“Kadınlar aşık olmazlar, onlar sadece kendilerini düşünürler”. Bu bir süre önce bir centilmenin yazdığı ve benim de rastladığımda durup düşünmeme neden olan bir yorum. Ve şimdi okuyacağınız yazıyı kaleme aldım. Bu yazıyı yazmama ilham veren yoruma katılmıyorum. Bu yorumu yazan erkeğin bu dediğine vücudunun her zerresi ile inandığını tahmin etmekle birlikte yorumun yanlış olduğunu düşünüyorum. Yine de kendisini anlıyorum. Her ne kadar doğru düşünmese de, tamamen yanlış düşünmüyor. Kırmızı hap topluluğunun eskiden beri bilinen bir gerçeği var : kadınlar erkekleri, erkeklerin kadınların kendilerini sevmesini istediği şekilde sevemez.
Aşk Uçurumu
Sorun sadece erkeklerin istedikleri şekilde sevilmeye olan açlığı değil aynı zamanda kadınların sevebilme kapasitesi. Erkekler fedakar bir aşk arzularlar, fedakarlık sadakat ve bağlılık ima eder. Erkeklerin aşktan beklentileri ve kadınların aşk kapasitesi arasında uçurum vardır.
İş aşka geldiğinde (sadece ihtiras değil), erkekler oldukça iyimser eşitlikçilerdir. Bir erkek, sevilmeyi istediği gibi sever. Aşk konusunda bir erkek genç ve kadın doğasından bi haber olduğu yaşlarda, kendini tamamen altın kurala (sana nasıl davranılmasını istiyorsan, karşındakine de öyle davran) adamıştır.
Erkek doğasının aptallığı, kadının anaç içgüdülerinin özüyle ilgili sadakatin, romantik aşk için de ulaşılır olduğuna dair inancıdır. Erkek budala bir şekilde, annesi kendisini nasıl sevdi ise idealleştirdiği kız arkadaşının da kendisini öyle seveceğine inanır. Kadınların çocuklarını nasıl sevdiklerini gözlemleyerek kadınların büyük bir sevgi kapasitesine sahip olduğunu çıkarır. Bu doğrudur, kadınların büyük bir sevgi kapasitesi vardır. Ama maalesef bu büyük sevgi sadece çocuklarına ayrılmıştır ve erkeklerinin ulaşımına açık değildir. Bu nedenle erkeğin kadın aşkı konusundaki ideali gerçekçi değildir.
Erkek arzuladığı sevginin özünde annelik ile ilgili olduğunun ve kendisi için hissedilemeyeceğinin farkında değildir. Doğa burada erkeğin psikolojisi üzerinde acımasız bir oyun oynar. Erkeğe çocukluğunda saf ve yüksek kaliteli bir sevgi verir. Erkeğe, ilerde kadınlar için standart sandığı bir kadın aşkı şeması öğretir. Annesinin sevgisi ile, koşulsuz sadakatın, soylu karakterin, nazikliğin, fedakarlığın ve güvenin kadın doğasının özü olduğunu öğrenir. Bu nedenle çocukluktan erkekliğe adım atarken şu mantıksal çıkarımda bulunur : eğer “iyi bir adam” olursa, aşık olduğu kadın tarafından annesinden öğrendiği şekilde sevilmeyi bekleyebilir. Annesi de iyi niyetli ama oldukça yanlış bir şekilde oğlunun bu düşüncesini onaylar. Oysa bu şeytani bir yalandır ama henüz kalbi kırılmamış erkek bunun farkında değildir. Erkek, kadının sevgisinin değişmez olduğunu sanar. Onun çocuğu için olan sevgisinin, kendisi için olan sevgisinden oldukça farklı olduğunu bilmez.
Yani erkek, bu sevgi sadece çocuklara ayrılmış iken çocuk gibi sevilmeyi arzular. Kafasındaki aşk tipinin anne sevgisi olmasına rağmen romantik sevgi olduğuna inanır. Bu tip bir erkek ikisi arasındaki ayrımı yapacak tecrübeye sahip değildir. Ve onun için trajedi, kadınların erkekleri çocuklar gibi sevemeyeceğini öğrenmektir. Annelik bağının doğasında olan koşulsuz sadakat, çiftleşmek için biraraya gelen iki insanın arasındaki bağda yoktur. Çoğu erkek bunun farkında değildir. Bir kadın tarafından acımasızca ters köşeye yatırılana kadar saf ve erdemli bir aşk ile severler. Burada sorun bu trajik anın olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır. Eğer şanslılarsa da olduğunda kendilerini bu blog ya da benzeri bir yerde bulurlar.
Buradan itibaren de erkek kadının sevgi kapasitesi konusunda kafasında bulunan normları yeniden değerlendirebilir. Bir kadının eşi için hissettiği sevginin, çocuğu için hissettiği sevgiye göre daha az psikolojik ve ahlaki kaliteye sahip olduğunu öğrenir. Bu güçlü bilgiye nasıl tepki vereceği ise onun nasıl bir erkek olacağına ait kararını şekillendirir. MGTOW da olabilir, kadınları sadece seks için kullanan müzmin bir bekar da olabilir ya da evini iş gibi idare eden, risklerin farkında ve bütün gücüyle bu tehlikelere göğüs geren bir baba da.
Bu ne kadar acımasız olursa olsun bir kadın, erkeğin sevgisine aynı karşılığı veremez. Erkek ve kadın farklı sever. Yukarıdan aşağıya sızan hiyerarşik bir aşk vardır ortada. Erkek kadın için fedakarlık yapar, kadın çocuk için. Nehir çok istisnai durumlarda yukarı doğru akar. Eğer bir erkek kadının kendisi kadar sevebileceğine inanırsa, kaderi hayalkırıklığı ve azaptır zira kadın adamın idealleştirmesine göre değil, doğaya göre hareket edecektir
İkaz
Çoğunuz buraya kadar beni takip edebildiniz, bazılarınız edemediniz. Başlangıçta “Erkek budala bir şekilde, annesi kendisini nasıl sevdi ise idealleştirdiği kız arkadaşının da kendisini öyle seveceğine inanır” demiştim. Bu dediğimde iki anlam var. Gerekli tecrübe ve nuans farkını anlayacak zihne sahip değilseniz ikinci anlamını anlamanız zor. Temel olarak aranızda iyi bir anneye sahip olanlar bu cümleyi okuduğunda, şimdi olmasa bile zamanında “umarım annem kadar tatlı ve ilgili bir kadın bulabilirim” demiştir. Ama annesi narsist, umursamaz ve sevgisiz olanlar için durum farklı. Bu tip anneler her ne kadar da toplum önünde mükemmel anne imajı çizseler de kişiliklerindeki bir bozukluk yüzünden anne sevgilerini oğullarından esirgemişlerdir.
Bu konuyu konuştuğumuzda, annesinin kendisini gerçekten hiç sevmediğini (benimki sevgi dolu bir kadındı) söyleyen erkek sayısının fazlalığı beni şok etti ama bugün bildiklerimden sonra bunun süpriz olduğunu söyleyemem. Annelerinin anne sevgisini kendilerinden esirgediği erkekler, kırmızı hapı daha kolay yutarlar ve yetişkinliklerinde kadın doğasını daha iyi anlarlar. Benim kişisel gözlemim, anne sevgisi olmadan büyüyen erkeklerin yetişkinliklerinde kadınları idare etmek konusunda daha başarılı olmaları. İhmal edilmiş bir oğlan çocuğu olarak büyüyen bir erkek, kız arkadaşının kendisini anne gibi seveceği budalalığına kapılmaz, kadının kendisini kendi annesi gibi seveceğini bilir, aşırı bir şartlılıkla.
Bu demektir ki çocukken anne sevgisini deneyimlemeyen erkekler, olgunluklarında kadın aşkını idealize etmezler. Bu adamların kadın aşkı konusunda kafalarındaki fikir, doğal olana daha yakındır. Çoğu erkek gibi kadınlardan anne sevgisi benzeri bir fedakar sevgi beklemezler zira zaten bu tür bir sevgiyi hiç hissetmemişlerdir. Annesi kendisini anne gibi sevmemiştir, partneri ile olduğu gibi annesi de kendisini sağladığı fayda üzerine sevmiştir. Bu nedenle çocukken annesi tarafından anne sevgisi ile sevilmeyen erkek, yetişkin olarak diğerlerine göre avantaj sahibidir.
Kadın Aşkının Tanımı
Kadının aşkı, öncelikle sizin gücünüze olan arzusudur, ikincil olarak da sizin karakterinizin ona kendini nasıl hissettirdiği ile ilgilidir. Kabaca şöyle diyebiliriz : fırsatçılık ve duygusal ödünün, ihtiras soslanmış hali.
Erkekler aşkın fedakarlık açısından yukarı doğru akmadığını çoğu zaman unuturlar. Bir erkek bir kadına ihtiras duymadan onu sevebildiği için, kadının da aynısını yapabildiğini sanar. Bu mümkün değil zira kadının aşkı fedakarlık üzerine kurulu değildir, erkeğin fedakarlığının takdir edilmesinin, ihtiras ile karşılaşması üzerine kuruludur. Bir erkek bir kadın için fedakarlık yaptıkça, yaptığı yatırım ölçüsünde ona olan aşkı derinleşecektir. Bir kadın içten gelen hayvani bir ihtiras olmadan, erkek için fedakarlık yaptıkça, ona olan sevgisi azalacaktır, kendi fedakarlık gerekliliğinin, erkeğin yetersizliği olduğunu düşünecektir. Yani, bu hiçbir zaman söze dökülmese de, kadının davranışlarından çıkarılabilir : kadın erkeğin kendisini, onun erkeği sevdiğinden daha fazla sevmesini bekler ve böylece aşk hiyerarşisini güçlendirir. Kadının fedakarlığının ihtiras gibi ön koşulları vardır. Erkeğin fedakarlığı ise ondan beklenir ve beleştir
Aşk ve Kadının Kendini Kandırması
Size karşı ihtiras hissetmeyen kadın sizi onun sizi sevmesini istediğiniz gibi sevemez. İhtiras, kadın aşkının temelidir, kadın ihtirassız sizden hoşlanır, sizi sevmez. Fakat bu kadın sizi kullanmak için size aşık numarası yapabilir. Eğer bir kadın için size aşık olmak kendisi için kullanışlı ise, kendisini size aşık olduğu konusunda kandıracaktır. Kadınlar, kendini kandırmanın ustalarıdır, o nedenle kadının kendini inandırdığı şeylere yüzde 100 güvenmemek gerekir. Bu duygulara safsata gözüyle bakın.
Kadınlar genelde duygusal olarak nevrotiktir (negatif duygulara yatkın). Kendi benliğinin fazlaca farkına varan bir kadın, içindeki hayvani öğelerden kurtulamadığı için kendinden nefret edebilir. Kadınlar bunun için özel çaba gösterseler de sizi sizin istediğiniz gibi sevemezler. Bunu zorlarsanız, kadını tarifsiz ızdıraba sevkedersiniz. Kız arkadaşınızın sizi anneniz kadar sevememesi size ne kadar adaletsiz gelse de, onu sizi bu şekilde sevmeye zorlamak, kız arkadaşınız için adaletsizdir. Benim şahsi fikrim, toplumun kendini nesiller boyunca bu nedenle kandırdığı. Gerçek, çekirdek aileyi tehdit edecek kadar güçlü, bunun için sadece MGTOW hareketine bakmanız yeterli. Birçok erkek, kırmızı hap gerçeklerini keşfettiğinde, aile kurma fikrini kabul edemiyorlar. Çoğu erkek için cehalet erdemdir, bu nedenle bu blogdaki bilgiler güçlü olduğu kadar da, tehlikelidirler.
Kapanış
Kadınlar neyse odur, sizin kadınlarla ilgili algınızın ne olduğu, temel doğal gerçekler karşısında önemsiz. Bu öğrendiğiniz bilgiler ile onları olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirsiniz, ya da “kadının aşkı derdine değmez” deyip onları hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Bu benim sizin için yapacağım bir seçim değil, kendi kişisel tercihiniz. Bir kez bilgilendiniz mi, tercihiniz sizden geri alınamaz. Bu bilgi ile ne yapacağı, hayatın ne aşamasında olduğuna göre değişir.
Kırmızı hap gerçekleri bir erkeğe kadınlarla ve hayatı ile ne yapacağı konusunda karar vermek için büyük bir enerji verir. Bununla ne yapmak isteyeceğiniz, yaşınıza göre değişir. 20 yaşında bir delikanlı, safça hayatı boyunca bekar kalacağını düşünür. Boşanmış, yaşlı bir erkek, budalalık dediği bu işlerden elini eteğini çekebilir. Barlarda bir on yılını hatun kaldırmakla harcayan bir erkek, daha derin birşeyler istediğine karar verebilir. Erkeklerin yapmaya meyilli olduğu gibi, kadınlar nasıl sever, sevgi ihtiyacımı, kendini mahvetmeden nasıl karşıların sorularını sormaya başlar. Kendiliklerini kaybetmeden sevmenin bir yolu bulamayan erkekler ise, sevgiyi reddederler.
Çeviri : The Hierarchy of Love
Erkek Adam Notu : Her ne kadar yazılanların bazılarına katılmasam da, Illimitable Man’in bu yazısını önemli bulduğumdan çevirdim.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Bütün yazıları baştan sona okusam da kırmızı hapı içinde hissettiren , sarsıcı bir çeviri olmuş . Yıllarca medyada filmlerde edebiyatta tiyatroda gösterileçen aşk figürünün , hepsinin fasa fiso olduğunu bu yazıda da yüzümüze vurmuş oldun . Teşekkür ederken bi yandan da içim buruk . Doğa , erkeğe verdiği fiziksel güçle kadından , aşkı(erkeğin algıladığı) ve fedakarlık duygusunu alarak adaleti sağlamış . Bu şekilde düşününce insanın yetiştirilme tarzının ne kadar yanlış olduğunu farkediyoruz . Zor .
Güzel,katıldığım bir yorum.
Şimdi burada asıl mevzu, gerçek olanın hangisi olduğu. İki şey çıkıyor: 1- Ailesinden yeterli ilgi alamamış ve sorunlu büyümüş (ki ileride de toplum için tehlike arz eden kişiler oluyor bu insanlar) adamların yaptıkları mı doğru? Böyle adamlar, çoğu kızın radarında olur, biz bu sevgisiz, duygusuz ve saldırgan adamları nasıl atlayıp, hedefe ulaşacağız? Alfalık, (çok afedersiniz) eşittir orospu çocukluğu mu? 2-İyilik, ahlak ve diğer potansiyel beta davranışları (ki totalde de iyi olduğu kabul edilen şeyler bunlar) sadece kadın-erkek ilişkilerinde pek işe yaramıyor düşüncesine çıkıyor. Hapı alan, veya almak isteyen tüm betalar bütün ahlakını ve vicdanını unutup, birinci şıktaki gibi mi olmalı?… Read more »
Düşünüp sorgulayabilen ve sorgulama sonucu karar veren varlıklar olarak diğer hayvanlardan ayrıldığımız için , vahşi doğada hayvanlara atfedilen alfa tanımıyla bizim burada okuduğumuz alfa benzerlik gösterse de tıpatıp aynı değildir . Sorumluluk alma , gerektiğinde kendini savunabilme , liderlik etme , egemen olma , bir amaca sahip olma vb. özelliklere sahip “bireyler” alfa olarak nitelendirilir . Birey dedim çünkü sokakta yol vermediğimiz için bizi öldürmek isteyen bir barzoya birey denmesi anlamsız olur 😀 + Ayrıca testosteron seviyesi kişinin seçimlerine bağlıdır ( vizyonuna + misyonuna). Her ne kadar her erkek genetik faktörlerle belirli bir testosteron oranına sahip olsa da bu oranı… Read more »
Hocam daha önce Alfa yazısında tam bu sorulara cevap var. Alfalık demografik bir gruba değil (senin örneklediğin tehlikeli ve sorunlu insanlar bir demografik grup mesela) davranış kalıbına işaret eder. Yani alfalık orospu çucuğu olmaktır (demografik) grup diyemezsin. Burada temel problem betaların önemli kısmının iyi ve ahlaklı olmasının sebebinin erdemli olmaları değil tavşan olmaları. Burada ben Jordan Peterson’un Nietzche ve Jung kaynaklı yorumuna katılıyorum : Videonun can alıcı mesajı ise ahlaklı olmanın, kimseye zararsız biri tavşan olmanın ahlaklı ve iyi biri olmayla aynı şey olmadığı. Tam tersine Nietzche’nin ve Carl Jung’un değindiği gibi asıl ahlaklı olanın şiddet ve saldırganlık kapasitesi olup… Read more »
Bir erkeğin ideal aşkı Eğer dominant çerçeve olursa,
KADININ fırsatçı aşk komsepti bu çerçeveye boyun Eğer mi?Şuan da ben bunu yapıyorum Ve sevdiğim kız çerçeveme giriyor.
Erkeğin ideal aşkı dediğin, kadının erkeği performans yükünü nasıl taşıdığından bağımsız idealize bir şekilde sevebileceği masalına inanmasıdır. Burada çerçeve masaldır. Sevdiğin kız konusunda “ideal aşka” inanıyorsan bugün girdiği gibi yarın kolayca çıkar.
Mahmut abi bahsettiğim konu esasında bu değil.Daha önce oyundan bahsederken;her erkeğin kırmızı haptan farklı olarak,geçmişi,kültürü Ve kişiliği ile tamamlayıcı bir oyunu olduğunu anlatmıştın.Mesela benim oyunum sistemsiz bir “dark side ” modundaydı.Siteyi takip edince,oyunu merkeze alarak kendi oyunum ile tamamladım.Sevdiğim kızın nükleer shist testlerini bertaraf edince kızı kendi çerçeveme soktum.(duygusal yatırım yapınca onun çerçevesine girdim kısa süreliğine ama belli etmeden,gizlilikte yaratarak hayal gücünü kamçıladım)Kadınların kısa sürede duygusal yatırım yapmadığını biliyordum.Bu yüzden gizlilik ve dominant çerçeve ile kızı aşık etmeye çalıştım.Şuanda gözlemlerime göre Ya aşık oluyor,yada sağladığı fayda gereği kendini buna kandırıyor.Ancak herhalükarda aşık olacak…Geçmiş tecrübelerim Bunu gösteriyor.Bahsettiğim aşk elbette sonsuz değil.Ancak… Read more »
Böyle yazıların devamını bekliyor olacağım. Kesinlikle başarılı.
Yazarken içim burkuluyor ama yazıyorum.Çok acı ya bir erkek için bu gerçekler.
Acı olduğu kadar gerçek olması bizim içinde çok ama çok faydalı ama şöyle bir durum var şimdi bizim kadın-erkek ilişkilerinde sex ve istenirse çocuk yapma dışında duygusal anlamda neyimiz kaldı ben merak ediyorum??
Ya da etmiyorum boşverin ama ben cidden bu siteye büyülenmiş bir vaziyetttetim hatta bazen o 4 yıllık ilişkim bitmişte hele ki buraya gelmişim diye seviniyorum.
Hocam kadının hipergamisine hitap etmeyi sallamadığın sürece karşılıklı gayet duygu sellerinin aktığı bir ilişki yaşarsınız, bunu anlamak neden zor? Ben sana söyleyeyim zira içine kaçmış mavi hap şeytanı sana “bak birader böyle ilişki olmaz, böyle duygu olmaz” diye yalan söylüyor. Kim demiş kadın seni annen gibi karşılıksız sevecek yoksa sevgisi sahtedir diye. Performans yükünü aklından çıkarma, gardını indirme ve aşk meşk sululuklarına kapılma o hatun senin için biten kediye döner. Gerçekleri öğrenince artık duygusal ilişki yaşayamayacağınız “gerçeği” diye birşey yok. Saçmalık. Yaşarsınız. Hem böyle size aşık kadını tanrıça yapıp 3 – 18 ay “aşk” içinde yüzüp sonra 18 – 36… Read more »
Kadının hipergamisine hitap etmeyi sallamamak tam olarak nedir anlayamadım? Burada oyunlar kadının hipergamisine yönelik oynanmıyor mu sırf ? Kadın hipergamisi neyi arar erkekleri dönüştürmeye çalıştığımız şey bu değil mi?
Dominant erkek olup kadinin hipergamisini tatmin etmeyi surdurmek yerine kadinin seni oldugun gibi sevecegini sanip kendini salmak demek …
Yani “Dominant erkek olup kadinin hipergamisini tatmin etmeyi surdurmek yerine kadinin seni oldugun gibi sevecegini sanip kendini salarsan karşılıklı gayet duygu sellerinin aktığı bir ilişki yaşarsınız, bunu anlamak neden zor?” bu mu? Bu bug olmuş sanki yahu.
Evet ters olmuş. Düzelttim.
Valla bu acımasız gerçeğin ne zaman farkına vardım biliyor musunuz?Tam 7 ay öncesine kadar.Normalde ben annemden uzak yaşadığım Ve büyüdüğüm için kadın ilişkilerinde genelde narsist ve acımasız oluyorum çoğu zaman.Sonra kadınlar aşık oluyorlar ama buna bile inanmıyorum.Kadınlara zulmettiğin sürece(psikolojik şiddet ve fiziksel şiddetten bahsetmiyorum) gerçekten de size nasıl bağlandıklarını göreceksiniz.Ancak işin korkunç tarafı,doğası gereği sadık bir aşk isteyen adam için bu gerçeklik doğanın ona verdiği bir trajedidir.Peki aşk konusunda erkek ne yapacak?Sadece rol.Bir kadını sevsen dahi onu sevmiyormuş gibi hareket edeceksin ama burda devreye ilgi yönetimini profesyonel şekilde kullanmak gerekiyor..Gelelim benim yaşadığım trajediye… Kırmızı hap öğretisi ile tanışmadan önce yarı… Read more »
Narsisizmin temel nedeni aşağılık kompleksidir ki bu yazında kendini belli ediyor. Umarım aşağılık kompleksi ve narsisizmden de kurtulursun.
Aşağılık kompleksim Yok Mahmut abe beni tanımadan böyle bir sonuca varma.Narsizmin özünde fayda vardır ama aşağılık kompleksinde yetersiz hissetme:(
Narsisizmin özünde aşağılık kompleksi vardır. Yazdığın uzun yazıdan çıkarımım da bu. Narsizm adama zarar getirir genelde.
Ben bir erkek grubu kursam şunları yazabilen adamı orada barındırmam. Arada işimde takıma geliyor narsist elemanlar. Bugüne kadar 6 aya kalmadan kovmadığım olmadı.
Hocam narsiszm aşağılık kompleksi ile ilgili olduğunu düşünmeniz çok dar bir bakış açısı onların aksine yüksek özsaygısı ve değerli olduğu sanrılarına sahip
Küçükken çok ezilen insanların ego savunma mekanizmaların geliştirmesi tam da dediğiniz şey.
Mesela psikopatlar da narsistlik taşır aşağılık kompleksi değil
İç görüleri olmadığından empatileri olmadığından kaynaklı
Küçüklükten itibaren şımarık yetiştirilen her isteği yapılan biri ilerde narsistik bir karaktere yakın olur.Aşağılık kompleksi ile ne alakası var bunların
Narsist bir yakınım var gençliğinden aşırı ezilmiş mesela onunla konuşunca ne kadar harika başarılı biri olduğundan sürekli bahseder durur.Bu işlerden anlamayan biri vay aq ne harika adam der ama ben yazık lan derim
Her konuya dark triad – narsisizm.- robert greene dar üçgeninden bakan birinin narsisizmin psikolojik tanımına dar demesi çok komik. “Narsisizm kendine aşık olmak değildir yüzeyde öyle görünmesine rağmen. Narsisist aşırı şişirilmiş bir öz imajına aşıktır” ki bunun nedeni de zaten çok derinden hissettiği zayıflıklarıdır. Bu aşırı şişmiş imajı ayakta tutmak büyük çaba ister ki bu da birçok işlev bozukluğuna neden olur.” https://www.helpguide.org/articles/mental-disorders/narcissistic-personality-disorder.htm Birçoğu ahlakı ya da sosyal ve psikolojik dengeleri savunmamı ve dark triad gibi zımbırtıları yermemi çiçekler, böcekler, çakralar, sevgi pıtırcıklığı sanıyor 😃 Ahlaki üstünlük ve zayıflıklarla yüzleşmiş psikolojik denge güçlü olmaktır narsisizm ise zayıf. Ben burda nasıl daha… Read more »
Modern tıp, psikiyatri ve psikoloji üzerine hiçbir fikriniz yokken kendi fikirlerinizi “Ne alakası var?” şeklinde harmanlıyorsunuz. Bu sitenin okurlarının genel problemi bu. Okuduğunuz veya ilgi duyduğunuz şeyler yalnızca Kırmızı Hap mı? Narsisizm kaynağı aşağılık kompleksine dayanan bir kişilik bozukluğudur. Faydaları veya avantajları var gibi görünür (eğer 15 yaşındaysan) fakat çoğunlukla zararlı çıkmana sebep olur.
Tamam doğru ama narsiszmi sadece aşağılık kompleksi ile bağdaştırmak doğru değil
Linkte yazan yazıyı okumuştuk önceden
Narsisizmin genetik bir boyutu da var mesela
Kendini ahlaki olarak sorgulama kapasitesi düşük olunca beynin belirli bölgesi(amigdala değil)narsisizme kapı açılıyor belki de çok daha tuhaf ahlaki olmayan eylemlere.
Kişinin kendisi açısından problem yok aslında onunla yaşayanlar bundan rahatsız oluyorlar
Theodore Millionun meşhur bir kitabı var kişilik bozuklukları hakkında .
Eğer ilginiz varsa okuyun bence
Ayrıca trp konusuna ek olarak bu olayların arka planda antisosyal bir boyutu da var
Bu konulardan bahsetmenin doğru olmayacağı birkaç dark triad yazısından sonra belli oldu zaten ama bazı şeyleri neden bu kadar görmezden geliyorsunuz anlamıyorum
Tamam doğru ama narsiszmi sadece aşağılık kompleksi ile bağdaştırmak doğru değil
Temelinde aşağılık kompleksi ve zayıflık olan bir psikopatoloji ile ilgilenmiyorum. Daha önce de söyledim, burada zayıflık peşinde koşmuyoruz, kendimizi olabileceğimizin en iyisi yapma peşinde koşuyoruz. Sen asıl kendine sor biraz neden zayıflığa, psikolojik patalojiye bu kadar takıntılı bir ilgin var.
BenLark, Aylardır ilk defa şurayı açtım ve hala ağzından sular akarak narsizmi anlatıyorsun. Psikopatlar narsist olmak zorunda değil. Narsistler psikopat olmak zorunda değil. Megalomani narsisizmden farklıdır. Kendi yaptıklarını övme, abartma megalomanidir. Narsist kişi sana kendini anlatmaya gerek görmez genelde. Borderline kişi ile narsist ilk görüşte karıştırılabilir. Ahlaksız davranışlara meyil borderline kişilerde daha çok vardır. Önemli bir fark; Borderline kişi boktan biriyle tanışır ve ondan ilgi görünce onu dünyanın en iyi insanı gibi görür ve anlatır. Narsist kişi ise üst seviye insanlarla tanışmaya çalışır, kendinden aşağı gördüklerini(hayal dünyasında) umursamaz. Siz gördüğünüz megalomanları, psikopatları, borderline karıları falan narsist zannediyorsunuz sanırım ki Mahmut… Read more »
Sizin bahsettiğiniz narsizm ne ile ilgili tam anlatamadım ama;sağlık ile ilgili olan makalede yüksek enerjinin bir çok başarıyı getirdiğini belirtmişler.Şimdi bende ki de tam olarak bu.Misal bahsettiğim cahil cesareti değil.Sizin bahsettiğiniz narsizm bir rüzgarda toz ile buz olur.Benim ki yüksek enerjiden kaynaklanan,üstesinden gelme içgüdüsü Ve ben merkezci başarırım motivasyonu.Yapana kadar yapıyormuş gibi yap,
Rolünde olduğu gibi,
Buradaki narsizmde her ne kadar altta özgüvensizlik ve eksiklik barındırsa da,
Sonuç olarak dark tried e götürüyor.Acaba benim hayat tecrübelerim mi yanıltıcı?
Bir de Twitter’da bio’ya “Dark Triad” yazıp, başkalarını motive etmeye çalışıyormuşcasına sürekli kendilerini motive etmeye çalışan, ergen-özenti olduğuna kanaat getirdiğim bir gürûh türedi.
Seninki narsizm değil. Kendini gaza getirmek. Motivasyon için iyidir.
Gerçek narsistler-hem gördüğüm, hem de alakasız psikanaliz kitaplarında rastladığım- iğrenç insanlardır. Kimsenin onları insan olarak sevmesi mümkün değil. Psikopat da olanları insanları kandırabilir sadece.
Aslında zavallıdırlar. Çoğu da hayatta bir bok olamaz.
3-5 tane başırılı narsist gördünüz diye telef olmuş milyonlarcasını görmezden gelmeyin.
Psikopat olanları değil sosyopat olanları kandırır insanları.
@Orlando
Kardeşim bu sitede dark triad konusunu mümkün mertebe açma ve düşünme hatta
Zaten konu hakkında derin bilgisi olan kimse pek yok
Üç beş şeyden bahsedince hemen “dark triada taktın” diyorlar
Taktığım falan yok Mahmut Abi yorum yapmış ben oradan girdim sonra yine ilginç yorumlar gelmiş amk
Kimsenin uğraşmak istemediği konular bunlar çünkü anlamıyorlar yada işlerine gelmiyor ama doğru aslında onca konu varken uğraşmaya değmez.
Velhasıl ben bıktım konuşmaktan
Yolunuz açık olsun ✋🏻
Akranlarıyla kıyaslandığında sosyal olarak daha zayıf, cinsel açıdan hüsrana uğramış gençlerin cahilleri mafya, kabadayı özentisi olurken, biraz daha zeki ve entelektüel olanları Hitler, vs… gibi tarihi psikopatlara, acımasız iş adamlarına yada suçlulara hayranlığı güç alabilecekleri bir nokta haline getiriyorlar. Bu kudretli karakterleri motivasyon kaynağı olarak kullanan yüz milyonlarca genç olduğunun farkında değiller. Kendileri hariç herkes aptal ve cahil olduğu için de bu hayranlıklarının arkasında yatan güçsüzlüğün ve hüsranların fark edilmeyeceğini zannediyorlar. Tüm sosyal, akademik ve iş ilişkilerinde bir çok insan bunun farkına varacak ama kendilerine söylemeyecek. Yavaşça onlardan uzaklaşacaklar. Daha neşeli, daha mutlu, daha sosyal, daha tatminkar bir hayat yaşamak… Read more »
Mahmut abi kestane kebap acele cevap:Bir kadın hislerini belli etmekten(hoşlantı veya sevgi) neden korkar?Özellikle erkeğe karşı?
Çoğunlukla belli edecek bir hissi olmadığından. Yanlışlıkla bir his gösterirsem bu soyaoğlan sülük gibi yapışır diye.
Peki ilgilenmeyince daha Sonra belli etmesi?Mesela bana çaktırmadan bakıp,kız arkadaşının omzuna başını koyması?Birkaç defa oldu.Güldü verecek modunda değilim ama beden dilinden pek çakmıyoum
Senin pembe düşlerin muhtemelen. Böyle uzaktan uzaktan analizle bir halt olmaz.Sen uzaktan anlayabileyim ki yürüdüğümde reddedilmeyim istiyorsun. Yok öyle bir dünya. Seviyorsan git konuş bence.
Hocam kadının hipergamisine hitap etmeyi savsaklamadığın sürece karşılıklı gayet duygu sellerinin aktığı bir ilişki yaşarsınız, bunu anlamak neden zor?
Olayı bitirdin üstat inan siz bana babamın annemin kimsenin yapmayacağı iyiliği yapıyorsunuz ileride sizinle tanışmak sizinle oturup çay içmek sohbet etmek isterim ciddi anlamda bunu istiyorum be hocam …teşekkürler cidden
Hocam yazıda kadının ihtiras olmazsa erkeği sevmeyeceği ve ihtiras talep ettiğinden bahsetmiş. Ben bunu anlamadım kadında ihtiras nedir ve nasıl oluşturulur ve bunun maculineteyle alakası nedir?
İhtiras kelimesi yerine arzu şeklinde çevrilmesi daha iyi olurdu. Kelime anlamı olarak ihtiras kelimesi ‘aşırı istek’ olarak geçse de kelimenin kökü Arapça ‘hırs’tır. Ancak Osmanlıca içinde ihtiras, terim anlam kazanarak ‘iddialı olmak, bir şeyi ele geçirmek için hırslı olmak ve yönetimde iktidar sahibi olmak için gayret etmek…” gibi anlamlar kazanmıştır. Bir edebiyatçı olarak şunu söyleyebilirim ki “Arzu” kelimesi günümüz Türkçesinde “aşırı istek” şeklinde anlam kazanmıştır. Ama bu kelimenin içi boş olduğu için doldurulup şu anlamda kullanılabilir: “Kadının erkeğe karşı cinsel çekim hissetmesi.” Sen ihtiras kelimesini, arzunun bu anlamında anla. Son olarak şunu söyleyeyim. Kadın erkeğe karşı; biz erkeklerin bildiğimiz, bizde… Read more »
“…Fakat bu kadın sizi kullanmak için size aşık numarası yapabilir. Eğer bir kadın için size aşık olmak kendisi için kullanışlı ise, kendisini size aşık olduğu konusunda kandıracaktır…”
Burada bahsedilen kullanma maddi anlamda mı? Kadının bizi kandırdığını nasıl anlarız?
Sen aşık ya da mavi haplı olmadığın sürece anlaması çok kolaydır. Aşık olup kandırılan ve sonra “görüyordum ama aşkımdan görmezden geliyordum” demeyen erkeği zor bulursun.
Kriterlerin aşk değilse zaten bu numara sana işlemez. Bunlar mavi hap dertleri.
Anne ilgisizliğinin erkekte oluşturduğu durum ile alakalı bir şeyler yazayım. Böyle erkeklerde çapkınlık,erkeğin erkekliğini kanıtlayan bir davranış biçimidir.Yani bu olgunun gerisinde erkeklik kimliğine ilişkin bir kaygı vardır. Bu erkekler genelde edilgin-baştan çıkarıcı tutumlara kadının kendileriyle ilgilenmesini sağlar. Ancak bir-iki kez cinsel beraberlikten sonra ilişki erkeğin ilişkiden kaçınmasıyla sona erer. Kadını baştan çıkarmış olma,kabul edilmiş olmanın doyumunu sağlar(reddeden anneye karşı zafer).İlişkiden kaçınma(bunaltıcı anneden kaçma).Baştan çıkarma süreci kadınlara özgü edilgin yöntem ile gerçekleşir(baştan çıkarıcı anneyle özdeşleşmiş olma).Cinsel davranışlar ise bazen kendi doyumunu 2.plana atarak kadına en üst düzeyde doyum sağlamaya yönelik olur(kusursuz davranış bekleyen anneye kendini kabul ettirme).Kimi ise kadının doyumunu yok… Read more »
teşekkür ederim bu yorumun banada çok faydası oldu.
Mahmut abi selam öncelikle. İlk kez yorum yapıyorum cünkü ilk kez ihtiyacım oldu. Siteyi 3-4 aydır takip ediyorum kalite belli zaten (Bazı kișilerin kalitesi) bu yüzden sana sormak istedim. Kısaca ben kırmızı hapı 3 yıl önce hızlı ve acısız almıș biriyim. 3 yıldır bir sürü kadınla ilișkim oldu. Uzun ilișki yapmadım hiç șuan 22 yașındayım universite öğrencisiyim. Meseleye gelecek olursak gecen hafta bir kızla tanıștım. Birçok anlamda tatmin edici bir kız. Kızıl bir kere (çakma değil orjinal redhead. Validesi danimarkalı) zaten bu bile yeterli bir sebep de neyse 🙂 Kızla 2. Date sonrası işi pișirdik. Hayatımda yașadıgım en cılgın șeydi.… Read more »
Uzun sureli iliski istemiyorsan zaten birakacaksin o nedenle oneitis mi olacak sana ne? Oneitis olacak diye korkuyorsan simdi birak.
Mahmut abi saygılar, Bir erkek bir kadın için fedakarlık yaptıkça, yaptığı yatırım ölçüsünde ona olan aşkı derinleşecektir. Bu cümle biraz çelişki yarattı bende biraz . Bide sana sormak istediğim bir şey var ; Abi burada okuduklarımız aydınlatıcı şeyler fakat bütün bilgilere rağmen hala nasıl davranmam konusunda şaşırmam yada nasıl davranacağımı bilememem normal midir ? Sizi okudukça yıllarca yanlış davrandığımı fark ettim ve şuan nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum açıkcası bu kendimi aptal gibi hissettiriyor yani nasıl desem ; eskiden kırmızı hapa göre yanlış da olsa bir davranışı veya bir sözü çok rahat söyleyip rahat yapabiliyordum fakat şimdi benzer olaylarla karşılaşınca beynim… Read more »
Abi burada okuduklarımız aydınlatıcı şeyler fakat bütün bilgilere rağmen hala nasıl davranmam konusunda şaşırmam yada nasıl davranacağımı bilememem normal midir ?
Bkz. Kırmızı haplı davranmak, nöroplastisite, beceri ve ustalık
Bu öğrendiğiniz bilgiler ile onları olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirsiniz, ya da “kadının aşkı derdine değmez” deyip onları hayatınızdan çıkarabilirsiniz.
ben devam etmeyi tercih ediyorum .
Bu konuda bir biyolog gozuyle, insanin ve davranislarinin evrimini cok okuyan ve ozellikle psikolojimizin evrimsel temellerine bakinca anlasilan bi konudan bahsetmek istiyorum. Duygularimiz aslinda bir birikime dayanir. Iki insan arasinda ki duygusal bag, bu birikim artikca artar ve degerlenir. Bu birikimi artiran unsurlar, kisiyle gecirilen zaman (buna hem iyi ve eglenceli, hem heyecanli, hem korkulu hem de cikar catismasi iceren ve kavga dovus iceren zamanlar da dahil), o kisiyle hali hazirda mevcut bir baginizin olmasi (akrabalik, birlikte gecirilmis cocukluk gibi) ve o kisiyle birlikteliginizin hayatinizda doldurdugu bosluk etki eder. Bu baglamda bakinca, anne sevgisi (erkegin ogrendigi ilk kadin sevgisi) taaa… Read more »
Merhabalar Mahmut bey, yazılarınızdaki ifade gücü çok yüksek. Anlamakta zorlanan arkadaşlara üzülüyorum. Ben bu yazınıza başka bir bakış açısı katmak istiyorum. Öncelikle fedakarca seven bir annem oldu, onun büyütücülüğüyle çok çok iyi bir meslek sahibi ve sosyal konuma ulaştım. Kırmızı hapı 7-8 aydır alıyorum. Boktan giden 5 yıl ve bir oğul sahibi olduğum evliliğimi 3-4 tavsiyeye uyarak neredeyse kurtardım diyebilirim. Evlilik yada eş çok değerli değil ama çocuğumun annesiz büyümesini pedagojik açıdan istemiyorum. Kadın erkek ilişkisinde ilk farkettiğim şey “annemin babama, bana ve abime verdiği sevgiyi vermediği” olmuştu. O zamanlar mavi hap sebebiyle bunu anlamamıştım. Ama dikkatli bakan herkes farkeder.… Read more »
İkincil olarak benim gibi erkekler annemiz gibi sevecek kadınları arıyoruz. Bunun sebebi dediğiniz gibi evrimin bize dezavantajı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü seçeceğimiz kadın evlatlarımızı büyütecek. Bizi büyütenin verdiği sevgiyi verebilecek bir kadını seçmeye meyilliyiz. Hocam tabii ki çocuklarımızı iyi bir anne gibi sevecek kadın seçeceğiz ama bu kadının bizi çocuk gibi sevmesini beklemeyeceğiz. Olay bu. Fakat sorun kadının çocuklarını koruması ve sevmesi değil. Bu anaç güç çocuk için gerekli. Sorun bu gücü dengeleyen ve çocuğu hayata iten baba figürünün dengeleyici gücü sağlamaması. Yani çocuğun hayatında “aman o salıncağı hızlı sallamayın” diye tedirgin ve korumacı anne korumacılığının olması sağlıklı. Sağlıksız olan buna… Read more »
Evet bu çok doğru bir ilave. Önünde gerçek bir alfa rol model (baba) olan erkek çocuklar alfa olmakta hiç zorlanmaz. Bu genetikle çok da ilgili değil. Davranışlar aynalamayla öğrenilir. İyi dengeleme yapan baba varsa çocuk 1-0 önde başlar kadınlara karşı.
“Bu nedenle çocukken annesi tarafından anne sevgisi ile sevilmeyen erkek, yetişkin olarak diğerlerine göre avantaj sahibidir.”
Keşke anne sevgisi ile büyümüş olsaydık da böyle bir avantaja sahip olmasalarmış. Yazının bu bölümünü kusura bakmayın ama berbat buldum. Psikolojik hasar olarak berbat bir şeydir annesiz büyümek veya narsist bir anne tarafından büyütülmek.
Dediklerine harfi harfine katılıyorum Mahmut Abi. 20 yaşında bir delikanlı veya başkalarının gözünde bir çocuğum. Evin tek çocuğuyum, bugüne kadar babamdan hiç görmesem de, annemden hep sevgiyle büyüdüm. Bu zamana kadar çeşitli nedenlerden polislik olacak kadar kavga ettiğim erkekler oldu, barbar bir insan olduğumu ve kimseyi seveceğimi düşünmezdim.Karşıma iki kız çıktı, birisi lisede birisi üniversitede. Lisede çıkan kızla gerçekten de dediğiniz gibi oldu, ben annemin bana verdiği sevgiyle sevdim, kendisi bana yürüyüp ilişki istemesine rağmen hiç sevgi belirtisi yoktu.Sonra fazla sevgi görünce ayrıldı doğal olarak.Üniversitede birisiyle karşılaştım, bana çok ilgili davrandı ve yürüdüm sevgili olduk. Sonra ben lisedeki hatamdan ders… Read more »
Annemin beni sevdiği gibi o kızı sevdim. Senin yaptığın daha vahimmiş. Yazı erkeğin kadından, annesi gibi sevmesini beklememesi üzerine, sen kadın gibi sevmekten bahsediyorsun.
20 yaşında bir delikanlı, safça hayatı boyunca bekar kalacağını düşünür. Sizin 5-6 sene sonra nasıl bir erkek olacağınız konusunda bir fikriniz yok ama 20 yaşından geleceğiniz ne olacak hissediyorsunuz sanarsınız.