İlişkilerde Duygusal Yatırım nedir? (Erkek Adam Podcast)

Bu bölümde duygusal yatırım yazısından bahsettik. Daha önce sitemizde yayınladığımız duygusal yatırım yazı dizisini direkt çevirmiştim ve Erkekler İçin Uzun Süreli İlişkiler kitabında bu konuyu ele alırken, o serinin sadece ilişki başına odaklandığını fark edince kitapta o bölümü yeniden yazdım. Burada da, Wouju’nun kendine özgü aşırılıklarından ayıklayarak ele alıyorum.

Podcast Youtube yayını aşağıda. Yayını spotify kanalımızdan da dinleyebilirsiniz. Yayının daha fazla insana ulaşmasına yardımcı olmak, bu tür yayınların devam etmesini desteklemek için Youtube kanalına abone olabilirsiniz, videoyu beğenebilir ve yorum bırakabilirsiniz.

Aşağılık duygusu ile savaşma programım V – Meydan Okuma Terapisi

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına dördüncü ve son adım ile devam ediyoruz.

Bu en önemli ama aynı zamanda süreç içindeki en zor adım. Bundan önceki tüm adımlar, sizi bu adıma hazırlamak içindi.

Meydan Okuma Terapisi demek, sizin itaatkar davranıp itaatkar hissedeceğiniz durumlara gireceğiniz insanlarla sosyal etkileşime girmeniz demektir. Meydan okuma, “düşmanca” olmak zorunda değildir, küçük bir kendini tanıtma kadar basit olabilir. Aşağılık duygusu hisseden insanlar bilinçaltında, tanımadıkları insanların kendilerinden daha “yukarıda” olduklarını hissederler. Bu nedenle yabancı birine merhaba bile demeye çekinirler. Bunun sebebi, alfa erkeği kızdırırım ve kabileden atılırım sosyal kaygısıdır. Çoğu insan bu karmaşık psikolojik süreci bilmez ya da bu sürece inanmaz. Bu nedenle de piyasa da, insanlara yaklaşma stresini yok edecek bir program yoktur.

Benim meydan okuma terapi rutinim şu : her hafta, tanımadığınız 6 kişiye yaklaşıp kendinizi tanıtmalısınız ve bu 6 kişinin en az 3’ü kadın olmalı. Eğer erkeklere yaklaşmak sizi rahatsız ediyor ise, hepsi kadın olabilir. Ama haftada 6 sayısını tutturmalısınız. Bu insanlar herhangi bir durumda herhangi bir kişi olabilirler : Starbuckstaki adam, spor salonunda bir kadın, vs … Eğer belli bir bağlamda birine yaklaşmak size göre uygun değilse (cenazedeyseniz, kız çalışıyorsa, vs …) bağlamın uygun olduğu anı bekleyin.

Meydan okuma terapisinin anahtarı, konuşmadaki ÜSTÜN taraf SİZMİŞSİNİZ gibi hissedip konuşmanız. ÜSTÜN derken götün teki ya da kibirli davranın demiyorum. Sadece en ilkel seviyede, egemenlik hiyerarşisinde siz daha yukarıda imiş gibi hissedin. Çoğu insan, biriyle tanışırken “alfa” gibi davranmanın, çok ciddi bir yüz ifadesi ve karşıdaki insanın elini sertçe sıkmak olduğunu sanar. Buna katılmıyorum – bir tanışmada alfa olmanın en iyi yolu gülümsemek ve karşındakine neşe ile yaklaşmaktır.

Aşağılık duygusunu gerçekten atmanın tek yolu, bu meydan okumaları kazanmaktır. Meydan okumayı “öznel” olarak kazanmanız gerekmez ama duygusal olarak kazanmanız gerekir. Yani karşınızdaki insana itaat eder / teslimiyetçi şekilde hissetmemeniz lazımdır. Karşınızdakinin sizden hoşlanmasına hatta yaklaşmanızı kabul etmesine gerek yoktur. Aslına bakarsanız karşınızdaki sizi sertçe reddetse bile “kazanabilirsiniz”. Eğer reddedilirseniz, beyninizin itaat etmeyi kabul etmeye meyledeceği ve egemenlik hiyerarşisinde daha aşağı hissedeceği kısa bir an olacaktır. Buna direnmeli ve vücut dilini ve çerçevenizi daha üstteki insan modunda tutmalısınız – mutlu, neşeli ve kendine güvenli. Eğer size şimdiye kadar duyduğunuz en kaba ve boktan şeyi söylerlerse, sadece gülümseyip “tamam, teşekkürler” deyin ve çekip gidin. Kimseyle gerçek bir meydan okumaya veya kavgaya tutuşmayın – kimsenin size yardım etme ya da size kibar davranma zorunluluğu yok. Siz burada içsel duygusal durumunuz üzerinde çalışıyorsunuz.

Bunu söylemek yapmaktan kolay. Eğer aşağılık duygusundan müzdarip iseniz, karnınıza bir şey saplanacak, kalbiniz duracakmış gibi atacak ve kendinizi çok gergin hissedeceksinizdir. Ama unutmayın, hareketleriniz duygularınızı etkiler ve duygularınız da düşüncelerinizi. Yani DAVRANMAK önce gelir. Siz yaklaşırsınız ve bununla ilgili iyi hissetmeniz sonra gelir. Tam yaklaşma anında durum cehennem gibi hissedecektir ve siz kendi küçük dünyanıza geri kaçmak isteyeceksinizdir. Ama yılmadan devam etmeniz gerekir.

– BİTTİ –

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım IV – Kırmızı çizgilerini belirle

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına üçüncü adım ile devam ediyoruz.

Her erkeğin sosyal etkileşimlerini yöneten “kurallar” listesi olmalı. Böyle bir listeye sahip olmak, “beta” erkekler için çok daha önemli zira bir beta olarak duygularınız sizi doğal olarak başkalarından dilenmeye itecektir. Aşağılık duygusundan kurtulmanın bir kısmı, daha önceden duygusal olan ve dile dökülmemiş hareket ve düşünceleri rasyonelleştirmek ve kelimelere dökmektir. Kızlar, arkadaşlarınız ve patronunuz için yaptığınız şeyleri kelimelere döktüğünüzde, çoğunlukla kulağa ne kadar saçma geldiğini ve ne kadar ayak paspasına döndüğünüzü kavrayacaksınız.

Kurallar listesi yaratmak, inançlar listesi yaratmak gibidir; eğer siz kendinizi doğal bir beta olarak görürseniz, beyniniz sürekli olarak kötü davranışları fazlaca tolere eden ve dilenen “kurallar” yaratacaktır. Her erkek için tam bir kurallar listesi yaratamam ama kendi kurallarınızı analiz etmenize yarayacak bir çerçeve yaratabilirim. Kurallarınızı aynı zamanda başka akıllı insanlarla da gözden geçirerek onların da görüşünü almalısınız.

Benim çerçevem

Genel olarak başkaları için yaptığınız her şey şu iki kategoriden birine girer : yükümlülük ya da hayrına iş. “Yükümlülükler”,  yapmanız gereken, yapmamanızın ahlaki olarak yanlış olduğu şeylerdir. Mesela biri sabah 8’de sizinle restoranda buluşmak için sözleşmiş ise ve o kişi saatinde o restorana gelir ama siz geç kalırsanız, yanlış bir şey yapmış olursunuz. Zira karşınızdaki sizin için bir şey yaparken siz onun iyiliğine karşılık vermemiş olacaksınız. Genellikle siz, biri sizin için bir şey yaptığında, ya da sizin için aynı şeyi yapacak olduğunda bir şeyi yapmakla yükümlüsünüzdür. Başka insanların sözleri değil ancak davranışları sizin için yükümlülük yaratabilir. Biri size “söz veriyorum saat 8’de orada olacağım” dedi diye yükümlülük altına girmezsiniz ama bu kişi geçmişte hep dakik olmuş ise, sizin de zamanında orada olmanız gerekir. Yine de “söz vermek” sizin için yükümlülük yaratır. Ben de insanlar hakkında olumlu düşünürüm ve biri ile saat 8’de buluşmaya sözleştiysem, zamanında orada olurum.

Bunun dışında yaptığınız her şey “hayır işidir”.  “Hayır işi” (burada) sizin yaptığınız şeyi hak etmeyen (zira sizin için aynı şeyi yapmamış biri olan) kişiler için bir şey yapmanızdır. “Hayır işi” yapmakta bir kötülük yoktur – başkalarına karşılık beklemeden vermek sizi iyi hissettirir. Ama “hayrına yaptığınız” işlerin karşılığında bir şey beklemeyin. Eğer karşılığında bir şey bekliyorsanız zaten hayrına yapmıyorsunuz – iyi çocuğu oynuyor ve onlar için aptal ve küçük iyilikler yaparak onlara yaltaklanıyorsunuz. Örneğin barda bir kadına içki ısmarlamak “hayır işidir” – hatun sizin için hiçbir şey yapmamış olduğu gibi içkisini içtikten sonra sizi bırakıp başka bir erkekle sikişirse kızmaya da hakkınız yoktur. Hatunun size hiçbir borcu yoktur, sizin yaptığınız hayır severliktir.

Yükümlülük / hayır işi ayrımı, kırmızı çizgiler yaratmak için iyi bir başlangıçtır. Bir kişi için bir şey yapma baskısı hissettiğinizde, baskı içinizden ya da dışınızdan gelebilir, kendinize bunun yükümlülük mü, hayır işi mi olduğunu sorun. Eğer bu yükümlülük değil ise, “yatırımınız” için hiçbir geri dönüş istemeyeceğinize emin olmadan o şeyi yapmayın.

Bunun için haftalık bir program koymuyorum. Bu, sürekli devam  ettirmeniz gereken bir süreç.

Daha maskülen olun.

En ilkel seviyede, alfa erkek diğerlerini fiziksel olarak bastırdığı için kabilenin alfasıdır. Nokta. Bu nedenle, aşağılık duygularınızı yok etmek için haftalık spor programınızın olmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Başkaları ile kavga etmenizi ya da sert erkek takılacağım diye götün teki olmanızı tavsiye etmiyorum. Ama bir başka erkekle kavga ederseniz yenme şansınızın olduğunu hissetmeniz gereklidir. Yine uyarayım, aşağıdaki program, zorunlu minimum.

Kardiyo : Haftada en az 2 kere, 30’ar dakika kardiyo. Tercihen haftada 4 kere.

Ağırlık kaldırma : Her ana kas grubunuzu haftada en az bir kere çalıştıracağınız bir ağırlık programınızın olması lazım. Göğüs, kol, sırt ve bacak kas gruplarınız, ana kas grupları. Her biri için en az iki egzersiz yapın. Yine uyarayım, bu minimum. İdealinde, ana kas gruplarını haftada 2 kere çalıştırmanız lazım.

Diyet : Herkesin gereksinimleri farklı olduğundan diyet ile ilgili tek önerim, haftada bir, uzun süre devamlı yapabileceğiniz bir iyileştirme yapmanız. Bu küçük bir iyileştirme olabilir – koladan diyet kolaya geçmek, bir tane daha az pasta yemek, vs … Daha fazlasını yapmak isterseniz yapın.

Son olarak da herhangi bir çeşit dövüş sanatı ile uğraşın. Zorunlu bir kural koymak istemem ama aşağılık duygularından kurtulmayı gerçekten istiyor iseniz, tamamen evrimsel nedenlerden dolayı en az bir saat dövüş sporlarına ayırın. Evrimsel dedim zira alfa erkekler iyi savaşçılar olacak şekilde evrimleşmiştirler.

Bir sonraki adım : Aşağılık duygusu ile savaşma programım V – Meydan Okuma Terapisi

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım III – Kendini sevmeyi öğren

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına ikinci adım ile devam ediyoruz.

Kendini sevmeyi öğren

Egemenlik hiyerarşisinin dibindeki insanlar, kabilede kalabilmek için alfa erkeğin kabulüne ihtiyaç duyduklarından, aşağılık duygusu hisseden insanlar onay ve kabul görmüş hissetmek için kendilerinden yukarıda gördükleri insanlara karşı duygusal bağımlılık geliştirirler. Bunun en yaygın örneği, bir erkeğin özsaygısını devam ettirebilmek için bir kadına ihtiyaç duymasıdır. Fakat bu bağımlılık arkadaşlar, aile, işyerinde patron, toplum, medya, vs … ile de meydana gelebilir.

Bu adımın amacı sizin özdeğer algınızı başkalarının ne düşündüğünden koparmaktır. Kendinizi değerlendirmeniz nesnel faktörlere bağlı olmalıdır, başkalarından aldığınız iltifat ya da yergilere değil. Bunu yapmanın en iyi yolu, nesnel sonuçlar üreten bir aktivite ile uğraşmaktır. Spor ile uğraşan insanların genel olarak hayatta daha başarılı olmalarının nedeni budur – skor panosunu referans alabildikleri için özsaygılıdırlar.  İnsanlar sizi her zaman alaşağı etmek isteyebilir ama eğer başarınızın nesnel bir ölçüsü varsa, bu insanların ne dediklerini daha az takarsınız.

Nesnel sonuçlar üretmek için, tüketmek yerine ürettiğiniz bir hobi ya da iş ile uğraşmanız gereklidir. Çoğu insana hobilerini sorsanız “kitap okumak, sinema izlemek, gezmek, vs …” gibi şeyler söyleyeceklerdir. Bunlar TÜKETİMDİR. Bir miktar tüketim gereklidir ama tüketim nesnel sonuçlar üretmez ve bu nedenle de özsaygınızı iyileştirmez. Bunun için ÜRETMELİSİNİZ. İdealinde, sanat içeren en az bir hobiniz ve sanat içermeyen en az bir başka hobiniz olması lazım. Sanat üretmenin harika bir yoludur ama kalitesini ölçmek için nesnel bir standart olmadığı için zamanla bir insan için mastürbasyona dönüşebilir.

Haftada en az 1 saat yaratıcı bir aktivite ve bir saat de üretici bir aktivite ile uğraşın.

Nesnel sonuçlar üretseniz bile duygusal sevgi hissetmeye ihtiyacınız var. İnsanlar seviliyor hissetme ihtiyacına sahiptir ve maalesef aşağılık duygusu hisseden birçok insan büyürken seviliyor hissetmemişlerdir. Bazı danışanlarım bana “ben hep toplum dışı oldum zaten, insanlara ihtiyacım yok”. Hayır. Bu yanlış. Herkes, egemenlik hiyerarşisinin bir parçasıymış gibi hissetme ihtiyacına sahiptir. Ben bunun dışındayım ya da insanlara ihtiyacım yok diyemezsiniz. Herkes insanlara ihtiyaç duyar, ormanda tek başına yaşayan münzevi bile. Toplum dışı kalarak, sadece aşağılık duygunuzu güçlendirirsiniz.

Bunu onarmak çok zordur ve muhtemelen bu programın en zor adımıdır.

İlk olarak, sizi seven en az 3 kişi bulun – arkadaş ya da aile. Sevgi ile kastım bu insanların sizi desteklemesi ve maddi / manevi durumunuz ne olursa olsun, ne yaşıyor olursanız olun size pozitif duygular vermesidir. Kısacası, koşula bağlı olmayan sevgi. Romantik ilişkinizi bu bağlamda “sevgi” kaynağı olarak kullanamazsınız zira romantik bir ilişkide kadının “sevgisi” her zaman belli önkoşullara sahiptir.

Bazılarınız için sizi sevecek 3 kişi bulmak zor olacaktır. Bazılarınız için ise çok kolay. Elinde bu kadar seveni olanlarınızın yapması gereken bu kişilerle yeniden bağlantıya geçmek ve onların sevgisini çantada keklik farzetmemektir. Egemenlik hiyerarşisinde bir yeriniz olduğunu hissetmek için, biyolojik bir seviliyor hissetme ihtiyacınız var. Kendini sevecek 3 kişiye sahip olmayanlar ise bu kişileri bir şekilde bulmak zorunda. Yeni arkadaşlar bulup onlara iyi bir insan olduğunuzu göstermek için çaba göstermeniz gerekebilir. Yeni arkadaşlarınız “kaybeden” bile olsalar bu çabaya değer. Unutmayın sizin kelime anlamı ile sevilmeye ihtiyacınız var. Burada sadakat ve düzenlilik, çekicilik, para, eğlence, vs … gibi şeylerden daha önemli.

Üçüncüsü, geçmiş travmalarınızla yüzleşmeniz ve aşağılık duygunuza sebep olmuş olan bilinçaltı duygularınızı yoketmeniz gereklidir. Bu acılı ve derin bir özanaliz gerektirecek ve bir terapiste ihtiyaç duyabilirsiniz (fakat çoğu terapist işe yaramazdır, hatırlatayım). Aşağılık duygusu hissetmenize neden olan orjinal sebebi anladığınızda, bu düşünce ve duyguyu serbest bırakın. Bence birçok insan bilinçaltında bu negatif düşüncelere sarılıyor zira hizada durmak ya da alçakgönüllü olmak ya da doğru olanı yapmak için kendilerini eleştirmek zorunda hissediyorlar. Kendini eleştirmek ve alçakgönüllülük kötü şeyler değiller ama alçakgönüllülüğünüz mantığa dayanmalı, aşağılık duygusuna değil. Eğer geçmişinizde bir hata yaptıysanız, o hatanın objektif bir analizini yapın ve neyin yanlış gittiğini bulun. Sonra da bu hatayı bir daha yapmamaya yemin edin. VE BU SİKTİĞİMİN ŞEYİNİ BIRAKIP YOLUNUZA DEVAM EDİN. Geçmiş başarısızlıklar kaynaklı negatif duygulara sarılıp kalmak sizi duygusal olarak engeller.

Ve son olarak, duygusal “ihtiyaçlar”ınızı yok etmelisiniz. Modern toplum, erkekleri ve kadınları, eğer belli bir miktar para kazanmazlarsa, belli marka arabaları sürmezlerse, belli elbiseleri giymezlerse, vs … değersiz hissedip aşağılık duygusuna itecek şekilde tasarlanmıştır. Medya bizi sürekli olarak, mükemmel hayatlar yaşayan insanların görüntülerine boğuyor. Bu görüntülerin çoğunun sahte olduğunu ve bu insanların problemlerini halı altına süpürdüğünü unutuyoruz. Günümüzde birçok erkek, bir sürü güzel kadınla seks yapmaları gerektiğini yoksa bir şekilde aşağı / eksik olduklarını sanıyorlar. Erkeklerin büyük çoğunluğunun tek kadınla bile düzenli seks yapmadığı ya da daha az güzel kadınlarla seks yaptıkları gerçeğinin farkına varamıyorlar. Ne kadar çok “ihtiyaç”tan kurtulursanız, o kadar az aşağılık duygusu hissedersiniz. Her ne kadar sürekli kendinizi geliştirmeye çalışmanız gerekse de, X’e sahip olmazsam, Y’yi başaramazsam yenik biriyim gibi duygusal ağırlıklar yaratmayın.

Bir sonraki adım : Aşağılık duygusu ile savaşma programım IV – Kırmızı çizgilerini belirle

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım II – Zihnini temizle

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş yazısına ilk adım ile devam ediyoruz.

Zihnini Temizle

Kaygı ve depresyon birleşerek insanın kafasında aynı gereksiz şeyi derin derin düşünerek, defalarca çevirmesine neden olur. Bu düşünceler, düşünenin bilinçaltındaki kaygı, depresyon ve korkularından kaynaklandığı için, zamana insanı sınırlayan ve negatif inançlara dönüşürler. Beta erkeğin beyni, sürekli olarak negatif duygularından beslenen negatif inançlar yaratan bir fabrika olduğu için, bu negatif inançlardan sadece okuyarak ve izleyerek kurtulmak çok zordur. İlk yapmanız gereken şey, duygularınızı değiştirmektir. Ama tüm bu süreç boyunca kendinizi çalışkan bir şekilde analiz etmeli, irrasyonel negatif inançlarınızı tanımlamalı ve onları yok etmelisiniz. Bu çok zor bir iş çünkü bu inançlar bilinçaltının derinliklerinden kaynaklanıyorlar ve sizin beyin devrelerinizin o kadar entegre parçaları haline gelmişlerdir ki siz onları apaçık gerçekler olarak görüyorsunuz.

Modern medya ve internet de bizi çoğunlukla negatif ve insanda aşağılık duygusu oluşturmak için tasarlanmış bilgilerin bombardımanına tutarlar. Çoğu felsefi, dini ve modern self-help bilgisi de yararsızdır; basit konseptlerin fazlaca analizine dayanır ve çok az yararlı materyal içerir. Öğrendiğimiz çoğu “pozitif” bilgi gerçek olsa da birçok bağlamda alakasız, yarım yamalak, idealde iyi iken pratikte yararsız ve geri dönüşü çok düşük bilgilerdir.

Akıl sağlığımızı ve pozitif bakışımızı korumak için, bilgi girişimizi kısıtlamamız gereklidir. Aşağıda, zihninizi nasıl temizleyeceğiniz ile ilgili adımları listeliyorum.

Haftada 2 saat manevi / ruhsal bir aktivite yapın. Bu meditasyon olabilir, dua etmek olabilir, dini bir rütuel olabilir, temaşa olabilir ya da manevi bir şey okumak olabilir. Manevi derken sizin gündelik duygu ve düşüncelerinizde daha “ruhsal” ya da “yüksek” şeylere yoğunlaşmanızdan bahsediyorum.  Eğer duygu ve düşünceleriniz tamamen yoğunlaşıyorsa, avlanmak, sörf yapmak ve hatta halüsilojenler bile bu tanıma girerler.

Manevi pratikleri zorunlu kılmak çelişkili görünebilir ama bir insan eğer duygusal bir ölü girdaba kapılmış ise – negatif duygular, negatif düşünceler; negatif düşünceler negatif aksiyonlar; negatif aksiyonlar ise negatif duygular yaratır -, bu döngüyü kırmak için kişinin kendi gündelik düşünce ve duygularının dışına adım atması lazımdır. Çoğu insan ironik bir şekilde, gündelik hayatlarının tamamen dışına çıktıkları “manevi” pratiklere sahiptir : sarhoş olmak, video oyunları oynamak, anlamsız videolar izlemek gibi. Ama bu aktiviteler kafalarını kendi gündelik düşüncelerinden daha kötü şeylerle doldurduğu için, duygusal ölüm spiralinde daha hızlı batıyorlar.

Pratik değeri olmayan bilgiyi sınırlandırın. Birçok danışanım”fazla entelektüel”. Demek istediğim şu : hergün saatlerce okuyorlar, video izliyorlar, düşünüyorlar ve tartışıyorlar ama hiç gerçek bir şey yapmıyorlar. Kendinize dürüstçe şu soruyu sorun : “tükettiğim bilginin pratik kullanımı var mı?” Eğer cevap hayır ya da çok az ise siz bu bilgiyi zevk için tüketiyorsunuz. Zevk için bilgi tüketmek problem değil ama bunu haftada en fazla 15 saate sınırlamanız lazım. Biliyorum bu yüksek bir rakam ama ben burada zorunlu minimumu bulmaya çalışıyorum.

Örneğin politikayı takip etmenin benim için bir zihin mastürbasyonu olduğunu farkettim. Üzerinde neredeyse hiç etkim olmayan şeyler yüzünden korkmuş, kızgın, her şeyin doğrusunu bilen ve kibirli biri haline geliyordum (zira politikayı takip etmeyen insanlardan daha akıllı olduğumı düşünüyordum).  Politikayı hala seviyorum ama politika ile ilgili okurken video oyunu oynayan adamla aynı şeyi yaptığımın farkındayım.

Çoğu zihin masturbatorü, yararsız bilgileri tüketmekten zevk almalarının sebebinin tam da bu bilgilerin yararsızlığı olduğunun farkında değildir. Faydasız bilgi tüketirken yanlış yapma şansınız yok, aşmanız gereken bir zorluk yok (sıkıcı ve zor olduğu anda okumayı bırakabilirsiniz) ve takip etmeniz gereken bir çizelge ya da içerik yok.

Danışanlarım zihinsel masturbasyonu, “dünyayı öğrenmem lazım”, “kendimi bulmam lazım”, “aptal görünmek istemiyorum” ya da “inandığım şeyleri öğrenmem lazım” gibi bahanelerle savunuyorlar. Benim buna cevabım ise eğer öğrendiğini pratiğe dökmüyorsan, öğrendiğin şeyin değeri yok. Sizin “inançlarınız”, insanların sizin hakkında ne düşündüğü ve sizin insanlar hakkında ne düşündüğünüz önemli değil – sadece YAPTIKLARINIZ önemli.

İnançlarınızı düzeltin. Daha önce belirttiğim gibi, eğer aşağılık duygusu hissediyorsanız, inançlarınızı düzeltmek  lunaparklardaki tokmak oyununu (whack a mole) oynamaya benzer. Beyninizde bir negatif düşünceyi ezseniz başka deliklerden negatif düşünceler yüzeye çıkar. Duygusal durumunuzu düzeltmek bu nedenle “neye inandığınızı keşfetmekten” daha önemlidir.

Sizin yine de negatif düşünceleri bilincinize çıkar çıkmaz ezmeniz gerekir. Size neye inanacağınızı söyleyemem ama genel olarak şunu söyleyebilirim : dünya sonsuz derecede karmaşık ve sürekli değişiyor. Bu nedenle kimse gerçekten bir şey bilemez. Bir insanın bildiği her şey öznel, geçici ve büyük ihtimalle tam değildir. Bu nedenle bildiğiniz ya da inandığınız herhangi bir şey yanlış olabilir ve açık fikirli olmalısınız. Dünyadaki belirsizlik ve ihtimaller, duygusal olarak negatif birini tek başlarına mahvedebilirler. Bu nedenle, bu tip soruları pozitif bir zihin yapısı ile karşılamalısınız. Haftada 15 dakikanızı inançlarınızı yazmaya ve onları saçmalık mı değil mi diye stres testine tutmaya ayırın.

Benim kullandığım testlerden biri şu : herhangi bir düşünce ya da inanç bana aksiyon almamamı söylüyor ise, o inanç ya da düşünce geçersiz ve değersizdir.

Bir sonraki adım : Aşağılık duygusu ile savaşma programım III – Kendini sevmeyi öğren

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Aşağılık duygusu ile savaşma programım I – Giriş

Günümüz modern toplumunda birçok erkek aşağılık duyguları yaşıyor ve ben bu aşağılık duygularını “tamir edecek” bir program yaratmaya çalışıyorum.

İlkel egemenlik hiyerarşisinde, alfa erkek en tepede oturup istediği herşeye sahip olurken, daha alt rütbeli maymunlar ona itaat edip onun emrinde yerlerini alırlar. Evrim egemenlik hiyerarşisini, daha alt rütbeli maymunlarda endişe duygusu yaratarak dayatır.  Sosyal kaygı, kendilerini hiyerarşinin alt katmanlarında hisseden bireylerin, alfa erkeği kızdıracağını düşündükleri şeyler yaptıklarını düşünmeleri ile, endişe hissetmelerinin sonucudur.

Bu erkeklerin kadınlar da dahil karşılaştıkları birçok hayat problemimin temelinde, kendilerini egemenlik hiyerarşisinde aşağıda hissetmelerinin yattığına inanıyorum. Bu sorunlar, zorbalığa maruz kalma, yenilgilerle dolu bir geçmiş, iyi aile ve arkadaşlık bağlarının olmaması ve birçok şekilde ortaya çıkabilir. Kaygı (hem genel hem de sosyal kaygı), depresyon, kadınlarla başarısızlık, sosyal izolasyon, özsaygı, motivasyon eksikliği, bağımlılıklar, kendine zarar veren davranışlar, aşağılık kompleksinin belirtileridir. Bilinçli ya da bilinçaltında aşağılık duygusu hisseden erkekler genellikle kadınlara yürümekten korkarlar, karşılığında bir şey almadan kendilerini kullandırırlar, çatışmadan korkarlar ve genelde kendilerini diğer insanların altında / alçağında görürler.

Bildiğim kadarıyla, şu an tanımlamakta olduğum spesifik problemi çözmek üzere internette yayınlanmış tam bir program yok (eğer varsa lütfen bana haber verin). Terapi yeterli değil zira terapist problemi doğru tanımlasa bile (ki bu nadirdir), “hasta” ağırlık kaldırmaya, meditasyona, kendini geliştirmeye ve sosyal ortamlarda pratik yapmaya başlayana kadar iyileşmeyecektir.

Aşağılık duygusu hissetmek oldukça yaygın. Aslında hepimizin şu ya da bu şekilde aşağısında olduğumuz birileri olduğu için, herkes değişik oranlarda da olsa bu duyguları hisseder. Bu devirde zaten kitle iletişim araçları hiç durmadan, yaptığımız her şeyde bizden daha iyi insanların olduğuna dikkatimizi çekip duruyorlar. Burada zorluk, genel olarak aşağılık duygusu hissetmeye karşı sağlamlaşmaktır. Ben bir grup kibirli göt herif yaratmaya çalışmıyorum – tek istediğim şey, başka bir erkeğin sizden daha iyi olmasının, sizin ondan “aşağıda” olduğunuzu hissetmenize neden olmaması. Bu erkek, (genellikle) eğer yeterince çalışırsanız ulaşabileceğiniz seviyede biri sadece.

Aşağıdaki, programımın ilk taslağı. Burada amacım, kişinin yapması gereken ve herkesin yapabileceği “asgari olması gereken” adımları oluşturmak. Bu nedenle, “ağırlık kaldırmak” kısmında, bir kişinin tüm ana kas gruplarını haftada bir kere çalıştırması gerektiğini söylüyorum. Bence bundan daha fazla spor yapmalısınız, ama amacım asgari yapılması gerekenleri yazmak.  Bu listeye bir sürü başka şey koyabilirsiniz ama ben herkes için gerekli asgari, tartışma gerektirmeyen ve kişiye özel olmayan şeyleri koydum. İnsanların günlük çizelgelerinin öngörülemez değişikliklerle dolu olduğunun farkındayım. Bu nedenle tüm tavsiyelerimi haftalık bazda yazdım. İdeali, herkesin her hafta için yapılacak işler listesi oluşturması ve işleri yaptıkça listede işaretlemesi.

Bu konunun uzmanı değilim. Bu nedenle de insanların “kesinlikle asgari oranda gerekli” şeyler konusundaki düşüncelerini merak ediyorum.

Programı 4 ayrı adıma ayrıldım. Bu adımlar, kronolojik olacak şekilde tasarlandı ama hepsi aynı zamanda paralel yapılacak şeyler. Mesela, insanlarla yüzyüze gelmeden önce kendinizi sevmeyi öğrenmeniz lazım ama insanlarla yüzleşme aşamasında ve sonrasında da kendinizi sevmeye devam etmeniz lazım.

Bu program, rehberden çok dini bir şey. Bundan kastım şu : Bu programı okuyup “çok enteresan, bunu birgün deneyeceğim” demek yerine, hemen işe koyulup sürekli uygulamaya başlamanız ve o hafta ne hissederseniz ya da nereye gidiyor olursanız olun uygulamanız.  Bu programda asgari zorunluluklar listesini oluşturma sebeplerimden biri de kimsenin bir bahane ile uygulamadan kaytarmamasını sağlamak ya da hemen başlamalarına engel olacak birşey listelememek.

Ve son olarak şunu söyleyeyim, bu bir “harika erkek” olma programı değil. Programın çok spesifik bir hedefi var – aşağılık duygusu hissetmeyi engellemek.  Birçok beta erkek ve aşağılık duygusu hisseden insan günümüz toplumunda çok başarılı insanlar ve itaatkar özellikleri çoğu zaman profesyonel hayatta sahip oldukları bir değer.

Programın adımları şöyle :

  1. Zihnini temizle.
  2. Kendini sevmeyi öğren.
  3. Kırmızı çizgilerinin bir listesini oluştur.
  4. Meydan Okuma Terapisi

İkinci bölümde zihnini temizle adımını ayrıntılı ele alacağız.

Çeviri : My program for fighting feelings of inferiority

Duygusal Yatırım VI – Tüm bölümler ve sonuç

The most important part of game is not being emotionally invested yazısının çevirisini 6. ve son bölüm ile noktalıyoruz. Diğer bölümleri okumadıysanız sıralayalım :

Duygusal Yatırım I – Oyunun en önemli parçası, duygusal yatırım yapmamak

Duygusal Yatırım II – Duygusal yatırım neden iticidir?

Duygusal Yatırım III – Bilinçaltı iletişim, tırmandırmanın paradoksu ve baştan çıkarmanın zorluğu

Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz?

Duygusal Yatırım V – Kadının duygusal yatırım yapmasını sağlamak

Toparlayalım

Benim bu bilgiyi uygulama stratejim, en azından etkileşimin başında rasyonel ve neredeyse işadamı soğukkanlılığında bir ruh hali takınmaktır. Daha önce belirttiğim gibi kadınlar başlangıçta duygusal yatırım yapmazlar ve oldukça “rasyonel”dirler. Erkekler de neredeyse kadın gibi hareket etmelidir; bir ilişki ihtimalini değerlendirmektedir (ya da sadece seks), ama yüksek standartları vardır ve önce kadını baştan aşağı değerlendirip, duygusal yatırım yapmaya değecek biri olup olmadığını anlamalıdır. Davranışlarınız duygularınız tarafından değil, sanki eldeki tüm bilgilere göre karar veren bir baştan çıkarma bilgisayarı tarafından yönlendirilmelidir.

Bunun bir yolu “ilgisiz ilgi”dir. Sözleriniz ilgi ve heves belirtirken “duygularını” şöyle söylemelidir : “dur bakalım hemen heveslenme, seninle sadece konuşuyorum, sana daha duygusal yatırım yapmadım ve gerekirse her an çekip gidebilirim”. Bunun en iyi yolu, duygu ve düşüncelerinizi başka bir şeye odaklamaktır, kızdan başka bir şeye.

Fakat tamamen rasyonel olmamalısınız. Kız hakkında olmayan duygularınızı göstermelisiniz : tutkularınızı, ilgi alanlarınızı, arkadaşlarınızı, vs … Ve eğer hakederse, ona karşı da duygu gösterebilirsiniz : örneğin komik bir şey söylerse gülüp, üzücü bir şey söylerse empati gösterebilirsiniz. Sadece onunla dediği ve yaptığı şeylerden bağımsız olarak sadece kızın varlığı ile ilgili duygusal hissetmeyin.

Ve tabii ki, olayı cinsel olarak tırmandırın.  Paradoksal olarak hem cinsel olarak olayı tırmandırıp hem de duygusal yatırım yapmıyor görünebilirsiniz. Aslında, birçok kadın (özellikle de ruhsal olarak problemli olanları) sadece duygulardan arınmış seks peşindeler. Ona dokunmalı, konuşmayı cinselliğe getirmeli, gözlerine bakmak ya da kulağına fısıldamak gibi baştan çıkarıcı şeyler yapmalı ve konuşmayı ve buluşmayı kendine güvenle yönlendirmelisiniz.Kızı oradan oraya götürmek, kıza cinsellik eşiğini aşırmak, vs … sizin işiniz. Ve kadın duygusal yatırım yapmaya başladığında, ona sizin de duygusal yatırım yapabilme ihtimaliniz olduğunu hissettirin (ama onun kadar değil). Bazen siz çok cool takılmaya çalışırken kız kendisinden platonik olarak hoşlandığınız yanılgısına düşerek ilgisini kaybedebilir.

Daha geniş bir bakış açısı

Bu yazı açıkça kız tavlama üzerine ama burada bahsedilen prensipler hayatınızın her alanına uygulanabilirler. En basiti, sizi siklemeyen ya da sizin yatırımınıza karşılık yeterli dönüşü olmayan insanlara, yerlere, kurumlara ve aktivitelere duygusal yatırım yapmamalısınız. İnsanların yaptıkları en büyük hataların bazıları işlerine, arkadaşlarına, hobilerine, vs … fazlaca duygusal yatırım yapıp, karşılığında neredeyse hiçbir şey almamalarıdır.

Buna ek olarak, yaptığınız şeyler sizin duygusal yatırımınız haline gelecektir. Her haftasonunuzu uyuşturucudan, şikayet etmekten, kötü kararlar vermekten başka bir halt yemeyen boktan insanlarla geçiriyorsanız, tahmin edin ne olacak? Siz de boktan bir insan olacaksınız.

İnsan ne yapıyorsa odur.

~ BİTTİ ~

 

Duygusal Yatırım V – Kadının duygusal yatırım yapmasını sağlamak

Bir önceki bölüm için Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz? yazısına bakınız.

Bir kadının size duygusal yatırım yapması için, bazı şeylerin olması gerekir :

1) Kadın sizden hoşlanmalıdır – mesela sizi yakışıklı, ilgi çekici, tatlı, arkadaş canlısı, vs … bulmalıdır.

2) Sizinle duygusal bir bağlantı hissetmelidir.

3) Sizin tarafınızdan kabul görmüş hissetmelidir. Eğer onu reddediyor, görmezden geliyor ya da düşmanca davranıyorsanız, size duygusal yatırım yapmayacaktır.

4) Sizin kendine güvenli ve sağlam biri olduğunuzu görmelidir.

5) Sizinle vakit geçirmelidir.

Kadın sizden hoşlanmalıdır.

Bunu açıklamaya pek gerek yok.Kadınlar genellikle kendileri ile aynı değerlere, hedeflere, vs … sahip olmayan erkeklere duygusal yatırım yapmayacaktır. Bazı kızlar boydan boya dövme ile kaplı bir rapçi isteyecektir, bazı kızlar ise Star Wars izleyen erkekler. Eğer çok çeşitli ilgi alanları olan bir erkekseniz birçok kızın ilgisini çekeceksinizdir ama bazı kızlar kesinlikle sizinle uyuşmayacaktır.

Sizinle duygusal bir bağlantı hissetmelidir.

Bir kızla duygusal bağlantı kurmanın anahtarı, birlikte duygusal olarak heyecanlı şeyler yaşamaktır.En nihayetinde olması gereken şey, tutkulu bir sekstir tabii ki. Ama bundan önce iyi bir konser, derin bir konuşma, hatta bira eşliğinde bir masa tenisi bile aranızda duygusal bir bağ oluşmasına yardımcı olur.

Duygusal bağlantı kurmanın bir başka yolu da kızın sizin kendine güveninize dolaylı olarak maruz kalmasıdır. Kız onun duygusal olarak kaya gibi sağlam erkeği olmanızı ister ve bu nedenle de kendi zayıflıklarını ve korkularını size yansıtır. Bunu yaptıktan sonra da sizin bu zayıflık ve korkuları yenmenizi izler. Kadın sizin her zaman yönetmenizi ve geceyi eğlenceli hale getirmenizi ister.

Kadınların duygusal enerjisi vardır ve bu enerji her zaman birine ya da birşeye yönelmek ister. Siz bu enerjinin size yönelmesini istersiniz. Bunun en kısa yolu, onunla vakit geçirmektir. Muhtaç görünmediğiniz ve kızı kötü hissettirmediğiniz sürece beraber zaman geçirmek, duygusal bağı kuracaktır. Kadının sizden hoşlanmasının en iyi yolu, onunla vakit geçirmek zorunda kalmanızdır, mesela işte ve bir arkadaş grubu içinde. Bir arkadaşım kızları yatına çağırırdı ve bütün günü beraber geçirdiğimiz için bu kızlar benden hoşlanırlardı. Ünlüler çokça ilgi görürler zira ekranda ya da radyoda çokça çıkarak duygusal yatırım alırlar ama karşılığında kadınlara çok az duygusal yatırım yaparlar.

Sizin tarafınızdan kabul görmüş hissetmelidir.

Yine belirtelim, reddedilmiş bir kadından daha kızgın biri yoktur. Bu nedenle kadın size açılan kapının açık olduğunu hissetmelidir. Kadın size yatırım yaptıkça, siz de onun duygularını tırmandırmalısınız. Götün teki olarak, kadının duygularına duyarsız kalarak ve onun yürümelerini yanlış okuyarak bunu mahvedebilirsiniz.

Sizin kendine güvenli ve sağlam biri olduğunuzu görmelidir.

Kendine güven kelimesi (confidence), latince con (ile) ve fidens (inanç) kelimelerinden gelir. Kendine güvenen bir erkek, ne yaparsa yapsın başaracağına ve kimsenin kendisini durduramayacağına inancı olan biridir. Bir kadın, erkeğin misyonunu kendine güven ile gerçekleştirmek için çalıştığını izleyerek tahrik olur. Kadınlar neden klüplerdeki DJlere, promosyonculara ve uyuşturucu satıcılarına ilgi duyar? Bu adamlar toplumun “kaymak” tabakası falan değiller. Ama bu adamlar klüplerde  gerçekten iş yapan erkeklerdir. Diğer tüm erkekler ise orada oturup kızlara salya akıtarak bakarak çekiciliklerini düşürürler.

Son bölümde bütün bunlar toparlıyoruz.

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz?

Bu yazı dizisinin bir önceki bölümü için Duygusal Yatırım III – Bilinçaltı iletişim, tırmandırmanın paradoksu ve baştan çıkarmanın zorluğu.

Bu seriden eğer sadece tek bir şey öğrenecekseniz, o şu olsun : size henüz duygusal yatırım yapmamış bir kadın düşüncelerinizde ve duygularınızda yer işgal etmemelidir. Kadınlarla etkileşirken kalbiniz ve aklınız başka yerlerde olmalı. NOKTA! Eğer kadın sizin için kafasında ve kalbinde yer açmadı ise, siz de kalbinizde ve kafanızda ona yer açmayın. Eğer hayatınızda bu değişikliği hemen yaparsanız, kadınlarla ilgili aldığınız sonuçların anında daha iyi olacağına sizi temin ederim. Kadınlar güzel hayatın tatlılarıdır, ana yemeği değil ve bir kadın sizinle konuşurken aynen bunun böyle olduğunu hissetmelidir. KADINLAR TATLI OLMAK İSTERLER.

İşte duygusal yatırım yapmamanın benim önereceğim ana adımlar :

1) Duygusal yatırım yapmanızın gereksiz olduğunun farkına varın.

2) Düşünce ve duygularınızı meşgul eden ilginç ve harika bir yaşamınız olsun.

3) Kadınlar konusunda “bolluk zihniyeti”ne sahip olun.

4) Sınırlarınız olsun ve sarsılmaz olun.

5) Önce kendi eğlenmenize bakın.

Duygusal yatırım yapmanızın gereksiz olduğunun farkına varın.

Bu muhtemelen en önemli adım. Bence birçok erkeğin kadınlara duygusal yatırım yapmasının sebebi, toplumun ve pop kültürün bilinçaltında erkeklere şunu öğretmesi : erkeğin kızı elde etmesinin yolu, onun kızdan sevgi dilenmesi ve kısa duygusal yatırım yapmasından geçer. Filmlerde, kendine güvenen, kendi hayatını yaşayan ve başarılı erkekler hiçbir zaman kızı elde etmezler. Kızı sonunda kazanan, kız uzaktan aşık olan ve filmin geri kalanında kızı elde etmeye çalışan ve bu yolda bir sürü reddedilmeye ve aşağılanmaya göğüs geren beta kaybedendir. Bu filmler aynı zamanda kadınların sürekli sarılmaya ve aşk – böcüğü saçmalıklarına ihtiyacı olan narin çiçekler olduğunu anlatır. Gerçek hayatta ise işler böyle yürümez.

Erkekler aynı zamanda kadınların reddedilmeyi sevmemelerini yanlış anlıyorlar. Kadınların güçlü bir “kabul edilme” ihtiyaçları vardır (tüm beta erkekler gibi) ve bu nedenle reddedilme konusunda erkeklerden daha duyarlıdırlar. “Aşkı reddedilen kadından daha kızgın biri yoktur” deyimi doğrudur. Korku oyunu (dread game) be “umursamamak” eğer kadın önce sizi umursamıyorsa işe yarar. Ama siz kadını açıkça reddederseniz, ya da kadın size yürür ama sizden hayır cevabı alırsa büyük olasılıkla kadın tüm duygusal yatırımını geri alacaktır. Kadınların bu güçlü ve sürekli kabul edilme ve onay ihtiyacı nedeniyle erkekler yanlış bir şekilde önce kendilerinin duygusal yatırım yapmaları gerektiğini düşünürler. Fakat tek yapmanız gereken onu reddetmemek ve dışlanmış hissettirmemektir. Kadını “kabul edilmiş” hissettirmek ve ona yatırım yapmak arasında yürümeniz gereken ince bir çizgi vardır.

Bu oyunu kazanmak için, bir kadın için ancak onun da sizin için bunu yapabilme ihtimali olduğunda bir şey yapmalısınız. Eğer bir kadına içki ısmarlamak isterseniz, onun da size içki alıp almayacağını düşünün. Eğer almayacak derseniz, siz de almayın. Eğer kız sizin beklemenizi isterse, onun da sizi bekleyip beklemeyeceğini düşünün. Eğer kız beklemez derseniz, siz de beklemeyin. Eğer sürekli merhaba dediğiniz ama size hiçbir zaman merhaba demeyen bir kız varsa, o kıza merhaba demeyi bırakın. Kim olduğunuzu biliyor, eğer merhaba demek isterse gelir der. İlişkilerde “kazanmak” gayet uygun birşeydir.

Tabii bu söylemesi kolay ama yapması zor bir şey. Toplum ve duygularınız sizi kızların çevresinde pervane olmanız, onları beklemeniz, saçmalıklarına katlanmanız, onlara içki ısmarlamanız, vs … gibi şeylere itecektir. Duygularınızla ve sosyal eğitim ile savaşmalı ve yolunuzdan şaşmazsanız kızların bundan etkileneceğine inanmalısınız. Bu, kadınlara “hayır” diyebilmeyi (hayır demek reddetmek demek değildir) ve kadını bırakıp gidebilmeyi gerektirir. Gerekirse tamamen terk etmeyi gerektirir.

Düşünce ve duygularınızı meşgul eden ilginç ve harika bir yaşamınız olsun.

İnsanlar güzel duyguların peşinden koşmaya programlanmıştır. Eğer hayatımızın iş, okul, hobiler gibi ana yönleri bizi mutlu etmiyor ise, güzel duyguları başka şeylerde ararız : uyuşturucu, boktan TV programları, kadınlar, yemek, vs … Bunların her biri kendi başına o kadar kötü olmayabilirler ama eğer hayatınız sizi mutlu etmiyor ise, kötü şeylere aşırı duygusal yatırım yapar ve depresyona girersiniz. Eğer hayatınız çok kötü ise, bilinçaltında ve bilmeden kadınlara aşırır yatırım yapmaya başlarsınız.

Ben “peynirli pizza metodu”nu kullanıyorum. Ne zaman kendimi çok kötü hissetsem, düşüncelerimi ve duygularımı sevdiğim bir şeyle doldururum – peynirli pizza, Orea cheesecake, plajda mantar çektiğim gün, dinazorlar hakkında okumak, vs … Bu benim kafamı temizliyor ve kadınlar etrafında normal davranmamı sağlıyor. Bir kız için bir şey yapar gibi olduğumda kendime soruyorum “peynirli pizzayı kafamdan ve kalbimden çıkarmamı hakedecek ne yaptı?” Peynirli pizza yerine dilediğiniz şeyi kullanabilirsiniz, idealinde ise pizza yerine kadının katılmaya can attığı, heyecanlı bir hayat koymanız.

Kadınlar konusunda “bolluk zihniyeti”ne sahip olun.

Hayatınız ne kadar güzel olursa olsun, kızlara duygusal yatırım yapmamak zordur. Bolluk zihniyetinde duygu ve düşünceleriniz başka kadınlarla dolu olur, bu nedenle de belirli bir kıza ihtiyacınız yoktur. Eğer başka kızlar yoksa, kendinizi kandırın. Ben bu durumda bolluk içinde olduğum zamanları hatırlar ve kendimi o zamanlarda gibi hissetmeye çalışırım. Eğer hiçbir zaman bolluk içinde olmadı iseniz, kendinizi Brad Pitt ya da başka bir ünlü olarak düşünün ve o nasıl davranacaksa öyle davranın.

Sınırlarınız olsun ve sarsılmaz olun.

Kadınlar sizin, misyonunu neşe ve kendine güvenle takip eden, yıkılmaz bir duvar olmanızı isterler. Kadınlar her ne kadar sizi o misyonun yolundan çıkarmaya çalışsalar da bunu yenildiğinizi görmek için değil, sizin gerçekten sağlam bir duvar mı, iskambil kağıdından yapılmış, üfürükten bir duvar mı olduğunuzu test etmek için yaparlar. Mağazada bir masaya gerçekten sağlam tahta mı değil mi anlamak için vurmanız gibi, bir kadın sizin gerçekten yolundan çıkmayacak, kendine güvenen biri olup olmadığınızı anlamak için shit test yaparlar. Siz ne kadar kendine güvenli ve sarsılmaz iseniz, shit test de o kadar güçlü olacaktır.

Sizin göreviniz, dışarı çıktığınızda, eğlenebildiğiniz kadar eğlenmektir. Kadın sizin duygusal yatırımınızın “parti nerede?”, “nerede eğleniyoruz?” seviyesinde olduğunu hissetmeli. Bütün akşam için bir planınız olmalı : X’e gidiyorum, sonra Y’ye gideceğim, vs … Kadının planlarınızı değiştirip yönetmesine izin vermeyin. Sizin ana misyonlarınız (kariyer, hobiler, vs …) da kafanızın içinde olmalı. “Girls just wanna have fun” (kızlar sadece eğlenmek istiyor) şarkısını biliyor musunuz? Gerçekte herkes eğlenmek istiyor ama erkekler kızları etkileyeceğim stresi ile bunu yapamıyor. Ne zaman gergin, korkmuş ya da kıza fazlaca duygusal yatırım yapıyor hissederseniz, kendinize sadece şunu söyleyin : “Ben buraya eğlenmeye geldim. Buna katkın olursa süper. Eğer olmazsa, gidebilirsin.” Eğlence ve pozitif olmak her zaman kazanır.

Örnek : Eğer çok güzel bir kız inanılmaz sıkıcı bir şey hakkında konuşup duruyorsa, birçok erkek yine de ilgiyle dinliyomuş numarası yapar. Bu yanlış! Kadınlar ne zaman sıkıcı olduklarını bilirler ve bu bazen böyle birşeye katlanan biri misiniz diye görmek için ince bir shit testtir. Kadınlar sekse muhtaç değildirler ve bir erkek sıkıcı, aptal ya da kaba ise onunla takılma ihtiyacı hissetmezler. Aynı zamanda kendi saçmalıklarına katlanmaya çalışan bir erkeğe saygı ve empati de duyamazlar. Erkekler kendi iyi hayat vizyonlarını kaybettiklerinde kadının sıkıcı olmasına izin verirler. İyi bir hayatta güzel kadınlar vardır ama iyi bir hayat aynı zamanda güzel muhabbet de içerir. Eğer kız ile ilginç bir muhabbet edemiyorsanız, sıkıcı konuşmaya katlanmayacağınızı göstermek için konuyu değiştirin.

İyi bir hayat vizyonuna, sınırlara ve hayatınızın, düşünce ve duygularınızın ilginç ve değerli olduğuna dair kendine güvene sahip olarak, kadına meydan okuyup onu tahrik edebilirsiniz.  Kadınlar kendilerini olgunlaştıracak, kendi sahip oldukları hayattan daha iyisine geçmelerini sağlayacak erkekleri isterler.  Her dediklerini onaylayan bir sünepe ya da dar kafalı komformist istemezler. Kadınlar her an çekip gitmeye gönüllü erkekler isterler. Bunu taş kalpli psikopatlar oldukları için değil değil, bırakıp gidemeycek bir erkeğin herhangi bir potansiyeli olmamasından dolayı isterler.

Çoğunuz için tabii ki bu çok zor. Birçoğunuzun sıkıcı bir hayatı var ve güzel bir kadın bir anda hayatınızın en ilginç ve önemli şeyi haline geliyor. Ya da sekse o kadar aç ve muhtaçsınız ki, bir kadının sıkıcı, kaba, sıradan, vs … olması umrunuzda değil.

Önce kendi eğlenmenize bakın.

500,000 Dolar ödeyip Leonardo DiCaprio ya da hayatının mükemmel ötesi olduğunu düşündüğünüz bir ünlü ile bir hafta takılma şansını satın aldınız. Buluştuğunuzda Leonardo “ne yapmak istersin?” diye soruyor ve siz de “bilmem, neler yapabiliriz?” diyorsunuz. Ve Leo’da cevaben “benim bir planım yok – sen normalde ne yaparssan onu yapalım” diyor. Siniriniz tepemize çıkmaz mı? O kadar parayı Leo’nun harika hayatına 1 hafta katılmaya vermişsiniz, her hafta yaptığınız şeyleri Leo ile yapmaya değil. Bir erkeğin planı yoksa, kadınlar da aynı şeyi hissederler. Kadınlar sizin hayatınıza katılmak isterler, sizi kendi hayatlarında yönlendirmeyi değil. Bu nedenle ilkin kendi eğlenmenize bakmalısınız. Bunun kaba ve bencilce olduğunu düşünebilirsiniz ama değil. Çünkü kadınlar varacağınız yerden çok sizin yolda öncülük etmenize vurulur.

Bir sonraki ve son bölümde, kadının duygusal yatırım yapmasını nasıl sağlayacağınız konusu işlenecek.

Devam edecek …

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested

Duygusal Yatırım III – Bilinçaltı iletişim, tırmandırmanın paradoksu ve baştan çıkarmanın zorluğu

Bu yazı dizisinin bir önceki bölümü için Duygusal Yatırım II – Duygusal yatırım neden iticidir?

Bilinçaltı iletişim

Kadınlar sizin vücut dilinizden, kelimelerinizden, duruşunuzdan, ses tonunuzdan ve hareketlerinizden, duygusal yatırım yaptığınızı hemen hissederler. Ne siz ne de kadın, sizin fazlaca duygusal yatırım yaptığınızı bilinçli bir şekilde bilmeyebilirsiniz. Ama kadın sizin “itici” olduğunuzu hissedecektir. Bazen davranışlardaki çok ufak değişiklikler (uzun süre bakmak, çok erken sorulmuş fazlaca kişisel bir soru) sizin çok fazla yatırım yapmış olduğunuzu gösterecektir.

Ben duygusal yatırımı ölçmek için “yerçekimi teorisi”ni kullanıyorum. Sosyal ortamda, yüksek-değerli insanlar daha “büyüktür” ve bu sebeple daha düşük-değerli insanları kendilerine “çekerler”. Herhangi bir partiye bakarsanız, çekici kızları genelde merkezde, rahat ve eğlenirken göreceksinizdir. Ve erkekleri bu kızların çevresinde, güneşin çevresinde dönen gezegenler gibi yörüngede göreceksiniz. Bu erkeklere bu nedenle uydu erkek deniliyor. Eğer kızlar gitmek için kalkarlarsa, bu erkekler bir süre cool takılabilirler ama daha sonra kalkıp kızların peşinden giderler. Amacınız, kızlar size çekilsin diye çekim merkezi olmak, tam tersi değil. Bu zor, zira erkek olarak yürümeyi sizin yapmanız lazım. Ama yürürken bile duruşunuz ve vücut diliniz “çekim merkezi benim ve ben uzay-zamanda seni bana çekecek bir büzülme yaratırım” diyebilir.

İletişimin yüzde 99’u bilinçaltıdır. Örneğin “sana içki ısmarlayabilir miyim?” sorusu, tonlamaya, vücut diline, duruma ve duygulara göre çok geniş bir yelpazede bir sürü anlama gelebilir. “Sana içki ısmarlayabilir miyim?” sorusu “seni sikmek istiyorum”, “sana borcum olduğunu hissediyorum izin ver ödeyeyim”, “ben insanlara bedava şeyler alan bnkör bir insan evladıyım”, “sen iyi bir arkadaşsın ve izin ver sana olan saygımı göstereyim”, “ben bir kaybederim ve benden hoşlanman için sana bir şeyler almam lazım”, vs … gibi bir sürü anlama gelebilir. Önemli olan yüzeysel kelimeler değil, bilinçaltına hitap eden söyleyiş şeklidir.

Baştan çıkarma çoğunlukla bilinçaltında cereyan ettiği için, size nasıl yürüyeceğinizin, nasıl konuşacağınızın, nasıl duracağınızın, hareket edeceğinizin, vs … her ayrıntısını öğretemem. Eğer bunu yapsaydım bile, bu kadar şeyi hatırlayıp uygulamanız için imkansız olurdu. Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda bile tereddüt ettim zira bir duygusal durumu uzun süre “taklit” etmek çok zor ve birçok insan kısa süre içinde nasıl hissediyorlarsa öyle davranmaya geri dönerler.

Tırmandırmanın paradoksu

Şu ana kadar okuduklarınız ile yapılacak en doğru şeyin, kızları tamamen görmezden gelmek olduğunu düşünebilirsiniz.Böylece duygusal yatırım yapmış gibi görünmeyeceksiniz değil mi? Ne yazık ki, bu çalışır bir yöntem değil. Yürümek ve işi tırmandırmak erkeğin işidir zira kadınlar çok çabuk duygusal yatırım yapmazlar ve reddedilmekten korkarlar.

Bir kızın sizden hoşlanması için başlangıçta en azından biraz ilgi gösterip olayı tırmandırmanız lazım. Onu size duygusal yatırım yapma tuzağına çekmeniz lazım. Sihirbazlar, “zorlama” adlı bir teknik kullanırlar. İnsanları rastgele bir kart seçtiklerine inandırırlar. Oysa bu bir hiledir ve insanlar sihirbazın önceden belirlediği bir kartı çekmişlerdir.  Baştan çıkarmak da buna benzer : hatun sizi seçiyormuş gibi hissetmeli, tersini değil. Siz sadece ona kapıyı açıyorsunuz.

Baştan çıkarmanın zorluğu

Bir kadını duygusal yatırım yapmıyor görünerek baştan çıkarmak çok zordur. İlk olarak, kadının duygusal yatırım yapmaya direncinin çoğu bilinç altındadır – bilincinde, kadın bir erkeğin biraz da olsa ilgi göstermesini ister. Ve hoşlandığınız kadının çevresinde zaman harcayıp da biraz da olsa yatırım yapmamak doğal olarak zordur. Güzel kadınlar, içinde erkeklerin tüm akılcılıklarını, gerçekliği, normal standartları, doğruyu ve yanlışı kaybettikleri “gerçeklik çarpıtma alanı” (reality distortion field) yaratırlar. Siz kendinize “fazla kafaya takıyorsun, sadece kendin ol” diyebilirsiniz ama kadınlar erkeklerin en güçlü duygularına dokunurlar. Bu nedenle birçok erkek nasıl kendileri olacaklarını bile unuturlar. Güzel bir kadın bir gece klübüne girdiğinde, normalde başarılı, rasyonel, erkeksi erkekler siktiğimin akıllarını kaybediyorlar. Kadının onayı için dilenmeye, ona bir şeyler ısmarlamaya, aptalca davranmaya, vs … başlıyorlar.

Daha önce de söylediğim gibi erkekler kadınlara göre daha hızlı duygusal yatırım yaparlar. Bu nedenle duygularımız bizi hızlıca aşk böcüğüne çevirmeden önce sabırlı olmamız lazım. Romantik olmayan bağlamda, insanlar aynı hızda duygusal yatırım yaparlar ve eğer iletişim yolunda giderse diğer kişinin sizinle aynı hızda yatırım yapmasına alışırsınız. Ve bir kişiye duygusal yatırım yaptığınızda, doğal olarak onda pozitif duygu yaratmak istersiniz. Fakat duygusal yatırım yapmamış bir kadını mutlu etmeye çalışmak, onun onayını dilenme, ona itaat etme vs gibi algılanır. Bunun yerine DOĞRU olanı yapmalısınız. Bir kadın soğuk görünebilir ve biz onu “ısındırmak” için ona nazik davranmak isteyebiliriz. Ama bu dürtüye itaat etmek yerine yapmakta misyonunuza devam etmeli ve onun yüzeyde ilgilenmiyor görünse bile sonunda duygusal yatırım yapacağına inanmalıyız. Unutmayın : kadınlar sürekli sizi tartıyorlar ve yüzeyde ilgilenmiyor ve dikkat etmiyor görünselerde, aslında ilgileniyor ve dikkat ediyorlar.

Baştan çıkarma bir kumardır zira kadının sonunda duygusal yatırım yapacağına inanmanız gerekir, bunun olmama ihtimalini bilmenize rağmen. Bazen kadın sizden hoşlanmayacaktır. Bazen sadece ilgi arıyor olacaktır. Bazen sizden hoşlanacak ama bunun bir yere gitmesine izin vermeyecektir. Bazı kadınlar duygusal olarak sorunludur ve hiçbir zaman duygusal yatırım yapmazlar – her erkeği yolunacak kaz olarak görürler. Bu nedenle baştan çıkaracağınızı varsaymanız lazım – zira sonuç ne olacak BİLMİYORSUNUZ.

Bir sonraki bölümde duygusal yatırım yapmayı nasıl engelleyeceğiniz işleniyor : Duygusal Yatırım IV – Duygusal yatırım yapmamayı nasıl becerirsiniz?

Devam edecek …

Çeviri : The most important part of game is not being emotionally invested