“ Mutluluk ne zaman ne düşündüğünüz, ne söylediğiniz ve uyum için ne yaptığınızdır. “ –
Mahatma Gandhi
Birisi bana gençken şu an yazmak üzere olduğum şeyi anlatsa idi, hayatım şu an tamamen farklı olurdu. Geçenlerde, hayatımın bazı ciddi noktalarını ortaya çıkarmak için hayatımın bazı mücadelelerini açığa çıkarmanın gerekli olduğunu hissettiğim bir mesaj aldım. Benim cevabım, soruyu ele almak için sarfettiğim uzun çaba yüzünden uzadı ve sonuç olarak bu makale doğdu.
Soru: Nasıl mutlu olurum?
Mutluluk, kendiniz hakkında olumlu düşünme ayrıcalığı kazanmanızdan ( evet kazanılması gerekir) gelir. İnsanlar çoğu kez mutsuzlar çünkü disiplinsiz oldukları için kendilerine kızgınlar ya da olmaları gerektiğine inandıkları kadar hızlı bir başarı gösteremedikleri için kızgınlar ( hırs ve başarı uyumsuzluğu).
Hayatımda birçok kez üzüldüm ve bu, iki karakter hatasından kaynaklanıyordu.
– Öz Disiplin Eksikliği:
Öz disiplin hiçbir zaman bana kolayca gelmedi çünkü dikkat sürem berbattı ve iyi bir şekilde yetiştirilmemiştim. Bir çocuk olarak istediğim her haltı yapmama izin verildiğinden büyüyünce öz disiplini gelişmemiş bir yetişkine dönüştüm. Eğitim(sizlik)im her zaman en az dirençte yükümlülüklerimi yerine getirmem anlamına geliyordu.
Elbette çocuklarını adam akıllı yetiştirmeyen ebeveynlere sahip olmak kötü bir şey ama kendi hatalarınızdan dolayı onları suçlamak size hiçbir başarı elde ettirmez. Bir yetişkin olarak kendinizi disiplinize etmek için sorumluluk almanız gerekir.
Neden Disiplin Çok Önemli?
Eğer herhangi bir değere sahip bir adam olmak istiyorsanız öz disiplin önemlidir. Eğer disiplin sizde eksikse, en başta yapmanız gereken şey bunun üzerinde çalışmaktır. Bunun yerini dolduracak başka bir şey yoktur.
Dışarda size özgüven sahibi olmayı vadederek cebinizdeki parayı almaya çalışan dandik seminerler ve kitaplardan milyonlarcası vardır. Bunların %99.9’u mantıksızdır. P. T. Barnum’un dediği gibi,
“ her dakika başarısız biri doğar. “
Gerçek: Ancak sen kendini özgüvenli yapabilirsin.
Disiplinli insanlar özgüvenli insanlardır (bu aynı zamanda her zaman egoistlerdir anlamına gelmez) çünkü yaptıkları şeyden gurur duyarlar. Bir işe giriştiğinizde çabaladığınızı bilmenin yan ürünlerinden biri kıvançtır. Kıvanç, özgüvene dönüşür. Özgüvense cazibeye… Bu bir döngüdür ama her şey disiplinle başlar, her şey. Disiplin, başarının köküdür, 3’ün 9’un kökü olduğu gibi. Eğer doğanın büyülü şekilde kutsadığı, doğuştan özgüveni olan biri değilseniz, özgüveni şöyle elde edersiniz:
Aşırı Analitik Olma:
Doğal olarak analiz felcine yatkınım çünkü analitik (sorgulamacı) bir doğam var. Önemli miktarda öz disipline sahip olmayı başardığınızda kendinizi bir şeyleri ertelerken yakalayıp harekete geçmek için kendinizi zorlarsınız.
Yapmanız gerekenleri ertelemenin dışında fazlasıyla analitik olmanın diğer problemi, dünyadaki tüm ( çok fazla, hergün, her yerde) olumsuzlukları görmenizdir. Eğer dikkat etmezseniz bu sizi büsbütün boğabilir.
Eğer entelektüelseniz, analitik beceriniz hayata olumsuz bir filtre uygular çünkü alaycılığa, çok düşünmeye ve hareketsizliğe yatkın hale gelirsiniz. Bu özellikler depresyonun kaynağıdır ve depresyon verimliliği mahveder. Sanırım az önce gelmiş geçmiş tüm zeki kaybedenleri tanılmadım : çok bilen ama çok az kayda değer iş yapan.
Gençliklerinde onlara yardım edecek sağlam rehberleri olmayan çoğu erkek gibi benim de kendi yolumu kendim bulmam gerekti. Düzenden yoksun ve dürtülerine göre hareket eden biriydim. Üç hafta öncesinden sınavlara çalışıp rahat etmek yerine çalışmaya sınavın hemen öncesinde başlardım. Anlamlı bir hobi edinmek, dil öğrenmek, enstüriman çalmak, spor yapmak ya da savaş sanatını öğrenmek yerine arkadaşlarla (kendim gibi dümensiz, ortalama insanlarla) aylaklık ederdik. ( ya da zamanı dolduracak bir şey yapardık). Bu, kendi çocuklarımın yapmasına asla izin vermeyeceğim bir hatadır.
Değerli olduğumu anlamam için çok zaman kaybetmem gerekti çünkü amacı olmayan bir ezik olduğunuzda ne kendinize ne de zamanınıza önem verirsiniz. Zamanınızı sürekli anlamsızca ziyan etmenin yollarını ararsınız çünkü hiçbir amacınız yoktur. Amaçların olsa bile onları gerçeğe çevirmek için disiplinden gelen ve onları gerçeğe dönüştürmek için gerekli olan dürtüden yoksunsunuzdur.
Ben de büyük hayaller kuran ama harekete geçmeyen adamlardan biriydim. Ve tekrar eden umursamazlık yüzünden çok mantıksız bir korku kök saldı. Ben momentumu kaybedene kadar hareketsizlik korkuyu besledi ve momentum olmaksızın depresyon riski altındasınızdır. Einstein’in sözüyle:
“ Hayat, bisiklete binmek gibidir. Dengenizi korumak için hareket etmeye devam etmeniz gerekir. “
Her zaman ne yapmam gerektiğini biliyordum. Kimse gelip bana “sen salaksın” demedi ama zeka yeterli değildir. Zeka sizi karakter eksikliklerinize karşı bağışıklı kılmaz, size iş ahlakı vermez (disiplin verir) ve mutluluğunuzu tehdit eder (aşırı uyaran yüklenmesi). Hayata meydan okuyup mücadele eden aptal bir adam hayatın meyvelerini, hayatı kenardan öylece izleyen zeki bir adama göre çok çok daha fazla yer.
Benim tembelliğim beni mutsuz etti. Kendi konfor alanımın mahkumu oldum.
İç gözlem yaparak, şu ana kadar yazdığım şeylerin hepsinin farkına vardım. Sorgulamacı yapımın bana bir faydası oldu : kendi üzerimde psikanaliz yaptım ve neden – sonuç ilişkilerini ortaya çıkardım. Güçsüzlüğüm bir güç haline geldi. Bunun yanı sıra kırmızı haptan öğrendiklerim, kendimi yeniden programlamam için gerekli zihniyet değişimini sağladı.
Mutsuzdum çünkü potansiyelimi kullanmadığımı biliyordum. Mutsuzluğumun kaynağı, kendi olabileceğimin en iyisi olmamamdan dolayı dolayı kendime duyduğum kızgınlık ve hoşnutsuzluktu. Olduğum kişiyle olmak istediğim kişi arasında uçurum çok büyüktü. Fakat çok uzun bir süre sıkıntılarımın ve ara ara gelen depresyon ataklarının kaynağının bu olduğunun bilincinde değildim.
Kırmızı hapı keşfetmeniz harika bir şey ama kendi kafanızda takılı kaldıysanız ve disiplin eksikliğiniz varsa okumanın ötesine geçemezsiniz. Ve hayatınız iyiye gitmeyince de, eğer bunun nedenini anlayacak kadar uyanık değilseniz, bu başarısızlığı kendi sorunsuzluğunuza değil, kırmızı hapa yüklersiniz.
Kırmızı hap hayatınızı tamir etmeyecek. Zira kırmızı hap sadece bir alet çantasıdır. O nasıl kullandığınız, hayatınızı gurur duyacağınız bir şeye dönüştürüp dönüştürmemenize karar verecektir. Derler ya “ İyi bir zanaatkar asla sahip olduğu aletleri suçlamaz.” Kırmızı hap sadece bir alet çantasıdır. Bilmek yeterli değildir, “yapmak”, harekete geçmek gereklidir. Ve yenildiğiniz yerde, kendi yenilginizin sorumluluğunu almanız gerekir. Eğer hayata yaklaşımınızı değiştirmediğiniz için kırmızı hap sizin için çalışmıyorsa, bu sizin suçunuz, başka kimsenin değil.
Kaslanmak için, ağırlık kaldırmak zorundasınız. Para kazanmak için kıçınızı yırtarak çalışmak zorundasınız. Hatun yapmak için hatuna yaklaşmak zorundasınız. ( ya da kaslı fotoğraflarınızı Tinder’a koymak zorundasınız. ) Sanırım ne demeye çalıştığımız anladınız. Bilgi, uygulanmadığı sürece anlamsızdır. Eğer tüm bu makale içinden sadece bir sözü kendinizi tekrar edecekseniz, o söz budur. Eğer yeni şeyler yapmaktan korkuyorsanız, siz de benim geçmişte olduğum gibi konfor alanınızın kölesisiniz demektir. Ve hergün sıklıkla gözlemlediğim çekingen vücut dili bir şeye işaret ediyorsa, korkarım çoğunuz bu durumdasınız. Bundan sessizce utanıyorsunuzdur.
Peki ama mutluluğu nasıl bulurum? Ben kendime rağmen kendimi kabul ettim. İnsanlar sıçtıklarının farkına vararak mutluluğu bulurlar. Mutsuz olmaktaki sorun üretkenliğinizi ve sosyalliğinizi yok etmesidir. Zavallı insanlar, hiçbir şeyde bir anlam göremeyen nihilist insanlardır. Hayatlarını geliştirebilecekleri insanları etkileyemezler çünkü düşük enerjileri onları itici yapar.
Eğer mutsuzsan iyi uyuyamazsın ve bir şeyler yapacak enerjin olmaz. Sosyalleşmek ya da sosyal etkileşimleri baltalarsın çünkü enerjin diptedir. Tüm dünya angarya gelir ve bu olduğunda kendin için istediğin yaşamı inşa edemezsin.
Bu ilk adımın, mutsuzluğun üstesinden gelmek için önemli olduğunu gördüm. Tekrar söylememe izin verin.
Kendime rağmen kendimi kabul ettim. Bir kaybeden olduğum için kendimi hırpalamayı bıraktım ve olmak istediğim kişi olabilme yolunda yapabildiklerim için kendimi kutlamaya başladım.
Hırsımın dayattığı komik derecede yüksek standartlarda bir başarıya sahip olmasam bile, elimden gelenin en iyisini yaptığım sürece elimde olanı ve kim olduğumu kabul ettim. Zira en iyiniz sahip olduğunuz tek şeydir ve kendinizden en iyinizi aşan şeyler beklemek, sürekli kaçan bir havucu kovalamaya benzer.
Hergün biraz daha az boktan olma yolunda yürümekten zevk alıyorum. Baskıyı, mücadeleyi ve itiş kakışı seviyorum. Bir yere ulaşabilmek için zaten sevmek zorundasınız. Eğer elimden gelenin en iyisi yetersiz ise öyle olsun. Başka bir şey denerim. Kusurlu olmakla bir sorunum yok.
Yenilgiyi, hayatın değişmez bir parçası olarak kabul ediyorum.Yeterince iyi olmadığın için yenilmek, yeterince iyi olmamaktan korktuğundan yenilmekten daha iyidir. Her şey, pes etmekten iyidir. Winston Churchill şöyle der:
“Asla pes etme. Asla, asla, asla… Büyük ya da küçük olsun, önemli ya da önemsiz olsun, iyiye olan inanç ve onur dışında bir şeye boyun eğmeyin. Asla güce teslim olmayın: Asla düşmanın görünüşte ezici gücüne teslim olmayın. “
Hırs eğer bir şeyi başaramadığınız için sizi üzmeye yarıyorsa, tamamen faydasızdır. Hırs (amaçlar) teşvik edilmeye ihtiyaç duyar. ( bir ezik olmamak için) Birçok insan, amaç edinmenin mutluluk getireceğini düşünür ve ilk başarında öyle de olur ama sürmez. Sürekli mutluluk, kendini kabul etmekte yatar. Mutluluğun diğer tüm formları geçicidir.
Yaptığım zekice şeylerden biri, korkularımı kendime karşı kullanmamdı. Bir zamanlar beni mahkum eden korku, şu an beni harekete geçiren şey. Korkularımdan kurtulmadım, sadece onları tersine çevirdim. Konfor alanımdan çıkma korkusunun potansiyelimi yok etmesine izin vermek yerine, kaybeden olma korkumu harekete geçme motivasyonu olarak kullandım ve bir zamanlar kaçındığım şeyleri yapmaya başladım. Çatışmaya girmekten ya da garip bir sosyal duruma düşmekten çok ziyade, kaybeden olmaktan korkuyorum. Korkmak bende işe yarıyor. Benim işime yarıyor.
Birçok insan bir ya da iki sebepten mutsuz (muhtemelen ikisi birden sebep) :
– Onlar, en iyi kaynaklarını, zamanlarını boşa harcayan sersemler. Eğer bir ay tembellik yaparsan mutlu olabilirsin çünkü anın keyfini yaşarsın ama bir ay, iki ay geçerse geriye bakıp şuanki halinle eski halini kıyaslarsan daha iyi biri olmayacaksın hatta daha kötüsü olacaksın. Bu seni sarsacak. Acınası bir halde olacaksın çünkü hayal kırıklığına uğrayacaksın.
– Onların tutkuları, kişiliklerinin çok ötesinde ve statü eksiklikleri onlara nefes bile alamayacak kadar baskı yapıyor. Yüzlerindeki güneş, burunlarındaki hava gibi basit şeylerin bile tadını çıkaramıyorlar.
Ben her ikisinden de etkilendim. Siz de bunlardan birinden etkilenebilirsiniz. Hiçbirinden etkilenmiyorsan ama hala mutsuzsun isen zehirli insanlar ile çevrilisin ya da yalnızsındır.
Eğer mutsuzsan ama kaybeden değilsen:
Eğer başarılıysanız ama hala mutsuzsanız, başarılı ama hiçbir başarı ile yetinemeyen birisinizdir. Hırslarınız sizi mahvediyor. Bu tatminsizlik, hayatın tadına varmak yerine daima bir şeyleri yetiştirmeye çalışan biri olduğunuzu gösterir.
Buradaki problem, oraya ulaştığınızda bunun yeterli olmayacağıdır çünkü mutlu olmayı öğrenmemişsinizdir. Eğer paranız, bağımsızlığınız, iyi bir vücudunuz, yüksek IQ’nuz/ yeteneğiniz ve iyi bir işiniz olursa hala acınasısınızdır çünkü kendinizi kabul etmeyi öğrenmemişsinizdir. Başarı sorun değildir. Ona bolca sahipsinizdir. Sorun, kendinizi kabul edememeniz.
Bir insan, elinden gelen şeyleri kabul etmelidir. Bu, tembel olma anlamına gelmez. Siz insansınız, günün her dakikası %100 üretken olamazsınız. Kusursuz değilsiniz, başarılısınız ama kusursuz değilsiniz. Eğer kendinize insanüstü standartlar dayatırsanız daima kendinizden nefret edersiniz ( amacınızı gerçekleştirmiş olsanız bile). Bu yüzden özünde mutsuz olursunuz. Zayıflıklarınız için kendinizi affedin ve onlara sahip olduğunuz için kendinizden nefret etmek yerine bunların üstesinden gelin.
Başarılı olursanız ve kendinizle barışıksanız ama hala mutsuzsanız, muhtemelen yalnız ya da korkunç tiplerle çevrilisinizdir.
İyi arkadaşlar edinin. İyi arkadaşlar, hayatın boktanlığını azaltırlar. Her şey iyi bir dostla güzeldir. Yalnızlık, tembellik kadar zayıflatıcı olabilir. Eğer yalnızlığa düşkünseniz sizi tam keşiş moduna girmeye karşı uyarıyorum. Bu sizi daha kötü yapar. Sosyalleşmek ve kendinize gelmek için 2 gün ayırın.
Birçok adam, doğru kadını bulmak için hayatını harcarken iyi dostluklar bir ömür sürer. Bir kadın nadiren hayat boyudur. Gerçek arkadaşlar sizin ilgi alanınızı önemser. Kadınlarsa kendi ilgi alanlarını önemser. Gerçek dostlar nadirdir. Birçok insan sizden ne alacağını ya da sizi nasıl kullanacağını düşünür. Gerçek bir arkadaş, sizin ilerlemenizi önemseyen, kan bağınızın olmadığı bir aile üyesidir ve zor zamanlarınızda sizin yanınızdadır.
Onlar sizin problemlerinizi önemser mi? İhtiyacınız olduğunda size zaman ayırırlar mı? Hayır mı? Öyleyse onlar dostunuz değildir. Adı ne olursa olsun, diğerleri sadece tanıdıktır.
Kaynak: How to be happy?
Yazıyla alakasız veya 500 kelimeyi geçen yorumlar cevaplanmıyorlar. "Yazıyla alakasız ama ..." ya da "en son yazı bu olduğundan buraya yazdım" diye başlamanız kurtarmıyor. Mahmut Abi ile özel görüşme yapmak isterseniz Erkek Adam Sanal Görüşme sayfasından sanal görüşme ayarlayabilirsiniz. Not: Burada soru sırası çok yüksek, Patreon destekçilerini, Patreon'da cevaplamaya öncelik veriyorum.
Yazı için teşekkürler.
Ceviri icin tesekkurler. illimitableman yine dokturmus. Nokta atislari yapmis.
Yazılarınız için teşekkürler. Black pill ile ilgili yazılar çevirebilir misiniz?
Boş laflar boş hikayeler..
Ben inanıyorum ki bütün olay parada arkadaşlar. Parası olmayan hiç alfa taklidi felan yapmasın, kızı alıp bir starbucks’a gidemiyorsan, bir yemek için nusrete götüremiyorsan hiç erkeğim diye gezme. Erkek adam okur, iyi işe girer yada yaptığı işte en iyisidir öylelikle çok para kazanır! Ortamda onun sözü geçer! Alfa budur yaptığı işte sınıfının en iyisidir. iyi adam olmak eziklerin işidir, onlar ancak korkak gibi gülümser! Efendi derler ama höt dedimi kekelemeye başlar! Para varsa protein yersin, para verir spora gidersin! kendini geliştirmek için aracılar kullanırsın! çevren de olur eğitimin de olur, istediğin ayarı verirsin! Bu toplumda alfa dediğin yüzde üç falandır!… Read more »
Tamam arkadaşlar. Benden bu kadar. Tüm erkekliğini paraya bağlamış kaybeden çok gördüm ama erkekliğini Salt Bae’ye bağlamış adam geldi son noktayı koydu. Sitenin anahtarını elemana devredip yoluma gidiyorum 😀
Siz erkekliğini paraya bağlayan adamlar erkekliğinizi paraya bağlamaya devam edin. Bir de kendini kandıran ezik diyor ya :DDD
Söyle bakalım Reis, sen ayda kaç para kazanıyorsun?
Mahmut Abi cevaplarsan sevinirim bu durumu daha önce sanırım soran olmamıştır. Flörtleşme aşamasında yani yeni tanıştığın bir kızla aynı ortamdasın. Samimisin kinolara falan havada uçuyor. Vites hep ileri ve ili ler ardı ardına geliyor. Bir olay oluyor kızın canını yakacak bir hareket oluyor sen istemsizce yapıyorsun hata sende. Diyelim ki ayağına bastın yanlışlıkla ve kızın canı yandı. Sana hakaret etmeye başlıyor. ‘salak, mal,…. vs’ burda onu canı yanmış küçük bir kız gibi mi görmeli yoksa ortamı terk mi etmeli? Ortamı terk edersek herşeye hemen sinirlenen adam gibi gözükürüz gibi geliyor bana. Bu durumda kız duygularımızı yani bizi sinirlendirme duygusunu ele… Read more »
Copy – paste ile spam mi yapıyorsun? Daha önce de sordun bu soruyu, orada cevap verdim. Teorik sorular bunlar. Hergün düzenli olarak yeniye yazıya yapıştırdıkların çöpe gidiyor.
Abi diğer kısımdakini görmedim ondan tekrar yazdım. Cevap için teşekkürler.
Hocam aylık gelirim yok ama
Alfayım
Hatta baya baya kuyruklusundan
Reis e sorum olacaktı da
Her para kazanan zengin Alfa mıdır
Normalde farklı bakmaya çalışırım ama ben de bişey bulamadım:) Paranın bir erkeği 3-0, 4-0 önde başlattığı bariz ama işin temelinde para yok, anlatmaktan dilimizde tüy bitti. Nusret konusunda da freudyen sayılabilecek cümleler yazmış. Sahi, niye Nusret? Bir de paranın yanında belli seviyede kimlik ve özgüven de lazımdı galiba. Kadın anlayışım dört teker orospularından ibaret olsaydı, bunu doğru bulurdum. Anthony Bourdain gibi parayla oynayan ve en yüksek statülere gelebilmiş bir adam bile oneitis hastalığından canına kıydı. Kadındaki saf arzuyu parayla alabileceğini düşünmek, kadına yatırım yapan “eziklerin” harcadıkları paranın karşılığını alamaması ve sonradan kendi kendine ettiği pazarlığı sorgulamasına benziyor. Nusret önemli ama.… Read more »
Aman diim Nusrette bir yanlis et ismarlasa fena girer. Ama etler 10 numara.
Bu nasıl bir yazı amına koyayım kahkaha atarak okudum. Bence arkadaş dalga geçiyor.
Kızı nusrete götüremeyen kendine erkek demesin.
Sahi ya, Mahmut abi, Nusret böyle anlatıldığı gibi hizmeti ve eti hakikaten iyi mi? Ücreti falan nasıl, fiyat ortalaması nedir?
Valla su dolar alip basini gitmeden once gittigimde adam basi 300 TL yediydik. ocakbasi gibi yesem 700tlye rahat cikardi o zaman. Ama ben ne kadar para o kadar alfa ölçeğinde apex alfa olduğumdan bana koymaz. Harem götürsem koymaz.
Bence dana etini çok şahane yapıyor.
Depremin Richteri varsa KHnin Nusreti var artik.
Ben bir adım ileriye götüreyim. Kızı yemeğe Nusr-et’e, ordan çıkıp eğlenmek için Papermoon’a, gece de Akmerkez’in üstündeki rezidansa götüremeyen erkek toptur, gaydir, nonoştur.
Yavaş … Kanyon residanzta yaşıyorsak bizim suçumuz mu?
Argümanın yok tabi değil mi? Hemen beni salt bae’ye bağla ve işin içinden sıyrıl!! Bu ülkede özellikle hep zengin kodamanın istediği olur!!! Ben nusret kırosundan değil o restorana giden daimi müşterilerden bahsediyorum. Nusret Şahenk’in desteğiyle o restoranlar zincirini açmıştır yoksa bildiğin ilkokul terk kasaptan fazlası değildir. Sende dediklerimi kabul edecek yürek ve dürüstlük olsaydı böyle küçük adam işi cevap yazmazdın! İnternette bile farkedersin savcılar, hekimler, pilotlar, iş adamları, politikacılar forum köşelerinde bloglarda sürünmez onlar iyi para kazanır, reel hayatta söz söyler ve dedikleri yapılır! akşam da evine d ve f segment araçlarıyla gider, mala vurur siz de gider anca onların… Read more »
Argümanım bu sitede zaten var da sayfaya gelen her abuk subuk trole argüman özetleme borcum yok.
Lisedeyken benden daha varlıklı, güzel kızlarla nusret gibi mekanlarda değil moda sahilde otururduk. Utanmadan facebook’ta cinsiyetimi erkek yapmıştım 😔Bu yazıyı okuduktan sonra testislerimi aldırmaya karar verdim. Erkek değilmişim. Size de tavsiyem bu beyler. Milyoner olmadan kadınlara yaklaşmayın.
“Reis” senin dediğin tip alfa erkek değil İş Bankası ATM’si. Yanındaki escort/Gold diggerlar paran bittiği anda kayıplara karışacaktır.
mahmut abi ve arkadaslar;
girdiginiz mekanda garsonun hosgeldiniz dememesi,onunuze cay koyarken “buyrun” dememesi, boşu alirken afiyet olsun dememesi zorunuza gider mi.
Hayır, böyle küçük şeylere takılmanın bir manası yok.
gun icinde ufak tefek 10-15 sey yasiyorum, mutlu oluyorum. 1tane olumsuzluk modumu yariya dusuruyor. kucuk gormeyi nasil basariyorsunuz
Hayda sen ciddisin? Böyle şeyleri fark etmeyiz bile. Eğer bu kadar ufak şeylere takılıyorsan duygusal zayıflığın üstünde çalışman lazım. Bahsettiğin şey anormal. Yani bizim değil senin cevaplaman lazım : bu kadar küçük şeyleri büyük görmeyi nasıl başarıyorsun?
Söylediğin şey bana eziklik gibi geldi. Siteyi okudun mu sen hiç? Okumadıysan Psikoloji bölümündeki yazıları oku, çerçeve ve alfa davranışları ile ilgili yazıları da okuyup içselleştir. Kendini bu kadar küçük görmeye gerek yok.
okumaz miyim, yorumlarina kadar, notlar alarak okuyorum
Çok iyi bir yazı. Bu sitede okuduğum en iyi yazılardan birisi. Yazının ilk kısımları benimle tamamiyle uyuşuyor. Bir erkek rol modelinin olmaması yüzünden acı çeken erkeklere bir umut ışığısınız. Tabi göre bilene. 16 yaşındayım ve üniversite sınavıma 1 yıl var. Kırmızı hap ile 5 ay önce tanıştığım için çok şanslıyım. Tüm bu yazılar en büyük sorunlarım olan disiplinsizlik, sorumsuzluk ve bu ikisinin getirdiği diğer sorunları çözmeme çok yardımcı oldu. “Aşırı Analitik Olma: Doğal olarak analiz felcine yatkınım çünkü analitik (sorgulamacı) bir doğam var. Önemli miktarda öz disipline sahip olmayı başardığınızda kendinizi bir şeyleri ertelerken yakalayıp harekete geçmek için kendinizi zorlarsınız.… Read more »
20’s men – the quest for power, the decade for empire
Bu yazıyı çevirmek istiyorum illimitable men sitesinden. Ne düşünüyorsunuz (link atınca spam uyarısı veriyor)
uygundur. cevirirsen yayinlarim ama IM cevirmek zor.
Farkettim, anadiline hakim gayet efektif kullanabilen biri. Sevdiğim bir profesörüm, ben hazırlıktayken bana mesleğimde başarılı olmam için ingilizceyi ortalama bir İngiliz, Amerikalı’dan çok daha iyi kullanmam gerektiğini söylemişti. O yüzden istiyorum İllimitable men çevirilerini. 😀
Dün akşam attım mailde, ulaştı mı?
119 çalış çalış nereye kadar, bu geceye tamamlıyorum 🙂
Insirah suresi 7. Ayet
Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
Insanin fitrati apacik sekilde orda
Mahmut Abi sence shit testleri Türkçeye “zarf atmak” diye çevirsek nasıl olur?
‘Yoklama çekmek’ . Zarf atmak genelde kadınlardan geliyorsa hep olumlu olarak düşünülüyor. Yoklama çekmek daha uyumlu gibi.
shit testin bir adi da fitness test. o Türkçeye çevrilebilir. zarf atmak kulaga pas vermek gibi geliyor.
Skeptico kendisi dırdır olarak çeviriyor. Ki bence gayet güzel.
Bence shit testin turkcedeki hafif karsiligi trip atmak.Kadın iplemedigi adama trip atmaz ya umursamaz ya kucuk düşürür.İpledigi adamın dogru olduğunu anlamak icinde test eder triple.
Trip atmak ile shit test alakasız. Daha doğrusu trip shit testlerin bir çeşidi. Shit test çok daha bilinçsiz bir hareket.
Mahmut abi selam. Sevgili materyali olan bir kızla haftasonu için ortak bir plan yaptık. Kız ertesi gün hiçbirşey olmamış gibi farklı bir planı olduğunu söyledi. Herhangi bir sinir belirtisi göstermedim sadece “dün gece benimle plan yaptın şimdi farklı bir planın olduğunu söylüyorsun, istediğini yapabilirsin’’ gibisinden birşey söyledim. Acaba bu bir shit test mi ? Kızla bir süre herhangi bir aktivite yapmama kararı aldım cezalandırmak amacıyla fakat bu süreçte nasıl davranmalı hatuna, ilgiyi çekmek mi gerekir yoksa normalde nasıl davranıyorsam o şekilde davranıp herhangi bir plana dahil etmemek mi ?
Sitem ederek kendi ayağına sıkmışsın zaten. Hiç bir şey olmamış gibi davran. Tez zamanda yeni bir plan yap. Eğer gelmezse ya da ekerse next.
Benim tek sorunum hedonist sularda yüzmem Alkole, kadına, uyuşturucuya aşırı yatkın olmam bunu engelleme eğiliminde tabii ki buluyorum ama yine de çok yatkın olmam biraz da içine sokuyor beni. Maceraya olan yatkınlığım yüzünden az kalsın ölüyordum gecenin köründe beni bir adamın öldürmesi hikayesi mi, kendime meydan okuyup kalbimin duracağı yükseklikten suya atlamam mı (dengemi kaybedip yanlış açıda düşseydim ölüydüm) ya da hayatı sadece somut şeyler üzerinden tam bir materyalist olarak yürümem mi -bunun pek sağlıklı mı ya da sağlıksız mı olduğunu bilmiyorum ama hayatta yapmak istediğin şeyin daha çok kız sikip daha çok içki içip daha çok dünyayı gezip daha… Read more »
Yaş kaç?
18’ime yeni yeni girdim
Modern insanın en büyük problemi hayatının ikinci yarısını düşünmemesidir.
Senin gibi birkaç lise arkadaşım vardı. Biri 30 yaşında öldü, diğerleri doğduğum ufak ilçede kahvehanede işsiz takılıyorlar. Senin gibi çocukların problemi, yaşadığınız hayatın gittiği cehennemi kafanızda canlandıramamanız.
http://erkekadam.org/2017/12/18/nasil-disiplinli-olunur/
30undan sonra ne yapacağını düşünmeden yaşarsan 30unda cehennemde yaşamaya başlarsın. Sirozdan gidersin sonra. Bunlar olan şeyler. Böyle adamları git gör ve ona göre karar ver.
mahmut abi bir sorum var arkadaşlar sizede içinden çıkamadım bi türlü o yüzden soruyorum. ben çalıştığım işyerinde iki seneye yakındır çalışıyorum. şirketin servis arabası diye verdiği araç biraz küçük. şimdi şirkete çaycı bi abi aldılar mecbur büyük diye yer vermek zorunda kalıyoruz. ben ofiste bilgisayar başında çalışıyorum. benden 6-7 ay sonra işe giren ve benden 5-6 yaş küçük adamlar var. servis arabasında da bi çeşit hiyerarşik oturma planı var. yeni çaycıda gelince bi kişi arabanın en arkasındaki bagaj boşluğunda kalıyor. araba da bu ticari dacialardan. müdür de thranduil geçsin arkaya demiş. bi de servis arabasından en erken ben iniyorum beş… Read more »
Servis oturma hiyerarşisi şirket şemasında mı var yoksa kıçından uydurduğun bir şey mi? Bence kıç kaynaklı. Bu kadar önemsiz şeylere takman ciddi (omega) seviyesi zayıflık ya da Cihan Arançman yollu ruh bozukluğuna işaret eder bence. Beyaz yakalı önceliği gibi boktan hiyerarşiler falan. Şunu yazmaya utanmamışsın asıl o garip olay.
servis oturma şeması yazılı olan birşey değil ama ordakiler arasında yazılı olmayan kural gibi. niye kıçımdan uydurayımki abi ayrıca önemsiz gibi görünüyo evet ama aynısı sana olsa sen ne yapardın beyaz yakalıların önceliği yokmu sen çalıştığın yerde aynısı olsa ne yapardın içinden çıkamadığım için yazdım sadece
Ben olsam müdüre ben erken iniyorum önde oturabilir miyim der eğer oturamazsam da çenemi kapar arkada oturur olayı unuturdum. Statün ve egon bir servis sırasıyla sarsılıyorsa zaten pek yoklarmış demektir.
anlattığınıza göre bunun kişisel alanla alakası yokmu peki taviz vermek olmuyormu bu. böyle ufak şeyler küçük ama mide bulandıracak birşey bence. ilerde işyerinde kimseye bi iş yaptıramamam demek olmazmı. otorite kurarken böyle şeyleri düşünmek gerektiğini söylemiştiniz statü ve ego buna bağlıysa nasıl kazanılır peki ayrıca ben sarsmadım müdür bunu söyledi ve orda varsa da ufak yetkimide sıfırladı. omegayla ilgili bi kaç birşey okudum ve hoşuma gitmedi cevaplarını dikkate alıcam mahmut abi
otorite kurarken böyle şeyleri düşünmek gerektiğini söylemiştiniz …
Nerede söyledim bir hatırlatsana. Ben böyle çocukluklarla uğraşmam genelde.
Şirket orası, ne alaka? Müdüre gidip soracaksın, izin vermiyorsa yapacak bir şey yok. Sen alakasız uyarlama yapmışsın. Müdürünle otorite çatışmasına böyle şeyler yüzünden girmek alfalık değil aptallıktır.
Bu arada bu tür şeylerden nem kapan ve iş arkadaşlarına trip atan zihin yapısından kurtulmazsan istersen şoförün yanında otur şirkette otorite kuramazsın. Otorite 90% kalifikasyon + mevki + ilişkiler ağından gelir.
dostum seninle ayni zayifliktayiz
kusura bakma, yalniz olmadigina sevindim 🙂
Bende ErkekAdam sitesine yeni denk geldim. Önce YouTube kanalınızı gördüm ve videolar çok hoşuma gitti sonra siteye geldim. Kendimi tanıtmam gerekirse 19 yaşında, 182 boylarında 70 kilo biriyim. Şu ana kadar tam olarak sevgili diyebileceğim bir kız hiç bir zaman olmadı nedenini hiç bilmiyorum 😀 Sitede yazılanları okudum bazı bana mantıksız gelen noktalar dışında çok doğru şeyler yazıyor, çevirip buraya aktaran herkesin emeğine sağlık. Bu sene üniversiteye geçtim, İşletme bölümü kazandım ingilizce. Ortama girdiğimde nasıl davranmalıyım ne yapmalıyım hiç bilmiyorum kızlarla çok bir tecrübem olmadı, asosyal değilim ama genelde çevrem hep erkek oldu. İnsanlarla pek bir iletişim sıkıntım yok ama… Read more »
Bence Turkiyede bir erkegin 18 19 yasina kadar kiz arkadasi olmamasi normaldir. Unide ilk sene kotudur. Zira kizlar genelde buyuk sinif erkeklere bakarlar.
Bu sitede utangacligi aşma yazısına bak. Sadece uniye bakma. 18 yaş ve üstü liseliler de sana ideal kız arkadaş.
Kizlarla rahat olmayi defalarca siçmadan öğrenemesin. Sen siteyi baştan bir oku.
Teşekkürler, vaktim oldukça okumaya çalışıyorum.
Mahmut hocam, çeviri yapmayı planlıyorum. Kendi sitemin yanında yaptığım çevirilerin burada da gözükmesini isterim. Eğer istek çeviri vs. olursa e-mailleşebiliriz.
Çevirilerime bir örnek :
https://youtu.be/jWRmXkly3TM
Bu tür konuların bu sitenin konusuyla alakası yok.
Farkındayım. Yaptığım çevirilerden birini göstererek İngilizce seviyemi göstermek istemiştim. Yoksa burada dini çeviri yapma gibi bir niyetim yok.