Problem şu ki kızımızın betası “daha seksisi yok” kısmını ciddiye almış ve bugün karısı ne derse desin daha önce başka birinin daha seksi olduğu gerçeği suratına çarpmış.

Aslına bakarsanız fem-merkezciliğin korkması gereken, hipergamiyi gü yüzüne çıkaran kırmızı hap camiasından çok bunu “neşe içinde” toplum geneline anlatan gururlu ve ben merkezci kadınlar. Bugün sosyal medyada tüm kötü çocuk maceralarını paylaşan hatunlar, 10 sene sonra bu hatunun yaşadığı problemle daha çok karşılaşacaklar.

Uluorta hipergami yaygınlaştıkça ve bu artan sayıda kadın tarafından gururla paylaşıldıkça, erkekleri utandırma taktikleri ile kabullenmeye itmek zorlaşacak. Bu olay her ne kadar burada ve en iyisini sona saklamaktaki yazısındaki gibi ağır olmasa da, birçok erkeğin sandığından daha yaygın. Kadınlarının en iyisini daha önceki sevgililerine verdiklerini farkeden ama egoları ya da çocukları nedeniyle o evlilikten çıkamayan (çıkarsa kadının boşanma tecavüzüne uğrama ihtimali de var) önemli sayıda erkek var.

Beklemedeki betaların çoğu sonunda bir kadınla eşleşiklerinde, kadın bir kere bu alfa erkek maceralarını sisteminden attığında, kadınla kendi CPDlerinin eşit olduğuna inanırlar. Bu erkekler, gerçekten de kadınlarının tam olarak kendi CPDleri ile kadınlarının CPDleri birbirine eişt olduğunda “kapatılırlar”. Aşağıdaki grafikte eşitlendiği yaşta.

CPDleri düşmekte olan kadınlar bile düşe yazan CPDleri ortalama bir erkekle eşitlendiğinden sonra yaptıkları Plan B beta sağlayıcı (uzun süreli uydu erkek) ile evlenme kararlarının kendi kişisel – olgunlaşmaları sonucu olduğuna inanırlar. Bunca süre nasıl bu kadar aptal olup, burnunun dibindeki mükemmel erkeği farkedememiştir?  Bu anlatı, o zamana kadar hayatı reddedilmeler ve ortalamanın altında tecrübelerle geçmiş betanın gururunu kabartmasın da ne yapsın?

Uzun süreli olarak ilişki ve cinsellikten yoksun olmanın verdiği açlık birçok erkeği kadın merkezli sosyal geleneğin kendine biçtiği rolü oynamaya ikna eder. Artık en iyisini kendisine vereceğine inandığı kadın ile ödüllendirildiklerine olan inanç ve bunun zevki, derinlerde hissetikleri çelişkiyi örter.

Bana bu yazıyı yazma ilhamı veren şey Facebook’ta çokça paylaşılan bir meme : “I wish I could turn back the clock. I’d find you sooner and love you longer – Zamanı geri alabilmeyi isterdim. O zaman seni daha önce bulur ve daha uzun süre severdim.” Bunu bir erkeğin kız arkadaşına, ikinci boşanması sonrası bulduğu kız arkadaşına, gönderdiğini farkettim. Bu elemanın düşünmek istemeyeceği şey, eğer kız arkadaşını daha erken bulsa idi, kız kendini keşfetmekle meşgul olduğundan, oğlumuzun yanından bile geçmeyeceğidir.

Kaynak : Betas in Waiting

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

En iyisini sona saklamak

Bugün The Red Pill Reddit bölümünden bir hikayeyi konu edineceğiz. Bu elemanın olayını özetleyip kendi yorumlarımı vermek yerine, olayın vuruculuğunu 100% korumak adına bu uzun hikayeyi özetlemeden, olduğu gibi buraya aktaracağım (bir de eleman orjinal girişinde yeterince meramını dinletememişti):

Bunu daha önce başka bir subreddite postaladım ama yorumlardaki kavgalardan dolayı oradan uçuruldu. Bugüne kadar olanları özetlemeye çalışacağım. Karımla 7 sene önce karşılaştım. İş sekse gelince çok seçici idi. Bana benden önce sadece 1 erkekler beraber olduğunu söyledi. Hiçbir zaman oral seks yapmadı, sadece bazı seks pozisyonlarında seks yapmayı kabul ediyordu ve zaten seks zamanla kötüleşip durdu. Bu her ne kadar canımı fazlası ile sıksa da, ondan çok hoşlanıyordum ve zamanla seks hayatımızın açılacağını umuyordum. Uzatmayayım, işin sonunda onun üniversite yıllarından bir videosu elime geçti. Videoda 6 kişinin daha bulunduğu (5 erkek ve diğer bir kadın) bir grup seks yapıyordu. Videoda anal seks, oral seks, önlü – arkalı seks yapıyor ve birçok kere “ben pis orospunun tekiyim” diye bağırıyordu. Bütün olay boyunca o kadar istekli idi ki. Videoyu izledikten sonra çok büyük bir üzüntü duydum. Bazı insanların bazı şeyleri yapmak istememelerini anlıyorum ama sorun onun bazı şeyleri yapmak istememesi değildi. Bu şeyleri benimle yapmak istememesine rağmen başka bir sürü erkeğin orospusu olmak istemesi idi sorun. Çok sinirli ve kırgındım, sonunda karıma bazı saçma sapan şeyler söyledim.

Onu aradım ve onunla konuşmam gereken bir koun olduğunu söyleyip kızımızı, kız kardeşine bırakmasını istedim. Neden diye sordu ama ona telefonda konuşamayacağımı, buraya gelince konuşacağımı söyledim.

Konuşmanın tüm detayları aklımda değil, o nedenle elimden geldiğince özetleyeceğim. Karım gelmeden önce biraz içki aldım ki çok iyi bir fikir değildi tabii.

Ben : Bana geçmişinle ilgili sakladığın birşey var mı söylemek ister misin?

O : Bunu neden konuşuyoruz şimdi?

Ben : Sadece herhangi bir pornoya ilgin var mı, ya da öyle şeylere bilmek istiyorum.

O : Senin kafan iyi mi?

Ben : Senin üniversiteden kalma, diğer heriflerle videonu buldum. Senin kim olduğunu bilmiyorum artık ve senin yakınında olmak bile beni hasta ediyor.

Bu noktada ğlamaya başladı.

Ben : Söyleyecek birşeyin var mı?

Ağlamaya devam etti. Bunun bir yere varmayacağını görünce, evi terketmek üzere anahtarlarımı aldı. O da bana engel olmaya çalıştı.

Ben : Eğer gitmemi istemiyorsan bana karşı 100% dürüst olmalısın ve bana bunca yıldır neden yalan söylediğini açıklamalısın.

O : Benim sürtüğün teki olduğumu düşünmeni istemedim.

Ben : Bana söylemiş olsa idin, bunu sorun etmezdim. O videoda yaptığın vahşi şeyleri benimle yapmanı çok isterdim. Tamam seni o adamlar kadar azdırmadığımı anlıyorum. Onların siklerini emmek hoşuna gidiyor, benimkini değil.

O : Öyle değil, beni aşağı görmeni istemedim.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.

O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
Ben : O şeyleri yapma zorunluluğu hissettiğin için benimle yapmanı istemiyorum. Beni gerçekten arzulayan birini istiyorum.

O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Ben : Evlilik danışmanlığı senin benimle ilgili hislerini değiştirmeyecek. Bak evlilik danışmanlığını deneyebilirim ama önce ayrı yaşamayı denemek istiyorum.

O : Lütfen yapma bunu. Üniversite yıllarımda yaptığım birşey için evliliğimizi çöpe atma.

Ben : Bu sadece bir kerelikmiş gibi rol yapma! Dürüst ol, benden önce kaç erkekle düzüştün söyle bana. Kaç erkeğe sakso çektin, kaç erkeğin seni götünden sikmesine izin verdin.

O : Bu neden önemli, söyledim ya, bunları seninle de yapacağım.

Ben : Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

O : Evliliğimizi bunun için mahvetme. Değişmeye istekliyim.

Ben : Seni boşamıyorum ama şimdilik ayrılmayı denemek istiyorum. İşler nasıl gidecek görmek istiyorum ama sana bakmak şu an beni hasta ediyor.

Beni engellemeye çok çalışssa da sonunda evi terk ettim. Bana o şeyleri benimle yapacağını söyleyerek gitmemem için yalvardı. Çok hasta edici bir deneyimdi, sonuçta beni seks ile manipule etmeye çalışması kalan tüm saygımı bitirdi.

Şu an bir motelde kalıyorum. Karımdan sürekli telefon geliyor. Nerde olduğumu sorup duruyor, eğer söylersem atlayıp gelecek ki onu görmeye henüz hazır değilim. Tüm enerjim çekilmiş gibi hissediyorum. O şeyleri ona söylediğim için kendimi kötü hissediyorum ama başka ne yapabilirdim bilmiyorum zira çok kırgınım.

Daha önce de söylediğim gibi, geçmişte önüne gelenle yatmasını dert etmezdim ama o şeyleri başka erkeklerle yapıp benimle yapmamış olması beni çok derinden yaraladı.

Bu evlilik nasıl kurtarılır, bilmiyorum. Onun bana olan arzularını değiştiremem. Üstüne bir de babama daha yeni akciğer kanseri teşhisi kondu ve bu zaten beni çok büyük bir stes altına sokmuştu. Lütfen tam olarak ne yapmam gerektiğini bana söyleyin, bir erkek olarak kendime olan güvenim tamamen darmadağın oldu. Karımı cinsel olarak açmayı çok denedim ama bana komple kapanmıştı. O erkeklere olan arzusunu bana hissetmediğine gerçekten inanıyorum. Bu nedenle onların orospusu olmak tamamen doğal iken bana bir oral seks bile vermedi. Bana şehvet ile bakan bir kadın istiyorum, evlilik görevi olarak benimle yatan bir kadın değil.

Karımla her türlü seks benim doğal hakkım demeye çalışmıyorum. Onun bunları benimle yapmak istemesini istiyorum. Şimdi suçluluk duygusundan dolayı bunları benimle yapsa bile, bunu arzuladığından yapmayacak. Bu evliliği nasıl kurtarırız bilmiyorum. Kızımı eskisi kadar çok göremeyeceğim gerçeği yüzünden kendimi bok gibi hissediyorum, özellikle çocukluğunda.

Maaşımı başka hesaba yatırmak ve boşanma halinde finansal durumumu toparlamak için birkaç telefon ettim. Abim büyük bir hukuk firmasında çalışıyor, ne yapabilirim diye ona bir telefon etmeyi planlıyorum. Sorun şu ki onu aradığım andan itibaren geri dönüş yok. Bunu aileme söylediğim anda karımın gözlerindeki tüm imajı yerle bir olacak. Bir de şu an sağlık sorunları var ve sağlık sigortası konusunda bana bağlı. Hiçbir şeyi mahvetmek istemem ama işler nasıl tekrar yoluna girer bilmiyorum. Eğer bana tavsiye vermek yerine beni yargılayacaksanız, yorum yazarak boşuna zaman kaybetmeyin. Orda bazı kırıcı şeyler söylemiş olabilirim ama benim ne kadar kırıldığımı bilemezsiniz. O gün dediklerim için karımdan özür diledim, ama bu ilişki nasıl toparlanır göremiyorum.

Edit –  Karımla ilişkimin düzelmesini istiyorum. Onun bazı seks aktiviteleri yapmak istememesini anlıyorum. Ona açık evlilik (open marriage) teklif etmeyi düşünüyorum. Bu şekilde hala bir aile olarak kalabiliriz ama seks yaşamımızda tatmin olabiliriz.

Şimdi burda bayağı birşey olmuş ama bence ilk söylenmesi gereken şey, bu tür geçmiş sırlarının ortaya çıkması birçok erkeğin rahatça itiraf edeceğinden çok daha yaygın. Bu tip bir hikayeyi ilk defa duyuyorum demeyi çok isterdim ama maalesef bu 7. duyuşum ve bunların 4’ünü birebir danışmanlık verdiğim erkeklerden dinledim.

Teknoloji hayatımızın içine girdikçe, özellikle dijital kayıt teknolojileri, ve bir sürü kişisel video ve foto (çiftlerin çektikleri amatör pornografik dijitaller de dahil) sosyal medyaya yüklendikçe, bir kadının ilişki ve cinsel geçmişi ile ilgili bulmacanın eksik parçaları daha kolay bulunur hale gelecek. Asıl problem, gerekli dedektiflik işinin yapılmasından ziyade, bir beta erkeğin “biricik kartanesi”nin kadın milletinin genel kavranış kalıplarıyla çelişen kirli çamaşırların ne kadarına inanmaya istekli olacağı.

Geçenlerde Return of Kings sitesinde Emmanuel Goldstein, aksi ispatlanana kadar tüm kadınların sürtük olduğunu varsaymanın oyun için ne kadar gerekli olduğuna değinen bir yazı yayınladı. Bu tür hikayelerin ışığında, bu yaklaşımdaki pragmatizmi anlamamak mümkün değil ama bekarken, oyunun bilincinde tabak çevirirken, en cici kızların bile doğru zaman ve doğru alfa ile kötü kız aktiviteleri yapabileceklerini varsayacak açık fikirliliğiniz var (olmalı).

Eminim, benim feminen hipergamiye dikkat çekmem ile “ama erkeklerde yapıyor” korosu hemen çığırtkanlığa başlayacak. Eğer problem sadece alfa siker, beta öder cinsel stratejisinin alfa siker kısmı olsa, bunda da haklı olacaklardı. Ama erkeğin “kaçamaklarını”, kadının “kaçamaklarından” ayıran, erkeğin ilişkide uzun vadeli kaynak ve duygusal yatırımını gerektiren beta öder kısmı.

Kadının sunabileceği en iyi şey

Yukarıda aktardığımız hikayeyi anlayan kişi, hipergamik denklemin sivri ucu ile hançerlenmiş vaziyette. Her ne kadar bu adamın karısını dengesiz, duygusal olarak mahvolmuş, muhtemelen cinsel taciz mağduru (bunu bilmiyoruz ama orjinal girişe gelen yorumlarda bu çok varsayılmış) biri gibi resmetme çabası olacaksa da, burada benim üzerinde durmak istediğim belirli bir kadının deneyiminden ziyade, bu kadının ve diğer tüm kadınların cinsel pluralizmlerini haklı çıkarmak için kullandıkları metodoloji.

Kadınların cinsel deneyimlerini (bugün artan oranda gururla) kaydeden teknolojilerden önce, kadın cinselliğinin daha karanlıkta kalan yönleri ve bunları motive eden hormon / altbeyin kaynaklı dürtüleri, alfa siker beta öder denkleminin beta öder kısmını oynayacak elemandan saklamak daha kolaydı.  Fakat bu tür kayıt teknolojilerinin artık bu tür geçmiş deneyimleri sonradan ortaya serebilme ihtimalinin artması, kadının geçmişte yaptığı “çılgınlıklar”ı haklı çıkarma çabasını zorunlu kılıyor.

Feminen zorunluluğun hayatlarının en az yarısı boyunca beyinlerini yıkadığı erkekler, alfa siker, beta öder denkleminin ikinci yarısında rollerini kuzu kuzu oynamaya programlanmış vaziyetteler. Bu itirafı yazan adam gibi erkekler, uzun süre kapılarında sabırla bekledikten sonra bu sabırlarının ödülü olarak evlendikleri kadınların “en iyisini kendilerine sakladığı” inancına büyük bir ego yatırımı yapmışlardır.
Buradaki gibi erkekler maalesef kadınlarının alfa siker yıllarından çıkış bileti olarak kullanıldıkları (ve ne acıdır ki çoğunlukla da bunla gurur duyarak) gerçeğinin farkına çok sonra, genellikle beta öderi oynadıkları evlilikleri CPDlerinin tepe noktasına ulaşma potansiyellerini tamamen parçaladıktan sonra varıyorlar. Bu role de anneleri, iğdiş edilmiş babaları, kızkardeşleri, kadın arkadaşları, öğretmenleri ve tüm feminen gerekliliğin toplumsal çabası ile robot gibi programlandıktan sonra yerleştiriliyorlar. Benim ve mansphere’in bu kadar amansız saldırıya uğramasının sebeplerinden biri de, feminen odaklı toplumun bu sinsi prosesini göz önüne çıkarıyor olmamız. Bu yazarın hikayesi, plural feminen cinsel stratejisinin uygunsuz gerçeği. Bir kadının Cinsel Pazardan başarıyla çıkış, çocuk yapma, bekar  hayatı ile zıt bir aile yaşamı görüntüsü verme ve bunu kendi şartları ile yapabilme kapasitesi, uzun vadeli kaynaklarını sömüreceği daha iyi betaların bu prosesten bi haber olmalarına bağlı.

Çok şanslıyım ya! İffet kaidesi gibi sikişen bir orospu ile evlenmişim.

Erkeklerin kadınlarının cinsel geçmişine olan bu merakı, onun “en iyisini kendisine sakladığına” inanmak istemeleri. Tabii ki bunun güvenle bağlanma ve sadakat gibi sebepleri de var ama daha önce de bir yerde söylemiştim, her erkek aslında için için bir sürtük ister, ama bu kadının sadece kendileri ile sürtük olmasını isterler. Bir kere bu erkeğin karısının en iyisini kendine sakladığı inancı yıkıldığında, arzu dinamiği mal gibi ortaya çıkar.

Doğal olarak bir kadının evlilik içi cinsel yaşamı normalize edildikten sonra asıl cinsel kapasitesi ortaya döküldüğünde, sırrı ortaya çıkmadan önceki konfigürasyonu korumak ilk amacı haline gelir.

Ben : Hayır, tam olarak öyle. Senin diğer erkeklerle yatma yalanındaki şey. Sen o şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor değilsin. O şeyleri benimle yapmaktan hoşlanmıyorsun.
O : O şeyleri seninle de yapabilirim. Seni çekici buluyorum, biliyorsun.
[…]
O : Değişebilirim, lütfen evliliğimizi bunun için mahvetme. Bunları aşabiliriz. Evlilik danışmanlığına gidebiliriz.

Burada okuduğunuz arzu için yapılan bir pazarlığın metni. Kadının derdi ne adamın gerçekten tatmin olması ne de ortaya dökülen cinsel pluralizminin çözüme kavuşması. Kadının derdi, kendi normalini bencilce muhafaza etmek sadece. Buradaki erkeğin ise yaslanabileceği tek bir rasyonalleştirme yöntemi kalmamış, durumunun farkına varmayı reddetme şansı yok ve acımasız kırmızı hap gerçekleri yavaş yavaş önüne seriliyor – arzunun pazarlığı olmaz.

Onun kendisi ile aynen o videodaki erkeklerle olduğu gibi seks yapmasını istiyor.  Onun cinsellik konusunda en iyisini kendisine vermesini istiyor ama kadının 7 yıldır bunu ondan esirgemesi, hem de onun tüm kaynaklarından faydalanırken esirgemesi; erkeğin sabrı, aşkı ve azmi, kadının cinsel stratejisini, hipergamiyi daha da göze batar hale getiriyor. Kadının gerçek cinsel arzusu, cinsel olarak en iyisi zaten hiçbir zaman onun için değildi ki.

Ayrıca bakınız Bekleyen Betalar.

Yazının İngilizce aslı : Saving The Best

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Tabak Teorisi III – Dönüşüm

Tabak çevirme konusunda daha önce Tabak Teorisi ve Tabak Teorisi II : Bağlanmamak yazılarını yayınlamıştık. Bunların üçüncüsü olan bu yazı da kırmızı hap camiasının efsane ismi Rollo Tomassi’nin The Rational Male blogundaki Tabak Teorisi serisinden. Yazının aslı şurada : Plate Theory III – Transitioning.

Rollo bu yazıda 27 yaşında bir gencin sorularını yanıtlıyor. Gencimiz kırmızı hap öğretisi ile tanışalı sadece 5 ay olmuş ve bu öğretiye gelmeden önce de tipik beta davranışlarla bir ilişkiyi eline yüzüne bulaştırmış. Kendi değişiyle o ilişkiyi büyük bir suçluluk duygusu ile bitirmiş zira kızımız çok iyi bir insanmış ve oğlumuz kızımıza aşık olmasa da, ilişkiyi yürütebilmesi gerekliymiş.

Rollo : Öncelikle belirteyim ki kırmızı hap camiası içinde sadece 5 aydır bulunuyorsun ve kişiliğini şekillendirmen ve sana öğretilen ve bugün kişiliğinin temel parçaları saydığın bazı zihinsel şablonları söküp atman zaman alacak. Çoğu erkeğin bu yolda karşılaştığı en büyük engel, kişiliğin statik ve kontrol edilemez birşey olduğu öğretisidir. Bu “ne yapayım ben böyle biriyim” ruh halinin büyük bir kısmı aslında bu tür şartlanmadan kaynaklanıyor ve hemen işin başında üzerinde çalışılması gereken birşey. Zira bu aslında muhtemelen duygusal stres içinde, kafası karışık ve hayal kırıklığı yaşayan erkeğin ego yatırımı yapmış olduğu birşey.

Anlaman gereken şey, kişiliğin sonuçta sen ne olmasını istersen o olduğu gerçeği. Bu dışsal etkenlerin kişilik üzerinde etkisi yok demek değil; aslına bakarsan tam da bu dışsal etkenler senin ve senin gibi erkeklerin kırmızı hap topluluğunu aramanın nedeni. Ama, senin için rahat olanı belirleyen kişi sensin ve senin kişiliğini senin yapan özelliklerin ne olduğuna karar veren kişi de sensin. Bembeyaz bir sayfa değilsin belki ama beğenmediğin ya da yararsız tarafları silebilecek ve beğendiğin ve verimli yeni parçalar yazabilecek kapasiteye sahipsin.

Sorular ve cevaplar şöyle.
(1) Mayıs ayında 2. diploma için üniversiteye dönüyorum, bunu en iyi nasıl değerlendirim?

Bu tamamen senin kişisel hedeflerine bağlı. Bu zamanı kullanmanın en iyi yolu, ikinci diploma alma amacını gerçekleştirmek. Bu ikinci üniversite işine kafanda belirli hedefler olarak girdiğini varsayıyorum, ama bu gerçekten istediğin şey mi? Bu soruyu sorma nedenim, hayatlarındaki kadını memnun etmek ya da kendi güvensizlikleri ve reddedilme korkuları yüzünden hayatlarının akışını değiştiren o kadar çok erkek biliyorum ki. Bir erkeğin, kaybetmekten korktuğu bir ilişkiyi ancak böyle devam ettireceğine inandığı için ya da “sorumluluk sahibi bir erkek böyle yapar” konsepti ile kadınının yararı için kendinden fedakarlık yapması gerektiği inancı ile, belli bir üniversiteyi ya da kariyeri seçmesi çok duyulmamış bir hikaye değil. Böyle bir senaryo çoğunlukla, kadın kendisine ve hırslarına öncelik veren bir erkekle terk ettiğinde (bu erkeği çekici yapan tam da bu kendine öncelik vermesidir), öfkesi ile başbaşa kalan bir erkek ile sona erer.

Bu yazdığım senin durumunu uyuyor mu, uymuyor mu bilmem ama bunu kendi kişiliğini eline almak ve kendi istediğin kalıba sokmak için bir örnek olarak alabilirsin. Bazı seçimleri neden yaptığını ancak sen bilebilirsin. Senden tek istediğim gerçek motivasyonun konusunda acımasız bir şekilde eleştirel olman. Belki neden ikinci bir ünivertiste derecesi yapmak istediğini gözden geçirme zamanın gelmiştir.

(2) sadık bir ilişkiye girmeden bir kadınla ilişkiye girmek için çalışarak, temel olarak cinsel ilişki isteyerek kadınları inciteceğimi, ahlaksız biri olduğumu hissettiren sosyal koşullamayı nasıl aşabilirim?

Az çok güzel her kadın, senin onunla seks yapmak istediğini bilir. Bu temel, kimyasal bir içgüdü ve dürüst olmak gerekirse, bunda kötü hiçbir şey yok. Erkek olarak doğandan gelen çok partnerli ilişki dürtünün sende duygusal çelişki yaratmasının sebebi, tam da bu doğal dürtüyü bastırmak için icat edilmiş ve senin de içselleştirdiğin sosyal geleneğin sonucu.

Bunun farkına varmak, bu sosyal geleneği aşmanın ve hatta onu sorumlu bir şekilde kullanmanın ilk adımı. Erkek olarak bizim biyolojik zorunluluğumuz, en iyi fiziksel özelliklere sahip kadınların en olabildiğince çoğu ile cinsel ilişkiye girmek. Bu temel bir içgüdü ve belli bir seviyede hem kadınların hem de erkeklerin anladığı birşey. İtiraf etmeliyiz ki, sosyal gelenek geçmişte bu içgüdüyü bastırmak konusunda iyi iş çıkardı ama bu dürtüyü hiçbir zaman yok edemedi zira bu bizim hayatta kalma sebebimiz olan temel bir özelliğimiz.

Tam tekeşliliğin amacı ve yararına karşı bir argüman öne sürmeyeceğim. Ebeveyn yatırımı olarak karşı cinsten iki kişinin kurduğu ve tek eşli olarak devam ettirdiği aileden başka hiçbir metod çocukların sağlıklı ve dengeli bir ruhsal gelişim kazanması konusunda aynı şekilde etkili değil. Burada şunu da belirtmeliyim ki, ana akım medyada bolca iddia edildiği gibi cinsel kimliğin sosyal koşullanma sonucu ortaya çıktığını düşünmüyorum. Bunun aksine çok fazla sayıda biyolojik delil var.

Cinsiyetler birbirlerini tamamlamak için varlar, birbirlerine karşı değillerdir. Bu dediğimin asla aldatmaya bahane olarak kullanılmasını istemem zira tek eşlilik her iki yetişkin için de faydalı birşey. Ama bu sağlıklı tek eşlilik tamamen çocukça, duygusal ve güvensizlik dolu romantizm ile gölgelendiğinde ve beklentiler bu romantizme göre şekillendiğinde, bir erkeğin “ödül benim” ruh haline bürünmesi lazım. Bu kafa yapısı, tek eşliliğe girmeden önce daha geniş bir eş havuzu ile tecrübe yaşamak ve bunun olgunluğu ile tek eşliliğe girmek ile sonuçlanır. Bunun anlamı şu : eğer kendi biyolojik dürtünü (sınırsız sekse sınırsız ulaşım) tek eşliliğe feda edeceksen, pragmatik olarak, en geniş havuzdan en iyi partneri tavlamayı ve seçmeyi isteyeceksindir. Bunun iki negatif yüzü var. Öncelikle senin şu an elinde olabilecek en büyük havuz ve burdan tavlayabileceğin en iyi partner, elde edebileceğinin en iyisi olmayacak. Zira 37 yaşına geldiğinde, herşeyin yolunda gittiğini varsayarsak, 27 yaşındakinden çok daha olgun ve varlıklı olacaksın. 37 yaşındaki sen, 27 yaşındaki sana göre çok daha iyi uzun vadeli partner tavlayabilecektir. İkincisi, kadının cinsel pazar değeri yaşla düştüğü için, senin şu an 27 yaşında olan güzeller güzeli uzun süreli ilişki adayının 37 yaşında da aynı kalacağının garantisi yok. Aslına bakarsan, muhtemelen alakası bile olmayacak.

Bir erkek kelimenin tam anlamıyla opsiyonları ile yaşar ve ölür. Bu nedenle bir erkek hayatında, opsiyonlarını değerlendirdiği ve paralelinde de kendisini geliştirdiği uzun bir dönem yaşamalıdır.

Ve işte tam da bu çoğu erkeğin yenildiği noktadır. Ruh ikizi gibi sosyal geleneklere inanır ve içselleştirir. Bu gelenekler zaten onun yeterli olgunluğa ve kişisel başarı (sadece finansal başarı değil) seviyesine bakmaksızın kendisini bir kadına bağlaması için vardırlar. Bu erkeklerin en acınası ise OHSlerdir ve bu elemanlar bu tür beyin yıkamalarını evliliklerine hatta yaşlılıklarına taşırlar.

Gerçekten güçlü bir erkek, en değerli kaynaklarını büyük bir itina ile korur; özgürlüğünü ve manevra kabiliyetini. Başka deyişle opsiyonları ve bunları kullanabilme gücü. Gerçek güç başkalarını kontrol etmekle alakalı değildir, kendi hayatının gidişatını ne derece kontrol edebildiğinle alakalıdır. Herhangi birşeye bağlılık bunu HER ZAMAN sınırlar. Bir kapıdan girdiğinde, binlerce kapı ardından kapanır. Ne istersen yapmakta özgürsün değil mi? Bir işten her zaman istifa edebilir, karını boşayabilir, okulunu değiştirebilirsin, vs. Fakat bugün ne oldukları kız arkadaşlarından, karılarından, çocuklarından ve ebeveynlerinden bağımsız kendi kendilerine aldıkları kararlara bağlı kaç erkek tanıyorsun?  Peki istifa etmelerinin kendilerine ve ailelelerine ne yapacağından korkarak kötü bir işe çakılıp kalmış kaç adam tanıyorsun? Bu adamlar istifa etmekte özgür mü? Tabii ama ellerine bakan çocukları ve ilişkileri üzerinde ciddi kötü etkileri olmadan istifa etmeleri mümkün değil.

Peki bu senin için ne demek? Gördüğüm kadarıyla 2 seçeneğin var. Opsiyonlarını bir sürü uzun süreli ilişki ile değerlendirir, eğer işin içinde cinsellik olacaksa bağlılık sözü vermeden cinsellik yaşayabilirsin. Kadınların çıkarı için varolan ve senin de içselleştirdiğin  sosyal gelenekleri ve beklentileri içinden atmayı öğrenirsin ve gerçekten opsiyonlarını değerlendirirsin. Ya da bu moral doktrin içinde kalır (bunda utanılacak birşey yok) yine de bağlılık sözü vermeden kızlarla çıkmaya devam edersin (opsiyonları sınırlı olsa da).

Sana hangisini seçmen gerektiğini dikte etmeyeceğim ama çok az dindar insan karşısındaki kadının karakter problemlerini gözardı ederek bir an önce evlilik ve tabii seks olayına geçmenin cazibesine karşı koyabilir. Bence ikna edilmesi zor olmak, acele karar verip hayatını geri dönüşssüz değiştirmekten daha iyidir.

Senin bu tereddütlü halin dini inançtan mı ya da içselleştirdiğin sosyal gelenek mi bilmiyorum. Aslında bu ikisinin yakın ilişkili olması ilginç değil mi? Fakat adanmış ateist olmasına rağmen ruh ikizi hurafesine yobazca inanan insanlar biliyorum. Birçok kadın (ve olması gerekenin çok üstünde sayıda erkek) bu ruh ikizi, hayatının aşkı, hurafeleri ile ilgili düşüncelerimi Tanrının varlığını reddediyormuşum gibi karşılıyor.

Altta yatan nedenlerin ne olursa olsun kadınlar bir erkeğin hayatının odağı olmamalı. Bir kadın için yaşamaya başladığında, o kadın olursun. Bundan sonra asla bir kadının onayını almak için hayatından ödün verme. Her zaman ÖDÜL sen olmalısın, kız arkadaşın olmadığı zaman bile. Uzun süreli ilişkiye ÖDÜL olduğun ruh haliyle girmen gerekir. Sana tavsiyem, iş yaşamında 2 sene geçirmeden tek eşli bir ilişkiden uzak durman. Ortamı yokla, ne istersen yap ama bir kız arkadaşa bağlanma ya da odaklanma. Bunun yerine kendine odaklan ve tek eşli ilişkinin hedeflerini ve bunları nasıl gerçekleştireceğine etkilemesine izin vermeyeceğine dair kendine söz ver. Buna aydınlanmış benlik-ilgisi denir, kendine yardım etmeden, başkalarına yardım edemezsin.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Arkadaşı oynamak

Kadınların erkek arkadaşları ve kız arkadaşları vardır. Eğer bir kadınla yatmıyor ve arkadaş iseniz, onun kız arkadaşlarından birisinizdir.

Rollo Tomassi

“Ben seni arkadaş olarak görüyorum (friendzone) diyarından nasıl çıkılır?” Hiçbir zaman o diyara girmemek en iyisi. Eğer bir kere friendzone’a girdiyseniz arka kapıdan sıvışabilirsiniz, kadını ve friendzone’unu arkada bırakarak.

Kadınlar bu meşhur “ben seni arkadaş olarak görüyorum / arkadaş kalalım” reddetme yöntemini çok uzun süredir kullanıyorlar. Bu, bir taşla iki kuş vurmak anlamına gelen oldukça fonksiyonel bir yöntem. Nedeni de şu : Erkek için kadın – erkek ilişkilerinin en önemli ödül birimi seks iken kadın için bu ilgidir ve arkadaş kalalım reddetmesi ile istemediği ya da şimdilik istemediği bir erkekle beraber olmak zorunda kalmazken, aynı zamanda onu friendzone’a atarak ondan ilgi almaya devam eder. Bu aynı zamanda reddedişin yükünü erkeğin omuzlarına da yıkar zira eğer siz arkadaş kalalım cevabına “yok öyle bye bye” diye karşılık verirseniz, onun uzattığı arkadaşlık elini iterek suçlu konumuna da düşersiniz.

Fakat birçok kadın için “arkadaş olalım” reddedişi tehlikeli bir yöntem olmaya başladı. Cinsel açlıkta sınır tanımayan genç ve feminen beta kuşağı bunun bir reddetme olduğundan tamamen habersiz ve bunu bir umut olarak algılıyor : “eğer onunla önce arkadaş olursam ona benim aslında ne kadar iyi bir erkek arkadaş materyali olduğumu gösterebilirim” yanılgısı ile. Bu erkeklere biz uydu erkek diyoruz. Uydu erkek, gerçekte sürtüğün erkek versiyonudur. Erkekten ilişki karşılığı almadan onunla beraber olan kadın ile, kadından cinsellik almadan ona ilgi ve kaynak ayıran erkek aynı şeydir. Fuckbuddy – friends with benefits durumundaki kadın ile friendzone’daki erkek aynı şeydir.

Bir erkek, “arkadaş olalım / kalalım” reddedişini genelde en standart beta erkek oyunu olan önce arkadaş olalım stratejisi yüzünden yer. Bu erkek daha ilk buluşmadan daha yakın ilişkiyi ima ile de olsa bastırmak yerine, önce tamamen aseksüel ve zararsız görünüp, doğru zamanı bekleyerek, başından kendi kendinin kulaklarından tutup friendzone’a atar. Her kadınla ilk buluşmalarda olayı yakın temasa taşımak mümkün değildir ama beyni beta oyunu ile yıkanmamış erkek (a) bunu deneyecek cesareti gösterir ve (b) iş oraya gitmeyecek gibi ise hatunu komple unutarak friendzone’un yanına bile yaklaşmaz. Betanın temel stratejisi ise bunun tam tersidir.

Friendzone’a giren erkeklerin burada olmalarının en önemli nedenlerinden biri keskin nişancı taktiğidir :

Uzun süreli ilişki dışında erkeklerin büyük bir kısmı, sniper yöntemi olarak adlandırılabilecek bir ilişki stratejisi izlerler. Beta erkek sıklıkla tüm zamanını, enerjisini ve kaynaklarını tek bir hedefi sabırla beklemeye, o sabırla beklediği doğru zaman gelip de hedefindeki kıza niyetini belli etmeye adar. Bu “kız”, bütün bu bekleme / kur yapma dönemi boyunca, beta erkeğinin hedefindeki tek hatun kişidir. Bu süreç birkaç haftadan, bazı uç örneklerde birkaç yıla kadar sürebilir. Bu bekleme süresi boyunca beta erkeği, en önemli kaynağından fedakarlık yapar – diğer potansiyel fırsatlar. Tabak çevirme teorisini kullanan erkek ise bu saçma (ama maalesef çok yaygın) durumdan kendini koruyabilir ve kadın peşinde koşarken birçok hedefe seri halde yönelir (pompalı tüfek yöntemi). Kadınsı koşullanma ile beyni yıkanmış beta erkeği balığı olta ile avlarken, tabak çeviren erkek balığı çok geniş bir ağ ile avlar. Ağa takılanlardan beğendiklerini alır, beğenmediklerini tekrar suya atar. – Tabak Teorisi

Keskin nişancı stratejisinin temel problemi kadın – erkek ilişkisini yatağa taşıyan o tüm cinsel gerilimden ve tutkudan soyutlanmış olmasıdır. Ancak cinsel birleşme sonrası gelebilecek olan o sıcak, samimi ve güvenli atmosfere, cinsel ilişki öncesi varolması gereken pozitif cinsel gerilim sürecini bypass ederek atlar. Bu testosteron yoksunu süreç kadına karşısındaki erkeğin bir şekilde erkek değil yatakta sarılıp uyuyacak bir oyuncak ayı olduğunu bağırır. İşin komiği bu oyuncak ayı “zararsız” sürecin sonunda seks talep ederse kadından alacağı cevap “aman Tanrım sen bunca süredir beni becermek için arkadaş gibi mi davrandın?” sorusu olacaktır 🙂 Tabii bu kısım betamıza söylenmeyebilir ama bunun ardından gelen sözler klasiktir “ama Mahmut ben seni arkadaş olarak görüyorum”.

Eğer yukarıdaki süreci uygulamazsanız zaten bu cevabı almazsınız. Ama eğer bu duruma düşerseniz arkadaş kalalıma her zaman verilmesi gereken cevap bunu reddetmektir. Bu reddediş ne zaman olursa olsun “hatanın neresinden dönülse kardır” diye yapılmalıdır. Ama arkadaş kalmayı reddetmek genelde uydu erkeğin “kız ben kaçarsam kovalar” mantığıyla yaptığı bu nedenle de tam olarak yapamadığı birşeydir.

Çeviri: Playing friends

Çiftleşme çizelgesi

Kadınların hem iyi genetik materyale hem de kendisine ve çocuğuna rahatça bakacak iyi kaynaklara sahip erkekleri elde etmek için geliştirdikleri ve yüzyıllardır kullandıkları sosyal tertibatlar ve metodlar var. Bir kadın için ideal olan, elde ettiği etken bu ikisine de sahip olması. Fakat bu iki özelliğin tek bir erkekte bulunması (özellikle günümüzde) nadir görülen birşey. Bu nedenle kadınlar hem biyolojik zorunluluklarının hem de güven ihtiyaçlarının kışkırtması sonucu bu duruma cevaben sosyal gelenekler geliştirmek zorunda kaldılar. Sonuç olarak erkekler bugün sadece kadınların biyolojik zorunluluklarıyla değil, uzun bir tarihi olan bu geleneklerle de karşı karşıyalar.
Daha önceki birçok yazıda eş seçiminin binlerce yıllık evrimle iki cinsiyetin de donanımına kazınmış psikolojik ve biyolojik fonksiyonlarca şekillendiğini yazdım. Bu fonksiyonlar kollektif hafızamında o kadar derinlere işlemiş ki, bu fonksiyonları sonucu defalarca aynı davranışları tekrarlasak bile, bunların etkisinde kararlar verdiğimizin bilinçli olarak farkında bile değiliz (örneğin bir kadının alfa serseri ile ikinci çocuğu yapması).
Bir türün hayatta kalması için çocuklarının hayatta kalma şansını en çok arttıracak davranışlar sergilemesi mantıken çıkarabileceğimiz bir kavram – bunun diğer bir yolu da sinekler gibi binlerce yumurta bırakmak ama çoğu büyük gövdeli memeli bu şekilde üremiyor.  Bunun insan dişisi için en açık seçik anlamı, kadının kendi genetik materyalinin elde edebileceği en iyi erkeği bularak ona ve potansiyel bebelerine en iyi kaynakları sağlanması şansını arttırmak. Bu nedenle kadınlar kendi üremelerinin itina ile seçicileri iken, erkeklerin üreme stratejisi kendi genetik materyallerini insani sınırlar içinde en fazla kadınla paylaşarak en fazla sayıda bebe yapmak şeklindedir. Bir erkeğin tabii ki eş seçerken kriterleri vardır ama (hatun taş olmalı gibi) ama kriterleri bir kadın kadar seçici değildir (gece 2’den sonra çirkin hatun olmaz). Bunun yansımasını hormonlarımızda görebilirsiniz. Erkekler kadınların 12 ila 17 katı testosterona sahip iken (cinsel tahrikin ana hormonu) kadınlar erkeklere göre daha çok östrojen (cinsel ihtiyatın hormonu) ve oksitosin (besleme – büyütme ve güvenin hormonu) hormonuna sahiptir.
Fakat bu iki strateji pratikte çatışma halindedir. Bir kadın ve bebesinin hayatta kalma şansını arttırması için erkeği üreme stratejisinden büyük ödün vermeye zorlaması gerekir. Erkeğin birden çok kadını hamile bırakıp terk etmek yerine sadece bir kadına (en azından uzun süre) ve onun bebesine yatırım yapması kendi genetik geleceği açısından risklidir. Bu nedenle erkek kendi üreme stratejisinden ödün verirken hem seçtiği kadının üremek için uygunluğundan, hem de beraber yaptıkları bebelerin kendi bebesi olduğundan emin olmalıdır.
Not : Bunun enteresan sonucu ise erkeklerin kalabalık bir çocuk grubu içinde kendi çocuklarını, kadınlara göre çok daha hızlı bir şekilde bulabilmeleridir. Yapılan çalışmalara göre erkekler hepsi aynı üniformayı giyen kalabalık bir çocuk grubu içinde babalar çocuklarını annelere göre hem daha hızlı hem de daha isabetli bir şekilde bulabiliyorlar.
Eş seçiminde sosyal ve psikolojik faktörler de olsa, temel mekanizma yukarıdaki stratejiler ve onların dengelenmesi üzerine kuruludur.
Sosyal Gelenek
Bilinçaltında süre gelen bu dinamiği karşılamak için kadınlar kendi üreme stratejilerini eniyileyecek sosyal gelenekler geliştirmişlerdir. Örneğin bir kadının bir ilişki konusunda birden fikrini değiştirmesi ve erkeği terk etmesi normal karşılanırken, erkeğin böyle bir fikir değişikliği genelde sorumluluk duygu sömürüsü ile engellenir. Bu nedenle kendi bilinç altı üreme dinamiklerini takip eden “oyuncular” ve çocuklarını başka kadınlar için terk eden erkekler “çok kötü insanlar” iken kendi hayatlarından vazgeçerek karıları ve çocukları (bazen biyolojik olarak kendilerinin olmayan çocukları) için gece gündüz çalışan babalar ise el üstünde tutulur.
Kadınların klasik “arkadaş kalalım” reddetmesi, kadınların kurban rolüne ışık hızıyla soyunması ve hatta evliliğin kendisi bile bu mekanizmanın sonucudur.
İyi babalar mı, iyi genler mi?
Kadınların üstesinden gelmeleri gereken en büyük problem, cinsel çekiciliklerinin çok kısa sürmesi (çoğu 20lerinde takriben 10 – 12 yıl kadar) ve iyi baba materyali ile iyi genetik materyalini aynı erkekte bulmanın zor olmasıdır. Tedarik edebilecekleri ve sağlayabilecekleri güvenlik iyi babaları oldukça faydalı kılsa da, bu özelliklere sahip erkekler genelde daha iyi fiziğe, ataklığa ve risk alma yeteneğine sahip erkeklerin çocuklarına bırakabileceği bu oldukça adaptif genetik materyale sahip değillerdir (daha güçlü, daha hızlı ve daha agresif erkeklerin kendi genetik materyallerini daha sonraki nesillere bırakma şansı daha fazladır).  Bu efendi adam mı, piç adam mı paradoksudur.
Bir kadının hem iyi babanın hem de iyi sperm bağışlayıcısının sağlayabileceklerini elde edebilmeleri için sosyal gelenekleri bu yönde eğip bükmeleri gerekmektedir.
Üreme çizelgeleri
Yukarıdaki paradoksun gerekliliği, kadının kısa süreli ve uzun süreli ilişki dinamiğinde ortaya çıkar. Kısa süreli ilişki iyi genetik materyale sahip erkeklere açık iken, uzun süreli ilişki iyi baba materyaline sahip erkeklere ayrılmıştır. Bir kadının efendi, işi gücü yerinde ve sadık bir erkekle evlenirken kaçamak fırsatı bulduğunda serserinin teki ile kaçamak yapmasının nedeni budur. Genetik geçmişimizin çok büyük bir kısmında bir erkeğin iyi genlere sahip olması iyi sağlayıcı olması anlamına da geliyordu ama günümüz kompleks toplumunda tam tersi daha yaygın. Avcı toplayıcı toplumlarda en saldırgan, en güçlü ve en risk alabilen erkekler en çok geyiği avlayıp en çok eti sağlayabiliyorlardı belki ama bugün en sorumlu, en çalışkan ve en efendi erkekler en iyi para getiren işlere sahipler (tepedeki alfa patron azınlığı saymazsak).
Aldatma
Bir kadının aldatmasının altında genelde bu mekanizma işler. Kadın proaktiv ya da reaktif olarak aldatabilir. Reaktif aldatma da kadının uzun süreli ilişkisi olsa da, kendine kur yapan bir alfa ile kısa süreli kaçamak yapabilir. Bu aldatma paralel bir ilişkiye de dönüşebilir ama asıl motivasyon genelde bu kaçamaktan, eldeki erkek arkadaş veya kocanın sağlayamayacağı iyi genleri almaktır.
Proaktif aldatma ise bekar anne (single mom) olayıdır. Bu senaryoda kadın iyi genlere sahip bir adam bulur, ondan çocuk yapar ve sosyal geleneğin icat edilmiş araçlarını kullanarak onu çocuklarına daha iyi babalık yapacak birini bulmak için terkeder.
Birçok kadının bu döngüleri uygulamak ve erkekleri tuzağa düşürmek üzere kafalarında bilinçli bir ana plan olmadığını tekrar vurgulamak isterim. Bu motivasyonlar ve bunları haklı çıkarmak üzere icad edilen sosyal gelenekler tamamen bilinçaltı prosesler. Kadınlar çoğunlukla bu proseslerin farkında değildir ama onların etkisindedir. Herhangi bir türün dişisinin çocukları için en iyi gen sağlayıcıyı ve çocuklarıyla beraber hayatta kalmasını sağlayacak en iyi kaynak sağlayıcıyı bulması, ona evrimsel olarak piyango vurmasıdır.
Boynuzlu
Bir seviyede erkekler burada olup bitende bir yanlış olduğunun farkındadır ama kadının haklı çıkarma çabalarının karşısında neden böyle hissettiklerini bilemezler ya da sebebini yanlış anlarlar. Ya da erkeği utandırma üzerine kurulu “doğru olanı yap” sosyal baskısına dayanamadıkları için kurtarıcı / kendini feda eden rolüne bürünmek zorunda kalırlar. Buna rağmen bazı erkekler, tecrübe ya da gözlem ile başka erkeklerin başarılı üremeleri olan çocuklar için kendi kaynaklarını harcadıklarını görerek bekar annelerden uzak duracak kadar durumun farkındadırlar.
Erkekler genelde proaktif ya da reaktif boynuzlu durumuna düşerler. Eşinin kısa süreli ilişkilerinin yararlandığı tutkulu cinsellikten asla yararlanmasa da sosyal baskı ile bu başkasının çocuklarına sağlayıcı olmaya devam ederler. Bu erkekler çok az kaynak ayırıyor olsa bile yine de başkasının genetik mirasına az miktar seks elde etmek uğruna kaynaklarını aktarmaktadırlar. Bu erkekler aslında kısa dönemli partnerin yapması gereken babalık işini üzerlerine almışlardır. En azından zaman ve çaba harcamaktadırlar, kendi çocuklarını yapmak üzere kullanabilecekleri zaman ve çaba.
Fakat maalesef söylemeye gerek yok ki uzun süreli zararlarını göz ardı edecek ve bekar annenin kötü kararlarını ödüllendirip besleyecek, am yoksunu sayısız erkek var dünyada. Kadının bu kötü kararlarını destekleyerek bu çerçevede toplumun sosyal geleneğini de destekler. Unutulmamalıdır ki bu devirde (tecavüz hariç) çocuk yapacakları erkeği seçme konusunda tüm sorumluluk kadının üzerindedir ve bu onun seçimidir. Erkeğin de sorumluluğu olsa da sonuçta seks ve çocuk kadının seçimidir.
Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Average Frustrated Chump – Ortalama Umutsuz Salak

Manosphere’in ilk defa filizlenmeye başladığı ve olayın temel olarak hatunları yatağa atmaktan ibaret olduğu yıllarda, efsanevi The Mystery Method içinde ortaya atılan ve Average Frustrated Chump (AFC) diye bir kavram var. Kabaca “Ortalama Umutsuz Salak” (OUS) diye çevrilebilir. AFC bugün beta ya da herb (herbivor – otçul) gibi kelimelere eşdeğer. Türkçe kırmızı hap camiasında meriç, mavi haplı ya da uydu erkek olarak bilinen erkek tipi.

Birçok AFC, sorunun içinden dışarı bakan insan evladı, AFC’nin sorunları ile kendi hayatı arasında paralellik kurabilir. Fişten çekilmeye başladıklarında özellikle kavramın kendi geçmişte kalmakta olan kafa yapılarını açıklamakta ne kadar iyi olduğunu kavrarlar.

AFC temel özellikleri :

  • ONEitis – Hayatımın kadını / ruh ikizi kişilik bozukluğu
  • Feminin idealleştirmelerine (disney tarzı aşk masalı gibi) inanmak
  • Cinsiyet eşitliği için kadının yüceltilirken erkeğin alçaltılması gerektiğine inanmak (bu ne kadar kurnazca ve gizli kapaklı olursa olsun)
  • Kurtarıcı ekolü– kadının cinselliğini onun için yapılacak şeyler ve çözülecek problemlerle elde etmeye çalışmak (çiçekler, pahalı yemekler, ayıcıklar (hala var bu), yapılan ödevler, onarılan laptoplar vs. gibi uzayan bir belirtiler listesi vardır bunun)
  • Kendini feda etme ekolü – kendinden ve hayatından ne kadar feda edersen, aşkını / sevgini / kendini adamanı o kadar fazla gösterirsin modu
  • Arkadaş olalımdan yürümek – Önce arkadaş, uydu erkek, friendzone vatandaşı olayım, ordan hatun benim kendini kullanan öküzlerden farkımı görüp bana verir ekolüdür ki gerçekten de hatun o “öküz”lerin ilgisini çekememeye başladığı 30lu yaşlarda bu delikanlıya varır)
  • Temel olarak yeni yetme iken geliştirilen ergen flört tekniklerine takılıp kalmak
  • Seri tek eşlilik ve bunun getirdiği güvensizliklerle bezeli bir ilişki geçmişi (bunlar bırakın bir kızla ilişkide iken, ONEitis’ine yazarken bile başka kadına kur yapmazlar 🙁 )
  • Kadınların kendilerinin ilişkiden ne istediklerini anladıklarını, bunu 100% samimiyetle karşılarındakine belirttiklerini sanmak (kadın bunun aksini gösteren düzinelerce davranış sergilese de). Kadının davranışlarını objektif bir şekilde gözlemleyerek bundan ne istediğini çıkarmak yerine tümden gelim ile ne istediğini anlamaya çalışmak
  • Kadının doğal eğiliminin duygusal değil mantıklı davranmak olduğunu sanmak
  • Reddedilme korkusuna karşı kullanılan bahanelere aşırı bağımlılık
  • Özdeşleşme mitine inanmak. Kendini ne kadar idealindeki kadınla özdeşleştirirse ya da onun sözel olarak istediği ideal erkekle özdeşleşirse, onu etkileyeceğini sanmak. Ortak ilgi alanlarının ilişki ve sekse giden ve onu koruyan şey olduğunu sanmak (Kadınla başarılı olmak için kendini onun yerine koymak veya onun gibi düşünmek gerektiğini sanmak. ONEitieslerinin dertlerini telefonda saatlerce dinleyen uydu erkekler çok yapar bunu. Son zamanlarda hatun düşürmek için feminist olmak gerektiğini sanan erkekler de türediler ki bunlar uç noktada yapar bunu).
  • “Ben diğer erkeklere” benzemem mitine inanmak. Buna göre kendisi kızımızın canını yakan “kötü” çocuk sürüsünden değildir. Kendisi aslında kızımızın aradığı ve az bulunur adamdır. İşin komedi tarafı da, aslında kendisi gibi zararsız efendi çocukların çoğunluk olmasıdır. Ortalama güzel bir hatunun bir mesaj uzağında kendinden bir düzine vardır aslında.
  • Uzak mesafe ilişkisini ilişki sayar.
  • Kadınları kendi “ilişki yetenekleri” ya da yeteneksizliklerine göre sınıflamak. Şu hatun benim ligimde değil, şu hatun kaltak falan diye sınıflamalar yapmak
  • Toplumun kendini tek yüzük kafesine kapamak için pompaladığı yaşlanınca yanlız kalan erkek korkusuna kendini kaptırmak. Daha doğrusu hayatını yanlız geçirmenin, korkunç bir ilişki ve evlilikte ayak paspası olmaktan daha kötü olduğunu sanmak.
  • Kadın erkek eşitliğini, kadın erkek aynılığı sanmak. Kadın ve erkeklerin biyolojik ve sosyal koşullanma olarak farklı olduğunu anlamamak. Seçme – seçilme, kendi seçtiği kişi ile birlikte olma, istediği gibi giyinme, eğitim ve işte eşit fırsatlar, vs. gibi alanlarda “eşit” olmayı, aynı olmak sanmak. Özellikle ilişkiler konusunda kadınların düşünce ve güdülerinin erkekten tamamen farklı olduğunu anlayamamak.

Bu yukarıdaki liste daha da uzatılabilir. Burada amacımız “eğer şöyleyseniz AFCsiniz” listesi vermekten çok AFC kabaca ne demek onu anlatmak. Ortalama bir AFC’nin ego yatırımı yaptığı bu tür inançlar, kendi tipinin çoğunlukta olmasının da etkisi ile AFC’ye doğal görünür. Bununla çelişen erkek davranışları ise hem kötüdür, hem de bunları uygulamaya çalışan AFCler yapay ve sığ aptallardır.

AFCler kendi içinde bulundukları feminin inanç çukurunda birer yengeçtir. Aralarından biri kadın – erkek ilişkilerinin gerçek dinamiğine uyanır gibi olsun, diğerleri onu dibe çekmek için herşeyi yapar. Bu nedenle eğer bir AFC iseniz, diğer mavi haplılarla değil, kırmızı haplılarla takılmanız daha hayırlısı.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Vaka Çalışması – Mitch’in Kırmızı Hapı

Vaka Çalışması – Mitch’in Mor Hapı yazısında üzerine detaylıca eğildiğimiz Mitch, ne kadar dirense de kırmızı hapı yutacak gibi. Kasım 2016’da bahsettiği “hayatının kadını” ile ilgili güncel bilgiler vermek üzerre Ağustos 2018’de geri dönmüş. Devam etmeden gidip Mitch’in Mor Hapı yazısını okuyun.

Beyler selam,

Sizin bilgi dolu, zekice ve pratik girişlerinizi okumak için yeniden dönmek çok güzel. Bir süredir uğramıyordum. Rollo’nun bloğunun ve kitabının başarılı olduğunu görmek güzel. Tebrikler ve hala-mor-fakat-yavaş-yavaş-kırmızıya-çalan kalbimin derinliklerinden başarılar diliyorum. Ve şimdi daha önce bu bloğun ideolojik, kült gibi bir yer olduğu konusunda tükürdüklerimi geri yalıyorum. Bazılarınız hatırlar, Rollo hakkında yazı bile yazdı. Sonrasında da  internette tanıştığım Ukraynalı ile evlenerek kendimi ateşe atıp atmadığım konusunda uzun bir tartışma oldu. Artık 50 yaşına gelmiş bir koca oğlan olduğumu ve kadınlar konusunda ne yaptığımı bildiğimi yazmış ve sizi olayın nasıl geliştiği konusuda ilerde güncelleyeceğimi belirtmiştim. Sanki yazdığım onca saçmalıktan sonra kimsenin sikindeymişim gibi geri geldim.

The Rational Male bloğuna yeniden girmeye başladıktan sonra son bir iki gündür bu yorumu yazmayı düşünüyordum ve şunları söylemeyi planlıyordum : “hanım 9 aydır burada, 5 aydır evliyiz. Herşey güzel gidiyor, düzenli ve zevkli bir seks hayatımız var, evde yemek yapıyor ve bana iyi bakıyor. Çalışkan bir şekilde İngilizce çalışıyor, arkadaşlar ediniyor ve mutlu görünüyor. Hiç sektirmeden her akşam benim öğle yemeğimi hazırlayıp paketliyor – hatta bir gece sabah 1’de kalktı ve benim öğle yemeğini hazırlamadığını farketti. Boşver dememe rağmen kalkıp yemeği hazırladı. Onun sorumluluğuymuş bu, öyle söyledi. Benden gerçekten hoşlanıyor, yatakta da gayet sevgi dolu, arzulu ve ateşli. Bir iki tartışmamız oldu, kendi duruşumu korudum, ama burada kimsesiz ve kırılgan olduğu için de biraz taviz verdim ve onun isteklerini yerine getirip, ihtiyaçlarını gidermeye çabaladım.”

Ve hipergaminin sikinde değil!

Bak sen şu Allah’ın işine, dün bilgisayar açıktı, skype’ta bir erkekten “selam” mesajı belirdi. Ekranı açtım, New Hampshire ya da her ne sikimse bir yerden bir erkekle mesajlaştı. Uzun sürmedi mesajlaşma ama detaylara giren bir samimiyet vardı – eleman kendine eş arıyormuş, bizimki onun yaşadığı şehrin büyüklüğünü, havasının suyunun nasıl olduğunu, kaç çocuğu olduğunu falan sordu. Benim betim benzim atarken bunun ne demek olduğunu kendimi kandırmadan gördüm! Bunun ne olduğu belli ama tabii sonrasında hanımdan tek bir sorumluluk alma çabası olmadan komple bahaneler ve inkarlar geldi.

Şimdi ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum. Rollo’nun çalışmalarına, bu bloğa ve foruma çok şey borçluyum. Bu felsefeyi özümsemeye çalıştım ama biliyorum daha bir fırın ekmek yemem lazım. 50 yaşında olup da hala bu kadar temel konularda tavsiye istemek çok alçakgönüllü hissettiren birşey. Bu bilgi dağarcığından kendimi bu kadar uzun süre sakınmış olmam cidden şaşırtıcı.

Teşekkürler

Şimdi yazacaklarımı “ben sana demedim mi” mantığıyla ya da sana eziyet etmek için yazmıyorum Mitch. Ama fişten çekilmenin değişik aşamalarındaki erkeklerin Mitch’in vakasını klinik vaka olarak incelemesi çok önemli. Seni kızdırmak ve alay etmek için yazmıyorum Mitch ama senin durum ibretlik.

İlk yazıda da belirttiğim gibi Mor Haplı erkeklerde, Mavi Hap’ın idealizmini, Kırmızı Hapın gerçeklerinin içine sokuşturmaya çalışma konusunda büyük bir arzusu vardır. Bunun nedeni, bu kişilerin Kırmızı Hap bilincinin, Mavi Hap şartlanması üzerindeki yıkıcı etkisidir. Kadın doğası hakkındaki acımasız gerçeklerin ayırdına varmak, daha önceden inandığı tüm idealist Mavi Hap fikirlerini çöpe atmak ve Kırmızı Hap bilinciyle kendine yeni ve pozitif bir erkeklik yaratmak zor ve acılı bir iş. Hayat boyu Mavi Hapa damardan bağlı olan birçok erkek için Mavi hapın hayallerini bırakıp gitmek çok korkunç birşey.

Bu nedenle şunu hep duyarız : “abi tamam Kırmızı Hap çok doğru ama yine de hayatında bir tane ruh ikizinin olması OK zira Kırmızı Hap bilinciyle bunun en kötü etkilerinden korunmak mümkün”. Hatırlarsanız Mitch bu konudaki ilk mesajında bu kadının hayatının kadını olduğunu yazmıştı :

“Hala iyi bir eş arayan erkeklere Doğu’ya bakmalarını salık veriyorum. Rusya, Ukrayna gibi eski Sovyet Bloğu ülkelerinden bahsediyorum. Tanıştığım bu kadının bana nasıl yeniden cesaret ve hayat verdiğini anlatamam – ve “ruh ikizimi” (The One) bulana kadar karşılaştığım ve muhabbet ettiğim kadınların çoğu da aynı idi …”

Morun tonları

Yavaş yavaş farkına vardığım birşey var : iki tip Mor haplı erkek var. Birincisi, kendi çıkarı Kırmızı Hapın sunduklarının yarısını kabul etmekte olan erkekler. Bunlar “adam ol”, “doğru olanı yap” diye gezinen ahlak bekçileri. Kadınların doğası konusuna marjinal olarak değinirken kişisel – gelişim kısmının erkeklerin içlerindeki betayı tam öldürmeden de kadın – erkek ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yürütebileceklerine inanırlar. Bunlar zamanında 100% kırmızı haplı iken hayatın şartlarının (evli ve çocuklu yaşam) kendilerini mavi hap dünyasına zorladığı insanlar.

İkinci tip mor haplılar ise fişten hiçbir zaman tam çekilememiş erkekler. İlk yazımı yazdığımda, Mitch’in bu grupta olduğunu belirtmiştim. Bazı erkekler Kırmızı Hapın sunduğu gerçekleri es geçemezler ve kadınların acımasız doğası konusundaki bilgileri şevkle kabul ederler. Hipergaminin umrunda değildir, alfa siker – beta öder, vs. Beta yanlarıyla hesaplaştıklarına kendilerini inandırırlar ama hala mavi hap ideallerinden ve hayallerinden kopmaya gönülleri razı olmaz. Bu mavi hap hayalleri ile çelişen kırmızı hap gerçeklerini görmezden gelmeye ya da reddetmeye çabalarlar.

Manosphere’de yazmaya başladığımdan beridir benim evliliğimi ya da diğer kırmızı haplı ve evli erkeklerin evliliğini, Kırmızı Hap Bilinci için bir şablon olarak kullanmayın diye uyarıp durdum. Bildiğim az sayıdaki evli ve kırmızı haplı erkek, evliliğe beta giren ve daha sonra kırmızı hap ile uyandıktan sonra evliliğini kurtaran ya da daha çok sayıda boşandıktan sonra kırmızı hapa nail olan erkekler. Eminim ilerde artan sayıda evlilik hayatından önce kırmızı hap yutan erkek göreceğim.

Mitch’in hikayesi ibretlik zira kırmızı hapın uyanışı ile mavi hap efsanesi olan saf ve temiz evlilik masalını gerçekleştirmeye çalışan mor haplı tipik bir erkek var karşımızda.

Mor haplı bir erkeğin saldırganlığı ve direnci ile karşı karşıya kalan kırmızı haplı bir erkek şunun farkında olmalı : mor haplı erkeğin gerçeklerle yüzleşmeye, kızgınlık ve umutsuzluk duyguları ile güreşmeye ve sonuçta da küllerinden yeniden doğmaya cesaretleri olmadığı için kendilerini bir felaket yoluna sokacaklardır. Mor haplı erkek kırmızı hapın gerçeklerini anlamıyor değildir, sadece bunu içselleştirip kendine daha iyi bir hayat kurabilecek kabiliyette değildir. Sonunda olan böyle bir erkeğe “iyi bir evlilik” yorumunun mavi hap hayalllerini anlatmaya çalıştığında, bu erkek sinirlenip, söylenene değil söyleyene saldırır :

Haha … siktirin gidin. Neden böyle konuştuğunuzu anlıyorum. Beni benden kurtarmaya çalışıyorsunuz. Yazdıklarımın damardan Kırmızı Hapçı sizlere nasıl saf salak göründüğünü de biliyorum. Ama sizin düşündüğünüz gibi kadınlar ve uzun süreli ilişkiler konusunda tecrübesiz değilim. Kırmızı Hap Öğretisinden ve bu siteden çok yararlı ve zihin açıcı şeyler öğrendim. Bu sayede kadınlar karşısında duruşumu ve bakış açımı değiştirdim. Fakat aynı zamanda çoğunuz sanki Kırmızı Hap Öğretisini ideoloji gibi kabul ediyorsunuz ve bence bu tehlikeli. Benim, benim kadınım ve ilişkim hakkındaki tüm gerçekleri sadece şurada yazdıklarımı okuyarak tamamen biliyormuş gibi konuşmanızdan bahsediyorum. Sanki Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkında herşeyi kapsıyormuş gibi.

Ve yine de öğreti açıklamıştır bile.

Ne demek istediğimi anlamıyorsanız sizin için üzülüyorum. Kırmızı Hap bana ne olup bittiğini anlamam konusunda çok yardımcı oldu. Onun için beta sağlayıcı  olduğumun farkındayım. Benim sağlayabildiklerim beni çekici kılan şeylerin önemli bir kısmı ve aynı zamanda alfa özellikleri de onu tahrik ediyor. Bu iki özellik tek bir insanda olabilir. Bu gerçeği ve mekanizmasını anlamak beni daha az stresli ve güvensiz kılıyor çünkü ne yapacağım konusunda daha eminim.

Beta provider olmak beni kancık yapmıyor. Kadınımın ve ailemin ihtiyaçlarını karşılamak beni erkek yapan şeylerin başında geliyor ve bundan büyük zevk ve tatmin duyuyorum.
Bu arada hiçbir şekilde 44 yaşında bir kadına “kapağı atmıyorum”. Daha genç kadınlarla ilişkiye girebilirim ama ben tercih etmiyorum.

Hayat sikişten ibaret değil ama eğer sizin için öyle ise anca o tip kadınları çekersiniz hayatınıza. İlişkilerde ne elde ettiğimiz, ne olduğunuzla alakalı. Açık bir yürekle yaşayamıyorsam, yaşamanın anlamı ne ki. Ama her koyun kendi bacağından asılır.

“Ben demiştim” dememek zor ama kırmızı haplı bir erkek, mor haplı bir erkeğin bu kızgınlığının asıl nedeni konusunda uyanık olmalı : eleman sadece kırmızı hap gerçekliğinin hayatına getireceklerinden korkuyor. Erkekleri fişten çekmek pis iş ama Mitch’in aramıza geri döndüğünü görmek güzel, en azından doğru yola girdiğini ve bu tecrübeden birşeyler öğrendiğini umuyorum.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Sadece kendin ol (ya da başkası olma kendin ol)

Günümüz feminen kültür propogandasının erkeklere en çok pompalanan kavramlarından biri “sadece kendin ol” (just be yourself). Bu saçmalık sadece geleneksel ve sosyal medyadan akmıyor, erkeğin çevresinden, özellikle çevresindeki kadınlardan, pompalanıp duruyor. “Sadece kendin ol Mahmut, o seni olduğun gibi sevmeli, kendin olmazsan, sahte biri olursun ve bu da onun sana güvenini zedeler”.

Oysa neden sadece kendin olmalısın ki? Şu anki kendinden daha iyi biri olabileceksen, sadece kendin olmak değil, kendinden daha iyi olmak teşvik edilmeli.

Kişilik sürekli akış içinde olan ve kolayca şekillendirilenilen birşey. Bugün olduğunuz kişi, 2 yıl önceki sizle aynı değil ve 2 yıl sonraki siz bugünkünden daha farklı olacaksınız. Hayat boyu taşıdığımız karakter özellikleri olabilir ama bunlar bile zaman içinde değiştirilebilecek şeyler. Herhangi bir anda sizin kim olduğunuz aslında sizin tanımladığınız birşey ve sizin kişisel şartlarınıza ve çevreye bağlı. Peki, sınır çizgisini nerede çekeceğiz? Ne zaman hakiki bir karakter değişimi “sığ” ya da “yapay” değil de meşru kabul edilebilir? İşin aslı “sığ” ve “yapay” kadıların (ve kuyruklarındaki enayilerin) yüzyıllardır kullandıkları slogan kelimelerden başka birşey değiller. Bunlar erkeklerin, kadınların arzu etmedikleri algı durumları olarak içselleştirdikleri şeyler.

Kadın ya da erkek bir kişi için en zor şeylerden biri değişmeleri gerektiğini duymak. Zira bu, onların “kendileri olarak” kalmalarının şu an içinde  bulundukları nahoş durumun sebebi olduğunu belirtir. Bu birine hayatlarını olması gerektiği gibi yaşamadıklarını ya da çocuklarını yanlış şekilde yetiştirdiklerini söylemek gibi birşey. Uyuşturucu kullanan birini tamamen bıraktırmak için aktif çaba harcasam, toplum beni kurtarıcı bir kahraman olarak görür. Birini kanser olmadan önce sigarayı bırakmaya ikna etmeye çalışsam, ilgili bir arkadaş olarak takdir görürüm. Ama birine kadınlarla başarılı olmak istiyorsa hem onlarla ilgili kafasındaki algıyı hem de onlara yaklaşma biçimini değiştirmesi gerektiğini, mutsuzluğunun sebebinin bu olduğunu, daha iyi görünmesi ve hissetmesi gerektiğini söylesem, bahsi geçen kişinin problemlerine duyarsız “sığ” herifin teki olurum. Oysa yapıcı eleştiri, karşındakinin kendisini gözden geçirip değiştirmesini sağlayabilecek birşey.

Kişilik sadece şekillendirilebilir birşey değil aynı zamanda dramatik koşullarda dramatik şekilde değişebilen birşey. Bunun en bilinen örneklerinden biri savaş gazilerinde görülen travma sonrası stres bozukluğu. Bu adamların maruz kaldığı aşırı koşullar kişiliklerini önemli ölçüde değiştirir. Her ne kadar bu uç bir örnek olsa da koşullar zorladığında başka birine dönüşebileceğinin bir kanıtı. Eğer benim içinde yaşadığım koşullar TV önünde pizza yiyip patatese dönüşme ve Cuma akşamları video oyunu oynama gibi öğelerle bezeliyse, spor salonunda poposunu şekillendiren piliçin birinin gelip benimle sabaha kadar seks yapmasını beklemek ne kadar gerçekçi olabilir? Ama neden olmasın? Sonuçta en samimi şekilde “sadece kendim olmaktan” başka birşey yapmıyorum ki. Hatun beni ben olduğum için sevmeli.

sisman-erkek-guzel-kadin

“Sadece kendin ol” (SKO) hipergaminin hizmetinde bir sosyal gelenekten başka birşey değil. SKO kadınların büyük bir hevesle teşvik ettikleri birşey. Zaten söylemesi en doğru şeymiş gibi de duran birşey. “Kim senin sen olmanı istemez ki Mahmutçuğum?” Bu durumda sana değişmen gerektiğini söyleyen herkes aslında kendi bencil amaçları için seni suistimal etmeye çalışan tekinsiz kişiler. Bu masal kendini olduğun gibi kabul et mantrasına da tam oturan birşey. Özellikle bir kadın yaşlanmanın duvarına karşı hızla yol alırken ve bu fiziğinde acımasızca ortaya çıkarken neden “eskiden kim olduklarına göre değil de şimdi kim olduklarına göre” sevilmek istemesinler. Fakat SKO’nun erkeklerde teşvik edilmesinin sebebi bir çeşit cinsel seçilim mekanizmasından başka birşey değil. Tüm erkeklerin sadece kendileri olduğu ve en samimi şekilde kendileri göründüğü ideal bir dünyada, bir kadın hipergami doğrusunda en doğru erkeği seçtiğinden 100% emin olabilir (aslında bu daha çok seçilmemesi gereken erkeklerin cici çocuklar olarak kendilerini elemelerini de sağlar).

Daha önce de belirttiğim gibi bir kadın bir erkekten dürüstlük beklediğini söyler ama hiçbir zaman erkek hakkında herşeyin önüne serilmesini istemez. Kadına tam olarak herşeyi söylememek ilişkide cinsel çekimi ateşleyecek gizemi korumak açısından tavsiye edilir. Ama bunun bir yararı da erkeğin SKO zokasını yuttuğunu varsayarak hareket eden kadının SKOyu aleyhinize kullanmasını engellemektir.

Tomassi’nin 8 Numaralı Demirden Kanunu
Bir kadının seninle niye yatmayacağını anlamasını HER ZAMAN kadına bırak, asla bunu onun için yapma.
Feminen zorunluluğu toplumun zorunluluğu olarak varetmenin ana mekanizmalarından biri de kadını cinsel seçilimin baş aktörü olarak tutmaktır. Kadının temel cinsel stratejisi, kendi genetik materyalinin bulabildiği en optimum erkeği bulmaktır.

Bu yazı Rollo Tomassi’nin Just Be Yourself yazısından çevrildi. Birebir değil ama neredeyse birebir.

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Rollo Tomassi : Kırmızı Hap camiasının en önemli figürlerinden biri olan Rollo Tomassi'nin The Rational Male kitabı her erkeğin okuması gereken başucu eseri. Oldukça popüler olan The Rational Male bloğunun da sahibi de olan Rollo, The Rational Male - Preventive Medicine (Volume 2) ve The Rational Male - Positive Masculinity: Positive Masculinity (Volume 3) adlı kitapları ile ilk kitabındaki fikirleri daha da geliştirdi. Rollo Tomassi'yi burada Rollo Tomassi etiketinde de takip edebilirsiniz.

Vaka Çalışması – Mitch’in Mor Hapı

Kasım 2016 yılında The Rational Male sitesinde yorum yapan Mitch rumuzlu yeni kullanıcı Ukraynalı bir kadınla olan munasebeti ile ilgili bir yorum bıraktı :

“Hala iyi bir eş arayan erkeklere Doğu’ya bakmalarını salık veriyorum. Rusya, Ukrayna gibi eski Sovyet Bloğu ülkelerinden bahsediyorum. Tanıştığım bu kadının bana nasıl yeniden cesaret ve hayat verdiğini anlatamam – ve “ruh ikizimi” (The One) bulana kadar karşılaştığım ve muhabbet ettiğim kadınların çoğu da aynı idi …”

Nokta! Ne zaman bir erkek üstünkörü de olsa “ruh ikizi” (hayatımın kadını) diyorsa bilin ki hala Mavi Hap dünyasına, dişil-egemen şartlanmaya takılıp kalmıştır. “Ruh ikizi”, bir erkeğin kafa yapısı ve beta şartlanması ile ilgili ilk sinyaldir.

Bunu yazdıktan sonra Mitch henüz hala karşılaşmadığı “ruh ikizi” ile ilgili şunları yazmış :

“Doğu Avrupalı kadınlarla Batı Avrupalı kadınlar arasındaki en büyük farklar : 1) “Doğru Adam”ı bulma konusunda güçlü bir istekleri var. Eğitimli, zeki, kariyer sahibi ve güzel kadınlar hayatı bir koca ve aile sahibi olmadan anlamsız buluyorlar. 2) Erkeklerden bekledikleri şeyler güvenilirlik, saygıdeğer olmak ve evini geçindirebilmek. Saygılı davranılmak istiyorlar evet ama aynı zamanda kadın gibi davranılmak istiyorlar. 3) Erkeklerine çekici gelmeleri gerektiği konusunda bir tereddütleri yok.

Doğu Avrupalı kadınlar seksi olmalarını ve kadınlıklarını kabul ediyorlar. Bu kadınlar gerçekler, dobralar ve oyun oynamaya zamanları yok. Çoğu Batı Avrupa feminizminin farkında ama bununla ilgilenmiyorlar. İlginçtir ki Sovyetler zamanında kadınlar evlerinden serbest bırakılarak fabrikalara teşvik edilmiş ve devlet propogandası evliliğe karşı olacak şekilde yapılmış.  Bu nedenle bu kadınlar bunun ne demek olduğunun farkındalar ve Sovyetler çöktüğünden beridir, geleneksel cinsiyet rollerini ve evliliği kutluyorlar. Aslına bakarsanız benimki bana daha başından eşitlik ile ilgilenmediğini açıkça söyledi – ve benden ne beklediğini bana açıkça belirtti ki beklentilerinden çok memnunum.

(Onunla bir hafta geçirdim, Skype’ta günde bir iki kez konuşuyoruz ve 7 hafta sonra İtalya’da buluşacağız. Sonra o buraya, umuyorum ki, temelli gelecek. Kendisi çok güzel ve birçok açıdan mükemmel. Bana iyi şanslar dileyin.”

Mavi Hap rüyaları gerçek oldu gibi duruyor değil mi? Ne zamandır vaka çalışması yapmadım, Mitch’in durumunu ele alacağım. Bu hem benim yazılarıma aşina olmayanlar için iyi bir temel ilkeleri gözden geçirme yazısı hem de Kırmızı Haplı erkeklerin Mavi Hap düşünce yapısını daha iyi anlamaları (ve böylece Mitch gibileri fişten çekme konusunda daha bilgili olmaları) için bir fırsat.

Mor Hap yazımda daha önce Kırmızı Haplı olan erkeklerin nasıl Mavi Hap kafa yapısına geri düştüklerini anlattım. Birçok insan bunu Tucker Max stili yapar. Kırmızı Haplı iken yaptıklarından pişman bir görüntü sergilerken kadınların katı doğasıyla ilgili bildiklerini bilmiyormuş gibi yaparlar ya da diğer erkeklerle paylaşmazlar. Mor Haplı bu erkekler, Mavi Hapın ideallerinin gerçekleştirilebilecek şeyler olduğuna inanarak bu dünyaya geri dönerler.

Bu Mor Haplı erkeklerin Kırmızı Hap dünyasında elde ettikleri tecrübeleri ve bilgileri hala durmaktadır. Planlanmamış ya da “kazara” hamilelik gibi hayatın getirdiği çeşitli nedenlerle ya da Mavi Hap kafa yapısından (Ruh İkizi Miti) tamamen kopamadığı için geri dönerler.

Fakat Mitch başka tip bir Mor Hap durumunu temsil ediyor. Bu tip bir erkek Kırmızı Hapın farkına varmıştır ama tam fişten çekilmediği için Mavi Hap ideallerini Kırmızı Hap bağlamında gerçekleştirebileceklerine inanırlar. Bu nedenle bu tip erkekler Red Pill forumlarında diğer erkeklerden onay ararlar. Bu onay beklentisi tamamen Kırmızı Hap Öğretisini Mavi Hap ideallerini gerçekleştirmek için kullanabileceği batıl inancına dayanır. Feminin-merkezli idealizmine onay ararken aslında istediğinin Kırmızı Haplı erkeklerin kendisi Mavi Hap ideallerinde ısrar ederken kendisine Kırmızı Haplı demesi olduğunun farkında değildir.

Mitch daha sonraki yorum girişlerinde “Hayatının Kadını” amacının Kırmızı Hap Öğretisi içinde kabul görmesi için izin isterken bu kadını 100% Mavi Hap Öğretisi içindeki her şekilde tanımlıyor. Forum üyelerinin Mitch’in yazdıklarının her tarafından akan Mavi Hap kokusunu hemen aldıklarını söylemeye gerek yok. Kendisi bir yandan benim yazdıklarımı okuyarak Kırmızı Hap Öğretisinin farkında olduğunu söylerken, yaptıkları ve bu kadın hakkındaki görüşleri çok daha başka bir hikaye anlatıyor.

Bunu kendisine göstermeye çalıştığımızda ise zorunlu “siktirin gidin…” cevabını almakta gecikmiyoruz:

“Haha … siktirin gidin. Neden böyle konuştuğunuzu anlıyorum. Beni benden kurtarmaya çalışıyorsunuz. Yazdıklarımın damardan Kırmızı Hapçı sizlere nasıl saf salak göründüğünü de biliyorum. Ama sizin düşündüğünüz gibi kadınlar ve uzun süreli ilişkiler konusunda tecrübesiz değilim. Kırmızı Hap Öğretisinden ve bu siteden çok yararlı ve zihin açıcı şeyler öğrendim. Bu sayede kadınlar karşısında duruşumu ve bakış açımı değiştirdim. Fakat aynı zamanda çoğunuz sanki Kırmızı Hap Öğretisini ideoloji gibi kabul ediyorsunuz ve bence bu tehlikeli. Benim, benim kadınım ve ilişkim hakkındaki tüm gerçekleri sadece şurada yazdıklarımı okuyarak tamamen biliyormuş gibi konuşmanızdan bahsediyorum. Sanki Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkında herşeyi kapsıyormuş gibi. Kırmızı Hap Öğretisi evlilikte kadın – erkek ilişkileri hakkındaki tüm gizemi açıklamıyor. Ne demek istediğimi anlamıyorsanız sizin için üzülüyorum. Kırmızı Hap bana ne olup bittiğini anlamam konusunda çok yardımcı oldu. Onun için beta sağlayıcı  olduğumun farkındayım. Benim sağlayabildiklerim beni çekici kılan şeylerin önemli bir kısmı ve aynı zamanda alfa özellikleri de onu tahrik ediyor. Bu iki özellik tek bir insanda olabilir. Bu gerçeği ve mekanizmasını anlamak beni daha az stresli ve güvensiz kılıyor çünkü ne yapacağım konusunda daha eminim.

Beta provider olmak beni kancık yapmıyor. Kadınımın ve ailemin ihtiyaçlarını karşılamak beni erkek yapan şeylerin başında geliyor ve bundan büyük zevk ve tatmin duyuyorum.

Bu arada hiçbir şekilde 44 yaşında bir kadına “kapağı atmıyorum”. Daha genç kadınlarla ilişkiye girebilirim ama ben tercih etmiyorum.

Hayat sikişten ibaret değil ama eğer sizin için öyle ise anca o tip kadınları çekersiniz hayatınıza. İlişkilerde ne elde ettiğimiz, ne olduğunuzla alakalı. Açık bir yürekle yaşayamıyorsam, yaşamanın anlamı ne ki. Ama her koyun kendi bacağından asılır.

Bu tür yorumlar beni kızdırmıyor. Bu her erkeğin fişten çekilmesinin doğal bir parçası. Daha önce de söyledim, bir erkeği Matrix’ten çekip çıkarmak kirli bir iş. Eğer birine Kırmızı Hap Öğretisini göstermeye çalışıyorsanız bunu şimdiden anlayın. Bir erkeğin hayatı boyunca ego yatırımı yaptığı Mavi Hap kafa yapısından çıkması kızgınlık, inkar ve hüsran ile dolu bir yol.
Mitch’in hikayesini oldukça ilginç buluyorum zira kendisi Mor Haplı bir erkeğin eski, rahat kafa yapısına yapışmak için öne sürebileceği tüm bahanelerle dolu. Bu eski kafa yapısına olan yatırımla çelişen herşey ikili aşırılıklarla karşılanıyor :
Benim, benim kadınım ve ilişkim hakkındaki tüm gerçekleri sadece şurada yazdıklarımı okuyarak tamamen biliyormuş gibi konuşmanızdan bahsediyorum. Sanki Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkında herşeyi kapsıyormuş gibi. Kırmızı Hap Öğretisi kadın – erkek ilişkileri hakkındaki tüm gizemi açıklamıyor.
Burada hem teori hakkında şüphe uyandırma hem de onu onaylama isteği görüyoruz. Kırmızı Hap Öğretisinin rahatsız edici kavramlarının 100% gerçek olmamasından, kendi Mavi Hap hayallerinin gerçekleştirilebilir olduğuna dair sonuç çıkarmaya çalışıyor.
Kırmızı Hap Öğretisi evlilikte kadın – erkek ilişkileri hakkındaki tüm gizemi açıklamıyor. Ne demek istediğimi anlamıyorsanız sizin için üzülüyorum.
Mavi Hap idealizminin büyülü romantizmi ile soslanmış bir diskalife etme çabası. Buna bir de bu idealizmi onaylamayan erkekler için sözde – içten üzüntüyü ekleyin.
 Kırmızı Hap bana ne olup bittiğini anlamam konusunda çok yardımcı oldu. Onun için beta sağlayıcı  olduğumun farkındayım. Benim sağlayabildiklerim beni çekici kılan şeylerin önemli bir kısmı ve aynı zamanda alfa özellikleri de onu tahrik ediyor. Bu iki özellik tek bir insanda olabilir. Bu gerçeği ve mekanizmasını anlamak beni daha az stresli ve güvensiz kılıyor çünkü ne yapacağım konusunda daha eminim.
Bundan sonraki diğer yorumlarında Mitch, Mavi Haplı doğasını diğer forum kullanıcılarının önüne sürmeye devam ediyor. Ama sonunda yazdığı şu itirafa bakın :
Beni takip ettiğiniz için teşekkürler.
Bu sabah ona temel olarak onu İtalya’da sikeceğimi söyleyen bir mesaj attım. “Seni seviyorum” yazdım “ama olacak bu”. Daha önce seks konusunda birkaç kez mesajlaşmıştık örneğin Odessa’da ne olmadı gibi. Ama hiç bu konuda bastırmamıştım. Konuşabilir miyiz dedi ve ben de Skype açtım. Ve bu konunun çevresinde dolanıp durduk. Sakin, hatta oldukça sevimli ama katı bir tutum takındım. Bencillik doruklarda idi – bunu daha önce tartıştığımızda da gördüm, sonuçta bir kadından başka ne beklersin? Ben ne kadar ısrarla ama kibarca seks konusunda kalmaya çalışsam da o konuyu değiştirip durdu. Bana bağırdı, psikolojik problemim olduğunu, başka erkeklerden farklı olduğumu sandığını, ona tecavüz etmeye çalıştığımı vs. söyledi. İlişkimizi mahvettiğimi, aslında aradığım herşeye sahip olduğunu ama benim herşeyi çöpe attığımı söyleyip güle güle dedi. Bunları sürekli tekrar edip durdu, aman Allahım!
Bipolar bozukluk tahmin ediyorum. Ben bu tip kadınları mıknatıs gibi çekiyorum. Orada oldukça normal, gerçekten kibar bir kadınla muhabbet ettim – ve dindar görünüyordu. Katolik olduğunu ve evlenmeden seks yapmayacağını söyleyen kibar bir kadın. Buna sonuna kadar saygım var. Ama bu Skype’ta konuştuğum kadın çok dayatmacı idi. Eğer bipolar bozukluk varsa bu benim üçüncü tecrübem olacak. Ama artık ben aynı bok çukuruna bir daha düşmem. Neyse ama yine de ha siktir!
Mitch şimdi yazacaklarım hiç hoşuna gitmeyecek ama biliyorsun bu tekmeyi kıçına yemeye ihtiyacın var ve seni tahrik etmek için yazmıyorum.  Sana en son söylediğim gibi 1. Yıl Koleksiyonundaki her yazıyı okuman lazım.
Senin şu ‘sevdiğin’ kız hakkında yazdığın yukarıdaki raporunu analiz edeceğim.

Bu sabah ona temel olarak onu İtalya’da sikeceğimi söyleyen bir mesaj attım. Seni seviyorum ama olacak bu. Daha önce seks konusunda birkaç kez mesajlaşmıştık örneğin Odessa’da ne olmadı gibi. Ama hiç bu konuda bastırmamıştım. Konuşabilir miyiz dedi ve ben de Skype açtım.

Birincisi, mesajlaşmayı bahane olarak kullanıyorsun. Bu bir ergenden ya da ergen seviyesinde sosyal yeteneklere sahip birinden beklenecek birşey. Ona “seni seviyorum” diye mesaj atman ve bunu onunla yüzyüze görüşmeden sadece bir hafta sonra yapman sadece senin beta ve mavi haplı olduğunu değil, kendini tamamen yokluk mentalitesine verdiğini gösteriyor. Bak Kural 1.

İkincisi, gerçek arzuyu pazarlıkla alamazsın. Onu İtalya’da yiyeceğine dair yazdıkların oyunun nasıl çalıştığı konusunda en ufak bir fikrinin olmadığını gösteriyor. Seks yapmadan seks konuşmalarınız Mavi Haplı olduğunun kanıtı :

Seninle seks yapmayı erteleyen, ya da seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden kadınla seks yapmak HİÇBİR ZAMAN beklemeye değmez ( bir fahişeyle yatmak daha iyi bir alternatiftir).
Bir kadın seni seks için bekletiyorsa, sen o kadının ilk önceliği değilsindir. Seks, kadın – erkek arasında birden alevlenen kimyasal bir reaksiyondur, pazarlıkla alınan ve verilen birşey değildir. Önce seks, sonra ilişki olmalıdır. Bunun tersi olmaz. Seninle seks yapmak isteyen bir kadın, bir yolunu bulup seninle seks yapar. Ülkenin bir ucundan bir ucuna uçması, tel örgülerin altından sürünmesi, senin odana tırmanması gerekse bile gelir ve seninle seks yapar, karın geldiğinde dolapta sessizce uygun bir anda sıvışmayı bekler. Sana biraz zamana ihtiyacı olduğunu, ancak biraz ısındıktan sonra seninle seks yapabileceğini söyleyen kız, doğru zaman, doğru mekan ve doğru alfayla karşılaştığında, o alfaya daha tanıştığı saatte verir.

 

Bu seks konusundaki konuşmalarınız, senin Mavi hapın “açık iletişim” balonlarına inandığını gösteriyor.

Konuşabilir miyiz dedi ve ben de Skype açtım. Ve bu konunun çevresinde dolanıp durduk. Sakin, hatta oldukça sevimli ama katı bir tutum takındım. Bencillik doruklarda idi – bunu daha önce tartıştığımızda da gördüm, sonuçta bir kadından başka ne beklersin? Ben ne kadar ısrarla ama kibarca seks konusunda kalmaya çalışsam da o konuyu değiştirip durdu. Bana bağırdı, psikolojik problemim olduğunu, başka erkeklerden farklı olduğumu sandığını, ona tecavüz etmeye çalıştığımı vs. söyledi. İlişkimizi mahvettiğimi, aslında aradığım herşeye sahip olduğunu ama benim herşeyi çöpe attığımı söyleyip güle güle dedi. Bunları sürekli tekrar edip durdu, aman Allahım!

Bu kadının tek yaptığı beta olduğunu kendine kanıtlayıp durmak. Muhtemelen senin kolay av olduğunu düşündü ama sonra senin ısrarla, açık açık seks konuşmaya çalışmandan sonra senin beta sağlayıcı olarak bile işe yaramayacağını anladı.

Bipolar bozukluk tahmin ediyorum. Beb bu tip kadınları mıknatıs gibi çekiyorum. Orada oldukça normal, gerçekten kibar bir kadınla muhabbet ettim – ve dindar görünüyordu. Katolik olduğunu ve evlenmeden seks yapmayacağını söyleyen kibar bir kadın. Buna sonuna kadar saygım var.

Bu kadın bipolar bozukluktan muzdarip falan değil, karşısındaki erkeğin açık seçik beta olduğunu anlayan çoğu kadının vereceği tepkileri veriyor sadece. Sen bu tip kadınların hep seni bulduğunu sanıyorsun ama aslında olan senin hayatına giren her kadında kendi beta oyununa sadık kalman ve bu kendini “alt seviyeye” düşüren davranışların nedeniyle aynı tepkiyi yaratman. Bütün bu traji-komediyi de bir şekilde Kırmızı Hap oyunu sanman.

Katolik hatunun tercihine saygı gösterdiğini sanmanın tek nedeni buna saygı göstermekten başka seçeneğinin olmaması. Zira hatun senin beta statünü ortaya çıkarmış ve seninle sevişmeyecek.

Maalesef Kırmızı Hap Öğretisine zerre kadar vakıf olamamışssın Mitch. Sen ne kadar aksini iddia etsen de davranışların ve yazdıkların biraz kırmızı hap okumuş ama mavi haptan fişi çekememiş bir erkeğin klasik davranışları.

Mavi hap umutlarını zorla Kırmızı Hap gerçekliğine sığdırmaya çalışıyorsun. Hayatına giren diğer 3 kadında da aynı olma sebebi bu. Sorun onlarda değil, sende.

Daha önce de söylediğim gibi bunu seni tahrik etmek için yazmıyorum. Amacım mavi hap mentalitesinin ne kadar derine işlediğini ve bir erkeğin sosyal zekasını nasıl geriletebileceğini göstermek.

Çeviri : Case Study : Mitch’s Blue Pill 

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz. Youtube, Spotify ve Patreon kanallarımızı da takip etmeyi unutmayın.

Arzunun dinamiği

Arzuyu pazarlıkla elde edemezsiniz.

Bu birçok erkeğin ve kadınların çoğunun görmezden geldiği çok basit bir ilke. Son on yıldır en çok akıl danışıldığım kişisel sorun “onun bana dönmesi için ne yapabilirim?” ve türevleri. Bu genelde bir erkeğin daha önce gözü kendisinden başkasını görmeyen bir kadınla ilişkisini eski haline döndürmek için bir yol araması durumu. Olay 6 ay rahatlık ve aşinalık sonucu heyecanın gitmesi olarak algılansa da asıl olan gerçek arzunun kaybolması.

İşte tam bu aşamada bir erkek “pazarlık yapma” yöntemine başvuracaktır. Bazen bu karşılık olarak kadının daha önceki gibi seks yapmaya döneceğini umarak, erkeğin artan bir şekilde kadın için birşeyler yapması şeklinde olur. Ya da evli bir çiftin “seks problemleri” ni çözmesi için “evlilik danışman”ına gitmesi şeklinde. Erkek daha fazla bulaşık ve çamaşır yıkamaya söz vererek karşılığında kadının cinsel isteğinin eski haline döneceğinden medet umar. Ama erkek ne yaparsa yapsın kadının cinsel isteği eskiye dönmez. Kötüsü kadın, bunca çabaya rağmen istek duymadığı için kendini daha kötü hisseder.
Arzuyu pazarlık etmek en fazla mecburi uyuma yol açar.

Bu nedenle onun pazarlık sonrası cinsel tepkileri o kadar cansızdır ki erkek daha da hüsrana uğrar. Seks sayısı ve sıklığı artsa bile kadının yarı-gönüllü hali hiçbir zaman eskisi gibi olmaz.

Erkek gözünden, özellikle de beta erkek gözünden, arzuyu pazarlık etmek gayet akılcı bir çözüm gibi görülebilir. Erkeklerin doğası tümdengelimli muhakemeye meyillidir; “eğer … sonra” şeklinde. Program genelde şu şekildedir :

Sekse ihtiyacım var + kadında ihtiyacım olan seks var + kadının seks için koşullarını araştır + seks için gerekli bu önkoşulları gerçekleştir = Seks yap!

Mantıklı değil mi? Kadının isabetli özdeğerlendirmelerine dayanan basit ekonomi. Fakat gerçek arzu kadınların bilinmeyen ve söylenmeyen değişkenlerine bağlı birşey. Bu nedenle açık açık konuşulup, tartışıldığında – hele hele birşey karşılığında beklendiğinde – tek elde edilebilecek şey mecburiyet ve bazen ultimatomdur. Gerçek arzu, bir kişinin kendi iradesiyle varması gereken ya da oraya yönlendirilmesi gereken birşeydir. Bir kadını tehdit ederek istediğiniz gibi davranmaya zorlayabilirsiniz, ama onun sizi arzu etmesini sağlayamazsınız. Bir fahişe para karşılığı sizinle sikişecektir ama bu sizi arzuluyor anlamına gelmez.

Uzun süreli ya da kısa süreli fark etmez, hedefiniz gerçek arzu olmalı. Eğer sizinle birlikte olmaya mecbur hisseden değil sizi arzulayan bir kadınla beraber olmak istediğinizi bilirseniz zaten yolu yarılarsınız. Bir kadından konuşarak, anlaşarak arzu elde edemezsiniz. Arzuyu sadece çaktırmadan onu yönlendirerek elde edebilirsiniz. Gerçek arzu kadının sizi istediğini düşünmesinden ortaya çıkar, sizinle olmak zorunda olduğunu düşünmesinden değil.

Çeviri : The Desire Dynamic

Bana sorularınızı uygun yazı altında sorabilirsiniz, benimle görüşme ayarlayabilirsiniz ya da ilişkiler setimize bakabilirsiniz.