Burada anlattığımız temel zihin yapısı, uzun süreli ilişki ve evlilikte daha da gerekli. Zira bu ikisinde, özellikle de ikincisinde, mavi haplının kaybedeceği çok şey var. Örnek olarak internete baktım ve hızlıca şu aşağıdaki hikayeyi buldum. Hikaye çok eski olsa da oldukça sık görülen bir durum.
Eskiden “kılıbık” diye bir kavram vardı. Babamların bazı arkadaşlarıyla kılıbık oldukları için hunharca dalga geçtiklerini, medyada bu kavramın çok kullanıldığını hatırlarım. Hiç farkettiniz mi, artık neredeyse hiç kullanılmıyor? Bunun nedeni eskiden istisnai olan bu erkek tipinin artık neredeyse norm olma yolunda ilerlemesi olmasın? Sanırım günümüzde buna marifetmiş gibi hanımcılık diyorlar.
Örneğimiz Güzin Abla’ya yazılan şu yazı :
Karım bana düşman gibi davranıyor …
Güzin Hanım; çok kötü durumdayım. Ben 35 yaşında karısını çok seven, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı ve her türlü ev işini yapan bir erkeğim.
Ama farkına vardım ki bunlar eşimi mutlu etmek için yeterli değilmiş. 3 gün önce eve gittim ve eşim ağlayarak “Artık seni sevmiyorum, sana dokunmak istemiyorum, seni yabancı olarak görüyorum ve boşanmak istiyorum” dedi. Ve psikoloğa gitmek istediğini söyledi. Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım ve aklını başına toplaması için bir arkadaşıma gittim. 2 gün orada içip durdum. Bir psikolog ayarladım ve geçen cumartesi eşimle birlikte ona gittik. Ama eşim benim durumumum daha kötü olduğunu söyleyerek asıl benim tedavi görmem gerektiğini söyledi. Razı ettim birlikte gidecektik. 2 gündür durmadan içiyor ve ağlıyor. Bana bir düşmanmışım gibi davranıyor. Bana söylediği artık her şeyin biriktiği, patladığı ve bütün sorumluluğun da benim olduğu. Ama ben onu çok seviyorum, onsuz yaşayamam. Ona söyledim, “Ne olur bırakma beni, düzeleceğim. Daha farklı olacağım” dedim. Ama bana hiç umut vermiyor. Eşimle evliliğimizin altıncı yılını bitirdik. Geçen zamanda ekonomik olarak hep borç ödedik. Evlendiğimde kredi kartı borçlarım vardı, onları ödedik. Halen ödüyoruz ama bitmesine 1 ay kala, bankanın yaptığı bir yanlışlık sonucu eşime gelen “7.500 YTL borcunuz var” telefonu her şeyi bitiren son damla oldu. Aslında 280 YTL borcumuz kalmıştı, yanlışlık yapılmış. Ama olan oldu.
Diğer bir konu da; benim ailem maalesef sorunlarıyla devamlı eşimi meşgul ettiler, yalanları yüzünden 2 senedir onlarla görüşmüyoruz. Fakat ben arada sırada, ne olursa olsun, eşimin onları aramasını istiyordum. Bir sorun da; annesi kanser oldu ve hastalığının başından sonuna kadar, yaklaşık 1 sene bütün tedavisinde yanında bulundu. Şu an annesi iyi ama üzülmemesi lazım.
Ayrı bir sorun ise; kız kardeşi maalesef biraz asi ve ailesini çok üzüyor. Kilolu, devamlı içki içen, sorumsuz bir kız.
Son bir sorun, eşim, okulunu derece ile bitiren matematik öğretmeni. Yaşı 35 oldu ama halen beklediği gibi bir işe giremedi. İş konusunda çok şanssız. 3 ay önce bir dershaneye girdi, ama maaşlar ödenmeyince, ayrıldı. İşte bütün bu sorunlar birikmiş ve sonunda bana patlamış.
Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?
Bizi takip ediyorsanız, daha ilk paragrafta sorunu yakalamış olmalısınız :D. Karşımızda evli ve damardan mavi haplı bir erkek var.
Ben 35 yaşında karısını çok seven, bulaşık, çamaşır, çocuk bakımı ve her türlü ev işini yapan bir erkeğim.
Çeviri Manyağı’nın Ev işi yapan erkeklerin hazin sonu ve benim Erkekler iyi oldukça onlardan istenenler artıyor yazılarımızda bu konuya değindik.
Ama farkına vardım ki bunlar eşimi mutlu etmek için yeterli değilmiş.
Haldun Aydıngün, burada çalışan mekanizmayı 20 sene önce yazmış : magandalar kadınları daha çok mutlu ediyor.
Keşke dibe batmadan bilebilseydin ama o devirde (2008) ve şimdi bu bilgiyi vermek yerine her yer bir sürü feminen ilişki danışmanlığı zırvası ile dolu. Bu zırvalar genellikle, karının daha fazla talebini yerine getir ve böylece karın mutlu olsun. Karın mutlu olsun, sen de mutlu ol. Öyle olmuyor işte.
Fakat olaya bir başka boyut katan kısım şurası :
Son bir sorun, eşim, okulunu derece ile bitiren matematik öğretmeni. Yaşı 35 oldu ama halen beklediği gibi bir işe giremedi. İş konusunda çok şanssız.
Öncelikle, adam terminal oneitis hastası. Bu kadın şanssız falan değil. Bildiğin tembel, sorumsuz ve üstüne narsist. Adam çalışıyor ve kendisi çalışmıyor. Buna rağmen adam hala fazlaca ev işi yapıyor ve çocuğa bakıyor.
Bir kadın, kendi kötü davranışlarını sineye çeken erkeği çok nadir “ya bak canım benim o kadar işi arası hem bana katlanıyor, hem de benim gibi götün tekini çekiyor” diye takdir eder. Bilinçaltından geçen “sünepe ezik, benim gibi bir kötü bir eşi bile kaybetmekten korkan aciz …” gibi bir şeydir. Kadınların bu eğilimini şuçlamadan önce biraz düşünün. Birincisi mi doğru, ikincisi mi? Maalesef bu tür adamlar için ikincisi doğru.
Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım ve aklını başına toplaması için bir arkadaşıma gittim. 2 gün orada içip durdum. Bir psikolog ayarladım ve geçen cumartesi eşimle birlikte ona gittik.
Attığı her adımın yanlış olduğunu söylememize gerek yok.
Bütün dünyam yıkıldı o an. 3,5 yaşında bir kızımız var. O an ağlamaya başladım
Bir kadın (ve kadınsanız adam) boşanalım lafını ağzından çıkardığı an, aranızdaki tüm sevgi, aşk-meşk sümüklü duyguları son planda olmalı. O an soğuk ve her adımını yatırımcı acımasızlığı ile atan bir adam olmalısınız. Olmak zorundasınız. Karşınızda artık sizin eşiniz yok, sizi soğuk mahkemelere verecek ve dostunuz olmayan biri var. Üstelik o mahkemeler de onun tarafında, sizin değil.
Soru : Abi 6 sene evlilik ve çocuktan sonra aniden böyle bir şey duyunca nasıl duygusal davranmasın?
Cevap : Bir kere, bunun böyle olacağı başından belliymiş. Yani bu olay buraya gelene kadar kadın yıllarca sinyal verir / vermiş. İkincisi, evlendiğiniz zaman imza attığınız anda potansiyel olarak boşanmak için de imza atıyorsunuz. Tamam, evliliği düşünürken boşanma düşünmek romantik değil. Devlet şahitliğinde imza atmanız ve bu imzanın size verdiği yasal yükler de romantik değil. Ama kimse bunun hakkında konuşmuyor. Evlilik planladığınız an, boşanmayı da planlayacaksınız zira imzayı attığınız an boşanma olursa yükleneceğiniz yasal sorumluluklar da başlıyor. Boşanmış erkeklerle konuşacaksınız, yasalara bakacaksınız ve bu adamın başına gelenin sizin de başınıza gelebileceğini varsayarak önceden duygusal olarak hazırlıklı olacaksınız.
Şimdi istediğiniz kadar hazır olun, “boşanalım” lafını duyduğunuzda bu adam gibi salya sümük ağlayıp bir iki gün alkolün dibine vurabilirsiniz. Kötü ama hemen toparlarsanız büyük sorun değil. Ama hemen toparlamanız lazım zira boşanmayı soğukkanlı yapmazsanız, hayat boyu taşımanız gereken fazladan yükler altına girebilirsiniz.
Ama eşim benim durumumum daha kötü olduğunu söyleyerek asıl benim tedavi görmem gerektiğini söyledi. Razı ettim birlikte gidecektik. 2 gündür durmadan içiyor ve ağlıyor.
Öncelikle : ARZUYU PAZARLIKLA ELDE EDEMEZSİNİZ:
İşte tam bu aşamada bir erkek “pazarlık yapma” yöntemine başvuracaktır. Bazen bu karşılık olarak kadının daha önceki gibi seks yapmaya döneceğini umarak, erkeğin artan bir şekilde kadın için birşeyler yapması şeklinde olur. Ya da evli bir çiftin “seks problemleri” ni çözmesi için “evlilik danışman”ına gitmesi şeklinde.
Psikolog ve evlilik danışmanlarının önereceği şeylerin çoğu arzu pazarlığı olacağından işe yaramayacaktır.
Ama ben onu çok seviyorum, onsuz yaşayamam. Ona söyledim, “Ne olur bırakma beni, düzeleceğim. Daha farklı olacağım” dedim.
ONEitis hastalığının korkunç yüzü. Neyi düzelteceksin abi? Ya da daha farklı nasıl olacaksın? Yazdıklarından anladığımız kadarıyla 6 yıl çalışabilecek iken tembel tembel evde oturan kadına bakmış, borç altında gıkını çıkarmamış, üstüne ev işi yapmış, çocuk bakmışsın. Hala evli olduğu sorumsuz insanda tek bir suç olabileceği aklına bile gelmiyor. Anlatmıyor ama bu kadar borcu bu adamın kendisi için yapmadığına 1,000 Dolar para yatırırdım.
Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?
Güzin Abla demiş ki :
Bu süre içinde, eşin sana çok dolduğunu ve sana patladığını söyledikten sonra, hálá boşanmakta ısrarlı mı? Her insanın zaman zaman gücünün tükendiği, olaylar karşısında kendini yıkılmış ve artık dayanamayacak gibi hissettiği olur. Bu doğal bir şey. Eşinin de bütün bu anlattığın sorunları üst üste gelmiş. Dayanma gücünü gerçekten kaybettiği kabul edilebilir. Ancak “Seni sevmiyorum, sana dokunmak bile istemiyorum” sözleri gerçekten çok kırıcı. Hatasını anlar ve boşanmaktan vazgeçerse elbette ona dört elle sarıl, ailenle görüşmesi için ısrarlı olma, ona maddi durumunuzun giderek düzelmeye başladığını artık borç yapmayacağınızı söyle, kendine inandır. Ona sevgini, şefkatini göster, onu yatıştır ve rahatlat. Gerçekten birlikte gideceğiniz psikoloğun yardımı olacağına inanıyorum. Ayrıca eşinin ve kız kardeşinin bu içki tutkusu da yine bir uzmanın yardımıyla çözümlenecek bir sorun olsa gerek.
Bu tavsiyenin nasıl bir felaket olduğu bariz değil mi? Kadından ilişki tavsiyesi isteyerek başına gelecekleri haketmiş ama Güzin Ablanın adama bir kere bile “sen bu kadına nasıl dayandın” dememesine dikkat edin. Feminen dayanışma göz yaşartıcı. Sisterhood über alles.
Bu doğal bir şey. Eşinin de bütün bu anlattığın sorunları üst üste gelmiş. Dayanma gücünü gerçekten kaybettiği kabul edilebilir.
Af buyur kimin dayanma gücü? Burada adamın kadına nasıl dayandığını sorgulamak lazım.
Ne yapmalıyım, yardım edin ne olur?
Bu durumda yapılması gereken öncelikle bu hikayedeki oneitis’in tembel, sorumsuz ve işe yaramaz bir asalak olduğunu kabul etmek lazım. Hani ev hanımı tembel asalak demiyorum, bu hem çalışmıyor, hem güzelce harcıyor hem de adama berbat davranıyor. Ev işi de pek yok. Götün teki erkek kadar kadın da var. Bu kadın o kadınlardan biri.
Bunun üstüne ilk yapılması gereken tamamen soğuk bir yatırımcı moduna girmek lazım. Çocuk varken zor ama bu tip narsist bir kadın çocuğu zerre düşünmez hatta erkeğe karşı rehine olarak kullanır. O nedenle çocuk ile ilgili duygusallık ile erkeği mahveder. Erkek tabii ki çocuğu düşünmeli zira kadın zerre düşünmeyecektir ama asla duygusal davranmamalı.
“Boşanma isteğini anlıyorum ve karşı çıkmayacağım ama bana düşünmem için bir ay ver” diye evden ayrılmalı. Bu aşamada hiç renk vermemek esastır. Bu bir ayı, kadına çaktırmadan iyi bir boşanma avukatıyla konuşup plan yapmakla harcamak lazım. Hesapları nasıl ayırırım, boşanmada neler olacak, neler yapabilirim. Sonrasında ise kadına (avukatın onayladığı) bir mektup atılır.
Bence bu adamın bu kadını boşaması lazım. Kadın, beni boşama diye ayaklarına kapansa bile. Bu aşamadan sonra adam kırmızı hap ilahı gibi davransa bile bu kadın düzelmez. Kız çocuk için babaya böyle davranılan bir evde yaşamak bence daha zararlı.
Eğer bir şekilde evliliğe devam edilecekse de içine “asıl ben senin gibi sorumsuz, takdir bilmez, tembel bir kadından bıktım diyerek kadının tüm kusurları sayılır ve boşanmak istiyorsa işlemleri başlatması, istemiyorsa ise kendine çeki düzen vermesi gerektiği anlatılır ve kendine çeki düzen verdiğini düşününce ara” denilmeli.
Maalesef bir iki ay çocuğu göremeyebilir. Ama ortada çocuk varken sizin olduğu kadar, narsisist götler hariç, kadınların da manevra alanı kısıtlıdır.
Sonuç : Gördüğünüz gibi bu adamın evlilik hayatında kullanabileceği ve bu aşamaya gelmeden evlilik yürütebileceği bir sürü kırmızı hap silahı var. Bu aşamadan sonra bile kırmızı haplansa, en azından boşanmayı yöneterek olabilecek en az zararla çıkabilir.
Ama en iyisi başından bu duruma gelmemek. Aman oneitisi kaybedeceğim korkusu ile taviz vere vere gelinen yer yine oneitis’ten ayrılık ama taviz vere vere ayrılık ile duygusal açıdan aşırı güçsüz bir pozisyona düşmek var. Ayrıca taviz vermese, kadına yerini ve haddini bildirse, belki de kendisine saygı duyabilen bir eşi olurdu.
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Dediklerinin yanlış olduğunu da söylemiyorum tabii.Maskülen karaktere sahip olmasa Brad Pitt bile beta olabilirdi.Ancak işin karakteristik kısmının %50si yetiştirilme tarzımdan dolayı kendimi bildim bileli var.Kalan %50 yi de salmıyorum tabi ki.%100e çekmek için çalışıyorum.Bu sitedeki adminlere,skepticoya ve sonsuzluk ve bir güne teşekkür etmem gerekir.Teşekkür ederim.Neym doğru söylüyor.Sorduğum ayrıntı bir soru ancak karakteri halletmekte henüz bir sorun yaşamadığım için dış görünüşü da en iyiye çekmeye çalışıyorum.Hepinize saygılar.
Bir belgeselde izlemiştim amerikan ordusundaki generallerin büyük kısmı geniş çene yapısına sahip, sonra baktım ülkemizde de durum aynı, çene yapısı sözünüzün dinlenmesi, itaat edilmesi gibi konularda gerçekten etkili, bunu test edin doğruluğunu göreceksiniz. Tabii ki feminen etkiyle ya da doğuştan duygusal gücü zayıf biri jaws olsa hiçbir fayda göremez uzun vadede. Yalnız sonradan gelişir mi pek sanmam. Kas gelişir, oradaki kaslar belki gelişir ama kemik yapısı değişmez bildiğim kadarı ile.
O kas nasıl geliştirilebilir bir bilgin var mı ? 🙂
Sadece çene ile ilgili bilgim yok. Olan biri yazsa iyi olur. Ama tüm kas gruplarını haftada en az 2 kere ağır çalıştıran adamlarda yüz kasları da hep sağlam görünüyor. Sen sadece karna abanmışsın. Haftada en az 3 – 4 kere ve sağlam yoracak şekilde ağırlığa gir (bunu yapmadan önce bir kalbine baktır mutlaka, gizli bir kalp hastalığı olmasın diye). Her kas grubunu haftada en az 2 kere çalıştır.
Bu devirde sakal da moda. Üstüne sakal koyarsan sorunun kalmaz.
Teşekkür ederim hocam.Sakal inanın hiç sevmiyorum.3-4 günde bir sinekkaydı traş oluyorum.Tüm vücuda da gireceğim aslında da ekimde ancak başlayabileceğim ona bazı nedenlerden dolayı.Kalbe baktırmıştım başlamadan önce yine bir baktırırım
Youtube’da chin & jawline exercises gibi videolar var (işe yarar mı bilmiyorum). Hocamın dediği gibi sakal hızlı çözüm olur.
Sağol hasan bakacağım onlara da.
Her ne kadar kırmızı haplı olsakta karşı tarafa 100% güvenilmemesi taraftarıyım. Bu durumda evlenecek ve çocuk yapmayı planlayan bir erkeğin evlilik sözleşmesi ile kendini bir miktar güvenceye alması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence bu devirde her evlendiğinde belli bir malı olan her erkek yapmalı (sözleşme sadece evlenmeden önceki malları kapsıyor). Aslında 35 yaş civarı evlenmenin avantajlarından biri de bu. Bekar ve belli bir malvarlığı yapma şansınız var. Ve onu güvenceye alma.
ulan korku filmi gibi hikaye anasını satayım. adama üzüldüm.
Umduğumuz gibi olurmu bilmem ama, müjdem var beyler;
http://www.milligazete.com.tr/haber/1531582/bosanmada-kadin-haklari-omur-boyu-nafaka-kalkiyor-mu?preview=1
Hala tam tatmin edici cevabını veremediğin konu şu: kadın biyolojik saati 12 yi vurmaya başladığında bir beta öder kapamaya çalışıyor, bunu biliyoruz ancak çocuk isteği burada ne kadar etkili? Yani kadının asıl isteği çocuk yapmak mı yoksa bir alfadan çocuk yapmak mı?Burada kafalar biraz karışık sanırım zira çocuk yapmamak sünepe ezik bir betadan çocuk yapmaktan daha iyi/mantıklı hem evrimsel hem de kadının sosyal çıkarları açısından. Nitekim,
Veremediğim olacak orası.
Genetik olarak sonsuza kadar yokolmak, genler açısından ideal durumda olmasa da hayata devam etmekten daha iyi / mantıklı ?!?! Hem de evrimsel açıdan?
Çok basit dostum.Alfadan çocuk yaptırıp betaya baktırıyor.Yaklaşık olarak her 10 kişiden 1’i başkasının çocuğuna bakıyor.
Bu yüzden DNA testi bebek doğduktan sonra zorunlu hale gelmeli diye düşünüyorum.
Merhaba,
tüm forumu okudum sayılır.
Evi terketme konusu ve maddiyat ile alakalı bir sorum var.
çeki düzen verince ara denip evi terkettiğimizde hangi masrafları ödemeye devam etmeliyiz?
Kira, kredi kartı, telefon, v.s.?
Ayrıca korku oyunu kısmına da yazmıştım. Korku oyununda maddi korku yaratma yok, bunu nasıl sağlayabiliriz?
Selamlar,
Skpetico’nun Dırdır serisi linki artık yok, seriyi de nette bulamıyoruz. Burada yayınlayabilir misiniz?
…Eğer bir şekilde evliliğe devam edilecekse de içine “asıl ben senin gibi sorumsuz, takdir bilmez, tembel bir kadından bıktım diyerek kadının tüm kusurları sayılır ve boşanmak istiyorsa işlemleri başlatması, istemiyorsa ise kendine çeki düzen vermesi gerektiği anlatılır ve kendine çeki düzen verdiğini düşününce ara” denilmeli. bu dediğinizi yaptım, evden ayrıldım, 1 ay eve gitmedim. 1 ay sonra ben çok pişmanım özür dilerim diye bana geldi. ben de tek tek şartlarımı söyledim. bir baba olarak ve eş olarak başımızda bulun dedi ve eve dön diye çok ısrar etti. ben çok fazla hata yaptım dedi. ben de tereddütlerim var ama barışmayı kabul… Read more »
Çocuk var sonuçta denenebilir. Bundan sonra sana karşı ilgisizliğini tetikleyen davranışların varsa kurtulmaya bak, bu kadını da gözlemle.
İyi günler. 35 yaşında 6 yıllık evliyim. 1 erkek çocuğumuz var. Karım çocuk olduktan sonra değişmeye başladı. Onunla evlenmeyi düşündüğümüz sevgililik döneminde ailesi beni hiç sevmedi. Sebebi geri kafalı olmaları , erkek çocuklarının karılarını severler ama kızlarının kocalarını sevmiyorlar , sadece beni değil diğer kız evladının kocasını da sevmiyorlar. Haliyle ben de onları sevmiyorum ve görüşmüyorum , sadece karım gider gelir , görüşür. Benim ailem onu çok sever ve bunu kendisi de çok iyi biliyor.Çocuk olmadan önce bana her şeyi kendisi teklif eden kadın çocuk olduktan sonra birtakım şeyleri bahane etmeye başladı. Ben veteriner hekimim ve kurumsal bir çiftlikte çalışıyorum… Read more »
35 yaşında 6 yıllık evliyim. 1 erkek çocuğumuz var. Karım çocuk olduktan sonra değişmeye başladı. Karın kaç yaşında? Çocuk olduktan sonra değişme olayı birçok durumda, bir erkekle çocuksuz kalma korkusu ile evlenen kadınlarda olur. Ama geçici de olabilir. 1.5 sene vermek lazım. Onunla evlenmeyi düşündüğümüz sevgililik döneminde ailesi beni hiç sevmedi. Buna rağmen evlenmen hata. Sonuçta aileler evliliğin istesen de istemesen de bir parçası ve bu durumda o aileyle akrabalık kurman yanlış olmuş. Geçenlerde işten eve geldiğimde karım bana bağırdı. Çok pis kokuyorsun , sen 10 kez duş alsan da üstündeki hayvan kokusu gitmeyecek dedi. Hımm sana ilgisi azalınca ona… Read more »
Karım 33 yaşında. Evlenmeden önce 4 yıl boyunca da beraberdik. (sevgililik, nişan) O zamanlar böyle pürüzleri yoktu, gayet aklı başında kadındı hatta çocuk olana kadar da çok iyiydi hiç kusuru yoktu. Çocuk olduktan sonra değişti, kabalaştı ve eski feminenliği yok. Ailesinin de sırf kendileriyle görüşmediğim için karımı dolduruşa getirdiklerini bana karşı kışkırttıklarını düşünüyorum.Neyse ne artık kesin bildiğim bir gerçek var, boşanmam lazım. Teşekkürler.